Katalog

Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar •Genel Yayın Koordinatörü. Hikmet Çetinkaya •Genel Ya;in Danışmanı: Orhan Erinç •Yaa-işleri Miidürlen: Aydın Engin (Sorumlu). Cdal Başlangıç • Haber Merkea Müdüru: İpek Çahşlar • Görsel Yönetmen: Ali Acar •Duzenleme: Ibrahim \ida • tslanbul Haberlerr Cevher Kantarcı #Dış Habcrlcr: Ergun Balcı • Iş - Ekonomi: Dinç Tayanç •Yurt Haberlen: Metanet Saraç • Makaleler. Sami Karaöreo •Spor: Abdüikadir Yüeebnan • Düzeltme: AbduUah YazKi Ankara Temsılcia: Mustafa Balba> • Haber Mudürü: Doğan Akın AtatürkBulvan- No:l25, Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 Haı;. Telex. 42344, Fax. (4)4195027 •lzmırTemsılcısiSerdarKızık.H.ZıyaBlv 1352S.2 3Tel'4411220Telex 52359, F?x: 4419117 •AdanaTemsılcısı:ÇetinYiğeooğluİnönuCd. 119S.No: 1 Kaf l.Tel 3522550-3522601-3522492, Telex. 62155. Fax 3522570 Müessese Mudürü: Erol Erkut •Koordınatör: Ahmet Kondsan •Muhasebe' Biiient Yeoer • Idare Hüseyin Gûrer •Işletme önder Çebk • Bılgı-lşlem: Nail tnal •Bılgısayar Sistem: Mürüvrt Çiler •Reklam Reha Işrnnan YavmU) an »e Basaa: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Ya>ınahk A.Ş. TûrlcocağıCad.39 4lCağaIogJu34334İst PK 246IstanbulTel 5120505 Telex-22246, Fax( 1)5138595 20EYLÜL1993 İmsak 5.16 Güneş: 6.42 Öğle. 13.02 İkındı; 16 29 Ak>am:19 13 Yatsı. 20.34 Michael Israil'de• Haber Merkezi-Amerikalı ünlü pop yıldıa Michael Jackson. aşın ortodoks Yahudilerin tehditlerine karşın önceki gün İsrail'in Kudüskentindeki tarihi Western Wall Meydanı'nı ziyaretetti. Yahudi inanışına göre kulsal olan meydana gelen Jackson'ın korumalan, ünlü şarkıcının çevresinde âdeta etten duvar oluşturdu. Aşın ortodokslar. Jackson'ın Yahudiler için kutsal olan cumartesı günü kutsal meydana gelmesınin saygısızlık olacağını düşünüyorlar. (Fotoğraf: REUTER) Turizmde kışfiyatjarı belirfendi • ANTALYA(AA)- Turizmde yaz sezonunda son haftalaıagirilirken turizmciler de kış sezonu haarlıklanna başladılar. Antalya yöresindeki otel ve pansiyonlar, kış sezonunda uygulayacaklan özel indirimli fıyatlan belirlediler. Yöredeki bazı oteller kış tarifelerini uygulamaya 1 ekimden itibaren başlayacaklar. Bazı oteller ise yeni tarifelerini kasım başında uygulamaya koyacaklar. Yöredeki 5 yıldızh otellerde kışın geçerli olacak oda fıyatlan. "yüksek sezon" olarak adlandınlan yaz sezonundan yüzde 15-60 dahaucuz olacak. Antalya'daki 5 yıldızlı otellerde tek kişilik oda fıyatlan kahvaltı dahil 40-170 dolar arasında değişecek. çift kişılik oda fıyatlan ise 50-200 dolar olacak. Dört yıldızlı otellerde ise tek kişilik odalar 30-40, çift kişilik odalar 50-60 dolar arasında değişen fıyatlardan satılacak. Yöredeki pansiyonlar ise yeni kış tarifesi belirlemek yerine, yazın uyguladıklan fıyatlar üze'rinden yüzde 50-60 dolayındaindirim yapacaklar. Pansiyonlarda yazın 150-200 binlira arasında değişen çift kişilik oda fıyatlan, kış aylannda 120-130 binedüşecek. Tek kişilik odalar ise 70-80 bin lira olacak. Sabunun önemi • GAZİANTEP(AA)- Gazıantep Üniversıtesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Baydar, sağlıkb bir yaşamın sabun kullanmayla başlayacağını söyledi. Prof. Dr. Baydar. ellerin. sabun ve bol suyla yıkanmasıyla ağız yoluyla bulaşan hastahklann yan yanya azalacağını. Türkiye'de sabun kullanımının ve öneminin bilınmediğini savunarak "Ülkemizde tifo, paratifo, hepatit-A ve bağırsak parazitleri gibi ağız yoluyla bulaşan enfeksiyon hastalıklanndaki artışa en büyük etken temizliğin gereği gibi yapılamamasındandır" diye konuştu. Tuvaletten sonra ve yemeklerden önce ellerin en az bir iki dakika süreü yıkanması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Baydar, "Sabun kullanımından olumlu sonuç alınabilmesi içın. bol suyla uzun süreü sabunlamak gerekir. Sabunu bir kez köpürtüp. ardından su ile yıkamak temızlik amacına uyeun değildir' dedi. Muğla'tia yat turizmi • İZMİR (AA) - Türkiye'nin en uzun ve yat turizmine en elverişli kıyılanna sahip olan Muğla'da, ağustos ayının ikincı yansından itibaren yatçıhk faaliyetlerinde büyük bir canlanma görüldüğü bildirildi. Muğla İl Turizm Müdürlüğü yetkilileri, 1124 kilometre uzunluğunda kıyılan ve yüzlerce koyu ile Muğla'nın yat turizmi konusunda büyük bir potansiyeli olduğunu ve ülke ekonomisıne önemlı katkı sağladığını belirttiler. Yetkililer, yabancı bayraklı yatlarla gezen, Türkiye'deki yatlardan kıralayan ve büyük yatlarla mavi yolculuk yaparak Muğla"ya gelen kişilerin sayısında, ağustos ayı sonlanndan itibaren büyük artış kaydedildieıni söylediler. ArsaOfisi'ne 'ELKSANanlayışı'KSAN yöneticileri 16 eylülde kamu yaranna korunması gereken bir araziyi 'devlet desteğiyle' satın alıp imara açtıklan için yargı önünde hesap verdi. Yöneticiler tutuklandı. A ynı suçun gelecekte doğrudan Arsa Ofısi'nce işlenebilmesine olanak sağlayan, Ofıs'e 'kamu arazilerini planlama, imara açma ve satma' yetkisi veren kararname 15 eylülde .yürürlüğe girdi. B u KHK girişimi, hukuk tarihine şöyle eçecektir: 'Bir kamu suçundan sanık 17 kişinin tutuklandığı gün aynı suçun devletçe işlenmesine olanak sağlayacak kararname yayımlandı...' OKTAY EKİNCİ 16 Eylül 1993 günü Ankara 19. Asliye Mahkemesi İLKSAN davasında 17 kişiyi tutuklama karan venrken bir gün önce Res- mi Gazete'de de Arsa Ofisı'ne kamu arazile- rini imara açma yetkisi veren Bakanlar Ku- rulu karannın yayımlanmış olması ne kadar da "dramatik" bir rastlantı!.. Ya da şöyle söyleyeyim, kamu yaranna korunması gereken bir araziyi "devlet deste- ğiyle" yağmalamaya kalkışan İLKSAN yö- neticileri yargı önünde hesap verirlerken yine kamu yaranna korunması gereken Ha- zine arazilenni bu kez "devlet adına" yağma- ya açmaya yeşil ışık yakan bir kanun hük- münde kararnamenin yürürlüğe girebiliyor olması ne kadar da garip bir "hukuk devleti" anlayışı!.. Önce İLKSAN skandalının "arazi yag- ması" yönünün bir kez daha özetini yapa- lım: Öğretmenlerin maaşlanndan kesilen paralarla güçlü bir "sosyal yardım (!) im- paratorluğu" 1 oluşturan İLKSAN, İstanbul'- un ıçme suyu kaynağı olan Ömerli Barajı kenanndaki "imara yasak" bir alanda 6 mil- yon metrekare arazi satın almıştı. Üstelik bu alışverişi parası da yetişmediğinden "devlet- ten karşıhksız yardım alarak". yasalarda ve ımar planlannda "inşaat y apılamaz" denilen bir araziyi imara açmaya kalkışmıştı. Oysa devletin bu araziye ilişkin asıl görevi, amacı spekülasyon olan bir girişime destek olmak değil. tam tersıne bunu önlemek için "araziyi kamulaştırmak" vc toplum adına korumaya almaktı. Nitekim 4 Eylül 1988 tarihli Resmi Ga- zete'de yayımlanan "Su KirliHği Kontrol Yö- nermeugTnin 17; A maddesi. bu görevi şöyle vurguluyordu: "Koruma alanı içinde kalan bölge, ilgili kanunun yetkili kıldıği idarelerce kamulaştırılır..." Sonunda İLKSAN yetkılı- len. halkın içme suyu için imara kapatılan bir arazi) i "şaibeli" bir şekilde satın alarak imara açmak ve bu girişimlennde "devieti de kullanmak" şeklınde özetlenebilecek tutum- lan yüzünden. kamuoyunda rezıl oldular ve yargı önünde de hesap vermeye başladı'ar. Bunakarşılıkaynıarazilen"kamulaştırmaya- rak" yasal görevlerini yerine getirmeyen yet- kililer vc "ilgili kurum yöneticileri" ise doğru- su bu önemlı yargılamadan iyi "sıyırdılar..." Hukuk tarihine geçecek KHK İşte böylesi bir süreçte. üstelik işlenen su- çun sanıklannın "toplu olarak" tutuklandığı günlerde. aynı suçun gelecekte doğrudan Arsa Ofısi'nce işlenebilmesine olanak sağla- van bir kararnamenin yayımlanmış olması. kentlerimizin ve ımar düzenimizin geleceği için "ürkütücü" bir aşamaya gelindiğinı gös- lenyor. Bu aşama, yürürlüktekı yasalarda ve hukuk düzenimizde açıkça suç sayılan fı- illerin. TBMM denetimınden bılegeçirilme- den. doğrudan KHK >öntemiyle yasal- laşunlması gayreüdir. Arsa Ofısi'ne "kamu arazilerini planlama. imara açma ve satma" vetkılen veren son KHK. bugünc dek henüz "yağmalanama- yan", çünkü planlafda \e yasalarda "kamu Yaranna imara yasakianmış bulunan" \e sü- regelcn vasadışı imardüzcni vüzünden artık smırlı miktarlarda kalan arazilerin. bu kez yerel organlann denetiminden de kaçınla- rak "rant beklentilerine" teslım edilmesi an- lamınagelıyor. Tıpkı. evet "tıpkı" Ömerli Barajı kıyısı- ndaki koruma alanlannın İLKSAN'ın rant beklentilerine satılması gibi.. Bu KHK girişimi. hukuk tarihine şöyle geçecektır: "Bir kamu suçundan sanık 17 kişi- nin tutuklandığı gün aynı suçun doletçe işlen- mesine olanak sağlayacak kararname yayım- landı..." Ve yıne bu KHK gınşımi. siyası ta- rihe de şöyle geçecektir: "Hazine arazilerini imara açabilmek için hükümete imar yetkisi tanıyan bir "1983 ruhu' kanunu 1991'de Ana- yasa Mahkemesi'nce iptal edilmişken aynı ruha muhalefet ederek iktidara gelenler de benzer bir kanunu bu kez Bakanlar Kurulu Karan ile yürürlüğe soktular..." Merak 'edcnler, 30.6 1987 tanhlı Resmı Gazete'de jayımlanarak İmarYasası'nın 9. maddesine eklenen ve "gerektiğinde" imar yetkılerinin "re'sen" bakanlıkça kullanılaca- ğını belirten yasa fıkrasıyla bu fıkradan kim- lerin. hangi arazıleri yağrnaladığını ve yıne aynı fıkranın iptal edıldiği hukuksal süreci Anayasa Mahkemesi'nin 28.11.1991 günü yayımlanan 1990 38 nolu iptal karan gerek- çesinde. dava dosyasında ve "bugün beton bloklar yükselen veşil alan konumundaki Ha- zine arazilerinde" incelevebilirler.. Santralın çalıstırılmasına tepki Gökova'da turiste çevreci engeli • Gökova Sürekli Eylem Kurulu üyeleri, santral bölgesinde nöbet tutma karan aldı. Kurul aynca. Bali'de yapılacak olan Dünya Turizm Örgütü Genel Kurul Toplantısf na da 'Çevre Terörü' başlıklı bir bildiriyle katıhp Türkiye'yi şikayet edecek. Kurul üyeleri, bu yolla Bodrum'a turist gelişini engelleyeceklerini açıkladılar. ÖZCANÖZGÜR ML'ĞLA- Gökova Termik Santralı'nın yüklenicı fırma ta- rafından çalışünlmasına tepki- ler sürerken santralın önümüz- deki hafta içinde iki defa daha çalıştınlacağının açıklanmasıü- zerine. Gökova Sürekli Eylem Kurulu üyeleri, santral bölge- sinde nöbet tutma karan aldı. Kurul aynca. Bali'de yapılacak olan Dünya Turizm Örgütü Genel Kurul Toplantısfna da "Çevre Terörü" başlıklı bir bil- dinyle kaülıp Türkiye'yi şika- yet edecek. Avrupa'daki seya- hat acentelerine santralın çalış- maya başladığını bildirecekleri- ni de belirten kurul üyeleri. bu yolla Bodrum'a turist gelişini engelleyeceklerini açıkladılar. Santralın çalıştığını çevreci- lerden öğrenen Muğla Valisi Lale Aytaman ise yüklenici fır- ma yetkililerini uyardığını söy- ledi. Aytaman, "Bundan böyle bana haber vermeden santralı çalıştırmayacaklar. Önümüzde- ki hafta iki kez daha çalıştıra- caklannı söylediler. Önemli bir durum yok. Santral şu anda hü- kümetçe çalıştınlıyor değil" dedı. Çevrecilerin tüm tepkilerine karşın yapımı hızla süren Gö- kova Termik Santralı'nın 300 metrelik bacasından geçen haf- ta perşembe akşamı ilk duman yükseldi. Alman bayrakb Tangaria adlı gemideki kaptan ve yolcu- lar tarafından görülen duman önce orman yangını zannedildi. Yangın teknedekiler tarafından Bodrum'a bildirildi. Yapılan araştırma sonucu Gökova Ter- mik Santralı'nın çalıştınldığı onaya çıktı. Konuyu Muğla Valisi Lale Aytaman ile görüşen Gökova Sürekli Eylem Kurulu. Av- rupa'daki seyahat acentelerine santralın çalışmaya başladığını bildireceklerini söylediler. Ku- rul üyeleri. bu yolla Bodrum'a turist gelişini engelleyeceklerini açıkJadılar. Aynı zamanda kurul üyesi olan Mımarlar Odası Muğla Temsilcisi Rukiye Uslu. bugüne kadar santralın çalışmasını en- gellemeye çalışırken turizmi baltalamamaya özen göster- diklerini belirterek şunlan söy- ledi: "Ancak santralın çalışmasın- da en büyük zararı görecek olan rurizmciİer hiç sesİerini çıkar- madılar. Santral çalışınca bura- ya turist gehneyecektir. Şu anda santral çalışıyor \e biz bir karar aldık. Avrupa seyahat acentele- rine santralın çalıştığını bildire- ceğiz ve turist göndermeyin diye- ceğiz." 'Kimseye inanmıyoruz' Dün bir toplantı vaparak olayı değerlendiren Gökova Sürekli Evlem Kurulu. santra- lın her an çalıştınlabileceği kuş- kusundan hareketle santralın kurulu olduğu Kemerköy'de nöbet tutma karan aldı. Alınan karar ile ilgili bılgı veren Sürekli E\lem Kurulu sözcüsü Saynur Gelendost şunlan söyledi: ".Artık kimseye ne inancımız ne de güvencemiz kaldı. Ok yaydan fırladı. Santralın yapımcı fır- ması kalkıyor. kimseye haber vermeden santralı çalıştınyor ve buna kimse bir şey demiyor. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün hükümet üyelerinin göriişleri belli iken TEK Genel Mudürü çıkıyor. 'santral mutla- ka çalışacak' diyor. Kimse bir şey demiyor. Kime, neye inana- cağH." Onümüzdekı hafta içinde Gökova Termik Santralf nı ka- radan ve denizden kuşatacak olan Gökova Sürekli Eylem Kurulu, aynca 22-23 eylül ta- nhlennde Fransa'nın Hyeres şehriride yapılacak olan Avru- pa Akdeniz Turizm Başkanlan Toplantısı ile 30 Eylül-10 Ekim tarihleri arasında Bali'de yapı- lacak olan Dünva Turizm Or- gütü (DTÖ) Genel Kurulu Toplantısfna "Çevre Terörii" başlıklı bir bildiri ile katılmayı da kararlaştırdı. Çernobüçocukkaına sevgiseU İstanbul Haber Servisi - Gena Simanovich, 26 Nisan 1986'da. yaniÇernobilNükleer Santralı'nın patladığı tarihte9 yaşındaydı. Patlamadan öncelikle gözleri zarar gördü. Şimdi 16 yaşında ve bütün ülkelerin birbiriyîe banş içinde olduklan bir dünya istiyor. Valeri Cenkejiviz, 7 yaşındayken yaşadığj faciada en yakın arkadaşını kaybetmiş. Birçok akrabasının da kanser olduğunu söv leyen Valeri, "Çocuklar böyle acılar yaşamamah" diy or. 14 yaşındaki Dima Eİeatlov, olay sırasında Soçi'de tatildeymiş. Döndüğünde "herşeyın pislendiğıni" görmüş. Sonra ailesinde hastabklar başlamış. yakınlanndan çoğu kan kanseri olmuş. Onun da isteği, "Dünyadaki tüm ülkeler birbirine yardım etsin. Savaş olmasın." 15 yaşındaki Dima Luklanenkov, Çernobil'e 30 kilometre uzaklıktaki Gomel kentindeyaşıyor. 8 yaşındayken yaşadığı fadadan zarar görmediğini söy lüyor. "Nasıl bir dünyada yaşamak istersin?" sorusuna \ anıtı. "Çernobil'den uzakta olması y eterli" oİuyor. Beyaz Rusva'da yaşayan "Çernobil Çocukları"ndan 49'u, 15 günlük tatil içın İstanbul'da. Kızıla> 'ın konuklan olarak 4 eylülde Türkiye'ye gelen 7-16 vaşlanndaki çocuk ve gençler, İstanbul v e çevre illerdeki tarihi ve turistik yerleri gezdiler. "Çernobilzede"lerin konuk edildıkleri Kızılay'ın Pendık kampında dün bir lören düzenlendı. Kızılay Genel Başkanı Dr. Kemal Demir'in de bir konuşma yaptığı törende, Türk ve Beyaz Rus gençler, folklorgösterileri yaptılar. şarkılar söylediler, kardeşliğin güzel örneklerini verdiler.(Fotoğraf: KAAN SAĞANAKl ustü açık kanalizasyon Gediz artık nehir değil • Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr.Ayşen Türkman. atık suların alıcı ortamı olan, sulamada kullanılan, Demırköprü Barajı'nı besleyen ve yatağından kum çekilen Gediz'in çok kirlenmiş bir nehir olduğunu söylüyor. ŞEYKİ AVCI FOÇA - Gediz'deki kirliliğin ileri boyutlara ulaşması çiftcileri tedirgin ediyor. Gediz'in amk bir nehir' olmadığını. üstü açık bir kana- lizasyon durumuna geldiğini ileri süren çiftçi- ler. "Gediz yatağındaki bu sıvıyla (su değil) tar- la suluyonız. Hangi zehirler bitkiler tarafından alınıp insanlara aktanlıyor, araştıran yok. Yazın toprak ve bitkiler. kışın deniz ve deniz canlıları zehirleniyor. Önceki y ıllarda artezyen- den çektiğimiz suyu içerdik. Şimdi tadı değişti. Gediz yer altındaki suyu da zehirliyor" dıyor- lar. Hasan Demiral, Gedızın bir nehir gibi aküğını sananlann yanıldığını ileri sürerek, "Eğer bu nehir aksa 15 kilometre denizden içer- de tuzlu su olur mu? Maltepe altında suyu tadı- yoruz, tuzlu. Tarmak da gerekmiy or zaten. Tar- İadaki su çekildikten sonra toprağın üstü hızla kaplanıyor. Bir yandan tuzlu su, bir yandan sa- nayi ve e> atığı zehirler... Bu toprak bu kötülüğe ne kadar dayanır? Bu sularla büyüyen bitkileri yiyen insanlar ne kadar sağlıklı oîur? Gediz'e kimyasal maddeleri. evsel atıkları ve her türhl pisliği atıyoruz. Bu kolayımıza geliyor. Ancak bunun faturasını çok pahalı ödeyeceğiz" diyor. Zehir dolu Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendis- liği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşen Türkman, atık sulann alıcı ortamı olan. sula- mada kullanılan, Demirköprü Barajfnı bes- leyen ve yatağından kum çekilen Gediz'in çok kirlenmiş bir nehir olduğunu söylüyor. Doç. Dr. Türkman, sulamada kullanılan suyun vaklaşık %30'unun nehre geri döndüğünü. tanm ılaçlannın kanştığı bu dönen suyun ze- hirli olduğunu belirterek "Gerek sulamadan dönen su gerek endüstride kullanılan su tehlikeli ve zararlı bileşenler içennektedir. Çünkü Gediz yeraltı sulannı besliyor. İzmir Körfezi'ni kiıieti- yor. Ağır metaller ve diğer kimyasallar Çamaltı tuzlası'na, tuz üretimine ulaşıyor. 1989 y ılında- ki ani balık öiümlerini Gediz Nehri'nin bir uyansı olarak değerlendirip Gediz'deki kirlili- ğin azaltdması için çajjşmamız gerekir" dedı. Doç. Dr. Ayşen Türkman. Alaşehir, Akhi- sar. Manisa'nın evsel atıksu antma tesisinin ve Manisa Organize Sanayi Antma Tesisleri'nin devreye girecek olmasını memnunlukla karşı- ladıklannı belirterek konuşmasını şöyle sür- dürdü: "Gediz'den öncelikle biz insanların ve Gediz havzasındaki tüm canlılann uzun süreti yararlanmasını isriyorsak; arıtılmamış 1 litre suyu bile Gediz'e vermemeliyiz. Katı atıkları ne- hir y atağına armamalıy ız. çamaşır y ıkamamalı, yüzmemeliyiz. İzinsiz kum ççkilmemclidir.." DSP'nin kamuoyu yoklamasma göre halk, sorunlaruı çözümünü gemi ve demir-çelik sanayiinde görüyor Zoııgııldaklı, yerüstü sanayii istiyor ANK.\R\ (AA) - DSP Genel Mer- kezı'nin il, ilçe örgütleri ve Zonguldak halkının katıhmıyla gerçekleştirdiği ge- niş kapsamlı kamuoyu araştırması. hal- kın, bu ılin ekonomik problemlerinin çözümü için. gemi ve demir çelik sana- yiine yönelinmesi isteğinde olduğunu ortaya koydu. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, DSP Zonguldak İl Başkanı Selami Kur- tuluş. araştırma çalışmasına katılan parti ve halk temsilcileri ile dün genel merkezde yaptığı toplantıda. anket ve anket değerlendirme sonuçlannı açıkla- dı. Bülent Ecevit. gerek TTK, gerekse Karabük Demir Çelik İşletmeleri'ni iyi- leştırme önlemleri alınırken, il halkının eğılim ve beklentilerini gözönündc tut- mak gerektiğini, Zonguldak'ı kurtarma atılımına halkın gönüllü katılımının an- cak böyle sağlanabileceğını kaydettı. Ecevit. "Bu düşünceyle yaygın bir ka- muoyu yoklaması gerçekleştirdik. Böyle demokratik katılımlı bir çalışma Tür- kiye'de ilk kez gerçekleştirilmiştir" dedi. Ecevit, çalışma sonuçlannı Başbakan Tansu Çiller'e vereceğini söyledi. Mühendis, işçi, teknisyen, öğretim üyesi gibi her kesim ve katmandan 270 kişiyie görüşülerck. 'Emeklı olanlar taz- minatlannı nasıl kullanmak istiyor?', 'TTK neden zarar ediyor?', 'İş kazalan- nın nedenleri nelerdir?', "TTK sorunu nasıl çözülür?' 'Tasman (yer çatlaması) nasıl önlenir?'. 'Zonguldak ekonomisi nasıl düzeltilir?', 'Zonguldak'a hangi alanlarda yatınm yapılmalı'. 'Hangi ulaşım ağına öncelik venlmeli' sorulan- na yanıt aranan anket çalışmasında or- taya çıkan sonuçlar şöyle: Soru: TTK neden zarar ediyor? - Yüzde 28.4- Siyasi kanşmacılık, partizanca işe adam alma. - Yüzde 22.2 - Yatınm yapılmaması. - Yüzde 15.3 - Çalışma koşullan. - Yüzde 14.7 - Ihalelerde yolsuzluk. - Yüzde 8.0 - Kötnür ithali. - Yüzde 9.5 - Jeolojik güçlükler. Soru: TTK sorunu nasıl çözümlenir? - Yüzde 28.5 - Siyasal anlamda özerk- leşıirme. - Yüzde 25.5 - TTK'da çalışanlar kâr ve zarara ortak olsun. - Yüzde 17.9 - Demir-Çelik yönetime katılsın. - Yüzde 17.1 - Verimsiz ocaklar kapa- ülsın. - Yüzde 5.4 - Bazı ocaklar iyileştirilip özelleştırilsin. - Yüzde 4.1 - Tümüyle özelleştirme. - Yüzde 1.6 - Üretime son verilsm. Araştırmayla Zonguldak halkının. iş- sizliğin önlenebilmesi için değişik yatı- nmlara gırişilmesinın gerekliliğine inan- dığı belirlendı. Ankete katılanlar. "Yatı- nm kollan neler olmah?" sorusuna şu cevaplan verdiler: - Yüzde 20.7 - KEİB çerçevesinde Zonguldak'a etkinlık. - Yüzde 16.0 - Gemi sanayii. - Yüzde 13.6 - Demir-çelik imalat sa- nayi. -Yüzde 12.4-Turizm. -Yüzde 13.0 - Balıkçılık. - Yüzde 12.1 - Tanm ve hayvancılık. - Yüzde 11.5 - Orman ürünleri, Anket sonuçlanna göre halk. Zon- guldak milletvekillerinin ilin sorunlan- na bu aşamada sahip çıkması gerektiği- ni belirtirken, özeliikle öğretim üyeleri. çeşitli ilçelere dağıtılan Karaelmas Üni- versitesi birimlerinin merkezde toplan- masının doğru olacağını, devletin her ilçede bir kampus kuracak kadar zengin olmadığı görüşünü savundular. BAHÇEŞEHİR KONUTLARI Taksim'e 25 km. uzaklıkta, 16.000 konutluk modern bir doğa şehri: Bahçeşehir... 10 yıla kadar vadeli, aylık % 4 TL veya 5 yıla kadar vadeli dövize endeksli % 1.25 $, % 1.50 DM kredi faizleri ile aylık 17.307.174 TL'den başlayan taksitlerle. EMLAK BANKASI DAHA KÂRLISI YOK BİLGİ İÇİN: (1)276 58 34 - (4)426 04 06 - (51) 36 07 54