Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 MAY1S1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
DÜNYADAN
KISAKISA
Rus Tûrk
Bankası
• Ekonomi Servisi- Ziraat
Bankası ile Rus Rosselkhoz
Bank, 19mayıstayapılan
genel kurul toplantısında
Rus-Türk Bankası'nın (R-T
Bank) kuruluş sözleşmesini
imzaladı. Genel kurulda R-T
Bank Yönetim Kurulu
Başkanlığı'na Ziraat Bankası
Genel Müdürü Coşkun
Ulusoy seçildi. 5.8 milyon
dolar sermaye ile kurulan
R-T Bank eskiSSCBve
Rusya Federasyonu
tarihinde iki ülke
kurumlannın katıldığj ilk
yabana ortaklık. Coşkun
Ulusoy da yabancı bir
ortaklıkta yönetim kurulu
başkanlığına seçilen ilk
yabana ve Türk oldu.
Bankanın Türk ortaklan
Ziraat Bankası ve Başak
Sigorta, Rus ortaklan ise
Rosselkhoz ile Ammofoz
Gübre Fabrikalan.
Bölgesel
ticaret
• Ekonomi Servisi-
Uruguay, Latin Amerika
ûlkelerini 'kıta çapında
serbest ticaret bölgeleri
oluşturmak yerine bölgesel
serbest ticaretbloklan
kurmalannın çıkarlanna
dahaçok hizmetedeceği'
şeklinde uyardı. Uruguay
Cumhurbaşkaru Luis Alberto
Lacalle; Uruguay. Arjantin,
Brezilya ve Paraguay
arasında gerçekleştirilen
'Mercosur Bloku'nun
yararlannadikkat çekerken
NAFTA'dan(Kuzey
Amerika Serbest Ticaret
Bölgesi) kacınılmasını istedi.
Gübre dagı
eriyor
• Ekonomi Servisi -
Hollanda hükûmeti,
ülkedeki çiftçilerle 'gûbre
'.dağlannınentilmesi"
,konusunda anlaşmaya vardı.
Hollanda'da, modern
.tekniklerle yûrütülen
;hayvancılığın hızı gelişmesi
.sonucunda, gübre üretimi
;tanmsal kesimde
jtükeülemeyecek kadar
fazlalaştığından, özellikk su
kirlenmesine yol açıyor.
Hondazorda
' • Ekonomi Servisi-
Japonlar'ın ünlümarkası
•Honda zor biryıl geçıreceğe
benziyor. Honda yönetimi,
'vergi öncesi gelirlerinin
yüzde 32 oranında
;düştüğünüacıkladı.
;Yönetimin 'düşüş, yıl
iboyunca sürebiür'sözleri ise
,Hoda hissedarlan arasında
jtelaşayolaçü.
Altın volkanı
• Ekonomi Serrisi-
E>ünyanın en büyük 'el
değmemiş' altın rezervinin,
Papua Yeni Gine'ye bağb
Lihr Adası'ndaki 'ölü' bir
, volkanın sıcak krater
1
gölünün dibinde
'keşfedilmeyi' beklediği
acıklandı. Altın avcüannın
gözlerini üzerineceken
volkanın dibinde yaklaşık 42
milyon ons altınyatıyor.
TatlıkâP
geçici
I EkonomiServisi-
; Almanya'nın en büyük1
bankası Deutsche Bank,
; 1993yüınınilküçayı
î sonunda 'faaliyet kârlannın'
! yûzde 20 oranında arttığuıı
! acıkladı. Ancak açıklamanın
; sonunda yeralan 'kârhhğın
; yıl boyunca bu düzeyde
• sürmesi beklenmemektedir'
' ifadesi, hissedarlann
.yüzlerinin asümasına yol
açtı.
Ekonomik sorunlar, liderleri sağ-sol aynmı yapmadan deviriyor
sizlikiktidar taıuııııyorI ^ 1 rak3Aryon300bineçıkü.S
• İşsiz ordusunun her
geçen gün büyümesi
gelişmiş ülkelerde
ıktidarlann birer birer
değişmesine neden
oluyor. Halklar,
ekonomik atılımın
sağlanması, işsizliğe son
verilmesi için taze kan
anyor.
MURATARIN
Avrupa Topluluğu'nda işsiz
sayısı 18.milyona.OECD (Eko-
nomik İşbirliği ve Kalkınma
Örgütü) ülkelerinde ise 35 mil-
yona doğru gidiyor. İşsiz ordu-
sundaki bu artış gelişmiş ülke li-
derlerinin seçimler sonrasında
birer birer devrilmesine neden
oluyor.
Önce Bush gitti
Ekonomik koşullann seçım
kaybetmesine neden olduğu ilk
lider George Bush oldu. Seç-
menlere iş vaat eden BiU CUnton
yanşı kazanmayı bildi. Oysa
Bush, Körfez Savaşı fatihi ola-
rak iktidan süresince olumlu
puanlar toplamışü. Üstelik
ekonomik durgunluktan çıkıl-
İşsizliğin akhğı Ok kurban Fransa'daBeregovoyağırbir Yeni kurban tspanya
ABD Başkam Bush oldu. yenflgi aldı. Başbakanı Gonzalez mi?
ma sinyalleri ahnıyordu. Ancak
ışsizliğin yüzde 7.8'e kadar tır-
manması Bush'un kaderini be-
ürledi.
Fransa'da Rerre Beregovoy
başbakanüğuıdaki Sosyalist ik-
tidar, ekonomik durgunluga ve
işsizliğe bir çözüm bulamama-
nın faturasını çok ağır ödedi.
Sosyalist Parti tarihin en ağır
yenilgilerinden birisini aldı ve
oy oranı yüzde 20'ye geriledi. 3
milyonişsizi olan Fransızhalkı,
merkez sağ ittifakı, ezici bir ço-
ğunlukla iktidara taşıdı.
İngiltere'de John Major baş-
bakanlığındaki muhafazakar
iktidar da işsizlik nedeniyle sar- Janıyor. K.amu işletmelerinden
sılıyor. 1985 yılında 1.5 milyon iktıdardaki Sosyalist Işçı Par-
olan işsiz sayısı şu anda 3 milyo-
na ulaşmış durumda.
Geçen yıhn eylül ayından iti-
baren Major hükûmeti faiz
oranlannı düşürerek ekonomi-
ye bir cardılık getirmeye calışü.
Ekonomide durgunluktan çı-
kılma sinyalleri aknmasına kar-
şın, şu ana kadar işsizlikte belir-
gin bir başan sağlanamadı.
Yeni hedef Gonzalez mi?
tspanya, 6 haziranda yapıla-
cak erken genel seçimlere hazır-
tisi'ne para aktanlması ve eko-
nomik tablo Başbakan Felipe
Gonzalez'i bir erken secim iste-
meye zorladı.
80'lerdeki hızlı büyümenin
ardından lspanyollar daha bir
süre daha devam edecek gözü-
ken bir ekonomik krizle karşı
karşıya kalmış bulunuyor.
Ekonomi küçülüyor, her gün
ortalama 3 bin kişi işsiz kalıyor.
İspanya yüzde 21.74'le Avru-
pa içinde en yüksek işsizlik ora-
nına sa'hip. Bu yıhn ilk üç ayın-
da işsiz sayısı 253 bin kişi arta-
ı.Son
bir yıl içindeki artış ise 668 bini
bukiu, 567 bin iş alanı yok oldu.
İşsizlik ordusunun büyümesi,
genel seçimleri etkileyecek bir
numarah etken olacak.
İşsizliğin alünda yatan neden
durgunluk. îki yıldır gelişmiş
ülke ekonomılerini kasıp kavu-
ran durgunluk pençesini İspan-
ya'ya da uzattı. Geçen yıhn son
çeyreğinde Gayri Safi Milli
Hasıla yüzde 0.2 oranında azal-
dı. Uzmanlar ülkenin durgun-
luktan çıkmaktan uzak olduğu-
nu belirtiyor.
Durumu daha da kötüleşti-
ren, durgunluğun sürmesine
karşın enflasyonun yükselme
eğilimine girmesi. Nisan ayı
enflasyon oranı yüzde 0.4 oldu.
Böylece yıllık enflasyon yüzde
4.6'ya yükseldi. Oysa faiz oran-
lan yüksek tutularak enflasyo-
nun önü kesümeye çahşıhyor-
du. Ancak bu poliüka nisan
ayında iflas etti. Enflasyondaki
artış sendikalann hemcn hare-
kete geçmesine neden oldu.
Daha düşük bir enflasyon tah-
miniyle yapılan toplu sözleşme-
lerin değıştınlmesi için hükü-
mete baskı yapmaya başladılar.
Gonzalez'in 6 hazirandaki
seçimlerde hala şansı var. Ba-
kahm işsizlik bir kurban daha
alacak mı?
Bilgisayar ekranında sipariş verilerek CD kaydı yapdabilecek
CD nü istedttdz, enrntüz olurlEkonomi Servisi- IBM ve Blockbuster,
birkaç dakika içinde istediğiniz ses
kaydını yapabilecek bir teknoloji
geliştiriyor. Bilgisayar üretkisi IBM ve
büyük bir video kiralama zincirine sahip
olan Blockbuster Entertainment, geçen
hafta içinde yaprıkları açıklamada
CD'Ierin sipariş üzerine hazırlanıp
saülacağı bir sistemi önümüzdeki yıl
yaşama gecirmeye niyetli olduklarını
büdirdi.
Amerika'nın bu iki de> i, yeni teknolojiyi
geliştirmek amacıyla ortaklaşa iki yeni
şirket kurdular. Şirketlerden biri CD
dağıtım sistemini üretecek, diğeri de
bunları sarıcılara pazarlayacak.
Blockbuster, geçen hafta bu sistemin bir
prototipini uyguladı ve başarıb oMuğunu
bOdirdi. Sistem, pazarda kabul görürse,
ki buna kesin gözüyle bakıhyor, tüm
dünyada eğlence ürönlerinin alrnı ve
satımına büyük etkisi olacak. Bu sistemde
mûşteriler dokunmayla çahşan bir ekrana
kredi kartı kuüanarak girecekler.
Bilgisayara bağb bu ekrandan bugüne
kadar yapılmış tüm CD, kaset ve
albümlerin arasmdan seçme şansı
bulabilecekler. Daha önceki tercihlerinin
hepsi kartlannda sıralanmış olacak,
böylece tamamen kendi müzik zevklerine
göre düzenlenmiş bir envanterden seçme
şansı bulacaklar. Bir düğmeye basarak
istedikleri CD'yi sipariş edecekler ve boş
bir diske müzik bir lazer tarafından
kaydedilirken birkaç dakika
bekfcyecekler.
Bu sırada ekrandan video izlemek ya da
konscr bileti rezenasyonu yapmak da
mümkün olacak.
Bu sistemin müzik dükkanı sahipleri, plak
şirketieri ve tüketkflere büyük yararlar
sağlayacağı kesin gibi gözüküyor.
Herşeyden önce ahcılar istedOderi neyse
ona sahip olabOecekler. IBM ve
Blockbuster'ın iddialanna göremüzik
dükkanlanna belirii bir CD'yi abnak
için girenlerin yüzde4fl'ı tatmin
olamıyorlar çünkü istedikleri ya bitmiş
ya da elde bulundurmaya değmeyecek
denli tanmmamış veya tutulmamtş
oluyor. "Ömeğin, 1942'de çıkmış bir
Bing Crosby albümü istiyorsanız ve o
anda orada bulunmuyorsa hemen
merkezibir bOgisayarâan dosyayı kapıp
dükkanda kopya edebilir" diyor
yetkilüer.
Bu âstcmle kaydedilen CDlerin şu anda
satüanlardan kalite ya da fıyat
yönünden hiçbir farkı olmayacağı
belirtâiyor.
AT-ABDiliskileri
Kaliforniyai * *
krizıDANtMARKA (AA)- Avrupa
Toptuluğu (AT) maliye bakanlan,
ABD"nin Kahfomiya eyaletinde
vabana şirkeüer için uygulanan
vergi sistemini ABD H*>zine Ba-
kanlığı'na şikâyetc hazıdandıklannı
bikürdıler.
ATnın dönem başkanhğmı yü-
niten Danimarka Ekonomi Bakam
Mariaıme Jdved. 12 ülke adına
ABD Hazıne Bakam Uoyd Ben-
sen'e ait btr mektup yazarak Kali-
fomıya'nın yabana fırmalara uygu-
ladığı vergi sısteminin kabul edıl-
mez olduğunu büdirecegini söyfedi.
Bayan Jdved'in >apnğı bu açı-
kkmâdan sonra İngiltere Hazine
Bakam Norman Lamoot da Kali-
foraiva eyaletinin bu sorunu çöz-
memea hahnde İngiliz hükütneti-
nin de Amerikan fırmalanna misil-
kme yapacağmı bildırdi.
DUNYA EKONOMISINEBAKIŞ
ERGÎN YILDIZOĞLU LONDRA
Maastricht: Danimarka Evet Dedi
G
eçen hafta, Danimar-
kalılar ikinci defa Ma-
aststricht anlaşması
için referanduma gitti-
ler. Bu sefer sonuç %
58.8 ile evet oldu. Bun-
dan güç alan ingiltere hükûmeti an-
laşmayı kolayca parlamentodan
geçirdi ve Lordlar Kamarasına
gönderdi. Lady Thatcher ve Lord
Tebbit'in tüm direnişlerine rağmen
eninde sonunda anlaşmanın Lord-
lar Kamarası'nda da geçmesine ke-
sin gözü ile bakılıyor. Almanya'da
parlamentonun Maastricht'i
onaylamasına anayasal gerekçe-
lerle itiraz edilmişti. Ne var ki fede-
ral hükümetin bu kadar önem verdi-
ği bir konuda Anayasa Mahkeme-
si'nin bir zorluk çıkarması bek-
lenmiyor. Böylece çok kısa bir za-
man sonra Maastricht anlaşması 12
AT ülkesinin tamamı tarafından
onaylanmış olacak. Avrupa'nın
ekonomik ve politik birliğinin yasal
çerçevesini çizen bu anlaşmanın
üye ülkeler tarafından onaylan-
masının tamamlanması, Avrupa'-
nın birliğinin geleceğini garanti edi-
yor mu? Bence etmiyor. Bu yolda
daha aşılması gereken bir sürü
önemli engel var. Bu engeller aşılı-
rken Maastricht anlaşmasının da
orijinal metninin büyük ölçüde de-
ğişmesi hiç de olanaksız değil.
İngiltere ve Italya, paralarını büyük
oranda devalüe etmek ya da APS
içinde kalabilmek için faizlerini yük-
seltmek seçeneği ile karşı karşıya
kaldılar. Her ikisi de devalüasyonu
seçerek APS'den çıktılar. ispanyol
Pesetası, Portekiz Esküdosu ve
Irlanda Puntu da APS içinde kal-
masına rağmen bir seri devalüas-
yon yaşadı. Bu gelişmelerin sonun-
da APS ikiye bölündü. Bir tarafta Al-
manya, Fransa ve Benelüx ülkeleri-
nin güçlü ve istikrarlı paralanndan
oluşan çekirdek ve diğer tarafta da
ingiltere, Italya, ispaya, Porteakiz
ve Yunanıstan'dan oluşan zayıf is-
tikrarsız paralar. Böylece iki vitesli
bir APS oluşmuş durumda.
malini oldukça zayıflattı. Ekonomik
krizin etkileri, Alman ekonomisinin
de giderek zayiflaması ile Alman-
ya'nın geri kalana benzemeye baş-
laması, yani resesyonun olumsuz
göstergelerinde diğerleri ile buluş-
ması gibi ironik bir durum yarattı.
Pollttk nyım
Avrupa Birliği süceninin bir diğer
yanı da politik birlik. Bosna üzerine
politika saptanmasından GATT gö-
rüşmelerine kadar birçok anlaş-
mazlık ve gerginlik, son yıllarda,
Avrupa ülkeleri arasında politik bir-
lik şöyle dursun bir politik uyum ya-
ratmanın dahi ne kadar zor olduğu-
Maastricht anlaşmasının onay-
lanmasının tamamlanması artık ke-
sinleşti sayılır. Ama sıra, uygulan-
masma gelince... O zaman bam-
başka bir manzara ile karşılıyoruz.
İngiltere ve Danimarka daha şim-
diden, ortak para birimi, savunma
işbirliği, vatandaşlık hakları gibi ko-
nularda yeri geldiğinde Avrupa'nın
geri kalanı ile birlikte davranma-
mak konusunda kendilerine özel
ayrıcalıklar tanıyan imtiyazlar almış
durumdalar. Avrupa Birliği gele-
cekte gerçekleşse bile tam bir birlik
olmayacak gibi görünüyor.
Diğer taraftan bilindiği gibi Ma-
astricht'in en önemli koşullarından
biri Avrupa Para Birliği (APB). APB
süreci giderek tek Merkez Bankası
tarafından yönlendirilen bir Avrupa
Para Birimine ulaşmayı amaçlıyor.
Bu yolda ilk adım olarak Avrupa
Para Sistemi (APS) kurulmuştu. Ge-
çen sene derinleşen ekonomik dur-
gunluk ve uluslararası para piyasa-
lannda yaşanan krizin etkisiyle
herkes için de faydalı olabilir" diye-
rek bankanın tutumunun politik birli-
ğe doğru yeni adımlar atmaktansa
son calkantıların geçmesini bekle-
meyi tercih etmek olduğunu ifade
etti. Schlesinger devamla "Maast-
richt gerginlik yarattı, Avrupa Birli-
ği'nin gelecekte alacağı biçimin
esas tartışması geniş halk kitleleri-
ne hala ulaşamadı" diyerek önü-
müzde bir tartışma dönemi olması
gerektiğini savundu. Bu tartışma
sürecinin birliği hızlandırıp hı-
zlandırmayacağı ise bir başka me-
sele. örneğin, Belçika Başbakanı
Phillipe Maystadt da tarbşmadan,
ama Bundekbank'ın isteklerinin
tam tersi yöndeki gelışmelerden
yana. Phillipe Maystadt, Para Birliği
için öne sürülen ekonomik koşul-
lann hafifletilmesini istiyor.
Grenwell Mantegu'den ekono-
mist Alison Grenvvell "Avrupa ülke-
leri, 1996dan itibaren Maastricht'i
yeniden şekillendirmek istiyorlardı.
Bunun için ise önce hepsinin Ma-
astricht'i onaylaması gerekiyordu"
diyerek Danimarka'nın Maastricht'i
onaylamasının aslında Masstrichf-
in de bugünkü halinden bir başka
şekle doğru evrimleşmeye başla-
masının ilk adımı olacağı yönünde
bir tahminde bulunmuş oluyor.
APS ve sonra da APB'nin oluşa-
bilmesi için üye ülkelerin ekonomi-
lerinin istikrar açısından birbirleri-
ne benzemeye başlaması ve ara-
lannda enflasyon, işsizlik, bütçe
açıkları gibi konularda farkların iyi-
ce azalması gerekiyordu. Burada
ise ölçü Alman ekonomisi idi. Gerçi
geçen hafta Danimarka referandu-
mundan sonra Italya, Portekiz,
Isveç, Belçika, Hollanda'nın faiz
oranlannı düşürmesi ile, bunların
Almanya ile aralarındaki uzun ve
kısa vadeli faiz oranlanndaki farklar
yüzde bire kadar düştü, ama Avru-
pa'nın şiddetli bir resesyon içinde
olması ve bu ressesyonu herkesin
bir başka şiddette yaşıyor olması
olumlu bir noktada benzeşme ihti-
nu gösterdi. öyleyse bugünkü nok-
tadan bir politik birliğe nasıl gidile-
cek? Bu, hemen herkesin, hatta en
iyimser olanlann bile koiay kolay
olumlu cevap veremediği bir soru.
Durum bu olunca Avrupa Birliği'-
nin gelecekte, gerçekte, alacağı
şekli federasyon mu olacak, yoksa
başka bir şey mi diye şimdiden tartı-
şmak ise tümden hayalci bir tutum
oluyor. Işte belki de bu yüzden Bun-
desbank'ın Avrupa Birliği süreci
üzerine çok soğukkanlı ve gerçekçi
bir tutum takındığı görülüyor. Ge-
çen ay Los Angeles'deki bir top-
lantıda Bundesbank guvernörü
Schlesinger "Yeni başka bir adım
atmaya gerek kalmadan tek Avrupa
pazarı bir süre daha var olabilir ve
Geçen haftalarda bu sutunlarda
da tartıştığım gibi dünya ekonomi-
sinde 1970 ve 1980'lerde doğmuş
birçok kurumlaşma ve yönelim gibi
Avrupa Birliği sürecini de tehlikeye
atan temel gelişme, dünya ekono-
misinin krizinin 1980'lerin sonunda
derinleşmeye başlaması ve şiddetli
bir resseyona girmesi. Bu resseyo-
nun dinamikleh, bütün diğer politik
ve kurumsal gelişmeleri ya belirli-
yor ya da çarpıtyor. Henüz ortalı-
kta, dünya ekonomisinin krizden çı-
kmakta olduğuna dair herhangi bir
işareti yok. Bu durumda en iyimser
beklenti, dünya ekonomisinin,
1990'ların ikinci yansında, aynı
1980'lerin ikinci yansında olduğu
gibi güçlü bir ekonomik toparlanma
yaşaması oluyor. Bu ekonomik to-
parlanma, uluslararası gerginlikleri
geçici de olsa bir süre için yumuşa-
tacağı için Avrupa Para Birliği ve
Avrupa Birliği konularında da ileri-
ye doğru somut adımlarm da atı-
Imasına imkan sağlayabilir. Aksi
taktirde Avrupa Birliği için uğraşan-
ların işi zor.
AT^KAR4 PAZARI
YAKUPKEPENEK
Boğa Sırtındakl Gûzel
Avrupa Topluluğu'nu (AT) Avrupa Birliği'ne dönüş-
türecek süreç geçen hafta yapılan Danimarka halkoyla-
masının "evet" sonucu ile büyük bir ivme kazandı. Yak-
laşık biryıl boyunca süregelen belirsizlik giderilmiş, AT-
nin birlik yönünde yeni bir büyük sıçrama yapmasının
yolları açılmış oldu. Bu gelişme Türkiye için de ayrı bir
önem taşıyor.
önümüzdeki birkaç ay içinde sona kalan Ingiltere'nin
de onayı ile Avrupa Birliği'nin gündemi yakalanmış ola-
caktır.
Bilindiği gibi Maastrichtya da Birlik Anlaşması ile AT'-
nin, bu yüzyılın sonuna dek ekonomik ve sıyasal birliğe
ulaşması amaçlantyor. Birliğe üye ülkelerde tek para
birimi kullanılacak, eğitimden ulaştırmaya, sosyal gü-
venlikten çevre sağlığına hemen tüm alanlarda ortak
politikalar izlenecek, üyelerinyurttaşları Avrupa yurttaşı
sayılacak ve bu amaçlara yönelik kurumlar oluşturula-
cakbr.
Birliğin iç işleyişinin demokratikliği, tüm kararlann
olabildiğince katılımcı bir yaklaşımla yerel/yöresel bi-
rimlerden başlanılarak alınmasıyla sağlanacaktr.
Birlik Anlaşması'nın kimi düzenlemelerine bir kısım
üyelerin "çekince" koymaları bu çok köklü ve kapsamlı
yapılanma içinde önemsiz kalıyor. Danimarka halkoyla-
ması Avrupa Birliği'nin zamanında gerçekleşmesine
olanak veriyor; daha doğrusu kesinlik kazandırıyor.
Avrupa Birliği'ni zorunlu kılan etmenlerin başında bü-
yük teknoloji yarışı geliyor. Avrupa'da birlik sağlan-
madıkça, ABD ve Japonya ile olan ekonomik yarışın ka-
zanılamayacağı bilinci, beyinlere yerleşmiş bulunuyor.
En ilerı teknolojiye dayalı olarak uretim olanaklarının
genişletilmesi ve bu yöntemle yeni iş alanları yaratıl-
ması anlaşmanın onayı ile yeniden öne çıkıyor.
AT kendi birliğini güçlendirirken bununla eş anlı ola-
rak genişlemeyi kimi öbür Avrupa ûlkelerini de birliğine
katmayı gündeme getıriyor.
•••
AT'deki bu gelişmeler Türkiye için çok uyancı ol-
malıdır. Türkiye, AT'nin 1957'de kurulmasından iki yıl
sonra, 1959'da üyelik başvurusunda bulunmuştu. AT-
Cürkiye ilişkileri çok inişliçıkışlı bir eğilim göstermiş, bir
ara tümüyle dondurulmuş, ancak bu durum 1987'de tam
üyelik başvurusu yapılmasını engellememişti. Bu yıhn
başlarında varılan anlaşma uyarınca da AT ile Türkiye
gelecek iki ytl sonunda ya da 1995'in sonunda gümrük
ö/r//ö/n/gerçekleştireceklerdir. Türkiye öncelikle üretim
yapısını, özellikle tanm ve sanayi kesimlerini gümrük
birliği süreci için hazırlayacak, bunların yapısal dönüşü-
münü sağlayacak somut önlemleri hızla almak duru-
mundadır. Bu konu ertelenemez, savsaklanamaz nite-
liktedir.
İkinci olarak, Türkiye, tıpkı AT'ye öbür aday üyelerin
yaptığı gibi ekonomik politikalarını aşamalı bir biçimde
topluluk politikalarıyla yakınlaştırmalıdır. Bu olgu özel-
likle vergileme, sosyal harcamalar ve para politikaları
y*onleriyle siyasal bir boyut da taşımaktadır. Bir başka
açıdan, ekonomik yakınlaşma önlemleri demokratikleş-
me olanaklarını genişletici, ülkenin toplumsal ve ekono-
mik yapısının daha demokratik bir işleyişe kavuşmasını
sağlayıcı özellikleri de içermelidir.
Uçüncü olarak, son aylarda Avrupa ülkelerinin Türki-
ye'ye olan ilgileri artıyor. Bu gelişme kuşkusuz onların
çıkarlarıyla ilintilidir. Türkiye bu ilgiyi kendi somut çıkar-
lanna göre değerlendirmelidir. özellikle üretim alt sek-
törlerinin yeniden yapılanması ve eğitim, sağlık, ileri tek-
noloji gibi insan gücune yatırım alanlarında AT'ninpara-
sal desteğinin sağlanması büyük önem taşımaktadır.
Bunlara, kamu yönetiminin yenidenyapılanması, etkinli-
ğinin arttırılması yönündeki tasarımlar da eklenebilir.
Özetle uzun yıllar süren ve çoğu kez uyumsuzluklarla
dolu bir nişanlılıkdöneminden sonra, AT-Türkiye ilişkile-
ri her ikisinin niteliksel değişimine koşut olarak, yeni bir
anlayışla ele alınmalıdır. öbür bağlar, ilişkiler ve yakın-
lıklar bir yana, Türkiyenin dış ticaretinin yarıyayakını AT
ileyapılmaktadır ve Avrupa Birliği oluşurken Türkiye'nin
de yapması gereken pek çok kendi işi vardır.
•••
Bilindiği gibi Avrupa mitolojide, güzeller güzeli bir
tanrıçadır. Zeus, boğa biçimine girerve Avrupa'yı sırtına
alır, onunla denizler aşar. Sonuçta Avrupa Zeus'a iki çc-
cuk verir.
Mitoloji bir yana, Avrupa, yüzyıllardır, denilebilir ki
dünyadaki köklü gelişmelerin çıkış noktasıdır; uygarlığın
kaynağıdır. En büyük düşüncelerin, dönüşümlerin ve
devrimlerin üretim alanıdır; demokrasinin, insanı en de-
ğerli kılan anlayışm beşiğidir. Teknoloji, kültür ve sanat
alanında insan yaratıcılığının en önde gelen yeridir. Av-
rupa, bu tarihsel işlev ve konumunu yitirmek istemiyor.
Türkiye bu güzelliğin içinde olduğunun bilinciyle dav-
ranmalıdır.
MERKEZ BANKASI KURLARI 21 M A Y B I I U
lABDDotan
1 Alman Markı
lAvustralyaDolan
1 AvusturyaŞılinı
1 Belçika Frangı
1 Danimarka Kronu
IRnMarkkası
1 Fransız Frangı
1 Hollanda Florini
11sveç Kronu
IteviçreFrangı
lOOhatyanüreti
UaponYeni
IKanadaDoiarı
1Nkxveç Kronu
ISteriin
1£Arab^nRiyali
DMZ
un
10079.80
6229.02
7010.50
L_ 884.97
303.06
1625.64
1846.96
1849.16
5548.41
1376.42
6863.06
685.70
91.21
7962.55
1473.49
15618.65
j2687£7
10100.00
6241.50
7024.55
886.74
303.67
1628.90
1850.66
|_ 1852.87
5559.53
1379.18
6876.83
667.07
91.39
7978.51
1476.44
15649.95
269326
rJsrriF
1006972
6222.79
6905.34
884.09
300.03
1609.38
1828.49
184731
5542.86
136266
6856.22
678.84
89.84
7843.11
1458.76
15603.03
2647.55
um
10130.30
6261.22
7045.62
88940
30456
1633.79
1856.21
1848.43
5576.21
1383.32
6897.46
689.14
91.67
8002.45
1480.87
15696.90
2701.34
İLAN
MAZGİRT 1. NOLU KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 1956/1644
Karar No: 1959/1663
Parsel No: 553
Mahkememizce verilen 27.8.1959 tarih ve 1956/1644 Es. 1959/1663
Ka. sayıb hülunü ile Mazgirt Uçesi Otlukaya (Pulan) köyü 553 nolu
parselin davalüar Hıdır Ugurlu ve 3 müşteregi adına tapuya te&ciline
karar verildiği, davacı Hasan ŞengezerrairasçüanKibar, Sabriye, Ek-
rem, Saadet, İrfan, Mazlum, $ahhaydar, Ruşen ve Reyhan Şenge-
zer ve davalı Hıdır Uğurlu mirasçıları Aslı, Hidayet, Nihat, Nuray,
Gillderen, Gülay, Sunay, Fuat Uğurlu ile davalı Mehmet Uğurlu mi-
rasçılan Aü, Beser, Şakir, Ekrem ve Kazım Uğurlu'lann adresleri meç-
hul olduğundan ve turn aramalara rağmen adresleri tespit
edilemediğinden ve kendilerine karar tebliğ edilemediğindec işbu ilarun
gazetede ilanından 30 gün sonra davacı, davalı mirasçılanna karar
leblıği yerine Vaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 48768