Katalog

SAYFA CUMHURİYET 28TEMMUZ1993 ÇARŞAMBA HABERLER • • W • I POLinKA GUNLUGU HİKMET ÇETtSKAYA Cayır Cayır Yanacak... Nur kamplarında geçirdiği gençlik günlerini ve izmir'- in ünlü parkı Bahri Baba'da tadına vardığı "zevk dolu geceleri" şimdilerde anmsamak istemeyen komik Feh- mi "bohçacı kadın" olmanın verdiği tat ile dedikodu yapmayı sürdürüyor. Ama Fehmi şu anda iyice sıkışmış durumda. Bakıyorum sağdan soldan yardım istiyor. Uy- durduğu senaryolarla Cumhuriyet gazetesine, dolayı- sıyla laik Türkiye Cumhuriyeti'ne, Atatürk devrim ve il- kelerine saldınyor. Oysa biz komik Fehmi'nin geçmişini bıraktık, bugün yaptıklarına bakıyoruz. Elinde ibriğiyle kapı kapı dola- şan şeriatçı, ümmetçi, komik ve yumuşakça Fehmi, tıpkı kayınpederi gibi "hayır" topluyor. Bunları yaparken de gerçek kimliğini ortaya çıkaran Cumhuriyet'e çok öfke- leniyor. Sinirlerine hakim ol Fehmi! Bak sonra seni öcülere veririer, dikkatli ol! Fehmi'nin vaziyeti kötü... Kayınpederi Süleyman Karagülle kendisini kurtar- mak için faks üstüne faks çekiyor... Şimdi Fehmi'ye birkaç soru daha: 1- Askeri liselerde örgütlenmek için Akyazılı Vakfı 'nda yetiştirilen öğrencilere sahte sağlık raporu almak için kimlerle ilişki kurdun? Kaç öğrenciye sahte sağlık rapo- ru alarak bunları İzmir Maltepe ve Istanbul askeri lisele- rine soktun. Bu öğrenciler okuldan atıldıktan sonra han- gi vakıf aracılığıyla özelokullara yerleştirmek için çaba harcadın? 2- Kayınpederin Süleyman Karagülle'nin uzun yıllar yönetfciliğini yaptığı Akevler Kooperatifi'nin vergi borç- larının ödenmemesi için ANAP döneminde hangi bakan ve milletvekilleriyle ilişki kurdun? Hangi bürokratlara halk deyimiyle "kıyak" çektin? 3- Başyazarlığını yaptığın Zaman gazetesinin ekono- mik kaynaklan nereden geliyor? Al Baraka Türk ve Fai- sal Finans ile ilişkin nedir? Ayrıca ders kitaplarını basan gazeten ve sen, DYP Büyük Kongresi öncesi niçin eski Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan'ı destekledin? Sorulanmız bitmedi... Bu tür soruları Fehmi'nin kayınpederi Süleyman Ka- ragülle'ye de sorduk. Süleyman Efendi sorularımıza yanıt vermiyor. Ne yapıyor? Bakalım... Süleyman Efendi diyor ki: "Bizim ortaklanmız profesör oldular, dekan oldular, rektör oldular, milletvekili oldular, genel müdür oldu- lar...Nevarki bunlar bakan olduktan sonra buralara gel- mediler. Daha talebelik yıllarında bize ortak olan bu ze- vat, camiamızdan aldığı görgü ve bilgi ile yükseldiler. Kooperatifimiz bir kuruş kredi almadı. Hiçbir devlet tah- sisatından yararlanmadı. Herkes kendi tasarruflarıyla karşılıklı dayanışma yoluyla ev sahibi oldu. Siz de ortak olsaydınız, siz de tasarruflannızı bizde yığsaydınız sizin de Akevler'de eviniz olurdu. Belki siz alkol içerken onlar az yemek yediler, az içtiler ve sonunda kendi emek ve kazançlarını biriktirerek ev sahibi oldular. Herkesin ku- ruşu kuruşuna hesabını hakemlere vermeye hazıhz..." Süleyman Efendi böyle söylüyor ve ikide bir "hakeme gidelim"diyor. Hakem kimdir, bir açıklasın görelim. Bir de şu dekanların, rektörlerin, genel müdürlerin, millet- vekillerinin, bakanların adlarını versin. Evet bunlar yıllardır örgütleniyorlar. Ama devlet izle- yici kalıyor şeriatçılara, Sıvas olaylarına alkış tutanla- ra... Fehmi'nin kayınpederi Kırgızistan'da neler yapıyor- muş, dinleyip öğrenelim: "Kırgızistan'da Türklereevleraldırttım. Halaçoğunun tapusu bendedir, ama evler benim değildir. Bir fırın kur- duk. Sorumlusu benim. Ama ben para yatırmadım. Ayrı- ca bir cami yapıyoruz. Bir hayırsever Amerika 'dan 5 bin mark (Her halde dolardır. Süleyman Efendi karıştınyor) gönderdi. Daha da gönderecektir. Kimler olduğu husu- sunda neden size liste verecek ve onlan da benim gibi hkp görüşmeden arkalarından rahatsız edeceksiniz. Ama tekrar söylüyorum ve sizden istiyorum, hakemlere gidersek listeyi takdim edeceğim..." Olmadı Süleyman Efendi, olmadı. Tıpkı damadın ko- mik Fehmi gibisin, kıvırıyorsun. Sen, Kırgızistan'da başkalarına ev al, tapusu sende olsun. Sen, Amerika'dan Suudi Arabistan ve Almanya'- dan paraları topla, adı "hayır"olsun. Vallahi Süleyman Efendi, bu yaptıkların Müslümanlı- ğa sığmaz... "Tapusu bende, ev benim değil" diyorsun. Söyle ba- kalım ilerideseni dolandırıcılıksuçundan "hakemler mi yargılayacak yoksa bağımsız Türk yargıçları mı?" Ama sen Süleyman Efendi, cehennemde cayır cayır yanacaksın bu gidişle. Benden söylemesi... Türkmenoğ Bademler anıldı tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Eski Gümrük ve Tekel Bakanı Msüımut Tûrkmenoğlu, öiûmünün birinci yıldönümünde, doğum yeri Bademler Köyü'nde anıldı. Bademler Köyü Kültür ve Sanat Derneği'nce düzenlenen anma gecesinde. Türkmenoğlu'nun hayatını anlatan resim ve gazete kupürlerinden oluşan pano sergilendi ve semah gösterileri gercekleştirildi, tûrkûler söylendı. Gecede Bademli Köyü Kalkınma Kooperaüfi Başkanı Hasan Şengül, Tûrkmenoğlu'nun kooperatifin kurucusu olduğunu anımsatarak "Türkmenoğlu'ııun kooperatifçilik alanındaki bflgflerinden yararlanmak ve bu konudaki çalişnıalan yoğunlaşünnak içm, Tûrkmenoğlu Araşturna Ensdtûsü'nükurma aşamasındayız"dedı. Kültür ve Sanat Derneği Başkanı MuratKulaçda Tûrkmenoğlu için "Bazı insanlar vardır, ölünce her şey bher. Bazı insanlar vardn-, ötöferi dirikrinden güçlüdür. Çünkfi düşûnceleri gelecek kuşaklara tşık tırtar. Tûrkmenoğlu da böyledir" diye konuştu. Anma gecesine, Urla Belediye Başkanı Büknt Baratâlı, Urla Kaymakamı Ali Gün ve Seferihisar Belediye Başkanı dakatıldı. Türk-lş ile Kamu Çalışanlan Platformu ortak hareket karan aldı Ozelleştirmeyekarşıelele •Türk-İş ile Kamu Çalışanlan Platformu'ndaki memur sendikalan dün ortak bir toplantı yaptı. Türk-İş Genel Başkanı Meral, taraflann ortak sorunJan bulunduğunu ve bu sorunlann çözümü için birlikte hareket etme karannda olduklannı söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İşçi ve memur. özelleştirme\e karşı el ele vererek, "ortak çalışanlar"a yönelik yasal düzenle- meler yapılması ıçın birlikte hareket etme karan aldılar. Türk-İş Genel Başkanı Bay- ram Meral. işçi ve memurlann ortak so- runlan olduğunu, bunun için "kaynaştık- larııu" belirterek. "Amacmıız, işçi-memur aynmını ortadan kaldırmak. Bu konuda or- tak bir yasa önerisi hazırlama ve özelleştir- meye karşı ortak tavır izleme karan aJdık"' dedi. Toplusözleşme görüşmelerinde, yeni bir adım atma hazırhğına giren hükümet. Türk-İş'e "iş güvencesa" konusunda "çok seçenekii" yenı bir öneri sunmaya haarla- nıyor. Ortak eylem karan Türk-İş ile Kamu Çalışanlan Platfor- mu'nda yer alan memur sendikalan arasın- da. dün ortak bir toplanü yapıldı. Türk-İş Genel MerkezTnde yapılan ve 4.5 saat süren toplanüdan sonra bır açıklama yapan Me- ral, taraflann ortak sorunlan bulunduğu- nu ve bu sorunlann çözümü için birlikte hareket etme karannda olduklannı söyle- di. Meral. "Anayasa ve yasalarda, çalışma yaşanuna ilişkin konularda değişiklik yapd- masına ilişkin ortak sorunlanmız var. Me- muriar için grevb'-toplu sözieşmeii yasalann düzenlenmesi de bunun başında yer alıyor. tşçi-memur aynmının ortadan kaikması için ortak bir yasa önerisi hazıriayacağız" dedi. Meral, memur sendıkalanyla bu konuda ortak bir hukuki çalışma yapılmasını ka- rarlaştırdıklannı da kaydederek, "Özelleş- tirmede de birlikte hareketi kararlaştırdık. Ülke yaranna olan her şeye, birlikte evet de- mek isriyoruz. Amacımız sonın >aratmak değil. ülkedeki sorunlann çözümü için kat- kıda bulunmaktır. İşsizliği arttıracak, işsiz- ler ordusuna yeni işsizlerin katdmasına yol açacak özelleştirmeye tavır koyacağız. Bu- nu önlemeye çauşacağız" dedi. Meral. ışçi-memur kıtlelerinin birbirin- den kademeli olarak uzak bırakıldığıru da kaydederek, "Devlet memurunu ve iscisini küstürürse çarkı kiminle çevirecek? Sorun, 3 kuruş aşağı. 5 kuruş yukan alma sorunu de- ğil. Sonın, anayasa ve yasalardan kaynakla- nan sıkıntılann düzeltilmesidir. Memurlar sendikal haklanna kavuşuriarsa sıkıntılan azalacaktır"dedi. Hükümetin özelleştirmeyi ön plana çıkardığını, bunun taşeronlaşma ve sendıkasızlaştırmaya yol açacağını da kay- deden Meral, "Bu, sonunda sosyal patlamaya doğnı gidiyor" diye konuştu. Meral. memur serfdikalanyla yaptıkîan görüşmede, "eylemlerde destek istenmesi- nin söz konusu olmadığını" da kaydederek, "Türk-İş eylem yapacak, memurdan da des- tek isteyecek diye bir şey yok. Herkes, hür iradeye sahiptir" dedı. Hûkûmetten öneriler Hükümet. kamu kesünı toplusözleşme- leri için yeni ücret ve idari madde önerileri- ni bugün Türk-İş'e verecek. Başbakan Tansu Çiller, kamu sektörün- dekı ışçılerin toplusözleşmelen konusunda dün Devlet BakanlanBekir Sanıi Daçe. Necmettin Cevheri ile Mah'ye ve Gümrük Bakanı Ismet Attila ve bazı malıye bürok- ratlan iie bir değerlendirme toplantısı yap- tı. Daçe. toplanüdan sonra yaptığı açıkla- mada, "Başbakanın isteği, uzlaşmanın olması. Yann (bugün) yeni ücret tablosu- nu ortaya çıkaracağız ve Sayın Meral'e bir görüşme çağnsı yapacağız" dedi. Başba- kanlık'ta Tansu Çiller başkanlığında yapı- lan ve 1.5 saat süren toplanüdan sonra Daçe, kamu işveren sendikalannın genel sekreterleriyle de tekrar görüştü. Daha sonra gece boyunca uzmanlanyla yeni üc- ret tabîosunu hazırlayan Daçe, idari mad- delerle ilgili olarak şunlan söyledi: " Yenibir değerlendirme yapmaya çahşı- yoruz. Ücret tablosuna yeni baştan bakı- yoruz. 'Ne yapılabilir' sorusuna bir cevap anyonız. Sanıyorum ki bu gece (dün) o tabloyu ortaya çıkarma imkânı bulacağız." Cenrahpaşa Hastanesi'nde memurlar, sağlık hizmetlerinin aksamaması için eylemlerini aralıklı sürdürüyor. Cuma ve pazartesi ara verdikleri greve, dün yeniden başlayan memurlar, hastane bahçesinde halay çekti(Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) Kamu kesiminin örgütlü sendikalann başkanlan eylem karan aldı Kamuişçisidiremııektekararh Haber Merkezi - İşçi ve me- mur eylemleri sürüyor. Türk-İş bünyesinde kurulan ve kamu kesiminde örgütlü sendikalann başkanlanndan oluşan komis- yon, anlaşma sağlanamaması halinde yann tüm yurtta toplu vizite eylemi yapmayı kararlaş- ürdı. Komisyonun aldığı karara göre. Başbakan Tansu Çifler'in kamu sözleşmelerinin çözümü doğrultusunda atacağı adımlar beklenecek. Bir sonuç alınma- ması halinde. kamu işçileri riim Türkiye'de yann. toplu vizite eylemine çıkacaklar. Işçiler, vi- zite eyleminin ardından, yürü- yerek Türk-İş bölge temsilcilik- lerine gelecek ve burada yapıla- • Kamu işçileri anlaşma sağlanamaması durumunda yann toplu viziteye çıkarak tepkilerini dile getirecek.' cak mitinglerle eylem sona ere- cek. Türk-îş yetkib'leri. memur sendikalan ile yapılan toplanü- yı haürlatarak, eyleme memur- lann da destek olabıleceğıni be- lirttiler. Zonguldak'ta dün sabah vi- zite eylemine çıkmak isteyen memurlardan 8'i gözalüna alın- dı. Belediye, TEK ve Maliye memurlanndan oluşan yakla- şık 50 kişilik bir grup, vizite ey- lemine çıkmak üzere devlet has- tanesine giderken, polis tarafı- .ndan dağıülmak istendi. Gru- bun yürüyüşünü engellemeye calışan emniyet güçlen ile me- murlar arasında çıkan tarüş- mada, aralannda Tüm-Bel-Sen Şube Başkanı Necat Uludüzün de bulunduğu 8 kişi gözalüna alındı. Bu arada, eyleme katılmak için işyerinden vizite kağıdı al- mak isteyen Maliye memurlan- na, Zonguldak Defterdan Is- met Biçhn"in talimaüyla, kağıt düzenlenmediği ve eylemin ya- pılmasını engellemeye çalışüğı bildirildi. Adana'da Büyüksehir, Sey- Aynlıkçı terörün kaygı meselesi olmaya devam ettiğini belirten înönü: GüneydoğugezisiyararholduANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, PM toplantısının acılışında yapüğj konuşmada, Sıvas'taki olaylann kökten- dinci akımm iyi kontrol edile- memesi dunımunda neler ola- bileceğinı gösterdiğmi vurgu- layarak "Böyle olaylarm tekrar etmemesi için SHP'nhı bükü- mette olması, iyi icraat yapma- g, bir güSencedir" dedi. Ayn- hkçı terörün, tüm isteğinin hükümeüe müzakereye otur- mak olduğunu, ancak bunun kesinlikle gerçekleşmeyecegini belirten İnönü, "Güneydoğıı gezisi, çok yarariı oldu. Sanıl- masın ki bu hükümet Güney- doğu'ya ilk defa el atıyor. bir gösteri yapma çabasindadır. Güneydoğu'ya iktidardayken de muhalefetteyken de birçok kez gittik" diye konuştu. SHP'de dün önce MYK, ar- dından PM toplantısı yapıldı. MYK toplanüsında kongreler ve bazı ilçe kongrelerine iüraz- lar ele abnırken, PM toplantı- smda ülkedeki son gelişmeler tarüşıldı. İnönü, PM toplanü- sının açıbşında yaptığı konuş- mada, Sıvas olaylanyla ilgili değerlendirmeler yapü. Kök- tendincilik tepkisıyle ortaya çıkan hareketin yerel yöneti- min de iyi kontrol etmemesi nedeniyle bu sonuca vardığını anlatan tnönü, şunlan söyledi: "Sorumlulan bulmak, mani oimayanlan tahrik edenleri be- uriemek için soruşturma sürü- • Erdal İnönü, Sıvas'taki olaylann köktendinci akımın iyi kontrol edilememesi durumunda neler olabileceğini gösterdiğini belirterek 'Böyle olaylann tekrar etmemesi için SHP'nin hükümette olması, iyi icraat yapması, bir güvencedir" dedi. yor. Biz bu olayın üzüntüsünü paylaştık. Sorumluluğunu da payiaştık. Hükümette olmak. bu demek. Bu olaylarm tekrar etmemesi için SHFnin hükü- mette olması. iyi icraat yapması bir güvencedir. Bu olay, kök- tendinci akımtn kontrol edile- memesi durumunda neler orta- ya çıkabileceğini gösteren bir olay. Demokrasi içinde böyle akımlarla mücadele edilecek- tir." İnönü, aynhkçı terörün kay- gı meselesi olmaya devam etti- ğini ve terör hareketlerinin hiçbir biçimde demokrasiye katkı yapmayacağıru. tersine sonuçlar verdiğini söyledi. İnönü, "Aynlıkçı terör demok- ratikleşmenin tam karşısında- dır. Aynlıkçı terörün bütün iste- diği hükümetle müzakereye oturmak. Bunun için her türlü metodu kullanıyorlar, baskın- lar yapıyorlar, turistleri kaçın- yorİar. Eğer biz silahlı insanla- ra testim olsaydık, bunu zama- nında yapardık. Hükümet hiçbir zaman silahlı insanlaria müzakereye otumıaz. Ne ya- parlarsa yapsmlar. Terörün yayguılaşması karşısında kay- gıiar ortaya çıkıyor. 'Nereye gidiyoruzr deniyor. Gittiğüniz bir yer yoktur. Demokrarikleş- mede zorluklar olacak, ama onlan da yeneceğiz" dedi. Işıklar'ın dunımu Anayasa Mahkemesi'nin TBMM Başkanvekillerinden Fehmi Işıklar'm milletvekilli- ğini düşüren karanna da dik- kat çeken İnönü, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli ka- ran yazılmadan anayasamn 84. maddeşinin değiştirileceği- ni söyledi. İnönü, "Meclis açn Imca değiştiririz. Değiştiremez- sek Saym Işıklar ilk seçimde yine gelir" dedi. Güneydoğu gezisinin son derece yararh ol- duğunu anlatan İnönü, bu ge- zinin, "bir gösteri" çabası ola- rak değerlendinlemeyeceğıni, bölgeye daha önce de birçok kez gittiklerini bildirdi İnönü, "Vatandaşlann umudunun de- vam ettiğini gördük. Terörden bizi kurtann, huzur içinde yaşa- yaİHn, iyi yaşayalnn, yaklaşı- mını gördük" dedi İnönü, aynca dün Bakanlar Kurulu'nda abnan Genelkur- may Başkanı Orgeneral Do- ğan Güreş'le ilgili karan anlat- tı. Orgeneral Güreş'in görev süresinin yasal olarak öngörü- len 4 yıl doluncaya kadar 1 yıl uzatılmasının kararlaşünldığı- nı. diğer terfilerin de buna göre olacağını söyledi. İnönü, Sıvas^a gidi\ or 5 saat süren PM toplantısın- da başta Sıvas olaylan obnak üzere çeşiüi konulardaki tedir- ginlikler dile getiribrken. Ge- nel Başkan Erdal İnönü, "He- pimizi ülke adına rahatsız eden konular dışan yansımıyor ama, Bakanlar Kurulu'nda ciddi bi- çimde tarttşılıyor. Koalisyon- dan aynlmak çok kolay, bütün sorunlar biter, ama ülkenin İÇİD- de bulunduğu koşullarda böyle bir deneye tahammülü yok" de- di. 31 temmuz günü Sıvas îl Kogresi'ne İnönü'nün de ka- übnası kararlaşünldı. İnönü, aday olmama karannın göz- den geçirilmesi isteklerinin yi- nelenmesi üzerine de, "De- mokrasilerde tek adam olmaz. Yerime gelecek arkadaş daha iyi hizmetler verecek" dedi. PM toplanüsında kadın üyelerin kotayla ilgili genelge- ye yönelettikleri eleştinler so- nuç vermedi. Genelgenin uy- guianacağj bildirildi. han ve Yüregir belediyeleri ile ASKİ'de çalışan memurlar, maaşlanna yapılan zamlan protesto ve sendikal hak isteği ile toplu vizite eylemi yaptı. Adana Büyüİcşehır Belediye- si önünde toplanan memurlar, Adana Numune Hastanesi'ne kadar yürüyüş yapülar. Me- murlar, yürüyüş boyunca çeşitli sloganlar atülar, maaş zamlan- nı protesto eden pankartlar ta- şıdılar. Tüm-Sen Adana Şube Baş- kanı Murat Yücsu. acil servis önünde yaptığı konuşmada, "Bizi, yüzde 12lik zamlarla kandıramayacaklar. Hakkımızı alana kadar mücadelemiz süre- cektir" dedi. ASKİ'ye bağb Elsan şirketin- de, endeks okuma ve açma işin- de çabşan işçiler, iş bırakıp çturma eyleminde bulundular. İşçiler, taşeron sisteminin kaldı- nbp ASKİ kadrosuna abnma- lannı isteyerek, "Hakkınuzı alana kadar mücadelemizi sür- düreceğiz" dediler. İstanbul İstanbul'da Tuzla Belediyesi işçileri belediye başkan yardım- alanndan Necmettin Erdil'in Belediye-İş Sendikası Anadolu Yakası Şube Başkanı'na saldı- nda bulunduğu gerekçesiyle dün sabah bir saat süreyle işi bı- rakma eylemi yaptı. İstanbul'da Tüm Belediye Memurlan Sendikası Genel Sekreteri Şemsettin Kaymak, grevli ve toplu ış sözleşrneb' hakkı elde etmek amaayla ya- nn ve cuma günü Türkiye gene- linde işi bırakacaklannı söyledi. Tüm Sağbk-Sen"e bağb has- tane çabşanlannın, cuma ve pa- zartesi günü ara verdikleri grev. dün yenıden başladı. tki gün aradan sonra yeniden greve başiayan Cerrahpaşa Hastanesi personelinden bir grup. dün hastane bahçesinde davul-zurna eşbğinde halay çekü. Acil olaylar. kanamalı hastalar ve acil doğum olaylan dışında. hasta kabul etmedikle- rini belirten grevdeki çalışanlar, yüzde 80'e varan bir iş bırakma eylemi yapüklannı söyledi. İzmir İzmir'de Kamu Çalışanlan Sendikalan Platformu'nca, bu- gün Basmane Gan önünde baş- layacak "Yüzdelik Zamlara Hayır" yürüyüşüne, yurttaşla- nn "da destek vermesi istendi. HAFTAYABAKIS AHMET TANER KIŞLAU M. Eğitim Bakanı'na Açık Mektup! Sayın Nahit Menteşe Milli Eğitim Bakanı; Çok uzun yıllar sonra, aynı bakanlığın başına bir kez daha gelmiş bulunuyorsunuz. O zamanlar, çağdışı bazı kafaların eğitimimize yön verebilecek görevlerde bulunmalarına izin vermeme yürekliliğini göstermiştiniz. Böylece de olumlu bir iz bı- rakmıştınız arkanızda.. Işte o ";z"in verdiği umuttur ki, beni size bu mektubu yazmaya itti... Bilmem, bıraktığınız bakanlık ile şimdi bulduğunuz arasındaki farkın sizde yarattığı "dehşet"], yakınlarınıza olsun "/f/'rar'edebiliyor musunuz? Sizin bulunduğunuz binada bile, "cuma" günleri saat 11.00den sonra işlerin durduğunu size söyleme yürekli- liğini gösterebilen çalışma arkadaşlarınız acaba var mı? Bakanlık ana binasından gelen "ezan" seslerini ve onu izleyen takunya gürültülerini duyabiliyor musunuz? Bir bakanlık binasında ve özellikle de "Milli Eğitim Ba- kanlığı'nöa böyle bir ortamın bulunmaması gerektiğini düşünenlerin; "korku"dan ya da "çewe"nin "manevi" baskısından, seslerini yükseltemediklerinin, düşündük- lerini söyleyemediklerinin farkmda mısınız? "Laikdüşünce'nln, "inanç ve vicdanözgürlüğü"nün; bakanlığınızın "merkez" binasında bile barınamadığını görebiliyor musunuz? Sorun bakalım, o "çevre' nin dışında kalabilmiş çok azsayıdaki üstdüzeygörevlisine... "Cuma"günleriöğle saatleri yaklaşırken, acaba "Talim ve Terbiye Dairesi Başkanlığı" binasına girebiliyorlar mı? Hani şu Beşevler'deki "kurtarılmış bölge'ye... Aslında bütün bakanlığınız "kurtarılmış bölge" olma yolunda. Atatürk'ün kurduğu "laik ve demokratik cum- huriyef'ten kurtarılmış!.. Sayın Bakan! Sayıları 834 ü bulan imam-hatip okullannı bitirenlerin ancak yüzde 10'unun "din"\e ilgili görevler üstlenmesi- ni.. geriye kalan yüzde 90'ının ise vali, kaymakam. emni- yet müdürü, savcı, yargıç, öğretmen olmaya yönelmesi- ni "doğa/"ve "sağlıklı" mı buluyorsunuz? Bakanlığınızın merkez ve taşra örgütünde, "din eğiti- mi" kokenlilerin sayısının hızla artması.. ve de "yöneti- ci" konumların daha çok o kökenden gelenlere verilme- si konusunda ne düşünüyorsunuz? Atatürk'ün "eğitimin birliği" ilkesi, sizce çağın koşul- ları içinde anlamını ve önemini yitirmiş midir? Devlet bazı gençlerini "laik" birtoplumun gereklerine göre yetiştiriyor. Bazı gençlerini ise bir "din devleti"n\n gereklerini yerine getirecek biçimde eğitiyor... Ikısi de birbirini anlayamıyor. Hoşgöremiyor. ikisi de "diğeri"n\r\ görüşlerini "yanlış ve zararlı" bu- luyor. Birbirlerine düşman kuşaklar yetiştirme görevini üst- lenmiş, -Türkiye dışında- bir devlet tanıyor musunuz? Böyle bir "milli eğitim" (!) sisteminin başka bir örneği acaba var mı? Sizin bakanlık, bazı okullarda"d/nse//?u/arfr"unve"£e- riat düzenf'nin "üstün" olduğuna inandırmaya yönelik bir eğitim veriyor... Birtakım bakanlıklar da o okulları bi- tirenleri alıp "laik devlef'e kaymakam, vali, emniyet müdürü, savcı, yargıç yapıyor... Bunda bir "yanlışlık"olmadığı kanısında mısınız? Okullar, kamplar, kurslar aracılığı ile Türkiye'de yılda 800 bin kişiye "din eğitimi" verildiğini biliyor musunuz? Fetullah Hoca'nın ya da Said-i Nursi'nin "ilim ve irfan ki- tapları"nm okutulduğu "öğrenci yurtlan" konusunda ne düşünüyorsunuz?.. Sayın Bakan! Toplumumuzun geleceği açısından "en önemli" ba- kanlığın başında bulunuyorsunuz. Bunun "onur"u da büyük, "sorumluluğu" da... Yürekli davranırsanız, "tarihe"geçersiniz. Sizin kottuğunuzda son yıllarda oturmuş başkaları gi- bi "durumu idare" ederseniz; "torunlarınıza yaptığınız kötülüğü" ilerki yıllarda "mutlaka"görürsünüz... Ve 'V/cdanazaö/"ndan kurtulamazsınız!.. Saygılarımla. SHP Prof. Yarman Genel Başkanlığa aday AYŞE YILDIRIM SHP Genel Başkanlığfna parti kurucu üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman da aday. Yar- man. "Genel başkanlığa aday- lık konusunda bir hevesim yok- tur, ama sorumluluk içinde söy- lemeliyim ki, ne bir yüreklilik ne de bir birikim noksanmuz da yoktur" dedi. Eylül ayındaki kurultayda aday olacağını açıklayan Yar- man, meselenin sadece SHP'ye genel başkan seçmek olmadı- ğmı söyledi. Yarman. " Mese- le, Türkiyc'deki demokratik so- lun üstüne oturacağı sosyal ze- mini, dört başı mağmur ta- nımlayıp orada önce partimizin yapdanmasına ve kurumlaşma- sına gayret sarfetmek, bunun beraberinde de demokratik sol- daki bütünleşmeyi sağlamak- br" dedi. "Çağdaş, Toplumcu, De- mokrat Açılm Grubu". delege- lerle il kongresine iüşkin dün akşam yapılan toplanüda, ge- nel başkanhk yanşında Yar- man'ı destekleyeceklerini açık- ladılar. İlçe başkanlannın dü- zenlediği delegasyon top- lanüsıyla, aynı saatte yapılan toplanü için delegelere gönde- rilen bildiride, "Kendiınizi. böl- gemizi ve insanlığı alabildiğine derinJemesine. didik dkfik tahlfl edip, bize, sola, insancıüığa ya- raşan tezleri üretmemize ihti- yaç var" görüşüne yer verildi. Genel başkan adaybğı ko- nusunda. ihtirası ya da hevesi obnadığım söyleyen Prof. Yar- man, buna karşın yüreklilik ve birikim noksanbğı da bulun- madığını bebrtü,- Çiller'e görkemlî karşılama töreııi tstanbuJ Haber Servisi- Baş- bakan olarak ilk kez İstanbul'a gelecek olan Tansu ÇUler'e bü- yük bir karşılama töreni hazır- landı. DYP İstanbul örgütü tarafından kurbanlar kesilerek karşılanacak Çiller'e şehrin al- ün anahtan. Kuran-ı Kerim'in yanısıra, Fenerbahçe, Galata- saray, Beşiktaş ve Trabzonspor bayraklan da verilecek. DYP Genel Başkam ve Baş- bakan olduktan sonra seçim bölgesi olan İstanbul'a bugün ilk kez gelen Çiller için ilk tören 14.30'da havaalanında yapıla- cak. Davul zumalı karşılamada İl Başkam Orhan Keceli tara- fından İstanbul'un alün anah- tan verilecek. Havaalamndan büyük bir konvoy eşbğinde E-5 güzergâhını izleyerek Şirinev- ler'e geçilecek. Şirinevler'de Bahçelievler İlçe Başkanı bhan Koç, Başbakana 2UUÜ Oümpı- yat bayrağmı takdim edecek. Daha sonra Fındıkzade'ye geçecek olan Çiller, meydanda büyük bir törenle karşılanacak. Buradaki törende de Çiller'e, Fadh İlçe Başkanı Ali Kemal Aksoy tarafindan Kuran-ı Ke- nm venlecek. Fmdıkzade'den Taksim'e ge- çecek olan Çiller, AKM önün- de partililer tarafından karşıla- nacak.