Katalog

Cumhuriyet tmtiyazsahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar •Genel Gorsel Yonetmen Ali Acar •Duzenleme Mustafa Sağlamer -\nkara Temsılcısı Cüneyt Arcayürek •Haber Mudurlen: Işık Kansu. Hakkı Erdem MuesseseMudurû ErolErkut •Koordınatör Yayın Koordinatorü Hikmet Çetinkava • tsıanbul Haberlen Şena> Kalkan «Dı^ Haberier Ergun Balcı AuturkBulvdnNo.125.Kat 4. Bakanbklar-Ankara Tel 4195020 (7 Hat). Telex Ahroet Korutean »Muhasebe Bûlent Yener • Genel Yayın Danışmanı Ortıan Erinç » U - Ekonomı Dint; Tavanç «Yun Hdberlen Mehmet S«ra<; 42344. Fax (4)4195027 •tzmır Temsılcısı: SerdarKmk. H Zıya BK 1352 S 2 3 Tel «Idare Hüse>inGürer «lşletrrıe Omfer Çetik • Yaaİşleri lvfüdürü Celal Başlangıç «Ha- »Makaleler Sami Karaören «Spor \bdûlkadir v ücebnaıt • Du- 831230Telex 52359^Fax (51)895360 • AdanaTemsılcısı C«taYiğenofluInonûCd. »Bılgı-İşlem berMerkezıMüdürü Mustafa Balbay z e l t m e A.bduUah V azıcı 119S No 1 Kat l.Tel 52255O-5226O1-522492 .Telex.62155,kax:(^l)52257O Nafl lnal • Bügjsayar Sıstem; Mârövet Çiier • Reklam Refaa Işrtnua Vtymlayaa»e tbsaa: Yenı Gun Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş TürkocafcCad 39,41 Cağaloglu34334tst PK.246lstanbıilTel 512O5O5Te)ex 22;46.Fax (D513H595 17HA2İRANJ993 Imsak.3.24 Guneş: 5.24 Öğle: 13.10 İkındi: 17.09 Akşam: 20.45 Yatsı 22.36 şeker testatarma sprey ensülin • FRANKFURT(AA)- Halk dıknde şeker hastahğı olarak bilinen dıyabet hastalannın, yakın geleoekte kendilerine ensülin şınnga etmekten kurtulacaklan bildırildı. Almanya"da yayımlanan Goldene Gesundheit adlı sağbk dergjsinin haberine göre, ABD'nın Baltimor kentinde yapılan bir dızi deneyde, kan şekerini düşürerek hastalar için hayati önem taşıyan ensülinın, iğne olarak değil, sprey olarak da kullanılabileceğı behrlendi. Dergj. Baltimor'daki araştırmalan yöneten uzman Beth Laub'un, solunum yoluyla ensülin almayı sağlayan spreyin, kandaki şeker miktanru kolayca düşürdüğünü ve sorun yaratmadığnıı açıkladığını bildirdi. Garsonarekor dolar •SİNGAPUR(AA)- Singapurlu bır iş adarru, bir restorandaçahşan üç garsona, toplam 5 bin dolar bahşış bıraktı. Doğu Okyanus adh restorarun işletmeçısi Alice Kok, daimi müşterileri olan iş adamınm, restoranda 24 kişiye ziyafet verdiğini söyledi. Kok, admın açıklanmasını istemeyen bu müşterinin, ayafet içın 37 bin 270 dolan ödedıkten sonra, kendisine ve diğer iki garsona 5 bin dolar bahşiş bıraküğını açıkladı.Budurum karşısında şaşkınlığa uğradıklannı beliıten Kok, müşterinin, kendilerine sunulan yiyecek ve servisten son derece memnun kaldığını ve bu bahşişi hak ettiklerini söylediğini açıkladı. Melekotâbilmek için infihar etti • DANİA (AA) - ABD'nin Florida eyaletinde, 6 yaşındaki bir kız çocuğu, 'melek olabilmek için' intihar etti. Jackıe Johnson adındaki küçük kızın, melek olduktan sonra, ölümcül derecede hasta olan annesini koruyabıleceğinı düşünerek kendini bir trenin altına atüğı bıldinldi. Küçük kızın teyzesi, Johnson'un, kendisine bir melek olmak istediğini söylediğini, bu nedenle intihar ettiğini açıkladı. ağaçlı öntem • YATAĞAN (AA)- Yatağan Termik Santrah'nın yaktığı kömürlerden oluşan kül dağlannın, üzerleri toprak örtülerek ağaçlandınldı. Yatağan Termik Santralı ve Yatağan Orman İşletme Müdürlüğü yetkililerinden ahnan bilgiye göre, kül döküm sahasında 160 dönümlük alan, üzeri 60 santimetre kahnhğında toprakla örtülerek, üzerine akasya fıdanlan dikildi. Prostat kanserinde innal • LONDRA (AA) - İngiltere ve Galler'de her yıl 8.000 kişinin ölümüne yol açmasına rağmen erkeklerin muhtemel prostat kanseri beUrülerini görmezlikten geldiğı açıklandı. Prostat kanserine karşı mücadelebaşlığı altında bugün başlaülan kampanya dolayısıyla yaptığı açıklamada, üroloji uzmanı Dr. Hark Speakman, 50 yaşın üzerindeki erkekleri bu konuda daha dikkatli olmaya çağırdı. Araştırmalara göre Türkiye ruh sağlığı açısından 'alarm' veriyor Oıı kişidenbiriruh hastası • Ruhsal yönden tedaviye muhtaç kişilerin sayısı kırsal kesimden kente gidildikçe artış gösteriyor. Depresif belirtiler yüzde 20 oranında saptanırken, yüzde 10'hık bir oran ise depresyon rahatsızlığıyla karşı karşıya. • Kadınlarda nevrozlar, psikosomatik hastalıklar, uyku bozukluklan ve depresif bozukluklar daha yaygm. Erkeklerdeise alkol kullanımı, ilaç alışkanlıklan ve kişilik bozukluklan başı çekiyor. GÜNDÜZtMŞİR Ruhsal dengelerimiz son 10 yılda altüst oldu. Yapılan araş- tırmalar, Türk toplumunun yüzde 10'unun ruhsal yönden tedaviyi gerektirecek düzeyde olduğunu ortaya koyuyor. Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulu ve çalışmalannı 1986 yı- lından bu yana sürdüren Ruh Sağlığı Daire Başkanhgı'nca gerçekleştirilen araştırmalara göre ruhsal yönden tedaviye muhtaç kişilerin sayısı kırsal kesimden kente gidildikçe artış gösteriyor. Ülkemızde çeşitb düzeylerdeki depresif belirtiler yüzde 20oranında saptanırken. yüzde 10'hık bir oran ise dep- resyon rahatsızlığıyla karşı kar- şıya. Sağlık Bakanlığı Yataklı Te- davi Kurumlan'ndan alman is- tatistiklerine göre psikiyatri kli- niklerine 1983 yılında 48 bin 492 kişi başyururken, bu sayı her yıl 3-5 bin kişilik arüşlarla 1990 yıbnda 61 bin 811 raka- mına ulaşmış. Sağhk Bakanlığı yetkilileri ellerindeki verilerin tam doğruyu yansıtmaktan uzak olduğunu ancak ülke nü- fusu ve epidemiyolojik veriler göz önüne alındığında ülkemız- de 500 bin dolayında ciddi ruh- sal rahatsızhğı bulunan kişı ol- duğunu belirtiyor. İşin ilgjnç yanı bu kışilenn çogu sosyo- kültürel özellikler nedeniyle ye- terli sağlık hizmeti almadan hayatlannı sürdürüyor. Uzmanlar ülkemizde sıkhkla görülen ruhsal bozuklann arasında nev- rozlar, depresif bozukluklar ve psikosoma- tik hastakklan sayıyor. Yine toplumu- muzun üçte birinde ise en yaygın görülen rahatsızlıklann başında uyku bozukluklan geliyor. Dr. M.Emin Önder ile Dr. Ahmet R. Şâhin'in ortaklaşa yapuklan "Türkiye'de psikiyatrinin bugünü" konulu çahşma ül- kemizin ruh sağlığı açısından alarm verdi- ğini ortaya koyuyor. Araşürmaya göre ül- kemizde görulen ruhsal bozukluklann yaygmhğı ve bu yaygınbğı belirleyen etken- lere ilişkin bilgjlenn kısıüılığı, Türkiye'de ruh sağlığı politıkalanrun gelışürilmesine engel oluşturuyor. Yine aynı araşürmaya Uzmanlar anne babaları erken teşhis için uyarıyor Sakatiıkçocuğunkaderiolamazlstanbul Haber Servisi- Ortopedik ra- hatsızüklar çocuklarm geiecekteki yaşamını öoemli oranda etkiliyor. Küçük yaşlarda far- kedflemeyen "doğuştan kalça çıkığı" ile düz- tabanlık erkenteşhiseditemediği takdink sa- katlığa kadar vanuı rahatsızlıklara yol açı- yor. Doğuştan kalça çıkığı ülkemizde hala en çok sakat bırakan hastalıklar arasında yerini koruyor. Uzmanlar yapısı bozuk olan bir ek- lemle doğan çocuklarda kalça çıkığuun çok sık görüldüğüne dikkati çekiyoriar. SSK Eyöp Hastanesi Ortopedi ve Tra\- matoloji Senisi*nden Dr. Şüknl Güner,özel- likle doğuştan kalça çıkığnîda erken teşhis ve tedavinin önemli bir yeri olduğunu beürterek şunlansöylüyor. u Yeni doğan bebekler rutin bir ortopedik muayaneden geçmedikleri için çoğu kez kalça çıkığı yürüroeye başladıktan sonra tespit edili- yor. Tabii o zaman da vakit çok geçmiş olu- yor. Aslında bebek doğduğu zaman kalça çıkıklannın yüzde 95'inde kalça henüz çıkmanuş ohıyor. Biz bunu çıknıaya raeyüli kalça olarak ad- landmyoruz. Bu devrede tedavi çok kolay ger- çekleşiyor. Basit korseler ya da bandaj tek- nikleri ile (atel) tedavi uygulanıyor. Yüzde 5'- lik olayda ise doğumdan evvel ve doğum a- rasmda çıkık mevcut- tur. Teda>iye başla- mada kaybedikn her söre tedaviyi daha zor- laştınr ve başan şansını hayh' azaİtır. Bu durumda atel işe yaramaz tedavide bü- yük kemik ametiyat- lan kaçmılmaz olur." Uzmanlar, bebeğin soy geçmişinde kalça çıkığuun bulunması halinde ilk bir ay için- de mudaka ortopedik mua)eneden geçmesi konusuda anne ve ba- baları uyarıyor. Dr. Şükrü Güner, öp dilinde "Pes pla- nus" olarak adlandın- lan düztabanbğm da önemli bir ortopedik rahatsızlık olduğuna dikkati çekiyor. tki yaşına kadar tüm çocuklarm ayak tabanınm iç- orta ltKinııııljiki yağ tabakası nedeniyle içe bastıklannı belirten Dr. Güner, düztabanlıkla fl- güi şu uyanlarda bulunuyon "Çocuk 2 yaşmdan Doğuştan duztabanhk erken teşhisle önlenebiür sonra hala içe basıyorsa, yani kavis gelişmemişse mutlaka bir ortopedi uzmanına mua>ene ettiril- meli. Bebeklerde görülen düz tabanhkta ırsiyetin de önemli bir rolü bulunuyor. Düz taban çocuklar uzun yola gidemezler. Çoğu zaman anne ve babalannı kucaklanna afanası için uvanriar. Ayak ve baldır ağnlannı tarif ederler. Düz tabanh çocuklarda sık sık düs- meler görülür ve bacaklarnun geüsuni düzgün ol- maz. Saydıklanmızdan biri konusunda dahi uyan alırsanız düz tabandan rahatbkla şüphe edebiürsiniz." tki yaşına kadar bebeğe tabanı sert ortopedik botiar ve ayakkabı giydirilmesinin sakıncalı ol- duğunu vurgulayan Dr. Şükrü Güner, düzta- banuğuı tedavisi konusunda ise şunları söylüyon " Düz tabanlık, ayak egzersizleri yaptırılarak ve deforme ofanuş bölgeye göre ortopedik botiar ve- rikrek düzettflmeye çalışılır. Düztabanlık tedavisinde ayak parmakları üzerinde yürümek. avak parmaklan üzerinde yükselip alçalmak, ayağın dış kenarı üzerinde yürümek ve bu kenar üzerine bir süre durabilme- ye yönelik idmanlar da •nemlidir. Ayrıca ortope- dik aktkrle ve alçıyla destekteme ve cerrahi mö- dahale de bazı ilerlemiş düztabanbklarda kul- landan yöntemler arasındadır. Alçı tespiti ve cer- rahi müdahale ber olayda başarüı olmadığmdan yapüacak egzersiz önem kazanmaktadır." göre ruhsal bozukluk daha çok kadınlan et- kihyor Kadınlarda nevrozlar, psikoso- matik hastabklar, uyku bozukluklan ve depresif bozukluklar daha yaygın görülür- ken, erkeklerde ise alkol kuÜanımı, ilaç ab- şkanlıklan ve kişilik bozukluklan başı çeki- yor. 40 yaşın üzerinde depresif belirtiler, 45 yaşın üzerinde nevrozlar ve 65 yaşın üzerin- de de organik kökenb ruhsal bozukluklar daha sık görülüyor. Araşürmaya göre ruhsal bozukluklar alt gelir gruplannda, alkolizm ve ilaç ahşkarıb- klan ise üst gebr gruplannda dikkat çekiçi boyutiara ulaşıyor. Ülkemizde ruhsal bo- zukluğun bır başka göstergesi olan intihar rakamlan daküçümseneTneyecek boyutia- ra ulaşıyor. İstatistiklere göre Türkiye'de intihar hızının yüzbinde 2-2.5 dolayında ol- duğu görülüyor. İntihar erkeklerde kadınla- ra oranla 1.5 kat daha fazla saptamrken, 55 yaş üstü grupta ve eğıtim düzeyı yüksek olanlarda intihar daha sık gerçekîeşiyor. Önder ile Şâhin'in araştırmasına göre ruh- sal bozuklukta öğrenciler ve işçiler risk gruplannı oluşturuyor. Çocuklarda teda- viyi gerektirecek düzeyde uyum bozukluğu oram kırsal kesimde yüzde 7.5-15.5, kentte ise^üzde 12.6 oranında görülüyor. Ülkemizde verilen ruh sağbğı hizmetleri- nin çoğunlukla tedavi ağırbkb olduğunu be- brten Sağhk Bakanbğı, Ruh Sağbğı Dairesi Başkanlığı yetkıüleri, konuyla ilgili olarak şurilan söylüyor: " Son yıllarda koruyucu ruh sağlığı çabşmalan başlatıldı. Koruyucu ruh sağlığı hizmetleri bünyemize bağb 76 ilde bulunan Akıl ve Ruh Sağbğı Şube Mü- dürlüklerince yürütülüyor. Hedef grup- lanmız ise çocuk ve ergenler, sakat ve özür- lü çocuklarla bunlann ailelen, ruh hastası olan kişinin ailesi ve çevresi, çocuk yetiştir- me ve çocuğun ruh sağhğmın Jcorunması için anne ve babalann eğitimi gibi çok çe- şitli gruplardır. Çünkü koruyucu ruh sağb- ğı çabşmalan toplumun her kesimini içine alan geniş kapsamb programlardır. Ruh sağbğı alanında araştırmalar ise çeşiüi üni- versitelerin psikiyatri kliniklerinee yürü- tübnektedir. Bu nedenle "Türkıye'de Ruh Sağlığı Profıb" projesi planlanmış olup bu yönde çabşmalara devam edibitıektedir. Planlanan bu proje tamamlandığında ruh hastabklannm Türkiye'ye bölgeler düzeyin- de dağıbmı ve bunlann nedenleri ile en çok kimlerde görüldüğu beürlenecektir." merikah kzbiyenler artık dahagiiçtii Songünlerde füm setierinden adliye koridorlanna dek lezbiyenler çekingenliği bir tarafaatıp, ortaya çıkmaya başlıyor. Haber Merkezi - ABD'nin başkenti Washington'da eşcin- sel ve lezbiyenlerin yürüyüşü il- ginç görüntülere sahne ohırken bu kesünin eskisinden daha güçlü olduğunu gösterdi. Newsweek dergisinin haberi- ne göre, yürüyüşe büyükanne- lerden, çıplak göğüslü genç kız- lara dek toplumun değişik kat- manlanndan gelen binlerce eş- cinsel katıldı. Üst düzey yöneti- ci, elektrikçi, mimar, pobtikaa eşçinseller kolkola, utanma, çe- kinme duygusundan annmış bir görünüm sergilediler. Lezbiyenler bugüne dek gün ışığma çıkmakta çekingen dav- randılar. ABD'de 2 ila 3 milyon arası lezbiyen olduğu tahrnin ediliyor. Ancak etkin lezbiyen- ler, çok sayıda eşcinsel kadının kendini açığa çıkarmayı göze alamadığını öne sürüyor. Son günlerde Hollvvvood fürn stüd- yolanndan, başkentteki adbye kondorlanna dek lezbiyenler cekingenbği bir tarafa atıp, or- taya çıkmaya başhyor. Televiz- yonda ve basında demeçler ve- rip TV dizüennde rol alabib- yorlar. Ortaya çıkmak için niçin bu günü beklediler? Tutucu çevre- lere göre B01 Clinton ın başkan- bğa gebnesiyle yaratılan açıkbk pobükasının etkısi çok. Clin- ton'un orduya eşcinsellerin ab- mı konusunda gösterdiği ka- rarsızbk ve kaypakbk bir çok eşcinseb düş kınkbğına uğrat- tıysa da, ABD'de eşcinsel ve lezbiyenleri tanıyan ılk başkan obnası nedeniyle yine de destek görüyor. Geçen ay Imar ve ts- kan Bakan yardımabğına geti- rilen Roberta Achtenberg, Ame- rikan Senatosu tarafından poli- tık bu- göreve atanan ilk lez- biyen. Ne var ki lezbiyenler hala kendilerine bir yer edinmek içın uğraş vermek zorundalar. Was- hington'da Ulusal Eşcinsel ve Lezbiyen Haklan Derneği (NGLTF) başkanı Torie Os- born, "'Kadın hareketinin lezbi- yen kolu mu, yoksa eşcinsel ha- reketin kadın kolu mu oldu- ğumuzu henüz bibniyoruz" di- yor. Genel kanı ikisinin de doğ- ru olduğu. Etkin lezbiyenler kendilerini ilgilendirmese de AIDS ve çocuk aldırma konu- sunda kadın hareketine destek veriyorlar. Artık lezbiyenler diğer hare- kçtlere destek vermekten vaz- geçip kendi çıkarlan için uğraş vermek istiyor. Ancak bu çok kolay olmuyor. Lezbiyenler her şeyden önce kendilerine karşı beslenen önyargılarla savaş- mak zorunda. Lezbiyen çiftle- rin toplum karşısına açıkça çı- kmasıyla Amerikan toplumu- nun hoşgörüsü sınanıyor. Eş- cinsel haklan konusunda kitap yazan Vaid"i izleyen özgür dü- şünceli Amerikablar, lezbiyen- lerin toplumsal çatışmalarda et- kin rol oynadığını, nüfusun ge- neline göre daha iyi öğrenim gördüklerini belirtiyor. Ancak bu güne dek hep benliklerini Başlangıçta lezbiyenler için eşcinsefler "eninde sonunda" erkekti. gizleyerek çabşıyorlardı. Ne za- man açığa çıkmak isteseler ön- ce kadınlardan tepki gördüler. 1970'de Ulusal Kadın Hareketi CNOW), bünyesindeki lezbi- yenleri, hareketi olumsuz etki- ledikleri gerekçesiyle tasfıye etti. Bu nedenle radikal feminist adı alünda çabşmak zorunda kaldılar. Bugün NOW'un başı- na lezbiyen Patricia Ireland'in gebnesi, lezbiyen hareket için çok olumlu bır adım. 1980'lerde dünyanın AIDS ile tanışmasından sonra lezbı- yenlerle eşcinsellenn arası dü- zeldi. O güne kadar lezbiyenler için eşçinseller "eninde sonun- da" erkekti. AIDS yayıbnaya başlayınca lezbiyenler eşcinsel- lerin yanında yer alarak bir "ai- le çatıa " altında birleştiler. Lezbiyenler giderek kendi so- runlanna öncebk vermek iste- diklerinden. erkek eşcinsellerin sonınlanna fazla zaman ayır- mak istemiyor. Örneğin göğüs kanseri araştırmalanna daha fazla para harcanmasını isti- yorlar. Çocuksuz kadınlarda göğüs kanseririskinindaha faz- la olması lezbiyenleri kaygılan- dınyor. Şimdi lezbiyen haklannın ki- min tarafından ve ne şekilde sa- vunulacağı sorusu gündemde. Bünyesinde çeşitb ırk ve mes- lekten kişileri banndıran lesbi- yenler bir konuda fikir birliği içinde:" Artık gizlenmiyeceğiz. Güçleneceğiz ve karar alma sü- recinde etkıli olacağjz." Amerikalı eşcinseUerin oldukça renkli geçen yüriiyûşüne toplumun değişik kesünkrin- den insaıüar katıldı. Bin chincilla kürküyle yapılan manto 3 milyar lira Enpdhah kürk hayvam Türkiye'de • yetiştmRyor • Alman fırmanın Türkiye'de yetiştirdiği chincillalar, büyümeleri 6 aydan sonra durduğu için Almanya'ya gönderüerek kesiliyor ve kürklerinden manto yapılıyor. FARUKKIRTAY YALOVA - Alman HWS firması, derisi kürk sanayiinde kuUanılan chıncillalann Tür- kiye'de yetiştiribnesi için Ege ve Mannara Böl- gesi'nde temsilcilik açtı. Ortalama 25 yıl yaşayabilen chincillalar, do- ğumundan 6 ay sonra kürk yapılmak için A1-. manya'ya kesime gönderüiyor. Boylan 25-30 cm olarak değişen chincillalar, büyümeleri 6 aydan sonra durduğundan en faz- la bir yıl yaşayabibyor. HWS yetkibsi, Chincil- lalann 6. aydan sonra boy atmadığını. bu ne- denle gereksiz yere bakıbnasırun yerine kesünin terah edildiğjnı söylüyor. Bin chincilla yavrusunun kesilmesi sonucun- da ortaya çıkan bır tek mantonun satış fıyaünın ise 3-3.5 milyar üra olduğu bebrtıldi. Abnan HWS fırmasının, chinalla üreümin- den daha fazla verim alabılmek personel ve bakıa masraflannı asganye indinnek amaayla sözleşmeb üretim sistemini Türkiye'ye getirdi- ğinı söyleyen HWS Marmara Bölge Temsücisi Kemal Morgül, bu sıstemle birçok ailenin ek ge- lır sahıbı olacağını, işsizlere ış istıhdamı sağla- nacağıru. ülke ekonomisine de büyük katkılar sağlanacağını bebrtiyor. Morgül sistemi şöyle anlatıyor: "Bu hayvanlan yetişürmek için Türkiye çok ideal bir yer. Bu sistemle evlerin boş bır odasın- da chincilla yetiştirerek zengın olmak çok ko- lay Bölge gazetelerine ilan vererek bu sistemi tanıtüktan sonra yoğun talep geldi. Talep eden hericese sözleşme yaparak 4 dişi, bir erkek chin- Chincillalann boyu ilk 6 ayda 25-30cm'yi buluyor, daha sonra uzamıyor. cilla veriyoruz. Yılda üç kez doğuran bu hay- vanlar her doğumda 1-4 arası yavru yapıyor. Bu yavrular 5 aybk olduğu zaman bizler yavru- lann her birine 110 DM ödeyerek geri abp bun- lan kesim için Abnanya'ya gönderiyoruz." Gazetelere ilan vererek her bir ailenin chincil- la yetiştirerek yılda 20 bin mark kazanacağını Ueri süren Morgül, yetiştiricilerden tüm bunla- ra karşı sadece chincilla ile venlen kafeslerin be- delinin abndığım, damızhk olarak verilen hay- vanlann da daha sonra geri abndığını belirterek "Bu hayvanlar Almanya'dan ithal ettiğimiz özel yemlerle besleniyor. Fazla bir bakıma da gerek yok, yıllık olarak bir hayvarun yem mas- rafı 20 mark civannda" diyor. HWS yetkibsi Kemal Morgül'ün yeğeni ve chincilla bakıcısı AK Yüdtz ise chincüla kürkün- den oluşaa bir mantonun değerinin 3-3.5 mil- yar üra olduğunu, 1000 chincilla yavrusundan bir tek manto temin edüdiğıni behrterek şunlan söylüyor: "Bizler ülkemizde bu hayvanlan ye- tiştirmek isteyenlere fırsat tanıyoruz. Yaptığı- mız tek şey, Alman HWS fırmasına pazar bul- maktır, ülkemizin ekonomik ve iklim yapısı çok müsait olduğundan gelen teklifi değerlendirdik. Dünya piyasasında çok az sayıda chincilla kürk olduğundan bu hayvanlann en kısa sürede en fazla _yetiştirmek şirketin temel hedeflerinden biri. ÜUcemizde ise birkaç adet chincilla kürk bulunuyor, bunlardan bır tanesi decumhurbaş- kanımızın eşi Nazmiye Demirel'de var" Öte yandan ticari amaçla hayvan yetiştirme- nin insanlarda bulunan hayvan sevgisini yok edeceğini, evlerdekı çocuklann ise olumsuz yönde etkileneceğiıü ileri sürerek bu sisteme tepki gösterenler de var. Hayvanseverler 25-30 yıl yaşayabilen bu se- vimb ha^anlann daha bir yaşına gelmeden ke- süerek kürk yapılmasını bir hayvan katbamı olarak nitelendiriyorlar. AnksraKomtkentE Konutlan'nın Satışı Siiriiyor. Emlak Bankası rıın Ankara-Eskişehır yolu üzermde kurduğı Konutkent Il'nın, 1643 konuîluk H. bolümunün satışı yoğun bır şekilde surüyor. Sız de 10 yıla kadar vadelı aylık %4 8TL. veya %1 2 DM, %1 $ faız oranlarıyla dövıze endekslı, Emlak Bankası proıelerıne özgu "Yuva Kredileri"nden yararlanarak Konutkent H'de yuva sahıbı olun. EMLAK BANKASI