Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 MAYIS1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER
Rûşvetçi bakan
tutukiandı
• SEUL(AA)-Güney
Kore'de eskı Devlet Başkanı
Roh Tae VV'oo ile yakın ilişkisi
olan eski Bakan Park
Chul-Ln,riişvetaldığı
iddıasıyla tutukiandı. Güney
Kore savcılan, Park'ın 1990
yılında Kore yeralü
dûnyasından 625 bin dolar
rüşvet kabulettiğini
kanıtladıklannı açıkladılar.
Park, ülkede kanunen yasak
olan kumar makinelerinin
işleulmesine rüşvet alarak
göz yumduğu iddiasıyla
tutuklanan ikinci kişi oluyor.
Park, tutuklanmasına yol
açan ıddialann, yeni Devlet
Başkanı Kım Young Sam'a
karşı eleştirilerine siyasi bir
misüleme olduğunu iddia
etti.
Havel Atina'öa
• ATlNA(AA)-Çek
Cumhurbaşkanı Vadav
Havel geleneksel Onasis
Vakfı Ödülü'nü almak üzere
Atina'ya geldi. Havel'in
Atina ziyareti sırasında
Cumhurbaşkanı Konstantin
Karamanlis ve Başbakan
Konsuntin NlitsoUkis ile
görüşmesi bekleniyor. Çek
Cumhurbaşkanı, ülkesinde
insan haklanrun korunması
ve demokrasinin yerleşmesi
için gösterdiği çabalardan
ötürü Onasis Odülü'ne layık
görülmûştü.
Kosova'da 2
polis öldürüldü
• BELGRAD(AA)-
Kosova Özerk Bölgesi'nde
etnik Arnavutlar'la
yönetimdeki Sırplar arasında
gerginlik artarken önceki
gece birpolis arabasının
pusuya düşürülmesi sonucu
2 polisin öldüğü, S'iıün de
yaralandığı bildirildi.
Merkezi Belgrad'da bulunan
Tanjug Ajansı'nın haberine
göre olay, Priştine'de bir
polis minibüsühe kimliği
bilinmeyen kişilerce ateş
açılmasıyla meydana geldi.
Kosova'nın en güçlü partisi
olan Demokraük Lig'in
yaptığı açıklamada ise olayın
Sırp pohslerinin kendi
aralanndaki çatışmasından
meydana gelrruş olabileceği
bildirildi.
Sapık papaz
ortalığı ;
karıştırdı
•LONDRA(AA)-
tngiltere'de ilk kez Romen
Katolık Kilisesi hakkında
dava açıldı. Kilisede bir
papazın cinsel saldmda
bulunduğu çocuklann ailelen
Birmingham Katolik
Başpiskoposu Maarice De
Murvüle'i durumu örtbas
etmeye çalışmakla suçlayarak
aleyhınde tazminat davası
açülar. Toplamyedi çocuğa
10 kez cinsel saldında
bulunduğu sabit görülen
Papaz Samuel Penny iki ay
önceyedi bucuk yıl hapis
• cezasınaçarptınlmışü. Ancak
çocuklann ailelen, sapık
I papaz hakkında çok önceden
', kiüsemakamlanna şikayette
; bulundulannı, ancak
durumun örtbas edıhneye
çalışıldığmı kaydettiler.
Arnavuthık
KAA'yaortaküye
• BERLtN(AA)-Kuzey
Atlantik Asamblesi'nin
, (KAA) Berlin'dedüzenlenen
•' yühk olağan toplantısında,
!• Arnavutluk ortak üyeliğe
kabul edildi. Amavuüuk'un
gözlemci ülke statüsünden
çıkanlarak ortak üyeliğe
kabul edildiği daimi
komisyonun bugünkü
toplanusında konuşan Tûrk
parlamenter heyetin başkan
vekiliAliDinçer,
Amavutluk'un
Balkanlar'daki önemine
değındi. Amavutluk'un
sadece siyasi yönden değil.
aynızamanda ekonomik
alanda da desteklenmesi
gerektiğıne işaret eden Dincer,
Amavutluk'un kalkınması
için hazırlanacak projelerde
Türkıye'nin ilk sırada görev
almaya hazır olduğunu
söyledi.
TBMM heyeti Batı
Trakya'öan döndü
• GÜMÜLCtNE (AA)-
Gümülane Müftüsü İbrahim
Şerif hakkında açılan davayı
izlemek ûzere Yunanistan'a
gelen TBMM tnsan Haklan
Komisyonu heyeti Gümülcine
ve İskeçe'den sonra bugûn de
Dedeağaç'da incelemelerde
bulundu. SHP Milletvekili
Sabri Yavuz başkanhğındaki
parlamento heyeti
Dedeağaç'da kendilerini
sabahın erken saatlerinden
bcri bekleyen çok sayıda Türk
azanlık üyesi tarafından büyük
sevgi gösterileriyle karşılandı.
Heyet, incelemelerini
tamamladıktan sonra
karayoluyla Türkiye'ye
hareket etü.
Yeni 'ortak eylem planı' eski planlardan değişik hiçbir şey getirmiyor
Bab Bosna'da2Öz bo• Washington'da önceki gün
açıklanan 'ortak eylem
planı'nda askeri önlemden söz
edilmiyor. Reuter'e göre ABD
Bosna konusunda Avrupa'nın
çizgjsine geldi.
Dış Haberier Servisi - ABD, Rusya,
Fransa, tngiltere ve tspanya dışişleri ba-
kanlan arasında önceki gün Washing-
ton'da düzenlenen "mini zdrvede" ka-
rarlaştınlan Bosna için "ortak eylem
planı" gözlemcilerce dağın fare doğur-
ması şeklinde niteleniyor. ABD Başkanı
Bfll Clinton ise ortak eylem planının ka-
bul edilmesini memnunlukla karşıladı.
Clinton, Bosna'daki bazı Müslüman
yerleşim birimlerinin "güvenli bölgeler"
ilan edilmesini de savunarak bunlann,
"Müslümanlann ebediyen içinde top-
laulacağı kamplar olmayacağını" söyfe-
di.
Ekonomikprogramını tanıtmak üze-
re önceki gün gıttığı New Hampshire
eyaletinde, yeni plan ile ilgili görüşünü
açıklayan Clinton söz konusu planı
"Sırplar tarafından uygulanan etnik te-
mizlik ve katliamın son bulması yönün-
de bir adım" olarak değerlendırdi.
Daha önce "güvenli bölgeler" konu-
sunda kuşkulannı dile getiren Clinton,
bu konuda da savunmaya gecerek bu
bölgelerin oluşturulmasının, Bosna'da
uygun bir çözüm bulunana kadar geçıci
bir süre için ahnmış bir önlem olduğu-
nu, insanlann buraya ebediyen hap-
sedilmeyeceğini söyledi.
Ancak Clinton'ın iyimser demecine
karşın planın aslında yeni hiçbir şey ge-
tırmediğı belırtiüyor.
Örnegin Reuter Ajansı yapüğı yo-
Boşnak genç Saraybosna'ya önceki gün Sırplarca düzenlenen bombardnnan sonuctında
yaralanan arkadaşı için yardım çağınyor. (Fotoğraf: REUTER)
fırardan
aranıyor
SARAYBOSN A(AA) -Aal
meskği Bosna-Hersekordusunda
ruh doktoru olan Bosnah Sırp
liden Radovan Karadaç, Bosna
hükümetince ordudan firar
etmek suçundan aramyor.
Bosna televizyonunun konuile
ilgili habennde. ordudanizinsiz
aynlmalandolayısıylahakkında
dava açüacak çok sayıda
görevünin adrnın yer akjığı bir
fete okunda listede Karadziç'in
adı da yerakh. Karadziç, Bosna
ordusunda 20yıl kadargörev
yaptı. Karadziç, geçen yıl nısan
ayında, görevli bulunduğu
Saraybosna'dakimerkezi
hastâneden aynlarak Bosnah
Sırplar'ın oluşturd uğumillıyelçı
hareketin başına geçmişti.
rumda "Büyük bir taniana ile açtklanan
planın Bosna bunalıraını nasıl çözeceği
merak konusudur. Çünkü planın bun-
dan öncekılere kıyasla yeni hiçbir şanı
yok" diyor.
Reuter planı. Amerika'nın Avrupa'-
nın dümen suyundan gıtmesinin bir
kanıü olarak görüyor.
Nitekim planda askeri önlemden söz
edilmiyor. Clinton'ın. Müslümanlan si-
lahlandınrken Sırp mevzilerini bom-
balama önerisı tümüyle terk edılmiş du-
rumda.
Bosna-Hersek'in Cumhurbaşkanı
Alia tzzetbegoviç, Batılılar'ın yeni "Or-
tak eylem plarunı" reddetü. İzzetbego-
vıç, Müslüman halka, topraklannı
sonuna kadar savunmalan için çağnda
bulunacağını söyledi. Bosnah Sırplar'ın
lideri Radovar Karadziç ise ortak eylem
planında Müslümanlar için' güvenli
bölgeler' kurulmasmı kabul ettiğini
açıkladı.
Demokrasinin bekçisi Kral Türkiye'de
ALİKIŞLAK
MADRİD • İspanya Kralı Don Juan
Carios'un yann başlayacak Türkiye zi-
yareti tarihte ilk kez Ispanya'dan Tür-
kiye'ye devlet başkanı düzeyinde bir
ziyaret ohnası nedeniyle önem taşıyor.
Bu düzeyde bugüne kadar Türkiye'den
İspanya'ya iki ziyaret gercekleşti; 1959
yüında Adnan Menderes ve 1989 yılında
Turgut özal. Don Juan Carlos daha ön-
ce Türkiye'ye davet edilmiş, Turgut
özal da ispanya'ya ziyaretinde bu dave-
ti yınelemışti.
İki ülkenin de demokrasiye gecmesin-
den sonra ilişkiler birçok alanda gelişti.
Türkiye, lspanyoUar için son yıllarda
bir "moda" ülke oldu. Geçen yıl Türki-
ye'ye gelen lspanyol turistlerin sayısı 60
bine ulaştı. Son bir yıl içinde îspanyol-
caya çevrilen birçok eser ile Türkiye
şimdi daha çok tanınıyor. Sait Ftik'in
Son Kuslar'ı. Ühan Berk'in Şûrler'i, Or-
han Pamuk'un Beyaz Kale'si, Yımus
Tupkıye İspanya arasındakı tıcaretın gelışımı
1984
1985
1986
1987
1988
1989
1990
1991
1992
İthakt (Miîyon Dolar) Ihracat
5 » 40
255 65
120 70
180
220
280
320
260
330
105
145
160
250
330
420
(Mılyon Dolar)
K.ortez savaşı
çnnunHa
Türkiye pazar
ararken
İspanya'ya da
ithalettiğinin
çok üstünde
ihracat
yapraaya
başladı.
Emre'nin Divan'ı. Ornan Asena'nın
Tannlar ve Insanlar'ı, îspanyolcaya çe-
virisi yapılan yapıtlann bazılan.
Türkiye ve İspanya karşıhkh siyasi
ilişkilerinde sonınsuz iki ülke. 1989
yılında iki ülke arasında kurulan siyasi
istişare mekanızması ile her yıl dışişleri
bakanlıklan düzeyinde görüş ve bilgi
değişimi sağlanıyor. Yetkililer, Türki-
ye'nin önemini, istikrarü bir ülke oldu-
ğunu vurgularlarken tam üyelik ön-
cesinde Avrupa Topluluğu içinde de
Ispanya'nın Türkiye'yi desteklediğini
belirtiyorlar.
Anlaşmalar
İki ülke arasında yürüriükteki anlaş-
malar şunlar
1) Uzlaşma, Adli Tesviye ve Hakem
Muahedesi (1930)
2) Dostluk Anlaşması (1959)
3) Kültür Anlaşması (1956 ve 1972)
4) Hava Ulaştirma Anlaşması (1975
ve 1991)
tspanya Kralı Juan Carlos'un Yunan Krah 1. Paul'ün kızı olan kansı Kraliçe Sofia'dan ikisi luz üç çocuğu bulunuyor.
5) Uyuşturucu Madde Kaçakcıhğına
Karşı fşbirliğj Anlaşması (1990)
Aynca Ekonomi ve Smai lşbırliğı
Anlaşması, Yaünmlann Karşıhkh Teş-
viki ve Korunması Anlaşması, Deniz ve
Karayolu Taşımacılığı Anlaşmalan da
onaylanma ya da proje aşamasındadır.
1991 yıhna kadar Türkiye. tspanya'ya
yapüğı ihracatın karşıhğında çok daha
fazla miktarda ithalat yapıyordu. Kör-
fez Savaşı sonunda Ortadoğu pazannı
kaybeden Türkiye yeni pazarlar arar-
ken İspanya'ya da ithal ettiğinin çok üs-
tünde ihracat yapmaya başladı.
Türkiye, İspanya'ya, çimento, tele-
vizyon ahası, otomobil, tütün, borat,
kuruyemiş, ipük, pamuk, tekstil ürünle-
ri, soğutucular, haB, kuru üzüm, deniz
ürünleri, peçete-tuvalet kağıdı- gibi
kağıt ürünleri ihraç ederken, helikopter,
uçak, uydu araçlan, soya yağı, otomo-
bil, fınn, pusula, manyetik iğne, elekt-
rikli ev gereçteri gibi ürünler ithal edili-
yor.
PORTRE
KRALİÇE SOFIA
Başanlıressam
Yunan Krab 1. Paul ve Kraliçe
Fredencka'run kızı İspanya
Kraliçesi Sofıa 1938 yüında
doğdu. Kraliçe Sofıa
çocukluğunu Mısır ve Güney
Afrika'da geçirdi. 2. Dünya
Savaşı sırasında aitesi1
Yunanistan'ı terk etmek
zorunda kaldı ve Sofıa
eğitiminı Almanya'da
sürdürdü. Kraliçe Sofia daha
sonra Yunanistan'da pediatri
dalında yüksek öğrenim gördü.
İspanya Kraliçesi arkeolojıyle
yakından ilgileniyor ve
Attika'daki antik eserler
hakkında geniş bir araşürması
bulunuyor. Başanh bir ressam
olan Kraliçe Sofıa,
çocukluğundan bu yana
müzikle yakından ilgileniyor ve
İspanya Ulusal Orkestrası'nın
başkanı. Yunanca, tspanyolca,
Ingüizce, Almanca ve
Fransızca diUerini bilen
Krahçe, binicilik, kayak ve
yelken sporlannı yapıyor.
Sürgünden tahta kadar gidenuzunyolYıl 1931. Genel seçimler sonucu,
halkın krah değil cumhuriyetçileri iste-
diğini gösterir. Halbnın yeterü sevgisini
kazanamadığını gören Kral Alfonso
XIII, kralcılar ile cumhuriyetçiler arası-
nda bir savaşı önlemek için "Benım yü-
zümden bir damla lspanyol kanı dökül-
mesini istemiyorum" diyerek ülkesini
terk eder.
Yıl 1936. Cumhuriyetçiler ve Franko-
cular olarak ikiye bölünmüş İspanya'da
üç yıl sürecek bir iç savaş patlamışür.
Yi 1938. Roma. İspanya'da iç savaş
alabüdiğine yıkıcılığıyla sürmekteyken
sürgündeki Kral 13. Alfonso'nun bir to-
runu olur: Bugünkü İspanya Kralı 1.
Don Juan Carlos.
İç savaş biter. Franco kazanmışür.
Krallık sona ermiş, kısa bir cumhuriyet
dönemi, iç savaş ve 40 yıl sürecek bir
Franco diktatörlüğü başlamıştır. 13.
Alfonso, oğlu Don Juan de Borbon'u,
Juan Carlos'un babasını yerine geçecek
kral olarak ilan eder ve sürgünde ölür.
Don Juan de Borbon bir gün ülkesine
dönüp kralhğı sürdürmeyi düşler hep,
ama Franco buna izin vermez; top-
raksız ve taçsız bir kral olarak ölür. 13.
Alfonso ile kesintiye uğrayan monarşi,
torun Juan Carlos ile yeniden gelecektir
bir gün.
Juan Carlos, annesini babasını Porte-
Carlos'un özellikleri
Dış Haberier Senisi - Kral Juan Carlos sporun
bir çok dalı> la yakından ilgileniyor. 1938
yılında Roma'da doğan 1.92 m boyundaki
sportmen Kral kayak yapıyor ve birçok
uluslararası yelken yanşmalanna kaüldı.
Okumaya meraklı olan Kral Juan Carlos
tanh, biyografi ve sosyal içerikh' deneme
kitaplannı tercih ediyor. KralCarlos İngilizce,
Fransızca, Portekizce, İtalyanca, Almanca ve
Yunanca biliyor. 1961 yıhnda Yunan Krah
Paul ve Krahçe Fredericka'nın kızı Prenses
Sofıa ile nişanlandı. Juan Carlos ve Sofia 14
mayıs 1962 de Atina'daevlendi. Çiftin Prenses
Elena ve Cristina adında iki kızı ve bir oğlu var.
Ailenin tek oğlu Prens Felipe a>TU zamanda
_ İspanyoltahtınmvarisi.
kiz'de bırakarak hiç görmediği ülkesine
on yaşında gelir. Franco, Juan Carlos'u
İspanya prensi olarak karşılar. Franco'-
nun gözetiminde öğrenimıni sürdürür.
1969 yıhnda Franco. ölümünden son-
ra yerine Juan Carlos'un "kral olarak"
geçeceğini açıklar. Oysa Juan Carlos'un
babası kral olmayı beklemektedir.
Franco'nun, babasının kralhğını kabul
etmeyeceğini anlayan Juan Carlos, dik-
tatörlüğün devam etmesini önlemek
için kralhk teklifıni kabul eder.
Yıl 1975. Franco ölür. Ve Don Juan
Carlos İspanya Kralı. 40 yıl aradan son-
ra yeniden monarşi. Ama Franco'nun
ölümünü beklemekte olan halkın tepki-
si ne olacaktır? Sosyalistler cumhuriyet-
çidirler. Franco'ya hiç rahat vermeyen
komünistler monarşiyi kabul etmezler-
se ülkede yeni bir iç savaşın başlaması-
ndan korkulmaktadır.
İspanya Komünist Partisi lideri San-
tiago Carillo ile Çavuşesku'nun ara-
lannın iyi olduğunu öğrenen Kral, Ça-
vuşesku aracıbğıyla Carillo'ya, eğer ko-
münistler uslu durmaya söz verirlerse,
"Komünist Partisi de dahil olmak üzere
tüm partileri yasallaştıracağı mesajını
iletir. Böylece. Carillo ile gjzli ve sözlü
bir anlaşmaya vanlır. Juan Carlos, Ko-
münist Partisi'nin yasallaşmasına karşı
olan generalleri ikna eder. Halka
yapüğı ilk konuşmasında 'tüm Ispan-
yollann krah' olacağına söz veren Juan
Carlos halkın güvenini kazanır. Juan
Carlos, halkının da desteğiyle diktatör-
lükten parlamenter monarşiye geçişi ba-
şarmıştır. Siyasi partiler yasallaşmış,
belli bir düzeyde demokrasi gelmiştir.
Komünist Partisi'nin dışlanamayacağı-
na, yoksa yeni bir iç savaşın patlaya-
cağma inanan Juan Carlos'un Carillo
ile aralanndaki yakmhk nedeniyle
kralın 'komünist' olduğunu iddia eden-
ler bile olmuştur.
Kral Juan Carlos 1981 yılında faşist-
lerin parlamentoyu basarak, darbe giri-
şimine karşı direndi. Televizyondan
halka hitaben yapüğı konuşmada de-
mokrasi ve anayasaya olan bağlıhğını
dile getirdi. Kral Carlos konuşmasında,
Kraüığm vatanın bütünlüğunü sembo-
üze ettiğini ve ülkedeki demokratik sü-
reci yaralamak amacıyla anayasaya
aykın girişimlerde bulunan kişileri ke-
sinlikle onaylamadığını söyledi.
POUTIKADA
SORU1NLAR
ERGUN BALa
Bosna ve Türldye
Bosna Hersek bunalımı, yakın zamana kadar Batı Av-
rupa'nın fiyaskosu idi. Şimdilerde ABD'nin de fiyaskosu-
na dönüştü.
Başkan Clinton'la ekibi, Ban Avrupa yönetimlerini
aratmayan bir kararsızlık ve dağınıkhk örneğı sergiledi-
ler Bosna konusunda.
VVashington Post'un yazartartndan Charles Kraut-
hammer "Clinton ekibi, kolejli öğrenci topluluğunu andı-
nyor. Beyaz Saray'da olgun, aklı başında biri yok mu"
diye soruyor. Yazar, şöyle devam ediyor: "Eğer bir gün
Bosna'da savaşa sürüklenirsek, Beyaz Saray'daki bu
ekibin gerekli liderliği gösterebileceğine inanıyor mu-
yuz? George Bush'u beğenmeyenler olabilir. Ama
Bush, savaş ve banş konularında ciddi bir liderdi."
Newsweek dergisi, Clinton'ın kararsızlığının Demok-
ratlan bile sinirlendirmeye başladığını, Amerika'nın
müttefiklerinde ise tedirginliğin giderek arttığını bildiri-
yor. Dergi, Dışişleri Bakanı Warren Christopher'i de
eleştirerek eski Dışişleri Bakanı James Baker'e oranla
hafif kaldığını belirtiyor.
Christopher, bilindiği gibi iki hafta önce Clinton'ın
Bosna planına destek sağlamak için Batı Avrupa baş-
kentleri ile Moskova'ya gitti. Clinton'ın planı iki bölüm-
den oluşuyordu:
• Müslümanlara silah ambargosunun kaldırılması.
• Boşnaklar yeni sitahlan kullanmayı öğrenirken
Sırp mevzilerinin bombalanması, böylece Sırplar'ın
saldırı düzenlemelerinin engellenmesi.
Christopher'in görevi, Batı Avrupa ülkeleri ile Rusya'-
yı bu planı desteklemeleri için ikna etmekti. Ama Chris-
topher, ikna etmek için gittiği Batı Avrupa ve Rusyadan,
planın uygulanamayacağına ikna edilmiş olarak ülkesi-
ne döndü. Kısacası, gezisi tam birfıyasko ile sonuçlandı.
Gezi sırasında Washington'a yanlış sinyaller gönderdi-
ğinden, Clinton da celişkili demeçler verdi.
Sonunda VVashington, lideıiik iddiasından vazgeçe-
rek Bosna Hersek'in "Avrupa'nın sorunu" olduğunu,
yeni bir girişimde bulunmayacağını bildirdi. Başka bir
deyişle ABD'nin deneyimsiz, genç başkanı, Batı Avru-
pa-Rusya ittifakı karşısında yelkenleri suya indirdi.
Şu sıralar Bosna Hersek konusunda sahnede baş-
roldeki oyuncular Bat Avrupa ile Rusya'dır. İkisi de Bos-
na'ya askeri müdahaleye ve Müslümanlar'ın silah-
landırılmasına kesinlikle karşıdır. Yani Amerikan planı
rafa kaldınlmış, Müslümanlar Batı Avrupa ile Sırplar'ın
insafına terk edilmiştir.
Rusya'nın planı, Vance-Owen planını kabul etmeye
zorlamak için Sırplar'a ekonomik ve diplomatik baskıyı
yoğunlaştırmayı öngörüyor.
Tablo böyle.
Bu tabloda iki yalnız adam görünüyor Amerika ve
Türkiye. Amerika, askeri müdahale görüşünden şimdi-
lik vazgeçmiş durumda. Türkh/e ise, Sırplar'ı durdur-
mak için askeri müdahaleden başka yol olmadığı görü-
şünde ısrar ediyor.
*Doğrudur. Ama unutmamalı ki Türkiye'nin de yapabi-
leceği fazla bir şey yoktur. Ankara, Bosna havalarını de-
netlemek için uçak, deniz ablukasına katılmak için de
gemi göndermiş, Batılılar'ın Bosna politikasını her fır-
satta eleştirmiştir. Bununötesinde Türkiye'nin Bosna-
ya tek başına askeri müdanalede bulunması herhalde
düşünülemez.
Durum böyle iken ve ABD bile geri adım atarken An-
kara'nın politikasının edilgin olduğunu, Turgut özal'ın
ölümünden sonra Balkanlar'da ağırlığımızı yitirdiğimizi
öne sürmek, gerçekçi bir değerlendirme olarak görün-
müyor.
Türkiye'nin Bosna Hersek'te daha atılgan politika izle-
mesini isteyenler, somut olarak ne gibi girişimlerde bu-
lunulması gerektiğini söylemelidirler.
Dış politika, nostaljikköseyazılarına değil, somut ger-
çeklere dayanılarak saptanır.
VENEZÜELA
Başkamnyolsıızlııgu
ülkeyikarıştırcb
D«ş Haberier Servisi - Vene-
züela'da Devlet Başkanı Car-
los Andres Perez'ın. hakkında
yolsuzluk suçlamasıyla soruş-
turma açıhnası nedeniyle
görevinden aynlması üzerine
başgösteren siyasi kriz sürü-
yor. Gecici olarak devlet baj-
kanlığı görevini üstlenen Par-
lamento Başkanı Octavio La-
page, hükümetteki bütün ba-
kanlardan şündilik görevlerin-
de kahnalannı istcdi.
Rexıter'in haberine göre,
Lapage ile önceki gün bir top-
lantı yapan bakanlar, kendi
hükümetini oluşturabihnesi
için gecici devlet başkanına is-
üfalannı sundular. Ancak La-
page, siyasi durumdaki belir-
sizlik gjderilene kadar görevle-
rinde kalmalannı istedi.
Lapage'nin ülkenin siyasi
partı, sendika ve diğer örgüt li-
derlenyle de görüşmeler yapa-
cağı bildirildi.
Bu arada Lapage'nin görev
süresinin ne kadar olacağına
ilişkin belirsizUk ise sürüyor.
Gecici başkan, göreyde 3 ay
kadar kalabileceğini belirtir-
ken ülkenin önde gelen hu-
Perez; Yoisuzhıkla soçiamyor.
kukçulan bu sürenin en fazla
bir ay ohnası gerektiğini belir-
tiyorlar. Hukukçular, 30 gün-
lük süre içinde Lapage'nin
parlamentoyu, gecici başkanı
seçmek üzere toplanuya çağı-
rması gerektiğini ifade ediyor-
lar.
Venezüela'da Devlet Baş-
kanı Perez, zimmetine para ge-
çirmekle suçlanmış, parla-
mentoda geçen cuma günü
yapılan oylamada, Yüksek
Mahkeme'ye Perez hakkında
soruşturma başlatma yetkisi
veriknişti.
KAMPUÇYA
21 yılaradansonra
sandığayenidenmerhaba
PHNOM PE>fH (AA) -
Kampuçya'da 21 yıl aradan
sonra ilk kez yapılan çok
partili seçimler dün başladı.
Meclisteki 120sandaIyeninsa-
hiplerinin belirleneceği seçim-
lerden hemen sonra yeni ana-
yasayı oluşturma çahşmalan
başlayacak. Meclis, 3 ay içinde
Paris Banş Anlaşması'ndaki
demokratik ilkeler doğrultu-
sunda yeni anayasa taslağmı
hazırlayarak kabul edecek,
daha sonra da hükümet oluş-
turulacak.
Seçimler, yaklaşık 13 yıldır
gerillalar ile Vietnam tarafın-
dan oluşturulan hükümet ara-
sında süren savaşı sona erdir-
mek için vanlan 1991 Paris
Anlaşması uyannca,. BM
Banş Gücü tarafından düzen-
leniyor.
Kampuçya'daki son seçim
1972'de ABD yanhsı Lon
Nol'ün başbakanhğı sırasında
gerçekleştirilmişti.
6 gün devam edecek olan se-
çim süresince halk, 1430 san-
dıkta oy kullanacak.