16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 AĞUSTOS1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 ŞİRKETLERDEN flABERLER • PANCALDIBtekstıl sektöründe kendi adını aynı çizgide sürdüreceğine ve aynı düzeyde faaliyet göstereceğine inandığı Ege PamTur'aTürkiye hsansörlüğünü verdi. Ege Pam Tur, Pancaldi B'yi yalruzca Türkiye'de değil Kıbns ve ve Türki cuınhuriyeüerde de temsil çdecek. • DEDEMANAŞ, Kapadokya Dedeman Kongre Merkezi'ni 1 kasım tarihinde hizmete açıyor. • GÜNEŞ SİGORTA AŞ Fenerbahçe Spor Kulübü'nün profesyonel futbol kadrosunu 4 milyar 500 milyon liraya sigortaladı. ; BRAY SİGORTA, 35'inci kuruluş yıldönümünü ve yeni Genel Müdürü Çetin Alanya'run göreve başlamasını Swiss Otel'de kutladı. • TÜYAPtarafından düzenlenenIDEF93 Şavunma Sanayii Fuan Ankara Mürted'de 14-19 eylül tarihleri arasında açık kalacak. •GÜVEN SİGORTA TAŞ. ferdi sağlık sigortalannda aile indirimi uygulamasını başlatü. Şirket, eşlerin birlikte sigortalanması halınde yüzde 5, eşler ve tek çocuk sigortalanırsa yüzde 7.5, birden fazla çocuk katılırsa yüzde 10 indirim yapıyor. •İSVIÇRE SİGORTA, 1993 yılınm ilk alü ayında geçen yıla oranla yüzde 137'lık artış sağlayarak prim üretimini 270 milyar liraya çıkardı. • ANADOLU SİGORTA, 1993 yılırun ilk altı ayında geçen yıla göre yüzde 114'lük artış sağlayarak prim üretiminde 649 milyar liraya ulasü. • TATİŞ HOLDİNG, distribütörlüğünü , yaptığı Yamaha müzik enstrümanlannı tanıtmak amacıyla Çeşme Alünyunus tesislerinde egitim semineri düzenledi. • EMEK SİGORTA 17 dayamkh tükeüm mallan satış mağazasından oluşan Özdil Şirketler Grubu'na sigorta acenteliğini verdi. k n t u * . » İşlem Sistemleri AŞ, Promaks AŞ aracıhğiyla 2pentiumluNCR3455 model bılgisayar satışını gerçekleştirdi. • MEDIALAND'ın müşteri portföyleri arasına Baylum Şirketi'nin temsilciliğini yapüğı Moskova Ekonomi Akademisi de girdi. • KOMİLİ. 1 zeytinyağının sağlıklı beslenmedeki önemini vurgulamak üzere kitap ve broşür hazırlatü. • BRIDGESTONE, Fortune dergisi tarafından yapılan dünyanın 500 büyük şirketi araştırmasında lastik sektöründe birinci oldu. • CENAJANSGREY, 1993 yılının ilk alü ayında cirosunu 1 milyar 832 milyon dolara yükseltti. •HALKYAŞAM SİGORTA, 1993 yılı 2'nci dönem zirvesini Istanbul Perpa Otel'de gerçekleştirdi. • LJVİO lezzet yanşması ön elemeleri sonuçlandı. Ön elemeleri geçen 10 aday 14 eylül tarihinde The Marmara Oteli'ndefinaliçin yanşacak. • MERİT CMTERNATIONAL OTELCİLİK Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı'na eski turizm bakanlanndan Barlas Kuntay getirildi. • COİTON BAR ellinci mağazasını 11 eylül tarihinde Atina'da Metaxa Bulvan üzerinde hizmete açacak. • ORIFLAME KOZMETİKsayılan 11 bini aşan distribütörleriyle iletişimini 900'lü hatlarla sağhyor. _ ^ ^ •TÜRK /Ç^u\ EKONOMİ \ACB} BANKASI ^*=—*^ Yönetim Kurulu üyeliğine geürilen Cankut İlal, özel ve ticari bankacılık birimlerinin de sorumluluğunu üstlendi. • PHİLSA, çağdaş Rus ressamlanndan Vitaliy Mironov ile Alexander Yakunin'in resimlerini 9-19 eylül tarihleri arasında Cemal Reşit Rey Salonu'nda sanatseverlere sunacak. • EMSAT, # İtalyan Sikura marka oto alarm sistemlerini Türkiye'de pazarlamaya başladı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Köse, koalisyondaki özelleştirme pazarlığını anlattı PTFninPsine karşıfakSSKANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Parti programında PTT'nin özelleşti- rilemeyeceği ilkesi yer alan SHP, PTT'- nin özelleştirilmesine soğuk bakmıyor. Özelleştirme çahşmalanna SHP adına katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir Köse, PTT'nin özelleştirilmesine ilke olarak karşı olmadıklannı, ancak DYP'nin kendilerini ıkna etmesi gerek- tiğini söyledi. PTTden telekomünikasyon birim- lerinin aynlarak özelleştirilmesine ola- nak sağlayan kanun hükmünde karar- nameyi (KHK) imzalamayan SHP'li bakanlar ıle DYP arasındaki anlas- mazlık devam ediyor. Özelleştirme çahş- malanna SHP adına katılan bakanlar- dan Köse, Cumhuriyet'in konuya iliş- kin sorulannı yanıtlarken, SHP'nin ilke olarak PTT'nin özelleştirilmesine karşı olmadığını söyledi. Koalisyonun DYP kanadının kendilerine konu hakkında yeterli açıklama yapmadığını belirten Köse, sorulanmıa şöyle yanıtladı: • PTTnin özeUeştiriİmesiııe olanak sağlayan kararaame konusundaki anlaş- mazlıklar neler? KÖSE- Asıl olarak iki nokta var üze- rinde durduğumuz. Birisi. PTT'nin bir kanun hükmünde karamame ile özel- leştirilip özelleştirilemeyeceği tartı- şmasıdır. İkinci nokta da DYP'li arka- daşlanmız bunun bir mali tablosunu su- nacaklar. Yani nedir, ne getırijor, ne götürüvor, işin kan nedir, kaça satılır. • ne olur gibi sorulanmızı yanıtlayacak bir mali tablo getirecekler. Sanıyorum bu hafta sonu bir toplantı daha olacak. orada konuşacağız. • Tahir Köse, PTT'nin telekomünikasyon birimlerinin özelleştirilmesini öngören kanun hükmünde kararnameyi SHPIi bakanlar olarak imzalamamalannın gerekçesini açıkladı. Köse, buna karşı olmadıklannı, ancak DYP'nin bu konuda kendilerine inandıncı bilgiler vermesi gerektiğini söyledi. • Asıl anlaşmazlık SHP'nin "Bu iş yasayla olur" itirazından mı kaynakla- nıyor? KÖSE - Evet. Adalet Bakanı Seyfi Oktay'm o temel iürazı var bir kere; bu. yasayla olur, karamameyle olmaz. diye. Ekonomik yönüne de sonra karar vere- ceğiz. • Ekonomik yönfi nasıl görünüyor? KÖSE- Şimdiye kadar detav lı bir şev gelmedi. Yani biraz bilgi verildi, ama is- tenilen. detayb bilgi verilmedi. Onu hazırlayacaklar bize. 'Bizi ikna etsinler' • SHP Uke olarak PTT'nin özelleş- tirilmesine karşı mı? KÖSE- İkna olursak değilız. İkna ol- mamız lazım PTT'nin özelleştirilmesi gerektiğine. Aynntılı olarak getirsinler önümüze. Kan nedir ömeğin? Mehmet Bey'in (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanı Mehmet Moğultay) işçılenn sosyal ve ekonomik haklanna ilişkin çekince- leri var. Eğer PTT'nin 3 yıllık kan, satış değerini karşılıyorsa, bu özelleştirme uvgun değildir. Ama bunu, 20 yıllık kanna satıyorsanız uygundur mesela. Bunlara bakacağız. Yani PTT'yi, onun 3-5 senede kazanacağı paraya satacak- sak, bu yapılanın bir anlamı joktur. Bu konulan açıklığa kavuşturmamız lazım. • Ekonomi bürokrasisinin "Özelleş- tirmenin amacı, kamu açıklarını kapa- mak için gelir sağlamaya dönüştü" yö- nünde eleştirileri var? KÖSE - Tabii, o da var. Anlaşmaz- hğımızın önemli sebeplerinden biri de bu. • Koalisyonun DYP kanadı, özelleş- tirme konusunda aceleci mi davranıyor? KÖSE - Evet, evet. Tabii, acığı, iç borçlanmayı kapatmak da önemli. ama karlı KİTlerin yanında zarar edenlerin de elden çıkanlması lazım ki özelleştir- menin bir anlamı olsun, amacına uygun olsun. • SHP, PTTnin özeUeştirilmesinin ancak yasayla olabileceği iddiasında ıs- rar edecek mi? KÖSE - Bilemiyorum onu. Adalet Bakanımız 'tamam' derse, olur. Adalet Bakanımız söyleyecek onu. Adalet Ba- kanlığVnda, bu konuda teknik bir çab- şma yapıhyor şimdi." SHP'li bakanlar, yasalann PTT hiz- metlerini devlet tekeline bağladığı görü- şünden hareket ederek özelleştirmeye olanak sağlayacak düzenlemenin, an- cak yasa ile sağlanabileceğini savunur- ken, Ulaştırma Bakanı Mehmet Köste- pen, yasalarda buna karşı hükümler de bulunduğunu. KHK ile özelleştirmeye olanak sağlanabileceğini söylüyor. PTTninözelleştirilecek bölümlerinin yabancı yatınmalarca satın alınabilece- ği konusunda da çeşitli çekinceleri olan SHP'nin. "SSK'nm özerk bir statüye ka- vuşturulmasını sağlayacak düzenteme- nin, PTTye ilişkin düzenlemevle birlikte ete alınmasını" ıstediği kaydediliyor. SHP'nin önerdiği ve SSK'nın yeniden yapılandınlmasını amaçlayan düzenle- mede, kurumun Merkez Bankası'mnki- ne benzer özerk bir yapıya kavuşturul- ması öngörülü>or. Özel sektör aldığı borcu üretim ve kâra dönüştürdü, kamununki ücret ve faizlere yetmedi KÎFlerparayıkullanamıyorEkonomi Servisi - KfT'ler aldîklan ler ekonomıye kredileri verimlı alanlarda kullanamayı- nca 3 yılda borç batağına düştüler. Istanbul Sanayi Odasf nca haarlanan "Türkiye'nin En Büyük 500 Sanayi Ku- rulüşu" araştırmasında yer alan kamu işletmelen, en son 1989 yılını karla ka- pattılar. O yıldan sonra personel ücretle- ri ve faiz ödemelerini yeni borçlarla karşılama alışkanlığı. bu giderlerin ya- raülan katma değerin ikı kaüna ulaş- masına yol açü. Bu sayede önceki yıl yüzde 99 olan zarar, bu yıl yüzde 82'nin altına düşmedi. Geçen yıl en büyük kamu kuruluşlan- nda yaraülan katma değerin yüzde 64, 2'si faiz ödemelerine, yüzde 117,5'i de ücretlere gitti. Aradaki fark da zarar hanesine işlendi Bir başka deyişldCIT'- y katkılannın üzerinde maaş ve ücret ödediler. Oysa geçen >il GSMH'de yüzde 5,9'luk reel artış saye- sinde. kamu kesiminin üretimden satı- şlannda enflasyondan anndınldıktan sonra vüzde 8.2'lik reel bir artış sağ- lanmıştı. Ancak önceki yılda olduğu gibi yeterli kaynak yaratılamayarak, yaraiılan ek katma değerler üretim gideri olarak pe- rsonel harcamalanyla faiz ödemelerini bile karşılamadı. Karla kapanan son yıl olan 1989'da ise yaratılan katma değenn yüzde 55.5'i ücretler, yüzde 40,4'ü de faiz ödemeleri için harcanıyordu. Bu durum- da yüzde 3.9'luk bir toplam kardan söz edilebiliyordu. Özel sektör ise geçen yıl ücret ve faiz ödemelerinin yarattığı katma değere oranını düşürerek kannı bır önceki yıla göre daha da arttırdı. tlk 500'e giren özel sektör sanayi kuruluşlan geçen yıl yüzde 25,4'lük faiz ve yüzde 50,3'lük personel harcamasını karşılayarak yüzde 23,5 kar etıiler. Karlılıklannı arttıran en büyük özel sektör sanayi kunıluşlannın fınansmanı içinde özkaynaklann kullanımı geçen yıl dahadaazaldı. 1991 yılında yüzde 30,13 oranında öz- sermaye kullanan özel sektör kuruluş- lan, bunu yüzde 28,43'e gerilettiler.Özel sektör yüzde 59,67'lik borç oranlannı da geçen yıl yüzde 58,41 "den aşağıya indire- medi. Kamuda ise 1989 yılında özel sek- tör düzeyinde bulunan borçlanma düze- yi. geçen yıl 1991 'de olduğu gibi yüzde 70'in altına düşürükmedi. Yaratılan katma deger nereye gitti? KAMU ÖZEL KAMU ÖZEL İŞÇÎNİN EVRENÎINDEN ŞÜKRAN KETENCİ Mirasyedi Tansu Çiller'ın liderliğinde, özelleştirme adı altında, ka- mu malının satılıp borçlann kapatılması niteliğinde, isterik boyutta, sorumsuz bir uygulama yaşanıyor. Malın kaza- nılmasında, değerinin bilinmesinde emeği olmayan, sorumsuz mirasedicilik yapılıyor. Tek taraflı kamuoyu yönlendirilmesi, bombardımantn- da, istenildiği kadar KlT'lerin doğuştan özürlü olduklarının ideolojisi yapılsın. özelleştirme ile kötü, zarar eden yöne- timlerden, rüşvet ve yolsuzluklardan kurtulunacağı söy- lensin, gerçek nedenin borç krizinden sıyrılmak olduğu sırıtıyor. Açığın kendisinden alınacak haklı vergilerle ka- patılmasını istemeyen sermaye, aslında KİTlerin saye- sinde kazanan, vurgun vuran yapısına rağmen ideolojik olarak özelleştirmenin yanında yer alıyor. Kendi sorum- iuluğundaki vergilendirmeden kurtulmak için, kamu malı- nın satılmasını savunuyor. Yabancı alacaklı da parasını en kolay, kestirme yoldan almak üzere, para kurumlan aracılığı ile siyasi iktidarı, acı reçeteleri ile zorluyor. Olay müflis işverenin, işletmesini iflastan kurtarmak için mal varlığını satması ya da işletmesini küçültmesi olayına da benzemiyor. Orada hiç değilse çaresizlikten satış ve onun yanında olumlu işletmeye geçiş olayı vardır. ûzel- leştirmede çok farklı işler dönüyor. Şimdi siz Sümerbank'ın zarar etmesinden kurtulmak için özelleştirme yapma iddiası ile yola çıkarken ne yap<- yorsunuz? Sümerbank'ın kent merkezierindeki değerli ar- salannın satışları ve gelirinin anlamlı değerlendirilmesi ile Sümerbank gerçekten kurtarılabilir. Ancak siz bunun olmaması için, önce işletme ve bankacılık hizmetlerini ayırıyorsunuz Sonra arsaları banka işletmesine devredi- yorsunuz. Özelleştirmeyi de bu arsaları satarak banka dü- zeyinde gerçekleştiriyorsunuz. Sonuçta Sümerbank kur- tulmuyor. Banka karlı işletmeye dönüştürülüp öyle özel- leştiriliyor, taze para elde edilmiş oluyor. Hazine'nin yeni patronu Osman Ünsal, dün arkadaşt- mız Nursun Erel'e verdıği demeçte devletin ancak borç krizinden sıyrılarak karaya çıkabileceğini söylemiş. özel- leştirmenin öcü gibi gösterilmesinden yakınmış. Şimdi siz kamu mali, cumhuriyetten bu yana yaratılmış değerleri satarak borçtan kurtulmayı düşünüyorsunuz. Ûyle gbzü kara gidiyorsunuz ki kolay ve çabuk para elde etme adına, en karlı ya da en değerli işletmeleri, mülkleri satıp gelen paranın da üretime ve kara dönüşmesini sağ- layacak hiçbir önlem düşünmüyorsunuz. Sonuçta KlT'- lerin satılmayan bölümlerini çok daha zarar eder hale ge- tiriyorsunuz, kamu açıklarını gelecek için daha da büyütü- yorsunuz. Onları tümü ile kapatılmaya mahkum ediyorsu- nuz. Sadece Sümerbank projesinde değil, aynı vahim sonuç, PTT'nin T'sinin satılmasında da, madenlerin asıl üretimi yapan, gelir getiren yeraltı işçisinin emekli ettirilmesi yön- temi ile küçültülmesinde de geçerli. Arka arkaya sıraya sokulmak istenen en verimli KİT üretim bölümlerinin satış projelerinde de gündemde. PTT'nin T'sinin sdtolması türünden örneklerde bir ağır sorumsuzluk daha yapılıyor. Çok kilit, ülke çıkarları için çok önemli bir kamu hizmeti, döviz elde etme adına ya- bancılara teslim edilmiş oluyor. Ülke çıkarları, milli güven- lik, özel haberleşme riske ediliyor. Kamu eli ile halka ucu- za yapılması gerekli bir kamu hizmetinin çok daha pahalı- ya yapılması ortamı yaratılıyor. Hovarda mirasyedinin kendisini batırmasına aldırma- yabiliriz. Ancak ülke çıkarları, toplum çıkarları ile böylesi- ne tera uygulamalara seyirci kalmaya hakkımız var mı? KONUK YAZAR PROF. DR. İZZETTtN ÖNDER Lütfen doğru söylermisiniz, T'yi niçın satıyorsunuz? ir fetiş haline dönüştürülen özelleş- tırme operasyonu, tüm dünyada bazı nedenlere oturtulmaya çalışılmak- tadır. özelleştirmenin, genelde tartışılan ana gerekçeleri şunlardır: - Rekabetin sağlanması ile verimliliğın arttırılması, - Seımayenın tabana yayılması, - Kamu kesımi zararlarının hafifletilmesi, - Devletin ekonomik kararlarda etkili taraf olmasının önlenmesi. Bu gerekçelerle, kısaca, şu ifade edilmeye çalışılmaktadır ki kamu kesimi verimsiz çalışı- yor, aşın ıstihdam politikası güdüyor, bu ne- denle de zarar ediyor ve milletin parasını boşa harcıyor. Eğer bu kuruluşlar özel kesime aktanlırsa, teknoloji yenılenecek (nıçin kamu kesımi yapmaz ki ya da sanki özel kesim bu işi gereği bıçimde yapıyormuş gibi!) aşırı ıstih- dam önlenecek (işsizlik sigortası niçin kurul- maz kü), rekabet artacak (USAŞ'ın özelleştiril- mesi ile -pardon, devletleştirilmesi ile zira SAS da bir devlet kuruluşu- dur- öyle bir rekabet oluştu ki bundan hız alarak, çimento sanayiinde benzer operas- yon başarılı bir sekılde yürü- tüldü ve ıç ve dış güçlerle el- birliği içinde, çok şükür, artık biz de bir çimento karteli kur- ^b-o n n m VıP rflp hâiâ î n a t n mayı başarabiidik!), böyiece, elconomılerde hala ınatçı sermaye tabana yayılacak satlCllann varhgl, hakim (Türkiye'yi bir tarafa bıra- sermayenin yeni kâr ve kalım, ingıltere'de bile bu sağlanamamıştır!). Yukarıda belirttiğim ana noktalan ya da sizin bunlara ilave edebileceğıniz dığer hususları teleko- münikasyon hizmetlerinin özelleştirilmesi -daha doğru ıfade ile yabancılaştırılması- bağ- lamında şöyle bir gözden geçirelim. Bakalım ortaya ne tür bir tablo çıkacak. Acaba son yıllarda kurmuş olduğumuz tele- komünikasyon şebekesi, teknoloji açısından eski midır? Konunun uzmanı olmamakla be- raber, bunun böyle olmadığını düşünüyorum ve etraftan da bunu duyuyorum. Acaba, bu sektörde aşırı istihdam var da bu nedenle zarar mı ediyor? Benden daha iyı bi- len kişilere benim bunu açıklamam biraz yer- siz olur, ama eğer tüm PTT hizmetleri karının çok çok büyük bır bölümü telekomünikasyon hizmetlerinden sağlanmıyorsa, lütfen, ilgililer bunu açıklasınlar. O zaman, ben de, böyle bir temız toplumda, kamuoyunu yanılttım diye özür dilerim. Acaba özelleştirme yolu ile telekomünis- kasyon hisseleri, hiç değilse, ilk satışta halka mı ya da yerli sermayeye mı yayılacak ki böy- lece, biraz göstermelik de olsa, sermayenin tabana yayıldığını birsüre için olsun ileri süre- bilelim. Acaba telekomünikasyon hizmetleri yolu ile devtet, özel sektörde geçerli ekonomik karar- lara mı müdahale ediyor da, diyelim ki, özel- leştirme ile bu sıkıntı ortadan kalkmış olacak. Böyle bir müdahale varsa da o da şudur: Hiz- met fıyatları görece düşük tutuluyor olabilir. İddia ediyorum ki; Batı da yavaşlayan özelleştirme politikalanna karşın bizimgibiçevre sömürü kaynaklan sağladığının belgesidir. Çünkü bir monopol özel sektöre geçtiği za- man, fiyatlar kamu sektöründe olduğundan daha yüksekte belirlenir. Acaba bız devletimıze, ekonomik değil, ama sıyasal ve askeri açılardan güven miyor- muyuz kı, dünyanın bu kritik yerinde, çağımızın en hızlı ve güçlü tek ıletişım aracını devletten alıp başkalarına (galiba yabancıla- ra) devretmeyi uygun görüyoruz. Birkaç yıl evvei, ABD'de bir ufak hava şırketı, uçaklarını ufak bir Avrupa ülkesıne (galiba Hollanda idi) devrederken, ilgili yargı organı bu işleme karşı çıktı. Gerekçesi ise şu idi: Belki bir gün ABD harbe girebilirmiş, bu uçaklarla asker nakli gündeme gelebilirmiş, o zaman bunlar kullanılamayacağından dolayı bu işlem milli güvenlik açısından sakıncalı imiş! Şunu ıddıa ediyorum ki; Bat ülketerinde hızını kaybetmiş otan özelleştinne politi- kalan karşısında, bizim gibi çevre ekono- milerde hala akıl almaz inatçı sabcılann bu- hınmaa, hakim sermayenin uluslararası alanlarda kendisine yeni kar ve sömürü kaynaklan sağla- ma çabalannın bir sonucu- dur. Bu nedenle, bu tür özel- leştirmelercle yabana ser- maye karlı, özelleştirilmenin yapıldığı ülke ise zararlı çt- kmaktadır. Özelleştirmenin yapıldığı ülkedeki hakim eko- nomi çevrelerinin bu tür özel- leştirmeyi hızlandırma çaba- lan ise kendilerine gelebile- cek vergi yükünden kurtulmak amacından kaynaklanmak- tadır. Bu eylem bir işbirliğidir, ama bu işbirliği ülke yararına değildir. Türkiye'nin ağır dış borçlu bir ülke konu- munda olması ise bu sürece fevkalade elve- rişli bir ortam sağlamaktadır. Bunların ışığında şu husus açıkça görülüyor kı; özelleş- tirme ile temelde amaçlanan hedef, döviz ge- liri saglamaktır. Diğer tüm açıklamalar, birer reklam ve hedef saptrma sloganlarıdır. Dö- viz geliri söz konusu olunca, yabancı alıct- lann iştahını kabartan üniteler gündemdedir. Bunlar arasında, PETKİM, THY, PTTnm Tsi, çevre kirteten ya da tekel konumunda olan diğer kuruluşlar sayılabilir. Lütfen, ilgililer (bugün sıyasal karar mevki- inde olanlar ve her an yeni bir koalisyon oluş- turabilecek tüm siyasal partiler) halka açıkça söylesinler: Tetekomünikasyon hizmet ünite- si niçin, kime ve hangi yöntemte sablıyori Acaba, - Teknotoji mi eski? - Aşırı istihdam mı var? - Piyasada tekel var da rekabet mi oluş- turulacak? - Sermaye tabana mı yayılacak? - Bu hizmeti ulusal güvenlikte ilgili gör- müyor musunuz? Ya da döviz geliri sağlamak veNeya kamu açıklarını kapatmak dışında (zira, bu amaçlar özelleştirmeyi haklı ve meşru kılamaz!) Tyi satmak için ne tür gerekçeleriniz var? Lütfen bunlan bizlere açıklayın! Davetsiz kulak misafiri istemiyorsanız... Telsiz, telefon ya da radyo kanalının hattına karışmasından şikâyetçi olan- lar, size müthiş bır haberımiz var! Panasonic, yepyeni bir telsiz telefon sunuyor; KX-T9000 TK Yeni Panasonic KX-T9000 TK, Telsiz Genel Müdürlüğü ve PTT onaylı. Bu yuzden özel bir frekansa sahip. Hattına hiçbir davetsiz kulak misafiri karışmıyor. Yapmadığınız görüşmelerin faturalarını öde- mek zorunda da kalmıyorsunuz. Üstelik diğer telsiz telefonlar 100-150 metrelik bır konuşma alanına sahipken, Panasonic KX-T9000 TK'yı açık sahada belinıze takıp çok daha geniş bir alanda kullanabilıyorsunuz Garanti. servis ve yedek parça güvencesiyle bu yeni Panasonic, hayatınıza pürüzsüz bir ses getırecek. PanasonicDünyanın en iyi telefonu Genel Distribütörter TeknosanAŞ T eı (0-212ı249 1766-2444881 Faks 1*212)2519690 Modem Elektronik AŞTe '0-212)225 37 47-22537 14Faks (0-212)225 4634 Türkiye'nin TGM ve PTT onaylı telsiz telefonu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle