19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4MAYIS1993 SALt 4 HABERLER ANAP Çanakkale Ü Kongresi •ÇANAKKALE (Cumhuriyet)-ANAP Çanakkale İl Kongresi yapıldı. MKYKüyesive îstanbul Milletvekıli Şadan TuzcuoghTnun da katıldığı kongre sonunda karşısına aday çıkmayan İsmet Muhtaroğhı yenıden ANAP Çanakkale İl Başkanı seçildi. Muhtaroğlu, kongreye kaıılan 495 delegeden 493"ünün oyunu ahrken, iki oy geçersiz sayıldı. ANAP Çanakkale İl Yönetim Kurulu da şu isimlerden oluştu: Siyami Gök. Mehmet Altın. Yavuz Kaya. Nihat Parlak, Orhan Biçer, Sebahattin Ay, Yaşar Demircan. Numan Aras, Yunus Ekşi, Şentürk Arslan, Ali Akel. Ahmet Örenç. Faruk Koyluç, ÇetinTürker. DYP Bayramiç IİÇ8 Kongresi •ÇANAKKALE (Cumhuriyet) - Di\ an başkanlığjnı Çanakkale Milletvekilı RahmiÖzer'in yaptığj DYP Bayramiç İlçe Kongresi"nde iki liste çekiştı. 201 oy alan Nihat Demirsöz ilçe başkanı olurken diğer aday Reyhan ÖzçeKk 173 oyda kaldı. DYP Bayramiç İlçe Yönetim Kurulu. şu isimlerden oluştu: Mehmet Özer. Saim Gürer. Hidayet Bayındır, Muhsin Güçlü. Naci Çakıroğlu. Ali Kula. Mehmet Mutlu, Şerafettin Beceren, Sabri Karaoğlu ve İsa Akay. Eymür davası • ANKARA(AA)- Tedbirsizlik vedikkatsizlik sonucu arkadaşı Nuri Şahin Hasırcıoğlu'nu öldurdüğü gerekçesiyle Asliye Ceza Mahkemesi'nce para cezasına çarptınlan ve bu cezası Yargıtay'ca bozularak, dava dosyası Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen, MİT Kaçakçılık ve İstihbarat Dairesı Eski Başkanı Mehmet Eymür'ün oğlu Mazhar Alp Eymür'ün yargılanmasına devam edildi. Mahkeme Başkanı. önceki duruşmada Mahkeme Heyeti'nce istenen dava konusu lüfeğin mahkeme kalemine teslim edildiğini belırterek, "üKfttenirmeyen tanıklann •tiinlenmesi tçin duruşmayı başka birgûne bıraktı. Nacılarasiyaset ' yasağı • ANKARA (AA) - Dıyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Ydmaz, hacı adaylannı Suudi Arabıstan'da siyaset yapmamalan konusunda uyararak. "Siyaset yapmayın, çünkü bu konuda bizim Suudi Arabistan'la anlaşmamız var" dedi. Mehmet Nuri Yılmaz, haa adaylanna davranışlan konusunda çağnda bulundu. Yılmaz, Suudi Arabistan Hac Evkaf Bakanı Ahmet Abdülvasi Abdülhadi ile Türk hacılannın siyaset yapmamalan konusunda bir anlaşma ımzaladığını belirterek. şunlan söyledi: "Suudi Arabistan Hükümeti bizden. hacılanmızın yanlannda siyasi ve ideolojik yayın ile video kasetleri götürmemelerini istiyor. Biz de hacı adaylanmıza beraberinizde siyasi yayın ve video kaseti götürmeyin. diyoruz. Haalanmızın bu konuda dikkatlı olmalan gerekir. Biz. bu konudayazılı taahhütte bulunduk. Türk hacı adaylannın sorumluluğu bize aittir. Bizim dışımızda hacca gidenlenn sorumluluğu ise bize ait değildir" Azadi toplatıldı • İstanbul Haber Senisi - Azadi gazetesinin 51. sayısı. "Devletin ülkesi ve miiletiy le böiünmez bütünlüğü alehine propaganda yaptığı"gerekçesıyle İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından toplatıldı. Azadi Gazetesi'nin sahibı ve Genel Yayın Yönetmeni İkramettin Ojuz dün yaptığı yazılı açklamada. istanbul DGM'nin, L'luslararası Öıgür Basın Günü olan 3 mıyıs öncesindc \ erdiği toDİatma karannın. "Türkiye'de basının özgür olnasına izin vermeceğiz" ydclaşımmın tipik bir örneği oliuğunu söyledi. Oğuz şınlan söyledi: "Devlet Givenlik Mahkemeleri için, ar.ık basın-yayın oeanlannda geçen hcr 'Kirdistan' sözcüğü, tcplatma gerekçcsi szyılmaktadır. Işin ilginç >;nı, bu tavır. yalnızca yırtsever-demokrat nilclikli gzete ve dergiler söz konusu oJuğundagöstcrılmckıe. Dğer gazcte \e dergiler için hnzcrbirtav.ır pslcnlmcmekıedir." Otopsi raporlanna göre cesetlerdeki 111 mermi, iki buçuk kanş uzaklıktan sıkıldı 70 santimetredeçatışma Yargısız infaz dosyası HALİL NEBİLER • Otopsi raporlarında. bu 11 kişiye isabet eden 126 mermi var. Bumermilerin 15'i uzak atış mesafesinden. 11 l'i yakın atış mesafesinden sıkılmış. Bu kavramlan biraz daha açarsak. daha çarpıcı bir sonuca ulaşacağız. İki ihtimal var. Birincisi çatışma falan yok, ikincisi. çatışma var hem de göğüs göğüse... Polisin operasyonlarda "zan- lılann" çoğunu "ölü elegeçir- mesi" "yargısız infaz" değer- lendirmelerini ön plana çıkar- lırken otopsi raporlannın bu iddialan güçlendirdiği belirtili- yor. Cumhunvel'in ele geçirdiği otopsi raporlannda ölümlerin çoğunun yakın ateş sonucu ol- duğu dikkat çekıyor. "Yargısız infaz" kavramı. 1988 yılı ekim a>ında Tuzla'da dört gencin polis tarafından öl- düriilmesıyle kamuoyunda tar- tışılmaya başlandı. Daha son- raki dönemde. kuşkulu sorula- ra yol açan bu tür operasyonlar giderek çoğaldı. Operasyonlar artıp "ölü ele geçirilenler"in sa- yısı yükselince. infaz operas- yonlannda belirgin bazı ortak özellikler de ortaya çıkmaya başladı. Hakkında "yargısız infaz" iddiası bulunan operasyonlar- da görülen ortak özelliklerden önemli bir tanesi. "çok fazla" mermi kullanılıyor olması. Ör- neğin sadece Tuzla operasyo- nunda 283 mermi kullanılmış. Bu operasyondaki hedef dört kişi. Yani öldürülen her kişı ba- şına polis, ortalama 70-71 mer- mi kullanmış. Bu kadar çok mermi kullanılınca da. kulla- nan kışı ne kadar kör nişancı olursa olsun, hedef alınan kişı- lerin vücutlanndan o oranda fazla mermi çıkartılıyor. Bazı operasyonlarda, öldü- rülen 16-kişinin otopsi raporla- nndan çıkan sonuçlar da bunu doğruluyor. Bulgulan şöyle sı- ralayabiliyoruz: Niyazi Aydın: 12 Temmuz 199L Beşiktaş'ta öldürüldü. Bedenındcn 3 mermi cekirdeği. 18 bomba parçası çıkanldı. İbrahim Erdoğan: Aynı ope- rasyonda öldürüldü. Bedenin- den 9 mermi çıkü. Hasan Eliuyguıu Aynı ope- rasyonda öldürüldü. Bedenin- den 5 mermi, 5 bomba parçası çıktı. Nazmi Türkcan: Aynı ope- rasyonda öldürüldü. Bedenin- den 19 mermi çıktı. Cavit Özkaya: Aynı operas- yonda öldürüldü. Bedeninden 10 mermi çıktı. Dursun Karataş'ın eşi Sabahat Karataşla birlikte 3 De\ - Sol nıilitanı öldürüldü. Zeynep Eda Berk: Aynı ope- rasyonda öldürüldü. Bedenin- den 5 mermi çıktı. Yücel Şimşek: Aynı operas- yonda öldürüldü. Bedeninden 2 mermi, 10 bomba parçası çık- tı. ömer Coşkunırmak: Aynı operasyonda öldürüldü. Bede- ninden 6 mermi çıktı. (Rapora göre) Kimİığı meç- hul erkek. Aynı operasyonda öldürüldü. Bedeninden 3 mer- mi çıktı. Nur Güzel Yaşan 20 Tem- muz 1992 tanhınde Kartal'da öldürüldü. Bedeninden 9 mer- mi çıktı. Hasan Demir: Aynı operas- yonda öldürüldü. Bedeninden 19 mermi çıktı. Ramazan Ceviz: Aynı ope- rasyonda öldürüldü. Bedenin- den 29 mermi çıktı. İsmail Oral 19 Mayıs 1991 tanhınde Kadıkoy. Hasan- paşa'da öldürüldü. Bedeninden 12 mermı ç'ktı. Haticc Dilek Aslan: Aynı operasyonda öldürüldü. Bede- ninden 3 mermı çıktı. Kanık Bayrakçı: 9 Nısan 1991 tanhınde İzmır'de öldü- rüldü Bedeninden 9 mermi çık- tı. Olcay Lzun: Aynı operas- yonda öldürüldü. Bedeninden 9mcrmjçıktı. Yakın atışta tam isabet Dört operasyonda öldürülen 16 kişinın bedenlennden top- lam 152 mermı çckirdcğı çıkan- lıyor. Ayrıca. 23 bomba parçası da hesaba katıldığında bu sayı 175"e ulaşıyor. Yani, öldürülen her kışıye ortalama 9-11 mermi isabet edıyor. Bu kadar çok mermı kullanıbnca da en sıra- dan deyımle ortalık kan gölüne dönüyor Kemikler kınlıyor. bcyınler parçalanıyor. Bir operasyonun niteliğinı kavrayabilmek için otopsi ra- porlan en güzel kaynak. Şimdi > ine biraz önce üzerinde durdu- ğumuz 16 kışinın öldürüldüğü dörı ay n operasonu, adlı tıp ra- porlarınm sonuçlanna göre bu kez bir başka açıdan ınceleye- lım Niyazi Aydın: Vücudundaki 3 merminin bıri uzak. ıkisi ya- kın illlŞ. İbrahim Erdoğan: Vücudun- daki 9 mermmın ıkısı uzak, ye- dısı vakın atış. Hasan Eliuygun Beş mermi- nin beşi de yakın atış. Nazmi Türkcan: Vücudun- daki 19 merminin bin uzak. 18'ı yakın atış. Cavit Özkaya: On mermi isa- bet etmiş. Tümü yakın atış. Zeynep Eda Berk: Beş mer- miden biri uzak, dördü yakın atış,. Ömer Coşkunırmak: Alü ya- kın atış. Nur Güzel Yaşar: Dokuz mermi var. Üç uzak, alü yakın atış. Hasan Demir: 19 merminin beşi uzak. 14"ü yakın atış. Ramazan Ceviz: 29 merminin lümü yakın atış. İsmail Oral: 12 merminin iki- si uzak. 10'u yakın atış. Otopsi raporlannda, bu 11 kişiye isabet eden 126 mermi var. Bu mermilerin 15'i uzak atış mesafesinden. lll'i yakın atış mesafesinden sıkılmış. Bu kavramlan biraz daha açarsak, daha çarpıcı bir sonuca ulaşa- cağız. Adli Tıp dilinde"bitişik atış" mesafesi kavramı. 0-30 santimetre uzaklığını anlatır. "Yakın atış" mesafesi, 30-70 santimetredir. "Uzak atış" me- safesi kavramı ise 70 santimet- reden daha uzak atış mesafeleri ıçın kullanılır. Onbırkişiyleilgi- li otopsi raporlanna bu gözle baktığımızda şunu görüyoruz: 126 mermıden 15'i, 70 santi- metreden daha uzak mesafeler- den atılmış. Diğer 111 mermi, yine raporlara göre öldürülen- İere 30-70 santimetre arası bir uzaklıktan sıkılmış. İki ihtimal var: Birincisi, or- tada çatışma falan yok. Polis bu kişilere ortalama yanm metre- den ateş edip öldürmüş. İkincisi çatışma var ama göğüs göğüse. Her iki taraf da ellerinde ateşli sılahlanyia birbirlerine yanm metreden kurşun sıkarak çatışı- yorlar. Ama nedense 20'den fazla operasyonda. polislerden tek bir yaralı bile yokken. öldü- rülenler delik deşik... SÜRECEK Tamklar:ArnaçölüelegeçhmekPolis operasyonlan arasında yargısız in- faz kuşkusu bulunan olavların tanıklan, operasyonlar sırasında poİisin yakalamak değil öldünnek kastıyla hareket ettiklerini anlatan ifadcler >eri\orlar. Bu >olda en net ifadeler, 19 Ma\ıs 1991 günâ Hasanpaşa'da öldürülen Haticc Dilek Aslan'ın >edi vaşın- daki oğlu Cihan >e 9 N'isan 1991 tarihindc İzmir'de öldürülen Faruk Ba>rakçı ile Olcay Uzun'la a>nı operasyonda yaralanan üc ta- nık tarafından verildi. Faruk Bayrakçı \e Olcay Lzun'un öldü- rülmesinden dolayı operasyona katılan po- lislerin sanık olarak yargılandıklan İzmir Karşnaka Ağırceza Mahkemesi'nde, ope- rasyondan sağ kurtulan Nihal Duruca, ifa- desindc şunlan söyiüyordu: "Örgüt mensubu değilim. Olay sırasında ölen Faruk Bayrakçı ile iş arkadaşlığım rar- dı. O sebeple olayın meydana geldiği evde bulunuyordum. Henüz yatmamıştık. Ölen Olcay ile Faruk. dairenin bir odasında bulu- nuyorlardı. Naciye. Lmit ve \edat'la ben e>in salonunda otunıp sohbet ediyorduk. Bir ara Naciye yatmak için yanımızdan ayrıl- mıştı. Şiddetli bir patlama oldu. Sonra yan- gın çıktı. Ben vücudumun muhtelrf yetierin- den yaralandım. Hastaneye kaldırılmışım. Lzun süre kendime gelemedim. Oluşan olayları tam olarak hatırlamıyorum." İki kişinin öldürüldüğü operasyondan sağ kurtulan Nihal Duruca, operasyon, uyarı, teslim olun çağrısı fılan hatırlamıyor. Hatır- ladığı tek şey, patlayan bir bomba. SÜRECEK NASIL BİR CUMHURBAŞKANI ? / CUMHURBAŞKANIKİM OLMALI? Kibar9 kültürlü, saygın ve ceııtilıııeııHaber Merkezi • Sina Yüce- vardar (Frankfurt): "'1- Duygu- su ile değil mantığıyla, parti- zanca değil, milli menfaatleri batılı anlamda demokratik us- lupla temsil edecek, şeriatçılara taviz verdirmeyip. laıkliği göze- tecek. Batı>a dönük, gerici akı- mlan frenİeyici. öz vicdanıyla hareket edecek bir şahsiyet ol- malıdır. 2- Ali Bozer." Hakan Tomar (Tunceli): "1- Cumhuriyeü ve demokrasiyı koruyan. hukukun üstünlüğü- ne inanan. Atalürk ilke ve inkı- laplannı benimseyip. sahip çıkan. savunan biri olmalıdır. Ozellikle laik devlet ilkesini özümsemiş ve bu ilkeyi iyi bilen çağdaş biri olmalıdır. 2- Erdal İnönü. Yekta Güngör Özden Mehmet Galip Cemali (An- kara): "1- Alışılmış kalıplarda olmayan, gerektiğinde ağırlığı- nı koyabilecek. toplumun her kesiminde kabul görmese bile her kesimi kucaklayabilecek. Atatürk düşüncelerinı özümse- yebılmiş, hükümeıle uyum için- de çalışabilecek birisi olmalıdır. 2- Süleyman Demirel." Burcu Kalyoncu (Tekirdağ): "1-Atatürk ıİkelerinegönülden inanmış, bu ülkenın hangi zor- luklarla bu hale getirildığinin bilincinde. Türkıye'nın yetenn- ce sarsılmış olan iıibarını venı- den yerine getırebilecek. ilen görüşlü. yeniliklere açık, laik. halkı Atatürk gibi herşevin üze- nnde tutan. emeğe değer \eren. kıbar. kültürlü olmalı. 2- Erdal İnönü." Emel Eren (Tekirdağ): "1- Alatürk ilkc ve ınkılaplannı özümsemiş. demokrat. laiklik savunucusu. anayasaya ve hu- kukun üstünlüğüne saygılı. ta- rafsız. renkli bir kişiliğe sahip olan bir cumhurbaşkanı. 2- Erdal İnönü. Yekta Güngör Özden Necla Kutgun (Eskışehir): "1- Yüce Atatürk gjbi ileri görüşlü :e muktedir. Savın inönü gibı tedbirli. Korutürk gibi kibar ve centilmen, yurdumuzu içte ve dışta temsilinden gurur duv aca- ğımız bir cumhurbaşkanı istı- \orum. Siyasi kişıliğinden ann- mış. partiîer üstü bir şahıs ol- malıdır. 2- İltcr Türkmen. Haluk Ba- yülken. Necmettin karaduman. Süleyman Demirel. Hüsamettin Cindoruk." Mustafa Yaz. Bekir Beypı- nar, Ali Türk. Ali Taze. Hüseyin Yaz. Hüseyin Kırıbeş. Halil te- pe ve Sıklı Der:" 1- Sayın Demi- rel cumhurbaşkanı adayı olma- sın. Çünkü. DYP'de Demirel"- in yerini dolduracak aday göre- miyorum. 2- Erdal İnönü." Adnan Beken. Yüksel Beken. Refii Beken ve L lker Beken Us- tanbul): "I- Türk ulusunun tüm sosyal sınıf \e katmanlan- nın çelişkilerini. ekonomik du- rumlannı iyi bilıpçözüm getire- bılecek, ulusal değerlenne tıtiz- likle sahip çıkacak. dünya güç dengesi ve uluslararası çıkarça- tışmalannın nedenlen ü/erinde bılimsel bir düze\e sahip kışiler- den seçılmesi en büyük dilcği- mızdir. 2- MümtazSoysal. Erdal İnö- nü." Kenan Doğan (Tuncelj): "Ba- nşçıl yannlariçin oyum İnönü"- den yana. İnönü; şu andaki po- litikaalar arasında bu görevi en iyi yürütecek kişidir." Mehmet Ali Kamacaoğlu (İs- tanbul): " 1- Toplumumuzun birliğini. düzenini, gelişmesini. devletimizin ve yurdumuzun böiünmez bütünlüğünü sağla- yacak. eğjtim birliğine inanan, bir an önce çağdaş uygarlık dü- ze\ine ulaşmanın zorunluğunu içinde duyan ve bunun için Ata- türk ılkelerine yürekten bağlı, laik düşünce sahibı. içte ve dışta saygınlığını kabul ettirecek. çok sesliliğe. evrenselliğe ulaşmış. tarafsız birkişi olmalı. 2- Erdal İnönü. Vlümtaz Soy- sal. Yekta Güngör Özden." SÜRECEK GÜINDtİZ GÖZÜYLE MELİH CE\T)ET ANDAY Çimdik 60 Milyon Gazetemi okurken beni en çok ilgilendiren, iç ya da dış olsun manşete çıkamayan kısa haberlerdir. Bunları biraraya getirsem ne güzel, ne düşündürücü bir kitap olurdu! işte bugün öyle bir küçük haber üzerinde durmak isti- yorum. Bakın, ne olmuş: Kaldığı otelde temızlikçi kıza çimdik atan bir otel müş- terısi cinsel tacizden suçlu bulunarak 4 bin sterlin (60 milyon lira) para cezası ödemeye mahkûm olmuş. Paranın adından da anlaşılacağı üzere, olay bizim ül- kemizde değil, Ingiltere'de geçiyor. Sanırım bu ceza bizim ahlak-terbiye anlayışımıza göre biraz fazladır. Bizde bilirsiniz, "parmak atmak" denir bu işe; ne olmuş yani, altmış milyon ödentr mi bir parmak için! Haberin arkasını da okuyalım: Blackwood kasabasın- daki Maes Manor otelinde kalan ve halı ticareti yapan Tonny Brevver (32) otelin barında arkadaşlarıyla uzun süre içki içtikten sonra odasına çıkıyor, koridorda kat te- mizlikçisi 22 yaşındaki Jacquelin Davies'e rastlayınca, dayanamıyor. kızın kalçasına bir çimdik atıyor. Sen mi- sin bu işi yapan, 60 milyonu ödüyor. Orada haber olduğuna göre, kamu vicdanı bu parayı çok bulmuş anlaşılan. Çimdiği savunacak değiliz elbet, acı verme suçtur. Acı vermenin tatlı yanı olur mu diye sorulduğunda, böyle bir ruh hastalığı bulunduğunu söy- leyebiliriz. Cinsellik konusu karmaşık bir konudur. Akıl, mantık diyor ki, çimdik atacağına okşasana! Kadın teni güzeldir, insana okşama isteği verir. Cezası var mıdır, yok mudur, bilmiyorum. Ama bundan kadının da hoşla- nacağını rahatça söyleyebiliriz; izin almak koşuluyla elbet. Tecavüze girmemeli. Peki, erkeğin kadına laf atması da tecavüz müdür? Bunun şikâyete bağlı suçlardan olduğunu biliyoruz, hakaret, rahatsızlık verme türünden bir suç. Eski istanbul vali ve belediye başkanlarından Fahret- tin Kerim Gökay, laf atanları cezaya çarptırmaya kalk- mıştı, buna ilk karşı çıkan kim oldu, biliyor musunuz? Annem. "Yo..." diye sesini yükselttiğini hiç unutmam, "Erkek elbette laf atacaktır, bunun cezası olur muy- muş!" Burada annemin erkek hakları savunucusu durumun- da olduğu söylenebhir; ama bence erkeğe laf atma hak- kını tanımak açıkça kadın haklart savunuculuğudur. Çünkü laf atılmayan kadın mutsuz oluyor. Tanıdığım genç bir hanım Londra'ya gitmişti, orada iki yıl kadar kaldı; dönüşünde şikâyetçiydi Londra'dan. "Evet, çok uygar bir yer, herkes nazik, terbiyeli... Fakat erkekler kadınlara laf atmıyorlar, laf atmayı bırakın, bakmıyorlar bile. Vallahi komplekse kapılacak oldum. Neyse vatanı- ma döndüm de kurtuldum bu sıkıntıdan." Görüyor musunuz, vatan ilaç yerine geçiyor. Sırası gelmişken anlatıvereyim; eski külhanbeyler, laf atmadan önce bıyık burarlarmış, hazırlık yapıyor, arka- sından da lafını söylermiş: "Içini yiyeyim." Orhan Kemal'in bir hikâyesi vardır; yolda kendisine laf atılan çirkin bir kız evine döndüğünde sevinçten ağla- dığını anlatır. Ne güzel bir hikâyedir! Erkekleri cezalandırmadan öncekadınları düşünmeli. Şair ne demiş Kadınlar olmasa öksüz kalırdı eş'arım. DevrimciSol/ichesaplaçma Karataşçılardan açıklanıa: Önce Ercan Şakar ateş etti • Devrimci Sol Avnıpa Temsildliği'nden yapılan açıklamada, 1 mayısta Berlin'de ölen Ercan Şakar'ın, önce kendisinin ateş açtığı öne sürülerek"Kan döküp mazlum rolü oynamak,darbeci çete şeflerinin varhk nedeni haline geldi" denildi Haber Merkezi - Deviimci Sol Avrupa Temsilciliği. yaptı- ğı bir açıklamayla Berlin"de saldınya uğrayarak yaşamını yitiren Ercan Şakar'ın ölü- münden sorumlu olmadıklan- nı bıldirdi. Şakar'ı öldürme- diklerirü belirten Devrimci Sol açıklamasında. "Kan döküp mazlum rolü oynamak. darbe- ci çete şeflerinin varlık nedeni haline geldi. 13 eylüldenbu ya- na hareketin kanıru ne kadar döktükleri zaten umurlannda olmadı" denilerek. Şakar'ın "darbeci" olarak nitelendirilen grubun saldınsı sonucu öldü- ğü öne sürüldü. Devrimci Sol Avrupa Tem- silciliğinden yapılan açıkla- mada. 1 mayısta Berlin'de ölen Ercan Şakar'ın, önce kendisi- nin ateş açtığı öne sürülerek şöyle denildi: "Berlin"de Devrimci Sol güçler. kendilerine ait olan der- neğe sabah girmişlerdir. Bu sı- rada onlan derneğe almak iste- meyen iki darbeci arka taraf- tan kaçıp gitmiştir. Daha son- raki saatlerde Köln'deki 1 Mayıs'tan dönen bir grup dar- beci-işgalci, yanlannda TKP- M L taraftarlany la birlikte der- neğin önüne gelmişlerdir. Derneğın önündeki darbeci- işgalci grup arasında bulunan Ercan Şakar. üzerinde taşıdığı silahı çekip devrimcilere ateş açmıştır. Çatışma çıkmış. so- nunda Ercan Şakar yara- lanmış ve hastanede ölmüştür. TKP-ML sorumlusu olan kişi bu sırada Ercan Şakar"ın yanı- ndadır ve olayın canlı tanığıdır.'" Açıklamada aynca, kendile- rince Şakar"ı öldürme karan almadıklan behrtilerek, "Bu baskında ver alıp. hareketin eline geçmiş diğerleri için nasıl öldürmek gibi bir karşıhk ve- rilmemişse ve düşünülmemiş- se, onun hakkında da öldürme yönünde bir karar ahnmamış. böyle bir kasıt beslenmemiştir. Kendisinin başlatüğı bir saldın sonucu ölmüştür" denildi. Mustafa Kemal ile İsmet Paşa'nm baş başa verip çalıştıklan 1921 Anayasası değişikliklerinde şumadde yer alıyordu: Türkiye Cumhurbaşkanı^ devletinbaşkanıdır Çankaya'dan gelip geçenler Atatürk'ten Özal'a ALPAY KABACALI Ötekı dcğışıklik mclınlen bugünku dille şöyleydı: • "Türkışedevlclı. Hu\ük Millet MCCIİM'- nce yöneıılır Meclıs. hükumclin yönelıııı kollarını bakanlararacılığı ılc yönclir."' • "Türkıvc cumhurhaşkanı. Türkıvc Bü- yük Mıllcl VİCCİIM genel kurulunea \e kcndı ü\clcn arasınd.ııı bir secını dönemı ıçın NCÇÎ- lır. Ba^kjnlık jıöre\ı. ycııı cumhurbaşkanı- nın scçılmcMiıe kıiılar sıırcr I vkı başkdiı >c- nıdcn scçilcbılıı." • "Turkıyc (.umhıırh.ışkanı. do%!vün ba>- k-ınırlır Hn l ımlı». ıl.~ .ı,-r,-l-! ı\l,-ı"nl,< M.->.•- lıs'e ve Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder." •"Cumhurbaşkanı. başbakanı Meclis üycleri arasından seçer. Öbür bakanlan da başbakan. yeni Meclis üyeleri arasından se- çer. sonra hepsini cumhurbaşkanı Meclis'in onayına sunar. Meclis toplantı halinde de- Silse. oylama Meclis'in toplantısına bırakı- hr." (Komisyon ile Meclis, bunlara din ve dille ılgılı maddeyi ekledi) 29 Ekim günü öğleden önce Fethi Bey'in başkanlığında toplanan Halk Fırkası Meclis Gr-ubu, yönetim kurulu'ca hazırlanan. Ali huat Paşa'nın başbakan adayı gösterildiğı lisıe ü/erinde görü^tü. Çeşıtlı düşünceler or- laya atıldı: bir sonuca ulaşılamadı... Görüş- melenn yeterli görülmesınden sonra Kema- lettin Samı Paşa. aksam Çankaya'da karar- Lışiınldığı üzere. sorunu genel başkan sıfa- tıykı Mu^ı.ıfa Kemarin çözmesini isteyen hır önerge \erdı. Önergc kabul edilerek Mustafa Kemal Çankaya'dançağrıldı. Gelir gelmc/kürsüycçıkanGazı Paşa.birsaat izin istedı. Bu da oylanıp \dbu\ edildi. Bu bir saat ıçcrısınde Mustafa Kemal. ki- nıı nıılletvekillerıni Meclıs'teki odasına çağı- rarak gece ha/ırladığı taslağı gösterdi. gö- riiijmelcr yaptı. 13.30'da Fcthi Bey'in başkanlığında yeni- Atatürk, Büyük Millet Meclisi'nin mütevazı salonunda, Meclis'in 1. yüdönümü... den toplanan grupta ilk sözü alan Mustafa Kemal Paşa, büıünmilletvekıllerinin bakan- lan ve bakanlar kurulunu seçmesinın güçlük yarattığınusöyledı. Bir öneri hazırladığını. bu kabul edilirse güçlü ve tülarlı bir hükü- metin kurulabileceğini ifade ettı: '"De\leti- mizin biçimını ve niteliğini belirleyen ve he- pimiz için kutsal olan anayasamızın kimi yerlerini açıklığa kavuşturmak gerekir. Önc- ri şudur" diyerek hazırladığı taslağı katıpler- den birıne uzatlı ve kürsüden indi. Bırkaç saat siiren görüşmeler sonunda önen kabul edildi. Parti toplantısına son venlır venlmez MecLs toplantısı açıldı. Saat 18.00 olmuştu. Reis vekiljerin- den Çorum mebusu İsmet (Eker) Bey'in yönettiği top- lantıya sunulan öneri gündeme alındı ve Anayasa Komis- yonu'na (Teşkilat-ı Esasiye En- cümeni) gönderildı. Öneri- nin komisyonda görüşüldüğü kırk dakika içerisinde Meclis başka işlerle uaraştı. Saat 18.40. "İsmet Bey, ko- misyonun raporunu verdiğini; bunun şimdi hemen ve ivedüik- le görüşülmesini önerdiğini be- lirterek öneriyi oya koydu. "Kabul, kabul!" sesleri üze- rine hazırlanan kısa rapor (mazbata) pkunup görüşmele- re geçildı. İlk sözü Komisyon Başkanı Yunus Nadi Bey aldı. Mondros bırakışmasından ilk anayasanın ılanına kadar geçen olaylan bir- kaç cümlede özetledikten sonra, "Sunduğu- muz önen. Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeıinin uluslar arasında sahip olduğu adın belirtilmesinden ibarettir. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle