Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
• — . • — -î-
SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS1993 PAZARTESİ
HABERLER
Sezgin: PKK
uyuşturucu
kaçakçısı
• ANKARA (AA). Güvenlik
ve Yargı Muhabirleri
Demeği Genel Kurulu dûn
yapıldı. Genel Kurul
toplantısına katılan İçişleri
Bakaru İsmet Sezgin yaptığı
konuşmada, yıllardır
acunasızca kan dökenlerin
silah bırakmalan dolayısıyla
ödüllendirilmesıni kimsenin
bekleyemeyeceğini söyledi.
Sezgin, PKK'nın azınJık
mücadelesı veren bir örgût
olmayıp, büyük oranda Batı
gençliğini zehirleyen,
uvuşturucu kacakçıhğı
yapan bir terörist ve eşkjya
çetesi olduğunu söyledi.
Sezgin konuşmasında
basının ülkenin birlik ve
bütünlüğünün
sağlanmasında büyük payı
olduğuna da değindi. Genel
Kurul sonucunda Dernek
Başkanı Ünal Jnançyeniden
secilirken yönetim kuruluna
Ersin İmer, İzzet Dağıstanü,
Nurettm Şimşek, Hakkı
Aldoğan, KadirErcan,
Bünyamin Şahin, Varol
Bektaş, Adnan Gerger, Aziz
Kürkçü ve Tolga Şardan
getirildi.
Türkiye, göç
baskısı altında
• İST ANBUL (AA). Devlet
Bakanı Orhan Kilertioğlu,
Kafkasya ve Balkanlar'da
istikrarolmadığını belirterek
Türkiye'nin büyük göç
baskısı altında bulunduğunu
söyledi. Türkiye'de kurulu
olan göçmen derneklerinin
başkanlanyla fl Genel
Meclısi salonunda bir
toplanü yapan Bakan
Kilercioglu, hükümet olarak
Türk kökenli vatandaşlara
her zaman büyük önem
verdiklerini kaydetti.
Bakanhğının Türkiye'nin
dışmda yaşayan Türkkrin
göçleri ve onlara insani
yardım yapılmasj
konusundan sorumlu
olduğunu hatırlatan
Kilercioğlu, '"Bu konudaki
çalışmalanmızı
sürdürüyoruz. Çünkü
Kafkasya ve Balkanlar'da
istikrar yok ve Türkiye
büyûk bırgöç baskısı
altındadır. Biz hükümet
olarak Türk kökenlilerin
doğduğu toplumda huzur ve
güven içınde yaşamalannı
•• arzuluyoruz" diye konuştu.
Balcı'nın
cenazesi getirildi
İstanbul Haber Servisi-
ABD'de geçirdiği kaJp krizi
sonucu ölen eski İstanbul
Emniyet Mûdürü Şükrü
Balcı'nın cenazesi Istanbul'a
getirildi.
Şükrü Balcı'nın cenazesi,
dün Atatürk
Havalimanı'ndan törenle
ahndı. Polis araçlanndan
oluşan uzun bir araç
konvoyu ile İstanbul
Üniversitesi Tıp Fakütesi'ne
götürülen Şükrü Bala için
salı günü İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'nde bir tören
düzenlenecek. Bala'nın aynı
gün Fatih Camii'nde
kılınacak cenaze
namazından sonra Aşiyan
Mezarlığı'nda toprağa
verileceği bildirildi.
Dryapbakıp-da
açhkgpevibrtti
• DtYARBAIOR
(Cumhuriyet) - Diyarbakır
Kapah E Tipi Cezaevi'nde, 3
aydan beri sürdürülen açhk
grevı yapılan anlaşmayla
sona erdirildi. İHD
Diyarbakır Şube Sekreteri
Sedat Asiantaş ve Bölge Baro
Başkanı Av. Fethi Gûraöş ile
Cumhuriyet Başsavası Faüıri
Kasırga. tutuklu temsilcileri
A. Hakim Güven ve Bedrettin
Kavak arasında önceki gün
geç saatlere kadar süren
toplantı sonucu 17 maddelik
biranlaşma kabul edilerek
açbk grevi bitirildi.
TÖDEF'den
kampanya
• İstanbul Haber Servisi-
Türkiye Öğrenci Dernekleri
Federasyonu (TÖDEF),
Moda'da öldürülen Şengül
Yddıran ve UğurYaşar Kılıç
için bugünden itibaren
"Umudu Kaüedemezsiniz
Güneş Hiç Uyumaz" adlı
protesto kampanyası
başlaüyor.TODEFden
yapılan açıklamada, 30
Nisan günü Moda'da
devletin bir kez daha görgü
tanıklan önünde cinayet
işlediği öne sürülerek
herkesin tepkisini göstermesi
istenildi.
Taş plak dinleyip
rakı içmek ister misiniz ?
Süha Tugtepe
ABD'nin bugüne kadar vermeyi reddettiği 'Süper Cobra' helikopterleri geliyor
Terör, gecede vurulacak
EVREN DEĞER
ANKARA - Türkiye, bundan böyle
terörü gece de vuracak. ABD'nin
bugüne kadar vermeyi reddettiği gece
görüş sistemli Super Cobra
helikopterlerden bu yıl sonuna kadar 5
adetalinacak.
Daha önce Türkiye'ye gelmiş
bulunan Cobra helikopterlerine gece
görüş sistemı takılabilmesi için de,
sistemlerin üretecisi olan ABD'nin Bell
fırması ile görüşmeler yapıhyor. Yıl
Yargıtay
Makhlufun
dosyasını
iade etti
ANKARA (AA) -Yargıtay,
Fnmsa'va sığmmak üzere Tür-
kiye'den çıktş yaparken yakala-
narak tırtukîanan ve ûlkesine
iadesi tarttsmalara neden olan
Tunuslu Riyad Makhhıf dosya-
suıı belge eksikliği nedenyle ia-
de etti.
Riyad Makhluna Ugüi gdiş-
mderşöyle:
Tunus'ta gerçekieştirüen ban-
ka soygunlarının eiebaşKi ola-
rak Interpol tarafmdan bötün
dûnyada aranan Riyad Makh-
luf, Fransa'a sığuunak üzere
Türkiye'den çıkış yaparken 29
Ocak 1993 tarihinde yakalandı.
Makhhıf, totuklanarak Krtla-
reb" Cezaevf ne kondu.
Makhlufun dariMnaiMi inceie-
yen Kırklareli Asb'ye Ceza Mah-
kemesi, TCK'nn "suctubnn
iadesi" başhklı 9. maddesi çerçe-
resinde ve dosya fizerinden yap-
tığı incekme sonucu, Makhluf-
un "adi suçhT olduğuna karar
verdi.
Makhlufun avukatlan, kara-
nn, "eksik soruşrurma" sonucu
verildiğini iddia ederek müvek-
killeriıûn savunması alınmadığı
gerekçesiyle itirazda bulundu-
lar.
Kırklareu Ağv Ceza Mahke-
roesi, itirazı yerinde gönneyerek
reddetti.
Türk Ceza Kamınu'mm 9.
maddesi 5. fıkrasa gereği (adi
suçlulann iadesmn Bakanlar
Kunda karanyla mömkân oldn-
ğuau hükme bağhyor) konu
Bakanlar Kurulu'na intikal etti.
YetkiKlerden alman bügiye
göre Makhhıf dosyasmı incele-
yen Yargıtay 6. Ceza Dairesi,
belge eksiklikleri nedeniyle dos-
yayı iade etti.
Yetkiuler, dosyanm tekamûl
ettirOerek kendüerine göoderil-
mesnden sonra koaunun yenj-
den ele aJınabüeceğini kaydetti-
ler.
. Yargrtay'm, bozma isteınim
reddetmesi dunmunda ise
Makhlufun iade edflip edihne-
mesi Bakanlar Kurulo'nun kara-
nnakalacak.
sonuna kadar Eurocopter fırmasmdan
20adet Super Puma helikopteri
ahnacak.
Savunma sanayiine yakuı
kaynaklann verdiği bilgiyegöre, gece
görüş sistemleri takıh AH-1W Super
Cobra helikopterlerinin ABD'den alımı
için bu ülke nezdinde yapılan temaslar
son aşamaya geldi.
Kaynaklar, 5 adet Super Cobra'nın
alımı yolunda kesin anlaşma
sağlandığını, bu arada Türkiye'ye daha
önceden gelmiş bulunan Cobra ve
Super Cobra helikopterlerine gece
görüş sistemi takılabilmesi için
ABD'nin Bell fırmasıyla görüşmelerin
devam ettiğini kaydettiler. Kaynaklar,
daha önceden," ülkedışırta gece görüş
sistemli savaş helikopteri satılmaması"
yolunda karan bulunan ABD
Kongresı'nden de bu kez sorun
çıkmadığını ve alımı gerçekleşeceğini
belirttiler.
Alınan bilgiye göre, gece görüş
sistemli SuperCobra helikopterlerinin
ber biri yaklaşık 12-13 milyon dolara
mal olacak. Kaynaklar, PKK'nın bir
süreönceilanettiği, "süresizateşkesin",
taktik olarak, yeniden toparlanma ve
kaybettiği gücünü yenileme olasılığı
çerçevesinde bu yıl sonuna kadar
gelecek helikopterlerin Güneydoğu
Anadolu bölgesinde
konuşlandınlacağını belirttiler. Bu
arada daha önceden Türkiye'ye gelmiş
olan 20'nin üzerindeki Cobra ve Super
Cobra helikopterlerine de "en kısa
sürede gece görüş sistemi" takılabilmesi
planlanıyor.
Polisin mödahalesi ûzerine törene katüaniar eDerindeki karanfüleri babçeye serperek dağüdı. (HAYRETTİN SAĞANAKj
Annta tövemnepoHsengeS
tştanbui Haber Servia-YıldızTeknik
Üniversiteşi'nde 15 yıl önce öldürülen
üç öğrenci için arkadaşlannın yapmak
istediği anma törenine polis izin
vermedi. YıldızTeknik Üniversitesi
mezunlanndan birgrup, 9 Mayıs 1978
tarihinde öldürülen üç arkadaşlannı
anmak için dün saat 11.00 de
üniversitenin önünde toplandılar.
Kırnuzı karanfıllerle süslenmiş "9
Mayıs 1978'i unutmadık" yazıh çelengj
okul girişine bırakmak ve saygı
duruşunda bulunmak isteyen gnıba
polis engel oldu.
Gece bölümünde okuyan öğrencilere 9
Mayıs 1978 günü okul çıkışında saat
20.00 sıralannda 3 araçtan ve okul
yanındaki postane önünden otomatİk
silahlarla ateşaplmışü. Saldında
Müjdat Çelikyay ve Hasan Okut olay
yerinde, Renan Eriş ise olaydan bir
hafta sonra kaldınldığı hastanede
yaşamlannı yitirmişlerdi. Aynı olayda
12 öğrenci de yaralanmıştı.
EmekDergisi,gözaltınaalınanlardanüçününyayınaolduğunuaçıkladı:
Töre ve arkadaşlanterörist değil
UtmM Haber Serrisi- Türkiye Halk
Kurtuluş Ordusu kuruculanndan ve Tür-
kiye Komünist Emek Partisı Genel Sekre-
teri Teslim Töre ve arkadaşlannın Istanbui
Emniyet Müdürlüğü tarafmdan "terörist"
ilan edilmesine tepki göstenldi. Emek Der-
gısı'nden yapılan açıklamada gözaluna alı-
nanlardan üçünün yayıncı olduğu bildiril-
di. Sosyalist Birlik Partisi (SBP) Genel Ge-
nel BaşkanıSadun Aren yaklaşık altı aydır
bu çevreden insanlarla parti kunnak için
bir araya geldiklerini açıkladı.
23 yıkdır aranan 54 yaşındaki Teslim Tö-
re'nin Üsküdar'da birevdeyakalanması ve
aynı operasyonda 14 kişınin gözaluna
aknması çeşitli çevrelerde tartışma-
lara neden oldu. Emek Dergisi'nden yapı-
lan açıklamada Töre ile birUkte gözaltına
alınanlann polis tarafmdan kamuoyuna
"suçlu" olarak tanıühnaları eleştirildi.
Açıklamada gözaltında bulunan K<
Kalyon'un 15 günlük haber-yorum-politi-
ka dergisi Toplumsal Dayanışma'nın Ge-
nel Yaym Yönetmeni olduğu belırüldi.
Üçü de yazar
Gözaltındaki Mustafa Çobuk'un Emek/
Sosyalizm Dergisi'nin yayın yönetmenliği
görevirri sürdürdüğunün bildirildiği açıkla-
mada, gözaltındaki Ahmet Fethi Yıkfanm'-
ın çevirmen olduğu ve bu derginin yazan
olduğu belirüldi. SBP Genel Başkanı Sa-
dun Aren, düzenlediği basın toplantısında
Teslim Töre'nin terörist olmadığını, politık
rnücadele adamı olduğunu söyledi. Teslim
Töre ve arkadaşlanrun yasal, siyasal müca-
deleyi hedefleyen bir çevre olarak uzun za-
mandır örgütsel arayış içinde olduklannı
açıklayan Aren, şunlan söyledi:
'"Nitekim, bu çerçevede. bu çevreyle bir
yıh aşkm zamandır bu amaçla diyaloglan-
mu olmuştur. Yaklaşık 6 aydır yasal bir
partide biraraya gelme amaayla bu çevre-
den bir grup arkadaşla partinrîizden bir he-
yet görüşmeler yapmıştır. Teslim Töre ve
arkadaşiannın şimdiye dek yasal, siyasal
zeminden uzak kalmış olmalan Türkiye'-
deki antidemokratik siyasi yapı nedeniyle-
dir.'"
Aren, TCK 141-142'nin ortadan kalktığı
koşullarda yasal-siyasal mücadeleyi be-
nimsedigıni açıklayan bir partiye ve onun
tanınmış liderine, "Terör operasyonu" ya-
pümasının demokraükleşme süreciyle bağ-
daşmayacağını beürtti. Aren, Töre ve arka-
daşlannın serbest bırakılmasını istcdi.
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Yaygn Eğnhıu Şans,
Kader, KısmeL.
Televizyonda bir yanşma programı. Programın adi
'yarışma', ama aslında yanşmayla ilgisi yok, 'şans ka-
der kısmet' Telefonda ağlamaklı bir kadın sesi, 'biraz
yardım edilmesini' istiyor. Eğer yardım edilipde aranan
kartı bulursa 100 milyon kazanacak, ev alacaklarmış.'
Kendisine acındırabilirse belki sunucu insafa gelecek,
yardım edecek. Sunucu böyle şeylere alışkın, şakacıdan
çok alaycı bir tavırla yardım eder görünüp çekiliyor, yar-
dım etmez görünüp yaklaşıyor, kendi oyununu oynuyor.
Programda sızlanıp duran yanşmacı parayı kazandı, bu
kez de sevinc çığlıklanyla, 'Allah sizden razı olsun, sa-
ğolun' dualarıyla program neşeyle kapandı.
Program kapandı, ama oynanan oyun bitmedi. Her
gece birçok kanalda, böyle 'eğlence-yarışma programı'
sürüp gidiyor. Televizyonla eğitim denilen yöntem bu o\-
malı. Bu eğitimle insanlar öğreniyor ki:
- Şansın yaver giderse istediğin şey beleşten senin
olur.
- Kaderin nasıl yazılmışsa öyle yaşarsın, boşuna uğ-
raşma.
- Kısmetinde ne varsa kaşığında o çıkar.
öyle öğrenmekmiş, çalışmakmış, kendini geliştir-
mekmiş, davranışlarını gözden geçirmekmiş, boşver
gitsin. Çalışıp çabalamakla bir şey olmaz. Kısa yoldan
yırtmaya' bakacaksın. Arka bulacaksın, dayı bulacak-
sın, gözünü acacaksın, oraya buraya girip çıkacaksın.
Gerisi şans, kader, kısmet. Toplumun yaygın eğitimi bu-
dur.
Bu adi konmamış eğitim belki de bütün eğitim uygula-
malarından daha etkin olarak uygulanmaktadır. Gide-
rek daha çok sayıda insan başarının kendi anlayışına,
kendi çalışmasına, kendi etkinliğine bağlı olduğu inancı-
nı yitiriyor, kader'ini değiştirebileceği inancını terk edi-
yor. Böylece 'şans-kader-kısmet' üçlüsüne bağlanan
umutlar, kendisine ne verilirse onunla yetinmesi gerek-
tiği inancı, çektiklerinin kendisi için haklı bir ceza oldu-
ğuna ilişkin kanılar tam bir 'bilinc körleştirilmesi' sonu-
cunuyaratıyor.
Dikkat edelim, bir toplum için en büyük tehlike, 'bilin-
cin körleştirilmesi'dir. En tehlikeli uyuşturucu budur.
İnsanlar oyun oynuyorum sandıkları sırada, eğleniyc-
rum sandıkları sırada, yanşıyorum dedikleri sırada, en
büyük yaşama gücü olan değiştirici, üreüci, yarahcı güç
sahibi olma' bilincini yitirmektedirler. Böyle biryitimden
sonra onlara söyleyeceğiniz sözler, onlara anlatacağı-
nız doğrularçok etkili olmayacaktır. Bilinci körleşmiş in-
sanlar bir toplumun 'prototip'i olduğu zaman artık top-
lumsal ideoloji de değişim sürecini bitirmiş olur. Dürüst-
lük gibi, emeğiyle kazanma gibi, dayanışma gibi insani
insan yapan toplumsal ilkeler gözden yitip gittiği zaman,
geriye iyıce bencilleşmiş bireyler kalır. Bu da altta kala-
nın canı çıksın' toplumunu yaratır.
Kendi yanlışlarını göremeyip de 'şansım yokmuş
1
di-
ye boş bir avuntuya Sığmmak, yazgısını değiştirmek için
hiçbir şey yapmaya cesaret edemeyip 'kaderim buy-
muş' sığınağına çekilmek. hayatla ilgili seçimleri için
uğ/aşmak yerine "kısmetim bu kadarmış' zayrflığını sa-
vunmak insanın değişimini bütünüyle kapatır. O zaman
da insanlara ve topluma kızmanın hiçbir anlamı kalmaz,
çünkü söylenen sözleri duyacak kulaklar tıkanmıştır.
Hele de çocuklarımızla gençlerimiz gibi yirmi birinci
yüzyılda yaşayacak kuşaklarımızı böyle bir şartlanma-
nın içine itmek, sorumluları, yetkilileri harekete geçire-
cek önemdedir. Bir yandan 'nasıl yapalım da, genç ku-
şaklarımızı gelecek yüzyılın etkin insanları olarak yetiş-
tirelim' diye çalışılırken, öbür yandan onları medya eliy-
le 'şans-kader-kısmet' tuzaklarına teslim etmek toplum-
sal sorumluluğun hiçbir biçimiyle bağdaşmıyor.
Kitle iletişim araçları tüketimi pompalamak için rek-
lam alıp para kazanacak diye toplumun her kesimini 'bi-
linç körletme eğitimi' içine itmek, kanımca, uyuşturucu
maddelerle savaş kadar önemli bir konudur.
Bütün eğitim, kültür yetkililerinin, üniversitelerin, ruh-
bilim, eğitbilim, toplumbilim uzmanlarının, meslek kuru-
luşlarıntn, sendikaların, toplumdan sorumluluk duyan
herkesin bu konuya eğilmesi gerçek bir görev
olmalıdır...
Oımhurbaşkanı adayı Ali Fuat Başgü'i MBK üyeleri kendi yöntemleriyle 'ikna' edince adaylıktan çekildi
Medis,kuşatma ahmda GürsePicumhurbaşkanı
Çankaya'dan gelip geçenler
Atatürk'ten
özal'a
ALPAY KABACALI 9
Yapı Kredı Bank. yanı istiklal Cd.
AcaraSok. Tel : 2SI II 39
Ankara'ya hareket eden Başgil'in geçtiği
yol boyunca, AFnin topladığı kalabalıklar
tarafından gösteriler yapıldı. Bu yüzden,
bindiği tren Ankara'ya on buçuk saat gecik-
meyle gelebildi.
Milli Birlik Konütesi üyeleri "21 Ekim
Protokolü'nün uygulanmasını önlemek için
ellerinden geleni yapıyorlardı. Cuntaalar ise
sıkıyönetim komutanlıklan araahğıyla An-
kara, İstanbul ve Izmir radyolannı dene-
timleri aitına almışlardı.
Milli Birlikçiler, Adalet Partisi'nin ileri ge-
lenlerini çağırüp çok sert bir dille cumhur-
başkanüğına Cemal Gürsel'in seçilmesi ge-
reküğini anlattılar. AP'liler ise BaşgU'i aday
gösterme karan aldıklannı söyleyerek, gene)
merkezlerine döndüler ve olup biteni anktü-
lar. Durum Başgil'e yansıüldıysa da çevre-
sinde geniş bir "taraftar" kalabalığı top-
lanmış olan profesör söz dinlemedi.
Aynı gün MiUi Birlik Komitesi üyelerin-
den üçü; Fahri Özdilek, Sıtkı Ulay ve Hay-
dar Tunçkanat, silahlannı çekerek Başgil'i
"ikna" ettiler. O gün Başgil, gazetecilerin
"Hocam, cumhurbaşkanbğına adaybğınızı
koyacak mısınız" sorusunu, "Ben böyle bir
şeyden söz etmedim" diye yanıtladı.
Senatörlükten de istifa eden Prof. Ali Fuat
Başgil. sabahın beşinde kaldığı otelden
aynlarak İstanbul'a hareket etti...
"Çankaya Protokolü"
ve Gûrsei'in seçilişi
Milli Birlik Komitesi üyeleriyle Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay,
Kara, Hava, Deniz, Jandarma ve Birinci,
fkinci, Üçüncü Ordu Komutanlan 24 Ekim
1961 akşamı siyasal partilerin genel başkan-
lannı toplanüya çağırdılar ve önlerine koy-
duklan, sonradan 'Çankaya Protokolü'
adıyla anılan yükümtenme belgesini imza et-
tirmek istediler. Bu belge üç maddeden olu-
şuyordu:
"1. Anlaşmanın altında imzalan bulunan
biz siyasal parti başkanlan, partilerimizce
cumhurbaşkanı adayı gösterilmeyeceğine ve
böyle bir kimsenin desteklenmeyeceğine söz
veririz.
2.27 Mayıs'tan bugüne kadar ordu ile ilgi-
li olarak çıkanlmış kanunknn sömürü ko-
nusu yapılmayacağı, degiştirümeyeceği yo-
lunda görüş biriiği içindeyiz.
3. Yassıada mahkûmlannın bsmi ya da
genel af konusunda yapüacak bir öneriyi
yersiz buluyoruz."
İkina madde, özelükte 27 Mayıs'tan son-
ra emekli edilen ve "Eminsu" denilen subay-
larla ilgüiydi.
Üç saat süren görüşme ve tartışmalar so-
nucu, liderler Cemal Gürsel'in adaylığında
birleştiler. AP Genel Başkanı Gümüşpala,
üçüncü maddeyi kabul etmiyor, "sine-i mil-
lete dönmek"ten söz açıyordu. Inönü'nün
girişimleriyle, eski Demokratlann "şimdi-
lik" affedilmeyecekleri kaydı konularak uz-
Jaşma sağlandi.
Bu anlaşma, aynı gün Genelkurmay Baş-
kanı Cevdet Sunay'ın imzasını taşıyan bir
bildiriyle kamuoyuna açıklandı.
25 ekimde açüan Meclıs, ertesi gün muha-
fız alayı tarafından kuşaüldı. Bütün askeri
birlikler de alarma geçirildi. Meclis'in içi si-
lahh subaylarla doluydu. Oylama başlarken
Meclis'in kaptlan kapaüldı. En yaşlı üye sı-
fatıyla oturuma başkanlık eden Yakup Kad-
ri Karaosmanoğhı, oylar sayılırken milletve-
kili ve senatörleri (cumhurbaşkanı, anayasa-
ya göre Millet Meclisi ve Senato'nun ortak
toplantısında seçiliyordu) uyarmak gereğini
duydu:
"Arkadaşlar, tasnif bitinceye kadar kimse
dışanya çıkmasın. kapılar kapaolmıştır."
Cemal Gürsel, kullanılan 607 oydan 434'-
ünü alarak yedi yıl için cumhurbaşkanı seçil-
di ve kabineyi kurmakla CHP Genel Başka-
nı İsmet İnönü'yü görevlendirdi.
Inönü, CHP-AP Karma Hükümeti'ni
güçlükle kurabildi...
1960'lann ilk yansı zayıf koalisyon hükü-
metlerinin yönetiminde, iç çekişmeler, darbe
Demirel cumhurfoaşkanbğına seçilen Cemal Gürsel'i tebrik ediyor.
girişimleri(22Şubat 1962ve21 Mayıs 1963),
eski Demokratlann affı tartışmalan, Kıbns
bunalımı gibi iç ve dış olaylann kargaşası
içinde geçti. Bir yandan da yeni anayasanın
öngördüğü Devlet Planlama Teşkilatı, Ana-
yasa Mahkemesi, TRT gibi kurumlann
oluşturulması, devletin yeniden yapılanması
sorunlanyla uğraşıhyordu.
10 Ekim 1965'te yapılan genel seçimde AP
240 milletvekili-79 senatör, CHP 134 millet-
vekili-48 senatör, Cumhuriyetçi Köylü Mil-
let Partisi 11 milletvekiü-4 senatör, Yeni
Türkiye Partisi 19 miIletvekili-8 senatör,
Millet Partisi 31 milletvekili-2 senatör, Tür-
kiye İşçi Partisi 15 milletvekili, Sosyal De-
mokrasi Partisi 1 senatör, bağunsızlar 1 mil-
letvekili 8 senatör çıkardı.
23 ekimde başbakanlığa Süleyman Demi-
rel getirildi.
Uç ay sonra da cumhurbaşkanının kim
olacağı sorunu ortaya çıktı.
1960'ta,MilliBirlik Komitesiiçindeki"On-
dörtler"in komiteden uzaklaştınlması sırası-
nda felç geciren Cemal Gürsel'in rahatsızlığı
artmıştı. Hükümetin karan üzerine 2 Şubat
1966'da Başkan Johnson'un gönderdiği özel
bir ucakla tedavi edilmek üzere ABD'ye yol-
lanan ve VValter Reed Hastanesi'ne yaünlan
Gürsel, iki gün sonra komaya girdi. Cum-
hurbaşkanına Senato Başkanı Ibrahim Şev-
ki Atasagun vekillik ediyordu.
Gürsel'in komadan çıkamayıp bitkisel ya-
şama gırmesiyle cumhurbaşkanı sorunu
gündeme geldi.
Başbakan Süleyman Demire!, üzerinde
tarüşılmayacak bir aday aramaya başladı.
Cevdet Sunay'a öneri
27 Mayıs'ta yönetime el koyan ordu, kimi
konulardaki duyarlıüğmı sık sık açığa vur-
maktaydı. Bu nedenle, seçilecek cumhurbaş-
kanına ordunun sıcak bakması gerekiyordu.
27 Mayıs'ta iktidardan uzaklaşunlmış bir
partinin devamı olduğunu ifade eden Adalet
Partisi'nin Genel Başkanı Demirel, "Amaç
bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek" mantı-
ğıyla, kendi partisi içinden bir aday çıkarma-
yı denemekten bile kaçuıdj. Genelkurmay
Başkanı Cevdet Suany adını ortaya atü ve
"sondaj"lara başladı. Sunay, bir ara Süahlı
Kuvvetler Biriiği adlı cunta içinde yer ahmş
olmakla birlikte, 22 Şubat 1962 ve 21 Mayıs
1963'te Talat Aydemir'in başlatüğı darbe gi-
nşımlerini desteklememişti. Bu nedenle
İsmet İnönü, görüşü sorulduğunda, "Yapa-
cak başka bir şey yok" dedi.
Demirel, Milli Savunma Bakanı Ahmet
Topaloğlu aracılığıyla Sunay'ın nabzını
yoklamış, hevesli olduğunu öğrenmişti. Bir
akşam kimseye duyurmadan Sunay'ı ziyaret
ederek görüştü. Bu görüşmede, Cüneyt Ar-
cayürek'in yazdığma göre, "Sizden sonra
kimi Genelkurmay BaşkanlığVna getirme-
mizi düşünürsünüz" sorusunu da yöneltti.
Sunay:
"Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Tu-
ral'ı salık veririm" dedi. "İyi de olur. Sert ve
iyi bir askerdir. Orduyu disipb'ne eder. Endi-
şe etmeyiniz, size bir 'zorluk' çıkarmaz."
Ordu ile siyil yönetim arasında sürtüşme-
ler başgösterir ve Geneîkurmay Başkanı bu
sürtüşmelerde başrolü oynarsa cunihurbaş-
kanının nasıl bir tutum takınacağını öğren-
mek isteyen Demirel, üstü kapalı olarak bu
kuşkusunu da dile getirdi. Sunay, onun ne
demek istediğini kavrayıp güvence verdi:
"Böyle bir durum olursa gereğini düşünü-
rüz."
SÜRECEK