23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MAYIS1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Rûşvetçi bakan tutukiandı • SEUL(AA)-Güney Kore'de eskı Devlet Başkanı Roh Tae VV'oo ile yakın ilişkisi olan eski Bakan Park Chul-Ln,riişvetaldığı iddıasıyla tutukiandı. Güney Kore savcılan, Park'ın 1990 yılında Kore yeralü dûnyasından 625 bin dolar rüşvet kabulettiğini kanıtladıklannı açıkladılar. Park, ülkede kanunen yasak olan kumar makinelerinin işleulmesine rüşvet alarak göz yumduğu iddiasıyla tutuklanan ikinci kişi oluyor. Park, tutuklanmasına yol açan ıddialann, yeni Devlet Başkanı Kım Young Sam'a karşı eleştirilerine siyasi bir misüleme olduğunu iddia etti. Havel Atina'öa • ATlNA(AA)-Çek Cumhurbaşkanı Vadav Havel geleneksel Onasis Vakfı Ödülü'nü almak üzere Atina'ya geldi. Havel'in Atina ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis ve Başbakan Konsuntin NlitsoUkis ile görüşmesi bekleniyor. Çek Cumhurbaşkanı, ülkesinde insan haklanrun korunması ve demokrasinin yerleşmesi için gösterdiği çabalardan ötürü Onasis Odülü'ne layık görülmûştü. Kosova'da 2 polis öldürüldü • BELGRAD(AA)- Kosova Özerk Bölgesi'nde etnik Arnavutlar'la yönetimdeki Sırplar arasında gerginlik artarken önceki gece birpolis arabasının pusuya düşürülmesi sonucu 2 polisin öldüğü, S'iıün de yaralandığı bildirildi. Merkezi Belgrad'da bulunan Tanjug Ajansı'nın haberine göre olay, Priştine'de bir polis minibüsühe kimliği bilinmeyen kişilerce ateş açılmasıyla meydana geldi. Kosova'nın en güçlü partisi olan Demokraük Lig'in yaptığı açıklamada ise olayın Sırp pohslerinin kendi aralanndaki çatışmasından meydana gelrruş olabileceği bildirildi. Sapık papaz ortalığı ; karıştırdı •LONDRA(AA)- tngiltere'de ilk kez Romen Katolık Kilisesi hakkında dava açıldı. Kilisede bir papazın cinsel saldmda bulunduğu çocuklann ailelen Birmingham Katolik Başpiskoposu Maarice De Murvüle'i durumu örtbas etmeye çalışmakla suçlayarak aleyhınde tazminat davası açülar. Toplamyedi çocuğa 10 kez cinsel saldında bulunduğu sabit görülen Papaz Samuel Penny iki ay önceyedi bucuk yıl hapis • cezasınaçarptınlmışü. Ancak çocuklann ailelen, sapık I papaz hakkında çok önceden ', kiüsemakamlanna şikayette ; bulundulannı, ancak durumun örtbas edıhneye çalışıldığmı kaydettiler. Arnavuthık KAA'yaortaküye • BERLtN(AA)-Kuzey Atlantik Asamblesi'nin , (KAA) Berlin'dedüzenlenen •' yühk olağan toplantısında, !• Arnavutluk ortak üyeliğe kabul edildi. Amavuüuk'un gözlemci ülke statüsünden çıkanlarak ortak üyeliğe kabul edildiği daimi komisyonun bugünkü toplanusında konuşan Tûrk parlamenter heyetin başkan vekiliAliDinçer, Amavutluk'un Balkanlar'daki önemine değındi. Amavutluk'un sadece siyasi yönden değil. aynızamanda ekonomik alanda da desteklenmesi gerektiğıne işaret eden Dincer, Amavutluk'un kalkınması için hazırlanacak projelerde Türkıye'nin ilk sırada görev almaya hazır olduğunu söyledi. TBMM heyeti Batı Trakya'öan döndü • GÜMÜLCtNE (AA)- Gümülane Müftüsü İbrahim Şerif hakkında açılan davayı izlemek ûzere Yunanistan'a gelen TBMM tnsan Haklan Komisyonu heyeti Gümülcine ve İskeçe'den sonra bugûn de Dedeağaç'da incelemelerde bulundu. SHP Milletvekili Sabri Yavuz başkanhğındaki parlamento heyeti Dedeağaç'da kendilerini sabahın erken saatlerinden bcri bekleyen çok sayıda Türk azanlık üyesi tarafından büyük sevgi gösterileriyle karşılandı. Heyet, incelemelerini tamamladıktan sonra karayoluyla Türkiye'ye hareket etü. Yeni 'ortak eylem planı' eski planlardan değişik hiçbir şey getirmiyor Bab Bosna'da2Öz bo• Washington'da önceki gün açıklanan 'ortak eylem planı'nda askeri önlemden söz edilmiyor. Reuter'e göre ABD Bosna konusunda Avrupa'nın çizgjsine geldi. Dış Haberier Servisi - ABD, Rusya, Fransa, tngiltere ve tspanya dışişleri ba- kanlan arasında önceki gün Washing- ton'da düzenlenen "mini zdrvede" ka- rarlaştınlan Bosna için "ortak eylem planı" gözlemcilerce dağın fare doğur- ması şeklinde niteleniyor. ABD Başkanı Bfll Clinton ise ortak eylem planının ka- bul edilmesini memnunlukla karşıladı. Clinton, Bosna'daki bazı Müslüman yerleşim birimlerinin "güvenli bölgeler" ilan edilmesini de savunarak bunlann, "Müslümanlann ebediyen içinde top- laulacağı kamplar olmayacağını" söyfe- di. Ekonomikprogramını tanıtmak üze- re önceki gün gıttığı New Hampshire eyaletinde, yeni plan ile ilgili görüşünü açıklayan Clinton söz konusu planı "Sırplar tarafından uygulanan etnik te- mizlik ve katliamın son bulması yönün- de bir adım" olarak değerlendırdi. Daha önce "güvenli bölgeler" konu- sunda kuşkulannı dile getiren Clinton, bu konuda da savunmaya gecerek bu bölgelerin oluşturulmasının, Bosna'da uygun bir çözüm bulunana kadar geçıci bir süre için ahnmış bir önlem olduğu- nu, insanlann buraya ebediyen hap- sedilmeyeceğini söyledi. Ancak Clinton'ın iyimser demecine karşın planın aslında yeni hiçbir şey ge- tırmediğı belırtiüyor. Örnegin Reuter Ajansı yapüğı yo- Boşnak genç Saraybosna'ya önceki gün Sırplarca düzenlenen bombardnnan sonuctında yaralanan arkadaşı için yardım çağınyor. (Fotoğraf: REUTER) fırardan aranıyor SARAYBOSN A(AA) -Aal meskği Bosna-Hersekordusunda ruh doktoru olan Bosnah Sırp liden Radovan Karadaç, Bosna hükümetince ordudan firar etmek suçundan aramyor. Bosna televizyonunun konuile ilgili habennde. ordudanizinsiz aynlmalandolayısıylahakkında dava açüacak çok sayıda görevünin adrnın yer akjığı bir fete okunda listede Karadziç'in adı da yerakh. Karadziç, Bosna ordusunda 20yıl kadargörev yaptı. Karadziç, geçen yıl nısan ayında, görevli bulunduğu Saraybosna'dakimerkezi hastâneden aynlarak Bosnah Sırplar'ın oluşturd uğumillıyelçı hareketin başına geçmişti. rumda "Büyük bir taniana ile açtklanan planın Bosna bunalıraını nasıl çözeceği merak konusudur. Çünkü planın bun- dan öncekılere kıyasla yeni hiçbir şanı yok" diyor. Reuter planı. Amerika'nın Avrupa'- nın dümen suyundan gıtmesinin bir kanıü olarak görüyor. Nitekim planda askeri önlemden söz edilmiyor. Clinton'ın. Müslümanlan si- lahlandınrken Sırp mevzilerini bom- balama önerisı tümüyle terk edılmiş du- rumda. Bosna-Hersek'in Cumhurbaşkanı Alia tzzetbegoviç, Batılılar'ın yeni "Or- tak eylem plarunı" reddetü. İzzetbego- vıç, Müslüman halka, topraklannı sonuna kadar savunmalan için çağnda bulunacağını söyledi. Bosnah Sırplar'ın lideri Radovar Karadziç ise ortak eylem planında Müslümanlar için' güvenli bölgeler' kurulmasmı kabul ettiğini açıkladı. Demokrasinin bekçisi Kral Türkiye'de ALİKIŞLAK MADRİD • İspanya Kralı Don Juan Carios'un yann başlayacak Türkiye zi- yareti tarihte ilk kez Ispanya'dan Tür- kiye'ye devlet başkanı düzeyinde bir ziyaret ohnası nedeniyle önem taşıyor. Bu düzeyde bugüne kadar Türkiye'den İspanya'ya iki ziyaret gercekleşti; 1959 yüında Adnan Menderes ve 1989 yılında Turgut özal. Don Juan Carlos daha ön- ce Türkiye'ye davet edilmiş, Turgut özal da ispanya'ya ziyaretinde bu dave- ti yınelemışti. İki ülkenin de demokrasiye gecmesin- den sonra ilişkiler birçok alanda gelişti. Türkiye, lspanyoUar için son yıllarda bir "moda" ülke oldu. Geçen yıl Türki- ye'ye gelen lspanyol turistlerin sayısı 60 bine ulaştı. Son bir yıl içinde îspanyol- caya çevrilen birçok eser ile Türkiye şimdi daha çok tanınıyor. Sait Ftik'in Son Kuslar'ı. Ühan Berk'in Şûrler'i, Or- han Pamuk'un Beyaz Kale'si, Yımus Tupkıye İspanya arasındakı tıcaretın gelışımı 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 İthakt (Miîyon Dolar) Ihracat 5 » 40 255 65 120 70 180 220 280 320 260 330 105 145 160 250 330 420 (Mılyon Dolar) K.ortez savaşı çnnunHa Türkiye pazar ararken İspanya'ya da ithalettiğinin çok üstünde ihracat yapraaya başladı. Emre'nin Divan'ı. Ornan Asena'nın Tannlar ve Insanlar'ı, îspanyolcaya çe- virisi yapılan yapıtlann bazılan. Türkiye ve İspanya karşıhkh siyasi ilişkilerinde sonınsuz iki ülke. 1989 yılında iki ülke arasında kurulan siyasi istişare mekanızması ile her yıl dışişleri bakanlıklan düzeyinde görüş ve bilgi değişimi sağlanıyor. Yetkililer, Türki- ye'nin önemini, istikrarü bir ülke oldu- ğunu vurgularlarken tam üyelik ön- cesinde Avrupa Topluluğu içinde de Ispanya'nın Türkiye'yi desteklediğini belirtiyorlar. Anlaşmalar İki ülke arasında yürüriükteki anlaş- malar şunlar 1) Uzlaşma, Adli Tesviye ve Hakem Muahedesi (1930) 2) Dostluk Anlaşması (1959) 3) Kültür Anlaşması (1956 ve 1972) 4) Hava Ulaştirma Anlaşması (1975 ve 1991) tspanya Kralı Juan Carlos'un Yunan Krah 1. Paul'ün kızı olan kansı Kraliçe Sofia'dan ikisi luz üç çocuğu bulunuyor. 5) Uyuşturucu Madde Kaçakcıhğına Karşı fşbirliğj Anlaşması (1990) Aynca Ekonomi ve Smai lşbırliğı Anlaşması, Yaünmlann Karşıhkh Teş- viki ve Korunması Anlaşması, Deniz ve Karayolu Taşımacılığı Anlaşmalan da onaylanma ya da proje aşamasındadır. 1991 yıhna kadar Türkiye. tspanya'ya yapüğı ihracatın karşıhğında çok daha fazla miktarda ithalat yapıyordu. Kör- fez Savaşı sonunda Ortadoğu pazannı kaybeden Türkiye yeni pazarlar arar- ken İspanya'ya da ithal ettiğinin çok üs- tünde ihracat yapmaya başladı. Türkiye, İspanya'ya, çimento, tele- vizyon ahası, otomobil, tütün, borat, kuruyemiş, ipük, pamuk, tekstil ürünle- ri, soğutucular, haB, kuru üzüm, deniz ürünleri, peçete-tuvalet kağıdı- gibi kağıt ürünleri ihraç ederken, helikopter, uçak, uydu araçlan, soya yağı, otomo- bil, fınn, pusula, manyetik iğne, elekt- rikli ev gereçteri gibi ürünler ithal edili- yor. PORTRE KRALİÇE SOFIA Başanlıressam Yunan Krab 1. Paul ve Kraliçe Fredencka'run kızı İspanya Kraliçesi Sofıa 1938 yüında doğdu. Kraliçe Sofıa çocukluğunu Mısır ve Güney Afrika'da geçirdi. 2. Dünya Savaşı sırasında aitesi1 Yunanistan'ı terk etmek zorunda kaldı ve Sofıa eğitiminı Almanya'da sürdürdü. Kraliçe Sofia daha sonra Yunanistan'da pediatri dalında yüksek öğrenim gördü. İspanya Kraliçesi arkeolojıyle yakından ilgileniyor ve Attika'daki antik eserler hakkında geniş bir araşürması bulunuyor. Başanh bir ressam olan Kraliçe Sofıa, çocukluğundan bu yana müzikle yakından ilgileniyor ve İspanya Ulusal Orkestrası'nın başkanı. Yunanca, tspanyolca, Ingüizce, Almanca ve Fransızca diUerini bilen Krahçe, binicilik, kayak ve yelken sporlannı yapıyor. Sürgünden tahta kadar gidenuzunyolYıl 1931. Genel seçimler sonucu, halkın krah değil cumhuriyetçileri iste- diğini gösterir. Halbnın yeterü sevgisini kazanamadığını gören Kral Alfonso XIII, kralcılar ile cumhuriyetçiler arası- nda bir savaşı önlemek için "Benım yü- zümden bir damla lspanyol kanı dökül- mesini istemiyorum" diyerek ülkesini terk eder. Yıl 1936. Cumhuriyetçiler ve Franko- cular olarak ikiye bölünmüş İspanya'da üç yıl sürecek bir iç savaş patlamışür. Yi 1938. Roma. İspanya'da iç savaş alabüdiğine yıkıcılığıyla sürmekteyken sürgündeki Kral 13. Alfonso'nun bir to- runu olur: Bugünkü İspanya Kralı 1. Don Juan Carlos. İç savaş biter. Franco kazanmışür. Krallık sona ermiş, kısa bir cumhuriyet dönemi, iç savaş ve 40 yıl sürecek bir Franco diktatörlüğü başlamıştır. 13. Alfonso, oğlu Don Juan de Borbon'u, Juan Carlos'un babasını yerine geçecek kral olarak ilan eder ve sürgünde ölür. Don Juan de Borbon bir gün ülkesine dönüp kralhğı sürdürmeyi düşler hep, ama Franco buna izin vermez; top- raksız ve taçsız bir kral olarak ölür. 13. Alfonso ile kesintiye uğrayan monarşi, torun Juan Carlos ile yeniden gelecektir bir gün. Juan Carlos, annesini babasını Porte- Carlos'un özellikleri Dış Haberier Senisi - Kral Juan Carlos sporun bir çok dalı> la yakından ilgileniyor. 1938 yılında Roma'da doğan 1.92 m boyundaki sportmen Kral kayak yapıyor ve birçok uluslararası yelken yanşmalanna kaüldı. Okumaya meraklı olan Kral Juan Carlos tanh, biyografi ve sosyal içerikh' deneme kitaplannı tercih ediyor. KralCarlos İngilizce, Fransızca, Portekizce, İtalyanca, Almanca ve Yunanca biliyor. 1961 yıhnda Yunan Krah Paul ve Krahçe Fredericka'nın kızı Prenses Sofıa ile nişanlandı. Juan Carlos ve Sofia 14 mayıs 1962 de Atina'daevlendi. Çiftin Prenses Elena ve Cristina adında iki kızı ve bir oğlu var. Ailenin tek oğlu Prens Felipe a>TU zamanda _ İspanyoltahtınmvarisi. kiz'de bırakarak hiç görmediği ülkesine on yaşında gelir. Franco, Juan Carlos'u İspanya prensi olarak karşılar. Franco'- nun gözetiminde öğrenimıni sürdürür. 1969 yıhnda Franco. ölümünden son- ra yerine Juan Carlos'un "kral olarak" geçeceğini açıklar. Oysa Juan Carlos'un babası kral olmayı beklemektedir. Franco'nun, babasının kralhğını kabul etmeyeceğini anlayan Juan Carlos, dik- tatörlüğün devam etmesini önlemek için kralhk teklifıni kabul eder. Yıl 1975. Franco ölür. Ve Don Juan Carlos İspanya Kralı. 40 yıl aradan son- ra yeniden monarşi. Ama Franco'nun ölümünü beklemekte olan halkın tepki- si ne olacaktır? Sosyalistler cumhuriyet- çidirler. Franco'ya hiç rahat vermeyen komünistler monarşiyi kabul etmezler- se ülkede yeni bir iç savaşın başlaması- ndan korkulmaktadır. İspanya Komünist Partisi lideri San- tiago Carillo ile Çavuşesku'nun ara- lannın iyi olduğunu öğrenen Kral, Ça- vuşesku aracıbğıyla Carillo'ya, eğer ko- münistler uslu durmaya söz verirlerse, "Komünist Partisi de dahil olmak üzere tüm partileri yasallaştıracağı mesajını iletir. Böylece. Carillo ile gjzli ve sözlü bir anlaşmaya vanlır. Juan Carlos, Ko- münist Partisi'nin yasallaşmasına karşı olan generalleri ikna eder. Halka yapüğı ilk konuşmasında 'tüm Ispan- yollann krah' olacağına söz veren Juan Carlos halkın güvenini kazanır. Juan Carlos, halkının da desteğiyle diktatör- lükten parlamenter monarşiye geçişi ba- şarmıştır. Siyasi partiler yasallaşmış, belli bir düzeyde demokrasi gelmiştir. Komünist Partisi'nin dışlanamayacağı- na, yoksa yeni bir iç savaşın patlaya- cağma inanan Juan Carlos'un Carillo ile aralanndaki yakmhk nedeniyle kralın 'komünist' olduğunu iddia eden- ler bile olmuştur. Kral Juan Carlos 1981 yılında faşist- lerin parlamentoyu basarak, darbe giri- şimine karşı direndi. Televizyondan halka hitaben yapüğı konuşmada de- mokrasi ve anayasaya olan bağlıhğını dile getirdi. Kral Carlos konuşmasında, Kraüığm vatanın bütünlüğunü sembo- üze ettiğini ve ülkedeki demokratik sü- reci yaralamak amacıyla anayasaya aykın girişimlerde bulunan kişileri ke- sinlikle onaylamadığını söyledi. POUTIKADA SORU1NLAR ERGUN BALa Bosna ve Türldye Bosna Hersek bunalımı, yakın zamana kadar Batı Av- rupa'nın fiyaskosu idi. Şimdilerde ABD'nin de fiyaskosu- na dönüştü. Başkan Clinton'la ekibi, Ban Avrupa yönetimlerini aratmayan bir kararsızlık ve dağınıkhk örneğı sergiledi- ler Bosna konusunda. VVashington Post'un yazartartndan Charles Kraut- hammer "Clinton ekibi, kolejli öğrenci topluluğunu andı- nyor. Beyaz Saray'da olgun, aklı başında biri yok mu" diye soruyor. Yazar, şöyle devam ediyor: "Eğer bir gün Bosna'da savaşa sürüklenirsek, Beyaz Saray'daki bu ekibin gerekli liderliği gösterebileceğine inanıyor mu- yuz? George Bush'u beğenmeyenler olabilir. Ama Bush, savaş ve banş konularında ciddi bir liderdi." Newsweek dergisi, Clinton'ın kararsızlığının Demok- ratlan bile sinirlendirmeye başladığını, Amerika'nın müttefiklerinde ise tedirginliğin giderek arttığını bildiri- yor. Dergi, Dışişleri Bakanı Warren Christopher'i de eleştirerek eski Dışişleri Bakanı James Baker'e oranla hafif kaldığını belirtiyor. Christopher, bilindiği gibi iki hafta önce Clinton'ın Bosna planına destek sağlamak için Batı Avrupa baş- kentleri ile Moskova'ya gitti. Clinton'ın planı iki bölüm- den oluşuyordu: • Müslümanlara silah ambargosunun kaldırılması. • Boşnaklar yeni sitahlan kullanmayı öğrenirken Sırp mevzilerinin bombalanması, böylece Sırplar'ın saldırı düzenlemelerinin engellenmesi. Christopher'in görevi, Batı Avrupa ülkeleri ile Rusya'- yı bu planı desteklemeleri için ikna etmekti. Ama Chris- topher, ikna etmek için gittiği Batı Avrupa ve Rusyadan, planın uygulanamayacağına ikna edilmiş olarak ülkesi- ne döndü. Kısacası, gezisi tam birfıyasko ile sonuçlandı. Gezi sırasında Washington'a yanlış sinyaller gönderdi- ğinden, Clinton da celişkili demeçler verdi. Sonunda VVashington, lideıiik iddiasından vazgeçe- rek Bosna Hersek'in "Avrupa'nın sorunu" olduğunu, yeni bir girişimde bulunmayacağını bildirdi. Başka bir deyişle ABD'nin deneyimsiz, genç başkanı, Batı Avru- pa-Rusya ittifakı karşısında yelkenleri suya indirdi. Şu sıralar Bosna Hersek konusunda sahnede baş- roldeki oyuncular Bat Avrupa ile Rusya'dır. İkisi de Bos- na'ya askeri müdahaleye ve Müslümanlar'ın silah- landırılmasına kesinlikle karşıdır. Yani Amerikan planı rafa kaldınlmış, Müslümanlar Batı Avrupa ile Sırplar'ın insafına terk edilmiştir. Rusya'nın planı, Vance-Owen planını kabul etmeye zorlamak için Sırplar'a ekonomik ve diplomatik baskıyı yoğunlaştırmayı öngörüyor. Tablo böyle. Bu tabloda iki yalnız adam görünüyor Amerika ve Türkiye. Amerika, askeri müdahale görüşünden şimdi- lik vazgeçmiş durumda. Türkh/e ise, Sırplar'ı durdur- mak için askeri müdahaleden başka yol olmadığı görü- şünde ısrar ediyor. *Doğrudur. Ama unutmamalı ki Türkiye'nin de yapabi- leceği fazla bir şey yoktur. Ankara, Bosna havalarını de- netlemek için uçak, deniz ablukasına katılmak için de gemi göndermiş, Batılılar'ın Bosna politikasını her fır- satta eleştirmiştir. Bununötesinde Türkiye'nin Bosna- ya tek başına askeri müdanalede bulunması herhalde düşünülemez. Durum böyle iken ve ABD bile geri adım atarken An- kara'nın politikasının edilgin olduğunu, Turgut özal'ın ölümünden sonra Balkanlar'da ağırlığımızı yitirdiğimizi öne sürmek, gerçekçi bir değerlendirme olarak görün- müyor. Türkiye'nin Bosna Hersek'te daha atılgan politika izle- mesini isteyenler, somut olarak ne gibi girişimlerde bu- lunulması gerektiğini söylemelidirler. Dış politika, nostaljikköseyazılarına değil, somut ger- çeklere dayanılarak saptanır. VENEZÜELA Başkamnyolsıızlııgu ülkeyikarıştırcb D«ş Haberier Servisi - Vene- züela'da Devlet Başkanı Car- los Andres Perez'ın. hakkında yolsuzluk suçlamasıyla soruş- turma açıhnası nedeniyle görevinden aynlması üzerine başgösteren siyasi kriz sürü- yor. Gecici olarak devlet baj- kanlığı görevini üstlenen Par- lamento Başkanı Octavio La- page, hükümetteki bütün ba- kanlardan şündilik görevlerin- de kahnalannı istcdi. Rexıter'in haberine göre, Lapage ile önceki gün bir top- lantı yapan bakanlar, kendi hükümetini oluşturabihnesi için gecici devlet başkanına is- üfalannı sundular. Ancak La- page, siyasi durumdaki belir- sizlik gjderilene kadar görevle- rinde kalmalannı istedi. Lapage'nin ülkenin siyasi partı, sendika ve diğer örgüt li- derlenyle de görüşmeler yapa- cağı bildirildi. Bu arada Lapage'nin görev süresinin ne kadar olacağına ilişkin belirsizUk ise sürüyor. Gecici başkan, göreyde 3 ay kadar kalabileceğini belirtir- ken ülkenin önde gelen hu- Perez; Yoisuzhıkla soçiamyor. kukçulan bu sürenin en fazla bir ay ohnası gerektiğini belir- tiyorlar. Hukukçular, 30 gün- lük süre içinde Lapage'nin parlamentoyu, gecici başkanı seçmek üzere toplanuya çağı- rması gerektiğini ifade ediyor- lar. Venezüela'da Devlet Baş- kanı Perez, zimmetine para ge- çirmekle suçlanmış, parla- mentoda geçen cuma günü yapılan oylamada, Yüksek Mahkeme'ye Perez hakkında soruşturma başlatma yetkisi veriknişti. KAMPUÇYA 21 yılaradansonra sandığayenidenmerhaba PHNOM PE>fH (AA) - Kampuçya'da 21 yıl aradan sonra ilk kez yapılan çok partili seçimler dün başladı. Meclisteki 120sandaIyeninsa- hiplerinin belirleneceği seçim- lerden hemen sonra yeni ana- yasayı oluşturma çahşmalan başlayacak. Meclis, 3 ay içinde Paris Banş Anlaşması'ndaki demokratik ilkeler doğrultu- sunda yeni anayasa taslağmı hazırlayarak kabul edecek, daha sonra da hükümet oluş- turulacak. Seçimler, yaklaşık 13 yıldır gerillalar ile Vietnam tarafın- dan oluşturulan hükümet ara- sında süren savaşı sona erdir- mek için vanlan 1991 Paris Anlaşması uyannca,. BM Banş Gücü tarafından düzen- leniyor. Kampuçya'daki son seçim 1972'de ABD yanhsı Lon Nol'ün başbakanhğı sırasında gerçekleştirilmişti. 6 gün devam edecek olan se- çim süresince halk, 1430 san- dıkta oy kullanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle