Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11MAYIS1993SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cinnet,bîr aileyiyok ettiKorkunç son Gölcük'te cinnetgetiren denizastsubayı Ahmet Karaağaç, tobancaylaaüesinikurşım
yağmuruna tuttu. Eşi ve ikiçocuğunu öldüren astsubay, dahasonra6. kattan atlayarak intüıaretti.
• Kıdemli Astsubay Başçavuş Ahmet
Karaağaç, cinnet getirerek eşi Hatice ve
çocuklan Seher, Merve ve Derya'yı
tabancasıyla kurşun yağmuruna tuttu. Yaylım
ateşi sonucu astsubayın eşi Fidan ile ilkokul
birinci sınıföğrencisi Merve, 1.5 yaşındaki
Derya hemen can verdiler. Ortaokul son sınıf
öğrencisi Seher ise cehennemden çenesinden
yarah olarak kurtulabildi.
AHMET KURT
GÖLCÜK - İzmit'in Gölcük
ilçesinde, cinnet geçiren bir de-
niz astsubayı, tabancayla eşini
ve iki çocuğunu öldürüp bir ço-
cuğunu da yaraladıktan sonra
altıncı kattaki evinden atlaya-
rak intihar etti.
Gölcük Çifüik Mahallesi Fi-
lızkent Sitesi Fide Apartmanı'-
ndaki olay, dün sabah saat
05.40 sıralannda meydana gel-
di. Gölcük Donanma Komu-
tanlığı'nda kıdemli astsubay
Başçavuş Ahmet Karaağaç
(36). cmnet geçirerek. eşi Hatice
Karaağaç (33) ve çocuklan Se-
her (15). Merve (7) ve 1.5 yaşın-
daki Derya'yı tabancasıyla
kurşun yağmuruna tuttu. Cin-
net geçiren astsubayın eşi ile
Fidan Ilkokulu birinci sınıf öğ-
rencisi kıa Merve ve 1.5 yaşın-
daki Derya olay yerinde yaşa-
mını yitirirken, Gölcük Örtao-
kulu son sınıf öğrencisi Seher
çenesinden yaralandı.
Yetkililerden alınan bilgiye
göre, tabancasındaki tüm mer-
mileri ailesınin üzerine boşaltan
Ahmet Karaağaç, daha sonra
intihar etmek için banyodaki
şofbenin tüpünü açtı. Bu girişi-
minde başanlı olamayan astsu-
bay Karaağaç, bu kez de elekt-
rik pirizine kablo bağlayarak
yaşamına son vermek istedi.
Ancak bunda da sonuca ulaşa-
mayan ve yalnızca ayağı yanan
astsubay, alüncı kattaki evinin
balkonundan atlayarak intihar
etti. Karaağaç'ın, bir gün önce
başının agndığını söyleyrek bir
hafta izin aldığı öğrenildi.
Öldii izlenimi verdi
Olavda çenesinden yaralı
olarak kurtulan Seher Karaa-
ğaç'ın öldüğü izlenirnini vere-
rek sağ kalabildiğini belirten
yetkililer, Seher'in Gölcük De-
niz Hastanesi'nde tedavi aluna
alındığını bildirdiler.
Uzman gözüyle
Astsubay Ahmet Karaağaç (en üstte küçük resim),
eşi Fidan ve çocuklan Merve (7) ile Derya'y«O-5)
(yanda) öldürdü. Kızı Seher'in de (üstte küçük re-
sim) öldûğünü sanan Karaağaç, önce şofbenin tü-
püyle, sonra da elektrikle yaşamına son vermek
istedi.Bütün bunlardan sonra altıncı kattaki bai-
kondan atlayarak intihar etti. (Fotoğraflar: AA)
Depresyonya da
paranoid-psikoz
Haber Merkezi-Cinnet geçirerek, eşi ve iki
kızını öldüren bir kızıru da yaralayan
astsubayın ağır bir akıl hastalığı tablosu çizdiğj
belirtildi. Bu konuda görüşlerine
başvurduğumuz Bakırköy Ruh ve Sinir
Hastalıklan Hastanesi Başhekim Yardımcısı
Dr. Nezih Eralan, astsubay Ahmet
Karaağaç'ın. ağır bir depresyon ya da
paranoid-psikoz rahatsızlığı ıçinde
olabıleceğını söyledi. Böyle bırdurumun
birdenbıre ortaya çıkamavacağını anlatan Dr.
Eralan, astsubayın. olaydan bir gün önce
başının ağndığını söyleyerek işyerinden bir
hafta ian almasının dıkkat çekici olduğunu
belirterek şunlan söyledı:
"İntihar v a da cinayet düşünoesi olan kişiler
mutlaka hastanede yatakh tedavi görür.
Elektro-şok uygulanır ve yoğun ılaç kullanılır.
Bu kişi. doktora başvurmuş olsa hastalık
kontrol alüna ahnabilir ve büyük ölçüde
önlenebilirdi" diye konuştu.
Ailesmi kurşun yağmuruna tutuktan sonra.
öncespfben tüpü ile. daha sonra elektrik
pirizine kablo bağlayarak intihar gırişimi
yapan. ancak başanlı olamayan astsubay
Ahmet Karaağaç'ın, sonuca ulaşmak için
çabalamasının da dikkat çekici olduğunu
belirten Eralan, "İntihar ya da cinayete kesin
karar \ ermiş olan hastalar. ortalama 20-40 gün
gibı bir sürede "ıdare edebılir* duruma gelir.
Tedavide başan oram yüzde 100'e yakındır" dedı.
Dr. Eralan. silahlı görev yapan kışilerin,
mutlaka psikıyatrik muayeneden geçmesi
gerektiğinı de vurgulayarak, çok kısa süreli de
olsa rapor almalan durumunda silahı
bırakmalannın zorunlu olduğunu söyledı. Bu
konuda psikiyatristlerin hassas
davranmalannı isteyen Eralan, "Bizim 'silah
taşıyamaz' diye raporuna şerh koyduğumuz
kişi, başka bir yerden olumlu rapor alıyor ve
silah taşımaya devam ediyor. Kişisel haklar
ile toplumsal haklann dengesinin kurulması
zorunludur." diye konuştu.
İki sendikanın 22 mayıs tarihinde yapılacak kongrelerinde birleşme karan almalan bekliyor
Türkîye Maden-îş ve Otomobil-lş birleşiyorw
İstanbul Haber Servisi • Tarihi neredeyse
Töridyt sendikater tarihi kadar eski otem
' Türkiye Maden-İs ve kurulduğundan bu
' yâni yıgmsal bir gücVblâşamamış Bağım-
sız Otomobil-İş arasında birleşme karan
nihayetçıktı.
Uzunca bir süredir birleşme görüşmele-
rini sürdüren her iki sendikanın yöneticile-
ri, karan olumlu ve önemli bir gelişme
olarak niteliyorlar..
Maden-îş Genel Başkanı Murat Tok-
mak, birleşme sonrasında metal işçisinin
mücadelesinin çok daha güçlü olacağmı
belirtirken, "Neden Otomobil-lş" sorusu-
na, "Otomobil-lş Sendikası ile sendikal
anlayışımız ortak" yanıtını veriyor.
Her iki sendikanın 22 Mayıs'ta ayn ayn
yapacaklan genel kurullarda, birleşme
gündemi görüşülecek. Maden-İş Genel
Kurulu'nda Otomobil-tş'e kaülma karan
alınması bekleniyor. Otomobil-İş Genel
Kurulu'nda birleşme karannın yanı sıra
DİSK'e üyelik konusu da bir gündem
maddesi olacak. Hukuksal olarak Maden-
İş'in Otomobil-İş'e katüması biçiminde
gerçekleşecek olan birleşme
d i k " B i k ^ k M L l
alacak. 1 I &
sonrasında şınmazıyla ve tarihsel deneyim ve biriki-
Dûndenbugüne
, Uzun bir süre Özdemiı-lş ve Çehk-İş
sendikalanyla birleşip Türk"-lş'e.katılmaya
r p , çaUşan Otomobil-lş ise Türk-İç'in tüzü-
Maden-lş faaliyetinin durdurulduğu ğündeki "her işkolunda tek sendika" ilke-
1980 askeridarbesinden hemen önce Metal s i n i
değiştirrnernesi üzerine, hem Türk-Iş
hem de birleşme dışında kaldı.işkolunda örgütlü yaklaşık 200 bin işçinin
yansını bünyesinde banndınyordu. Ayn- , — . ,-—
ca, DÎSK'in üye sayısı bakımından da en l e n
Otomobıl-Işın tabaru, büyük çoğun-
büyük sendikasıydı lukla eski Maden-îş üyelerinden oluşuyor
Aym tarihlerde, ömeğin 1971 yıbnda 8 v e b u t a b a n
Maden-İş'in sert sendikal sa-
bin kayıth üyesi bulunan Otomobil-İş ise vaşımlarla belırlenmış geleneksel çizgisme
daha sonraki yıllarda Demirdöküm, Mut-
lu Makine, Aysal gibi işyerlerinde yapılan
referandumlarda işçilerin Maden-Iş'i ter-
cih etmeleri üzerine üye sayısı daha da azal-
Yüzde 10 barajını zor da olsa koruyabı-
özlem duyuyorlar.
Yeni sendikanın vönetimi
y y
mış bağtmsız bir sendika olarak varhğını
sürdürdü.
Birleşme göriişmelerinden edınilen bilgi-
lere göre, Birleşik Metal Sendikası'nın
Genel Başkanhâ'na büyük olasıbkla şim-
Bugün Maden-İş, 12 yıl sonra Türkiye'- diki Otomobil-lş Genel Başkanı Ali Rıza
ye dönen genel başkanıyla, 6 irtibat büro- İkisivri'nin getirilecejşi. dokuz kişilik yöne-
su,9uzmamvesıfırdüzeyindekiörgütlülü- timin de Otomobil-Iş'ten 4, Maden-Iş'ten
ğüyle, 14 Nisan 1992 ören toplanülannda de 5 yöneticinin katılımıyla oluşturulacağı,
açıklanan rakamlarla yaklaşık 50 milyar birleşme kulislerinden alınabilen haberler
500 milyon lira nakit, 281 milyon dolar ta- arasında.
Cam işkolu
8binisçi
grev
karan aldı
İstanbul Haber Servisi - Cam
işkolunda, sekiz bin işçiyi kap-
sayan, grup toplu ış sözleşmesi
görüşmelerinde anlaşma sağla-
namadı. Knstal-İş Sendikası,
21 Mayıs'ta, lOişletmedegreve
çıkma karan aldı.
Kristal-İş Genel Başkanı İb-
rahım Eren. işveremn karşısına.
ışletmelerin içinde bulunduklan
ekonomik zoriuğu gözönünde
bulundurarak, mantıkh bir tek-
lifle çıktıklannı söyledı. Eren,
"Ekonomik durumu iyi olan iş-
letmelerde enflasyon düzeyin-
de, diğerlerinde ise enflasyon
oraru altında ücret artışı istedik.
İşveren, teklifımizi bütün ma-
kullüğüne rağmen kabul etme-
di. Önümüzdeki günlerde an-
lasma sağlanamazsa cam işçisi.
21 Mayıs'ta greveçıkacak'' dedi.
'Hücre evi'
kurbanı
Sankaya
İstanbul Haber Servisi - Fa-
tih, Çarşamba'da tstanbul
Emniyet Müdürlüğü Terörle
Mücadele Şubesı ekiplennin bir
eve düzenledığı operasyonda
polislerle giriştiği çatışmada öl-
düğü iddia edilen kişınin Ayde-
de Sankaya olduğu açıklandı.
Yetkililer, Sankaya'nın
THKP-C Hallun Devrimci
Öncüleri adlı örgüt mensubu
olduğunu, evde yapılan arama-
da ise 2 kalasnıkof tüfek, dına-
mit lokumu, tahrip kalıplan ve
el bombalan bulunduğunu id-
dia etüler.
Sendikaların özgeçmişi
Türkiye Maden-İş Sendikası,
1947 yıhnda tstanbul'da, üzeyir
Kuran'ın başkanlığında Demir ve
Madeni Eşya tşçfleri Sendikası
adıyla kuruMu.
1954'te Kemal Turkler, genel
baskanlığa getirüdi. lÇS^de adı
Madeu-lş olarak değiştirildi.
Türk-tş kundunca, konfederas-
yooun içinde yer aldı, ancak sü-
rekli muhalefet odağı oldu.
Maden-İş'in örgütlü olduğu
Kavel Kablo Fabnkası'nda 1963
yıhnda gerçekleştirilen fıili gre>,
1961 Anayasası'yla tanınan, an-
cak kullanılamay'an toplusözleş-
me ve grev hakkınuı yasallaşma-
sua biryûk katkıda bulundu.
Paşabahçe gre>ini destekleyin-
ce Türk-İş'ten 4 sendikayia bir-
likte ihraç edildi.
DİSK'in kurucusu olan Ma-
den-İş, Genel Başkanı Kemal
Turkler'i konfederasyonun genel
başkanuğına taşıyarak, DGM
yasasma karşı, grup sözkşmeieri-
ni dayatan MESS'e karşı yürût-
tüğü mücadeky le adını beOeklere
iyke kazıdı. 12 E>lül darbesiyk
kapanlan Maden-İş, uzunca süre
kayyıunlarca yönetüdi. DİSK
davasının düşmesinin ardından
yeniden açılan Maden-tş, halen
bir örgiitlenme faaUveti sürdûr-
raüyor. Otomobö-tş ise, 9
Eylül 1%3'te kunıMu. tki yıl son-
ra Türk-tş'e bağlı Metal-t'ş Fede-
rasyonu'na üye oldu.1974'te feöe-
rasyondan ayrüdı. 1980'e kadar
bağnnsız sendika olarak yaşadı.
ARAYIS
Somairde Ukşe/ddbnizerGÖTJikanANKARA (AA) - Somali'deki Türk
birliğinde görevli H. Murat Gözûkan
adlı er, kaza sonucu sonucu şehit oldu.
Askeri kaynaklardan edinilen bilgiye
göre Somah'ye gjden ük Türk birh'ğjnde
görevli 1971 Ordu doğumlu H. Murat
Gözükan, önceki akşam TSİ 22.40'ta
yemekhane olarak kullanılan çadırda
temizlik yaparken içinde elektrik kaçağı
bulunduğu betirlenen alüminyum bir
direği tutunca cereyana kapıklı.
Türk birliğindekj doktorlar tarafın-
dan yapılan ük müdahalenin ardından
birliğin lOOmetreilerisindeki Amerikan
Hastanesi'ne kaldınlan Türk eri, bura-
da 25 dakika süreyle yapılan her türlü
müdahaleye rağmen kûrtanlamadı.
Öte yandan Gözükan'rn şehit ohnası,
doğum yeri olan Ordu'yu yasa boğar-
ken, olayı duyan anne Hasret Gözükan,
sinir knzleri geçiriyor. Gözükan'ın
ölüm haberi, Ordu Askerlik Şubesi Baş-
kanı Yüzbaşı Abdullah Erdoğmuş tara-
fından ailesine bıldirildi.
Geçtiğimiz yıl bir çocuklannı trafik
kazasında kaybeden Gözükan ailesi şok
haber karşısında mateme büründüler.
İki çocuğunu bir yıl ara ile kaybetmenin
üzüntüsüne dayanamayan 7 çocuk an-
nesi Hasret Gözükan, çocuğunun öldü-
ğüne bir türlü inanamayıp sinir knzleri
geçirmeye başladı.
Somali'deki Türk birliğinde çadırda temizlik yaparken, elektrik kaçağı bulunan alüminyum bir direği tutunca cereyana
kapılan Gözûkan dokiorlarm müdahalelerine rağmen kurtanlamadı (sağda makineli tüfekli). Şehit erin doğum yeri olan
Ordu'da olayın duyulmasından sora anne Asret Gözükan sinir krizleri geçirmeye başladı. Baba Kemal Gözükan ise
"Lzüntümüz büyük, oğlumun vatan için şehit düşmesi tek teselli kaynağnnız" dedi. (Fotoğraflar: AA)
Bııca Cezaeviyöııetiıııiııe suç duyurusuİZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu)-
Buca Cezaevi'nde zindancı zihniyetin ha-
kim olduğunu öne süren Izmir Barosu
Başkanı \ olkan Alposkay, "Hukuken
zanlı olan insanlara mahkum gözü ile ba-
kıbnaktadır. Avııkatıyla görüştürülmesi
gereken sanıklann bu haklan da fıilen
kullanıunaz duruma getirilmektedir"' de-
di. Volkan Alposkay, Bııca Cezaevi
önünde Izmir Barosu Sekreteri Çetin Tu-
ran, yönetim kurulu üyeleri, Cafer öz-
kan ve Ümit Aydıl ile birlikte düzenlediği
basın toptantisında Cezaevi Müdürii
Mehmet Akıncılar'ın gardiyanları avu-
katların üzerlerine saldırttığını öne süre-
rek hakkında Izmir Cumhuriyet Başsav-
cılığı'na suç duyurusunda bulûnduklarııu,
aynca Adalet Bakanlığı'na yaptıklan
başvuruda ise müfettiş Lstediklerini söyle-
di.
Buca Cezaevi'ne mmekkilleriy le göıüş
için giden, ancak cezae\i görevlilerince
insanlık onunı ile bağdaşmayan hakaret-
lere uğrayan 30 a\ukatın bairoya başvur-
duğunu belirten İzmir Barosu Başkanı Buca Cezaevi'ne müvekkilleriyle gö-
Alposkay. meslektaşlarına yönelik y apı- rüşmek için giden avukatlara cezaoi gö-
lan saldırılarla ilgili olarak şu göriişleri revlilcrinin cezaevi müdürii Mehmet
dile getirdi: Akıncılar'ın talimatıyla saldırdıklarmı
"Hukuken zanlı olan insanlara mah- öne süren Baro Başkanı Alposkay, yöne-
kum gözüyle bakümaktadır. Cezaevi timin cezaevini dağ başına çe\irdiğini be-
yönetimi tutuklıüara karşı uyguladığı lirterek. ^Cezaevi görevUleri, baromuz
baskı yöntemini şündi müdafilere yöndt- üyesi müdafilerin üzerlerine yüriiyerek
miştir. Çağdışı geri bir kafa yapısuun 'avukatlar aşağılık insanlardır' diyebil-
mantığı ile avukatı sanıkla özdeşleştiren mekte, ağua alınmayacak sö/.lerle küf-
bu yöneticilerin cczalandırılması zonın- retmektedirler. Bilincli olarak avukatlar |
ludur." üzerinde baskı uygulanmaktadır" dedi. i
TOKTAMIŞ ATEŞ
DYP'nin Sonu mu?
Sayın Demirel 12 Eylül yönetimine karşı kıran kırana
bir mücadele yürütürken.(ya da bizler yürüttüğünü sa-
nırken) anlamakta zorlandığımız kimi hususlar vardı.
Büyük Türkiye Partisi kapatılmıştı. Aralarında Sayın
Demirel'in de bulunduğu bir grup siyasetçi gözaltına
alınmışlardı. Aslında bu gözalt da garip bir gözalhydı.
Mahkum desek değil, tutuklu desek degil...
Sayın Demirel'in Türkiye'nin siyasal yaşamının hu-
kuksal düzenjyle ilgiii olarak 1965'ten beri dilinden dü-
şürmediği şikâyetlerinin hemen hepsi, gene Sayın
Demirel'in daha önceleri önermiş olduğu biçimdedeği-
şiyordu.
Bakanlıkların çoğu eski Adalet Partisi sempatizanları-
nın kontrolündeydi. Kültür Bakanlığı gibi birkaç bakanlt-
ğın alt kadrolanyla, bir kısım üniversitelerin yönetimi
MHP'lilerdeydi. Sanıyorum dünyada masonlarla ırkçı
sağcıların işbirliği ve kader birliği yaptığı tek örgiitlen-
me, 12 Eylül sonrası YÖK düzeni içinde Türk üniversite-
lerinde olmuştur.
Demirel'in 'ülkücü'lere yıllar boyunca yaptıramadığı
şeyi 12 Eylül yönetimi yapmış ve sol'u sokaklardan sil-
mişti. Hatta sadece sokaklardan silmekle yetinmemiş,
tüm izlerini kazımaçabasınagirişmişti.
"Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz", "Tenk
çeken parmakla tespih çeken parmak bir olur mu" vb.
gibi vecizeleri olan Sayın Demirel'in 12 Eylül yönetimine
karşı çıkmasının ardındaki gerekçeleri anlamakta zorla-
nıyorduk.
Ne derecede gerçeği yansıttığına bugün bile emin ola-
madığım bazı şeyter duyardık. Yok efendim, kendisin-
den destek izleyen kimilerine, "Siz askerlerin ardından
gidiyorsunuz, ben demokrat ve sivilim" demiş; yok Ih-
san Sabri Çağlayangil'i elçi olarak Avrupa ülkelerine
göndermiş, yok anayasa oylamasında "oylarınız hayırlı
olsun" demiş gibısinden rivayetler gelirdi kulakiarımı-
za.
Sayın Demirel'in durumu, biraz da eski MHP'lilere
benziyordu. Gerçekten, bu eski MHP'lilerden biri mah-
kemede "Siz bizi burada yargılıyorsunuz, ama düşün-
celerimiz iktidarda" demişti ki, bu dijşünce önemli ölçü-
de doğruydu.
Bana öyle geliyor ki her şeye karşın o dönemde Demi-
rel'in ANAP'a bakış açısı fazla katı değildi. Ancak Sayın
özal'ın 1983 sonrasında Demirel dönemi dahil,' TC'nin
tüm geçmişine sünger çekerek tek adam olmaya sıvan-
ması Demirel'i gerginleştirdi.
Hele parlamento aritmetiğinin uygun olmasına karşın,
Sayın Ozal'ın siyasal haklan vermemesi ve dahası, bu-
nu bir referandum konusu yapması, ipleri iyice kopartt.
Gerçekten 1987 "Siyasal Haklann Geri Verilmesi" re-
ferandumu, tam bir demokrasi ayıbı idi. Dünya üzerinde
hiçbir özgürlükçü demokraside insanların bir kısmı, û\-
ğer bir kısım insanların siyasal haklarının olup olmama-
sına karar veremez. Bu hak doğuştan vardır. Ve bugün
kimilerinin demokrasi havarisi ilan ettikleri Sayın özal,
o gün yapılan itiraztara "Biz böyle münasip gördük" di-
yerek, işin içinden sıyrılmıştı.
ANAP'ı "icazetli parti" olarak niteleyen ve kendilerini
"misyon partisi" olarak gören DYP tabanı, "iktidara alı-
şık" bir tabandı. Fakat gerek 1987 referandumunda, ge-
rekse ardından baskın biçiminde gelen 1987 erkenseci-
minde "devlet", DYP'lilerin karşısına dikilmişti. Hüsa-
,_mettin Gindoruk "emaneti" sahibine teslim etmişti, ama
''-emânetih^ahibi 199t genel seçimlerine kadar çok ror-
lanacaktı. Türkiye'de merfcez sağ, iki partlyi barındıra-
mazdı. Biraz da 12 Eylül'e fepkileri düşünen Demirel,
merkez soia da sempatık gelebilecek sloganlara sarıldı.
12 Eylül'ün çok ağır darbelerini yiyen sol, yaralarını sa-
ramamıştı. Ve bu alan bir ölçüde Sayın Demirel'e kaldı.
1991 öncesinde DYP'nin "misyon'u 12 Eylül'ün yara-
larını sarmak ve demokrasiyi tüm kurum ve kurallanyla
işletmekti. Ancak hükümet ettikleri ilk 500 günde bu ko-
nuda pek bir yol alamadılar. Bu arada doğal olarak AP
1
-
nin manevi mirasına sahip çıkmakla birlikte, adını alma-
dılar. Fakat partideki ve Meclis grubundaki kimi isimlere
ve bunların kimi oiaylar karşısında kimlerle işbirliğine
girdiklerinebaktığımız zaman, "Acaba DYP AP'lileşiyor
mu" diye düşünmeye başlamıştık^ki, Saytn Demirel'e
Çankaya yolu açıldı.
DYP'nin misyonu, Sayın Demirel'in belirlediği bir mis-
yondu ve önemli ölçüde aşınmıştı. Şimdi gündemde
olan, misyonu biten ve lideri giden bir partinin sonunun
ne olacağıdır.
Ben DYP'nin siyasal yaşamının biteceğine inanmıyo-
rum. Ancak uzun dönemde merkez sağda DYP'nin mi,
ANAP'ın mı ayakta kalacağını kestirmekte zorlanıyo-
rum. Ancak hiç kuşku yok ki ilk (muhtemelen erken)
genel seçim sonrasında Türk siyasal yaşamında sağ ve
soldaki yapay bölünme sona erecek ve güçlü olanlar
ayakta kalacaktır.
Trafik kazaları,i2 canaldı
• Haber Merkezi -Kayseri-Adana karayolunda dün sabaha
karşı meydana gelen trafik kazasında 5 kişi öldü, 19 kişi de
yaralandı. Kayseri-Adana karayolu Arapb mevkiinde
kamyon-yolcu otobüsünün çarpışmaa sonucu Yadigâr Kaya,
Mustafa Esen, Servet Fidan, Faruk Kurt ve kirnliği
belirlenemeyen bir kişi öldü. Yaralanan 19 kişi Kayseri Devlet
Hastanesi'nde tedavi alüna alındı. Dünkü diğer kazalarda da
Nığde'de Neziha özkale, Üny e'de Hatice Aslan, Trabzon'da
Seher Çeük yaşamlannı yitirdi. İstanbul'da meydana gelen 4
ayn kazada da Hüseyin Vurgun, Cemalettin Gültekin, Hasan
Ercengiz ve kimliği belirlenemeyen bir kadm hayaüıu kaybetti.
İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞt'NDEN
1991/429 Esas
Maliye Hazine tarafmdan Beşiktaş Kuruçeşme Mah. Kırbaç solcak-
ta kain, S pafta, 176 ada, 17 parselsayüıtaşınmazmtümü 2880hisse iti-
banyla 215 hisse sahibi Makrino, 70 hisse sahibi Kalyopi ve 1154hisse Ma-
riye Poyrazoğlu'nun aleyhine 1991 /429 esassayılı ile açılandavanın du-
ruşmasındaara karan gereğince adı yazüı davah1arıngaipliğine vetaşın-
maan Hazuıe"yedevrinedairbu dava sebebiyleMakrino, Kalyopive Ma-
riya Poyrazoğlu'nun kendilerini tanıyanve bilenler tarafmdan adresle-
rinin 1 seneiçerisindedosyanuzabildirilmesiTMK'nınSSO. maddesi ge-
reğince ilanen tebliğ olunur.
Basın: 29246
T.G
MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
HALKALI GtRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ
Kont.: 69303/178-69303
Hammeli Sok. No: 4/6 Sıhhiye-ANKARA adresinde faaliyet göste-
ren vemüdürlüğümüze 94696sayılı 31.12.1990günlü gümrük girişbeyan-
namesinden 25.054.000TL. kamu alacağı ile aynca hesaplanacak gecik-
mezanunıveparacezasındanborçlubulunan özdenT\ırizmhh. Ihr.iah.
Işl. Tic Ltd. Şti. fırmasındanraezkûrkamu alacağının tahsili için çıkar-
tılantebligatlarfirmaıun adrestebulunamaması nedeniyleiadeedilmistir.
TicaretOdasınezdindeyapılanidariukibatlar netıcesindeanılanşirket
ve şeriklerinin tebligata esas baskaca adresleri de tespit edılememistir.
7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 2'nci maddesi uyannca zabıtamari-
fetiyletebligide mumkün olmadığından aynı kanunun 28'inci ve 3l'inci
maddelerigereğinceteblıgatyerine kaimolmaküzereilanentebliğineka-
rar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle anılan adreste faaliyet gösteren şirke-
tin belirtilen borcunun 7 gun içinde Gümruğümuz Saymanlık Müdür-
lüğu'nun veznesine yatırıldığına dair makbuzun Halkalı Giriş GOmrtık
Mudurluğu'ne ıbrazedılmemesi halinde6183 sayılı A.A.T.H. Kanunu'-
nun 55,60 ve 114'uncu maddeleri gereğince işlem yapüacağınınbilinmesi
ilanen tebliğ olunur. Basın: 29080