19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS1993 SALI HABERLER 'Yarası olan gocunup' • ANKARA (ANK A) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz, cumhurbaşkanhğı için ilk tur seçimlerinin koalisyon oylannın cumhurbaşkanını seçmeye yetmeyeceğini ortaya koyduğunu söyledi. Yılmaz, Demirerin kendisi hakkında MİT Raporu haarlatoğı iddialanna da "Yarası olan' gocunur. Endişem yok" dedi. ANAP Başkanhk Divanı Mesut Yılmaz başkanhğında toplandı. Toplanü öncesinde bir açıklama yapan Yılmaz, cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle kendisini en çok rahatsız eden durumun "Zaten kötü işkyen devlet mekanİ2masırun durması olduğunu söyledi. Mesut Yılmaz sorular üzerine Demirerin kendisi hakkında MİT Raporu hazırlanması içintalirnatverdiği iddialannı yanıtlarken "Böyle bir bilgmı yok. Endişem de yok, yarası olan gocunur. Nevarsa araşürsınlar" dedi. Liselilerin açlık grevi •IstanbulHaberServisi- Kocasinan Lisesi'nde öğrenım gören bir grup öğrenci, okuldan aülmalan protesto amaayla açhk grevine başladı. SHP'nin Bahçelievler'deki binası önûnde dün toplanan öğrenciler, "öğrenci Birüği Gırişim Komiteleri" adına bir açıklama yapülar. ÖSS sınavını protesto eylemi sırasında altı öğrencinin "elebaşı" olarak gösterilerek okuldan atıldıklannı belirten öğrenciler, "Okuldan atılan arkadaşlanmızın maruz kaldıklan durnmu, özgürlüğü arayan, hûr düşünceyi savunan, demokratik lise talebini haykıran her arkadaşın başına gelebilecek durum olarak görûyoruz. Okullarda polis terörii estiriliyor, öğrenciler Gayrettepe'de işkence tezgâhlanndan geçiriliyor" dedıler. öğrenciler, SHPönünde başlatüklan grevi, atılan arkadaşlan okula geri alınıncaya kadar sürdüreceklerini söylediler. Atamalara smav koşulu • ANKARA (ANKA) - tş ve İşçi Bulma Kurumu bir başka kuruluştan yapılan atamalara farklı birunvan vermeyecek. Kunım.eleman unvan yükselmelerinde sınav koşulu koydu. Resmi Gazete'deyer alanİşvetşçi Bulma Kurumu Genel Mûdürlüğü Görevde Yûkseltme Yönetmeliği ile merkez ve taşra bırimlerinde görevli personelin görevde yükselmeleri hizmet özellıkleri esas alınarak kurallara bağlandı. Yönetmelikle, üst unvanlı kadrolara adanabilmek için, dûzenlenecek hazırlama cğiümlerine katılmak, yazıh ve sözlü olmak ûzere ikı aşamalı sınava katılmak koşulu getirildi. Daire Başkanı, Bölge Müdürû, Bölge M üdür Yardıması ve APK uzmanı kadrolannda yapılacak atamalar sınav kapsamı dışında bırakıldı. 'Omraniye GûnleN' ertelendi tstanbulHaberSerrisi- "Ümraniye Gûnleri",çöplûk faciası nedeniyle ertelendi. Ümraniye Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, hazırhkları tamamlanan ve programı kesınleşen üç haftalık "4. Ümraniye Günleri"nin ertelendiğini duyuran afışlerde şenliğjn, "hak edilmiş birmuthıJuk" olduğu, ancak Ümraniye'nin faciadan sonra bu hakkı kullanmaktan vazgecüği belirtiliyor. "Çöplük kaldınlıncaya kadar" ertelenen Ümraniye Günleri'nin Hekimbaşı Çöplüğü yerine kurulacak çocuk parkında kutlanması umutediliyor. FATİH3.ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 992/975 Davacı Maliye ve GumrOk Ba- kanlığı'na izafeten Istanbul Muha- kemat Mûdürlüğü tarafından dava- lı Istanbul Defterdan Zekeriya Te- mizel aleyhine açılan tescil-gaiplik davasında; tstanbul ili, Fatih ilçesi, Seyitö- merMah. kaim:4ll pafta, I739ada, 5 parsel sayıh 38.88 m"lik vaşınma- zjn malikı Yusuf oğlu Mehmet'ın gaipliklen takp edildığınden adı ge- çeni bilen ve görenlerin hayat ve me- matından bilgileri olanlann hâkim- liğimizin 992/975 esas sayılı dava dosyasına ılan tarihınden ıtibaren 1 sene içinde bildinnekri, aksi takdir- de adı geçenlerin M.K'.nın 32/2. maddesi gereğince gaıpLiğine kaıar venleceği ilan olunur. 7.4.1993 Basın: 29231 Erdal İnönü, Demirel'i tarafsız olacağına inandıklan için desteklediklerini söyledi: HiçbirpazarbkyapmadımKoalİSyOII Baa çevreler kendi inandıklan partilerin girmesi için N8 yapacağimiZI kOIHIŞUyOIMIZ Cumhurbaşkam tarafsız SHP'nin koalisyondan çıkmasını istiyor. İktidan bırakıp gitmek olacak. Demirel de bunu söylüyor. Tarafsız olması beklenen bir mertlik olacaksadiğer partiler iktidarolmak için niye uğraşıyor? cumhurbaşkanına 'Gel bu koalisyon işlerini konuşalıırf denmez. Basm da beklediği tepkiyi göstermediği için'Aaa bu da nereden Cumhurbaşkanlığı için pazarhk yapmıyoruz. Yann öbür gün ne çıktı?' diye soruyor. yapacağız diye konuşuyoruz. TUNCAYÖZKAN ANKARA - Başbakan Yardıması ve SHP Genel Başkanı ErdaJ İnönü, Baş- bakan Süleyman DemireTe "Cumhur- başkanlığı'nda tarafsız olacağına inana- rak oy verdiklerini" söyledi. Demirerie bir koalisyon pazarlığı yapmadıklannı vurgulayan İnönü, "Ta- rafsız olması beklenen bir cumhurbaşkanına, 'Sen gel, bu koalisyon işlerini konuşalım' diye bir şey söylenemez zaten" dedi. İnönü, cumhurbaş- kanlığı secimine yönelik kendisine ve partisine yö- neltilen eleştiriler ve siyasi gelişmeler konusunda Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı: Demirerm cumburbaş- kanbğı adayltğmı destek- lememz SHFnin oylannı döşürecek mi? SHP tabaıunın, Demirerin destekJenme- sinekarşıokhığuvesizituUrsızbulanyo- rumlara ne diyorsunuz? ÎNÖNÜ: Basınımızın yorumlannı pek anlamıyorum. Benim tutarsız oldu- ğumdan bahsedibyor. Ben, çok tutarh olduğuma inanıyorum. Herkes herşeyi bırakıyor, 'Cumhurbaşkanı kim ola- cak' diye onla uğraşıyor. Beni sevenler de bana, 'Neden aday olmadınız' diyor- lar. Bizim partimizin elınde olsa bakıyo- nım, çoğunluk arkadaşlar beni düşüne- cek... Cumhurbaşkanlığı seciminde bü- yük partilerin aralannda uzlaşrnayla ge- nel başkanlannın dışında birisini seç- meleri, daha kolay ve en cabuk sonuca gidilecek bir yaklaşımdır. Sayın Demi- rel geleneğe uygun olarak ve partisinin de baskısıyla diyelim kendi hakettiğine inanarak, bunu kabul etti. Şimdi o za- man 'Hayır, bu fıkre uymuyoruz' diye uzak durmak, aslında cumhurbaşkanlı- ğı meselesini daha büyütmek anlamına gelir. Çünkü, o zaman bü- tün öbür mescleleri bir ta- rafa bırakıp biz bu konu- daki fikrimize bağlı kala- cağız ve ne hükümeti düşü- neceğiz, ne partinin geîiş- mesini düşüneceğiz, anıa cumhurbaşkanlığı konu- sunda fıkrimızı hep söyle- yeceğiz. Bu, bence daha tu- tarsız bir ış. Bizim fikrimiz, cumhurbaşkanlığı ko- numunun çok önemli ol- madığı şeklinde. Önemli değilse bir an evvel seçim yapmalı, ondan sonra hükümetle ilgile- nilmeli. Bu, tutarlı davranış. Çok tutarh davrandığıma inanıyonım. Ama basını- mız istediğini söyleyebilir. Bunun parti- mizin itibannı azaltacağmı da sanmıyo- rum. Halkımız, bu görüşü pekala anlı- yor. Halkunızdan ve partimizin örgütle- rinden olumsuz eleştiri gelmiyor. Halk, normal demokratik süreç içinde bunun bıtmesini istiyor. Tepki, basından geb- yor, basın benden belli birşey bekliyor- du. Ben onu yapmayınca,'A bu da ne- reden çıktı" diye bana kızıyor. tnşallah bir gün, basınımız da iktidara geldiğin- de istediğı gibi davranır. Sayın Demirel ile bir "koalisyon pa- zariı&nız" oldu ımı? iNONÜ: Basınımız sürekli bunlan düe getiriyor. En saygın gazetemizde çı- kıyor: 'Demirerie konuştu İnönü, şu şartlan söyledi, Demirel de kabul etti' falan. Halbuki ben, o gün konuşmaya gjtmişim. Doğrudan doğruya hükümet işlerini konuşmuşum. Hiçbir şekilde şart konuşmamışım. Do- layısıyla belli haberlerin gerçekle ilgisi yok. Bir de başka birşey var. Deniyor ki, 'Bu ne biçim saflıktır, karşı tarafın -karşı taraf denmez ama koalisyon için- deki ortağa- başka bir par- tinin gene 1 başkanını rahat ettiriyorsunuz, cumhurbaş- kam seçtiriyorsunuz, karşılığında da hiçbir şey almıyorsunuz. Böyle saflık olur muT Bunu diyen pek- çok basın mensubu var ve bizi bu arada saflıkla itham ediyorlar. Bir taraftan da pazarbk etüğimizi man- şet yapıyorlar. (Gülerek) Bence bun- lann tutar tarafı yok. Biz cumhurbaş- kanın tarafsız olacağını söylüyonız. De- mirel de bunu söylüyor. Biz Sayın De- mirerin tarafsız olacağına inanarak, kendisine oy veriyoruz. Tarafsız olması beklenen bir cumhurbaşkanına 'Sen gel bu koalisyon işlerini konuşahm' diye bir şey söylenemez zaten. DYP ile konuş- malar pazarlık şeklinde değil tabii. Yann öbür gün ne yapacağız diye konu- şuyoruz. Siyasi ahlaka aykın hiçbir şey yapmıyoruz. Bir takım komık eleştiriler vapılıyor: Koltuğa yapıştılar. O zaman niye ikti- dar olmak için uğraşıyor partiler? İkti- dara gelince hemen bırakıp gitmek mertlik olacaksa, yahut onurlu bir dav- ranışsa, neden iktidar için uğraşıyor partiler? Son derece tuhaf eleştirilerle karşı karşıyayız. Bazı basm mensuplan- mız kendi fücirlerini söylüyor, onlara saygım var. Inanıyorlar ki, yanlış yapıyonız. Önümüzdeki günler hangi tavnn doğru oldu- ğunu gösterir. Ama bir de maksatlı denebilecek bir propaganda şekli var. Amaç, bu koalisyon bozulsun, başka bir koa- lisyon kurulsun. Kendi inandıklan partilerin ko- alisyona girmesi için, bi- zim çıkmamızı sağlama- ya çabşanlar var. Sayın DemirelMn Cum- hurbaşkanuğı'na çıkmasnun ardmdan oluşacak veni koalisyon hûkümetinde bir ek protokol ya da bu protokolün yenilen- mesi söz konusu olacak mı? İNÖNÜ: Onlar, yeni hükümet kuru- lurken söz konusu olacak. Bu koalisyon protokolüne itiraz ne DYP'den, ne de SHFden geldi. Siz DYP'nin içinden her kim olursa ol- san, başbakan olarak gelirse gelsin, koa- lisyon devam edecektir mi diyorsunuz? İNÖNÜ: Koabsyon kişilere bağlı de- ğil. Koalisyon. Mech's'in yapısı, seçimde yapılan vaatler ve bunlara bağb olarak ortaya cıkan bir oluşum. Kişilere bağb değil. DYP liderinin cumhurbaşkam seçilmesi halinde 'meşruiyef tarüşması yapılmayacak ANAP, Demirel'i rahat bırakacak • Başbakan Süleyman Demirerin cumhurbaşkam olmasıyla DYP'nin misyonunu tamamlayacağı görûşünüsavunan ANAP'lıyöneticiler,Demirerden sonra DYP'nin başına kim gelirse gelsin bu partinin şimdiki gücünü koruyamayacağını öne sürdüler. ANKARA (Cumhuriyet Bû- roew) - ANAP, Başbakan Sü- leyman Demirerin cumhurbaş- kanbğına seçilmesi halinde "meşruiyet" tarüşması yapma- yacak. ANAP'ın Mesut Yılmaz başkanhğında dün yapılan baş- kanbk divam toplantısında cumhurbaşkanbğı seçimleri de- ğerlendırildı. Toplantıda Baş- bakan Süleyman Demirel'in cumhurbaşkam olmasıyla DYP'nin misyonunu tamamla- yacağı görûşünü savunan ANAP yöneticileri, "Demirer- den sonra DYP'nin başına kim gelirse gelsin bu parti şimdiki gücünü koruyamaz" dediler. Başkanhk divam üyeleri, De- mirel'in meşruiyetini tartışma- yacaklannı, ancak ellerinde bulunan ve Demirel'i de suçla- yan dosyalan kamuoyuna açık- lamayı sürdüreceklerini söyle- diler. Cumhurbaşkanlığı seçimi ANAP lideri Yıhnaz ve RP lideri Erbakan, dün TBMM'de bir araya gelerek cumhurbaşkanlığı secimini tartıştüar. için yann yapılacak ikinci tur Başkanı Mesut Yılmaz ve RP oylama öncesinde muhalefet Genel Başkanı Necmetün Er- partileri yeniden "uzlaşma" bakan, dün uzlaşma koşullannı arayışına girdi. ANAP Genel görüştüler, ancak somut bir uz- laşma sağlanamadı. RP ve ANAP grup başkanve- killerinin de kaüldığı görüşme öncesinde Mesut Ydmaz, ana- yasanın ruhunun ve lafzımn Cumhurbaşkanı'nın üçte iki çoğunluk olan 300 oyla seçil- mesini öngördüğünü belirte- rek, Uk turda 234 oy alan Baş- bakan Demirel'in tavnyla, bu konuda uzlaşmanın önünü ka- padığını söyledi. Demirel'in, mecüsi Cumhurbaşkanı'nı 300 oy yerine salt çoğunluk olan 226 ile seçmeye mahkum ettiği- ni anlatan Yıbnaz, ilk turda SHP'lüerin tamamının Demi- rel'e oy vermemesi nedeniyle koalisyon desteğinin bile sağla- namadıgını bildirdi. GOZUYLE MELİH CEVDET ANDAY Tarihsel Kalıtım Yontulmamış, hamhalat, gerzek birini gördüğümde, "ilkel toplum insanı buna mı benzerdi yoksa?" diye dü- şünürdüm eskiden. Sonra sonra, okuyup öğrendikçe il- kel toplum insanına haksızlık ettiğimi anladım. Antropolojiye merakım yıllardan beri süregelmekte- dir. Morgan'ın temellerini attığı bu bilim, yeni araştrma yöntemleriyle öyle büyük bir gelişme gösterdi ki (size inanılmaz gelecek ama), belki bu yüzden ilkel toplum in- sanını küçümsemekten kurtuldum. Buna bağlı olarak da çağımızı pek yüceltmiyorum artık, çünkü kültürümüzün, sanatlanmızın ilkel toplumdan kaynaklandığı görüşüne katılıyorum. Bilindiği gibi, ilkel toplum demek, bundan bilmem yir- mi bin, otuz bin yıl önce yaşamış toplum demek değil; il- kel toplum bugün dünyamızda var olan bir toplumdur. Bu toplumlarda yazı yoktur, tanrı yoktur, tarım yoktur. Bunlara karşılık animizm (her şeyi canlı görme inancı), totem (insanla hayvan ve bitki arasırtda akrabalık bulun- duğu inancı) ve avcılık, hazır besin toplayıalık vardır. Işte bu kadar! Bu düzen içindeki insanı yontulmamış, hamhalat, gerzek saymaya ne hakkımız var! Biraz sonra göreceğiz ki, o nitemler ancak bizim çağımız insanına uygun düşmektedir. Şu bilimsel doğrudan yola çıkalım: Insanın, insan olalı beri beyninde hiçbir gelişme olma- mıştır. Demek ilkel toplum insanının beyni ile bizim bey- nimiz eşdeğerdedir. Peki, tarihin başlangıcından bugüne uygaıiığın ger- çekleştiği büyük aşamaları yadsıyacak mıyız? Başka bir deyişle, çağdaş insan bu büyük aşamalardan pay alma- mış mıdır? Ve bu açıdan ilkel toplum insanını geride bı- rakmamış mıdır? Işte, yazılanmdan birinde söz konusu ettiğim "Tarih- ten Dersler" adlı ilginç yapıtın yazarı bu soruları şöyle yanıtlıyor: "Uygarlık kalıtımla geçmez. Her kuşakta yeniden öğ- renilmesi, kazanılması/kazandırılması gerekir." Böylece kültür edinme, eğitilme sorununa gelmiş olu- yoruz. Her kuşaktan insan uygarlığın tarih boyunca ger- çekleştirdiği ilerlemeleri, birikimleri eğitim yolu ile ken- dine mal edecektir. Bunu yapmadıkça, yapamadıkça onun ilkel toplum insanından hiçbir aynmı kalmaz. öyle ise, "yontulmamış" nitemi, uygarlığın ilerlediği süreçler içinde yaşayıp da bunlan edinmemiş ya da edi- nememiş olanlar için kullanılabilir; uygarlık birikimi ol- mayan ilkel toplum insanı için değil. Yazımın başında, "ilkel toplum insanına haksızlık etme" dediğim buydu. işte burada eğitimin ne denli önemli olduğu sorunu ile karşı karşıya geliyoruz. Unutulmamalı ki, öğrenme, bilgi edinme hakkı, insan haklarının en başında gelir. Bu hak- kını kuilanamayan insan, kendi aklı ile düşünebilme gü- cüne eremez. Kendi aklımızda düşünebilmek ise "ay- dınlanma" demektir. Aydınlanmaya, tarihsel kalıtımı kazanarak varılır an- cak. Yüksekögretim yasasıTBMM yotanda • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, Bakanlar Kurulu'nda kabul edildıkten sonra bir süredır Başbakanlık'ta " bekleyen yüksekögretim yasa tasansflıı TBMM'ye sevk ediyor. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardıması Erdal İnönü, Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, Devlet Bakam Türkan Akyol ile Bayındırlık ve İskân Bakanı Onur Kumbaracıbaşı'dan oluşan veeğitim reform paketlerinin gerçekleştirilmesi için görevlendinlen eğitim alt komisyonu, dün son kez toplandı. Köksal Toptan, tasan üzerinde herhangi bir değişiklik olmadıgını ve son kez bir gözden geçırilmesı amaayla bu toplantının yapıldığını bildirdi. 28 mart günü Senato ile Millet Meclisi'nin ortak toplantısında 532 üye cumhurbaşkanı seçimi için oy kullanıyordu Cevdet Sunay, 461 evet oyuylayeni Cumhurbaşkam Çankaya'dan gelip geçenler Atatürkten Özal'a ALPAY KABACALl Bu görüşmeden sonra Sunay'a cumhur- başkanbğı yolunu açan işlemler hızlandınldı. önce parti liderlerinden olumlu görüşler alındı ve bu, basın yoluyla duyuruldu. Bu gelişmeler üzerine Cevdet Sunay, Genel- kuraıay Başkanbğı'ndan istifa etti. Sunay, 11 Mart 1966'da Cumhurbaşkam Vekilhği görevini yürüten Senato Başkanı tbrahim Şevki Atasagun tarafından konten- jan senatörlüğüne atandı. Cevdet Sunay 17 mart günü ant içti. Bitkisel yaşama girmiş bulunan Cumhur- başkam Cemal Gürsel, yine hükümet kara- nyla 25 martta Ankara'ya getirildi ve Gül- hane Askeri Hastanesi'nde hazırlanan özel bölüme yaünldı. 26 martta, Başbakanbğm istegi üzerine, 37 kişilik. "Müşterek Sıhhi Kurul" tarafından bir rapor düzerJendi. Bunda Gürsel'in göre- vini sürdüremeyeceği, vücudunun öldüğü bildiriliyordu. Rapor Başbakanlıkça Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderildi; cumhurbas-' kanbğı makamının boşaldığı, yeni seçim yapmak gerektiğj resmen saptandı. 28 mart günü Senato ile Millet Meclisi'nin ortak toplantısında cumhurbaşkam seçimi yapıldı. 532 üyenin kaüldığı oturumda Cevdet Su- nay 461, Türkeş 11 oy aldı. Aday olmayan kişilere 8 oy verilmiş, 47 oy da boş çıkmışü... Bunahm çözûlmedi Türkiye iç politika bunahmlanndan kur- tulamıyordu. Sunay'm tutumu da bunalım- lann çözümüne yardımcı olmadı. Tersine, bunabmlan körükleyecek demeçler verdi, bir cumhurbaşkanından beklenmeyecek davranışlar şergiledi. Halk arasında da sevil- miyor, "Çivit" diye anıbyordu. Sunay'm Demirel hükümetlerine (1965, 1967, 1969) güçlük çıkardığı söylenemez. Ancak kuvvet komutanlannın, "Parlamen- Komutanlar artık siyasetin icindeydi. Genelkumıay Başkanı Orgeneral Faruk Gürlcr'in cumhurbaşkanı olması için baskı yapülar. to ve hükümet süregelen tutum. görüş ve ic- raatı ile yurdumuzu anarşi, kardeş kavgası, sosyal ve ekonomik huzursuzluklar içine sokmuş..." diye başlayan 12 Mart Muhtı- rası'nı vermelerinden sonra birden saf değiş- tirerek askerirejiminyanında yer aldı; o dö- nemin hukuka aykın, demokrasi dışı "ic- raat"ına ortak oldu. Fahri Korutürk'ün altına cumhurbaş- kanbğına seçilmesi öncesindeki oluşumlar alabildiğine geniş ve karmaşıktır. Kuvvet komutanlannın verdiği "12 Mart Muhtırası"nın ardından parlamento baskı altında tutularak "reform kanunlan"nın çıkanlması istenmiş, ama yalnızca anaya- sanın kimi maddeleri antidemokratik yönde değiştiribnişti. Pek çok yazar, gazeteci ve aydımn cezaev- lerine alındığı. işkencertin yaygınlaştınldıgı bu dönemde, siyasete girmiş olan ordu için için kaynıyordu. Örneğin İstanbul Sıkıyöne- tim Komutam Faik Türün'ün başında bu- lunduğu "Kontrgerilla", işkence evlerinde sorguya çektıği kişilere Kara Kuvvetleri Komutam Faruk Gürler'le, Hava Kuvvetleri Komutam Muhsin Batur'la ilişkileri olup ol- madığını soruyordu; "Yakında onlann da defteri dürülecek" denibyordu. Bir süre öncejetler Ankara üzerinde, özel- likle Çankaya üzerinde alçak uçuş yaparak kara kuvvetleri komutanlığına atanan Ke- mal Atalay'ın emekbye aynîmasını ve bu gö- reve Faruk Gürler'in gelmesini sağlamı- şlardı. Memduh Tağmaç, 5 Eylül 1972'den önce emeklibğini isteyerek genelkurmay başkan- lığına Gürler'in gehnesini sağladı. Sunay'ın öteki komutanlarla anlaşarak Tağmaç'ı atlatıp göerv süresımn uzatıbrıası- nı özlediği yolunda söylenüler de vardı. Sonuçta, Faruk Gürler Genelkurmay Başkanlığına gelmişti. Demirel, uzlaşmayı reddediyor Sunay'ın görev süresinin sona ermesinin yaklaştığı 1973 şubatında Gürler'in adı çev- resinde yoğun bir kulis başlatıldı. Genelkur- maydakı karargahının subaylan, çengel atı- lan ya da kendilıklerinden ortaya atılan sıya- setçiler ve kimi yayın organlan Gürler'i cumhurbaşkanhğına seçtirmek için kollan sıvamışlardı. Ordunun Gürler'i cumhurbaş- kanı olarak görmek istediğj yolunda propa- gandalar yapılıyordu. Daha önce üzerinde birleşilen Sunay'ın görev süresinin uzatılması formûlü artık söz konusu edilmiyordu. Parlamentoda çoğunluğu Adalet Partisi milletvekilleri ve senatörleri oluştunıyordu. Gürler'i cumhurbaşkam seçtirmenin yolu, önce bu partinin, ardından öteki siyasal par- tilerin "ikna" edibnesinden geçiyordu. Bu nedenle komutanlar, önceükle AP lideri Sü- leyman Demirerie görüşmek istediler. AP'li eski bakanlardan Turgut Toker araabğıyla bu istek kendisine iletildiğinde, Demirel İca- bul etmedi. 14 şubat günü genelkurmay başkanı Fa- ruk Gürler'i temsilen geldiğini söyleyen An- kara Sıkıyönetim Komutanbğı Kurmay Başkanı General Recai Ergûn de, Demirel'- den red cevabı aldı. Demirel, "Sakınca görü- rüm. Suiistimal ettiler" diyerek bütün görüş- me ısteklennı gen çevırdı. Komutanlar öteki partilerin liderleriyle görüştüler ve 21 şubat günü bir bildiri ya- yımladılar. 12 Mart söylemi içinde, "Sorumsuzu veya sorumluluğunu idrak edemeyen bazı pobti- kacılarla sapık ideoloji ve çıkar çevrelerinin, memleketin yüksek menfaatlerini hiçe saya- rak ve Silahlı Kuvvetler'in vakur bir anlayış içerisinde bulunmalanndan cüret alarak, son aylarda gittikçe temposunu arttıran yer- siz beyan ve yorumlarda bulunmalan esefle müşahade olunmaktadır" diye başlanan bil- dinde cumhurbaşkanbğı sorunundan söz edilmiyordu. Bildıriye göre, içinde bulunu- lan bunahm ve olağanüstü durumdan bir an önce çıkılmasını sağlamak amaayla, üdener ve yanlanndaki kurullarla "şahıs, zümre, parti ve hükümet icraatı bahse konu edil- meksizin samimi bir hava içinde" görüşme- ler yapümış, AP Genel Başkanı kendine özgü kimi nedenlerle yapılan çağnlara uy- mamışü. "Bu hususta yanbş istikametlere yayılmasma çahşılan her türlü haber ve yo- rumlann hakıkatle hiçbir ibşkjsı yok"tu... AP Genel Başkanı Demirel, aynı gün ya- mt verdi: "Memleketi buhrandan çıkarmak için AP'nin katlandığı fedakarbklar ortadadır. AP ne buhranın amili ne de uzamasının se- bebidir. Yetki ve sorumluluklanmızı biliyo- ruz. Bu ülkenin hür haklanm bilir kimsele- riz. Haklanmızın teminatını da Türk anaya- sasında buluyoruz." Gürler'in seçileceğine inananlar... Komutanlar şimdi siyasetin ıyice içindey- di. İlişki kurduklan parlamenterler kendile- rine AP'deki bazı kişilerin Gürler'e oy vere- cekJerini; Genelkurbay başkanımn secinû kazanacak ölçüde, hatta daha da fazla oy alacağını söylüyorlardı. 28 şubatta Sunay, parti liderlerini Çan- kaya'ya çağırarak görüştü. Komutanlann görev süresinin uzatümasını istediklerini, kendisinin bu isteğe partilerin hepsinin ka- bul etmeleri durumunda uyacağını söyledi- ğini, bu konuda kararsızlık gösterildiği için şimdi Gürler Paşa'nın cumhurbaşkanı olma- sında ısrar ettiklerini ifade etti. CHP Genel Başkanı Ecevit ile Demirel karşı cıküîar. 1 Martta cumhurbaşkanı adayı olarak Is- met İnönü'nün adı ortaya atıldıysa da, bu pek çok çevre tarafindan tutuhnadı. 3 Mart günlü Hürriyet'e göre, "Gürler ve İnönü'den sonra cumhurbaşkam adayı Tan- sel"di. Hava Kuvvetleri Komutanbğı'ndan emekli olan Tansel, Ottawa büyükelçisiydi. Buda tutmadı... Genelkurmay İkinci Başkanı Turgut Su- nalp (12 Eylül'den sonra kurulan "iktidar adayı" Milüyetçi Demokrasi Partisi'nin baş- karu) Gürler'i seçtirmek için elinden geleni yapıyordu. Artık seçileceğine hem Gürler'i, hem kendisini, hem de kimi çevreleri inan- dırmışü... SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle