27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SA\ FA CUMHURIYET 11 MAYIS1993 SAU OLAYLAR VE GORUŞLER Düşüncekirliliği!.. Dûşünce kırlılığı her turlu kırhlıkten, çev re kırlıhğınden de, hava kırlıhğınden de daha kotu ve daha tehlıkehdır. Tann, toplumumuzu bu kırhlıkten ve bu kırlılerden korusun M.İSKENDER ÖZTURANLI Hukukçu celenn bır arada y aşatılmasını amaçla- yan, karşıt göruşlerden uyum >arat- maya çalışan sı>asal bır sıstemın adıdır Demokrasılerde her duşunce yargılanacak, sorgulanacak \e gerçeğe bo>leceulaşılacaktır Duşunceler catı- şacak çarpışacak \e doğrulara gıdıle- cektır Bır duşunce, ancak karşiüyla değer kazanacaktır Nasıl kı sav, sa- vunma ve yargılama uçlusu adaletı or- taya çıkanyorsa, sosyal ve sıyasal ger- çeklen de sav, karşısav \ e bıreşım uç- genı behrleyecektır Her düşünce m- san urunu olduğu ıçın saygıdeğer sayı- lacaktır 17 nısan akşamı televızyon başın- dan aynlamadım bır turlu Bır o kana- lı açıyordum, bır bu kanalı Cumhur- başkanımızı >ıtırdığımız ıçın ulusal yas ılan edılmıştı Bırdevlet adamımı- an bırden bıre olumü karşısında uzuntu duymamak olanaksızdı Tum kanallar hakh olarak ondan söz edı- yordu Gelın gorün kı televızyon ekranla- nnda boy gösterenlenn sozlennı ve yorumlanru anlamakta guçluk çekı- yordum Soyledıklenne gore yıtırdığı- mız cumhurbaşkanı, "ıhülalcı bır baş- kan dı ' Ataturk'ten sonra gelen en X VIII yüzyıl duşünurle- nnden Voltaıre, de- mokrasının unlü ku- ramcısı Rousseau nun "d'Alembert'e Mek- tuplar" adlı >apıtını okuduğu zaman şu unutulma? tumce- yı söylemıştır "Yazdıklannızın hıç bı- nne katılmı>orum, ama onlan kor- kusuzca soyleyebılme ozgurluğunuzu ölûnceye dck savunacağım " Bu yaklaşımda "doğanın ılk >asası" olan hoşgorü vardır Bu yaklaşımda değışık duşuncelere saygı vardır Çağ- daşlık, uygarlık, ınsanlık vardır Çağdaş ve uygar olmayan bır ınsa- nın yapamavacağı kotuluk yoktur Gücü >eterse gücüyle, kolu yeterse ko- luyla, dışı yeterse dışıyle her şeyı yapa- bılır Kendısı gıbı düşunmeyenı dove- bıhr, vurabıhr, oldurebıhr Gucü yet- meyınce eylemını sovguye donuş- turür Kara çalar çamur atar, küfre- der "Ben senın gıbı duşunmuyorum" dıyenlenn çaruna ot tıkamaya kalkışır | Oysa, "Ben böyle duşunüyorum" dıyebılen kışı, ozgur ve uygar bır kışı- dır Bu tumcenın yasaklandığı bır ul- 1 kede ne özgürlük vardır ne de demok- | rası Çunku demokrası, çeşıth duşun- buyuk devnmcı"ydı "Tabulan yıkan bır de\let joneücısfydı "O gune de- ğın alışılmış değerlen yıkıp atmış yerı- ne yenılennı getırmış"tı Bu değerlendırmelere katılmadığım halde "herkes duşuncesınde ozgur- dur' deyıp soylenenlen ılgıyle dınlı- yordum Başkalanrun berum gıbı du- şunmesını ıstemeye hakkım yoktu Her ınsan ıstedığı gıbı duşunur, dıledı- ğı bıçımde konuşurdu Ne v ar kı saaüenn bır ha>h ılerledığı sırada. 18 nısan sabahı saüşa çıkacak gazeteler getınldı_gundeme Gazeteler- denbın 'ElvedaOzarbaşlığınıatmış- u Bır başkaa "Turkjye sağ olsun - Mılletçe yashyız" sayfa düzeruyle çık- mıştı Bir kınacımn söyledikleri Ekranda ıkı kışı karşılıklı konuşu- yorlardı Sorularla yarutlar bırbınne kanşmaktaydı Bın gazetelen venyor, otekı ıse hem gazete başhklannı ızleyı- cılere göstenyor hem de yuksek sesle ıçenğıru okuyordu Görunürde Cum- hunyet gazetesı yoktu O saatlerde sa- tışa haar duruma gelmemıştı herhal- de İşte bu sırada "Cumhunyet bakahm yann ne yazacak" dı\e merak ettığını söyleyen konuşmacılardan bın, bu ga- zetenın yazarlanna yanm kılo kına ar- mağan edıyor ve sozlenne, "Onlar bu kınayı ne yapacaklannı çok ıyı bılır- ler" tumcesını eklemeyı manfet sa- yıyordu Bu sözcüklen duyunca duşunmeye başladım kara kara Suçladığı ve ha- karete yeltendığı kışılerden bın, o an- da karşısına çıksa, bu adanT ne yapar dıye° Isırmaya mı, dovmeye mı, voksa oldurme>e mı kalkışır onu Sonra bambaşka şeyler geldı usuma Kendısı gıbı duşunme>ene >anm kılo kınayı layık goren bu kışı, çağdaşhğm ve uy- garhğın ne olduğunu bıhyor muydu acaba9 Dağarcığında ınsan duşuncesı- ne saygı dıye bır kavram var mıydı'' Çağımızın alacakaranlığında mı, yok- sa ortacağın zıfin karanlığında mı ya- şıyordu9 fşın en acıkh yanı bır televız- yon ekranını ele geçıren bu kışı, hafta- nın uç gunu Türk ulusuna ahlak ve de- mokrası dersı vermekteydı Bunlan duşunurken sıyasal ahlak sorunu çıktı karşıma Ülİcemızde bır sıyasal ahlak yasası çıkanlması gere- ğınden soz edenler geldı aklıma Boyle bır yasa çıkacak olsa bu kına dağıtıcı- sına da uygulanır mı sorusunu ırdele- meyekoyuldum Ahlakın yasa zoruy- la yaratılamayacağı, bunun bır kultür sorunu olduğu sonucuna vardım kısa bır sure sonra Insanlığın ve ahlakın okulu yoktur "Ahlakı ahlaksızdan öğren" sozu de doğru değıldır Ahlak yaşanarak oğre- nılır, onu yaşamak gerekur Demok- rası bır ahlak ve erdem duzenıdır Bu- nun gerçekleşmesı daha çok bır kültur sorunudur Belh bır kultur duzeyıne ulaşamayanlar, ne çağdaş ne uygar ne de hoşgörulu olabıhrler Ahlakın okulu olmadığı gıbı bır ah- lak bılırru de yoktur Ama bılım ahlakı vardır Bu nedenle gerek parlıler ıçın- de, gerekse televızyon ekranlannda sı- yaset >apanlann bır ahlakı olması ge- rekhdır Çûnku sıyaset, her şeyden once bır bıhmdır Bıhm ahlakının ve sıyasal ahlakın en yüce ılkesı de akhn oncelığıdır '"Sanatın humanızması guzellık, bılımın humanızması ıse hoş- gorudur " Hoşgorü akhn yarattığı us- tun bır değerdır Doğnüar ortaya konarak... Demokrasının gecerlı olduğu top- lumlarda, kımse kımseyı ınancından oturu kınayamayacağı gjbı düşüncesı nedenıyle de kınayamaz tsteyen ıste- dığı gıbı düşunür Yanlış duşunceler kufiırle değıl, doğrular ortaya konula- rak duzeltılır Devletın en ust katında bulunan bır kışı ıle en alt katında go- rev yapan kışının duşuncelen arasında bu açıdan hıçbır aynm yapılamaz Tüm duşunceler sorgulanabılîr, yargı- lanabıhr ve eleştınlebıhr Bu çağnşımlarla o gece, şu tumcelen bır kağıda yazdıktan sonra gözlenmı yumdum ve uyumaya çahştım Du- şüncenın karşısına duşunce ıle çıkaca- ğına, küfîırle çıkan bır kışı kendı du- şüncesını kırletmış demekür Ve du- şunce kırlılığı her türlu kırlıbkten, çev- re kırhhğınden de, hava kırlıhğınden de daha kotu ve daha tehlıkehdır Tann. toplumumuzu bu kırhhkten ve bu kırhlerden korusun ARADA BIR Prof. Dr. ORHAN KURAL İTÜ Maden Fakültesi Enerji Kaynakları, Soralar, Yanıöar... Konuya değışık açılardan yaklaşmak ıstıyorum Insanın vazgeçılmez gereksınımı olan 'ısınma ve enerji ' Elektrık enerjısı elde etmek ıçın ulkemızın hemen he- men tamamı kullanılmış olan su potansıyelı Toplam enerji gereksınımı ıçınde payı %10olacakdı- şa bağımlı doğalgaz Yapımı suren 159 nukleer enerji santralının ıptal oldu- ğu gunumuzde ulkemızde var olmayan bu enerji kayna- ğına karşı çoğalan kampanyalar Ulkemızın hıç de kuçumsenmeyecek lınyıt rezervlerı ve yıtda uretilen 50 mılyon ton lınyıt Bır başka yonden Istanbul ve otekı buyük kentlerde çok onemlı boyutlara varan hava kırlılığı 18 Ocak 1993 te yapılan hava kırlılığı ıle ılgılı olçumler- de Fatıh ılçesınden 1 m 3 havada 4040 mıkrogram SOs miktarı (Dunya Sağlık ûrgutu bu mıktarı en fazla 150 ^Ijrttkrpa.ram olarak saptamıştır) "" Taze su kaynaklarını kırleten gollerdekı canlılar ıle özellıkle ığne yapraklı ağaçları yavaş yavaş oldüren NOx ve SO2 kaynaklı asıt yağmurları Hava kırlılığıne bağlı olarak artan akut-kronık akcığer hastalıkları kronık bronşıt alerjık solunum yolları has- talıkları akut astım ve neden olduğu kalp hastalıkları, hatta kanser Her turlu denetımden uzak kentlerde dar gelırlı va- tandaşın evıne gıren petrol kok tozundan kanserojen zıft ıle bağlanarak hazırlanmış brıketler' Suren 'petrol kok' tartışmalan Petrol kok, Amerıka da rafınerılerın çeşıtlı yollarla kur- tulmaya çalıştığı bır atık mıdır? Sağlığa zararı hangı olçudedır? Bu konuda Çevre Bakanlığı nın çıfte standardı ev yakıtı ıçın en fazla %1 kukurde ızın verılırken çımento sektoru ıçın bu mıktarın beş katına rahatça "evef dene- bılıyor Trafığı altust eden yuzlerce kamyonun ortalama %40 cıvarında nem ıçeren bloklar halınde komuryukunu bo- şaltması bıle bır sorun Ayrıca kulu, beledıye olanakları ıle zorlukla toplanıyor Henuz standartları saptanama- yan soba ve kazanlar teknık bılgıden yoksun kapıcılar tarafından yakılıyor içındekı suyun yakılması sırasında uzaklaşması ıle kentlerın ustundetozkomur parçacıkları- nı taşıyan su buharı tabakası oluşuyor Kapanan yerlı komur ocakları sosyal sorunlar Elbette bu sorular ve sorunların yanıt ve çozumlerı basıt değıl, oldukça karmaşık Aslında komuru tanımak da çok zor Ama bazı gerçeklerı kabul etmek gerekır Bunlardan ılkı ve en onemlısı yerlı kömurlerımızı çevre dostu olarak kullanma zorunluluğumuz Ne doğalgaz, ne petrol kok ne de ıthal komur ulkemız ıçın sureklı bır çozümdür Dışa bağımlı doğalgaz proıesıne trılyonluk yatırımlar yapılacağına bu mıktarın yansı ıle bıle komur ocaklannda arıtma ve lyıleşbrme tesıslerımızı kurabılırız. Termık santrallarda kendı komurumuzu malıyetı yuk- sek bıle olsa elektrofıltre ve kukurt tutma unıtelerı (de- sulfurızasyon) ıle rasyonel yakarak elde edeceğımız elektrığı ucuzlatıp ısınma amaçlı kullandırabılırsek her yonden daha kazançlı çıkarız Fazla gecıkmeden, ulke genelınde daha nıtelıklı ve daha az yakıt kullanmanın yollarını aramalıyız Bu amaçla komurlerımız ıçın standartlar getırmek en kısa zamanda, örneğın ekım 1993 başından ıtıbaren ozellık- lerı (nem, kul kukurt ıçerığı ısıl değer ve tane boyutu) tespıt edılen standartlara uymayan komurlerın sanayı alanında ve ev yakıtı olarak kullanılmasını onlemek zo- rundayız TKİ dahıl hıçbır kuruluşun bu standartları çığ- neyerek pıyasaya komur surmesıne ızın vermememız gerekıyor Bu arada urettığı komurun kalıtesını yukselt- mek ıçın komur hazırlama ve zengınleştırme tesısı ku- ran kuruluşlara da devletın çeşıtlı yollardan destek ol- ması gerektığını burada belırtmek ıstıyorum Içımızden kaç kışı dunyanın en onemlı komur uretı- cılerınden bırısı olan G AfrıkaCumhurıyetı nın butun ko- murlerını zengınleştırme ışlemlerınden geçırdıkten son- ra ıhraç ettığını bılıyor'? Bugune kadar neden bır "ko- mur enstıtusu kurarak kömurlerımızı tanımayı ve ras- yonel bır şekılde kullanmayı akıl edemedık7 Acaba Ro- manya beş yıl boyunca Muğla Yatağan lınyıtlerını Turkı- ye'den nıye ıthal ettı, bunu nasıl değerlendırdı 9 Kendı- mıze bu ve buna benzer bırçok soruyu yoneltmelı ce- vaplarını aramalıyız 1992BROADVVAY Uzaktan kumandalı, alarmlı, Abant Yeşılı 14 000 km'de 1992 model Broadvvay satılıktır. Tel.:3262920 Schengen Antlaşması O niki AvTnpa Tophıhığu ülke- sinden dokuzunu Wrieştiren(İngi]- tere, Danimarka ve trlanda dışan- da kalıyor) Schengen A.ntiaş- masrnın gercekkşnrilmesiııi Fransa'nın beiirsız bır taribe er- tekmesi, Birieşik Avnıpa için yefii bir başansızlığı temsil «ü- >or. Zaten, Tek Pazar'da kişi»e- rin serbest dolaşımmın başlaya- cağı tarih olan 1 Ocak 1993 dik- kate almmamıştL, bu Urihten iti- baren yalıuzca sennayeier, hiz- metkr ve nudlar serbest dolaşm- dan yararlanıyor. Üstelik Uluslararası Schen- gen Andaşması'na imza atanlar tophduğım on iki üyesyle yapabi- leceği bu iş dokuz üyeyie yap»- caklannı açıklayarak teseüi buhnuştur. Fransa'nın Avrupa tşleri Bakam Alain Lamassoure bu dokuz ulkenin sınırlanndaki giivenliğin yeter- LEJVLONDE diplomatiqtıe zamanın tçişleri Bakanı PauITe beraber bu sorunları ortaj a koy- muştu: 41man> a'daki Maast- richt Antlaşmasuun onaylan- ması konusundaki ana\asâl ve pariamenter güçhlkler, bazı snuriann ko- layca gecilebi- liriiği (özeUikk İtalya ve Yuna- nistan),"istenil- siz olmasını neden göstererek bu meyen" kişiler hakkındakı veri- umudu yok edijor. Bakanın ant- leri merkeze toplamakla yüküm- laşmanm vürürlûğe ginnesınde- ki zorhıklan beürten görüşleri lü Schengen Bilgüendinne Sis- temi'nin kurulmasındakı gecik- me, topluluktakı bazı ulkelenk Bu göreNe gelmeden once mU- hafıf uyuşturucunun cezalandı- krrekUi iken aynı konu fizerinde nlmaması. Bu 'Sahşi" göç ve uyusturucu bu kadar u>gunsuz bir ortamda aradan saabOeceği birçok yank bulabOir. Gecen yüın sonunda senatör Gerard Larcher, Schengen Ant- laşroası sonrasında uyusturucu trafiği geüşimi üzerine rahatsız edki bir raporu kamuoyuna sun- muştu. Bu antlaşma yurürtö|e gir- se>di Avnıpa^daki tutuklanma- larm yansından fazlası uyuştu- rucuya bağlı olacaktı. Birieşik Avrupa üzerindeki betirsizUk sürerken, bu açıkla- malar Schengen AnÜaşması'nm kısa bir gelecekte gercekleşrnesi olasUığma kuşku düşfirüyor. TARTIŞMA Yasaklamajar ve tutuklamalar üzerine O kumaktan zevk almayışımızve okuyan ınsanlardan korkmamız toplumsal yapımızdan olsa gerek Her seyde olduğu gıbı arabesk kulturune bağlı kahşımız da toplumsal yapının bır urünü değıl mı 9 Tanhjn her dönemınde en az okunan kıtap Turkıye'de, en çok kıtap toplatılan ülke Turkıve Ençokyazar tutukfayan ülke yıne Turkıye değıl mP Kıtap fuanndan kıtaplann toplatıldığı ulke, Danıştay karanyla sınemalarda haftalarda oynamış bır filmın yasaklandığı ulke yıne Türkıye Kıtapıan müstehcen bulunduğu ıçın yurtdışma kaçmak zorunda bırakılan yazarlann yaşadığı ulke Turkıye Müstehcen kıtaplan bastıgı gerekçesıyle, ödedığı tazmınatlarla ıflas eden yayınevının olduğu ulke Türkıye Okuyan ınsan sayısının oldukça az olduğu bır ulkede, okumanın onune bırtakım setler çekılmesı, bastınlmış duşunce sıstemınden ve yok olan kulturden başka topluma ne kazandınr acaba9 Yazılan kıtaplardan, okunan şurlerden, sovlenen türkülerden korkanlar var "hâlâ Acaba zamanı ne zaman v akalayacağız, ne zaman çağdaşlaşacağız. yasaklan ne zaman kaldıracağız 9 Böylesı kımılenn ışıne gelıyor, bunlan duşünmek tartışmak gerekmez mı 9 Aydınlanmaktan, kıtlelenn uyanmasından korkanlar mı var Kıtaplann kütuphanelerde manken olarak tozlandığı, kıtaphk olçulenne gore kıUp sıpanşlennın venldığı, kutuphanelennden okunmak ıçın en az sayıda kıtap çıkan bır ulkede yaşıyoruz Vebu duruma karşı seyırcı kalanlann aasını paylaşıyoruz Ulkemızde bınlerce kıtabı yaktıranlan kımler bıhyor acaba 9 Ama yakılan kıtaplan, en azından yakıldıklannı herkes bıhyor Tanhın her dönemınde, kıtaplan yasaklayanlar, kutuphanelen yakanlar, konuşanlan susturupyazarlan tutukiatanlar bıle kıtaplarda yaşamadılar mı, oyle ya da böyle Ve Brecht'ın sozlen gehvor akkma "Bır gün gelecek zaman bızım olacak Butun duşunurlen okuyacağız butun çağlann Butün tabloTannı göreceğız butün ustalann<Bütün maskaralıklara kınlacağız gulmekten " Banş Bekar Marmara Üni. tletişinı Fak. PENCERE Çocuklara bayağı reldamlar. azandırabılır Evet bazen bayağı, nıtehksız ve zekâdan yoksun reklârhlarla, bayağı çok para kazanabılırsınız Ne ış yaparsanız yapın, geçınmek zorundasınız Ister ordu yönetın, ıster orkestra, ıster küçuk bır buro Ya da darphanede ışçı veya devlet memuru olun, hayatınızı kazanmak zorundasmız Tabu eğer varsıl akrabalannız yoksa Yaptığınız ışler çoğunlukla tanhe geçmeyecek, dunyayı deâşünneyecek ve jnsanlan koltuklanndan hoplatmayacakur, ama yıne de yaşamınızı kazanmak, yaptığınız ış ıçın neyınızı sattığıruz onernlıdır Akhnızı mı, emeğmızı mı, yoksa ruhunuzu mu satarsınız ekmek parası ıçın 0 Bunlara safsata dıyenler çıkacakür Çünkubaa kavramlar bazılan ıçın çok soyuttur, pek anlaşılmaz Ahlak, vıcdan konulan bıraz da bu nedenle oldukça göreceh sayıhrlar Yanı satüğınız ruhunuz ıçın hıç uzulmeyen bın olabıleceğınız gıbı, genye ufaak bır guzelhk bırakmayı onemseyen bır başkaa da olabılırsınız Butamamen kendı vıcdan ve ahlakınızla ılgılı bır konudur Ancak yaptığınız ışle etkıledığınız genış oır kıtle soz konusuysa ve bu kıtle de her turlu ruzgara açık çocuklarla, ılkgcnçlıkten oluşuyorsa, sattıklanruzın nıtehğı artık yalnız sızınle vıcdanınız arasında kalmayacakür Emınolunsızı butün toplum çok yakından takıp etmektedır Bakmayın toplumdan topluma fark oluşuna ve Türkıve'nın "kuzulann sessızhğı" ozel efekt dalında bütun toplumsal odüllere aday oluşuna sız Bu ulkede de gençler ve çocuklar gıbı kolayükla yonlendınlecek o genış kıtleyı olumsuz etkıler konusunda uyaracak, sesı çıkacak ınsanlar vardır Eğer genış kıtlelen etkıleyecek bır gorevı olan bınlenmn sağduyu, ınsancılhk ve sorumluluk duygulan oz uyancılık ışlevıru yıtlrmışse, o kısıler yanh, sozlu ya da yasal tepkıler alacaktır Almahdırda1 Orneğm, özel bır TV'nın yoneüaa, daha fazla reklam alabılmek ıçın, kendı deyışıyle, ozel TV'nın ayakta kahrıak savaşı verdığıne herkesı aandırarakçocuklar ıçın şıddet ve terör ağırhkh programlar satın almayı onayhyorsa -kı, aslında yalnızca kendı kışısel çıkarlannın hesabındadır- ılende bır gun ya kendı evlatlannı fılanca teror kampında eğıulırken bulacaktır, ya da terör belası kendı yaşamını da tehdıt edecektır îyıamabızılledeo "bır gün"e dek bekleyıp, TV yonetıcısının çocuğunun yanı sıra öbür mılyonlarca çocuğun da zehırlenmesıne goz mü yumacağız' 7 (Armut toplayarak tabu') Ulkemızde, eğıtım ağırhkh çocuk programlannı zorunlu armağandır) kılacak ozel TV yasası hangı yuzyılda gerçekleşecek dersınız1 ' Çocuk programlan arasında en fazla yer alan reklam grubu çıkletlerolabıhr Çocuklar, rumb> lamcısıdaya koyu Felhnı hayranhğıyla ya da çocukluk yıllanna dayanan ve Freud'yen bır açıklama gerektıren ın kadın goğsu tutkusuyla, bır çıklet balonu fantezısı yaratmak heyecanına kapılmışolmah O reklamı görduysenız, bıhyorsunuz Buluğçağı sınırlannda afacan bır oğlan çocuğu once ağzındakı çıklet balonunu, sonra bır arabarun arka koltuğunda, yanında oturan abartılmış ın göğüslü tanımadık bır genç kadırun bır göğsunü patlatır (Tanıdık bır Kadınsa. anne, teyze, abla, oğretmenvb bınsı olacaktır bu ıngoğuslü.Barbıe bebek-kadın) BöyleceGumby çıkletlennın ın bır meme kadar şışme kapasıtesı olduğunu (Reklam edılen mahn nıtehğı tanıtıhyor bıze), ın bır memerun de balon gıbı patlatıldığını oğrenerek, bu zekı ve parlak espnyle (') çoluk çocuk kahkahadan kınhyoruz (Ah ne komık' ) Ve aynı reklamcının yakında muz reklamlan ıçın abartıh erkek cınsel organı espnsı (') patlatıp patlatmayacağını merakla bekleyıp duruyoruz (Bu reklam fıkn ıçın tehftalep etmıyonız, tamamen Geleceğe a> dınlık, eşıthkçı ve ınsancıl gençler yetışürmek kaygısında olanlar, eşıthkçı ohrıanın ırk, dın kadar, ansıyet konusunu da kapsadığmı bıhrler Bu kaygılardan uzak olanlarsa, bayağı nıtehksız ve en önemhsı zeka pınltısız oyunların çocuklan avlayıp onlara çıklet, şekervb ürünler satarlar Zaten çocuklan kandınnak da pek zor değüdır Para kazanmanın çok çeşıth yollan vardır Tanh boyunca olmuş, olacaktır da Herşeye karşı, her yolu denemeyı doğal sayanlarla tartışmayı bıle valat kaybı olarak göruyoruz Bız, bu reklamın yaratıalan ve muştensının tartışılabıhr olacağından yola çıktık Çıklet reklamlannın daha auyarh hazırlarunasını ıstıyoruz Unutmaym, ne ekersenız onu bıcersınız Çocuklara ınsan uzuvlanyla alay etmeyı legahze eden bır reklam sunmak çok yakında sızın kendı evınızde, çevrenızde ve ulkenızde bızzat sızı rahatsız edecek sonuçlaryaratacaktır Yoksa sızın hâlâ bır annenız, bır sevgıhnıZj'kannız ve/ya kızınız yok mu 9 Sızlen, ozelhkle çocuk ürunlennde bıraz sağduyulu, dıkkatlı ve sorumlu olmaya davet ederken, bır aydın ve bır çıkletsever olarak, markanızı venı reklamlannıza kadar reddedıyor, çevremızı de bu konuda uyarmayı sürdürüyoruz BuketUzuner DayamşmaAmuNe Getee». Abıdın Dıno'nun çızdığı "Dayamşma Anıtı" Maçka Teknık Unıversıtesı'nın onunde açıldı Mımar Metın De- nız ın tasarımı ve heykelcı YunusTonkuş'un bronz döku- muyle yapılanan anıtın açılışında konuşan Istanbul Beledıye Başkanı Nurettın Sozen, Dıno'nun "dayamş- ma" kavramına yaklaşımının altnı çızdı "- Abıdın Dıno gıbı çağın gelışımlerıne karşı duyarlı bır sanatçının, bu temaya dıkkatı çekmesı herhalde ne- densız değıl Dayamşma, çağımızda gıderek yalnızla- şan ve yabancılaşan ınsanın kurtuluşu olabılecek bır kavramdır " Dayamşma anıtının Maçka da açılmasına Şışlı Beledı- ye Başkanı Fatma Gırık onayak oldu • Seyhan Beledıyesı 4 Kultur Şenlığı kapsamında dü- zenlenen "Çağdaş Epope Sempozyomu"nda konuşan Kultur Bakanlığı Musteşarı Prof Emre Kongar demış kı "- Yaşar Kemal, yaşayan bır destandır, halkın gozun- de bır efsane halıne geldı " Daha sonra kursuye gelen Dunya Kültur Akademısı Genel Sekreterı Françoıse H Ducroog "- Yaşar Kemal, eserlennın zengınlığı ıçerısınde bır ınsanın yerellıkten evrenselltğe ulaşacağını göstenyor Onun eserlen, cahıllığın sımrlarını aşmak ısteyen ınsan- lann destanlarıydı, Yaşar Kemal de bu destanın bırpar- çası " Brezılyalı yazar Jorge Amado'nun mesajı da toplantı- da okunmuş Amado dıyor kı "- Dunyanın her tarafında olduğu gıbı Brezılya'da da bız Yaşar Kemal ı çok sevıyoruz Çunku Yaşar Kemal'ın kahramanlarıyla Brezılya'mn kahramanları bırbınne çokbenzıyor " Seyhan Kultür Şenlığı'nde başı çeken Beledıye Baş- kanı Yalçın Akyol'dur • Bır şeyler oluyor Turkıye'de Solcular geçen seçımde yerel yönetımlerı kazanma- salardı, yurdun her yanında kultur şenlıklerı çıçekler gıbı açılmayacaklardı edebıyat ve sanat dunyamızın değer- lerını halkla btrlıkte kucaklamak yolunda bu kadar yol alamayacaktık Ama kımılerı bu gelışmeyı eleştırıyor - Kanalızasyondan yoksun, çopunu toplayamayan, su- yu akmayan kentlerın kultur şenlığı nesıne1 Yanlış bır yaklaşımdır bu< Müzık, resım, heykel roman, oyku, şıırle ılgılenmek ıçın şart aranır mı? Yoksul bır ınsan "once zengmleşe- yım, bır ev alayım, evımı doşeyeyım mutfağımı donata- yım, sonra sıra kıtap okumaya, resım sergısıne gıtmeye, konserlen ızlemeye gelır" dıye duşunebılır mı'' Ikıncı Dunya Savaşı nda Avrupa'nın büyuk kentlerı bombalanırken ınsanlar konserlen ızlıyor, tıyatrolarda Şekspır'ın oyunlarını seyretmeye koşuyorlardı Sanat- severlığın bu yuce gostergelerını, Turkıye'de bırbırım»- ze ornek dıye gosterırken, sanatsever beledıyelerımızı eleştırmekçelışkı değıl mıdır^ Bır kente kanalızasyon kadar belkı de daha fazla, tı- yatro gereklıdır Batı'nın unlü kentlerınde kanalızasyondan çok once- lerı tıyatro vardı Elbette bu oncelığın ve sonralığın ılle de bızım kentle- rımızde geçerlı olması da beklenemez ama kultur şen- lığı yapmak, şıır toplantıları duzenlemek, konserlere koşmak, bır kentın altyapısını oluşturmaya engel değıl- dır Her ıkısını de uygarlığın göstergeleri saymak ve her ıkısını de gerçekleştırmek gerekmez mıi • Zehır zemberek çelışkılerın zıtlığını vurgulayan olay- ların çarpıcılığı ortasında doğruları aramak zorundayız Bır yandan Istanbut da çöp patlaması yaşanırken ote yandan Dayamşma Anıtı"r\\r) açılmasına ne demelı"? Hayır, bu konuda bır çelıskı yok "Dayamşma Anıtı" dıle gelse btze der kı - Umranıye'dekı kondularla dayanışmayı gerçekleştı- rebılırsen, uygarlığı özumseyebılır veçağdaşlığa ulaşa- bılırsın Yalnız istanbul kentınde değıl, tum gezegenı- mızde geçerlı bır ınsanlık kuralıdır bu Akdeniz Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölüm Başkanı, iyi insan, değerli bilim adamı Prof. Dr. RIDVAN K.TOKATın aramızdan ani ayrılışından dolayı acımız sonsuzdur. Ailesine, dostlarına ve bilim dünyasına başsağlığı dileriz. FEN-EDEBtYAT FAKÜLTESİ ELEMANLARI İLAN Aydın ılı Kuşadası ılçesındefaalıyette bulunan S.S. Gençlık Ko- nut Yapı Kooperatırımız ortaklan Saıme Akdağ, Ömer Faruk Bay- han, Zafer Cebı, AdılYaşar, Adnan Özalaşar ve NevzatDağdelen borçlannızı 5demedığınız hakkındakı Kuşadası II Noterlığı'nce adresınızegönderılmış olan 06.011993tarıhlı ıhtarnameadresı- nızde bulunamadtğmızdantebltğ editememış okıp, borcunuzu 30 gün ıçerısınde ödemedığınıztakdırdeortaklıktançıkarılacağını- zı ıhtaren duyurur, Gülsüm Hılal Bozkurt'un 10.03.1993tanh ve 8 no lu karar ıte ortaklıktan çıkışı ılanen teblığ olunur S.S. GENÇLİK KONUT YAPI KOOPERATİFİ adına RAFETONAY Başkan BEYOGLU NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞt'NE 1986/833 Davaa Hazıne vekılı tarafından açılan gaıplık davası sebebı Ue, Taraflarla ve dava ıle ılgılı olduğu bıldınlen, İstanbul 1 Sulh Hukuk Mahkemesı'nın 1970/228 sayüı kayyım dosyası seLahıyet yönünden 30 61986 tanhınde mahkemenıze göndenlmış olmakla taraflarla ve dava ıle ılgılı olduğu bıldınlen dosyanın tetkık ve lade edılmek üzere acele hâ- kımlığımıze göndenlmesı nca olunur 29 4 1993 Basın 29245
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle