Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS1993 CUMARTESİ
;
12 DIZIYAZI
Hayali ihracatın mucidi Yahya Demirel, hayaliden 37 milyar vergi iadesi aldı
Yeğen Yahya devletin parasuu seviyor
HAYALİ Mk
OOSYASI
c
U IM C A V O Z K / V f M
•umhurbaşkanı Süleyman
DenüreVinyeğeniolan Yahya
Dembrel'in A NA P iktidan döneminde
hayaliihracatyapttğıran
saptanmasına karşın müfettişlerin
hazırhuhğı raporlannyürürtiiğe
konulmaması dikkat çekti.
D
-9-
m^—. ^^_ayali ihracatın
^ M • mucidi sayılan
• • Yahya
• ^ ^ H Demirel'in, bu
• H alışkanlığından
• ^ L -HL-vazgeçmediği ve
1986,1987,1988 yıllannda
•DEFKUR'adhfirma
aracılıgıyla gerçekleştirdiği
ihracatlann da hayali
olduğunun saptandığı
belırlendi. Cumhurbaşkaru
Sûleyınan Demirel'ın yeğeni
olan Yahya Demırerin ANAP
jktidan döneminde hayali
ihracat yapüğmm
saptanmasına karşm
müfettişlenn hazırladığı
raporlann yürürlüğe
konulmaması dikkat çekti.
Yahya Demirel'in ortagı
olduğu DEFKUR İç ve Dış
Ticaret AŞ, 1986,1987.1988
yıllannda yapUğı 317 milyar
liralık ihracat karşıhğında
devletten 37 rnilyar liralık geri
ödeme aldı. Firmanın ihraç
ettiği mallardan şüphelenen
müfetüşler,30Ocak 1989'da
fırmayı incelemeye aldılar. 24
Mayıs 1989'da incelemelerini
tamamlayarak raporlannı
sunan müfettişler, ödenen vergi
iadesinin haksız olduguna
karar verdiler ve 37 milyar
liranıngeri alınmasının
gerektiğini kaydettiler.
Mûfettiş raporunda "Haksız
iade edilen 37 milyar 444
milyon 527 liranın kaçakçüık
cezasıyla bırlikte geri alınması
gerektiği sonucuna vanlmışür "
görüşüne yer verildi.
DEFKUR'un ortaklan
arasında Yahya Demirel ile
birlikte Şahap Karaosmanoğlu.
A. Oğuz Güneş, Doğan Ünever
ve Ahmet Baş'ın bulunduklan
saptandı.
Raporun haarlanmasının
ardından, müfettişlerce gereği
için bir örneğinin Mithatpaşa
Vergj Daıresi'ne. bir başka
örneğinin de Başbakanlık
Teftiş Kurulu ile Maliye
Bakanlığı Teftiş Kurulu'na
göndenldiğı öğrenıldi.
Dosyalarla ılgılı olarak ANAP
iktıdan döneminde bir işlem
yapılmaması dikkat çekti.
ANAP iktidan arasında
Yahya Demirel'in
Şekerbank'tan usulsüz kredi
aldığı da ileri sürülmüş, ancak
konuyla ilgili soruşturma
açılmamıştı.
Teftiş Kurulu'nun ilgili
raporunu, 31 Mayıs 1989günü
Maliye Bakanlığı Gelirler
Genel Müdürlüğü'ne
gönderdiğı, ancak olayla ilgib
soruşturmalann diğer
dosyalarla birlikte bekletildiği
bildirildi. Yeğen Yahya, amcasının Cumhurbaşkanı oluşunu Meclis'ten izledi.
DPT İhracatı Teşvik Uygulama Dairesi Başkanı Mustafa Vuruşkaner:,
Kıitik konıdar, bütiin detayı bilmek zor
Birçok firmanın "hayali
ihracat" yaptığııun ortaya
çıkmasmdan sonra DPTde İhraCaü
Teşvik Uygulama Dairesi
Başkanhğfna getinlen Mustafa
Vuruşkaner. görev yaptığı 1988-90
yıllan arasında hıçbir firmaya "vergi
iadesi ödemesı yapılmadığını" söyledi.
Vuruşkaner, hayab ihracata adı kan-
şan fırmalar ve DPT'de bekleyen
sorunlu dosyalarla ilgili kendisıne
sözlü veya yazıh talimat gelmediğini
beürtti.
Herhangi birfirmayaödeme
yapüması için kendılerine talimat
geüp gelmediğini ise
"hatırlamadığınf' belirten Mustafa
Vuruşkaner, "Göreve geldiğimizde
hayali ihracat konusu kamuoyunda
konuşuluyordu. Ancak biz bu
konunun geçmişini bilmiyorduk"
dedı. Bu konuda çok hassas' '
davrandıklannı anlatan Vuruşkaner.
sözlerini şöyle sürdûrdü:
"Bu konuda çalışan
arkadaşlarla toplantılar yapıldı.
Elımizdekı dosyalann sayısını,
niteliklenni belirleyebilmek için
inceleme yapılmasına karar verildi.
Calışmalar başladı. arkadaşlar
dosyalann dökümlerini yapülar. Bu
arada diğer rutin işlerimizi de bir
yandan yürütüyorduk. Neticede
süratle o dosyalar için her biri tabü
dosya bazında gereği yapıldı ve ilgili
yerlere ilgili talimatlarla gönderildi."
Üzerinde çahşma yapılan dosyalann
sayısının "300 kûsur" olduğunu ifade
eden Vuruşkaner, "L zmanlar o
dosyalarla ilgili size "Bunlan ne
yarjacağrz. ne yapüması gerekir? diye
bir müracaatta bulundular mı"
sorusuna şu yanıtı verdi:
"Bir takım arkadaşlar biraz daha
seviye itibanyla
değişiklik olduğu için nûans farkı
içindeydiler. ben bunu üst yönetımde
değil, yani
devamlı bir tartışma ve yanlış
yapmama, bir de mevzuata ters
düşmeme realitesi
karşımdaydı. Konu devamlı
Müsteşar AlrTigrel, Müsteşar
Yardımcısı Ünal Alüntaş ve aşağıdaki
arkadaşlanmızla bir bütün halinde
değerlendirildi. Uzman seviyesindeki
bu arkadaşlanmız, birinci 'olur'un
osyalarla ilgiliolarak AN A P
iktidan döneminde bir işlem
yapılmaması dikkat çekti. ANAP
iktidan sırasında Yahya DemireVin
Şekerbank'tan usulsüz kredi aldığı da
ileri sürülmüş, ancak konuyla ilgili
soruşturma açümamıştı.
Özelçi: 132
firmaya
cezaverdik
Hazine ve Dış Ticaret Müs-
teşarlığf nda 12 Mart 1987 ile 28
Ekim 1988 tarihteri arasında
Genel Mûdür Yardımcısı, 4 Ey-
lül 1989'a kadar da thracat Ge-
nel Müdürii olarak görev yapan
Haluk Özelçi. "1989 >üı sönuna
kadar 132 fırmava ihracattan
men cezası verdiklerini" söyledi.
* Hayali İhracat Komisyonu'-
ndaki ifadesinde, bu konudaki
raporlardan haberinin olduğunu
Ltflirten Haluk özelçi, "Dene-
tim birimi tarafından incelenen,
kesin rapor haline getinlen,
eksik olan her türlü belge, bilgi o
günün tanmatları çerçevesinde,
ihracat Genel Müdüriüğü'nden
geçerek ilgili kunıluşlara tali-
matlar çerçevesinde gönderil-
miştir" dedi. Bu raporlann cum-
huriyet savcılıklanna günderil-
mesi gerekirken gönderilmeyip,
zaman aşımına uğratıldtğı iddia-
ları ile ilgili olarak ise Özelçi,
şunlan söyledi:
"thracat Genel Müdürlügü
tarafından 1989 yılının son ay-
lanna kadar, yaklaşık 132 tane
raporla ilgili firraaya ihracattan
men cezası verilmiştir. Bu aşama
da benim yine hatırladığım bir
konuda, Hazine kontrolörieri
Kurulu raporlarının savcıüklara,
yani suç duyurusunda bulunul-
ma mükellefiyetin kendilerine
ait olduguna dair. Hazine Kont-
rolörieri Kurulu'ndan şöyle bir
yazı aluımıştır; Suç duyurusun-
da bulunabilmemiz için veva bu-
luıunamazı için raporlann aslına
ihtiyacımız vardır kabilinden bir
yazıyı hatırlıyorum. Bunun
ûzerine, tabü raponı hazıriayan
hazine kontrolörleridir esasında,
onlann yetki ve sorumluluklarını
kesinlikle burada tartışmak iste-
miyonun. Ama. böyle bir talepte
bulunduklan için biz konuyu
DPTye intikal ettirmişizdir. Ve
demişizdir ki, söz konusu rapor-
lann aslını bize tekrar gönderir
misiniz? DPT ise biz bu konu ile
ilgili raporlan tanzim edip so-
nuçlandırdıktan sonra Maliye ve
Gümrük Bakanlığı'na intikal et-
tirdiklerini bildirdi."
çıkmasından 3-4 gün sonra sanıyorum
bir rapor verdiler. Tabü bunlar bir
anlamda kritık konulardı, yani herke-
sın herşeyı. her an bütün detayıyla
takip etmesi de o an için belki
mümkün olmadı. Dolayısıyla aynı
amaca
yönelik, ama belki değişik cümlelerle
arkadaşlar yanlış haürlamıyorsam bir
rapor verdiler. Fakat zaten o konu
aynı hafta içınde, birkaç gün ewel bir
anlamda çözülmüştü, o olurla.
Arkasından da zaten sayın bakandan
sayın başbakana onun devamı
şeİclinde olur geldi. Yani bu
arkadaşlanrruzın verdiği
rapordaki görüşler bir
anlamda daha önceki olurla halle-
dilmiş vaziyette. Hatırladığım bu."
Uğur'a
Mersiye
1993Türkiye'ninve
Tûrklerin
kutsal yılı
Bilmelisiniz bunu
Bu size Uğur yılı.
O feda etti korkusuzca
Bedeni yıla.
Tamamladı görevini
Öyle bir görev ki
Parçalanan bedeniyle
Çatladı tüm tohumlar
Tarlalarda yeşerdi
Öylesine bereket ki
Mustafa Kemarden sonra
Böylesi görülmedi.
Ne yapsm Uğur bedeni
öyle bir vazife yüklenmış ki
Ata'dan almış görevi
Birieştirmek gerçekte
milleti
Mumcu gitti artık
Yandı büyük Atatürk
meşalesi
S.ACAR
EvTensel Kardeşlik ve
Bilgelik Derneği
O N B I N L E R
ICIN YAZDI
Seni
Unutanuyomm
Uğur Mumcu
Bilgılenme ışık veren,
Yaşamımda doğruluk,
dûrüstlük
Saygı. sevgi, banş ve
özgürlük
Fikirlerini işleyen.
Gerçekleri söylemekten
korkmayan,
Onurlu, şerefli, basın şehidi.
Ölümsüz insan Uğur
Mumcu.
Sana saygı,
Sana sevgi.
Seni; okudukça, düşündükçe
daha i>ı anlıyorum.
Seninle bütünleşiyorum.
Seni unutamıyorum.
NAZEVIEROĞLU
(Emekli öğretmen)
BirDünya
Bir dünya anyorum!
Mevlana'mn ilmi ile.
Bir dünya anyorum!
Ömer'in adaleti ile.
Bir dünya anyorum!
Saygı ve sevgi olacak.
Bir dünya anyorum!
İnsanlar aç kalmayacak.
Bir dünya anyorum!
Banş ve özgürlük
olacak.
Bir dünya anyorum!
Yannlar mutîu olacak.
NAZIM EROĞLU
Karanlık, kahpe güçlerin
Aydınlık hareketimizin
yürekli savunucusunu
katlettiği gün
Bizlere karalan bağlatan,
Yüreğimizi. ölümünün
verdiği aayla dağlayan,
Yiğit insan Uğur Mumcu.
"Her parçamdan benim
gibiler, beni aşacaklar
doğacaktır" demıştin ya!
Ben, işte o parçalardan
biriyim!
Seni yitirrnenin acısı.
24Ocakl993
Bayraklaşan
laik-demokrat-ilerici
hareketin kenetlendiği gün
dinmiştir.
Cumhuriyet Gazetesi tarihi
misyonunusenin ölümünden
sonra da sürdürüyor.
Senrahatuyu! •
Sevgili Uğur Mumcu,
Savunduğun değerterin
yaşayacağına, aydınlık
hareketimizin süreceğine
huzurunda ant içiyorum!
Ben de Atatürkçüyüm.
Cumhuriyetçiyim. Laikim.
Anti-emperyalistirn. Tam
bağımstz bir Türkiye'den
yanayım. Özgürlükçüyüm.
İnsan haklanrun
savunucusuyum.
Yobazlann. hırsızlann.
vurgunculann, çıkarcılann
düşmanıyım.
Ve seni katleden kahpeelleri
kıracağımıza söz veriyorum.
Sen rahat uyu!
M.Taşkın *
Meriç/Edirne
ÇALIŞANLARIN SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
"Aylığunı Kim Bağlayacak?"
S : Bir Büyükşehir Belediyesi'nin Su ve Kanatizas
yon tdaresi Genel Müdürlüğü'nde yönetim kurulu üyesi
olarak görev yapıyorum.
1%7 yüında ve 1475 sayılı İş Yasası'na bağlı sigortalı
olarak bir yıl kadar çalıştıktan sonra, 1963 yüında 5434
sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasasrna bağlı bir kurumda
görev aldım. Gerek Sosyal Sigortalar Kurumu. gerekse Emekli
Sandığı'nda geçen çaltşmalarunın toplamı üzerinden ve Sosyal Si-
gortalar Kurumu'ndan emekli oldum ve bana kunımca yaşldık
aybgı bağlandı.
20 yüdan fazla bir çahşmam olmasına karşın, hiçbir sosyal gü-
venük kurumunda ne kıdem tazminatı, ne de emekli ikramiyesi ala-
büdim. Bu dunım beni maddi ve manevi olarak üzmüstür.
Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan aldığım y aşlılık aylığımı kestire-
rek. kısa bir süre yeniden, 1475 sayılı İş Yasası kapsamında ve
yaşldık aylığı almayan bir sigortalı konumunda çauştım.
1990 yüında 5434 sayılı T.C. Kmekli Sandıgı'na bağlı Büyük-
şehir Belediyesi'ndeki şimdiki görevime başladım.
İleriki yülarda emekli olmayı planladığmıı ve Emekli Sandığı'-
ndaki statümün ne olduğu konusunda beni aydınlatmalarını sandı-
ktan yazıh olarak sordum.
Bana geien yazüı bilgide, "Emeklilik sicil dosyasuıuı incelen-
mesinde (...) 8.7.1987 tarihinden itibaren 2829 sayılı kanuna göre
aylık bağlandığı gorülmüştür.
5434 sayılı kanunun 99. maddesi; (Emekli, adi malullük, vazife
malullüğü. dul ve yetim aylığı, son hizmet zammı alanlardan, hiç bir
şarta bağlı olmaksızın emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edi-
lenlerin, aylıklannın tamamı bu vazifelere tayinlerini takibeden ay-
başından itibaren kesilir.) hükmünü amirdir.
Bu hüküm gereğince, şarta bağlı görevlere atanmayanlann
emekli aylıklan kesümekte ve göreve başladığı tarihten itibaren
sandığunızla ilgileri sağlanmaktadır.
Dgüinin... tarihinde atannıış olduğu kununumuz yönetim kurulu
üyeüği şarta bağlı bir görev olduğundan... tarihinden itibaren Sos-
yal Sigortalar Rurumu'nca emekli aylığı bağlandığından dolayı
sandığunızla ilgilendirilmesine imkan bulunmamaktadır" denil-
mektedir.
Bu uygulama doğnı mudur ve aylığımı kim bağlayacak?
YANIT: 5434 sayılı T.C. Emeklı Sandığı Yasasf nın 99. madde-
si uyannca, "Emekli, adi malullük, vazife malullüğü, dul veya ye-
tım aylığı, son hizmet zammı alanlardan; hıçbir şarta bağlı ol-
maksızın emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edilenlerin ayh-
klannın tamamı, bu vazifelere tayinleri tarihıni takibeden aybaşı-
ndan itibaren kesilir."
5434 sayılı Emekli Sandığı Yasası'nın 99. maddesinde sözü edi-
len, "Emekli, adi malullük, vazife malullüğü. dul veya yetim
aylığı" deyimleri, yalnızca T.C. Emekli SandığYnca bağlanan
aykklarlailgilidir.
Bir başka soyal güvenlik yasası olan Sosyal Sigortalar Yasasf-
nca bağlanan aylıklarla ilgili degildir.
T.C. Emekli Sandığı Yasasf nın 99. maddesinde, Sosyal Sigor-
talar Yasasfın 3. maddesinde denildiği gibi. "Kanunla kurulu
sosyal güvenlik kurumlanndan malullük veya emekli aybğı al-
makta iken" denilseydi, o zaman Sosyal Sıgortalar Kurumu'nca
bağlanan aylıklan da kapsardı.
Kısaca, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan aldığı yaşlılık ayhğını
kestirerek, emekli sandığı kapsamında çalışanlann bu kez. 2829
sayılı yasada öngörülen koşullar yenne geldiğinde emekli
aylığının, Emekli Sandığı'nca yeniden bağlanması gereküği görü-
şündeyiz.
POLTTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Ankara'nm BağlanAnkara'nın birçok bağı var ama bunlardan Çankaya,
Atatürk taşındıktan sonra anlam kazanmış, zamanla adı
köşke dönüşmüştür. Çankaya dendiğinde "köşk", köşk
dendiğinde Çankaya anlaşılmıştır.
Demirel Çankaya'ya taşınırken yazdığım yazı epeyce
ilgi toplamıştır. Bu arada Alaattin Bilgi dostum "Amfora"
adlı bir dergi ile bir mektup yolladı, şöyle diyor:
"... Yolladığım Amfora, genç bir dergi. Onu çıkartanlar
da öyle (...). Ankara için özel sayı hazırlanırken benden
de yardım istediler. Seve seve katkıda bulundum. Baka-
lım yazılarımı eski bir Ankaralı olarak beğenecek misin?
AslındaTaşan yazısında, Gençler Derneği olayını anlat-
mıştım, ama Amfora boyutunJ aştığı için o kısmı çıkart-
bm. Başka bir yerde bu olayı ayrıntıları ile anlatmak
boynumun borcudur.
Taşhanı (ben eskiden söylendiği gibi Taşan diyorum)
anlatırken Suphi'li kekremsi bir duygu ile anımsamış-
tım. Tam o sırada senin 8 mayıs tarihli yazın çıktı geldi
Cumhuriyet ile Eh, ne diyelim gidenler gidiyor, elbet sı-
ra bize de gelecek... özlemle öpüyorum ve de firade fi-
rade selamlarımı yolluyorum."
Demirel Çankaya'ya çıkarken yazımda Ankara bağla-
rını çalakalem geçiştirmiştirn. Dostum Alaattin Bilgi,
Ankara bağlarını birer birer sıralıyor. Bir özet vermek
istiyorum: Hüseyingazi dağını başlangıç noktası olarak
alıyor. Dağın yamacında Karacakaya bağlan, Çubukça-
yı üzerinde Mecitdiye bağlan ve sırasıyla Kubbeli, Akte-
pe, Hacıkadın, Keçiören bağlan. Çemberi tamamiarsak,
Incirlik, Etlik, Ayvalı, Aşağı ve Yukarı Eğlence bağlan,
Batı yakasında Dikmen, Balgat Ayrancı, Çankaya, Ka-
vaklıdere, Esat Seyran bağlan gelir. Cebecı sırtlarının
ardındaki vadide Frenközü bahçeleri var.
Çaylar da Çubuk çayı, Hahp çayı, Incesu.
Bahar aylarında Taşmektep'ten kaçıp Incesu'ya gelir,
ağaçlar altındaki çimenlere uzanırdık. Neden bilmiyo-
rum, okuldan kaçmanın bir tadı vardı Sıfırcı dediğimiz
coğrafya öğretmeni Sahır Bey gizliden gızliye Incesu'ya
kadar gelir, okuldan kaçanlann adlarını saptardı.
Ulusal Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana her şey Demi-
rel'in çıktığı Çankaya'da kotanlmıştır. Meclis burada
toplanmış, cumhuriyet burada ilan edilmiştir. Istanbul'-
daki bir kadro buraya taşınmıştır. Ankara'da ne varsa
yenidir. Otuz binlik bir kasaba zamanla gelişerek bugün
koskoca bir kent olmuştur.
Düşünün bir kenti, tuvaleti bile yok. Adliye sarayı ya-
nındaki meydanlığa tuvaletler yapılmış, bunlara "asri
helalar" denilmiştir.
Falih Rrtkı Atay, Yakup Kadri, Zekeriya Sertel, Sadri
Ertem ilk yıllarda gördüklerini yazmışlardır. Falih Rıfkı,
kente Çankın kapısından girdiklerini söyler. Şimdiki
Ulus Meydanı'nın olduğunu, birTaşhan'ın bulunrjuğunu
söyler. Bir ilginç anlatsı da Hamamönü yakınlarında
buldukları bir evdir. Evde yatıya gelecek konukların ba-
rınması için fazla birkaç oda daha vardır.
Hele ünlü Taşhan'da bir yer bulabilmek olaydır. Taş-
han; altında ahırlar, üstünde ahşap odalar bulunan bir
köy otelidir.
Taşhan'ı Niğde mutasarnflığından emekli Cemal Bey
işletir. Istanbul'dan karpiç getirtilerek bir lökanta kuru-
lur. Lokantaya zarar ediyor diye belediye bütçesinden
ödenek konur.
Falih Rıfkı, "Kentin zengin semtleri ve bakımlı bağlan
Ermenilerindir. Ermeni lokantalarında yer, Ermeni otel-
lerinde kalırdık" diye anlatır. Taşhan da başlangıçta bir
Ermeni otelidir.
Şehir bahçesi parkımsı bir yer, başta mılletvekilleri ol-
mak üzere ileri gelenlerin dinlendigi bir yeşilliktır. Yaz
geldi mi bağlara koşuluyor. Şehirde oturacak bir yer bu-
lamayanlar, bağlardaki Ermeni evlerini tutuyorlar.
BULMACA
SOLDANSAĞA:
1/ Orhan Kemal'in bir ro-
maru... Türk müzığınde
"usul" anlamında kulla-
nılan sözcük. 2/ Gözde
sanya çalar kestaneren-
gi... Kınk ya da çıkık. 3/ 4
Topakev de denilen, kimi c
göçebe Türk boylannın
yaşadığı. tepesi kubbe 6
görünümlü yuvarlak ça- j
dır... Kadınlann omuzla-
nnı örtmek için kullan- 8
dıklan geniş atkı. 4/ g
Balıkçımn ayağıyla iterek
çamur üstünde kaydırabileceği ka-
dar hafif olan, küçük ve alü düz
tekne. 5/ "Sâdıklan tahkîr ile red
kâide oldu/Hırsılara ikrâm ü —
yeni çıktı" (Ziya Paşa)... Derviş se-
lamı 6/ Ruh... Şicim kalınhğında,
ince ve uzun deri parçası. 7/ Tepeli-
tavuk da denilen ve Güney Ame-
rika'da yaşayan kuş... Kenarsüsü.
8/ Evrensel alıa olan kan grubu...
Notada durak ışareti... Hariç. 9/
Torba biciminde yorgan çarşafı.
YUKARroAN AŞAGrYA:
1/ Yılmaz Güney'in bir fihni 2/ Yüce... Manisa'daki "Ağlayan.
Kaya"nın o olduguna inanılan. doğurganl\ğıyla ünlü Frigya
kraliçesi. 3/ Anadolu'da yüzyıllardan bu yana dokunan bir tür
ensiz dokuma. 4/ Üç yaşına kadar olan at yavrusu... AJtın. 5/
Akıl... Entrika. 6/ Lamba. 7/ Kendisine inamlan kimse... Yapı-
sına girdığı sözcüğe "iki, çift" anlamı veren yabana önek. 8/
Kılığından ya da davranışlanndan hoşlanıhnayan kimseler için
kullanılan sözcük... Akraba. 9/ Bir renk... İş, hizmet buynığu.
ILAN
T.C.
BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1992131
Da\acı Maliye vekilı tarafından davalı kayyım ale^hine açılan gaip-
lık \e tescil davasında:
Beyoğlu, ilçesi, Hacımımi mahallesı, Revanisokaktaoluptapuda 123
ada, 2 parsel sayılı 115 m' sahalı bahçeh kargır evin tamamı Yunan teba-
lı CarolineCozmeto'nun uzun seneden ben gaıpolduğu, kendisindenha-
len haber alınamadığından \e Hazine vekihnin de gaıphğıne karar veril-
mesi ıstemlmiş olmakla gaıp hakkında malumatı olan kımselerin mah-
kememızın 1992/131 esav sa>ılı dosyası zımmmda malumat vermelerı,
gaıp ha>aıta ise adresinın bıldırılmesı ılan olunur. 29.4.1993
Basın 301P
ILAN
FATİH İKİNCİ ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
992/1036
Da\acı Hazine vekili tarafından da\ah Ahrnet oğlu Mehmet aleyhi-
neacılan gaıplık tescil davası Mrasında;
FatihHacıe\haddinMah lmrahorCaddesıNo:36Fatih-lsıanbulad-
resınde oturduğu bıldırılen da\alı Ahmet oğlu Mehmet'e duruşma gu-
nunuıeblığedılemedığıgıbızabııaca yapılan araştırmada neticeverme-
diğınden. duruşma gununun ilanen tebliğine karar \erilmiş olmakla adı
gevecenınduruşmanınanlıbulunduğu 14.7.1993 saat 10.00'da mahke-
memi/de hazır bulunması. bulunmadığı lakdırde HUMKÎnun 509-510.
maddelen gereğince duru^maş a gı\abındade%am olunacağı hususu da-
\eıı\c verinegecmek u/ere ilanen teblığ olunur. 3.5.1993
BaMn: 30118