20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 NİSAN1993ÇARŞAMBA 12 DIZIYAZI Biryıllıkmaaştanözverilı v ııcr-ı lcıfERtnHE^DTicııtı ADI /... A/fİLK MECLİS RTISMALARI Jl 92/ bütçesinin denkleştirilememesi, 1 vM. alatya MiUetvekitiLütfi Evliyaoğlu, Maüye Bakaıu Ferit Tek'in düşürülmesiyle yükühalkdyüklemekyerineönce sonuçlandı. 2. Çakmak Hükümeti'ninyeni kendUerinin özveridebulunmalangerektiğini Maüye Bakaru Trabzon MiUetvekitiHasan söyledi, "Herkesten önceben örnek Saka 'ydı. Bu bakan dayaklaşık biryıl olacağım. Biryılmaaş almadan çahşacağım" süreyle bütçenin denkleştirilmesiiçin uğraş dedi.Lazistan (Rize) MiUetvekitiAbUtin vercti. Milletvekillerionu da "Kaynak bulda Atak da aynıgörüşteydi. SinopMiUetvekiti gel. Yoksa senide düşürürüz"diye tehdit Hakkı Hami Ulukan, birer ayhk maaşlannın ettiler. bütçeye aktarılmasıtu önerdi. T BMMaçılalıbıryıl 12gün geçmiş. yürek yakan acıla- ra karşılık olumlu sonuç- lar da sağlanmıştı. Olum- suz olaylann başında itilaf devletlerinin Islanbul'u, Yunanlılar'ın Ege ve Marmara'yı, ftaiyanlar'ın güney illerini. Fransı- zlar'ın da Maraş, Urfa ve Gazianlep'i işgal etmelcn geliyordu. Damat Ferit Paşa başkanbğındaki Osmaniı delege- leri de Türkiye'yi parçalamayı amaç- layan, ancak Kurtuluş Savaşı'nın ka- zanılmasıyla uygulamaya konamayan Scvr Antlaşması'nı imzalamışlardı. Aynı dönemdeki İkinci Ânzavur, Birincı ve İkinci Düzcc, Çerkez Et- hem, Hilafet Ordusu, Birinci ve İkinci Yozgat, Zile, İnegöl, Konya, Milli Aşireıi ve Cemil Çeto ayaklanmalan da ayn birdertli. Olumlu sonuçlar ise Maraş ve Urfa'mn kurtanlması. Ermeni saldınsının püskürtülerck (TBMM Hükümeti'nin ilk antlaşması olan) Gümrü AntlaşmasTnın imzalan- masıyla Osmanlı-Rus Savaşı'nda kay- bcdilen Elviye-i Selase'nin (Kars, Ar- dahan, Baturn) geri alınması. Birinci ve İkinci İnönü savaşlannın kazanı- Imasıydı. Gelecek yıllarda da bunlan Sakarya ve Başkomutanlık Mcydan savaşlannın kazanılması, işgal edilen yörelerin geri alınması ve Türkiye'nin Halay dışındaki bugünkü sınırlannı saptayan Lozan Antlaşması'nın imza- lanması izleyecekti (I). Hükümet sallayan bütçe Bütçenin 1920 ve 21'de bir türlü denkleştinlememesi. üç hükümet, üç de maliyc bakanının değışmesine yol açtı. Mustafa Kcmal kabincsini 1. ve 2. Çakmak (Fevzi Paşa) hükümetleri izlcdi. Ferit Tek'ten sonra Hasan Feh- mi Ataç. onıın ardından da Hasan Saka malıye bakanı oldu. Dönem sü- recinde üç hükümet daha kurulacak, başbakanhğa Rauf Orbay'dan sonra Fethi Okyar gelecek, ilk kabinede yedi olan bakan sayısı, sonuncusunda 12'- ye yükselecekti (2). 5 Mayıs 1921 Perşembe günü Mec- fis, bütçeyi eörüşecekti. Maüye Ba- kanı Ferit Tek, 108 milyon 88 bin 625 liralık bütçenin 53 milyonuna kaynak bulunamadığını açıklayinca ortalık kanştı. Konya Milletvekili Refik Ko- raltan yerinden, "Savaş parayla yapılır. Bakan bütçenin kaynağını da getirmeliydi. Ekonomi zaafa uğ- ramtştır" diye bağırdı. Çorum Millel- vekili Haşim Apaydın, "Muhasebeci- lik başka, maliye bakanı olmak başka şeydir" diyerek Tek'in yetersizliğini tfilcgelirdi. Kırşehır Milletvekili Müflt Kunıtlu- oglu, bütçenin denkleştirilememesinin "savurganlık"tan kaynaklandığını vurguladı, savını. "imamın aşı yaptığı yere ziraat müdürleri gönderdik" diye örnekledı. Müfıt Bey bir şey daha an- lattı. Geçen vıl öğretmenlere ikramiye verilmesi karan da amacından saptınlmıştı. Filan hanıma lOOlira, ki- tap yazdı diye falana 200 lira ödül ve- rilmiş. sonuçta milletin parası heder edilmişti. Arkadaşının "savurganlık" tezine Konya Milletvekili Vehbi Çelik de katıldı. Orduya okkayla elbise alı- nması konusundaki yolsuzluk iddia- lan göklere çıkmış, o dönemde Anka- ra'da her gece davetler verildiği söy- lentisi yayılmıştı! Halk, devletten zengin Kastamonu Milletvekili Abdülkadir öğütçü, bütçenin denkleştirilmesi için çözüm önerdi. Devletten zengin olan halkın elinde 170 milyon tutannda para ve altın vardı, bundan yararlanı- labilinirdi. Saruhan Milletvekili Refik Şevket İnce, başka bir çıkış yolu gös- tcrdi: Durumlanna önce milletin gö- züyle bakmahlar, işin uzmanı olup ol- madıklannı tartmalılardı. Eğer değil- lerse, halk Meclis'e yerine yakışan- lannı göndermeliyıiı! Mersin Milletve- kılı Selahattin Köseoğlu, harcamalann kısılması için on-on beş bin hükümlü- nün yol işçiliğindc çalıştınlmasıni. emeklilerin durumlarının değerlendi- rilmesini, herkesteri önce de "milletve- killennin tasarruf yapmalannı" istedi. 1921 bütçesinin denkleştirilememe- si, Maliye Bakanı Ferit Tek'in düşü- rülmesiyle sonuçlandı. 2. Çakmak Hükümeti'nin yeni Maliye Bakanı Trabzon Milletvekili Hasan Saka'ydı. Bu bakan da yaklaşık bir yıl süreyle bütçenin denkleştirilmesi için uğraş verdı. Milletvekilleri onu da "Kaynak bul da gel. Yoksa senı de düşürürüz" diye tehdit ettiler. Meclis. 1920 gibi 21 ve22bütçelerini de denkleştiremcdi ve dönemi "'avans uygulaması"yla tamamladı. Üç buçuk yıllık süreçte bütçe tartışılırken Erzu- rum milletvekilleri Mustafa Durak Sa- karya, Hüseyin Avni L'laş, Mehmet Salih Yeşüoğlu, Sıvas Milletvekili Vasıf Karakol ve Mersin Milletvekili Selahattin Köseoğlu, sürekli 'orduda yolsuzluk yapıldığını" ve yönetimde "yetki karmaşası" bulunduğunu iddıa ettiler. Bu milletvekilleri, suçlama- lannı ağıreleştirilerlegündemde tutar- larken. Bolu Milletvekili Tunalı Hihni bir soruşturma önergesi vererek arka-. daşlannı destekledi. Önerge, adı açı- Başbakan Fevzi Çakmak Paşa,Mustafa KeroaJ Paşa ve Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal Tengirşek, Rus ve Azerbaycan tetnsilcileriyle birlikte. 1920lerin son aylan. Aıikara'da büyük bir ekonomi veözveri savaşı veribyor. "Kıta hizmetindekiler bulgur pilavı bulamazken. komutanlar günde beş allı türlü yemek yıyor." "Bizlere elbise ve çizme gönderildi- ğini işittik. Fakai karargah subaylan- ndan artıp da bize ulaşamadı." "Halkın armağanı çamaşır ve ço- raplan ya hiç göremiyoruz ya da ka- rargah cratmın cskılerine razı olmak zorunda kahyoruz." "'Cephedeki subay ve erlerin yediği ekmeğin onda ikisi toprak. Acaba An- kara'da da böyle mi?" "Kualar 'aephaqe' diye bağınrken. araçlar komutanlann kişisel eşyasıyla Ahmet Ferit Tek Tunalı Hilmi (İstanbul) (Bohı) klanmayan cephadeki bir subayın yakınmalannı içeriyordu. Subayın önergeyi oluşturan 17 Ekim 1921 ta- rihli 28 maddelık mektubunun cn il- A/fsts>/iv \nlri1nnnh ginç bölümleri şöyleydi: IVICLUS yiKUULUK, "Kendi kendini vurup da savaş alanından hastaneye kaçanlar, daha yüksek görevlere getiriliyorlar." "Gazetelerde bizlere yollandığıru okuduğumuz tütünleri sadecc bir kez gördük. Gerisi ne oldu acaba? Tirya- kiler sigarasızlığın verdiğı sersemlikle düşmanı göremiyor." Selahaftin Köseoğlu (Mersiıı) ticari amaçlı yiyecekleri taşıyorlar." "Özet olarak, küçük kıta komutan ve erleri burada esirdirler." altında kalacağız Gündcme bütçeye kaynak sağlan- ması ve ordunun gereksinimlerinin öncelikle karşılanması amapyla, "Me- mur maaşlannda yüzde yirmi oraru- nda indirim yapılması" konusu geldi. Kütahya MiUetvetdii Cemil Atuy, iste- mi "cinayet" olarak nitelerken. Mer- sin Millel\ekili Selahattin Köseoğlu, çıkmaza yeteneksızlik ve sağduyusuz- luğun yol açtığını bildirdı. "Devlet yö- nelimi için uzman bulunmalı, bılimsel anlayış egemen kılmmah" görüşünü savunan Köseoğlu, "Dunım sakatlı- klarla yürütülmeye çalışılırsa Meclis binası yıkılacak. hepimiz altında kala- cağız" dedi. Ona göre soruna çözüm, ülkenin tüm kaynaklannın seferber edilmesiyle bulunabilirdi. Memur maaşının indirilmesi tepki abnca Maüye bakanı yeni bir formül getırdi. Ağnam ve arazi vergileri beş yıllık peşin ve bir defada alı- nmalıydı. Kürsüye gelen Erzurum Milletvekili Hüseyin Avni Ulaş, ülkeyi yaşatan köylünün bu yıl ökü- zü bile kalmadığını. ödeme yapama- yacağını bildirince öneri benimsen- medi. İzmir'in kurtanlması öncesinde gene "'para" konusu tartışıhrken Sıvas Milletvekili Vasıf KarakoL il- ginç bir öneri getirdi. İzmir'in Anka- ra'ya uzaklığı yaklaşık 500 kilomet- reydi. Yaya bile gidilse 50 günde ul- aşılırdı. 50 gün de savaş sürse 100 gün ederdi. Yirmi gün de cabası, toplam 120 gün sonra ortahkta düş- man kahnazdı. 120 gün de dört ay demekti. Bu süreçte de bütçe giderleri önemli oranda düşerdi. Çünkü savaş bitınce ordunun büyük bolümüne ge- rek kalmaz, dolayısıyla harcama azalır. sonuçta da bütçenin gelir kay- nağı kuvvetlenirdi. Meclis. 21 Şubat 1922 Salı günkü birleşiminde ordunun Yunan'ı Izmir'- den defetmesi için Milli Savunma Ba- kanhğı'na on milyon lira avans verme- yi kararlaşürdı. Tutann bir milyon li- rası "savaş kazancı" yükümlülerin- den, kalanı da ağnam ve emlak sahip- lerinden toplanacaktı. Malatya Milletvekili Lütfi Evliyaoğ- hı, yükü halka yüklemek yerine önce kendilennin özveride bulunmalan ge- rektiğini söyledi, "Herkesten önce bcn örnek olacağım. Bir yıl maaş almadan çalışacağım" dedi. Savaş alanı gibi Lazistan (Rize) Mıiletvekıli Abkfin Atak da ayru görüşteydi. Sinop Millet- vekili Hakkı Hami Liukan, birer aylık maaşlannın bütçeye aktanlmasını önerdi. Kendisine Menteşe Milletve- kili Terfik Rüştü Aras da katıldı. Yoz- gat Milletvekili Süleyman Sım İçöz, ödenek ve yolluklann yüzde yirmi be- şinin kesilmesinin daha doğru olacağı kanjsındaydı. Görüşme sürerken İstanbul Millet- vekili Neşet özercan'ın yerinden, "Bu millet, bu ordu, gelip bizi buradan ko- vacaktır efendiler. göreceksiniz" diye söyfenmesi, genel kurulu savaş alaruna cevirdi. Milletvekili maaşından kesinü yapı- lması tartışması, 21 gûn sonra 18 Mart 1922 Cumartesi günü sonuçlandı. Buna göre miUetvekillerinin 200 liralık maaşlannın yansına dokunulmaya- cak. kalanının yüzde 20'si kesilecekti (3). Tann: Hlndlsta Rus İArı IMYMUÇA: (1): Kurtûluf Savaşt ve Atatûrk Devri- mi Kronolojisi - TTKyayuu (2): Hükümetler ve Programlan 1. cih -Dağb, Suran- Aktürk, Bebna - TBMM KaUın bölüm TBMM 1. Dönem GizB Otunan Tutanaklannaan Verdiğüıderslereçabşacağız O N B I N L E R İÇİN YA2DI Sevgili Uğur Mumcu, senin de dediğin gibi senin her parçan- dan senin gibiler, seni aşacaklar doğacaktır. Hepimiz arkanda- Safiye İ nal Eğer din için Allah için insan öl- dürrnek varsa dinsiz olmayı tercih ederim. Bir Mumcu öldü ama onbinlerce Mumcular ge- lecek. buna tüm kalbimle inaru- yorum. ZüMüUğur Sen en güzel sözleri halk için söyledin, senin için en güzel sözleri halk söyledi. BûJentSeicnk Demokrasi ve laikliğin yıtmaz savunucusu sevgili Mumcu, seni kaybetmenin aası için- deyiz. Ulusun başı sağ olsun. Ceraal Celebi, Zeki Ayan, Sadık Ayan Geç kalınmışlık, pişmanlık, sa- hip çıkılmama, taşıdığım yüre- ğimi saran aanın içinde beni zorluyor. Seni kaybettik. Ama ben ve benim gibi daha niceleri sendeleyerek yürürken; yan kö- relmiş gözlerimizle senin mu- munda senin şelalende aydın- landık. Güçlüyüz!.. Sonmır Ada Aydın Ölümünle yaptığın hizmetler bile, canlıyken yaptıklanndan fazla. Umanm yanan bu meşa- leler vatandaşlanmtz kadar sa- yın sosyal demokrat parti yöne- ticileri de uyanırda birlik olup meydanı örümcek kafalılara bı- rakmazlar. Kaldığın yerden de- vam edeceğiz. Saygı ve minnet. Dr. Lütfi Akyol Uğur Mumcu'ya. Bizler yeni demokratlar olarak, daima biz- lere verdiğin dersler üzerinde çalışacağız ve bu dersleri bütün genç kitîelere ulaştıracağız. Bir Uğur Mumcu ölür ama geride yüzbinJerce Mumcu vardır. Ergun Demirei Yine geldim, ey Ata'mızın en büyük askeri. Seni ve senin gibi- leri sonsuza dek yaşatmak için yine geleceğim. Şimdi Atam'la berabersin, rahat ol... Aykut Geiik Sevgili Mumcu! Seni k-atledenlere lanet olsun. Ahmet Öz. Melek Tûrkmefl SÜRECEK Körleşmeyelim!.. İkind vatanıma döndüm... Yanm seneden sonra... Se>inçten sarhoşum... 22.00'de kalkan, 20.40 tarifeii "iic buçuk kağıtcT Green Air şirketinin Düsseidorf - İstanbul uçağıyla üç buçuk saat sonra kedimle birlikte kendinuzi Ankara'da bulduk. (Bir kedim bile var!) 17Nisan'dı. Havaalanından, vefat eden Saym Cumhurbaşkanunıza bir "Gûk güle" deyip, nihayet İstanbul'a uçarak dönmemize izin verdiler. Ne mutlu... Sadece bir buçuk saat bagajmıızı aunak için ayakta bant başında bekledik. Arkadaşlanmın gözleri beşsaat boyıınca bizden hiç haber alamadan devanüı bakıp, bekleyip, top gibi şişmişti. Beni görmeve fırsat bulamadan önce körlestiler, yorgunluktan. Ne mutlu... Sabah saat altıda kalabalık obnadan, geneUikle nadir buhınan bir bagaj arabasına sahip oiabiküm. Banıüanmı ve kedimi arabaya yükleyip Havaş'a ve gümriiğc teşekkür edip. cam kapdardan geçip, ikinci * atanımla. arkadaşlanmla karşılaşabildinı. Ama tek ve çok önemli bir kişiyi vatanunda eksik buMum. Uğur Mumcu'ya sonsuza kadar selam... Saygılarmla... Veronika Kemper Fflolog,OrientaIist Yayın Damşmanı fstanbul, 26.4.93 ÇALIŞANLAREV / SORULARI • SORUNLARI / YELMAZ ŞİP AL Enıekli bir sözleşmeli SûfU: Bir kamu kurumunda sözleşmeli persond olarak çalışa- cağım. Ancak, ben SSK emekiisiyim ve çaiışmaya başlar- sam sigortadan aldığun ernekli a>ltğımn kesileceğini söy- lediler. SSK'dan emekli aylığımı alırkea, sözlesmeli ola- rak çalışabilir miyim? YAN1T: 29 Ocak 1990 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 399 sayılı yasa hükmünde kararnamenin 12. maddesi uyannca "Söz- leşmeli statüde istihdam edilecek personel, 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu'na tabidir." Oldukça karmaşık, hemen hemen içinden çıkılmaz duruma ge- len 5434 sayıiı TC Emekli Sandığı Yasasf nda. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşhlık aylığı almakta olanlann, Emekli Sandığı Yasası kapsamında çalıştıklannda yaşhlık aylıkianrun kesilmesi- ne ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. 5434 sayılı TC Emekli Sandığı 99. maddesindeşöyledenilmek- tedir. "Emekli, adi malullük, vazife mamullüğü, dul veya yetim aylığı, son hizmet zammı alanlardan; hiçbir şarta bağlı olmak- sızın emeklilik hakkı tanınan vazifelere tayin edilenlerin aylık- lannın tamamı. bu vazifelere tayinleri tarihini takip eden ay başı- ndan itibaren kesilir." Bu maddede sözü edilen "emekli, adi maluJlük. vazife malul- lüğü. dul ve yetim aylığı", TC Emekli Sandığı'nca bağlanan aylı- klardır. Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli olup, bu kurumdan yaşhlık aylığı alanlardan, bir kamu kurumu ya da kuruluşunda sözleşmeli olarak çaiışmaya başlayanlar yaşhlık ayhklannı da alabihrler. Ancak emekh aylıklan TC Emekli Sandığı'nca bağiananlar, yeniden Emekli Sandığı kapsamında ve "hiçbir şarta bağh ol- maksızm, emeklilik hakkı tanınan vazifelere" atandıklannda emekli aylıklan kesilir. Bunun yanı sıra yine Emekli Sandığı'ndan emekli ayhğı almak- ta iken, "TC Emekli Sandığı Kanunu'na tabi daire, kurum ve or- taklıklarile bunlann Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi işyerlerin- de emekliliğe tabi ohnayan ücretü, geçici kadrolu veya yevmiyeli hızmetlere tayin edilen emeklilerin, buralarda çalıştıklan sürece emekli ayhklan kesilir." POLİTtKA VE ÖTESÎ MEHMED KEMAL Şairterin Bannağı... JackLondort, meyhaneler için şairveyazarların ban- nağı' der. Gerçekten ceplerindeki üç beş kuruşla büyük otellerin lobilerinde oturamayan, pahalı lokantalara gi- remeyen yazar ve şairler ancak küçük meyhanelerin peykelerine sığınırlar. İçlerinde bir yanardağ gibi patla- maya hazır acıları buralarda boşaltırlar. Dışlarmdaki ağır toplara güçleri yetmediği için de birbirleriyle bura- larda çekişirler. Genç şair uzun bir süre kadınsızdır. Kadın özlemi on- dan dizelere yansır. Neruda, "Kadın vücudu, o ak tepe- ler, ak oyuklar dünyayı andırıyor sereserpe" der. Orhan Veli'nin, "Uzanrmş yatıyor sereserpe'si gibi. Boşuna şairler sözleri böyle yuvarlamazlar. Bağlandığı felsefe- den çok ak kadın düşüyle çeker. Kimdir bu kadınlar? Bir değil, özlemi duyulan her kadındır. Genç şairlerin eme- ğe arka çıkmaları, toplumsal bozuşmalar bir kadın sim- gesinin doruğunda çözümlenir. Hepsi de genç yaşta gittiler, dağarlarında birer kadın hayali vardı. 'Bu akşam ilk olarak ağladım, Bekar odamın penceresinde. Hani ev bark? Hani çoluk çocuk' Sanmaym amacı birkaç dize karalamaktır, kendi duru- munu anlatıyor. Mis sokağındaki pansiyon odasına başı dumanlı döndüğü geceler, buz kesen yatağa sığındığın- da, kendine ve topluma sorduğu sorular bu dizelerdedir. Kıskançhk, dizelerdeki ustalık değildir. Kadınsızlığın acıları genç şair için toplumla bir hesaplaşmadır. Genç şair ile üstünde jandarmaların gezindiği kule di- bindeki hücrede birkaç ay birlikte kalmıştık. Ankara ha- pishanesinin bu hücresi çok ünlüydü. Adları tepelerde dolaşan birçoksiyasi marıkum burada yatmıştı. Birkaçı- nın adını sayayım: Nazım Hikmet, Zekeriya Sertel, Hali- karnas Balıkçısı, Şevket Süreyya, Osmaniı Maliyesi'nin nazırı Cavit Bey, belki Hüseyin Cahit Yalçın... Daha bir alay genç de var. Dört duvar arasında o bitip tükenmeyen günlerde aşk şiirleri yazardım. Oysa genç şairin karaladığı şiirler bi- raz köylüce idi. Görüşmecilerinin getirdiği gül, karanfil olmazdı da yeşil soğan olurdu. "Görüşmecim yeşil so- ğan getirmiş" dizesi sonraları türkülere girmiştir. Şehirll kızlar bunu severek söylerler. Yazdıklarımızı birbirimize okumazdık, saklardık. Oysa bir yapraklık kağıt dar bir hücrede nereye saklanabılir? Bir gün durup dururken, "Aşk şiirleri yazmak ayıp!.." diye kükredi. Kükredi diyo- rum, tek gözünü korkunç bir biçimde açmış, yumrukları- nı sıkmıştı. Nedenini sorduğumda, bilgisizliğime ve inançsızlığıma vererek, "Siyasal suçlardan yatan şair- lerin aşk diye bir sorunlan yoktur, aşkı olmaz onların" dedi. Bilmiyordu ki hayranı olduğu Nazım Hikmet, o yıl- larda bir başka hapisanede en güzel aşk şiirlerini yazı- yordu. Sözlerinin siyasal anlamını da, duygusal doğrultusu- nu da kavrayamamıştım. Bu yüzden ne kadar dargın kaldık unuttum. Ama ben aşk şiirleri yazmayı sürdür- düm. Bir an önce dısan çıkmayı düşünüyordum. Yıllar sonra bu yazıya bir notdüşüyorum. Şair, yaşamı boyunca evlenmedi. Acaba ömrü boyunca ilkelerine bağlı kalmış mıydı? BULMACA SOLDANSAĞA: 1/MoKirtın, Türk müzi- ğınden etkilenerek beste- lediği ilk operası... Ulus- lararası Basın Enstitüsü'- nün simgesi. 2/ Diyalek- tik. 3/ Eski Ortadoğu halklannın en önemli tannsı... At ve benzeri hayvanlann sırtına vuru- 6 lan meşin. keçe yada ka- lın kumaş parçası 4/ Mısır firavunlannın me- zarlanna verilen ad. 5/ Yemek... Lekeli postu kürkçülükıe kullanılan memeli bir hayvan. 6/ Banndırma... "Semaya set çekti — ü fıganım" (Karaca- oğlan). 7/ Matematikte. bir düz- lemde noktasal dönüşüm tipı. 8/ Bir nota... Samaryum elementinin simgesi... Evde ya da odada saygı- değer kişilerin oturduğu baş köşe. 9/ Kars yakınlanndaki ünlü hara- beyeri... Huzur. VIKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Behçet Necatigil'in bir şiir kita- bı... Çevresi >ollarla belirlenmiş olan arsa. 2/ Hıristiyan ermişle- rine verilen san... İpekle dokunmuş ince ve şeffaf kumaş. 3/ Paylama. azarlama... Olumsuzluk belirten bir önek. 4/ Eskiden Avrupa'da kentler arasında yolcu taşımakta kullanılan at ara- bası. 5/ Hayat arkadaşı... Bir şeyi unutmamak için parmağa bağlanan iplik. 6/ Sevgide aldatma. 7/ Din adamlannın başlan- na giydikleri ve simgeleri sayılan başlık... Anadolu'da kurulmuş eski uygarlık. 8/ Eski diide kış... Bir şeyin esas tutulan yüzü. 9/ Yeni bir şey bulma... Büyük meşin heybe. İLAN MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HALKALIGİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ Sayı:B.07.0.GÜM.l.I0.16. Konu: 73654/155 859Sok. No:96,02 Konak(Izmiradresindefaliyet gösteren vemü- dürlüğümüze 13123 sayılı 5.3.1991 günlü gûmrük giriş beyanname- sinden 11.352.807.- TL kamu alacağı ile aynca hesaplanacak ascikme zammı ve para cezasından borçlu bulunan Engin San. Mam Jhr.Tic. Ltd.Şti. fımıasından mezkûr kamu alacağının tahsili için çıkartılan tebügatlarfirmanınadreste bulunamaması nedeniyle iade ediimiştir. Tıcaret Odası nezdınde yapılan idari takibaüar neticesinde anılan şirket ve şcriklcrinın tebligata esas başkaca adresleri de tespit edıleme- miştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2. maddesi uyannca zabtta mari- fetiyle tebliği de mümkün olmadığından aynı İcanunun 28. ve 31. maddeleri gcreğina; tebligat yerine kahn olmak üzere ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukanda belinilen nedenlerle anılan adreste faaliyet gösteren şir- ketin belirtilen borcunun 7 gün içinde Gümrüğümüz Saymanhk Mûdürlüğû'nün veznesıne yatınldıfına daır makbuzun Halkalı Giriş Gümrük Müdürlûğü'ne ibiaz cdilmemesi halinde 6183 saydı A.A.T. H.Kanunu'nun 55. 60 ve 114. maddeleri gereğince ışlem yapılacagV nın bilinmesi ilanen tcbJiğ olunur. Basın: 27821 BAŞSAĞUĞI Odamızın 2555 numaralı üyesi, serbest muhasebeci ALJMUR^T KAMJCAUOĞLU 26.04.1993 tarihinde vefat etmiştir. Camiamıza ve ailesine başsağlığı dileriz. tSTANBUL SERBEST MUHASKBECİ MAIJ MÜŞAVİRLER ODASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle