Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 MSAH1993 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA
EKONOMI
TuPizmePTT
katkısı
•AMURA(AA)-
Türiıiye'den geçen yıldış
ülketre yapılan yaklaşık 4
oilyon saatlik telefon
görüşrnelerinin yüzde
30'unun turizmin canlandığı
haziran, temmuz ve ağustos
aylannda gerçekleştiği,
ûlkemizegelen turisüer
arasında Almanlann
milletkrarası telefon
görûşmelerinde ilk sırada yer
aldığı belirlendi.
Bökreş seferi
• İSTANBUL (AA) - Türk
HavaYollan'nın
İstanbul-Bükreş tarifelı uçak
seferleri başladı. THY
yetk ilileri haftada iki gün
yapılacak olan seferlerin,
Istanbul'dan pazartesi
gûnlen saat 17.10, perşembe
günleri 13.30, Bükreş'ten de
pazartesi günleri 19.40,
perşembe günleri 16.00
olarak belirlendiğini
bıldırdıler. Bu arada
THY'ninBükreş'eilk
seferinde 82 yokru
Romanya'ya uçtu.
toplusözieşme
• ANKARA (AA) -Türkiye
Gazeteciler Sendikası ile
AN KA Ajansı arasında
sürdürülen toplu iş
sözleşmesı görûşmelerinde
anlaşma sağlandı.
Anlaşmaya göre cahşanlann
ûcretlennın 2 milyonluk
dılımıne yüzde 100, ikinci 2
milyonluk dilimine yûzde 90,
üçüncü 2 milyonluk dilimine
yüzde 70 ve bakiyesine de
yüzde 45 oranında zam
uygulandı. Aynca ücretleri 5
milyon liranın altında olan
TGS üyelerine brüt seyyanen
400 bin lira zam yaptldı.
Toplu iş sözleşmesi gereğincc
ikinci 6 ayda da ücreller
yüzde 15 oranında
arttınlacak. Ücretlere ikinci
yılın ilk 6 ayında yüzde 55,
ikinci 6 ayında da yüzde 20
oranında zam yapılacak.
Dantanerden
itraatatağı
• ÇANAKKALE(AA)-
Çanakkale Dardanel Ton'un
ihracatında gecen yıla oranla
yüzde 100 artış olduğu
bildirildi. Önen Şirketler
Grubu Yöneüm Kunılu
Başkanı Niyazi önen, AA
muhabirine yaptığı
açıklamada, en son teknoloji
ile üretim yapılan fabrikadan
başta AT olmak üzere dünya
ülkelerinin birçoğuna ihracal
yapüklannı söyledi. Ton
balığı pazannın yüzde
93'ünü elinde bulunduran
Dardanel Ton'un sanayi
boyutunda üretimi başlatan
ilk fırma olduğunu anlatan
Önen, bu yıi 50, önümüzdeki
sene de 100 milyon dolarhk
ihracat hedeflediklerini
söyledi.
Fürsaa'da grev
• İZMİT(AA)-Izmit
Köseköy'de kurulu
Fermantasyon Ürünleri
Sanayi AŞ'de (FÜRSAN)
çalışan 160 işçi, dün sabah
greveçıktı. Laspektim İş
Sendikası Kocaeli Şubesi
Idari Sekreteri tsmafl GnreJ, 1
Ocakl993tarihinden
itibaren gecerii olacak yeni
sözleşme için halen 4 milyon
70 bin lira olan brüt ücrete 5
milyon 586 bin lira zam
yapılmasını teklif ettiklerini,
işverenin ise zam oranında
yüzde 80'in üzerine
çıkmadığını söyledi.
THY'deişten
çıkartma
•I İstanbul Haber Servisi -
Türk Hava Yollan'nda
yapılan grev oylamasından
sonra işten çıkartmalann
başladığmı belirten Hava-İş
Sendikası Genel Başkanı
AtilayAyçin "İşten
çıkartmalara karşı en somut
eylem. uçaklan
durdurmakür, bunu
yapabiliriz" dedi. THY
Hostes veKabin Memurkn
Derneği (TASSA) Başkanı
Zerrin Gâner de Basın
Müzesi'nde düzenledikteri
toplantıda, kendisiyle
birlikte TASSA'nın alü
yöneticisi, THY Piloüar
Derneği Başkanı Ertıığnıl
Büişti,bırpilotileıki
dispecenn işten çıkartıldığmı
ve işe geri ahnmalan için
tnahkemeye
başvuracaklannı açıkladı.
boykotu
•MANYAS(AA)-
Balıkesir'in Manyas
ilçesindekj domates
üreticileri, salca
fabnkalarmın yeni fiyat
belirlcme isteklerini kabul
etmemesi üzerine 40 bin
dönüm alana domates
ekmeme eylemi başlatü.
Üreticiler, geçen yıî yaptıklan
sözleşmenin günün ekonomik
koşullannın çok altında
kaldığını söylediler.
Avrupa Ekonomik Komisyonu'nun Türkiye 'değerlendirmesi'
Yapısal eııflasyoıı ve borçlarI ,^/^OvT1 ^1992-1993 Avrupa Ekonomik Araştırmasrbaşükb ~Z^Z I • Rapor'da, 1993Bütçesi'yle,kamukuruluşlannınÎ992-1993 Avrupa Ekonomik Araştırması' başüklı
raporda, Avrupa Komisyonu; son beş yıldır yüzde
70'lerde seyreden enflasyonun, Türkiye'de 'İcronik
enflasyon' endişesi yarattığına dikkat çekerek 'gevşek
para politikası ve geniş bütçe uygulaması, enflasyonun
düşmemesindeki etkenlerdir' görüşünü ortaya koydu.
• Rapor'da, 1993 Bütçesi'yle, kamu kuruluşlannın
borçlanmasının, Gayn Safı Milli Hasıla'run yüzde 9'una
düşürülmesinin hedeflerndiğine de değınilerek,
büy ümenin bu yıl için 'ihracat ve özel yatınmlardan
kaynakJanmak koşuluyla' yüzde 4 ile 5 arasında
gerçekleşmesinin beklendiği belirtildi.
Ekooomi Servisi- Avrupa Ekonomik
Komisyonu'nun yayımladığı 'Avrupa
Ekonomik Araşürması 1992-1993'
başlıklı raporda 'Daha Küçük Ekonomı-
ler' bölümünde değerlendirilen Türkiye
için pek de aydınbk bır tablo çizirmedi.
Raporda Türkiye için "tükeüci fıyallan
endeksi'ne göre hesaplanan enflasyon,
son beş yılda olduğu gibi, yüzde 70'lerde
seyretmektedir. Bunun nedenlerinin
bâşında gevşeyen para politikası ve geniş
bütçe uygulaması gelmektedir. Enflasyo-
nun kronikleşeceği kaygısı, para piyasa-
lannı etkilemekte ve baskı altında tutmak-
tadır" ifadesi kullanıldı. Raporda, 1992
sonunda enflasyonun yüzde 5 l'e düşürül-
mesinin hedeflendığı de belirtildi.
Büyüme hızının yüzde 5.4 olarak ger-
çeMeşmesi de raporda "talebin canlan-
masındaki en büyük dürtü, yüzde 10.6
olarak belirlenen özel sektör tüketimidir.
Bunun nedeni de bir yandan ücretlerdeki
yüksek artış, bir yandan tanrnsa) destekle-
rne flyaüannın yüksekliği, bir yandan da
istihdam konusundaki küçük geiişmeler-
dir" dcruldi.
Kamu borçlanması
Kamu kesami borçlanmasıaın, ilk belir-
lemelere göre 1991 'deki GSMH'mn yüzde
14.4'ündckı düzeyinden yüzde 12.6'ya ge-
nlediği belirtilen Avrupa Ekonomik Ko-
misyonu Raporu'nda "gene de bu oran,
hedcflenen yüzde 8.8'in oklukça üzerinde-
dir" görüşüne yer verildi.
Rapor'da, aynca 1993 Bütçesi'nde,
kamu kesimi borçlanma oranının
GSMH'mn yüzde 9'u olarak hedefkndiği
ve bunun gerçekleşebilmcsi için de "kamu
yaünmlannın azaJülması, alacaklannın
tahsılatını hızlandıracak önlemlerin ab-
nmas ve vergi reformunun gerçekleşüril-
mesi gerektiği" belirtildi.
Körfez Krizj ile ağır bir darbe yiyen tu-
rizm gelirlennnde I992'de gerçekleşen
artışlara karşın, cari işlemler apgının 1.3
milyar dolar olarak tahmin edildiğide ra-
porda yer verilen görüşjer arasında yer
aldı.
Doğrudan yaünmlann, 1992'de önceki
yıla göre çarpıcı bir artışla 800 milyon do-
lardan 1 milyar 100 milyon dolara
ulaştığını da belirten Avrupa Ekonomik
Komisyonu Raporu'nda daha sonra şu
görüşlere yer verildi:"
Toplam yatınmlann 2 milyar dolara
yükselmesi sayesinde ve büyük tutardaki
borç ödemelerine karşın 1992 sonunda
döviz rezervleri 1991'deki I milyar dolar
düzeyinden I milyar 300 milyon dalara
yükseldi."
Özelleştirme
"Bazı adımlar atılan özelleşürmenin,
1992'deki gelişmeler sonucunda 25 trilyon
Türk Liras'nı bulması beklenmektedir"
denilen raporda, bu tutann 1991'deki
'gerçek özelleştirme değerinin' beş katına
ulaştığ) da kaydedildi.
Yorumlamaktan çok, değerlendirmeye
yönelik raporun Türkiye bölümünde,
1992'de ihracatın FOB olarak ve ımalat
sanayiinden kaynaklanmak üzere yüzde
ll'lik artış gösterdiğı, ithalattaki CIF
artışın ise yüzde 9.5 oranında kaldığı kay-
dedilerek "Dış ticaret açığı 1991'deki 7
milyar 300 milyon dolarhk düzeyinden 8
milyar dolara yükseldi" denıklı.
AT'ye tam üyelik başvurusunun üzerinden 6 yıl geçti
AviTipa ile burukyıldönümü• AN AP hükümeti 87'de ani bir kararla ATye tam üyelik için kollan
sıvadı. 14 nisanda Brüksel'de AT dönem başkanı Tindemans'a iletüen
başvuruyu zamanın Başbakanı Turgut Özal, "Uzun, ince ve yokuşlu
yolun başındayız" şeklinde yorumladı. 1989'da "insan haklan"
gerekçesiyle başvuru reddedildi ve Türkiye yokuşun sonuna varamadı.
Şimdi, Türkiye gümrük birliği ile yeni bir umut yolculuğunaçıkıyor.
• Dışişleri Bakanlığı AT Genel Müdürü Baytok " 1992 yıh ilişkilerin
gidişini olumluya çevirdi. Başlaülan çalışmalann meyveleri planladığı
şekilde alırursa, Türkiye tam üyelik şansını büyük ölçüde artüracaktır"
derken AT Türkiye Büyükelçisi Lake " Gümrük birlıği ile Türkiye
topluluk içi ve uluslararası ticaret açısından artık 'üçüncü ülke'
olmaktan çıkacak, tam birortak olacaktır" yorumunu yapü.
ANKARA (AA) - Dışişleri Ba-
kanlığı Avrupa Topluluğu Genel
Müdürü Büyükelçi Taoer Bay-
tok, 1992 yılının, Türkiye-Avru-
pa Topluluğu (AT) ilişkilerinin
gidişini olumluya çevirmek
bakımından önemli bir yıl oldu-
ğunu söyledi.
Büyükelçi Baytok, ortaklık
konseyinin uzun zamandan beri
ilk (oplantısını 9 Kasım 1992 tari-
hinde yapüğını ve bu toplanüda
alınan kararlann ümit vcrid ol-
duğunu belirterek şunlan söyle-
di:
"Artık ilişkıler siyasi bulutlann
karanlığından kurtanlmıştır. Or-
taklık konseyinde Türkiye AT
ilişkilerinde siyasi diyaloğun
arttınlması ve sıklaştınlraası ka-
rariaştınldı. Bu çerosvede önce
Başbakanımınn daha sonra Baş-
bakan Yardımamıan AT Ko-
mısyon Başkanı Jacques Delors
ile iki önemli görügme yapular
Bu Uişkiier, Sayın Hikmet Çeün
ve Sayın Tansu Çiller'in önümüz-
deki aylardaki Brüksel'i ziyaret-
leriyle devam edecektir.
19%'ya kadar Türkiye'nin
şartlanna uygun şekilde gerçek-
leştirilmesi için devamlı yönlen-
dirme komitesi kuruldu ve bunun
görev ve yetkileri belirlendi.
Buna ek olarak işçilerimizin Av-
rupa'da serbest dolaşımını da
kapsayan sosyal işbirliği konu-
lannda ve hizmeüer konusunda
komisyon ile müzakereler yürü-
tülmektedir."
Tam ûyetik şansı
Taner Baytok, bu çalışmalann
meyvelerinin planlandığı şekilde
ve zamanıoda alınabildiği takdir-
de, Türkiye'nin, ATye üyelik
için müracaat etmiş birçok ülke-
nin önüne geçerek tam üyelik
şansını büyük ölçüde arttıra-
cağmı bildirdi.
ATnin takpleri
Avrupa Topluluğu'nun (AT)
Türkiye Temsikasi Büyükelçi
Mkhad lake Türkiye'de " ATye
tam üyelik başvurusunun 6. yı-
Idönümüde, asabi bir sabırsızlık-
tan. topluluğa daha tam üye bile
olmadan gümrük birliğini sağla-
ma gjbi benzersiz bir sürece istik-
rarjı bir dönüşüm" yaşandığını
belirtli.
AT Büyükelçisi Michael Lake,
ATnin, sanayi ürünleri üzerinde-
'Tam üyetik'yokıdıığımun seyir defteri
1980ü yriiania Türkiye'ıüı ATye ügsindeki ardş
sürednn soMHMİa, Türk hökfimeti, 14 Nisu 1987
tarihinde tophriuğa tam üyeök başvunısuiHi yaptı. Ancak
AT KonrisyomTnun 1989 ydında konuya ilişİûn oiarak
açıkladığı "görüşü", Türkiye ile müzakerelerin 1993
yılından önce acılamayacağı yolundaydı.
1991 sonunda Türkiye-AT Ortaklık Konseyi'ne yeniden
işlerlik kazandmldı. Daha sonrk ortaklık kooseyiııia teknüt dü-
zeydeki orgam niteiiğindelü ortaklık komhesi çaltşmalanna
başladu Geride kalan 10 yOlık döaemde Türkiye-AT ilişkile-
riadeki tek kanal, kanna parİamento komtsyoiRi toplantılarıydL
Ancak karma parbunento konıisyonuMin ae yasama gücü ne de
gerçek udamda dipkımatik yaptrm gücü bulunnyonhı.
Haziran sonunda lizbon'da yapılan AT zirvesinde de Türkiye ile
AT arasmdaki iKşkikre dcğinüdi ve Türkiye'niıı bölgede
bir istikrar merkezi obna eğüiminia artan öaemine değinü-
di.
Geçen kasan aynda yaprian ortaklık konseyi topiurtBiyla
ilişkilerdıthadacanlandı. 1992 yüındaTûrk hükümeti, tam
üyelik amacını sürdûrürken aynı zamanda 1996 yûnda
gümrük birliğine gftmek için gerelüi admlan atmayı da
k r i l B U i i l j i i ^ » d 0 i k l i k lş ^ y j y | 0 ş
ve diger ülkefer içn ayn gümrük snarlan belirlendi.
BM yü 18 martta Türkiye ile AT arasmda imralanan protokol
uyanoca oiuştnnıUn yürâOne komites, gümrük birtig] üzerinde
çalcşacak. Protokolle, Türkiye'nin tam üyeüğinin gerçekleşnıesi
için gümrük biıügi, serbest dolaşan ve kota sorunlannı sonuca
bağlayıcı yönde bir mekanizma kurutanuş oMu.
İKV eski başkanı Kamhi'ye göre "Yetersiz kaldık"
"Türkiye ketuüsim ATyemılatcanaıhEkonomi Servisi - ıktisadi Kalkmma Vakfı'ma
Başkanı olarak AT ile Oişkilerde büyük emeği
buluıuuı Profilo Hotding Yönetim Kurulu Başkanı
Jak Kamhi, Türkiye'nin, tam üyelik başvurusun-
dan bu yana geçen 6 yıllık sürede kendisini
Avrupa'ya yeterince tanrtamadığmı söyledi.
Kamhi, Türkiye'nin gümrük birliği karanyla bas-
lartağı yeni dönemde, ustleneceği yükünuütükler
için tophuuktan yeterince mali destek sağlama
konusunda iyi pazarlık etmesi gerektiğini savundu.
ATnin Türkiye'yi tam üyeliğe kabul edip
etmeyeceğinin tarrjşumğını hatırlatan Jak Kamhi,
"ATm'n bizi alması bize bağb bir koou" görüşünü
savundu. Kamhi bunun yohmu, "Türkiye'nin
tophıhık icmdeki faydalarau, ekonomik, sosyal ve kültürd katlu-
lann daha iyi anUtabUmekk" Dağlantüandırdı. Türkiye'nin
zamanzaman kendisini iyi aıuatarak,en aleyfaindeki Batdı
diplomaüan bile lehine çevirdiğini anlatan Kamhi, bu yetkilüerin
Avrupa'nn da Türkiye'ye ihtiyacı oMuğunu anladıktan sonra
ATye üyeUğimize oiumhı bakmaya başladıklannı ifade etti. Jak
Kamhi, tam üyelik başvnrusunuBrüksel'esunan Devlet Bakanı
Ali Bozerin ATile ibşkilerde bûyik katkrian
bulunduğunadaişaretederekkoiNiileUgilibu
bakanlığın daha sonra lağvedihnesiyle olayın sahipsiz
kaldığBUsavundu. Kamhi Türkiye'nin çözüroe
ulaşabttmek için daha çetu vedevamulık isteyen bir
döneme girdiğmi, bu dönemde karar
mekanizmalarına, kooüsyonlara ve kamuoylarma
kendini yeterince anlatması gerektiğini vurguladt.
Kendisinin kuru kunıya bir gümrük biriiğÛMİen söz
edunesine karşı oMuğunu da kaydeden Jak Kamhi,
gümrük birügme giden sürecte ûsdenOecek
vükümhDükler ve almacak maU desteklerin
görüşmeler yoluyla nedeşdrflmesini savunduğunu
belirtti. ATnin Portekiz'e 3 ^ müyar dolaruk
otomotiv sanayii kurduğuaa, İspanya'mn gemi sanayiini teşvik
ettiğine dikkat çekerek Tfirkiye'nin gümrük birliği ile üstJenecegi
yükümlülükler karşûğında, örneğm Güneydoğu'ya ne gibi yatnn
desteği sağlayaeağmm beüi oiması gerektiğini savundu. Gümrük
buiiğiain Türkiye'nin ortaklık anlaşmasıyU kabuOendiği bir
yükümhıhlk okhığumı da batniatan Kamhi, bunun getirisnin ve
götûrusünun müzakereler sonucunda ortaya çAacağmı söyledi.
ki gümrük tarifelerinin Türkiye'-
ye yönebk olarak 20 yıl önce
kaldınldığı gerçeğinin "unutuldu-
ğunu" da belirterek, "Bazı insan-
lar gümrük birliğine girmekle
tüm fedakarlığı Türkiye'nin
yaptığını düşünmekleler. Aslında
Türkiye şimdi ATyi yakalamak-
tadır" dedi.
Lake ATın Türkiye'den talep-
lerini anlatırken de şunlan kay-
detti: "Türkiye, korumacı uy-
gulamalara son vermek için
topluluk ilhalauna ağır bir yük
olan, bugün AT için yasal olma-
yan ve gümrük birliğiyle uyum
taşımayan Toplu Konut Fonu'-
Nadir'in oteli, sendika eğitim merkezi
TürkMetaîin
KıbnsHarekatı
Ekonomi Servisi • Türk Me-
tai Sendikası, Kuzey Kıbns
Türk Cumhuriyeti Çalışma ve
Sağlık Bakanlığı'nın Asü Na-
dir in 'sosyal gûvenlik fonlan
borcuna karşilık' devraldığı
Girne View Oteli'ni 20 milyar
liraya satın alarak işçi eğitim
merkezi haline getirdi. Türk
Metal Sendikası otelle birlikte
Girne'de Asil Nadir'e ait'sekiz
daireyi de saün aldı. Sendika
aynca işçileri buraya taşımak
için Ulaştırma Bakanlığı'nın
satışa çıkartmaya karar
verdiği Yalova Feribotunu
saün almaya calışacak.
Haftada 100 işçi
Eğitim merkezinc her hafla
aileleriyle birlikte 100 işçi gön-
derilecek. Türk Metal Sen-
dikası Genel Başkanı Mustafa
Özbek, tesisın KKTC ekono-
misine her ay 800 milyon lira
k.atkı sağlayacağını belirtti.
özbek, Kıbns'ta aynca Vakı-
flar'a ait 75 dönüm araziyi 1
milyar 600 milyon liraya 30
yıllığına kiraladıklannı söy-
ledi.
Türk Metal Sendikası'nın
Ankara'daki Eğjtim Kültür ve
Spor Kompleksi'nin inşaaü da
devam ediyor. MKEK'dan
geçen yıl satın alınan 126 dö-
nümlük arazi üzerinde
kurulacak olan tesisterde,
meslek kursu atölyeleri,
konferans salonlan, vüzme
havuzu, futbol, vafeybol,
basketbol, tenis, golf saha-
lannın vanı ara kütüphane,
sergi, lokanta, oyun salonlan,
mescil, kreş ve anaokulu gibi
ünıteler yer alacak. Kompleks
1995 yıh ağustos ayında
hizmete açılacak. Tesisin 600
milyar liraya mal olacağı he-
saplanıyor.
Türk Metal'in bir diğer pro-
jesi de emekli işciler için
nuzurevi. Sendikanın Kın-
kkale Samsun yolu üzerinde
satın aldığı 71 dönümlük arazi
üzerinde emeklilik döneminde
kimsesiz kalan ve bakıma
muhtaç işciler için huzurevi
yapılacak. 150 milyar liraya
mal olacak huzurevine, ek
tesis olarak benzin isastasyo-
nu, restoran, oto satış galcnsi,
kafeterya gibi ünıteler de
cklenerek kendı kendini fınan-
se etmesi sağlanacak.
nu kaldırmak ya da değiştirmek
zorunda kalacaktır. Yeni ve şef-
faf ithalat rejiminin bu yılbaşında
yürürlüğe konulması. bazı koru-
macı uygulamalann gerçekte
artmış olmasına rağmen konı-
maalığın kaldınlması konusun-
da doğru yönde atılmış önemli
bir adımdır."
FJiğer alanlarda da uyuma gi-
dilmesi gerekliliğini ifade eden
Lake, AT ile Türkiye'nin ya-
kında, Türkiye'nin ATnin reka-
bet, devlet yardımlan, ticaret ve
sanayi sübvansiyonlan, hükümet
garantileri ve tekeller konulan-
ndaki kurallanna uymak zorun-
da olacağı anti-damping rejimi-
ninden rekabetçi rejime geçiş gö-
rüşmelerine başlayacağını vurgu-
ladı.
Türkiye'deki palent yasa ta-
sansının da toplulukia endişe ya-
rallığını kaydeden Michael Lake,
tasannın eczaalık alanında yeni
buluşlann konınmasına yönelik
gcrckli adımlan içermediğini
kaydetü. Tasannın ıslah edilme-
mesi dunımunda gümrük birliği
ve Uruguay Raundu kararlanna
uyum laşımayacağını anlatan
Lake "Onun için bu tasannın
şimdi uluslararası standartlara
uygun hale gctirilmesi doğru
olur" diye konuştu.
Tanm konusunda da Tür-
kiye'nin, ATden tanm orijinli
bazı sanayi ürünlcrinin ithalatını
vergilendirdiğini kaydeden AT
Büyükelçisi, bu konuda da uyum
çalışmalan yapılması gerektiğini,
ancak Türkiye'nin ATnin ortak
tanm politikasına entegrasyonu-
nun şu aşamada büyük bir sıçra-
ma olacağını ve bunun da güm-
rük birliği için bir önkoşui ol-
madığını belirtti.
Lake, topluluk kanadından da
gümrük birliği ve Türk tekstil
ürünlerine karşı mevcut kota-
lann kakhnlacağını vurguladı.
Demirel, karayolculuğun 'misyonunu' saptadı
'Hizmet tmikatçıhğıANKARA (Cumhuriyet Bu-
rosu) - Başbakan Süleyınan De-
mirel, karayokuhığun bir "hiz-
met tarikatr oknğunu belirte-
rek Adriyatik'ten Tanrı Dağ-
lan'na kadar olan hölgede Türk-
çe konuşan 250 milyon insan ya-
şadıgmı, Türkiye'nin "Transav-
rasya" olaymı "Transasya" ola-
rak gerçekleştirmek zorunda ol-
dugunu söyledi. Otoyol yaprnıı
için geçen yıl 2 milyon dolar har-
candığuu ve 371 kilometrelik yol
ağı ekiendiğini anunsatan
Bayndviık ve İskan Bakanı
Onur Kumbaracıbaşı da "Biz bu
yolları hazu- buUuk ve sadece
kurddalanm kesiyor değuV
diye konuştu.
43. Karayollan Bölge Müdürferi ToplantBi'nı
bir konuşmayla açan KarayoDan Genel Müdürü
Dmçer Yiğit, htzJandnbnası gereken projeler De
bakmı ve onaran hizmederi için aynlan ödeneğüı
arttmunasMiı, teknik personeiin ücret düzeyinin
yüksehumesmi istedL
Baymhruk ve lskaa Bakanı Kumbaraobaşı da
otoyol yapunı konusunda bügi verirken geçen yıl
bu projeler için 2 milyon dolar harcanarak otoyol
ağma 371 kUometreak bir böMm eklendiğmi vur-
guladı. Devlet ve U yoUanmn bakonı için bu yd
100 milyon dolarlık bir kaynak ayınnayı düşün-
düklerini biktiren Kumbaracıbaşı, 1993te 300 ki-
tometrelik otoyohı hizmet ağına katacaklanm
söyledi. Kumbaracıbaşı, Karayollan Genel Mü-
düriüğü personetinin ucretleriain arrtnbnasma
damarı yoDanbr.
Kurobaracıbaşı, Karayol-
lan'nda ucret arfaşı jstedi.
ihşkin bir çahşmayı Başbakan Demirel'e sundu.
Konuşmasaâda, Karayollan yiynUrı için,
"Bu sakmdaki arkadaşjaruı ne yapbklarau an-
lamak içm 1993 karayoftan haritasu 1949 kara-
yolan haritasıyla karşriaştarmak gerekir. Ben,
boş vakh butduğumda, khap gibi okBrum bu hari-
tayı" diyen Demirel, ülke ekonomisinhı kan da-
marlannm "yollar" oMngıımı vurguladı.
Demirel, ödenek arttmm istemmi değerlendi-
rirkea de bütün Türkiye gehnnm 1 katruyon 72
trilyon Kra oMuğunu, bu kaynağm 400 triryon K-
rasmı bütçesine koyan devletin yüksek maüyetli
yatnmian yapmak zorunda bukmduğunu betirte-
rek "Devletin zorluklan hep olagefaniştir. Devlet
bir miktar dağunuştn-. Dağumaya devam ettikçe
enflasyon kaçnmnuudn-" görüşünü dile getirdi.
EKONOMIYEBAKIS
TANER BERKSOY
Bonotizasyon
Işte size bir garip sözcük daha.
Açıkçası bunu ben uydurdum. Anlatmak istediğim ol-
guya uygun bir kelime olduğunu düşünüyorum. Üstelik
son yıllarda dilimizden düşmeyen monetizasyon, dola-
rizasyon gibi sözcüklerle de uyumlu benim bu bonoti-
zasyon icadım.
Bonotizasyondan muradım, ekonomkJe devletin öna-
yak olduğu bir çarpıklığı tanımlamak. Kısaca devletin fi-
nansman açıklarını kapatmak için başvurduğu borçlan-
ma yönteminin sonucta özeiliküe mali piyasalarda dev-
letin ağırlığını artbrdığını ve Hazine Bonolanyla Devlet
Tahvillerinin piyasalan adeta işgal ettiğini vurgulamak
istiyorum.
Dolayısıyla bonotizasyon para ve sermaye piyasala-
rında devletin bono ve tahvil ihracı ile fonlarm büyük
kısmını emmesi ve piyasalan bozması gibi bir çarpıklığı
simgeliyor.
Söz konusu fonlar özel kesim tasarruflanndan oluşu-
yor. Bireyler ve kurumlar tasarruflannı, değerini sakla-
yacak ve bir miktar da kazanç sağlayacak mali araçlara
yöneltiyorlar. Olağan koşullarda banfca sisteminin faiz
mekanizmasını kullanarak bu tasarruflan mevduat adı
albnda toplayacağı ve kredi adıyia da özel yatınmcılara
yönlendireceği düşünülüyor. Böylece özel tasarruf gay-
reti ödüllendirilirken bir yandan ekonominin yabrım ge-
reksinmesi karşılanıyor, bir yandan da makroekonomik
dengenin en önemli koşulu sağlanmış oluyor.
Iç ice geçmiş bu mekanizmalar çokça sözü edilen pi-
yasa ekonomisinin başta gelen erdemlerinden birisi
olarak kabul ediliyor.
Devlet ekonomide harcama yapan bir birim. Olağan
gelirleri var. Bunlar vergileme yoluyla özel kesimden
elde edilen fonlar. Devlet bu fonları gerekli kamu hiz-
metlerini yürûtmek üzere harcıyor. Ideal olanı kamu
harcamalarının gelirlerini aşmaması. Ama hemen her
ülkede devlet gelirinden fazla harcıyor. Sosyal ve eko-
nomik kaygılarla kamu gelirleri sınırlanırken harcama-
lar şişiyor. Sonuçta devlet kesimi açık veriyor.
Boyutu ne olursa olsun devletin açık vererek para pi-
yasasına başvurması özel kesim tasarruflanna ortak ol-
ması anlamma geliyor. Ideal piyasa Işleyişi bozuluyor.
Faiz oiması gerektiği düzevden sapıyor. Faize bağlı ka-
rartar da buna göre sapma gösteriyor.
Kamu açıklarının boyutu büyüdükçe devletin özel ta-
sarruflara talebi de artıyor. Enflasyonist olan Merkez
Bankası kaynaklan yerine, mali piyasalardan borçlan-
mayı yeğliyor hükümetler.
Bu kuşkusuz 'Ben devietim verin paralan' diyerek ol-
muyor. Talep edilen fonlar karşılığında özel tasarrufçu-
lara ya da özel tasarruflan saklayan bankalara, faiztaşı-
yan ve mevcut getirilerin üzerinde bir kazanç vaat eden
mali araçlar sunmak gerekiyor Bunlar Devlet Tahvilleri
ve Hazine Bonoları. özel tasarruflar bu araçlara yönel-
diği ölçüde bonotizasyon boyutu büyüyor, ekonomi bo-
notize oluyor.
Devlet bizde de sürekli açık veriyor. Dolayısıyla vergi
sonrasında da özel kesimden kendisine fon aktarıyor.
1980lerin ortasına kadar devletin finansman açığının
genellikle sınırlı olduğunu ve bunun da büyük ölçüde
Merkez Bankası kaynaklanyla finanse edildiğini biliyo-
ruz. Daha sonra bu tablo değişiyor. Kamu finasman açı-
kları büyürken finansman yöntemi de borçlanmaya
kayıyor. Devlet mali piyasalarda bono ve tahvil satarak
özel kesim tasarruflannı kendisine aktanyor. Bonotizas-
yon başlıyor kısacası.
Son iki yılda bonotizasyonun adeta brmanchğına tantk
olduk. Bu, kuşkusuz kamu kesimi açıklannın ve borçlan-
ma gereksinmesinin büyümesinin beklenen sonucu.
Orneğin, ocak-kasım döneminde 1991'de 41 trilyon lira
olan kamu borçlanma senedi ihracı, 1992'de 109.2 tril-
yon liraya fırlamış. Buna karşılık, yıl sonları itibarıyta
para arzı (M2) 1991 yılında 113.5 trilyon lirayken 1992'de
182.9 trilyon lira olmuş. Kısaca, 1991'de para arzının
yaklaşık yüzde 36'sı olan bonotizasyon orarn, 1992'de
yüzde 60 civarına tirmanmış. Devlet ve piyasa muhab-
betinin ulaştğı nokta bu.
Bonotizasyon, monetizasyon ve dolarizasyonla salt
söz uyumu açısından benzeşiyor değil. ûzünde de bun-
lar bağlı gelişmeler. Ekonomi için pek yararlı ve başarı
hanesine kaydedilecek olgular sayılmazlar doğrusu. Bir
başka yazıda bu bağlantılara da değinlrlz.
Philsa ve Reynolds'tan sonra
TekeFin Ege atağı
İZMİR (ANKA) - tzmir'in
Torbalı ilçesinde deneme
üretimine ara veren Philsa'nın
Marlboro'su ile mayıs ayında
ürelime başlayacak Rey-
nolds'un Camel'ına Manisa
Akhisar sigara fabrikası,
"Türk Marlboro"su olarak
tanımlanan Tekel 2000 ile ra-
kip olacak.
GELİR VERGÎSİ
Dutihller
yîne
rekortmen
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) İzmir ili 1992 yıh Ge-
lir Vergisi rekortmenleri açı-
klandı. Gemi ve Turizm
Acentesi sahibi Hendrik Du-
tilh 13 milyar 65 milyon lira ile
vergi rekortmeni olurken, Ka-
rel Dutilh 8 milyar 693 milyar
lira ile ikinci sırada yerakfa.
İzmir Defterdan Kemal
Sag, dün yaptığı basın top-
lanüsında 1993 yıh mart ayı
sonuna kadar olan tzmir ili
vergi gelirleri tahakkuk ve
tahsilat miktarlannı açıkladı.
Buna göre genel tahakkuk tu-
tan 5 trilyon 420 milyar 207
milyon, genel tahsilat tutan
ise 2 trilyon 547 milyar 681
milyon lira olarak açıklandı.
Sağ'ın yaptığı açıklamaya
göre İzmir'de 1992 yıh Gelir
Vergisi rekortmenleri listesin-
de birinci sırayı 13 milyar 65
milyon ile Hendrik Dutilh,
ikinci sırayı ise 8 milyar 693
milyon lira ile Karel Dutilh
aldı. Üçüncü sırada 3 milyar
933 milyon lira ile tıp malze-
meleri alım satım işj ile uğra-
şan Nesim Varon yer aldı.
Edinilcn bilgiye göre, yıllar
sonra Akhisar sigara fabri-
kasırun terneli 25 nisanda baş-
bakan Söieynun Demirel ta-
rafında ikinci kez atılacak.
Fabrika iki yıl sonra ise Tekel
2000üretecek.
Türk Marlborosu olarak
nıtelenen ve üretimi sınırlı oi-
ması nedeniyle karaborsa
saülan Tekel 2000 sigaraanın
üretileceği Akhisar sigara fab-
rikasının iki yıl içinde üretime
başlayacağını btkliren Akhi-
sar Bekdiye Başkanı BOeat
OŞerogkı, "Yıllardır aül
kalmış, iktidarlar tarafmdan
ihmal edilmiş olan Tekel'in bu
fabrikası koalisyon hüküme-
tince istihdam sorununa çö-
zûm bulunacağı gibi, üreuîe-
cek Tekel 2000 sigarasıyla
Torbalı1
nm yabana sigara-
lanna da rakip olacağız" dedi.
Flyat pazaıiığı
Amerikan sigara tekeli Phi-
lip Morris ile Sabancı Hol-
ding'in ortakügıyla kurulan
Philsa'nın Torbah fabrikaa-
nda deneme üretimi durdu.
Üretimin durmasında ise hü-
kümetin Türkiye'de faaliyet
geçecek yabana sigara fabri-
kaİanrun ne miktarda sigara
üretip, hangi miktarlarda bu
âgarayı ihraç edecekleri ko-
nusunda henüz net bir karara
varamaması etken oklu.
Türkiye'de yılda 4.5 bin ton
dolayında yabana sigara
tûkeaMği büdirihrken, 100
milyon dolaruk bir yatınmla
gerçekleşen Reynokb'un Ca-
md sigaralannı üretecek.
Torbah'daki fabrikanın ise
mayısta üretime başlayacağı,
ancak bu kuruiuşun da hükü-
metle fiyat konusunda anlaş-
mazlığa düştüğü öğrenildi.