20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SA.YFA CUMHURIYET 21EYLUL1993SALI OLAYLAR VE GORUSLER Atatürk kurumlarıyaşatılmalıdır Sıyasal ıktıdar. hukuk devleü ve demokrası yolunda önemlı adımlar atma karanndadır Nevarkıbukaranndaıçtenliğını kanıtlaması ıçın Ataturk'e>apüanbüyukhaksızhlda ışe başlamabdır ÖzeUeşturnedendesozetüğıne gore gereksızyere devletleştınlen Ataturk kurumlannı öncehkleeskı özerk konumlanna getırmelıdır M. İSKENDER ÖZTURANLI Atatürkçü Düşünce Demeğı İzmır Şubesi Başkanı lıkla ışe başlamahdır özelleşürmeden Hemen soyleyelım kı Atatürk, de söz ettığıne gore gereksız yere dev- TDK ıle TTK'nın, kendı kurduğu bı- letleşünlen Ataturk kurumlannı once- çımlenyle yaşatılmasını ıstemıştır Malvarlığını kurumlara bağışlaması- 12 E>lul rejımı, başına buyruk bır kararla sı>asal parülen ka- patmış ozel yasa- lar çıkararak ban kurum ve kuruluş- lann yaşamına son vermıştır Ata- turk'ün kurduğu Turk Dıl Kunımu ve Turk Tanh Kurumu bunlann arasın- dadır Once 1982 Anayasası ıle "Ataturk Kültıır, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu" adı altında bır kuruluş oluş- turulmuştur Sonra da 11 Ağustos 1983 tanh ve 2876 sa>ılı bır >asa ıle Ataturk kuruluşlan bu "Yüksek Ku- rmn"un ıçınde entılerek \ok edılmış- ür 8 yıllık ANAP ıktıdan dönerrunde konu bır kez olsun gundeme gelme- mıştır Ancak 19 Kasım 1991 tanhlı 1 koalısyon protokolunde "kapatılan si- yasal partilerin >e kuruluşların uğra- dıklan haksızlıkların gıderileceğı... ve haklann iades yoluna gidileceğin önemleveozenledılegetınlmıştır Nı- tekım kısa bır sure sonra sıvasal partı- ler yenıden açılmış tum malvarlıklan kendılenne gen venlmıştır Başta DİSK. olmak uzere bazı kuruluş ve sendıkalar da çeşıtlı >ollardan etkın- lıklennı surdurecek duruma getınl- mışlerdır Ama bu arada Ataturk'ün kurumları unutulmuştur Ikı yıla yak- laşan bır zarrian ıçınde koalısyon or- taklan bunlann adını agızlanna bıle almamışlardır Konu 28 Haaran 1993'te ımzala- nan2 koalısyon protokoluyleyenıden gundeme gelmıştır Protokolun temel ılkcler bolumünde şöyle bır tumce var- dır "12 Eylül döneminde çeşitü mağdu- riyetlere uğrayan kişi, kuruluş ve orgüt- lerin mağduriyetkri hızla giderilecek- tir." Soylemeye gerek yoktur kı sozu edılen kuruluşlar ıçınde Atatürk ku- rumlan da vardır Amaç 12 Eylul'un haksızlıklannı gıdermek. hukuk duze- nımızde yarattığı yıkınülan onarmak- tır Bu kez protokolde "haksızlıklann hızla giderileceğir ' tümcesı kullanılmış- tır Aynca "demokratikleşme", "hu- kuk devleti" ve "özeUeştirme" sozcuk- lenne de yer venlmış, "Anayasa deği- şiklikleri gercekkşinceye değin rejünin temel yasalarında anayasamızın tanıdı- ğı son sınırlara kadar demokratikleş- me ve gıdileceğı" vurgulanmışür Goruluyor kı sıyasal ıktıdar, hukuk devleti ve demokrası yolunda önemlı adımlar atma karanndadır Ne var kı bu karannda ıçtenlijbnı kanıtlaması ıçın Ataturk'e yapılan buyük haksız- lıkle eskı özerk konumlanna getırme- lıdır Doğal ve kışısel bır hakkını kulla- nan Atatürk, 5 Eylül 1938 tanhınde kendı el yazısıyla Beyoğlu Noterhğı'ne son ısteklennı belırleyen bır mal bıra- kım belgesı vermışür Bu Ataturk'ün vasiyetnaınesidır 28 Kasım 1938 gunu Ankara 3 Sulh Hukuk Mahkemesı'- nce ılgılılenn önundc açılan ve suresı ıçınde ıtıraza uğramadığı ıçın kesınle- şen bu vasıyetnameyı. artık hıçbır oto- ntenın, hıçbır ıktıdann ortadan kal- dırmaya ve onu yok saymaya yetkısı yoktur Vasıyetnamelenn bır yasayla ıptal edıldığı dünyanın hıçbır yennde gorulmemıştır Böyle bır davranış hu- kukun çığnenmesıdır Hem evrensel hukuka hem de Türk pozıtıf hukuku- na aykın bır uygulamadır Hak, hu- kuk ve adalet tanımamaktır Bu belgeyle Ataturk. malvarlığını eşıt paylarla TDK ıle TTK'ya bağışla- mıştır Ne var kı Ataturkçulüğü kım- seye bırakmak ıstemeyen Eylul kahra- manlan, hukuka ve vıcdana sığmayan bır aymazlıkla, Ataturk'ün ıstenç oz- gurluğünu tanımamışlar, onun yaşat- mak ıstedığı kurumlan bozmuşlar değıştırmışler ve tanınmaz konuma getırmışlerdır 1982 Anayasası ıle gunyuzune cıkan "Atatürk Kulrûr, Dil ve Tarih YDksek Kurumu" devlete bağlı bır kuruluştur "Cumhurbaşkanının gözetün >e deste- ğinde, başbakanlığın buyruğunda"dır (m 134) Ataturk kurumlan her ne ka- dar 2876 sayıh yasa ıle "Yüksek Ku- nım"a bağlanmış gıbı gostenlmışse de gerçekte statulen değıştınlmış ve tüzel kışılıklenne son venlmıştır run başlıca nedenı budur 12 Eylulcu- lenn Ataturk kurumlannı yaşattıklan yolundakı savlannı cıddıye almak ola- naksızdır Yaşatılmak ıstenen ve yaşa- tılan yalnız kurumlann adlandır Baş- ta kıtap ve kıtaplıklar olmak uzere taşınır ve taşınmaz tum mallar "Yûk- sek Kurum"a devredılmış, üyelenn uyelık haklan ellennden ahnmıştır Bu nedenle Ataturk'ün amaçladığı ve malvarlığını ozgüledığı kurumlarla Yüksek Kurum arasında hıçbır ben- zerlık yoktur Kaldı kı Ataturk, bu kurumlann devlete bağlı bır kamu ku- rumu gıbı değıl özel hukuk tüzel kışısı olarak çalışmalannı düşünmuştur Bütün bu nedenlerle 12 Eylül'ün haksız uygulamalannı duzeltmek yal- nız sıyasal ıktıdarlann ışı dcğıldır Daha çok parlamentonun ışıdır Ata- turk e ve onun yapıtlanna sahıp çık- mak, tüm sıyasal partılenn görevıdır Hukuku hıçe sayanlann getırdığı hu- kuka aykın yasalan eskı durumlanna donüşturmek. adaletın de bır gereğı- dır Ataturk'ün vasıyetının geçerlı ve kurumlannın çalışır duruma geünl- mesı ıçın anayasa değışıklığıne gerek de yoktur Bunun ıçın 2876 sayılıyasa- nın değıştınlmesı yeterlıdır Çunku anayasanın 134 maddesının 2 fıkrası ^ovledır "Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu için Ataturk'ün vasiyet- namesınde belirtilen mali menfaarkr saklı olup. kendilenne tahsıs edılır.'" Bı lındığı gıbı "tahsis" sozcüğu bır şeyı bır kışıye ya da bır yere ayırma, bağla ma ozguleme anlamına gelır "Kendi- lerine" sozcüğu de Atatürk kurumlan- ru amaçlar O halde anayasa yapımcı- sının araaa. vasıyetname ıle gerçekle- şen haklann, bu kuruluşlara aynlma- sından başka bır şey olamaz Tahsıs sozcuğunun bulunduğu yerde tuzel kı- şılık vardır ve o tuzel kışıler de Ataturk kurumlandır Anayasa, Ataturk ku- nımlannı kendı bıçımlenyle korumak ıstemıştır Onlan yıkan 2876 sayılı "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kuruluş YasasTdır, anayasa dcğıldır Ufakbirdeğişiklikle... ~ Son koalıs>on protokolunde "kişi, kuruluş ve orgutlerin uğradığı Iter türlii haksızlıkların giderileceği" yazılıdır Bunun yanında "anavasa değişıklik- leri gerçekleşinceye değin, anajasamı- zın tanıdığı son sınıra kadar demokra- dkkşmeye gıdileceği" de belırtılmışür Atatürk kurumlannın. gerçek sahıple- nne gen venlmesı ve Ataturk'e yapı- lan haksızlıklann gıdenlmesı ıçın anayasanın sırurlannı zorlamaya hıç gerek yoktur Çunku 2876 sayıh >asa. hukukun genel ılkelenne, objektıf hu- kuk kurallanna olduğu kadar, anaya- saya da aykındır Yasada yapılacak ufak bır değışıklık, sorunu çozume ka- vuşturacakür Ikı yıl önce verdığı sozü 2 koalısyon protokolunde yıneleyen sıyasal ıkü- dardan, konuyu "hızla" ele almasını beklemek ve tum sıyasal partılen gore- ve çağırmak, her Türk vatandaşının hakkıdır Ataturkçuluk yolunda boy- lesıne bır uzlaşma, ulkemıze çok şey kazandıracaktır Bırkaç gun sonra, 26 Eylul 1993 gunu Dıl Bayramımızın 61 yıhnı kutlayacağız Yetkıhler, bu so- rumluluğu şımdıden duysunlar PENCERE ARADA BIR MEHMET AKİF TUTUMLU Yargıç Medya Deontolojisi Klasık kamu hukuku ogretısınde basın, yasama- yurutme-yargı erklerınden sonra devleti daha doğrusu devlet yonetımını etkıleyen dorduncu guç olarak konum- landırılır Ancak modernıst çağcılcı dunyada gelışen kıt- le ıletışımı teknolo|isı bu sıralamayı basın lehıne değış- tırmış ozellıkle gorsel-sozlu basını bırıncı sıraya oturt- muştur Boylece Batı da merkezı devlet sıstemını hızlı enformasyon (haber, goruntu araştırma, yorum) akışıy- la' eksenmdenoynatan' medyalartoplumlarınegemen guçlerı halıne geldıler Artık sıyasetten futbola, sanattan savaşa değin her turlu yaşam fenomenı medyalar (kıtle ıletışım araçları) tarafından bıçımlendırılıp topluma sunulmaktadır Boy- lece yaşam-haber dıyalektığmden uretılen medyatık bıl- gıler tuketılen bır nesne bıçımınde toplumsal dolaşıma (tedavule) çıkarak ' kamuoyu' nu oluşturmaktadır Med- yaların yaşamımıza kattığı olumlu oğelerın yanı sıra getırdığı olumsuzluklar da vardır Bellı bır ıdeolojının ya da soylemın topluma dayatılmasıyla dıyalektık bır ıletı- şım modelını dıştalalayan yayıncılık yontemıyle, ozel yaşamın gızlılığıne, kışı hak ve ozgurluklerıne saygı du- yulması gıbı hukuksal ılkelere sırt çevırebılmesıyle Oolayısıyla ahlaksal ve odevbılımsel (etık ve deontolo- |tk) bır arka-plandan, çerçeveden yoksun bır medya an- layışı sağlıklı toplumsallaşmayı engelleyen sosyo-pato- lojık enformasyonu yaratmaktadır Nıtekım Fransız toplumbılımcısı J.Baudrillard modernıst toplumda med- yaları ' haberın ahlaksızlık aşaması, teronzmın kayna- ğı" olarak yorumlamaktadır Bu nedenle Batı dunyasında olduğu gıbı ulkemızde de medyalann dayanılmaz gucunu ', oluşturulacaketıkve hukuksal bır çerçeve ıçınde denetlemek gerekıyor He- nuz boyle bır yasaya ve medya geleneğıne sahıp olma- dığımız ıçındır kı hemen her gun bellı kışıler, bellı duşun- ce çevrelerı bellı sosyal veya sıyasal çevreler 'medya ateşıne' maruz kalabılıyor, kışı hak ve ozgurluklerı, kışı onuru 'basın ozgurluğu kamuyu aydmlatma ılkesı' kısvesı altında açıkça cığnenebılıyor Kuşkusuz medya tarafından hakarete uğrayan veya gerçek dışı suçlamalara muhatap olan gerçek ve tuzel kışılerın hukuksal ıstemlerde (tazmınat talebı ceza da- vası açmak gıbı) bulunma haklan vardır Ne var kı asıl sorun kışısel olmaktan cok toplumsaldır, toplumun tek yönlu ve denetımsız yayınlarla gudumlenmesı hatta al- datılmasıdır Bu nedenle kışısel hak ve ozgurluklerle toplum yararınatartılacağı, ayrıca bu ozgurluklerın "ha- ber verme' ' kamuyu aydmlatma gıbı bellı başlı basın ozgurluğu ılkelerıyle denge ıçınde tutulacağı bır temel norma gereksınım vardır Bu gereksınım sıradan bır ya- sa boyutunu aşmakta, deyım yerındeyse, ' mınımum anayasa' kavramına ulaşmaktadır Boylesınetemel bır normun hazırlanmasında öncelıkle çeşıtlı toplumsal du- şunuş onerı ve eleştırı bıcımlerının dıle getırılebıleceğı demokratık platformlar oluşturulmalıdır Dıle getırmeye çalıştığımız amacın onumuzdekı yasama yılı ıçerısınde gerçekleşmesını umuyoruz OKURLARDAN Tepkislzlepe çagn! Tepkısız toplum olduğumuzu soyler dururuz Doğrudur Ama bır toplumda aj dın denen kışıler de tepkısızse, ışler o zaman kotudur ışte VIiUi F.ğitim Bakanlığı, \ apüğı bır açıklama ıle 3 Ağustos 1990 tanhınden once goreve başlavan oğretmenlere "zorunlu hizmet muafıyeti" geürdı (Daha once de bu muafıyetl5 10 1978 oncesınde goreve başlayanlar ıçın geçerhydı ve o zaman da tepkısızdık ) \yru meslekte çalışan kışıler arasındakı "adil çalışma koşullan"na aykın olan bu uygulamav a ogretmenlerden tepkı gelmedı Geleceğını de sanmıv onım Çunku "Bana dokunmay an yılan bin yıl yaşasın" duşuncesı egemen hâlâ Şu anda "zorunluhizmet bolgesi"nden beter bır yerde çalışıyorum v e ben de zorunlu hızmete gıtmeye "zorunhı"yum Durumlan benımkınden farklı olmayan pek çok -bmlerce- arkadaşa seslenıyorum Bıraz tepkı lutfen, bıraz tepkı Fahrettin Koyuncu Turkçe öğretmenı MACINTOSH'LA Dergi mizanpajı yapabilen eleman aranıyor. TİYATRO...TİYATRO... DERGİSİ TEL: 243 35 33 -243 72 77 adaletistivor 'Adalet ülkenın temelıdır". Özdeyış, toplum adına yapılan ış ve ışlemlenn (kamu hızmetı=devlet faalıyetının), üremış son eşıtlik anlayışına uygun olması zorunluluğunu anlatır. Adalet zorunludur; çünkü sağlanmadıkça halk kıtlelenmn bırlıkteve banş ıçınde yaşaması (düzen) olanaksızdır. GALİP YAĞCI İstanbul Barosu avukatlarından A dalet,eşıtlikdemek Vurdu- ğu yukun, devenm ıkı >anı- na asılan denklenne ve bunlann eşıtlığınden oluşan dengeye "el-adl". demış Arap(l) Bıztaydenz Tay- lar denk olmadı mı, hayvan adım atar at- maz yuk tepetaklak olur "Can yongası" zarara uğrar Yuk, ölçusu belli nesnedır, duragan edılgen Dengesı, ağırlığırun ıkıye böîün- mesınden ıbarettır Yaşamsa, devıngen. "Eşit ya da özdeş iki kişi ve ilişki bulunmaz" toplumda Bu alanda adalet hem so>ut hem somut bır ıçenk alır Somuttur eşıtlığı anlatır Soyuttur. "eşith'ğin ne olduğunu söylemez" (2) Boylece devınımın sureklı değışürdıgı eşıtlik anlayışını surgıt kapsar, başka deyışle eşıtlik anlayışının değışmesı- ne elvenr Bu nıtelığıyle hukuku somuta yonelten, objektıflığı (keyfı olmamayı) sağ- layan bır kılavuz olur "Adalet ulkenin temelidir". Ozdeyış. top- lum adına >apılan ış ve ışlemlenn (kamu hızmetı = devlet faalıyeunın), uremış son eşıtlik anlayışına uygun olması zorunlulu- ğunu anlatır Adalet zorunludur. çünku sağlanmadıkça halk kıtlelenmn bırlıkte ve banş ıçınde yaşaması (düzen) olanaksızdır Bunu ınsanımız şöyle soyler Biri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar. Yargı organının yetkı-gorevh olduğu yargılama hızmeü, kamu hızmetlennden sadece bındır Oyleyse. adalet, yargı ıçın ol- duğu gıbı yasama ve yurutme organlan (sı- yasal ıktıdar) ıçın de kılavuz olmalıdır Adaletın bugunkü ıçenğı nedır 17 Ataso- zumuz, halk düşuncesındekı ıcenğı ven- yor Bu algı evrensel tanıma uygun Ger- çekten, ıkı yüzyıldır ınsanlık, toplumsal eşıtsızhğın doğal olmadığının bıhnande Ve bır yüzyıldır kılavuz, "ınsanın ınsanı so- murmemesı"' doğrultusuna yönelmış Yenı bır adalet yılı başladı Yasa gereğı Yargıtay'da acılış torenı yapıldı Ne acıdır kı Başbakan'm, ürpermeden "devlet çök- tû" dıyebıldığı bır ulkede yaşıyoruz (3) Bır başkası, İsvıçre bankalannda parası olma- yanı "ûlkenin nereye gjttiğıııi bilmemekle" suçlayabılır Kımı alabıldığıne olanaklıysa, kımı de saynlığa tutulur Çokse ne gam Zaran, olanaksız sağlıklılar çekecektır Sa- vaş halkı kıracaktır Işte bu yüzden top- lumlan var eden, uretıp gelıştıren, "tarUıi yapan" kıtle (halk) banş v e adalet ıster De- mokrası kurumu olan yargı, bu nedenle halkındır Sorunlannı halk çozecektır Yargı sorunu, yargılama hızmeürun ul- kenın sorunlanna çözüm getırememesını deyımlıyor Adhyenın yenı bır hak algısı- na ulaşan ınsana ıstedığr pa>ı vermemesı kışılen konması gereken statuden başkası- na koyması durumunda yargıda bır sorun ülkede yargısal bır sorun var olur Adlıye- den umut kesılır Bunun hukukçulardan kaynaklandığmı soyleyebılmek ıçın sıyasal ıktıdann. yetkı gorevlı olduğu şu temel ko- şullan sağlamış olması gerekır Adıl bır duzen oluşturacak yasalar yapılması, yar- gıya bağlı olmayan yargılamaya yardımcı kurumlann gorevlennı gereğınce yapması, hukukçu eğıtımı. seçımı ve atanmasında ozen, ışe denk ücret. yeter kışı, araç-gereç tktıdann bunlan yargıya sağladığı soylene- mıyor Posta dağıtıcısı bıle gecıkmeye yol açabılıyor Başta anayasa olmak üzere (4) yasalar, üretıcı katmanlann toplumu ılerle- tecek nesnel koşullan yaratmasına elver- mıyor Yurutme organının ızledığı "yasa >oksa, yasak var" (5) anlayışı, toplumun önünu busbutun alıyor Adlıyeye bağlı po- lıs gerçekleştınlemrvor Barolar Yargıç ve Savalar Kurulu, bakanhk vesayeünde Kadronun yansı kadar yargıç, savcı açığı var. kapatılamıyor Sabancı Center'a tay olması gerekmez, hızmete uygun bına, ya- pılamıyor Dınsel hizmet yargıya yeğ tutu- luyor Devlet borçlandınlmış, bütçenın uçte bın faızcıye gıdıyor Anamız gehrlen toplayacağına. evdekılen. PTT'nın Tsın- den satmaya başlamış İküdann odevlennden dolayı ulkede "yargınm sorunlarından" söz edılıyor "Yargı sorunu" va da "yargısal sorun" var denılmıvor ve bunlar yargı uyelennın şu eylemlennın yaygınlaşmasını anlatır olu- yor 1) Gorevın savsaklanması, 2) Gorevın kotuye kullanılması, 3) Hukuksal dogma- tızm llk ıkısı suç Aynk durumlar Denetımın ışlememesı ış çokluğu, can guvensızlığı, ışe denk gelır sağlayamama ve yasalann adı 1 olmamasma dayanan yabancılaşma gıbı nedenlerden gehşebılır Sozgehşı, bınler artık avukata, "Bu işe kanşma!" dıyebıl mektedır Teror ortada Ve bınlen mılyaı çalarken, sımıt çalanı yasadakı cezaya çarpürmak adalet duygusunu ezer Göru luyor kı, tersınden bakılsa da deneüm dı şındakı nedenler yasama-yurutmeyı ışareı edıyor Gerçek yargısal sorunu, uçuncu duruır oluşturabılır Yargıç, savcı, avukat, (yurür luktekı yazılı kurallara) pozıtıf hukuk? bağlı kalmakta, yasalan adalete uygun de ğerlendırememektedır Yargılama dogma lık bır rutelık almaktadır Bunun nedenler de savılabılır a) Toplumda oluşan hak an layışının algılanamaması (tıye yasama uzak durmaktadır), b) Değışen hak anlayı şının gormezden gelınmesı (uye halka karş> durmaktadır), c) Zaman dardır (kışı başın? ış çoktur) Yasarun çıplak anlamına bağl> kalınır Gorev yenne gelır. ama adalet ger çekleşmez Anlaşılıyor kı, dogmatızmın bu ucu da eğıtım, seçım, personel gıbı neden lerle yıne ıktıdarda Adhyeden soğumaya, şu sıra, yargıç vç savcı başına ışçokluğunun yol açtığına ına- nılıyor Demek. yargmın yargısal olmayan, ıktıdardan kaynaklanan sorunlan var Sı- yasal ıktıdannsa, seçıcı halkın elınde olma- sı kuraldır İşte bu gereğe ve özdeneüme de katkı vermek üzere yargı, sorunlannı halka gotürmenın yolunu bulmalıdır Turkıye ınsanı bılmelı Laık ve bağımsız yargının, toplumsal gelışmenın toplumsal çozülmeyeçevnlmesındepayıyok Enyet- kılının "çokme" duyurusu bıle hukukçula- nn gorevlennı savsaklamalanna, kotüye kullanmalanna yol açmayacaktır Bağım- sızlığa ve ozgürluğe bıçımlenmış yargıç, savcı, avukat, uşakhğa kaçamaz Halktan- dır Halkladır Görevını gereğınce. ozve- nyle ve ağırbaşklıkla (onurla) yapmayı surdurecektır Ve adalet yılına başlarken sıyasal ıktıdardan "getikmeyen adalet" ıs- temektedır I) t Zekı Eyüboğlu Turkçenın Etımolojı Sozluğu ts- unbui 1991 2)VecdıAral Hukuku Bıbm Yapan Nedır Ist Barosu Dergısı c 66 7-9 1992 3) V, dvuz Donat Mıllıyet 20 8 1993 4)HalıtÇdenk Cumhunveı 9 8 1993 5)BulentTanör Turkı>eranİnsan Haklan Sorunu îs- lanbul 1991 c l s236vd TARTIŞMA Bir profesör bunu nasü yapar!.. aşbakan, unıversıteye gıremeyen440bın oğrenayı unıversıteye yerleştırdığınıve bunu nasıl yaptığını açıkladı Açıklamaya gore, oğrencıler açıköğreümealınacaklar Bu eğıtım duzenı ıçınde öğrenım görecekler mezun olunca ılgılı fakulteden dıploma alacaklar llk bakışta, bu modelın "üniversite önünde birikmiş öğrenci sorununu' çözdüğü düşunulebıhr Fakat, bu bır yanılgıolur Bu>anılgıyı saptamak ıçın ünıv ersıte eğıtımı ıle açık öğretımı karşılaştırmak veterlıdır Ûnıversıte eğıtımınde bılgı nakletmekle yetınılmez Probleme yaİdaşma teknıklen. bılımsel bılgıye ulaşma yollan oğretılır Oğrencınıneleştırme, sorgulamaietencklen gelıştınlır Ögrencıye araştırma ruhıı aşılanır Duşunce sanatı oğaiılır Avık oğrclımde ıse oğrenaler, kıtapvcnoılardanTV de unldlılan dcrslerden bılgı edınırler Kendılenne sunulan bu bılgılen ezberlerler Oğrenalen. bu ıkı farklı sıstemlerden bınne kaydedıp dığennden mezun etmek, gerçek bır aldatmacadır Kamuoyunun gozunu boyamaktan başka bır şey değıldır Bu karar, oğrencılenn değer hukumlenru, moral sıstemlennı dezedeleyecektır Sınava çalışıp hazırlanan ve başan gostererek, örneğın, hukuk fakultesıne gıren \)\\ oğrena, sınavı kazanamayan arkadaşının da açık oğretımden gecerek hukuk fakultesınden dıploma alacajğmı oğrenınce sarsılacaktır Ulkenin sıstem ve kurumlanndan şuphe etmeye başlayacaktır Çalışma hırsî kaybolacaktır Hak ve adalet duygusu zedelenecektır Başbakan'ın modelıne gore oğrenım görecek oğrencılenn geleceğı parlak değıldır Çünku açık oğretıme ahnacak 40 bın oğrencı. hizmet sektorunü ılgılendıren konularda oğrenım gorecektır Ulkemızın hizmet sektorü bu boyutta ınsan gucünü ıstıhdam edemez Bundan dolayı, Başbakan'm bu modelı, devlet kapısında ış bekleyen dıplomab ışsızlenn sayısını arttırmaktan başka bır ışe yaramaz Başbakan profesordur Ünıversıtenın nıtelıklennı, unı versıte eğıtımının nasıl olması gereküğını bılır Buna rağmen yanlış bırçozumü ûnıversıte reformu dıye kamuoyuna sunmasının nedenı, kısa surede pohtık başan kazanma hırsıdır Pohtık geleceğını aydınlatmak ıçın popuhst polıtıkalar uretmekgayretıdır Populıst pohtıkalardan buyük zarar gorecek kurumlann başmda ûnıversıte gelır Bu nedenle, Başbakan'ın populıst, ûnıversıte operasyonu, YÖK sıstemı ıçınde zor nefes alan Türk unıversıtelenru bıtkısel hayata sokacaktır Şuphesız gelecekte, araştınalar Başbakan Çiller'ın polıtıkalannı da ınceleyecek ve değerlendıreceklerdır Üruversıte reformu dıye sunduğu yanlış modeh gorduklennde varacaklan hüküm şu olacaktır Bır profesör bunu nasıl yapar 1 Prof.Dr.ErenOmay ÎTÜ Şıvas'ın Evleri ve İnsanları... Cumhurıyet 2 yı ızlıyor musunuz9 Sanat, bılım ve kul- ture dayalı bır gazete Pazartesı gunu çıkan Cumhurıyet 2'nın bırıncı sayfa- sında şu haber yer alıyordu ' Mıman ozellık gosteren eskı Sıvas evlennın sayısı gun gectıkçe azalıyor Kultur ve Tabıat Varlıklannı Koru- ma Kurulu'nca tescıllerı yapılmasına karşın odenek ye- tersızlığınden koruma altına ahnamayan tarıhı evlerın bırçoğunun tescılı duşmuş durumda Eskı Sıvas evlen- nın en guzel omeklennden bırı sayılan Dıvrığı'dekı Ab- dullah Paşa Konağı yok olmakla karşı karşıya Yetkıhler konağı kurtarmak ıçın yerlı kaynak bulamayınca yurtdışı olanakları araştırıyorlar Sıvas II Kultur Muduru Mehmet Talay, Sıvas ı gezmeye gelen ve Strasbourg Kultur Mu- duru nun arkadaşı olan bır Fransız a konuyu anlattıkları- nı belırterek Bu kısı daha sonra gonderdığı yazıda Strasbourg Kultur Mudurluğu ıle ılışkıye gecebıleceğı- mızt bıldırdı Kultur Bakanlığı ndan ızın aldıktan sonra resmı ılışkıye gecmeyı duşunuyoruz dedı Konak 1899-1902 yılında Dıvrığı nın koklu aılelerın- den olan Abdullah Paşa tarafından yaptınldı ' Cumhurıyet 2 de konağın renklı resmı de vardı guze- lımyapıhuzunlu yalnız ve dokuluyor Dıvrığı de tescılı yapılan 240 evden coğu yıkılmış, ta- rıhsel değerı olan 80 ev kalmış • Mehmet Demirkaya'nın Cumhurıyet 2'dekı haberını okuyunca duşunceye daldım, Şıvas'ın evleri bırer bırer yıkılıyor Ya ınsanları'? Ev, ınsan demektır, ıkısı bırbırınden ayrılır mı' Demek kı Sıvas ta hıç kımse tanh ve sanat değerlerıne sahıp çıkmayı duşunmuyor ya da duşunenler azınlıkta kalmış- lar İl Kultur Muduru ne yapsın'? Sıvas'ı gezmeye gelen Fransız a sarılıyor Çunku Turk ten hayır yok Fransız, Anadolu nun bır ucundagorduğu konağa vu- ruluyor, bellı kı Abdullah Paşa Konağı geçmışın guzellı- ğınvbugune taşıyor ama Sıvas kendı tarıhıne sırt çevı- rınce ış Strasbourg a kalıyor Strasbourg u goren bılır, bu kent 1870 te ve ikıncı Dunya Savaşı'nda yıkılmışür, şımdı bal dök yala 1 Kuçuk Fransa adlı mahallesınde- kı ahşap evler pırıl pırıl bakımlıdır, ama bu da yetmıyor, Strasbourg a yerleşen uygarlığın elı, Sıvas ın Dıvrığı ıl- çesıne uzanacak Ne ayıp bızım ıçın Strasbourg nere? Dıvrığı nere? • Sıvas ın evleri Ve insanları O Sıvas kı daha gecenlerde Madımak Otelı nde 37 ay- dın, sanatçı yazardırı dırı yakıldı Evler yıkılmış çok mu'? Dıvrığı'de Sıvas evlennın en guzellerınden Abdullah Paşa Konağı'nın pencerelerı oyuk gozler gıbı kor kor bakıyor, ama aldıran yok' Çunkü uygarlık ıle barbarlık arasında Sırat gıbı kıldan ınce kılıçtan keskınce bır köpru var Bır toplum tarıhıne yalnız kılıç kalkan oyunuylayak- laşırsa ınanç bağnazlığının çarpık açısından külturunu boğmayâ kalkışırsa uygarlığın guzellığınden ve yaşa- mın mutluluğundan uzağa savrulur hınçla kınle, duş- manlıkla keskın sırkenın kupune donuşen ınsanlar, kendılenne de çocuklarına da yazık ederler Sıvas ta ekılen yobazlığın tohumları insanları yakar evleri yıkar Inanıyoruz kı Sıvaslıların çoğunluğu, bu gıdışe evet' demeyecek kadar aydınlık ınsanlardan oluşuyor YEŞİLYURT TURİZM ANONİM ŞİRKETİ YÖNETİM KURULU BAŞKANUĞI'NDAN Şırketımızın Ortaklar Olağan Genel Kurultop^antısı15 Ekım 1993 Cuma gunu saat 10 00 da IT U Vakfı Maçka Sosyal Tesısı Konferans Salonu nda asağıdakı gundemle yapılacaktır Sayın ortaklanmızm toplant tarıhınden en geç bır hafta once şırketter gırış kart- lan alarak toplart ya katılmalarını toplantıya bızzat katılamayacakortaklanmızın kend lennı bır selah yetname ıle toplantıda tems i ettırmelenn rıca edenz Ortaklara gonderılen ışbu davet meKtubu gırış kart yenne geçer Selahıyetna melerın toplantı gtnunden en geç bır hafta ofice sırkete brazı gerekır 1992 yılına a tbılanço Karve Zarar Cetvellen ıle yonetım kurulu Denetçı Rapor- lan 27 Eylul 1993 tarıhınden ıtıbaren şırket merkezınde ortaklann ıncelemesıne hazır bulundurulacaktır Sayın ortaklanmızın bılgılenne sunulur GÜNDEM 1-Açılış toplanbbaskanlıkdıvamteşkılı 2 Dıvana toplant tutanağını ımzalama yetkısı verılmesı 3-1992 yılı yonetım kurulu ve denelçı raporlannm okunması goruşûlmesı ve tasvıbı 4-1992 yılı bılanço ve kar-zarar hesaplannın tetkıkı ve tasvıbı ve 1992 yılı kar/ zarar hesaplan hakkında ve şırket olağanustu yedeklen hakkında karar alınması 5- Vefat dolayıa ıle boşalan yonetım kurulu uyelığıne şırketımız hukuk muşavırı Bulent Gurpınar ın tayınının tasd kı 6- Yonetım Kurulu uyelennın ve oenetçılerın ıbraları 7 Yonebm kurulu uyelermın seçımı ve ucretiennın n tespıtı 8- Yonetım kurulu uyelenne Turk Tıcaret Kanunu nun 334 ve 335 maddelerı uyarınca ızın venlmesı 9- Denetçıler seçımı ve ucretlerının tespıtı, 10- Dılekler SELAHtYETNAME YeşılyurtTurızm A Ş nın 15 Ekım 1993 gunu saat 10 00 da yapılacak olağan ge- nel kurul toplntısma benı/bızı temsılen tam yetkı ıle katılmaya adıma/adımıza oy vermeye ılgılı yasalar ıle şırket anasozıeşmesıne gore sahıp olduğum/olduğu- muztum haklarımızı kullahmaya yetkılı olmak uzere şırket hıssedarlarından sayın ı vekıl tay n ettım Hıssedann adı soyadı Hısse mıktarı Ovadedı Iııı^ı BURÇELİK BURSA ÇELİK DÖKÜM SANAYİİ AŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN ŞırketımızSermayesrnın 6 750 000 000 -TL den, 13 500 000 000 -TL'ye yukseltılmesınden dolayı Bedelsız Dağıtılacak Hısse Senetlerı 23.09 1993 tarıhınden ıtıbaren, Organıze Sanayı Bolgesı Yeşıl Cad No 20-Bursaadresındekı şırket merkezınden 1 (bır) no'lu Yenı Pay Alma Kuponu karşılığında verılecektır Hamılı Hısse Senedı Sahıbı Ortaklarımıza Duyurulur YÖNETİM KURULU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle