Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURfYET 14 NİSAN1983 ÇAAŞAMBA
14 HABERLERIN DEVAMI
GUNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
MBaftarafi I. Sayfada
nulan ilanlardan prim kesilmesini öngören yeni ve he-
nüz olası aşamadaki bir kurala karşı çtkışlar...
Siyasetle kışisel ya da özel kurumlara özgü yararlar
birbirine karışmış kuliste, ileriye dönük kimi pazarlıkla-
nn temelleri atılıyor.
llksan olayını ortaya attığından beri yineliyordu Me-
sut Yılmaz'a göre ancak 60 milyarı ödenmiş, henüz ta-
mamı verilmemiş llksan'a sunulan 346 milyar liranın
tek sorumlusu; Demirel, "Başbakanı suçluyorum" di-
yor.
Başbakan ise örtce olayı baştan sona bikJJğini söytedi.
Dün bir adım daha attı. "Birkanunsuzluk, yanlışlık varsa
sorumlusu benim" diye net bir açıklamada bulundu.
Bu durum karşısında ana muhalefetin yapması gerek-
li olan nedir? Derhal ANAP patentii önergeyle Meclis'te
bir soruşturma komisyonunun kurulmasını istemek, bir
bakıma, Demirel'e -tabii suçlamalar gerçekleşirse- Yü-
ce Divan kapısını açmak!
Ne çare, Mesut Bey fikir değiştirmezse, ANAP, genso-
ru istiyor. llksan'la ilgili soruşturma, hatta araştırma ko-
misyonuna, şu aşamada yan tutmuyor.
Başbakan soruşturma komisyonu kurulmasından ko-
lay kolay kaçabilir mi? Sorumluluk varsa üstienmiş.
Tam zamanı, tam kıvamı. Hayıri ANAP, yineleyelim ki,
Mesut Bey karar değiştirmezse hükümeti düşüremeye-
ceğini bile bile gensoru yolunu yeğliyor.
Klmiterirrin sorunu
Milli Eğitim Bakanı Köksal'ın müfetttşleri, dün llksan'a
gidiyor. Beri yandan, DYP grubunda suratı asık, tiderinin
llksan'la irdelemelerine karşın alkışlamayan tek insan,
Köksal Toptan.
Neden bozuk çalıyor. Elbette kimi gerekçeleri var.
Ama, dün sabah konuştuğumuz Toptan'ın bize söyledik-
leriyle Başbakan ın bir saat sonra grupta söyledikleri
arasında büyük fark yok.
Toptan, llksan'a verilen 60 milyar için şöyle diyordu:
"Paranın veriliş biçiminde birsakatlık bufunmuyor. An-
cak harcamalarla ilgili olan yer -yani ilksan- parayı doğ-
ru kullendı ise mesete yok. Yanlış kullandı ise hesabını
verecek, verir."
Başbakan da "parayı alanın kanunsuz hareketleri
varsa üzerine gidileceğini, hatta hesabını vereceğini"
söylüyor.
Ortaya atnğı savın hükümeti sarsacağını, "bu hükü-
meti" Yüce Divan'a göndereceğini dün bizim arkadaşla-
ra söyleyen Mesut Yılmaz haklı mı çıkıyor? Yoksa, Demi-
rel'in siyasai mahareti olayı geçiştirip DYP'li bakanlar
arasındaki uyumu yeniden, bakalım, kurabilecek mi?
Siyasai kulis bu olayla dalgalanırken, kimi muhabir
arkadaşlar da Ulastrma Bakanı Yaşar Topçu'dan "ga-
zete sahiplerinin özel televizyonlarda ancak yüzde 5
hisse sahibi olmalannı" öneren maddeyi degişn'rip de-
ğiştiremeyeceğini öğrenmeye çalışıyorlardı. Hatta, ça-
lışmak sözcüğü hafif kalıyor. Bu maddenin özel radyo ve
TV yasasından çıkanlmasını istiyorlardı.
Tabii, vergi adaleti deyince mangalda kül btrakma-
yanlar, kuracakları ve kurulu olan özel TV'lerdeki rek-
lamların vergi ya da prim dışı bırakılmasını sağlamak
için kollan sıvamış, iktidar kulislerinde dört dönüyorlar-
dı.
Bugün başlayacak olan 133. madde müzakerelerine
böytesi bir ortam içinde giriyorduk.
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYADA
Çtntkkttt
Oıyaıtatof
Edfem
Metaoroloıı Geml MûkalûOû ndan aknMi blgv* gaf*. yunkn laızaydoAu te-
sımları çt* DuUu. Ort» «• Doju K n d m » Dofrı AMdolu'nun kunyı
0k
lenmud» rüzgv Ooflu K*nd*mz ıM AJıdanız d* gûntıakH ve to*». dı0w dB- T r - a a n
razlarımade lubi* v«tododan3-5 lu»v«nto •«••• 10^1 dana mılı hma c~
cak. V » GOû nO* DaMipMvat «• çı* Muftı g
A 21 •
A 12'
Y 5 1
A 13'
A 19"
AK'
A 16'
A 15 •
A 16"
A 17'
Y 7 '
A M '
A 16'
A 18'
Y 6'
A 1S'
r o'
r «'
8 M
Amslerdam
OMo
Lon*«
•6ı P^enburg
•Pans
î
banavra
Cauyir
Fıtnktun
•Zünh
Caıayır*
#
Moıkon
Müntı
O»to
Pıag
Y 12'
A22'
A 18"
A20*
B10-
Y12"
Y 9"
A26*
B 11'
B20'
K 2 -
V12"
A » *
A17-
Y 8 -
B11*
8 5 1
Y W
B « -
A2S*
A W
B S*
Yafimurlu Sisli GünaşU jgKKU
SezguL, Ozal formülünü ciddiye almadı
ANKARA(Curalıuriyet Bö-
rosu) - İçışlcn Bakanı İsmet
Sezgin, Cumhurbaşkanı Tur-
gut özal'ın PKK'ya af formü-
lünü ciddiye almadj. Sezgin,
yalnızca dağa cıkmış, ama eylc-
mc kanşmamış olanlann teslım
olmalan durumunda kendılen-
ne bir olanak tanınabileceğini
söyledi.
Sezgin, dün Cumhuriyct'te
yayınlanan Özal'ın "PKK'ya af
formülü"nü değerlendinrken,
Cumhurbaşkanı'nın anayasa-
ya göre af yeıkısı olduğuna dık-
kat çekti. Sezgin, tebessüm ede-
rek, "Sayın Cumhurbaşkam'-
nın af yetkisi var. Anayasada
belirtıliyor. Kendileri, isterlerse
bu proscdürc göre af yapabilir.
Bu, kendi büecekJen şey" diye
konuştu.
Anayasamn, Cumhurbaş-
kanı'nın yetkilcrini düzenlcyen
104. maddesinde Cumhurbaş-
kanı'mn ne gibi dunımlarda af
yapabileceği belirtiliyor. Bu
hukme göre, Cumhurbaşkanı,
"sürekli hastalık, sakatlık ve
kocama sebebiyle belirli kişıle-
rin cezalannı hafıfklmek veya
kaldırmak" yetkisine sahip bu-
lunuyor.
Eylemsize fırsat
İçişlen Bakanı Sezgin, özal'-
ın af formülünün uygulanabi-
lırliğı konusundaki bir soruyu
yanıüarken dc, şunlan söyledi:
"Bu işin yolu var. Dağa çık-
mış, ama eylcme kanşmamış
olanlar için birşeyler yapılabi-
lir. Bir çağn yapılır, gelir tcslim
olurlarsa, onlara olanak sagla-
nır. Eyleme kanşmış olanlar
için ise pişmanlık yasası var.
Gelirler. Türk adaleünc tcslim
oluriar, pişmanlık yasasından
yararianıriar."
Sezgin, leslim olanlann eyle-
me kanşıp kanşmadıklannı
nası) tcspit edeceklerine iüşkin
bir soruyu ise, "Bu gayet kolay.
Tcslim olduklannda kimlik les-
bıii yapılır, ıfadeten alınır, her-
şey açıga çıkar. Biz de kimin ey-
leme kanşıp kimin kanşma-
dığının bilgısi var. Olaylara ka-
nşanlar, kimin nerede ne eylem
yaptığı hep kayıtlı" diye yanıt-
ladı.
PKK lideri Abdullah öca-
lan'ın tuçbır eyleme kaülmadığı
yolundaki haberlenn anımsa-
tılması üzerine Sezgin, "Hayır,
bizim ebmizde, bırcok eyleme
kaüklığı yolunda bilgi vc kınat-
lar var. Aynca, kendıanin dc
ıtiraflan, açıklamalan var, 10'-
larca kişiyi öldürdüğüne dair"
karşılığını verdi.
Apo'nun 2* basıntoplanüsı 16Nisan'da
Haber Merkezi - PKK lideri
Abdullah öcalan'ın 16 Nisan'-
da Bekaa Vadisi'nde bir basın
toplantısı düzenleyerek ateşkes
süresinin dolmasından sonra
önümüzdeki dönem izkyecek-
leri poliükayı anlatacak. öca-
lan'ın ateşkes sürcsini uzalma
karan aldıklannı açıklaması
bekleniyor.
Kürdistan Haber Ajünsı ta-
rafından gazctclcrc fakslanan
açıklamada atcşkesin uzaülma-
sına ilişkin nel bir dcğcrlcndir-
me yapılmadı. PKK'nın siyasi
kanadı ERNK 'nın Avrupa
yclkilileri ise bu konuda son sö-
zü Abdullah öcalan'ın söyleye-
ceğını bclırtülcr. Ölc yandan
Kürdistan Haber Ajansı'nın bir
dığcr açıklamasında da alcşkes
karannın ardından yaşanan
çlaylara değınildi. Gazeielerin
kamuoyunu yanlış bilgilendir-
mekle suçlandığı açıklamada
bazı yazarlann dcğerlcndirme-
lerinc de ycr vcrildi. Açıklama-
da Türkiye Cumhuriycü'nın
imha poliükasından Kürl reali-
lesinı kabul.etme politikasına
geçtiğı belirtilerck, "Artık TC
için de dünya ülkeleri için de
Koşulsuzgenel af çağrısı
Politikacı-mafya ilişkisi
Mesut
iBoftarafil. Sayfada
gulamaya konnlan trirçok an-
udemokraük yasalar jrtadan
kaldınlmabdır.
• Kürt halkına anadihyle eği-
perşembe günkü basın
toplantısında ortaya attığı id-
dialar, bir çok "ünlü ad" çevre-
sinde tartışmalaryarattı. Mesut
Yılmaz'ın "500. gün" konulu
basın toplantısının ardından
kamuoyunda güncellik kaza-
nan İLKSAN olayında, bugü-
ne kadar topu bırbınne atan üç
DYP'li bakanla. olay yüzün-
den öldüğü belirtilen Tercüman
Gazetesi sahibi Kenuü Ibcak'ın
adlan üzerinde duruldu. Oysa
bu çok kanşık ve karmaşık iliş-
kiler agınm merkezinde, arsayı
sahipienen Sedat Çolak yer ah-
yor.
Ihcak ve Çolak'ın
temaslan
Çolak Şirketler Grubu'nun sa-
hiplerinden olan İTÜ mühendis-
lik mezunu Sedat Çolak'ın. Ter-
cûman'ın sahibi Kemal Ilıcak'la
eskiye dayanan dostluklan bilini-
yor. tş çevrelerinde Çolak'ın, Ih-
cak'ı zor dönemlennde yalnız
bırakmadığ aalatıbyor. Genel-
likle arsa alım satımıyla uğraşan
Çolak, Milli Eğtım Bakanlığf-
nın denetımindeki İLKSAN'ın,
ilkokul öğretmenlerine konut ya-
pımı için arsa aradığın] "öğren-
di". Ve henûz kendisine ait olma-
yan bir arsa için Ankara'da
temaslar yaptı. Üç gün süren bu
temaslan Kemal llıcak'la birlikte
yürüttü.
Ankara'dakı temaslar sırasın-
da Kemal Ihcak. Süleyman De-
mirel ve Köksal Toptan'ın yanı
sıra yakın arkadaşı olan Maliye
Bakanı Sümer Onü ıle görüştü.
Temaslar olumlu sonuçlandı ve
İLKSAN'la ön protokol yapıldı.
Ekim 1992'deki ön protokolden
bir ay sonra, Sedat Çolak 18 Ka-
sım 1992'de arsayı ilk sahiplerin-
den aldı. 8 Şubat tarihinde de
İLKSAN'asatü.
Tercüman'ın mali zorluklar-
dan ötürü yülardır sıkıntı içinde
bulunan sahibi Ilıcak gibı, Ço-
lak'ın da o sıralarda parasal zor-
luklar yaşadığı belirtiliyor. Nite-
kim. arsa sanşı olayından sonra
Çolak'ın kendisine bir Jaguar al-
dığı bildiriüyor.
Karanlik olaylar
İLKSAN ile Çolak arasında
ön protokol imzalandıktan bir
süre sonra söz konusu arsa çevre-
sinde çatışma çıktı. Bu çalışma-
nın adli mercılere intıkai etmediği
ve mafya tarafından kapauldığı
yöre hallu tarafından anlaülıyor.
Ama hıç kimse bir kışının de öl-
dıiğü öne sürulen bu olay hak-
kında konuşmak ıstemiyor. Ar-
sanın bulunduğu Kurtdolmuş
Köyü Muhtan Adnan Özyurt da
basına verdiği demeçlerde arazi-
lerin mafya tarafından kaba kuv-
\et kullanılarak parsellenıp satıl-
dığım açıklıyordu.
Rızelı olan Sedat Çolak. hem-
Çağnda, bunlann gcrçcklcş-
tirilcbılmesı içm olumsuz şart-
lanmalann kınlması ve psiko-
lojik orlamın haarlanması gc-
rektiği vurgulanarak, "En baş-
•Demokratıkleşme yolunda
h d ü l d l h
Yılmaz'ı mühendıslik
nllardan tanıyor. Yıbnaz
aynca üyesi olduklan
Karadeniz Sanayici ve İşadama-
lan Demeğı'ndende tanışıyorlar . _
Hatta Çolak'ın bır ara Mesut atıhnası duşunülen adımlar hız-
Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz landınlmab, cumhuriyet tari-
ile deri işi yaptığı da ileri sürülü- hinde belirb zamanlarda uygu-
yor. Turgut Yıbnaz ise Çolak'ı lamaya konulan şartsız genel af düştüğü belirüldı, hükümet ve
tanımadığtm, Karadenizlı Sana- yasası ile demokraük siyasai or- parlamenlo duyarb olmaya
yici ve İşadamlan Derneği (KA- tam desteklenmeli ve güçlendi-
StAD) yemeklerinde "belki" bir rilmebdir.
araya geldıklerini söyledi. Yıl- •Bölgeden göçü durduracak
maz, "Kendisiyle iş yapmadım, ekonomik ve toplumsal iyileş-
yüzünü görsem belki tanımam" tirmeler hızlandınlmalı, bölge
dedi- çalışılabilir ve yaşanabibr bir
Çolak'ın 1989 secimlerinde ortama kavuşturulmabdır."
ANAP'b bir milletvekuini mab T*>TT-WT-+ « M
yöndendesteklediğiısrarlasöyle- A n g v ü e a P K K V O İVFâA a t t i â t*n€9t*\
nirken, bazı çevreler kendisinin r%IUM.y €MOİM. X J V J V \fX \JMK\ i U l H . C l l g ^ l
DYP üyesi olduğunu söylediler. „ , «,._«. • ^ - « .j „ . . . -,3
. H«ber Merkezi - Güney- Anayasa da 87 madde ıle ya-
Çolak, DYP'nin Istanbul'daki doğu'daki yumuşamayla birbk- pılan düzenlemeyle, genel af
ağır toplanndan eskı il başkanı te
bölgenin dağhk kesimindeki - -
timındc sorumluluk laşıyan
yetkililere, basına, sendika vc
meslek kuruluşlanna, aydın-
lara ve Ben dcmokratım' diycn
herkese ve kandan en çok zarar
gören kadınlara" büyük görev
çağnldı.
TBMM Başkanvekili, SHP
Diyarbakır Milletveküi Fehmi
Işıklar, gazetecilerin sorulannı
yanıtlarken, "çağnnın SHPIi
tüm milletvekillennin düşünce-
a diye yorumlanabilecegini, ba-
mullaka çözümlenmesi gereken
bir Kürt sorunu vardır. PKK'-
nın attığı adım doğrultusunda
yıllardır süren bu savaşı dur-
durmak olanaklıdır. Bunun cl-
bctte bir biçimi vardır. Savaşlar
bir tarâfın kesin yenılgisiyle
sona erebileceği gibi anlaşma-
larla da bıtebilir. Taraflann uz-
laşabilmcleri için önceliklc belli
bir dengeye ulaşmalan gerekir.
TC bu sorunu kendi lehine çö-
zcbilmek için bugüne kadar var
olan gücünü kullanmıştır. Or-
duyu, polisi, gizli güçleri kul-
lanmışlır." denikü.
kanlardan imza talebinde bu-
lunmadıklannı, çünkü hû-
kümetten görev beklediklerini"
söyledi. Işıklar, bir başka soru
üzerine, "Çağnyı başka partile-
rc götürmedik. Bazı bölge mil-
lctvekillcriyle görüştük, bir bö-
lümü aynen kalıldığını söyledi,
bir bölümü 'Keşke hazırlarken
biriiktc olsaydık' dedı. SHF-
lılerin ımza attıgı bir metne
imza atmak, parti içindeki du-
nımlannı sıkınlıya sokabilirdi.
Digcr mılletvekıli arkadaşlar da
bcnzer açıklamalar yapabilir"
dedı.
Işıklar aynca, "Bakanlann
imzası yok. Hükümetten bir ar-
kadaşın, şartsız genel af görüşü
açıklaması biraz zor" diye ko-
nuştu.
Orhan Keçdi Ue de iyi ibşkiler
içinde. Keçeli, başkanı olduğu
Rizeliler Vakfı'nın üyesi olduğu-
nu söylediğı Çolak'ın DYP üyesi
olup olmadığı konusunda ise,
"Benim zamanımda üyebğı yok-
tu. Kendisıni aslen Adapazarb-
dır, belki oradan üye olmuş ola-
bılir" dedi.
Çolak'ın, vekâlet döneminde
İLKSAN'a para tahsisi karannı
imzalayan Bakan M.Ali Ydmaz'-
ia da Karadenızb obnalanndan
ötürü tanıştıklan belirtibyor. Bır
iddia sahibi, "Dostluklan çok es-
kidir. Hatta geçen yıl, Çolak'ın
Antalya'daki kulübünün açıüşı-
na Mehmet Ali Yıbnaz da katıl-
mıştı" dedi.
Kemal Ibcak'ın, Sedat Çolak
ile I987'lı yıllardan beri Güniz
Sokağa gittikleri de çeşitli çevre-
leree doğrulandı.
İLKSAN Başkanı DYP
adayı
İLKSAN'ın Yöneüm Kurulu
Başkanı BOal Büyükkaya, Girc-
surîlu. 1980 önc^inde Giresun'-
da Milbyetçi Öğretmenler ve
Ülkü-Bir demeklerinin yönetici-
bğini yaptı. 1983'ten sonra
ANAP'a yakın oldu. ANAP'bla-
nn desteğiyle İLKSAN'ın basına
geçti. 1991 miUetvekib secimle-
rinde de Giresun'da DYP aday
adayı oldu. Ama adayhğım geri
çekü. DYP içındeki MHP kana-
dına çok yakın olduğu bıliniyor.
1989 yılında Milli Eğiüm mü-
fettişlennce her ay kasasına 20
milyar lira giren İLKSAN'la ilgüi
bir dosya hazırlandı. Yönetim ve
denetlerne kurullannın feshedil-
mesi gerektığıni belirten dosya,
dönemın Milli Eğiüm Bakanı Av-
ni Akyd'a verildi. Ancak Akyol'-
un. dosyayı örtbas ettiği ileri
sürülüyor. DYP-SHP koabsyon
hükümeti döneminde dosya, bu
kez de Köksal Toptan'a venldi.
Toptan da, TÖYÖK'ü kurdu-
ğu takdırde İLKSAN'ın orladan
kalkacağını bebrterek. dosyada
yer alan önenleri uygulamaya
sokturmadı.
yaklaşık 3 bin silahlı PKK'brun
"Ne olacağV' sorusuna yanıt
aranıyor. Özal'ın önerisinin
ardından, SHP'nin "Genel af'
için zemin hazırlanması girişimi
konuya yeni bir boyut ka-
zandırdı. Ancak, mevcut Ana-
yasa, PKK mibtanlanna yöne-
lik bir genel affa yeşıl ışık yakmı-
yor. Hükümeün Pişmanlık Ya-
sası'nın çabşmaanı genişletme
çabşması da, sorunu "Anayasa'-
yı dclmcden" çözmeye yönelik
bir girişrm olarak değerlendirUi-
yor.
veya özel af yapma görevı
TBMM'ne veribyor. Ancak,
Anayasa'nın 14. maddesiyle,
yapuacak affa kısıtlamalar geti-
riliyor. Siyasi tutuklu ve hüküm-
lülenn affını olanakaz lulan 14.
maddeşöyle:
"Anayasada yer alan hak ve
hürriyelîerden hiçbiri, Devleün
ülkea ve milletiyle bötünmez
bütünlüğünü bozmak, Türk
Devletinin ve Cumhuriyetinin
varlığjnı tehbkeye düşürrnek, te-
me) hak ve hüniyetleri yok et-
mek, Devletın bir kişi veya züm-
re tarafından yöneülmesni veya
sosyal bir sınıfın diğer sosyal
sınıflar üzerinde egemenliğıni
sağlamak veya dil. ırk, din ve
mezhep ayınmı yaratmak veya
saır herhangi bır yoldan bu kav-
ram ve görüşlere dayanan bir
devlet düzeninı kurrnak amaay-
la kullanamazlar. Bu yasaklara
aykın hareket edcn veya başka-
lannı bu yoida leşvik veya tah-
rik edenler hakkında uygulana-
cak müeyyideler, kanunla dü-
zenlenir. Anayasamn hiçbir
hükmü, Anayasada yer alan
hak ve hüniyetleri yok etmeye
yönelik bir faalıyette buhınma
hakkını verir şekilde yorumla-
namaz."
Başbakan Süleyman Demi-
rel, PKK'nın yann sona erece-
ğıni açıkladığı tek taraflı ateş-
kesin uzaülacağı yolundaki ha-
berler konusunda "Bunu hiçbir
şekilde değerlendirmiyorum"
dedi.
Demirel, dün TBMM'den
aynlırken, "PKK'nın ilan ettiği
tarih 15 nisanda sona eriyor. Bu
sürenin uzatıldığını ilan ettiler.
Bunu nasıl değerlendinyorsu-
nuzT' sorusuna, şu karşıbğı
verdı: "Bunu hiçbir şekilde de-
ğerlendirmiyorum. Benim ne
PKK ile ne de PKK ateşkesiyle
hiçbir ilgjm yok. Benim ilgim
haikımla, Güneydoğu'daki,
922 senedır kuzeybatıdaki, gü-
neybatıdaki, kuzeydeki, güncy-
deki ınsanlarla beraber yaşayan
bu mılleün çocuklanyla. Benim
getirdiğım prognun onlarla ilgı-
lidir."
Özal'uı
fmnıilü
ugıgordu
Haber Merkezi - İnsan Hak-
lan Derneği Genel Başkanı
Akın Birdal, dün Cumhuriyet
gazetesinde yayınlanan özal'ın
PKK'ya Af formülünü olumlu
bulduğunu bebrtti.
Birdal, bu tutumun banş sü-
recine serinkanlı ve akılh bir
yaklaşım olduğunu vurgulaya-
rak, Cumhurbaşkanının önyar-
gısız bakışını sorunun çözümü-
ne katkıda bulunacak bir dav-
ranış saydıklanru açıkladı. Bu
konuda fikir gelıştirmek ve
tarüşmayı olgunlaştırmak ge-
rektiğine dikkat çeken Birdal
özal'ın tutumun yarariı oldiî-
ğunu sözlenne ekledi.
Kürt sorunun çözümü için
Aydınlar Girişimınin ilk imza-
cüanndan Profesör Dr. Gencay
Gürsoy da Cumhurbaşkanının
düşüncelerinın banş sürecine
katkıda bulanacak nitelikte ol-
duğunu söyledi. Konunun tek-
nik yanının aynca ele alınabiie-
ceğini bebrten Gürsoy, Af
adımını gerekli gördüğünü, bu
konuda alılacak adımlara yar-
dımcı olacaklannı bebrtti. Pro-
vakasyonlardan uzak, dikkatli
ve yumuşak bir zemin içinde
sornun çözülebileceği inancın-
da oldukiannı açıklayan Gür-
soy, aranın devlete geldiğini
vurguladı.
Cumhuriyet
mBaftarmfil. Sayfada
olan Genel Yayın Yönetmeni-
miz Özgen Acar ile Cumhuriyel
Gazetesi aleyhinde 'basın yolu
ile hakaret' davası açmışlardı.
lstanbul 2. Asbye Ceza
Mahkemesi Yargıcı Mustafa
Kutluk, Acar ve yayın tanhin-
deki Yazı lşleri Müdürü Okay
Gönensin hakkında bcraat ka-
rannın gerekçesini açıkladı.
Özel radyo yasa taslağı hazar
mBajtarafj J. Sayfada
kez görüşülüyor. Ikinci görüş-
me için de, ilk görüşmenin üze-
rinden 48 saat geçmesr gereki-
yor.
TBMM'de grubu bulunan
partilerin birer milletvekilinden
oluşan alt komisyon da özel
radyo-televizyonlarla ilgili yasa
taslağı üzerinde çaiışmalannı
sürdürüyor. Yasanın, anayasa-
mn 133. maddesinın değiştiril-
mesinin ardından genel kurula
getirileceği büdinldi. Komis-
yon, yasa taslağına son biçimını
venne çaiışmalannı sürdürü-
yor. Çabşmalann önemli ölçü-
de tamamlandığı. son rötuşla-
Ennenfaran smırmdasilah
UBaftarafil. Sayfada
Bu arada Ermenistan sınınna
yapılan yığinak da büyük ölçü-
de tamamlandı.
Bölgeye yapılan son sevki-
yatla önemli miktarda askeri
araç, yiyecek, yakıt ve cephane
taşındı. Aralık sının boyunca
askeri birtikler çıplak gözle bile
görülüyor. Tank, top ve nrhb
bırlikler Aras nehri boyunca a-
ralanıyor.
Arabk-Dilucu arasında ise
yer yer kamuflaj var. Hasret
köprüsünün 20 kilometre
uzağındaki Atatürk çjfüiği ise
tamamen askeri amaçla kul-
lanıhyor. Hasret köprüsünün
çevresinde ise yer yer mevzi
kazma çabşmalan var. Bölgeye
bol miktarda kum torbasının
da gönderildıği dikkat çekiyor.
Azerbaycan dakı son gebş-
meler üzerine ANAP, DYP ve
nn yapıMığı bıldirildi. Bu arada
öncekı gün akşam yapılan ve
geceyansına dek süren alt ko-
misyon toplantısında özel
radyo-televizyonlarca yazıb ba-
sında hisse sahibi olanlarla bi-
nnci derecede akrabalanmn
hisse sahibi olamayacağına iliş-
kin hüküm değişürildi. gazete
sahiplerinin yüzde 20 oranında
hisse sahibi olabüecekkri görü-
şü benımsendı.
Alt komisyon aynca kacak
rp'nin genel görüşme açüması yayın yapüması durumunda 10
ıstemi dün TBMM Genel Ku-
rulu'nda görüşüklü. Görüşme-
ler sırasında konuşan Başba-
kan Yardımcısı Erdal İnönü,
bu konulann iç poliüka malze-
mesi yapılmaması isterken,
"Bu, bizi hepimizin istediği ba-
nşa götürmez" dedi. İnönü,
Azerbaycan'ın bölünmez bü-
tünlüğünü en yakın zamanda
sağlayacağını belirtirken,
"Kimse hayal etmean. Erme-
nistan ışgal ettiği tapraklan
tahbye etmedikçe bölgede kab-
cı bir banş olamaz" diye konuş-
tu.
Görüşmelerin tamamlanma-
sından sonra yapılan oylama-
da, Azerbaycan konusunda
genel görüşme açılması i'stemi
oybirlığı ıle kabul edildı.
milyon lira Ue
arasında ceza
da kabul etti.
10 milyar bra
uygulanmasını
TÜRKİYE
YÖNETİMİNDE
KARMAŞA
Prof. Dr. Lütfâ Duru
20.000 üra (KDV içinde)
Çağdaf Yayınkın Tıirkocağı
Çad. 39-4/ Cağaloğlu/stanbul
DÜŞÜNÜYORUM
ÖYLEYSEVURUN
Çağdaf Yayırüan Turkoeağı
Cad. 39-41 Cagaloğlu-tstanbul
GOZLEM
UĞUR MUMCU
mBoftarafil. Sayfada
sunda görüşlerini açıkladılar.
Bu açıkoturumdan önce de Caier Tayyar Şafak'ın,
"Kurdistan Yurtseverler Birliği" lideri Celal Talabani ile
yaptığı görüşme ekrana getirildi.
Müjdat Gezen de "etnikkökenlifıkralar" ile programa
renkkattı.
Program, Şefik Uygunerin piyanosu eşliğinde, Le-
man Sam'ın Nâzım Hikmet'in Hiroşima'daölen kızçocu-
ğunu konu alan şiirinden yapılan şarkı ve hep bir ağız-
dan söylenen "Memleketim" şarkısı ile kapandı.
"Memleketim" şarkısını, Malatya doğumlu Orgeneral
Bitlis ile Mardin doğumlu HEP Genel Başkanı Türk ve
Yozgat doğumlu Akyol birlikte söylediler.
Ne güzel yazmış Nâzım:
-Kapıları çalan benim/kapılan birer birerIGözünüze
görünemem/göze görünmez ölüler/Benim sizden ken-
dim için/hiçbir şey istediğim yok/Şeker bile yiyemez ki/
kâğıt gibi yanan çocuk/Çahyorum kapınızıiteyze, amca,
bir imza ver/Çocuklar öldürülmesinlşeker de yiyebilsin-
ler."
Nâzım bir başka şiirinde "Dörtnala gelip Uzak Asya'-
dan/Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan/bu memleket
bizim" diyor.
-Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak/ve
bir ipek halıya benzeyen toprak/bu cehennem, bu cen-
net bizim.
Cenneti cehenneme, cehennemi cennete çevirmek
bızlerin elındedir; Türküyle, Kürdüyle, Arabı, Çerkezi,
Lazı ife bu topraklarda yaşayan ve içinde insan yüreği
taşıyan herkese bu konuda görev düşüyor.
Bu kan selini durdurmak ve bu kan gölünü kurutmak...
Bu kan selinin durdurulması ve bu kan gölünün kuru-
tulması için başta Musa Anter cinayeti olmak üzere böl-
gedeki "taili meçhul cinayetler"\n bir an önce aydınlan-
ması gerekiyor.
Kuzey Irak ve Güneydoğu'da binbir türlü karanlik
odak ve ajan cirit atıyor. Bu yüzden olaylara sağlıklı tanı-
lar koymak ve cinayetleri aydınlatmak da güçleşiyor.
örneğin, 18 Şubat 1992 günü öldürülen "2000'e Doğ-
ru" dergısi muhabiri Halit Güngen cinayetinde kullanı-
lan silah, 27 ekim günü yapılan operasyonlarda sağ
olarak ele geçirilen iki PKK'lıdan birinin üzerinde ele
geçiyor!
Bu önemli bir ipucudur.
Bu konudaki soruşturma bir an önce derinleştirilmeli
ve karanlik olay ortaya çıkarılmalıdır.
Basın olarak bu karanlik ortamda Türk ve Kürt düş-
manlığını tırmandıracak ve etnik kin tohumları ekecek
yazı ve yorumlardan kaçınarak elden geldiğince nesnel
olgulara ve belgelere dayalı, aydınlatıcı ve Kürt sorunu
konusunda bilgi verici yayınlar yapmaya özen göster-
meliyiz. *
Yabancılar, bizlerden çok daha önce Kürt sorunu ko-
nusunda araştırma ve inceleme yapmışlar bile!
örneğin, Berlin'de "Institütfür Vergleichende Sozial-
folkschung" adlı araştırma estıtüsü ıle Kürt sorununu
başlıca çalışma konularından biri olarak seçen Al-
manya'daki "Medico International" adlı sağlık kuruluşu
"Kurden im Exil = Sürgündeki Kürtler" başlığı ile 1991
yılında ""el kitabı" yayımlayarak bugün Avrupa'nın çe-
şitli ülkeleriyle Amerika'da yaşayan Kürt aydınları ve
sanatçıları ıle Kürt yayın organlarının adres ve telefon
numaralarını veriyorlar.
Buyayında "KurfYar)Ud/7er/"başlıklıbiryazıdalsrail'-
^.de yaşayan Kürtlerle ilgili bir inceleme yer alıyor.
Bunlann dışındakimbılir, Batılı istihbaratservislerinin
hazırladıkları kaç rapor vardır?
Kürt örgütleri konusunda basınımızda kaç tane özgün
araştırma çıktı? PKK, önümüzdeki 22 kasım günü Al-
manya'da "Ulusal Meclis" adını verdikieri PKK Meclisi
için milletveküi seçimi yapıyor? Kimin haberi var bu se-
çimlerden?
Haydi bunları da bir yana bırakalım; üniversitelerimiz-
de Kürt sorunu içeren kaç doktora tezi yazıldı?
"£/mtf/ye*adaryasaM"diyelırr!, peki şımdi?
Kürt sorunu. yalnızca Türklere ve yalnızca Kürtlere bı-
rakılmış bir sorun değil. Bu yüzden Kürt sorununun çö-
züm yolları yalnızca Kuzey Irak ve Güneydoğu'da değil,
Batı'dadır.
Sorunun çözümünü güçleştiren de işin bu yanıdır.
Kürt sorununda bütün yollar Roma'ya değil, bütün yol-
lar Kerkük'e, Musula ve Ankara'ya da değil, bütün yol-
lar VVashıngton'a, Paris'e, Bonn'a ve Berlin'e çıkıyor...
• Boftmrafi 1. Sayfada
durağı Azerbay-
ına geçti. Beraberinde Dışış-
leri Bakanı Hikmet Çetin,
kalababk bir ışadamı ve gazete-
ci grubu bulunan Özal, Bakü
havalanında Azerbaycan Cum-
hurbaşkanı Ebulfez Hçibey ve
diğer yetküüerce karşılandı.
Özal tören kıtasını denetledik-
ten sonra yaptığı konuşmada,
Azeri yetkıblerle, "Doğal ola-
rak başta Ermenistan sorunu
'Kolaşin Ailesi' aynı yazı di- olmak bölgesel ve milletlerarası
zisinden dolayı özgen Acar ale- meseleleri görüşecekJerini" söy-
yinde açuklan tazminat da-l e d l
. özal şöyle konuştu:
"Azerbaycan topraklannı iş-
gal altında tutan ve askeri hare-
kâta devam eden Ermenistan'-
m, Azerbaycan'a yönelik silahlı
tecavüzlere son vermesini ve iş-
gal ettiği Azerbaycan toprakla-
nndan çekibnesini bekhyorum.
Banş, insan hakJan ve huku-
kun üstünlüğünün Kafkasya'-
ya yerleşmesı bölgenin banş
içinde ohnası temennimizdir.
Azerbaycan ve Türkiye'nin bu
yönde kararb bir biçimde bera-
ber üerleyeceklerinden kimse-
vaanLda geçen yıl kaybetmişti.
Yargıç Kutluk, beraat ge-
rekçesinde davaalann ad-
lannın kanştığı kaçakçılık
olaylan ile ilgili kanıtlann yanı
sıra yerli ve yabancı çeşjüi tanık
ve uzmanlann bilgi ve beyan-
lannın dosyada bulunduğuna
dikkali çekti.
Yargıç gerekçesinde aynca,
Acar'ın "maddi ve manevi de-
ğeri yüksek olan, uluslararası
bir problem haline gelen, halen
çeşiüi davalarla geri almaya
çabşügımız larihı eserlerin ne
şekilde yurtdışına kacınldığun
araşürdığmı" bildirdi.
Gerekçede Kolaşin'ler
hakkında "müştekilenn mah-
keme kararlanyla tarihi eser
kaçakçıbğı ile ilgilerinin bulun-
duğu" belirtikbkten sonra
"müştekiler için kullanılan
cümlelerde onkn aşağılayıa,
küçük düşürücü mahiyette söz-
ler olmadığı" görüşüne de yer
verildi.
Acar, 'Antika Talanı' yazı
dizıanden dolayı Sedat Simavi
Gazetecibk ve Gazeteciler Ce-
miyeti inceleme ödüllerini ka-
zanmiştı.
AYNADA (AMLAR-2)
Miicap Ofluoglu
. 20.000 lira (KDV içinde)
Çafdaf Yaymları Tıirkocağı Cad. 39-4J Cağaloğtu-tstanbul
Ödcmeli Röndcrilncz.
Ozalsoğukkarşılandı
-- - - - yunca çok sıkı güvenlik önlem-
lerinin abndığı gözlendi. Ancak
cumhurbaşkanının geçtiği gü-
zergâhta bir kalababk toplan-
madığı dikkati çekti. özal'uı
daha önceki gebşlerinde Bakü'-
de halk tarafından çoşkun bir
biçimde karşılanmıştı.
Bu arada Cumhurbaşkanı
özal'ın gebşini izlemeye çabşan
basın görevlileri ile Aİeri yetki-
lıler arasında sık sık tartışmalar
çıku. Bazı Azeri yetkiblerin fc-
toğraf çekmeye çabşan bazı
gazetecileri iteleyip tartakladık-
lan görüldü.
Cumhurbaşkanı Özal daha
sonra Elçjbey ile Cumhurbaş-
kanbğı Sarayı'nda yaklaşık 2
saat süren bir görüşme yaptı.
Başbaşa görüşmeden sonra he-
yetlerarası görüşmeye geçildi.
Bu görüşmeye Dışişleri Bakanı
Hikmet Çetin ile Türk ve Azeri
yetkibler de katıldı. Görüşme-
den sonra bir açıklama yapan
Özal şunlan söyledi:
"Ermenistan'ın Azerbaycan
topraklannı ışgalini. açıkça ifa-
de etmemiz lazımdır ki, artık
bir Karabağ meselesi olmaktan
çıkararak, bu ülkenin 'büyük
Ermenistan hayali' peşinde
koşmasını, bunun için Azer-
baycan topraklannı işgal etme-
sini kabul etmemiz mümkün
değıldır.
Bu ikazımızı birkaç kez ya-
pık, yapmaya devam ediyoruz.
ilgili büyük devletlerin de bunu
böyle anlamaa lazımdır. Yoksa
bu ihtilafın Kafkaslar'da çok
büyük bir ihtilaf haline gelme-
sinden endişe etüğımızı ifade
ettik. Bu meseleye addi bir çö-
züm bulunmasını hepimiz arzu
ediyoruz. Ama birini mükafat-
landırarak değil. Böyle bir
mükafatlandırma yoluyla me-
konuk evine gıttiler. Yol bö- sele çözülemez, daha da kötü
hale gebr. Azerbaycan'la yakın-
lığımızı herkes biliyor. Bu ya-
nin şüphesi obnasın."
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Ebulfez Eliçbey ise törende
yapüğı konuşmada, özal ve ya-
nındakilere "Hoşgeldiniz" di-
yerek Türkiye ve Azerbaycan'-
ın pek çok alanda ışbırliği
yapacağını sövledi. Elçibey,
"İnanıyoruz kı Türkiye ve
Azerbaycan arasındaki müna-
sebetler iktisadi, siyasi ve özel-
bkle içtimai ve medeni alanlar-
da gelişecekür" dedı
Törenden sonra iki cumhur-
başkanı havaalanından bera-
ber avıralarak Özal'ın ikameti-
ne aynlan cumhurbaşkanbğı
kınlığımız elbette. bu konular-
da Azerbaycan'ı destekledimiz
manasındadır."
Özal daha sonra Cumhur-
başkanı Elcibey'in onuruna
verdığı akşam yemcğine katıldı.