25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19TEMMUZ1993 PAZARTESİ HABERLER Azerbaycan'daki geKşmeler endişe verici • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara. Gence isyanı sonrasında Azerbaycan'da yaşanan gelişmelen kaygıyla izliyor. Dışışlen Bakanlığı tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, bu ülkede yaşanan gehşmelerin ciddi endişelereyolaçtığı belirtilerek"Aralannda, geçenyılbirsüre cumhurbaşkanlığına da vekalet etmiş olan Milji Meclis Başkanı Sayın İsa Kambergibi Azerbaycan'ın siyasi yaşamının önde gelenlerinin de bulunduğu şahsiyetlerin usulsüz bir şekilde tutuklanmalan bu endişelerimizi artırmaktadır" denildi Açıklama," Azerbaycan'ın uluslararası toplumia bütünleşme yönünde son bir yılda kaydettiği gelişme, bu ülkenin baştaçoğulcu demokrasi olmak üzere çağdaş uluslararası normlara saygısı ve bunlan ülkede pekişlirme çabalanyla mümkün olabilmiştir. bakanlarda şikayetçi • ANKARA (LBA)- Başbakan Tansu Çiller'in programsız hareket etmesi mılletvekillerinden sonra bakanlann da tepkısine neden oldu. Bakanlann. bu şikavetlerini Başbakan Çillere bildirdikleri öğrenildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in programlı hareket etmesi ve programma uymasma ahşan gazetecilerin Tansu Çiller"i ızJerken zorluk çekmesinden şikayetçi olmalanndan sonra, partili millet\ekilleri ve bakanlar da programsızlıktan şikayet etmeye başladılar. Tansu Çiller'in günün akışı içinde nerede olduğunu bir türlü öğrenemeyen. bilgi aktaramayan ve gerekli temaslarda bulunamayan bakanlar. işçılerinin aksadığı gerekçesi ıle şikayetlerini dile getirdiler. Refah Partisi 10 yaşında • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan partisinin 10. kuruluş yıldönümünde, "taklitçiler" dediği diğer partileri eleştirerek RP'nin Türkiye'nin en büyük partisi olduğu görüşünü savundu. Yıldönümü kutlamalan için izin verilmeyen Atatürk Spor Salonu. partinin Mamak İlçesi olağan kongresi yapılacağı gerekcesiyle kiralandı. Daha sonra' partililerçoğunluk sağlanamadığını ileri sürerek. kongreyi ertelerken 10. yıl kutlamalannı gerçekleştirdiler. Tüm kadın ve erkek partililerin harem-selamhk uygulamasıyla ayn ayn oturtulduklan salonda, yaşlanyaklaşık I5olançok şayıda çocuğun "Huzur İslam'dadır". "Hakirniyet Allah'ındır" yazılı yeşil bantlar takması diİckat çekti. Karayalçın, genel başkantaga talip • KLŞADASI (Cumhuriyet)- Ankara Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Kuşadasf nda SHP Genel Başkanlığı'na talip olduğunu açıkladı. Karayalçın. genel başkanlık için üniversite öğretim üyeleri, yazarlar ve demokratik kitle örgütlerine ortaklaşa bir bildirge hazırlatüğmı belirterek "Partimin genel sekreteri, MYK üyeleri ve tüm demokraük kiüe örgütleriyle görüştüm. Ve burada SHP Ankara Belediye Başkanı olarak SHP Genel Başkanlığı'na talip olduğumu açıklıyomm" dedi. DYP Samsun eski İl Başkanı öldü • SAMSL'N (AA) - Doğru Yol Partisi Samsun eski II Başkanı Ekrem Samangül. vefatetti.DoğruYol Partisi'nde uzun yıllar il başkanlığı görevinde bulunan ve 1987 seçimlerinde Samsun Belediye Başkanı adayı olan 57 yaşındaki Ekrem Samangül. kalp krizi sonucu kaldınldığı devlet hastanesinde kurtanlamadı. Sahibinden SATILIK Teşvikiye'de l30m 2 daire. Tel:2275566 Akşam: 18.00'densonra Cfller'e 'damat'ladenetim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dc\let Planlama Teşkılatı Müsteşan İl- han Kesici'nın. önümiizdeki günlerde görevindcn "ısıifa edeceği" öğrenildi. Kesıci'nın. Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) başkanlığına geıirileceği bildırilivor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirei'in kardeşı Şevket Demireİ'ın kızıyla sözle- nen DPT Müsteşan Kesici. 10 temmuz cumartesi günü Başbakan Tansu Çîller tarafından Başbakanlık Konutu'na çağnlmıştı. Çıiler. bu görüşme sırasında Kesici'ye önümüzdeki günlerde boşala- cak olan Paris. Cenevre veya New York temsilciliklerinden birisini seçmesını önermışti. Kesici. bu aşamada yurtdışı- na gitmek istemediğini belirterek bu öneriyi geri çevirmiş. 15 gün izin kullan- mak istediğini söylemekle vetınmişti. Siyasi çevreler. Kesici'nin Cumhur- başkanlığı'na bağlı olarak faaliyet gös- teren DDK'nın başına getirilecek olma- sını "çok ilginç bir gelişme" diye nitelen- dirdiler. Aynı çevreler. DDK'nın çok geniş yetkilerle donatılmış olmasına dikkati çekerek "Başbakan'ın görevden aldığı bir bürokratın Cumhurbaşkanı tarafından bu göreve getirilmesi, ileriye yönelık sürtüşmelerin ılk habercisidir" görüşüne yer verdiler.Anayasaya göre DDK'nın yetkileri şöyle: "İdarenin hukuka uygunluğunun dü- zenli ve venmli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacıyla Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak ku- rulan Devlet Denetleme Kurulu. Cum- hurbaşkanı'nın isteği üzerine tüm kamu kurum ve kuruluşlannda ve sermayesi- nin yansından fazlasına bu kurum ve kuruluşlann kalıldığı her türlü kuruluş- ta. kamu kurumu niteliğinde olan mes- lek kuruluşlannda. herdüzeydeki işçi ve işveren meslek kuruluşlannda. kamuya yararlı dernekler ve vakıflarda. her türlü inceleme araştırma ve denetlemeleri ya- par. Silahlı Kuvvetler ve vargı organ- lan. Devlet Denetleme Kurulu'nun gö- rev alanı dışındadır. Devlet Denetleme Kurulu'nun üyele- ri ve üyeleri içinden başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından Cumhurbaşkanı'nca atanır. DDK'nın işleyişi üyelerinin görev sü- resi ve diğer özlük işleri kanunla düzen- lenir.". DDK'nın başkanlığına Özal döneminde getirilen Ahmet Selçuk. Demirel'in Cumhurbaşkanlığı'na seçil- mesinin ardından. istifa etmek üzere izne aynlmıştı. SHPkongreler Adana'da Serttepe yeniden ü başkanı ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu)- SHP Adana ve Dıyarbakır ıl kongreleri dün sonuçlandı. Adana İl Başkan- lığı'na Selman Serttepe yeniden seçilirken. Diyarbakır İl Baş- kanlığı'nı Hayatı Kahraman aldı. Adana'da öjıceki gün başla- layan ve sonuçlan dün alınan seçimlerde kongreye kaülan 456 delegeden 317"sinin oyunu alan Selman Serttepe yeniden başkan oldu. İl Yönetim Kuru- lu ise şu isimlerden oluştu: Tevfık Okumuş. Selahattin Öztaş, Sedat Peynirci. A. Metin Şevtekir. Ferit Sınak. Kazım Tannver. Fevzi Türkyılmaz, Duran Yılmaz. Reci Âamış. Güler Beydağ, Tahir Boğa. Işın Çakır. A. Kuddusı Calatlı. Fer- ya Cetini. Zehra Doğan. Selim Doğru. Ali Erkan, Meral Ge- dik, Ali Gök. Tahsin Karagün. Şehmuz Goncak. Çetin Kuzu ve Ali Mutlu. SHP Diyarbakır İl Örgütu nün kongresi de dün Öğretmen Düğün Salonu'nda gerçekleşti- rildi. Kongreye İnsan Hakla- nndan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kahraman da katıldı. Kongrede daha sonra tek lis- te ile secime gidıldi ve Hayati Kahraman İl Başkanheına se- çildi. Inönü: Hizipfalanyapmayacağız MERtH AK İZMİR - SHP Genel Başkanı *e Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. genel başkanlığa ada\ olma> acağını açıkladığı ilk dönemlerde \aşanan şaşkınlığın atlatıldığını. bu karanna herkesin alıştığını belirterek. "Şimdi de genel başkan kim olacak diye düşünülüyor. tnanıyorum ki kurultayımız en iyiyi seçecektir. Ben de seçeceğim. Ama kime oy verdiğimi açıklamayacağun" dedi. İnönü, SH P'de yeni secilen genel başkana tüm örgütün yardımcı olmasını da isteyerek "Hizip falan yapmavacağız. Büyük başanlar elde etmek için çalışaeağız" di\ e konuşru. Erdal İnönü, SHP Karşıyaka örgütu tarafından önceki gece düzenlenen 'Kurultaya Doğru Bütünleşme YemeğTne katıldı. Toplantıdan önee Karşıyaka çarşısında ya> a olarak dolaşan İnönü'ye yurttaşlar büyük sevgi gösterisinde bulundu. İnönü, toplantıdaki konuşmasında Sh as olaylan \e laiklik, koalisyon. büyük kurultay üzerinde durdu. İnönü'den önce bir komışma yapan Karşıyaka İlçe Başkanı Ertam Özen, Erdal İnönü'nün misyonunu tamamlamadığını. aldığı kararı da yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyledi. Irak'tan sızmalan önlemek için Barzani'nin askerleri sınır karakollanna yerleştiriliyor PKK'yapeşmergelerdenbarikat EVREıNDEĞER DİYARBAKIR/ HAKKARİ- Kuzey Irak tarafından Türkıye've PKK militan- lannın azmalannı önlemeye \ önelik plan. işlerlik kazanıyor. Türkiye'nin de katkı- sıyla sınır bölgesinde oluşturulmaya baş- lanan karakollara, peşmergelerin ailele- riyle birlikte yerleşmeye başladıklan bildi- rildi. Bölgedeki üst düzey bir askeri yetkili, Kuzey Iraklı Kürt liderlerden Mesut Bar- zani'nin konirolünde olan karakollara daha çok güvendiklerini bildirirken "Peş- mergeler. artık bu bölgeye aileleriyle bir- bkte yerleşiyor. Buna rağmen sızmalarde- vam ederse bıınun hesabıru soranz. O sa- •atten sonra. bunlar peşmergeydi, bunlar PKK'bvdı ayınmı yapamayız" diye ko- nuştu. Barzani istekli Bölgedeki ısuhbarat birimlerinin verdi- ği bilgjye göre geçtiğımiz yıl sonbaharda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kuzey Irak'- taki PKK kamplanna yönelik düzenledi- ği operasyon sonrasında. sınır bölgesinin güvenliğıni sağlamaya yönelik karakolla- nnın birçoğunun inşası tamamlandı. Üst düzeyde bir askeri yetkili. yalnızca beDi bölgelerde. çadır karakollar olduğunu, bunlann da en kısa sürede bina olarak in- şa edileceğini belirterek şöyle konuştu: "Binası tamamlanan karakollann bu- lunduğu bölgeye peşmergeler yavaş yavaş aileleriyle birlikte yeıieşmeye başladılar. Zaten bunlann birçoğunun. Türkiye tara- fındaki köylerde akrabalan var. Biz kara- kollann Türk smınna yakın bölgelerde ol- masını istedik. Böylece bizim karakollar ile peşmergelerin karakollan arası- nda telsiz irtibaü olabilsin diye. Sanı\orum. bun- lann ileride çok yaran olacak. Peşmergeler, geç- mişteki yerlerine dönecekler ve eski sınır köyleri yeniden yerleşmiş olacak." Üst dü- zıeyde askeri yetkili. "Bunarağmensızma- lardevam ederse ne yapılacak" sorusuna. "Artık peşmergeler aileleriyle birlikte ken- di evlerine yerleşiyorlar. Önlardan istedi- ğimiz, sızmalar karşısında önlem alma- lan. bizi uyarmalan. Bunarağmenolursa o zaman bunun hesabını soranz. O saat- ten sonra, bunlar PKK'hvdı. bunlar peş- mergeydi ayınmı yapamayız. Bize saldın Xrak sının kontrole abnınca, ağırhk İran sınınna kaydınlacak. Buradan sızmalar önlenecek nereden geliyorsa yanıtını verdi. Kuzey lrak'lı Kürt lider Barzani'nin kontrolünde karakollann "'emniyeti" ko- nusunda. >ine Kuzey Irak'b Kürt lider Celal Talabaninın kontrolündeki kara- kollara nazaran "daha rahat olduklanru" kaydeden askeri yetkili, Barzani'nin söz- leriru yüzde 80 oranında tutma gayreti içinde olduğunu söyledi. Üst dü- zeydeki yetkili. son dönemde Türki- ye'ye sızmalann daha çok İran'dan olduğuna da dik- kat çekeTken "Ka- rakollann da işlev- sel hale gelmesi sonrasında Kuzey Irak tarafından daha rahal. ola- cağız. sıkmtımız azalacak. Ancak İran'- dan olan sızmalar için önlem gerekli. Eş- kiyavı askeri araçlarla geürip götürdükle- rini saptıyoruz. Ancak Irak tarafında ya- pabildiğimizi. bu tarafta yapamıyoruz" diyerek yakındı. İran'ın PKK'ya arka çıİcmasının yeni olmadığını bildiren üst düzeyli yetkili. J988 yıbnda da PKK'ya destek veren İran'lı Devrim Muhafı- oraya yöneliriz" zlanrun(Pastarlar)yakalandığın]bildirdi. Askeri yetkili. PKK'nın Türkiye-İran sınınnda bulunan Alan Karakolu yakını- nda, bir üs bölgesi oluşturmaya çabşuğjnı da sözlerine ekledi. Koruculuğa PKK engeH Bölgedeki askeri yetkililer. PKK'nın son dönemdeki eylemlerinin koruculara. bunlann yakınlanna ve köylerin ileri ge- lcnlerine yönelmesi sonrasında oluşan baskı ortamıyla özellikle Şemdinli bölge- sinde 30'un üstünde korucunun işini bı- raktığını bildirdiler. Bölgede, halen 8 bin kişinin köy korucusu olarak görev yaptığını kaydeden yetkililer. "Halen de koruculuk için istekÛ olanlar var. Bunun için de devletten bin kişilik yeni kadro ta- lep ettik, yanıt bekliyoruz" dediler. Askeri yetkib'ler, bölgedeki yerleşim dü- zeninden de yakınırken "Her dağın ete- ğjnde, yamacında bir mezra var. Buralara karakol kurulması imkans'z. Zaten yavaş yavaş, bazı işlevsiz karakollan da kapatı- yoruz. Bu çerçevede bazı mezralann da bir araya toplanması gerekir. Bazı köyler- de. mezralarda 10 dolayında korucu var. Mezralar bir araya toplarunca, korucu sa- yısı da artacak ve bu bölgeler daha güven- li hale gelebilecektir" dediler. ADALET BAKANI OKTAY Ceza infaz sistemi Batı standardında olacak ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanı Seyfi Oktay. ceza infaz sisteminin öz- gürlükçü, katılımcı ve her an- lamda demokratik rejime uyumlu. Batı standartlanna uy- gun bir yapıya kavuşturulaca- ğını belirtti. Adalet Bakanı Oktay. terör suçlanndan tutuklu ve hüküm- lülerin bulunduğu 29 cezaevi- nin bağlı olduğu cumhuriyet başsavcılannın katılımıyla bu- gün gerçekleştirilecek olan top- lantı öncesi yaptığı açıklamada. terör suçlulannın bulunduğu cezaevlerinin sorunlannın de- ğerlendirileceğini kaydettı. Daha önce 22 şubat ve 30 ni- sanda gerçekleştinlen bu top- lanülarda. cezaevlerinde bulu- nan tutuklu ve hükümlülerin durumlannın iyileştirilmesi yo- lunda çalışmalar yapüklannı ifade eden Oktay."Her şeyden önce bu kimselerin 'insan ol- duklan' gerçeğinden hareketle temel hak ve özgürlüklerin özü- nedokunmayan, BirleşmişMil- letler ve Avrupa cezaevi kural- lanna uygun kararlar alınacak- tır"dedi. Adalet Bakanı Oktay, terör suçundan tutuklulann bulunduğu cezaevlerinin yöne- ticileriyle yapılan toplantılarda, firar ve benzeri olaylann önle- nebilmesi amaayla alınan ve uygulamaya konulan tedbirle- rin de gözden geçirileceğini kaydetti. BAGHERİ: SORUNLARI TÜRKİYE İLE GÖRÜŞELİM Ivandcm PKKeleştirisi LALE SARIİBRAHİIVIOGLU ANKARA - İran Bü>ükelçısi Vluhammed Rıza Bagheri, PKK'nın ülkesinde faaliyet gösterdiğine ilişkin haberlerden dolayı Türk yetkilileri eleştirdi. Bagheri, "Türk makamlan ne- den PKK örgütünün İran içle- rine sızdığı gibi iddialan, basına sızdırmak yerine, ikı ülke ara- sındaki güvenlik komıtesinde görüşmüyorlar. Bu sorunun çe- vabını anyorum" dedi. Bagheri, Cumhuriyet'e yaptı- ğı açıklamada. basında, İran'da PKK kamplan bulunduğu yo- lundaki haberlerin doğru olma- dığını ifade etti ve Türk yetkili- lerini kastederek, "Gazetelere yanlış haberler vermesinler. Eğer bir sorun varsa, iki ülke arasında oluşturulan güvenlik komitesi toplantısında konuşa- lım" diye konuştu. Son komite toplantısınm ge- çen ay Tahran'da yapıldığını ve iyi bir havada geçtiğini savunan Bagheri, bu toplantının bu ay sonu ya da gelecek ay başında Ankara'da yapılmasının plan- landığını belirtti. Bagheri, "Be- nim sorum şu: Acaba bu konu- lar, toplantılarda mı hallolur, yoksa gazetelere verilen haber- ler \oluyla mı? Anlamıyorum bu tutumu. Neden böyle yapılı- yor? Bu konulann ele alınacağı yer, gazeteler değil; komite top- lantılandır"dedi. İran'a yönelik suçlamalann belgeleriyle birlikte komite top- lantılanna getirildiğinde. Türk tarafına tatmin edici yamtlaT verdiklerini kaydeden Bagheri. Türkiye ve İran arasmdaki gü- venlik anlaşmasının 3. madde- sinin. her iki ülkenin de karşı- lıklı olarak topraklannda bir- birlerine zarar verecek faaliyet- lere izin verilmemesini öngördüğünü anımsatü. İki ülke sınınnda sorunlar ol- duğu zaman yerel makamlann bir araya gelerek sorunu çöze- bilecekîerinin Türk makamla- nnca bilindiğini de söyleyen Bagheri, şöyle konuştu: "Hran'da PKK faaliyetlerine izin veriliyor gibi haberleri geç- mişte olduğu gibi bugün de ya- lanlıyorum. Doğru değil. Ora- da bazı hareketler var, Irak'a giriyorlar (PKK'lılar), ama biz izin vermiyoruz. BİZ BİZE ERDAL ATABEK DjpilerinÖnönde GRtemezsek-. 'Dirilerinin önünde gidemezsen ölülerinin ardında yü- rürsün.' Kabataş'ta, tabutunun içinde bile gözlerinin gül- düğünü sandığım sevgili Asım Bezirci ile çileli halkın sesi Nesimi Çimenin cenaze törenleri için toplanan he- pimize bakmıştım da böyle düşünmüştüm. Ardından yü- rüyüp yürüyüp bağırdığımız, durup durup ağladığımız kaçıncı ölümüzdü bu? Ûfkeli kalabalığın bağırdığı gibi 'Sıvas'ın hesabı sorulacak'mıydı? Biz' mi soracaktık? 'Biz' kimdik? Biz', neden hep cenazelerde buluşuyor- duk? Neden 'dirilerimizi' koruyamıyorduk? 'Biz', yarın nerelerde olacaktık? Hepimiz de içimiz acıyla dolu, kay- gıyla dolu. sersem sepet işlerimizin peşinde mi olacak- tık? Birbirimizi yeniden ne zaman görecektik? Yeni bir 'ölümüz' olmasını mı bekleyecektik? Aramızdan biri 'öl- dürülünce' yeniden mi toplanacaktık? Birbirimize hü- zünle bakıp acımızı mı paylaşacaktık? Sağlığında ondan esirgenmiş sözleri dinleyip yazıları okuyup teselli mi bulacaktık? Televizyonda havai fişeklerin gözalıcı patlayışlannı izlerken de gene bunlan düşünüyordum. Cavit Çağlar'ın kızının görkemli nişan töreni yapılıyordu. Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel oradaydı. Beyaz smokini içinde yakın arkadaşının mutlu gününü paylaşıyordu. Başba- kan Tansu Çiller de. Bakanlar, DYP'nin ileri gelenleri de, büyük iş adamları da, ünlü gazeteciler de. Masallardaki gibiydi her şey. Nişanda yok yoktu. Bahçe düzenlemesi, ışıklar, sofra, müzik... Her şey özenle hazırlanmıştı. Gü- venlik de öyleydi. Özel tim oradaydı. Belki kentin girişi, çıkışı bile kontrol altına alınmıştı. Doğrusu da buydu el- bette. Aynı haber bülteninde Sıvasta öldürülen Metin Al- tıok'un Ankara'da yapılan cenaze töreni de yer almıştı. Şair orada yaralanmıştı. Ankara'ya getirilerek iyileştiril- mesine çalışılmıştı, ama olmamıştı. Şimdi cenazesi kal- dırılıyordu. Şair Behçet Aysan doktordu. Yakılarak öldü- rülmüştü. Genç kızlarımızın ikısi eczacıymış, ilanlardan öğrendim. Hepsi de gencecik kızlarımızdı. Yakılarak öl- dürülmüşlerdi. 37 insanımız- Bu ülkenin insanları, bu toprağın çocuklan. Onlan koruyamamıştık. Sahi, biz ne- redeydik? Şimdi ölenlerin cenazelerini kaldırmak için toplanmış bizler neredeydik? Bu -flamalarını gördü- ğüm-sendikalar, meslek kuruluşları.siyasal partilerne- redeydi? Cumhuriyet Bayramı'nda tribünlere yerleşen askeri erkan, mülki erkan, yargı organları, Anayasa Mahkemesı, Danıştay, Sayıştay, meslek kuruluşları ne- redeydi? 'Laık ve demokratik cumhuriyetin koruyucu or- ganları neredeydi? Ya yetkililer? Ekranda 'yetkililer'i görüyorduk. Görkemli nişan töre- ninde ilk kez giydtkleri belli olan smokinlerin, tuvaletle- rin içinde mutlulukla oturuyorlardı. Nişanlanan genç kızla genç delikanlı kameralara gülümsüyorlardı. Bu ni- şan onların adını taşımıyordu, ama onlar için yapılıyor- du. Aslında bu tören Yeşim Çağlar'la Emir Hattat'ın ni- şanıydı, ama bültenlere Cavit Çağlar'ın kızının nisanı' olarak geçiyordu. Çağlarlar la Hattatlar'ın nişanıydı bu. İki gencin nişanı olmaktan çok, iki servetin töreniydi. O iki gence mutluluk diliyordum. Servet kurbanı olmama- larını diliyordum. O servetlere kurban olan öyle çok in- san vardı ki. Birden aklıma geliverdi. Hani bizim vatandaşlarımız Almanya'da Mölln'de, Solingen'de yakılarak öldürül- müşlerdi de Başbakan Helmuth Kohl cenaze törenleri- ne katılmamıştı ya. Aman aman nasıl da tepki göster- miştik. Katılmadığı için suçlamıştık. dazlakları korudu- ğunu bile yazıp çizmiştik. Oysa cumhurbaşkanları katılmıştı, eyalet bakanları katılmıştı, utanıyoruz' bile demişlerdi, ama bizim hassas kamuoyumuz' tatmin ol- mamıştı. ille de 'Başbakan Kohl katılmalıydı' demiştik, 'Suçluyuz, geçmişte de böyle şeyler yapmıştrk, şimdi utanıyoruz' demesini istemiştik. Şimdi neredeydi bu 'hassas kamuoyumuz?' Sıvasta yakılan 37 insanımızın cenaze törenlerinde ne Cumhurbaşkanı vardı. ne Baş- bakan, ne de yetkililer. Doğru Yol Partisi'nin yetkilileri yoktu. SHP cenazedeydi. Erdal İnönü cenazede serttep- kiler alıyordu. SHP'li bakanlar oradaydı. Fikri Sağlar'ın içi yanıyordu, Aydın Güven Gurkan ağlıyordu. Ama SHP dedirileri koruyamıyordu. 'Dirilerinin önünde gidemezsen ölülerinin ardında yü- rürsün.' 'Laik ve demokratik toplum' kendini koruyamıyor. Ba- şı sıkıştığı zaman polisin copuyla askerin namlusundan medet uman toplum, ne laikliği koruyabilir ne de demok- rasiyi. Sivil toplum örgütleri söyledikleri şeylere inanmı- yorlarsa, söyledikleri kavramlara sahip çıkmıyorlarsa gerçekte sivil toplum değillerdir. Bunlan söyleyen, bun- lan isteyen siyasal partiler, sendikalar, meslek kuruluş- ları, dernekler, basın, televizyon ve radyolar, üniversite- ler, eğitimciler, sosyalbilimciler, ruhbilimciler. tek tek bi- reyler 'laiklik ve demokrasi'ye sahip çıkmıyorlarsa (ya da bu güce sahip değillerse) o toplum sivil toplum degil- dir. Sivil toplumun örgütleri, yukarıda saydığım kuruluş- lar,toplucenazeler kalkarken Türkiye çapında 'bir dakt- kalık saygı duruşunda' bulunamazlar mıydı,' bir saatlik iş bırakımı'nı yapamazlar mıydı? Maaş katsayılan, ücret pazarlıkları, iç çatışmalar, kişisel hesaplar bu olaylar- dan daha mı önemliydi? Düşünülecek olan bu ülkenin geleceğidir. 'Dirilerinin önünde gidemezsen ölülerinin ardında yü- rürsün...' Cinayetsanığı Kadir Güven, Haseki Hastanesi'ndenfiraretti İstanbul Haber Senisi - Ha- seki Hastanesi'nde tedavi gör- mekte olan cinayet sanığı. tu- tuklu Kadir Güven dün gece firar etti. Geçen yıl bir uyuşturucu ala- cağmdan dolayı kaçınldıktan sonra Küçükçekmece Gürpı- nar Köyü yakınlannda cesedi bulunan Ahmet Bahadır Par- lak'ı öldürmekten sanık Kadir Güven dün gece Haseki Hasta- nesi'nden firar etti. İntaniye Senisi'nde teda\i gören. Ma- tatvalı Nurettin Güven'in kar- deşi, Kadir Güven'in nasıl fırar ettiği konusunda bir açıklama yapılamazken. kelepçelerinin odasında bulunduğu ve 34 T 2233 plakalı siyah renkli bir Mercedes otoyla kaçtığı belir- lendi. Firardan sonra geniş çap- lı aramalar yapılan hastanede, giriş çıkışlarda tüm otomobiller arandı. Kadir Güven geçen yılki ci- nayetten sonra Karaköy'deki işyerine yapılan baskında ağa- beyi Nurettin Güven'le birlikte dört tane silahla yakalanrruşü. TİYATRODA DEVRİM Zehra İpşiroğlu 30.000 (KDV içinde) Çuğdaş Yaymlan Türkocağı CaJ 39-41 Cağaloğlu-İsıanbul Ödemeli gönderilmez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle