23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 10EYLUL1993CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Insanlıktanumut kesilmez MELÎH CE VDET AND A Y alikamas Balık- çısı" takma adı ıle de tanınan rahmetlı Cevat Şakir'den dınle- mıştım. kaç yıl önce ıse. bır gun Ankara'dan huku- metten bır ıletı ulaşır kendısıne, "Şu tarihte Izmir'e gelecek olan yabancı ko- nuklara Batı \nadolu'nun eskil yapıtla- nnı gezdirin" dıve "Konuklar hangj ülkeden olduklarını sakladılar" dıye anlatmıştı Cevat Şakır, "Ben Rus ol- duklannı kesrirdim, çok önemli devlet adamlanvdı sanıyonım." Derken efendım bıam ünlu y azan- mız havran olduğu ılkçağ Anadolusu- nu anlatır ve "İşte felsefe burada doğ- du" derken konuklardan bın "Neden burada, neden o zaman" dıye sormuş Herkesın aklına gelen bır sorudur bu ve yarutı hıç de kolay değıldır Cevat Şakır. "Kim biür, belki de bir kuyruklu yıldız o zaman buranın yakınından geç- ti" dıye yanıtlamış konuğumuzu Gu- lûınsuyordu bunu soylerken. gulum- suyordu Şaşırtıcı ve eğlencelı bır açık- lama ıdı de ondan Bıbmsel açıklama ıse Batı Ana- dolu'dakı bu ozgun uyanış çağını, daha oncekı kulturel, sıyasal, ekono- mık olaylann belırledığını -»oylemekie >enne getınlebılırdı Hangı olaylardı bunlar9 Onlan sayıp dokmeye hıç de gerek yoktu. oncelık ve sonralık kav- ramı veter de artardı Ta Platon'dan. Aristoteles'ten başlayan bu goruş uya- nnca, Gerekırcılık her olgunun bır nedenı olduğunu ve benzer koşullar- da, benzer nedenlenn her zaman ayru sonuçlan doğurduğunu ılen suren ıl- kedır O gun yabancı konuklara bu soylenseydı, gerçı bır şey açıklanmış olmazdı ama. susturucu olurdu Gel de karşı dur bakalım1 Nıyetım burada Gerekırcılığı anlat- may a kalkmak değıl. benım mıktanmı aşar oyle bır ış Ancak şuncasını da soylemeden geçmeyeyım. yenı fızık, Gerekırabğı bunalıma soktu Kuan- tum teonsının kurucusu olan Max Planck'ın dedığıne gore nedensel zın- arlenış ancak önceden soylenebılırse kanıtlanmış olur Oysa Anadolu'dakı ılkçağ uyanışı yazık kı onceden çakıl- mış değıldı Ne yapsın Cevat Şakır. gokbılımsel bır açıklama yapmak zo- runda kaldı Geleceğın tanhı yazılabılseydı ne ıyı olurdu1 Ne demektır bu9 Geleceğı bılmek demektır Ovsa şımdı nıyetlenmız doğrultu- sunda lyımser olmakla yetınıyoruz Başka bır deyışle. oyalanıyoruz Lmutsuz olduğu ıçın her sabah evınden gulerekçıkan Demokritosmu yoksa ınsanlığın doğru yolu bulacağı- na manan. buUmadığı ıçın de her sa- bah evınden ağlayarak cıkan Herak- leitos mu ıvımserdır9 Geleceğın tanhını bır yana bıraka- hm Geçmışın tanhını gerçekten bılı- yormuyuz9 Bır ık'ı kez yazmışımdır sanınm bır tanhçı "Tarih öliiyii sorguva çekmek- tir"der Pekı,vaoluyanıtvermezse9 O vakıtuvdururuz Kımyanlışımızınasıl çıkaracak' Tanh yazımının masalla kanşık ola- rak başlaması (Herodotos) da bundan- dır Ondan sonra tanhçıler. bırbırle- nnden alarak. aldıklannı yer yer de- ğıştırerek bu ışı surdururler Arrianos'un (I S 95-180) "İskender- in Anabasisi" adlı vapıtını çok seve- nra Arnanos kıtabını naMİ vazdığını şoyleanlatıyor "Lagosoğlu Ptolemaios>e Aristobo- los oğlu Aristobolos'un Philippos oğlu İskender hakkında yazdıklarının birbi- rine uvanlarını hi'kayeme tamamen hakikat olarak aldım. \ azdıklarının birbirinin aynı olmadığı yerlerde bana en ziyade inanılacak gibı gorüneni, aynı zamanda \azmaya en değenini sectim. Bununla beraber başkaları da İsken- der'e daır turlu şeyler yazmışlardır ve dunyada hakkında bu kadar çok ve bir- birine bu kadar aykırı rivayetler bulu- nan başka hiç kimse yoktur." iskender dınlıp de kendı tanhını okusaydı kım bılır ne yanlışlar bulur. bundan oturu de ne sınırlenırdı1 Oysa tanhın doğrusunu aramak vanlıştır \eler soylendı ı^ onlaria yetınebılınz. çunku tanhın ovlesı de bovlesı de hıç- bır ıse yaramaz. o bıze sadece geçmışı- mızı bıldığımıze ılışkın gururu yaşaür Bugun (I Eylul) Dunya Banş Gunu Kım bılır ne guzel torenler duzenlene- cek. ne guzel soylevler venlecek' Bu ı>ı nıyetlı torenler vc soylevler, bakarsınız dunya banşına kavuşturmuş bızı Iyı nıvet, umutlu olmak temel alındıktan sonra neden olmasın' Ama bunlann tanhsel gerekırcılık ıçındekı yen nedır9 Kesın bır şey soyleyemeyız Bız gene de umutlu olalım dıyece- ğım, ama kendımı kandırmış olmak- tankorkuyorum Dun gece televızyondan çığlıklar ağlamalar bağırmalar duvdum bun- lar Azerbaycan'dan. Bosna-Hersek"- ten. Mogadışu'aan gelen çığlıklar. ağlamalar, bağırmalardı Çocuklar, kadınlar, adamlar yardım ıstıyorlardı Kım yardım edecek. nasıl yardım ede- cek1 Cevat Şakır"ın kuyrukluyıldızından bu yana ne guzel. ne akıllıca sozler soylendı dunyada Ama gene de bıle- mıyoruz sabahlan evımızden ağlaya- rak mı. yoksa gulerek mı çıkacağımızı'1 Sokrates'ın. konuyu bır çozume bağlayamadığı dtyaloglanna. "Sokra- tik Diyaloglar" denır. sayısı dordu beşı geçmez bu konuşmaların sonunda unlu duşunur çaresızlığını açığa v urur "Ben de ıçinden çıkamadun" der Bugun ele aldığım konunun benı su- rukleyıp getırdığı yere bakınca. bır çaresızlık durumuna duştuğumu anlı- yorum Neyapayım.aklımbukadan- nayetıyor demek Erasmus, ınsanlığın kurtuluşunu bı- lımlenn, sanatlann oğrenılmesı. edı- nılmesı koşuluna bağhyordu Sonun- da "Deüliğe Ö*gü"yu yazdı Platon bırgunoğrenalenne "Yann İyi'nin ne olduğunu anlatacağım" de- mış Çocuklar ertesı gun koşa koşa derse geldıklennde ne gorsunler unlu filozof matematık dnlatmıyormu9 Koca Platon, boyle yapmakla nc demek ıstemıştı dersınız0 Bunun gıbı Budha'nın "Dağdaki V aaz"ında hıçkonuşmayıp sadece gu- lumsemesı de duşundurucu değıl mı- dır9 Okurlanma ınsanlıktan umut kes- memelennı oğutlenm ARADABIR ZEKİ BÜYÜKTANIR Emekli Öğretmen Çöl Akrebi! Senın sınsı ayak seslerın hep olum getırır Çağlar bo- yu, kendı çıkarların ıçın, dın adına, şerıat adına ınsanla- ra, toplumlara yaptıklarını bılıyoruz Senı çok ıyı tanıyo- ruz Sıvas ın o otel salonunda oğle dınlencesındekı anları duşunuyorum da, o, bakmaya kıyamadığım, unıversıtelı genç kızlarımız oğullarımız gozlerımın onunden gıtmı- yor Onların ahı, her gece senı karabasan gıbı boğacak, uyku, dışlık bırakmayacak Onların kıbrıtını sen çaktm Cayır cayır yaktın Hem de "Tann ' dıye dıye Canavar sozcuğu hafıf kalıyor Akrebın de bır duygusu var yıla- nın da Senın duygulann korelmış Sormak gerek, Tann hep senın tekelınde mıdır kı Musa'yı, isa'yı da bır yana bırak, mılyarlarca Budıst ı Brahman'ı, onların da, daha başkalarının da ınanan, umut bağlayan, gonul veren, yuce bır guç sayan mılyarlarca ınsan Bunlann da Tann ları, Tann Rama'yı, Buyuk Tann Vışnu yu yuce bır guç sayanlar Elınden gelse, bu gozu donmuş, aşağılık eylemlerınle, hepsını bır kaşık suda boğup dunyayı yal- nız kendı çıkar egemenlığınle donatacaksın Kuran var- sa Tevrat da var, incıl de var Daha nıce kutsal kıtaplar guçler de var Senın butun amacın, hırsın, ınsanlığı deh- şete duşurecek bır korku uçurumu yaratmak Einstein, bır dostuna yazdığı mektupta ' Sen zarla oy- nayan bır Tann 'ya ınanıyorsun Bense yuce bır kuvvetın varlığına ınanıyorum Bende o ınancı yaşatan guç, goz- lerımle gorup, us çemberıyle kavradığım doğanın ve evrenın gorkemlı ve şaşmaz yasalarıdır" dıyor Anadolu ınsanı bu goruşu, bınlerce yıl otelerden getır- dığı duşuncede dınde, yaşamda gelıştırmış, uluslar mozaığı ıçınde kaynaştınp bır hoşgoru ortamı yaratmış- tır Çağlar oncesının Islam Ronesansı dedığımız ılerı duşuncelerının bılıme bıraktığı ınsanlara verdığı, toplu- mu yucelttığı hoşgoru, Anadolu duşuncesının temelını oluşturmuştur Senın ayrılık çabalann dın ve mezhep kışkırtmaların ve bunlardan oluşan bağnazca, usa sığ- maz kanlı eylemlerın, bu guzel topraktakı yaşayan ın- sanları zaman zaman boyle kana boyamıştır Senı bu duruma getıren nedır* 7 Bu ulkede, her yonuyle uyumlu bır mozaık ıçınde ya- şayan ınsanların, ayrı dınde, duşuncede mezhepte say- dığın, beğenmedığın o ınsanların senden çok ustun yanları var Onların duyguları körelmemış, kışılıklerı ge- lışmış dılıne sahıp çıkmış, benlığını korumuş, torelerını surdurmuş, yaşamda çağdaşlığayonelmış, yaşamı sev- mış felsefesını sevgı ustune kurmuş, ınsanın ustunetıt- remış bıçım değıl ozu aramış, sevgıyı, guzelı, umudu yeğlemış, sozunu esırgememış, 'Benım kâbem ınsan- dtr ' derken sazının tellerındekı tıtreşımler ruhunu yu- celtmış Senın gosterış ıçın gıdıp, çıkarın ıçın koştuğun Arap'ın çolundekı seruven aramaçabana karşın o, ınsa- nı yuceltmış Her ne arar ısen ınsanda (ozunde) ara, Kudus'te, Mekke'de, hacda değıldır" demış (') Yazar, 'Islam kulturunun bır ucu yobazlığın karanlığında, otekı ucu 8ekfaşı'n;n guleryuzlu aydınlığmdadır Hamambo- ceklerı karanlığı yeğlıyor' ( 2 ) dıye bıtırmış yazısını Ben aydınlığa yonelık Anadolu ınsanını temsıl edıyorum Se- nın katı kalıplar ıçınde boğulan aymaz, bağnaz duşunce yapını değıl, aydınlık çağdaşduşunceyıyeğlıyorum Bı- raz Nasreddin Hoca bıraz Bektaşı ruhu, ama genelde humanıst ve çağdaş OHacıBekUşVeh Yunus Emre (; ) tlhan Selçuk Cumhun>« Gazetaa 8 Temmuz 1993 OKURLARDAN Bizim göpevimizdir Ulkemız sıyasetındeOsmanlı dan kaima bıradet var "Rakiplerimiz hata > aparsa biz kazançlı çıkanz." Bu anlay ış maalesef. geçerlılığını cumhunyet donemınde korumuş. daha sonra çok partılı donemde ıse busbutun sıy asal hay ata egemen olmuştur Son on y ılda da busbutun çığnndan yikmıştır Gunumuzde. gerek her parünın kendı ıçınde ;ekışen kışıler arasında, gerekse partıler arasında bu anlay ış varlığını korumaktadır Bunun sonucunda da, rakıplenn hata yapmasını bekleyen pasıfstratejılenn oluşturulması bır \ana, ulke goz gore gore çıkmaza suruklenırken, "bilenler" susmakta, uyan gorevını yapmamaktadır Llkemızın boyle bır lukse tahammulu yoktur Asıl onemlı olan ıse, rakıplenn hatasına day alı polıtıkalar. sonuçta herkesın hata vapmasına neden olmaktadır Bu anlay ış son bulmalıdır "Ben, rakibim bile olsa. kimsenin hata y apmasına izin vermem" dıyen anlay ış egemen olmalıdır Boyle bır anlayış. bızı temız topluma goturecek çıkar yollan gösterecektır Erhan Göksel BAŞBAYİLİKLER VERİLECEKTÎR Pazarlama şırketlennın dıkkatıne... Sürümuçok /uksek, büyük beğenı kazanmış, üstün kaliteh ve tescıllı ürünlenmız ıçın Türkiye genelındekı yörelere başbayılıkler venlecektır. Tel 9 (192) 45061 - 29111. Faks 23175 TARTIŞMA Bak şu konuşanaL I lk duyduğumda şaka y apıv orlar herhalde dıyeduşunup uzennde pek durmadım "Herkese üniversite"ymış, Poh 1 Inanamadım Akşam, haberlerde. pek sayın başbakanımızve yardımcılannın projeyı cıddı cıddı anlattıklannı gorunce afalladım yuzumde hafıf bır tebessum, İcafamda sorularla kalakaldım lzleyen günlerde. konu netleşeceğıne karmaşıklaşırken. konuya gelen tepkılerden rahatladım Takı. 16Ağustosl993 tanhınde yayımlanan Anadolu L niversitesi Rektörii Prof. Bûyükerşen ın açıklamasına kadar Sayınrektorunbuabuk sabuk projeyı sav unması bır yana kullandığı uslupda gerçektenıçleracısıydı Sayın profesor. kendı fıkıf ve tasanlannı tartışılmaz ve mukemmel goruy or olmalı kı bunlan eleştırenlen sığ bakış açısma sahıp olmakla, •'kıskançlıkla" suçluyor ve bızlerebırbılım adamının tarafsızlığını ('), nesnelhğını (') gostererek, kuracağı kurumlann da sağlıklılığı konusunda fıkıredınmemızı sağlıyor Bay Buyukerşenoyle ateşh ki, duşunmeden edemedım, nedır kendısını buna ıten 9 Hadı Sayın Başbakan. her ne kadar akademısyen gecmışı de olsa poütık areneda bu y onunu oy ıçınunutuyor Sayın Başbakan Yardımcısı "yardım" gorevını y enne getıny or, pekı Bay Buyukerşen'e ne oluy or 9 O da her'halde "büyük" projeler yaratmanın sarhoşluğunuyaşıjor Sayın profesor dıyorkı," yuz binlerce gencüniz, vasıfsız insan gucü olarak çaresiz. umutsuz. ızdırap dolu şekılde sokaklarda bırakılmaktadır. \ asıfsız insan gucunun de uretme. ış bulma > e iş kurma şansı olmay acağı için bir sure sonra toplumda şu >eya PENCERE bu şekilde patlamay a hazır bir potansiv elin oluşabileceği tehlikesini de gormemiz gerekir." Bu yaklaşım.^orunu tepetaklak etmekten başka bır şey değıldır Evet doğrudur. gençlenmız umutsuz v e çaresiz sokaklara bırakılmışlardır Ancak gençler bu şekılde dıploma sahıbı olurlarsa. bu kez dıplomalı olarak sokakta bırakılmış olacaklardır Olan ıse kay bettıklen y ıllanna. paralanna ve umutlanna, yanı yınekendılenneolacaktır Eğer bu kadar mezuna ış verebıleceksek neala, aksı takdırde, hayallan yıkılmı^ ınsanlann psıkolog faturalan Sayın Buyukerşen gıbılenne gıdecektır Ünıversıte kapılannda bekleyen gençlenn amaa yalnızca unıversıte okumak değıl, bır ış sahıbı olmaktır Yanı bu ınsanlanmızı çaresızlıkten kurtarmanın yolu onlan dıplomalandırmak değıl. daha kısa ve akılcı yollarla meslek sahıbı etmektır Ulkemızde ara eleman açığı olduğu bılınenbırgerçektır Orneğın ıçınde bulunduğum ınşaat sektorunde eğıtım gormuşkalıfıyeuslalarbulmak hemen hemen olanaksızdır İşte bu yuzden eğıtım gormuş kalıp. demır ustalan yetıştırsek. hem ınşaat ımalatlannın sağlıklılığı artar. hem de eğıtımsız kalmış ınsanlanmıza yenı perspektıfler kazandırmış oluruz Butıp orneklen daha pek çok sektorde çoğaltmak mumkundur Sorumluluktan kaçmak, Bay Buyaıkerşen'ın dedığı gıbı "Diplomalı işsizler ordusu mu y aratacağız" gıbı sorular sorarak olmaz, tam tersıne bu sorulan cıddıye almayıp, Zihni Sinir projelenne sanlmakla olur Açıklamada değınılmeden geçılemeyecek bır dığer nokta, sayın rektorun Açıkoğretim hakkında soyledıklen Herne kadar mantık olarak açıkoğretıme karşı olmasam da, venlen egıtımın orgun oğretım ıle karşılaştınlması. bır bılım adamı ıçın talıhsızlıktır MEB veyabanadil *^r- -yıllardırMiIli ^ ^ / Eğitim % / Bakanlığımtzın ^T deneümındekı I devlet JL- okuliannda tngilizce, Fransızca v e Afinancajı kapsayan sozde yabancı dıleğıtımıvenlır Ne acıdır kı dev let okuliannda venlen bu dıl eğıtımı gerçekten tam bır fıyaskodur Gorduğu dıl eğıtımı öğrencıy e gerçek anlamda o dılı kazandırmamaktadır Devlet okullan çıkışlı kaçoğrencı en azından bır yabana dılı -bırakınız ıyı dereoeyı- şoyle orta derecede. derdmı anlatabılecek ve kendısıne soylenılenı anlay abılecek duzeyde bılıyor9 Boyle bır oğrencı tıpıne tek bır örnek venlemez Ben vennm dıyen v arsa hodn meydan Durum boy leyken yabancı dıl hocalannın bu okullarda ışı ne 9 Bu hocalara (sankı hızmet venyorlarmış gıbı) maa§ vermek hangı mantıkla açıklanabılır 9 Sakın yanlış anlaşılmasın Kesınlıkle okullarda y abancı dıl eğıtımı venlmesıne muhalıf degılım Tam aksıne, destekleyıasıyım Ama bahsettığım nıtelıktekı bır yabancı dıl eğıtımının de şıddetle karşısındayım İşın duz mantığı şu Sermaye-emek çelışkısının yetennce anlaşılmadığı v a da kabul edılmedığı toplumlarda, sınıflar arasındakı uçurumlar çok denndır ve sureklı gundemdedır Duşununkı. sermay e sınıfının çocuklan senehğı tonla para olan ozel okullarda, yurtdışındakı ıtıbarü unıversıtelerde okuyup mezun olduktan sonra, en az 2 veya 3 yabana dılı anadıllen gıbı konuşurlarken. orta tabakanın çocuklan devlet okuliannda (ıstedıklen kadar çırpınsmlar) tek bır yabancı dılı dahı oğrenemıyorlar Bılındığı gıbı. gunumuzde Ataturk'e sovmek moda oldu 'Neden demokrasiyi getirmedi, laikliği niçin tepeden inme getirdi'dıyeAtaturk usuçlavan Yazı yazma özgürlüğü^ ^ ^ • ^ J eçenlerde £ l Cumhuriyet m - ^ _ . gazetesınde V • 'Makale yazan ^ ^ • memura ^ ^ soruşturma' başhğı ıle SEKA Teftiş Kunılu Başkanı Burhan Özbey hakkında Cumhunyet gazetesının "Tartışma" koşesındeve Izmıt'te yayımlanan "Kocaeli" gazelesındeçıkan yazılan ıle ılgılı olarak bakanlıkça soruşturma açıldığı haben yayımlandı Şımdı bu nc perhu, bu nc lahana turşusu demek şart oluyor Hukumet şefFaf. acık konuşan Türkiye'den soz ederken, devlet memuru olduğu savı ıle değerb bır y onetıcının duşuncelennı y azmasını hoş karşılamıy or Bu bırçelışkı İ kıncı çelışkı ıse dev let memuru alınırken bır y ığın guvenlık soruşturmasından geçen memur, ışe almdığı zaman guvenılır olduğunu kanıtlamış oluyor mu 9 Neden guvenıhrdeğıl nıyememur oldu Dığerçelışkı, anayasal hak ve hukumlen ılgılendınyor Duşunme, uretme. yazma. yazdıklannı savunma ozgurluğunu kısıtlıyor Suskun, pısınk memur. başansız olma y onunde kışıler uzennde dev let otontesı ıle baskıkuruluyor Memur bır v atandaş olduğuna gore bu gozdağı ıle vatandaş da aynı konuma ıtılmış oluyor Bunun yanı sıra Eğıtım yetersızhğınden bılgısızlıkten yakınırken, bız okumuş, aydın, başanlı olmuş yonetıcılenmızı bu y olla bır baskı altına alırsak, Elbette, teknolojıy ı kullanarak gecekondulara. mezralara ulaşmakıyıbırşeydır Oysa, ünıversıte bambaşka bır şeydır Ünıversıte dıyalog, tartışma demektır, monolog değıl Bu bağlamda. sayın rektorden boş ovunmeler değıl. mezunlannın (torpılsız olanlann) ış bulma oranlannı ıçeren somut ıstatıstıkı bılgıler beklerdık Sonuç olarak, Bay BüyTikerşen'ın, tasany a yöneltılen eleştınlen. •'ktskançlık'"la suçlaması, bızlerde kendı ıçtenlığı konusunda kuşkular uyandırmıştır Ülkenınıyılığı ıçın, ortaya atılan projelenn -her ne kadar bunlan Bay Buyukerşen de haarlasa (')- tartışılmaksızın uygulanması gaflettır ve herhalde kımsenın ıstemeyeceğı bır şeydır O \ uzden, luifen makul olalım, hoşgorulu olalım. saygılı olalım Ahmet Salih Aktaş İnşaat Mühendısı 2 Cumhunyetçı. Neo-Osmanlılann ağzına otursanız şuphesız bu çarpık dıl eğıtımırun sorumluluğunu da, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu çıkartarak eğıtımde bırlığı sağlayan Ataturk'e atar Asıl suçlular, Ataturk'un olumuyle başlayıp gunumuze değın uzayan bır sureçte dev letın her kademesınde karşımıza çıkan sulandınlmış Ataturkçulerdır Ezan okunduğu zaman Mıllı Eğıtım Bakanlığı kondorlanndan takunya ıle namaza koşanlar ıse bu suçlular zıncınnın son halkalandır BurakUlusal ay dmlanma dev nmı, çağdaş bır Turkıye, buyuk bır Turkıye, konuşan bır Turkıye yaratmamız olanaksızdır Yoksa olanaksız olduğu bıhne bılıne, bır devlet polıtıkası olarak mı benımsenmıştır 9 Parlak sozler, gunü kurtarmak ıçın soy lenen sozler ıle v aracağımız bır hedef yoktur Gunu kurtanr, ışın başında kalabılınzama, başansızlıklanmız da bızım, her zaman karşımıza bır sıcıl kartı olarak. eksı puanda çıkar Mehmet Portakal Felsefesiz Siyaset Olmaz... 19 uncu yuzyılın yıldızı Karl Marks, ınsan dusuncesı- ne yenı bır ufuk açtı, kapıtalızmın eleştırısını yaptı, sos- yalızme yol ve hız verdı 18'ıncı yuzyılda Aydınlanma devrımı gerçekleşme- seydı Marks ortaya çıkabılır mıydı9 Hayır Sosyalızm Aydınlanma kapsamında yerını alır Insan ancak aklın mahkemesınde her şeyı yargıla- maya baslayınca ummetten ulusa dınsel devletten laık- lığe, kulluktan bıreylığe geçerek demokrasiyi kurabılı- yor Ama demokrası yeter mû Yetmez Aydınlanma felsefesı sanayı kapıtalızmıyle eşza- manlı sosyalızme acık vedonuktur Insanın vıcdanında yuvalanan ama gerçek hayatın dayattığı hakca paylaşım ozlemı sosyalıst duzenı top- lum ıçın kaçınılmazadonuşturuyor • Sosyalıst akımlar 20 ncı yuzyılın ılk çeyreğınde ıkı şak oldu Avrupa da evrımcılığı yeğleyen sol takımın mıras- çıları bugunku sosyal demokratlardır, devrımı yeğleyen- ler Rusya da 1917 yı gerçekleştırdıler 1917'nın kurduğu Sovyetler 1990'da dağılınca solda meydan sosyal demokratlara kaldı Avrupa nın sosyal demokratları çıkış noktasında Marksçı ıdıler zamanla kokenlerınden koptular yeryu- zunde sosyalıst ekonomı de tasfıye surecıne gırınce serbest pıyasanın egemenlığı dunyanın her yanında ge- çer akçe oldu sosyalıstler bu gelışmelerle bunalıma gırdıler Turkıye'de solun yaşadığı bunalım bıze ozgü değıldır, evrensel bır sorundur Ulkemızde sosyal de- mokratlarınucebolunmelerı bırbınyle dtdışmelerı aynı lafları soyleyerek başka şeyler soyluyorlarmış gıbı tar- tışmaları bır bakıma doğal karşılanmalıdır • Aydınlanmanın Anadolu dakı adı Kemalızm'dır, ıste- sek de ıstemesek de boyle Tarıhı değıştırmek olanaksız Laık devletı Kemalıstler kurdu Bır sosyalıst -ya da sosyal demokrat- Aydmlanma'y\ dışlayarak bır yere varamaz, ne Batı'da ne de Doğu'da bır başka seçenek var, laık devlet dışında ne sosyalızm kurulabılır ne sosyal demokrasıyeulaşılabılır nede de- mokrası olusabılır Anadolu da Kemalızme soverek sol- cu olmaya yeltenmek, Allah a kufrederek mumın olma- ya kalkışmak gıbı garıp bır kışılık tutarsızlığının dışavu- rumudur Turkıye de sosyal demokrat partılerın kokenı -Batı'- dakı gıbı- Marksızm den kaynaklanmıyor Uç sosyal demokrat partının de eskı CHP'nın uzantıla- rı olmaları daha baska deyışle Kemalıst kokenden gel- melerı bır rastlantı değıl, tarıhsel bırzorunluktur Felsefeden soyutlanmış bır siyaset, yolunu şaşırır ne yapacağını bılemez Bugun Turkıye de uç sosyal demokrat partıde yaşa- nanlar solun dramıdır, felsefı kokenlerını saptamak yo- lunda yetersız kalanların bılınçsızlıklerınden doğan sonuçtur • Ekonomı alanındakı tartışmaları bır olçude anlamak olanağı var Sosyalıst sıstem yıkıldıktan sonra planla- manın pabucu dama atıldı, serbest pıyasanın korgudü- su ekonomının anayasası sayıldı, gelışmemış ulkeleri açık pazara surmek ısteyen dış guçlerın baskılarına dı- renmek kolay değıl sosyal demokratlar bu konuda se- çeneklerını ulkenın somut koşullarına ve dış dengelere gore belırlemek zorundalar Ancak demokrasiyi kım kuracak'' Laıklığı kım savuna- caW> Medyayı kım demokratıkleştırecek? Bılım toplumu- nu kım yaratacak? Kalkınma surecınde ozverıyı hakça kım paylaştıracak? Vahşı kapıtalızmın somurusune kım karşı duracak? Ne yazık kı sosyal demokratlar boluk porçuk Kımı şaşkın da Ataturk e soverek sosyal demokrat olunacağı- nı sandığından gerıcılerın kuyruğuna takılmış TEŞEKKÜR SAMtM KOCAGÖZ'ün uzun suren rahatsızlığında ve vefatında bızlen yalnız bırakmayandostveakrabalanmıza.PENKulup'e. YazarlarSendıkası'na. Edebıyatçılar Derneğı'ne, Izrrur GazetecılerCemıyetfne, Cumhunyet Gazetesf nın butun mensuplanna. butun Izmırlı sanatçı ve yazarlara, hastahğı suresınce her an y anımızda olan aıle dostumuz, kardeşımız Doç opt Dr RAHMİ ZEYBEK ıie opt Dr MUSTAFA ÖZER'e, İzmırDevlet Hastanesı 3 Hancıye Servısrnın başta Opt Dr EROLKAYMAK olmak uzere butun doktor, hemşıre ve personelıne, Dr YASİN PEKER'e. aıledoktorlanmız MELİH ABİDİNOĞLU ve TALİÖZGENÇ'e, kan bdğışında bulunan kımbğmı Dilemedığımız ıyılıkseverlereveİzmırKjzılay Kan Bankası'na teşekkuredenz AİLESİ ANMA Hocam ve değerlı eşım, babamız, bılım ve sanatın ozden yolculanndan, erdemlı \aşamını ülkülen ıçın surdüren, Ataturkçu Prof. Dr. EMİN FAİK Ü ÜÜSTÜN'Ü aramızdan aynhşının 20 yılında sevdıklen, dostlan ve öğrencılen, tümumüz anıyoruz. Eşi: Prof. Dr. ESİN EMİN ÜSTÜN veÇOCUKLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle