Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 MART1993ÇARŞAMBA
HABERLER
RFdengensonı
hazıplığı
•ANKARA (AA)- Refah
Partisi(RP),5bakan
hakkında gensoru önergesi
vermek içirthazırlık yapıyor.
RP Grup Başkanvekili
Şcvket Kazandanalınan
bılgiye göre yann yapılacak
RPMecIisGrubu
toplantısında son şekli
verilerek imzalan
tamamlanacak olan
önergelerle. Sağlık Bakanı
Yıldınm Aktuna. Devlet
Bakanı Türkan Akyol ve
Tansu Çiller. Bayındırlık ve
İskan Bakanı Onur
Kumbaracıbaşı ve Adalel
Bakanı Seyfi Oktay
hakkında gensoru açılması
istenecek. Bu arada. RP'li
bazı milIetvekiHerinin,
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü'nün,
bir AT yetkilisinin kendisine
ifade etıiği söylenen
"bayrağınızı değiştirin'
şcklindcki sözlerini Türk
kamuoyuna yansıtmaması.
Devlet Bakanı Cavit
Çağlar'ın ise özellikle son
zamanlarda yaptığı
konuşmalar nedeniyle
gensoru kapsamına
alınmalannı istedikleri de
bildirildi.
TûPksat
davasında
• ANKARA (ANKA)-
Cumhurbaşkanlığı
Danışmanı, eski PTTGenel
M üdürü Emin Başer ile
yardımcısı Osman Gözüm
hakkında Türksat uydu
ıhalesine fesat kanşürdıklan
gerekçesiyle açılan davada
bilirkişi krizi yaşanıyor.
Ankara Dördüncü Ağır
Ceza Mahkemesi'nin davada
bilirkişilik yapabilecek
profesör isimleri istediği
Ankara Hukuk Fakültesi
Dckanlığı'yla Siyasal Bilgiler
Fakültesi (SBF)dekanlığı
"ihalemevzualına vakıf olup
davada bilirkişilik yapacak
eleman' bulunmadığını
bildirdiler. Haklannda 10
yıldan az olmamak üzere ağır
hapiscczası istenen bilirkişi
sorununun çözülememesi
nedcniyleilerleyemiyor.
Ençoköyeye
saliip parti DYP
• ANKARA (AA) - İktidar
partilerinden DYP, 2 milyon
'6l0bin32kayıtlıüyesiyleen
çok üyeye satiıp bulunuyor.
Curnhuriyet Başsacılığı
yetkililcrinden alınan bilgiye
göre siyasi partilerin aralık
1992 tarihindeki verileri
itibanyla ikinci sırada
ANAPyeralıyor.ANAP'm
üye sayısı 2 milyon 345 bin
48. ANAP'ı.l milyon 341
bin 184 üye ile SHP. 549 bin
745üyeileRPizliyor.
Cumhuriyet
Başsavcılığı'ndaki kayıtlarda
en az üyeye sahip parti, 110
kişi ile Dirilış Partisi olurken
henüz üye bildiriminde
bulunmadığı için CHPnin
üye sayısı belli değil.
Kayıtlara göre diğer siyasi
partiler ve üye sayılan da
şöyle:DSP:!48bin54l,
Millct Partisi: 32 bin 713,
HEP:l6bin395,MÇP:6bin
987. Yeşiller Partisi: 892.
CHP'liEler'den,
ÇiHer'e sonular
• ANKARA(AA)-CHP
Edirne Milletvekili Hasan
Basri Eler, Devlet Bakanı
Tansu Çiller'e. eşi özer
Çiller'in ABD'de üniversite
açmasının Türk ekonomisi
ve eğitim-öğretimine ne gibi
katkılar sağlayacağını sordu.
Eler.TBMM Başkanlığı'na
sunduğu soru önergesinde,
kurulacak bu üniversiteye
yalnız ülkemizden öğrenci
kabul edileceği öğrendiğini
ifade ederek diğer ülke
öğrencilerinin neden bu
okula kabul edilmediğinin
açıklanmasını da istedi.
Baykal
• ANTALYA(ANKA)-
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, "Türkiye'de siyasi
tartışma düzeyi hızla
düşerken siyaset sözlüğü de
genişliyor" dedi. Florantalya
"93 Fuan için Antalya'ya
gelen Baykal, havaalanında,
basın mensuplan ile yaptığı
sohbet toplantısında,
gazetelerde yer alan. Devlet
Bakanı Cavit Çağlar'ın,
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz ıçın kullandığı
ifadenın hatırlatılması
üzerine," Bu son derece
üzücüdür. Bu tür sözlerle,
siyaset sözlüğümüz
kotüleşiy or" diye konuştu.
Özel radyo ve televizyonlarla
ilgili bir soruyu yanıtlayan
Baykal. Türkiye'de radyo ve
televizyon konusunda özel
girişimin yaygınlaşmasının,
demokrasinin gelişmesi
açısından son derece önemli
olduğunu kaydederek
TRT'nin. hala "geleneağam,
gidenc paşam" tavn içinde
bulunduğunu önesürdü.
Çanakkale'deki açlık grevinin 27'nci gününde, 4hükümlü hastaneye kaldınldı
Gün gün ölüıııedoğru• Çanakkale E Tipi Cezaevi'nde açlık grevi 27.
gününü doldurdu. Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet
Karayiğit, durumlan kötüleşen Ahmet Işıkoğlu,
Ali İnce, Kerem Yaşar ve Murat Özdemir'in Devlet
Hastanesine kaldınldığını söyledi.
Haber Merked -Çanakkale
Cezaevi'nde açlık grevinde bu-
lunan tutuklu ve hükümlüler-
den 4'ü ağırlaşarak hastaneye
kaldınldı. Yozgat Cezaevi'nde
açlık grevi 34. gününü doldur^
du. Buca Cezaevi'nde bu kez
PKK davalanndan tutuklu ya
da hükümlü 65 kişi açlık grevini
sürdürüyor.
Çanakkale E Tipi Cezaevi'n-
de açlık grevi 27. gününü dol-
durdu. Cumhuriyet Başsavcısı
Ahmet Karayiğit. durumlan
kötüleşen Ahmet Işıkoğlu, Ali
İnce, Kerem Yaşar ve Murat
Özdemir'in Devlet Hastanesine
kaldınldığını söyledi.
Başsavcı Karayiğit, "Yaşam
hakkı hürriyetlerin önünde ge-
lir. Durumlan ağırlaşan açlık
grevcilerini tıbbi müdahaleyi
kabul etmeseler de Devlet Ha-
stanesi'nde kontrol altına
aldık" dedi. Karayiğit, açlık
grevinin 30 kişiyle sürdüğünü
ve grevcilerin müdahaleyi ka-
bul etmemekte direndiklerini
söyledi.
Yozgat Cezaevi
Hükümlülerden Ahmet Işı-
koğlu'nun 26 günlük açlık grevi
süresinde ikinci kez Çanakkale
Devlet Hastanesi'nde tedavi al-
tına alınmasına rağmen. hiç bir
tıbbi müdahaleyi kabul etmedi-
ğıöğrenildi.
Nevşehir'deki büyük fırar
sonrasında Yozgat Cezaevi'ne
nakledilen 24 PKK. Devrimci
Sol ve TİKKO üyesinin başlat-
uğı açlık grevi 34. gününü dol-
durdu.
Açlık grevindeki hükümlü-
lerden Kerim Tekin'in mide ka-
naması geçirdiği ve sağlık kont-
rolüne çıkanlmadığı yolundaki
haberleryalanlandı.
Yozgat Cumhuriyet Baş-
savcısı Metin Adalıoğlu, cezae-
vindeki her türlü gelışmeyi da-
kika dakika bakanlığa bildir-
diklerini ve sorulann yanı-
tlannın bakanlıktan alınabile-
ceğıni söyledi.
Yozgat Valisi Ertuğrul Ersoy
ise, "Yozgat Cezaevi esir kampı
deyimini kabul etmiyorum.
Mahkûmlar günün her saa-
tinde ve istedikleri zaman sağlık
kontrolüne jandarma gözeti-
mindc çıkmaktadırlar" dedi.
Buca Cezaevi'nde bayram
öncesi Devrimci Sol ve TDKP
davlanndan yargılananlann is-
temlerinin büyük ölçüde yerine
getirilmesi üzenne son verdiği
44 günlük açlık grevinin ardın-
dan, PKK davalan tutuklu ya
da hükümlüleri. kendilerinin
havalandırma hakkından ya-
rarlanamadığını gerekçe göste-
rerek başlattıklan açlık grevini
sürdürüyorlar.
İzmir Barosu Cezaevi Ko-
misyonu Üyesi Avukat Ahmet
Aksüt, 44 günlük açlık grevinin
ölüm olmadan bitirilmesinin
sevindirici olduğunu belirtir-
ken. bu kez açlık grevi yapan
eylemcilere verilen disiplin ce-
zalannın kaldmlması için
DGM'ye başvuracaklannı söy-
ledi.
Avukat Ahmet Aksüt, insani
istemlerin yerine getirilmesiyle
arife günü sona eren açlık grevi-
nin ardından, bu kez verilen di-
siplin cezalannın kaldınlması-
nın gündemde olduğunu söyle-
di.
Disiplin cezalannın kaldınl-
masının cezaevi yönetiminin
yetkisi dışında olduğunu belir-
ten Avukat Ahmet Aksüt. ida-
rece verilen ve DGM 'ce onayla-
nan disiplin cezalannın kaldınl-
ması için İzmir DGM Savcı-
lığı'na başv uruda bulunacakla-
nnı sövledi.
Havalandırma süresinin kı-
sıtlı olmasını protesto amacıyla
PKK davalanndan yargılanan
ll'i kadın 65 tutuklu ve hü-
kümlünün 10'ar günlük devre-
lerle. dönüşümlü olarak başlat-
tıklan süresiz açbk grevi de sü-
rüyor.
İHD İ2mir Şubesi Sekreteri
Avukat Keraal Bflgjç, Buca Ce-
zaevi'nde kalan PKK'davası
tutuklu ve hükümlülerinin di-
ğer siyasi tutuklulara sağlanan
havalandırmaya çıkma hakkın-
dan yararlanamadıklannı bu
nedenle açlık grevi yapıldığını
söyledi.
748 yıl hapse 748 günlüközgürlük
• Veli.kızıHazara
güzel bir iki yıl
yaşatmıştı. Onunla
yakın arkadaş olmuş,
gün gelmiş okula ona
eşofmanlanyla koşarak
eşlik etmiş, gün gelmiş
Hazal'ın sınıf
arkadaşlannın
eğlencelerine katılmıştı.
ORALÇALIŞLAR
Mart ayında bir cumaresı
sabahı. Herkes bayram tatilinin
keyfini çıkanyor. Neyyire gaze-
teci. O sabah istemeye istemeye
işe gidecek. Veli kocası. Sabah
jimnastiğini yapmış, gazeteleri-
nı okumuş ve sabah kahvalüsı-
nı hazırlamışur. Neyyire'yi zor-
lukla yatağından kaldırdı ve
kahvaltı masasına oturttu.
12 yaşındaki Hazal, o gün
sevgili babasıyla yayınevine gi-
decek. Keyiflidir. 11 yıl özlemle
beklediği babasıyla dolu günler
yaşamaktadır.
9.30 sulannda Neyyire, baba
kıa Beşiktaş iskelesine yakın
bir yerde bıraktı ve dergiye doğ-
ru yoluna devam etti.
Veli, Beşiktaş-Kadıköy iske-
lesinin turnikelerine yaklaşır-
ken sendeledi. Kızına yaslandı
ve sonra olduğu yere yığıldı. 12
yaşındaki Hazal çevredekilerin
yardımıyla babasını bir taksiyle
hastaneye götürdü.
Hastaneye geldiklerinde
Veli artık hayatta değildi. Ama
Hazal. babasının ölümünü he-
nüz öğrenmemişti. Bir doktor
yanına geldi ve büyük bir so-
ğukkanlılıkla,"Kızım baban
öldü" dedi. 12 yaşında hasta-
nede yapayalnız bir çocuğa söy-
Neyyire, "Bizhn için iki yıllık bir masal bitti. İki yıl sanki cennette yaşadım" diyor
leniveren bu sözler. Neyyire'nin
sonradan içine oturdu. Dokto-
run duyarsızlığı onu çok üz-
müştür. Hazal, henüz iki yıl bile
birlikte olamadığı babasını bu
kez bir daha görmemek üzere
yitirmişti.
Neyyire ise. "Bizim için iki
yıllık bir masal bitti. İki yıl san-
ki cennette yaşadım. 11 yildır
sorumluluğunu taşıdığım kızı-
ma artık babası bakıyordu.
Onun ütülerine dek her ihtiya-
anı Veli yerine getiriyordu. Kı-
zıyla güzel bir iletişim kurmuş-
lardı. Çok kısa süre birlikte ol-
dular. ama olağanüstü bir
uyum içindeydiler" diyor ve ke-
derle gülümsüyor.
Veli Yılmaz gazeteciydi. ya-
zardı, sosyalistti ve insandı. 11
yıllık cezaevi yaşamını boşuna
gecirmemiş, okumaya ve öğ-
renmeye olan aşkını içerde de
sürdürmüş. kendini yetiştirmiş-
ti. Her yeni fıkri dikkatle izli-
yor; sosyalist dünyadaki altüst
oluşlar onun eşitliîc ve sosyaliz-
me olan güvenini hiç bir şekilde
sarsmıyordu.
ANKARA BATIKENT DEMOKRATİK OLUŞUM PLATFORMU
DUYURUSU
Uğur Mumcu.Muammer Aksoy.Bahriye Üçokjuran Dursun ve birçokları.laikliğe
ve demokrasiye inandıkları için öldürüldüler.Laikliğe ve insan haklanna dayalı
bir demokratik düzeni.uygor olmanın ve insanca yaşqmanın en temel koşulu
otarak görüyoruz.Laikliği ve demokrasiyi savunmak için her türlü banşçı gi-
rişimin içinde oiacağız ve yılmadan mücadele edeceğiz.
BATIKENT DEMOKRATİK OLUŞUM PLATFORMU nu geliştirmek isteyen bizler.bu
gjrişimimizin yaygınlık ve süreklilik kazanması için çalışacağız.
IMEIfflJI* BoşnUNTUa
MılUUN
FmtUUİSd
fmkCRII
NtİESd
AUıUtUSOY BAMşUUAN
NntES
MıÜNHIİ
UmtfÜ»
UnSCIHUOT
NmlAMUN
AtmBGÖNEt
AhnetlUUa
HmeHOKJUl
«netlOflH
BmıGUKffi
BeotDOGUf
FMtULC!
fımoçwsıj
FımÖtıOfR
HusanainNEBİOGlu1
HtoeynASlAN
KseynAIEŞ
Hı-s^n BHdiÜSOr
HüseymGUMAI
Huseyn KâPÜÜlÜ
Hûseyv KOüaUZ
İ
MesutBAŞ
MAalGOSÖM
OkloyAKAY
OkayKOtÇAK
OıtonDÜZTAŞ
MücehBİ
MjMnmetGĞKAlf
OsmnAIBlAN
fcraoBAHAM
OsmCHJlÖZ
ŞemaEJ
5«raySB6Ö2
ŞemH KÖKSAL
ŞmolÖOU.
SriûfflMUS
BUYEHJUYA
EkmERTÛaC
KtartÖZ
FttnnUUZ
FadetUfGUN
HûseyvTEI
HûseyvriUMZ
holtmMSU
k
AfiMBtl
IktlmUn
Cflflİ
ConRHlCl
ConsınnuUk?
MıtaMesffllÇ
ftıutiAlUU*
DİIHM
«ClYflfT
MUUGffi
tiun
UtOÇDAN
ui
FnwÇEÜ(
ftaMmiit
FaUMO
IhnSNGlN
bBESTEn
b J l E
MasaCMMtC!
ÖykSMSHUO&D
CömGtMN
Ö2dnGlOEÜM
ÜmUM
ÖziûtGÛNGÖR
ÖndetENGİN
Sûbon ATAŞEVfB
Şûkıe BASİÜÜI
T. ÖZTÛKlilî
TtfcATEŞ
CaUTUHgR
9«*««"
HkatAIAUT
FkntAYDIN
RUHBIYK
bmlOMl
iö
CnrtGEIAY
UŞJHHSİ
«IpcDEMll
«MDUM
Cemye ÇEVSETEN
Cem*K*«
Gakdp EIOOGDU
GAknSOVUUIUZ
GHselAUUYtU
GUltSUM
Kadr KMUDOĞAH
faiPOSIACI
taıiKMİİ!
KandeeMtGtN
«tootnCETİN
ft6**CEYHAN
SndeOUy
PaüvıGJJISÜZ
fmliü*
PraGÖtTEflK
tecepUYSAN
bmdFOSTAa
MfUSUUt
ArifBÖJEÇE
«riferiİCÛnUUCA
GtaıÖZMt
CıahrÛE*
GgfaSÖNMEİ
KırtefYÛCEl
OerycCENGZ
DKİOTYUBEI
etpDso«us
SlpaıâZPOUT
atsaÖOK
GDtsân Ö7QtMİR
kfk UMDUMUI ttf OTÇEÜt
GMMUII
H. Hûseyn Y11DIR1M
mimı
M.AÜHMS
M. «LTUNUVA
M. HıAır DUÇAKSUN
M.UJOMGEK
«L Cüneyt ÛRÛK
M.CHİKGIS
M.EDİI
MasfetgtÖMÛKGJ
Hydnk IffWfl£l 1!
rason MJKUVLU
SÜMustda TMfTOGUI
fadaloYAtÇM
•tadoşSSl
Mumjç (UhUAJ
MBnfaUUUŞ
N bndYIUUZ
ft. ÎOHTO*BH
Noa TATAK
tocepUYIS
tanslŞI
KaecEiJı;
RipTOPAl
KzoATES
SeUntSESIIPI
SdıtnEStf
SamlOPAl
SatPOUir
SatYUUZ
SdJıKDEBEK
TımGÖMlO&Uı
TmaERSU
lerolCZIÜB
Temel rOPAl
TjgoyOZTÜUKlEI!
TûlmUtUSCY
luraıGÛMÜŞUVA
TagKAlTUNUVA
Tüigut tBAR
TahrUBAK
Takım KAMCUŞ
TüriujnKOlÇM
Û
NonBEŞIEPE
NroPA
AyhdnGÖK
tynvOKUUZ
ArıenÇOPUt
AyseTUNA
O
EncYAlpMCAYA
EııiENttMJO&U
EmsriAKGÜN
Enhr EKDOGMt
EmeÖNIH
bboyUZUfiZ
Eıcan ÜKAlÇfK
EnUVURAL
HddSALTK
HmtÖZSOUT
HntlOfU
HndaıÖZDSI
NBHATHMI
HBBEISOGMI
HBB.GÜ
KnPMOU
M S EMClU
M.VAVAŞ
«oanJttMENOGlU
NeamAKYÖZ
NedmAYÜAN
NedmdEUUt
SefeUSU*
SffnoUZUNU]
SmoYÜÖ
IWcÖlK«
AiEİOEM
VedoieÖKTEPE
VeİKftU
MtnYtOKIM
NenraıŞA!
NmnAUIMI
HomnSIVACI
SefroıEKAN
Serint URAB{YOGLU
SenctAYDM
SavOOUAŞI
Yolan W(M
V5^
Bahodır ÇEUK
BohorHOCUClU
EHIUIAIIIN
EAaıSEYYAJÎ
HofoîAIITOGlU
m
MetaetASlAH
MmeıUlŞ»
«blüHKA
HomiUTOiku
Hoydv «i 7ASDE1İN
MdnMEHIU
NesnnVAItt.
NmrarEMCU
ÜH2OTMY»
SmnÇAIMAKCI
Yaşa TÛRHK
YaşorÜRÛN
BmdNGÖ
BmGÜl EsaıölH
Esena EÜDOGAN
ŞG
BuşokCBKJZ
B t C ü l
EserORAL
FatmeAYAN
UmtlinAHIUUT
Hoynn» C£EKll
Haynre EÜDOGAN
MfaSHOC;
Nbn) DEWEK
MstapGÛlf»
MetunetGÜNGâtMH
MehnelUY»
MehpetNnoEOAU
IMmeÖl
«MmetPOlAT
MeüıÜUER
*eftcO*İSNKOÛU
NejeAIA
*m
«gOnALDUÜt
t ü G Û m
SaieAKGUL
Sodjd AllRSATAE
jdeyıron CEUK
SûeymnSÜ!
Su» DEMtaYA
SoOonÖa»
YesmYAlCH
ZafefULUHAIHI
MmMMK,
Ö
Nrne'BJÜUCÖt
NuhKAIUTAS
•bonOZEtMYA
NmknMHUlEIİ
SoNbeAYUI
Smr.BUDU
SonrGOÜUrA
ZekmyalOPALOCtU
MıKtHCAK
Mı K0KKAU2
ByoYlDB
Veli. kızı Hazal'a güzel bir iki
yıl yaşatmıştı. Onunla yakın ar-
kadaş olmuş, gün gelmiş okula
ona eşofmanlanyla koşarak eş-
lik etmiş. gün gelmiş Hazal'ın
sınıf arkadaşlannın eğlenceleri-
ne katılmıştı.
Veli, harü devlet büyükleri-
nin "gazeteçi değil militan" de-
diği gazetecilerdendi. Ama 748
yıllık cezayı ona. sorumluluğu-
nu üstlendiği gazete nedeniyle
vermişlerdi. Ceza verirken ga-
zeteci sayılmıştı. Gazeteçi say-
mayıp örgüt yöneticisi deseler
11 yıl yerine 4-5 yıl içinde tahli-
ye olacaktı. Yasalar karşısında
gazeteciydi, yöneticilerin dilin-
de ise: Militan.
Herhangi bir hastalığı yoktu.
Spora merakbydı, sağbğına
özen gösterirdi. Ama 40 yaşın-
da ölüverdi. Herkes, bir sıkıntı-
sı var rruydı, diye soruyor. Yok-
muş. Ama 12 Eylül'ün acımastz
koşullannda 11 yıl cezaevinde
yatmışu. Toplam 6,5 aya yakın
açlık grevi yapmıştı. 6,5 ay, ce-
zaevinde yaşadığı haksızlıklan
protesto için hiç bir şey yeme-
den yaşamışü.
Veli'nin ölüm nederu Türkiye
idi. Haksızlıklara başkaldırmış,
güzel bir Türkiye, özgür ve eşit-
ük içinde yaşayan bir Türkiye
uğruna canından olmuştu.
Veli. yazı yazmaya m«raklıy-
dı. Yakın arkadaşlanndan Eİif
Gömil onu şöyle anlatıyor: "On-
dan bir yazı istesek gece gündüz
demez, dediği saatte yazıyı tes-
lim ederdi. Bir sayfa istesek 15
sayfa yazardı."
Okuyan yazan insarun ne
merakı olur. Güzel kalemlerc.
güzel defterlere düşkündü.
Veli. dünyayı görmek istiyor-
du. Uzun çabalardan sonra pa-
saportunu yeni almıştı. Cezae-
vinde iken onunla yakından ıl-
gilenen Hollanda'nın Deventer
Belediyesinin konuğu olacaktı.
Paris'i hiç görmediği halde çok
seviyordu. Bir de ehliyet alma-
ya niyet etmişti.
Kadın özgürlüğü hareketini
dikkatle izliyor, Neyyire'ye ce-
zaevinden yeni öğrendiklerini
heyecanla anlatan mektuplar
yazıyordu. Neyyire. "O femi-
nistlerin idcaündeki erkekti.
Evimizin her işini büyük bir
zevkle üstlenir, bana her konu-
da anlayışlı ve müşfık davranır-
dı."
Neyyire, mezarlıkta TDKP
adına yapılanlara üzülmüş. "O
daha geniş bir sosyalizm ve ör-
gütlenme anlayışı içindeydi.
TDKP'lilerin onu anmasına bir
diyeceğim yok. Ama nasıl gö-
müleceğine kanşmayacaklar-
dı."
Neyyire, durdu düşündü ve
son olarak şunlan söyledi: "Bir-
birimizi çok seviyorduk. Uzun
süre birlikte olamadık. ama bü-
yük bir aşk yaşadık."
Veli kırk yaşında öldü. Gaze-
teciydi, yazardı. sosyalistti ve
insandı.
HAFTAYABAKIS
AHMET TAJNER K1ŞLAU
Sol Tükendi mi?
Sovyet imparatorluğu çatırdarken duyduğumuz zafer
çığlıklarının benzerlerini, şimdi de Fransız seçimlerin-
den sonra duyuyoruz: "Sol tükendi!.."
Hayır, sol tükenmez!
Tıpkı sağın da tükenmeyeceği gibi!..
Ama sol ya da sağ adına iktidarda olanlar zamanla yıp-
ranırlar. Çünkü toplumdaki beklentiler, olanaklardan
daima daha fazladır.
Hele bir de işin içine "yolsuzluk" girerse, "işsizlîk"gı-
rerse; yıpranmanın hızlanması kaçınılmaz olur.
Ama on yıllık bir iktidardan bir "seçim hezimeti" ile
ayrılanlar, bir dönem sonra oraya yeniden "başı dik"
dönebilirler. Çünkü, bir yandan, kendilerinden sonraki-
ler verdikleri sözlerin bir bölümünü yerine getiremezler;
öte yandan, kendilerinin başaramadıkları unutulup, ba-
şardıkları anımsanmaya başlar..
Bu süreç bilinir de sağ ya da sol adına yapılanların
gerçekten de sağ ya da sol olup olmadığını araştırmak
çoğunlukla unutulur. Oysa "tükendi"diye naraatmadan
önce, tükenenin ne olduğunu bilmek ön koşuldur.
Acaba tükenen kişiter midir yoksa "yo/'lan mıdır?
• • •
Mutlak krallık döneminde, anayasal krallık yanlılan
solcuydu.
Anayasal krallık gerçekleştiğinde. artık solcu olanlar
cumhuriyetçilerdi.
Tutucu ideolojiye karşı, solcu ideoloji liberalizmdi. Li-
beralizm "düzenin ideolojisi" olunca, sosyalizm, solu
temsil etmeye başladı.
Rusya'dan Macaristan'a kadar siyasal kurumlar çö-
kerken o ülkelerdeki komünist tek partiler, çoktan "sol-
cu" olmaktan çıkmışlardı. Değişen koşulların gerisinde
kalmış, değişmemekte ve "değiştirmemekte" direnen
tutucu ve dolayısıyla da "sağcı" bir çizgiye gelmişlerdi.
Kitlelerin yoksul ve eğitimsiz oldukları 1917nin Rus-
ya'sında, tek partinin "b/7/nç//öncu'lüğünün ilerici bir iş-
levi vardı. Oysa kitlesel eğitim düzeyinin birçok Batılı ül-
keyi bile geçtiği 1980lerin Rusya'sında, tek parti "ayalr
bağı" idi.
Tıpkı, iki ayaklı bir insani tek paçalı bir pantolonla yü-
rümek zorunda bırakmak gibi...
Solculuğun yani "ilericiliğin", tarih boyunca hep iki te-
melölçütüoimuşturToplumunolanaklarınıarttırmakve
o olanaklardan daha geniş bir kesimi yararlandırmak.
Bir siyasal hareketin solcu olup olmadığı ya da ne öl-
çüde ilerici olduğu, kendisine layık gördüğü tabelaya
göre değil, bu iki ölçüte göre anlaşılır.
Devletçilik, üretimin artmasına, bölgelerve toplumsal
sınıflar arasındaki eşitsizliklerin azalmasına katkıda bu- -
lunduğu ölçüde solculuktur. Savurganlığa ve halkın sır-
tından türedi zenginler yaratmaya neden olduğu zaman
ise sağcıltktır...
Yüksek üretim ve hakça dağıtım: işte solculuğun (yani
ilericiliğin) bir tarih boyu özeti!..
• • •
Fransa'da seçimi<yitiren sosyalistler, ne ölçüde "sol-
cu'durlar? Seçim kazanabilmek için giderek daha çok
"so/"değerlere sahipçıkmakzorunda kalan "ılımlısağ"
ne,kadar "sağcı' dır?
Bu sorulara girmek için yer de yok, gerek de..
Ama her iktidarın yıprandığı ve -demokratik ülkelerde-
ılımlı sağ ile ılımlı sol arasında bir "gel-git"yaşandığı bir
gerçek. Ve bu gerçeğin olumlu yanları, olumsuz yanla-,[
rından ağır basıyor. xj[
Bugünün muhalefeti, kendisini yarının iktidarı olarak
görebiliyor. ölçüsüz vaatlerde bulunmamaya, eleştiri- -
lerinde sınırı aşmamaya özen göstermek zorunda kalı-
yor.
Yarının muhalefeti olacağını bilen iktidarda atrjğı adım-
larda ve muhalefete karşı tutumunda ılımlı davranmak
gereğini duyuyor. Yolsuzlukların faturasının çıkacağını
unutmuyor.
Bugünün muhalefeti, geçmiş iktidar döneminin öze-
leştirisini yaparak gelecekteki iktidarına hazırlanıyor.
Bugünün iktidarı, zamanının sınırlarının bilincinde
olarak "eserbırakmaya"çalışıyor.
Ve toplumda büyük çoğunluk, kendi düşünce ve
inançlarının uzun süre iktidardan dışlandığı izlenimine
kapılmıyor. Sisteme yabancılaşmıyor..
Toplumsal hoşgörü ve uzlaşma kolaylaşıyor!..
Türkiye'de siyasal iktidarın, sağın kendi arasındaki bir
"al-ver" oyununa dönüşmesi için seçim sistemi cinlikle-
ri ve "ittifak"arayışları içinde olanlar, külahlarını önleri-
ne koyup düşünmeliler.
PKK'yı bile demokrasi içine çekmeye calışırken Türki-
ye solunu "parlamento dışı murja/efef'durumunadüşü-
recek "ucuz" buluşların, neyi getirip neyi götüreceğini
iyi hesaplamalılar..
Sol bitmez! Ama solu bitirmek isterken "toplumsal ba-
nş'bitebilir!..
Fatih:Bakanhk kurdurtanbelecHye
REMZİGÖKDAĞ
26 Mart dönemi belediyeleri
arasında ilk kez bir ilçe beledi-
yesi ülke genelinde bir kampan-
ya başlattı. Türkiye'nin en bü-
yük 4. ilçesi olan Fatih Bele-
diyesi. önce Çevre BakanlığY-
nm kurulması için tüm beledi-
yeleri kapsayan bir imza kam-
panyası düzenledi. Kampanya-
ya yerel yönetimlerin katılımı
büyük oldu. Bakanhk kuruldu.
Belediye Başkanı Yusuf Gü-
naydın, bununla yetinmedi. De-
nizcilik Bakanlığı ile Şehircilik
Konut Bakanhğı'nın kurulması
için de ayn ayn iki kampanya
daha başlattı. Tüm partilerin il
başkanlannın ve belediye baş-
kanlannın ortak görüşlerini
tstanbul'un bu en eski ilçesinin
belediye başkanı TBMM'ye
taşıdı.
Bu kampanyalarla yetinme-
Yönetimlerin
4YILI
• Fatih
Belediyesi,
önce
Çevre
Bakanlığı'nın
kurulması
için tüm
belediyeleri
kapsayan
birimza
kampanyası
düzenledi.
Kampanyaya
yerel yönetimlerin katılımı büyük oldu. Bakanhk
kuruldu.
yen Fatih Belediyesi. İstanbul'-
da ilk kez özürlülere yönelik
çalışmalanyla da kamuoyunun
desteğini aldı. Bu çalışmalann-
dan dolayı bugün Fatih Beledi-
yesi özürlüler ve tüm İstanbul
halkı için ayn bir önem taşıyor.
Kampanyalann 4 yıllık bir
süreç içinde değerlendirilmesi
gerektiğini söyleyen Günaydın,
özürlülerin sorunlannı, çağdaş
yerel yönetimler yasasının mut-
laka olması gerektiğini
TBMM'nin gündemine aldır-
mayı başarmaktan büyük mut-
luluk duyduğunu söylüyor.
475 yıllık bir geçmişi olan Fa-
tih'te 4 yıl içinde yapılan en
önemli çahşmalar arasında tari-
hi eserlerin restorasyonu geli-
yor. Bazı belediyeler şbi geç-
miş dönemi karalama kampan-
yasına da girmeyen Fatih Bele-
diye Başkanı Yusuf Günaydın,
ilçede altyapı, yeşil alan ve spor
sorunlannı çözdüklerini,
Küçükmustafapaşa, Samatya
Meydanı ve Topkapı Kaleiçi'-
nde Galeria projelerini de 1
yıllık süre içinde tamamlaya-
caklanru belirtiyor.
Büyükşehir Belediyesi ile
uyumlu belediyeler llstesinde
bulunan Fatih Belediye Başka-
nı Yusuf Günaydın ile Nnrettin
Sözen arasında şu anda ciddi
bir sorun bulunmuyor.
Pendik: Büyük değişimlerinbelediyesi
• 1993 yılı için de ilçede 241 milyar liralık yatınm
hedefleniyor.Pendik, son yıllarda yapılan
yatınmlarla İstanbul'un 2000'li yıllanna alt yapısı
hazır ilçeleri arasına girecek.
İstanbul Haber Servisi- İstan- ğa geçti. Halen şantiye görünü-
mündeki ilçede yaz kış deme-
den yeni isale hatlan döşeniyor.
Büyükşehir Belediyesi'nin des-
bul'un sanavi tesisleri ve kaçak
yapılanyla tanınan Pendik'te
özellikle son bir yıl içinde bü-
yük değjşımler yaşanıyor.
Sürekli büyüyen ilçenin
nüfusunu besleyen su kaynak-
lan vc su şebeke hatlan İconu-
sunda büyük bir atılım içinde
olan Pendik Belediyesi altyapı
konusunda 1992 yılı içinde ata-
teğini alan Pendik Belediye
Başkanı Burhan Köseoğlu, top-
lam 278 milyar liralık bir yatın-
mla ilçeye 308 kilometre uzun-
milyar liralık yaünm hedefleni-
yor.
Bugünc dek süren çalışmalar
sonunda, Pendik Çamçeşme,
Fevzi Çakmak, Kurtköy, Bah-
çelievler, Şeyhli, Altkaynarca,
Yayalar. Çınardere, Dumlupı-
nar ve Velibaba mahallelerinde
toplam 26.5 kilometre su şebe-
kesi döşenerek 241 milyar lira-
bk yatınm başlatıldı.
1 Kasım yerel seçimleriyle il-
çeden aynlan Tuzla'nın Posta-
ne, Yayla, Esenyalı. Güzelyah
luğunda yeni bir içmesuyu şe- İstasyon ve Aydınlı mahallele-
bekesi döşedi. n
"de de toplam 141 kilometre
1993 yıh için de ilçede 241 içmcsuyu döşendi.
Pendik, son yıllarda yapılan
yaünmlarla İstanbul'un 2000'ü
yıllanna altyapısı hazır ilçeleri
arasında girecek.
Pendik Belediye Başkanı
Burhan Köseoğlu, yapılan ça-
hşmalann Büyükşehir Beledi-
yesinin katkılan olmadan ger-
çekleştirilemeyeceğini söylüyor
ve ekliyor"Bizden sonraki ku-
şaklara sağlıklı, bol suya kavuş-
muş çevre sorunlannı çözmüş
bir ilçe armağan edebileceğimi-
ze ve bu yolda büyük bir mesafe
aldığımıza inanıyoruz."
SÜRECEK