Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN1993ÇARŞAMBA
12 DIZIYAZI
Biryıllıkmaaştanözverilı v ııcr-ı lcıfERtnHE^DTicııtı ADI /... A/fİLK MECLİS RTISMALARI Jl 92/ bütçesinin denkleştirilememesi, 1 vM. alatya MiUetvekitiLütfi Evliyaoğlu,
Maüye Bakaıu Ferit Tek'in düşürülmesiyle yükühalkdyüklemekyerineönce
sonuçlandı. 2. Çakmak Hükümeti'ninyeni kendUerinin özveridebulunmalangerektiğini
Maüye Bakaru Trabzon MiUetvekitiHasan söyledi, "Herkesten önceben örnek
Saka 'ydı. Bu bakan dayaklaşık biryıl olacağım. Biryılmaaş almadan çahşacağım"
süreyle bütçenin denkleştirilmesiiçin uğraş dedi.Lazistan (Rize) MiUetvekitiAbUtin
vercti. Milletvekillerionu da "Kaynak bulda Atak da aynıgörüşteydi. SinopMiUetvekiti
gel. Yoksa senide düşürürüz"diye tehdit Hakkı Hami Ulukan, birer ayhk maaşlannın
ettiler. bütçeye aktarılmasıtu önerdi.
T
BMMaçılalıbıryıl 12gün
geçmiş. yürek yakan acıla-
ra karşılık olumlu sonuç-
lar da sağlanmıştı. Olum-
suz olaylann başında itilaf
devletlerinin Islanbul'u,
Yunanlılar'ın Ege ve Marmara'yı,
ftaiyanlar'ın güney illerini. Fransı-
zlar'ın da Maraş, Urfa ve Gazianlep'i
işgal etmelcn geliyordu. Damat Ferit
Paşa başkanbğındaki Osmaniı delege-
leri de Türkiye'yi parçalamayı amaç-
layan, ancak Kurtuluş Savaşı'nın ka-
zanılmasıyla uygulamaya konamayan
Scvr Antlaşması'nı imzalamışlardı.
Aynı dönemdeki İkinci Ânzavur,
Birincı ve İkinci Düzcc, Çerkez Et-
hem, Hilafet Ordusu, Birinci ve İkinci
Yozgat, Zile, İnegöl, Konya, Milli
Aşireıi ve Cemil Çeto ayaklanmalan
da ayn birdertli.
Olumlu sonuçlar ise Maraş ve
Urfa'mn kurtanlması. Ermeni
saldınsının püskürtülerck (TBMM
Hükümeti'nin ilk antlaşması olan)
Gümrü AntlaşmasTnın imzalan-
masıyla Osmanlı-Rus Savaşı'nda kay-
bcdilen Elviye-i Selase'nin (Kars, Ar-
dahan, Baturn) geri alınması. Birinci
ve İkinci İnönü savaşlannın kazanı-
Imasıydı. Gelecek yıllarda da bunlan
Sakarya ve Başkomutanlık Mcydan
savaşlannın kazanılması, işgal edilen
yörelerin geri alınması ve Türkiye'nin
Halay dışındaki bugünkü sınırlannı
saptayan Lozan Antlaşması'nın imza-
lanması izleyecekti (I).
Hükümet
sallayan bütçe
Bütçenin 1920 ve 21'de bir türlü
denkleştinlememesi. üç hükümet, üç
de maliyc bakanının değışmesine yol
açtı. Mustafa Kcmal kabincsini 1. ve
2. Çakmak (Fevzi Paşa) hükümetleri
izlcdi. Ferit Tek'ten sonra Hasan Feh-
mi Ataç. onıın ardından da Hasan
Saka malıye bakanı oldu. Dönem sü-
recinde üç hükümet daha kurulacak,
başbakanhğa Rauf Orbay'dan sonra
Fethi Okyar gelecek, ilk kabinede yedi
olan bakan sayısı, sonuncusunda 12'-
ye yükselecekti (2).
5 Mayıs 1921 Perşembe günü Mec-
fis, bütçeyi eörüşecekti. Maüye Ba-
kanı Ferit Tek, 108 milyon 88 bin 625
liralık bütçenin 53 milyonuna kaynak
bulunamadığını açıklayinca ortalık
kanştı. Konya Milletvekili Refik Ko-
raltan yerinden, "Savaş parayla
yapılır. Bakan bütçenin kaynağını da
getirmeliydi. Ekonomi zaafa uğ-
ramtştır" diye bağırdı. Çorum Millel-
vekili Haşim Apaydın, "Muhasebeci-
lik başka, maliye bakanı olmak başka
şeydir" diyerek Tek'in yetersizliğini
tfilcgelirdi.
Kırşehır Milletvekili Müflt Kunıtlu-
oglu, bütçenin denkleştirilememesinin
"savurganlık"tan kaynaklandığını
vurguladı, savını. "imamın aşı yaptığı
yere ziraat müdürleri gönderdik" diye
örnekledı. Müfıt Bey bir şey daha an-
lattı. Geçen vıl öğretmenlere ikramiye
verilmesi karan da amacından
saptınlmıştı. Filan hanıma lOOlira, ki-
tap yazdı diye falana 200 lira ödül ve-
rilmiş. sonuçta milletin parası heder
edilmişti.
Arkadaşının "savurganlık" tezine
Konya Milletvekili Vehbi Çelik de
katıldı. Orduya okkayla elbise alı-
nması konusundaki yolsuzluk iddia-
lan göklere çıkmış, o dönemde Anka-
ra'da her gece davetler verildiği söy-
lentisi yayılmıştı!
Halk, devletten
zengin
Kastamonu Milletvekili Abdülkadir
öğütçü, bütçenin denkleştirilmesi için
çözüm önerdi. Devletten zengin olan
halkın elinde 170 milyon tutannda
para ve altın vardı, bundan yararlanı-
labilinirdi. Saruhan Milletvekili Refik
Şevket İnce, başka bir çıkış yolu gös-
tcrdi: Durumlanna önce milletin gö-
züyle bakmahlar, işin uzmanı olup ol-
madıklannı tartmalılardı. Eğer değil-
lerse, halk Meclis'e yerine yakışan-
lannı göndermeliyıiı! Mersin Milletve-
kılı Selahattin Köseoğlu, harcamalann
kısılması için on-on beş bin hükümlü-
nün yol işçiliğindc çalıştınlmasıni.
emeklilerin durumlarının değerlendi-
rilmesini, herkesteri önce de "milletve-
killennin tasarruf yapmalannı" istedi.
1921 bütçesinin denkleştirilememe-
si, Maliye Bakanı Ferit Tek'in düşü-
rülmesiyle sonuçlandı. 2. Çakmak
Hükümeti'nin yeni Maliye Bakanı
Trabzon Milletvekili Hasan Saka'ydı.
Bu bakan da yaklaşık bir yıl süreyle
bütçenin denkleştirilmesi için uğraş
verdı. Milletvekilleri onu da "Kaynak
bul da gel. Yoksa senı de düşürürüz"
diye tehdit ettiler.
Meclis. 1920 gibi 21 ve22bütçelerini
de denkleştiremcdi ve dönemi "'avans
uygulaması"yla tamamladı. Üç buçuk
yıllık süreçte bütçe tartışılırken Erzu-
rum milletvekilleri Mustafa Durak Sa-
karya, Hüseyin Avni L'laş, Mehmet
Salih Yeşüoğlu, Sıvas Milletvekili
Vasıf Karakol ve Mersin Milletvekili
Selahattin Köseoğlu, sürekli 'orduda
yolsuzluk yapıldığını" ve yönetimde
"yetki karmaşası" bulunduğunu iddıa
ettiler. Bu milletvekilleri, suçlama-
lannı ağıreleştirilerlegündemde tutar-
larken. Bolu Milletvekili Tunalı Hihni
bir soruşturma önergesi vererek arka-.
daşlannı destekledi. Önerge, adı açı-
Başbakan Fevzi Çakmak Paşa,Mustafa KeroaJ Paşa ve Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Tengirşek, Rus ve
Azerbaycan tetnsilcileriyle birlikte. 1920lerin son aylan. Aıikara'da büyük bir ekonomi veözveri savaşı veribyor.
"Kıta hizmetindekiler bulgur pilavı
bulamazken. komutanlar günde beş
allı türlü yemek yıyor."
"Bizlere elbise ve çizme gönderildi-
ğini işittik. Fakai karargah subaylan-
ndan artıp da bize ulaşamadı."
"Halkın armağanı çamaşır ve ço-
raplan ya hiç göremiyoruz ya da ka-
rargah cratmın cskılerine razı olmak
zorunda kahyoruz."
"'Cephedeki subay ve erlerin yediği
ekmeğin onda ikisi toprak. Acaba An-
kara'da da böyle mi?"
"Kualar 'aephaqe' diye bağınrken.
araçlar komutanlann kişisel eşyasıyla
Ahmet Ferit Tek Tunalı Hilmi
(İstanbul) (Bohı)
klanmayan cephadeki bir subayın
yakınmalannı içeriyordu. Subayın
önergeyi oluşturan 17 Ekim 1921 ta-
rihli 28 maddelık mektubunun cn il- A/fsts>/iv \nlri1nnnh
ginç bölümleri şöyleydi: IVICLUS yiKUULUK,
"Kendi kendini vurup da savaş
alanından hastaneye kaçanlar, daha
yüksek görevlere getiriliyorlar."
"Gazetelerde bizlere yollandığıru
okuduğumuz tütünleri sadecc bir kez
gördük. Gerisi ne oldu acaba? Tirya-
kiler sigarasızlığın verdiğı sersemlikle
düşmanı göremiyor."
Selahaftin Köseoğlu
(Mersiıı)
ticari amaçlı yiyecekleri taşıyorlar."
"Özet olarak, küçük kıta komutan
ve erleri burada esirdirler."
altında kalacağız
Gündcme bütçeye kaynak sağlan-
ması ve ordunun gereksinimlerinin
öncelikle karşılanması amapyla, "Me-
mur maaşlannda yüzde yirmi oraru-
nda indirim yapılması" konusu geldi.
Kütahya MiUetvetdii Cemil Atuy, iste-
mi "cinayet" olarak nitelerken. Mer-
sin Millel\ekili Selahattin Köseoğlu,
çıkmaza yeteneksızlik ve sağduyusuz-
luğun yol açtığını bildirdı. "Devlet yö-
nelimi için uzman bulunmalı, bılimsel
anlayış egemen kılmmah" görüşünü
savunan Köseoğlu, "Dunım sakatlı-
klarla yürütülmeye çalışılırsa Meclis
binası yıkılacak. hepimiz altında kala-
cağız" dedi. Ona göre soruna çözüm,
ülkenin tüm kaynaklannın seferber
edilmesiyle bulunabilirdi.
Memur maaşının indirilmesi tepki
abnca Maüye bakanı yeni bir formül
getırdi. Ağnam ve arazi vergileri beş
yıllık peşin ve bir defada alı-
nmalıydı. Kürsüye gelen Erzurum
Milletvekili Hüseyin Avni Ulaş,
ülkeyi yaşatan köylünün bu yıl ökü-
zü bile kalmadığını. ödeme yapama-
yacağını bildirince öneri benimsen-
medi.
İzmir'in kurtanlması öncesinde
gene "'para" konusu tartışıhrken
Sıvas Milletvekili Vasıf KarakoL il-
ginç bir öneri getirdi. İzmir'in Anka-
ra'ya uzaklığı yaklaşık 500 kilomet-
reydi. Yaya bile gidilse 50 günde ul-
aşılırdı. 50 gün de savaş sürse 100
gün ederdi. Yirmi gün de cabası,
toplam 120 gün sonra ortahkta düş-
man kahnazdı. 120 gün de dört ay
demekti. Bu süreçte de bütçe giderleri
önemli oranda düşerdi. Çünkü savaş
bitınce ordunun büyük bolümüne ge-
rek kalmaz, dolayısıyla harcama
azalır. sonuçta da bütçenin gelir kay-
nağı kuvvetlenirdi.
Meclis. 21 Şubat 1922 Salı günkü
birleşiminde ordunun Yunan'ı Izmir'-
den defetmesi için Milli Savunma Ba-
kanhğı'na on milyon lira avans verme-
yi kararlaşürdı. Tutann bir milyon li-
rası "savaş kazancı" yükümlülerin-
den, kalanı da ağnam ve emlak sahip-
lerinden toplanacaktı.
Malatya Milletvekili Lütfi Evliyaoğ-
hı, yükü halka yüklemek yerine önce
kendilennin özveride bulunmalan ge-
rektiğini söyledi, "Herkesten önce bcn
örnek olacağım. Bir yıl maaş almadan
çalışacağım" dedi.
Savaş alanı gibi
Lazistan (Rize) Mıiletvekıli Abkfin
Atak da ayru görüşteydi. Sinop Millet-
vekili Hakkı Hami Liukan, birer aylık
maaşlannın bütçeye aktanlmasını
önerdi. Kendisine Menteşe Milletve-
kili Terfik Rüştü Aras da katıldı. Yoz-
gat Milletvekili Süleyman Sım İçöz,
ödenek ve yolluklann yüzde yirmi be-
şinin kesilmesinin daha doğru olacağı
kanjsındaydı.
Görüşme sürerken İstanbul Millet-
vekili Neşet özercan'ın yerinden, "Bu
millet, bu ordu, gelip bizi buradan ko-
vacaktır efendiler. göreceksiniz" diye
söyfenmesi, genel kurulu savaş alaruna
cevirdi.
Milletvekili maaşından kesinü yapı-
lması tartışması, 21 gûn sonra 18 Mart
1922 Cumartesi günü sonuçlandı.
Buna göre miUetvekillerinin 200 liralık
maaşlannın yansına dokunulmaya-
cak. kalanının yüzde 20'si kesilecekti
(3).
Tann:
Hlndlsta
Rus
İArı
IMYMUÇA:
(1): Kurtûluf Savaşt ve Atatûrk Devri-
mi Kronolojisi - TTKyayuu
(2): Hükümetler ve Programlan 1. cih
-Dağb, Suran- Aktürk, Bebna - TBMM
KaUın bölüm TBMM 1. Dönem
GizB Otunan Tutanaklannaan
Verdiğüıderslereçabşacağız
O N B I N L E R
İÇİN YA2DI
Sevgili Uğur Mumcu, senin de
dediğin gibi senin her parçan-
dan senin gibiler, seni aşacaklar
doğacaktır. Hepimiz arkanda-
Safiye İ nal
Eğer din için Allah için insan öl-
dürrnek varsa dinsiz olmayı
tercih ederim. Bir Mumcu öldü
ama onbinlerce Mumcular ge-
lecek. buna tüm kalbimle inaru-
yorum.
ZüMüUğur
Sen en güzel sözleri halk için
söyledin, senin için en güzel
sözleri halk söyledi.
BûJentSeicnk
Demokrasi ve laikliğin yıtmaz
savunucusu sevgili Mumcu,
seni kaybetmenin aası için-
deyiz. Ulusun başı sağ olsun.
Ceraal Celebi, Zeki Ayan, Sadık
Ayan
Geç kalınmışlık, pişmanlık, sa-
hip çıkılmama, taşıdığım yüre-
ğimi saran aanın içinde beni
zorluyor. Seni kaybettik. Ama
ben ve benim gibi daha niceleri
sendeleyerek yürürken; yan kö-
relmiş gözlerimizle senin mu-
munda senin şelalende aydın-
landık. Güçlüyüz!..
Sonmır Ada Aydın
Ölümünle yaptığın hizmetler
bile, canlıyken yaptıklanndan
fazla. Umanm yanan bu meşa-
leler vatandaşlanmtz kadar sa-
yın sosyal demokrat parti yöne-
ticileri de uyanırda birlik olup
meydanı örümcek kafalılara bı-
rakmazlar. Kaldığın yerden de-
vam edeceğiz. Saygı ve minnet.
Dr. Lütfi Akyol
Uğur Mumcu'ya. Bizler yeni
demokratlar olarak, daima biz-
lere verdiğin dersler üzerinde
çalışacağız ve bu dersleri bütün
genç kitîelere ulaştıracağız. Bir
Uğur Mumcu ölür ama geride
yüzbinJerce Mumcu vardır.
Ergun Demirei
Yine geldim, ey Ata'mızın en
büyük askeri. Seni ve senin gibi-
leri sonsuza dek yaşatmak için
yine geleceğim. Şimdi Atam'la
berabersin, rahat ol...
Aykut Geiik
Sevgili Mumcu!
Seni k-atledenlere lanet olsun.
Ahmet Öz. Melek Tûrkmefl
SÜRECEK
Körleşmeyelim!..
İkind vatanıma döndüm... Yanm seneden sonra... Se>inçten
sarhoşum... 22.00'de kalkan, 20.40 tarifeii "iic buçuk kağıtcT
Green Air şirketinin Düsseidorf - İstanbul uçağıyla üç buçuk
saat sonra kedimle birlikte kendinuzi Ankara'da bulduk. (Bir
kedim bile var!)
17Nisan'dı.
Havaalanından, vefat eden Saym Cumhurbaşkanunıza bir
"Gûk güle" deyip, nihayet İstanbul'a uçarak dönmemize izin
verdiler.
Ne mutlu... Sadece bir buçuk saat bagajmıızı aunak için
ayakta bant başında bekledik.
Arkadaşlanmın gözleri beşsaat boyıınca bizden hiç haber
alamadan devanüı bakıp, bekleyip, top gibi şişmişti.
Beni görmeve fırsat bulamadan önce körlestiler, yorgunluktan.
Ne mutlu... Sabah saat altıda kalabalık obnadan, geneUikle
nadir buhınan bir bagaj arabasına sahip oiabiküm.
Banıüanmı ve kedimi arabaya yükleyip Havaş'a ve gümriiğc
teşekkür edip. cam kapdardan geçip, ikinci * atanımla.
arkadaşlanmla karşılaşabildinı.
Ama tek ve çok önemli bir kişiyi vatanunda eksik buMum.
Uğur Mumcu'ya sonsuza kadar selam... Saygılarmla...
Veronika Kemper
Fflolog,OrientaIist
Yayın Damşmanı
fstanbul, 26.4.93
ÇALIŞANLAREV / SORULARI • SORUNLARI / YELMAZ ŞİP AL
Enıekli bir sözleşmeli
SûfU: Bir kamu kurumunda sözleşmeli persond olarak çalışa-
cağım. Ancak, ben SSK emekiisiyim ve çaiışmaya başlar-
sam sigortadan aldığun ernekli a>ltğımn kesileceğini söy-
lediler. SSK'dan emekli aylığımı alırkea, sözlesmeli ola-
rak çalışabilir miyim?
YAN1T: 29 Ocak 1990 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 399
sayılı yasa hükmünde kararnamenin 12. maddesi uyannca "Söz-
leşmeli statüde istihdam edilecek personel, 5434 sayılı TC Emekli
Sandığı Kanunu'na tabidir."
Oldukça karmaşık, hemen hemen içinden çıkılmaz duruma ge-
len 5434 sayıiı TC Emekli Sandığı Yasasf nda. Sosyal Sigortalar
Kurumu'ndan yaşhlık aylığı almakta olanlann, Emekli Sandığı
Yasası kapsamında çalıştıklannda yaşhlık aylıkianrun kesilmesi-
ne ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
5434 sayılı TC Emekli Sandığı 99. maddesindeşöyledenilmek-
tedir.
"Emekli, adi malullük, vazife mamullüğü, dul veya yetim
aylığı, son hizmet zammı alanlardan; hiçbir şarta bağlı olmak-
sızın emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edilenlerin aylık-
lannın tamamı. bu vazifelere tayinleri tarihini takip eden ay başı-
ndan itibaren kesilir."
Bu maddede sözü edilen "emekli, adi maluJlük. vazife malul-
lüğü. dul ve yetim aylığı", TC Emekli Sandığı'nca bağlanan aylı-
klardır.
Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli olup, bu kurumdan
yaşhlık aylığı alanlardan, bir kamu kurumu ya da kuruluşunda
sözleşmeli olarak çaiışmaya başlayanlar yaşhlık ayhklannı da
alabihrler.
Ancak emekh aylıklan TC Emekli Sandığı'nca bağiananlar,
yeniden Emekli Sandığı kapsamında ve "hiçbir şarta bağh ol-
maksızm, emeklilik hakkı tanınan vazifelere" atandıklannda
emekli aylıklan kesilir.
Bunun yanı sıra yine Emekli Sandığı'ndan emekli ayhğı almak-
ta iken, "TC Emekli Sandığı Kanunu'na tabi daire, kurum ve or-
taklıklarile bunlann Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi işyerlerin-
de emekliliğe tabi ohnayan ücretü, geçici kadrolu veya yevmiyeli
hızmetlere tayin edilen emeklilerin, buralarda çalıştıklan sürece
emekli ayhklan kesilir."
POLİTtKA VE ÖTESÎ
MEHMED KEMAL
Şairterin Bannağı...
JackLondort, meyhaneler için şairveyazarların ban-
nağı' der. Gerçekten ceplerindeki üç beş kuruşla büyük
otellerin lobilerinde oturamayan, pahalı lokantalara gi-
remeyen yazar ve şairler ancak küçük meyhanelerin
peykelerine sığınırlar. İçlerinde bir yanardağ gibi patla-
maya hazır acıları buralarda boşaltırlar. Dışlarmdaki
ağır toplara güçleri yetmediği için de birbirleriyle bura-
larda çekişirler.
Genç şair uzun bir süre kadınsızdır. Kadın özlemi on-
dan dizelere yansır. Neruda, "Kadın vücudu, o ak tepe-
ler, ak oyuklar dünyayı andırıyor sereserpe" der. Orhan
Veli'nin, "Uzanrmş yatıyor sereserpe'si gibi. Boşuna
şairler sözleri böyle yuvarlamazlar. Bağlandığı felsefe-
den çok ak kadın düşüyle çeker. Kimdir bu kadınlar? Bir
değil, özlemi duyulan her kadındır. Genç şairlerin eme-
ğe arka çıkmaları, toplumsal bozuşmalar bir kadın sim-
gesinin doruğunda çözümlenir.
Hepsi de genç yaşta gittiler, dağarlarında birer kadın
hayali vardı.
'Bu akşam ilk olarak ağladım,
Bekar odamın penceresinde.
Hani ev bark? Hani çoluk çocuk'
Sanmaym amacı birkaç dize karalamaktır, kendi duru-
munu anlatıyor. Mis sokağındaki pansiyon odasına başı
dumanlı döndüğü geceler, buz kesen yatağa sığındığın-
da, kendine ve topluma sorduğu sorular bu dizelerdedir.
Kıskançhk, dizelerdeki ustalık değildir. Kadınsızlığın
acıları genç şair için toplumla bir hesaplaşmadır.
Genç şair ile üstünde jandarmaların gezindiği kule di-
bindeki hücrede birkaç ay birlikte kalmıştık. Ankara ha-
pishanesinin bu hücresi çok ünlüydü. Adları tepelerde
dolaşan birçoksiyasi marıkum burada yatmıştı. Birkaçı-
nın adını sayayım: Nazım Hikmet, Zekeriya Sertel, Hali-
karnas Balıkçısı, Şevket Süreyya, Osmaniı Maliyesi'nin
nazırı Cavit Bey, belki Hüseyin Cahit Yalçın... Daha bir
alay genç de var.
Dört duvar arasında o bitip tükenmeyen günlerde aşk
şiirleri yazardım. Oysa genç şairin karaladığı şiirler bi-
raz köylüce idi. Görüşmecilerinin getirdiği gül, karanfil
olmazdı da yeşil soğan olurdu. "Görüşmecim yeşil so-
ğan getirmiş" dizesi sonraları türkülere girmiştir. Şehirll
kızlar bunu severek söylerler. Yazdıklarımızı birbirimize
okumazdık, saklardık. Oysa bir yapraklık kağıt dar bir
hücrede nereye saklanabılir? Bir gün durup dururken,
"Aşk şiirleri yazmak ayıp!.." diye kükredi. Kükredi diyo-
rum, tek gözünü korkunç bir biçimde açmış, yumrukları-
nı sıkmıştı. Nedenini sorduğumda, bilgisizliğime ve
inançsızlığıma vererek, "Siyasal suçlardan yatan şair-
lerin aşk diye bir sorunlan yoktur, aşkı olmaz onların"
dedi. Bilmiyordu ki hayranı olduğu Nazım Hikmet, o yıl-
larda bir başka hapisanede en güzel aşk şiirlerini yazı-
yordu.
Sözlerinin siyasal anlamını da, duygusal doğrultusu-
nu da kavrayamamıştım. Bu yüzden ne kadar dargın
kaldık unuttum. Ama ben aşk şiirleri yazmayı sürdür-
düm. Bir an önce dısan çıkmayı düşünüyordum.
Yıllar sonra bu yazıya bir notdüşüyorum. Şair, yaşamı
boyunca evlenmedi. Acaba ömrü boyunca ilkelerine
bağlı kalmış mıydı?
BULMACA
SOLDANSAĞA:
1/MoKirtın, Türk müzi-
ğınden etkilenerek beste-
lediği ilk operası... Ulus-
lararası Basın Enstitüsü'-
nün simgesi. 2/ Diyalek-
tik. 3/ Eski Ortadoğu
halklannın en önemli
tannsı... At ve benzeri
hayvanlann sırtına vuru- 6
lan meşin. keçe yada ka-
lın kumaş parçası 4/
Mısır firavunlannın me-
zarlanna verilen ad. 5/
Yemek... Lekeli postu
kürkçülükıe kullanılan memeli bir
hayvan. 6/ Banndırma... "Semaya
set çekti — ü fıganım" (Karaca-
oğlan). 7/ Matematikte. bir düz-
lemde noktasal dönüşüm tipı. 8/
Bir nota... Samaryum elementinin
simgesi... Evde ya da odada saygı-
değer kişilerin oturduğu baş köşe.
9/ Kars yakınlanndaki ünlü hara-
beyeri... Huzur.
VIKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Behçet Necatigil'in bir şiir kita-
bı... Çevresi >ollarla belirlenmiş olan arsa. 2/ Hıristiyan ermişle-
rine verilen san... İpekle dokunmuş ince ve şeffaf kumaş. 3/
Paylama. azarlama... Olumsuzluk belirten bir önek. 4/ Eskiden
Avrupa'da kentler arasında yolcu taşımakta kullanılan at ara-
bası. 5/ Hayat arkadaşı... Bir şeyi unutmamak için parmağa
bağlanan iplik. 6/ Sevgide aldatma. 7/ Din adamlannın başlan-
na giydikleri ve simgeleri sayılan başlık... Anadolu'da kurulmuş
eski uygarlık. 8/ Eski diide kış... Bir şeyin esas tutulan yüzü. 9/
Yeni bir şey bulma... Büyük meşin heybe.
İLAN
MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
HALKALIGİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı:B.07.0.GÜM.l.I0.16.
Konu: 73654/155
859Sok. No:96,02 Konak(Izmiradresindefaliyet gösteren vemü-
dürlüğümüze 13123 sayılı 5.3.1991 günlü gûmrük giriş beyanname-
sinden 11.352.807.- TL kamu alacağı ile aynca hesaplanacak ascikme
zammı ve para cezasından borçlu bulunan Engin San. Mam Jhr.Tic.
Ltd.Şti. fımıasından mezkûr kamu alacağının tahsili için çıkartılan
tebügatlarfirmanınadreste bulunamaması nedeniyle iade ediimiştir.
Tıcaret Odası nezdınde yapılan idari takibaüar neticesinde anılan
şirket ve şcriklcrinın tebligata esas başkaca adresleri de tespit edıleme-
miştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2. maddesi uyannca zabtta mari-
fetiyle tebliği de mümkün olmadığından aynı İcanunun 28. ve 31.
maddeleri gcreğina; tebligat yerine kahn olmak üzere ilanen tebliğine
karar verilmiştir.
Yukanda belinilen nedenlerle anılan adreste faaliyet gösteren şir-
ketin belirtilen borcunun 7 gün içinde Gümrüğümüz Saymanhk
Mûdürlüğû'nün veznesıne yatınldıfına daır makbuzun Halkalı Giriş
Gümrük Müdürlûğü'ne ibiaz cdilmemesi halinde 6183 saydı A.A.T.
H.Kanunu'nun 55. 60 ve 114. maddeleri gereğince ışlem yapılacagV
nın bilinmesi ilanen tcbJiğ olunur.
Basın: 27821
BAŞSAĞUĞI
Odamızın 2555 numaralı üyesi, serbest muhasebeci
ALJMUR^T
KAMJCAUOĞLU
26.04.1993 tarihinde vefat etmiştir.
Camiamıza ve ailesine başsağlığı dileriz.
tSTANBUL SERBEST MUHASKBECİ
MAIJ MÜŞAVİRLER ODASI