Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 HAZİRAN1993 CUM ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Gülhane acıyla inledi
J
oplumun bir kesimince hor görülen
arabeskçiler gerçek bir gövdegösterisi
yaptı. Ağaç altlan ve dallannın üzeri,
direklerin en uç noktası. her yer tıka basa
dolu. Islıklar, tempolar, alkışlar, korkunç bir uğultu
yaratıyor. Gülhane mahşer yeri gibiydi.
MUHARJREM AYDIN
O
nbinlerce insan sel olup aktı Gülhane
Parkı'na. Toplumsal bir vaka haline
gelen arabeskin taçsız kralı Ferdi
Tayfur'un acılardan yoğrulmuş şarkılan
insanJan gerçek dünyalanndan kopardı. Her şey
unutuldu, gözyaşlan yanaklardan süzüldü.
opup geldikleri yerierden her şeylerini
getiren ve kentin varoşlannı dolduran bu
mutsuzinsanlar"Emmoğ]u"aynasında
kendilerini mi görüyorlardı? Acıya ve
gözyaşına bu inanılması güç bağlılığın nedenleri
toplumbilimcilerin de ilgi alanında artık.
Son yıllarda müziğın evrensel
boyutlannı da aşarak, bilim
adamlanrun bıle üzerinde gö-
rûş bildirdiği toplumsal bir
olgu, vazgeçilmez bir yaşam bi-
çimi haline gelen arabesk, bay-
ram boyunca Gülhane Kalesi'-
ni keşfetü...
Bu keşfın en tecrübeli komu-
tanı Ferdi Tayfur ise çıktığı
konserlerde gördüğü olağanüs-
tü ve şaşırücı iigi nedeniyle ade-
ta arabesk uğruna adadığı mü-
zik hayatının 'ikinci bahannı'
yaşadı.
Bilmem bugüne kadar hiç
Gülhane Parkı'na yolunuz düş-
tü mü? Eğer düşmediyse sizinle
kelimenin tam anlamıyla bir
"bayram yerini" andıran bu
"kurtanlnuş bölge"ye bir ge-
zinti yapahm.
Sultanahmet'i Sirkeci'ye
bağlayan cadde, hızlı tramvay
nedeniyle her ne kadar araç tra-
fığine kapannuşsa da, bu kez
caddede trafık yine sıkışık.
Çünkü araçlann yerini bir seli
andıran insan trafiği aldı.
Sayısız seyyar satıayı aşıp, gışe-
den aldığınız biletle demir kapı-
dan içeriye adım atıyorsunuz.
Değil yürümek, ayakta durabil-
mek bıle güç. Bir kilometrelik
yolu yanm saatte katedebiürse-
niz, ne mutlu size. Ama yolun
iki yanındakı 'manzaralara'
bakmazsanız, çok şey kaçırmış
olursunuz. Bizden söylemesi.
örneğin Havuzlu Çay Bahçe-
si'ne kurulan sahnede sanaünı
icra eden ve bol bol alkış isteyen
Anadolulu genç yetenekJerin
hepsi, geleceğın K. Emrah'ı
olma yolunda emin adımlarla
ilerliyor. Dondurmacı, simıtçı,
gazozcu, köfteci, hamburgerci,
ARABESKİN K RALINA EMMOĞLU TABLOSU - Mimar Sinan C niversitesi Resün Bölfimü öğrencisi Derviş özer'in Emmoğlu parçasmm klibinden esinle-
nerek bir ayda yapdğı vağlıboya tablo, Ferdi Tayfur'u oldukça duygulandırdı. Onbinlerce kişi için hiçbirşeyin önemi yok. Sanki dünya 'Enunoğlu'nun ekseni etra-
fında dönüyor. Dünya doodükçe Ferdi ağabeyleri söyleyecek, onlar kendilerinden geçecek. Çünkü bu keodi müzikleri. Sığındıklan bir liman Emmoğlu.
kuruyemişçi, tartıcı, şipşakçı ve
bilumum seyyar satıalar sıra sı-
ra. Hediyelık eşyadan giyime,
beyaz eşyadan kitaba İcadar
ne ararsan var. Kısacası burada
'yok' yok!
Lunaparkta oynayan cocuk-
lar, çimenlerin üzerinde piknik
yapan aileler, birbirine sanlmış
sevgililer ve daha neler neler.
GörecekJenniz belki de Nazım
Hikmet'ın 'Memleketimden İn-
san Manzaralan' adh kitabırun
on katına eşdeğer.
Neyse, biz anlatmakla bıtire-
meyeceğirruz manzaralan geri-
de bırakıp, Gösten Merkezi'ne
"zoom" yapahm:
Kasımpaşa'dan Hale, Jale,
Lale ve bütün mahaDe, Gûlte-
pe'den Mualla, Eyüp'ten Ab-
dullah, Zeyünburnu'ndan Sela-
mi, Gebze'den Osman ile Naci-
ye, Pendik'ten Zehra, Balıke-
sir'den Esat ve daha niceleri.
Konfeksiyoncu kızlar. kuyum-
cu çıraklan, her yaştan, her
meslekten, her semtten sıkı ara-
beskseverleri 'ayru çaü altında'
buluşturan ise şu bizim 'Em-
moğlu'...
Mum tutan eller havada.
Ağızlar sonuna kadar açık. "Se-
ni sevmeyen gebersin", "İmpa-
ratorumuz Ferdi', "Ferdiciler
ayaklandı, İnterstar canlandı',
'Benzerin çok, eşin yok' "Kralı-
mız sensin' yaaû pankartlarda
kendini gösteriyor sevgi ifadele-
ri. Gözler ve kulaklar Ferdi
Tayfur'a odaklanıyor.
Ağaç altlan ve daİlannın üzeri,
dıreklenn en uç noktası, vel-
hasıl her yer üka basa dolu. Isnk-
lar, tempolar, alkışlar, tezahü-
rat korkunç bir uğultu yaraü-
yor. Burası mahşer yeri
gibi.Onbinlerce kişi için hiç bir
şeyin önemı yok. Sanki dünya
'Emmoğlu'nun ekseni etrafın-
da dönüyor. Dünya döndük-
ce Ferdı ağabeyleri söyleyecek,
onlar kendilerinden geçecek.
Çünkü bu kendi müzikleri.
Arabeskin taçsız kralı ne demiş-
ti: "Türk halİu, Emmoğlu'nda
tıpkı aynaya bakar gibi kendini
gördü. Samımiyeti buldu."
Işte Gülhane bu: Türkiye'nin
aynası mı?
Trafikte
günlük
3İknço:
18ÖİÜHaber Merkezi- Yurdun çe-
şitli yerlerinde meydana gelen
trafîk kazalannda İ8 kişi öidü.
Fatsa ilçesinin Doğanay
mevkiinde sabaha karşı oto-
mobil-kamyon çarpışması so-
nucu tsmail Şevketoğullan (27).
Arif Şevketoğullan (21) Meh-
met Doğan (31) ve Mehmet
Yeşütaş (43) hayatlannı kay-
bettiler. Yaralanan Hüdaverdi
Çakır. Samsun Tıp Fakültesi
Hastanesi'ne kaldınldı.
İstanbul'un çeşitli kesımle-
rindeki kazalarda Mnrat Kav-
maz, Bümaz Tezcan, Atilla
Açıkgûz, Seiahattin Dozcan
yaşamlannı viürdıler.
Konya, Gazıantep, Nevşe-
hir, Iğdır, Zonguldak, Antalya
ve Rıze'dekı kazalarda ölenle-
rin kimlikleri ise şoyle:
YükseJ Üstûn, Halfl Erol, AK
Coşkun, Oğuzhan Kocak, Arif
Tflaf, Hüseyin Topal, Taner
Taşkın, Kazon özdemir, Fatma
özdemir, Nuray Acar.
Bu arada Nevşehir'in Derin-
kuyu ilçesi yakıniannda bir
kamyonetin aşuı hız nedeniyle
şarampoîe yuvarlanması sonu-
cu 13 kışiyaralandı.
Üçgenç
yangında
canverditstanbul Haber Servisj-Şeh-
remini'de italf»fcyerieri bulun-
madtğı içiıı bir depoda gecefeyen
3 genç çıkan yangıoda duman-
dan boğularak öktü.
Edmflen bflgiyegöre, Nurettin
Geoç (27), Adem Genç (17) Oe
Rafet Arslan (16) önceki akşam
iş bufanak için Yozgat'tan Istan-
bul'ageküler.
Kalacak yerieri olmayiuı
gençler yakınlan olan Semih ve
Setiın Kutabay kardeşlerin mo-
bflya deposunda geceyi geçirdi-
ler.
Şenremuri İbrahim Çavnş
Mahauesi Saray Bostanı Sokak
2 Nmnarada bulunan depoda
dün sabah 06.15 sıralannda be-
DÜz belirienemeyen bir uedecfe
yanguıçıktı.
Dört katlı binanın bodram
katmdaki yaogm, Ali thsan
Çakşkaa'a ait kabvehaneye de
sıçradıktan sonra diğer katian
etkOemedeıı itfaive tarafından
kontrol ahmaalındı.
Depoda buhınan ûç gendn ise
yangmı farkederek dışan çık-
maya çaüşökları, ancak yoğun
dumamn etlusiyle yoUannı boU-
madıklan ve boğularak ökiükk-
ribelirtiktL
Işsizliğekarşı400milyarlıkproje
Oluşturulacakişgücüyetiştiımefonuilekurslar sonunda 73 bin kişininiş sahibiolması hedefleı%pç
TÜREY KÖSE
ANKARA - fşsizieri iş sahibi yapmak
amacıyla 41.6 mılyon dolarhk bir işgücü
yeüştirme fonu oluşturulacak. Masraflan
bu fondan karşüanarak, yeüştirme kurs-
lan düzenlenecek ve böylece işsizlerin eği-
timi sağlanacak. Yetiştirme kurslan so-
nunda 73 bin 200 kişinin işsizlikten kurtul-
ması hedefleniyor.
Dünya Bankası desteğinde başlatılan
beş yü süreli egitim ve istihdam projesinin
toplam maliyeti 107.4 milyon dolar. Bu
f>aranın 67 milyon dolan Dünya Bankası
tarafından karşılanacak. İş ve Işci Bulma
Kunımu yetkililen, proje konusunda şu
bilgilen verdilerî
"Proje. ışe yerleştinne kurslannı destek-
leyecek. Bunun yanı sıra kendi işini kur-
maya yönelik, kısa sûreli meslek kazandı-
racak programlar da öngörüyor. Bu
amaçla 41.6 milyon dolarhk işgücü yeüş-
tirme fonu oluşturulacak.
Bu miktann yüzde 9O'ı da işe yerleştir-
meyi kolaylaşüracak yetiştirme kurslan
için kullanılacak. Geriye kalan yüzde 10'u
ise, kendi işini kuracaklann yetiştirilmesi
amacına yönelik olarak aynlacak. İşe yer-
leştirme amaçlı yetiştirme çalışmalan çer-
çevesinde, proje döneminde 73 bin 200 iş-
siz yurttaşımızın meslek kazanarak ışe
yerleştinhnesi planlandı. Bu amaçla dü-
zenlenecek kurslar ortalama 5 ay sfltefi vg
30'ar kişılik olacak. *~~'
jCurslara katılacak olanlar. kuruma
başvurmuş işsiz, ilkokul ve daha az eğıtim
almış olanlar arasından seçilecek, kursu
biü'ren işe yerleşürilecek. İstihdam ve
danışmanlık hizmetlerine de 40.4 miJyon
dolar aynldı."
lş ve Işçi Bulma Kurumu Genel Mü-
dürîüğu'nüa Türkiye'deki işsizlik ve işsiz-
lerle ılgili bazı saptamalan da şoyle:
• İşsizlik kentlerdeyoğunlaşıyor (Yüz-
de 12.1).
• Kentlerdeki işsizlik daha çok ka-
dınlan etkiüyor (Yüzde 20.6).
• Kırsal alanlarda işsizlik daha çok er-
• İşsizlikten dlhâ çok gençler etkile-
niyor (Yüzde 52.1), .4 , „
• İşsızlikte bırinci sırada yoğunluk, ilk
kez iş arayanlarda (Yüzde 42.3).
• İkinci sıra işini kaybedenlerde (Yüz-
de 36.2).
• tşini kaybedenler daha çok inşaat ve
bayındırlık işlennde yoğunlaşıyor (Yüzde
25).
• İşsizlerin büyük çoğunluğu ilkokul
mezunu (Yüzde 54.4).
• İşsizlik en çok imalat (Yüzde 14.6),
inşaat (Yüzde 11), tanm (Yüzde 10). top-
lum hizmetleri (Yüzde 6.6) sektörlerinde
bulunuvor
tstanbul tatflde biraz olsun nefes aldı. Kirti sulara baJıklama aüayanlann yanında uzun siyah entari ile denize girenler de vardı. Ege ve Akdeniz'in tatil beidelerinde
ise hemen herkes memnuııdu. Bütün turistik tesisler bavTamda umduklanndan daha da iyisini buldular.
Şimcüdcsıyabayvamınfaturasında
• 9günlükbayram tatüininsonunageliyoruz. Geridönüş îelaşı, düşünmeden harcanan
paranın bütçede açacağı delik,yeniden işbaşıgibibayramfaturalannı ödemekgerehecek.
tstanbul Haber Servisi-Bu yıl da turizm
sezonu açan bayram tatüinin sonuna gel-
dik. Yıllardır alışıldık resmi kararlarla
başında ve sonundaki haftasonu taülleriy-
le birleşen ve dokuz güne ulaşan bir bay-
ram daha bitti. Haftalar öncesinden sahil
yörelenne çalışan otobüslere bilet alma-
lar, 'tatili nerede geçirsek'ler, 'bu kez farklı
bir şeyler mi yapsak'lar, tatili hasretle bek-
leyenlere bile "Şu bayram gelse de kurtul-
sak" dedirten çügm abş-verişler ve yine
aynı finaJ...
Tatil, kıyı yörelerinın yerlı tunstlerle
dolup taşmasına yol açarken büyük kent-
lere de biraz olsun nefes aldırdı. On mil-
yon insanın yaşadığı şehr-i lstanbul'da
bile sokağa çıkmak kabus olmaktan çıktı.
Boğaz Köprüsü'nde sıra beklenmedi, cad-
delerde araçlar kontak kapatmadı, işyer-
lerinin yoğun olduğu semtlere kımsecikler
uğramadı. Akdeniz ve Ege kıyılannın ma-
vi sulannda tatil geciremeyenler ise tstan-
bul'da Boğ^z'ın fosepükli sulannda serin-
lemekten yine çekinmedi. Florya'dan baş-
layarak Menekşe, Büyükçekmece, Kum-
burgaz'a kadar 'sahil' olma özelliğıni çok-
tan yitirmiş bölgeler lstanbul'da kalan-
lann akınına uğradı. Plajdan bozma bu
yerlerde, mayoyu açık bulduklan içın elbi-
seleriyle denize giren kadınlar yine hatlan-
nı saklayamadılar. Kendilerine bayram
ızni veren boyacı çocuklar, domates, pey-
nir, ekmek yiyerck kirli sularda 'çimerek"
eğlencenin en 'kıyağını' yaşadılar. Simitçi-
ler, kokoreçciler, ayaküstü midye-tavacı-
lar, sandallannı kiraya verenler de bayra-
mı kendilerince verimü kılanlar arasın-
daydı.
Turizmde son yülann gözdesi olan
Marmaris Kurban Bayramı'nda doldu,
taştı. Mehmet Emin Berber'in bildirdiğine
göre, yoğun talep fıyatlan artınrken yurt-
taşlar. bayram süresince evlerini oda oda
yerli turistlere açtılar. Sezon boyunca ya-
bancı turistlere alışık olan Marmaris, bay-
ramda yerli turistin de gözdesiydj. Bu bü-
yük ilgi, Marmaris'i 'tatil beldesi' kimli-
ğinden çıkartıp 'tatil şehri'ne dönüştürdü.
Caddelerde sürekh olarak dolaşan araç-
lar, Marina'da yapılan sıkışık ^rüyüşler.
Marmaris'e değjşık bir hava kazandırdı.
Fiyatlar da yoğun ilgi nedeniyle patla-
ma gösterdi. Bayram öncesı kişi başına 50
bin lira olan pansıvon fıyatlan 150 bin lı-
raya fırladı. Beş yıldızh oteller de fıyatlan-
nı 1 milyon 300 bin liradan 1 milyon 900
bin liraya çıkardılar. Ancak en çok korku-
lan çifte rezarvasyon kabusu bu bayram
yaşanmadı. Esnaf. yerli turistlerin abş-
veriş vapmamasmdan yakınırken bar, res-
taurant, büfe işletmeleriyle yatçılar yoğun
bir dönem yaşadılar. Tatil, Marmaris'e sa-
natçı akınına da yol açtı. Yerli tatilcilerle
yabana turistler. bayram süresince Devlet
Opera ve Balesi Modern Dans Toplu-
luğu'nu, Ferhan Şensov'u, Kibariye. Banş
Manço, Nilüfer ve Eser-Engın Noyan iki-
lisini izleme fırsatı buldular.
Kıyı yöresi olma özelliğini çoktan yitirmiş
ve bir beton cennetı olmuş Kuşadasrnda
ise yıllardır patlaması beklenen turizm,
dokuz günlük bayram tatilinde nihayet
patladı. Muhabirimiz Latif Sansür'ün bil-
dirdiğine göre son on yıhn en hareketli ve
kalabalık bajTamını yaşayan Kuşadası'n-
da esnaf ve turizmci oldukça memnun.
Bayramın birinci gününden itibaren Ku-
şadası'nda beş yıldızlı otellerden pansi-
yonlara kadar tüm konaklama tesısleri
doldu.
Muhabirimiz Şevki Avcı'nın bildirdiği-
ne göre. Ege kıyılannın sakmlığiyle bıü-
nen kıyı kasabası Foca da bayram yoğun-
luğundan nasibıni aldı. Yeşili, mavisi ve
foseptik akmayan pınl pınl koylanyla ilgi
odağı haline gelen bu kasabanın da akıbe-
ti diğerlerinden çok farklı olacak gibi gö-
rünmuyor.
ARAY1S
TOKTAM1Ş ATEg
Saf Değiştirmek
Admı siyaset alanlanndan fazla; inşaat, müteahhitlik
vb alanlarda duyduğumuz ibrahim Cevahir adında bir
zat, kurucularından olduğu SHP'den ayrılarak ANAP
saflarına katılmış. Hayırlı olsun.
Sayın ibrahim Cevahir, SHP'den ayrılma ve ANAP'a
katılma nedeni olarak "sosyaldemokratları birleştirmek
umudunu yitirdiğini" söylemiş. Aslında sosyaldemok-
ratlardan umudu kesmek için bir sürü neden var. Örne-
ğin ilerde ayrıntlarıyla yazacağım, ağabeyimin eşinin
bir türlü düzeltilmeyen bir konusu var ki; insan çıldırabi-
lir. Şimdi bu tür olaylara kızıp saf mı değiştirelim?
Sayın Cevahir'i hiç tanımam. Ne bir görüşmüşlüğü-
müz, ne bir konuşmuşluğumuz vardır. Bu bakımdan
kendisiyle bir alıp-veremediğim olmadığı gibi; bu satır-
ları Sayın Cevahir'i eleştirmek ya da kınamak için de
yazmıyorum. Amacım, bu örnek çerçevesinden yola çı-
karak oldukça yaygın olan bir mantık ve tutum yanlışlı-
ğını sergilemektir.
Duyduğum kadarıyla Sayın Cevahir, 1980 sonrasında
kurulan sosyaldemokrat partilerin bazılarında kurucu
olarak yer aldığı gibi, önemli ölçüde destek de sağlamış-
tır. Gene duyduğumuza göre Sayın Erdal inönû'yû sıya-
sete girmeleri konusunda ıkna eden de kendileriymiş.
Bunları yaptığına göre sosyaldemokrasiye inanan bir
insandır. Ya da en azından birdönemler inanmıştır.
Dünyanın bazı başkabölgelerindeolduğu gibi. mem-
leketimizdeki sosyaldemokrat ve sosyalist hareketin,
geçici bir dağınıklık ve buhran içinde olduğu açıktır. Ve
bu durumun bu ideolojileri benimseyen ve bu ideolojile-
re umut bağlayan insanları üzmesi ve hatta kahretmesi
doğaldır.
Ancak bu durumda yapılması gereken şey, dağınıklı-
ğın toparlanmasını sağlamak ve bu düşünceleri yaşama
geçirmek için daha çokçalışmak.dayanışma ve desteği
arttırmaktır. Asla tam zıddı olan bir safa kahlmak değil.
Aslında insanların düşünce ve inançları değişir, deği-
şebilir. Bunu anlayışla karşılamak gerekir. Hele özgür-
lükçü bir demokraside herkes böyle bir gelişmeye saygı
duymak zorundadır. Ve örneğin Sayın Cevahir, SHP'den
ayrılıp ANAP'a geçerken "Arkadaşlar, ben sosyalde-
mokrasiye olan inancımı ve umudumu yitirdim. Sosyal-
demokrasi çıkmaz yoldur. Çare ve çözüm liberalizmde-
dir" dese, hiçbir itirazımız olamazdı.
Ama yok "partiler birleşemiyormuş" yok "iktidarda
başarılı olamamışlar" gibisinden gerekçelerle saf de-
ğiştirilmez, değiştirilmemeli. Türkçedeki deyişiyle bu-
na "Papaza kızıp kilise yakmak" denir.
Türk solu belirli noktalarda tıkanmışsa, örgütsel dü-
zeyde çekiciliğini yitirmişse, gençler ilgi duymuyor ve
genç kadrolar oluşturulamıyorsa, kendini halka yeterin-
ce anlatamıyorsa, değişen koşullara uygun yenı politi-
kalar ve bu politikalara uygun sloganlar üretemıyorsa,
örgütler içi demokrasiyi yürütemiyorsa ve bunlar gibi
(çoğu gerçek olan) bir dizi sorun varsa ve bunlardan
üzüntü duyuluyorsa, koşa koşa gidip liberal saflara katıl-
mak; kişinin kendi kendini yadsıması, kendi kendisine
olan saygısını yitırmesi demektir. Siyasal yaşamdan
uzaklaşmak gibi, siyasal yaşama daha az katılmak gibi
tavırlar takınmak da mümkundür ki; bence saf değiştir-
mekten çok daha tutarlı ve şerefli bir tavırdır.
Parlamentomuzda yıllardan beri "milletvekili transfe-
ri " yapılır. Bu işin ideolojik bir boyutu yoktur. Daha çok,
-ÇtkartarveSayisal beklentilersözkcrnusu'dur Bobftkrm-"0
dan yukarda değindiğimiz türden saf değiştırrr\e \(Ş'.
TBMM içi transferlerini aynı kefeye koymamak gerekir.''
Benzer bir bıçimde, bir partiden istifa ederek bu isti-
fayla birlikte siyaseti de bırakmak ve milletvekillığinden
ayrılmak, belkıdürüstbirdavranıştır. Fakatyıllarcaeleş-
tirdiği görüşlere sarılan ve yıllarca karşı çıktığı insanla-
rın saflarına katılan bir siyasetçinin tutumunu onayla-
mak ve demokrasi ahlakıyla bağdaştırmak mümkun de-
ğildir.
Ancak balık baştan kokar. Türk siyasal yaşamı da baş-
tan kokuyor. 1983ten 1993e tam on yıl boyunca, Sayın
özal'ı en amansız bir biçimde eleştiren ve yerden yere
vuran Sayın Demirel; Sayın özal ölünce ne denli yakn
olduklarını ve ne denli büyük insan olduğunu anlar ve
medyayı tüm olanaklarıyla harekete geçirerek bu duy-
guları halka dapompalarsa "saf değiştirmenin " ayıp bir
şey olduğu düşüncesi de etkisini yitirir.
Kimileri, insanların ve özellikle toplumların hafızası-
nın zayıf olduğuna güvenir. Doğrudur. Gerçekten insan-
lar ve toplumlar bazı şeyleri kolay unutur. Ama "söz
uçar yazı kalır." Zaten bizler de bunun için yazıyoruz.
Azeri öğrencfler çattştı
• İZMİR (AA) - Inciraltı Yurtlan 'nda kalan Azeri öğrenciler
arasında çıkan kavgada 2 kişi bıçakla yaralandı. Körfez
Dershanesi hazırlık sımfmda okuyan ve tnciraltı Yurtlan'nda
bannan Azeri öğrencilerden Dgar Mehmedov (20). dolabını
kanştırdıklan gerekçesiyle tartıştığı arkadaşlan Gani Nabiyev
(18) ile HidjjadMıdiyev'i (19) eline geçirdiğı bıçakla yaraladı.
Dokuz Eylül Üruversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlan
yaralılardan Hidjad Midiyev ameüyat edilerek yoğun
bakımda tedavi alüna alınırken diğer yarahrun durumunun iyi
olduğu öğrenildi.
Mayıs celbi erleri
• ANKARA (AA) - Mayıs celbinde 15 ayhk er statüsü ile sılah
altına abnacak yükümlüler 7 ve 8 hazdran günleri sevk
edildikleri eğıtim merkezlerine kaülacaklar. Milli Savunma
Bakanlığı'nın duyurusuna göre sevk işlemlerini bayram
öncesinde yaptıran söz konusu jükürrılülerin sevk evraklannda
belirtilen eğitim merkezlenne 7 veya 8 haziran günlen teslim
olmalan gerekiyor.
Gazeteciye silahlı saldırı
İSTANBUL(AA) -Üsküdar Bağlarbaşı'nda biri gazeteci, iki
kişi silahlı saldın sonucu yaralandılar. Bağlarbaşı Banş
Kıraathanesi'nde oturan Hürriyet Gazetesi muhabiri Tonguç
Kartal ile arkadaşı Bülent Konuk, belirienemeyen bir nedenle
iki kişi tarafından silahlı saldınya uğradılar. Ayaklanndan
yaralanan Hürriyet muhabiri Kartal ile arkadaşı Konuk,
Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde tedavi alüna alınırken,
saldırganlar kaçülar. Kartal ve Konuk, kendilerine saldıranlan
görmediklerini, sadece silah sesi duyduklannı söylediler. Bu
arada, Altunizade Fahrettin Kenm Gökay Caddesı'ndeki
Gülhan SporTesisleri'nin yanında bulunan boş arsada,
terkedilmiş eski bir sandal içinde bir erkek cesedi bulundu.
Yetkililer, uzun süre önce ölmüş olduğu anlaşılan kişinin
üzennden kimlik çıkmadığını belirttiler.
Hava stcaMıklan düşecek
•ANKARA (AA) - Yapılan son tahminlere göre yurdun bazı
bölümlerinin önümüzdeki 24 saat içerisinde yağışh geçeceği
bıldinldi. Meteoroloji Genel Müdüriüğü'nden alinan bilgiye
göre yann öğlene kadar Baü bölgelerimiz çok bulutlu.
Marmara'run doğusu, Batı ve Orta Karadeniz, Ege, Akdeniz
ve Iç Anadolu bölgeleri sağanak ve yer yer gök gürültülü
sağanak yağışlı, ötekı yerler az bulutlu ve açıkgeçecek. Hava
sıcaklıklan Batı'da biraz artacak. diğer yerlerde değışmeyecek.
ÇAGININ TANIGT ÜÇ YAZAR
Hikmet Çetinkaya
2 bası 2Û.000 lıra (KD\ içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödenıeli gonderilmez.
* l ' . -»"V--' -«"