Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN1993 PAZARTESİ HABERLER HalkınHukuk Büposu'ndan açıklama • Istanbul Haber Servisi - Marmara Özgür Der Başkanı avukat Zerrin Sarı, bir gazetede yer alan avukat MuratDemir'le ilgili haberin "polis ağzından yaalan bir haber" olduğunu öne sürdü. Devrimci Sol operasyonlanyla ilgili haberde avukat Demir'in bir bayana tecavüz ettiği belirtilmişti. Demir'in Halkın Hukuk Bürosu avukatlanndan olduğunu belirten San, "Demir'e karşı yapılan bu saldın aslında meslek anlayışımıza yönelik birsaldındır. Insanlan işkenceden geçiren, yargısız. sorgusuz katleden güç odaklannın rahatsızlıklannı gösteren bu saldınyı protesto ediyoruz" dedi. DYPkongresinde arbede •SAMSUN (Cumhuriyet) - Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu'nun Divan BaşkanlıgVnı yaptığı DYP Samsun il Kongresi'nde yumruklar konuştu, sandalyeler havada uçtu. Milletvekillen canlannı kurtarabilmek için kongre salonunu terk etmek zorunda kaldı. DYP Samsun İl Kongresi dün yapıldı. Kongre Divan BaşkanlığVna Ulaştırma Bakanı Yaşar Topçu getirildi. Kongrenin açış konuşmasını yapan Topçu."Yaptığımız son olağanüstü büyük kongreden sonraTürk halkının gözü bizim üzerimizdedir" dedi. Kongrenin ilerleyen saatlerinde Aydıiı V üksel adlı bir partilinin. mikrofonu ele geçırerek milletvekillerini istifaya davet etmesi ûzerine olaylar patlak verdi. Aydın Yüksel, "Ilçeyi sattılar, ili sattırmayacağız" dedikten sonra Samsun'un 7 milletvekiline dönerek "Bugüne kadar Samsun için ne yaptınız, satılmışlar. Hepinizi istifaya davet ediyorum" diye konuşunca salon bıranda kanştı. MGK toplanıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mılli Güvenlik Kurulu(MGK), önümüzdeki günlerde görev sûresi dolacak olan Çekiç Güç'ün görev süresini ve Güneydoğu'daki PKK'ya karşı yürûtülen operasyonlan değerlendirmek üzere bugün Ankara'da toplanıyor. Alınanbilgiyegöre toplanünın ılk bplümünde iç olaylar, Güneydoğu'daki teröreylemleriile önümüzdeki günlerde görev süresi dolan Çekiç Güç ve temmuz ayında süresi dolan olağanüstü hal uygulamasmın devam edip etmemesı ele ahnacak. 726binin üzerinde işçi greve hazırlanıyor, sendikalar istekleri için hükümeti bekliyor IşçidenÇiller'egözdağı Ekonomi Servisi - İşçiler Tan- su Çiller hükümetini grev ve ey- lemlerle karşılamaya hazırlanı- yor. 726 binin üzerinde işçi gre- ve haarlanırken sendikalar hü- kümetin kurulmasmdan hemen sonra isteklerini iletmek üzere Çiller'in karşısına çıkacaklar. Tansu Çiller'in DYP Genel Başkanlığı'na seçılmesiyle bir- likte. toplam 726 bin kamu işçi- sinin toplu iş sözleşmeleri gö- rüşmelerindeki tıkanıklığı aş- maya çahşan sendikalar, özel- leştirme konusunda da acil bir program oluşturmak zorun- luluğuyla karşı karşıya kaldı. Bahar eylemleri Yılbaşından beri toplu iş söz- leşmelerinin sonuçlandınlması- nı bekleyen kamu kesimi işçileri 1989 bahar eylemleri benzeri protesto gösterilerine başlar- ken. bugün kamu kesimi koor- dinasyon kurulunu toplantıya çağıran Türk-İş. yeni kurula- cak hükümete süre tanımak amacıyla 15 gün daha bekledik- ten sonra harekete geçrneyi planlıyor. Türk-İş yöneticileri, koordinasyon kurulunda net- leştirilecek sendıkalann ortak ulepleri ve son ücret teklifleriy- le başbakanhk görevini devra- lacak olan DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in karşısma çıka- cak. Tansu Çiüer'in özeueştirme- ye hız vereceğini açıklaması üzerine özelleştirme de Türk- İş'in acil gündem maddelerin- den biri haline geldi. Kendi özelleştirmesini kendisi yapma yetkisini alan Sümerbank'ın 500 milyarlık sermayesini 4 tril- yon liraya çıkarmasına karşılık Hazine'den alması gereken 3.5 trilyon liralık deviet tahvilini alamaması nedeniyle işçi ücret- lerini ödememesi, sendikalann özelleştirme uygulamalanna karşı daha duyarlı davranması gerektiğini ortaya koydu. Ala- caklan ödcnmeyen Sümerbank işçileri günlerdir fabrikayı terk ctmeme, toplu vizite gibi eylem- lerle protestolannı sürdürüyor. Türk-İş Genel Sekreteri Şem- si Denizer'in başkanı bulundu- ğu Genel Maden-İş Sendikasf- nın örgütlü bulunduğu Taşkö- mürü Kurumu işyerleri için Tansu Çiller'in yeni bir projeyi gündeme getirmesı bekleniyor. Çiller, her ne kadar işçileri so- kağa atmak gibi bir yaklaşımı bulunmadığını belirtiyorsa da Zonguldak için düşündüğü kurtarma projesinin sonuçlan- nın ne olacağı da bilinmiyor. Tansu Çiller'in DYP Genel Başkanlığı'na seçilmesiyle bir- likte bugüne kadar toplu iş söz- leşmelerindeki ukanıklığı aş- maya çahşan Türk-İş, özelleş- tirme konusunda da acil bir program oluşturmak zorunlu- luğuyla karşı karşıya kaldı. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, özelleştirmenin toplu sözleşmelerden daha önemli bir olay haline gcldiğini belirterek bugün toplanacak koordinas- yon kurulunda bu konunun gündeme geleceğini. gerekirse yönetim kurulu ve başkanlar kurulunu da toplantıya çağıra- caklannı söyledi. Meral, özel- leştirmeye karşı önlem olarak BABAMIZIN NASAŞ'ta çahşan işçi ve aileler fabrikaya kapanarak icra için gelenleri içeri aJnıayacaklarını açıkladılar. (Fotoğraf: AA) kullanılabilecek işgüvencesi maddelerinin de toplu sözleşme görüşmelerinde uyuşmazhk maddelerini oluşturduğunu be- lirtti. Hak-îş Konfederasyonu ise özelleştirmeyc karşı bir kam- panya başlalmışbulunu\or Bu Crev aşamasındaki işyerleri İşçi sayıst j tşywH TDÇİ Karadeniz Bakır işletmelerı Etıbank EtıbankSeydişehlrAlüminyum TZDK MKE Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı TİGEM Botaş 25.000 3.000 7.500 6.000 3.000 12.000 13.500 10.600 960 Tüpraş TPAO Çay-Kur Şeker Fabrıkaları SSK SEK Emek Inşaat Turban Kredı Yurtlar Kurumu Işçisaym 3.716 3.420 28.000 37.500 8.000 20.000 1.500 1.433 1.100 Kaçakçıhğa cezadaANAPpolitikası D YP-SHP ortaklığının, kaçakçıhk suçlan için tanımlanan cezanın üst sınınnı 30milyondan 565 milyona çıkarması, ANAP döneminde savunulan anlayışa benzer tutuluyor Haber Merkezi -Kaçakçıhk suçlann- da para cezasına çevrilme limitini 30 milyondan 565 milyona çıkaran koalis- yon hükümetinin, bu konuda ANAP hükümetlerinin politikasını benimsedi- ği belirtiliyor. 'Ekonomik suça, ekono- mik ceza' ilkesiyle hareket eden ANAP hükümeti, kaçakçıhk suçlannda paraya çevirme limitini yükseltmiş ve dönemin muhalefet partileri DYP ile SHP bunu eleştirmişti. 1918 Sayıb Kaçakçıhk Yasası geçtiği- miz dönemde en çok hayali ihracat olaylannda gündeme gelmişti. Özellikle 1984-1989 yıllan arasmda hayali ihracat olaylan yaygmlaşmış, DGM'ler bu suç- lann toplu kaçakçıhk kapsamına girdi- ğine dikkat çekmişti. DGM'lerde yargı- lanan hayali ihracatçılar. ilk kez 1987 yıhnda İzmir DGM'de 10'ar yıl hapis cezasmaçaptınlmıştı. Bu karann ardın- dan ANAP hükümeti harekete geçmiş ve hayali ihracatçılara hapis degiî. para cezası verilmesini öngören bir değişiklik hazırlamıştı. Bu değişiklik 1918 Sayıh Kaçakçıhk Yasası'nda yapılacak ve ha- yali ihracatçılar hapse girmek yerine para cezasına çaptınlacaktı. Ancak bu değişiklik Cumhurbaşkaru Kenan Ev- ren'in de vetosunun ardından yaşama geçmedi. SHP ve DYP bu konuda da ANAP'ı ağır bir dille eleştirmişlerdi. Gümrük kacakçıhğı suçlannda ceza- lann paraya çevrilmesindeki üst sınınn 30 milyon liradan 565 milyon liraya çı- kanlması. aralannda milli futbolcu Tanju Çolak'ın da bulunduğu v üzlerce kaçakçıyı hapis cezasından kurtarmaya yönelik olduğu yorumlanna neden olurken Maüye ve Gümrük Bakanı Sü- mer Oral. düzenlemenin kişilere yönelik olmadığını söyledi. Oral. "Ben Tanju Çolak'ı ne tanınm, ne bilinm. Bu, yeni bir düzenleme değjl; sadece 1985'teki 30 milyonu güncel hale getirdik" dedi. Gümrük kaçakçıhğı suçlannda, para cezası olanağından yararlanabilmenin üst sınırlannı belirleyen rakamlarla be- raber, suçun işlendiği tarihteki kaçakçı- hk miktarlannın da fiyat endeksleri yardımıyla bugünkü değere çevrilip çev- rilmeyeceğinin bclırsiz olduğu bildirili- yor. Tanju Çolak'ın 1991 yıhnda hazır- İanan bilirkişi raporuna göre kaçakçıh- ğa konu olan Mercedes marka otomo- bilinin 300 milyon lira değerinde olduğu bildiriliyor. Eğer kaçakçıhğa konu mik- tarlar da bugünkü değer üzerinden he- saplanırsa Çolak'ın para cezası olana- ğından yararlanması güçleşecek. Hazıran sayısı VAL KILMER (DOORS, TOP SECRET) poster ilaveli KİMLER YARGILANDI Kaçak Mercedes'in mi var, derdin var Haziran 1993 Kitapçılarda, Sinemalarda • 12. Uluslararası İstanbul Fılm Festivali durum raporu «"Maicotm X", "Blade Runner", "Kafka", "CoM Heaven"... • Başar Sabuncu • Wesley Snipes • Jeremy Irons • Steven Sodeıtergh • I Robert Redford* "Yolcu'nun yaratıcılanyla..* Kısa Fîhn Dûnyasından.» BERAT GÜNÇIKAN Türkiye otomotiv pazannın yüzde 3"ünç sahip Mercedes, olomobil kaçakçılannın gözde markası. Geçen yıl 103. bu yılın ılk beş ayında da 44 kaçak Mer- cedes ele aeçirildi. Fenerbahçeli futbolcu Tanju Çolak'ın. sanatçı Ahmet Kaya ıle Nuri Sesigüzel'in ve Boğaziçi Köprü Koruma Emniyet Ami- ri Mustafa Günaydının da ad- lannın kanştığı otomobil ka- çakçılığında. Türkıye "arabu- lucu" ülke rolünü üstleniyor. Uluslararası kaçakçıhk paza- nnda İlalya, Romanya. Al- manya ve Bulgaristan ile Orta- doğu ülkeleri arasında kalan Türkiye'de çift pasaporllu Türkler, Lübnanhlar ve Suriye- lileretkilioluvor. Gümrüklerde yabancı oto- mobil satışlannda. hurda hal- deki bir Mercedes'in 100 mil- yon liradan satıldığını anlatan İstanbul Mali Şube Müdürü Salih Güngör. kaçakçılığın ön- lenlemesı için gümrükleri. Tür- kiye'ye sokulan yabancı oto- mobillerle ilgili aynntılı bilgi al- malan konusunda uyanyor. İsminin açıklanmasını iste- meyen İstanbul piyasasında tanınmış bir otomobil kaçakçı- sına göre bugün Türkiye'de bu- lunan üç bini aşkın Mercedes'- ten yüzde 70"i kaçak. Merce- des'in Türkiye distribütörü Oto Marsan'm yetkilisi Uğur trfa- noğlu ise yasal bir Mercedes'in 250 bin mark olduğunu anım- satarak, 75 bin marka Merce- des bulan bir kişinin, otomobi- lin hangi yollarla ithal edildiğinı sormaya gerek duymaksızın sa- tın aldığını anlauyor. Türkiye'de Mercedes kaçak- çıhğında adı geçen ünlülerin başında Fenerbahçeh' futbolcu Tanju Çolak geliyor. 22 Ocak 1992'de Etiler'deki evinin önünden 34 TD 834 plakab si- yah 500 SEL mercedesine el ko- nulan Çolak, bu olaydan 9 yıl 7 ay hapis cezasına çarptınlmıştı. Çolak hakkında açılan bir baş- ka dava ise Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürüyor. Çolak'ın M-OR-465 plakalı 500 SEL Mercedes'inin aynı plakada Milano'daki sahibinde bulunduğu. dolayısıyla ara- banın kaçak olduğu saptan- mıştı. Ahmet Kaya, Nuri Sesi- güzel ve Mustafa Günaydın da- otomobillerin kendilerine ait olmadığını ve kaçakçıhk olayı- na kanşmadıklannı öne sür- müşlerdi. dönem toplusözleşme görüş- meleri süren ve özelleştirme kapsamında bulunan Süt En- düstrisi Kurumu. Et ve Balık Kurumu ile Toprak Mahsulleri Ofisi işyerlerinin satışına engel olmak için televizyon fümi de dahil, büyük bir kampanya yap- maya haarlanan Hak-İş'e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası, özelleş- tirmeden doğacak olumsuz so- nuçlara engel olmak için fabri- kalara toplusözleşme madde- siyle talip oldu. j Sendikalar şimdi bir taraftan özelleştirme politikası geliştir- mek zorunda kalırken bir laraf- tan da sabn taşarak yollara dö- külmeye başlayan kamu işçi- lerinin toplu iş sözleşmesi gö- rüşmelerinin sonuçlandmlması için yeni hükümetle sıkı bir pa- zarlığa oturacak. Kamu keşi- minde bu yıl 610 bini Türk-İş. • 116 bini ise Hak-İş'e üye olmak üzere toplam 726 bin işçi toplu iş sözleşmesi bekliyor. işçi sen- dikalan masaya yüzde 110-120 arasındaki ücret artışı teklifle- riyle gelirken kamu ışveren sen- dikalan, siyasi belirsizlikler ne- deniyle ocak ayında başlamış bulunan toplusözleşme görüş- melerinde bile herhangi bir üc- rel teklıfi getirebilmiş değil. Sa- dece. 28 haziranda greve çı- kacak olan Türkiye Demir Çe- lık İşletmeleri'nde örgütlü Hak- İş'e bağh Öz Çelik-İş Sendi- kası'na birinci yıl için yüzde 25 oranında zam teklif edildi. To- leyis Sendikası da Emek İnşaat otellerine grev kararlannı astı. "Şu ana kadar bir arpa boyu yol katedemedik" diyen Türk- İş Başkanı Bayram Meral, yeni hükümetin oluşmasını bekleye- ceklenni ve hükümet programı okunduktan sonra birçok şeyin açıkhğa kavuşacağını, buna gö- re tavırlannı belirleyeceklerini söyledi. Meral, bu bekleme sü- resinin 15-20 gün olacağını be- lirtti. . Tanju: Dünyaya yeniden gehnişgihiyim SAMSUN (AA) - Bakanlar Kurulu'nun 'Kaçakçılık Ka- nunu'nda değişiklik yapmasıy- la hapis cezasından kurtulan "gol kralı" Tanju Çoiak, karara sevindiğini belirterek "Dünya- ya yeniden gelmiş gjbiyim" dedi. Kızkardeşi Ffliz Abdik'in evinde kalan Tanju Çolak. "ka- çak Mercedes davası" yüzün- den sıkıntıh günler yaşadığını bu yüzden de performansmın zaman zaman düştüğünü belir- terek duygulannı şöyle anlattı: "Şu andaki mutluluğumu sözcüklerle ifade etmem müm- kün değil. Dünyaya yeniden gelmiş gibiyim. Önümüzdeki sezon sorunsuz bir Tanju ola- rak taraftarlanmın karşısmda olacağım." BÎZ BİZE ERDAL ATABEK Yuppi Felsefesinin İkfldan. . . Tansu Çıller'ı iktidara getiren güç Doğru Yol Partisi'- nin iç dinamikleri değildlr. İsmet Sezgin'le Köksal Top- tan'ı yanıltan da bu oldu. DYP Kongresi dikkatle izlendiği zaman, kararı verecek olan delegelerin birikime dayalı eğilimleriyle ya DP-AP-DYP çizgisinin çile çekmiş emektarı deneyimli İsmet Sezgin kazanacaktı yadateş- kilatın her kademesinde hizmet vermiş, delegeyi tanı- yan daha genç 1 Köksal Toptan seçilecekti. Ama bu eği- limleri öne çıkaran pek çok kişi gibi onlar da yanıldılar. Bu partinin kavşaktakı seçimını 'genç, güzel, zengin' bir kadın, Tansu Çiller kazandı. Hem de kimsenin söz söyle- mesine olanak tanımayan bir ağırlıkla kazandı. 'Yuppie' terimi. 'Young-Urban-Professional' (Genç- kentli-profesyonel) sözcüklerinin kısaltmasıdır. Bu da eskimiş' değerlerin sımgesi olan 'Yaşlı-köylü-amatör' sözcüklerinin anlamlanna karşıt 'yiikselen değerler'i açıklar. Her alanın yaşlıları, köy kökenli tutucuları, duy- gusal yükleri ağır basan insanları artık değişen dünya- nın hızlı rekabetgucüne, yenılıkleri hırslasavunan kent- lilerine, soğukkanlı acımasız profesyonellere yenik düş- mektedirler. Çoğu kez küçümsenerek söylenen Yuppi' sözcüğü aslında yeni yükselen değerlerin genç sahip- lerinin heralandaki iktidarına işaretetmektedir. DYP'nin asıl lideri olan Süleyman Demirel'in topluma 'Çoban Sülü' olarak sunulmasının üzerinden geçen yıllar, köy- lerden gelip de iktidan alanlan temsil ettiği sanılan DYP'nin şaşırtıcı bir değışimle son yılların en parlak 'Yuppi'sini başkan oiarak seçmesiyle gücün nerden ne- reye geçtiğini açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Tansu Çiller 'genç'tir, 'kentlidir, profesyonel'dir. Ka- dın olması aslında bir avantaj değildir, dezavantajdır, ama Bayan Çiller bunu yenmiştir. Zenginliğinin kayna- ğını açıklamak zahmetine bile katlanmaması toplumu iyi tanıdığını göstermektedir. Çünkü bizim toplumumuz hiç- bir servetın kaynağını sormadan zengınliği kutsamıştır. Zengin demek akıllı, becerıklı demektir, bu da herkese yetecek bir güçtür. Gücetapar bir toplumda Tansu Çiller kartlarını çok iyi oynamıştır. Zengin olmadıklarını söyle- yerek delegeleri etkılemek isteyen öteki adaylara da bu alanda şans tanımamıştır Bayan Çiller'in 'milliyetçi' söylemi, ezanın ruhuna hu- zur verdigi'ni anlatan sözleri, bayrak' derken sesine kattığı titreyiş, aslında 'profesyonel' yanını çok iyi kullan- masırtdan kaynaklanmaktadır Amerika'ya ve 'yeni dün- ya düzeni'ne eğitimmden ben entegre olmuş yeni baş- kan (ve elbette başbakan) sadece 'yeni sağ' akımınTür- kiye'deki temsilcisidir. Buradaki duygusal titreşimleri yakalamaya yönelik bu tür terimle açıklanırsa 'marke- ting-pazarlama' sistemi politikada da çok önem taşı- maktadır. Eğer yeni başkan, pazarlamasındaki değiş to- kuşta sonradan ödemesi gereken borçlar almışsa bu onun iktidarının hemen başlangıcında ortaya çıkacak yanlış hesapları ofecaktır Milli Eğitim Bakanlığı nın ül- kücü anlayışa verilmesi böyle bir yanlışın başlangıcı sayılır. Bu da onun bileceği bir hesap sorunudur. • Tansu Çiller'in DYP Başkanlığı'na seçiminde Doğru Yol Partisi gerçekten parlak bir sınav vermiştir. Partinin bütünlüğü bütün taraflarca korunmuş, el ele verilmiş, kı- lıçlar şövalyelere yakışır davranışlarla kınlarına konul- muştur Ne zaman yeniden çekileceğini zaman göstere- cektir. Şimdi genç liderler' dönemine gırilmiştir. Gele- cek seçim ANAP'ın Mesut Yılmaz'ı, CHP'nin Deniz Bay- kal'ı, SHP'nin -şimdi şansı daha artmış olan- yeni genç başkanı' arasında geçecektir. Refah Partisi'nin böyle bir sorunu yoktur, Bülent Ecevit de henüz genç sayılmak- tadır. Böyle bir 'genç liderler' rüzgârının politikayı ger- çekten yenileştirip yenileştirmeyeceği ise büsbütün başka koordinatlarla ölçülebilir. Tansu Çiller'in ekonomide neler yapacağı aşağı yuka- rı bilinmektedir. Hızlı bir özelleştirme, reformlar adı al- tında dünya kapitalizmiyle cesur bir entegrasyon, kendi- ni DYP tabanında güçlendirecek sermaye kararları, Tür- kiye kapital çevreleriyle uyumlu bir politika. Emekçiler, uygulanacak politika içinde kendilerine uzatılacak anahtarları boşuna bekleyeceklerdir. O anahtarların ne- lerede olduğu şimdiye kadar görülmüş olmalıdır. Yeni başkan asıl sınavını ınsan hakları ve özgürlükler alanında verecektır. Gerçekten çağdaş olmak, gerçek- ten uygar olmak öncelikle insan haklarının eksiksiz uy- gulanması demektir. Bu da sadece özel radyolara yeşil tşık yakmakla değil, her alandaki baskıların kaldınlma- sıyla olacaktır. özgürlükler de, demokrasinin güçlen- mesi de asıl cesur kararların beklendiği alanlardır. Faili meçhul cinayetlerden konuşma ve yazma özgürlüğüne kadar bu toplumun yarası olan her konu cesur kararlar beklemektedir. Eğitim sisteminin değişmesinden, laik toplumun fanatizme karşı korunmasına kadar her alan cesur kararlar beklemektedir. ilk kadın başbakanın seçilmesi, bu toplumun bütün kadın hakları savunucularını sevindirmiştir. Tansu Çil- ler'in seçilmesinde bu mücadeleye katkıda bulunmuş herkesin payı vardır. Ama asıl sevinilecek konu, bayan başbakanın Türkiye'nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaş- ması için göstereceği başarıdır. Burada vereceği sınav, yeni başbakanın bir 'medya stan'mı, yoksa gıderek bü- yüyecek bir 'gerçek politisyen' mi olacağını ortaya koya- caktır... Mumcusuikasti Ar aııaıı Şefîk Polat Hizbullahtetikçisi TUNCAYÖZKAN ANKARA - Yazarımız L ğur Mumcu'nun öldürühnesi ola- yıyla ilgili olarak aranılan "İs- İami Hareket Örgütü"nün önde gelenlerinden Şefik Polat'ın Batman'da çok sayıda faili meçhul cinayet ola> ına karıştığı iddia ediliyor. Polat'ın iş ortağı Sıddık Tan'ı öldür- mekten yakalanıp mahkemece serbest bırakıldığı, ancak daha sonra kendisinden elde edilen si- lah ve ortağının öldürülmesi olayuıda kullanılan mermiler üzerinde yapılan incelemeler so- nucunda. pek çok faili meçhul cinayetle ilişkkinin saptandığı beurtildi. Olayda kullanılan silahın daha önce Seyfettin Ekmen. Di- yadin Kavak >e tbrahim De- mir'üı öldfirûtanesi olayıyla Seyfettin Ekmen'i öldürmekten sanık Mehmet Beşir Acar'ın yaralanması olayında kulla- nddığı belirlendi. Polis, Polat- tan eide edilen silah ve mermi- lerin balisdk incetemelerinde Hizbullah eylemlerinde kulla- nıldıklarını saptadı. Batman'da işlenen ve pek • çoğu PKK ile Hizbullah örgüt- '• leri arasındaki hesaplaşmadan 1 kaynaklandığı iddia edilen' olaylarda, Mumcu suikastinin şüpheUlerinin de yer aldığı beKr- lendi. Mumcu olayı ile ilgili ola-; rak aranan Şefîk Polat'ın böl- gede Hizbuilahcı olarak tanındığı >e PKK ile girişilen çatışmalarda yer aldığı iddia ediliyor. Ekmen'in ötdürülmesi olayı, poliskatıylarına "siyasi" . olarak geçti ve olayın Hİzbul* lahcılar tarafından gerçekleşti- rildiğibelirtildi. İbrahim Demir ile Diyadin Kavak'ın öldûrülüş nedeırieri polis kayıtlarına "biliraniyor" diye geçti. Polat. Mumcu sui-; kastinin kilit adlanndan biria olarak halen aranıyor. Aynı ör-~ gürün üyelerinden Ekrem Bay- tap. Zübeyir Gümüş, Abdullah Yiğit, Mustafa Kayacan, Ab- dulbaki Çifti de Mumcu sui- kastivle ilgili olarak aranılan diğer örgüt üyeieri.