Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4MATISIS93SALI • * * * CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
CIİNCEL
Cü^EYT ARCAYtJREK
• Başrttrtfi 1. Sayfada
6u çe ışmenin ardından olayın görkeminde bir tavsa-
ma b€k söz konusu olamazdı; ama, en azından seçim
rıeyecınnın geçen günlere oranla hayli yittiği söylene-
t>ilir
dr Yarınlar ne getirir bilinmez, tabii şimdilik!
Girl oy kuralına karşın, uzman hesaplarına göre
SH3
'd»r on, en çok on beş kişi Demirel'e oy vermez;
ancak gsride kalan 40 dolayındaki milletvekili desteğini
esrgertezdi.
üsteik, DYP yüksek düzeyi. SHP'den20oyagereksin-
dikıerhi kimi özel söyleşilerde çekinmeden söylüyor.
Bir saşka noktaya dikkat etmek gerekiyor. Demirel
son gjrlerdeki demeçlerinde, örneğin interStar'daki
açıklanalarında "partilerden değil, parlamentodan oy
istediğni ve alacağını" özenle vurguluyor.
Bu, nce bir taktik. Parti gözetmeksizin milletvekillerini
"muhğap kabul ediyor. Ona göre görüş açıklıyor".
ANAP'an -örneğin Yılmaz Hocaoğlu gibi- kimilerinin
Dernirele oy vereceğinin söylendiği bir sırada bu yön-
deki irdeleme dikkat çekiyor.
SHPdesteğinin açığaçıkması belki Demirel'i rahatla-
tıyor. Nevarki, "müstakbelBaşbakan"sıfatıyla DYP'nin
başınakimin geleceğiyle, SHP ile yine ortak bir hüküme-
tin nasl kurulacağına ılişkin önemli sorular askıda kalı-
yor
ÇeşrJi olasılıklar, senaryolar sıralanıyor. Başbakan,
"tavsiye kararmı" öğrendikten sonra dün, bana, "Tabii
ki bîz, Sayın inönü ile ben, seçimden sonra ne olur me-
selesiri tartışırken gayet nezaketle tartışıyoruz" diyor.
Dem rel, Meclis'teki milletvekili dağılımına işaretede-
rek. "Bu tablonun içinden DYPSHP koalisyonundan
başka oir şey çıkmayacağını"söylüyor. Hatta, bu yargı-
sını perçinlemek için İnterStar'daki birsözünü anımsatı-
yor, "Bu hükümetbaşanlıdır ve devam etmelidir" dedi-
ğini yineliyor.
Kısacası, olası Cumhurbaşkanı, ancak şu anda Baş-
bakan Demirel, daha bugünden Çankaya'ya çıktiktan
sonra DYP-SHP hükümetinin, partinin başına geçecek
yeni genel başkan ve 'Başbakan'la süreceğini açıklıyor.
Neden ve nasıl?
Henüz yanıtları alınamayan ince soru; Çankaya'ya ta-
şınan, tarafsız ve partiyle ilişkisini kesecek olan Demi-
rel'den sonra, ikinci DYP-SHP hükümetinin nasıl oluşa-
cağı ya da oluşturulacağı?
Demirel, soruya ince yanıtlar veriyor. Kısa söyleşi-
mizdeki açıklamalarında, İnönü ile "kendinden sonra
neler olacağını gayet nezaketle tartıştıklannı" ilk kez
söylüyor.
ikinci nokta daha önemli. DYP'nin "RP ile hükümet
kurmasmı olanaksız" görüyor. RP'nin aradan çıkmasıy-
la, bugünkü Meclis aritmatiğinin DYP'yi SHP ile hükü-
met yapmaya adeta zorladığını, zorlayacağını vurgula-
mak istiyor.
Demirel'in olayları bu yöne çevirmekteki olası yön-
temlerini ancak, "fiilidurumbaşladiktansonra"görebi-
leceğiz.
Hükümetle, DYP'nin yeni genel başkanı iki ayrı kutu,
ama iç içe iki kutu. Birini açınca karşınıza öteki çıkıyor.
Bu nedenle DYP'nin yeni olası patronu son günlerde
giderek artan tartışmalara konu oluyor. DYP olağanüstü
kongresinin 45 günlük süreyi beklemeden cumhurbaş-
kanı seçildikten 15 gün sonra toplanıp yeni başkanını
seçecek mi, sorusunu Demirel, gayet netbiçimde, "Baş-
ka formül yok" diye yanıtlıyor.
"Ama spekülasyonlar kaçınılmazdır" diye ekliyor ve
şu açıklamaları sıralıyor: "Çünkü yaşadığımız olay, ufak
bir olay değil. Kemerin orta taşı düştü mü, bütün taşları
düşüyor. Kemeri yeniden yapıyorsunuz. Dünyanın ne-
resinde olursa olsun, hangi rejiminde, bir devlet başka-
nı bulacaksınız, yeniden bir hükümet bulacaksmız, bun-
lar kolay şeyler değil."
Olağanüstü kongreye yeni ve eski delegeler birlikte
mi gidecek, yoksaeskiler mi toplanacak?.. "Tüzük neye
amirse onun olacağını" söylüyor Demirel, fakat kesin
bir sesle, "Genel başkan bu görevi bıraktım deyinceye
kadar bu tartışmalarm hiçbirini yaptırtmam " diyor.
Her şey olup bitmiş, cumhurbaşkanlığı seçimi sonuç-
lanmış gibi öteki konularla sorular irdeleniyor.
Oysa, pek çok önemli yanıt 16 mayıstaki üçüncü turun
sonucuna bağlı.
Yoksa değil mi?
TÜRKİYEDE DÜNYADA
Seyfi Oktay'dan yargı
• Baştarafi I. Sayfada
ederek "Nevarki deneyımli
hâkim ve savalardan emekli
olanlann sayısı yıllar geçtikçe
artmakta ve yargı kan
kaybına uğramaktadır. 1992 >i-
lında kendi isteği ile 38, yaş
haddinden 84 hâkim emekli ol-
muş, 28 kişi istifa etmiş. 8 kişi de
başka kurumlara geçmiştir'"
dedi. Oktay. iyi bir hâkimın 8 -
10 yılda yetiştiği göz önüne
ahndığında, cazibesini yitirmesi
nedeniyle meslekten aynlanla-
nn yerinin kolayca doldurula-
mayacağının anlaşılacağını be-
lirterek. şöyle dedi: " Üzülerek
betirtiyorum ki bugün meslekte
10 yılve daha yukan hizmeti
olan hâkim ve savcı sayısı sade-
ce 2 bin 54"tür. Bu nedenle yar-
gıda personel acığı sorunu yal-
ruz nicelik yönünden değil,
ağırlıklı olarak nitelik yönün-
den ele alınıp değerlendirilmeli-
dir. Bakanlar Kurulu'nda bek-
leyen yasa tasansının yasalaş-
maması halinde, mesleğin
cazibesini yitirmesi nedeniyle
hem açık kadrolara yapılan
başvurularda nitelik yönünden
belli bir düzeye ulaşılamayacak
hem de meslekten aynlmalann
devam etmesi sonucu yargı me-
kanizması önemli ölçüde kan
kaybına uğrayacak, adaletteki
boşluğu ise hukuk dışı güçler
dolduracaktır. Nitekim, Isıan-
bul metropolündeki hukuk
mahkemelerinde iş hacmindeki
düşüş bu gerçeği doğrulamak-
tadır." Hâkime onurlu bir ya-
şam için asgari koşullan sağla-
madan, onun tam bir güvence
içerisinde olduğunun kabul edi-
lemeyeceğini kaydeden Adalet
Bakanı Oktay, hâkimın vicdani
düşüncesini sağlamanın, ona
onurlu bir yaşam düzeyi sun-
makla yakından ilgili olduğunu
belirtti. Oktay. "İnsan yaşamı-
na son vercn cezaya hükmede-
bilen ve gereğinde trilyonluk
ihtilaflan çözümleyen ve verdi-
ği kararlar Türk milleti adına
oluşan yetkiliyi, asgari ekono-
mik gereksinimlerini karşıla-
mama gibi bir duruma getir-
mek, yargı görevinin gereği gibi
değerlendirilmediği intibaıru
uyandırabilecek bir durum-
dur" dedi.
ATATÜRKTEN DÜŞÜNCELER
Yayına hazırlayan
Enver Ziya Karal
6. bası 25.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağt Cad. 29-41 Cağaloğlu-hlanbul
Ödemeli gönderilmez.
AYNADA (ANILAR-2)
Mücap Ofluoğlu
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğiıı-İslunhul
Ödemeli gönderilmez.
BIZIM KOY
Mahmut Makal
13. bası 20.000 lira (KD\ ıcirıde)
Yaymlan Türkocağı Cuıi. 39-41 Cağaloei
Ödemeli gönderilmez.
Meteoro'oji Genel Mûduriugu iden alınan bıigıye göre, bütün bolgeıe-
nmız çoK buiuttu. Marmara nm batıs* ile kıyı Ege dısınoa kalan tum yurt
yağıçlı geçeceK Yağmijr yer yer sa§anak je gokgu
r
u'tulu sağanak
şeklinde olacak Denızıenmızde ruzgar. Akdenız de gunbatsı ve lodos.
Ege de yıldız ve Karayel, Marmara ve Karadentz de y idız ve poyazdan
3-5. yer ye< 6 kuvveiınde. saatte 10-21, yer yer 27 denız milı hızia esecek
Van Gou nde r.ava, ook buiullu ve yağmuriu gececek
Adana
Atyon
Ağn
Ankara
Antllya
Aydır,
Bursa
Çanakkale
DyarDaisır
Edirne
Erzuruın
Eskışehir
Istanbui
Izmır
Kars
Konya
Sarrsun
Trabzoo
Zonguiöak
Y22
Y 16
Y 10
Y "6
Y -9
6 21
B '6
B 15
Y 18
S
2
!5
5
Yağmurlu Bulutlu Sısli Güneşli K a r l 1
Sendikacılaraçlıkgreyinde• Baştarafi 1. Sayfada
işçilerinin alacak sorunun en
kısa sürede çözüleceği" sözü
verilmesi üzerine eyiemlerinc
son verdiklerini hatırlatarak
"Ancak aradan geçen sürede
çözüm üretilmediği gibi sorun-
lar daha da ağırlaştı" dediier.
Belediye-İş Genel Sekreteri
Kasım Vorulmazbaş. belediye
işçilerinin alacak sorununun
30 yıldır sürdüğünü ve artık
kalıcı çözümler üretmek gerek-
tiğini belirterek "Sorun beledi-
yeler yasasıyla birlikte ele alın-
malı, yoksa bugünkü sıkıntılar
yanna da taşınır. Gecmişte
Ankara Belediye Başkanı Ve-
dat Dalokay da iflas ettığını
ilan etmişti. Hâlâ aynı sorunlar
sürüyor"'diye konuştu.
Alacaklan ödenmeycn 100
bini aşkın belediye işcisinin ya-
nn bir günlük uyan grevine
gideceğini anlatan Yorulmaz-
baş "Biz uzun süredir üretime
yönelik eylemler yapmı> oruz.
Üç dört aydır maaş alamayan
insanlann göstereccğı tepkıyı
halkımızın anlayışla karşıla-
masını. bizi anlamasını bekü-
yoruz" dedi.
Kasım Yorulmazbaş'ın ver-
diği bilgiye göre. yann iş bırak-
ma eylemi yapacak olan bele-
diye işçilen. İstanbul'da toplu
olarak Bölge Çalışma Müdür-
lüğü"ne giderek. alacaklannı
ödemeyen belediye yöneümle-
n hakkında suç duyurusunda
bulunacaklar. Işçiler. her böl-
gede, değişik biçimlerde pro-
testo eylemleri \apacaklar.
Aynı gün belediye binalan
önünde açlık grevine başlaya-
cak olan şube başkanlan da
eylemlerıni Başbakanlık önün-
de açlık grevi sürdüren genel
merke/ yönciıcileriyle bağlan-
tılı olarak sürdüreceklcr.
Ankara'da işçiye dayak
Genel-İş'e bağh bir grup iş-
çınin. geciken maaş farkı ve
ödenmeycn ücretlerinin öden-
mesi amacıyla yaptıklan ey-
lem. polis dayağıyla noktalan-
dı. Ulus"taki Atatürk Heykeli'-
nin önünde kendilerini "zinci-
re vuran" işçileri. eylemin
sonuna doğru polis. tartak-
layarak dağıtırken. 2 işçi de
gözaltına alındı.
Heykcl önünde saat 12.00"-
de toplanan işçiler, ilginç bir
protesto yöntemi geliştirdiler.
Yaklaşık 200 işçinin katıldığı
eylem için bir grup işçi, önce
"ellerinin kollannının bağlan-
dığını" simgelemek amacıyla
yanlannda getirdikleri zincir-
lerle kendilerini bağladılar.
Eylemin başladığı saatlerde or-
tada polis göriinmcmesi dik-
kat cekti. Ellerinde. "Ücretler
zamanında ödensin". "Geçici
işçiye hayır"'. "Toplusözleşme
farklan ödensin", "Yaşasın
halklann kardeşliği. yaşasın iş-
çılenn kardeşliği" yazalı pan-
kartlar taşıyan işçiler daha
sonra ellerindeki karanfılleri,
zincirlenen işçilere atarak al-
kışlı protesto yapülar. İşçiler
eylemlerini sürdürürken. çev-
reden vatandaşlar da olayı izle-
Hükümet duyarsızlıkla suçlanıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Hükümet belediye işçile-
rinin alacaklanna karşı duyar-
sız davranmakla suçlanıyor.
Belediyelerden sorumlu Devlet
Bakanı Erman Şahin ın beledi-
yelere 1 trilyon lira kaynak ak-
tanlması önerisinin Bakanlar
Kurulu'nca geri çevrilmesinın
ardından yeni bir plan hanrlan-
madı.
Şahin belediyelere hükümet-
ten maddi destek sağlanması
için uzun süredir çaba harcıyor.
Ancak bu çabalar özellikle
DYPli bakanlann karşı koy-
ması ile sonuçsuz kalıyor.
DYP'nin bu tavn yerel seçimle-
re I >ıl kala çoğu SHPli olan
belediyeleri zor durumda bıra-
kıvor. Belediyelere I trilyon lira
tutannda kaynak aktanjpidsını
öngören öncrinin Bakanlur
Kurulu tarafından kabul gör
mcmesınin ardından. hclcdiyv-
lere işçı alacaklanvla ilgılı her-
hangibir ödeme planı hazırlan-
madı. İller Bankası aracılığıyla
bazı belediyelere 250 milyar lira
tutannda "projeler için" para
aktanlmasının ardından. kay-
nın kısa vadelı desteklenmesi"
önerisinin işlerlik kazanmama-
sının ardından kaynak yaratıl-
ması yönünde hiçbir girişim ol-
madı. Bakanlık çevreleri. Ra-
ma/an Bayramı'ndan önce 1.5
trilyon lira lutanndaki alacak-
lannın ödenmesi yolunda hü-
kümet açıklamalan yapılması-
na karşın. kaynak aktanmı
yapılmadığmı ve ödeme planı
oluşturulmadığını belirterek,
topu Demirel ve belediyelere
l X Ü l ] İ İ i
m u
"
hangi bir ödeme yapılmadı.
Eıman Şahın"e yakın kay-
naklardanedinilen bilgiye göre.
'•Beledivelenn mali sorunlan-
hatabı Ankara değil. İşveren,
belediye başkanlan. Belki de iş-
çiler yerine. belediye başkanlan
yürümeli" diye konuştular.
mek için büyük bir kalabalık
oluşturdu. Bu sırada bir trafik
polisinin. kalabalığı izleyerek,
telsizle emniyet amirliğine ha-
ber verdiği görüldü. Trafik po-
lisinin haber vermesinden 5
dakika sonra, önce resmi polis-
ler, ardından da sivil polisler
geldi. Daha sonra gelen sivil
poüsler, işçilere "Derhal bura-
dan dagılın, hemen cabuk"
diye işçilere bağırdı. Polisler,
bir yandan da zincirli işçileri
çözerek dağılmalannı istedi.
Kalabalığın büyük bölümü
dağılmasma karşın. çıkan tar-
tışma üzerine, polislerin işçileri
tartakladıklan gözlendi. 2 işçi-
nin gözaltına alındığı olaydan
sonra. işçiler ve çevredeki kala-
balık dağıhrken. daha sonra
gelen çevik kuvvete bağlı gü-
venlik kuvvetleri, heykel çevre-
sini "korumaya" aldılar.
Hatay'ın Kınkhan ilçe bele-
diyesinde çalışan 326 işçi, maaş
ve sosyal haklannı alamadık-
lan gerekçesiyle sakal bırakma
eylemi başlattı. Belediye-İş şu-
be temsilcisi Metin Çakır bele-
diye işçilerinin 5 aydır maaş ve
sosyal haklannı alamadıklan-
nı belirterek işçilerin daha faz-
la mağdur olmaması için yasal
yollara başvuracaklannı söyle-
di
Belediye işçilerinin maaş ve
sosyal haklanndan kaynakla-
nan 10 milyar lira alacağı oldu-
ğunu belirten Çakır "İlk tepki
olarak sakal eylemi başlattık,
soruna çözüm getirilmemesi
halinde daha etkin eylemlere
başlayacağız"dedi.
Samsun'un Terme. Alaçam
ve Tekkeköy ilçe belediyeleri
işçi alacaklannı ödemeyince
Belediye-İş Sendikasınca
mahkemeye verildiler.
Haziran celpleri bayram sonrasına kaldı Şeker'e zam
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Bedelli askerlen'n Kur-
ban Bayramı'nı aileleri ile birlik-
te geçirebilmeleri için. erken
terhis uygulamasıyla birlikte.
mayıs ayı sonunda 15 ay silah
altına alınacaklann da celpleri
bayram sonrasına bırakıldı.
Milli Savunma Bakanlığı kay-
naklan, haziran ayı başında si-
lah altına alınacak doktor ve
diş tabiplerinin celplerinin de
bayram sonrasına bırakıldığını
bildirdiler.
Kaynaklann verdikleri bilgi-
ye göre. Kurban Bayramfnın
yaklaşık 10 günlük bir tatile
denk gelmesi nedeniyle. mayıs
ayının 26'sında sülüslerini ala-
rak. yol izinleriyle birlikte, en
geç haziran ayı başına kadar
eğitim birliklenne teslim olacak
15 aylık yükümlüler. birlikleri-
ne bayram sonrası teslim ola-
caklar.
Yaklaşık 100 bin kişinin ya-
rarlanacağı uvgulamayla. si-
lahlı kuvvetler tasarruf sağlar-
ken. yükümlüler de bayramla-
rını aileleleri ile birlikte kutlama
olanağına kavuşacaklar.
Yine haziran ayı başında bir-
liklenne teslim olmalan gere-
ken doktorlar ile diş tabipleri de
bayram sonrasında askere alı-
nacaklar. MSB kaynaklan bu
uygulamadan da yaklaşık 800
kişinin yararlanacağını belirtti-
ler. Daha önceden, haziran ayı-
nın lOunda tezkeresürelerido-
lan 2 avlık bedelli askerlerin.
Kurban Bayramı'nı aileleri ile
birlikte geçirebilmeleri amacıy-
la. Bakanlar Kurulu karanyla
31 mayısta terhis edilmeleri ka-
rarlaştınlmıştı. Bu uygulama-
dan da yaklaşık 6 bin 400 kadar
bedelli vararlanacak.
ACIKAYBEVOZ
Sendikacı, makine mühendisi,
değerli hemşehrimiz
AYHAN
RONA
ve eşini trafik kazasında
kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz.
Kederli ailesine ve hemşehrilerimize
başsağhğı dileriz.
ÖZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU
ÖLÜM VE BAŞSAĞUĞI
DGM direnişinin öncü işçisi PETKİM İŞ/DİSK
İzmit İrtibat Bürosu Sorumlusu,
ilerici, demokrat arkadaşımız
AYHAN RONA
ve eşi
NACİYE RONA'yı
elim bir trafik kazasında kaybettik.
Ailesinin ve işçi sınıfımızın başı sağolsun.
PETKİM-İŞ SENDİKASI
(İENEL YÖNETlM KURULU
TÜTÜN, TÜTÜN MAMULLERİ, TUZ
VE ALKOL İŞLETMELERİ
GENEL MUDÜRLÜĞÜ
SINAVLA
SÖZLEŞMELİ PERSONEL ALINACAKTIR
Genel müdürlüğümUz merkezünitelerinde(lstanbul)çalıştınlmak uze-
re, aşağıda belirtilen unvan ve niteüklerde personel alınacaktır.
Unvanı Adel
a. Mühendis 9
b. Programcı 4
c. Uzman 2
d. Uzman Yardımcısı . 3
e. Tercüman 1
f. Memur 4
g. 'Veznedar I
Adaylarda aranan şartlar aşağıda gösterilmiştir.
1. (a-b) şıklannda belirtilen adaylann elektrik-elektronik-bilgisayar-
matematik-makina dallannda mühendislik oğrenimı yapmış olmalan,
2. (c) şıkkında belirtilen adaylann iş hukuku dahnda uzmanla^mjş, ter-
cihan hukuk fakültesi mezunu olmalan,
3. (d) şıkkında belirtilan adaylann hukuk-iktisat-işletme-ekonomi-
idari dalda lisans düzeyinde yüksek öğrenimli olmalan,
4. (e) şıkkında belirtilan adaylann Boğaziçi Üniversitesi Yabana Diller
Yüksekokulu Mütercim-Tercüman (tngilizce) Bölümü mezunu olmalan,
5. (f-g) şıklannda belirtilen adaylann ticaret lisesi veya klasik lise öğ-
renimli olmalan,
6.657sayılı yasanın 48. maddesindebelirtilen nitelikleri haiz bulun-
maları,
7. Bir kuruluşu karşı mecburi hizmet yükümlülüğü bulunmaması,
8. Erkekadaylannaskerlikyükümlülüğünüyerinegetirmiş olmalan
tercih sebebidir.
Isteklilerin en geç 20.5.1993 günü mesai bitimine kadar el yazıları ile
düzenlenmiş fotoğraflı özgeçmişleri ve (4.5X6) ebadında 2 adet foıoğ-
rafla birlikte, şahsen Genel Müdürlüğümüz Personel Dairesi Başkanlıgı-
Ataiürk BuJvan No: 27 Unkapanı/İSTANBUL 34277 adresinebaşvur-
maları gerekmektedir.
Smaviar21.5.1993tarihindeaynıadresteyapılacaktır.
llgililereduyurulur.
Basın: 28242
ERCAJV
GÜNDOĞDU
5 Mavı* 1980
senı yıtırışımızın
onüçüncü yılında
özlem ve sevgiyle...
GÜLŞAT
Avukat Yılmaz Yönel'ineşi,
Özlem ve Yunus YÖnePin annesi
İCLALYÖNEL
2 Mayıs 1993 günü aramızdan aynldı.
Cenazesı, bugün öğlen. Mersin Ulucami'de
kılınacak cenaze namazından sonra Şehir
Kabristanı'nda toprağa verileccktir.
Tüm scvenlerinin başı sağolsun.
Ailesi
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Baştarafi 1. Sayfada
Türktoplumu bütün dünyayı sarsan sanayi devriminin
dışında kalmıştır. Bunun için de toplumumuz burjuvazi-
nin ve proletaryanın oluşumlarında, Batı'nın izlediği
sosyolojik süreçleri yaşamamış; aynı koşullardan geç-
memiştir. Kaldı ki, bugünün Batı dünyasında insanları,
'burjuva' ve 'proleter' diye iki kalın çerçeve içine oturt-
maya olanak yoktur. Bu iki 'ana sınıf dışında, ara taba-
kalar' oluşmuş; farklı sosyal eğilimler, yaşam biçimleri
belirmiştir.
Türk toplumunun bugünkü görümününde, farklı sınıf-
lar, yapılar farklı kültür tabanlan ve genel kuramlara ol-
dukça ters düşen farklı eğilimler göze çarpar.
Örneğin, kapitalist toplumda işçi sınıfından kopmuş,
yozlaşmış kişilerin ve tabakaların oluşturduğu 'lumpen
prolatarya' Türkiye'de çarpık kapitalist yapı ve düzensiz
kentleşme olgusu içinde palazlanıp, arsa komisyoncu-
luğu, kaçakçılık, muhabbettellallığı, eğlenceyeri fedaili-
ği, garsonluğu, daha sonra sahipliği ve son zamanlarda
'köşebaşı bankerliği' gibi sınıf atlamalan ile güçlenip, si-
yasal yaşama egemen olmamış mıdır?
Evet olmuştur; olduğunu örnekleri ile biliyoruz. Tür-
kiye'de 'kaçakçılık sektörü' adını vereceğimiz bir ticaret
dalı içinde yasadışı yollarla para kazanan ve elde ettik-
leri bu 'kara servet' yoluyla toplumda egemen katman-
lara sıçrayan eski lumpen proleterleri kimse görmezlik-
ten gelemez. Bunları, kimlik kartları ile ad-ad sıralamak
da olasıdır.
Türkiye'de 'Lumpen Sermayesi' adını takacağımız bir
'sermaye grubu' türemiştir. Bunlar, 'eşkıyanın düzeçık-
ması' gibi, elde ettikleri 'kara serveti' bankacılık sistemi
içinde kullanıp, yasal görünümlü şirketlerde çalışmala-
rına devam etmektedirler.
Örnekleri ile biliriz. Türk siyasal yaşamında, bazı poli-
tikacıları yönlendiren, ön seçimlerde etkili olan ve 'met-
res tutarcasına' bürokratlarla dostluklar kuranlar, bu
lumpen sermayenin bıçkın temsilcileridir.
'Lumpen proletarya' gibi, kapitalist toplumda. çarpık
kapitalizmin çarkları içinde büyük servetler içinde yaşa-
yan 'burjuva lumpenleri' de vardır. Bunlar, burjuva sını-
fının 'ayak takımı', burjuva sınıfının serserileridir: Tıpkı
burjuvalar gibi yaşarlar, ancak 'burjuva' değillerdir.
Burjuvazinin sahip olduğu kültür birikimleri, bu burjuva
lumpenlerinde bulunmaz. Bunlar, yasadışı yollarla para
kazanıp, bol para harcarlar.
Lumpen burjuvalar, kapatalist sınıfın eşkıyalarıdır.
Bunlara Baba' da denir. Burjuva lumpenleri ise kapita-
list düzenin serserileridir. 'Kara servet' dediğimiz yasa-
dışı kazanç dilimleri, bu eski lumpen proleterlerle, yeni
burjuva lumpenleri arasında bölüşülür. Her iki yoz sos-
yal tabaka arasında 'iş bölümü' zaman zaman da 'kara
servet'in paylaşılmasından doğan çelişkiler doğurur.
Bunların ilişkileri uluslararası düzeydedir. Her ülke-
de, Italya'daki özgün ada bakılarak Mafya' adı verilen
lumpenler arasında 'enternasyonal' ilişkiler söz konu-
sudur. Marksist kuramda öngörülen 'proletarya enter-
nasyonalizmi' yirminci yüzyılın son çeyreğine kadar ku-
rulamamıştır ama kapitalist düzen içinde palazlanan
lumpen kökenli servet sahibi zengin, para, içinde yüzen
eşkıyalar veserserilerarasında enternasyonal' ilişkiler
çpktan kurulmuştur.
'Bir sosyal sınıfın, öteki sosyal sınıflar üzerinde diye
başlayan eskimiş yasaları bir yana bırakıp, bu lumpen
sermayesinin devlet içinde yarattığı yıkıntıları bir bir
saptamak gerekir.
Lumpen sermayesi, sermayenin en saldırgan, en
edepsiz ve en tehlikeli kesimidir.
ŞÖyle bir çevrenize bakın, tanımıyor musunuz bunla-
rı? Savaşımız işte bunlarladır.
• Baştarafi 1. Sayfada
nuştular.
Buna göre 15 kilogramlık
paket kristal şeker 92.500 lira-
dan 105 bin 500 Iiraya, 50 kilog
ramlık torba kristal şeker 295
bin liradan 337 bin 500 Iiraya
çıktı.
Tofaş'ın zamlanndan sonra
Serçe'nin fıyatı 61 milyon 560
bin liradan 67 milyon 434 bin Ii-
raya. Şahin'in fıyatı 83 milyon
388 bin liradan 91 milyon 338
bin Iiraya, Doğan SLX'in fiyaü
111 milyon 924 bin liradan 124
milyon 236 bin Iiraya çıktı.
Yargıdaeylem hazırhğı
Haber Merkezi - Adli perso-
nelin özlük haklannı iyileştiren
paketin yasalaşmasının gecik-
mesi, adliyelerde eylem ve ey-
lem yöntemi taruşmalanna yol
açtı. Adli personelin bir bölü-
mü. TBMM'den 17 Mayıs gü-
nüne kadar bir sonuç çıkmazsa
18 Mayıs günü bir günlük iş bı-
rakma eylemini giindeme getir-
di.
Tartışılan yöntemler arasın-
da en radikal yöntem olarak
görülen 18 Mayıs'ta bir günlük
iş bırakma önerisi. personelin
bir bölümü tarafından, "Bizler
hukukçuyuz, hukuk dışı bir
yöntemi uygularsak kendimizi
inkar etmiş oluruz" sözleriyle
tepki görüyor. İş bırakma öne-
risini savunanlar ise bunun ya-
sal sonuçlannın ne olacağı yo-
lunda hukuk yorumlan yapı-
yorlar. İstanbul Adliyesi'nde
hakimler ve savcılar arasında
yaşanan tartışmalarla ilgili ola-
rak bilgi veren bir kaynak şun-
lan söyledi:
"Adli personel içinde işi bıra-
kalım diyenler. ki sayılan hiç de
az değil. bu eylemin hukukta
ihkak-ı hakkı teslim etmekten
imlina etmek suçuna girip gjr-
meyeceğini tartışıyorlar. Yani.
hakkın alınmasını saglamak
görevinden kaçınmak bir suç-
tur. buna uyup uymadığını ko-
nuşuyorlar. Diyelim kı suç.
Bunu kim yargılayacak? Gene
adli personel. Kim soruştura-
cak? Gene adli personel. Tabii
bunun böyle olması onlar için
bir güvence. İkincisi. böyle bir
eylemden dolayı hakimlere,
savcılara soruşturma açmak,
yürütme için alündan kalkıla-
mayacak bir skandaldır. Adli
personel bunu böyle görüyor.
Üçüncüsü de bu insanlar zaten
istifayı göze almışlar. Çok kala-
balık bir kadronun istifası, za-
ten kadrosuzluk yüzünden zor
yürüyen yargı çarkıru iyice çö-
kertir ki bu da göze almamaz."
İstanbul Adliyesi'nde görevli
bir yargıç. iş bırakma gibi orga-
nizasyona dayalı bir eylemin
Anadolu'daki adliyelerde ger-
çekleştirilebileçeğini ama İstan-
bul, Ankara. İzmir gibi metro-
pollerde bu işin iletişim ve orga-
nizasyon zorluklan nedeniyle
zor olduğunu belirtti.
Eylem yönünde karar alan
ancak iş bırakmaktansa bir gün
iş yavaşlatmak görüşünü savu-
nan bir başka grup ise. istedik-
lerinin hukuka aykın davran-
mak veya yargıyı çökertmek
değil. özlük haklanna ilişkin ta-
sannın bir an önce yasalaşması-
nı saglamak olduğunu söyledi-
ler.
Adli personelin özlük hakla-
nna ilişkin taslağın yasalaşması
yönünde baskı oluşturmak
amaayla eylem karan bulunan
bir başka grup ise elverişli bir
günde adli personelin cüppele-
riyle bir yürüyüş yapabilecekle-
rini. bunun en doğru yol oldu-
ğunu ileri sürüyorlar. Savcı ve
hakimler arasında, "'Bu eylem-
lerin gerçekleştirilmesine ola-
nak kalmadan hükümetin ve
TBMM'nin sorunu çözeceğine
inanıyoruz'" diyenlerin sayısı da
az değil.
İstanbul'da fidyeci
mBaştarafi 1. Sayfada
yonda da kabadayılığa özene-
rek işadamlanndan haraç top-
lamaya çahştığı bildirilen
Aydın Akkuş ve 8 adamı yaka-
landı.
Laleli'de işyeri bulunan Kâ-
zım Binici, polise başvtırarak 3
gün önce silahlı kişilerce kâçınl-
dığını ve kendisinc işkence ya-
pılarak 40 milyon liralık çek ve
kıymetli eşyasının gasp edildiği-
ni bildirdi.
Soruşturma başlatan polis,
olayı gerçekleştirdikleri iddia-
sıyla Aydın Akkuş. Orhan Er-
tcn. Şinasi Öğle. Cuma Arulır,
Cemal Tuncer. Hamza Kaya,
Turan Buğdaycı. Rıfat Yıldı-
nm ve Isnıaıl Hakkı lörün ü,
Kıx;amustafapaşa"da bir ta-
hanca\la birlikte yakaladılar.
Sanıklann sorgulamalan so-
nucu, daha önce de Selahattin
Eltaş adli dericiyi kaçırarak,
Beyaat"taki dükkânından 60
milyon liralık deriyi gasp ettik-
leri anlaşıldı. Açıklamada. El-
taş'ın çekindiği için sanıklan
şikâyet etmediği belirtildi.
Daha sonra işadamının evini
arayan kişiler, Şahiner"i serbest
bırakmak için 150 bin mark fid-
ye istediler. İşadamının ailesi,
olayı polise bildirdi.
Cumhuriyet-
• Baştarafi 1. Sayfada
ABD ve Fransa'da örnekleri
görülen bu şirket modelinin
Türkiye'de ilk denemesi yapılı-
yor. Örtak Pazarlama Şirketı'-
nin protokolü imzalandı. Yasal
prosedürün tamamlanması için
gerekli girişimlere başlandı.