25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 AĞUSTOS1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN ILKHEDEF, EKONOMIKITTIFAK Rus ve Beyaz Rus milletvekilleri birleşme atağında OOAflPABAfi R! • Ekonomik, askeri, stratejik vepolitik sorunlan, birlik olmaksızın çözüm çabası sonuç vermiyor. Bütün sorunlann kökeninde, koca birdevletin yıkılmış olması gerçeği yatmakta. usya parlamenterlenyle gö- rüşme yapan Beyaz Rusya . heyetinden mılletvekib Alek- sandr Lukaşenko, iki ülke arasında bir an önce ekonomik ittifak kurul- masını önerdi. Rusya ve Beyaz Rusya parlamento üyelerinden olu- şan bir grubun, iki ülkenin aynı devlet çaüsı alunda birleşmesi yo- lunda mücadele ettiklerini belirten Lukaşenko, Pravda'nın sorulannı yanıtlarken şunlan söyledi: "Heyeti- mizin önerisi, Rusya parlamentosu tarafından yeniden tek bir ortak dev- let kuruhnası yolunda verilen karar tasarısıvla birlikte ele alınacaktır. Söz konusu tasanda, Rusya'nın 12 Haziran 1990'da egemenliğini ilan etmesi ve bunun SSCB'yle ilgili so- nuctan, yanlış değerlendirilmekte- dir. Bunun sonuçları yalnızca Rusya açısından değil, öteki cumhuriyetİer açısından da oiumsuzluk göstermiş- tir." Eski Sovyet cumhuriyetleri için birlik, hava ve su kadar önemli. Tüm ekonomi. birlik üzerine kuru- lu. Bugünkü BDT, 200'den fazla karar ve anlaşma yayımlamasına karşın, bunlardan hıçbri uygu- lanmıyor. Tersine. her geçen gün durum daha da kötüleş- mekte. Ekono- mik, aske- n, stratejik ve politik sorunlan, birlik ol- maksızın çözüm ça- bası sonuç vermiyor. Bütün so- runlann kökenin- de. koca birdevletin yıkılmış ol- ması gerçeği yatmakta. "Böyle düşüneo yalnızca ben deği- lim. Beyaz Rusya halkının yüzde 76'sı SSBC'nin parçalanmasından üzüntü duvmaktadır. Öyleyse bölün- me kiminŞ işine yaraınıştırT" dıye soruyor Lukaşenko ve şöyle devam ediyor: "Ne işçûıin ne köylünün ne aydj- nlaruı... Bu yalnızca perestroykacı yeni politikacılana, kendi çıkar- lannın peşinde oian millivetçi sahte aydınların işine gelmiştir. Ben sürek- li olarak geçmişi özleyenlerden deği- lim. Ama gerçek anlamda egenıen okuığumuz dönem, geçmişte kal- mıştır. Çünkü işleyen bir ekonomi, ber halkın bağımsızlığının ve ege- menliğirun temelinde \ atar." Eskiden de herkes kendi dilinde okuyup yazıyordu. Bunu yasakla- yan yoktu. Üstelik ekonomik, bi- limsel, kültürel ve sportıf başanlar- la övünülürdü. Şimdi fabrikalar çalışmıyor, halk yoksullaşıyor. Bu arada. Beyaz Rusya dilinin tek res- Dünya çapındafirma böyle yaparsa... Biraolar dikkat! Heineken'dan camçıktı H aber Merkezi - Dünyanın en büyük ikinci bıra markası olan Hollandalılann Heine- ken şirketinin, son iki hafta içinde dağıtımını yapüklan bazı bira şişele- rindecam kınklan çıktı. Şirket, olay üzerine yüzbınlerce şışeyi toplattı. Şirket sözcüsü Chris Woerth . fir- manın bir nsk almak ıstemedığıni ve , şişelerde bulu- nan cam par- çacıklannın gözle görüle- meyecek kadar küçük olduğu- nu açıkladı. Şirketin ih- racat sorumlu- su Frans van der Minne, cam parçalan çıkan tüm biralan toplayarak imha edecekle- ri veyenileriyle değiştirecekleri sözünü verdi. Heineken yet- kililen, kuşkulu görülen bira şişele- finin Ingjltere, Isveç, Macanstan, Hong Kong, İsrail, Finlandiya, Avusturya ve Kanada'nın Prens Edvvard eyaletıru de içeren 8 ülke- den geri ahnmakta olduğunu bildir- di. Basın vereklamlaryoluyla halkın uyanlacağını belirten yetkililer, ha- tab şişelerin tam sayısının kesin ola- rak bılınmedığini kaydettiler. • Kuşkulu görülen bira şişeleri, Ingiltere. İsveç, Macaristan, Hong Kong, Kanada, Finlandiya, Avusturya ve İsrail'de toplatıbyor. mi dil olmasını savunan Başkan Şuşkiyeviç'ın, kendi oğlunu Rus okuluna gönderdiğini de anımsa- makta yarar var. Sahte milliyetçi demokratlar, birliğin önüne geç- mek için "Rusya bizi istemiyor" ya- lanını yaygınlaştınyorlar. Elbette Rusya'da da bırliğe karşı çevreler var. Ama halklann çoğunluğu bir- likten yana. Yüzyıllardır birlikte yaşamış olanlar, bugün de birlikte olabilir. IÖrnek oluşturabilir İki ülke, tek bir devlet çatısı altı- nda birleşebilirse, bu, öteki eski Sovyet cumhuriyetleri için de bir ör- nek ve cekim merkezi oluştura- caktır. Lukaşenko, yolda ilk adım olarak, Rusya ve Beyaz Rusya par- lamentolannın, "ortak bir devlet kurulraası" gündem maddesiyle bir- leşık bir oturum düzenlemesinı de öneriyor. BERLİN SA VCILIĞIRAPORU İNCELİYOR Dazlaklara yardımfonu Bi erlin yakmlanndaki Dol- genbrodt kasabasında sığı- nmaalar için yurt haline geti- rilmesi planlanan boş bir bına ge- çen yıl kundaklandığında olay basının fazla ilgisini çekmemişti. Almanya'daki neonazi gençlik çe- telerinin sık sık bu tür kundaklama olaylanna kanştığmm bılinmesi ve bınanın içinde kimsenin bulun- mdması. Kasım ayının ilk günü meydana gelen bu olayın gazetele- nn ön sayfalanna geçmesini önle- mışti. Ancak, "Tageszemjng" gazetesi- nin ortaya çıkardığı bazı gerçekler- den yola çıkarak. Dolgenbrodt ka- saba halkını da kapsayan büyük bir soruşturma başlatıldı. Eyalet savcılan, kasaba halkmdan 250 kişinın kundakçılara vermek üzere gizlıce para toplamış olduğunu öne süren raporlan inceliyor. Geçen yıl 450 brne yakın ınsan, Almanya"ya sığındı. Sığınmacılann gelışı. ulusal düzeyde ateşlı politik tartışmaiara yolaçarken neonazile- rin oluşturduğu çeteler ise onlara ve kaldıklan yurtlara saldınlar düzen- leyerek öfkelerini gösterme yolunu seçti. Ancak halkın sığınmacılar- dan kurtulmak amacıyla aralan- nda para toplayarak kundakçı tut- masına ilk kez rastlanıyor. Dol- genbrodt'un bağh olduğu Bran- Kaçak ÇinlileneABD'yegirişgarantisi Gemüerin engellenmesi, ülkeyeyasadışıgöçmen sokmaya çalışanları havayolunayöneltti Ç| inli göçmenler, önlerine çıkan her türlü engeli aşarak yasadışı yollardan ABD'ye sızmaya devam ediyor. Hazi- ran ayında Çınli göçmenlen taşı- yan Golden Venture adlı gemının karaya oturması üzerine yüzerek karaya çıkmak ısteyenlerin boğu- lup ölmesı ve Başkan Clinton'ın aldığı sert önlemler de Çinlı göç- menleri yüdırmıyor. ABDİi yasa uygulayıalar, Çinli göçmenleri taşıyan gemilerin kara- ya yanaşmasını engellemeye çah- şırken göçmenlen ülkeye yasadışı yollardan sokmaya çalışan kaçak- çılar, havayolunu tercih etmeye başladı. Kaçakçılar, aynca küçük göç- men gruplannı göze çarpmadan ül- keye sokabılmek için yeni taktikler uyguluvor. Senaryolardan biri, Hong Kong ya da Tayland'dan ha- vayoîuyla gelen turist pasaport- lannın arasına göçmenlerin sahte pasaportlannı da sıkıştırarak güm- rükten geçirmeye çalişmak. Hava yoluyla ya da Meksika smınndan yaya olarak ABD'ye sızan Çınli göçmenlerin sayısını belirlemek, neredeyse olanaksız. Ancak. bu sayının her geçen gün arttığı bir gerçek. Uzmanlann belirttiğine göre, akın akın sının geçen Çınliler, New York'ta Çin Mahallesi'nde boy göstermekte gecikmiyor. Göçmen Bürosu Başkanı Wayne McKenna. kaçakçılann son derece gelişmiş yöntemlerle çok kazançlı göçmen pazannı ele geçirdiklerini ve devle- tin aldığı önlenilen gecersiz hale ge- tirdiklerini belirtiyor. Çinli göçmen akını, Ointon yö- netımini zorduruma sokuyor. Yö- netimin, geçen haziran ayında Çin- li göçmenleri taşıyan geminin kara- ya oturması üzerine meydana gelen felaketin >inelenmemesi için aldığı sert önlemlerin başında, göçmen taşıyan gemileri kıyıya yanaşma- dan geri göndermek geliyor. Geçen ay yürürlüğe konan uygulama çer- Göçmen Bürosu Başkanı Wayne McKenna, kaçakçılann son derece gelişmiş yöntemlerle çok kazançlı göçmen pazannı ele geçirdiklerini ve devletin aldığı önlemleri gecersiz hale getirdiklerini belirtiyor. çevesınde. herbin 670 Çinlı göç- men taşnan üç gemı gen çe%Tildi Meksıka"ya da göçmenlen gen göndermeleri önenldi. Denizyoluyla gelmeyi planlayan göçmenler ıçın devletin aldığı ön- lemleria caydıncı etkı yarattığını öne süren McKenna. sınırlar ne kadar sıkı denetlenirse denetlensin kaçakçılan engelleyecek kesin ço- zümü henüz bulamadıklannı itıraf ediyor. Kaçakçılar, Golden Venture'ın karava oturmasıvla tüm dikkatle- yan Çinli göçmenler. kısa süre son- ra yetkılilenn sınırlan kapatmayı başaracaklanndan korkarak acele ediyorlar. Göçmen davranışlan üzerine in- celemelerde bulunan avukat Willi- rinüzerlerineçevrilmesindenpani- an» Myers, göçlerdekı bu artışı ğe kapıldı. Ne var ki. kendilerinı şöyle değerlendıriyor: "Kaçakçıla- çabuk toparlayıp ne pahasına rta başarılı pazarlama vöntemleri olursa olsun mü'şterilerini sınırdan *e insanlardaki umutsuzluk ve kor- gecireceklerine ilişkin garanti ver- kunun bileşimi, yeni göç dalgalarını diler. Yıllarca bınkürdikleri para- meydana getiriyor." yı kaçakçılara vermekten korkma- # Seffı Faison HERŞEYLERİNİ KAÇ4KÇILARA KAPTIRrVORLAR - Denizyolu, havayolu ya da Meksika üzerinden kara>olu\Ia ABD'je girmeye çalışan Çinliler, bugün yakayı ele vermiş olabilirler. Ama yarın, Nevv Vork'taki Çin \lahallesine kapağı atacaklardır. Bedeli ne olursa olsun. denburg Eyaleti Başbakanı Vlanf- red Stolpe, salı günü yaptığı açıkla- mada. eyalet savalanna "bu konu- yu bir an önce aydınlığa kavuştur- malan" ıçın ısrar ettığini belirtti. Brandenburg Adalet Bakanı Hans- Otto Brautigam. olayın "çok dddi" boyutlarda olduğunu bildirdi. Dolgenbrodt. Berlin'in 32 km güneyinde, bir zamanlar Doğu Al- manya'ya ait olan bölgede yer alı- yor. Kasabanın nüfusunun olduk- ça az olmasma karşın gittikçe daha çok sayıda Berlinli, haftasonu tati- lini bu ormanlık bölgede geçırmeyi tercih ediyor. 1992 yılı ortalannda Branden- burg yetkilileri, sığınmaalar için yurt olarak kullarulmak uzere Dol- genbrodt'ta boş bir bina belirledi- ler. Binanın sahıbı. hükümetin bi- nayı altı ay süreyle kullanmasına izin vermişti. Sığınmaalar, altı ayın sonunda binayı boşaltmak zorun- da kalacaku. Baştan aşağı yeniden elden geçırilen binada güvenlıği sağlamak için bekçiler görevlendı- rilmişti.. Bu olaydan bırkaç gece sonra, bir grup motosikletlı genç, yurdu ateşe venp kaçtı. Bınanın bekçıle- rinden Gerd Krüger. gazeteye, yur- dun ateşe venlmesinden 20 saniye sonra alarmın çalışmaya baş- ladığmı, ancak itfaiye arabalannın 40 dakika sonra geldiğıni söyledi. Raporda aynca. yangının ardından kasabada bir zafer kutlaması dü- zenlendiğı de bebrtılıyor. Mayıs ayında Dolgenbrodt ya- kınlanndakı bir kasabadan 19 ya- şında bir genç, polis tarafından gözaltına almana kadar, olayla ilgi- li herhangj bir tutuklama gerçekleş- medi. Kundaklama olayına kanştı- ğından dolayı sağda solda böbürle- nirken ditkatleri üzerine çeken kuşkulunun, aynı zamanda olay gecesi motosikletlilerin yanında görülene benzer bir arabası var. \ ı IBelediye Başkanı: Elde kanıt yok Adı Silvio J. olarak bıldirilen genç, önce kundaklama olayıyla ıl- gisını reddettiyse de polisin belirtti- ğine göre, sonradan olaya kauldığını itiraf ederek karşılığında para aldığını söylemiş. Kundakla- ma olayı için verilen 2 bin markın (14 milyon 200 bin hra), gizlice ka- saba halkından toplandığı söyieni- yor. Dolgenbrodt Belediye Başkanı Ute Preisslcr, "İnsanların sığınma evine karşı oldukça güçlü duygular beslediğini ben de biliyorum. İnsanların kaygüanna ve korkulan- na karşın, vurdun burada açılacak olması, kasabadaki tepkilerin ivice artmasına neden oldu. Ancak para toplandığına dair kesin bir şey söy- le>cmi\orum. Bu, şu anda yürîitülen soruşturmalarla ortaya çıkarılabilir. Elimde. böyle bir şey olduğuna iliş- kin ne bir bilgi ne de bir kanıt var" dedi. Dolgenbrodt gönüllü itfaiye eki- binin bir üyesı olan Klaus VValzer. . suçlamanın gerçekbğinden kuşku duyduğunu belirtti. "'Buradaki in- sanların böyle bir şev vaptırmak için para toplay abileceklerini düşünemi- yorum. Ancak, günümüzde herşeyin mûmkün olduğu da bir gerçek." Stephen Kinzer Sirket, gazete haberini yalanlıyor D. Ahnanya-TosHbagirfi teknoloji(uüaşmcısı Sovyetier Birliği'ne 1980lerde çeşitli donanımlar satan Toshiba'nm, eski Doğu Almanva'v a da yasadışı yollardan yarnletken teknolojisi sarmış olabiieceği ileri sürülüyor. Japonya'nnı önde gelen gazetelerinden "Sankei Shimbun". pazartesi günü yayımlanan haberinde, Toshiba ve Mitsıri'nin, Doğu Almanv a'da ileri bilgisayar bellek yongası (çip) üretme tesislerinin kurubnası için 1986'da bir anlaşma yaptığını bildirdi. Toshiba da Mitsui de haberi \ alanladı. l luslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığıİhracat Bölümü'nden bir yetkili, bu raporun beş yıl önce soruştunılduğunu, ancak uluslararası düzenlemelerin çiğnendiğine ilişkin bir kanıt bulunmadığını söyledi. A\nı yetkili, ABD hükümetinin rapor hakkında bilgi sahibi olduğunu, yine de konunun. son gelişmeler tşığımla bir kez daha gö/dcn geçiriieceğini denizaltılann daha sessiz çalışmasını sağlayacak bir donanım sattığının ortaya çıkmasnla bozulduğunu bildirdi. Komünist ülkelere v apılacak ihracata, Çokuluslu İhracat Kontrolleri Koordinasyon Kurulu belli kısıtlamalar getiriyor. Gazetenin haberine göre. 256 kiloba>1lık bellek yongalarının (256K D-RÂMiar) ihracı, o dönemde Cocom düzenlemelerine a> kırıydı. Geçen yıl "Bungei Sbunju" adlı Japon dergisi, Toshiba gnıbuna bağlı Toshiba Machines'in Hong Kong'a sattığı parçaların Çin'e gittiğini ve fîizeler için yaniletkenlerin yapımında kullanıldığım bildirmişti. Toshiba'dan bir sözcü, Tetsuo Kadoya. şirketin Doğu Almanya'da bir D-RÂV1 fabrikası inşa etmekle ilgili herhangi bir planı bulunmadığını, 1987 vılında Doğu Almanv a'> a televizvon vericisi ihracatı ve basılı devre plakaları teknolojisi sağlanması için anlaşmalar yaptığını söv ledi. Andreu Pollack Toshiba yetkilileri. şirketin D.Almanya'yla 6 yıl önce TY vericisi satışında anlaştıklannı söyledi A ğustos ayının başından beri süregelen şanssızlı- klar ve başansızlıklar. Amerikablann NASA"ya duy- duğu güvenı sarstı. 2 ağustosta bir milyar dolarhk bir asken uydu taşıyan "Titan 4" füze- sının. havalandıktan iki da- kıka sonra Atlas Okyanusu üzerinde patlaması, 12 ağu- stosta "Discovery" uzay me- kiğinin havalanmasınm tek- nık nedenler dolayısıyla üçüncü kez ertelenmesı ve son olarak NASA'nın, Mars Observer uydusunu uzayda kaybetmesi, birçok Amen- kalı'yı, uzayı fethetme dü- şünden uyandırdı. NASA'nın ilk büyük ba- şansızbğı, 1986 yılında oldu. "Challenger" uzay mekiğı- nın. havalandıktan bir süre sonra patlamasıyla, 7 kişi- den oluşan mekiğin ekıbi ya- şamını yitırdı. Bu kazadan sonra. NASA bir süre uzay mekiğı projesinı askıya aldı. 1990'da "Hubble" tele- skobunun mıyop olduğu an- laşıldı. Bu kadar önemli bir teleskobun, uzaya kontrol edilmeden nasıl gönderildiğı, tarıışma konusu oldu. Hubb- le'ın miyopluğu, birçok dene- NASA iyice gözden düştümeye karşın giderilemedı. Onanmın geçikmesının en önemli nedeni ise. uzay mekik- lerinin behrlenen tanhlerde havalanamaması. Yetkililer. nın başansızbklanyla üzülür- ken Avrupa, uzay araştırma- lannda yeni başanlar elde edi- yor. Ruslarla yapılan ortak çalışmalar sürerken Avrupa'- aralık a\ında Hubble telesko- bunun onanlacağını belirti- yor, ama NASA'nın bunu ba- şarabıleceğinden kuşku duyu- luyor. Amerikalılar, NASA"- dan uzaya gönderilen uydular, sorunsuz olarak yörüngeye oturuyor. NASA'nın ba- şansızlıkları. finans kaynak- larını da etkiledi. Birçok proje iptal edildi. askıya alındı ya da yavaşlatıldı. ABD, artık uzay araştırmalanna eskiden oldu- ğu gibi sınırsız ödenekler ayırmıyor. Özellikle ABD'nin en büyük rakibi Sovyetier Bir- liği'nin çökmesinden ve yan- ştan kopmasından sonra, NA- SA'ya aktanlan kaynaklarda büyük kesintiler yapıldı. 1994 yılında Ruslar tarafın- dan Mars'a gönderilmesi plan- lanan "Mars-94" adlı uydu- nun da kalkış tarihi ertelendi. Yetkililer, ertelemenin teknik sorunlardan değil, finans eksikliğinden kaynaklandığını belirttiler. Bu uydunun yapımına Fransa da katkıda bulunmuş- tu. Nisan 1991'de proje ikiye aynlarak bir bölüm 1996 yılma ertelenmişti. Bu gecikme nede- niyle, ikinci bölümün 1996 yı- lında gerçekleştirilmesi ola- naksız gözüküyor. Bununla birlikte, NASA'- nın Mars Observer projesinde- ki başansızbğı, olumlu sonuç- lar doğurabilir. Amerikalılar, zorunluluk nedeniyle gecmişe göre daha "eşitükçi" bir temel üzerinde Avrupalılarla ya da Ruslarla işbirliğıne gıdebılır. Jean-Paul Dufour
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle