19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS1993 PAZARTESİ 12 DIZIYAZI Sıınay'ıÇankaya'yaDemirelistedi 1 9 6 3 ' t e n 1 9 9 3 ' e S Ü L E Y M A N D E M İ R E L Nalân Seçkin .£_-/emirel, Sunay'ı Cumhurbaşkanı seçtirebilmek için vargücüyle çahştı. Amacına ulaşıncada ^Cumhurbaşkanlığı görevini Sayın Senatör emekli OrgeneralSunayf ıntiyakatve (tirayetle ifa edeceğihususunda kanaatimiz tamdır"şeklinde övdü. Süleyman Demirel, Suat Hayri Ür- güplü Hükûmeti'nde parlamento dı- şmdan başbakan yardımcıhğına atan- dığında. Çanka>a Köşkü'nde 27 Mayıs'ın önderi Cumhurbaşkanı Cemal Gürseloturuyordu. lOEkim 1%5'teAP iktidar olunca Gürsel Denıirel'i başba- kanlığa atadı, ortak çahşmalan 15 hafta sürdü. Rahatsızhğ 25 Kasım 1961'de başlayan Cumhurbaşkanı ağırlaşınca. 3 Şubat 1966 Perşembe günü gönderildiği Washington'daki Walter Reed Hastane- si'nde bir hafta sonra geçirdiği beyin ka- naması sonucu komaya girdi. Amerika'- daki eşinin dunımu kendisinden gizle- ncn Melahat Gürsel de, astım krizı sonu- cu Ankara'da oksijen çadınna alındı. ABD'den gelen haberler hiç de ıç açıcı dcğildi. Gürsel ölümle pençeleşiyor, Türkiye 43 yıkiır ilk kez cumhurbaşkanı sorunuyla karşılaşıyordu. Siyasal parti- ler Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay'ı devletin başına geçirmek için kulise başladılar. Bu dönemde TBMM-Genelkurmay-Başbakanlık arasında yoğun trafık yaşandı. Gürserin cumhurbaşkanlığını noktalayan haber 12 Şubat 1966 Cumartesi günü geldı: "Kendisini yaşama döndürmek için yapılacak hiçbir şey kalmarnıştı." Baş- bakan E>emirel, gazetecilerin Orgeneral Sunay'ın cumhurbaşkanbğı adaybğiyla ilgili sorulanna şu karşılığı verdi. "Bu konuda en yetkili kişi ben oldu- ğum halde konuşamam. Sayın Cumhur- başkanırnız halen hayattadır Allah'tan ümit kesilmez. Bu konuda nabzı kontrol ediyoruz. Kamuoyunun isteğini dikkate alıyor ve basında bu konuda çıkan ha- berleri takip ediyoruz." Üzücü tarttşmalar Gürsel, komada 24. gününe girdiğin- de başbakanlıktan yapılan açıklamada. cumhurbaşkanbğı makamı üzerindeki tartışmalann kamuoyunda üzüntü ve tepki yaratüğına dikkat çekildi, şöyle de- nildi: "Sayın Cumhurbaşkanımız Cemal Gürsel'in uzman hekimlerden kurulu bir heyet tarafından görülen lûzum üzerine kendilerinin arzulanna uyularak 2 Şu- bat 1966 tarihinde Amerika'ya gitıikleri ve Walter Reed Hastanesi'nde tedavı altına ahndıklan malumdur." "Sayın Cumhurbaşkanımızın sağhk dunımu ilk altı gün zarfinda büyük sa- lah göstermiş. fakat 8 şubat günü sabaha karşı geçirmiş olduğu "baziler arter trombosu' sonucu komaya girmiş, ve koma hali gittikçe derinleşmiştir." "Sayın Cumhurbaşkanımızın sıhhi durumlan o günden beri bu halde de- vam etmektedir. Ara stra kan basınçlan düşmüş, kalp atım hızlan çoğalmış, arte- yal fıbrilasyon başlamış, beden ısısı çok yükselmiş. mide. bağırsak kanamalan olmuş ise de her ihülaia karşı gereken tıbbi tedavi titizlik ve itina ile uygu- lanmıştır." "Sayın Cumhurbaşkanımız bu an- zalara karşı büyük mukavemet göster- miş ve son günlerde nispeten rahat ve sa- kin bir duruma gelebilmiş ise de. koma durumundan maalesef çıkamamıştır. Durumu vahametini muhafaza etmekle beraber, mukavemetlerinin devamı he- pimize ümit ve teselli kaynağ olmak- tadır." "Amansız bir hastalıkla insanüstü bir mücadele halinde bulunan sayın Cum- hurbaşkanımmn durum ve makamlan üzerinde yapılmakta olan tartışmalann kamuoyunda uyandırdığı büyük üzüntü ve tepki karşısında durumun bir kere daha açıklanmasında zaruret duyulmuş- gün Cumhuriyet Senatosu Başkanı Tbrahim Şevki Atasagun, Genelkurmay Başkanı'na kontenjan senatörlüğü önerdi, Sunay kabul etti. Apar topar emekliliğini isteyen Sunay, 15 Mart 1966'da ant içip senatör oldu. Genel- kurmay Başkanhğı koltuğuna da, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Tural oturdu. Başbakan Demirel 21 Mart 1966 pa- zartesi günü AP Millet Meclisi Gnıp Yönetim Kurulu'nda açıkladı: "İstifaya gerek yok" "Sa\ın Gürsel'in sağlık durumunun düzelmesinin imkansız olduğunu belir- ten iki rapor geldi. Şımdi gereken. cum- hurbaşkanı seçiminin 30 marttan önce nasıl yapılacağ} konusunda usül öneril- mesidır." Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel 14 Mayts 1964'te Çankaya Köşkü'nden çıkarken. Gürsel Başbakan Siüeyman Demirelie ancak 15 hafta ortak çalısabildi. natör ve milletvekili katıldı. Sunay 461, son an adayı CKMP lideri Alpaslan Türkeş 11 oy aldı. 47 oy da boş çıkü. Kalan 13 oy TBMM dışındaki Celal Ba- Cumhurfoaşkanı Cevdet Sunay 10 Kasım 197 Tde Ajans-Tûrk'te açüan "Fotoğraflarla Atatürk" sergisini açıyor. Yanındakiler soldan sağa: Genelkurmaj Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç, 2. Cumhurbaşkanı Ismet tnönü, Öıet Derbil,Altemur Küıç ve Sunay. yar'la parlamenterler İsmet tnönü, Tur- tur. Ertesı gün toplanan AP Cumhuriyet han Dilligjl, Ali Fuat Başgil, Kasım Gü- Senatosü Grubu'na da 27 Mayısı ger- " ~ Genelkurmay'dan Çankaıa>a "g-M^i 'Milli mı Gürsel'in durumu iyice ağırlaştı. An- kara kulislerinde. "görevini yürütemeye- ceğine" ilişkin rapor ahnaeağı söylentisi dalgalanmaya başladı. Başbakan Demi- rel 4 Mart 1 966 Cuma günü, "Yok böyle bir şey" diyerek dedikoduyu yalanladı. Alo gün sonra yeni bir beyin kanaması daha geçiren Cumhurbaşkanı. bitkisel hayata girdi. Başbakamn yalanla- masının üzerinden on gün geçmişti. Cumhurbaşkanbğı Kontenjan Senatörü Ragıp Üner görevinden istifa etti. A>TM Birlik Grubu üyeleri, 'doktor raporlanna dayanılarak yeni cumhur- başkanı seçilmemeli' diyorlar." Iküdar-muhalefet 23 Mart 1966 Çar- şamba günü Sunay'ın cumhurbaşkanı otması konusunda anlaştı. Üç gün sonra Türkiye'ye getirilen Gürsel, Gülhane Askeri Ttp Akaderrusi'nde tedaviye alındı. 28 Mart 1966 Pazartesi günü (özel gündemle) toplanan TBMM. Konten- jan Senatörü Cevdet Sunay'ı ilk turda cumhurbaşkanı seçti. Oylamaya 532 se- lek, Saadettin Bilgiç, Osman Turan ve Celal Ertuğ arasında dagıldı Bu dönemde Cumhuriyet Gazetesi Atatürk'ün ölümünden sonra Bayar Hükümeti'nin görevinden aynldığını yazıp anımsatmada bulundu. Demirel konuya ilişkin soruyu. "tstifaya gerek yok" diye yanıtladı. Başbakan Süleyman Demirel, 28 mart pazartesi günü AP TBMM Ortak Gru- bu'nda yaptığı konuşmada, Sunay'ın ni- teliklerini övdü, şunlan söyledi: "Vatanın ve milletin bütünlüğü. mille- tin kayıtsız şartsız egemenliği, insan hak- lanna dayanan demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri, tarafsızlık, Türkiye Cum- huriyeti'nın ve milletin birliğirun hudut- lan nazan dikkate almınca, cumhurbaş- kanlığı görevini Sayın Senatör emekli Orgeneral Sunay'ın liyakat ve dirayetle ifa edeceği hususunda kanaatimiz tamdır. Yakın mazide cereyan eden ve güç şarüar içinde geçen çeşitli hadiseler mu- vacehesinde sayın Sunay'ın daima yu- kanda, esaslannı vazettiğimiz prensiple- rin savunucusu durumunda bir devlet adamı olduğunu müşahade etmiş bulun- maktayız." Türkiye'de ve dünyada Cumhurbaşkanlığı sorunu çözüm- lenirken, Türkiye'de ve dünyada değişik olaylar yaşanıyordu. Kıbns çıkmazı bu- günkünden daha ateşli biçimde gün- demdeydi. Seçim ve af yasa tasanlan tartışmalara yol açıyordu. 1966teütçesi- nin Millet Meclisi'nde 200'e karşı 237 oyla kabul edilmesi Başbakan Demırel'i sevindimuş, "Cenabı Hakkın işbaşında- ki Cumhriyet Hükümeti'ne yardımcı ol- masını niyaz edenm" düeğınde bulun- muştu. Cemal Gürsel Amerika'ya gitmeden bir gün önce Hacı Ömer Sabancı, lstan- bul Hilton'da geçirdiği kalp knzi sonucu öldü. Cenaze, 25 bfn liraya kiralanan özel uçakla Adana'ya götürüldü. Yasa boğulan işçilerinin iki gün çalışmamalan BOSSA'jyı, bir buçuk milyon lira zarara uğrattı. Ozdemir Gürsel, davetiyeler ön- ceden dağıtıldığı ıçın, babasının Was- hington'a gitmesinden iki gün sonra Çankaya Köşkü'nde Bırgen Hatum'la evlendi. O dönemde Türkiye gjbi dünya da kayruyordu. Suriye'de 15. ihtilal oldu, 500 klşi öldü. Gana'daki ayaklanmayı Endonezya'daki izledi ve Cumhurbaş- kanı Sukarno, enteme edildi. Aynı gün Süleyman Demirel AP Temsılciler Mec- lisi'nde "27 Ma>is'ı istismar bitmeli" dedi. Yann: Cumhurbaş- aranıyor Atatürk'ün ilke\edevriınierisonsuzadek yaşayacak O N B I N L E R ICİN YAZD1 SEKA çalışanlan İzmitlioğlu, Emin Cıiray. Nihal Utlu, Nihal Yüksel. Şerife Yıl- maz, Nurdan Erol, Nur Yörûk- soy, Nurten Gümüş, Vildan Ar- IÖZ, Fatma Turan. Şehnaz Bilte- kin, A.Kadir Karakuaılu, Me- tin Çıtnr, Recep Aşk, Sutevman Sun. Şevket Y.Baysungur, Erol Kökçam, Hasan Demır. Mehmet A.Şirin, Sevtap Süzen, Seyhan Karabağ, Necati İlhan, Tuncer Şahinci, Kamıl Bektaş, GükJen Gflltekin, Asurnan Sü- rol, Hörmüz Fesçi, Saim Öze- cik, Cemak Anaç, Mikail Ka- ran, Hulüsi Kırlı, Ayşenur Por- takal. A.Kadir Şeker, Celal Öz- ler, M.Emin Tuzkan, Fahri Öz- Çakıa, Sadi Çakar, Nihal Oku- yucu, Arif Pekmezoğlu, Adil Müstecaplıoğlu, Faruk Sopacı, Haluk Öztürk, M.Vedat Erri, Çetin Bitensoy. Oktay Zuhal, Ali Özkan, Sebahattin Yüksel, Arif Bayraktar, Korkmaz Baş- dere, Cengiz Aykut, Kamil Sadtç, Dervin Ozçelik, Cengiz Gevrek, Hasan Gazeteci, Yener Budak, Necat Sezer, Kâzım Ya- vuz, Memet Özyumaz Yön.Kr. "Br Md M.Kâzım Gönenç, l.H. Müşaviri, Erdoğan Er>ener Sa- vunma Sekreteri. Nuray Şaral, Sevil Çetin. Demir Çeük, Ümit Çiğdem Süheyla Tekin, Av. Nuran Zorlu. Kemal Çankaya, Engin GençoğııUan, Yümaz Acar, Sıtkı Akyılde, .\hmet Özcan, M.Eray Nasöz, Orhan Özalp, Hamdi Rakıcı. Mehmet Küçük. İnci Nasöz, Fikriye Al- kan, Deniz Bozacı, Zeki Bilgili. Jale Akın, Recep Gök, Mehmet Dursun, Güray Gürşen, Gür- kan Göreri, Mehmet Tekin Salt, Necarli Akvıklız, Ertan Gündoğdu, Tevfik Erten, Cahit Seymen, Ercan Yöcesoy, Uğur Çetiner, H.Ertuğrul Âkbulut, Thnur Topçu, Altan Sadıç, Sû- leyman Onay. Mehmet Karaö- meroğlu, Oğuz Boğaz, Halil Er- deniz, Selami Tokmak, Bülent Vurgun, Burhanettin Gazoğlu, Uğur Mumcu'nun anısına: Emperyalizmeve sömürgeciliğe karşı verdiği Ulusal Kurtuluş Savaşı ile mazlum uluslara örnek olan ve adını tarihe altın harflerle yazdıran yeni Türk Devletinin kurucusu yüce önder Mustafa Kemal Atatürk'e ve onun ilke ve devrimlerine karşı yapılan saldınlar son yıllarda giderek yoğunluk kazanmıştır. Bu ilke ve devrimlerin en önemlilerinden ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vazgeçilmez temel ilkelerinden biri olan laik devlet anlayışına karşı ülkemiz içinden ve dışandan gelen saldınlar ise yıllardır bu yoğunluğun ilk sırasıru almıştır. Yurdumuzu bölme ve çağdışı çarpık emellerine alet etme savaşımını veren hangi örgüt ve düşünce olursa olsun, bu emellerine erişemeyecek ve Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Modern ve Laik Üniter Devlet yapımızı yıkamayacaklardır. Bu çarpık hedeflerine varabilmek amaayla. ülkemizin en güzel, en yiğit insanlardan, KEMALİZM'inveKUVAYI MÎLLİYE ruhunun yılmaz savaşçısı gazeteci-yazar Uğur Mumcu'ya karşı yapılan alçakçacinayeti kınıyorvebiz aşağıda imzası olan SEKA çalışanlan olarak diyoruz ki: Türkiye Cumhuriyeti vc onun kunıcusu yüce ınsan Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve devrimleri sonsuza dek yaşayacaktir! Uğur Mumcu'nun anısına saygılanmızla... 2Şubaıl993 İsmet Rıza Çebi Genel Mü- dûr, Hulki Tannyar Gn.Müd. Yrd. (Teknik), Aydın Ertekin Gn.Müd.Yard. (tdari), Zeynel Başlak Yönetim Kurulu Üyesi. Ethem Karaarslan Yönetim Ku- ruta Üyesi, Burhan Özbey Tef. Krl.Bşk. l .Birol Kazancıoğlu Pers.D.Bşk. Burhan Doğan Bilgi İşlem D.Bşk. Dilerle Tû- zün A.P.K. Daire Başkanı, Yal- çm Arslan Basın ve Halkla İliş- kiler Şefı. Bedri Dölkeleş Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü, Ce- lal Dalarslan, Erkan Güntûr- kûn, Nuriye Bülbül Mehmet Odabaş, Hediye Gül, Gönül Gürer, Murat Hüsnü Elmas, Ufiık G.Erdal, Çiğdem Kontu- cu, Kerime Gönenç, Asım Ava, Vahit Kurtuluş, Aysel Sayıner, Yılmaz Gün, Hande Başyiğit, Yaşar Alpay, Yılmaz Eryüksel, Sedat Fidan, M.Yaşar Yağa, Sevgfll Decan, Sevgi Taner, Burhan Tamyüksel, Y'avuz Ça- ğatay, Erman Yazıcı, Ahmet Metin, Hüseyin Güzel. Ömer Ekşi. Mehmet Coşer. Neslihan Süral, Deniz Ertem. Sevil Nal- bantoğlu, Cahit Güniçen. Şahin Sakarya, Mehmet Şatır. Ayşe Atak, Mustafa Yıldız, Maksu- de Kızılay, Songül Kaya. Hacer Doğan, Fcrda Balkı. Kadir Ço- banoğlu, Cumali Kalkan, H. SEKA yöoetfcfleri t ğur Mıımcu adma açnklandefteri Yazrişleri Müdûrümüz Celal Başlangıç'a teslimettüer. çan, Halil Özbek, Muzaffer Özön, Efekim Sinanlar, Derviş Ercan. Nazlı Özer, A.Bülent özbilgin. Vecdi ÖzkaL, Osman Ekşi. Mustafa Özer, Fürüzan Çetik, Erhan Beşer, Nihat Ar- yal, Emine Yüksel, Ayhan Tü- zün, Sadık Cevahir, Banu Gön- görmez, Hamiye Ceylan, M. Galip Kayman, Hatice Ulaş, Tülay, Yılmazcan, Sedat Erol, Ali Gürel. Cemal Akdem, Ere- lal Aydeniz, Emel Zuhal, Ertan Doğrul, Necip Şerefhanoğlu, İsmail Koçali, Gûzin Bilensoy, A>sel Ekşi. Ersin Eke, Kâmil Ayhan Mengi, Kubilay Birinci Mine Kolaylı, Şengül Emre, Fatma Cıvagın, Mukaddes Öztırpan, Faruk Ercan, Turgut Saral, Fatih Yavaşın. Senet Baksi, İmren Yaşar. Yusuf Ziya L'zuner, Haluk Kınay. Gafur Gümüş, Nazlı Akın. tsa Dimril- li, Kutluhan Aydoğar, Yaşar Taşdı, Nezih Sınar, Akın Sol- maz, Bülent Tek, Halil Üşen- mer, Reyhan Kemaloğlu. Habi- be Ersoy, M.Tevfik Erkan. SEKA tzmit Müessesi Mü- dürlüğü Yakup Kadri Arkut. Recep Ba- ran, Erdal Tezoler, Yaşar Işler, Adnan Günaydm. Ahmet Uzunkaya. Celal Deniz, Snley- man Demirçelki, Ahmet Ak- dağ. Fazlı Kınalı, Raşit Kodal. AH Rıza Güner, Hutya Yaşar. AVTOI Kunkus, Ünuan Özistek, Mustafa Ergani, Hakuk Şahin- gözlü, Mûşerref Sakin, Mah- mut Pir, Nurkan Akan, G.Latif Eruyar. Basri Kala\, Orhan Örs. Aydın Kocaklıoğlu, Dur- muş Çardak. Erdal Cebeci, Gı- yasettin Arslan. Remzi Komşu, Eyüp Ceylan. Ali Erduman, Meryem Çetin, M.Algel, İbra- him Biroğul. Vehbi Yavuz, Ke- mal Kolay, Ali Neşet Özdil, Yalçın Gül, Ayser Eruyar, Erol Emil, M.Şükrû Yalavj Köksal Çam. Melahat Özbey, Behice Çakar, Nevin Özistek, Aysun Çahk, Ferah Kuvel, İbrahim Korahan, Pervin Spylu, Hüse- yin Gemici. Filiz Örçen, Zafer Özbey, Mete Aktüre, Ergin Çe- viktürk, Şule Yurdagul, Recep Yılmaz, Nafiz Ünlü, ismail Yı- lal, Aynur Erj'argı, Aykur Oda- başı^Veysel Uzcan, M.Muzaf- fer Öztürk, Reyhan Erydmaz, Selman Konak, Turan Reha Akıncı, Nezihe Biroğul, Zeki Bulut, Hayri Bumaz, Mhhat Onay, Sühendan Koparal, Ah- met Çelikoğlu, Ercihan Kay- maz, Yüksel Turan, Münir Sa- vaşlıoğlu, Ender Karaca, Nec- det Yavaş, Fethi Olca, Semiha Işıkçı, Berna Kuruçay, Sinan Çelebi, Kasım Yüceli A.Kadir Göçer, Ekrem Obuz, Emine Doğar, Mustafa Kısa, Öznur Uran. Mesut Aytekin, Birnur Çakır, Günseli Alp, FihzAr- gun, A>sel Ertürk, Gülay Özer, Ali Ediz, Osman Çetinkaya, Nusret Ayanoğlu. Necat Üna- lan. Faruk Kuş, Erdinç Uyar, İbrahim Tathcı, Cemal Akçay. Muzaffer Kilit, İbrahim Ay- han, Ömer Akçay, Mani Varol, Emine Demir, Ö.Günay Gür- kan. İnci Kanan, Necdet Sey- rek, Necat Yılmaz, İbrahim T. Başaran. Ferhat Çabşkan, Filiz Erdem, Feride Atalı, Vedat Güneş, Kutsal Özgen, Yurda- gül Dolu, Hasan Tahsin Aydın- lar, Kemalettin Adıgüzel, Mus- tafa Yavalar, Aülla Korkmaz, Murat Yılda, Rıza Güneş, Şab- ri Çetin, Zühtü Aydın, Ünal Yanıç, Adnan Tekeren, Zafer Demir, Hasan Mercan, Hayret- tin Keskin. Ersin Odanboy, Gürkan Acar, Mustafa Toptaş, Haydar Kaya, Ali Güzel, Ha- san Çölgeçen, Turan Fidan, Os- man Saner, Sami Gürcan. Bilal Öz, Ali Erden. Zeki Çelebi, Hü- seyin Sevindik, Metin Kösemen, Ahmet Kutun. Vejdi Donat, İzzet Alkış. SÜRECEK POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Hapisane Şiirleri... Bir türkü, "Bir taş attım havaya / Düştü mapushana- ya" der. Bir başka türkü, "Mahbusane seni yapan kör olsun" diye seslenir. Refik Durbaş derlediği seçkisine (Adam Yayınları), "Cezaevi Şiirleri" adını koymuş. "Adam hapse düşer cezasını çeker." Bu şiirler, neden mahbusane şiirleri değil de "Cezaevi Şiirleri?" Her ikisi de aynı anlama gelir mi? Biliyoruz, Adalet Bakanlığı'nda bir "Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü" vardır. Ha- pishaneleri yönetmek bakımından "ceza" ve "tevkifi" yan yana koymuşlar. Şöyle bir sıralayacak olursak bir- çok sözcük üretebiliriz: Hapis, hapishane, mahbusane, mahbus...Tevkit, tev- kifane, mevkuf... Nezaret, nezaretane... Bir de cümle kapısı ile koğuşlar arasında "tecrit" vardır... Yargı, yar- gılama, mahkeme, muhakeme... Dava var, duruşma var... ilk ağızda bunları anımsıyoruz. Belki başkaları da vardır. Hapishane daha çok halk şiirlerinde bulunur. Aşık, başı sıkışıp da "dam'a düştü mü, başlar hapislik üstüne deyişler söylemeye... Osmanlı şiirinde şairlerin yattığı yer hapishane değil zindandır. Padişahlar şairleri hap- se değil, zintiana sokarlar. Şon 70 yıl içinde bizde, hapislik üstüne bir şiir türünü oluşturan Nazım Hikmet olmuştur. Nazım'ın hapislik şi- irleri seçkide 30 sayfayı bulmaktadır. öteki şairler ancak 2-3 sayfa. Kimi şairlerin de hapisliği yok. ama çeşni ol- sun diye şiiri alınmıştır. Nazım Hikmet'in omuzlarında 30-40 yıl hapislik vardır. Hapisliğin hepsini yatmamışsa sonlarda on yılı ardında komuştur. Eski hapislerin bir raconu vardır: "Şu yana dönersen beş yıl geçer, bu yana dönersen bir beş yıl..." derler. Nazım Hikmet'in Harbiye ve Donanma davalanndan ilk ağızda 30 yıl omuzlarına çökmüştür. Şair madem hapislere düşmüş- tür, hapishaneyı deyazacaktır. Refik Durbaş, "Ne şairler cezaevi kapısında dursaydı, ne böyle şiirler yazılsaydı" der. Neçare ki kızdı mı öcünü şairlerden alan yönetimler işbaşındadır. Şöyle bir baktınız mı hapse girmeyen şair yoktur. Hapse girmeyenler de geride kalmamak için ha- pishanenin şiirini yazmışlardır. Kitaptaki şairleri sayıyo- rum; 68 şair var. Edebiyatımızda ileriye dönük şairlerin hepsi de genç... Tabii her on yılda bir askeri darbe olur, her sol şairi içeri tıkarsa, buna şair mi dayanır!.. Nazım'ın ilk gençlik yıllarında hapislik var. Sovyetler Birliği'yle Türkiye arasında her gidip gelişte tutuktanı- yor, bırakılıyor. Hopa'da tutuklanıp içeri girerken bir şiiri "su vesidik nöbetiyle" başlıyor. Kurtulmak için Ulus Ga- zetesi Başyazan Falih Rıfkı Atay'a telgraf çekiyor. "Yurduma geldim, beni tutukladılar, yardımınızı iste- rim." Araya girip kurtarıyor. Ne de çok yatmış Nazım, ne de çok hapishaneyi anlat- mış. Hapishanede yatarken aşk şiirleri yazmanın ustası daodur. "Bugün pazar/bugünbeni ilkdefa/güneşeçı- kardılar" diye başlayan şiiri dışarı sızdırıldığında elden ele dolaşmış, belleklerde yer etmişti. Bundan sonra mahpusaneden dışarı aşk şiirleri göndermenin ardı ke- sflmedi. Hapislik macerası bir fon oluyor, söylenecek sözler ardına gizleniyordu. Seçkide benden de şiirler var. Hapse ilk girdiğimde yazdıklanm. Şair Enver Gökçe'yle dernekçilikten girdi- ğimîzde. "Ben berceste mısrai buldum" diye başlayan" uzun şiir. Cezaevi şiirleri mi, mahpusane şiirleri demek daha oturaklı?.. Cezaevinin içinde hapishane yok gibi geliyor bana... Hapishane şiirleri demeli... BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 1/Nadir Nadi'nin, maka- lelerini içeren bir yapıtı. 2/ Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da konar- göçerlenn kıl çadırlann- dan oluşan, yayla yerleş- mesi... Bedenin belden aşağı bölümlerini >ıka- makta kullanılan tuvalet aracı. 3/Sarpgeçit... Zül- fü Livaneli'nin yönettiği birfılm.4/Sıkçâh.5/Bir 8 nota... Bir yerde öteden g beri olagelen davranış. 6/ Bir Pasifık ülkesi olan Batı moa'nın başkenti. 7/ Sert bir içki... Bulaşıa hastalıklara yol açan mik- rop. 8/ Ciltçilikte, kitap yaprakla- nru düzgün tutmaya yarayan ince örülmüş şerit. 9/ Briçte, oyuncu- lardan birinin eiinde bir renkten hiç kağıt olmaması... Giysi kolu. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ülker Köksal'ın, 1986 İsmet Küntay ve Ankara Sanat Kurumu ödüllerini kazanan tiyatro yapıtı. 2/ " — bu şehr içinde senin vasfetüğin dilber Nedim/Bir peri- suret görünmüş bir hayal olmuş sana"... Torbaya benzer, bü- yük gözlü bahk ağı. 3/ Erek... Boğaz, gjrtlak. 4/ Uğur Mumcu'- nun bir kitabı... Eski Mısır'da güneş tannsı. 5/ Tecrübeli, usta.. Bir ilimiz. 6/ Su... Tombul Teyze ve Sıska dayı, Hacıağa gibi tip- lerin yaratıcısı olan ünlü Türk karikatürcüsü. 7/ Müslüman kadınlann yûzlerine örttükleri yaşmak... İran'da tarihi bir kent. 8/ Bayağı... Bir el aracı. 9/ Kitapli peygamber... Mezar. İLAN T.C. SAMSUN 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Davaalar Mürsel Güney, Nuriye Ekşi vekili Av. İ, Sezai Önder ta- rafından davahlar Döndü Büyük, Fatma Büyük ve Hatice Büyük aleyhine, Samsun \h Kuşçulu köyü 571 parsel sayıb taşınmazlann satılarak ortaklığın giderilraesi için dava açılmış olup, davablar Döndü Büyük. Fatma Büyük ve Hatıce Büyük'ün adresi tespit edilip kendilenne tebhgat yapılamadığından adı geçenle- re duruşma gününün ılanen tebliğine karar verilmıştir. Yukanda dava dılekçesi özetlenen dosyanın duruşması 27.5.1993 günü saat 09 OO'da olup işbu ilanın ga2etede yayınlandığj tarihten iti- baren 7 gün sonra, davahlar Döndü Büyük, Fatma Büyük ve Hatice Büyük'e tebliğ edilmiş sayılacaği ilanen tebbğ olunur. 47997 İLAN EYÜP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1990/96 - Karar No: 1991/370 - Karar tarihi: 17.6.1991 Davacı Suzan Esen tarafından davalı kocası Germi Esen aleyhine ikatne ettiği boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonunda. Tarafların boşanmalarına, muşterek çocuklan Coşkun, Selçuk, Ser- dar, Ali ve Ferit'in velayetlerinin davacı anneye verilmesine. Çocuk- lan 15 gunde bir, dini ve nuıli bayramlarda ve cocuklann hasta olmaları halinde, babaları tarafından göriilmelerine. (Görebilmesi- ne). Nafaka tayinine mahal olmadığına, feragat sebebiyle masrafın davacı üzerinde b\rakılmasına daır temyizi kabil olmak üzere verilen iş bu karar davalının Eyup Alıbeykoyu Esentepe Yıldınm Beyazıt Cad. N: 34'deki adresinde bulunamadığı için teblig edilememiştir. Işbu huküm ozeti davahya tebliğ makamına kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 4791
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle