Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 MAYIS1993 SAU
14 HABERLER
Kayıplardan artık luııııtkesildi
Ümraniye Hekimbaşı Çöplüğü'ndeki göçüğün altında kalanlan kurtarma çalışmalan durduruldu
HÜRRfYETUYMAZ
Ümraniye Hekimbaşı Çöplüğü'nde
yaşanan facia sonrasında Devlet Su İş-
leri'nin biriken suyu pompalaması için
ekip göndermemesi kurtarma çalış-
malannı aksattı. Felaketin üzerinden
bir hafta geçmesıne karşın DSİ'nin
"Afet Bölgesf'ne ekip göndermediği
Kriz Merkezince de doğrulandı. DSİ
yetkilileri ancak dün bölgeye geldi ve
bürokratik nedenler yüzünden hiçbir
aktif görev alamayacakJanru bildirdi-
ler.
Bu arada, göçük alıında kalanlann
kurtanlması için son iki gündür çalış-
ma yapılmadığı söyleniyor. Yetkililer.
kayıp kişilerin çıkanlmasının artık im-
kansız olduğunu belirtmesine karşın,
şimşekleri üstlerine çekebilecekleri
kaygısıyla, arama çahşmalannı dur-
durduklannı açıklamakıan kaçınıyor.
Yakınlan göçük altında olanlar ise,
kurlamna ekiplerinin arama çahşması
yapmadıklannı. kendilerini oyaladık-
lannı söylüyor.
Hekimbaşı Çöplüğü'nde, göçük al-
tında kalanlardan tamamen umut ke-
sildi.
Kriz Merkezfnden "Arama ça-
lışmalanmız sürüyor" şeklinde açıkla-
malar vapılsa da. ölenlerin yakınlan
bunun doğru olmadığını söylüyor.
Gerçekten de son üç gündü^kurtarma
ekiplerinin göçük altında kalanlan
kurtarmak yerine. biriken çöp vığını
nedeniyle su baskınlanna yol açma-
ması için Göksu Deresı'nin önünde
bir kanal açma>a çahştıklan gözleni-
yor.
Göksu Deresi. yağmur ve çöplerden
kanşan sıantı suyu nedeniyle bir baraj
gölüne dönüşerek çevredekı evlere za-
rar verirken. "Önlem alındı. ahnıyor"
denilen su pompalama çalışmalannın
ise aslında son derece yetersiz olduğu
görülüyor. İSKİ tarafından Alarko
Holding'e iki saatte kurdurulduğu
söylenen pompa. saniyede yalnızca 29
litre su pompalayabiliyor.
Çöplük çevresınde. pompalama ça-
lışmalannın bu kadar yetersiz olması-
nın nedeni olarak DSÎ göstenliyor. Bu
ıddialan Kriz Merkezi Şefı İsmail
Hakkı Celayir de doğruluyor. Celayir.
"Burası DSİ 3. Bölgeye bağlı. Facia
meydana geldiğınde onlara da çağn
yapıldı. Gelmeleri gerekiyordu, ama
henüz kendilennden yardım alabılmiş
değiliz" dıyerek doğruluyor.
Kayıplardan umut yok
Öte yanda. öncelikle dereyi ve çöp
yığınlannı tehlikesiz hale geürmek için
stabilizasyon ve kanal açma çalışma-
lanna hız veren ekipler. göçük altında
kalanlan unutmuş gıbı görünüyor.
Fakat yetkililer bu suçlarnayı kabul et-
miyor. Kriz Merkezi Şefı İsmail Hakkı
Celayir, yakınlan ikna oluncaya ka-
dar göçük alünda kalanlan kurtar-
mak için çalıştıklannı, aricak gösteri-
len yerlerde cesetleri bulamadıklannı
sö)lüyor. Bu açıklamayı yaparken
umutsuzluğunu gizleyemeyen Celayir,
"Bize nereyi gösterdilerse, orayı kaz-
dık. Başka bir yer gösterdiler orayı da
kazdık, ama cesetleri bulamadık. Eli-
mizden ne geliyorsa hepsini yapıyo-
ruz"di\or.
Büyükşehır Belediyesı Çevre Koru-
ma ve Geliştirme Dairesi Başkanı
Tuncer Çelik de. kayıp kişilerin çöp
dağının yuvarlandığı vadinin hemen
ağzında olduğunu bclırterek, "Yakın-
lan nereyi gösterdilerse orayı kazdık.
ama göçüğün şiddetiyle o bölgedekı
evler ve ınsanlar bulunduklan yerden
çok uzaklara sürüklenmiş olmahlarki.
hiçbirini bulamadık" diye konuşuyor.
Çelik. "Benim işcım, kendiniriskeata-
rak, dibi su dolu yerde 15 metreye
kadar indi. kayıplan bulmaya çahştı.
Uzmanlann Fazla inmeyin, tehlikeli-
dir" uyanlanna karşın dinlemedi. Sırf
vicdanını rahatlatmak için yaptı bu-
nu" diye de eküyor.
Çoktehlikeli
Çöplükte süren kurtarma çabşma-
lannı teknik yönden İTÜ İnşaat Fa-
kültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Remzi
Ülker denetlıyor. Göçük alündan çı-
kanlamayan 12 kişinin bulunduğu
bölgede, çöplerin alunda su biriktiğini
belirten L'lker, "Oradan cesetleri çı-
karmak. çalışanlar için büyük risk.
Altta su olduğu için her an göçük al-
ünda kalabilirler. Bu nedenle oradaki-
leri çıkarmak teknik olarak mümkün
değii" diyor.
Ulker'in bu açıklaması da. son üç-
dört gündür kurtarma çalışmalannın
gözü yaşlı ana, babalan "oyaladığını"
doğruluyor. Yetkililer ise, çahşmala-
nn durduğunu açıklamak için sanki
acılann biraz daha dinmesini bekliyor.
Bu arada da, ölenlerin yakınlannın ıs-
rarlı yakanşlanyla, ricalanyîa başede-
meyen kurtarma ekipleri. anyormuş
gibi yapıyor. ama kendisi de göçük al-
tında kalacağı ya da çöp kaymasına
yol açacağı için Prof.Ülker'in uyardığı
bölgeye giremiyor.
Kansı, gelıni ve iki kızının göçük al-
tından çıkanlmasmı bekleyen Musta-
fa Ayan, kardeşini soran Ömer Kaya
ye yakınJannın cesedinin çıkanlmasmı
isteyen birçok aile ise bu uygulama
karşısmda ateş püskürüyor. Öfkeli bir
şekilde yetkililere koşup hesap soru-
yor. Yetkililer, uzun uzun anİattıkça
"Peki, ama... Çıkannayacak mısınız"
diye soruyor. Sonra ikna olmuş gibi
aynlıyor yetkililerin yanından. Âma
iki saat sonra aynı kişi aynı öfkeyle ye-
niden Kriz Merkezi'nin kapısına da-
yanıyor. Felaket yennde en az onlar
kadar çaresizleşen, bıtkın düşen yetkı-
b'leri, galiba çalîşma koşullannın ağjr-
hğı, zehirli gazlanndan çok, bu fela-
ketzedelere gercekleri anlatmak yoru-
vor.
Tımuslu
Mahhifun
dosyası
Yargtiay'da
; ANKARA(Cumhuriyet Bü-
' rosu) - Adalet Bakanı Seyfi
:
Oktay, CMUKun 343. ma'd-
• desinin kendisine verdiği "ya-
.' alı emirie bozma" hakkını
I kullanarak, 29 Ocak 1993'ten
• beri Kırklareh Cezaevi'nde
tutuklu bulunan Riyad Mah-
lufun dosyasını Yargıtay'a
gönderdi. Yargıtay, Rıyad
Mahluf hakkında bir ay için-
de karar verecek.
Tunuslu Riyad Mahluf.
Tunus"ta banka soygunlanna
kanşüğı savıyla Tunus mah-
kemelennce yokluğunda tu-
tuklama karan verilmiş, Tür-
kiye'de olduğu anlaşıldığın-
dan. Tunus'a gönderilmesi
istenmişti. Tunus yönetimince
istenen Rıyad Mahluf un si-
; yasi değil, adi suçişlemiş oldu-
ğu ileri sürülmüştü. Tunus
Devlet Başkanı Zeynel Abi-
din Bin Alı'nin, Riyad Mah-
lufu özellikle istediğini ise,
tutuklu Riyad Mahluf, Kırk-
lareli Cezaevi'nde kendisi>le
görüşen yazarlanmızdan
Mustafa Ekmekçi ile Oral Ça-
lışlar'a açıklamıştı. Riyad
Mahluf. kendısinin ve örgütü-
nün Tunus'ta demokrasinin
kurulması için savaşım ver-
diklerini bildinmişti
Bakanlar Kurulu'nda
Riyad Mahluf olayı, Ba-
kanlar Kurulu'na gelince.
DYP'li Devlet Bakanı Akm
Gönen. karan imzalamamış.
daha geniş biçımde aydınlatıl-
ması isteğiyle, Adalet ve Dışiş-
leri bakanlıklanna yazılar
yazmıştı. Gelişmeler üzerine,
Adalet Bakanı Seyfi Oktay,
Başbakanhk'tan gelen yaa
üzerine, dosyayı çekmiş,
CMUK'un 343. maddesinin
verdiği "yazıh emirie bozma"
yetkisinı kullanarak, dosyayı
elden Yargıtay'a göndermişti.
Riyad Mahluf hakkında
Kırklareli mahkemelerinde
tutuklama kararlan verilir-
ken, sorgusu yapılmamış. tu-
tuklama karan, sanığın yüzü-
ne de okunmamıştı.
Yargıtay ile mahkemeler,
Riyad Mahluf la »Jgili karar-
lannı verdikten sonra, dosya
yeniden Bakanlar Kurulu'na
gelecek.
CUMHURBAŞKAM
GAZİ M.KEMAL
PAŞA'NEV
SONBAR\R
GEZİLERİ
Nuri Onat
(v^yına hazırlayan)
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-Istanbul
Ödemeli gonderilraez.
Y4RGI
ÖNÜNDE
SAVUNMA
Abdullah Baştürk
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-4/ Cağaioğtu-İslanbui
Ödemeli gönderilmez.
BAR Atmosferini boğaz
manzarasıileyajamak
*! L ü V O d C l L ' i i n l i l l Î H Î Aydınlık EvlerLisesJöğrencisiolan Mustafa L'çpınar, kızarkadaşı olan A.Y. ile Beştepeler Parkı'n-
I f V a t g O ^ I tVOlUI U l l U d a k j
pjknjk aiamnda konuşmaya başlayan Hürriyet Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Musa Gö-
zel'i (20) kalbinden bıçaklayarak öldürdü. Olaydan sonra kaçan Mustafa L çpınar (19) polis tarafından vakalanarak gözaJtina aJındı. Fotoğrafta kız arkadaşı üe
konuşurken kıskançlık nedeni>le bıçaklanarak öldüriilen 20 vasındaki lise öğrencisi Musa Güzel görülüyor.(Fotoğraf: AA)
Tarilıekazmayı Sözen durdurdu
NESLİ KAYSERİLİOĞLU
îstanbul Büyükşehir Beledi-
yesi, Çemberlitaş'ta binnci de-
rece SİT alanında yapımına
başlanan otopark/çarşı inşaatı-
nın durdurulmasj için Emınönü
Belediyesi'ne bir yazı gönderdi.
Yazıda, kamuoyunun konuya
büyük ilgi gösterdiği. tepkiler-
deki gerekçelerin ışığında yeni-
den incelenmesi için süreye
gereksinim olduğu bildirildi.
Belediye yetkilileri. Eminönü
Belediyesi'nin bu karara uyma-
ması durumunda, inşaaün ken-
dileri tarafından mühürlenece-
ğini söylediler.
Eminönü Belediye Meclisi
üyesı Derviş Tuncer, belediyenin
ilgisizliğinden >akınarak, başta
Belediye Başkanı Ahmet Nad
Akgün olmak üzere. bir çok ki-
şinin milvarlarca lira rüşvet al-
dığını. ancak bunlan kanıtla-
makta yalnız kaldığını söyledi.
Çok katlı otopark çarşı in-
şaatına karşı bilimadamlannın
tepkileri de sürüyor. Çemberli-
taş esnafı. Eminönü Belediyesi
yetkililerinin "^Esnaf, otopark
yapımından çok memnun" söz-
lerini eleştirerek, "Hangi esna-
fın memnun olduğunu göster-
meleri gerekir. Esnafsözcüğün-
den başka bir anlam çıkanyor-
larsa, orasını bilemeyiz"
diyorlar.
îstanbul Üniversitesi Eskiçağ
Kültürlen bölümü öğretim gö-
revlisi ve İÜ Arkeoloji Kulübü
Başkanı Prof. Erendiz Özba-
yoğlu, bu projenin ashnda Bed-
rettin Dalan döneminde İstan-
bul Teknik Üniversites; profe-
sörlenndcn Gündüz Özdeş'in
haarladıgı Besan projesinin bir
parçası olduğunu söyledi. Öz-
bayoğlu, 1991 yıhndan bu yana
bir çok itiraz dılekçesi ve pro-
testo gösterisiyle dikkatleri çek-
meye çalışmış. Ancak kendisine
verilen yanıtta, karann Külüir
ve Tabiat Varlıklannı Koruma
Kurulu'nca onaylandığı belir-
tilmiş.
Prof. Özbayoğlu. konuyla il-
gili olarak şöyle konuştu:
""Geçen şubat ayında kulüp
olarak sözkonusu alanda bir
protesto gösterisi yaptık. önü-
müzdeki günlerde de yapaca-
ğız. Bunun dışında, 1991'de
Bü>ükşehir Belediyesi'ni idare
mahkemesinde dava ettım. Ay-
nı davayı Mimarlar Odası da
açtı. Tabii davalar sonuçlan-
madı. halen devam ediyor.
Mahkemenın çarklan çok ya-
vaş dönü>or. Dava sonuçlandı-
ğında çok geç kalmış olunabile-
ceğınden kaygı duyuyorum.
İnanılmaz boyutlarda bir ilgi-
sizlik var. Şu andd dünyanın
önde gelen bütün arkeoloji ku-
lüplerine konuyu bildiriyoruz.
İşin aq yanı, bu projenin 1990
.tarihli îstanbul Tarihi Yanma-
da İmar Planfnın valnızca bir
parçası olması. Bunun dışında
her an başlanabilecek başka uy-
gulamalar da söz konusu. Ör-
neğin, Ahırkapı-Sultanahmet
Meydanı arasında yaklaşık 20
metre genişliğinde bir yol açıla-
cak ve son Bizanssarayı kalıntı-
lan da böylece yok edilecek.
Beyazıt Meydanfnda yeraltı
çarşısı yapılacak. ki orada ydr
alan toprakaltı kültür değerleri
de yok olacak. Daha bir çok va-
him örnek verebilirim."
tnşaata gelen olumsuz tepki-
lerden bir diğeriyse İstanbul 2
Numaralı Kültür ve Tabiat
Varlıklannı Koruma Kurulu
üyesi. sanat tarihçısi Prof. Dr.
Ayda Arel'den gelıyor. Arel'in
konuyla ilgili görüşİeri şöyle:
"İstanbul'un. arkeolojik de-
ğerleri açısından en büyük yo-
ğunluk'gösteren bir kesimi olan
Çemberlitaş'ta. kurul "hoşgö-
rüsü' ile bir katlı otopark/çarşı
yapımına başlanmış olması,
öteden beri İstanbul'un tarihi
dokusu konusunda yöneümin
gösterdiği yürek genişliğinin bir
başka örneğıdır. Bu konuda
günah keçisi aramaya, müzele-
re yüklenmeye ya da kurul üye-
lerini lanetlemeyc. sanınm
kimsenin vicdanı elvermemeli...
Tersine. yıllardırçeşitli uyanla-
ra karşın. gönülsüz olarak gün-
dcmde tutulan tarihi çevrenin
korunması olgusunu sıradan
bir bürokratik işlem gibi yürü-
ten. bunun pratık \e hukuksal
sorunlannı irdelemekten kaçı-
nan, ekonomik gerckçelerle
kültürel gereksınımler arasında
bir uzlaşma yaratmanın yollan-
nı araştırmayan, sonuçta da
olaylan çığırdan çıkmaya götü-
ren politikalar üzerinde durma-
lıdır. Çemberlitaş rezaleti, ılgili-
leri silkinmeye ve venı bir
koruma politıkasını temellen-
dinne çalışmalanna itmeyecek-
se. eh bize de "İstanbul, çimen-
ton bol olsun' diye dua e:mek-
ten başka yol kalmaz."
Otopark çalışmalannın sür-
dürüldüğü aJanın batısında yer
alan tarihi Atik Ali Paşa Camii
imamı Mehraet Çakır da bu gi-
rişime karşı çıkıvor. Bölgede
toprak altında yer alan tarihi ve
kültürel değerlenmizin >ok ola-
cağından kaygı duyduğunu be-
lirten Çakır. başta yetkilı çevre-
ler olmak üzere. hepimizin, hiç
değilse elde kalan bu son değer-
lere sahip çıkrhası ve sorumlu-
luk duyması gerektiğini vurgu-
luyor ve kendısinin de elinden
gelen her türlü çabayı harcaya-
caânı ekliyor.
Istaııl)iılAUI taıilısel dokusu tehlikede
OKTAY EKİNCİ
Arnavutkoy 26i 32 Î4 • 265 13 65
Eminönü Belediyesi'nce Çemberli-
taş'taki arkeolojik SİT üzerinde yaptı-
nlmaya başlanan yeraltı otoparkı. salt
inşaat sahasında değil. tüm bölgedeki
tarihsel dokuyu tehdiı eden bir "otomo-
billi ulaşım" planının ilk büyük hamlc-
sini oluşturuyor.
Koruma kurulunun 26.2.1992 günlü
karanyla uygulandığı duyurulan proje.
aslında 1988 yılında alınmış "eski"
planlama kararlanna dayanıyoı.
Eski İstanbul Belediye Başkanı Bed-
rettin Dalan'ın "siparişiyle" gerçckleşti-
rilen, ancak belediye meclisınden onav-
lanma işlemi Nurettin Sözen dönemine
"velıştirilebilcn" 1 5000 ölçeklı Tarihi
Yanmada Koruma İmar Planı. Suriçi
bölgesindcki ulaşım sıstcmıni jğırlıklı
olarak oıomobil tMİiğini "rahatlalnıa-
>a" vönclık düzcnlivor Bu dü/cnlcme
içcrısindc Çemberlitaş vc Bevazıt mey-
danlan gibi önemlı uınh:>cl ve arkeolo-
jik SİT'ler ü/cnndc vjpımı planlanan
"ycrallı otoparklannın" yanı sıra Fatıh
bolgCMndc dü/cnlcncn ~ adct "kent ıçi
oto-yol lüncllcri" dc 2600\ıllık uygarlık
zcnginliğınin ö/cllıklc loprak altındaki
doğcrlcrı ıçın en hüyük lclılıkcvı oluştu-
ruyor.
Çemberlitaş'taki Bizans Nekropolü'nü
tehdit eden ve tarihsel çevre içinde
önemli ölçüde kentsel tahribata yol aça-
cak olan otopark inşaatı. İstanbul Bü-
yükşehir Belediye Meclisi'nce 4.9.1990
tarihinde onaylanan 1 '5000 ölçekli Ta-
rihi Yanmada Koruma İmar Planfna
dayanılurak üretilmiş bir projeyle yapı-
lıyor.
Dalan dönemine ait imar kararlann-
da "hiçbir değişiklik yapılmadan"
onaylanan bu plana göre. Haliç üzenn-
den iki yeni köprüyle Suriçi'ne sokulan
gcniş yol arterleri. yer yer tarihsel kent
dokusunu da zedeleyerek, otomobil
ulaşımınm Kapalıçarşı ve hanlar bölge-
sinc "kesintisiz" olarak bağlanmasını
öngörüyor. Çemberlitaş ve Beyazıt ye-
raltı otoparklan ise bu bağlantılann
"tamamlayıcı projeleri" oiarak plan ka-
rurlan arasında yer alıyor.
Nc var ki. bu imaı plunı için "larihi
yiinmada'nın korunması gcrekcn kiil-
lür zcnginliğım lalırip cdcccği gcrekçc-
siyle 1991 yılında Mimarlar Odasınca
açılan '"ıptııl duvası" ise henüz sonuç-
lanmamış durumda.
Danıştay 6. Daircsı'nin 17.12.1992
tarihinde aldığı 1992 2502 csas nolu kd-
rannda. İstanbul 4. İdarc Mahkcmesf-
ncc sö/ konusu planın "esastan" mcclc-
mcvc alınnıası vc "idarcnin hukuka
bağlılığının sağlanmast" hükme bağla-
ruyor.
Danıştay'ın bu karan uyannca "ka-
mu yaran, planlama ve koruma ilkele-
n" açısından incelenme süreci yeniden
başlayan Tanhı Yanmada Koruma
Planı. "Suriçi bölgesini tahrip edeceği"
kanıtlandığında ıptal edilebiiecek.
Böylece Çemberlitaş otoparkı da, hu-
kuka ve bilime aykın bir "uygulanmış"
yapı niteliği kazanarak, kent için yeni
bir "Park Otel yarasf" haüne gelebile-
cek.
Çemberlitaş'taki tarih katliamı. İmar
Yasası açısından da yine hukuka aykın
bir işlem özelliği taşıyor. Yasaya veimar
planlannın uygulanmasına dair yönet-
melik hükûmlerine göre, böyle bir pro-
jenin gerçekleşebilmesı için' I 1000 ve
J, 500 ölçeklı uygulama imar planlannın
da tamamlanmış olması gcrckiyor.
Oysa ki, halen iptal davası sürmekte
olan Tarihi Yanmada Planı. I 5000 öl-
çcğınde bir "nazım plan" nıteliğinde.
Olopark ınşaatına başlanmasıyla birlik-
te, nazım plandaki bu tür önemli hatala-
nn hiçdcğilsc uygulama planı aşamala-
nnda düzeltilmesı şansı da ortadan
kaldırılmış oluyor. Yani. hukuka ve şe-
hircılık kurallanna aykın "fiili durum"
yaratılarak. tarihsel çevre açıkça işgal
ediliyor.
2863 sayıh Kültür ve Tabiat Varlıkla-
nnı Koruma Yasası uyannca. ilgili tüm
kışi ve kurumlar, korumu kurulu karar-
lanna uymakla yükümlü. Buna karşın
kurullann da. yine yürürlükteki imar ve
koruma hukukuna uygun kararlar al-
ması yasagereği.
Öte yandan Koruma Yüksek Ku-
rulu'nun da. SİT alanlan ve koruma
imar planlan ile ilgili açılmış davalar söz
konusu olduğunda. kurullann "dava
sürerken" de konulan inceleyebilecekle-
rine dair önemli bir ilkc karan bulunu-
yor.
Bu nedenle. 26 Şubat 1992"de Çem-
berlitaş'taki otopark projesini onayla-
yan koruma kurulunun, bu projeyc
dayanak olan imar planı hakkm'dakı
"iptal davasının" sürmekte olduğunu
dikkatc alarak, inşaatı durdurma yö-
nünde yeni bir karar alması önem kaza-
nıyor.
Çemberlitaş'la kazmalar her gün bi-
raz daha tarihin kalbıne doğru incrken,
gözler yeniden koruma kuruluna çevril-
mış durumda. Arkeoloji ve Sanat Ya-
yınlan yöncıicisi jrkeolog Nezih Başgc-
İen ve arkadaşlarının bu amaçla yaptTk-
lan başvurunun ise. kurulun ilk
oturumunda gündeıııe alınmaM bekle
nıyor.
Karabağ sorunu
ÜçHibanşplam
taraflarasımıdduANKAR.A (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye. Rusya ve
ABD'nın. Karabağ'daki çatış-
malara son vererek banş görüş-
melerini yeniden başlatmaya
yönelik planı üç ülkenin muta-
bakatıyla son biçimini aldı.
Plan. Ermenistan ve Azerbay-
can yetkililerine dün ıletildi.
Dışişleri Bakaıu Hikmet Çe-
tin, planın "iki tarafın da du-
yarlı olduğu hassas konulan,
dengeli ve gerçekçi olarak ele
aldığı için uygulanabilir" oldu-
ğunu açıklayarak her iki ülkeye
de planı kabul etmeleri çağn-
sında bulundu. Çetin, Azerbay-
can yetkılileriyle. planın kabul
edilmesi yönünde girişimler
yaptıklannı da btlirtti.
Çetin. dün düzenledıği basın
toplantısmda üç ülkenin de pla-
nın aynntılannın 'şimdiük'
açıklanmaması konusunda an-
laştıklanru dile geürerek planın
Türkiye'nin bugüne dek sür-
dürdüğü tutumla 'tutarlf oldu-
ğunu ve 'geri adım' aulmadığmı
savundu.
Rusya Cumhurbaşkanı Boris
Ydtsjn'in özel temsilcisi Büyü-
kelçi Viaditnir Kaziınirov, Tür-
kiye Dışişleri Bakanı Özel
Temsilcisi Büyükelçi Volkan
Vurai ve ABD Özel Temsilcisi
John Maresca'nın geçen hafta
Moskova'da yaptıklan toplan-
tıda, BM ve AGİK kurallanna
uygun ilkeler çerçevesinde bir
mekanizmanın oluşturulduğu
bıldinliypr. Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın cenaze törenine
katılmak üzere Ankara'ya ge-
len ABD, Ermenistan, Azer-
baycan ve Rusya temsilcileri ile
yapılan göriişmelerde genel
olarak şu ilkeler üzerinde anlaş-
ma sağlanmıştı:
1 - Ateşkes ve işgal kuvvetle-
rinin geri çekilmesi eşzamanlı
olarak ele alınacak.
2 - İşgal edilen yerlerden veya
bir kısmından geri çekilme baş-
layacak.
3 - Geri çekilmenin tamam-
lanmasından sonra beşli danış-
ma grubunun Cenevre toplan-
ülan yeniden başlayacak.
ErivaıTm iddiası
Bakü ve Erivan'a iletilen
programda, 6 mayısa kadar
ateşkes istendiği öne sürüldü.
Programın taraflann incele-
mesınden önce açıklanmaması
yolunda bir mutabakat bulun-
masına karşın, Erivan'da dün
adının açiklanmasını isteme-
yen bir Ermeni yetkili, planda
yer aldığmı iddia ettiği bazı ay-
nntılan basına açıkladı.
AFP'nin, bildirdiğine göre,
görüşme sürecinin sonu olarak
1 temmuz tarihi belirleniyor.
Aynı kaynağa göre. program-
da yer alan diğer aynntılar da
şöyle:
1- Ateşkesin ardından 9-14
mayıs tarihleri arasında Erme-
ni güçleri Kelbecer'den çekile-
cek ve taraflar 12 mayıstatf
itibaren tüm bölgede, her türlü
"askeri faaliyete" son verecek-
ler.
2- Türkiye, Rusya ve ABD'-
nin himayesi altında 17-22
mayıs tarihleri arasında Ce-
nevre'de Ermenilerle Azeriler
arasında görüşmeler yapıla-
cak.
3- Taraflar 24-25 mayısta
Roma'da yeniden bir araya ge-
lerek AGIK çerçevesinde baş-
laülan görüşme sürecini can-
landıracaklar.
4- Süreç 1 temmuzda nokta-
lanacak ve bu tarihe kadar ke-
sin bir banş planı hazırlanmış
olacak.
Dışişleri Bakanı Hikmet Çe-
tin, New York'taki temaslannı
tamamlayarak dün Ankara'ya
dönen Azerbaycan Dışişleri
Bakanı Tevfik Kasımov üe gö-
rüştü.
Ankara'dan yeni kampanya
Evmenilere
Skrp nuuaneksi
HALUKGERAY
ANKARA- Türkiye, Avrupa
Güvenlik ve İşbirliği Konferan-
sı (AGİK) toplantılannda Er-
menistan'ın vetolan nedeniyle
sonuç ahnamaması üzerine, ye-
ni bir kampanya başlatmaya
hazırlanıyor. Ankara, ilk kez
Sırbistan'a karşı uygulanan
"oybirliği eksi taraf ülke" ilke-
sinin AGİK toplantılannda
Ermenistana karşı uygulan-
masını hedefliyor.
Dışişleri kaynaklanndan alı-
nan bilgiye göre, geçen hafta
Prag'da yapılan AGİK Kıdem-
li Memurlar Toplantısı sırasın-
da Türkiye, bu doğrultuda ilk
zemin yoklamalannı yaptı.
Başta ABD olmak üzere bütün
ülkeler, Karabağ ile ilgili olarak
yapılan oylamalarda Ermenis-
tan'ın oyunun alınmaması öne-
risine olumlu yaklaşacaklannı
bildirdiler. Sadece Rusya,
Fransa \e Yunanistan öneriyi
benimsemeyeceklerini söyledi-
ler. Bunun üzerine Türkiye, res-
mi bir öneride bulunmadı.
Ancak. Ankarabu doğrultu-
daki çalışmalannâ devam ede-
rek önümüzdeki dönemde Eri-
van'ın oylamalardan dışlanma-
sı için çalışmaya devam edecek.
Türkiye aynı taktiği. Sırbis-
tan'a karşı uygulamış ve bu
Ucuşyasağı
çabalar sonucunda Sırbistan
-kendi oyunu veto için kullana-
mayarak- AGİK'ten dışlan-
mıştı. Dışişleri kaynaklan,
Türkiye'nin girişimini resmen
önermemesinde, "zamanın ol-
gunlaşmasının" beklenmesi ve
zamansız bir girişimin AT üye-
lerini Türkiye'den uzaklaşüra-
bileceği kaygısının rol oynadı-
ğını bildiriyorlar.
Prag toplantılannda, AGİK
Dönem Başkanı İsveç ile
İtalya'nın ortaklaşa hazırladık-
lan ve Türkiye ile Azerbaycan
tarafından da desteklenen ka-
rar tasansı, sadece Ermenis-
tan ın vetosu nedeniyle yüriir-
lüğe konmadı. Rusya, bu tasa-
nyı değiştirmeyi başaramayın-
ca, engelleme yapmayarak,
Ermenistan'ı yalnız bırakü.
Karar tasansında, Azerbay-
can'ın Kelbecer ve son zaman-
lardaki işgal edilen topraklann-
daki işgalci kuvvetlerin bu
bölgelerden "derhal çekilme-
sinden sonra AGİK Banş süre-
cinin devam edebileceği" yer
ahyordu. "İşgalci kuvvetler"
keümelerinin kullanılması ile
doğrudan Ermenistan'ı suçla-
mayan bir karar tasansının sa-
dece bu ülke tarafından redde-
dilmesi, Ankara tarafından
"Ermenistan'ın suçüstü yakan-
lanması" olarak değerlendirlli-
yor.
Tiirk F-16'lm
BosnaüzerindeD«s Haberler Servisi - Türk
Hava Kuvvetleri'ne bağlı F-
16 uçaklan dün Bosna-Her-
sek üzerinde uçmaya başladı.
Lçaklar. Bosna-Hersek üze-
rinde Birleşmiş MilJetler
(BM) Güvenlik Konseyi ka-
rarlan ile belirlenen uçuş ya-
sağmın denetlenmesi amacıy-
la NATO kuvvetleri tarafın-
dan gerçekleştirilen devriye
uçuşlanna katümaya başladı.
AAnın Ankara'daki diplo-
matik kaynaklardan edindiği
bilgilere göre, Türk pilotlan-
nın intibak eğitimleri tamam-
landı ve uçuşlar dün başladı.
Türk uçaklannın uçuş yasağı-
nın Sırp uçaklan tarafından
ihlal etmelerini denetleme ha-
rekatına katılmasından önce
Türk F-16 pilotlanna son ola-
rak dün sabah bir brifing ve-
nidiği bildirildi.
Türkiye. BM karan üzenne
19-25 nisan tarihlcn arasında
İtalya'daki Ghedi hava üssü-
ne I ü adel F-16 ile lojistik des-
tek amacıyla C-130 nakliye
uçaklan göndermişti.
Atina'dan protesto
Yunanistan'ın, Bosna-Her-
sek'e giden Türk uçaklannın
uçuş planı vermeksizin Atina
uçuş bilgi bölgesine (F\R hattı)
girdiklerini öne sürerek verdiği
protesto, Türkiye tarafından
reddedüdi.
Ankara, Bosna-Hersek'teki
operasyonlara gitınekte olan
Türk Hava Kuvvetleri'nin
dört C-130 uçağına karşı taciz
eylemlerinde bulunmasını pro-
testo etti.
Türk uçaklan, Bosna ope-
rasyonuna katılmak üzere
İtalya'ya giderken Atina FIR'-
ının hava koridorunu kullan-
mıştı. Dışişleri Bakanhğı açık-
lamasında, devlet uçaklannın
uluslararası hava sahasında
yapacaklan uçuşlar için uçuş
planı vermek yükümJülüğün-
de olmadıklanrun hatırlatıldığı
belirtildı.