Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS1993SALJ
12 DIZIYAZI
Sunay'laDemirePinyollarnu
1 9 6 3 t e n 1 9 9 3 e
S Ü L E Y M A N D E M İ R E L
Nalân Seçkin
'Mııhtıra'ayırdı
 artilerin, üzerinde onlaştıkları Anayasa Mahkemesi Başkanı Muhittin Taylan 'ı kabul
etmeyen Sunay; İsmet İnönü, Nihat Erimya da Faruk Gürler'in cumhurbaşkam seçilmesini
önerİH. Dinleyen olmadı. Bu sırada süresidoldu ve Cumhurbaşkam Sunay, 28 Mart 1973
Çarşambagünü eşiyle birtikteyürüyerek Çankaya Köşkunden ayrıldı.
C
evdet Sunay, yedi yıllık görev
süresinın dolmasına 33 gün
kala, yeni cumhurbaşkanırun
seçımı içın parti hderleriyle
dizı görüşmelere başladı
Cumhurbaşkanhğının beşincı
yılı dolmadan 12 Mart 197t'de silah ar-
kadaşlanndan bir muhtıra almış, Demi-
rel'ın başbakanlıktan istifasını kabul et-
.mek zorunda kalmışiı. Bu nedenle h-
.dertere, ordudan kendisıne Genelkur-
ma> Başkanı Orgeneral Faruk Gürler'in
'• cumhurbaşkam olması isleminın gel-
! dığni akıardı, görüşlenni sordu. AP Ge-
[ nel Başkanı Süle>Tnan Demirel. 28 şubat
j çarşamba günü saat 10.00'da girdığı
ı Çankaya'dan iki saat 20 dakika sonra
îçıktı ve gaîetecılerte aralannda şu ko-
i nuşma geçli-
' -Sizcecumhurbaşkanıadavıkunolabi-
;BT?
! - Partilerin cumhurbaşkaru adayı gös-
! termesi gıbi bir teamül >oktur
; - APIi bir parlamenterin cumhurbaş-
'. kanı obnaa söz komısu mu?
J - Ben sıze söyledım. TBMM'nin üze-
nnde herhangi bir tesir icra etmek iste-
mem.
- Hükümet cumhurbaşkam empoze
edebilir mi?
- Cumhurbaşkanhğına şu seçilsin diye
empoze yapılabılir mı? Hükümet meclıs-
lere karşı sorumludur, mechslerin üstün-
de değildir.
Görüşmeler sürerken kulislerde ikınci
Cumhurbaşkam İsmet İnönü'nün yanı
sıraTürkiye'nin Ottawa Büyükelçisi eskı
Hava Kuvvetlen Konıutaru emeklı Or-
general trfan Tansel'in de adı dolaşmaya
başladı. Demirel Tansel'in "deuletın çe-
şith hizmetlerinde bulunmuş değerli bir
zat olduğunu" söyledı.
Seçim huzur içindir
Sunay"ın Çankaya Köşkü'ne veda et-
mesine 26 gün kaJa Orgenerai Gürler
emekli oldu. Milli Savunma BakanhğV-
yla senatörlükten istifa eden Mehmet
Izmen'in yerine kontenjan senatöni
atandı. Gürler'den boşalan Genelkur-
may Başkanlığı'na da Orgeneral Senıih
Sancar geurildi.Gurler,gazetecilenn"se-
çilebilecek misinız" sorusuna, "ya na-
sıp..." karşılığrnı verdı. * '' '"""1
Görünümün Demirel'i rahatsız ettiği
anlaşılıyordu. Gazetccılerin sorulannı.
hep yaptığ! gibi yeni sorular açarak şöyle
karşiladı:
"Seçım ne zamandan ben itibar me-
selesidır? Seçjme ne zamandan beri mü-
esseseler gıriyor? Seçim şayet bir itibar
meselesıolarakkabuledilirse.birsükûnet
değjl. kargaşa getirir Seçim kargaşa de-
ğil, huzur getırmek içındır. Seçimin neti-
cesine katlanamayan seçime »alip olmaz.
Seçim. önüne çıkılan heyctin karanna
itibar etmedir. O heyetin karannı beğen-
meyeceksmiz. o zaman önüne çıkma-
mak gerekir.
"Bir şey aynı anda hem değerli hem
değen>iz olamaz. Seçimin neticesini pres-
tij meselesi yapmak, seçim müessesesiyle
bağdaşmaz. Seçimde kaybeden ve kaza-
nan olacaktır. Kazanınca ıvi de. kaybe-
dince nedcn kötü oluyor?"
Dün-bugün
Cumhurbaşkam seçimı turlan 13
Mart 1973 Sah günu başladı. Gürter'den
başka Senato Başkanı Tekın Anburun
ve Demokratik Partı Genel Başkanı Fer-
ruh Bozbeyh de adaydı. Ilk dört turda
Anburun 285. Gürler 200 oy aldı. İlk
günkü oylamayı 12 Mart'ın Hava Kuv-
vetleri Komutanı Muhsın Baturdışında-
kı tüm komutanlar ızledı.
AP-CHP'nin bulduklan çıkar yol,
Cevdet Sunayın süresinın uzatılma-
sıydı. Karar kamuoyuna yansıyınca ko-
mutanlar Başbakan Ferit Melen'i
TBMM"deki makamında saal 17.40"ta
12 Mart döneminin son günkri...Sük > man Demirel > ine Başbakanlık yollarmda. Bu nedenle, yanında Cihat Bilgehan ve Nahh Menteşe olduğu halde, C G P
Genel BaşkanıTurhan Feyzioğlu, yardımcıları Emin Paksüt ve Ferit Melen'le "hükümet kurma" koousunu göröşüyor.
zıyarete geldıier. Toplantıya Genelkur- rüşü de şöyle savundu: dan değil, Meclis'in içinden gelmiştir." ruk Gürler'in cumhurbaşkam seçilmesi-
"'Mevcut adaylann hiçbirinin yeterlı Bu sözler Gürier ve Anbunın'u üzdü ni önerdi. Dinleyen olmadı. Bu sırada
oyu alamayacağı anlaşıldı. Başka for- mü. yoksa umutsuzluğa mı kapıldılar bi- süresi doldu ve Cumhurbaşkam Cevdet
müller bulmak gerekecek. TBMM hür linmez, ikisi de adaylıktan çekıldi. Sunay, ikinci Cumurbakanı İsmet İnö-
may Başkanı Orgeneral Sancar'la birlik-
te Kara Kuvvetlen Komutanı Orgeneral
Eşref Akma, Jandarma Genel Komu-
tanı Orgeneral Orhan Yığit ve Ankara
Garnizon Komutanı Korgeneral Ab-
durrahman Ergeç de katıldı.
Bir gün önce Süleyman Derrurene Se-
mih Sancar. ortak bir dostlannın Çan-
kaya'daki evınde gizlice buluşmuşlardı.
Orgeneral Sancar toplantıdan çıkarken
gazetecılerin konuya ilişkın sorusunu
••mıinfenden (teke-tek) göriiştüklcrini"
bıldırerek dogruladı. Gözlerden uzak
görüşmeyi daha önce yalanlayan Demi-
rel, Genelkurmay Başkanı'nm sozlen
üzerine açıklamada bulundu: "Bugun
başka bir gundür, dün başka bir gün-
dn!"
Lzatma reddedildi
Şımdi sıra Sunay'ın süresinin uzaııl-
ması amacıyla ana> asaya geçici 23. mad-
denin eklenmesindeydi Demirel bu gö-
iradesiyle her zorluğu yenecektir.
TBMM larihi hüviyeti içinde görevine
vekarla devam etmiştır. Şu ana kadar ta-
nhine itibarh yeni bir sayfa daha ek-
lemiştir."
Sunay'ın iki yü daha yerinde otur-
masına AP \e CHP dışındaki gruplar
karşıydı. Süleyman Demirel. partisinin
TBMM ortak grup toplanusındaçıkma-
za çözüm önerirken. "neticeye ulaştınla-
mayan bir seçimi, neticeye ulaştırabile-
oek bir zamana bırakmanın tek care ol-
duğunu" bıldırince, Van Milletvekili
Fuat Türkoğlu. ""Ikı ay önce Sunay'ın
görev süresinin uzatılmasını neden ka-
bul etmediniz de şimdı ediyorsunuz?"
diye sordu ve şu yanıtı aldı:
"O zamanki şartlar içinde ben buna
karşıydım. Şimdi cumhurbaşkam secımi
bir çıkmaza girmiştır. Başka care kal-
mamıştır. Üstelik uzatılma leklıfı dışan-
"Sunay formülü" Meclis'te 299'a
karşı 300 oyla reddedildi. Olayın gerçek-
leşmesine karşı olan baa rnilletvekilleri-
nin sevinçtençiftetelli oynadıklan görül-
dü. Sonucun ağır yüku, evıne sakal tıraşı
olmaya giden AP Mardin Milletvekili
Abdürrahim Türk'le aynı partiden Kü-
tahya Milletvekili Fuat Azmioğlu'na
yüklendi. İki mıllet%ekilı genel kunıl sa-
lonuna soluk soluğa girdıklerinde Baş-
kan Sabıt Osman Ava, "Oylama işlemi
bitmiştır" dıyordu. Retçilere katılan AP
Ankara Milletvekili Aydın Yalçm parti-
den çıkanldı. Millet Meclisi'nin geri çe-
virdiği önergeyi Cumhuriyet Senatosu
da 104'e karşı 51 oyla reddettı.
Cumhurbaşkam arayışı tüm hızıyla
sürüyordu. Panilerin, üzerinde anlaş-
Uklan Anayasa Mahkemesi Başkanı
Muhittin Taylan'ı kabul etmeyen Su-
nay, İsmet İnönü. Nıhal Erim ya da Fa-
12 Mart döneminin Başbakanı Nihat Erim, ögle yemeğine davet ettiği tsmet Paşa"> ı konutun kapısında karşdarken.
İsmet İnönü Cumhurbaşkanlığına veda edipeşi ile birtikte yürüyerek ÇankayaKöşkü'ndena> rılması Köşk geleneğin-
den olmuş, Ce>det Sunay da bu geleneğe uyarak Çankay a 'dan inmişti...
nü'den bu yana adet olduğu üzere 28
Mart 1973 Çarşamba günü eşiyle birük-
te yürüyerek Çankaya Köşkunden
aynldı.
TûrkiyeMe ve dünyada
Ülkede cumhurbaşkam bunakmı ya-
şanırken, aralannda yüksek rütbeli su-
baylarla gazeteci ve avukatlann bulun-
duğu 24 sanık, "ihtilal için anlaşma
yaptıklan" iddiasıyla îstanbul Sıkıyö-
netim Komutanhğı 2 Numarah Askeri
Mahkemesi'nde yargılanmaya başlandı.
tddianamesini okuyan savcı. sanıklann
4-12 yıl arasında ağır hapışle cezalandınl
malannı istedi. Yargılama. kamuoyuna
"Madanoğlu Davası" olarak şansıdı.
Mahkeraeye parlamenterlik dokunul-
mazlığından kendi ıstemiyle soyutlana-
rak gelen eski MİUı Birlik Kçmitesi üyesi
Cemal Madanoğlu, ilk sorgusunda,
•'Cumhurbaşkaru Sunay 12 Mart'tan
sonra istifa etmek istedi, fakat sonra
caydı" dedi. Madanoğlu. "Atatürkçü-
lük ve Devlet" adında bir kitap yaza-
cağmı bıldirdi. iddiaya karşı kanıt olarak
notlannı gösterdi ve şöyle konuştu:
"'Politikaya anayasanın uygulan-
maması. değiştirilmek. kaldınlmak ıs-
tenmesi üzerine 27 Mayısçılann başı ola-
rak, 27 Mayıs Anayasası'm korumak
için döndüm."
Sanıklar arasında 3. Cumhurbaşkanı
Celal Bayar'ın Çankaya Köşkü'ndeki
Muhafız Alayı Komutanı ve Milli Bıriik
Komitesi üyesi Osman Köksal. gazeteci-
yazarlar Doğan Avaoğlu. İlhan Selçuk
ve İlhamı Soysal da vardı.
Ankara. cumhurbaşkam seçmeye uğ-
raşırken. Türkıye bir büyük ozanını.
kansere yenık düşen Aşık Veysel'ı kay-
betü.
1129 günlük çalışma sonucunda Bo-
ğaz Köprüsü'nün yapınu bitti, İstanbul'-
un iki yakası. dolayıstyla Avrupa-Asya
birarayageldi.
İstanbul'da uzatmalı âşıklar ses sa-
natçısı Behiye Aksoy'la gazınolar krab
Fahrettin Aslan evlendi. 'Nikâhın kara
giysili gelıni Behiye Aksoy, patron eşinın
başkenttekj gazinosunda çabşıyordu.
Uçağa atladıklan gibı Ankara'ya gittiler
ve dönemin en lüks otelinde 75 kişilik
kokteyl verdıler.
1973 martmda Fransa ve Anantin'de
genel seçimler yapıldı. Karşıtlan. Geor-
ges Pompıdou'nun, seçimyasağından 11
saat sonra televizyonda konuşmasını
şiddetle protesto ettiler.
YARIN: Moda'dan
Çankaya'ya
Tümfikirlerinbizdeyaşıyor, yaşayacak
O N B1 N L E 1
JJ
n
[
R
Sana uzanan o zatim ellerm he-
defi Türkiye Cumhuriyeti'nin
laik sistemi ve hukuksal >apısı-
nadır. Fikirlenn bizlere daimi
bir ışık olacaktır. Seni unutma-
yacağız Rahat uyu.
Mete Özdemir
Sevgili U'ğur Mumcu. senin
eserlerini bundan sonra daha
çok içime sındirerek okuyaca-
ğım. Nur içinde yaı.
Veldağ Teker
Sevgili Uğur Mumcu. seni dai-
ma vaptıklarınla anacagız.
Muhte^em Meriç
ScAgiiı Lğur Mumcu scnı Türk
halkı daima se\ jı saygıyla ana-
caktır. Sana yapılan bu alçakça
kaılıam Türk halkına yapılmış-
tır. Nur içinde yat.
Kılıç Aslan
Türkiye Cumhuriyetı. Atatürk-
çülüğun yılmaz bir kalemini yi-
ürdi. Ama düşüncelerini yitir-
medi, onun halkına aıtü.
Tohumlar yeşerdikçe Atatürk-
çülük ve laiklik ölmeyecektir.
Saygıyla anıyoruz.
Fikret Özdemir
Çok değerli Uğur abı, senın
yazın ıçın erkenden kalkardım
yazılannı zev klc ok urdum. Scnı
kaybetmcnin buyük üzünlü^ü-
nü yaşıyorum Bundan sonra
bılmem sensı? ne yapanm.
AIi Rıza, Gümüş Kaya
Büyük insan Uğur. oğlum
öldüruldüöü zaman uzüldum
bir de senin öldürüldüğünü
duyduğum zaman üzüldüm.
Rahat uyu bizi bitiremezler. Biz
Atatürkçüyüz.
Metin Bayraktar
Unutulmaz ınsan Uğur Mum-
cu. Atatürk ilkelerini müdafaa
eden ve laik cumhuriyetin ön-
deri ve temiz vatan evladının
önünde saygı ile eğjlir. Cumhu-
riyet gazete^i mensuplan, tüm
basın mensuplan ve aile efradı-
na başsağlığı dılerim.
M.Eraluç
MangaJ yürekli Atatürkçü. o
kalleşler seni öldürdüklerini sa-
nıyorlar. Ama başta Ata-
turkçülüğün ve diğer tüm fikir-
lerin bcnde yaşıyor. Selam ol-
sun sana.
Cem Baytaroğlu
Seni katledenler kadar diğer
basın mensuplannın öldürül-
mesine karşı çıkmayan, Tür-
kiye'yi çağdışına götürmek isîe-
yenlere karşı çıkmayan bizler
de sorumluyuz.
Sadettin Eratan
Seni öldürenler belkifizdkenor-
tadan kalküğjm düşünebilir.
Ama fikirlerin her zaman yaşa-
yacak. Doğru olanı savunmak
yardış olamaz. Bedenler ölebi-
lir, amafıkirlerasla.
I.Acemoğlu
Seni se\-iyoruz. İnsanctklann
arasında yaşıyan de\ boyutlu
ınsan.
Mustafa-Şenay Taluğ
SIRECEK
Cumhuriyet'e teşekkürler..
Türkive'nin her tarafında geceli gündüzlü eylemler...
Tarihsel bir başlangıç yaşandı Türkiye'de, yaşanıyor.
0 güzel insan, sonsuzluk tahtına uğurlanırken milyonlar
'laiklik yemini' etti...
Böyle bir ateşi canını >ererek yaktı Mumcu...
Duyarldık yemini edildi. Söndürmemeye sorumluyuz
hepimiz...
1 nutmamav a, diri olmaya... Yenklen dalmamay a
derin u> kulara... Işığa karşı sorumluyuz artık...
Cumhuriyet'te
v
Gö7İem' köşesi sürüyor... Teşekkürler...
İlhan İrem
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKCI
Haüt Çelenkin AırtattıkJaPL.d)
Savunman Halit Çelenk, 6 mayıs perşembe günü -De-
niz Gezmişlerin asıldığı günün 21. yıldönümünde- Kim-
ya Mühendisleri Odası salonunda, "Ölüm cezası ve
Türkiye" konulu bir konuşma yaptı. Minicik bir salondu,
kalabalık da yoktu öyle. Ancak. dinleyenler soluklarını
kesmişlerdi. Sinek uçsa duyulurdu.
Ben, Deniz Gezmışler asıldığı gece, sokağa çıkama-
dım. Birkaç gün öncesinden, o zaman geçici olarak ça-
lıştığım "Yankı" dergisine gelen bir sivil görevli, yazı
yazdığım sırada, omuzumdan eğilerek kulağıma:
- Mustafa Bey, sokağa çıkma kartınızı verin! dedi.
Çevreme baktım, bütün arkadaşlar, bir masanın çev-
resinde yazılannı yazıyorlardı. Olup bitenin kimse ayır-
dı nda değildi. Cebimden gece sokağa çıkma kartmı
çıkarıp görevliye verdim Denizler, birkaç gün sonra ası-
lacaklardı. Onları kaçıracağı mı düşünmüşlerdi, kim bi-
lir? O gece evden çıkamadım ama, Haht Çelenk'e duru-
mu antattım. Kendisini almaya geldiklerinde, haber
vermesini rica ettim. Yabancı basından tanıdığım gaze-
teciler, benden haber soracaklardı. Onları bilgilendir-
meliydim.
Kimya Mühendisleri Odası'nın minik salonunda, Halit
Bey konuşuyordu. Bir yandan geçmiş yılları yaşıyor, bir
yandan dinliyordum. Halit Bey, sözlerinin sonunda bir
yerde özetle şöyle diyordu:
- Şimdi, bitirmeden önce, şöyle bir şey söyleyeyirrr
Bütün bu baskılara, olumsuzluklara, adaletsizliklere
karşı, gerçekte kimlik sahibi, birikimi olan, yürekli, dü-
rüst, çok değerli insanlar yetişmiştir, hem dünyada, hem
Türkiyede. Bütün bu baskılara kafa tutmuştur. Bunlar
karşısında eğilmemiştir. Aklıma Muammer (Aksoy)
Hoca'nm bir sözü geldi; bel fıtığı olan Muammer Hoca
-nur içinde yatsın- geldi bir gün dedi ki:
- Bana doktor dedi ki, "Aman hoca eğilme!"
Muammer Hoca, esprili bir insandı. Türk Hukuk Ku-
rumu'ndao başkandı, ben ikinci başkandım, söyleşirdik:
- Artk Halit Bey, ben diyorum ki: "Başını eğ, belini eğ-
me!" (kahkahalar) Oysa hoca, başını eğmeme konusun-
da, son derece kararlı ve dürüst bir insandı. Şaka tabii,
"Artık başını eğ, belini eğme!" derdi. örneğin, Şeyh
Bedreddin'i anımsıyorum. Şeyh Bedreddin, Nazım'ın ki-
taplannda okuduk. Benim bir yerde okuduğuma göre,
Şeyh Bedreddin'i asacaklar. Cellat geliyor, ipi getiriyor,
takacak boynuna:
- Dur! diyor. Belinden deve yününden örülmüş, bir ip
çıkarıyor; hazırlamış kendisi. "Beni bununla as!" diyor,
"Bu benim emeğimin ürünü. Ben senin ipinle asılmak
istemem!" diyor, deve yününden örülmüşo iple Bedred-
din'i asıyorlar. Yani adam o kadar hazır ki yasamını ver-
meye. Çok ilginç şeyler bunlar arkadaşlar, çok zor şey-
ler. Bazı insanlar, şu kadarcık şey için eğiliyorlar. Şu
kadar bir çıkar. bu kadar bir mevki için eğilen insanlaıia
dolu birçevre.
Halit Çelenk sürdürüyor konuşmasını:
- Denizlere getireceğim yine sözü, düşünebiliyor mu-
sunuz, -Ozgür Gündem'de vardı, bana söytediği sözteri
naklediliyor- Merkez Cezaevi'nin ön küçük avlusu, aviu
bu salon kadar, bundan biraz daha büyük: Kapının giri-
şinde sehpa hazırlanmış, şurada bir karakavak, şurada
bir pencere, gardiyanın odası; Deniz karşıda oturuyor
ve*sehpayı görüyor, öyle bir düzenlemişler ki, biri birini
seyrediyor. Yani, Deniz asılırken Yusuf Deniz'i seyredi-
yor, Yusuf asılırken Hüseyin Yusuf'u seyrediyor. Pence-
reden görülüyor, ben de o penceredeyim. Büyük bir
pencere, başgardiyanın penceresi. Avluyu görüyor. Ve-q
seslerini duyuyor. Şimdi, çocuk kalkıyor, bir defa, kendi-
si sandalyesini tekmelemek için çalışıyor. Yani, "Ben
korkmuyorum!" diyor. Ve o sehpanın altında, o gecenin
karanlığında, bütün orası hep resmi elbiseli insanlarla
dolu. Beş sivil vardı o akşam; ben, Mükerrem Erdoğan,
doktor, savcı, imam. Bizim dışımızda sivil yoktu...
Halit Çelenk'in konuşmasını, "Ankara Notları"mn sü-
tunlarına sığdırmak olanaksız, ancak minicik salonda
yapılan konuşmanın ilginç yanlarını on binlere, yüz bin-
lere duyurmak istedim. Amacım bu...
HalitÇelenk, konuşmasına, "Buölkehininsanlarıyak-
laşık 750 yıldan beri demokrasi savaşımı veriyor" diye
başlıyor, şöyle sürdürüyordu:
- 1839da Mustafa Reşit Paşa, yani Koca ReşitPaşa,
halka birtakım haklar tanıyan ve padişahın bazı yetkile-
rini smırlayan bir fermanı okumak için Gü/hane'ye gef-
mişti. Ve o tarihte, Koca Reşit Paşa -ki eski deyişiyle
sadrazam, şimdi başbakan diyoruz- evinden çıkarken
hanımtyla helalleşmişti:
- Ben şimdi gidiyorum ama, belki dönmeyebilirim (!)
anlamında bir helalleşme. Çünkü, padişahın yetkilerikı-
sıtlanacaktı. Gerçi padişah buna, "evet" demek zorun-
daydı, zorunda kalmıştı o günkü koşullarda ama, daha
sonra sultanın ne diyeceği ve ne yapacağı belli olmazdı.
Böyle başlarken konuşmaya ve Koca Reşit Paşa'nın bu
tavrını anlatırken, yani Türkiye'de insan hakları ve de-
mokrasi mücadelesinin bu kadar yıldan beri devam etti-
ğini, ama bir hayli zor koşullarda devam ettiğini anlat-
mak için bu örneği vermek istedim...
Halit Çelenk'in konuşmasını okudukça göreceksiniz ki
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'ın asılmala-
n bir cinayetti. Bu cinayette, Meclis'te onay için el kaldı-
ranların da büyük sorumlulukları vardı.
Oy verenler, Çankaya'da otursalar da bunun karaba-
sanından kurtulamazlardı.
Deniz Gezmişlere, ölüm cezasını veren mahkemenin
başkanı AN Elverdi, emekli olduktan sonra, politikaya
girdi. Dolaştığı yerlerde, "Deniz Gezmişleri ben astır-
dım, bana oy verin" diye diye AP'den milletvekili oldu!
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Talip Apaydm'ın bir .
romam. 2/ Yiğit, kahra-
man... Dört Halife'nin 2
sonuncusu. 3/ Dokunma „
duyusu... Kakım da deni-
len bir kürk hayvanı. 4/
Gözde sanya çalan kesta-
ne rengı... Verme, ödeme.
5/ Bir nota... Rumlann
kutsal saydıklan kaynak
ya da pınar. 6/ Bisikletin
yönlendirici tekerleğine 8
kumanda eden ve iki ellc Q
kullanılan parça... Geniş-
1 2 3 4 5 6 7 8 9
lik. 7/ Adana'nın birilçesi... "Şim-
di ay bir serv-i simindir suda/Esme
ey esme canan uykuda" (Fa-
ruk Nafiz Çamhbel). 8/ Asya'da
bir göl... "Evet" anlamında kulla-
nılan bir sözcük. 9/ Devinim olay-
lannı inceleyen bilim dalı.
YL KARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Behcet NecatigjTin bir şiir kita-
bı... Meyve kurusu. 2/ Bir görün-
tü. yaşantı ya da davraruşın daha
iyi kavranmasını sağlamak için
sımgelerlc göz önünde canlandmp dile getirme. 3/ Genelev işle-
ten kadın... Anlama yeteneği. 4/ Asya'da bir ırmak... Kas. 5/
Bankaalıkta, borç senetlecinin ödenmesi için vade tarihinden
başlayarak tanınan iki gün. 6/ Doğalgazın önemli bir bileşeni
olan gaz.. Bızmutun simgesi. 7/ Bir nota... Kafi gelmeyen....
Havagazı lambasının ucu. 8/ Muğla'nın bir ilçesi... Anlam. 9/
Denizin dennliğinı ölçmeye ve bu iş için kullanılan araca verilen
ad.