Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURtYET 24 MAYIS1993 PAZARTESİ
HABERLER
ANAPBakanlar
KuruJu'na
yûklenecek
•ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanı
seçilmesinden sonra
Sülevrnan Demirel'i
mücadele dışı, vekaleti
dolayısıyla Erdal Inöaû'yû
yasadışı ilan eden ANAP
yönetimı Bakanlar
Kurulu'na yûklenecek.
ANAP yönetimi, yeni
başbakan seçilene kadar
geçecek sûrede "Doğrudan
hedefolacak muhatap"
bulamıyor. Mesut Yılmaz'ın
talimatlanyla yeniden aktif
muhaJefet yapmaya
hazırlanan ANAP yönetimi,
zamlardan, Meclis'in
çalıştınlmamasından,
toplusözleşmelerdeki
ükanıklıktan "doğrudan
Bakanlar Kurulu'nu"
sorumlu tutacak. ANAP
Genel Başkan Yardımcısı
Cumhur Ersûmer
hûkümetteki değişikliği "Ha
MehmetAli,haAli
Mehmet" sözleriyle
tanımlarken,
muhataplannın koalisyon
hükümeti olduğunu söyledi.
Ersûmer, Demirerin tûm
zamlan Erdal lnönü'ye
tnrakarak Köşk'e çıküğını
belirtti.
ReylanbOSP'ılen
istîfa
•REYHANU(AA)- DSP
Reyhanlı ilçe teşkilatından
120 kişi, partilerinden istifa
etti. Aralannda eski yönetim
kurulu başkaru ve üyeleri ile
bazı delegelerin de
bulunduğu 120 kişi, DSP'den
istifa etti. Istifalann, lOgûn
önce atamayla DSP ile
başkanlığına getirilen
Süleyman Kara'ya karşı
olduğu belirîilerek, genel
merkezin tutumunun
değişmemesi halinde
istifalann devam edeceği
kavdedildi.
IDPlibaşkan
ANAP'a geçti
• ŞUHUT (AA) - Aryon'un
Sandıklı ilçesinin IDP'li
belediye başkanı Osnan
Seyman, ANAP'a geçti.
Seyman'la birlikteJhsaniye
ilçesinin SHP'li 3 meclis üyesi
ile Susuz kasabasının RPIi 5
Meclis üyesi de partilerinden
istifa ederek ANAF-a
katıldılar. "• '.
Baykal: Kirlenme, bozulma, çürüme, yolsuzluk, rüşvet Demirerie Çankaya'ya taşındı
CHPninDeniz'ikabardıANKARA (Cmnhuriyet Bü-
rosu)- CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, Cumhurbaşkaru
Süleyman Demireri ağır bir dil-
le suçlayarak, "Kirlenme, bo-
zulma, çürüme, yolsuzluk, rüş-
vet, halkın parasını kapma.
eşine dostuna yedirme, kısacası
talan Çankaya'ya kadar uzan-
maya başladı" dedi.
Baykal, dün, Keçiören'de ya-
pımı gerçekleştirilecek olan
Aşık Veysel Kültür Parkı'nın
"temel atma törenine" katıldı.
Keçiören ilçe girişinde uzun bir
araç konvoyu ile karşılanan
Baykal, "Işte, CHP işte Deniz",
"Sosyal Demokrasinin gerçek
lideri Deniz Baykal" anonslan
• CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
Cumhurbaşkanı Demireri sert bir dille
suçlayarak "Talan, Çankaya'ya
uzanmaya başladı" dedi. Halkın parasını
yedirenlerin Ankara'nın zirvesine
tırmandığını vurgulayan Baykal,
koalisyon ortağı SHP'yi de olanlara fırsat
vermekJe suçladı.
arasmda Keciörenlileri selam-
ladı. Keçiören'in CHP'li Bele-
diye Başkanı Hamza Kınnızı
tarafından tören alanında kar-
şılanan Baykal, burada yaptığı
konuşmada Cumhurbaşkanı
Demireri ve "türn bu yapılanla-
ra meydan verdiğini" öne sür-
düğû koalisyon iktidan SHP'yi
eleştirdi.
Baykal, çevre kirliliğinin so-
kaklardan, meydanlardan ikti-
dar nokıalanna tırmanmaya
başladığıru söyleyerek, şöyle
devam etti:
•'Kirlenme, bozulma, çürü-
me, yolsuzluk, rüşvet, adam
kayırma, haksızlık yapma. hal-
kın parasını kapma, eşine dos-
tuna yedirme; ne yazîk ki bu
asıl kirlenme, asıl tehlikeli kir-
lenme iktidar noktalanna,
Çankaya'ya, Ankara'nın zirve-
lerine kadar uzanmaya başla-
dı."
Baykal, iktidar olduklannda,
Türkiye'deki siyasi kirlenmeyi
bir park gibi, "temiz, an, duru,
pınl pınl "duruma getirecekle-
rinide söyledi.
Baykal, parkın adının Aşık
Veysel olarak belirlenmesine de
değinerek, Alevilere yönelik
olarak yapılan karalamaiara
hükümetin sessiz kalmasını
eleştirdi ve bu parkın bu saldın-
lara bir karşılık olacağını söyle-
di.
Ankara'dayapılan 6. büyük kongreyi Tibuk'laçekişen Erkmen kazandı
DP'ninpatronuyiııe ErkmenANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sükyman DemireTin
cumhurbaşkanı seçılmesiyle
DYP'de başlayan liderlik tar-
tışmalan sürerken, dün bir baş-
ka sağ partinin kongresi de aynı
çekişmelere sahne oldu. "47 yıl
önce Celal Bayar tarafından
kurulan, ancak askeri darbeler
nedeniyle ara verdiği siyasal ya-
şamında bu yü 15. yaşını kuüa-
yan" Demokrat Parti'nin 6.
Büyûk Kongresi dün Ankara'-
da yapıldı. Genel Başkan Hay-
rettin Erkmen ile Istanbul İl
Başkanı Besim Tibuk'un listele-
rinin çekiştiği kongrede, güncel
iç ve dış siyasi gelişmeîerden
çok, partinin geçmişi ve uğradı-
ğı haksızlıklar tartışıldı. Kong-
re sonunda Hayrettin Erkmen
yeniden genel başkanhğa geti-
rildi.
Bayrakyanşı
Büyük Erşan Oteli'de yapı-
ian kongrede Genel Başkan
Erkmen, açıs konuşmasında.
Demokrat Parti'nin kapatılma-
sıyla Tûrkiye'de demokratik-
jeşmenin kesintiye uğradığını
ifade etti. Genel başkan adayı,
NET Holding'in sahibi ve ts-
tanbul f1 Başkanı Besim Tibuk
ise adaylığmı bayrak yanşı ola-
rak nitelendirdi. Konuyla ilgili
olarak Cumhuriyet'in sorulan-
nı yanıtlayan Tibuk, genel bas-
İLAN
T.C
ECEABAT KADASTRO MAHKEMESİ
KARAR
EsasNo: 1983/16
KararNo: 1992/22
Hâkim: Sinan Zeki Piyale 28352
Kâtip: özlem Çmar 1350
Davaa: Mehmet Şaban Güler, lsmetpaşa Mah. Bağlar Sok. No: 3 - Ece-
abat
Vekıli: Av. Nuri Aksoy, Çanakkale
Müdahil: Mustafa Cimcik, Seddulbahir Köyü - Eceabat
Vekili: Av. tlhan Çakar, Çanakkale
Davalılar: 1- Zeynep Cimcik, Seddulbahir Köyıi - Eceabat
Vekili: Av. R.Tayfur Gezen, Eceabat
2- Zekiye Seniha Açıkalın, Adliye zabıt kâtibi, Nurçin Akçıkalın ya-
nında, Çanakkale
3- Münevver Koç (Yantra), Seddulbahir Köyu - Eceabat
4- Mal Mudürluğü, Eceabat
Vekili: Av. Aysın Cimilli - Eceabat
5- Seddulbahir Köyü Muhtarlığı - Eceabat
6- Orman tşletme Müdürlüğü - Çanakkale
Vekili: Av. Nesrin Bütün, Çanakkale
Dava: Tescil
Davatarihi: 23.12.1980
Parsel: 855, 854,724, 113 . . .
Köyü: Seddulbahir Köyü
Karartarihi: 26.11.1992
Taraflar arasında tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda
mahkememizce, müdahilin davasının reddine, davalı Zeynep Cimcik ve-
kilınin son celsedeki beyanları doğrultusunda davasının kısmen reddi-
ne, davacı Mehmet Şaban Güler'in davasının kısmen kabulüne, dava ko-
nusu 855 ve 724 nolu parsellerin davacı ile birlikte davalılar Zeynep Cim-
cik, Zekiye Seniha Açıkalın, Münevver Koç (Yantra) adına 724 nolu par-
selinkadastrotespitinde olduğu gibi 15.3O0m!
olarak 855 nolu parselin
teknik bilirkişinin ve orman bilirkişjsinin krokide B harfî ile gösterdiği
22.OOOm:
'Iik kısmının adlanna tesciline, 855 nolu parselde arada kalan
ve teknik bilirkişi ve orman bilirkişilerinin A harfi ile gösterdiği 2.050
m
:
'lık kısmın orman olarak Hazine adına tesciline, davaa ve bir kısım
davalılar adına yapüacak olan tescilin verasetteki hisselerine göre yapıl-
masına, davacının beyanınagöre 854 ve 113 nolu parsellere yönelik ta-
leplerinin reddine, bu parsellerin Hazine adına kayıt ve tesciline karar ve-
rilmiş, tiim aramalara ragmen davalı Münevver Koç (Yantra) bulunama-
dığından, kendisine tebligat yapılamamıştır.
Işbu karar özetinin ilanından itibaren 15 gun sonra davalı Münevver
Koç'a (Yantra), ölii isemirasçılanna karann tebüğediimişsayılacağı ila-
nen duyurulur. 3.5.1993
Basın: 48563
T.C.
BAKIRKÖY ASLİYE ÜÇÜNCÜ HUKUK
HÂKİMLIĞ1
1992/450
Davacı Gülten Yüzügüler tarafından, davalı Fahretin Yuzüguler
aleyhine açılan boşanma davasında verilen karar uzerine:
Davalı Fahrettin Yüzügüler adına çıkarnlan tebligat bıla tebliğ ia-
de edilmis olup, adresi zabıta kanalıyla da tahkik edilemediğinden,
davalı adına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir.
Davalı Fahrettin Yüzügüler'in mahkememizce tayin olunan
14.7.1993 günü, saat 9.50'de mahkememizde hazır bulunması veya
kendisini bir vekil'ile temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK'nun
213-377. maddeleri uyarınca yokluğunda yargılamaya devam edile-
ceği ve karar verileceği hususu üanen davetiye yerine kaim olmak uzere
tebliğ olunur.
Basın: 5378
T.C.
BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
Sayı: 1991/850
Davacı ErcanSafe! vekili tarafından gaiplik davasıaçılmışolupmah-
kememizden verilen 27.4.1993 gün ve 1993/251 sayılı kararda iddia sa-
bit görüldüğünden lstanbul Beyoğlu ilçesi Bedrettin mah. ve nüfusun cilt:
O33/15s: 19k: 757'dekayıtlıMuratoğlu BOö'daLeyla'dandogmaMah-
mutSafel'inM.K 31 veardındangelenmaddeleregoregaıpliğinekarar
verilmiş olupişr-'j karann, ilan tarihinden itibaren 15 gun sonra başla-
mak uzere 15 gun içinde temyizedilmedı|ı takdirde kesinleşeceği ilan olu-
nur. 12.5.199: Basın: 5341
Güncel iç ve dış gelişmeîerden çok DPnin geçmişte uğradığı
haksjzlıklann tarbşıldjğı kongreyi, 275 geçerü oyun I81'ini
alan Hayrettin Erkmen kazandı. Erkmen zaferini delegeleri
selamlayarak kutiadL (Fotoğraf: AA)
kanlığı, bağb olduğu demok- nü, bu felsefenin temeliride
rat-liberal felsefenin yayılma- insan, karşısında ise devlet ol-
smda bir araç olarak gördügü- duğunu kaydetti. Tibuk, "Bu-
gün Tûrkiye'de demokrat-libe-
ral felsefe misyonunu taşıyan
hiçbir parti yok. Şimdiki siyasi
partiler ya şahıs partileri ya da
iktidar ve anamuhalefet saye-
sinde bir arada durabilen parti-
ler. Onlann misyonu iktidar
olmak, devlet desteğj görmek,
Hazine'den para almak" dedi.
lstanbul, Manisa, Mersin ve
Antalya parti teşkilatlan tara-
fından desteklendiği belirtilen
Tibuk, DP'nin bir başka partiy-
le birleşmesi gerektiği yolunda-
ki görüşleri kesinliİtle onayla-
madığını, ancak DP çatısının
demokrat felsefeye hizmet et-
mek isteyen herkese açık oldu-
ğunu söyledi.
Tibuk'a94oy
Konrede kullanılan 275 ge-
çerli oyım I8l'ini Hayrettin
Erkmen alırken diğer aday Be-
sim Tibuk'a 94 oy çıktı. Sonuç-
lann açıklanmasından sonra
teşekkür konuşması için kürsü-
ye gelen Erkmen, sonucun ilk
turda alınmasından memnun
oluduğunu bildirdi. Daha son-
ra digeraday Besim Tibuk'u da
kürsüye davet eden Erkmen,
Tibuk ile birlikte delegeleri se-
lamladı. DP kongresinde, genel
idare kurulu ve merkez disiplin
kurulu üyelikleri için de seçim
yapıMı.
YDP
Güzerden
ilginç
itiraf
• Yeniden Doğuş Partisi
Genel Başkanı Hasan Celal
Güzel,'10 yıl sonra
cumhurbaşkanımızı
tekbirlerle toprağa verecek
düzeye geldik' dedi.
İSTANBUL (AA) - Türkiye
Yazarlar Birliği (TYB) tarafın-
dan Nedp Fazıl Kısakürek'in
ölümünûn 10. yılı dolayısıyla
düzenlenen etkmlikler devam
ediyor.
Kızlarağası Medresesi'nde
dün düzenlenen "Necip Fazıl,
Siyaset, Siyasi llişkiler" adı al-
tında düzenlenen toplantıda
konuşan Yeniden Doğuş Parti-
si Genel Başkanı Hasan Celal
Güzel, Necip Fazıl'ın demokra-
siyi ve hürriyeti "yerden yere
vuran makaleler" yazmış olma-
sına karşın, "demokrasi ve hûr-
riyet karşıtı" sayılamayacağını
söyledi. Güzel, şöyle dedi:
"1983'deki cena2e törerunde
gençler masum tekbirler getir-
dikleri için coplanmışü. 10 yıl
sonra bir cumhurbaşkanımızı
tekbirlerle toprağa verebilecek
düzeye geldik. Bir 10 yıl sonra
çok daha güzel şeyler olacak."
Necip Fazıl için siyasetin hep
ikinci planda olduğunu anlatan
Güzel, "Doğru yoldan hiç ay-
nhnadı" drye konuştu. "*"*>
TARSUS 2. ASLİYE
HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
Esas No: 988/666
Davacı Maliye Hazinesi vekili
tarafından davalılar Halef Gü-
nay ve arkadaşlan aleyhine aç-
tığı alacak davasında;
24.12.1992 tarih 988/666
esas, 992/924 sayılı kararı ile
41.295.825 TL alacağın davalı-
lar Halef Günay, Kamil Düz-
güngör, Kemal Ersöz, M. Aydın
Ankan ve Adnan L'may'dan ya-
sal faizi ile birlikte alınmasına,
412.928 TL harcın davalılar-
dan alınarak Hazine'ye gelir
kaydına,
440.000 TL yargılama gideri
ile 1.070.000 TL nıspi vekâlet
ücretinin davahlardan tahsiline
karar verilmiştir.
Davahlardan Halef Günay'a
durusma günu ilanen tebliğ edil-
miş olduğundan, bu kerre teb-
ligat yerine kaim olmak üzere
karar ilanen tebliğ olunur (ila-
nın tebliğinden itibaren 15 gün
içerisinde temyiz edilmedığinden
karar kesinleşeceği ihtar olu-
nur). 20.1.1993
DUYURU
1.5 yaşındaki
OZÂN,
17-27 yaşları arasında.
Turkçe konuşan, enerjık
hâlâ oyun oynamayı seven
Yesılaycı
ABLA ARIYOR.
Telf 270 12 78 Sebnem
2-
3-
4-
5-
6-
D.NO
Kuruluşumuzca. aşağıda dosya nunnarası cins ve mıktarian yazılı malzemeler fiyatve
lekl'l ısteme ydntemıyle satın ahnacaktır.
Bu alıma aıt ıdan ve teknik şannemeler ûcretsız oJarak Toros Sok. No 12 Sıhhrye/
ANKARA adre»ndekı Ikmal In^aat ve Tesıs Daıresı Saşkanlığı Tıcaret Müdürlûğün-
den temın edılebılır.
lhat«ye ıştrak edeceklerın şartname&ıne gfire hazıriayacaklan tekliflerıni en geç
07.06.1993 günü. saat 14 00'de aynı adresdekı Perscoe' Daıre Başkanlığı Genel Ev-
rak Şeflığıne getırmelerı veya anılan saatte olacak şekılde gönbermeten şartlır.
Kuruluşumuz 2886 sayılı Yasaya beğlı değıldir
Teklıl edilen fiyatar hem yazı. hem de rakamla açık olarak yazılacaktır.
Ihaleye gırebilmek ıçm;
a) IstekJilenn yasal ıkametgahını gostermesı (İdare dlerse yetkılı yerlerden onaylı
betge ısteyebilir).
Gerçek kışı olması halinde. ılgisıne g6re. Tıcaret Sanayı Odası veya Esnaf Sanat-
kar sicilıne yılı ıçınde Kayıttı olduğunu gösterır belge ve ımza sırkûlerı,
Tûzel kışı olması halinde. Tüzel kışılığın sıcılıne Kayıtlı olduğu Tıcaret veya Sanayı
Odasından veya İdare Merkezinın bulunduğu yer martkemesınden veya benzerı
bir makamdan ıhalenın yapıldığı yıl içinde alınması. Tüzel kışılığın sıcılıne kayıtlı ol-
duğuna daır belge.
d) Idari ve Teknik Şartnameler ımzalanacak teklıf mektuplarına mutlaka eklenecek-
ür.
e) Malzemeye aıt teknik özellıkler. marka ve menşeı teklıf mektubunda beürtlecektır.
f) Fiyattara KDV dahıl edılmeyecektır
g) TSE veya eşdeğerlı belgeler teklıf mektubuna eklenecektır
h) TSE veya eşdeğerlık belgesı olan malzemeter tercih edılecektır
QN9 İHALEŞEKLI MM.EGÛNÛ MİKTARI
b)
c)
103-93/AC Do^algaz kaçajı araştırma Cıhazı çın
(FIM)yedekparça
Fıyal TaMıf 07 06.1983 20 Katem
C ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
BAYRAMDA
YER BULAMADIM
DİYE ÜZÜLMEYİN...
Marmaris sizi bekliyor...
i
Hem de Tam Pansiyon
115.000.-TL*
Dileyene Taksitle...
TÜRKİYE ZİRAATÇILAR DERNEĞİ
Merkez: Kızıhrmak Sk. No: 21/4 • Bakanlıklor 06640 ANKARA
Tel : 425 68 79 - 425 29 91 - 425 03 25 • Fox: 425 61 24
İzmir : Şehit Nevres Bulvarı No: 26/A Alsancok-İZMİR
Tel : 84 41 92 -83 81 99
MİMAR SİNAN ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Lİniversitemiz birimlerinin aşağıda anabilim/anasanat dalı ve un-
vanlan belirtilen kadrolarına 2547 sayılı yasa ve ilgili yönetmelik esas-
larına gore oğretim elemanı alınacaktır.
- Profesör kadrolan daimi statude olup, 2547 sayılı yasanın, 3747
sayılı yasa ile değişik 26. maddesinde belirtilen koşullan haiz aday-
ların, (birisi başlıca araştırma eseri olmak uzere gösterecekleri eser
veya yayınlannı belirttikleri) dilekçelerini, özgeçmişlerini, nüfus cuz-
danı suretini, 2 adet fotoğrafı, bilimsel yayınlarını, kongre ve kon-
ferans tebliğleri ile bunlara yapılan atıfları, sanat eserlerini, icralarını
ve bunlara ilişkin dokümanı, eğitim-öğretim faaliyetlerini, yönetim-
lerinde devam eden ve biten doktora, sanatta yeterlik ve yüksek li-
sans (sanat uzmanlığı) çalışmaJannı, üniversite veya yüksek teknoloji
enstitüsüne katkılannı kapsayan ve belgeleyen yayın listelerini (6) ta-
kım dosya ile birlikte üniversite rektörlüğüne,
- Araştırma görevlisi kadrolarına başvuracaklann; başvurdukları
anabilim dalını ve sınava girecekleri yabancı dili belirttikleri dilekçe-
lerine; öğrenim belgelerini, özgeçmişlerini, 3 adet fotoğraf, var ise
yayımlanmış veya yayımlanacak olan bilimsel çalışmalarını ekleye-
rek ilgili dekanlığa vermeleri gerekmektedir.
Başvuru süresi ilanımızın yayını tarihinden itibaren 15 gun olup,
postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır.
Kadro dereceleri ile sınavlara ilişkin diğer tamamlayıcı bilgiler il-
gili birimlerden adaylara aynca bildirilecektir.
îlan olunur.
GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESt:
Anabilim/anasanal dalı Lnvanı AdelAranan nitelikler
Resim Anasanat Oalı
FEN EDEBİVAT F.
Turk Edebiyatı
Anabilim Dalı
Prof.
Arş.Gör. 1
Arş.Gor. I
Osmanlı Türkçesini iyi
derecede bilmek ve eski
Türk edebiyatı alanında
yüksek lisans yapıyor
olmak.
Osmanlı Türkçesini iyi
derecede bilmek ve halk
edebiyatı alanında yüksek
lisans yapıyor olmak.
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Danimarka'daki Türkiye...
KOPENHAG - Danimarkalı bayan öğretmen söyledi-
ğim sözün nedenini sorunca biraz şaşırdım, biraz da
sevindim. "Danimarkalıları sevdik" demiştim. Kendi ül-
kenizin dışında, "Buraları nasıl buldunuz" gibisinden
sorulara yanıt olarak görülen özellikler söylenir, böyle
bir sevgi yorumu da yapılırdı. Fakat bayan öğretmen
beklenen davranışın tersine, "neden" diye sordu. "Da-
nimarkalılan neden sevmiştik?" Aslında soru bizim ilgi-
miz, aradıklarımız, bulduklarımız, yorumlama niteliği-
miz için doğru bir testti. Bir anda bizim böyle sorulara
hiç de "neden?" diye bir soruyla karşılık vermediğimiz
geldi. Biz de "Türkiye'yi sevdik, Türkleri sevdik" türün-
den sözleri çok dinlerdik, ama nedenini sormak bize uy-
gun görünmezdi. Böyle sevgi sözcüklerinin arkasından
çoğu kez "Boğaz'ın güzelliği, şiş kebabının lezzeti,
rakının özel tadı" türünden açıklamalar gelirdi ama,
bunların içinde kültürümüze ilişkin bir nitelik yer almaz-
dı.
Bayan öğretmenin sorusuna kaç gündür düşünüp ko-
nuştuğumuz özellikleri belirterek yanıt verdim: "Sizi
sevdik, çünkü burada özgürlüklere verdiğiniz önemi
gördük, insan haklarına verdiğiniz değeri gördük, de-
mokrasinin varlığını gördük." öğretmen başını salladı,
doğru nedenlerle onları sevdiğimize karar vererek eşi-
ne baktı, o da başını sallıyordu. Sonraki dakikalarda iliş-
kimiz daha sıcak sürdü.
Kopenhag Belediyesi'nin "Gençlik Danışmanlık Bö-
lümü'nün çağrılısı olarak geldiğimiz Kopenhag'da bu
programı düzenleyen "gençlik danışmanı" Hüseyin
Duygu, bir hafta boyunca bizi hiç yalnız bırakmadan her
konuda bilgilenmemize yardımcı oldu. Türkiye'den bu-
raya gelen insanlarımızın pek çok kesiminden örnekler-
le görüştük, konuştuk, sorunlara ilişkin yorumlarımızı
geliştirmeye çalıştık. Gençler, orta yaşlılar, öğrenciler,
çalısanlar, işçiler, kendi yerini işletenler, öğretmenler,
sanatçılar... Ama kapalı bir Türkiyeli kesim vardı ki on-
larla bir iki kişi dışında buluşamadık. Bu kesim dinsel
kuralları yoğunlukla yaşayan kesimdi. Onlarla buluşa-
madık, ama varlıklanna ilişkin çok bilgi verildi. Onlarla
da buluşmalıydık, birlikte konuşmalıydık, gerekirse bir-
birinden farklı olan görüşlerimizi birbirimize aktarmalıy-
dık, düşündüklerimiz gerçekten birbirinden farklı mıydı?
Farklıysa birbirimizden nerelerde ayrı düşüyorduk.
Bunları da bilmemiz, öğrenmemiz, değerlendirmemiz
gerekliydi; ama olmadı. Biz de bunu yapamadık.
"İki kültürlülük sorunu" bugüne kadar çok incelendi,
ama çözümler sorunları tanımak kadar kolay değil. Bu
sorunu yurtdışına çıkan ilk kuşaklar "izolasyon'la çöz-
meye çalıştı. izolasyon içindeki kişi aslında "tek kültür-
lü" olmayt sürdürür. içinde azınlık olarak bulunduğu
toplumun egemen kültürüyle ilişki kurmayarak, kendini
çelişkilerden korumak bir yanı çözüm olan, bir yanı da
çözümsüzlüğü sürekli kılan bir davranış. Her türlü uyu-
mu reddederek, her türlü uyumu "kendi benliğini yitir-
mek" olarak kabul ederek kendine yabancı çevreylete-
ğet ilişkiler kurarak'yaşamak, aslında çok güç bir seçim.
Bu durumda içinden hiçbir zaman atamadığı özlemi diri
tutmak, yaşadığı yabancı ülkenin yabancılığını hiç unut-
rrmmak, korku dolu bir yaşama biçimi. Burada belki de
ilk insanın korkularına kadar uzanan bir korku biçimini
iyi anlamak gerekiyor. Evinin kapısının dışındaki her şey
bu korkunun somut simgeleri. Sokak, arabalar, konuşu-
(an dil, kuifanilan para, bir yere giriş çıkışlar, yürüyen
merdivenler, sokaktaki insanlar, satılan etler, yenilen
yemekler... Evin dışındaki hayatı "yabancı" sayarak ya-
şamak çok güç bir yaşam biçimi. Ama birinci kuşaktaki
insanların çoğu böyle yaşamayı kendine göre çekilir
ktlmak için "Buralara para kazanmak için geldim, ka-
zandıktan sonra memleketime döneceğim" dedi, yıllar-
ca böyle yaşadı. Dönemeyeceğini anladığı zaman artık
çok geçti, ama onlar gene böyle konuşmayı sürdür-
düler.
Ama onlann çocukları olan "ikinci kuşak Türkiyeliler"
için durum hiç de böyle değil. Buraya çok küçük gelip
burada büyüyen ya da burada doğan gençler için tam
bir "iki kültürlülük" söz konusu. Onlar için sadece ev de-
ğil, sokak da önemli, okul da önemli, çalışılan yer de
önemli. Onlar artık kendilerinin burada yaşadığını bili-
yorlar. Türkiye'ye dönerek çalışmak kadar buralarda
kalarak çalışmak da olasılık içinde. Onlar buradaki okul-
larda okuyorlar, buranın dilini öğreniyorlar, buranın ola-
naklannı görüyorlar.
ikinci kuşak gençlerin "iki kültürlülüğü" her alanda
kendini gösteriyor, "iki ülkeli"ler, "iki dilli"ler, "iki coğ-
rafyalı"lar. Kökler Tûrkiye'de; ama dalları, yaprakları,
meyveleri burada. Bu gençlerin durumu çok önemli.
Türkiye için de önemli, yaşadıkları ülkeler için de önem-
li. Asıl kendileri için önemli. Danimarka için de, Almanya
için de, Hollanda, Isveç, Fransa için de bu gençler özel
bir önem taşıyor. Çünkü geleceklerinde bu gençler de
var. Onun için de bu gençlere nasıl yaklaşacaklarını, na-
sıl davranacaklarını, nasıl eğiteceklerini soruyorlar,
araştirıyorlar, inceliyorlar. Türkiye bu konuda tasası
varmış gibi görünmüyor. Ailelerin tek kaygısı, bu genç-
leri geleceğe hazırlamaktan çok, yabancı saydıkları bir
kültürde yitirmemek gibi görünüyor.
Bu gençler için "iki kültürlülük" bir zenginleşme mi,
yoksa arada kalıp sıkışma mı olacak? Yanıtının verilme-
si gereken soru bu...
Başsavcı Bilgin:
Cezae\ıııcleuyuştuructı
yok dersekyalanolıır
• Bayrampaşa Cezaevi ile ilgili açıklamalar yapan
Bilgin, 'cezaevinde olaylan önlerim' demenin
kendini kandırma olacağını söyledi. Uyuşturucu ve
olaylan en aza indirmeyeçalıştıklannı bildirdi.
Ama buradaki adamın işi gâcü
yok. Onian rehabilite edecek,
onlan eğitecek hiçbir şeyimiz
yok. Onlan alıp Vlilli Eğjtim'e
konferansa götürmek istesemz,
moral eğitimi için gece tertip et-
meye kalksanız, altından çıka-
mazsuıız, disapiin sağlaya-
mazsuuz. Çünkü bin 500 kişiyi
alacak yeriniz yok.
İSTANBUL (AA) - lstanbul
Cumhuriyet Başsavosı Avni Bil-
gin, tutuklu ve hûküjnlülerin 24
saat kaçrnayı düşünüp planladı-
klannı bildirdi. Bilgin, "Yani
'Cezaevlerinde olaylar ofanaz,
olaylan önlerim' derseniz kendi-
nizi aldatmış olursunuz" diye
konuştıı.
Bayrampaşa Cezaoi'nde bin
500 tutuklu ve bükümlü kaldf-
ğmı anlatan Başsavcı Bilgin, işi UyuştuniCU ve Sİlah
gücü olmayan. yalmzca kaçış
düşünen insanların olusturduğu
topluloklarda, olaylar meydana
gelcbileceğini söyledi. Bilgin
şöyle konuştıı:
"Yani 'Cezaevlerinde olaylar
obnaz, olaylan önlerim' derse-
niz, kendinizi aldatnus olursu-
nuz. TasaTvur edin, 24 saat
adam bir şey düşünüyor. Eğer
dişandaysamz işiniz gücünûz
vardır, işiniz gücünüz sebebiyle
herhangi bir şey düşûnemezsiniz.
İstanbul Cumhuriyet Baş-
savc» Avni Bilgin, cezaevine ke-
sinlikle ateşli silah gjrmediğini
bildirdi ve şöyle dedi:
"15 gûnde bir arama yapıyo-
ruz. KÜolarca alet edavat top-
luyoruz. Onlan enterne ediyo-
ruz. Kim sokmuşsa onlara kadar
soruşturma yapıyoruz.
Uyuşturucu yok dersek, yalan
söykmiş ohınız, var. Bunu asga-
riye indirmeye çalışıyoruz.