29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23MAYIS1993PAZAR. HABERLER 1.100 haaadayı •tSTANBUL (AA) - Hacca gitmek ısteyen 1.100 kişinin, başvurduğu "Sabah Tur" tarafından dolandınldığumı ortaya çıkmasından sonra, bu turizm şirketine para yaürarak kayıt yaptıranlar, Istanbul Emnıyet Müdüriüğû Mali Şube Müdürlüğû'ne başvurmaya başladılar. Mali Şube Müdûrû Salih Gûngör, acente tarafından dolandınlan 1.100'hacı adayından 200'ünün de Mali Şube Müdürlüğû'ne başvurmak ıçın Eskişehir'den otobüslerle İstanbul'a hareket ettiklerini bildirdi. Güngör. daha önce 6 kişinin gözaltına ahndığı olayla ilgilı olarak Eskışehir'de YusufSankaya adlı bır kişinin de yakalandığını kaydetti. Kozyatağı'nda çatışma • İstanbulHaberServisi- Kadıköy Kozyatagı'nda önceki gece yapılan polis kontrollerinden kaçan bir kişinin çatışmaya girerek öldüğüıddıaedildi. Öldürulen kışının Kemal Aslan olduğu açıklandı. Aslan'ın 6 Mayıs 1993 gûnü llker Erdem adlı bir kişiden 15 mılyon lira gaspederek kaçtığı da ileri sürüldü. UseKtePin ölûmlû kavgası • İSTANBUL(AA)- Pendık'te, kavga eden ikı liseliden biri ökİü. Aydınlı Yolu Bankalar Sitesı önünde meydana gelen olayda, top oynayan çocuklan izleyen Yakaak Endüstn Meslek Lisesı öğrencisı Hakan Ümütlü (16) ve Pendik Lısesi öğrencisiE.N.Y.(16) belirlenemeyen bir nedenle tartışmaya başladılar. Olayın büyüyerek kavgaya dönüşmesi sonucu E.N. Y. cebinden çıkardığı bıçağı Hakan Ümütlü'nün kalbine sapladı. Ümütlü, olay yerinde hayatını kaybetti. Olaydan sonra kaçan E.N.Y. cınayet masası ekiplerince yakalanarak gözalüna alındı. Sinemada yangın paniği • İstanbulHaberServisi -Istanbul Karagümrük'tebir sinemada çıkan yangında maddı hasar meydana geldi. Karagümrük Kanaat Sokak No 7'de bulunan Stat Sineması'nda dün saat 12.00 sıralannda fılm göstenmi sırasında yangın çıktı. Yangjnın fark edilmesi üzerine ıçende bulunan yaklaşık kırk seyircinin bir kısmı dışan çıkabüdi, bir kısmı da İstanbul İtfaiye ekiplerinın yardımıyla kurtanldı. annesi öMû • ANKARA (UBA)- Türkiye Büyük Millet Meclisı Başkanvekili ve Sosyaldemokrat Halkçı Parti Milletvekili Fehmi Işıklar'ın annesi Nunye Işıklaröldü. Nunye Işıklar kalp rahatsızlığı nedenıyle tbni Sina Hastanesı'nde tedavı görüyordu. Nuriye Işıklar gösterilen özene rağmen geçirdiği bir kriz sonucu yaşamını yıtirdi. Nuriye Işıklar'm cenazesi pazartesi günü Maltepe Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarlığfnda defnedilecek. Tunaya'nın anısına • Haber Merkezi - Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya anısına düzenlenen Çarşamba Toplanülan'nın bu haftaki konusu 'Son Siyasi Gelişmeler: Eskinin Tekran mı?' 26 mayısta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde yapılacak ioplantınıp sunuşunu Mehmet Ö. Alkan yapacak. Konuşmacı olarak Prof. Dr. İlterTuran'ın katılacağı topianü, saat 17.00-19.00 saatleri arasmda gerçekleştirilecek. Betediyeden topkıdûgûn • tSTANBUL/KADKÖY (AA) - Sangazı Belediyesi 1. kuruluş yıldönümünde, hayat pahalüığı nedeniyle evlenemeyen gençler için toplu düğün şöleni düzenliyor. Kuruluş yıldönûmü olan 6 haziranda gerçekleştirilecek şölende, evlenecek çiftlerin kuaför, gelinlik, gelin arabası ve düğün programmın yanı sıra Mersin'de bir haftalık balayı gjderleri de belediye tarafından karşılanacak. Olağanüstü halin kalkmasının PKK'ya avantaj sağlamayacağını söyledi Erkan'ın Güııeydoğııpaketi Ele yşrmek kaydıoiağanüstü Hai Bölge Valisi Erkan, PKK'yı dağdan indirme konusunda kendi formüllerini açıkiadı. Erkan Pişmanlık Yasası'ndaki teslim olan militanın "örgütü ele vermek" kaydının kaldınlmaanı istedi. Eyleme katılmamış militan Katıhş sebebi ne olursa olsun, eğer bir militan hiçbir silahlı eyleme katılmamışsa bu kişi yasadışı silahb bölücü örgüt mensubu olmak suçlamasıyla hüküm gjymesin. Serbest bırakılsın. HALİLNEBtLER Güneydoğu'da olağanüstü halin haziran ayında yürürlük- ten kaldınlması gündeme gelir- ken, yaklaşık 1.5 yıldır Olağa- nüstü Hal Bölge Valıliği görevi- ni yürüten Ünal Erkan, "Olağa- nüstü hal kalkarsa bundan PKK avantaj kazanmaz" dedi. PKK'nın durumunu değerlen- dirirken. örgütün son 1.5 yılda gücünün yandan fazlasını yitir- diğinı, tabandan tavana örgüt- te yanlış enformasyon akımı ol- duğunu, ateşkes önerisine rağ- men PKK tarafından iki ayda 200'ün üstünde çeşitli eylemler yapıldığmı belirten Erkan, ola- ğanüstü halin kalkması du- rumunda yürürlüğe sokulması gereken uygulamalar konusun- da önerilerini Cumhuriyet'e açıkiadı. Prusyatipi Bölgeye ilişkın değerlendır- me ve önerilerini almak için gö- rüştüğümüz Ünal Erkan'da, bir yandan görevine ilişkin ken- dine güven hemen sezıhrken, bir yandan da bu görevden ar- tık sıkıldığı ya da görevinin kendisi için artık heyecan kay- nağı olmaktan çıktığı yolunda bir izlenim edindık. Yine de gö- rüşme sırasında önde gelen gö- rüntüsü, Prusya tipı bir yöneüri görüntüsüydü. Erkan, bir süre Militanın gelecaği engeHenmesJn Teslim olan militanın günlük yaşamı ve geleceği engellenmesin. Mağduredilmesin. Hatta hayatı kolaylaştınlsın. Teslim olan PKK militanlannın cezalannın asgari haddi biraz daha indirilsin. militanlar taraündan artık 'ol- mayacak şey' diye görülmeye başlanmış. Orgüt olarak kara- kol basıyorsun, asker öldürü- yorsun. Eylem sırasında mili- tanlardan ölenler oluyor. Ama bakıyorsun o karakol yeniden kuruluyor. Daha iyi kuruluyor. Konıculan vuruyorsun, konı- culuk kalkmryor, ama arkadaş- lann eylem sırasında ölüyor. Halka dönük eylemlerde İcar- deşin kardeşe ateş etmesinin ıs- tırabı yaşanıyor militanlar tara- fından. Erkan, bölge şartlannı gözeterek, alternatif bir çözûm önerdiğini söylüyor PKK'nın 1992 Nevruz'undan bu yana nasıl ağır kayıplara uğ- radığını, İran, Irak ve Suriye'- den yararlanma oranının nasıl ve ne denli düştüğünü, bölgede halkın sempatısini nasıl yitirdı- ğını anlattı. Daha sonra da bu dönem ıçindeki PKK aleyhin- deki gelişmelerin militanlar üzerindekı psikolojik tahmini tahüllerini yaptı. Ünal Erkan'a göre PKK militanlan, şu sıralar psikolojik olarak şu durumda: 1984 yıhndan beri yürütü- len silalı mücadele sonunda mi- litanlann önemli bölümünün kaybedilmesı, diğer militanla- nn moralını bozmuş. Mücadele Korku içinde yaşam Dağda, kırsalda korku ile ya- şıyor. Güvenlik kuvvetlerinin kırsaldaki aktivitesi de korku veriyor. Beslenme şartlan çok kötü. Dağ şartlan yüzünden çok iptidai depolama yapılabi- Hyor. Bu yüzden her zaman benzer tür gıdalar alınabiliyor. Pirinç, bulgur, makarna ve sai- re. Hep bu gıdalar alınınca, kö- tü beslenme yüzünden de bir- çok hastalık çıkıyor. Kırsal şartlan yüzünden pislik ortaya çıkıyor ve bu da hastalık getiri- yor. Çaüşmalarda yarahlann gör- düğü muamelenın kendi başına geleceğinı düşünüyor. Yaralı arkadaşlannın taşınmasının zorluklan yüzünden kaçınla- mayıp öldürüldüğünü görüyor. SÜRECEK Önder Sav, Türkiye Barolar Birliği'nin Erzurum'da yapılan 22. Genel Kurulu'nda konuştu: Cuınhurbaşkanuıın\etkileri tartışılsııı ERZURUM (Cumhuriyet) - Türkiye Barolar Bırliğı Başkanı önder Sav, hükümet progra- mında yer almasına karşın, anayasa değışikliğinin eie alın- mamasının toplumda düş kı- nkhğı yarattığını belirterek, anayasanın başlangıç bölü- münden son kelimesine kadar yeniden gözden geçirilip tartı- şılması ve kaleme alınması ge- rektiğınısöyledi.Sav,"Cumhur- başkam'nın yetkilennin neden- h hukukun üstünlüğü ilkesi ile bağdaşüğı da tartışılmalı, ye- niden ele alınıp düzenlenmeli- dir" dedi. •Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sav, anayasanın başlangıç bölümünden sonuç bölümüne kadar yeniden gözden geçirilerek değiştirilmesi gerektiğini söyledi. Sav, "Cumhurbaşkanf nın yetkilennin ne denli hukukun üstünlüğü ilkesi ile bağdaşüğı da tartjşılmalı, yeniden ele alınıp düzenlenmelidir" dedi. Sav, Erzurum'da gerçekleştı- nlen Türtiye Earolar Birliği'- nin 22. Genel Kurulu'nda yap- uğı konuşmada, anayasa deği- şikliği ve yargı bağımsızhğı üze- rinde durdu. Askeri darbeleri yasal sayan ve benzerlenne yol açabilecek nitelikteki başlangıç bölümünün anayasa metnin- den çıkanlmasını ve 12 Eylül yöneticilennin yargılan- malannı önleyen geçici 15. maddesi ile hukuka aykm insan hak ve özgürlüklerinı kısıtlayan naddelenn kaldınlmasmı ıste- yen Sav, hukukun üstünlüğü ilke ve anlayışının da milletve- Icih ve Cumhurbaşkanı'nın ant •çme metinlerinde kalmaması gerektiğini söyledi. Sav, şöyle dedi: "Bu ilke ve anlayış benimse- nince, Cumhurbaşkanı'nın yet- kilennin ne denli hukukun üs- tünlüğü ilkesi ile bağdaşüğı da tartışılmalı, yeniden ele alınıp düzenlenmehdir. Cumhurbas- kanı, Danıştay üyelerinin dört- te birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavası'nı ve başsava vekilı- ni. Asken Yargıtay üyelerini, Asken Yüksek İdare Mah- kemesi üyelerini, Hakimler ve Beşikçi'nin KBPT konferansisosyoiog tsmao Beşikçi, "Bugüne kadar Kürdistan'a fabrika, atölye yerine kimyasal si- lah göoderUdi" dedi. Istanbul Tabip Odası'nda Kfirt Enstitüsü tarafından düzenlenen ve İsmail Beşikci'nin "Kürt Toplumunda Sosyoiopk Dönüşömler" kooulu konferansma geniş bir kaüum okhı. Konferans salonunu dolduran dinleyicilerin büyük bir bö- lümu konuşmavı yerde oturarak izledi. Kürt toplumundaki top- lumsal değişimin dinamjklerinden söz eden Beşikçi, Kürt bölge- sinin devlet tarafından geri bıraktırıldığını anlattı. Beşikçi, "Kürdistan'a fabrika, atölye gibi yatmmJar yerine sflah, kim- yasal silah gönderildi. Kürtler hep baskı altmda tutuldu" diye konuştu. (Fotoğraf: BEHZAT ŞAHİN) Savcılar Yüksek Kurulu üyeje- rini ve görevi ile ilgili suç işlediği zaman kendisini * Yüce Divan' sıfaüyla yargılayacak olan Anayasa Mahkemesi'nin üye- lerini seçmemelidir." Sav-savunma-yargı bütünlü- ğünün anayasada belırülmesıni ve Anayasa Mahkemesi ile Ha- kimler ve Savcılar Yüksek Ku- rulu'nda Türkiye Barolar Bir- liği'ni temsilen üye bulunması gerektiğini kaydeden Önder Sav, yargı bağımsızlıgının titiz- likle korunmaanı ve yargıç, savcı teminatının sağlanmasını istedi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, siyasal ik- tidann güdümünden çıkartılıp, bağımsız statüye kavuşturul- masını isteyen Sav, konuş- masını şöyle sürdürdü: HukukihlaHeri "Hukukun üstünlüğü ve de- mokratikleşme yolunda kimi ayıplar ve engeller CMUK de- ğişikliği ile kaldınlırken, suçlu ya da zanlı yakalamalannda sı- kınülar ve hukuk ihlalleri sürü- yor. Son günlerde güvenlik güç- lerinin, zanlılan ya da suçlulan ve yerlerini tespit ettikten sonra onlan yakalayıp, adalete teslim etmek yerine, öldürmeyi yeğle- meleri, 'Her zanlı, suçluluğu sa- bit oluncaya kadar masumdur' kuralını zedelemıştir. Adaleti güvenlik güçleri gerçekleştiri- yor ve suçluya cezasını polis ve- rip infaz ediyorsa ulus adına görev yapan bağımsız yargı ku- ruluşlanna, savcılara ve yargı- çlara ne gerek vardır?" Önder Sav, yargıç, sava ve adlı personelin maaş ve özlük haklannı düzenleyen yasa tas- lağının yasalaşmasını istedi. SON SKODA FAYORITu 1.970.000 SKODA FORMAN u 2.479.000 SKODA PICK-UPu 2.200.000 L I R A D A N B A Ş L A Y A N T A K S İ T L E R L E HüRPA'da Hürpa HÜRPA MERKEZ Tel:232 32 00/12Hat Bûyükdere Cad. Hür Han 15 / A K.2 Ştşli / İSTANBUL Faks: 247 98 94 HÛRPAANKARA Tel: (4) 467 23 25 Fax: (4) 467 23 26 HÜRPA İZMİR Tel: (51) 25 88 10 Fax:(51)89 77 02 AYRINTILI BILGI VE ÖDEME TABLOSU HÜRRİYET GAZETESİNDE HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Çankaya'da Birv kahramanr ! Turgut Özal'ın ölümünden sonra yüksek sesle dile ge- tirmek gereğini duyduğum bir düşüncemi, kapsamını genişleterek yinelemek istiyorum. önemli eleştiriler yönelttiğiniz bir insan ölünce ya da Çankaya'ya çıkınca; o eleştirileri yapmış olan siz değil- mişsiniz gibi, bu kez de övgü yarışına girmek saygısız- lıktır!.. önce kendinize, sonra da o kişiye karşı saygısız- lıktır! Elbette ki ölen ya da Çankaya'ya çıkan için daha say- gılı bir anlatım biçimi kullanmak olgunluktur. Ama ipin ucunu kaçırırsanız, insanlar sizin -en hafrf deyişle- 'yaranma' peşinde olduğunuzu düşünmeye başlarlar... Ya o ölen kişiyi seven kitlelere ya da Çan- kaya'nın kendisine. • • • Sayın yeni cumhurbaşkanımızı övmek için kafamızı yorarsak, elbette birçok şey bulabiliriz. Sabırlıdır, deneyimlidir, oldukça hoşgörülüdür. uzlaş- macıdır... Katı olmaması, gerektiğinde 'hertürlü ödünü' vermekten kaçınmaması, bazıları için önemli bir erdem sayılabilir. Birleştiricidir Güleryüzlüdür. Karamsar değil, iyim- serdir. Kendine olan güveni tamdır. Belki şu anda aklıma gelmeyen, başka bazı önemli ni- telikleri daha vardır. Ama o nitelikleri arasmda, herhalde 12 Eylül sonrası- nın 'demokrasi mücahitliği' yoktur! 12 Eylül darbesine başlangıçta karşı çıkmamış, fe- vekkül' ile beklemeyi seçmiştir. Tıpkı 12 Mart darbesin- de olduğu gibi; bu kez de askerin 'ortalığı temizledikten' ve anayasada istediği değişiklikleri yaptıktan sonra ikti- darı kendisine teslim edeceğini ummuştur. Ecevit'in 'ortak fawr'takınma, ortak bildiri yayımlama önerisini elinin tersi ile itmiştir. 'Demokrasisavaşımı'olayıdahasonradır Siyasetin kendisine yasaklanacağını anlamasından sonradır. Fransız devrim tarihinin ünlü isimlerinden Talley- rand'a sormuşlar: "Terör döneminde ne yaptın" diye.. "Hayatta kaldım!" demiş. Sayın Demirel de demokrasiden uzaklaşıldığı dönem- lerde, genellikle 'savaşmayı' değil, 'hayatta kalmayı' kendisine hedef seçmiştir. Ve bu sayede, ortalık durul- duğunda kazanan hep kendisi olmuştur. 12 Eylül döneminin henüz ilk aylarıdır. Demirel, yur- dun çeşitli köşelerinden kendisini ziyarete gelenlere şu fıkrayı anlatmaktadır: Vaktiyle ünlü bir saatçi varmış. Ona kızan birisi, günün birinde, "O yapıyorsa ben de yaparım"diyerek bozulan b'\? saati açıp tüm parçalarını teker teker sökmüş. Ama birtürlü yerli yerine koymayı beceremeyincede hepsini bir mendilin içine l*oyup çaresiz, bir kez daha saatçinin kapısını çalmış. Demirel'in -fıkranın burasında- ünlü kahkahalanndan tyrini attığı ve şöyle dediği büiniyor: "Bunlar da (askerleri kastedıyor) şimdi saati sökmek- le uğraşıyorlar. Sonunda hepsini bir çıkına koyup, gene benim kapıma gelecekler!" •kirk Basında Demirel'in cumhurbaşkanı seçilmesine 'ger- çek saygı' ile yaklaşan sayısı az kalemlerden birisi de Hasan Pulur... önce geçmişi dikkatlı bir süzgecten geçi- rerek anımsatıyor sonra da geleceğın geçmişteki gibi olmamasını diliyor örneğin, Şili'de faşist cunta, halkın oylarıyla seçilmiş 'Marksist' Allendeyi öldürüp yerine General Pinochet'yi geçirdiğinde; Sayın Demirel'in, "İyi toparladılar, Allen- de'yi iyi toparladılar"dediğini... Yıllar sonra Uğur Mum- cu bunu anımsattığında da "Pinochet hadisesinde be- nim söylediğim şudur: Tasını tarağını toplayıp gitti.. O günün şartlan içinde söylenmiştir. Bugün olsa söyler miyim, söylemez miyim, ayrı mesele!" diye yanıtladığı- nı.. Çoğumuz çoktan unutmuştuk. Yıl 1988.. 12 Eylül Anayasası'ndanyakındığında, Sayın Demirel'e -Türk Dil ve Tarih kurumları ile ilgili olarak- Atatürk'ün vasiyetini çiğneyen maddeleri anımsatmış ve şu yanıtı almıştm: "Askeri yönetim altmda, tartışılmadan yapılmış tüm tasarruflara karşıyızl" Ama SHP destekli son iktidan, anayasanın degiştiril- mesini ele aldığı zaman, her ne hikmetse -başka bazı sözler gibi- bu sözünü de bir türlü anımsamamıştır.. Askeri darbeye mi karşıdır, yoksa kendisine karşı ya- pılan askeri darbeye mi? Demokrasiden mi yanadır, yoksa sadece kendisinin başında olduğu demokrasiden mi? Düşünce özgürlüğünü mü savunuyor, yoksa kendi gö- rüşüne uygun düşüncelerin özgürlüğünü mü? Geçmişe değil geleceğe bakmak.. Yansız ve demok- ratik tutumlu bir cumhurbaşkanını alkışlamaya hazır ol- mak.. Bunlara, evet!.. Ama geçmişi saptırarak cumhurbaşkanına övgüler dizmek.. Hayır!.. Biz kendimize de cumhurbaşkanına da saygılıyız!.. TOB-DER Gazioğhı: Avnıpa'ya şikâyetedebiliriz ; ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TÖB-DER Genel Baş- kanı Gültekin Gazioğhı. TÖB- DER davasını, Avrupa İnsan Haklan Komısyonu ve Avru- pa İnsan Haklan Mahkemesi'- ne götürebüeceklerini açıkiadı. Gazioğlu, dün düzenlediği basın toplanüsında, TÖB- DER davası sürecinin aşama- lannın başta hukuk çeyreleri olmak üzere, demokratik ku- rum ve kuruluşlarca uzun süre tartışılacağını belirterek, "As- keri mahkemeler yoluyla kor- kunç bir haksızhğa ye adalet- sizliğe uğradık. TÖB-DER olarak, her zaman hukuka ve adalete güvendik. Verdiğimiz mücadele zaten bir hak ve hu- kuk savaşı idi" dedi. 12 Eylül askeri darbesi öncesinde 220 bin üye ve 670 şubesi üe Tür- kiye'nin en yaygın ve demok- ratik kitle örgütlerinden biri olan TÖB-DER'in okullan ve üniversiteyi kışlaya çevirmek isteyen darbecılerin bir numa- rah hedeflennden biri olduğu- nu kaydeden Gazioğlu şu gö- rüşlere yer verdi: "Ankara Sıkıyönetim 3 nolu Askeri Mahkemesi 25 Aralık 1981 tarihinde, demeğin yasa- dışı bir dernek haline geldiği gerekçesiyle dernek yöneticile- rini mahkum etti, örgütümüzü kapatarak, taşınır-taşınmaz tüm mallarunıza el koydu. As-! keri mahkemede yargılanma- yan ben dahil 20 TÖB-DER yöneticisi, Ankara 2. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde gıyapta yargılanarak beraat ettik. Olağanüstü bir dönemde, olağanüstü usullerle kapatılan TÖB-DER'in üzerindekı yasa- ğın bir an önce kaldınlması için mevcut koalısyon hükü- metinin harekete gecmesi ge- rektiğini kaydeden Gazioğlu, "Neden bu soruna iç hukuk sistemi içinde bir çözüm bu- lunmuyor? Mecbur kalırsak, Avrupa İnsan Haklan Komis- yonu ve Mahkemesi'ne başvu- racağız" dedi. Gazioğlu, "TÖB-DER üzerindekı yasak- lar kalksın? adalet yerini bul- sun" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle