23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 NİSAN1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Mick Jagger solo albiimü 'IVandenng Spirit'te özgürlüğünün tadım çıkanrcasına 'her telden çahyor' Enerjisi tükenmeyen ellilik delikanlıBURAK ELDEM R olling Stones fırtınasının hızını iyice akiığı günlerde cev- resini saran gazetecile- rin sorulannı yanıtlayan Mkk Jagger, "Eğer kırk yaşına geldi- ğimde hala rock söylüyor olur- sam. bu benim geri zekalı oldu- ğumu gösterir" demişti. Bugün ellisine merdiven da- yayan şarkıcı, her ne kadar son yıllarda "her telden" çalıyorsa da rock müzıkten uzaklaşmış değil. Şimdi (bir İtalyan dergjsi- nin yapüğı gibi) ona bu sözleri- ni anımsatıp "geri zekalı" mı dememiz gerekir, yoksa yirmi yıl önce ne denli toy ve heye- canlı olduğunu göz önüne ala- rak "kaderin cilvesine" gülme- miz mi? Jagger, rock müziğın ilk kuşağırun öncû üyelerinden biri. Dolayısıyla onun yirmi yaşında olduğu günlerde rock seven ve dinleyen bir yetişkin bulmak pek kolay rastlanır bir şey olmadığından, kendi lurk yaşı icin de aceleci bir yargıda bulunmuş. Otuz yıl boyunca eksilmeyecek birenerjiye ve tut- kuya sahip olduğunun farkında değilmişpek. Otuz yıldır gûndemde Otuz yıl, gerçekten çok uzun bir zaman. Rolling Stones gün- lerindcn beri imajını. enerjisini ve karizmasını koruyarak sah- nede kalmayı beceren Jagger, bu süre icinde kimbilir kaç kez 'genç kuşağın"' ataklannı gö- ğüslemeyi başardı. Eğılımler, rüzgarlar, dinleyiciler değişti, ama o her zaman gûndemde kalmayı bildi. Bugün kızının kuşağı dinliyor mûziğini. Yaşıt- lanysa eski günlerdekı heyecan- lannı çoktan yıtirmiş, orta yaş sendromunu yaşamaya başla- mışlar. Rolling Stones rock ta- Tükenmeyen bir enerjisi var Mick Jagger'uı: Biz yeni piyasaya çıkan solo albüntü 'NVanderingSpirits'i dinlemeye başlarken, o Keitfa Rkhards ilc birlikte yeni Rolling Stones albümünün hazuiıklarma başlamış bile.- rihindeki en uzun ömürlü top- luluk olarak canlı bir anıt gibi konser alanlannda salınırken, Jagger bir yandan da solo kari- yerine yeni tuğlalar eklemeyi sürdürüyor. Gecen haftalarda Türkiye'de de yayımlanan "Wandering Spirit", son nu- marası. 'Bir solo albüm yapmak, bir Stones albümü yapmaktan çok farklı" diyor Jagger. "Besteleri ayn ayn bile yapsak, grupta Kehh ve ben, şarkılar üzerinde birlikte çalışınz. Albümde kim- lerin calacağını düşünmemiz gerekmez. Solo albümdeyse her şey çok başka, canımın istediği her şeyi yapabilirim. Albümün neye benzeyeceğine kendim ka- rar vermem gerekir." Prodüktör Rkk Rubüı'le bir- likte gercekjeşürdiği "VVande- ring Spirit"i dınledikten sonra gerçekten Jagger'ın "canının is- tediği" müziği yaptığını fark ediyorsunuz. "She's The Boss'- tan bu yana. ilk kez solo kariye- rinde Stones bınkiminden ve soundundan tümüylc aynlarak bir albüm haarlaması. dikkat çekici. Her ne kadar o Stones soundu Keitfa Rkhards la ikisi- nin damgasını taşısa da Jagger'- ın daha özgür ve renkli bir mü- zikal gezinti arayan "ikinci kişi- liği", net bir biçimde "Wan- dering Spirit"te ortaya cıkmış. Rock, blues, soul, dans ve folk esintilerini bir arada banndıran albümü, tek başına hiçbir mü- zik türüne mal edemiyorsunuz. 14 farklı parça Albümde yer alan on dört parçanın her biri, sanki ayn bi- rer albümden alınıp "NVande- ring Spirit"te bir araya geliril- miş. Açılış, 4 WIred AH Nigkt" adlı bir rock parcası. Ardından Jagger'ın ilk kez dansa göz kırpüğı "Sweet Thing" geliyor. "Dont Tear Me Up". soft bir balad. "Put Me In The Trash'de metal izkri ön plana çıkıyor. "Evening Gown" ise bir country-blues melezi. Bill Whhers'ın yirmi yıilık hiü 'Use Me"de ilginç bir konuğu var Jagger'ın: Onun parçalannı dinleyerek büyüyen ve bugün klasik rock'ın genç starlanndan biri olan Lenny Kravitz. Jagger- Kravitz paslaşması bu parçada nefis bir düet çıkarmış ortaya. Katkıda bulunan diğer önemli müzisyenler arasında Red Hot Chili Peppers'ın basçısı Flea ve İngiliz cazının son yıllardakı en parlak isimlerinden saksofonist Courtney Pine, ilk dikkati çe- ken isimler. Bizler "Wandering Spirit"i dinlemeye başlarken. Jagger da Keith Rıchards'la birlikte yeni Stones albümü üzerinde yoğun bir çalışma icinde. Bakaltm bu tempodan ne zaman yorula- cak? Daha doğrusu yonılacak mı? 12 yıl sonra döndüğü Türkiye'de 'Başbakanhk karan çıkarttınp*İDSO'ya solist atanan Mehmet Okonşar: 4 Yurdumda adımıduyurmamın tekyoluydu' EVtN tLYASOĞLU KJmi özel kuruluş. yıldönümlerini konserlerle kutlamayı gelenekleştirmeye başladı Yurtdışından getirilen solist ve orkestralarla büyük kentlerimizin salon- lannda kokteyl veya yemek eklenmiş da- vetlerle toplumsal bir etkinlik yaratıyor- lar. Bu kez Mustafa Nevzat llaç Sanayii, yalruz tstanbul'Ia sırurh kalmayan bir konserler dızıa düzenledi. Bursa, tzmir. Adana, Ankara, Samsun ve Trabzon kentlerini kapsayan bir dizide doktor ve eczacılar çevresine sunulan konserlere Sofya Yayb Çalgılar Orkestrası'nı gö- türdü. Hem de bir Türk solist, Ghat Aşkm ve bir dc Türk bestecinin, Yalcm Tura'nın yapiüyla. 5-15 rusan arası yer alan bu dinletilere üç binden fazla dinle- yici gelmiş. Herhalde uzun zamandır Anadolu'da klasik müzik konserleri dü- zenknmiyor. Cumhurbaşkanlığı Senfoni'nin, An- kara Oda Orkestrası'nın dizilerinde ne çok ıssız köşeye gidilmiş, Suna Kan anla- tır durur. Radyonun bile ulaşamadığı hele bugünkü televizyon olanaklannın renklendirmediği cevreiere cokseslı mü- zik sunulmuş. Bu geleneğin geri getınl- mesi, genç solistlerimize ve orkestra- lanmıza olanaklar tanınması da şımdi- lerde özel kuruluşlann elinde. Dansı di- ğer organizasyonlara. Piyanist ve kompozitör Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası'na yeni atanan solist Mehmet Okonşar'ı tstanbullular gecen hafta ük kez dinledi- ler. Mozart'ın La Majör piyano koncer- tosunda kendi yazdığı kadanzlan çaldı. Böylece yalnız piyanist olarak değil, kompozitörlük yaklaşımımla da kendini tanıtmışoldu. Mehmet Okonşar. 1961'de fstanbul'- da doğmuş. Ankara Devlet Konserva- tuvan'nda piyano eğitimine başlamış. 1980'de mezun olunca babasırun Maliye Bakanlığı'ndakı müsteşar yardımabğı görevi ile Brüksel'de bulunması nedeniy- le eğitimini orada sürdürmüş. Kraliyet Akademisi'ni devlet bursu ile okuyup bi- tirmiş. Kararlı, koyduğu hedefe sağiam adımlarla yürümeye «ızrnetmiş bir sa- yûksek makarrüardan. Başbakanhk'ian palçj pkpnşa^Bu ki(glı|İ ile kendhie kararcıkartt)rdj.m.Onca ödû,l kazanmıj, birçok yanşma he3e*flemişi K.iminde fı-"W 'satiatcı olarak kendimı vufdumda l k l ki anıt müze oluyor ç y ş ş nale kalmış. kiminde dcrece almış, ki- minde birinciliğe kadar yükselmış. "Yanşmalarla insan profesyonellik ka- zanıyor" diyor. I982'de Artwerb Genç Virtüozlar Yanşması'nda bırincilik almış. 1989"da Pariste J.S. Bach Yanş- masfnda ikincilik, 1991'de Utahda Gina Bachauer"de altınalık. yine 1991"- de Belçika Çağdaş Sanatlar Akadcmisi"- nin Altın Madalya Kompozisyon ödülü. katıldığı yanşmalardan bırkaçı. Bir süre Brâksel'de operanın piyanisti ve synthe- sizennsı olarak çalışmış. Ve yakın zamanda aldığı solistlik gö- revi ile 12 yıldır ilk kez Turkiye'ye gel- miş. "Eşim Lale. en büyük kritiğim. Türkiye'de sanatçıya iyi olanaklar t anındığını, ancak kötü kullanıldığını vurgulayan Okonşar, or- kestralannın çoğalması- ndan ,rekabet ortamının doğmasından ve herkesin sınavla alınmasından yana. Onunla birlikte Ankara'da yaşamak- tayız. Buradaki müzik ortamında belli başlı isimlerle ilgim yok. en büyük dost- lanm gençler" diyor. Yüksek bir makamdan gelen kadro- suyla PekineUer, Meral GünejTnan, Ann Karamürsel gibi solistlerin arasında yer alması konusunda kendi düşüncelerini soruyoruz: "Ben ders vermek veya baş- ka işlerle uğraşarak müziğe ayıracağım zamanı harcamak istemiyonım. Orkest- ra solistliği ayda belli bir maaş bağlıyor. Geçimimi sağlayınca da piyanistlik ve bestecilik çabşmalanmı rahatlıkla sür- dürebileceğim. Bence herkes elindeki si- lahlan kullanmasını bilmeli. Önce hedef- leri saptamalı. Ben de araştırdım ve en satiatçı olarak kendimı vurdumda duyurma olanağım yoktu başka yoldan. Bütün ödül belgelerimle başvurduğum makamlara kendimi duyuramamıştım." Caz esin kaynağı Hep daha ıyısını yapmaya. daha yeni- yi araştırmaya ve daha yükseklerde ödüller aramaya yönelik bir sanatçı Okonşar. Esther Honens Yanşması'nda (1993) "Camelon" adlı kendi piyano yapıtı ile ödül almış. Modern cazın renk- leriyle süslcdiğini söylerken, doğacla- manın da yaşamında önemli bir yer tut- tuğunu belirtiyor. Çalışmalannda barok bestecilerden, Rameau'dan yola çıkabili- yor. Scnönberg okulu. Uszt, Faure, Rachmaninof, Messiaen ve Hindemith müzik dünyasında en yakın bulduğu isimler. "Chopin'i kesınlikle çalmıyo- rum. Bana konuşmuyor sanki. Ukala ve snop buluyorum onu. Lıszt gibi evrene acılmıyor Chopin. Beetboven da ayn bir problem. tlk dönem ve son dönem çalı- şmalannı seviyorum onun. Oysa Brahms gibi bir besteci tüm sorunlan çö- zümlüyor. Bundan böyle sadece Liszt çalıp bile mutlu olabilirim. Yirmi yıilık bir planda Liszt'in tüm eserierini çalabi- lirim" diyor. Ve kendini yirminci yüzyıla daha yakın bulduğunu. caa bestelerinde esin kaynağı olarak kullandığını da ekli- yor. Cecüe Taylor, BiD Evans ve Gbkk Corea gibi caz ûstalanna büyük yakınlığı var. Türkıye'deki sanat ortamından söz ediyoruz: "Türkiye'de sanatçıya iyi im- kanlar var ama kötü kullanıüyor. Devlet sanatçılığı, orkestra solistliği gibi titrler var. Yeni orkestralar kuruluyor. Nicelik artıyor ama niteh'ksel özellikler artmı- yor. Oda orkestralan arttınlmah. Reka- bel ortamı doğmalı. Herkes sınavla alın- malı." Bır de Mo2art üstüne yorum an- layışını ekliyor Okonşar "Bence artık bugünün Mozart'ı çalınmalı Daha er- keksi, kesin tempolarla daha köşeli ve ritmik yorumlanmalı. Ben de kadanzlan bugünün Mozart'ma yazdım. Disonans- lar da var, caz da." Herkesin elindeki silahı kullanmasını bilmesi gerektiğini beürtiyor Okonşar. ŞükranKurdakul'un "50. EdebiyatYıh ? kutlandı Bizim lîyatro'rumdüzenlediğigecedeEmreKongar, Yaşar KemalJlhanSelçukve KentalNeNoğlu,Kw'dakurımkişiBğiüeügiSkonuşrnayaptı *50. Edebiyat Yıü'nı kutlayan Şükran Kurdakıd, Nazım HOunet Kültür ve Sanat Vakfı adına bir plaket verilmesi üzerine "Bize, sanabyla 'ben' değil, •biz' demeyi öğreten usU Naznn'dır" dedi. (Fotoğraf: EMÎNE ALGAN) Kültür Servisi - Şair, yazar, eleştir- men Şükran Kurdakul'un '50. Edebiyat Yılı' önceki akşam şiirin, möziğin, ti- yatronun ve dansuı kaynaşOğı coşkulu bir toplantıyla kutlandı. Bizim Ti- yatro'nun düzenlediği gece, Emre Kon- gar, Yaşar Kemal, Ilhan Selcuk ve Kemal Nebioğlu'nun, Kurdakul'un çok yönUi düşün ve sanat kişiliğini ortaya koyan konuşmalarıyla başladı. Açılış konnşmasını yapan Emre Kon- gar, toplumu politikacdarm değil; sa- natçılann ve düşün adamlannm oluş- turdugunu belirterek Kurdakul'un bir- biri ile çelişir gibi görünen üç özelüği kişfliğinde toplamış ender sanat, politi- ka ve düşün adamlarından olduğnnu söyledi. Kongar, marjinal sayılan bir şair'. 'son derece soğukkanlı, akılcı bir eleştirmen ve yazar' ve 'aktif bir politi- kacı' diye nitelendirdiği Kurdakul'a 1943 yıiında basıbnıs ilk şiir kitaplan Tomurcuk' ve 'Zevklerin >e Hülyala- rm Şiiri' adlı kitaplarmı armağan etti. Venilikçi Türk edebiyatı ve şiirinifl kısa bir tarihiıri verdiği konuşmasmda Yaşar Kemal. "Çok yakın arkadaşla- nmdan biri olarak Şükran Knrdakul'u yeniKkçi Türk şürinin köşe başlanndan biri olarak saymak zorundayım" dedi. Yenilikci Türk şürinin ve Türk romanı- nın Nazım Hikmet'in açtığı yolda geliş- tiğini anlatan Kemal, şairin Orban Veli, Meüh Cevdet Andav ve Oktay Rifat'- tan sonra gelen Ahıned Arif, Arif Da- raar ve Enver Gokçe ik birlikte yeni bir şiir kuşağının öncüleri arasında sayıMı- ğını belirtti. Kurdakul'un bir 'eylem ve dava ada- mı' olduğunu belirten Kemal Nebioğlu, sanatçuun 50 yıilık süreç icinde inandı- ğı davadan hiç taviz vermeden kavgası- nı sürdürdüğünü söyledi. Şairin sürekli olarak yaşama bir iyimserliğin içinden baktığını anlatan Ilhan Selcuk, Kurda- kul'un şürini eylemle birk-ştirmiş, her- kese örnek olacak "güzel' bir insan oldu- ğunu belirtti. Kurdakul'un sosyalist, devrimd kişUiğini vurgulayan tlhan Selcuk, "Şükran Kurdakul'u şürinin 50. yılmda. 1. yılında gibi düşünmek ge- rekir "dedi. Şairin öykü yazaruğı ve edebiyat adamlığıyla birtikte tarflıçi, ekştteıen kişiliğini aktaran Atüla Ozkınmlı "Yu- nuslar'dan gelen bir kültür mirasnu ta- şıyan tüm Şükran Kurdakul'lara selanı olsun r> dedi. Konuşmalardan sonra kürsüye gelen Şükran Kurdakul, Nazım Hikmet Kül- tür ve Sanat Vakfı adına kendisine bir plaket verilmesi üzerine "Bize, sanatıy- la 'ben' değil, 'biz' demeyi öğreten usta Nazun'dır" dedi ve Nazrnı Hikmet'ten bir şiir okudu. Gecede daha sonra Ezgi- nin Günlüğü ve 13 yıl aradan sonra Tür- kiye'de ilk kez sahneye çıkan Melike Demirağ şarkılanyla izkyenleri coştur- du. Şükran Kurdakul 50. edebiyat yılı anısına düzenlenen geceyi "1 Mayıslar- da gorüşmek üzere", "Meydanlarda görüşmek üzere sdzleriyle bitirdl •TARSLJS (AA) - İçel'in Tarsus ilçesindeki Saint Paul KJlisesi (Ortodoks Rum Kilisesi), Başbakanhk tarafından anıt müze olarak kullanılmak amacıyla daha önce tahsis edildiği Çukurova Kültür, Sanat veTurizm Vakfı'ndan (KETSAV)geri alındı. İçel Valiliği, 1990 yılında Kültür Bakanlığı tarafından lOyıllığınaKETSAVa tahsisedilen St. Paul Kilisesi'ningeri ahnmasının kararlaştınldığını bir yaa ile Vakfa bildirdi. İçel Valiliği tarafindan gönderilen yaada. sanat evi olarak kullanılmak amacıyla KETSA V'a tahsis edilen kilisenin, protokole göre restore edilmesi gerektiği, ancak bunun yapılmadığı belirtildi. Yaada, kilisenin dış turizme açılmasının sağlanması için anıt müze olarak kullanılmasının uygun olduğu ve bu amaçla Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne tahsis edildiği de bildirildi. St. Paul Kilisesi, Vatikan tarafından "ikinci Kudüs" olarak r.itelendiriliyor Vatikan Kardinali Adulk Silvestriui, 14 mayıs 1992 tarihinde Tarsus'a gelerek, Belediye Başkam Bedrettin Sapkaya'yı ziyaret etmiş ve kilise binasımn Vatikan'a tahsis edilmesini istemişti. Kardinal Silvestrini, kihsenin kendilerine verilmesi halinde Tarsus'a her yıl 200 bin turistin geleceğini belirterek, buranın dini turizme açılması halinde binanın restoresi ve St. Paul kuyusunun düzenlenmesi için maddi yardım sözü vermişti. \ An' Poyrazoğhı Tiyatrosu, 'Ali Harikalar Diyannda'. Özel tiyatrolann Bursa turnesi • BURSA (AA)- Dostlar Tiyatrosu "Bir Delinin Hatıra Defteri", Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu "Ali Harikalar Diyannda" ve tzmir Kültür Sahnesi "Katliam" adlı oyunlarla Bursa'da ızleyıcı karşısınaçıkacak. Dostlar Tiyatrosu'nca 3 mayısta Ahmet Vefık Paşa Tiyatrosu'nda sahnelenecek "Bir Delinin Hatıra Defteri"ndeGenco Erkal tek başına oynuyor. AB Poyrazoğlu ıse 30 yıilık tiyatro yaşamında tek başına oynadığı ilk oyun olan "Ali •Harikalar Diyannda" adlı müzikli varyeteyi 3-4 mayıs • tarihlerinde Uludağ Üniversitesi Kültür Merkezi'nde i-saiaıelcyecek. Poyrazoğlu,"Yılınen iyiözgünoyunu" . J ödültti-oyutıtfa.sbk say ıda ktlkla, değişik kösrûm ve ! tipkmeleriyle dikkat çekiyor. îzmir Kültür Sahnesi de Bosna-Hersek dramını işleyen "Katliam" adlı oyunu 29 nisanda Yaacıoğlu sinemasında sahneleyecck. Oyunun yönetmeni tsmail Gülnar. bugüne dek birçok kentte yaklaşık 300 kez sahnelenen oyunla, insan haklanna önem verilen bir dünyada, insan haklannı ihlal edenleri kamuoyuna anlatmak istediklerini söyledi. Genç çevirmenlere çağn • Kültür Servisi - Yapı Kredi Yayınlan. kurucusu Kazm Taşkent'in anısına edebiyat, felsefe ve bilim alanlanndaki önemli yapıtlan yayımlamayı sürdürüyor. Bu amaçla genç çevirmenlereçağnda bulunun Yapı Kredi Yayınlan, evrensel yapıtlann Türkçeye kazandınlmasmı amaçhyor. tlk bölümü geçen yıl gerçekleştirilen bu kapsamh çeviri çalışmasının ikinci bölümünde şürdalında François Villon, Novalis, John Keats, John Donne, roman dalında Thomas Mano, Julien Graco, Raymond Roussel, Henry James, eleştin-dcneme alanında Georges Batailk,tiyatro dalında Heiaridı V on Kleist, John VVebster, Paul Claudel, dilbilimi incelemeleri dalında Jacques Darrida, Leo Spitzer, EmUe Benveniste, felsefe alanında Karl Popper, Goröos Frege, G.W. Friedricfa HegeL, Immanuel Kant ve sanat kuııımu alanında da John Ruskin ve Envin Panofsky'nın yapıtlan seçildi. Seçtikleri yapıtlan çevirmek isteyen adaylar. bu yapıtlardan belirlenen 15 sayfalık bir bölümü çevirerek, 1 ağustos 1993'edek Yapı Kredi Yayınlan'na başvurabilecekler. Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu • TRABZON(AA)-KaraderıizTeknikÜniversitesi tarafından düzenlenen 1. Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu, Trabzon'da başladı. Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen ve "Müzik Türierinin Eğitimdeki Yeri" konusununelealındığı scmpozynmda konuşan KTÜ Rektörü Prof. Dr. Aydın Dumamğlu. kaynağı ve hedefı insan olan müziğın. toplumun bütününü ılgılendirdiğıni söyledi. Prof. Dr. Dumanoğlu, Türkiye'de müzik eğitimi politikasının araştırmalarîa sürekli yenilenmesi gerektiğini vurguladı. KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aykırt İkizler de KTU Müzik Eğitimi Bölümü'nün ilk mezunlannı bu yıl vereceğini ammsatarak, bölümde halen 160öğrencinin bulunduğunu, 12 öğretim üyesinin görev yaptığını bildirdi. Devlet Tiyatrosu'nda son oyunlar •ANKARA(AA)-Ankara DevletTiyatrosu.sezonun son temsillerine hazarlanıyor. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre, Büyük Tiyatro 2-4 mayıs tarihlerinde "Ferhad ile Şirin"de izleyicilerini Nazmn'la bu sezon üç kez daha buluşturacak. 1 -2 mayıs tarihlerinde Küçük Tiyatro'da "Yeniden Yaratma", Yeni Sahne'de "Uyarca", Şinasi Sahnesi'nde"Soruşturma", yine son üç oyunla İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi'nde "Hayyan Çiftliği" adh oyun, 1-5-6 ve 8 mayıs tarihlerinde izfcyicilere veda edecek. Altındağ Tiyatrosu ise "Hüznün Coşkusu Altındağ" adlı oyunu 1-2 mayıs tarihlerinde, "Bir ŞehnazOyun"u 4-8 mayıs tarihJeri arasında sahneleyerek sezonu kapatacak. Küçük Tiyatro 4-8 mayıs tarihkri arasında "Gecenin Kuflan", Şinasi Sahnesi 4-7 mayıs arasında "Hüznün Coşkusu Altındağ" ile perdelerini kapatacak. Bu arada " Yedi Köyün Yargıa" adlı çocuk oyunu ise kamyon sahneleriyle çeşitli il ve ilçelerde 16 mayıs tanhinedek turneyeçıkacak. Gaziantep'te folklor merkezi • GAZİANTEP (AA) - Gaziantep'te sanat ve kültür etkinliklerinde bulunmak üzere Folklor Eğitim ve Sanat Merkezi kuruldu. Konu ile ilgili bilgi vercn dernek genel sekrcteri AK Kıroğlu. ilde sanat ve kültür etkinliklerine canlılık kazandırmak istediklerini belirterek şöylededi: "Dernek ağırbklı olarak Türk folkloru ile ilgili araşürma, inceleme ve derleme konulannda çalışacak. Tiyatroyu sevdirmek veel sanatlanm yaşatmak da ilgi alanlanmız icinde olacak." Derneğin geçici yönetim kurulu, M. Kemal Erkek, Ali Kıroğlu, Altan Hayhan, Atilla özat, Lütfiye Kvoğhı, Betül Durga ve Kemal Gürsel'den oluştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle