Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 AĞUSTOS1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
ILKHEDEF, EKONOMIKITTIFAK
Rus ve Beyaz Rus
milletvekilleri
birleşme atağında
OOAflPABAfi
R!
• Ekonomik,
askeri, stratejik
vepolitik
sorunlan, birlik
olmaksızın
çözüm çabası
sonuç vermiyor.
Bütün sorunlann
kökeninde, koca
birdevletin
yıkılmış olması
gerçeği
yatmakta.
usya parlamenterlenyle gö-
rüşme yapan Beyaz Rusya
. heyetinden mılletvekib Alek-
sandr Lukaşenko, iki ülke arasında
bir an önce ekonomik ittifak kurul-
masını önerdi. Rusya ve Beyaz
Rusya parlamento üyelerinden olu-
şan bir grubun, iki ülkenin aynı
devlet çaüsı alunda birleşmesi yo-
lunda mücadele ettiklerini belirten
Lukaşenko, Pravda'nın sorulannı
yanıtlarken şunlan söyledi: "Heyeti-
mizin önerisi, Rusya parlamentosu
tarafından yeniden tek bir ortak dev-
let kuruhnası yolunda verilen karar
tasarısıvla birlikte ele alınacaktır.
Söz konusu tasanda, Rusya'nın 12
Haziran 1990'da egemenliğini ilan
etmesi ve bunun SSCB'yle ilgili so-
nuctan, yanlış değerlendirilmekte-
dir. Bunun sonuçları yalnızca Rusya
açısından değil, öteki cumhuriyetİer
açısından da oiumsuzluk göstermiş-
tir."
Eski Sovyet cumhuriyetleri için
birlik, hava ve su kadar önemli.
Tüm ekonomi. birlik üzerine kuru-
lu. Bugünkü BDT, 200'den fazla
karar ve anlaşma yayımlamasına
karşın, bunlardan hıçbri uygu-
lanmıyor. Tersine. her geçen gün
durum
daha da
kötüleş-
mekte.
Ekono-
mik, aske-
n, stratejik
ve politik
sorunlan,
birlik ol-
maksızın
çözüm ça-
bası sonuç
vermiyor.
Bütün so-
runlann
kökenin-
de. koca
birdevletin
yıkılmış ol-
ması gerçeği yatmakta.
"Böyle düşüneo yalnızca ben deği-
lim. Beyaz Rusya halkının yüzde
76'sı SSBC'nin parçalanmasından
üzüntü duvmaktadır. Öyleyse bölün-
me kiminŞ işine yaraınıştırT" dıye
soruyor Lukaşenko ve şöyle devam
ediyor:
"Ne işçûıin ne köylünün ne aydj-
nlaruı... Bu yalnızca perestroykacı
yeni politikacılana, kendi çıkar-
lannın peşinde oian millivetçi sahte
aydınların işine gelmiştir. Ben sürek-
li olarak geçmişi özleyenlerden deği-
lim. Ama gerçek anlamda egenıen
okuığumuz dönem, geçmişte kal-
mıştır. Çünkü işleyen bir ekonomi,
ber halkın bağımsızlığının ve ege-
menliğirun temelinde \ atar."
Eskiden de herkes kendi dilinde
okuyup yazıyordu. Bunu yasakla-
yan yoktu. Üstelik ekonomik, bi-
limsel, kültürel ve sportıf başanlar-
la övünülürdü. Şimdi fabrikalar
çalışmıyor, halk yoksullaşıyor. Bu
arada. Beyaz Rusya dilinin tek res-
Dünya çapındafirma
böyle yaparsa...
Biraolar
dikkat!
Heineken'dan
camçıktı
H
aber Merkezi - Dünyanın en
büyük ikinci bıra markası
olan Hollandalılann Heine-
ken şirketinin, son iki hafta içinde
dağıtımını yapüklan bazı bira şişele-
rindecam kınklan çıktı. Şirket, olay
üzerine yüzbınlerce şışeyi toplattı.
Şirket sözcüsü Chris Woerth . fir-
manın bir nsk almak ıstemedığıni ve
, şişelerde bulu-
nan cam par-
çacıklannın
gözle görüle-
meyecek kadar
küçük olduğu-
nu açıkladı.
Şirketin ih-
racat sorumlu-
su Frans van
der Minne, cam
parçalan çıkan
tüm biralan
toplayarak
imha edecekle-
ri veyenileriyle
değiştirecekleri
sözünü verdi.
Heineken yet-
kililen, kuşkulu görülen bira şişele-
finin Ingjltere, Isveç, Macanstan,
Hong Kong, İsrail, Finlandiya,
Avusturya ve Kanada'nın Prens
Edvvard eyaletıru de içeren 8 ülke-
den geri ahnmakta olduğunu bildir-
di.
Basın vereklamlaryoluyla halkın
uyanlacağını belirten yetkililer, ha-
tab şişelerin tam sayısının kesin ola-
rak bılınmedığini kaydettiler.
• Kuşkulu
görülen bira
şişeleri,
Ingiltere.
İsveç,
Macaristan,
Hong Kong,
Kanada,
Finlandiya,
Avusturya ve
İsrail'de
toplatıbyor.
mi dil olmasını savunan Başkan
Şuşkiyeviç'ın, kendi oğlunu Rus
okuluna gönderdiğini de anımsa-
makta yarar var. Sahte milliyetçi
demokratlar, birliğin önüne geç-
mek için "Rusya bizi istemiyor" ya-
lanını yaygınlaştınyorlar. Elbette
Rusya'da da bırliğe karşı çevreler
var. Ama halklann çoğunluğu bir-
likten yana. Yüzyıllardır birlikte
yaşamış olanlar, bugün de birlikte
olabilir.
IÖrnek
oluşturabilir
İki ülke, tek bir devlet çatısı altı-
nda birleşebilirse, bu, öteki eski
Sovyet cumhuriyetleri için de bir ör-
nek ve cekim merkezi oluştura-
caktır. Lukaşenko, yolda ilk adım
olarak, Rusya ve Beyaz Rusya par-
lamentolannın, "ortak bir devlet
kurulraası" gündem maddesiyle bir-
leşık bir oturum düzenlemesinı de
öneriyor.
BERLİN SA VCILIĞIRAPORU İNCELİYOR
Dazlaklara
yardımfonu
Bi
erlin yakmlanndaki Dol-
genbrodt kasabasında sığı-
nmaalar için yurt haline geti-
rilmesi planlanan boş bir bına ge-
çen yıl kundaklandığında olay
basının fazla ilgisini çekmemişti.
Almanya'daki neonazi gençlik çe-
telerinin sık sık bu tür kundaklama
olaylanna kanştığmm bılinmesi ve
bınanın içinde kimsenin bulun-
mdması. Kasım ayının ilk günü
meydana gelen bu olayın gazetele-
nn ön sayfalanna geçmesini önle-
mışti.
Ancak, "Tageszemjng" gazetesi-
nin ortaya çıkardığı bazı gerçekler-
den yola çıkarak. Dolgenbrodt ka-
saba halkını da kapsayan büyük
bir soruşturma başlatıldı. Eyalet
savcılan, kasaba halkmdan 250
kişinın kundakçılara vermek üzere
gizlıce para toplamış olduğunu öne
süren raporlan inceliyor.
Geçen yıl 450 brne yakın ınsan,
Almanya"ya sığındı. Sığınmacılann
gelışı. ulusal düzeyde ateşlı politik
tartışmaiara yolaçarken neonazile-
rin oluşturduğu çeteler ise onlara ve
kaldıklan yurtlara saldınlar düzen-
leyerek öfkelerini gösterme yolunu
seçti. Ancak halkın sığınmacılar-
dan kurtulmak amacıyla aralan-
nda para toplayarak kundakçı tut-
masına ilk kez rastlanıyor. Dol-
genbrodt'un bağh olduğu Bran-
Kaçak ÇinlileneABD'yegirişgarantisi
Gemüerin engellenmesi, ülkeyeyasadışıgöçmen sokmaya çalışanları havayolunayöneltti
Ç|
inli göçmenler, önlerine
çıkan her türlü engeli aşarak
yasadışı yollardan ABD'ye
sızmaya devam ediyor. Hazi-
ran ayında Çınli göçmenlen taşı-
yan Golden Venture adlı gemının
karaya oturması üzerine yüzerek
karaya çıkmak ısteyenlerin boğu-
lup ölmesı ve Başkan Clinton'ın
aldığı sert önlemler de Çinlı göç-
menleri yüdırmıyor.
ABDİi yasa uygulayıalar, Çinli
göçmenleri taşıyan gemilerin kara-
ya yanaşmasını engellemeye çah-
şırken göçmenlen ülkeye yasadışı
yollardan sokmaya çalışan kaçak-
çılar, havayolunu tercih etmeye
başladı.
Kaçakçılar, aynca küçük göç-
men gruplannı göze çarpmadan ül-
keye sokabılmek için yeni taktikler
uyguluvor. Senaryolardan biri,
Hong Kong ya da Tayland'dan ha-
vayoîuyla gelen turist pasaport-
lannın arasına göçmenlerin sahte
pasaportlannı da sıkıştırarak güm-
rükten geçirmeye çalişmak. Hava
yoluyla ya da Meksika smınndan
yaya olarak ABD'ye sızan Çınli
göçmenlerin sayısını belirlemek,
neredeyse olanaksız. Ancak. bu
sayının her geçen gün arttığı bir
gerçek.
Uzmanlann belirttiğine göre,
akın akın sının geçen Çınliler, New
York'ta Çin Mahallesi'nde boy
göstermekte gecikmiyor. Göçmen
Bürosu Başkanı Wayne McKenna.
kaçakçılann son derece gelişmiş
yöntemlerle çok kazançlı göçmen
pazannı ele geçirdiklerini ve devle-
tin aldığı önlenilen gecersiz hale ge-
tirdiklerini belirtiyor.
Çinli göçmen akını, Ointon yö-
netımini zorduruma sokuyor. Yö-
netimin, geçen haziran ayında Çin-
li göçmenleri taşıyan geminin kara-
ya oturması üzerine meydana gelen
felaketin >inelenmemesi için aldığı
sert önlemlerin başında, göçmen
taşıyan gemileri kıyıya yanaşma-
dan geri göndermek geliyor. Geçen
ay yürürlüğe konan uygulama çer-
Göçmen Bürosu Başkanı Wayne McKenna, kaçakçılann son derece
gelişmiş yöntemlerle çok kazançlı göçmen pazannı ele geçirdiklerini ve
devletin aldığı önlemleri gecersiz hale getirdiklerini belirtiyor.
çevesınde. herbin 670 Çinlı göç-
men taşnan üç gemı gen çe%Tildi
Meksıka"ya da göçmenlen gen
göndermeleri önenldi.
Denizyoluyla gelmeyi planlayan
göçmenler ıçın devletin aldığı ön-
lemleria caydıncı etkı yarattığını
öne süren McKenna. sınırlar ne
kadar sıkı denetlenirse denetlensin
kaçakçılan engelleyecek kesin ço-
zümü henüz bulamadıklannı itıraf
ediyor.
Kaçakçılar, Golden Venture'ın
karava oturmasıvla tüm dikkatle-
yan Çinli göçmenler. kısa süre son-
ra yetkılilenn sınırlan kapatmayı
başaracaklanndan korkarak acele
ediyorlar.
Göçmen davranışlan üzerine in-
celemelerde bulunan avukat Willi-
rinüzerlerineçevrilmesindenpani- an» Myers, göçlerdekı bu artışı
ğe kapıldı. Ne var ki. kendilerinı şöyle değerlendıriyor: "Kaçakçıla-
çabuk toparlayıp ne pahasına rta başarılı pazarlama vöntemleri
olursa olsun mü'şterilerini sınırdan *e insanlardaki umutsuzluk ve kor-
gecireceklerine ilişkin garanti ver- kunun bileşimi, yeni göç dalgalarını
diler. Yıllarca bınkürdikleri para- meydana getiriyor."
yı kaçakçılara vermekten korkma- # Seffı Faison
HERŞEYLERİNİ KAÇ4KÇILARA KAPTIRrVORLAR - Denizyolu, havayolu ya da Meksika üzerinden kara>olu\Ia ABD'je girmeye
çalışan Çinliler, bugün yakayı ele vermiş olabilirler. Ama yarın, Nevv Vork'taki Çin \lahallesine kapağı atacaklardır. Bedeli ne olursa olsun.
denburg Eyaleti Başbakanı Vlanf-
red Stolpe, salı günü yaptığı açıkla-
mada. eyalet savalanna "bu konu-
yu bir an önce aydınlığa kavuştur-
malan" ıçın ısrar ettığini belirtti.
Brandenburg Adalet Bakanı Hans-
Otto Brautigam. olayın "çok dddi"
boyutlarda olduğunu bildirdi.
Dolgenbrodt. Berlin'in 32 km
güneyinde, bir zamanlar Doğu Al-
manya'ya ait olan bölgede yer alı-
yor. Kasabanın nüfusunun olduk-
ça az olmasma karşın gittikçe daha
çok sayıda Berlinli, haftasonu tati-
lini bu ormanlık bölgede geçırmeyi
tercih ediyor.
1992 yılı ortalannda Branden-
burg yetkilileri, sığınmaalar için
yurt olarak kullarulmak uzere Dol-
genbrodt'ta boş bir bina belirledi-
ler. Binanın sahıbı. hükümetin bi-
nayı altı ay süreyle kullanmasına
izin vermişti. Sığınmaalar, altı ayın
sonunda binayı boşaltmak zorun-
da kalacaku. Baştan aşağı yeniden
elden geçırilen binada güvenlıği
sağlamak için bekçiler görevlendı-
rilmişti..
Bu olaydan bırkaç gece sonra,
bir grup motosikletlı genç, yurdu
ateşe venp kaçtı. Bınanın bekçıle-
rinden Gerd Krüger. gazeteye, yur-
dun ateşe venlmesinden 20 saniye
sonra alarmın çalışmaya baş-
ladığmı, ancak itfaiye arabalannın
40 dakika sonra geldiğıni söyledi.
Raporda aynca. yangının ardından
kasabada bir zafer kutlaması dü-
zenlendiğı de bebrtılıyor.
Mayıs ayında Dolgenbrodt ya-
kınlanndakı bir kasabadan 19 ya-
şında bir genç, polis tarafından
gözaltına almana kadar, olayla ilgi-
li herhangj bir tutuklama gerçekleş-
medi. Kundaklama olayına kanştı-
ğından dolayı sağda solda böbürle-
nirken ditkatleri üzerine çeken
kuşkulunun, aynı zamanda olay
gecesi motosikletlilerin yanında
görülene benzer bir arabası var. \ ı
IBelediye Başkanı:
Elde kanıt yok
Adı Silvio J. olarak bıldirilen
genç, önce kundaklama olayıyla ıl-
gisını reddettiyse de polisin belirtti-
ğine göre, sonradan olaya
kauldığını itiraf ederek karşılığında
para aldığını söylemiş. Kundakla-
ma olayı için verilen 2 bin markın
(14 milyon 200 bin hra), gizlice ka-
saba halkından toplandığı söyieni-
yor.
Dolgenbrodt Belediye Başkanı
Ute Preisslcr, "İnsanların sığınma
evine karşı oldukça güçlü duygular
beslediğini ben de biliyorum.
İnsanların kaygüanna ve korkulan-
na karşın, vurdun burada açılacak
olması, kasabadaki tepkilerin ivice
artmasına neden oldu. Ancak para
toplandığına dair kesin bir şey söy-
le>cmi\orum. Bu, şu anda yürîitülen
soruşturmalarla ortaya çıkarılabilir.
Elimde. böyle bir şey olduğuna iliş-
kin ne bir bilgi ne de bir kanıt var"
dedi.
Dolgenbrodt gönüllü itfaiye eki-
binin bir üyesı olan Klaus VValzer. .
suçlamanın gerçekbğinden kuşku
duyduğunu belirtti. "'Buradaki in-
sanların böyle bir şev vaptırmak için
para toplay abileceklerini düşünemi-
yorum. Ancak, günümüzde herşeyin
mûmkün olduğu da bir gerçek."
Stephen Kinzer
Sirket, gazete haberini yalanlıyor
D. Ahnanya-TosHbagirfi
teknoloji(uüaşmcısı
Sovyetier Birliği'ne 1980lerde çeşitli
donanımlar satan Toshiba'nm, eski Doğu
Almanva'v a da yasadışı yollardan yarnletken
teknolojisi sarmış olabiieceği ileri sürülüyor.
Japonya'nnı önde gelen gazetelerinden
"Sankei Shimbun". pazartesi günü
yayımlanan haberinde,
Toshiba ve Mitsıri'nin,
Doğu Almanv a'da ileri
bilgisayar bellek yongası
(çip) üretme tesislerinin
kurubnası için 1986'da bir
anlaşma yaptığını bildirdi.
Toshiba da Mitsui de
haberi \ alanladı. l luslararası Ticaret ve
Sanayi Bakanlığıİhracat Bölümü'nden bir
yetkili, bu raporun beş yıl önce
soruştunılduğunu, ancak uluslararası
düzenlemelerin çiğnendiğine ilişkin bir kanıt
bulunmadığını söyledi. A\nı yetkili, ABD
hükümetinin rapor hakkında bilgi sahibi
olduğunu, yine de konunun. son gelişmeler
tşığımla bir kez daha gö/dcn geçiriieceğini
denizaltılann daha sessiz çalışmasını
sağlayacak bir donanım sattığının ortaya
çıkmasnla bozulduğunu bildirdi.
Komünist ülkelere v apılacak ihracata,
Çokuluslu İhracat Kontrolleri Koordinasyon
Kurulu belli kısıtlamalar getiriyor. Gazetenin
haberine göre. 256 kiloba>1lık bellek
yongalarının (256K D-RÂMiar) ihracı, o
dönemde Cocom düzenlemelerine a> kırıydı.
Geçen yıl "Bungei Sbunju" adlı Japon dergisi,
Toshiba gnıbuna bağlı
Toshiba Machines'in
Hong Kong'a sattığı
parçaların Çin'e
gittiğini ve fîizeler için
yaniletkenlerin
yapımında
kullanıldığım
bildirmişti. Toshiba'dan bir sözcü, Tetsuo
Kadoya. şirketin Doğu Almanya'da bir
D-RÂV1 fabrikası inşa etmekle ilgili herhangi
bir planı bulunmadığını, 1987 vılında Doğu
Almanv a'> a televizvon vericisi ihracatı ve
basılı devre plakaları teknolojisi sağlanması
için anlaşmalar yaptığını söv ledi.
Andreu Pollack
Toshiba yetkilileri. şirketin
D.Almanya'yla 6 yıl önce TY
vericisi satışında anlaştıklannı
söyledi
A
ğustos ayının başından
beri süregelen şanssızlı-
klar ve başansızlıklar.
Amerikablann NASA"ya duy-
duğu güvenı sarstı. 2 ağustosta
bir milyar dolarhk bir asken
uydu taşıyan "Titan 4" füze-
sının. havalandıktan iki da-
kıka sonra Atlas Okyanusu
üzerinde patlaması, 12 ağu-
stosta "Discovery" uzay me-
kiğinin havalanmasınm tek-
nık nedenler dolayısıyla
üçüncü kez ertelenmesı ve
son olarak NASA'nın, Mars
Observer uydusunu uzayda
kaybetmesi, birçok Amen-
kalı'yı, uzayı fethetme dü-
şünden uyandırdı.
NASA'nın ilk büyük ba-
şansızbğı, 1986 yılında oldu.
"Challenger" uzay mekiğı-
nın. havalandıktan bir süre
sonra patlamasıyla, 7 kişi-
den oluşan mekiğin ekıbi ya-
şamını yitırdı. Bu kazadan
sonra. NASA bir süre uzay
mekiğı projesinı askıya aldı.
1990'da "Hubble" tele-
skobunun mıyop olduğu an-
laşıldı. Bu kadar önemli bir
teleskobun, uzaya kontrol
edilmeden nasıl gönderildiğı,
tarıışma konusu oldu. Hubb-
le'ın miyopluğu, birçok dene-
NASA iyice gözden düştümeye karşın giderilemedı.
Onanmın geçikmesının en
önemli nedeni ise. uzay mekik-
lerinin behrlenen tanhlerde
havalanamaması. Yetkililer.
nın başansızbklanyla üzülür-
ken Avrupa, uzay araştırma-
lannda yeni başanlar elde edi-
yor. Ruslarla yapılan ortak
çalışmalar sürerken Avrupa'-
aralık a\ında Hubble telesko-
bunun onanlacağını belirti-
yor, ama NASA'nın bunu ba-
şarabıleceğinden kuşku duyu-
luyor. Amerikalılar, NASA"-
dan uzaya gönderilen uydular,
sorunsuz olarak yörüngeye
oturuyor. NASA'nın ba-
şansızlıkları. finans kaynak-
larını da etkiledi. Birçok proje
iptal edildi. askıya alındı ya da
yavaşlatıldı. ABD, artık uzay
araştırmalanna eskiden oldu-
ğu gibi sınırsız ödenekler
ayırmıyor. Özellikle ABD'nin
en büyük rakibi Sovyetier Bir-
liği'nin çökmesinden ve yan-
ştan kopmasından sonra, NA-
SA'ya aktanlan kaynaklarda
büyük kesintiler yapıldı.
1994 yılında Ruslar tarafın-
dan Mars'a gönderilmesi plan-
lanan "Mars-94" adlı uydu-
nun da kalkış tarihi ertelendi.
Yetkililer, ertelemenin teknik
sorunlardan değil, finans
eksikliğinden kaynaklandığını
belirttiler.
Bu uydunun yapımına
Fransa da katkıda bulunmuş-
tu. Nisan 1991'de proje ikiye
aynlarak bir bölüm 1996 yılma
ertelenmişti. Bu gecikme nede-
niyle, ikinci bölümün 1996 yı-
lında gerçekleştirilmesi ola-
naksız gözüküyor.
Bununla birlikte, NASA'-
nın Mars Observer projesinde-
ki başansızbğı, olumlu sonuç-
lar doğurabilir. Amerikalılar,
zorunluluk nedeniyle gecmişe
göre daha "eşitükçi" bir temel
üzerinde Avrupalılarla ya da
Ruslarla işbirliğıne gıdebılır.
Jean-Paul Dufour