Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Y<ı>ın \ onetmcm Özgcn \car •Gcnel
Yavın Koordindioru Hikmet Çerinkaja •Genel
Yavın Danışmanı Oriıan Erinç #Yu7i-ı:}len
Müdürlen: \)dın Engin (Sorumlul. Celal Başlangıç
• Haber Merkea Müdürü: İpek Çalışlar
Gorscl Yonetmen \li ^car •DÜ7cnleme İbrahim Vıldı/ Ankara Tem\ık.ısı. Mustafa Balbaş •Haber Mudurlcrr lşık Kansu. llakkı Erdem
tanhul HahcTİorı Ce\her Kantarcı «015 Habcrlcr Ergun Balcı AtjtürkBulvanNo 125. KJI 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 I7
Hatl, Telex
42344. Fax <4)4iy5O2
-T
• bmır Temulcısı Serdar Kızık, H Zıva Blv 1352 S 2 3 Tel
4411220 Tel«: 52359. Fax:44|yir • Adana Temsık™ Çetin ^iğenoğlu İndnuCd
H9S.No I Kal: I.Tel: 352255O-3522W)l-3522492. Tele\ 62155. F<ıx 35225
7
0
• İ5 - Ekononıı Dinç Ta>anç •Yurl Habcrlcn Mehmet Saraç
• Makalelcr Sami Karaören •Spor \bdülkadir Yücebnan
• Du7eltme Abdullah Yazıcı
Muesse>e Mudüru ErolErkut •Koordınatör.
Ahmet Koruisan •Muhasebe BûJent \ener
• Idarc. Hüse>inGörer • fşletme ÖnderÇelik
• Bılgı-tşlem Nail İnaJ •Bılgısavar Sıslem:
Vlürihet Çiler •Reklam Reha Işıtman
Yavmlatan ve Bgsan: VenıGun Haber Ajansı. Basınvc Yuuncılik A Ş
TürkocağCad 39 41 Cağaloğlu 34334 Ist. PK 246 Jstanbu) Tel Ş12ı>5»5Tclc\ 222-M F.u < i ı5 10EYLLL1V93 Imsak: 5.04 Güneş: 6.32 Öğle: 13.06 Ikındr 16 41 Akşam 19 30 Yatsı: 20.52
8yaşmdaki
soyguncu
• LONDRA(AA)-
İngiltere'nin başına bela olan
çocuk çeteleri her gün yeni
bır cinayet ve suç işliyor.
Sahil kenti Bristol'da
meydana gelen son olayda 8
yaşındaki bir çocuk iki okul
arkadaşının yardımı ile bir
taksicinin hem paralannı
çaldıhemde
hastaneliketti.
Graham Wilson adlı 51
yaşındaki taksi şoforû, bebek
yüzlü 8 yaşındaki çocuğun
ehndekı özel bıçakla
saldırdığını ve kollannda üç
denn kesik açüğırn bildirdi.
Diğer iki arkadaşırun da
demirlerle başına
vurduklannı belirten taksid,
saldırgan çocuklann 50
sterlin alarak kaçtıklannı
söyledi.
Anamurmağara
zengini
• ANAMUR (AA) - İçel'in
Anamurilçesine bağlı
Güneybahşiş Köyü
civannda, 4yıl önceortaya
çıkartılan Üğü Mağarası"nın
da yakında turizme açılacaâ
bildinldi. Anamur
Ka>inakamı Nuri Şimşek,
mağaranın birçok yönden
ilgi çekici olduğunu, turizme
açılması için hazırlıklann
sürdüğünü ifade ederek "Bu
tür doğal güzelliklerin
turizme açılması kadar
korunmasının da büyük
önemivar"dedi.
Kankanserine
yeni umut
• BOSTON(AA)-
Amerikalı bilim adamlan,
kan kanserinin tedavisinde
yeni bir ilaç geliştirdiler. New
Englandadh tıpdergisine
göre doktorlar" Filgrastim'
adb ilacı, kan kanserinin
tedavisinde başanyla
kullandılar. ABD'nin
Houston eyaletindeki Teksas
Üniversitesi'nin kanser
merkezindeki
araştırmaalardan Md.
Anderson, yüriittükJeri
testlere katılan yedi
gönüllünün üçünde,
'Filgrastim' ileyapılan
tedavinin olumlu sonuç
verdiğini, ilacın, kanserli
hücreleri yok ettiğıni bildirdi.
İyileşme görülen üç kişiden
birindehastalık, tedaviden
12 ay sonra nüksetti.
Diğer iki gönüllüde ise
kanser lOaydırnüksetmedi.
Belirlitürdeakkan
hücrelerinin aşın çoğalması
sonucu görülen bir kanser
şekli olan lösemi (kan
kanseri), ilik içinde ortaya
çıkıyor.
'Kahraman
Bakkal'New
York'ta
• NEW YORK (AA) - Cnlü
sanatçı Ferhan Şensoy'un en
iyi güldürülerinden biri olan
'Kahraman Bakkal
Süpermarkete Karşı" New
York'ta sahneleniyor.
Yönetimini, daha önce de
New York'ta "Keşanlı Ali
Destanı
1
ve 'Resimli Osmanlı
Tarihi' gibi önemli oyunlan
başanyla sahneleyen Murat
özcan'ın yaptığı 'Kahraman
Bakkal Süpermarkete Karşı'
yapıü. 17-18 ve 19 eylül
tarihlerinde Hunter
College'de izleyicilere
sunulacak.
Dekor ve kostümleri Serap
Balaman tarafından
hazırlanan oyunun, orijinal
müziğide
Mazhar-Fuat-Özkan üçlüsü
tarafindan yapıldj. Ferhan
Şensoy'un kendine özgü
terimleriyle zenginleşen
' Kahraman Bakkal' Türkçe
ve İngilizcedillerinin birlikte
kuUanılmasıyla daha ilginç
bir nitelik kazanmış. New
York'ta ilk kez sergilenecek
oyunda, Amerikalı
yonetmen Marlene Abaham
da oyuncu olarak yer alıyor.
Almanyayabancı
gençlerden
metnnun
•ANKARA (ANKA)-
Almanya'da yaşayan
yabancı gençlerin okul.
meslekı eğitim ile meslek
yaşamına büyük ölçüde
uyum sağladıklan bildirildi.
Halen Almanya'da yaşayan
yabancı gençlerin yüzde
94'ünün bir okulda eğitim
gördüğü belirlendi. Alman
Büyükelçiliği'nden edinilen
bilgiye göre yabancı
gençîenn uyum
sağlayabilmeleri amacıyla
70'li yıllarda başlatılan
programlarla gençlerin şu
anda okul, mesleki eğitim ve
meslek yaşamına büyük
ölçüde uyum sağladıklan
belirtildi.
Olimpiyataçevrecibakış
2000 olimpiyatlarının yerinin belli olmasına kısa bir süre kala f * \ limpiyatlann yapılacağı şehirlerdeki çevre kuruluşlarının da
devreye çevreciler degirdi. Doğal Hayatı Koruma Derneğı Genel m m devreyesokulması veönceden geniş kapsamh bir ÇED raporu
Mıidıini Nertns Yn7Pnn "Olimnivar dı'İ7enlenecek«iehirve V-.r hazırlanması eerektieini savunan Yazean. "OlimDİvatlann
000 olimpiyatlarının yerinin belli olmasına kısa bir süre kala
devreyeçevrecilerdegirdi. Doğal Hayatı Koruma Derneğı Genel
Müdürü Nergis Yazgan. "Olimpiyat düzenlenecek şehir ve
ülkelerde, böyle bir organizasyon öncesi ÇED raporu gerektiğini"
bildirerek tartışmaya yeni bir 'boyut kattı.
Ö
limpiyatlann yapılacağı şehirlerdeki çevre kuruluşlarının da
devreye sokulması ve önceden geniş kapsamh bir ÇED raporu
hazırlanması gerektiğini savunan Yazgan," Olimpiyatlann
çevre konulanna, ozon tabakasının delinmesi gibi konularda yapacağı
etkiler gibi kriterler açısından çevre değerlendirilmesi gerekmektedir"dedi.
ÖZCANÖZGÜR
MUĞLA - 2000 yıh olimpiy atlan
Istanbul'da yapılabilir mı yapılamaz mı
tartışması sürerken, Doğa] Hayatı Koruma
Derneği Genel Müdürü Nergis \ azgan,
"Olimpiyat düzenlenecek şehir ve ülkelerde,
böyle bir organizasyon öncesi ÇED raporu
gerektiğini" bildırerek tartışmaya yeni bir
boyut kattı. Yazgan. "Olayıha>atımızın
ayrıbnaz bir parçası olan çevre süzgecinden
gecirdiğimizde birçok kaygılar >e endişeler
betiriyor"dedı.
Nergis Yazgan, Doğal Hayatı Koruma
DemeğV.i'n (DHKD)yayın organıKela>nak
için yaptığı araştırmada olimpiyat
düzenlenecek şehir ve ülkelerdeki çevre
kuruluşlannın da hazırlık aşamasından
itibaren devreye sokulması ve geniş kapsamh
bir "ÇED (Çevresei Etki Raporu
Değerlendirilmesi) hazırlanması" gerektiğini
bildirdi. İstanbul'un 2000 yılı olimpi} atlanna
ada> olmasının ve böylesi bir organizasyonun
Türkıye'vegururvereceğini. ancak bu
gururun kaygıya dönüşmemesi gerektiğini de
belirten DHKD Genel Müdürü Nergis
Yazgan şunlan söyledi.
"Olimpiyatlann iilkemizde ve İstanbul'da
y apılması olasılığı. bir Türk olarak bizi
gururlandırıvor ve heyecanlandırıv orsa da bu
olay ı hayatımızın ayrılmaz bir parçası olan
çevre süzgecinden geçirmediğimizde, birçok
kaygılar > e endişeler beliriyor. Son on yıldır
oliinpiyat konusunda ve olimpivatiar adına
yaşanmış büyük çevre tahribatı. artık Türkiye
VIilli Olimpiyat Komitesi'ni de bu konuda çok
daha dikkatli olmaya zorlanıaktadır."
Olimpiyatlann yapılacağı şehirlerdeki çevre
kuruluşlannın da hazırlık aşamasından
itibaren devreye sokulması ve önceden geniş
kapsamh bir ÇED raporu hazırlanması
gerektiğini savunan Nergis Yazgan şöyle
devam etli: "Olimpik kövün yer seciminden
hıtun, kayak pistleri için y apıîan orman
kesimleri, olimpik havuzlar, stadyumlar ve dev
ulaşım a!t> apılan için doğanın tahribi. taşıt
sayısının artması ve beraberinde gelen hava,
güriilrü kirliliği, aşın su \e enerji kullanımı,
bütün bunların aynı anda büyük sosyal
etkilerivle kente yüklenmesi ve daha birçok
faktör, çevre konusunun ele alınması
gerektiğini doğurmaktadır. Olimpiyatlann
global ve çevre konulanna, örneğin biy olojik
çeşitliük, ozon tabakasının delinmesi gibi
konularda yapacağı etkiler gibi kriterler
açısından çe\ re etki değerlendirilmesi
gerekmektedir."
Öte yandan 1994 uhndukuruluşununlOO
yıldönümünü Paris'te törenle kutlayacak olan
Lluslararası Olimpiyat Komıtesi'ne
olimpiyat anlayışının spor \e kültür
öğelerinin yanı sıra "çevre"' konusunun da
üçüncü öğe olarak dahil edılmesı amacıy la
Norveç Doğayı Koruma Derneğı'nin
öncülüğünde hazırlanan bırraporun
sunulacağı bildirildi. Raporun hazırlık
çalışmalannaTürkiye'den Doğal Hayatı
Koruma Dcrncği'nındekatıldığı belirtildi.
"Sleepless In Seattle"da kaderini belirleyecek 'doğnı erkek' Tom Hanks'i arayan Meg'e iyi bir dostu olan Bill Pullman birkaç öğütte bulunuyor.
Hollywood
9
aaşk âteşidüştü!
Hollywood da hidayete erdi. Birzamanlann seks ve şiddet dolu yapımlan artık eskisi kadar ticari değer
taşımıyor. Hollywood şimdi insani ilişkilerin yumuşak tonlarda anlatıldığı duygusal yapımlara yöneldi.
Kûltfir Senisi Ticari kazanç dürtüsüyle
şiddet ve seks öğelerini aşın dozlarda
kullanan film yapımlanna öncelik veren
Hollywood'da. özellıkleson üçdörtyildır
içinde sekse hiç yer olmayan romantik aşk
öykülennin anlatıldığı 'kadın filmlen"
çevnhyor. i989yılında akımın ılk örneğı
sayılabilecek bizde de göstenlen "When
Harry met Sally" ile başlayan. "Groundhog
Day"', "The Butcher's Wn"e". "Stncrj
Ballroom" ve benzerleriyle süren furya
şimdi de "'Sleepless in Seattle" ile doruğuna
ulaşmışdurumda. Bütün bulilmlerdeortak
olan şey klasik bir aşk öyküsü. Fakat
90'larda yaşam birazdaha karmaşık
olduğundan bu aşk öykülerinde erkek
kahramammızgenelde 35 yaşîannda ve bir
de çocuk sahibidır. kadın kahramanımız ıse
erkeğe rastlamadan önce bır başkasına söz
vermiştir.
Filmimizde kansmdan boşanmış Tom
Hanks bir radyo programında gönlünü
açarak aradığı kadını anlatır. 3 bın mıl
uzaklıkta bu programı dinleyen gazeteci
Meg Ryan ise Hanks'in "doğru erkek'
olduğuna karar verir. Bu ılk sahneden sonra
film iki saat boyuncaçıftin bır araya gelişinin
zorlu oyküsü anlatıyor. Şımdiden 70 milyon
sterlin hasılat yapan filmin başansı
195O"lerin gözü yaşlı filmı "An Affair to
Reınetnber
r<
dan abntılar yapmasına ve orda
bir yerlerde mutlaka bizim için doğru olan
binsinın olduğuna inanma gereksınimiz
uzerine oynamasına bağlanıyor.
Üstüne üstlük gerçekle kurgu arasındaki
aynmı ıyice ortadan kaldırmak istercesme
filmin kadın kahramam Meg Ryan ile kadın
senarist-yönetmeni Nora Eptıron basında ne
kadar romantik olduklan uzerineardı
ardına röportajlar yapıvorlar. Meg Ryan'la
kocası Dennis Quaid'nin Aşıklar Günü'nde
evlendiklerini ve Dennis'in zaten bundan beş
yıl önce Meg'i ilk kez Mahhattan'daki bır
caddede farkettiğini ve fakat konuşmadığını
bilmeyen yok! Buna karşılık filmin
yönetmeni Ephron'ın söyledikieri filmin
mesajını ıyice belirginleştiriyor:"Benceseks
romantik komediyi yok erti. Eski günlerde
romantik aşkların seksi uzerine konuşurduk.
İnsanlar birbirlerine söy ledikleriy le aşık
olurlar. Seks günümü/de daha problemli ve
belki de romantik filmlerebirgeridönüşvar."
Fakat sosyologlar. psıkologlar ve uzmanlar
Hollyvvood'un Sharon Stone'lu seks v e
acımasızlık kokan fılmleresırtını
çevirmesinin arkasında başka nedenlenn
yattığı görüşündeler. Middlesex
Cniversitesi'nde öğretim görev lısi olan aynı
zamanda fifm eleştirmeni Lizzie Francke
ekonomik durgunlukla romantik fıhn
furyası arasında bir bağlantı olduğunu
savunuyor: "301u>e40'lıydlarda kadınlann
savaşzamamnın ekonomik sıkıntıları ile karşı
karşıya geldikleri bir dönemde yine buna
benzer bir romantik kaçış filmlen patlaması
olmuşru. Bunun gibi ekonomik dunımun hızla
düşüşe geçtiği 1989 yılında "\\hen Harn Met
Sally "gibi bir filmin yapılmasının raslantısal
olmadığım düşünüyorum."
Psıkolog Susan Quillıam ise ekonomi ile
romantik sinema arasındaki ilişkiye çok daha
karanlık bıraçıdan bakıyor' "Eğer yükselnıe
ya da haketiğiniz bir ücret artışını alma
olasılığınız olmayan bir işe sıkışıp kalmışsanız
'Hiç oimazsa duy gusal y aşanıım iyi gidiyor"
gibi bir düşünceye eğilim söz konusu oluy or.
Bu durumda mev ki sahibi. işinde başarı
kazanmış güçlü bir kadını izlemektense.
duygusal ilişkileri anlatan bir filme gitmeyi
yeğliyorsunuz."
Gökova'da
taraflar
bileniyor• TEK Genel Müdürü Sedat
YıldızGökova Termik Santrah'nı
çalıştırmakta kararlı. Çevreciler
yaptıklan açıklamada
kendilerinın de kararlı
olduklarını. santralın
çalıştınlmaması için ellerinden
geleni >apacak]annı duyurduar.
MUĞLA(Cumhuriyet)-Gökova Ter-
mık Santralı'nın çalıştınlıpçalıştinlmaya-
cağı yolundakı tartışmalar sürüyor. TEK
Genel Müdürü Sedat Yıldız'ın Gökova
için yapılan eylemlen "gösteriş'" olarak
değerlendırmesi ve "santralı çalıştırmada
kararlıyız" dıve açıklama yapması. çevre-
ciler tarafından tepkıyle karşılandı. Gö-
kova Surekli Eylem Komitesi'nden yapı-
lan açıklamada. "Gökova için biz de ka-
rarlıyız" denildi. Ören Belediye Başkanı
Kazun Turan da milletvekıli ve bakanlan.
bürokratlann "emrine" gırmekle suçladı.
Caretta carettalardan sonra Gökova da
çevre mücadelesinın önde gelen sembolle-
rinden bın oldu. Bu arada çevreciler ve
TEK yetkilılerirun karşıklıklı suçlamalan,
birbirlerine "rest" çekmelen surüyor TEK
Genel Müdürü Sedat Yüdız bir süre önce
yeniden "santralın çaltştınlacağı"nı açı-
klaması \e çevrecılen suçlaması, Göko-
va'daki durumu gerginleştirdi. Yıldız
açıklamasında santralla ilgjli şu görüşe
yer verdi:
"Türkiye3-4yıl sonra karanlıkta kalabi-
lir. Yapılan protestolar gösteriş. Bu santral
kesinlikle bir cana>ar değil. Gökova Ter-
mik Santralı mutlaka çalışhrılacak. 24 ter-
mik santraiın çevTeyi kirletmemesi için de-
sülfirizasyon ihalelerini açmış bulunuyo-
ruz."
Ören Belediye Başkanı Kazım Turan.
hükümeti TEK Genel Müdürü'nü yalan-
lamaya çağırdı. Turan, "Doğrusu merak
ediyonız. Kamu mallannuı ne olacağına
bürokratlar mı, Bakanlar kunılu mu karar
veriyor? Santrala karşı sürdürdüğümüz
kampanyalar sırasında millehckillerimize.
bakanlanmıza hep 'sizin usrünüzde sizleri
seçenler \ar. Onlann isteğine saygılı olun'
dedik, olmadılar. Meğerse, seçiîmişlerin
üzerinede seçmenler değil, bürokratlar
varmış. Bunun böyle olmadığına inanmak
istiyoruz" dedı.
ÇANAKKALE
Troya
hazineleriiçin
kampanya
TL RHAN NARLER
ÇANAKKALE - Türkiye ve dünya
kamuoyunun gündeminde bulunan
Troya hazinelennin yurda iadesi konu-
sunda Kültür Bakanhğı'nın başlattığı
girişimlerin yaru sıra Çanakkale'de de
"Kültürümüzü istiyoruz" sloganı altında
bir kampanya başlatıldı.
Çanakkale'de yayımlanan Olay gaze-
tesinin başlattığı kampanya nedeniyle
düzenlenen basın toplantısında konu-
şan kampanya yürütme komitesı Baş-
kanı. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Niyazi Önen. "Düny anın ve insanlann sı-
nırlarla ay rıbnası bizim bir tercihimiz de-
ğil ama düny anın gerçeği bu. Troya Tür-
kjye'nin değil. tüm dünya insanlarmın or-
tak değeri, ortak malıdır. Bu değerin ve
bu kültürün dünyadaki adresi ise Türkiye
ve ÇanakJcale'dir" dedi.
Konuşmasında hangi şartlar altında
olursa olsun, bir tarihin. bir küJtüriin yeri-
nin değiştirilmesinin. çalınmasını ve çarp-
ünhnasııun. hem insanlara ve hem de in-
sanlık tarihine karşı işlenmiş en büyük
suçlardan biri olduğuna değinen Komite
Başkanı Önen, "Bu insaniık suçuna
dünya insanları olarak karşı çıkalım.
Hiçbir zaman ve hiçbir güç tarafından
değiştirilemeyecek tarihsel gerçeklerin
yapı taşlannı gelin yerine oturtalım" diye
konuştu.
Komite basın sözcüsü Işık Narler de
kampanyanın yurtiçinden, yurtdışına
taşınacağını ve Kültür Bakanüğı araah-
ğı ile hazineyi elinde bulunduran ilke
hükümetlerine iletilmek üzere 10 bin di-
lekçe hazırlandığını söyledi.
Bakteri aııtiİMyotiğekarşıdirenişegeçti
ASUMAN ABACIOĞLU
İZMIR- Gereksiz ve yanlış antibiyo-
tik kullanımı nedeniyle bakterilenn an-
tibiyotiklere karşı direnç geliştirmesı. te-
davide önemli bir sorun haline geldı.
Türkiye'de, antibiyotiklere dırencin, ge-
lişmiş Batı ülkeleriyle kıyaslanınca ol-
dukça yüksek düzeyde olduğu belirtildi.
Bir araştırmaya göre 1992 yılında Tür-
kiye'de eczanelerde kutu olarak en çok
satan ilk on ilacın yedisini antibıyotikler
oluşturdu. Uzmanlar. piyasaya çıktık-
tan sonra bir-ikı yıl gibi kısa bır süre
içinde antibiyotiklere karşı direnç oluş-
tuğunu söylediler.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesı
Enfeksiyon Hastalıklan Bölüm Başka-
nı Prof.Dr. Erdal Akalın, yanlış antibi-
yotik kullanımına yol açan etkenlerden
hekimlere bağlı olanlann başında. eğı-
timdeki yetersizlik ve eksıkliklenn geldi-
ğini söyledi. Hekimlerin çoğu zaman
"Ateş eşittir enfeksiyon hastalığı" anla-
yışı içinde kaldıklannı. bunun ledavisi-
nin de antibiyotiklcrle yapılacağını
sandıklannı belirten ProfDr. Akalın.
"Bu nedenle de çoğu zaman viral enfeksi-
yonlar veya antibiyotik tedavisine gerek
olmayan bazı diğer hastalıklar, bu ilaç-
larla tedavi edilmeye kalkılmaktadır"
dedi. Hekimleri bu yola ıten nedenlenn
başında, veterli sayı ve kalitede klinik
mikrobiyoloji laboratuvannın bulun-
mamasının geldiğini savunan Prof.Dr.
Akalın şöyle konuştu:
"Ülkemizde sağlık alanında son yıllar-
da önemli yatırımiar yapılırken nedense
klinik mikrobiyoloji laboratmarlarına
gerekli önem verilememiştir. Bunun yanı
satılmasırun da sorunun derinleşmesin-
de bir diğer nedeni oluşturduğunu vur-
guladı. Türkiye'de tüketilen ilaçlann
başında antibıyotiklerin geldiğini, tüm
tüketilen ilaçlann yüzde 20-21*ini anti-
biyotiklerin oluşturduğunu kaydeden
Prof.Dr. Akalın. gereksiz ve yanlış anti-
biyotik kullanımının yol açtığı sorunlan
şöyle özetledi:
"Her ilacın kullanımına bağlı olarak
S~~^ ereksiz ve yoğun antibiyotik kullanımı
f -j- bakterilenn ilaçlara karşı bağışıklık
^-* kazanmasına yol açıyor. Bu bağışıklık gelişmiş
ülkelere göre oldukça ileri düzeyde bulunuyor.
sıra hekimlerimizde klinik mikrobiyoloji
laboratuvarı kulianma alışkanlığı da ge-
lişmemiştir. Bunların sonucunda da en-
feksiyon hastalıklan düşünülen hastala-
rın büyük bir çoğunluğu kesin tanı kon-
madan. yani mikrobiyolojik laboratuvar
tantsı olmadan tedavi edilmektedir."
Anııbiyotıklerin kullanımında. he-
kimlcr uzenndeki hasta baskısına da de-
ğınen Prof.Dr. Akalın. reçetesiz ilaç
yüzde beş oranında yan etki ortaya çıka-
bilir. Gereksiz ilaç kullanımı ile hastalar
gereksiz yere bu risk ile karşı karşıy a ka-
lırlar. Clkemizde sık görülen bir uygula-
ma. birden fazla antibiyotiğin bir arada
kullanümasıdır. Bu durumda yan etki gö-
riilme sıkJığı daha da artmaktadır. Bir-
den fazla antibiyotikle tedavisi gereken
enfeksiyon hastalıklan son derece sınırlı-
dır ve bu uygulamanın bir an önce terk
edilmesi gerekir. Bu arada, antibiyotikle-
rin yaygın ve gereksiz kullanımı ile bak-
teriyal direnç gelişmesi arasında yakın
bir ilişki kuruunuştur. Antibiyotiklere di-
rencin yüksek bulunduğu ülkeler genel-
likle gelişmekte olan ülkelerdir. Bu ülke-
lerde antibiyotik kullanımı daba bilinçsiz
olmaktadır. Maalesef ülkemizde de anti-
biyotiklere direnç, gelişmiş Batı ülkeleri
ile karşılaştınlınca oldukça yüksektir."
Prof.Dr. Akalın. sorunun çözümü
için öncelikle mezun olan hekimlere,
"Surekli tıp eğitimi'* verilmesınin şart
olduğunu söyledi. Bunun yına sıra en
kısa zamanda laboratuvar standardi-
zasyonuna gidilmesi ve bu laboratuvar-
lann yeterlı donanım ve personel ile hiz-
met vermesinin sağlanması gerekliliğini
vurgulayan Prof.Dr. Akalın. reçetesiz
ilaç satışının da yalnızca antibiyotıkler
için değil tüm ilaçlar ıçın önlenmesi ge-
rektiğini sözlerine ekledı.
SSK Tepecık Hastanesi Başhekimi ve
Çocuk Hastalıklan Uzmanı Prof.Dr.
Suat Çağlayan, çocukluk çağında en sık
görülen solunum yollan enfeksiyonlan-
nın yüzde 80'inin virütık enfeksiyonlar
olduğunu behrterek bu hastalıklann te-
davisinde antibiyolıklcre yer olmadığım
söyledi.