19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MAYIS 1993 ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI Termik saııtrallara tıuistikturlar -2- T ermik santral gezisi 5 gün sürüyor. Marmans'te 3 gün yıldızb bır otelde yanm pansiyon konaklama ve ulaşım dahii toplam tutan sadece 1 milyon 100 bin lira. Bu fîyata Marmaris"te ulaşım da- hil sadece 1 gece konaklanabileceği or- tadayken, geayi düzenleyen DYP ve Pertevniyal Çevre Başkanı Harun ökova'yagönülverecekyeniçevreciler kazanmak için bölgeye turistik termik santralgezileri düzenlenmeye başladı. PertevniyalLisesi Eğitim Vakfi 'nca dûzenlenen "ucuz çevreci tatiV'e 50 ile 85 yaşları arasındakiEtiler Yaşhlar Evi sakinleribüyük rağbetgösterdi.Emekü çevreciler bir termik santraldan diğerine dolaşıp ilgiülerden adeta hesap sordular aezinüzin ilk dtırağı 2 ay önce radyasyon alarmı verörek varhğını hatırlatan Yatağan TermikSantrah. Yatağan'da "güvenlik" gerekçesiyle içerisokulmuyoruz. Santrahn ustabaşısı santrah öyle ballandırarak anlatıyor ki,gruptan hemşire bir bayan, "Meğer öyle temiz havası varnuş ki, keşke buraya sanatoryum kurulsaymış dedim içimden"diye tepkigösteriyor. özellikle gözden ırak araaler üzennde faaliyet gösteriyor. Bu bölgenın deruz kıyısındaki küçük ve şirin turistik beldesi Ören'e gitıneden ya da termik santrallann ka- pısına ' varmadan, yörede ikinci ve üçüncü Yatağanlar'ın kurulduğunun ve bunlann hep birlikte Gökova Şey- tan Üçgeni"ni oluşturduğunun pek farkına vanlamıyor. Turistik Termik Santral Gezisi'ni Ünalmışer, biranlamda ucuz tatil ola- yine Harun Ünalmışer'ın Çevre Kolu nağı sağlayarak daha çok kişiyi Gö- Başkanı olduğu Pertevniyal Vakfı or- ganize ediypr. Geziye katılan kova"ya götürmeye çalışıyor. Ünalmı- şer, bu şekilde "santral komedisi"" nin gerçek yüzünü kitlelere göstermeyi umuvor. Gerçekten de denizın mavisı ile do- ğanın yeşilinin bırleştığı Gökova'da, adeta gizlenmeye çalışılan kara baca- lan yerinde görmeden burarun kirle- nebileceğine insanın aklı ermiyor. Marmaris'e gidenler sadece Yatağan Termik Santralf nın kirliliğini uzaktan görihorlar. Ondan yaklaşık 40 kilometre uzakhktaki Yeniköy ve Yeniköy'ün bir bölümünün 20 kilometre öteye nakliyle ortaya çıkanlan Kemerköy. diğer adıyla Gökova Termik Santrah. bir otobüs dolusu ;'cevreci-turist"in büyük bölümünü İstanbul Etiler'deki Emekli Sandığı Yaşhlar Dinlenme Evi'nin sakinleri oluşturuyor. 60 ile 85 yaş arasındaki emekli çevreciler, gençlere taş çıkartan enerjileri ile bir termik santraldan di- ğerine bıkmadan yorulmadan dolaşıp. ilgililerden adeta hesap soruyorlar. Yatağan'da kapıda kaldık Turun ılk durağj en ortalıkta gözü- ken ve herkesçe bilinen, bilmeyenlere de 2 ay kadar önce bölgede radyasyon miktannı tehlike sırunrun üzerine çı- kararak kendini hatırlatan Yata- ğan Termik Sant- rah. 1980'den radyasyon alarmına kadar uzanan sürede tam kapasite ile çalıştınlan sant- ral, çevresi yeşil- liklerle çevrili Ya- tağan'ı bir çorak arazi görünümü- ne sokmuş. Rad- yasyon alarmı- ndan sonra tek ünitesi çalıştın- lmaya devam edi- yor. Bayram gibi turistik transit ge- çişlerin yoğun ol- duğu dönemde Yatağan tümüyle dinlendiriliyor. Yatağan, çahştınhnca. her 5 gfinlük termik santral gezisi 3 yıldızlı bir otelde yanm pansiyon konaklama ulaşım dahil 1 milyon 100 bin lira. Bu ucuz tatilin asıl amacı fraji-komik santral hikayesinin gerçek yüzünii kitlelere duyurmak. Emekli çevredler gençlere taş çtkaran bir enerji ile santral yetkililerini sonı yağmunına tuttuİar. gün 600 ton kükürtdioksiti havaya bı- rakıyor. Bu yüzden solunum yolu has- takklanrun bölgede bir hayli yaygın Yatağan Termik Santralı. 1980'den radyasyon alarmına kadar uzanan sürede tam kapasite ile çalıştınlan santral, çevresi yeşilliklerle çev- rili Yatağan'ı bir çorak arazi göriinümüne sokmuş. Radyasyon alarmından sonra tek ünitesi çalıştırılmava devam ediyor. Bayram gibi turistik transit geçişlerin yoğun olduğu dönemde Yatağan rümüyle dinlendiriliyor. Yatağan, çaişfınlınca. her gün 600 ton kükürt dioksi- ti havaya bırakıyor. Bu yüzden solunum yolu hastalıklarının bölgede bir hayli yaygın olduğu bttiniyor. olduğu biliniyor. Doğanın da dengesi- ni bozan uygulama yüzünden yüzde 60 ürûn kaybına ugrayan zeytinciler. her yıl zararlannın taimin edilmesi ısteği ile TEK'le mahkemelik oluyorlar. Grup, Yatağan'ın kapısı- nda güvenlik görevlilerince karşılanıyor. Tatil olduğu için güvenlik gerekçesiyle geziye izifi verilmiyor. Sanralın temiz havası Elektrik ustabaşısı olduğu- nu belirten yetkih. dış kapı- da Yatağan'ı savunuyor. "Ben kuruluşundan beri buradayım. Tam 15 yıl oldu. Santral hasta etse başta ben olurdum. Yok radyas- yon varmış. yok dışan ho- roz bırakıp ölmezse sokağa çıkıhyormuş... Bunlann hepsi sansasyon" diye dile getiriyor tepİcisini. "Biz de- vamh takip ediyoruz, doğa- da hiçbir kuruma .falan yok" diyor yetkili. Bakıybmz, santrahn bahçesindeki ağaçlann. gövdeleri ve yapraklan sap- san... Yeni ekilmiş fidanlan gösteriyor. "Kuru gibi gö- zükenler okaliptus. Baİân diğerlerine. nasıl yeşil." Gruptan bir hemşire harom daha fazla dayanamıyor. "Beyefendi öyle güzel anlattınız ki... Meğer burası ne kadar sağJıklı bir yer- miş. Bıraksalar da bari sanatoryum yapsak." Bu öneri gülüşmelere yol açı- yor. Yetkih' doğal dokuyu her yıl yenile- diklerini söylerken aslında açık verdi- ğırıin farkında değjl. Fidanlann yeşilli- ği tazeliğinden. Yetkili devam ediyor. "Bacalarda fıltre var. Kumun^yüzde 99.7'sini tutuyoruz". Sonra bunlann plakalarla az ötedeki kum dağlanna gönderildiğini anJatıyor. Buradan rüzgârla savrulan zehirli atıklann üzerine son 1-2 yıldır 50 san- timlik toprak örtüsü atılmaya baş- lanmış. Ama kum tepeleri hâlâ san gö- züküyor. Bunun nedeni ise yıllardır bu- rada biriken büyük kütlenin tümüyle toprakla örtülebilmesinin mümkün olmaması. "Ya çıkan gazlar?" "Ya çıkan gazlar" diye soruyoruz. Karbon monoksit, kükürt dioksit gibi gazlann şimdilik havaya verildiğini, ama endişe edilecek.bir durum yarat- madığını söylüyor. Üstelik bu gazlan antacak olan desülfürizasyon tesisleri- nin de planlandığını hatırlatıyor. De- sülfjirizasyon sistemi öyle demekle ol- muyor. Sistemin santrala montajı yak- laşık 26 ay gerektiriyor. Yatağan"ın kapısmda "Termik santral hatırası" çektirdikten sonra kum tepelerinden yayılan toz dumanı içinde Gökova termik santrallanrun en kıdemlisinden aynhyoruz... •tantığı luııızııı yııregı= m L Sen milyonlarca ins; O N B I N L E R s& bir seııiııle... J J J m • 1 J J J İÇİN YAZDI Uğur amcamızın. dünyada bir eşi daha yoktur. Karanlık kapılann arkasını açan doğruyu aydınlatan. kötü emellerin üstünegiden Uğur amcamız doğruyu buldu. Bu doğrulan bulmasını hiç kımse engelleyemedi. Doğrulan teker teker ortaya çıkardı her şeyi açıkladı. Vicdansızlar hiç korkmadan Atatürkçülük yolunda ilerleyen bir insanı öldürdüler. Ama öldüremediler Uğur amcamız. yaşı\ or ölmedı. Nihan Çeken Uğrunda mücadele verdiğin. açık yüreklılik ve cesaretle savunduğun, asla ödün \ ermediğin düşüncelere. Atatürk ilkelerine, değerlere. gerçekleresaygılar... Gazeteciliğın ve düşünce adam. Türk aydını olmanın anlamını seninle gördük. Türkiyeye mavi, güneşli ufuklardan bakarken emin ' ölabilirsın ki serun gibi düşünen, demokratik Türkiye. özgür ve giiçlü yannlar için mücadele eden insanlar, olarak serun kaldığın yerden devam etmeye hazırdır. Rahat uyu... Ehıygu Sekizkardeş Gözün arkada kalmasın sevgili Uğur Mumcu. Biz gençlik senin ilkelerini sonuna kadar canımız pahasına da olsa koruyacağız. Sen milyonlarca insarun benJiklerini kazanmasını sağladın. Milyonlarca beyin hücren Türkiye insanmın beyinlerine girdi. Gözün arkada kalmasın. Banş Ilgaz Sevgirî Mumcu. kötü olan belki de senin bedenini yok olduktan sonra bu tepkilerin olması senin bunu görememen. kötü olan bu. Peki güzel olan ne, senin fikirlerin uğrunda verdiği savaş, bu bize ders olacaktır. Duygu Çataltaş Ercan Fırat Evet, herkesin söylediği gibi benimdeiçim yanıyor. Ne yazık, vatandaş olarak insanlanmıza. demokrasiye, çevremize sahip çıkamadık. Peki. şimdi üzüntümüzü söyledikten sonra unulacak mıyız? Vatandaş, birey olarak görevlerimiz yok mu? Ey, üzüldüğünü söyleyen insanlar üşenmeyin, milletvekillerinizin kimler olduğunu öğrenin, yetkilileri görevlerini yapmaya, verdikJeri sözleri yerine getirmeyedavetedin. Yanhşlan kınayın. Bütünyanlışlariçin mektup yazın. imza toplayın Meclise. milletvekillerine, ilgili bakanlıklara. belediyelere gönderin. Benim mektubumla, imzamla ne yapabilirim demeyin. Sevgili Uğur Mumcu bızım için bıkmadan, usanmadan bütün yanhşlan defalarca yazmıştı, kınamıştı. Cşenmeyelim bizdeyazahm. Hiçbir şey yapmaktan iyidir. Hiç ohnazsa uyumadığımızı gösteririz. Ben başladım bile. Hülya Aksoy Seni öldürmekle hiçbir kazanamadılar çok şey kaybettiler. Çünkü Uğurlar ölmez sana kıyan fıkir ve eller mutlaka kınlacak, seninle daha çoğaldı. UğurUlukan ' "V'unılduk, ey halkım unutma bizf demişsin 75'te 93'de diyoruz ki"Vurulsan da ey Mumcu nasıl unutabiliriz seni." Suat Kovuncu SURECEK Mumcu'ya Sinsidir deriz ölüm, kahpedir. Bazen insanoğlu ölümden de kahpedir. Haince ve alçakça susturuldu Keskinbirkalem. Umutlannı mumlann sönmesine bağlayanlar, Çare sandılar bunu. Söndüriilen onurlu bir yaşamı Onursuzca durdurdular. lıeınden ve şavaşımından Ödün vermemişü oysa. Ne mutlu ki, tutsak düşse de sonunda, Teslimiyete boyun eğmedi asla. Ardında arulan ve resimler bıraktı yalruzca. Çok şey anlatıyordu yoldaşlanna, Kararlıveyılmayan bakışlanyla... Matem tutmuyoruz arkasmdan. Çiçeklerle, türkülerle uğurladık, Şiirlerle anıyoruz dost insanı. Onurlu davamızın bayrağıru Artan inanç vecoşkuyla devraldık. Dostlar da biliyor, düşmanlar da: Bir Mumcu batsa da aramızdan Bin Mumcu doğacaktır. arkasından Uğur'lar olsun. Emin Dursun ÇALIŞANLARIN SORULARI SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL SSK'yı var edenler 5örtt.*"Nonnal Emekliük", "Süper Emeklilik" ve üst göster- ge tablosuna tabi "İ st Emeklilik" gibi. esitlik ve hakka- niyet ölçülerine sığmayan bu çeşitli ayrıcalıklar ile bunun yarattığı mağduriveti belirtir göriişümüzâ ilgilikre iletir- seniz mutlu oluruz. Biz. 1981 yılı başlarında Sosyal Sigortalar Kummu'ndan emekli olduk. O zamanlar 1. dereceden başlayıp 12. derecede biten tek tip gösterge tablosu vardı. Bu gösterge tablosuna göre ve %70 ay lık bağlama oranı ile şu anda en düşük işçi emekli aylığı 975 bin lira sosyal yardım zammı ile 1 milyon 563 bin 448 liradır. Biz emekli olduğumuz zaman, y ıllardır süregelen bu gösterge tablo- sunun memur emeklilerinde olduğu gibi, sürekli yüriirlükte kalaca- ğı. dolaytsıyla ne zaman emekli olursak olalım. gerek gösterge rakamlan, gerekse katsayı artışlarıyia gelen zamlardan y ararlana- rak mevcut emekliler ile. gelecekte emekli olacaklar arasında hiç- bir ayınm olmayacağı düşüncesindeydik. Ovsa sonradan. sadece I. derece 9. kademedcn emekli olardara "süper emeklilik" hakkı tanındı. Bu hakfan yararlanabilenler şu anda bu haktan y ararlanamay anlardan. 693 bin 750 lira ile 840 bin 910 lira arasında daha fazla emekli aylığı aunaktadır. Oysa ki, yalnızca 4 puan eksiğiylt I. derece 8. kademeden emekli oianlara ve onun altındaki kademelerde yer alanlara, hiç bir hak tanınmadı. Çoğu süper emekli olan basın mensuplarının da pompa- lamasıvla bu aylıkların bu yasama döneminde daha da artırılacağı anlaşılmaktadır. Bu yetmiy ormuş gibi, 1993 yılında emekli oianlara da 6.650 göster- ge uygulanmaya başlandı. Bu göstergeden ve %70 orandan emekli oianlara 4 milyon 419 bin 700 lira aylık bağlanmaktadır. Süper emeklilik yasası çıkanlıncaya kadar, işci ücretleri. ücret ar- ttşları ve para değeri gözönünde tutularak sigorta priminc esas üc- ret sürekli artırılıyordu. Örneğin bugünün tavan ücreti, dümin tavan ücreti ile eşittir. Dünün ve bugünün emeklilerinin ödedikleri primler de eşittir. Ama aldıkları emekli aylıkları arasında, kocaman bir uçurum \ardir. F.şitlik ölçülerine sığmayan bu çeşit çeşit emeklilik ve ayrıcalıklar y aratılacağına. düzenleme her emeklive yansıyacak bîçimde yapıl- saydı olamaz mıydı? Her ay banka kuyruklarında işçi emeklileri, birbirlerinin aldığ] maaşa göz dikip devlete hay ıflanmazdı. Devletin buna hakça bir çözüm getirmesini beklemek, yüzbinlerce işci emeküsinin hakkı değil mi? Bir grup SSK emeklisi adına. O.U YANIT:3395 sayılı Süper Emeklilik Yasası ile getirilen haksızlık- lan pek çok kez dile geürdik. SSK'nın bugünkü mal varlıklannın dünün emeklilerinin alınte- riylc varolduğunu. onlann ve dürüst işverenlerin katkılanyla, SSK'nın ne denli büyük bir kurunı oluşturduğunu hepimiz bil- mekteyiz. SSK'yı var eden ve bugünlere getiren eski emekliler. bugün bir kenara ıtilmiş ve yazgılanyla başbaşa bırakılrruştır. SSK'nın bugün içinde olduğu zor durumdan, sorumlu olmayan- lann basında dünün emeklileri gelir. SSK'yı onlar kurmuştur. onlar büyütmuştür, onlar yaşatmıştır. Ancak bugün eski emekli- ler yaşam savaşı içindedir. Ve düşünenleri dc yoktur. Bütün dü- zenlemeler sürjer emekli olanlar üzerine yoğunlaştınlmışür. POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Şiirii Yrilacdan... Bılgi veren ansiklopediler; adlan sözlüklerini açtığı- mızda 1920'lilerin sayısı oldukça kabarıktı. Şimdi bakı- yorum bir hayli eksilmiş. işte Sabahattin Kudret de gitti, geriye kaç kişi kaldı? Salah Birsel 1919lu, Necati Cumalı 1921'li, ara yerde ben varım. Teker teker döküleceğiz, bir doğa yasası değil mi? Sabahattin Kudret, ölümünden bir yıl önce çok çekti; inme inmişti. Tabutu başında konu- şurken Yıldız Kenter, "İşte buna isyan ediyorum" demişti. Ölünün kalkacağı Galippaşa Camisi'nin avlusunda konuşuyoruz. Yanımızda Sabahattin Kudret'in eski ar- kadaşı Halit Eskişar da var. Pırıl pırıl, ışıltılı bir bahar günü... Sabahattin Batur tanışmayı 1940lara, Küllük yıl- larına değin götürüyor. Benimki öyle değil, ben o yıllar- da Ankara'dayım. Yedek subaylığını yapmak üzere Sabahattin de Ankâra'ya gelmiş. 1950lerden önce ola- bilir. 45 mi diyelim, 46 mı diyelim, o yıllarda... Demek asker- liğe iki Sabahattin aynı yıllarda gitmişler. Üniversitedey- ken birlikte, askerdeyken birlikte. ne iyi! Karacaahmet'te çınarlar altında bir mezar, taşında Sabahattin Batur yazıyor. Şükür Sabahattin yanımızda... Bu başka bir Sabahattin. Dönüp yüzüne bakıyoruz Halit Eskişar'la ikimiz, Sabahattin çok sakin bir bakışla, "Müthiş bir benzerlik" diyor. Bu mezarın biraz ötesine de Niyazi Tunga'y göm- müştük, birsüre önce, ne rastlantı!.. Gene tuhaf bir rastlantı, ölen Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın cenazesi radyoların, televizyonların eşliğinde "devlet töreni'yle kaldırılırken, şair ve yazar Sabahattin Kudret Aksal'ın cenazesi Kadıköy Devlet Konservatuva- rı önünde yapılan "devletsiz bir tören' le Erenköy Galip- paşa Camisi nde kılınan namazdan sonra Karacaah- met'te toprağa veriliyordu. Şairi uğurlayanlar sanatçılar, öğrencileri, dostları, okurlarıydı. Oradan geçerken kalabalığı görenler, "kim ölmüş" diye soruyor, "şair ölmüş" yanıtını alıyorlardı. Erenköy'ün Galippaşa Camisi son birkaç yıl içinde uğ- rağımız olmuştu. Bu kaçıncı cenazeydi, bu kaçıncı ölüm! Şair. oykücü, oyun yazarı, denemeci Sabahattin Kud- ret Aksal, 1920 yılı nisanında Beşiktaş'ta doğmuştu. Fel- sefe okumuş, öğretmenlik, memurluk, müfettişlik yap- mıştı; 1961'de İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan Müdürlüğü'ne getirilmişti. ilk şiirlerr 1938 yıllarında dergilerde görünür: (nsan, Oluş, Varlık... ilkşiirkitabıŞarkılıKahve1944'teyayımla- nır. Ondan sonra hemen her yıl bir kitabı çıkar. Birçok ödül alır. Sonuncu aldığı ödül ENKA'dan' Vavlar'dır. Nazım Hikmet'in ve Garip akımının edebiyaömıza egemen olduğu yıllarda şiir yazdı. Nazım'dan ve Garip şiirinden etkilenmeden şiir söylemek kolay değildi. Bu manyetik alandan sıyrıldı, kendi şiirine ulaştı. Artık bü- tün akımların dışındaydı. Eleştirmenlerin "kendine öz- gü" dedikleri türden bir şair olmayı başardı. Son şiir kitaplann'dan olan "Buluşma'yı "sevgilerle" diyerek dalgınlıkla bana ve ortak dostumuz Necdet Uğur'a imzalamıştı (kitap bende). %elli ki bu şiirleriyle kendini ve başka şairleri aşmak istiyordu. "Genç bir ozana" diye sunduğu "şiir üstüne notlan" bunun için yazmıştı. Şiirler numaralanmış, bir ya da birkaç dızelikti. Numaralarından ayırarak dizeleri rastgele sıralamak istiyorum: "Imge avlama / Gelirse kapıyı aç / Düşüncenin içsel sesidir imge." "Şiir yazarken / Eski ozanları düşün / Eski, belki de / Çok eski." "Bir ilkçağ ozanı şiirini okusun istemez misin" "Kıvıteım külün altında /Külünükarıştırmayı unutma." Şu dizeleri de bir öyküye benzediğinden alt alta sıralı- yorum: Demosthenes gibi yap Ağzında çakıl taşı denize karşı konuşurdu o Senin dizeler olsun ağzında Onlarla otur Onlarla uyu Onlarla uyan Sabahattin Kudret, bazı günler gazeteye uğrar, daha çok Sami Karaören'in yanına çıkar, geldiği gibi gene sessizce giderdi. Gene böyle bir geldiğinde, "Sana bir beyit okuyacağım" demişti. Ancak beyitin ikinci dizesini biliyorum, birinci dizesini kanştırıyorum, veznini bozuyorum. Birinci dize diyor ki, biz eskilerin eserlerini gördük... Ne yazık ki eskilerbizim eserlerimizi görmedi. "Kudema görmedi hayfa bizim asarımızı." Bi- lenlere sorduk, sonunda birinci dizeyi bulduk. Beyit şöy- le: Kudemanırt görüp / asarını bizler zevk ettik Kudema görmedi hayfa bizim asarımızı Kudema görmese bile sonra gelenlergördüler, Saba- hattin'i edebiyattarihindeki yerli yerine koydular. Biz böyle biliriz... BULMACA 1 2SOLDAN SAĞA: 1/ Yusuf Ziya Ortaç'ın hece ölçüsüyle yazdığı pi- yesi... Demjrin simgesi. 2/ Bir sayı... İmkân. 3/ Bir vidada iki diş arasında kalan çukur bölüm.. Gözleri görmeyen. 4/ Gerçekleşmesi olanaksız tasar ya da düşünce... Tarla şının. 5/ Bir soru eki... Üflemeli bir çalgı. 6/ Komedilerde hafıf- meşrep genç kadın ya da işveli hizmetçi rolİerine çıkan kadın oyuncu... Eski Mısır'- da insanoğlunun yaşamsal daya- nağı olan üreüci güç. 7/ Avuç içi... Afrika'da bir ülke. 8/ İğne. iplik. baharat, zarf, kâğıt gibi şeyler sa- tan kimse ya da dükkân... Bir oyun ya dafilmdedinlenme süresi. 9/ "Yazıklar olsun" anlamında kullanılan söz... Aspendos harabe- lerine verilen bir başka ad. ' YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Turgut Uyann bülün şiirlerini içeren yapıtının adı. 2/ Alkolsüz içki, meşnıbat... "Üzerinde be-' ni uyutan minder/Yavaş yavaş girer ılık bir suya/Hind'e doğnı yelken açar gemiler/Bir - - - âlemine doğar dünya" (Orhan Veli). 3/ Avustralya'da yaşayan ağır gövdeli ve kısa bacakh hayvan. 4/ Japon lirik dramı.. Yaşh, koca. ihtiyar... Evrensel aha olan kan grubu. 5/ Kalabahk... Âşık. müptela. 6/ Seyhan Irmağı'mn en önemlı kolu olan akarsu. 7/ Olumsuzluk belirten bir önek... Uyanık. gözü açık. 8/ Bir nota... Alışılmışa ters olan. 9/ Kül- tiir... Doğu Anadolu"da birırmak. ŞAIRLERDENIZLER Şair.yazarveeleştirmenMEHMETAYDIN'ınşiirimizveşa- irler üzerine inceleme ve eleştirileri çıktı. Repta Yaymlan - Bursa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle