19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11MAYIS1993SAU CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 İşçtye enfbsyon yonımu •ANKARA(ANKA)- Işçılerebirdarbede enflasyon yorumuyla vuruldu. Petrol-İş Şendikaa'nınKİPLAS işvereni aleyhine açüğj davada iş mahkemesi tarafmdan görevlendirilen ûç profesörden oluşan hakem kunılu, ücret zamlannda uygulanacak enflasyon oranı konusunda işverene hak verdi. Hakem kunılu karannda "ücret zamlannda uygulanacak enflasyon rakamı kural olarak bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranıdır. Taraflar açıkça beürtmediklen sürece 12 aylık ortalamalara göre değişim oranı değildir" denildi. Söz konusu yorum, KİPLAŞ işyerlerindeki işçilerin ikinci yıl ücret zamlannın yüzde 70.1 yerine yüzde 66 olarak uygulanması sonucunu doğurdu. Bağ-Kup borcuna hapis cezası •ORDU(Cumhuriyet)- Ordu'da Bağ-Kur'a olan prim borçlannı ödemeyen 13 mükellef hapis cezasına çarptınldı. Bağ-Kurll Müdürlüğü'nden ahnan bilgiye göre Ordu genelinde 66 bin Bağ-Kur mükellefı var ve bunun 40 bini borçlu. 40 bin mükelleften 50 mılyar civannda alacak buhınduğunu belirten Bağ-Kurll Müdürlüğü yetkilileri bunlann tahsili için icraya başvurduklannı söylediler. Bağ-Kur'a olan prim borçlannı icraya rağmen ödemeyen 13 mükelkfın Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5 ile 15 gün arasında degişen hapis cezasına çarptınldığı bildirildı. Alüminyuma zam •SEYDtŞEHİR(AA)- Konya'mn Seydişehir ilçesinde kurulu Eübank'a ait tesislerde üretilen külce alüminyuma yüzde 3.2 oranında zam yapıldı. Külçe alüminyumun kilosu 13 bin 866 liradan 14 bin 285 liraya, ingotun kilosu 15 bin 800 liradan 16 bin 300 liraya, tevhanın kilosu 19 bin 750 liradan 20 bin 500 liraya, profılin kilosu da 20 bin 600 liradan 51 bin 300 liraya çtkanldı. Demirel Çankaya'ya çıkacak, zamlaryeni başbakanın başını ağrıtacak Siyasetenflasyonu paüattı• Devlet Bakanı Tansu Çüler'in biriken zamlann yüzde 5 ile 7 arasında olduğu hesabı daha şimdiden tutmadı. Bu ay içinde çaya yüzde 25, kağıda yüzde 14.6, şekere yüzde 11-14, demir çeliğe yüzde 9.5 oranında zam yapıldı. Ekooomi Scrviâ - Cumhurbaş- kanı olmasına kesin gözüy- k bakılan Söleyman DemireTden görevi devralacak başbakaru; patlamaya hazır zam paketi, yeni dönern ürün destekleme alımlan, memur zamlan, bekdiyelerin 2.5 triryonu bulan işçi alacakian ve bütceye 2,3 trilyon lira yük getire- cegi belirtilen yargıç ve savalann ücret arüşına ilişkin yasa taslağı bekliyor. Bu ay içinde çaya yüzde 25, şe- kere yüzde 11-14, demir-celiğe de Egeli sanayicinin idealî 'Zeki, cesur, yaratıcı başbakan' İZMİR (AA) - Egeli sanayiri ve işadamları, isim vermeden "müstakbel" başbakanı tanımladılar. Egeli işadamlannın çizdikleri \eni başbakan portresinin ağıriıklı noktasun, "ekonomik misyon" oluşturdu. • Ege Böigesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Murat Demirer." Ibmlı başbakan modeti bugünün Türkiyesi için biçilmiş kaftan olmalı. Dûnya misyonu olan, ufku geniş, ama mutlaka ekonomiyi çok iyi bflen bir başbakan ohnah. Bugfln yalnızca iş çevreteri değjL, sokaktaki insan dahi ekonomi konuşuyor. Bu nedenle ekonomi karheri. terdhin ağıriıklı noktasmı oluşturraalı." • Izmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Ekretn Demirtaş: "Ekonomiden yüzde yüz anlayan, dünya misyonuna sahip bir başbakan istiyoruz. Çünkü artık silahlarla yapılan savaşlar sona erdi. 2000'Ii y ıllarda dün> a. ekonomik sa> aşa sahne oiacak. Ba\ \e\ a bav an ısran anlamsız." • Egeîhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Özman: "Başbakan oiacak kişinin ekonomi bilgisuıin çok güçlü olması ha\ ati önem taşımaktadır. Başbakan seciminde, kadın-erkek diye bir aynm da gereksiz." • Vestel Yön. Kur. Başkanı Ali Nail Kubalı: "Zeki, y aratıcı ve ccsur obnau. Geniş vizyona sa- hip, dün> ada ülkemizi en iyi şekikk tanıtabilecek birvetenek ve performansa sahip bulınmaİL " • fzmir Demir Çelik A.Ş. Gn. Md. Samim Sivri: "Yeni başbakan. Türkiye'yi içte ve dışta en iyi şekilde tetnsil edebflecek misyon ve vizyona sahip ounalı." yüzde 9.5, kağıda yüzde 14.6 oranında zam yaptlırken geride kalan 27 kalem KİT ürûnü de zam gelmesi için sıra bekliyor. Nisan aymda KİT zamlannın baskı altında tutulmasına karşın, tüketici fıyaüannda yüzde 4.4, toptan eşya fiyatlan da yüzde 2.6 oranında artmış; tüketici fiyat- lanyla enflasyon bir puan daha yükselerek, yüzde 59'a çıkmıştı. Mayısta ise birbirini izleyecek zamlardan sonra çıkacak fiyat artışlannın, geçen yüın mayıs ayı- ndaki tüketici fıyaüannda yüzde 0.9 toptaneşyafiyatlannda yüzde 0.7 oranı ile karşüaştınldığmda, yıllık enflasyondâ büyük bir sı- Eski Doğu'da 150 bin işçi 'grev oylaması' için sandık başmda Almanya 'evet'innanüusunda• IG Metall Sendikası'na bağh40biniaşkın demir-çelik ve mühendislik işçilerinin bir haftadır sûrdürdûkleri grevin, eski Demokratik Almanya'nın üçeyaletindeki 700 işyerine yayılıp yayılamayacağı, sendika üyesi 150 bin işçinin iki gün sürecek grev oylaması sonucunda belirlenecek. Ekonomi Servisi- Eski De- mokratik Almanya'nın Sakson- ya ve Ecklenburg-Vorpommern eyaletlerinde demir-çelık ve mü- hendisbk işçilerinin başlattığı grev, yayılma eğilimiyle ilk haf- tasını doldurdu. Saksonya- Anhalt, Berlin-Brandenburg ve Thunıngia eyaletlerindeki 700 iş- yerinde IG Metall üyesi 150 bin işci de eyleme katılıp kaülmaya- caklannı belirleyecek iki günlük grev oylaması için dün sabahın erken saatlerinden başlayarak sandık başına gitüler. Ücretlerine bu yü için yüzde 26 zam isteyen ve 1994 sonuna de- ğin, eski Federal Almanya'âaki meslektaşlanyla eşit ücret tale- binde bulunan işcilen Ahnan ÇİZGİYİ YAŞAYLN- Grev oylamasının başladığı fabrikalarda grev gözcülüğû yapan işçi- ler, giriş kapüannı tutarak işvereo temsUcilerinin girişini önlüyor. (Fotoğraf: REUTER) Işveren Sendikalan Konfederas- nacağı çarşamba günü, IG Me- de 90 dolayında evet çıkacağıdır" yonu'nun 'eşit ücrete hayır' tavn karşısında gıeve başlamışlardı. IG Metall yöneümi, grev oy- lamasmda üyelerin yüzde 75'inin 'evet' demesi durumunda. yaygın grevin önûmûzdeîci perşembe günü başlayacağını açıkladılar. Kesin karar, sonuçlann acıkla- tall yönetiminin Frankfurt'ta ya- pacağı toplantıda ahnacak. Işcilenn sandık başına gitmele- rinden sonra bir açıklama yapan IG Metall AEG fabrika temsilci- si 'Oylamaya katılan 2 bin 200 iş- çınin yüzde 75'inin greve evet de- mesi yeterli. Ancak görünen, yüz- dedi. Işverenler, grevlerin "zengin Bab'yı etkılememesi için çaba harcarken, IG Metall yönetimi de bugün ve çarşamba yapılacak destekleme gösterilerine en az 100 bin Batılı mühendislik işçisi- nin katılacağını ileri sürdüler. ISTANBUL BUYUKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIGI'NDAN İHALE İLANI — SOSYAL TURİSTİK TRS. MD.ĞÜ ÜNİTELERİNDEN 440 KA- BİNLİ FLORYA BÜYÜK PLAJA GİRİŞ VE PLAJDAKİ KABİN, GARDORAR FOTOĞRAFÇILIK VE EMANETÇİLİK İŞLERİ İLE — SOSYAL TURİSTİK TRS. MD.ĞÜ ÜNİTELERİNDEN FLORYA KAMPİNG 5 NO.LU DÜKKÂNIN İŞLETİLMESİ İŞİ, — SOSYAL TURİSTİK TRS. MD.ĞÜ ÜNİTELERİNDEN FLORYA KAMPİNG 4 NO.LU DÜKKÂNIN İŞLETİLMESİ İŞİ, — SOSYAL TURİSTİK TRS. MD.ĞÜ ÜNİTELERİNDEN PETEK- EVLER İÇİNDEKİ KAFETERYANIN İŞLETİLMESİ İŞLERİNİN İHALELERİ YAPILACAKTIR. 1. Sosyal Turistik Tesisler Müdürlüğü ünitelerinden 440 kabinli Florya Büyük Plaj'a giriş ve plajdaM kabin, gardorap, fotoğrafçılık ve emanetçilik işleri akrt başlangıcırt- dan 31 EKİM 1995 yılının akşamına kadar üç sezonluk müddetle 1'inci sezonluk işlet- me bedeli 75O.0(XX0O0r TL, 2'nci sezonluk işletme bedeli 1.200.000.0CX)r TL., 3'üncü sezonluk işletme bedeli 1520.000.000r TL toplam a87O.0O0.00Or TL. sanıl degerte iha- tesi yapılacaktır. Geçici teminatı: 116.i0a00a TL. ihale iştirak teminatı: 967.500.000r TL. Şartnamesi: 200.000: TL. bedelle Sosyal Turistik Tes. Md.ğü'nden satın alınabilir. 2. Sosyal Turistik Tesisler Müdürlüğü ünitelerinden Florya Kamping 5 no.lu dükkân akit başlangıcından 31 EKİM 1994 günü akşamına kadar 2 sezon müddetle 1'inci se- zon işletme bedeli 35.000.000r TL., 2'nci sezon işletme bedeli 52.500.000r TL. toplam 87.500.000r TL. sanıl değerle ihalesi yapılacaktır. Geçici teminatı: 2.625.000r TL. ihale iştirak teminatı: 25.000.000r TL. Şartnamesi: 100.000r TL. bedelle Sosyal Turistik Tes. Md.ğü'nden satın alınabilir. 3. Sosyal Turistik Tesisler Müdürlüğü ünitelerinden Florya Kamping 4 no.lu dükkân akit başlangıcından 31 EKİM 1994 günü akşamına kadar 2 sezon müddetle 1'inci se- zon işletme bedeli 25.000.000r TL., 2'nci sezon işletme bedeli 37.500.000r TL. toplam 62500.000: TL. sanıl değerle ihalesi yapılacaktır. Geçici teminatı: 1.875.000r TL. ihale iştirak teminatı: 15.000.000r TL. Şartnamesi: 100-OOOr TL. bedelle Sosyal Turistik Tes. Md.ğü'nden satın alınabilir. 4. Sosyal Turistik Tesisler Müdürlüğü ünitelerinden Florya Petekevler içindeki kafe- terya akit başlangıcından 31 EKİM 1994 günü akşamına kadar 2 sezon müddetle 1'inci sezon işletme bedeli 1S00O000r TL., 2'nci sezon işletme bedeli 22500.000: TL. top- lam 37300.000r TL. sanıl değerle ihalesi yapılacaktır. Geçici teminatı: 1.125U00: TL. İhale iştirak teminatı: 10.000.000: TL. Şartnamesi: 100.000: TL. bedelle Sosyal Turistik Tes. Md.ğü'nden satın alınabilir. Yukanda yazılı işler 25 MAYIS 1993 günü saat 11.00'de İstanbul Büyükşehir Beledi- ye Encümeni'nde 1 no.lu iş 2886 sayılı Devlet İhale Yasası'nın 36'ınca mad. göre ka- palı zarf arttırma usulü ile diğer işler 2886 sayılı Devlet İhale Yasası'nın 45'inci mad. göre açık arttırma usulü ile şadnameleri uyannca ayn ayn ihale olacaktır. İhalelere katılmak isteyenlerin ihale tarihinden en az 3 (ÜÇ) gün önce Belediye'ye müracaat etmeleri gerekmekte olup, şartnamelerinde yazılı belgelerie birlikte (1 no.lu iş için teklifleri içeren kapalı zarflan da saat 10.00'a kadar) yukanda yazılı ihale gün ve saatinde İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni'nde hazır bulunulması gerek- mektedir. İlan olunur. Basın: 28714 Nüfus cOzdanımı, Yapı ve Kredi Bankası, Akbank ve Pamukbank banka kartlanmı 9 Mayıs 1993 tarihinde kaybcttim. Hükümsüzdür. Y1LMAZ YtĞtT SAHİBİNDEN Selimpaşa Araptepe'de 191 m 2 denize yakın VİLLA arsası salılıktır. Akşam 20.00den sonra Tel: 230 89 61 CEMALRESITREY KONSERSALOHU İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 11 M ^ ı s 1W,< Salı Suaı ltUKi K> MJMS'«).< Pa/ar Saaı 1! IKI SİNEMA BİROPEH\YAP.\UM A. SCHÖ.VBERG in IL\YAT1 (B BRinKN) ÇmukOperası SiyjlVBfvaz K.ınııı 1S (irkpsirj Jcfi Uılın kARUBfcl A I nı ;ı ıı«- ı salmeve Ki)\jjı Sunı.ra\ AKI.MAN F. SCIIIBIIRT nı IIAYATI ^ i n B h j n t S M A V R ^ K.ııklı K.nıııı l.5<- kor.^raL S<nıwı \l VU'N ıı n».n,« I »VJ'r"î 1. J.. ı Sıhnf Mııdunı Ardı A>T)(K',A\ A«sTimHiniiııll\rmiilr;rttk*İ4n5İj tıkürr: l»«0» TL I<WJ (Jarjamba İTUS lRS»>WJî>Alt.M. {FLunenko) GıUır Resitali Tamnta. lapaletvkı. Solea. Segutnya. Fandangııs, Bulerus, Ruıııhıi. Aleentıs. Mııurıi. Guajım. J<A« Por.Vedıo, Sttlımftı. Ronderuı îambraMabe "İSRVM'OL &\ŞKONS<)U)SUĞl nun deîjıTİı kıllolınvla" lıltütr: W.t«.-«.MI.' TV. 1 i Maw l'TO Cuma Saaı 19<M> İSTANBUL DE\1ET OPEMVEB.UESİ Bale Gösterisi "G" Müak N^al BAŞE<".MEZLER Mttkr 20 000-TL ılMMRtMl.tfilMZl 1() Ma\ıs'<)3 Pa/jr Sxıı 1<) oo TÜRKUAZMODERN DANCECOMPANT BİSOCOSİS WPl Ü Muzık Mırhıel NYMAN Koreofirafi A5IIIİ.T PA(.E İÇİMOEKİ ÇlCUK Mu^ık UhmlSNUNBAŞ Kor«ııjjfi [lılck EM.LN " 2 0 1 1 " Muak keıih LEVENE Koreosrafi: .Vhlev PAGE m)\ vı Muzık John Mf UuRhluı Trio Korrogrıfi Avsun ASLAN •fchlo fışfim E»rleri Ingjb» KuJıor Hrtıtı m kiıkılırıvLı ;;rrı;düe)iırıiııi)»r" 'brrirf 1 «\I lir Uat' ıwlı çi^mpt Korposrjfi Avdın TEKER 1" Ma>ı> ').< P.lt^i Saal İS.(M) SİNEMA A. BRl'CKNKR'in HAYATI Krnkli K.nıııı HS MAIlHrın IIAVAT1NDAN BİRKlMT OIU(OCUClMUDMOAJtHUZUHSARKHAK Ronkli ldnını *>5 RETROSPEKTİF" Vuıık c.ıon Pıcro FENKRBERl K0T«wrafı Srfruk »)R\K RAVEL Mtmk MaunC(>R.\\i;L Koreografi A^un ASLAN Mtll.r : M.MO.-jC.OO*.- TL Bilet Satış Yerleri : CRR Konser Salonu: 248 53 92 AKM Konser Gisesi: 251 56 00 I k t e hogun«i(<: 10.00 ile ISOOVOSJ yiıloKİo W»iJ«ı gr»*idw itmn ttitbto Sobnmuw W » fryci bılai«lcnıWe ijıelmn, t-jrt-ıo »e mAlkıt *S0 »imtn yuprlv İLAN T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HALKALI GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ Kont.: 693O4/I78-693O4 Hanımeli Sok. No: 4/6 Sıhhiye-ANKARA adresinde faaliyet göste- ren ve müdurlüğümüze 90594 sayıh 11.12.1990 gunlu gumrük giriş beyan- namesinden 8.226.000TL. karau alacağı ileaynca hesaplanacak gecik- me zammı ve paıacezasından borçlu bulunan özden Turizm hh. Ihr. Tah. tşl. Tic. Ltd. Şti. nrmasından mezkûr kamu alacağının tahsili için çıkar- tüan tebligatlarfîrmanınadreste bulunamaması nedeniyle iadeedilnüştir. Ticaret Odası nezdınde yapılan idan takibaüar neticesinde anılanşirket ve şeriklerinin tebligata esas başkaca adreslerı de tespit edilememiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2'nci maddesi uyannca zabıta mari- fetiyle tebliği de mümkün olmadığından aynı kanunun 28'inci ve 31'inci maddeleri gereğiuce tebligat yerine kaim olmak uzere ılanen tebliğine ka- rar verilmiştir. Yukanda belirtilen nedenlerle anılan adreste faaliyet gösteren şirke- tin belirtilen borcunun 7 gün içinde Gümrüğümüz Saymanlık MüdOr- lüğü'nün veznesine yatınldığına dair makbuzun Halkalı Giriş Gümrük Müdürluğü'ne ibraz edilmemesi halinde 6183 sayılı A.A.T.H. Kanunu- nun 55,60 ve 114'üncü maddeleri gereğince işlem yapılacağının bilinmesi ilanen tebliğ olunur. Basın: 29081 çrama yaratrnası bekleniyor. Benzer biı gelişme 1991 erken genel seçimleri önccsinde de ya- şanmış; o yılın eylül, ekim ve kasım aylan boyunca KİT ûrün- lerine zam yapılmarruş, kamu ke- simi toptan eşya fiyatlan yüzde 5.2 artarken özel İcesimdeki üç aylık artış yüzde 15.8'e çıkmışu. Bu dönemde de 1993'ün ilk dört ayında özel sektör zamlan önde gitti. tik dört aylık toptan eşya fiyatlannda özel sektördeki fiyat artışlan yüzde 22.7 olurken, kamu zamlanrun oranı yüzde 9. 8'de kaldı. 1991"de genel seçimler öncesi ertelenen KİT zamlannın yapı- lmasıyla birlikte, aralık ve ocak aylannda enflasyondâ tam bir patlama yaşanmıştı. Kamu kesı- mi toptan eşya fiyat artışlan aralıkta yüzde 5, ocakta da yüzde 15.1 olmak üzere iki ayda yüzde 20.9 oranında arüş gostermişti. Aynı dönemde özel sektör zam- lannın iki ayhk toplamı yüzde 13.9 ofanuştu. Böylece toptan eşyafiyatlanndakiortalama artış iki ayda yüzde 15.9'a firlamışü. Bu dönemde de hükümetin 500. günü ve cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle. baskı altında tutulan KİT zamlannın peş peşe gelmesi beklenijor. Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çflkr, geçen av hü- kûmetin 500. Gün eleştinlertni yanıtlarken enflasyondâ 1991'- dekı gibi bir patlama beklenme- mesi gerektiğini ve zamlann orta- lama yüzde 5 ile 7 arasında ola- cağını söylemişti. Ancak bu ay gerçekleşen ilk KİT zamlan, Çil- ler'in tahminini aştı. Şekere yüzde 11-14, çaya yüzde 25, de- mir çeliğe yüzde 9.5, kağıda yüz- de 14.6 oranında zam yapıldı. Bu zamlar önümüzdeki günlerde fi- yat artışlanrun yüksek oraYılarda gerçekleşeceği sinyalini verdi. Kurlar baskıda KİT zamlannın ertelenmesiyle biriikte, Türk Lirası'nın dolar ve mark gjbi rjaralar karşısında son dört ay içinde 'reel olarak' değer kazanması sonucu artan ithalat da iç piyasa fıyatlannın baskı altında tutulmasına yol açtı. Yılın ilk dört ayında dolar kunı yüzde 12.8, mark kuru yüzde 15.5 oranında bir cari arnş gös- terdi. Bu cari artışlar, tüketici fi- yatlannda aym sürede görülen artıştan anndtnklığında. dölann Türk Lirası karşısındareelolarak yüzde 5.8, markın da yüzde 3.5 oranında değer kaybettiği hesap- lanıyor. Türk Lirası'nın dolar ve mark karşısında değer kazanması, ithal maUann diğer mallara göre göre- celi olarak ucuz kalmasına yol açıyor. Bu nedenle yılın ilk iki ayında bir önceki döneme göre it- halat yüzde 19 oranında artarken ihracat yüzde 6'da kaldı. Ithalattaki hızlı artışa karşın, ihracat artışmdaki yavaşlama dış ticaret dengesini de olumsuz etki- ledi. Yılın ilk iki aymda dış ticaret açığı, bir önceki yılın ilk iki ayına göre yüzde 55.8 oranında artarak bir milyar 355 milyon dolar oldu. IŞÇININ EVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ Almanya'da Grev Dalgası Dün sabah gelen haberlere göre Almanya'da bir haf- tadır yaşanan grev dalgası hızla yayılıyor. Greve katılan işçilerin sayısı onbinlerden 150 bine doğru sıçrama eği- limi gösteriyor. Almanya modeli kökünden sarsılıyor. işçi-işveren ilişkilerinde Almanya modeli, ağızlardan düşürülmeyen bir örnek hedef, bir özlemdi. Üç aşağı beş yukarı nitelikleri şöyle özetleniyordu: "Gerçi Hitler döneminde, demokratik olmayan bir yöntemle gerçekleştirilmiş. Ancak sonuç olarak çok sınırlı sayıda işkolu ve güçlü sendika yaratılmış. Bu da toplupazarlık düzeninde istikrar ve iş barışım getirmiş. Günlük yaşamda değişime bağlı çıkabilecek sorunlar, güçlü sendikalann sağduyulu yaklaşımlan, en olumsuz koşullarda da yargı uygulamaları ile çözülüyor. Alman- ya'da sistem yerleştiği için de grevolmuyor..." Uzun yıllar bütün yasa tartışması, sendikal düzen plat- formlarında bu görüşleri dinledik. Almanya modeli ya- ratma özleminin sonucu olarak bugünkü yasakçı hukuk düzenimiz doğdu. Sendika çokluğuna, sendika özgürlü- ğüne aykın olarak karşı çıkıldı. işkolu barajı gibi pekçok önemli yasaklama aynı mantıkla savunuldu. Doğu Bloku'nun parçalanmasından sonra daha da ile- ri gidildi. "Yasal düzenlememizde uluslararası sendikal ölçülere göre bazı sorunlar olabilir. Ancak Batı sendi- kacılık hareketi, rekabet duygusu ile az gelışmiş ülkeler- de sendikal hak ve ilkeler için ısrarcı olmaktadır. Kendi- leri yıllardır grev hakkını kullanmamaktadırlar. Grev hakkının onlar için biranlamı yoktur. Bizde boşu boşuna artk işlevi bitmiş, kullanılmayan, kullanılması gerekli ol- mayan bu kavramlar üzerinde durmayalım.." diyerek sendikal hakları ve özellikle de grev hakkını işlevi, mc- dası geçmiş, işi bitmiş bir hak olarak ilan ettiler. Yine hep Almanya öncelikli, Batı'dan örnekler verdiler. 12 Eylül'ün yasakçı hukukunun değiştirilmesinin ge- reksizliği böylece savunulur ve kamuoyu yönlendirilir- ken değişen bir şeyler oldu. Sendikalann sorunlannı çözmek için greve gereksinrhesi olmadığı düşünülen Almanya'da geçen yaz sürpriz ilk grevler yaşandı. Üste- lik geçen yılın grevleri eski Batı Almanya topraklan- ndaydı. İş barışının garantisi, nedeni olarak gösterilmek istenen Almanya modeli önemli bir yara aldı. Bu yılın grevleri ise kitleselliği, boyutu ile modele bağlanan ve bilimsel olduğu-söylenen bûtün gerçeklikleri kökünden sarsacak bir nitelikte. • • • Yıllarca grev yapmamış, grev hakkını kullanmamış, bu hakka gereksinmesi olmadığı söylenen Alman sen- dikalan, hak alabilmek için sık sık ve çok yaygın olarak greve başvurmak gereğini duyuyorlar. Grev hakkı işlevi bitmiş, modası geçmiş bir hak değilmiş. "Her eve lazım" niteliğinde, dünyanın her yerinde, her ülkesinde, her sistemde, her sendikaya, her işçiye "çok lazım" bir hakmış. Almanya'da yıllardır grev olmamasının nedeni az sayıda tek sendikaya dayalı bir sistemin olması değil- miş. Çünkü bu sendikal yapı, sistem, Almanya modeli bugün de iki Almanya'nın birleşmesi ile değişmiş değil. Birleşme ile değişen işçilerin ücret, yaşam ve çalışma koşulları, sendikalann sorunları olmuş. Almanya grevlerinden almamız gereken önemli ders- ler var Ulke çapında örgütlenebilmiş, çok az sayıdaki güçlü sendikanın varlıği dahi bir ülkede sosyal banşın, IşçJ haklarının bir dengede korunabilmesi için yeterli ol- muyor. İşler sıkıştjğında sermaye cephesi, bedelini öncelikle işçilere ödetmek istıyor. Işte bu noktada da özgür sendi- kal düzen, sınırsız örgütlenme, toplu pazarlık ve grev hakları çok büyük önem taşıyor. Almanya modelinde, sendikal hak veözgürlüklerinyasalarlakısıtlanması söz konusu değildi. Işçiler ve sendikalar barış içinde hak- larını alamadıkları an, sendikal güçlerini ve grev hak- larını kullanmaya başladılar. Bizde, ise 12 Eylül hukuku, anayasa ve yasalardaki ağır yasaklar ve özellikle de grev hakkı yasakları ile yü- rürlükte. Türkiye işçi sınıfı ve sendikacılık hareketinin sorunu, sadece haklar verilmediğinde sendikal gücünü ve haklannı kullanabilmesi ile sınırlı değil. Almanya ile kıyaslanmayacak olumsuzlukta, işçi ve sendikalar aley- hine olan sosyal ve ekonomik koşullara, bir de hukukla bindirilmişyasaklamalartuz biberekiyor. Haklara sahip çıkılması daha da zorlu, çok yönlü bir mücadeleyi gerek- li kılıyor. KONUK YAZAR TAMER ÖZEL Çağ Atiamak Gelişmek midir, Cilamıdır? G ünümüzde toplumlar üç grupta toplanmaktadırlar 1. Kendi teknolojisini üre- tebilen toplumlar -yani geliş- miş ülkeler-. Bu toplumlar incelendiklerinde teknolojik bilginin yayılması için altyapıyı 19. Yüzyıl- dan itibaren kurdukları, bu bilgilere kolayca ulaşabilen toplum fertlerinin yaratıcılığı sa- yesinde de kendi ve yeni teknolojilerini üre- terek diğer gelişmiş ülkelerle yarış halinde oldukları görülür. Ekonomilerinin -haliyle devlet yöneticilerinin- başarısı tümüyle o toplumun teknoloji üretimindeki başarısına bağlıdır. 2. Teknoloji üretimini yakın bir geçmişte öğrenenler -yani gelişmekte olan Asya ül- kelerk Bu ülkelere bakıldığında, teknolojik bilgiyi herkese açık ve hukuksal hiçbir so- rumluluk olmaksızın kendi ülkelerinde kullanabilecek- lerini daha çok 20. Yüzyıl'ın ikinci yarısında öğrendikleri gözlenir. Bu toplumlar artk uluslararası piyasalarda 1. maddedeki eski gelişmiş ül- kelerle rekabet etmektedir- ler. 3. Kendi teknolojisini üret- mekten aciz toplumlar-yani gelişmekte olan ülkeler ve azgelişmiş ülkeler -. 1970'li yıllara kadar "geri kalmış ül- Gelişmiş ülkelere yetişebilmekiçin, önce kendi teknolojisinin üretilebilmesi, devlet yönetiminin en önde gelen görevi olmalıdır. keler" diye anılan bu uluslara, insanlan in- cinmesin diye, Ingilizlerin öncülüğünde, "gelişmekte olan ülkeler" denilmeyen baş- lanmıştr. (Ancak gerçekten gelişen Asya ülkeleri ile farkı vurgulayabilmek için 2. gruptakileri "gelişmekte olan Asya ülkele- ri" diye ayırt etmek lüzumu hasıl olmuştur.) "Gelişmekte olan ülkeler" tabirinin ön- görülmemiş psikolojik etkisi ise daha sonra ortaya çıkmıştır Kendi teknolojilerini ürete- meyen bu ülke insanları, gerçekten geliş- mekte olduklarını sanmışlar, teknoloji üreti- minin nasıl gerçekleştiğini araştirmaya dahi gerek duymamışlardır. Geri kalmış ülkelerin de kendi aralarında 3 gruba aynldıklan gözlenir: 3. 1. Içerik olarak cilalı taş devrini yaşa- yan toplumlar: Dünyadaki her türlü bilgi/ veriden yoksun olarak yaşayan, maddeye kumanda etmesini bilmek bir yana, doğa ile dahi uyum sağlamaktan aciz fıkara toplum- lardır. Buralarda insanlann kıtlık/açlıktan ölmeleri kronik olay haline gelmiştir. 3.2. Doğal kaynakları dolayısıyla suni bir refaha erişmiş gibi olan toplumlar. Geliş- miş ülkelerin ihtiyaç duyduğu herhangi bir doğal kaynağa sahip olan bazı uluslann; bu kaynakları gelişmiş ülkelere satabildikleri sürece oralardan ithal ettikleri teknoloji ürünleri ile şekilsel bir refah içinde olduklan görülür. Bunlara da içeriksiz, dışı cilalı top- lumlar diyebiliriz. Gelişmiş ülkelerin petro- le ihtiyaçlarını azaltacak herhangi alternatrf bir enerji kaynağı buldukları takdirde, gü- nümüzün petrol zengini ülkelerinin perişan oiacak hallerini irdelemeye gerek yoktur. 3.3. Teknoloji üretimini bildiklerini zan- neden cahil toplumlar. Bu ülkelere bakıldığında geliş- miş ülkelerden ithal edilen teknoloji ürünleri ile şeklen gelişmiş ülkelere benzer bir yaşam sürmeye çalıştıklan görülür "İthal parçalar" veya "ithal makinelerle üre- tilen parçalarla" otomobil, beyaz eşya, hatta ucak üret- tiklerini zannederier. Ancak ürettikleri mamuller fiyat/ kalite bakımından uluslara- rası piyasalarda rekabet edemez. Gelişmiş ülkelerden ithal santral- larla ileri teknoloji ürünü telekomünikasyo- na sahip olabilirler. Köprülerini, barajlannı hep gelişmiş ülkelerin insanlarına yaptarn rlar. Kendi teknolojisini üretemeyen, geliş- miş ülkelerdeki ile hiç ilgisiz "kronik yüksek enflasyonlu kapkaç ekonomi"ye sahip, dünyada saygınlığı olmayan, ancak görü- nüşte dışı cilalı, içeriksiz bir toplum oluştu- ğu görülür. Gelişmiş ülkelere yetişebilmek için, önce kendi teknolojisinin üretilebilmesi, endüst- riyel devrimin gerçekleşmesi, bunun için de dünyadaki, zaten herkese açık teknolojik bilginin toplumun isteyen her ferdine ulaştnlması, gelişmiş ve gelişmekte olan Asya ülkelerinde olduğu gibi, devlet yöneti- minin en önde gelen görevi olmalıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle