Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS1993PAZARTESİ
12 DtZİYAZI
AJpteıııoçiıı: Silıirlideğneğbuizyoktıı
miı
T U N C A Y
E
ski Maliye ve Gümrük Bakanı Ah-
met Kortcebe Alptemoçin. 1984-
1988 yıllan arasında hayali ihra-
catla ilgili dosyalann DPT tarafin-
dan incelenmesı konusunda bir
karar çıktığııu. Maliye BakanhğV-
nın da buna uyduğunu bildirdi. Alptemoçin,
buna karşın DPTden kendilerine gönderilen
dosyalarla ilgili işlem yaptıklannı kaydederek
Maliye BakanhğVnın hayali ihracat olayıyla ilgi-
li olarak bütün araştırmalan yapüğını iddia etti.
Dönemin Adalet Bakanı Necat Ekfem'in iste-
ği üzerine Diyarbakır'a atadığı Şahin Kaya adlı
gümrûk memurunun hayali ihracat organızas-
yonuna gırmesi konusundaki sorulan AÎptemo-
çin, "Şahsı tarumam, biz atayın dememişiz" diye
konuştu. Alptemoçin, Hayali thracat Komisyo-
nu'na verdiği ifadede, şunlan dile getirdi:
"1984 mayıs ayından 1988 yılı sonuna kadar
Maliye ve Gümrük Bakanhğı hesap uzmanlan
ve gelirler kontrolörleri tarafından 334 adet ra-
por dÜ7enlenmiş. Bu 334 rapor arasında haksız
yere istendiği için ödenmemesı, ödenrniş ise geri
almması gereken toplam vergi iadesi tutan 120
milyar 51 milyon, 1984 yıhndan 1988 yılının ey-
lül ayı sonuna kadar yapılan ihracat tutan da 40
milyar 862 milyon dolar. Bu rakamı ortalama
kurlarla çarptığımızda rakam 32 tnlyon 216 mil-
yar Türk Lirası ediyor. Vergi iadesinden istifade
edebilecek olan bölüm, 17 trilyon 616 milyar h-
ra.
Defalarca kesin dönüş yapanlar
Maliye ve Gümrük Bakanlığı kendisine tanı-
nan yetkiler çerçevesinde hıçbir taviz vermeden
gerekeni yerine getirmiştir. Ancak, Devlet Plan-
lama Teşkilaü'nın bu konuda karar verme ile
yetkili kıhndığını, olayın bir vergi mevzuu değil.
doğrudan doğruya bir sübvansiyon olduğu
olayı ortaya konulduktan sonra da işlemlerini
Devlet Planlama Teşkilatı'nın tetkikine ve ka-
ranna bırakmak üzere o ıstikamete yönlendir-
miştir. Kendisine Planlama Teşkilatı'ndan gelen
dosyalann takibi için de yine hiçbir tereddüt
' göstermeden gerekenı yapmıştır.
Alptemoçin komisyon başkanının "Özçllikle
1984'ten sonra Taşucu, Güllük, Antalya, Silif-
ke, Aksaray gibi küçûk yerlerde esas hayali ihra-
catlar böyle küçük nokta yerlerde yapılmış. Bu
konuda aldığınız tedbırle bu ducmnu nasıl izah
edeceksiniz" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Bu olaylann tespit edilmesi, ilgili tedbirlerin
abnması zaman isteyen bir olay, yani 1984'ten
sashayaUihracatlar Taşucu,
Sitifke,Güllük, Aksaraygibi küçük nokta
yerlerdeyapümış. Bu olaylann tespit
edilmesi, ilgilitedbirlerin abnması zaman
isteyenbir olay,yani1984f
tenitibarenbu
tedbirlerahnmışttrderken, kimsenin eünde
sihûrHdeğnek olmadığınıkabuletmek lazvn.
Gö'rülen odurki, bu kapılardanhayali
birîakım muameleleryapılmaktadır.
A
Eski Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin: Dosyalann takibi tereddüt göste-
rilmeden yapıklı.
itibaren bu tedbirler alınmışurderken, kimsenin
ebnde sihırli değnek olmadığını kabul etmek
lazım. Görülen odur ki, bu kapılardan doğrulu-
ğundan şüphe edilmesi gereken, dogru olmayan,
hatta hayah birtakım muameleler yapılmak-
tadır.
tşte buna engel olmak için bu küçük memur-
luklann ve çıkış kapılannın yetkileri kısıtlanmış,
ilgili başmüdürlükJere verilmis, oralardan
sadece o yöreye ait ahşılagelmiş birtakım mal-
lann ihracau varsa o ihracaün yapılmasına
imkan sağlanmıştır.
Birisi Kapıkule"den geliyor kesin dönüş yapı-
yor, tekrar yurtdışına çıkıyor, fzmir kapısından
geliyor, kesin dönüş yapıyor, dışan çıkıyor, bu
sefer Habur'dan veya Mersin'den giriyor, 'Pasa-
portumu kaybettim' diyor, tekrar müracaat edi-
yor, yeni bir pasaport alıyor, bir kişirun senede
dört-beş defaya ulaşan miktarlarda yurda kesin
dönüş yaptığını gördüm."
Hayaüciye bakan referansı
Hayali thracat Komisyonu'nun araştırması
dalet Bakanı,kabine arkadaşımız,
'mevzuat vesaireçerçevesindebu arkadaşa
yardtmcı olunuz'diyor. Kendisiniiyi tanıyorki
veyahutdaiyi olduğukonusunda bir
dûşünceye varmışkitalepte bulunmuş. Eğer
poütik birkarangerektirenhusus vardıysa,
bu söylediğim birimler bakanı uyarmaby-
düar. Bakanşu işlemiyapih dememiş, bakuuz
demiş, anlatabiUyormuyum?"
sırasında Diyarbâkır gümrüğünden yapılan ha-
yali ihracat olayına dönemin Maliye Bakanı
Alptemoçin ve Adalet Bakanı Necat Eldem ta-
rafından referans verilen Şahin Kaya adlı bir
gümrük memurunun da adırun kanştığı ortaya
çıktı. îdari ve Mali İşler Daire BaşkanhğTnda
görev yapan Şahin Kaya'nın ısrarla bir güm-
rükte görev yapmak için başvuruda bulunduğu,
dönemin Mardin ANAP il teşkilaünın da bu
konuda devreye girdiği belirlendi. Alptemoçin,
Komisyon Başkanı Mahmut öztürk'ün bu ko-
nudaki sorusuna şu karşılığı verdi:
"Adalet Bakanı, kabine arkadaşımız, 'mevzu-
at vesaire çerçevesinde bu arkadaşa yardımcı
olunuz' diyor. Herhalde kendisini iyi tanıyor ki
veyahut da iyi olduğu konusunda bir dûşünceye
varmış ki böyle bir talepte bulunmuş. Yapılan
işiemi şu anda hatırlamıyorum, o yazıyı da riatır-
lamıyonım, yani mutlaka gelmiştir, biz de sevk
etrnişizdir, bakınız diyerekten, ondan sonra da
tayini yapılmışür. Bilmiyorum, ama ne adamı
hatırlanm, ne adını haürlanm. Eğer politik bir
karan gerektiren husus vardıysa, bu söylediğim
birimler bakanı uyarmabydılar. Bakan burada
bir talımat yazmamış, şunu atayın dememiş, şu
işiemi yapın dememiş, bakınız demiş, bihnem
anlatabiliyor muyum?"
Sahteimza ile vergi iadesi
Komisyonun incelemesi sırasında lzmit Def-
tarlığı'nda ortaya çıkanlan 400 milyon liralık
haksız vergi iadesi ödemesinin nasıl yapıldığı net
olarak ortaya çıkanlamadı. Komisyon üyelerin-
den Kamer Genç'in Alptemoçin'e yönelttiği
"lzmit Defterdarhğı'na 400 milyon liralık bir
KDV iadesi için yazı yazüıyor. Ancak, tesadü-
fen o sırada defterdann yanındaki kontrol me-
muru diyor ki 'Ben bu oiayı inceledim, ret ver-
dim. Bunu nasü ödüyorsunuz?' Ankara'ya der-
hal telefon açıhyor. Bu defa, vay ben böyle bir
yazı yazmadım diye Altan Tufan tahkikat actın-
yor. Yalnız bu tahkikat yazısı, bu yazı ortadan
kayıpür, yani Gelirler Gene) Müdürü'nün im-
zası taklit edildi denilen yazı ortadan kayıp. Bu
konuda herhangi bir bilginiz varmı, soruşturma
var mı" sorusuna,
"Gayet tabü, büyük bir hadise oldu..."
karşıhğını verdi
Genç'in, "Genel müdürün, Gelirler Genel
Müdürü'nün yazdığı taklit yazısı niye kayıp or-
tadan" sorusunu yönelterek ısrannı sürdürmesi
üzerine Alptemoçin şöyle dedi:
"Ne bileyim, ona bakmanız laam; müfettiş
raporlan bilmem neler, bir sürü ınceleme vardır,
dosyalara bakın, inceleyin."
Bizlere buaktığuı mirasın düııyalaıa bedel
R
ICIN YAZDI
Değerü Uğur Mumcu, taşıdığın
bağımsızlık ve laiklik bayrağını
bundan sonra biz taşıyacağız.
Ve söz veriyoruz bağımsızlık ve
laiklik yolunda binJerce Uğur
Mumcu yetiştireceğiz.
öğretmen Ranazan Çağdaş
Topyekun sindirilip, suskunlu-
ğa büründüğümüz günlerde bi-
le, haksızüğa, yolsuzluğa, şeria-
ta ye emperyalizme ve demok-
rasi düşmanlanna karşı müca-
dele veren Uğur Mumcu'nun
katlediimesini lanetliyorum."
Türkiye yeri doldurulamaz bir
aydırunı kaybetmiştir. Hepimi-
zin başı sağolsun.
Saraet Topoz
Sevgiü Uğur Mumcu, engjn ve
yılgın zavallı ülkemiz için bil-
diklerini ve inandıklannı tüm
zorluklara rağmen sonuna ka-
dar savunmak bizlere şevk ve
hırs vermiştir. Şuna inan ki mü-
cadelen sonuna kadar devam
edecektir. Uğur mumcu ölür
binler yaşar, önünde saygı ile " 100-200 yıl geriye götürmek is-
eğiliyor gösterdiğin mücadeleyi teyen irtica, unutmayın Uğur
Mumcu"nın
yükseltecek
devdm ettirmek için ant içiyo-
rum.
UğurBûvükbalkao
Değerli büyüğümüz, abimiz.
Şunu bilmeni isterdim ki insan
öldürerek fikir öldürülmez. Se-
nin gitmen imkansız, içimizde-
sin Atatürk gibi. Izindeviz.
A.Yese>i GühekİD
Tüm Atatürk ve laiklik düş-
manlan, tüm mafya,tüm ülkeyi
taşıdığı bayrağı
Uğur Mumcular
bitmeyecektir.
M.Haluk özynrt
Yüzünü görmek elini sıkmak nasip olmadı bana ama,
yazdıklannla, düşüncelerinle hep aydınlattın, ışık tuttun
beynımize. Bedenınin yok olmasını kabullenmek kolay değil ama
bizlere bıraktığın miras dünyalara bedel. Atatürk ilkelerinin
yılmaz, dürüst savunucusu fikir işçisi Uğur Mumcu.
Seni, düşüncelerini, bu yolda vurulan, asılan, öldüriilenleri
unutmak mümkün değil. ,
Antiçtik.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
Ve hala şarabunızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
Kabahat bizim demeye dilim varmıyor ama
Kabahatin çoğu bizim canım kardeşim
"Uğur Mumcu bir simgedir. Onu
öldürenler demokrasiye, insan
haklanna, söz ve düşünce özgür-
lüğune saldırdılar.
Demokrasiye, insan haklanna,
düşünce ve söz özgürlüğüne
inanan her insanı, her bireyi bir-
leşmeye çağtnyoruz.
Tepkilerimizi göstermek zorun-
dayız.
Yaşam hakkı otmadan demokra-
siolmaz.
Laiklik olmadan demokrasi ol-
maz.
tnsan haklan olmadan demokra-
si olmaz.
Düşünce ve söz özgürlüğü olma-
dan demokrasi olmaz.
Yaşamak için, özgür düşünce
için, insanca gelişmek. ülkemizi
yüceltmek için elele olmak zorun-
dayız.
Demokrasi hepüniz için, herkes
için gereklidir.
Biz aşağıda imzası bulunanlar,
demokrasiden başka bir yaşam
biçimini kabul etmediğimizi, et-
meyeceğimızi haykınyoruz.
Eğitim-İŞ Izmir Şubesi'nin 1224
irazalımetni
Rahat uyu. Çünkü biz hep se-
nin yanındaydık. Şımdi ve şim-
di de sonra da. Bizler Atatürk
ve üıkilaplannın ve cumhuriye-
tin bekçileriyiz. Seni ve senin
gibi büyük ve cesaretü insanlan
seviyoruz. Tekrar rahat uyu.
SeMaGedik
Çok üzgünüm. Çünkü senin
düşüncelerini benimsemiştim.
Kemal Çetin
Çok üzgünüz, seni çok özleye-
cegiz.
Söreyya Demir
Bu hain cınayeti tüm nefretimle
kınıyonım. Katillerin bulun-
ması için tüm emniyet teşkilatı-
nın bütün gayretiyle calışması-
nın tüm Türk basını ve Türk
Laik Cumhuriyeti'nin gelecegi
açısından çok büyük önem taşı-
dığının unutulmamasını düiyo-
nım.
Fevzi AK Karsiı
Büyük insan, sen uyurken bile
senin yaküğın mumun etrafın-
da olanlar yine senin yanında-
lar. Ne çare ki sen yoksun.
Hakan Hasköylü
Uğur baba
Uğur baba
Koyamaz kimse seni mezara
İ.Akaıı Arcak
SÜRECEK
ÇALIŞANLAREV SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
Göstergem 6.400'e Yükselecek mi?
Ben, 1990 yriı ocak aymda Sosyal SigortaJar
Kurumu'ıtdan emekM okbım. Emekli olduğum zaman 63
yaşında ve tümü de tavandan olmak şartıvla, 9.000 gün
prim ödenüş dununundaydBn. Bana, o zaman 4.050 gös-
tergeden emekli ayüğı bağlandı.
Son çıkan bir kanunla süper emeklilerin göstergeleri 6.
400'e yükseidi. Halen, 3 miryon 348 bin lira aylık ahnak-
taynn.
1) Bemm göstergem de 6.400'e yükselecek mi?
2) Aylık orannn nedir?
3) Enıekliraaaşunne kadar olacak?
YANIT: I) 1987 yılında, en çok 4 milyon 200 bin lira
ile en az 252 bin lira ve 1988 yüında, en çok 5 milyon 40
bin lira ile en az 302 bin 400 lira ödeyerek süper emekli olanlann,
yaşlılık aylıklannı yeniden düzenleyen yasa, 12 Mayıs 1993 günlü
Resmi Gazete'de yayımlandı.
3910 sayüı "Sosyal Sigortalar Kanunu'nun Bazı Maddelerinde
Değişiklik Yapılması Hakkmda Kanun" başlığı ile yayımlanan
bu yasa ile, 1987'de 4 milyon 200 bin üra ve 1988'de 5 milyon 40
bin lira ödeyerek süperemekli olma hakkını kazananlann yaşlılık
ayhklan, bu kez 6.400 göstergeye göre yeniden hesaplanacak ve
aradaki fark "telafî edici ödeme" adı altmda verüecek.
Yasanın süper emeklilere getirdiği haklar, 1 Ocak 1993'ten ge-
çerli olacak ve süper emeklilere 1 Ocak 1993 tarihinden, zamlı
maaş aJdıklan güne kadar biriken farklan da, yasa geregi ödene-
cek.
"4.200.000 TL veya 5.040.000 TL'den az borçlanrna primi öde-
miş olanlara yapılacak telafı edici ödeme ise, "ödedikleri borçlan-
ma primi ile orantıh olarak" hesaplanacak.
Bu uygulamadan, 1988 yüından sonra emekli olanlar yarar-
lanamayacak.
1988 ve sonraki yıllarda emekli olanlardan, son beş yıhn pri-
mini tavandan ödedikleri için, yıllarda emekli olanlardan, son beş
yıhn primini tavandan ödedikleri için, Üst Gösterge Tablosunun
en yüksek göstergesinden aylık almaya hak kazanıp emekli olan-
lann yaşlılık ayhklan, bugün olduğu gibi yine, 1988'de emekli
olanlara o yıhn tavan göstergesi 2.050'den, 1989'da emekli olan-
lara 1989'un tavan göstergesi 3100'den, 1990'da emekli olanlara
o yıhn tavan göstergesi 4050'den, 1991 emeklilerine o yıhn tavan
göstergesi olan 6.250'den hesaplanacak.
Bu tavan göstergeler bugün için de gecirli olacak. 3910 sayıh
yasa yalruzca, 3395 sayıh Süper Emeklilik Yasası'ndaki "Gecici
Gösterge Tablosu"ndan borçlanarak yararlananlan kapsamak-
tadır.
2) 1990 yılında emekli olmanız nedeniyle. yaşhhk ayhğınız yine
1990 yıhnın tavan göstergesi olan 4.050'ye göre hesaplanıp öde-
necek.
1990'da 9.000 sigorta primi ödeyip 63 yaşında emekh olanlara
uygulanan aylık oraru, %79.2'dir. (5.000 gün için %55.2, 5000
gündcn fazla 4.000 gün için % 16 ve 55 yaştan fazla 8 yaş için de
%8 olmak üzere toplam %79.2)
3) 4.050 göstergeden %79.2 aylık bağlama oranına göre yaş-
lılık ayhğınız, 740 katsayı ve 975 bin lirahk sosyal yardım zamnn
ile birlikte, 3 milyon 348 bin 624 liradır.
POLTTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Abbas'tan Bu Yana...
Cahit Sıtkı Tarancı'nın, ilkin 1942de Irtkılapcı Gençlik
dergisinde çıkan (sonra Yücel'de 1945) Abbas şiiri var-
dır. Sanıyorum, Edremit'te askerken yazmışbr. Abbas,
şöyle başlar:
Haydi Abbas, vakit tamam
Akşam diyordun işte oldu akşam
Kur bakalım çilingir soframızı .
Oinsin arttk bu kalp ağrısı
Bu şiir birkaç dize sonra şöyle de brter:
Var grt,
Böyle ferman etti Cahit
Al getir ilksevgiliyi Beşiktaş'tan
Yaşamak istiyorum gençliğimi
Yeni baştan
Cahit, burada "Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan" di-
yor. Bu Beşiktaşlt ilk sevgili kim ola ki? Yıllarca bu Beşik-
taşlı sevgili aranıp duruldu. Türlü türlü de yakıştırmalar
oldu.
Cahit, Yıldız'da Mülkiye mektebinde öğrenciyken Be-
şiktaşlı llhami'nin dedesinin kahvesine gidermiş. Kah-
venin önünden de Ermeni kızları geçermiş. Bunlardan
biri derler. Ama bu kızı bir daha gören olmamış...
Bu Beşiktaş'ı bir de Cahit Sıtkı'nın Diyarbâkır Lisesi'-
nden arkadaşı Vedat Günyol'dan dinleyelim
"Cahit Sıtkı, Beşiktaş'ta bize sık sık gelirdi. Yıldız'da
üniversitede okurdu. Sıddık Sami adlı asık suratlı, cimri
notlu bir adamdan çekmediği kalmıyor; iki yıl üst üste sı-
nıfta bırakılıyor. Derken benim kız kardeşime ilgi duy-
muş. Ama bunu yıllarca gizli tutmuş."
Yıllar sonra 'Beşiktaşlı ilk sevgili'nin kim olduğunu
böylece yeniden öğreniyoruz.
Içki sofralarında Cahit Sıtkı'ya "Haydi Abbas" diye ta-
kılır, bu şiiri okumasını isterdik. Kekeme olmasına kar-
şın şiir okumayı çok seven Cahit istediğimizi kırmaz
okurdu. Elbette Beşiktaşlı ilk sevgili'nin kim olduğunu
da sorardık. Cahit, bunu bir kez olsun dışan vurmazdı.
Vedat Günyol, Bostancılı Nuri Bey, Beşiktaşlı llhami
Cura, ben, bir gün Yıldız'a geldik ve Arnavut'un kahve-
sinde oturduk. Elbetteki meydan, mezarlık, park çok
değişmişti. Anılar da kopuk kopuktu.
Vedat Günyol'un 'Tarih Vakfı'nın çıkardığı Şenlik der-
gisinde 'Kuşaklar Buluşması' başlıklı yazısını okurken
bunlara rastladım. Vedat Günyol, Bostancılı Nuri Bey,
ben arada bir buluşurduk. Vedat Günyol, Bostancı'da
rahatça girip çıkabıleceğimiz bir evde otururdu. Vedat
hoca, bütün müzmin bekarlar gibi küçük küçük mezeler
yapardı elcegiziyle... Gelenler olurdu ögle rakılarına...
Vedat hocanın yaşam öyküsü de var dergide. Meraklı-
sı için bilgi olur:
"...1911 yılının 6 marnnda Fatih'te dede konağının de-
nize bakan üst katında ete kemiğe bürünmüşüm, Ahmet
Vedat adıyla da görünmuşüm. Babam Ali Fikri ömrünü
kaymakamlıklarda geçirmiş, özellikle Diyarbâkır ilçele-
rirtde. Dedem adliye müsteşarı (...). Annem Diyarbakır-
da Kürt Cemal Paşa'nın kızı. Babam Paris'e kaçıyor.
Diyarbakır'da vilayet mekrubi kaleminde iken annemle
evleniyor. Anneannem Çerkez. Görüyorsunuz karma
ekonomi gibi yaşamım. Dedem Kürt Cemil Paşa'nın
önemli bir mal varlığı var (32 köy). Hiçbirinin yararını
görmedim."
Vedat hocanın yaşamını böylece özetledikten sonra
yeniden Cahit Sıtkı 'yagelelim. Galatasarayonuncusını-
fındayken Baudelaire'i keşfediyor: "Daldım elem çicek-
lerinin sonsuz bahçesine. Baudelaire'i tanıdıktan sonra
düşünüşüm, duyuşum, görüşüm değişti. Suyun dibine
inmeyi öğrendim."
Erdoğan Alkan'ın haklı yani var. Cahit'in, Ahmet Mu-
hip'in yolları Baudelaire, Rimbaud, Verlaine'den geçi-
yor. Yaşamlarındaki bohemlik de buradan geliyor.
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
1/ Fakir Baykurt'un bir
romanı... Hatay iünde bir
ırmak. 2/ Telefon sözü...
Köy muhtan yardımcısı.
3/ Kilise hizmetini gören
ve çan calan kimse... Ma-
tematikte kullanılan sabit
bir sayı. 4/ Yer ölçmeye
yarar düğümlü ip... Du-
man lekesi. 5/ Ince ve
düzgün dokunmuş pa-
muklu kumaş... Okya- 8
nuslann cok denn kesim- g
lerine venlen ad. 6/ Hari-
tasını çıkarmak için bir araziyi
üçgenlere böhne işi. 7/ Hububat
tozu... Yapraklan yaz kış yeşil ka-
lan, beyaz çiçekh bir ağaç. 8/ Ayn
olarak yapümış ve silahlarla güç-
lendirilmiş istihkâm... Bir nota. 9/
Pirinçten elde edilen ve sıcak içilen
Japon içkisi.. Gemininavadrasına
çekilen üçgen yelken.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Adalet AğaoğJu'nun bir romanı.
2/ Kanşık renkli... Kristof Ko-
lomb'un Amerika seferi sırasında yönetüği üç gemiden biri. 3/
Üç telh bağlama... Bir renk. 4/ Koyun yatağı. 5/ Saban, pulluk
ya da traktörün toprakta açtığı iz... Üflemeü bir çalgı. 6/ Da-
hil... Kanca, kopça. 7/ Kâfı gelmeyen... Leyleğe benzer bir kuş.
8/Ağaçdallanndan yapılan düdük... Uluslararası Çalışma Ör-
gütü'nün simgesi. 9/ Oylumlu... Antikçağda, taştan yapılan ve
üzerine tannlar için sungular konulanyer.
ACIKAYBEVflZ
Ana ailesinden bir yaprak düştü. Canımız, çok
sevdiğimiz kardeşimiz, iş arkadaşımız, gönül yoldaşımız,
Alanya büro menajeri
M. ALİ ÖNAL'ı
ve biricik oğiu
ÖZAY'ı
yureğimizi dağiayan elim bir trafik kazası sonucu
kaybettik. M. Ali, sevgili oğlunla sen rahat uyu.
Yokluğunu hep içimizde hissedeceğiz. Sıcaklığını,
sevecenliğini, dostluğunu hiç unutmayacağız.
Merhutnlara rahmet, Önal ve Ana ailesine başsağlığı ve sabır
diliyoruz.
8tGOR«
araabk UznteUert