Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ1993 PAZAR
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
Değişen Dogmalar...
Her ûç dmde dedeğişen dogmalar ınanca, ıtıkada aıt değil de,
bilımı ve günlük yaşamı konu edenlerdır. Bu olgu, her üç dının
doğduğu ılk zamanlanndan başlayarak günümüze dek
sûregelmıştır.
MERİÇ VELİDEDEOĞLU
U- ^ ^ ^ ^ ^ ogma" sozcü-
| ^ ^ ğu tek başına
da kullanılsa,
genelde "din-
sel dogma"
olarak algıla-
nır Bunda sozcuğun kullanımının
Hınstıyanbğın doğuşu ve gebşımıyle
bıriıkte ya\gınlık kazanmasının etk'ısı
vardır "fnancm karramsal formu"
olarak da betımlenen "dinsel dogma"-
run, en belırgın ozellığı değıştınlemez,
kaldınlamaz oluşudur Ovsa kıtapb
dınlerdıyenıtelenen üçdın, Musevıbk,
Hınstıyanlık, Muslumanhk, kendın-
den oncekı dogmalan, nas'lan degışü-
rerek ya da kımjlennı yadsıyarak oluş-
muşlardır Bu da doğaldır elbet
Toplumda yenı bır ınanan doğup ge-
lışmesı, bunun yürurlukte olandan
aynmlar ıçermesıyie olasıdır Bu olu-
şumu somut bır bıçımde Hınstıyanbk-
ta görebıhnz örneğın Hz. İsa, Muse-
vılığuı temel yasasını (On Emır'ı)
değıştınp, venne "Tanrı'yı ve komşunu
seveceksin" bu> ruğunu getınr. erkeğın
kansına "boş kâğıdı" \ererek onu bo-
şamasıru geçersız kılar. boşanmayı
yasaklar, taşla oldurmeyı (recmı) kal-
dınr, "göze göz, dişe diş" kuralını yok
sayar
Yalnızca bır ırkm dını olma amaanj
guderek evrensellığı yadsıyan Musevı-
îık, ınananlann gunluk yaşamını mut-
fagından yatak odasına dek uzanan
dogmalarla düzenlemıştı Mırasın na-
sıl paylaşılacağı, vergılendırme yönte-
mının nasıl olacağı, nasıl borç abnıp,
odeneceğı, toprağın nasıl ışleneceğı,
saçın sakalın nasıl kesıleceğmı belırle-
yen şenatın. bu doğrultudakı dogma-
lannı Hınstıyanlık kendı oğretısı ıçıne
almamıştı Alamazdı da Çunku bu
ıkıncı kıtap dınının doğduğu yer olan
Fıbsün'de. daha sonra yayıldığı Sun-
ye, Irak, Anadolu, Kıbns, Yunanıs-
tan, Makedonya'da yonetımt
laık
yasalarla sağlanıyordu Roma tmpa-
ratorluğu'nun bırer eyaletı durumun-
da olan bu yerlerde, zamanın gerekle-
nne gore değıştınlen, gebşünlen ınsan
yapırru yasalar toplumun tüm ılışkıle-
nnı duzenlıyordu Nıtekım, bu duru-
mun Hınstıyanlığın daha ılk yıllannda
kavrandığı, havan St PguJ'ce
"Tun'nın hakkı TaarTyft, kayserin
(kralm) hakkı ktysere" ılkesıyle behr-
uhr
Kabaca "dûnyasal yöaetime kanş-
mama" bıçımınde tanımlanan ılke,
Hınstıyanlığa. hıç değılse altına yuzyıl
sordanna dek. kendı ozsonınlanyla
baş başa kalıp. onlara çozum arama
firsatını verdı Aynca, sonrakı yüzyıl-
larda değıştırmek zorunda kalacağı,
dûnyasal gunluk yaşamı duzenleyecek
yenı dogmalar koymasını da yıne bu
ılkenın onJedığj soylenebılır Nevarkı,
bu kez Aristo'ya uzanan Hınstıyanhk,
onun kımı göruşlennı kendı oğretısı
ıçıne ahp, dogmalaştınr Bu tutum,
Ansto'nun bılımsel kuramlannın, bı-
lımsel öngorülennın de dinsel dogma-
lara dönüştürulmesıne neden olur
örneğın, merkezde hareketsız duran
'Dünya'nın etrafında Guneş ve geze-
genlenn donmesyle oluşan, Ansto'-
nun evren goruşu, Hınstıyanlığın
dogmatık evren oğretısı durumuna ge-
tınlır
Bu öğreö, bılındıgı gıbı, yaklaşık bm
yıl boyunca korunacak. yanlış olduğu-
nu ılen surenlere karşı tum Hınstıyan-
hk dunyası bırleşecektır Bu butunlej-
me gerçekten de ılgınçtır Çunkü
ınanca. tapınmaya (ıbadete) aıt kımı
dınsel dogmalan yadsıyarak, degıştı-
rerek Hınstıyanlıgın bölunmesıne ne-
den olan Protestanlann bden Lutfaer
de, dunyanın hareket ettıgını bıldıren
bılımsel gerçeğe bütün kızgınlığıyla
karşı çıkacakur
Ne var kı, dort yuz yıldır bu bılımsel
gerçeğı yadsıyan kılıse, sonunda, ıkı
bın yılına on kala dogmasını gen çe-
kıp, dunyanın harekeünı kabullendı-
ğını bıldırdı Bu durum, dınlenn yal-
nızca kendınden oncekılenn dogmala-
nnı değıştırmekle kalmadıldannı,
kendı koyduklan dogmalan da değış-
ürebıleceklennın en yenı orneğı oldu-
ğu gıbı, temel yasası "değışım" olan
alanlarda, dinsel onay ya da duzenle-
melenn kalıcı olmayacağının da gos-
tergesıdır
Nıtekım gunumuz Katolık Kılısesı,
oncekı yönetımın, bu kez "evrenin olu-
şumu" İconusunda aldığı bır karar yu-
zundçn oldukça tedırgındır Bılındıgı
gıbı, bu vuzyılın ılk yansında, evrenin
oluşumunu açıklayan bır kuram gelış-
tınlmış, adma da "Büyük Patlama"
denmıştı Bu bılımsel acıklamaya gore
evren, "sonsuz yoğuniuktaki bir nokta-
nın patlamasıyİa" oluşmuştur Patla-
ma anırun, Tann tarafından gerçekleş-
unlen "yaraddış anı" olduğunu ılen
surmeye olanak tanıdığı ıçın, kılıse, bu
kuramı 1951"de resmen kabul etmış
Oysa 1980'den bu yana evrenin oluşu-
mu konusunda yenı bırgorüş, bıbmsel
çevrelerdetartışümayabaşlandı Buna
gore evrenin, bır "başlangtc anj"nın
bır "yaratüma anı"nın olamayacağı
ılenye suruluyordu Bu kurarrun ılgı
çekıp yandaşlar toplamaya başlaması
uzenne kuramı öneren unlu bılım
adamı Stephen Y\.Hawking, Vaü-
kan'a konferansa çağnlır Bır ara Pa-
pa tarafından kabul edılen Hawkıng
ve otekı bılım adamlanna, Papa'nın
bır uyansı olur Konuşmalarda patla-
ma anından soz edilmeyecek, patla-
madan sonrala oluşumlar ve gelışme-
ler uzennde durulacaktır
1
Bıbmsel
alana yıne bır dinsel goruşun gırmesı-
nın çağdaş sonucu. bakabm ne zaman
gonilecektır
tslamda değişim
Uçuncü kitap dini olan İslam'dakı
kımı değışmezlenn tanhsel değışımıne
geçmeden once bu yıbn mayıs ayı or-
talannda gazetelerde yer alan bır ha-
ben anımsatmak ıstenm Habere go-
re Suudı Arabıstan'da yenı kurulan
"tnsan Hakları Koruma KomitesTne
karşı dinsel kurumlardan tepkıler,
baskılargelmeyebaşlamış Komıtenın
sözcusü fızık profesöru ışınden atıl-
mış, ıkı avukat uyenın burolan huku-
metçe kapatıbnış Ama butun bu
baskılara karşın kurucu aitı üye var-
guçlenyle dıreneceklennı acıklamışlar
Komıte kapatıbp sondurulse de, ılk
adım atılmış, sureç başlamıştır bır kez
Demek kı, "vahj"ın ındığı topraklar-
da da artık evrensel ınsan hakJanyla
çelışen şenat kurallanna karşı durula-
cak Bır başka deyışle, yuzyıllar önce-
sının urunu olan kemıkJeşmış taşlaş-
mış dogmalann, geç de olsa, akbn
suzgecınden geçınlrnesmın tohumlan,
Peygambenn ulkesınde de atılmıştır
Dinsel çevreler, cbnsel yönenm neye
başvurursa vursun, çok sakındıklan
"değişim yirûsûî" oraya da sıçramış,
tanh duşürulmûştür arük
Oysa değışım daha Peygamber za-
marunda başlamış, bızzat onun tara-
fından gerçekleştmlmıştı Sozcûk an-
lamı. değıştırmek kaldırmak, yenne
başkasını koymak olan "nesh" olgu-
sunun Islâm'dakı ışleyışıne geçmeden
once bunun ılk kıtaph dındekı uygula-
masından soz etmek yennde olacaktır
Gerçekten de, Tevrat'ta yer alan mı-
rasla ılgıb duzenlemeler "nesh"ın ılk
örneklennden bınnı oluşturur Ölen
bır kışının mırasının ılkın yalnızca er-
kek çocuklara venlmesı hukmedılmış-
tı Bır sure sonra kız çocuklannın
buna yaptığı ıtıraz Tann tarafından
haklı gorulerek, bu hükum geçersız kı-
lınır yenı bır mıras paylaşım buyruğu
ındınlır Ne var kı bu duzenlemeye de,
ortaya çıkan yenı koşullardan dolayı,
bu kez erkek kullar ıtıraz eder Hz
Musa tarafından ıletılen bu ıtırazı da
haklı goren Tann, yenı bır mıras du-
zenlemesmı "vahy" yoluyla toplumu-
nabıldınr (Sayılar27/36)
Kuran'dakı "nesh" olayı da buna
benzer bıçımde, bır ayet ıle bıldınlen
hukmün bır sure sonra geçerbbğını yı-
ünp, yenne yıne bır ayetle yenısının
geünlmesıdır Değışünlen ayete "meo-
suh", bunun yenne getınlene de "na-
sflı" denır İslamda "nesh"m dort yolu
vardır
•ölmeden once vasıyette bulun-
mak Buhara Suresı'nın 180 ayetıyle
farz kıbnmışü Daha sonra bu hüküm
yıne bır ayetle kaldınlmıştır Bu, Ku-
ran'ın Kuran ıle nesh edıbnesıdır
•Peygambere dokuz eşten fazlası-
nın helal olmayacağı bır ayetle beyan
edılmjşken, daha soira Peygamber,
dıledığı kadar eş edınılmesınm mubah
olacağını bıldınr Peygambenn soyle-
dıklenne, yapüklanna "sûnnet" denıl-
dığı ve sunnet İslam şenatında Kuran
ıle bırbkte değerlendınldığı ıçın, bu
durum, Kuran'm sunnetle nesh edıl-
mesıyoludur
•Ilk zamanlarda Peygamber, na-
mazı Mesad-ı Aksa'ya dönerek kılar-
dı, daha sonra namaz yönünün, kıble-
nın, Kâbe olacağını bıldıren ayetın
gelmesı, sünnetın Kuran yoluyla nesh
edılmesıdır
• Dördüncu değışım yolu, sunnetın
sunnetle değıştınbnesıdır Peygambe-
nn ılkın kabırlen zıyaretı yasaklayıp,
bır sure sonra da bu hukmu geçersız
kılarak zıyarete yenıden ızın vermesı,
bu nesh tunıne ornek olarak gosten-
lır(')
Değıştınlen ya da hükmü duşürülen
ayetlenn sayısı tslamda daıma tartış-
ma konusu olmuştur Ama, tûm tslam
kaynaklan bu sayının yınruden aşağı
olmadığında bırleşırler öte yandan
"nesh" edılen ayetlenn ıçenklen ınce-
lendığınde coğunun, dûnyasal gunluk
yaşamla ılgıb olduğu gorûlur
Demek kı her uç dınde de değişen
dogmalar ınanca, ıtıkada aıt değıl de,
bilımı ve gunluk yaşamı konu edenler-
dır Bu olgu, her uç dının doğduğu ılk
zamanlanndan başlayarak günümüze
dek sûregelmıştır
Her ne kadar köktencı tslam, akılcı
duşuncenın ılenye dönuk aüîımını,
buna bağb olarak, doğnısal tanh çız-
gısının yurüyuşunu yadsıyıp, çevnm-
sel bır duşunce ve tanh anlayışını
kabul ederek "değişiın"ı dondurduğu-
nu bıldırse de, laık Turkıye Cumhun-
yetı bu çemben kınp, ucunu ılenye
doğru sabvermışür
Bu ucu yenıden çembere döndur-
mek ısteyenlenn, sonuç alabıbnek ıçın
başvurduklan yontemın ınsanlık adı-
na ne denb yuzkarası olduğu ve kesm-
bkle başanya ulaşamayacaklan apa-
çık ortadadır
(*) Balunız ömer Nasuhı Bümen, Hukukı tsla
mıyye Karnusu CI S 96
ARADABIR
FERZAN GÜBEL
Türbeler Dönemi
Geri GetiPilemez
ÖHkh, tnsarı soyunun var olmasından bu yana korku
üreten gerçeklerın başında gelır Yok olmak, ortadart st-
llnıp gıtmek, yaşamın bılınmeyen bır son ıle bıtmesı,
ademoğlunu tıör iaman urkütmuştür
Tum urkunçluğune karşın olume meydan okuyan kah-
ramanların çağlar boyu ortaya çıktığı ıçınde yaşadıklan
toplumun yazgısını değıştırenlerın gorulduğu de bır ger-
çektır Onlara olum korkusunu kuçumseten, çoğunlukla
toplum yararına gerçekleşmesını ıstedıkleri amaçları,
tutkularıdır Bu yolda verılen savaşımlar kışılerı olum-
süz kılmıştır Değer bılen toplumlar, kahramanları ya-
şamlannı yıtırdıkten sonra onların anısına anıtlar dıker-
ler
Gunumuzde hıçbır uygar toplumda, hukuk devletınde,
bır unvan ya da rutbe sahıbı vasıyet ettı dıye anıt mezar-
lar yapılmaz
Ataturk, kendısı ıçın bır Anıtkabır yapılmasını sağlı-
ğında vasıyet etmemıştı Türk ulusunu, yurdunu emper-
yalıstlerden kurtarmaya onculuk ettığı ıçın, butün yaşa-
mını ulusunun yucelmesıne mutluluguna adadığını
bılen Turk toplumunun Ata sına armaöanıdır Anıtkabır
Ataturk ıle ulkü bırlığı ıçınde olan Ismet Inonu de, ya-
şarken olumunden sonra gomuleceğı yerı vasıyet etme-
mıştır Onun sonsuza dek dınleneceğı yerı seçen de
ulustur
Çağdaş toplumlarda vasıyet uzenne dıkılmış anıt me-
zarlar goremezsınız zaten
Eskı çağlarda krallara anıt mezarlar yapmak, fıravun-
lara pramıtler dıkmek doğal sayılırdı Osmanlı padışah-
larının tûrbelerı, goreneklerın, geleneklerın sonucu
ortaya çıkmışlardır
Ama artık herkesçe bılınen gerçek odur kı pıramıtlerın,
kral mezarlarının, türbelerın çağı çoktan geçmiştır Yaşlı
dunyamız hızla değişen, ılerlemelerın hızlı donuşümun-
de bambaşka değer yargılarının, ılen teknolojının, ıletı-
şımın, bılgının dunyasıdır artık
Sağlığında çağ atladığımızı durmadan vurgulayan
Turgut Özal'ın, kendısını olumsuzleştırmeyı amaçlaya-
rak boylesıne bır çağdışı tavır ıle anıt mezar ıstemesı
ıbret verıcıdır Ve uzun yıllar vermış olduğu demeçlerın
ıçtenlıkten ne olçude uzak olduğunun kanıtıdır Cenaze
torenının bır karşı devrımın gerıcılığın ozlemı bıçımınde
sergılenmesıne neden olmuştur bu çağdışı, hukuk dışı
vasıyet Benım bıldığım kadarıyla İslam dınınde hıçbir
öluye ıkı kez cenaze namazı kılınması caız değıldir
Hukuk devletını, laık cumhurıyetı, demokrasıyı savu-
nacaklarına ant ıçerek ışbaşına gelen bır ıktıdarın ılen
gelenlen, nasıl olmuştur da bu oyuna gelmışlerdır, sora-
bılır miyız?
Bu vatan ıçın canını seve seve vermış olan mezarsız
yatanlara, Ataturk e ve arkadaşlarına buyuk saygısızlık
gosterısıdır bu tur cenaze torenı
Elbette Özal ı sevenlerı yadsımayı hıç kımse ıstemez
Ne var kı, gosterıye donuşen tören bıçımı, haksız elde
edılen olanaklarm, abartıların sankı bır ızduşumu gıbı-
dir Bunu goren kışının susmaması gerekır, dıye duşu-
nuyorum
İLAN
T.C.
KADIKÖY1. ASLtYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1992/139
Davaa Aİı Yaşar Ünlutürk tarafından davalı Ilka (Geınz) Ün-
luturuk aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan duruşmasında
venlen ara karan eereğmce
Sırmakeş SokaİÎ Selamel Apartmanı, No 20 8 Altıntepe Kuçuk-
yaJı adresınde ıkamet etraekte ıken adresı meçhul ve zabıtaca araştı-
nldığı halde tespıt edüemeyen davab Ilka (Geınz) Unluturk'e duruş-
ma gunu olan 8 9 1993 gunu saat 09 45 te duruşmaya gelmenız,
gelmedığınız takdırde kendınıze bır vekıl ıle temsıl etürmenız, etur-
rnedijhnız takdırde duruşmaya yokluğunuzda devam edıJeceğı ve
karar venleceğı hususu dava dılekçesı ömeğı ıle duruşma günunü bıl-
dınr meşruhatlı daveüye yenne geçmek uzere ılanen teblığ olunur
8 7 1993
Basın 7728
SUPER GELIRIN
10 SEÇENEĞİBono, yatırım fonu, VDMK, repo gibi yüksek gelir getiren
yatırım araçlarının bilinmeyen ayrıntıları.
Q Para doktorlarına göre gelecek 3 ayın en kârlı yatırımları,
Q Döviz ve altının geleceği...
U En yüksek geliri sağlayan 10 banka hesabı.
BORSACININ REHBERİ
Aracı kurumlann verdiği hizmetler...
Aldıkları komisyonlar.
Q İstanbul ve Anadolu'daki şubelerin
adresleri, telefonları.
56 sayfalık özel bölümde...
NİJERYA MACERASI
Tüm uyarılara rağmen Nıjerya'ya gidip
binlerce dolarını kaptıran Türk
işadamlarının öyküsü.
İN8İLİZ BAKAN
ÇİLLERIÖVDÜ
Ekonomist'in sorulannı yanıtlayan
Ingiliz Ticaret Bakanı Needham, ilginç
açıklamalarda bulundu.
J Tekstilcilerin ındırım kavgası J Serbest bolge olmak
isteyen 17 il J TOBB koruma ve teşvık istedi.
J Gunluğu 1 mılyara gelen yonehcı.
^ Şemsı Denızer, Jaguar satışlarını nasıl efkiledî?
;
J Dondurulmuş gıda ve trikoda bayilikler
J Otomobıl fiyatına yuzme havuzu.
PARAYINEREYE
YATIRMALI?IONODAN > *T1RIM FONl>A l« SEÇENEĞIN SIRURI
okumak iyi bir yatırımdır
•^ Hürriyet
U DergıGmbu
tLAN
BtNGÖL ASIİYE HUKUK
HÂKÎMLİĞl'NDEN
DosyaNol99l 365
Davaa Mehmet Barolay tarafından davalı Nazıme Yurtsever
ve müştereklerı alevhıne mahkememızde açılan tapu ıptah ve tescıl
davasının yapılan açık yargılaması sırasmda davalılardan Hıkmet
Yurtsever adına çıkartılan teblıgaun bütun aramalara rağmen bulu-
nup teblığ edılemedığı ve açık adresı de tespıt edılememış olduğundan
ılanen tebbgat vapılmasına karar venlmış olup, adı geçen davab Hık-
met Yurtsever'ın dunışmanın birakıbnış olduğu 16 9 1993 Perşembe
günü saat 11 00 de hazır bulunmanız veya kendınızı bır vekılle temsıl
ettırmenız, aksı takdırde yokluğunuzda duruşmaya devam olunup
karar venleceğınden ışbu ılan dava dılekçesı ve daveüye yenne kaım
olmak uzere tarafınıza tebbğ olunur
Basın 49908
İLAN
KARADENİZ EREĞLİİŞ MAHKEMESt
HÂKİMLÎĞf'NDEN
EsasNo 1990,451
Karar No 1993 66
Davaa SSK vekıb tarafından davalılar Telen Telekomünıkasyon
Enerjı Taahhüt San ve Tıc A Ş Çagıl Yapı Insaat Elk Tes Taah-
hütSan veTıc Ltd Şü üe Zekı Kocakuşak baklannda açılan rucuan
alacak davası sebebıyle
Yapılan açık yargılama sonucunda, toplam 10 014 520 - TL nın
yasal faıa ıle bırlıkte davablardan muştereken ve muteselsılen tahsıb-
ne 15 6 1993 tanh 1990/451 esas, 1993 66 karar sayıb ılamla karar
venidığı, davalılardan Çağıl Yapı Jnşaat Elk Tes Taahhüt San ve
Tıc Ltd Şu ne karar teblığı venne kaım olmak uzere ılan olunur
Basın 49951
PENCERE
Zarar Edenter "In"..
Kâr Edenter "Oırt"-.
Başbakan Çiller demış kı
- Doğu ya 15 trılyonluk yatırım yapacağım
ÇokguzeM
Sayın Çiller m, daha once koltuğa oturan butün sağcı
başbakanlar gıbı devletçı olduğu bellıydı
Menderes 1950 lerde nedıyordu
- Devletçılığe karşıyız, serbest pıyasa ekonomısınden
yanayız, KİT lerı ozelleştıreceğız
Demokrat Partı nın ılk hukumet programı, serbest pa-
zar ve ozelleştırme amaçları uzerınedır, ama daha ılk
gununden DP devletçılığe başladı, Menderes ne zaman
Anadolu'ya çıksa halkelınde dovızlerle Başbakanı kar-
şılıyordu
' - Fabnka ısterız
1
"
Ne fabnkası
9
Ne fabrıkası olursa olsun, sen bozkıra bır fabnka kur
da fakırınduasınıal'
Ataturk donemıne A'dan Z ye kadar sovmek uzenne
şartlanmış hamamboceklerıne bakmayın bugunku
KİT'ler 1930'lar devletçılığının urunu değıldir, çoğu
1950'ler 1960'lar, 1970 lerde kuruldular 1950 lı yıllarda
ust uste şeker fabrıkası açılıyordu, 60 larda ve 70 lerde
demır-çelıkten tutun, alumınyum ve petrokımyaya kadar
açılan KİT ler 1930 lara taş çıkartır
Cumhurıyet kurulduktan sonra butun sıyasal ıködarlar
devletçılığe mahkûmdu öze\ ellerde sermaye bınkımı
gerçekleşmemıştı yatırımı kım yapacaktı?
DevletJ
•
Cumhurıyetı kuranlar Merkez Bankası ndan yoksun
bır ekonomıde kalkınmayı duşunmek zorundaydılar, bır
tek Turk ozel bankası var mıydı
/?
Devletelıylebankacılığıgelıştırmekzorunluydu Odo-
nemın koşullarında gece gunduz çalışarak akla karayı
seçerek ve her turlu guçluğu goğusleyerek ulusal ban-
kacılığı gelıştırenler 2000'e doğru kendılerıne sovulece-
ğını nasıl duşunebılırlerdı
7
Oevletçılık denınce bugun
akla 1930'lu yılların gelmesı, medyanın yalanları nede-
nıyledir Ikıncı DunyaSavaşı'ndan bu yana sıyasal ıktı-
dara kım geçerse geçsın devletçılığe kufredıp devletçı-
lık yapmıştır özel gırışımcı de devletle ortaklıkta
sermaye bırıkımıne yonelmıştır
Hangı buyuk zengınımıze bakarsanız bakın servetı-
nın kokenınde devlet vardır
Tek 'ıstısna 'sı yok
Kapıtalızm -çoğu az gelışmış ulke gıbı- bızde de devlet
elıyle gelıştırıldı sermaye bırıkımının tıkanıklık donem-
lerınde sılahlı kuvvetler devreye gırıp mudahale ettı,
halk kıtlelerını bastırdı, asayış'\ sağlayıp ozel gırışımcı-
nın onunu açtı
KİT'ler, bır hevesten sıyasetten ya da ıdeolojıden de-
ğıl, zorunluluktan doğmuştur
Pekı şımdı doğmuş olanı gayn meşru çocukmuş gıbı
boğmaya neden kalkışıyoruz"?
•
KlT'lerı yonetemedık seçım yatırımları ıçın kullandık,
partızanların yuvasına donuşturduk, oy kazanmak ıçın
ışletmelerın canına okuduk, son yıllarda ıse haraç me-
zatsatabılmek ıçın KİT lerı açıkça kundakladık
Bugun KİT lerı kamu açıklannı kapatmak bahanesıyle
elden çıkarıyoruz
Pekı, kamu açıkları kapanacak mı'
Hayır u
* i f
Kâr eden KlT'lerı satıp zarar edenlerj devtetfn snim-'
da kambur gıbı korudukça kamu açıkları once kapanır
gibıgorunur ama sonra daha da büyur
•
Anadolu nun batısında devletçılığe soverek kârlı KİT -
lerı satalım doğusunda devlet elıyle hayvancılığa yatı-
rım yapalım batıda kârlı KlT'ler elımızden gıtsın, doğu-
da terorıstler yatırımların ustune otursun
Pazar ekonomısı buna mı derler
9
Faik Baysal
SARDUVAN
roman / 80 000 hra
Sarduvan, 1944 ydında, yaymcılar sakıncalı bulduklan
ıçın.yuzsayfası çıkartüarakyayımlanmasmakarşın roman-
cüığımızın en onemlı yapıtları arasına gırmıştı Değerlı ro-
mancı Faık Baysal, on dokuz yaşında yazdığı Sarduvan'ı
bunca yıl sonra \enıden gozden geçırdı ve bu kez yüz sayfa
eksık degü Sarduvan Batı Karalaması bu- ınsan değıl He-
le hele hâla alkışa tutulan montaj-roman hıç değıl Bu bı-
zım romanımız Iğrensek de, sevsek de, sevmesek de bu ın-
sanlar bızız '
Şemsettin Ünlü
YÜZ UZUN YIL
Yuz Uzun Yıl ınsan soyunun yaşadığı ekmek kavgasınm, öz-
gurluk arayışının, aşklarm, tutkulann, ıhanetlerın bınki-
me bagımlı oykusudur Şemsettin Unlu şur yıiklü olgun dı-
lıyle. Hurnyet'm dânının değışım ruzgârlarıyla gelen alaca
aydınlığın seruvenını anlatıyor Yuz Uzun Yıl, kayalık tepe-
ler uzerındekı bır ortaçağ kentının gun gun yıkılıp dağıldı-
ğı surecteyaşanüanların çarpıcı romanıdır Insanla bırlıkte
var olan, kendını, doğay% kenduıden sonrasım sorgulama,
dengeleme kalıcı kılma îstencının tanıklığıdır Yılın roma-
nı ve tartışma odagı olmaya aday
CAN YA\INLARl/BabıalıCad No 19/2 34410 Cağaloglu istanbul
BURSA-YENİŞEHtR ASLİYEHUKUK
MAHKEMESt
EsasNo 1991,10
Karar No 1993/161
Davaa RamazanBelıkınkoğluvekılıAv RamazanTekdemır
tarafından davab Nuran Bebkınkoglu aleyhıne açılan boşanma
davasında venlen 15 4 1993 tanhlı karar uyannca,
Bursa-Yenışehır Yılmaz mahallesı C 008 03 S 48 K 144'te nûfusa
ka>ıtLAbo|lu 122 1971 doğumludavaa Ramazan Bebkınkoglu üe
Abkıa 19 12 1973 doğumlu davab Nuran Belıkınkoğlu'nun şıddetlı
gecımsızbk sebebı>le boşanmalanna,
Muşterek çocuklan Nezahat ve Aİı Bebkınkoglu nun
velavetlennın davaa babalanna bırakıbnasına
Çocuklann annelen ıle şahsı munasebetının tesısıne karar
venlmıştır
fşbu karann gazetede ılan tanhınden ıubaren 15 gun ıçensınde
temvız olunmamaa habnde davab yonunden karann kesınleşmış
sayılacağ hususu Tebbgat Kanunu nun 28,29 3Ove31 maddelen
uvannca karar teblıgı yenne ılan olunur 8 6 1993
Basın 49915