Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AYFA CUMHURİYET 28 AĞUSTOS1993 CUMARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Demokrasileşmehangi "fasl-ıbahar"a?
Türkiyemiz için demokrasüeşme, tüm bireysel-toplumsal ilişkilerin,
syasal yapılann, kesin olarak laisize edilerek, bu laisizm içinde
vicdanİann sonsuz bir özgürlüğe kavuşturulmaadır.
Prof.BAHRİSAVCI
E
kim 199l'den beri, koa-
lisyonun başat özgörevi
(misyonu), koalisyonu
kuran, biri sağ, biri sol
partilerin, kendılerine
özgü görüşlennı bir
noktada buluştunna hevesiyle, kendi-
lerince değil, tarihimizce belirlenmiş-
tir Şu 82 Anayasası denen başağnsıru
tümüyle aşıp, demokrasiye tümüyle
sahip olma aşamasına ulaşmayı zo-
runlu kılan tarihımizin kesin buyuru-
lanyla behrlenmişür.
Evet: Güneydoğu-terör-enflasyon-
işsizlik-özelleştirme-kamu harcamala-
nnı kısma-ulusal geliri arttırarak dağı-
lımmı da adilleştirme-alt sosyal kat-
manlan, maddi ve manevi tutsaklık-
lardan azade kılma- ülkece çağdaş
kûltüre, estetiğe ve teknolojiye yeni-
den yönelme ve o alanlarda yücelrne...
Bütün bunlar. koalisyonurı çözmek
zorunda olduğu sorunîardır.
Fakat başat sorun, bütün bunlann
özünü içeren ve siyasal ortamını sağ-
lamlaştıran bir istikrarh demokrasiye
yönelme ve onu pekıştirme değil mi-
dır? Ve bu da. her şeyin temelı olan bir
yeni anayasaya kav uşma değil midır?
Ve işte bu da. kıyısından köşesinden
yüzeysel kıytınk yaklaşımlan aşıp, de-
mokratikleşmeye ve onun anayasası-
na, cepheden, kökeninden bir atılımla
yanaşmayı öne alma değil midir?
Öyledir. öyledir ama, gel gör ki.
koaîisyon. o kapılarda değil... Böyle
bir yaklaşım göstermeme konusunda
da. özellikle başat partınin bir mazeret
ileri sürdüğünü görüyomz: "Halk bi-
ze, bir siyasal rasyonalizasyon olmak
üzere, yeni bir anayasa yapma çoğunlu-
ğunu vermedi ki. Yoksa, planımız-stra-
tejimiz-taslağımız hazırdı. Halk, gerek-
li çoğunluğu verseydi, hemen yeni
anayasayı yapardık: demokrasUeşme-
nin temeüıu-çaösını-içiniıı kunımlarını
oluşlururduk." Böyle.diyorlar. işte'...
İşin derinıne bakarsak şu yargıya
vannz: Halk, iyi ki. bir partiye. bir
koalisyona ve özellikle, bir sağ eksene,
bir anayasa yaparak. demokrasileşme
sürecini kendileyin tamamlama-
bütünleme yetkisini vermedi. Çünkü.
o zaman, bu yeni anayasa, halkın-ulu-
sun değil, o grubun mah olurdu. Ve
bugün. hiçbir partinin (dar bir koalis-
yonurt), böyle bir yetki ve ayncalıkla.
kendi "özıieUiklerini (sübjektiflikleri-
ni)", anayasa-demokratikleşme "nes-
nelliği (objektifliği)
hakkı olamaz.
Türkiye'nin baş gereksinimi. bir
dengeleme sistemi kurup işletmektir.
Türkiye'nın baş sorunu, emekle ser-
maye arasında, alt sosyal katmanlarla
fınans kapital zümreleri arasında. kar-
dan-faizden, ranttan yararlananlarla
bölüşüm adaletsizliğinden kıvranan-
lar arasındaki dengeleri, bilimin-ada-
letin-çağdaşhğın düzeyinde kurup
sürdürmek sorunudur. Bu da, partile-
rin. kendi öznelliklerini aşarak, aile-
nin-sosyal katmanın-tüm sosyete biri-
minin, maddi ve kültürel yararlannı
(insan haklannı) öne almalanyla ola-
nak içine girer.
Onun ıçindir ki, ekim 1991 seçimle-
ri, bütün parlilere, kendi "havay-ı be-
veslerini" aşarak. Türkiye'nin bütün
sosyo-ekonomik ve de kültürel dma-
miklerinin (sivil toplum kurumlannın)
konsensüslerini elde etme özgörevini
vermiştır: Yalnız kendi öznel görüşleri
doğrultusunda değil, bütün Türkiye'-
nin gereksinmeleri doğrultusundaki
doğrulan. demokratikleşme sürecimi-
ze taşımalan özgörevi... Ama. bütün
partilerimiz, böyle nesnel bir yakla-
şımla baglanmaktansa, bütün toplu-
ma. kendi sözde "muhafazact-Iiberal"
sözde "halkçı-sosyal \e laik" tezlerini
(!), o da daha çok lafla, sunmakla yeti-
niyorlar. Bu ise. onlan. temelde şu
mahud 82'ye sanp, bir türlü ondan
uzaklaşmamaktan başka bir şey değil-
dir. Bu arada. pek sıkışınca. 82'ye,
köşesinden-ucundan dokunup, kendi-
haline getirme lerini ve kamuoyunu yatıştırmalan, ne
liberallikle, ne sosyallikle uyuşur; ter-
sine. CIA'nın ve Pentagon'un, sözde
"Yeni Düıen"ine yeni bir bağımhhk
oluşturur.
Başat sorunlar
Bu da, ülkenin demokratikleşme öz-
lemlerine boşverip, onu, başka "faslı
bahar"lara geriletmektir; giderek de,
şu mahud 82'den başkasını düşünme-
meye. buna gerek görmemeye toplu-
mu akştırmaktır.
Fakat, toplum, demokrasileşme sü-
recimizi hiç unutur mu? Osmanlı ay-
dınlanndan beri gelen gelişim çizgisi-
nin, artîk, tarihimizin bir "muayyeni-
yeti (zonınlu gereği)" olduğu. yeni
kuşaklardan, maneviyat-gelenekçilik-
uhrevi değerlere sanlmacılık tezlerinin
yardımlanyla, saklanabilir mi? Felsefe
eğitimini kaldırsan da, ekonomiyi,
Amerika eğiümli prenslerin yöneümi-
ne bıraksan da, Türkiye'nin "çağdaş
bir toplumsal varlık (asri bir heyet-i içti-
maiye)" olma yolunu kapayıp, oluşu-
mu, tersine döndürebilir miyiz?
Bunlara evet diyemeyen bir anlayış-
la demokrasileşme sürecimiz üzerine
eğildiğimiz zaman, bu başat konunun
başaı sorunlan olarak şunlan görii-
rüz:
a- Önce, "halk egemenliğine olanak
veren bir seçim sstemi"ne ulaşmak ge-
rekır.
Demokrası, "tKTİDAR"ın, yalnız-
ca "biçimsel bir seçim'Men çıkması
değildir. Seçim, iktidan elde etme yan-
şma çıkan bütün partilerin. kendileri-
ni, halka. avnı olaraklarla mutlaka
"EŞtT" derecede suhduklan bir sü-
reçtir,
b- Iktidar. hangi eğilimdeki partinin
elinde olursa olsun, "Aydınlıldar Çağı-
1789, 1830, 1848, 1917 ve bizim 1919
devrimimizle gelişip, 1961 Anayasası'-
nda yeşermeye başlayan özgürlük-eşit-
lik-korku ve sefalete karşı güyence-ister
özel ellerde, ister kamu elinde olsun,
mülkiyetin garantitere kavuşması-
demokrasinin ulusal ve uluslariisrü hu-
kukunua, egemeıüiğinin, iç ve dtş yargı-
sal denetim mekanizmalanyla, sağlan-
ması" ilkeleriyle bağlanmasıdır. Ama:
c- İktidann bu bağlara karşın, "Hû-
kürnet etme-yönetme'' konusunda ge-
rekli bütün araçlara-olanaklara-tekni-
kalite gereçlerine sahip olarak güçlen-
dirilmesi ve de, sorumlu kılınmasıdır.
ç- Ve bizim Türkiyemiz için demok-
rasileşme, tüm bireysel-toplumsal iliş-
kilerin, siyasal yapılann. kesin olarak
laisize edilerek, bu laisizm içinde vic-
danlann sonsuz bir özgürlüğe kavuş-
turulmasıdır.
Türkiye'nin demokratikleşmesi, bu
başat sorunlann. her durumda ve her
koşulda, Türkiye'nin gündeminde tu-
tulup, gerekli işlemlerinin arahksız ye-
rine getirilmesinin sürdürülmesinden
geçer. Ne yazık ki, siyasal dinamikleri-
mizin partiler kesimi, bir "muhafazaa
überalük", bir "laik sosyallik" terimle-
rindeki avuntularla, hep yüzeylerde
dolanıp durmaktadırlar.
TARTIŞMA
ToktamışAteşhocanınbiryazısıüzerine
umhuriyet
gazetesinin 3
Ağustosl993
tanhli sayısında
Sayın Toktamış
Ateş hocamızın.
"Cemal Madanoğlu" başhkh
çok ilginç ve yararlı bir yaası
yay\mland\. Okuyamayanlara
okumalannı öğütleriz.
Sayın hocamız yazısında,
rahmetli Cemal
Madanoğlu'nun cenaze
töreninde bulunamamasından
acı acı yakınıyordu. O gün
Şile'de bir panelde konuşmaa
olarak bulunuyormuş, o
nedenle törene katılamamış.
Olabilir elbet. Bundan doğal
bir şey yok. Hocayı asıl üzen, o
gün panelde bulunanlardan
b i t A y r k l l i d d i
olmuş: "Ordunun iiç kez
müdahale etmesi. demokratik
kültürümü/ü >e demokrasimizi
zaafa uğratmasıdır."
Bu iddia sahibi. hocanın
arkadaşı olmasa neredeyse
Sakallı Celal'ın ünlü deyişı ile
"Bu kadar cehalet ancak tahsil
ik mümkûn olur" deyip
geçecektik.
O aa günleri hep yaşadık. 12
Mart ve 12 Eylül, nasıl olur da
27 Mayıs devrimi ile aynı
kefeye konulabilir? Birisı.
demokrasiyi kurtarmak için
yapılan gerçek bir dev rim.
Ötekiler, faşizm girişimleri.
Bunlan birbirleriyle
kanştıranlann bizce ya
akıllanndan zoru vardır ya da
artniyetleri...
27 Mayıs harekatı: demokrasiyi
kökten yıkmak. ülkemizi
ortaçağ karanlığına
sürüklemek isteyen hilafetçi bir
iktidara karşı demokrasiyi
kurtarma hareketidir. onun
bıze armağan ettiği 1960
Anayasası dünyada mevcut
anayasalann en mükemmeli
idi. Sayın hocamızın belirttiği
gibi, o günkü iktidann
inanılmaz aymazlığı ile
desteklediği "cepheleşrae
1
"
ülkeyi bir kardeş kavgasının
eşığine getirmiş: insanlanrruz
kahvelerini bile ayırmışlardı
Basın tam bir baskı alunda,
insan haklan veözgürlükleri
hakgetire...
Bu satırlann yazan DP
döneminde türlü işkencelere.
baskılara maruz kalmış.
çıkardığı "Vur Abasıza'"
gazetesi ile tzmir, Adana,
Istanbul gıbi illerimizde adeta
bir sürgün hayatı yaşamıştır.
İzmir'de yayımlanan bu gazete
için aldıği mahkumiyet cezası
ElazığCezaevi'nde
tamamlattınlmıştır. 1956
yılında Adana'dâ çıkan
sayılanmızın başlığı şöyle idi:
"1- V'ali Kazun Arat'ın emirleri
ile, matbaası basılıp müsadere
edilmediği...
2- Sahibi hapisanede oJmadığı,
3- Demokrat Parti şeflerinin
şehrimize gebnediği günlerde
çıkar..."
Sayın hocamız yazısının bir
yerinde şöyle diyordu:
"Hükümet Vatan Cephesi" adı
ile bir örgütleşmeye girişmişti.
O günlerin tek sözlü iletişim
aracı olan radyo her gece, "evet
her gece"dakikalarca Vatan
Cephesi'ne girenlerin isimlerini
yayınladı. Bunlann bir bölümü
uydurmaidi...Muhtanndan
"eşiktekini. beşiktekini"
yazdıktan sonra, istenen sayıyı
tutturamazsa ölenlerin
isimlerini verirdi.
O günlerde İstanbul'da
yayımlanan 22 Mart 1960 tarih
321 sa\ıh"Vur Abasıza"
gazetesinde "Girdi Vatan
Cephesi'ne" başlığı ile şu şıir
çıkmıştı:
"Ne var, ne yok bizim evde.
Girdi Vatan Cephesi'ne...
Masaldaki koca dev de.
Girdi Vatan Cephesine...
Yatak. yorgan.çarşaf. yastık.
Oje. ruj. manikür. rastık.
Elma, armut. fındık, fıstık,
Girdi Vatan Cephesine...
Kap kaçak, tencere, tava,
Tepsi. güğüm, kazan. kova.
Ahmet. Mehmet. Fatma.
Hava,
Girdi Vatan Cephesine...
Kertenkele. böcek. sinek.
Arpa, buğday. yulaf, kepek.
Def. davul, zurna. dümbelek.
Girdi Vatan Cephesi'ne...
Halı. kilim. minder. örtü,
Torba.çuval, pılı pırtı.
Çorba. pilav, yoğurt. mantı
Girdi Vatan Cephesi'ne...
Yazma, cepken. atkı, mendil,
Akü. bobin. batarya, pil,
Girdi Vatan Cephesi'ne...
Sini, tepsi, bıçak. tabak,
Patlıcan. biber, ıspanak
Lahana, turp, soğan, kabak,
Girdi Vatan Cephesi'ne...
Büyük küçük, çoluk çocuk,
Yeîek. pantol. ceket, gocuk.
Tarama, pastırma. sucuk,
Girdi Vatan Cephesi'ne...
İşkembe. baş, dalak, paça.
Hani bizim meşhur çaça.
Tokayı takınca saça,
Girdi Vatan Cephesi'ne...
Karanfıl. zencefıl, kimyon
Hisar'daki Cüce Şimon
Haysiyetli nane, limon,
Girdi Vatan Cephesi'ne..."
O dönemi yaşamayanlar,
ögrenmek de istemezlerse
bilemezler. Ama hafiza-ı beşer
her zaman nisyan ile malul
değjldir...
Lamba.çınar.fener.kandil, SamİmAkay
PENCERE
Islam Coğrafyası...
Politikactnın yinelemeyi çok sevdiği bir deyişle "Türki-
ye yüzde99u Miislüman bir ülkedir."
20'nci yüzyılın başında böyle miydi?
1910'lardan başlayan savaşlar, nüfusdengelerinideet-
kiledi. Balkan Savaşı, Birinci Dünya Savaşı, Ulusal Kurtu-
luşSavaşısüreci, 1922yekadarsürdü. Busavaşların her
birini düğüm düğüm açmak gerekir; din, mezhep, tarikat,
aşiret, milliyet, emperyalizm boyutlarıyla birbirine dolan-
mış çatışmaların kördüğümünü çözmek kolay bir Iş sayı-
lamaz.
9 Eylül 1922'de Kurtuluş Savaşı izmir'de son buldu; Lo-
zan'da hukuka bağlandı.
Yıllar boyu süren kanlı kavga, Anadolu'da Hıristiyanlar-
la Müslümanların bir arada ve kapı komşu yaşamalanna
olanak bırakmamıştı; Rumlar ve Ermeniler göç etmek zo-
runda kalmışlardı.
•
iyi mi oldu, kötü mü?
Bir arada yaşamasını bilmeyen insanların aynlması
zorunluk saytlıyor; şoven duygular milliyetçilikte, yobaz-
lıkdinde ilkelligi vurguluyor; 21 'inci yüzyıla 7 kalmış; ama,
çatışmalar Ortadoğu ve Balkanlar'da sürüyor.
Ancak yalnız ayrı dinden ve milliyetten olanların kavga
ettikleri sanılmasın; Müslümanın Müslamana, Hıristiya-
nın Hıristiyana ettiğini kimse yapmamıştır.
Bugün Anadolu'da Sünni ile Aleviyi kapıştırmak için ka-
ra guçler seferberdir. Geçmişte Hıristiyanlık dünyasında-
ki Katolik ile Protestan çatışmasının bir benzeri mi günde-
me giriyor? Laiklik, Anadolu'da tam bir yaşam biçimine
dönüşünceye kadar bu sorun çözülemeyecektir; Avrupa'-
da geçmişte olan bitenler bizde günceldir. Bugün şeriat-
çılık -Müslümanlık değil- laikliğe karşı "cihat" açmıştır;
Aleviliğe saldırı, bu "cihat"ın bir yönül.. Ne yazık ki Islam
dünyasmdan Türkiye'ye iki yıkıcı siyaset ihraç ediliyor:
Biri şeriatUr...
ûteki terör...
Anadolu'nun güneyinde SunVe-/ra/t-/ran'da üslenen te-
rör, sınırdan gümrüksüz geçiyor; PKK, Suriyede yerle-
şiktir, Kuzey Irak'tadayanağı var, Iran'dan sarkıyor. Bu üç
Islam ülkesi istediği gün, terörün ardı arkası kesilir; ama,
Müslüman kardeşlerimizin böyle bir niyetleri yok...
Yüzde 99u Müslüman Türkiye'ye düşmanlık, Müslü-
man devletlerce destekleniyor...
Şeriat, kimi zaman parayla, kimi zaman terörle, kimi
zaman demokrat maskesi takınarak Anadolu'ya yerleş-
meye çabalıyor; petrol zengini iki ülke Suudi Arabistan
ile iran- bu yolda büyük yatırım yapıyorlar.
Bu gidişle Türkiye'de laiklik yanlılarıyla şeriatçıların
-Tacıkistan veya Cezayir gibi- Anadolu'da büyük bir ka-
pışmaya girmeleri tehlikesi büyüyor.
•
Müslümanın Müslümanla kavgası yeni bir şey değit; bu
kavga ancak laiklik ilkesiyle çözümlenebilir; din, siyaset-
ten arındırıldığı ve insanın vicdanındaki yerini bulduğu
zaman, inanç durulaşabiliyor.
Yoksa, canavarlaşıyor.
Çünkü her siyasal iktidarıntemelinde çıkar kavgası var-
dır, Islam sıyasetealetedildikçe "menfaafh/rs/"ndakirle-
niyor. Laikdevletdüzenıninsürdüğüülkeleri "darülharp"
sayan şeriatçılığın ıç barışı yok ettiği bir gerçek...
•
Ne yazık ki kendi dünyasında birbirini yiyen Müslüman
her yerde de dayak yiyor; Irak'ta dayak yiyor, Azerbay-
can'da dayak yiyor, Libya'da dayak yiyor, Arabistan'da
dayak yiyor. Şimdiye kadar Müslümanın bir yerde başarı
kazandığı görülmedi; çünkü "Aydınlanma"ya kapalıdır.
21'inci yüzyıla 7 kala, Mekke, Amerikan gözetiminde ve
denetimindedir.
Islamda "Aydtnlanma" gerçekleşinceye kadar ortaçağ
sürüp gidecek, karanlıkdağılamayacak...
AEG "Avantajlar" Kampanyası: 1
Soğututu
ala<aksanız...
İşte yazın son fırsatı
Yaz bitmeden siz de bu avantajı yakalayın.
Nasıl bir soğutucuya ihtiyacınız var? Tek kapılı mı? İki ya da üç kapılı mı?
No-Frost mu? Mutfağınız büyük mü, küçük mü? Ayda ne kadar taksit
ödeyebileceksiniz? AEG, boyutlarıyla, özellikleriyle, fiyatlarıyla pek çok
seçenek sunuyor. İhtiyacınıza, bütçenize en uygununu seçmeniz için.
AEG Yetkili Satıcıları, size tüm AEG ve Telefunken ürünleri hakkında
yardımcı olmaya hazır.
HEMENTESÜM EYLÛLTESÜM BdMTESÜH
AEGSOÖUTUCUUkR
Peşln
1 Pcşin, 1 Poşin, 1 Poşoi, 1 Psşin
ŞTakslt Toptnn 13T^sll TopUm 10Tafc»it ToplaiB 14Tıto» Tpplmı j 14Trtail Toplaıtı
TEK KAPILI SOGUTUCULAR
1200 TEK KAHU
1
300TEKKAPİLI
4.480.000 j 841.000 5.046.000 462000 6.46a000ı 506.000 5588.000 480.000 6,300.000! «10.000 6.150İ1M
4680000 881000 5286000 48400C 6776000 532000 5852000 440000 6600000 429000 6435.000
1350 TEK KAPHI
400 TEK KAPIU
500TEKKAPIU
5.120.000
5470 000
5.740.000!
962.000
1028000
1.079.000
5.772.000
6168 000
6.474J00İ
529000
555 000
533.000
7.406.000
7 910 000
8.302.000
581.000
621 000
651.000
6.391.000
6 831 000
7.161.000
481.000
514 000
539.000
7.215.000
7710000
8.085.000
469.000
501000
526X00
7.035.000
7 515 000
7.890.000
1700 TEK KAPIU 6000000 1129000 6774000 620000 8.680.000 681.000 7491000 564000 8460000 , 550000 8250000
S SBÜSİ TEK KAHU SOĞUTUCULAR
AEG 635 I No-Frost
Üç Kapılı Soğutucu:
• Karlanmayı,
nemlenmeyı önleyen
maxı flow fan sistemi
• Istersenız derin
dondurucu, ıstersenız
normal soğutucu,
istersenız taze koruyucu
olarak kullanılan
Joker Bolumü
• Derın dondurucu
• Şok dondurma bolmesı
• Yuvarlak kapı kenarları
• Tekerlekli şası
• Buzların. tek btr
duğmeyı çevirerek
çıkmasını sağlayan
Buzmatik.
600 S TEK KAPILI 3780000 7110CO 4266000 391000 5474000 429000 4719000 35500C 5325000 346000 5190000
1200 S TEK KAPIU
1350 S TEK KAPIU
1700 S TEK KAPHI
4.320.000
4540 000
5.730000
813000
854 000
1077000
4.878.000
5-24 000
6.462.000
447.000
469 000
ı 532.000
6-258.000
6566 000
8İ88.000
491.000
516000
650.000
5.401.000
5 676 00C
7150.000
406.000
427 000
, 538.000
6.090.000!
6.405.000
8.070.000
396.000
416.000
525.000
5.940.000
6240 000
7.875.000
S SERISİ ÇIFT KAPIU SOOUTUCUUR
423SMKAP1U
524 S İKİ KAPILI
5.850.000.1.099.000 6594.000 i 604.000 8 456.0001 664.000 7.304.000 j 549D0Ö~ 8.235.000
6140 000 1'55 000 6930 000 634 000 8876 000 697 000 7 567 000 577 000 8 655.000
536.000 8.040.000
563.000 844500C
625SİKİKAPU 6.370000 1.197.000 7.182.000' 658.000 9212.000 723.000 7.953.0001 598.000 8.970.000 583.000 8745.000
727 S İKİ KA
p
ILI 7090000 -333000 7998000 733000 10 262 000 805000 8855000 666000 999COO0 650000 9750000
1.356.000 745.000 10.430.000 819.000 677.00TTÖİ51ÖÖÖ7 661.000 9.9JJMÜİÖ727 Sl H<1 KAPIU
NO-FROST SOĞUTUCUIAB "
6251 İKİ KAPIU NO-FROST 8890000^^70000 1O02ÖÖÖÖ| 918-000 12.852.000^1009.000 Î1.099.0ÖO~!
834.000 12510.000 j 814.000 12.aO.00B
727 I İKİ KAPIbNO-FROS
T
9880000 1857000 11142000 1020.000 1428000C 1121000 12331000 928000 13920000 905000 13575000
635lüÇKAPiUNO-fBOST 9.62O!Öw7TjO7.O0O 10642.000^ 993-000"îF9O20O0~1.091.000 I^OOTÖM 903.000 13.545.000 l 881.000 132T5İÖÖ
Fıyatlara KDV dahıldır. Kampanya süresince Katma Değer Vergisı ve dığer vergı oranlannda olabilecek artışlar ve yeni vergiler
fıyattara yansıyacaktır.
YETKİLİ SATICILARI
AEG
TELEFUIIKEN Daha fazla bılgı almak ıçın AEG/TELEFUNKEN Danışma Merkezı'nı arayabılirsınız Türkıye'nın
neresınden ararsanız arayın ücretsîz gorüşeDıleceğınız telefonlarımız (Ek numara çevırmenıze
gerek yoktur) 980 014 024, 980 014 025, 980 014 029 Dıger telefonumuz (1) 274 65 90lıııjıı lt(ieıi
tLAN
T.C.
tZMtR 11. ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ
1993 248 Esas
Davaa Metin Ülük vekili tara-
fından davalı Emine Ülük aleyhi-
ne açılmış olan boşanma davasm-
da, Emıne Ülük adresinde bulu-
namaması sebebı ile dava dilekçe-
si ve duruşma günü tebliğ
olunatnamış. Cumhuriyet Baş-
savcılığı araalığı ile yapılan ara-
ma ve tahkikatlara rağmen de
davalının tebligata yarar yer ad-
resi bulunamayıp, davabya ila-
nen tebligat yapılmasına karar
verildiğinden.
Davah Emine Ülük'ün 4.10.1993
günü saat 10.10"da mahkememiz-
de yapılacak olan dunışmada
hazır bulunması ya da kendisini
kanunı bir vekille temsil ettirmesi,
duruşmaya gelmediği takdirde
duruşmanın ve tahkikatın yoklu-
ğunda devam edıp bitirileceği
hususu dava dılekçesı ve duruşma
günü tebliği yerine kaim olmak
üzere davah Emine Ülük'e ilanen
tebliğ olunur. 13.7.1993
Basın: 38269
tZMİR 5. ASLİYE
HUKUK
MAHKEMESt
1992 428
Davaa Ahmet Şevki Zümrüt ta-
rafından davah Müzeyyen Züm-
rüt aleyhine açılan boşanma
davasmda:
Davalı Müzeyyen Zümrih'ün
Atatürk Mah. Denizler Şok. No:
32 Ödemiş-İzmir adresine yapı-
lan tebhgat bila tebliğ iade edilmiş
ve yapunlan zabıta araşurmasına
rağmen tebligata elverişli adresj
tespit edilememiş olmakla dava
dilekçesınin ilanen tebliğıne karar
verilmiş olup yukanda adı ve ad-
resi yazılı davalının duruşma gü-
nü 13.9.1993 saat 09.45'de mah-
kememizde hazır bulunması veya
kendisini bir vekille temsil ettir-
mesi, aksi halde duruşmalara gı-
yabında devam edilip yokluğun-
da karar verileceği hususlan dava
dilekçesi tebh'ğ yerine geçmek
üzere ilan olunur. 23.8.1993
Basın: 38270
NADİRNADFYİ
UĞURLARKEN
Derieme
30.0001 KDV içinde)
Çağdaf Yaymları Türkocoğı Cad.
39-41 Cağaloğlu-İstanbui
Ödemeli gönderilmez