Katalog

SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 1993 PAZAR HABERLER Izlenim Muhalefette sonkundtay olacaknn? TÜREY KÖSE/OSM AN AYDOĞAN ANKARA-ANAP'm4. Olağan Kongresı'nde ne Turgut Özal vardı ne Özal'ın"adayı"nede geçmiş kongrelerde bazılan delege olan aile bireyleri... Ortahk sakindi, he- yecansızdı, "«tel aydannın" müdahalesinı gerektirecek birdurum bileyoktu... Mesut Yılmaz. kongreye "tekadam" olarak giriyordu. "tek adam" ola- rakçıkacaktı... ANAPGenel Merkezi.çağ- daş, uygar koşullarda bir kongre salonu haarlamıştı. Salonda, Atatürk'ün. Turgutözal'ın ve Mesut Yılmaz'ın resimleri asılıydı. Sadece özal'm ve Yılmaz'ın sözlerinin yer aldığı iki pankart vardı. Televizyon kameralan için ayn bir platform haarlanmıştı. kimse lîderin önünü kapatamayacaktı. Ga- zetedler için üzerlerinde telefonlann, fakslann yer aldığ) masalar hazırlanmıştı. Birmeslekta- şımızpekalışkın olmadığımız bu durumu "Böyle kongre mi olurmuş? Bağırıp cağırma, kavga güriilrü, yer kapma kavgala- rı, sigara dumanlı salonlar olmadan kongre mi olurmuşf" sözleriyle anlauyordu. Genel merkez. tüm delegelere ve konuklara kağıt yelpazeler dağHtı. Kadıköy İlçe Örgiitü ise daha '1leri" bir teknoloji kullanarak pilli minik vantilatörlerdağıttı. Salonda kımse sigara iç- miyordu. Sigaraya düşkünlüğüyle bılinen ANAPGenel Başkanı Mesut Yılmaz'a da sigara içmek yasakü. Yılmaz, kongreyi çok önemsiyordu, öyle ki bir gece önce kardeşi Turgut Ydmaz ile birlikte salona geljp mıkrofonlara dek tüm hazırlıklan denetledi, bilgi aldı. Mesut Yılmaz. saat 11.30'- da "Mesut Başbakan", "Vur vur inlesin, Tansu Çiller dinlesin" sloganlan arasında salona girdi. Yılmaz, kürsüyeçıktığında da tüm delegeler. partililer "tek ses, tek yürek" olarak kendisinı alkışladılar. Yılmaz konuşmasına geçmek için uzun süre alkış vesloganlann kesilmesini beklemek zorunda kaldı. Yılmaz konuşmasında baş- ta Turgut Özal olmak üzere, kaybettikleri partilileri andt. "Özal'ın dehasınT'anlaUı. Hükümeti eleştirdi. Yılmaz, Başbakarf ı "cennet anahtan dağıtan papalar gibi halka umut dağıtmakla" suçladı Çiller 'Ortaçağpapası' gîbi • MesutYılmaz4. Olağan Kongre'de yeniden ANAP Genel Başkanlığı'na seçildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Anavatan Pamsi'nin 4. Olağan Kongresi'nde rakibi ol- mayan Mesut Yılmaz. liderlik mücadelesi vermeden tekrar ge- nel başkanlığa seçildi. Turgut özal'ın ölümünden sonraki ilk kongresi yapılan ANAP'ın li- derliğine yeniden gelen Yılmaz, iktidann en güçlü adayı olduk- lannı söyledi. Yılmaz. eleştirile- rini yoğunlaştırdığı Başbakan Tansu ÇUIer'e. "Ortaçağ'da cennetin anahtarlarını dağıtan papalar gibi" nitelemesıni yaptı. Yılmaz, Başbakan Çiller'in. [S- K.İ ve İlksan yolsuzluklannın üzerine gidemeyeceğini. çünkü bunlann altından ya DYP ya da SHP'nin çıkacağını belirte- rek "Koalisyon ortakları, yol- suzlukta 1-1 berabere kalmıslar- dff" dedi. ANAP'ın liderlik ğan Büyük kongresi dün başia- ANAPTılara göre ilk sigarasız ve lahmacunsuz parti kongresi oldu. Ancak sigara yasağı salonda sürerken, fuavede delindi. (AA) dı. İlk gün yapılan genel başkanlık seçi- nuçla liderliğini pekıştirdi. Divan Başkanlığı'na Malatya Millet- vekili Metin Emiroğlu'nun seçildiği kongrede Mesut Yılmaz. yoğun slogan- lar ve sevgj gösterileri nedeniyle konuş- masına güçlükle başladı. Yılmaz, kong- reyi Turgut Özal'ın ölümünün üzüntü- süyle yaptıklannı söyledi. ANAP'ı iki kez iktidar yapan ve bu- gün ayakta tutan fikir yapılannda en büyük payın Turgut Özal'ın olduğunu söyleyen Yılmaz, ANAP"ın Türkiye'de yeni dünya düzenini farkeden ilk parti olduğunu ifade etti. Kongrenin bugün- minde karşısına aday çıkmayan Mesut Yılmaz. yeniden ANAP liderligine seçil- di. 1054 delegenın katıldığı kongre. ANAP'ın gövde gösierısıne dönüştü. Dev projektörlerle ışık gösterilerinin yapıldığı ve dev ekranlardan salon dışı ve içine naklen yayınlanan kongrede Yılmaz ve diğer konuşmacılar, 8. Cum- hurbaşkanı ve parti kurucusu Turgut Özal'ı andılar. Eşi Bema Yılmaz ile bir- likte salona "Mesut Başbakan", "Vur vur inlesin, Tansu Çiller dinlesin" slogan- lanyla gelen Mesut Yılmaz. aldığı so- kü böiümünde büyük bölümü yenilene- cek olan yönetim kadrosuna teşekkür eden Yılmaz, "Hiç kimsenin endisesi ol- masın, bu kongre ANAP'ın muhalefette yapttğı ilk ve son kongre olacaktır" dedi. Türkiye'nin her açıdan iki sene önce bıraktıklanndan çok daha kötü durum- da olduğunu ve gündeminin sloganlara boğulduğunu bildiren Yılmaz, " Hiç kimse rahmetli Özal'ın kalemi yerine gözlük ikame ederek onun dehasını yaşa- tabileceği hayaline kapılmamalıdır" dedi. Yılmaz. şöyle konuştu: "Sayın Başbakan Ortaçağ'da cenne- tin anahtarlarını dağıtan papalar gibi herkese bol keseden umut dağıtmak- tadır." Hükümetin dış politikasını tam bir perişanlık örneğı olarak niteleyen Yılmaz. "ANAP iktidara döndüğü gün- den itibaren. Türk dünyasının büyük ufuklarına y akışır yeni bir dış politîka uy- gulanacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Mesut Yılmaz'a. yeniden ANAP Genel Başkanı seçilmesi nedeniyle bir kutlama mesajı göndererek başan diledi. NOTLAR/MUSTAFA BALBAY 'AnayoVahayır,IıayıHcrkenseçime... ANKARA - Mesut Yılmaz'ın. "Gay- ret bizden, takdir Allahtan" diye ta- mamladığı konuşmasında "altı çizilebi- lecek" bölümlerin çoğu basına dağıtılan metinde yoktu. ANAP'ın tartışmasız li- deri. son birkaç gündür evine kapanıp kongrede vennek ıstediğı mesajlan hazırladı. Yılmaz'ın mesajlan özetle şöyle sıra- lanabilir: -Partimize dışandan empoze edilmek istenen suni birleşmeleri kesınlikle red- dediyoruz. Ben hiçbır partilımden iktı- dar nimetlerinden faydalanma uğruna suni birlıkteliklere katılın mesajı al- madım. -Siyasette bütünleşmeyı en çok ıste- yenlerden biriyim. Ama bütünleşmenin yolu suni birleşmeler değıl, erken seçim- dir. -Yolsuzlukta SHP ve DYP 1-1 bera- bere kalmıştır. Çiller samımiyse İLKSAN ve ISKİ soruşturmasını sonu- na kadar götürsün. -Terör. dış politikadaki olumsuzluk- lar. enflasyon. işsizlik ve en önemlisi si- yasal yozlaşma büyük olumsuzluk- lardır. Ama korkmayın. 1970'lerin so- nunu tekrar yaşamaz Türkiye. Bugünü 1970'lerden ayıran en önemli fark Ana- vatan Partisi'dir. -Terör örgütüne en uzak, ama Gü- neydoğulu vatandaşa en yakın parti ANAP'tır. Türkiye'nin toprak bütünlü- ğünü tartışma konusu yapmadan Gü- neydoğu sorununun çözümüne katkı sağlayabilecek bütün önerileri tartişa- bilmeliyiz. Bütün demokratik yöntem- leri kullanmalıyız. -Eğitim. sağlık, adalet, kentleşme ve demokratikleşmede acil adımlar atı- Imalıdır. Anayol formûlü Konuşmayı dinleyen, ANAP hiç ikti- dara gelmemiş. olağanüstü halle hiç ilgi- si olmamış. yolsuzluklara hiç adı bulaş- mamış sanırdı. Yılmaz ilk iki mesajıyla bir kez daha •Anayol' formülüne hayır dedi. Aslında bu Yılmaz'ın bilinen düşüncesıydi. Ama kamuoyunda ANAP kongresinın ardındaıi Anayol formülünün yeniden gündeme geleceği beklentisi başlamış. bu. parti üst yönetiminde de tartışılır halegelmişti. Kongreden daha güçlü çıkması bek- lenen Yılmaz. bu konuda bir kez daha net açıklama yapma gereğı duydu. Konuşmasında baştan sona karanlık bir tablo çizen Yılmaz. bu durumun ül- keyi karanlığa götürmcyeceğını vurgu- lamadan da geçmedı. Türkiye bırdarbe daha yaşamazdı. çünkü birleştirici. bü- tünleştırici bir parti \ardı. Yılmaz'ın. konuşmasında kongre öncesi tartışılan 1983 ruhundan esintiler de vardı. ANAPen büyük kitle partısiydi. toplu- mun her kesimmi kucaklayabilırdi. Yılmaz'ın 26 sayfalık yazılı konuş- masında Güneydoğu ve terör konusuna tam altı sayfa aynlmıştı. Sorunun çözü- mü için her türlü tartışmaya açık olduk- lannı vurgulayan Yılmaz yazılı metinde olmamasma karşın. "Bu konuda bütün demokratik yöntemleri kullanmalıyız" dedi. Yılmaz'ın kentleşme, sağhk. yargı. eğitim konusunda söyledıkleri DYP- SHP koalısyonunun yaklaşımına benzi- yordu. Yine koalisyonun önemli hedef- lerinden olan ''demokratikleşme'yı Yılmaz'ın da 'acilen' istemesi ilginçti. Demek ki. eğer koalisyon sürerse önü- müzdeki yasama yılında demokratik- leşmeye ilişkin yasalar Meclis'e takılma- yacak. Anyı sevenler kongresi Parti içi muhalefetin yokluğu doğal olarak tribünlere de yansımıştı. Ne Ke- çeciler'i arkasına alan muhafazakarlar salon ağırhğını elde etmek için köşe bu- cak koşturuyor, nc Mustafa Taşar'ın öncülüğündeki eski 'Bozkurtlar' terör estiriyordu. \'ılmaz da bu sakin ortamda istediğı alkışı alamayınca sık sık İSKİ ve İLKSAN'a başvurdu. Amacına da ulaştı. Yılmaz'ın iki saate yaklaşan konuş- masından sonra salonu inleten ANAP şarkısı bıle partilileri canlandıramadı. Şarkı eşliğinde \'ılmaz'ı alkışlayan ANAP'Iılar sıradan bir Devlet Tiyatro- su oyununu ızlemış gibi sessiz sedasız salonu terk edip kumanya kuyruğuna girdiler. RefahPartili beledîyeyî Atatürk'e şikayetettî KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet Güney İlleri Büro- su) - Evinin yarundaki yeşil alanın satılmasına karşı çıkan öğretim görevlisi Kadir Amaç, RP'li belediyeyi Atatürk'e şika- yet etti. Atatürk Anıtı'na gide- rek pankart açan Amaç. "Amacun yeşil alanJarın korun- ması için duyarlılığı sağlamak" dedi. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi öğretim gö- revlisi Kadir Amaç, evinin yakınındaki yeşil alanın beledi- ye tarafindan satılmasına karşı çıkarak bugüne dek hiç denen- memiş bir protesto eyleminde bulundu. Öğretim görevlisi Amaç, Mağralı Mahallesi, Tol- ga Sokak'taki evinin yarunda bulunan yeşil alanın belediye tarafindan satılması üzerine pankart açarak kent merkezin- deki Atatürk Anıtf na gitti. Halkın şaşkın bakışlan arası- nda protestosunu südüren öğ- retim görevlisi Kadir Amaç, "Kahramanmaraş Belediyesi haksız yere yeşil alanlan satı- yor" yaah pankartı Atatürk Anıtı'na bıraktı ve saygı duru- şunda bulundu. Açüğı pan- kartıyla birlikte daha sonra Kahramanmaraş Belediyesi'ne kadar yürüyen Kadir Amaç, amacımn yeşil alanlann korun- ması konusunda duyarlıhk ge- liştirmek olduğunu söyledi. RP'li Başkan AJi Sezal, suçla- mayı reddederek söz konusu ar- sanın tahsis fazlası" olduğu için belediye encümenınin aldığı bir kararla sauldığını belırtti. Sezal. protesto eylemini de "Benî hey- kele değil, Atatürk'ün kanunlan- na şikayet etseydin. Heykeie şi- kayet etmekle bir şey oünaz" dıye değerlendirdı. ! ŞAİR EŞREF 8ULVARJ NO:26 İZMİR TEL: (51) 89 78 67 - 84 7816 - 84 9010 FAX: (51) 89 32 55 TÜRKİYE'NİN İLK VE EN BUYUK EL ALETLERİ ÜRETİCİSİ • HAFTAYABAKIŞ A.TANEK KIŞLAU SHrdeAdaylarve Yaıulgılar Siyaset ve devlet adamlarmı üç açıdan değerlendir- mek gerekir: K/şılıkleriyle, siyasal doğrultularıyla ve yaptıklarıyla.. Bu ölçütler, elbette ki -çok actklı bir noktada bulunan- SHP'ye genel başkan olmak isteyenler için de geçerli. Hangi aday kavgacı, hangisi uzlaşmacı? Hangisi in- sanlarla diyalog kurabilme yeteneğine ve 'dengeli' bir kişiliğe sahip? Sizı ıçtenliğine inandırabıliyor mu, yoksa 'par//rj/('laflarıbirtiyatrocuprofesyonelliği ile 'tirat'okur gibi mi söylüyor? Hatalarını kabule, kendini yenilemeye açık mı? Kısacası ınandırıcı' mı? 'içtenlikli' mi?.. Çok önemli! Gerçek, bılınçli bir sosyal demokrat' mı? Kemalizm ile OrtanınSolu'vegıderek DemokratikSol arasındaki 'doğal' bağlantıyı kurabilıyor mu? Her değişim' isteği- nin ilericilik, solculuk olmadığının ayrımında mı? Bu ülkede Atatürk yıkılarak hıçbir 'olumlu' şey yapıla- mayacağına ınanıyor mu? Yoksa partısinin bayrağında- ki altı ok'a, bazı geleneksel' seçmenleri koruyabilmek için tahammül eden' gizli bir Özal hayranı ve '2. Cumhu- riyetçi' dostu mu?.. Bunlar da çok önemli! Neler yapmış? Geçmışi başarılı ve tutarlı mı; yoksa başarısızlıklar. düşkırıklıkları ve 'kararsız'davranışlarla mı dolu 9 İyi bir yönetici olduğunu kanıtlamış mı? 'Dürüst' mü 17 Geçmışiyle kitlelere 'umut' verebiliyor mu? Etrafında 'tutarlı've 'n/te//M'bırkadrooluşturmayete- neği var mı?.. Bunların da önemi yadsınamaz! • • • SHP'li genel başkan adaylarmın kişilikleri belli. Geç- mişte neler yaptıkiarı belli. Ama kafalarındaki ideolojik doğrultunun çok net olduğunu söylemek zor.. Kimisi 'etnik delege yetersduşmekorkusu ile 'ne^'ol- maktan kaçınıyor Kımısi Atatürk ve sosyal demokrasi duşmanı bazı gazetecilere ve bazı 'özel TV'lere sevimli görünebilme içgüdüsü ile seçmenine ters düşme tehli- kesi arasında bocalıyor Elbette ki, toplumsal düzen bozukluklarla dolu. Elbette ki, yeniden yapılanma gereksinmesi birçok alanda ken- dini hissettırıyor. Atatürk'ün temellerinı attığı devletm, Kemalizm'e kar- şı siyasal iktidarların ellerinde çarpıtıldığtnı bilmeyen mi var? Bugünkü çürümüşlükte Özalcı 'son darbe'n'm et- kisini kim yadsıyabılır? Bu devlet örgutünu. 'laiklik, demokrasi ve Kemalizm' karşıtlarınm ellerine adım adım terk edenler kimler? Önce boz. kokuştur Sonra da utanmadan çıkıp, "Bu baştan aşağı bozuk, yıkıp yenisini kurmaktan başka ça- re yok' de.. Bırakın bu yüzsüzlüğü, bu sahteciliği, -tem- silcileri Ankara'rBn yüksek bir yerinde oturan- 'eski sağcılar' ile -önde gelen temsilcileri tdprak olmuş- ken- dilerini '2. Cumhuriyetçi' ilan eden 'yeni sağcılar' yap- £inlar. Ama bu 'hain'tiği, Atatürk'ün kurduğu partinin mirası- na sahip çıkanların yapmaya hakları yoktur!.. • Cumhuriyet'ten arkadaşımız Yılmaz Gümüşbaş, SHP'nin genel başkan adaylarma ilginç sorular yönett-' mişti. Bunlann içinde birtanesi vardı ki. 'turnusol'^kağıdı' niteliğindeydi. ideolojik açıdan bir 'mihenktaşı'ydv. - Çağdaş sosyal demokrasi ile Kemalizm arasındaki bağlantı konusunda görüşleriniz nelerdir? Sayın Karayalçın'ın yanıtı şöyleydi: "- Kemalizm, cumhuriyeti kuran ilerici bir hareket ya da liberal ve sosyalist düşüncelerin Türkiye koşullann- da yoğrulduğu bir akım olarak değerlendirilebilir. Ke- malızmın temel ozelliği, dönüşumlere açık birsistem ol- masıdır. Nıtekim CHP'nin geçirdiği dönüşümler de bu- nun kanıtıdır.. Tanım nasıl yapılırsa yapılsın, Avrupa şablonuna uymasa da, Türkiye'de sosyal demokrat ha- reket. Kemalizm in yarattığı bir ortamda doğmuş ve ge- lişmıştir." Yanıt doğruydu. Sayın Çakmur'un yanıtı, daha sonra, yayımladığı bil- dirideyer aldı: "- 1923te sorunlar çözumlenirken çare 1923'te mi arandı ki, biz çareyi 70 yıl öncesinde arayalım. Eğer 1923'te kurulan cumhuriyeti 1993'te kurmuş olsaydık, aynı şekilde mi kurardık?'' Sayın Gürkan'ın yanıtı ise kendisinı desteklemek için yarıştan çekilen Sayın Karakaş'ın ağzından verildi sayı- labilir- "- Geleceği geçmişte arayanların SHP'ye ve sosyal demokrat harekeie yapabilecekleri bir katkı yoktur!..'' Alın size, bayrağında 'altı ok' bulunan partiyi yönet- mek ıddiasıyla ortaya çıkan iki kafa. Kemalizmin de sos- yal demokrasinin de dünyanın son yıllarda yaşadığı başdöndürücü değişimlerin de yeterince kavranılma- mış olduğu kuşkusunu verdiklerini söylemek bile çok hafif kalmıyor mu? Bu bakış açısının, SHP'li Kültür Bakanı'nın 'Atatürk duşmanı ve 2. Cumhuriyetçi', sövme uzmanı baş' da- nışmanından kocaman bir 'aferin' almayacağını kim söyleyebilir? Atalarımız ne güzel söylemiş: "Dostunun kim olduğu- nu soyle, sana kim olduğunu söyleyeyim!.." Alkışlarm nerelerden geldiğini 'ibret', 'huzün' ve -SHP adına- giderek azalan bir 'umut'\a izliyorum... Diyarbakır BarışFestivali'ne Vali izinvermedi DİYARBAKIR (Cumhuri- yet) - 'Banş ve Kardeşlik Festi- vali' için yapılan başvuru Di- yarbaİcır Valiliği tarafindan ka- bul edilmedi. Diyarbakır'da 3-4 eylül ta- rihleri arasında y apılması plan- lanan Banş ve Kardeşlik Festı- vali'nde. büyük olaylann çıka- bileceği yönünde duyumlar alındığı ve festivale katılacak sanatçılar ile konuşmacılann bölücü, bölgeci faaliyetlerde bulunduklan, kasetlerde devle- tin bölünmez bütünlüğüne yö- nelik propaganda yapıldığı ge- rekçeleriyle valilik tarafindan izin verilmediği belirtildi. 29 demokratik kitle örgütün- den oluşan Demokrasi Platfor- mu mensuplan dün İHD Di- yarbakır Şubesi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek festiva- le izin verilmemesini kınadılar. Açıklamada. "Banş ve Kardeş- lik Festivali'nin iptalinde. banş duşmanı çevreler ile bu konuda aleyhte ya^ın yapan bir yerel gazetenın cıddi rol oynadığı be- lirtilerek bu çevrelerin bölgede devam eden kirli savaşın ortaya çıkardığı sonuçlann suç ortağı durumunda olduklan öne sü- rüldü. CDffllRBAŞKANIGAZIM. KEMAL PAŞA'MV SONBAHARGEZİLERİ Nuri Onat (Yayına ha/ırlay an) 30.000 (KDV içinde) Çağıtıi} Yavmfan Tıırkocağ: Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul