Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 10EYLUL1993CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Insanlıktanumut kesilmez
MELÎH CE VDET AND A Y
alikamas Balık-
çısı" takma adı
ıle de tanınan
rahmetlı Cevat
Şakir'den dınle-
mıştım. kaç yıl
önce ıse. bır gun Ankara'dan huku-
metten bır ıletı ulaşır kendısıne, "Şu
tarihte Izmir'e gelecek olan yabancı ko-
nuklara Batı \nadolu'nun eskil yapıtla-
nnı gezdirin" dıve "Konuklar hangj
ülkeden olduklarını sakladılar" dıye
anlatmıştı Cevat Şakır, "Ben Rus ol-
duklannı kesrirdim, çok önemli devlet
adamlanvdı sanıyonım."
Derken efendım bıam ünlu y azan-
mız havran olduğu ılkçağ Anadolusu-
nu anlatır ve "İşte felsefe burada doğ-
du" derken konuklardan bın "Neden
burada, neden o zaman" dıye sormuş
Herkesın aklına gelen bır sorudur bu
ve yarutı hıç de kolay değıldır Cevat
Şakır. "Kim biür, belki de bir kuyruklu
yıldız o zaman buranın yakınından geç-
ti" dıye yanıtlamış konuğumuzu Gu-
lûınsuyordu bunu soylerken. gulum-
suyordu Şaşırtıcı ve eğlencelı bır açık-
lama ıdı de ondan
Bıbmsel açıklama ıse Batı Ana-
dolu'dakı bu ozgun uyanış çağını,
daha oncekı kulturel, sıyasal, ekono-
mık olaylann belırledığını -»oylemekie
>enne getınlebılırdı Hangı olaylardı
bunlar9
Onlan sayıp dokmeye hıç de
gerek yoktu. oncelık ve sonralık kav-
ramı veter de artardı Ta Platon'dan.
Aristoteles'ten başlayan bu goruş uya-
nnca, Gerekırcılık her olgunun bır
nedenı olduğunu ve benzer koşullar-
da, benzer nedenlenn her zaman ayru
sonuçlan doğurduğunu ılen suren ıl-
kedır O gun yabancı konuklara bu
soylenseydı, gerçı bır şey açıklanmış
olmazdı ama. susturucu olurdu Gel
de karşı dur bakalım1
Nıyetım burada Gerekırcılığı anlat-
may a kalkmak değıl. benım mıktanmı
aşar oyle bır ış Ancak şuncasını da
soylemeden geçmeyeyım. yenı fızık,
Gerekırabğı bunalıma soktu Kuan-
tum teonsının kurucusu olan Max
Planck'ın dedığıne gore nedensel zın-
arlenış ancak önceden soylenebılırse
kanıtlanmış olur Oysa Anadolu'dakı
ılkçağ uyanışı yazık kı onceden çakıl-
mış değıldı Ne yapsın Cevat Şakır.
gokbılımsel bır açıklama yapmak zo-
runda kaldı
Geleceğın tanhı yazılabılseydı ne ıyı
olurdu1
Ne demektır bu9
Geleceğı bılmek demektır
Ovsa şımdı nıyetlenmız doğrultu-
sunda lyımser olmakla yetınıyoruz
Başka bır deyışle. oyalanıyoruz
Lmutsuz olduğu ıçın her sabah
evınden gulerekçıkan Demokritosmu
yoksa ınsanlığın doğru yolu bulacağı-
na manan. buUmadığı ıçın de her sa-
bah evınden ağlayarak cıkan Herak-
leitos mu ıvımserdır9
Geleceğın tanhını bır yana bıraka-
hm Geçmışın tanhını gerçekten bılı-
yormuyuz9
Bır ık'ı kez yazmışımdır sanınm bır
tanhçı "Tarih öliiyii sorguva çekmek-
tir"der Pekı,vaoluyanıtvermezse9
O
vakıtuvdururuz Kımyanlışımızınasıl
çıkaracak'
Tanh yazımının masalla kanşık ola-
rak başlaması (Herodotos) da bundan-
dır Ondan sonra tanhçıler. bırbırle-
nnden alarak. aldıklannı yer yer de-
ğıştırerek bu ışı surdururler
Arrianos'un (I S 95-180) "İskender-
in Anabasisi" adlı vapıtını çok seve-
nra Arnanos kıtabını naMİ vazdığını
şoyleanlatıyor
"Lagosoğlu Ptolemaios>e Aristobo-
los oğlu Aristobolos'un Philippos oğlu
İskender hakkında yazdıklarının birbi-
rine uvanlarını hi'kayeme tamamen
hakikat olarak aldım. \ azdıklarının
birbirinin aynı olmadığı yerlerde bana
en ziyade inanılacak gibı gorüneni, aynı
zamanda \azmaya en değenini sectim.
Bununla beraber başkaları da İsken-
der'e daır turlu şeyler yazmışlardır ve
dunyada hakkında bu kadar çok ve bir-
birine bu kadar aykırı rivayetler bulu-
nan başka hiç kimse yoktur."
iskender dınlıp de kendı tanhını
okusaydı kım bılır ne yanlışlar bulur.
bundan oturu de ne sınırlenırdı1
Oysa
tanhın doğrusunu aramak vanlıştır
\eler soylendı ı^ onlaria yetınebılınz.
çunku tanhın ovlesı de bovlesı de hıç-
bır ıse yaramaz. o bıze sadece geçmışı-
mızı bıldığımıze ılışkın gururu yaşaür
Bugun (I Eylul) Dunya Banş Gunu
Kım bılır ne guzel torenler duzenlene-
cek. ne guzel soylevler venlecek' Bu ı>ı
nıyetlı torenler vc soylevler, bakarsınız
dunya banşına kavuşturmuş bızı Iyı
nıvet, umutlu olmak temel alındıktan
sonra neden olmasın' Ama bunlann
tanhsel gerekırcılık ıçındekı yen nedır9
Kesın bır şey soyleyemeyız
Bız gene de umutlu olalım dıyece-
ğım, ama kendımı kandırmış olmak-
tankorkuyorum
Dun gece televızyondan çığlıklar
ağlamalar bağırmalar duvdum bun-
lar Azerbaycan'dan. Bosna-Hersek"-
ten. Mogadışu'aan gelen çığlıklar.
ağlamalar, bağırmalardı Çocuklar,
kadınlar, adamlar yardım ıstıyorlardı
Kım yardım edecek. nasıl yardım ede-
cek1
Cevat Şakır"ın kuyrukluyıldızından
bu yana ne guzel. ne akıllıca sozler
soylendı dunyada Ama gene de bıle-
mıyoruz sabahlan evımızden ağlaya-
rak mı. yoksa gulerek mı çıkacağımızı'1
Sokrates'ın. konuyu bır çozume
bağlayamadığı dtyaloglanna. "Sokra-
tik Diyaloglar" denır. sayısı dordu beşı
geçmez bu konuşmaların sonunda
unlu duşunur çaresızlığını açığa v urur
"Ben de ıçinden çıkamadun" der
Bugun ele aldığım konunun benı su-
rukleyıp getırdığı yere bakınca. bır
çaresızlık durumuna duştuğumu anlı-
yorum Neyapayım.aklımbukadan-
nayetıyor demek
Erasmus, ınsanlığın kurtuluşunu bı-
lımlenn, sanatlann oğrenılmesı. edı-
nılmesı koşuluna bağhyordu Sonun-
da "Deüliğe Ö*gü"yu yazdı
Platon bırgunoğrenalenne "Yann
İyi'nin ne olduğunu anlatacağım" de-
mış Çocuklar ertesı gun koşa koşa
derse geldıklennde ne gorsunler unlu
filozof matematık dnlatmıyormu9
Koca Platon, boyle yapmakla nc
demek ıstemıştı dersınız0
Bunun gıbı Budha'nın "Dağdaki
V aaz"ında hıçkonuşmayıp sadece gu-
lumsemesı de duşundurucu değıl mı-
dır9
Okurlanma ınsanlıktan umut kes-
memelennı oğutlenm
ARADABIR
ZEKİ BÜYÜKTANIR
Emekli Öğretmen
Çöl Akrebi!
Senın sınsı ayak seslerın hep olum getırır Çağlar bo-
yu, kendı çıkarların ıçın, dın adına, şerıat adına ınsanla-
ra, toplumlara yaptıklarını bılıyoruz Senı çok ıyı tanıyo-
ruz
Sıvas ın o otel salonunda oğle dınlencesındekı anları
duşunuyorum da, o, bakmaya kıyamadığım, unıversıtelı
genç kızlarımız oğullarımız gozlerımın onunden gıtmı-
yor Onların ahı, her gece senı karabasan gıbı boğacak,
uyku, dışlık bırakmayacak Onların kıbrıtını sen çaktm
Cayır cayır yaktın Hem de "Tann ' dıye dıye Canavar
sozcuğu hafıf kalıyor Akrebın de bır duygusu var yıla-
nın da Senın duygulann korelmış Sormak gerek, Tann
hep senın tekelınde mıdır kı Musa'yı, isa'yı da bır yana
bırak, mılyarlarca Budıst ı Brahman'ı, onların da, daha
başkalarının da ınanan, umut bağlayan, gonul veren,
yuce bır guç sayan mılyarlarca ınsan Bunlann da
Tann ları, Tann Rama'yı, Buyuk Tann Vışnu yu yuce bır
guç sayanlar Elınden gelse, bu gozu donmuş, aşağılık
eylemlerınle, hepsını bır kaşık suda boğup dunyayı yal-
nız kendı çıkar egemenlığınle donatacaksın Kuran var-
sa Tevrat da var, incıl de var Daha nıce kutsal kıtaplar
guçler de var Senın butun amacın, hırsın, ınsanlığı deh-
şete duşurecek bır korku uçurumu yaratmak
Einstein, bır dostuna yazdığı mektupta ' Sen zarla oy-
nayan bır Tann 'ya ınanıyorsun Bense yuce bır kuvvetın
varlığına ınanıyorum Bende o ınancı yaşatan guç, goz-
lerımle gorup, us çemberıyle kavradığım doğanın ve
evrenın gorkemlı ve şaşmaz yasalarıdır" dıyor
Anadolu ınsanı bu goruşu, bınlerce yıl otelerden getır-
dığı duşuncede dınde, yaşamda gelıştırmış, uluslar
mozaığı ıçınde kaynaştınp bır hoşgoru ortamı yaratmış-
tır Çağlar oncesının Islam Ronesansı dedığımız ılerı
duşuncelerının bılıme bıraktığı ınsanlara verdığı, toplu-
mu yucelttığı hoşgoru, Anadolu duşuncesının temelını
oluşturmuştur Senın ayrılık çabalann dın ve mezhep
kışkırtmaların ve bunlardan oluşan bağnazca, usa sığ-
maz kanlı eylemlerın, bu guzel topraktakı yaşayan ın-
sanları zaman zaman boyle kana boyamıştır
Senı bu duruma getıren nedır*
7
Bu ulkede, her yonuyle uyumlu bır mozaık ıçınde ya-
şayan ınsanların, ayrı dınde, duşuncede mezhepte say-
dığın, beğenmedığın o ınsanların senden çok ustun
yanları var Onların duyguları körelmemış, kışılıklerı ge-
lışmış dılıne sahıp çıkmış, benlığını korumuş, torelerını
surdurmuş, yaşamda çağdaşlığayonelmış, yaşamı sev-
mış felsefesını sevgı ustune kurmuş, ınsanın ustunetıt-
remış bıçım değıl ozu aramış, sevgıyı, guzelı, umudu
yeğlemış, sozunu esırgememış, 'Benım kâbem ınsan-
dtr ' derken sazının tellerındekı tıtreşımler ruhunu yu-
celtmış Senın gosterış ıçın gıdıp, çıkarın ıçın koştuğun
Arap'ın çolundekı seruven aramaçabana karşın o, ınsa-
nı yuceltmış Her ne arar ısen ınsanda (ozunde) ara,
Kudus'te, Mekke'de, hacda değıldır" demış (') Yazar,
'Islam kulturunun bır ucu yobazlığın karanlığında, otekı
ucu 8ekfaşı'n;n guleryuzlu aydınlığmdadır Hamambo-
ceklerı karanlığı yeğlıyor' (
2
) dıye bıtırmış yazısını Ben
aydınlığa yonelık Anadolu ınsanını temsıl edıyorum Se-
nın katı kalıplar ıçınde boğulan aymaz, bağnaz duşunce
yapını değıl, aydınlık çağdaşduşunceyıyeğlıyorum Bı-
raz Nasreddin Hoca bıraz Bektaşı ruhu, ama genelde
humanıst ve çağdaş
OHacıBekUşVeh Yunus Emre
(;
) tlhan Selçuk Cumhun>« Gazetaa 8 Temmuz 1993
OKURLARDAN
Bizim göpevimizdir
Ulkemız sıyasetındeOsmanlı dan kaima bıradet var
"Rakiplerimiz hata > aparsa biz kazançlı çıkanz." Bu anlay ış
maalesef. geçerlılığını cumhunyet donemınde korumuş.
daha sonra çok partılı donemde ıse busbutun sıy asal hay ata
egemen olmuştur Son on y ılda da busbutun çığnndan
yikmıştır Gunumuzde. gerek her parünın kendı ıçınde
;ekışen kışıler arasında, gerekse partıler arasında bu anlay ış
varlığını korumaktadır Bunun sonucunda da, rakıplenn
hata yapmasını bekleyen pasıfstratejılenn oluşturulması bır
\ana, ulke goz gore gore çıkmaza suruklenırken, "bilenler"
susmakta, uyan gorevını yapmamaktadır Llkemızın boyle
bır lukse tahammulu yoktur Asıl onemlı olan ıse, rakıplenn
hatasına day alı polıtıkalar. sonuçta herkesın hata
vapmasına neden olmaktadır Bu anlay ış son bulmalıdır
"Ben, rakibim bile olsa. kimsenin hata y apmasına izin
vermem" dıyen anlay ış egemen olmalıdır Boyle bır anlayış.
bızı temız topluma goturecek çıkar yollan gösterecektır
Erhan Göksel
BAŞBAYİLİKLER
VERİLECEKTÎR
Pazarlama şırketlennın dıkkatıne... Sürümuçok
/uksek, büyük beğenı kazanmış, üstün kaliteh ve
tescıllı ürünlenmız ıçın Türkiye genelındekı
yörelere başbayılıkler venlecektır.
Tel 9 (192) 45061 - 29111. Faks 23175
TARTIŞMA
Bak şu konuşanaL
I
lk duyduğumda şaka
y apıv orlar herhalde
dıyeduşunup
uzennde pek
durmadım "Herkese
üniversite"ymış, Poh
1
Inanamadım Akşam,
haberlerde. pek sayın
başbakanımızve
yardımcılannın projeyı cıddı
cıddı anlattıklannı gorunce
afalladım yuzumde hafıf bır
tebessum, İcafamda sorularla
kalakaldım
lzleyen günlerde. konu
netleşeceğıne
karmaşıklaşırken. konuya
gelen tepkılerden rahatladım
Takı. 16Ağustosl993
tanhınde yayımlanan Anadolu
L niversitesi Rektörii Prof.
Bûyükerşen ın açıklamasına
kadar Sayınrektorunbuabuk
sabuk projeyı sav unması bır
yana kullandığı uslupda
gerçektenıçleracısıydı Sayın
profesor. kendı fıkıf ve
tasanlannı tartışılmaz ve
mukemmel goruy or olmalı kı
bunlan eleştırenlen sığ bakış
açısma sahıp olmakla,
•'kıskançlıkla" suçluyor ve
bızlerebırbılım adamının
tarafsızlığını ('), nesnelhğını (')
gostererek, kuracağı
kurumlann da sağlıklılığı
konusunda fıkıredınmemızı
sağlıyor Bay Buyukerşenoyle
ateşh ki, duşunmeden
edemedım, nedır kendısını
buna ıten
9
Hadı Sayın
Başbakan. her ne kadar
akademısyen gecmışı de olsa
poütık areneda bu y onunu oy
ıçınunutuyor Sayın Başbakan
Yardımcısı "yardım" gorevını
y enne getıny or, pekı Bay
Buyukerşen'e ne oluy or
9
O da
her'halde "büyük"
projeler yaratmanın
sarhoşluğunuyaşıjor
Sayın profesor dıyorkı," yuz
binlerce gencüniz, vasıfsız insan
gucü olarak çaresiz. umutsuz.
ızdırap dolu şekılde sokaklarda
bırakılmaktadır. \ asıfsız insan
gucunun de uretme. ış bulma > e
iş kurma şansı olmay acağı için
bir sure sonra toplumda şu >eya
PENCERE
bu şekilde patlamay a hazır bir
potansiv elin oluşabileceği
tehlikesini de gormemiz
gerekir." Bu yaklaşım.^orunu
tepetaklak etmekten başka bır
şey değıldır Evet doğrudur.
gençlenmız umutsuz v e çaresiz
sokaklara bırakılmışlardır
Ancak gençler bu şekılde
dıploma sahıbı olurlarsa. bu
kez dıplomalı olarak sokakta
bırakılmış olacaklardır Olan
ıse kay bettıklen y ıllanna.
paralanna ve umutlanna, yanı
yınekendılenneolacaktır Eğer
bu kadar mezuna ış
verebıleceksek neala, aksı
takdırde, hayallan yıkılmı^
ınsanlann psıkolog faturalan
Sayın Buyukerşen gıbılenne
gıdecektır Ünıversıte
kapılannda bekleyen gençlenn
amaa yalnızca unıversıte
okumak değıl, bır ış sahıbı
olmaktır Yanı bu ınsanlanmızı
çaresızlıkten kurtarmanın yolu
onlan dıplomalandırmak değıl.
daha kısa ve akılcı yollarla
meslek sahıbı etmektır
Ulkemızde ara eleman açığı
olduğu bılınenbırgerçektır
Orneğın ıçınde bulunduğum
ınşaat sektorunde eğıtım
gormuşkalıfıyeuslalarbulmak
hemen hemen olanaksızdır İşte
bu yuzden eğıtım gormuş kalıp.
demır ustalan yetıştırsek. hem
ınşaat ımalatlannın sağlıklılığı
artar. hem de eğıtımsız kalmış
ınsanlanmıza yenı perspektıfler
kazandırmış oluruz Butıp
orneklen daha pek çok
sektorde çoğaltmak
mumkundur Sorumluluktan
kaçmak, Bay Buyaıkerşen'ın
dedığı gıbı "Diplomalı işsizler
ordusu mu y aratacağız" gıbı
sorular sorarak olmaz, tam
tersıne bu sorulan cıddıye
almayıp, Zihni Sinir projelenne
sanlmakla olur
Açıklamada değınılmeden
geçılemeyecek bır dığer nokta,
sayın rektorun Açıkoğretim
hakkında soyledıklen Herne
kadar mantık olarak
açıkoğretıme karşı olmasam
da, venlen egıtımın orgun
oğretım ıle karşılaştınlması. bır
bılım adamı ıçın talıhsızlıktır
MEB veyabanadil
*^r- -yıllardırMiIli
^ ^ / Eğitim
% / Bakanlığımtzın
^T deneümındekı
I devlet
JL- okuliannda
tngilizce, Fransızca v e
Afinancajı kapsayan sozde
yabancı dıleğıtımıvenlır Ne
acıdır kı dev let okuliannda
venlen bu dıl eğıtımı gerçekten
tam bır fıyaskodur Gorduğu
dıl eğıtımı öğrencıy e gerçek
anlamda o dılı
kazandırmamaktadır Devlet
okullan çıkışlı kaçoğrencı
en azından bır yabana dılı
-bırakınız ıyı dereoeyı- şoyle
orta derecede. derdmı
anlatabılecek ve kendısıne
soylenılenı anlay abılecek
duzeyde bılıyor9
Boyle bır
oğrencı tıpıne tek bır örnek
venlemez Ben vennm dıyen
v arsa hodn meydan
Durum boy leyken yabancı dıl
hocalannın bu okullarda ışı ne
9
Bu hocalara (sankı hızmet
venyorlarmış gıbı) maa§
vermek hangı mantıkla
açıklanabılır
9
Sakın yanlış
anlaşılmasın Kesınlıkle
okullarda y abancı dıl eğıtımı
venlmesıne muhalıf degılım
Tam aksıne, destekleyıasıyım
Ama bahsettığım nıtelıktekı bır
yabancı dıl eğıtımının de
şıddetle karşısındayım
İşın duz mantığı şu
Sermaye-emek çelışkısının
yetennce anlaşılmadığı v a da
kabul edılmedığı toplumlarda,
sınıflar arasındakı uçurumlar
çok denndır ve sureklı
gundemdedır Duşununkı.
sermay e sınıfının çocuklan
senehğı tonla para olan ozel
okullarda, yurtdışındakı
ıtıbarü unıversıtelerde okuyup
mezun olduktan sonra, en az 2
veya 3 yabana dılı anadıllen
gıbı konuşurlarken. orta
tabakanın çocuklan devlet
okuliannda (ıstedıklen kadar
çırpınsmlar) tek bır yabancı dılı
dahı oğrenemıyorlar
Bılındığı gıbı. gunumuzde
Ataturk'e sovmek moda oldu
'Neden demokrasiyi getirmedi,
laikliği niçin tepeden inme
getirdi'dıyeAtaturk usuçlavan
Yazı yazma özgürlüğü^ ^ ^ • ^ J eçenlerde
£ l Cumhuriyet
m - ^ _ . gazetesınde
V • 'Makale yazan
^ ^ • memura
^ ^ soruşturma'
başhğı ıle SEKA Teftiş Kunılu
Başkanı Burhan Özbey
hakkında Cumhunyet
gazetesının "Tartışma"
koşesındeve Izmıt'te
yayımlanan "Kocaeli"
gazelesındeçıkan yazılan ıle
ılgılı olarak bakanlıkça
soruşturma açıldığı haben
yayımlandı
Şımdı bu nc perhu, bu nc
lahana turşusu demek şart
oluyor Hukumet şefFaf. acık
konuşan Türkiye'den soz
ederken, devlet memuru
olduğu savı ıle değerb bır
y onetıcının duşuncelennı
y azmasını hoş karşılamıy or Bu
bırçelışkı
İ kıncı çelışkı ıse dev let memuru
alınırken bır y ığın guvenlık
soruşturmasından geçen
memur, ışe almdığı zaman
guvenılır olduğunu kanıtlamış
oluyor mu
9
Neden
guvenıhrdeğıl nıyememur
oldu
Dığerçelışkı, anayasal hak ve
hukumlen ılgılendınyor
Duşunme, uretme. yazma.
yazdıklannı savunma
ozgurluğunu kısıtlıyor
Suskun, pısınk memur.
başansız olma y onunde kışıler
uzennde dev let otontesı ıle
baskıkuruluyor Memur bır
v atandaş olduğuna gore bu
gozdağı ıle vatandaş da aynı
konuma ıtılmış oluyor
Bunun yanı sıra Eğıtım
yetersızhğınden bılgısızlıkten
yakınırken, bız okumuş, aydın,
başanlı olmuş yonetıcılenmızı
bu y olla bır baskı altına alırsak,
Elbette, teknolojıy ı kullanarak
gecekondulara. mezralara
ulaşmakıyıbırşeydır Oysa,
ünıversıte bambaşka bır şeydır
Ünıversıte dıyalog, tartışma
demektır, monolog değıl Bu
bağlamda. sayın rektorden boş
ovunmeler değıl. mezunlannın
(torpılsız olanlann) ış bulma
oranlannı ıçeren somut
ıstatıstıkı bılgıler beklerdık
Sonuç olarak, Bay
BüyTikerşen'ın, tasany a
yöneltılen eleştınlen.
•'ktskançlık'"la suçlaması,
bızlerde kendı ıçtenlığı
konusunda kuşkular
uyandırmıştır Ülkenınıyılığı
ıçın, ortaya atılan projelenn
-her ne kadar bunlan Bay
Buyukerşen de haarlasa (')-
tartışılmaksızın uygulanması
gaflettır ve herhalde kımsenın
ıstemeyeceğı bır şeydır O
\ uzden, luifen makul olalım,
hoşgorulu olalım. saygılı
olalım
Ahmet Salih Aktaş
İnşaat Mühendısı
2 Cumhunyetçı.
Neo-Osmanlılann ağzına
otursanız şuphesız bu çarpık dıl
eğıtımırun sorumluluğunu da,
Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu
çıkartarak eğıtımde bırlığı
sağlayan Ataturk'e atar
Asıl suçlular, Ataturk'un
olumuyle başlayıp gunumuze
değın uzayan bır sureçte
dev letın her kademesınde
karşımıza çıkan sulandınlmış
Ataturkçulerdır Ezan
okunduğu zaman Mıllı Eğıtım
Bakanlığı kondorlanndan
takunya ıle namaza koşanlar
ıse bu suçlular zıncınnın son
halkalandır
BurakUlusal
ay dmlanma dev nmı, çağdaş bır
Turkıye, buyuk bır Turkıye,
konuşan bır Turkıye
yaratmamız olanaksızdır
Yoksa olanaksız olduğu bıhne
bılıne, bır devlet polıtıkası
olarak mı benımsenmıştır
9
Parlak sozler, gunü kurtarmak
ıçın soy lenen sozler ıle
v aracağımız bır hedef yoktur
Gunu kurtanr, ışın başında
kalabılınzama,
başansızlıklanmız da bızım,
her zaman karşımıza bır sıcıl
kartı olarak. eksı puanda çıkar
Mehmet Portakal
Felsefesiz Siyaset Olmaz...
19 uncu yuzyılın yıldızı Karl Marks, ınsan dusuncesı-
ne yenı bır ufuk açtı, kapıtalızmın eleştırısını yaptı, sos-
yalızme yol ve hız verdı
18'ıncı yuzyılda Aydınlanma devrımı gerçekleşme-
seydı Marks ortaya çıkabılır mıydı9
Hayır
Sosyalızm Aydınlanma kapsamında yerını alır
Insan ancak aklın mahkemesınde her şeyı yargıla-
maya baslayınca ummetten ulusa dınsel devletten laık-
lığe, kulluktan bıreylığe geçerek demokrasiyi kurabılı-
yor
Ama demokrası yeter mû
Yetmez
Aydınlanma felsefesı sanayı kapıtalızmıyle eşza-
manlı sosyalızme acık vedonuktur
Insanın vıcdanında yuvalanan ama gerçek hayatın
dayattığı hakca paylaşım ozlemı sosyalıst duzenı top-
lum ıçın kaçınılmazadonuşturuyor
•
Sosyalıst akımlar 20 ncı yuzyılın ılk çeyreğınde ıkı şak
oldu Avrupa da evrımcılığı yeğleyen sol takımın mıras-
çıları bugunku sosyal demokratlardır, devrımı yeğleyen-
ler Rusya da 1917 yı gerçekleştırdıler
1917'nın kurduğu Sovyetler 1990'da dağılınca solda
meydan sosyal demokratlara kaldı
Avrupa nın sosyal demokratları çıkış noktasında
Marksçı ıdıler zamanla kokenlerınden koptular yeryu-
zunde sosyalıst ekonomı de tasfıye surecıne gırınce
serbest pıyasanın egemenlığı dunyanın her yanında ge-
çer akçe oldu sosyalıstler bu gelışmelerle bunalıma
gırdıler Turkıye'de solun yaşadığı bunalım bıze ozgü
değıldır, evrensel bır sorundur Ulkemızde sosyal de-
mokratlarınucebolunmelerı bırbınyle dtdışmelerı aynı
lafları soyleyerek başka şeyler soyluyorlarmış gıbı tar-
tışmaları bır bakıma doğal karşılanmalıdır
•
Aydınlanmanın Anadolu dakı adı Kemalızm'dır, ıste-
sek de ıstemesek de boyle
Tarıhı değıştırmek olanaksız
Laık devletı Kemalıstler kurdu
Bır sosyalıst -ya da sosyal demokrat- Aydmlanma'y\
dışlayarak bır yere varamaz, ne Batı'da ne de Doğu'da
bır başka seçenek var, laık devlet dışında ne sosyalızm
kurulabılır ne sosyal demokrasıyeulaşılabılır nede de-
mokrası olusabılır Anadolu da Kemalızme soverek sol-
cu olmaya yeltenmek, Allah a kufrederek mumın olma-
ya kalkışmak gıbı garıp bır kışılık tutarsızlığının dışavu-
rumudur
Turkıye de sosyal demokrat partılerın kokenı -Batı'-
dakı gıbı- Marksızm den kaynaklanmıyor
Uç sosyal demokrat partının de eskı CHP'nın uzantıla-
rı olmaları daha baska deyışle Kemalıst kokenden gel-
melerı bır rastlantı değıl, tarıhsel bırzorunluktur
Felsefeden soyutlanmış bır siyaset, yolunu şaşırır ne
yapacağını bılemez
Bugun Turkıye de uç sosyal demokrat partıde yaşa-
nanlar solun dramıdır, felsefı kokenlerını saptamak yo-
lunda yetersız kalanların bılınçsızlıklerınden doğan
sonuçtur
•
Ekonomı alanındakı tartışmaları bır olçude anlamak
olanağı var Sosyalıst sıstem yıkıldıktan sonra planla-
manın pabucu dama atıldı, serbest pıyasanın korgudü-
su ekonomının anayasası sayıldı, gelışmemış ulkeleri
açık pazara surmek ısteyen dış guçlerın baskılarına dı-
renmek kolay değıl sosyal demokratlar bu konuda se-
çeneklerını ulkenın somut koşullarına ve dış dengelere
gore belırlemek zorundalar
Ancak demokrasiyi kım kuracak'' Laıklığı kım savuna-
caW> Medyayı kım demokratıkleştırecek? Bılım toplumu-
nu kım yaratacak? Kalkınma surecınde ozverıyı hakça
kım paylaştıracak? Vahşı kapıtalızmın somurusune kım
karşı duracak?
Ne yazık kı sosyal demokratlar boluk porçuk Kımı
şaşkın da Ataturk e soverek sosyal demokrat olunacağı-
nı sandığından gerıcılerın kuyruğuna takılmış
TEŞEKKÜR
SAMtM KOCAGÖZ'ün
uzun suren rahatsızlığında ve vefatında bızlen yalnız
bırakmayandostveakrabalanmıza.PENKulup'e.
YazarlarSendıkası'na. Edebıyatçılar Derneğı'ne, Izrrur
GazetecılerCemıyetfne, Cumhunyet Gazetesf nın
butun mensuplanna. butun Izmırlı sanatçı ve yazarlara,
hastahğı suresınce her an y anımızda olan aıle dostumuz,
kardeşımız
Doç opt Dr RAHMİ ZEYBEK
ıie opt Dr MUSTAFA ÖZER'e,
İzmırDevlet Hastanesı 3 Hancıye Servısrnın başta
Opt Dr EROLKAYMAK
olmak uzere butun doktor, hemşıre ve personelıne,
Dr YASİN PEKER'e. aıledoktorlanmız
MELİH ABİDİNOĞLU ve
TALİÖZGENÇ'e,
kan bdğışında bulunan kımbğmı Dilemedığımız
ıyılıkseverlereveİzmırKjzılay Kan Bankası'na
teşekkuredenz
AİLESİ
ANMA
Hocam ve değerlı eşım, babamız, bılım ve
sanatın ozden yolculanndan, erdemlı
\aşamını ülkülen ıçın surdüren, Ataturkçu
Prof. Dr.
EMİN FAİK
Ü ÜÜSTÜN'Ü
aramızdan aynhşının 20 yılında sevdıklen,
dostlan ve öğrencılen, tümumüz anıyoruz.
Eşi: Prof. Dr. ESİN EMİN ÜSTÜN
veÇOCUKLARI