Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz sahibi: Berin Nadi
Genel YavınYonetmemÖzgenAcar •Genel Gorsel Yoneımen \li Acar •Duzenlemc Mustafa Sağlamer Ankara Temsılcisı Cünevt \rcayürek *Haber Mudurlen Işık Kansu, Hakkı Erdero
Yayın Koordinatorü Hiknıet Çetinkava • Kıanbul Haberlen Şena> kalkan »Dı^ Haherler Ergıın Balcı AtaturkBulvanNo 125. Kat 4, Bakanhklar-Ankara Tel 4193020 (7 Hat). Telex
•Genel Yavın Danısmanı Ortıan EriiiC ••» - Ekonomı Dinç Tayanç •> urt Haberien Mehmel Saraç 42344. Fax (4)4195027 • Izmır Temylası SenUr Kınk, H Zıva Blv 1352 S.2,3 Tel
• Yazı İşler ı'Müddnr Celal Başlangıç « H a - «Makalelcr Sami karaoren »Spor \bdiiikadir \ üeelman »Du- 8îl23OTelex 52359^Fa\ (51)895360 • AdanaTemMİasr Çetin Yiğeooflu tnönuCd
ber Merkea Müdurü Mustafa Balba> z e l l m e
^MuUah \ aacı
1I9S No 1 Kat l.Tel 522550-522601-522492 ,Telex 62155.fcax (71)522570
Muessese Müduru Erol Erkııt •Koordınator
Attmet Kondsan • Muhasebe: Bölent Veneı
• tdare HüseyinGûrer •t^letme.önderÇelik
• Bügı-lşlem Naü İnal •Bılgısayar Sıstem:
Mürâvet Çiler •Reklam: Rcha Işıtman
Va>mU>aıı ve B E I I : "I ern Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş
TurkocağCad 39 41 Cağaloğlu 34334 tst PK 246 tstanbul Tel 5l2O5O5Telex 22246. Fax l 5HAZİRANI993 Imsak: 3.29 Güneş:5.28 Öğle:13 07 İkindi: 17.06 Akşaro: 20.38 Yatsı: 22.27
Insanlarhergün artanbirçılgınlıkla çevreyi yok ediyor, geridönülmesi giderek zorlaşanbirtahribatlakarşı karşıyayız
BugünDüııyaÇeweGüııü,yastııtıuı
K-ötü yakıt, egzos gazı ve sanayi kuruluşlanyla
'boğduğumuz' kentler, yanından bile geçilemeyen
denizler, betonlaşan kıyılar, ithal çöpler, sanayinin atık
kanalı nehirler, yok ettiğiıniz kuş cennetleri...
arımsal ilaçlarla zehirlediğimiz bitki ve toprağımız,
erozyona 'kurban ettiğimiz' tanm alanlan, termik
santrallarla yarattığımız asit yağmurlan, gümüş
ve altın uğruna asitlediğimiz insanlar...
er geçen gün soluğumuz kısıhyor, hiç
tanımadığımız hastalıklar bizi buluyor, bitkilerimiz yok
oluyor, hayvanlanmız azalıyor ve ortaya geriye
dönülmesi olanaksız içler acısı bir tablo çıkıyor...
ÜMtT OT AN/GÜNEŞ GÜRSON
Dünya 5 hanranda bir kez daha kan ağlarken Çevre Gûnü
Ankara, Istanbul. Izmir ve Samsun'da ÇevTe Bakanhgı'nca
düzenlenecek çeşitli etkinliklerle kutlanacak.
TMMOB'a bağh odalar tarafından yapılan açıklamada
Türkiye'de var olan çevre kirliliklerinin nedenleri şöyle
sıralanıyor:
• Anühnadan deşaıj edilen evsel veendüstriyel aük sular,
fütre edilmeden ortama verilen baca gazlan.
• Plansız kentleşme, hızlı nüfus arüşı vedoğayı hıçe sayan
sanayileşme.
• Sanayileşme sürecindeekonomik faktörûn yanındaçevre
koruma faktöriinün dikkate alınmaması. Sanayicilerin çevre
koruma öıüemlerini gözönüne almayışlan ve sadece göz
boyamak ıçın alınan çevre koruma önlemleri.
• Rasgele aulan ve zamanında toplanmayan çöplerin
düzensiz depolanması.
• Doğal kaynaklann sonımsuz ve düşûncesizce kullanılması:
• Çevre Yasası'nın yetersiz kalışı, yönetmeliklerin zamanında
çıkanlmayışı ve gerçekçi çevre koruma önlemlerini
içermemesi.
• Çevre BakanlığYnın yapay politikalardan vazgeçmeyip
gerçek çevre koruma politikalan ûretmeyişi.
• Yabancı sermayeye çevre koruma önlemleri alması
yönündebaskı yapılmayışı.
• Gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ûlkemiz üzerindeki çevre
sömürüsü, zehirli variUerin kıyılanmızı aülması, asbestli
gemilerin ülkemizde sökûmü, başka ülkelerin çöplerinin
ülkemızde depolanması ve imha girişimi.
TMMOB'a bağh Izmir meslek odalannın ortak
açıklamalannda gerçekleştırilmesi gerekençevre politikalan
şöyle sıralandı:
• "Eskiden yapüan hatalar. daha yapdanmanın başında olan
Çe\Te Bakanlığı'nda yapılmamalı; bakaıüık çevre bilincini
yerleşürmeli; günümüzün ihüyacına yanıt vermeyen çevre
yasasını değiştirmeüdir.
• Akıla enerji politikalan gelişürilmelidır;
Tarihi, kûltürel ve doğal mirasımız koruma altına alınarak
doğal yaşam gelişürilmeudir.
• Yürürlüğe giren ÇED yönetmeliğıyle haarlanacak olan
ÇED raporlan, değerlendirmelerin daha objektif olması
açısından tüm mühendis ve mimar odalannı çatısı altında
^___^_ı___^__»i__^.^__ toplayan TMMOB'nin
• 5 Haziran Dünya
Çevre Günü, Çevre •Yasave
Bakam Doğancan
[*İn de katÜatUğj sanayicilerden değil,
İ'lttivirrvitPİPrnrnin CPVTP konuyla ilgüi tüm
UniVermeteraraSl^evre binmlerdengörüşler
Koşusuyla kutlanacak. ahnmahdır.
7-J2 hazircutgûnlerinde £ J J Ş
t k m e w
mekanizmasındakı
karmaşa ortadan
kakiınlarak yetkiler tek
^ ~ " ^ ™ gj^e toplanmahdır.
• Yapünm gücü olan bağunsız ya da yan bağımsız Çevre
Koruma örgütü oluşturulmalıdır.
• Ülkemize giren yeni teknolojiler, beraberindeçevre koruma
önlemlerini de getirmelidir.
• Çevre bılimlen, teknolojileri destekJenmeli ve
geliştirilmelidir.
• Çevre kirliliklerinin daha kolay ve koordineli bir şekilde
kontrol alüna abnabilmesi için düzenli kent planlan
yapılmalıdır.
• Endüstriler şehir dışına. organize sanayi bölgelerinde veya
küçük sanayi sitelerinde toplanmah, aük sular topluca
anülmalıdır.
• Kirlenme kaynağında önlenmeli, aük azaltma teknolojileri
geliştirilmelidir.
5 Haziran Dünya Çevre Günü, Çevre Bakam Doğancan
Akyürek'in de kaüîacağı Üniversitelerarası Çevre Koşusu'yla
kutlanacak. 7 haziran pazartesi gününden itibaren hafta
boyunca panel, gösteri, koşu, kampanya ve şenlikler
yapılacak. Çevre Bakanhgı'nca hazırlanan Dünya Çevre
Günü kutlamalan programma göre bugün TRT l 'de Çevre
Bakam Doğancan Akyürek'in mesajı yayımlanacak. Çevre
Günü nedeniyle 5 haziranın bayram tatiİıne rastlamasından
dolayı,7-12 haziran gûnlerinde Ankara, tstanbul, İzmir ve
Samsun'da Çevre Bakanlığı yetkililerinin de kaüîacağı
etkinlikler düzenlenecek.
Hafta nedeniyle Samsun'da 8 haziran salı günü Çevre
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Zeynep Arat'm konuşmacı
olarak kaüîacağı 'Karadeniz'in Çevre Sorunlan' konulu panel
gerçekleşecek. 9 haziran çarşamba günü de Kızüırmak
Deltası'na bir gezi düzenlenecek. İzrnir'de 9 haziran çarşamba
günü Çevre Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aytac Bügiçin
konuşmacı olarak yer alacağı 'Sanayi ve Çevre' konulu panel
gerçekleşecek.
' 0 haziran perşembe günü Istanbul'da Bakan Akyürek'in
kaüîacağı Çevre Bakanhğı-NETAŞ ortakhğıyla düzenlenecek
olan 'Ozon Tabakasını Korumak îçin Teknolojik İşbirliği'
semineri yapılacak.
Neden yas tutuyoruz?
Tek neden çö
dramı değil elDet
OKTAYEKİNCt
ÖNCE NEHİR ÖLDÜ - Atıklar önce Seyhan Nehri'ni kirtetti. Sonra, tükenen nehirde yaşam savaşı veren alabalıklan öldürdü.
tnsanoğlu biryaşam kaynağHU daha kunrtuyor. Sıraçüguıca kirfcttiği çevrede yaşamaya çabşan insana mı gelecek?
ÜLKELER ÇEVREYİ NE KADAR KİRLETİYOR?
Çevretükendikçeyaşam kirleniyor
Dünyada çevresini hızla yok eden,
kirleten bazı ülkelerin durumlauna
bakacak olursak, "ıçler acısı" bir tablo
ortaya çıkıyor
KANADA: Asit yağmurlannın kötü
etkısı alünda. Kötüenerji kullanıyor.
Kalıtesiz kömür kullanmayı sürdürüyor.
ÇtN: Dünyada sera etkisi yapan gaz
üreten ülkelerin başında gehyor.
Ormanlan hemen hemen yok oluyor.
KONGO: Saglıkh içme suyu son
sınırlannda. Yağmur ormanlanrun
büyük çoğunluğu yok ediliyor.
ÇEKOSLOVAKYA: Kırsal
alanlanndaki kuyu sulannın yüzde 90'ı
kirlenmiş durumda.
ETtYOPY A: Aşın ekim nedeniyle her yıl
bir milyar ton toprak kaybına uğradığı
belirtiliyor. Sulan çok kirli
ALMANYA: Asit yağmurlan ormanlan
hızla yok ediyor.Üİkede zehirli aük
bırakılan 35 bin bölge olduğu belirtiliyor.
HİNDİSTAN: Belli başlı yağmur
ormanlan yok olmuş. Çevre kirliliği
büyük boyutlarda
ENDONEZYA: 10 bin millik mercan
kayalıklan yok olmuş.
İTALY A: Adriyaük Denizi vahim bir
durumda.
KENYA: Kentlerin dışında içme sulan
icılemez durumda.
MALEZYA: Ormanlar hızla yok oluyor.
Sulak alanlannın yansı yok oldu.
MEKSİKA: Su ve hava kirliliği büyük
bo>Titlarda. Her yıl ormanlannın büyük
kısmını kaybediyor.
NtJERYA: 2000 yılında tek bir
ormanının bıle kalmayacağı
hesaplanıyor. Kentlerdışında saglıklı
içme suyu bulmak çok zor.
FİLİPİNLjER: Ormansızlaşürma,
şiddetli ve ölümcül sellere yol açıyor.
2010 yılında ormansız kalacak.
POLON\'A: Her y\\ 20 milyon ton zehirli
atığı dünyamıza boşalüyor.
TA\XAND: 1961 yılından 1985 yılına
kadar ormanlanrun yüzde 45'ini
kaybettiği belirtiliyor. Çocuklar kurşun
zehirlenmesı tehlikesiyle karşı karşıya.
ZAtRE: Dünyada içme suyu kirliliği en
yüksek düzeyde olan 25 ülkeden bin.
Çevreye duyarh sivil toplum örgütleri, gönüllü gruplar ve ban
meslek kuruluşlan, bu yıl 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde
"yas tutmayı" yeğliyorlar. Bu karara nedenolan gerekçeler
arasında ise Ümraniye'deki çöp dağı facıasını özellikle
vurguluyorlar; '"bu ıİkellik karşısında artık ne söylenebüir kı!"
diyorlar...
Gerçekten 28 Nisan 1993 günü Hekimbaşı çöplüğünde yaşanan
"çevre dramı", salt İstanbul için değil, tüm ülkenin geleceği
açısından kaygı verici ve öyle birkaç "sorumlu" bulunarak
geçiştirilecek türden, sıradan bir "ihmal" olayı da değil.
Türkiye'nin en gelişmiş kentinde. 2600 yıllık tarihi olan bir
Dünya meü"opolünde, dahası 2000 Oliinpiyatlan'na "uygarhk
adına" ev sahiplıği yapmaya aday olan bir kültür ve sanat mer-
kezinde, evler ve insanlar çöp yığınlan alunda kahp, üstelik
kurtanlamıyorlarsa, 5 Hazıran Dünya Çevre Günü'nün şata-
fatlı toplantûarla kutlanmasının da bir anlamı kalmıyor...
Ashnda çe\Tecüen karamsarlığa iten, salt çöplük dramı değil
elbette.
"Her şeyin değişeceği" ve "eski yanlışlann yinelenmeyecegi"
beklentüeriyle geçen şu son biryüa bakıldığmda, umuüann
kaygüara dönüşmesine yol açan olumsuzluklar oldukça fazla.
Örneğın. bir Gökova Termik Santralı'nın, onca verilmiş sözlere
ve onca geniş toplumsal mutabaka karşın, hâlâ
çalışünhnasında dıretilebiliyor. Ya da ülkenin doğal ve kûltürel
güzellıklennin, yıne yıllardır yinelenen en yanhşlardan ders
ahnmadan. hâlâ "turim merkezi" olarak ilan edihp,
yaunmcüara tahsis edılerek yagmaya acılmasıru
sürdûrülebılıyor. Benzer şekilde, İstanbul'un zaten çok az
kalan tanm ve orman alanlanna. üpkı 1989 öncesındeki gibi
bölgeler ya da ıslah ımar'planlanyla yapılaşma izni
verilmesinde, hiç değilse bir "yavaşlama" bıle
gözlenemiyor.
Dahası, içme suyu
havzalanna bile
devletin en üst
düzeydeki yetkililerinin
"bilgjsi"vehatta
"desteği" alunda çeşiüi
yaünmlar
planlanabüiyor.
Ornegin
Büyükçekmece Gölü
havzasına resmi
törenlerle serbest bölge
kurulurken. Ömerli
•^^™™~ Barajı kenannda da
toplu konut yapımı için "resmi ödeneklerle" arazi saun
alınabiliyor. Bütün bunlar olurken, >ine İstanbul'un elde kalan
tek tarihselbölgesi olan Surici'nın >ine 1989 öncesıne ait
planlann onaylanmasıyla yıkım projelerine teslim edilmesi;
Çemberlitaş Meydanı otopark için kazılırken, Beyazıt ve
Sultanahmet'te de tarihsel binalann yol planlanyla gözden
çıkarülması hâlâ önlenebilmişdeğil... Ve daha birdolu
duyarsızlık, aymazhk ve spekülasyona dönük doğa ve tanh
yağması. en az Ümraniye Çöplüğü'nün patlaması kadar sarsıcı
ve umut kına gelişmeler olarak bu vil 5 Haziran'ı "yas günü"
üan edenlerin ne denli haklı olduklannı gösteriyor. ..
İnsanhk. 1972'deki BırleşmişMılletlerStockholmBildirgesi'ne
"çevredeğerlen geleceğımizin güvencesidir" dıyerek umutla
ımza atüğında, bu anlayışın, aynı anda yeni bir dünya düzeni
ıçın de temel kalkınma ilkesi olmasını benimsemişü'.
Ne var ki yeni dünya düzeni, beklendıği gibi yeryüzünün ve
ınsanlığın esenüğıni değil, tam tersıne buesenüğı "tehdıt eden"
sömürgeciliği tüm kıtalara egemen kılan bir sürecı tanımlar
oldu.
1992'deki Rio Zirvesi'nde 20 yıl önceverilen sözlenn
unutulmuş olması da, işte bu değişen dünyanın tek kutuplu
patron egemenligi alünda nasd çaresız kaldığuun göstergesiydi.
Öyle anlaşdıyor ki Dünya'da şimdilik "rakipsiz kalan" evrensel
yağma ideolpjisi, bızdede tüm değer yargüaruıı ve hâlâumut
bağlanabılen kımi kurumlann güvenılir yapılannı alt üst ediyor.
Daha bir buçukyıl önce, "sürdürülebılir kalkınmayı" hükümet
programlanna alan yöneüciler, 1. sınıftanm topraklannda
otomobil fabrikası kuranlan alkışlarla kutluyorlar.
Yine, daha düne kadar orman suçlannı "vatana ihanetle" eş
anlamlı sayan kurumlar, Sanyer sırtlanndaki ormanlan
kendileri imara açıyorlar; hatta "çevre vakfı kuran" bir
holdingin özel üniversite kampüsüne bile ormanlan tahsis
edebıliyorlar.
İşte böylesı birsüreç, 5 Haziran 1993"ün saltyitirilen
değerlerimiz için değil, belki daha da önemlisi "yitirilen güven"
açısından da bir "yas günü" olarak kutlanmasını son derece
anlamlı kılıyor...
Pt "Herşeyin değişeceği"
ve *(
eskiyanhşlann
yinelenmiyeceği"
beklentileriylegeçen şu
son biryüa bakıuhğmda,
umutlann kaygüara
dönüşmesine
yol açanolumsuzluklar
oldukçafazJa.
Pco'k OteVinçhkinüği vegüriibüsii dayanûmaz
Yasal olmayan çalışmayı zabıîa engelleyemiyor, polis her zaman gelmiyor ve alabildiğine gürültü kentin göbeğinde yükseliy
HÜRRTYETUYMAZ
tstanbul'un en merkezi yerinde
öyle bir inşaat dûşünün ki gece gün-
düz süren çalışma nedeniyle çevresin-
deki evlerde uyunmuyor. Her beş da-
kikada bir pencerelerinin önünden
geçip giden çimento kanşüncılan ne-
deniyle televizyon izlenemiyor, müzik
dinlenemiyor, hatta insanlar birbirle-
rinin ne söylediğini bile anlayamıyor.
Ve yaklaşık iki aydır bu insanlar ak-
şam saat 20.00'den sabah saat 08.00'e
dek zabıta ekiplerini arayıp bu gürül-
tülü çahşmanın durdurulmasını isti-
yor. Zabıta ekipleri tarafından kendi-
lerine uzun süre "Aa, orada çalış-
ma mı var? Olamaz, bu imkânsız"
deniyor. Daha sonra da "Peki, hemen
bir ekip göndereceğiz" yanıü verilme-
ye başlıyor, ama buna karşın semte
uzun süre zabıta aracı gehniyor.
Büyükşehir ve Beyoğlu Belediyesi
zabıta ekıplerinden umudunu kesen
bazı Ayazpaşalılar da, 155 Polis
İmdat Servisi'ni anyor. Hakkmı ver-
mek gerekirse, bazı istisnalar olması-
na karşın, 155 Polis İmdat ekiplerinin
büyük bir bölümü, olay yerine geliyor
ve anmda çalışmayı durdurup, kam-
yonlan da teker teker oradan uzak-
laşünyor.
Ancak duruma müdahale eden 155
ekipleri sürekli bölgede durmadığı
için, ekip gider gitmez çalışma yine
başhyor.
Büyükşehir Beledıye Başkanı Nu-
rettta Sözen bu yakınmalan duydu-
ğunda, "îstanbullulan düşünmeyip
oraya otel yapan ınsamn, sızın uyku-
nuza mı saygısı olacak" diyor.
Gûrûltû kontrol yönetmeliği
Türkiye'de 1986 yıhnda yürürlüğe
giren "Gürültü Kontrol Yönetmeü-
ği"ne göre, konutlann bulunduğu
merkezi yerlerde. gürültü düzeyınin
55-65 desibeli aşmaması gerekiyor.
Dahası aynı yönetmeliğe göre, dm-
lenme saatleri olarak kabul edilen ak-
şam 22.00 ile sabah 06.00 arasında bu
gürültü düzeyinin alınacak önlemler-
le 10-15 desibel daha düşürülmesi ge-
rekiyor.
Beyoğlu Belediye Başkanı Höseyin
Aslan, semtte yaşayanlann şikayetleri
üzerine Park Otel'deki çalışmayı dü-
zenleyen talimatıyla bu yönetmeliği
"resmen" ihlal ediyor. Belediye
Başkanı Aslan, Gürültü Kontrol Yö-
netmeliği uyannca, Park Otel çevre-
sinde geceleyin en yüksek gürültü
sınınnın 40-55 desibeli aşmaması için
önlem alması gerekirken, ımzaladığı
bir talimatla, otelde gürültü gücü 125
desibel olan hazır çımento kanşüna-
lanrun. yıne gürültü düzeyi 120 desi-
bel olan balyozlann saat 24.00'e ka-
dar çalışmasma izin veriyor.
Otede yönetmelik ve taümata
aykın olarak sabahlara dek çalışma-
ya neden izin verildıği konusunda Be-
yoğlu Belediyesi Zabıta Müdürü
Hazun Özdemir." Orası Toros zin-
danlanna benziyor. Elemanlanmı
orada kesıp bir târafa atsalar, ben ne
yapanm? Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Nurettin Sözen, Beyoğlu Beledi-
ye Başkanı Hüseyin Aslan bu çalı-
şmayı engelleyemiyor, siz gelip 'Zabı-
ta buna niye engel olmuyor' diye so-
ruyorsunuz. Bu çahşmayı ben engel-
leyemem.
Başkanımız Aslan ve Sözen durdu-
rur. Onlar da durduramazsa Vab
Hayri Kozakçıoğlu durdurur. Emni-
yet güçleri, ora>a iki üç gün ekip gön-
derse, o çalışmayı engeller. Ne de olsa
silahlı güçtür, ama bunu benden iste-
meyin" diye konuşuyor.Park Otel'e
ilışkin bir diğer inanılmaz öykü de,
Danıştay'ın "hukukdışı" bulması üze-
nne, yıkılması gereken oteldeki fazla
katlara ilişkin. Buna göre, ınşaattakı
fazla katlann yıkılarak Alman Kon-
solosluğu'nun çatısı hizasına kadar
indırilmesi gerekiyor. En azından 6 ay
İTÜ'den otelin fazla katlannın nasıl
yıkılacağına ilişkin bir bilırkışi raporu
beklediklerini acıklayan Büyükşehir
Belediyesi Başkanı Sözen, yaklaşık
iki aydır da bekledikleri raporun gel-
diğini, ancak o rapora göre fazla kat-
lann yıkımının ülkedeki teknik im-
kanlarla imkânsız olduğunu anlat-
maya başlıyor.
Bu nedenle Almanya ve diğer bir-
kaç ülkenin konsolosluklan nezdiyle
yurtdışından yardım istediklerini be-
lirten Sözen, fazla katlann kesinlikle
yıkılacağını söylüyor, ama ne zaman
yıkılacağı konusunda tarih vermek-
ten kaçınıyor.
Park Otel'deki bu kargaşayı
kaygıyla izleyen mimarlar da otehn
bu yöntemle kısa sürede yıkılabilece-
ğini doğruluyor. Hemen her görenin
"ü'ksintiyle, öfkeyle" bakuğı ve bir an
önce yıkılmasını istediği otelin, Bü-
yükşehir Belediyesi tarafından sürün-
cemede bırakılarak, yerel seçimlerden
sonra olası bir karar değışikbgiyle
yükselebilmesini sağlamaya
çahşüğını belirttı.