27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS1993 SAU 14 HABERLER Kayıplardan artık luııııtkesildi Ümraniye Hekimbaşı Çöplüğü'ndeki göçüğün altında kalanlan kurtarma çalışmalan durduruldu HÜRRfYETUYMAZ Ümraniye Hekimbaşı Çöplüğü'nde yaşanan facia sonrasında Devlet Su İş- leri'nin biriken suyu pompalaması için ekip göndermemesi kurtarma çalış- malannı aksattı. Felaketin üzerinden bir hafta geçmesıne karşın DSİ'nin "Afet Bölgesf'ne ekip göndermediği Kriz Merkezince de doğrulandı. DSİ yetkilileri ancak dün bölgeye geldi ve bürokratik nedenler yüzünden hiçbir aktif görev alamayacakJanru bildirdi- ler. Bu arada, göçük alıında kalanlann kurtanlması için son iki gündür çalış- ma yapılmadığı söyleniyor. Yetkililer. kayıp kişilerin çıkanlmasının artık im- kansız olduğunu belirtmesine karşın, şimşekleri üstlerine çekebilecekleri kaygısıyla, arama çahşmalannı dur- durduklannı açıklamakıan kaçınıyor. Yakınlan göçük altında olanlar ise, kurlamna ekiplerinin arama çahşması yapmadıklannı. kendilerini oyaladık- lannı söylüyor. Hekimbaşı Çöplüğü'nde, göçük al- tında kalanlardan tamamen umut ke- sildi. Kriz Merkezfnden "Arama ça- lışmalanmız sürüyor" şeklinde açıkla- malar vapılsa da. ölenlerin yakınlan bunun doğru olmadığını söylüyor. Gerçekten de son üç gündü^kurtarma ekiplerinin göçük altında kalanlan kurtarmak yerine. biriken çöp vığını nedeniyle su baskınlanna yol açma- ması için Göksu Deresı'nin önünde bir kanal açma>a çahştıklan gözleni- yor. Göksu Deresi. yağmur ve çöplerden kanşan sıantı suyu nedeniyle bir baraj gölüne dönüşerek çevredekı evlere za- rar verirken. "Önlem alındı. ahnıyor" denilen su pompalama çalışmalannın ise aslında son derece yetersiz olduğu görülüyor. İSKİ tarafından Alarko Holding'e iki saatte kurdurulduğu söylenen pompa. saniyede yalnızca 29 litre su pompalayabiliyor. Çöplük çevresınde. pompalama ça- lışmalannın bu kadar yetersiz olması- nın nedeni olarak DSÎ göstenliyor. Bu ıddialan Kriz Merkezi Şefı İsmail Hakkı Celayir de doğruluyor. Celayir. "Burası DSİ 3. Bölgeye bağlı. Facia meydana geldiğınde onlara da çağn yapıldı. Gelmeleri gerekiyordu, ama henüz kendilennden yardım alabılmiş değiliz" dıyerek doğruluyor. Kayıplardan umut yok Öte yanda. öncelikle dereyi ve çöp yığınlannı tehlikesiz hale geürmek için stabilizasyon ve kanal açma çalışma- lanna hız veren ekipler. göçük altında kalanlan unutmuş gıbı görünüyor. Fakat yetkililer bu suçlarnayı kabul et- miyor. Kriz Merkezi Şefı İsmail Hakkı Celayir, yakınlan ikna oluncaya ka- dar göçük alünda kalanlan kurtar- mak için çalıştıklannı, aricak gösteri- len yerlerde cesetleri bulamadıklannı sö)lüyor. Bu açıklamayı yaparken umutsuzluğunu gizleyemeyen Celayir, "Bize nereyi gösterdilerse, orayı kaz- dık. Başka bir yer gösterdiler orayı da kazdık, ama cesetleri bulamadık. Eli- mizden ne geliyorsa hepsini yapıyo- ruz"di\or. Büyükşehır Belediyesı Çevre Koru- ma ve Geliştirme Dairesi Başkanı Tuncer Çelik de. kayıp kişilerin çöp dağının yuvarlandığı vadinin hemen ağzında olduğunu bclırterek, "Yakın- lan nereyi gösterdilerse orayı kazdık. ama göçüğün şiddetiyle o bölgedekı evler ve ınsanlar bulunduklan yerden çok uzaklara sürüklenmiş olmahlarki. hiçbirini bulamadık" diye konuşuyor. Çelik. "Benim işcım, kendiniriskeata- rak, dibi su dolu yerde 15 metreye kadar indi. kayıplan bulmaya çahştı. Uzmanlann Fazla inmeyin, tehlikeli- dir" uyanlanna karşın dinlemedi. Sırf vicdanını rahatlatmak için yaptı bu- nu" diye de eküyor. Çoktehlikeli Çöplükte süren kurtarma çabşma- lannı teknik yönden İTÜ İnşaat Fa- kültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Remzi Ülker denetlıyor. Göçük alündan çı- kanlamayan 12 kişinin bulunduğu bölgede, çöplerin alunda su biriktiğini belirten L'lker, "Oradan cesetleri çı- karmak. çalışanlar için büyük risk. Altta su olduğu için her an göçük al- ünda kalabilirler. Bu nedenle oradaki- leri çıkarmak teknik olarak mümkün değii" diyor. Ulker'in bu açıklaması da. son üç- dört gündür kurtarma çalışmalannın gözü yaşlı ana, babalan "oyaladığını" doğruluyor. Yetkililer ise, çahşmala- nn durduğunu açıklamak için sanki acılann biraz daha dinmesini bekliyor. Bu arada da, ölenlerin yakınlannın ıs- rarlı yakanşlanyla, ricalanyîa başede- meyen kurtarma ekipleri. anyormuş gibi yapıyor. ama kendisi de göçük al- tında kalacağı ya da çöp kaymasına yol açacağı için Prof.Ülker'in uyardığı bölgeye giremiyor. Kansı, gelıni ve iki kızının göçük al- tından çıkanlmasmı bekleyen Musta- fa Ayan, kardeşini soran Ömer Kaya ye yakınJannın cesedinin çıkanlmasmı isteyen birçok aile ise bu uygulama karşısmda ateş püskürüyor. Öfkeli bir şekilde yetkililere koşup hesap soru- yor. Yetkililer, uzun uzun anİattıkça "Peki, ama... Çıkannayacak mısınız" diye soruyor. Sonra ikna olmuş gibi aynlıyor yetkililerin yanından. Âma iki saat sonra aynı kişi aynı öfkeyle ye- niden Kriz Merkezi'nin kapısına da- yanıyor. Felaket yennde en az onlar kadar çaresizleşen, bıtkın düşen yetkı- b'leri, galiba çalîşma koşullannın ağjr- hğı, zehirli gazlanndan çok, bu fela- ketzedelere gercekleri anlatmak yoru- vor. Tımuslu Mahhifun dosyası Yargtiay'da ; ANKARA(Cumhuriyet Bü- ' rosu) - Adalet Bakanı Seyfi : Oktay, CMUKun 343. ma'd- • desinin kendisine verdiği "ya- .' alı emirie bozma" hakkını I kullanarak, 29 Ocak 1993'ten • beri Kırklareh Cezaevi'nde tutuklu bulunan Riyad Mah- lufun dosyasını Yargıtay'a gönderdi. Yargıtay, Rıyad Mahluf hakkında bir ay için- de karar verecek. Tunuslu Riyad Mahluf. Tunus"ta banka soygunlanna kanşüğı savıyla Tunus mah- kemelennce yokluğunda tu- tuklama karan verilmiş, Tür- kiye'de olduğu anlaşıldığın- dan. Tunus'a gönderilmesi istenmişti. Tunus yönetimince istenen Rıyad Mahluf un si- ; yasi değil, adi suçişlemiş oldu- ğu ileri sürülmüştü. Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abi- din Bin Alı'nin, Riyad Mah- lufu özellikle istediğini ise, tutuklu Riyad Mahluf, Kırk- lareli Cezaevi'nde kendisi>le görüşen yazarlanmızdan Mustafa Ekmekçi ile Oral Ça- lışlar'a açıklamıştı. Riyad Mahluf. kendısinin ve örgütü- nün Tunus'ta demokrasinin kurulması için savaşım ver- diklerini bildinmişti Bakanlar Kurulu'nda Riyad Mahluf olayı, Ba- kanlar Kurulu'na gelince. DYP'li Devlet Bakanı Akm Gönen. karan imzalamamış. daha geniş biçımde aydınlatıl- ması isteğiyle, Adalet ve Dışiş- leri bakanlıklanna yazılar yazmıştı. Gelişmeler üzerine, Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Başbakanhk'tan gelen yaa üzerine, dosyayı çekmiş, CMUK'un 343. maddesinin verdiği "yazıh emirie bozma" yetkisinı kullanarak, dosyayı elden Yargıtay'a göndermişti. Riyad Mahluf hakkında Kırklareli mahkemelerinde tutuklama kararlan verilir- ken, sorgusu yapılmamış. tu- tuklama karan, sanığın yüzü- ne de okunmamıştı. Yargıtay ile mahkemeler, Riyad Mahluf la »Jgili karar- lannı verdikten sonra, dosya yeniden Bakanlar Kurulu'na gelecek. CUMHURBAŞKAM GAZİ M.KEMAL PAŞA'NEV SONBAR\R GEZİLERİ Nuri Onat (v^yına hazırlayan) 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-Istanbul Ödemeli gonderilraez. Y4RGI ÖNÜNDE SAVUNMA Abdullah Baştürk 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-4/ Cağaioğtu-İslanbui Ödemeli gönderilmez. BAR Atmosferini boğaz manzarasıileyajamak *! L ü V O d C l L ' i i n l i l l Î H Î Aydınlık EvlerLisesJöğrencisiolan Mustafa L'çpınar, kızarkadaşı olan A.Y. ile Beştepeler Parkı'n- I f V a t g O ^ I tVOlUI U l l U d a k j pjknjk aiamnda konuşmaya başlayan Hürriyet Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Musa Gö- zel'i (20) kalbinden bıçaklayarak öldürdü. Olaydan sonra kaçan Mustafa L çpınar (19) polis tarafından vakalanarak gözaJtina aJındı. Fotoğrafta kız arkadaşı üe konuşurken kıskançlık nedeni>le bıçaklanarak öldüriilen 20 vasındaki lise öğrencisi Musa Güzel görülüyor.(Fotoğraf: AA) Tarilıekazmayı Sözen durdurdu NESLİ KAYSERİLİOĞLU îstanbul Büyükşehir Beledi- yesi, Çemberlitaş'ta binnci de- rece SİT alanında yapımına başlanan otopark/çarşı inşaatı- nın durdurulmasj için Emınönü Belediyesi'ne bir yazı gönderdi. Yazıda, kamuoyunun konuya büyük ilgi gösterdiği. tepkiler- deki gerekçelerin ışığında yeni- den incelenmesi için süreye gereksinim olduğu bildirildi. Belediye yetkilileri. Eminönü Belediyesi'nin bu karara uyma- ması durumunda, inşaaün ken- dileri tarafından mühürlenece- ğini söylediler. Eminönü Belediye Meclisi üyesı Derviş Tuncer, belediyenin ilgisizliğinden >akınarak, başta Belediye Başkanı Ahmet Nad Akgün olmak üzere. bir çok ki- şinin milvarlarca lira rüşvet al- dığını. ancak bunlan kanıtla- makta yalnız kaldığını söyledi. Çok katlı otopark çarşı in- şaatına karşı bilimadamlannın tepkileri de sürüyor. Çemberli- taş esnafı. Eminönü Belediyesi yetkililerinin "^Esnaf, otopark yapımından çok memnun" söz- lerini eleştirerek, "Hangi esna- fın memnun olduğunu göster- meleri gerekir. Esnafsözcüğün- den başka bir anlam çıkanyor- larsa, orasını bilemeyiz" diyorlar. îstanbul Üniversitesi Eskiçağ Kültürlen bölümü öğretim gö- revlisi ve İÜ Arkeoloji Kulübü Başkanı Prof. Erendiz Özba- yoğlu, bu projenin ashnda Bed- rettin Dalan döneminde İstan- bul Teknik Üniversites; profe- sörlenndcn Gündüz Özdeş'in haarladıgı Besan projesinin bir parçası olduğunu söyledi. Öz- bayoğlu, 1991 yıhndan bu yana bir çok itiraz dılekçesi ve pro- testo gösterisiyle dikkatleri çek- meye çalışmış. Ancak kendisine verilen yanıtta, karann Külüir ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu'nca onaylandığı belir- tilmiş. Prof. Özbayoğlu. konuyla il- gili olarak şöyle konuştu: ""Geçen şubat ayında kulüp olarak sözkonusu alanda bir protesto gösterisi yaptık. önü- müzdeki günlerde de yapaca- ğız. Bunun dışında, 1991'de Bü>ükşehir Belediyesi'ni idare mahkemesinde dava ettım. Ay- nı davayı Mimarlar Odası da açtı. Tabii davalar sonuçlan- madı. halen devam ediyor. Mahkemenın çarklan çok ya- vaş dönü>or. Dava sonuçlandı- ğında çok geç kalmış olunabile- ceğınden kaygı duyuyorum. İnanılmaz boyutlarda bir ilgi- sizlik var. Şu andd dünyanın önde gelen bütün arkeoloji ku- lüplerine konuyu bildiriyoruz. İşin aq yanı, bu projenin 1990 .tarihli îstanbul Tarihi Yanma- da İmar Planfnın valnızca bir parçası olması. Bunun dışında her an başlanabilecek başka uy- gulamalar da söz konusu. Ör- neğin, Ahırkapı-Sultanahmet Meydanı arasında yaklaşık 20 metre genişliğinde bir yol açıla- cak ve son Bizanssarayı kalıntı- lan da böylece yok edilecek. Beyazıt Meydanfnda yeraltı çarşısı yapılacak. ki orada ydr alan toprakaltı kültür değerleri de yok olacak. Daha bir çok va- him örnek verebilirim." tnşaata gelen olumsuz tepki- lerden bir diğeriyse İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu üyesi. sanat tarihçısi Prof. Dr. Ayda Arel'den gelıyor. Arel'in konuyla ilgili görüşİeri şöyle: "İstanbul'un. arkeolojik de- ğerleri açısından en büyük yo- ğunluk'gösteren bir kesimi olan Çemberlitaş'ta. kurul "hoşgö- rüsü' ile bir katlı otopark/çarşı yapımına başlanmış olması, öteden beri İstanbul'un tarihi dokusu konusunda yöneümin gösterdiği yürek genişliğinin bir başka örneğıdır. Bu konuda günah keçisi aramaya, müzele- re yüklenmeye ya da kurul üye- lerini lanetlemeyc. sanınm kimsenin vicdanı elvermemeli... Tersine. yıllardırçeşitli uyanla- ra karşın. gönülsüz olarak gün- dcmde tutulan tarihi çevrenin korunması olgusunu sıradan bir bürokratik işlem gibi yürü- ten. bunun pratık \e hukuksal sorunlannı irdelemekten kaçı- nan, ekonomik gerckçelerle kültürel gereksınımler arasında bir uzlaşma yaratmanın yollan- nı araştırmayan, sonuçta da olaylan çığırdan çıkmaya götü- ren politikalar üzerinde durma- lıdır. Çemberlitaş rezaleti, ılgili- leri silkinmeye ve venı bir koruma politıkasını temellen- dinne çalışmalanna itmeyecek- se. eh bize de "İstanbul, çimen- ton bol olsun' diye dua e:mek- ten başka yol kalmaz." Otopark çalışmalannın sür- dürüldüğü aJanın batısında yer alan tarihi Atik Ali Paşa Camii imamı Mehraet Çakır da bu gi- rişime karşı çıkıvor. Bölgede toprak altında yer alan tarihi ve kültürel değerlenmizin >ok ola- cağından kaygı duyduğunu be- lirten Çakır. başta yetkilı çevre- ler olmak üzere. hepimizin, hiç değilse elde kalan bu son değer- lere sahip çıkrhası ve sorumlu- luk duyması gerektiğini vurgu- luyor ve kendısinin de elinden gelen her türlü çabayı harcaya- caânı ekliyor. Istaııl)iılAUI taıilısel dokusu tehlikede OKTAY EKİNCİ Arnavutkoy 26i 32 Î4 • 265 13 65 Eminönü Belediyesi'nce Çemberli- taş'taki arkeolojik SİT üzerinde yaptı- nlmaya başlanan yeraltı otoparkı. salt inşaat sahasında değil. tüm bölgedeki tarihsel dokuyu tehdiı eden bir "otomo- billi ulaşım" planının ilk büyük hamlc- sini oluşturuyor. Koruma kurulunun 26.2.1992 günlü karanyla uygulandığı duyurulan proje. aslında 1988 yılında alınmış "eski" planlama kararlanna dayanıyoı. Eski İstanbul Belediye Başkanı Bed- rettin Dalan'ın "siparişiyle" gerçckleşti- rilen, ancak belediye meclisınden onav- lanma işlemi Nurettin Sözen dönemine "velıştirilebilcn" 1 5000 ölçeklı Tarihi Yanmada Koruma İmar Planı. Suriçi bölgesindcki ulaşım sıstcmıni jğırlıklı olarak oıomobil tMİiğini "rahatlalnıa- >a" vönclık düzcnlivor Bu dü/cnlcme içcrısindc Çemberlitaş vc Bevazıt mey- danlan gibi önemlı uınh:>cl ve arkeolo- jik SİT'ler ü/cnndc vjpımı planlanan "ycrallı otoparklannın" yanı sıra Fatıh bolgCMndc dü/cnlcncn ~ adct "kent ıçi oto-yol lüncllcri" dc 2600\ıllık uygarlık zcnginliğınin ö/cllıklc loprak altındaki doğcrlcrı ıçın en hüyük lclılıkcvı oluştu- ruyor. Çemberlitaş'taki Bizans Nekropolü'nü tehdit eden ve tarihsel çevre içinde önemli ölçüde kentsel tahribata yol aça- cak olan otopark inşaatı. İstanbul Bü- yükşehir Belediye Meclisi'nce 4.9.1990 tarihinde onaylanan 1 '5000 ölçekli Ta- rihi Yanmada Koruma İmar Planfna dayanılurak üretilmiş bir projeyle yapı- lıyor. Dalan dönemine ait imar kararlann- da "hiçbir değişiklik yapılmadan" onaylanan bu plana göre. Haliç üzenn- den iki yeni köprüyle Suriçi'ne sokulan gcniş yol arterleri. yer yer tarihsel kent dokusunu da zedeleyerek, otomobil ulaşımınm Kapalıçarşı ve hanlar bölge- sinc "kesintisiz" olarak bağlanmasını öngörüyor. Çemberlitaş ve Beyazıt ye- raltı otoparklan ise bu bağlantılann "tamamlayıcı projeleri" oiarak plan ka- rurlan arasında yer alıyor. Nc var ki. bu imaı plunı için "larihi yiinmada'nın korunması gcrekcn kiil- lür zcnginliğım lalırip cdcccği gcrekçc- siyle 1991 yılında Mimarlar Odasınca açılan '"ıptııl duvası" ise henüz sonuç- lanmamış durumda. Danıştay 6. Daircsı'nin 17.12.1992 tarihinde aldığı 1992 2502 csas nolu kd- rannda. İstanbul 4. İdarc Mahkcmesf- ncc sö/ konusu planın "esastan" mcclc- mcvc alınnıası vc "idarcnin hukuka bağlılığının sağlanmast" hükme bağla- ruyor. Danıştay'ın bu karan uyannca "ka- mu yaran, planlama ve koruma ilkele- n" açısından incelenme süreci yeniden başlayan Tanhı Yanmada Koruma Planı. "Suriçi bölgesini tahrip edeceği" kanıtlandığında ıptal edilebiiecek. Böylece Çemberlitaş otoparkı da, hu- kuka ve bilime aykın bir "uygulanmış" yapı niteliği kazanarak, kent için yeni bir "Park Otel yarasf" haüne gelebile- cek. Çemberlitaş'taki tarih katliamı. İmar Yasası açısından da yine hukuka aykın bir işlem özelliği taşıyor. Yasaya veimar planlannın uygulanmasına dair yönet- melik hükûmlerine göre, böyle bir pro- jenin gerçekleşebilmesı için' I 1000 ve J, 500 ölçeklı uygulama imar planlannın da tamamlanmış olması gcrckiyor. Oysa ki, halen iptal davası sürmekte olan Tarihi Yanmada Planı. I 5000 öl- çcğınde bir "nazım plan" nıteliğinde. Olopark ınşaatına başlanmasıyla birlik- te, nazım plandaki bu tür önemli hatala- nn hiçdcğilsc uygulama planı aşamala- nnda düzeltilmesı şansı da ortadan kaldırılmış oluyor. Yani. hukuka ve şe- hircılık kurallanna aykın "fiili durum" yaratılarak. tarihsel çevre açıkça işgal ediliyor. 2863 sayıh Kültür ve Tabiat Varlıkla- nnı Koruma Yasası uyannca. ilgili tüm kışi ve kurumlar, korumu kurulu karar- lanna uymakla yükümlü. Buna karşın kurullann da. yine yürürlükteki imar ve koruma hukukuna uygun kararlar al- ması yasagereği. Öte yandan Koruma Yüksek Ku- rulu'nun da. SİT alanlan ve koruma imar planlan ile ilgili açılmış davalar söz konusu olduğunda. kurullann "dava sürerken" de konulan inceleyebilecekle- rine dair önemli bir ilkc karan bulunu- yor. Bu nedenle. 26 Şubat 1992"de Çem- berlitaş'taki otopark projesini onayla- yan koruma kurulunun, bu projeyc dayanak olan imar planı hakkm'dakı "iptal davasının" sürmekte olduğunu dikkatc alarak, inşaatı durdurma yö- nünde yeni bir karar alması önem kaza- nıyor. Çemberlitaş'la kazmalar her gün bi- raz daha tarihin kalbıne doğru incrken, gözler yeniden koruma kuruluna çevril- mış durumda. Arkeoloji ve Sanat Ya- yınlan yöncıicisi jrkeolog Nezih Başgc- İen ve arkadaşlarının bu amaçla yaptTk- lan başvurunun ise. kurulun ilk oturumunda gündeıııe alınmaM bekle nıyor. Karabağ sorunu ÜçHibanşplam taraflarasımıdduANKAR.A (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye. Rusya ve ABD'nın. Karabağ'daki çatış- malara son vererek banş görüş- melerini yeniden başlatmaya yönelik planı üç ülkenin muta- bakatıyla son biçimini aldı. Plan. Ermenistan ve Azerbay- can yetkililerine dün ıletildi. Dışişleri Bakaıu Hikmet Çe- tin, planın "iki tarafın da du- yarlı olduğu hassas konulan, dengeli ve gerçekçi olarak ele aldığı için uygulanabilir" oldu- ğunu açıklayarak her iki ülkeye de planı kabul etmeleri çağn- sında bulundu. Çetin, Azerbay- can yetkılileriyle. planın kabul edilmesi yönünde girişimler yaptıklannı da btlirtti. Çetin. dün düzenledıği basın toplantısmda üç ülkenin de pla- nın aynntılannın 'şimdiük' açıklanmaması konusunda an- laştıklanru dile geürerek planın Türkiye'nin bugüne dek sür- dürdüğü tutumla 'tutarlf oldu- ğunu ve 'geri adım' aulmadığmı savundu. Rusya Cumhurbaşkanı Boris Ydtsjn'in özel temsilcisi Büyü- kelçi Viaditnir Kaziınirov, Tür- kiye Dışişleri Bakanı Özel Temsilcisi Büyükelçi Volkan Vurai ve ABD Özel Temsilcisi John Maresca'nın geçen hafta Moskova'da yaptıklan toplan- tıda, BM ve AGİK kurallanna uygun ilkeler çerçevesinde bir mekanizmanın oluşturulduğu bıldinliypr. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın cenaze törenine katılmak üzere Ankara'ya ge- len ABD, Ermenistan, Azer- baycan ve Rusya temsilcileri ile yapılan göriişmelerde genel olarak şu ilkeler üzerinde anlaş- ma sağlanmıştı: 1 - Ateşkes ve işgal kuvvetle- rinin geri çekilmesi eşzamanlı olarak ele alınacak. 2 - İşgal edilen yerlerden veya bir kısmından geri çekilme baş- layacak. 3 - Geri çekilmenin tamam- lanmasından sonra beşli danış- ma grubunun Cenevre toplan- ülan yeniden başlayacak. ErivaıTm iddiası Bakü ve Erivan'a iletilen programda, 6 mayısa kadar ateşkes istendiği öne sürüldü. Programın taraflann incele- mesınden önce açıklanmaması yolunda bir mutabakat bulun- masına karşın, Erivan'da dün adının açiklanmasını isteme- yen bir Ermeni yetkili, planda yer aldığmı iddia ettiği bazı ay- nntılan basına açıkladı. AFP'nin, bildirdiğine göre, görüşme sürecinin sonu olarak 1 temmuz tarihi belirleniyor. Aynı kaynağa göre. program- da yer alan diğer aynntılar da şöyle: 1- Ateşkesin ardından 9-14 mayıs tarihleri arasında Erme- ni güçleri Kelbecer'den çekile- cek ve taraflar 12 mayıstatf itibaren tüm bölgede, her türlü "askeri faaliyete" son verecek- ler. 2- Türkiye, Rusya ve ABD'- nin himayesi altında 17-22 mayıs tarihleri arasında Ce- nevre'de Ermenilerle Azeriler arasında görüşmeler yapıla- cak. 3- Taraflar 24-25 mayısta Roma'da yeniden bir araya ge- lerek AGIK çerçevesinde baş- laülan görüşme sürecini can- landıracaklar. 4- Süreç 1 temmuzda nokta- lanacak ve bu tarihe kadar ke- sin bir banş planı hazırlanmış olacak. Dışişleri Bakanı Hikmet Çe- tin, New York'taki temaslannı tamamlayarak dün Ankara'ya dönen Azerbaycan Dışişleri Bakanı Tevfik Kasımov üe gö- rüştü. Ankara'dan yeni kampanya Evmenilere Skrp nuuaneksi HALUKGERAY ANKARA- Türkiye, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferan- sı (AGİK) toplantılannda Er- menistan'ın vetolan nedeniyle sonuç ahnamaması üzerine, ye- ni bir kampanya başlatmaya hazırlanıyor. Ankara, ilk kez Sırbistan'a karşı uygulanan "oybirliği eksi taraf ülke" ilke- sinin AGİK toplantılannda Ermenistana karşı uygulan- masını hedefliyor. Dışişleri kaynaklanndan alı- nan bilgiye göre, geçen hafta Prag'da yapılan AGİK Kıdem- li Memurlar Toplantısı sırasın- da Türkiye, bu doğrultuda ilk zemin yoklamalannı yaptı. Başta ABD olmak üzere bütün ülkeler, Karabağ ile ilgili olarak yapılan oylamalarda Ermenis- tan'ın oyunun alınmaması öne- risine olumlu yaklaşacaklannı bildirdiler. Sadece Rusya, Fransa \e Yunanistan öneriyi benimsemeyeceklerini söyledi- ler. Bunun üzerine Türkiye, res- mi bir öneride bulunmadı. Ancak. Ankarabu doğrultu- daki çalışmalannâ devam ede- rek önümüzdeki dönemde Eri- van'ın oylamalardan dışlanma- sı için çalışmaya devam edecek. Türkiye aynı taktiği. Sırbis- tan'a karşı uygulamış ve bu Ucuşyasağı çabalar sonucunda Sırbistan -kendi oyunu veto için kullana- mayarak- AGİK'ten dışlan- mıştı. Dışişleri kaynaklan, Türkiye'nin girişimini resmen önermemesinde, "zamanın ol- gunlaşmasının" beklenmesi ve zamansız bir girişimin AT üye- lerini Türkiye'den uzaklaşüra- bileceği kaygısının rol oynadı- ğını bildiriyorlar. Prag toplantılannda, AGİK Dönem Başkanı İsveç ile İtalya'nın ortaklaşa hazırladık- lan ve Türkiye ile Azerbaycan tarafından da desteklenen ka- rar tasansı, sadece Ermenis- tan ın vetosu nedeniyle yüriir- lüğe konmadı. Rusya, bu tasa- nyı değiştirmeyi başaramayın- ca, engelleme yapmayarak, Ermenistan'ı yalnız bırakü. Karar tasansında, Azerbay- can'ın Kelbecer ve son zaman- lardaki işgal edilen topraklann- daki işgalci kuvvetlerin bu bölgelerden "derhal çekilme- sinden sonra AGİK Banş süre- cinin devam edebileceği" yer ahyordu. "İşgalci kuvvetler" keümelerinin kullanılması ile doğrudan Ermenistan'ı suçla- mayan bir karar tasansının sa- dece bu ülke tarafından redde- dilmesi, Ankara tarafından "Ermenistan'ın suçüstü yakan- lanması" olarak değerlendirlli- yor. Tiirk F-16'lm BosnaüzerindeD«s Haberler Servisi - Türk Hava Kuvvetleri'ne bağlı F- 16 uçaklan dün Bosna-Her- sek üzerinde uçmaya başladı. Lçaklar. Bosna-Hersek üze- rinde Birleşmiş MilJetler (BM) Güvenlik Konseyi ka- rarlan ile belirlenen uçuş ya- sağmın denetlenmesi amacıy- la NATO kuvvetleri tarafın- dan gerçekleştirilen devriye uçuşlanna katümaya başladı. AAnın Ankara'daki diplo- matik kaynaklardan edindiği bilgilere göre, Türk pilotlan- nın intibak eğitimleri tamam- landı ve uçuşlar dün başladı. Türk uçaklannın uçuş yasağı- nın Sırp uçaklan tarafından ihlal etmelerini denetleme ha- rekatına katılmasından önce Türk F-16 pilotlanna son ola- rak dün sabah bir brifing ve- nidiği bildirildi. Türkiye. BM karan üzenne 19-25 nisan tarihlcn arasında İtalya'daki Ghedi hava üssü- ne I ü adel F-16 ile lojistik des- tek amacıyla C-130 nakliye uçaklan göndermişti. Atina'dan protesto Yunanistan'ın, Bosna-Her- sek'e giden Türk uçaklannın uçuş planı vermeksizin Atina uçuş bilgi bölgesine (F\R hattı) girdiklerini öne sürerek verdiği protesto, Türkiye tarafından reddedüdi. Ankara, Bosna-Hersek'teki operasyonlara gitınekte olan Türk Hava Kuvvetleri'nin dört C-130 uçağına karşı taciz eylemlerinde bulunmasını pro- testo etti. Türk uçaklan, Bosna ope- rasyonuna katılmak üzere İtalya'ya giderken Atina FIR'- ının hava koridorunu kullan- mıştı. Dışişleri Bakanhğı açık- lamasında, devlet uçaklannın uluslararası hava sahasında yapacaklan uçuşlar için uçuş planı vermek yükümJülüğün- de olmadıklanrun hatırlatıldığı belirtildı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle