Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 AĞUSTOS1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
ŞİRKETLERDEN
flABERLER
• PANCALDIBtekstıl
sektöründe kendi adını aynı
çizgide sürdüreceğine ve aynı
düzeyde faaliyet
göstereceğine inandığı Ege
PamTur'aTürkiye
hsansörlüğünü verdi. Ege
Pam Tur, Pancaldi B'yi
yalruzca Türkiye'de değil
Kıbns ve ve Türki
cuınhuriyeüerde de temsil
çdecek.
• DEDEMANAŞ,
Kapadokya Dedeman
Kongre Merkezi'ni 1 kasım
tarihinde hizmete açıyor.
• GÜNEŞ SİGORTA AŞ
Fenerbahçe Spor
Kulübü'nün profesyonel
futbol kadrosunu 4 milyar
500 milyon liraya sigortaladı.
; BRAY
SİGORTA,
35'inci kuruluş
yıldönümünü ve
yeni Genel
Müdürü Çetin Alanya'run
göreve başlamasını Swiss
Otel'de kutladı.
• TÜYAPtarafından
düzenlenenIDEF93
Şavunma Sanayii Fuan
Ankara Mürted'de 14-19
eylül tarihleri arasında açık
kalacak.
•GÜVEN
SİGORTA TAŞ.
ferdi sağlık
sigortalannda
aile indirimi
uygulamasını başlatü. Şirket,
eşlerin birlikte
sigortalanması halınde yüzde
5, eşler ve tek çocuk
sigortalanırsa yüzde 7.5,
birden fazla çocuk katılırsa
yüzde 10 indirim yapıyor.
•İSVIÇRE
SİGORTA,
1993 yılınm ilk
alü ayında geçen
yıla oranla yüzde
137'lık artış sağlayarak prim
üretimini 270 milyar liraya
çıkardı.
• ANADOLU SİGORTA,
1993 yılırun ilk altı ayında
geçen yıla göre yüzde 114'lük
artış sağlayarak prim
üretiminde 649 milyar liraya
ulasü.
• TATİŞ
HOLDİNG,
distribütörlüğünü
, yaptığı Yamaha
müzik enstrümanlannı
tanıtmak amacıyla Çeşme
Alünyunus tesislerinde
egitim semineri düzenledi.
• EMEK SİGORTA 17
dayamkh tükeüm mallan
satış mağazasından oluşan
Özdil Şirketler Grubu'na
sigorta acenteliğini verdi.
k n t u * . » İşlem Sistemleri
AŞ, Promaks AŞ aracıhğiyla
2pentiumluNCR3455
model bılgisayar satışını
gerçekleştirdi.
• MEDIALAND'ın müşteri
portföyleri arasına Baylum
Şirketi'nin temsilciliğini
yapüğı Moskova Ekonomi
Akademisi de girdi.
• KOMİLİ.
1
zeytinyağının
sağlıklı
beslenmedeki
önemini vurgulamak üzere
kitap ve broşür hazırlatü.
• BRIDGESTONE,
Fortune dergisi tarafından
yapılan dünyanın 500 büyük
şirketi araştırmasında lastik
sektöründe birinci oldu.
• CENAJANSGREY, 1993
yılının ilk alü ayında
cirosunu 1 milyar 832 milyon
dolara yükseltti.
•HALKYAŞAM
SİGORTA, 1993 yılı 2'nci
dönem zirvesini Istanbul
Perpa Otel'de gerçekleştirdi.
• LJVİO lezzet yanşması ön
elemeleri sonuçlandı. Ön
elemeleri geçen 10 aday 14
eylül tarihinde The Marmara
Oteli'ndefinaliçin yanşacak.
• MERİT
CMTERNATIONAL
OTELCİLİK Şirketi'nin
Yönetim Kurulu
Başkanlığı'na eski turizm
bakanlanndan Barlas
Kuntay getirildi.
• COİTON BAR ellinci
mağazasını 11 eylül tarihinde
Atina'da Metaxa Bulvan
üzerinde hizmete açacak.
• ORIFLAME
KOZMETİKsayılan 11 bini
aşan distribütörleriyle
iletişimini 900'lü hatlarla
sağhyor.
_ ^ ^ •TÜRK
/Ç^u\ EKONOMİ
\ACB} BANKASI
^*=—*^ Yönetim Kurulu
üyeliğine geürilen Cankut
İlal, özel ve ticari bankacılık
birimlerinin de
sorumluluğunu üstlendi.
• PHİLSA, çağdaş Rus
ressamlanndan Vitaliy
Mironov ile Alexander
Yakunin'in resimlerini 9-19
eylül tarihleri arasında
Cemal Reşit Rey Salonu'nda
sanatseverlere sunacak.
• EMSAT,
# İtalyan Sikura
marka oto
alarm
sistemlerini
Türkiye'de pazarlamaya
başladı.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Köse, koalisyondaki özelleştirme pazarlığını anlattı
PTFninPsine karşıfakSSKANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Parti programında PTT'nin özelleşti-
rilemeyeceği ilkesi yer alan SHP, PTT'-
nin özelleştirilmesine soğuk bakmıyor.
Özelleştirme çahşmalanna SHP adına
katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Tahir
Köse, PTT'nin özelleştirilmesine ilke
olarak karşı olmadıklannı, ancak
DYP'nin kendilerini ıkna etmesi gerek-
tiğini söyledi.
PTTden telekomünikasyon birim-
lerinin aynlarak özelleştirilmesine ola-
nak sağlayan kanun hükmünde karar-
nameyi (KHK) imzalamayan SHP'li
bakanlar ıle DYP arasındaki anlas-
mazlık devam ediyor. Özelleştirme çahş-
malanna SHP adına katılan bakanlar-
dan Köse, Cumhuriyet'in konuya iliş-
kin sorulannı yanıtlarken, SHP'nin ilke
olarak PTT'nin özelleştirilmesine karşı
olmadığını söyledi. Koalisyonun DYP
kanadının kendilerine konu hakkında
yeterli açıklama yapmadığını belirten
Köse, sorulanmıa şöyle yanıtladı:
• PTTnin özeUeştiriİmesiııe olanak
sağlayan kararaame konusundaki anlaş-
mazlıklar neler?
KÖSE- Asıl olarak iki nokta var üze-
rinde durduğumuz. Birisi. PTT'nin bir
kanun hükmünde karamame ile özel-
leştirilip özelleştirilemeyeceği tartı-
şmasıdır. İkinci nokta da DYP'li arka-
daşlanmız bunun bir mali tablosunu su-
nacaklar. Yani nedir, ne getırijor, ne
götürüvor, işin kan nedir, kaça satılır. •
ne olur gibi sorulanmızı yanıtlayacak
bir mali tablo getirecekler. Sanıyorum
bu hafta sonu bir toplantı daha olacak.
orada konuşacağız.
• Tahir Köse, PTT'nin
telekomünikasyon
birimlerinin özelleştirilmesini
öngören kanun hükmünde
kararnameyi SHPIi bakanlar
olarak imzalamamalannın
gerekçesini açıkladı.
Köse, buna karşı
olmadıklannı, ancak
DYP'nin bu konuda
kendilerine inandıncı bilgiler
vermesi gerektiğini söyledi.
• Asıl anlaşmazlık SHP'nin "Bu iş
yasayla olur" itirazından mı kaynakla-
nıyor?
KÖSE - Evet. Adalet Bakanı Seyfi
Oktay'm o temel iürazı var bir kere; bu.
yasayla olur, karamameyle olmaz. diye.
Ekonomik yönüne de sonra karar vere-
ceğiz.
• Ekonomik yönfi nasıl görünüyor?
KÖSE- Şimdiye kadar detav lı bir şev
gelmedi. Yani biraz bilgi verildi, ama is-
tenilen. detayb bilgi verilmedi. Onu
hazırlayacaklar bize.
'Bizi ikna etsinler'
• SHP Uke olarak PTT'nin özelleş-
tirilmesine karşı mı?
KÖSE- İkna olursak değilız. İkna ol-
mamız lazım PTT'nin özelleştirilmesi
gerektiğine. Aynntılı olarak getirsinler
önümüze. Kan nedir ömeğin? Mehmet
Bey'in (Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanı Mehmet Moğultay) işçılenn sosyal
ve ekonomik haklanna ilişkin çekince-
leri var. Eğer PTT'nin 3 yıllık kan, satış
değerini karşılıyorsa, bu özelleştirme
uvgun değildir. Ama bunu, 20 yıllık
kanna satıyorsanız uygundur mesela.
Bunlara bakacağız. Yani PTT'yi, onun
3-5 senede kazanacağı paraya satacak-
sak, bu yapılanın bir anlamı joktur. Bu
konulan açıklığa kavuşturmamız lazım.
• Ekonomi bürokrasisinin "Özelleş-
tirmenin amacı, kamu açıklarını kapa-
mak için gelir sağlamaya dönüştü" yö-
nünde eleştirileri var?
KÖSE - Tabii, o da var. Anlaşmaz-
hğımızın önemli sebeplerinden biri de
bu.
• Koalisyonun DYP kanadı, özelleş-
tirme konusunda aceleci mi davranıyor?
KÖSE - Evet, evet. Tabii, acığı, iç
borçlanmayı kapatmak da önemli. ama
karlı KİTlerin yanında zarar edenlerin
de elden çıkanlması lazım ki özelleştir-
menin bir anlamı olsun, amacına uygun
olsun.
• SHP, PTTnin özeUeştirilmesinin
ancak yasayla olabileceği iddiasında ıs-
rar edecek mi?
KÖSE - Bilemiyorum onu. Adalet
Bakanımız 'tamam' derse, olur. Adalet
Bakanımız söyleyecek onu. Adalet Ba-
kanlığVnda, bu konuda teknik bir çab-
şma yapıhyor şimdi."
SHP'li bakanlar, yasalann PTT hiz-
metlerini devlet tekeline bağladığı görü-
şünden hareket ederek özelleştirmeye
olanak sağlayacak düzenlemenin, an-
cak yasa ile sağlanabileceğini savunur-
ken, Ulaştırma Bakanı Mehmet Köste-
pen, yasalarda buna karşı hükümler de
bulunduğunu. KHK ile özelleştirmeye
olanak sağlanabileceğini söylüyor.
PTTninözelleştirilecek bölümlerinin
yabancı yatınmalarca satın alınabilece-
ği konusunda da çeşitli çekinceleri olan
SHP'nin. "SSK'nm özerk bir statüye ka-
vuşturulmasını sağlayacak düzenteme-
nin, PTTye ilişkin düzenlemevle birlikte
ete alınmasını" ıstediği kaydediliyor.
SHP'nin önerdiği ve SSK'nın yeniden
yapılandınlmasını amaçlayan düzenle-
mede, kurumun Merkez Bankası'mnki-
ne benzer özerk bir yapıya kavuşturul-
ması öngörülü>or.
Özel sektör aldığı borcu üretim ve kâra dönüştürdü, kamununki ücret ve faizlere yetmedi
KÎFlerparayıkullanamıyorEkonomi Servisi - KfT'ler aldîklan ler ekonomıye
kredileri verimlı alanlarda kullanamayı-
nca 3 yılda borç batağına düştüler.
Istanbul Sanayi Odasf nca haarlanan
"Türkiye'nin En Büyük 500 Sanayi Ku-
rulüşu" araştırmasında yer alan kamu
işletmelen, en son 1989 yılını karla ka-
pattılar. O yıldan sonra personel ücretle-
ri ve faiz ödemelerini yeni borçlarla
karşılama alışkanlığı. bu giderlerin ya-
raülan katma değerin ikı kaüna ulaş-
masına yol açü. Bu sayede önceki yıl
yüzde 99 olan zarar, bu yıl yüzde 82'nin
altına düşmedi.
Geçen yıl en büyük kamu kuruluşlan-
nda yaraülan katma değerin yüzde 64,
2'si faiz ödemelerine, yüzde 117,5'i de
ücretlere gitti. Aradaki fark da zarar
hanesine işlendi Bir başka deyişldCIT'-
y katkılannın üzerinde
maaş ve ücret ödediler. Oysa geçen >il
GSMH'de yüzde 5,9'luk reel artış saye-
sinde. kamu kesiminin üretimden satı-
şlannda enflasyondan anndınldıktan
sonra vüzde 8.2'lik reel bir artış sağ-
lanmıştı.
Ancak önceki yılda olduğu gibi yeterli
kaynak yaratılamayarak, yaraiılan ek
katma değerler üretim gideri olarak pe-
rsonel harcamalanyla faiz ödemelerini
bile karşılamadı. Karla kapanan son yıl
olan 1989'da ise yaratılan katma değenn
yüzde 55.5'i ücretler, yüzde 40,4'ü de faiz
ödemeleri için harcanıyordu. Bu durum-
da yüzde 3.9'luk bir toplam kardan söz
edilebiliyordu.
Özel sektör ise geçen yıl ücret ve faiz
ödemelerinin yarattığı katma değere
oranını düşürerek kannı bır önceki yıla
göre daha da arttırdı. tlk 500'e giren özel
sektör sanayi kuruluşlan geçen yıl yüzde
25,4'lük faiz ve yüzde 50,3'lük personel
harcamasını karşılayarak yüzde 23,5 kar
etıiler.
Karlılıklannı arttıran en büyük özel
sektör sanayi kunıluşlannın fınansmanı
içinde özkaynaklann kullanımı geçen yıl
dahadaazaldı.
1991 yılında yüzde 30,13 oranında öz-
sermaye kullanan özel sektör kuruluş-
lan, bunu yüzde 28,43'e gerilettiler.Özel
sektör yüzde 59,67'lik borç oranlannı da
geçen yıl yüzde 58,41 "den aşağıya indire-
medi. Kamuda ise 1989 yılında özel sek-
tör düzeyinde bulunan borçlanma düze-
yi. geçen yıl 1991 'de olduğu gibi yüzde
70'in altına düşürükmedi.
Yaratılan katma deger nereye gitti?
KAMU ÖZEL KAMU ÖZEL
İŞÇÎNİN EVRENÎINDEN
ŞÜKRAN KETENCİ
Mirasyedi
Tansu Çiller'ın liderliğinde, özelleştirme adı altında, ka-
mu malının satılıp borçlann kapatılması niteliğinde, isterik
boyutta, sorumsuz bir uygulama yaşanıyor. Malın kaza-
nılmasında, değerinin bilinmesinde emeği olmayan,
sorumsuz mirasedicilik yapılıyor.
Tek taraflı kamuoyu yönlendirilmesi, bombardımantn-
da, istenildiği kadar KlT'lerin doğuştan özürlü olduklarının
ideolojisi yapılsın. özelleştirme ile kötü, zarar eden yöne-
timlerden, rüşvet ve yolsuzluklardan kurtulunacağı söy-
lensin, gerçek nedenin borç krizinden sıyrılmak olduğu
sırıtıyor. Açığın kendisinden alınacak haklı vergilerle ka-
patılmasını istemeyen sermaye, aslında KİTlerin saye-
sinde kazanan, vurgun vuran yapısına rağmen ideolojik
olarak özelleştirmenin yanında yer alıyor. Kendi sorum-
iuluğundaki vergilendirmeden kurtulmak için, kamu malı-
nın satılmasını savunuyor. Yabancı alacaklı da parasını en
kolay, kestirme yoldan almak üzere, para kurumlan
aracılığı ile siyasi iktidarı, acı reçeteleri ile zorluyor.
Olay müflis işverenin, işletmesini iflastan kurtarmak için
mal varlığını satması ya da işletmesini küçültmesi olayına
da benzemiyor. Orada hiç değilse çaresizlikten satış ve
onun yanında olumlu işletmeye geçiş olayı vardır. ûzel-
leştirmede çok farklı işler dönüyor.
Şimdi siz Sümerbank'ın zarar etmesinden kurtulmak
için özelleştirme yapma iddiası ile yola çıkarken ne yap<-
yorsunuz? Sümerbank'ın kent merkezierindeki değerli ar-
salannın satışları ve gelirinin anlamlı değerlendirilmesi
ile Sümerbank gerçekten kurtarılabilir. Ancak siz bunun
olmaması için, önce işletme ve bankacılık hizmetlerini
ayırıyorsunuz Sonra arsaları banka işletmesine devredi-
yorsunuz. Özelleştirmeyi de bu arsaları satarak banka dü-
zeyinde gerçekleştiriyorsunuz. Sonuçta Sümerbank kur-
tulmuyor. Banka karlı işletmeye dönüştürülüp öyle özel-
leştiriliyor, taze para elde edilmiş oluyor.
Hazine'nin yeni patronu Osman Ünsal, dün arkadaşt-
mız Nursun Erel'e verdıği demeçte devletin ancak borç
krizinden sıyrılarak karaya çıkabileceğini söylemiş. özel-
leştirmenin öcü gibi gösterilmesinden yakınmış.
Şimdi siz kamu mali, cumhuriyetten bu yana yaratılmış
değerleri satarak borçtan kurtulmayı düşünüyorsunuz.
Ûyle gbzü kara gidiyorsunuz ki kolay ve çabuk para elde
etme adına, en karlı ya da en değerli işletmeleri, mülkleri
satıp gelen paranın da üretime ve kara dönüşmesini sağ-
layacak hiçbir önlem düşünmüyorsunuz. Sonuçta KlT'-
lerin satılmayan bölümlerini çok daha zarar eder hale ge-
tiriyorsunuz, kamu açıklarını gelecek için daha da büyütü-
yorsunuz. Onları tümü ile kapatılmaya mahkum ediyorsu-
nuz.
Sadece Sümerbank projesinde değil, aynı vahim sonuç,
PTT'nin T'sinin satılmasında da, madenlerin asıl üretimi
yapan, gelir getiren yeraltı işçisinin emekli ettirilmesi yön-
temi ile küçültülmesinde de geçerli. Arka arkaya sıraya
sokulmak istenen en verimli KİT üretim bölümlerinin satış
projelerinde de gündemde.
PTT'nin T'sinin sdtolması türünden örneklerde bir ağır
sorumsuzluk daha yapılıyor. Çok kilit, ülke çıkarları için
çok önemli bir kamu hizmeti, döviz elde etme adına ya-
bancılara teslim edilmiş oluyor. Ülke çıkarları, milli güven-
lik, özel haberleşme riske ediliyor. Kamu eli ile halka ucu-
za yapılması gerekli bir kamu hizmetinin çok daha pahalı-
ya yapılması ortamı yaratılıyor.
Hovarda mirasyedinin kendisini batırmasına aldırma-
yabiliriz. Ancak ülke çıkarları, toplum çıkarları ile böylesi-
ne tera uygulamalara seyirci kalmaya hakkımız var mı?
KONUK YAZAR PROF. DR. İZZETTtN ÖNDER
Lütfen doğru söylermisiniz,
T'yi niçın satıyorsunuz?
ir fetiş haline dönüştürülen özelleş-
tırme operasyonu, tüm dünyada bazı
nedenlere oturtulmaya çalışılmak-
tadır. özelleştirmenin, genelde
tartışılan ana gerekçeleri şunlardır:
- Rekabetin sağlanması ile verimliliğın
arttırılması,
- Seımayenın tabana yayılması,
- Kamu kesımi zararlarının hafifletilmesi,
- Devletin ekonomik kararlarda etkili taraf
olmasının önlenmesi.
Bu gerekçelerle, kısaca, şu ifade edilmeye
çalışılmaktadır ki kamu kesimi verimsiz çalışı-
yor, aşın ıstihdam politikası güdüyor, bu ne-
denle de zarar ediyor ve milletin parasını
boşa harcıyor. Eğer bu kuruluşlar özel kesime
aktanlırsa, teknoloji yenılenecek (nıçin kamu
kesımi yapmaz ki ya da sanki özel kesim bu işi
gereği bıçimde yapıyormuş gibi!) aşırı ıstih-
dam önlenecek (işsizlik sigortası niçin kurul-
maz kü), rekabet artacak (USAŞ'ın özelleştiril-
mesi ile -pardon, devletleştirilmesi ile zira
SAS da bir devlet kuruluşu-
dur- öyle bir rekabet oluştu ki
bundan hız alarak, çimento
sanayiinde benzer operas-
yon başarılı bir sekılde yürü-
tüldü ve ıç ve dış güçlerle el-
birliği içinde, çok şükür, artık
biz de bir çimento karteli kur- ^b-o n n m
VıP
rflp hâiâ î n a t n
mayı başarabiidik!), böyiece, elconomılerde hala ınatçı
sermaye tabana yayılacak satlCllann varhgl, hakim
(Türkiye'yi bir tarafa bıra- sermayenin yeni kâr ve
kalım, ingıltere'de bile bu
sağlanamamıştır!).
Yukarıda belirttiğim ana
noktalan ya da sizin bunlara
ilave edebileceğıniz dığer hususları teleko-
münikasyon hizmetlerinin özelleştirilmesi
-daha doğru ıfade ile yabancılaştırılması- bağ-
lamında şöyle bir gözden geçirelim. Bakalım
ortaya ne tür bir tablo çıkacak.
Acaba son yıllarda kurmuş olduğumuz tele-
komünikasyon şebekesi, teknoloji açısından
eski midır? Konunun uzmanı olmamakla be-
raber, bunun böyle olmadığını düşünüyorum
ve etraftan da bunu duyuyorum.
Acaba, bu sektörde aşırı istihdam var da bu
nedenle zarar mı ediyor? Benden daha iyı bi-
len kişilere benim bunu açıklamam biraz yer-
siz olur, ama eğer tüm PTT hizmetleri karının
çok çok büyük bır bölümü telekomünikasyon
hizmetlerinden sağlanmıyorsa, lütfen, ilgililer
bunu açıklasınlar. O zaman, ben de, böyle bir
temız toplumda, kamuoyunu yanılttım diye
özür dilerim.
Acaba özelleştirme yolu ile telekomünis-
kasyon hisseleri, hiç değilse, ilk satışta halka
mı ya da yerli sermayeye mı yayılacak ki böy-
lece, biraz göstermelik de olsa, sermayenin
tabana yayıldığını birsüre için olsun ileri süre-
bilelim.
Acaba telekomünikasyon hizmetleri yolu ile
devtet, özel sektörde geçerli ekonomik karar-
lara mı müdahale ediyor da, diyelim ki, özel-
leştirme ile bu sıkıntı ortadan kalkmış olacak.
Böyle bir müdahale varsa da o da şudur: Hiz-
met fıyatları görece düşük tutuluyor olabilir.
İddia ediyorum ki;
Batı da yavaşlayan
özelleştirme
politikalanna karşın
bizimgibiçevre
sömürü kaynaklan
sağladığının belgesidir.
Çünkü bir monopol özel sektöre geçtiği za-
man, fiyatlar kamu sektöründe olduğundan
daha yüksekte belirlenir.
Acaba bız devletimıze, ekonomik değil,
ama sıyasal ve askeri açılardan güven miyor-
muyuz kı, dünyanın bu kritik yerinde,
çağımızın en hızlı ve güçlü tek ıletişım aracını
devletten alıp başkalarına (galiba yabancıla-
ra) devretmeyi uygun görüyoruz. Birkaç yıl
evvei, ABD'de bir ufak hava şırketı, uçaklarını
ufak bir Avrupa ülkesıne (galiba Hollanda idi)
devrederken, ilgili yargı organı bu işleme
karşı çıktı. Gerekçesi ise şu idi: Belki bir gün
ABD harbe girebilirmiş, bu uçaklarla asker
nakli gündeme gelebilirmiş, o zaman bunlar
kullanılamayacağından dolayı bu işlem milli
güvenlik açısından sakıncalı imiş!
Şunu ıddıa ediyorum ki; Bat ülketerinde
hızını kaybetmiş otan özelleştinne politi-
kalan karşısında, bizim gibi çevre ekono-
milerde hala akıl almaz inatçı sabcılann bu-
hınmaa, hakim sermayenin uluslararası
alanlarda kendisine yeni kar
ve sömürü kaynaklan sağla-
ma çabalannın bir sonucu-
dur. Bu nedenle, bu tür özel-
leştirmelercle yabana ser-
maye karlı, özelleştirilmenin
yapıldığı ülke ise zararlı çt-
kmaktadır. Özelleştirmenin
yapıldığı ülkedeki hakim eko-
nomi çevrelerinin bu tür özel-
leştirmeyi hızlandırma çaba-
lan ise kendilerine gelebile-
cek vergi yükünden kurtulmak
amacından kaynaklanmak-
tadır. Bu eylem bir işbirliğidir,
ama bu işbirliği ülke yararına değildir.
Türkiye'nin ağır dış borçlu bir ülke konu-
munda olması ise bu sürece fevkalade elve-
rişli bir ortam sağlamaktadır. Bunların
ışığında şu husus açıkça görülüyor kı; özelleş-
tirme ile temelde amaçlanan hedef, döviz ge-
liri saglamaktır. Diğer tüm açıklamalar, birer
reklam ve hedef saptrma sloganlarıdır. Dö-
viz geliri söz konusu olunca, yabancı alıct-
lann iştahını kabartan üniteler gündemdedir.
Bunlar arasında, PETKİM, THY, PTTnm Tsi,
çevre kirteten ya da tekel konumunda olan
diğer kuruluşlar sayılabilir.
Lütfen, ilgililer (bugün sıyasal karar mevki-
inde olanlar ve her an yeni bir koalisyon oluş-
turabilecek tüm siyasal partiler) halka açıkça
söylesinler: Tetekomünikasyon hizmet ünite-
si niçin, kime ve hangi yöntemte sablıyori
Acaba,
- Teknotoji mi eski?
- Aşırı istihdam mı var?
- Piyasada tekel var da rekabet mi oluş-
turulacak?
- Sermaye tabana mı yayılacak?
- Bu hizmeti ulusal güvenlikte ilgili gör-
müyor musunuz?
Ya da döviz geliri sağlamak veNeya kamu
açıklarını kapatmak dışında (zira, bu amaçlar
özelleştirmeyi haklı ve meşru kılamaz!) Tyi
satmak için ne tür gerekçeleriniz var? Lütfen
bunlan bizlere açıklayın!
Davetsiz kulak misafiri
istemiyorsanız...
Telsiz, telefon ya da radyo kanalının hattına karışmasından şikâyetçi olan-
lar, size müthiş bır haberımiz var! Panasonic, yepyeni bir telsiz telefon
sunuyor; KX-T9000 TK
Yeni Panasonic KX-T9000 TK, Telsiz Genel Müdürlüğü ve PTT onaylı.
Bu yuzden özel bir frekansa sahip. Hattına hiçbir davetsiz kulak
misafiri karışmıyor. Yapmadığınız görüşmelerin faturalarını öde-
mek zorunda da kalmıyorsunuz. Üstelik diğer telsiz telefonlar
100-150 metrelik bır konuşma alanına sahipken, Panasonic
KX-T9000 TK'yı açık sahada belinıze takıp çok daha geniş bir
alanda kullanabilıyorsunuz
Garanti. servis ve yedek parça güvencesiyle bu yeni
Panasonic, hayatınıza pürüzsüz bir ses getırecek.
PanasonicDünyanın en iyi telefonu
Genel Distribütörter
TeknosanAŞ
T
eı (0-212ı249 1766-2444881 Faks 1*212)2519690
Modem Elektronik AŞTe '0-212)225 37 47-22537 14Faks (0-212)225 4634
Türkiye'nin TGM ve PTT onaylı telsiz telefonu