Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4MAYIS1993 SALt
4 HABERLER
ANAP Çanakkale
Ü Kongresi
•ÇANAKKALE
(Cumhuriyet)-ANAP
Çanakkale İl Kongresi
yapıldı. MKYKüyesive
îstanbul Milletvekıli Şadan
TuzcuoghTnun da katıldığı
kongre sonunda karşısına
aday çıkmayan İsmet
Muhtaroğhı yenıden ANAP
Çanakkale İl Başkanı seçildi.
Muhtaroğlu, kongreye
kaıılan 495 delegeden
493"ünün oyunu ahrken, iki
oy geçersiz sayıldı. ANAP
Çanakkale İl Yönetim
Kurulu da şu isimlerden
oluştu: Siyami Gök. Mehmet
Altın. Yavuz Kaya. Nihat
Parlak, Orhan Biçer,
Sebahattin Ay, Yaşar
Demircan. Numan Aras,
Yunus Ekşi, Şentürk Arslan,
Ali Akel. Ahmet Örenç.
Faruk Koyluç, ÇetinTürker.
DYP Bayramiç
IİÇ8 Kongresi
•ÇANAKKALE
(Cumhuriyet) - Di\ an
başkanlığjnı Çanakkale
Milletvekilı RahmiÖzer'in
yaptığj DYP Bayramiç İlçe
Kongresi"nde iki liste çekiştı.
201 oy alan Nihat Demirsöz
ilçe başkanı olurken diğer
aday Reyhan ÖzçeKk 173
oyda kaldı. DYP Bayramiç
İlçe Yönetim Kurulu. şu
isimlerden oluştu: Mehmet
Özer. Saim Gürer. Hidayet
Bayındır, Muhsin Güçlü.
Naci Çakıroğlu. Ali Kula.
Mehmet Mutlu, Şerafettin
Beceren, Sabri Karaoğlu ve
İsa Akay.
Eymür davası
• ANKARA(AA)-
Tedbirsizlik vedikkatsizlik
sonucu arkadaşı Nuri Şahin
Hasırcıoğlu'nu öldurdüğü
gerekçesiyle Asliye Ceza
Mahkemesi'nce para
cezasına çarptınlan ve bu
cezası Yargıtay'ca
bozularak, dava dosyası Ağır
Ceza Mahkemesi'ne
gönderilen, MİT Kaçakçılık
ve İstihbarat Dairesı Eski
Başkanı Mehmet Eymür'ün
oğlu Mazhar Alp Eymür'ün
yargılanmasına devam
edildi. Mahkeme Başkanı.
önceki duruşmada
Mahkeme Heyeti'nce istenen
dava konusu lüfeğin
mahkeme kalemine teslim
edildiğini belırterek,
"üKfttenirmeyen tanıklann
•tiinlenmesi tçin duruşmayı
başka birgûne bıraktı.
Nacılarasiyaset '
yasağı
• ANKARA (AA) - Dıyanet
İşleri Başkanı Mehmet Nuri
Ydmaz, hacı adaylannı
Suudi Arabıstan'da siyaset
yapmamalan konusunda
uyararak. "Siyaset
yapmayın, çünkü bu konuda
bizim Suudi Arabistan'la
anlaşmamız var" dedi.
Mehmet Nuri Yılmaz, haa
adaylanna davranışlan
konusunda çağnda bulundu.
Yılmaz, Suudi Arabistan
Hac Evkaf Bakanı Ahmet
Abdülvasi Abdülhadi ile
Türk hacılannın siyaset
yapmamalan konusunda bir
anlaşma ımzaladığını
belirterek. şunlan söyledi:
"Suudi Arabistan Hükümeti
bizden. hacılanmızın
yanlannda siyasi ve ideolojik
yayın ile video kasetleri
götürmemelerini istiyor. Biz
de hacı adaylanmıza
beraberinizde siyasi yayın ve
video kaseti götürmeyin.
diyoruz. Haalanmızın bu
konuda dikkatlı olmalan
gerekir. Biz. bu konudayazılı
taahhütte bulunduk. Türk
hacı adaylannın
sorumluluğu bize aittir.
Bizim dışımızda hacca
gidenlenn sorumluluğu ise
bize ait değildir"
Azadi toplatıldı
• İstanbul Haber Senisi -
Azadi gazetesinin 51. sayısı.
"Devletin ülkesi ve miiletiy le
böiünmez bütünlüğü alehine
propaganda
yaptığı"gerekçesıyle İstanbul
Devlet Güvenlik Mahkemesi
tarafından toplatıldı. Azadi
Gazetesi'nin sahibı ve Genel
Yayın Yönetmeni İkramettin
Ojuz dün yaptığı yazılı
açklamada. istanbul
DGM'nin, L'luslararası
Öıgür Basın Günü olan 3
mıyıs öncesindc \ erdiği
toDİatma karannın.
"Türkiye'de basının özgür
olnasına izin vermeceğiz"
ydclaşımmın tipik bir örneği
oliuğunu söyledi. Oğuz
şınlan söyledi: "Devlet
Givenlik Mahkemeleri için,
ar.ık basın-yayın
oeanlannda geçen hcr
'Kirdistan' sözcüğü,
tcplatma gerekçcsi
szyılmaktadır. Işin ilginç
>;nı, bu tavır. yalnızca
yırtsever-demokrat nilclikli
gzete ve dergiler söz konusu
oJuğundagöstcrılmckıe.
Dğer gazcte \e dergiler için
hnzcrbirtav.ır
pslcnlmcmekıedir."
Otopsi raporlanna göre cesetlerdeki 111 mermi, iki buçuk kanş uzaklıktan sıkıldı
70 santimetredeçatışma
Yargısız
infaz
dosyası
HALİL NEBİLER
• Otopsi raporlarında. bu 11 kişiye isabet eden 126 mermi var. Bumermilerin
15'i uzak atış mesafesinden. 11 l'i yakın atış mesafesinden sıkılmış. Bu
kavramlan biraz daha açarsak. daha çarpıcı bir sonuca ulaşacağız. İki ihtimal
var. Birincisi çatışma falan yok, ikincisi. çatışma var hem de göğüs göğüse...
Polisin operasyonlarda "zan-
lılann" çoğunu "ölü elegeçir-
mesi" "yargısız infaz" değer-
lendirmelerini ön plana çıkar-
lırken otopsi raporlannın bu
iddialan güçlendirdiği belirtili-
yor. Cumhunvel'in ele geçirdiği
otopsi raporlannda ölümlerin
çoğunun yakın ateş sonucu ol-
duğu dikkat çekıyor.
"Yargısız infaz" kavramı.
1988 yılı ekim a>ında Tuzla'da
dört gencin polis tarafından öl-
düriilmesıyle kamuoyunda tar-
tışılmaya başlandı. Daha son-
raki dönemde. kuşkulu sorula-
ra yol açan bu tür operasyonlar
giderek çoğaldı. Operasyonlar
artıp "ölü ele geçirilenler"in sa-
yısı yükselince. infaz operas-
yonlannda belirgin bazı ortak
özellikler de ortaya çıkmaya
başladı.
Hakkında "yargısız infaz"
iddiası bulunan operasyonlar-
da görülen ortak özelliklerden
önemli bir tanesi. "çok fazla"
mermi kullanılıyor olması. Ör-
neğin sadece Tuzla operasyo-
nunda 283 mermi kullanılmış.
Bu operasyondaki hedef dört
kişi. Yani öldürülen her kişı ba-
şına polis, ortalama 70-71 mer-
mi kullanmış. Bu kadar çok
mermi kullanılınca da. kulla-
nan kışı ne kadar kör nişancı
olursa olsun, hedef alınan kişı-
lerin vücutlanndan o oranda
fazla mermi çıkartılıyor.
Bazı operasyonlarda, öldü-
rülen 16-kişinin otopsi raporla-
nndan çıkan sonuçlar da bunu
doğruluyor. Bulgulan şöyle sı-
ralayabiliyoruz:
Niyazi Aydın: 12 Temmuz
199L Beşiktaş'ta öldürüldü.
Bedenındcn 3 mermi cekirdeği.
18 bomba parçası çıkanldı.
İbrahim Erdoğan: Aynı ope-
rasyonda öldürüldü. Bedenin-
den 9 mermi çıkü.
Hasan Eliuyguıu Aynı ope-
rasyonda öldürüldü. Bedenin-
den 5 mermi, 5 bomba parçası
çıktı.
Nazmi Türkcan: Aynı ope-
rasyonda öldürüldü. Bedenin-
den 19 mermi çıktı.
Cavit Özkaya: Aynı operas-
yonda öldürüldü. Bedeninden
10 mermi çıktı.
Dursun Karataş'ın eşi Sabahat Karataşla birlikte 3 De\ - Sol nıilitanı öldürüldü.
Zeynep Eda Berk: Aynı ope-
rasyonda öldürüldü. Bedenin-
den 5 mermi çıktı.
Yücel Şimşek: Aynı operas-
yonda öldürüldü. Bedeninden
2 mermi, 10 bomba parçası çık-
tı.
ömer Coşkunırmak: Aynı
operasyonda öldürüldü. Bede-
ninden 6 mermi çıktı.
(Rapora göre) Kimİığı meç-
hul erkek. Aynı operasyonda
öldürüldü. Bedeninden 3 mer-
mi çıktı.
Nur Güzel Yaşan 20 Tem-
muz 1992 tanhınde Kartal'da
öldürüldü. Bedeninden 9 mer-
mi çıktı.
Hasan Demir: Aynı operas-
yonda öldürüldü. Bedeninden
19 mermi çıktı.
Ramazan Ceviz: Aynı ope-
rasyonda öldürüldü. Bedenin-
den 29 mermi çıktı.
İsmail Oral 19 Mayıs 1991
tanhınde Kadıkoy. Hasan-
paşa'da öldürüldü. Bedeninden
12 mermı ç'ktı.
Haticc Dilek Aslan: Aynı
operasyonda öldürüldü. Bede-
ninden 3 mermı çıktı.
Kanık Bayrakçı: 9 Nısan
1991 tanhınde İzmır'de öldü-
rüldü Bedeninden 9 mermi çık-
tı.
Olcay Lzun: Aynı operas-
yonda öldürüldü. Bedeninden
9mcrmjçıktı.
Yakın atışta tam isabet
Dört operasyonda öldürülen
16 kişinın bedenlennden top-
lam 152 mermı çckirdcğı çıkan-
lıyor. Ayrıca. 23 bomba parçası
da hesaba katıldığında bu sayı
175"e ulaşıyor. Yani, öldürülen
her kışıye ortalama 9-11 mermi
isabet edıyor. Bu kadar çok
mermı kullanıbnca da en sıra-
dan deyımle ortalık kan gölüne
dönüyor Kemikler kınlıyor.
bcyınler parçalanıyor.
Bir operasyonun niteliğinı
kavrayabilmek için otopsi ra-
porlan en güzel kaynak. Şimdi
> ine biraz önce üzerinde durdu-
ğumuz 16 kışinın öldürüldüğü
dörı ay n operasonu, adlı tıp ra-
porlarınm sonuçlanna göre bu
kez bir başka açıdan ınceleye-
lım
Niyazi Aydın: Vücudundaki
3 merminin bıri uzak. ıkisi ya-
kın illlŞ.
İbrahim Erdoğan: Vücudun-
daki 9 mermmın ıkısı uzak, ye-
dısı vakın atış.
Hasan Eliuygun Beş mermi-
nin beşi de yakın atış.
Nazmi Türkcan: Vücudun-
daki 19 merminin bin uzak. 18'ı
yakın atış.
Cavit Özkaya: On mermi isa-
bet etmiş. Tümü yakın atış.
Zeynep Eda Berk: Beş mer-
miden biri uzak, dördü yakın
atış,.
Ömer Coşkunırmak: Alü ya-
kın atış.
Nur Güzel Yaşar: Dokuz
mermi var. Üç uzak, alü yakın
atış.
Hasan Demir: 19 merminin
beşi uzak. 14"ü yakın atış.
Ramazan Ceviz: 29 merminin
lümü yakın atış.
İsmail Oral: 12 merminin iki-
si uzak. 10'u yakın atış.
Otopsi raporlannda, bu 11
kişiye isabet eden 126 mermi
var. Bu mermilerin 15'i uzak
atış mesafesinden. lll'i yakın
atış mesafesinden sıkılmış. Bu
kavramlan biraz daha açarsak,
daha çarpıcı bir sonuca ulaşa-
cağız. Adli Tıp dilinde"bitişik
atış" mesafesi kavramı. 0-30
santimetre uzaklığını anlatır.
"Yakın atış" mesafesi, 30-70
santimetredir. "Uzak atış" me-
safesi kavramı ise 70 santimet-
reden daha uzak atış mesafeleri
ıçın kullanılır. Onbırkişiyleilgi-
li otopsi raporlanna bu gözle
baktığımızda şunu görüyoruz:
126 mermıden 15'i, 70 santi-
metreden daha uzak mesafeler-
den atılmış. Diğer 111 mermi,
yine raporlara göre öldürülen-
İere 30-70 santimetre arası bir
uzaklıktan sıkılmış.
İki ihtimal var: Birincisi, or-
tada çatışma falan yok. Polis bu
kişilere ortalama yanm metre-
den ateş edip öldürmüş. İkincisi
çatışma var ama göğüs göğüse.
Her iki taraf da ellerinde ateşli
sılahlanyia birbirlerine yanm
metreden kurşun sıkarak çatışı-
yorlar. Ama nedense 20'den
fazla operasyonda. polislerden
tek bir yaralı bile yokken. öldü-
rülenler delik deşik...
SÜRECEK
Tamklar:ArnaçölüelegeçhmekPolis operasyonlan arasında yargısız in-
faz kuşkusu bulunan olavların tanıklan,
operasyonlar sırasında poİisin yakalamak
değil öldünnek kastıyla hareket ettiklerini
anlatan ifadcler >eri\orlar. Bu >olda en net
ifadeler, 19 Ma\ıs 1991 günâ Hasanpaşa'da
öldürülen Haticc Dilek Aslan'ın >edi vaşın-
daki oğlu Cihan >e 9 N'isan 1991 tarihindc
İzmir'de öldürülen Faruk Ba>rakçı ile Olcay
Uzun'la a>nı operasyonda yaralanan üc ta-
nık tarafından verildi.
Faruk Bayrakçı \e Olcay Lzun'un öldü-
rülmesinden dolayı operasyona katılan po-
lislerin sanık olarak yargılandıklan İzmir
Karşnaka Ağırceza Mahkemesi'nde, ope-
rasyondan sağ kurtulan Nihal Duruca, ifa-
desindc şunlan söyiüyordu:
"Örgüt mensubu değilim. Olay sırasında
ölen Faruk Bayrakçı ile iş arkadaşlığım rar-
dı. O sebeple olayın meydana geldiği evde
bulunuyordum. Henüz yatmamıştık. Ölen
Olcay ile Faruk. dairenin bir odasında bulu-
nuyorlardı. Naciye. Lmit ve \edat'la ben
e>in salonunda otunıp sohbet ediyorduk. Bir
ara Naciye yatmak için yanımızdan ayrıl-
mıştı. Şiddetli bir patlama oldu. Sonra yan-
gın çıktı. Ben vücudumun muhtelrf yetierin-
den yaralandım. Hastaneye kaldırılmışım.
Lzun süre kendime gelemedim. Oluşan
olayları tam olarak hatırlamıyorum."
İki kişinin öldürüldüğü operasyondan sağ
kurtulan Nihal Duruca, operasyon, uyarı,
teslim olun çağrısı fılan hatırlamıyor. Hatır-
ladığı tek şey, patlayan bir bomba.
SÜRECEK
NASIL BİR CUMHURBAŞKANI ? / CUMHURBAŞKANIKİM OLMALI?
Kibar9
kültürlü, saygın ve ceııtilıııeııHaber Merkezi • Sina Yüce-
vardar (Frankfurt): "'1- Duygu-
su ile değil mantığıyla, parti-
zanca değil, milli menfaatleri
batılı anlamda demokratik us-
lupla temsil edecek, şeriatçılara
taviz verdirmeyip. laıkliği göze-
tecek. Batı>a dönük, gerici akı-
mlan frenİeyici. öz vicdanıyla
hareket edecek bir şahsiyet ol-
malıdır.
2- Ali Bozer."
Hakan Tomar (Tunceli): "1-
Cumhuriyeü ve demokrasiyı
koruyan. hukukun üstünlüğü-
ne inanan. Atalürk ilke ve inkı-
laplannı benimseyip. sahip
çıkan. savunan biri olmalıdır.
Ozellikle laik devlet ilkesini
özümsemiş ve bu ilkeyi iyi bilen
çağdaş biri olmalıdır.
2- Erdal İnönü. Yekta Güngör
Özden
Mehmet Galip Cemali (An-
kara): "1- Alışılmış kalıplarda
olmayan, gerektiğinde ağırlığı-
nı koyabilecek. toplumun her
kesiminde kabul görmese bile
her kesimi kucaklayabilecek.
Atatürk düşüncelerinı özümse-
yebılmiş, hükümeıle uyum için-
de çalışabilecek birisi olmalıdır.
2- Süleyman Demirel."
Burcu Kalyoncu (Tekirdağ):
"1-Atatürk ıİkelerinegönülden
inanmış, bu ülkenın hangi zor-
luklarla bu hale getirildığinin
bilincinde. Türkıye'nın yetenn-
ce sarsılmış olan iıibarını venı-
den yerine getırebilecek. ilen
görüşlü. yeniliklere açık, laik.
halkı Atatürk gibi herşevin üze-
nnde tutan. emeğe değer \eren.
kıbar. kültürlü olmalı.
2- Erdal İnönü."
Emel Eren (Tekirdağ): "1-
Alatürk ilkc ve ınkılaplannı
özümsemiş. demokrat. laiklik
savunucusu. anayasaya ve hu-
kukun üstünlüğüne saygılı. ta-
rafsız. renkli bir kişiliğe sahip
olan bir cumhurbaşkanı.
2- Erdal İnönü. Yekta Güngör
Özden
Necla Kutgun (Eskışehir): "1-
Yüce Atatürk gjbi ileri görüşlü
:e muktedir. Savın inönü gibı
tedbirli. Korutürk gibi kibar ve
centilmen, yurdumuzu içte ve
dışta temsilinden gurur duv aca-
ğımız bir cumhurbaşkanı istı-
\orum. Siyasi kişıliğinden ann-
mış. partiîer üstü bir şahıs ol-
malıdır.
2- İltcr Türkmen. Haluk Ba-
yülken. Necmettin karaduman.
Süleyman Demirel. Hüsamettin
Cindoruk."
Mustafa Yaz. Bekir Beypı-
nar, Ali Türk. Ali Taze. Hüseyin
Yaz. Hüseyin Kırıbeş. Halil te-
pe ve Sıklı Der:" 1- Sayın Demi-
rel cumhurbaşkanı adayı olma-
sın. Çünkü. DYP'de Demirel"-
in yerini dolduracak aday göre-
miyorum.
2- Erdal İnönü."
Adnan Beken. Yüksel Beken.
Refii Beken ve L lker Beken Us-
tanbul): "I- Türk ulusunun
tüm sosyal sınıf \e katmanlan-
nın çelişkilerini. ekonomik du-
rumlannı iyi bilıpçözüm getire-
bılecek, ulusal değerlenne tıtiz-
likle sahip çıkacak. dünya güç
dengesi ve uluslararası çıkarça-
tışmalannın nedenlen ü/erinde
bılimsel bir düze\e sahip kışiler-
den seçılmesi en büyük dilcği-
mızdir.
2- MümtazSoysal. Erdal İnö-
nü."
Kenan Doğan (Tuncelj): "Ba-
nşçıl yannlariçin oyum İnönü"-
den yana. İnönü; şu andaki po-
litikaalar arasında bu görevi en
iyi yürütecek kişidir."
Mehmet Ali Kamacaoğlu (İs-
tanbul): " 1- Toplumumuzun
birliğini. düzenini, gelişmesini.
devletimizin ve yurdumuzun
böiünmez bütünlüğünü sağla-
yacak. eğjtim birliğine inanan,
bir an önce çağdaş uygarlık dü-
ze\ine ulaşmanın zorunluğunu
içinde duyan ve bunun için Ata-
türk ılkelerine yürekten bağlı,
laik düşünce sahibı. içte ve dışta
saygınlığını kabul ettirecek. çok
sesliliğe. evrenselliğe ulaşmış.
tarafsız birkişi olmalı.
2- Erdal İnönü. Vlümtaz Soy-
sal. Yekta Güngör Özden."
SÜRECEK
GÜINDtİZ GÖZÜYLE
MELİH CE\T)ET ANDAY
Çimdik 60 Milyon
Gazetemi okurken beni en çok ilgilendiren, iç ya da
dış olsun manşete çıkamayan kısa haberlerdir. Bunları
biraraya getirsem ne güzel, ne düşündürücü bir kitap
olurdu!
işte bugün öyle bir küçük haber üzerinde durmak isti-
yorum. Bakın, ne olmuş:
Kaldığı otelde temızlikçi kıza çimdik atan bir otel müş-
terısi cinsel tacizden suçlu bulunarak 4 bin sterlin (60
milyon lira) para cezası ödemeye mahkûm olmuş.
Paranın adından da anlaşılacağı üzere, olay bizim ül-
kemizde değil, Ingiltere'de geçiyor. Sanırım bu ceza
bizim ahlak-terbiye anlayışımıza göre biraz fazladır.
Bizde bilirsiniz, "parmak atmak" denir bu işe; ne olmuş
yani, altmış milyon ödentr mi bir parmak için!
Haberin arkasını da okuyalım: Blackwood kasabasın-
daki Maes Manor otelinde kalan ve halı ticareti yapan
Tonny Brevver (32) otelin barında arkadaşlarıyla uzun
süre içki içtikten sonra odasına çıkıyor, koridorda kat te-
mizlikçisi 22 yaşındaki Jacquelin Davies'e rastlayınca,
dayanamıyor. kızın kalçasına bir çimdik atıyor. Sen mi-
sin bu işi yapan, 60 milyonu ödüyor.
Orada haber olduğuna göre, kamu vicdanı bu parayı
çok bulmuş anlaşılan. Çimdiği savunacak değiliz elbet,
acı verme suçtur. Acı vermenin tatlı yanı olur mu diye
sorulduğunda, böyle bir ruh hastalığı bulunduğunu söy-
leyebiliriz. Cinsellik konusu karmaşık bir konudur. Akıl,
mantık diyor ki, çimdik atacağına okşasana! Kadın teni
güzeldir, insana okşama isteği verir. Cezası var mıdır,
yok mudur, bilmiyorum. Ama bundan kadının da hoşla-
nacağını rahatça söyleyebiliriz; izin almak koşuluyla
elbet. Tecavüze girmemeli.
Peki, erkeğin kadına laf atması da tecavüz müdür?
Bunun şikâyete bağlı suçlardan olduğunu biliyoruz,
hakaret, rahatsızlık verme türünden bir suç.
Eski istanbul vali ve belediye başkanlarından Fahret-
tin Kerim Gökay, laf atanları cezaya çarptırmaya kalk-
mıştı, buna ilk karşı çıkan kim oldu, biliyor musunuz?
Annem. "Yo..." diye sesini yükselttiğini hiç unutmam,
"Erkek elbette laf atacaktır, bunun cezası olur muy-
muş!"
Burada annemin erkek hakları savunucusu durumun-
da olduğu söylenebhir; ama bence erkeğe laf atma hak-
kını tanımak açıkça kadın haklart savunuculuğudur.
Çünkü laf atılmayan kadın mutsuz oluyor. Tanıdığım
genç bir hanım Londra'ya gitmişti, orada iki yıl kadar
kaldı; dönüşünde şikâyetçiydi Londra'dan. "Evet, çok
uygar bir yer, herkes nazik, terbiyeli... Fakat erkekler
kadınlara laf atmıyorlar, laf atmayı bırakın, bakmıyorlar
bile. Vallahi komplekse kapılacak oldum. Neyse vatanı-
ma döndüm de kurtuldum bu sıkıntıdan."
Görüyor musunuz, vatan ilaç yerine geçiyor.
Sırası gelmişken anlatıvereyim; eski külhanbeyler, laf
atmadan önce bıyık burarlarmış, hazırlık yapıyor, arka-
sından da lafını söylermiş: "Içini yiyeyim."
Orhan Kemal'in bir hikâyesi vardır; yolda kendisine
laf atılan çirkin bir kız evine döndüğünde sevinçten ağla-
dığını anlatır. Ne güzel bir hikâyedir!
Erkekleri cezalandırmadan öncekadınları düşünmeli.
Şair ne demiş
Kadınlar olmasa öksüz kalırdı eş'arım.
DevrimciSol/ichesaplaçma
Karataşçılardan açıklanıa:
Önce Ercan Şakar ateş etti
• Devrimci Sol Avnıpa Temsildliği'nden yapılan
açıklamada, 1 mayısta Berlin'de ölen Ercan Şakar'ın,
önce kendisinin ateş açtığı öne sürülerek"Kan döküp
mazlum rolü oynamak,darbeci çete şeflerinin varhk
nedeni haline geldi" denildi
Haber Merkezi - Deviimci
Sol Avrupa Temsilciliği. yaptı-
ğı bir açıklamayla Berlin"de
saldınya uğrayarak yaşamını
yitiren Ercan Şakar'ın ölü-
münden sorumlu olmadıklan-
nı bıldirdi. Şakar'ı öldürme-
diklerirü belirten Devrimci Sol
açıklamasında. "Kan döküp
mazlum rolü oynamak. darbe-
ci çete şeflerinin varlık nedeni
haline geldi. 13 eylüldenbu ya-
na hareketin kanıru ne kadar
döktükleri zaten umurlannda
olmadı" denilerek. Şakar'ın
"darbeci" olarak nitelendirilen
grubun saldınsı sonucu öldü-
ğü öne sürüldü.
Devrimci Sol Avrupa Tem-
silciliğinden yapılan açıkla-
mada. 1 mayısta Berlin'de ölen
Ercan Şakar'ın, önce kendisi-
nin ateş açtığı öne sürülerek
şöyle denildi:
"Berlin"de Devrimci Sol
güçler. kendilerine ait olan der-
neğe sabah girmişlerdir. Bu sı-
rada onlan derneğe almak iste-
meyen iki darbeci arka taraf-
tan kaçıp gitmiştir. Daha son-
raki saatlerde Köln'deki 1
Mayıs'tan dönen bir grup dar-
beci-işgalci, yanlannda TKP-
M L taraftarlany la birlikte der-
neğin önüne gelmişlerdir.
Derneğın önündeki darbeci-
işgalci grup arasında bulunan
Ercan Şakar. üzerinde taşıdığı
silahı çekip devrimcilere ateş
açmıştır. Çatışma çıkmış. so-
nunda Ercan Şakar yara-
lanmış ve hastanede ölmüştür.
TKP-ML sorumlusu olan kişi
bu sırada Ercan Şakar"ın yanı-
ndadır ve olayın canlı
tanığıdır.'"
Açıklamada aynca, kendile-
rince Şakar"ı öldürme karan
almadıklan behrtilerek, "Bu
baskında ver alıp. hareketin
eline geçmiş diğerleri için nasıl
öldürmek gibi bir karşıhk ve-
rilmemişse ve düşünülmemiş-
se, onun hakkında da öldürme
yönünde bir karar ahnmamış.
böyle bir kasıt beslenmemiştir.
Kendisinin başlatüğı bir saldın
sonucu ölmüştür" denildi.
Mustafa Kemal ile İsmet Paşa'nm baş başa verip çalıştıklan 1921 Anayasası değişikliklerinde şumadde yer alıyordu:
Türkiye Cumhurbaşkanı^ devletinbaşkanıdır
Çankaya'dan gelip geçenler
Atatürk'ten
Özal'a
ALPAY KABACALI
Ötekı dcğışıklik mclınlen bugünku dille
şöyleydı:
• "Türkışedevlclı. Hu\ük Millet MCCIİM'-
nce yöneıılır Meclıs. hükumclin yönelıııı
kollarını bakanlararacılığı ılc yönclir."'
• "Türkıvc cumhurhaşkanı. Türkıvc Bü-
yük Mıllcl VİCCİIM genel kurulunea \e kcndı
ü\clcn arasınd.ııı bir secını dönemı ıçın NCÇÎ-
lır. Ba^kjnlık jıöre\ı. ycııı cumhurbaşkanı-
nın scçılmcMiıe kıiılar sıırcr I vkı başkdiı >c-
nıdcn scçilcbılıı."
• "Turkıyc (.umhıırh.ışkanı. do%!vün ba>-
k-ınırlır Hn l ımlı». ıl.~ .ı,-r,-l-! ı\l,-ı"nl,< M.->.•-
lıs'e ve Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder."
•"Cumhurbaşkanı. başbakanı Meclis
üycleri arasından seçer. Öbür bakanlan da
başbakan. yeni Meclis üyeleri arasından se-
çer. sonra hepsini cumhurbaşkanı Meclis'in
onayına sunar. Meclis toplantı halinde de-
Silse. oylama Meclis'in toplantısına bırakı-
hr."
(Komisyon ile Meclis, bunlara din ve dille
ılgılı maddeyi ekledi)
29 Ekim günü öğleden önce Fethi Bey'in
başkanlığında toplanan Halk Fırkası Meclis
Gr-ubu, yönetim kurulu'ca hazırlanan. Ali
huat Paşa'nın başbakan adayı gösterildiğı
lisıe ü/erinde görü^tü. Çeşıtlı düşünceler or-
laya atıldı: bir sonuca ulaşılamadı... Görüş-
melenn yeterli görülmesınden sonra Kema-
lettin Samı Paşa. aksam Çankaya'da karar-
Lışiınldığı üzere. sorunu genel başkan sıfa-
tıykı Mu^ı.ıfa Kemarin çözmesini isteyen
hır önerge \erdı. Önergc kabul edilerek
Mustafa Kemal Çankaya'dançağrıldı. Gelir
gelmc/kürsüycçıkanGazı Paşa.birsaat izin
istedı. Bu da oylanıp \dbu\ edildi.
Bu bir saat ıçcrısınde Mustafa Kemal. ki-
nıı nıılletvekillerıni Meclıs'teki odasına çağı-
rarak gece ha/ırladığı taslağı gösterdi. gö-
riiijmelcr yaptı.
13.30'da Fcthi Bey'in başkanlığında yeni-
Atatürk, Büyük Millet Meclisi'nin mütevazı salonunda, Meclis'in 1. yüdönümü...
den toplanan grupta ilk sözü alan Mustafa
Kemal Paşa, büıünmilletvekıllerinin bakan-
lan ve bakanlar kurulunu seçmesinın güçlük
yarattığınusöyledı. Bir öneri hazırladığını.
bu kabul edilirse güçlü ve tülarlı bir hükü-
metin kurulabileceğini ifade ettı: '"De\leti-
mizin biçimını ve niteliğini belirleyen ve he-
pimiz için kutsal olan anayasamızın kimi
yerlerini açıklığa kavuşturmak gerekir. Önc-
ri şudur" diyerek hazırladığı taslağı katıpler-
den birıne uzatlı ve kürsüden indi.
Bırkaç saat siiren görüşmeler sonunda
önen kabul edildi.
Parti toplantısına son venlır venlmez
MecLs toplantısı açıldı. Saat
18.00 olmuştu. Reis vekiljerin-
den Çorum mebusu İsmet
(Eker) Bey'in yönettiği top-
lantıya sunulan öneri gündeme
alındı ve Anayasa Komis-
yonu'na (Teşkilat-ı Esasiye En-
cümeni) gönderildı. Öneri-
nin komisyonda görüşüldüğü
kırk dakika içerisinde Meclis
başka işlerle uaraştı.
Saat 18.40. "İsmet Bey, ko-
misyonun raporunu verdiğini;
bunun şimdi hemen ve ivedüik-
le görüşülmesini önerdiğini be-
lirterek öneriyi oya koydu.
"Kabul, kabul!" sesleri üze-
rine hazırlanan kısa rapor
(mazbata) pkunup görüşmele-
re geçildı. İlk sözü Komisyon
Başkanı Yunus Nadi Bey aldı.
Mondros bırakışmasından ilk
anayasanın ılanına kadar geçen olaylan bir-
kaç cümlede özetledikten sonra, "Sunduğu-
muz önen. Türkiye Büyük Millet Meclisi
hükümeıinin uluslar arasında sahip olduğu
adın belirtilmesinden ibarettir.
SÜRECEK