Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 29 MART1993 PAZARTESİ
8 DUNYADA GEÇEN HAFTA
Bilgisayarterörîstîne ceza yok
EDİPEMtLÖYMEN
LONDRA- Bılgısayarlara şifrclcri.
anahıarlan"açarak" giren 19
yaşındakı Paul Bedworthüjürisuçlu
bulamadı. Oysa ""Bilgisayarlann
Köıüye Kullanımı Yasası" u>annca
hnkkınd;ıda\a açılmıştı. Financıal
Timcs gazclesının bügisayanna
gimıış.ortalıeıalıüstedipçıkmışve
asironomik telefon masraflannı
gazcteye ödetmişti. Brükscl'dcki bir
AT araştırma k urumunun
bilgısayannadagirmış. daha
mütevazı bırtclcfon borcu takmıştı.
Bunlar suç dcğil miydi? Avukatına
görcdcğildı. Çünkü Paul
"başkalannın bilgisayarlanna girip
çıkmadan yapamıyordu. o şimdi bir
hastaydı. cczaya değıl. aklının başka
konulara çekilmesıne ihtiyacı vardı.
hatta bir sc\ giliyc ihliyacı v ardı.
bilgisayar teröristliği yüzünden bir
deri bir kemik kalmıştı." Anglosakson
adaleti. sokakta gczen sıradan
vatandaşlann oluşturduğujüri
dcnilcn "kolektif şuur"un vicdani
kanaatinc göre şekillendiği için
kolektıfşuur. Paul'u suçlu bulamadı.
Yargıç da oğlanı beraat ettirdi. Öykü
bundan 5 yıl önce başlıyor. Paul daha
I4'ündeymiş. Anncsi ona bir
bilgisayar almış. Paul bu, durur mu.
hemen seyahat acentelerinin
bilgisayarlanna "•girmcyc" başlamış.
Bir telefon ve karşı bilgjsayarla
"anlaşmayı" sağlayacak birmodem
yeterli. Birde tabıi, bu işleri nasıl
yapacağını bilmek gerek. Paul için
çocuk oy uncağı. Seyahat
İNGİLTERE
acenielerinden çabucak sıkılıp "işi
büy ütüyor" ve müliımilyonluk büyük
şirketlerin ana bilgisayarlanna
girmeye başlıyor. Annesi evde bir
şeyler döndüğünün farkında. ama ne,
çıkartamıyor. Çocuk gece yanlanna
kadar odasında bilgisayannın
başında. Geceyansından sonrada. Ne
arayanı var ne soranı. Yemez içmez
olmuş. Varsa yoksa odası ve
bilgisayan. Annesi birgünevegelmiş
bir de ne görsün, oğlan halının
üzerindeyan baygın. Uykusuzluk,
kötü beslenme ve yorgunluktan...
Telefon masrafı tuhafbirşekilde
artmaya başlayınca annesi işin içinde
iş olduğunu anlıyor. Mahkemede
tanıklık da yaptı anne. "Ne
yapacağımı bilemedim. Zaten acaba
kim bilebilir" dedi. Bu arada oğlanın
durumu kötü. çünkü "takılmış"
durumda. Bıraktık kızarkadaşını,
erkek arkadaşı bileyok. Okuldan
geliyor, odasına kapanıyor. o kadar.
Paul'un izi. ancak telefon masraflannı
"başkalanna" ödetmeye başlayınca
sürülmeye başlanmış. Financial
Times'a 20 bin sterlinlik (yaklaşık 280
milyon Lira) bir fatura gelince
yönetim aklını kaçırayazmış. İşin
peşine düşülmüş. Bir de bakılmış ki
ohhoo. dertli kurum bir değil, birkaç.
Paul sadece fatura ödetmekle
kalmıyor. gjripçıktığı bilgisayar
programlanna bir de "imzasım"
bırakmıyor mu? "Wandii" diye bir
imza. Kimdir, nedırdiye bir
sonışturma. Tam 500 bin sterline mal
olmuş operasyon. Şöyle böyle 7 milyar
lira. İzını bulmak için 80 'izman
uğraşmış. Amerikan Uzay ve
Havacılık Dairesi N ASA
bügisayanna girmeye çalışırken kim
olduğu saptanmış. Eve geceyansı
"polis marifetiyle" bir baskm. Oğlanı
pijamalanyla bilgisayannın başında
"ele geçirip" suç aleti ile birlikte
nezarete. Ve mahkemeye. Savunma:
Paul, yaptığı işin suç olduğunu
bilmektedir. Ancak bundan kendisine
kişisel bir parasal çikar sağlamamıştır.
Aksine, hasta olmuştur. Jüri,
savunmaya inandı. Geçen yıl başlayan
mahkemesi geçen hafta biten Paul
şimdi Edinburg Üniversitesi'nde
öğrenci. Bilgısayarlarla
oluşturulmaya çahşılan "yapay zeka"
konusunda çahşıyor.
Koalisyoıı hüküıııeti
'düşmeme' derdinde
GÜRHAN IÇKAN
STOCKHOLM - Çalışabilir nüfusun0
o 12"si. yanı 530.000 kişi şu anda resmen
işsiz Gidiş böyledevamederse. gclecek
yıla ülke. heraltı İsveçlıden bırinin işten
yokiun olmasıy la gırecek. Geçen haftanın
sonunda İş Bulma Kurumu'nunbuacı
gerçcği açıklaması üzerineakla.
politikacılannneyapmakıaolduklan
sorusu geliyor. Cari Bildt'in koalisyon
hükiimcti düşmeme derdinde. Yeni
Demokrası Partısfyle geçinmek zorunda.
Ancak. hükümetı oluşturan partilerde.
muhalefct de bu partiden nefret ediyor.
Dcnılebilir ki. hükümet kilitli durumda.
Sosyal dcmokratlar. kamuoyu
yoklamalannın da verdıği güvenle. gözle
görülür bir şekılde hareketlendiler.
Çarşamba günü. İsveç'teki yabancı
gazctecilere konukluk eden parti genel
sckrctcri Mona Sahlin, koalisyon
partilerinden Halk Partisı'yle açık açık
flörtetmekıençekinmedi. Sözünü
dolandırmadan söylemesi vegörüşlerini
açıklamaktan kaçınmasıyla tanınan eskı
bakan Sahlin. partısinin. bugünedek
hükümeıi.çeşitliönlemlerpaketinin
geçmcsınde yardımcı olma yoluyla
desteklediğini v e bunu daha çok.
başbakanın partisinin hatınna değil. Halk
Partisi BaşkanıBengtWesterberge
güvendiğı için yaptığını söyledi. Kendisi.
parlamentonun bu haliyle işlemediğine ve
cninde sonunda erken seçimegidilmek
zorunda kalınacağına ınar.ıyor.
Parlamento aritmetiğine göre Sol Parti'nin
, ıJıfMndan desteği olması halinde bir Sosyal
Dcmokrat-Halk Panısi koalisyonu.
ISVEC
gerekli çoğunluğu sağlayabiliyor.
Ote yandan. hükümetin verdiği görevle
ülke ekonomisini düzeltmenın yollannı
arayan ekonomist Assar Lindbeck'in 113
maddelik öneri loplamı. özellikle sendikal
haklan kısmayı amaçlayan yönüyle sağ
kanadın beğenisinı kazanması üzerine,
soldan tepkilergelmeye başladı. İsveç İşçi
Sendikalan Konfederasyonu'na bağlı
ekonomist Dan Andersson, hafta içinde
açıkladığı raporunda, sosyal
demokratlann "gizli tasarruf planını"
atmalannı. şu ana dek pariamentodan
geçmiş olanlar dışında yeni bir kısıntıya
gidilmemesini istedi. Andersson. ülke
ekonomisinin canlandınlması gereğinin ön
planda gelmesinin gerektiğini ve bunun da.
bütçenin. işsizlere öğrenim alanlan
açmasıyla gerçekleşebileceğini söyledi.
Sosyal Demokrat Parti. ülkedeki kasvetli
havanın giderilmesi için önümüzdeki 1
Mayıs kutlamalannm. bir karnaval
havasıyla yapılacagını açıkladı.
Stockholm'deki. sosyal demokraı işçı
hareketınde büyük yeri olan Norra Ban
Meydanı'nda 30 nısan gecesi başlayacak
olan rock festivali aralıksız olarak 12 saat
sürecek. "Birlik Rock"uadını taşıyan
proyama, 1 Mayıs'ta konuşmalar
başlayınca ara verilecek. Mona Sahlin'in
ana konuşmacı olacağı toplantıdan sonra
halk. açık havada yiyip ıçerek ve dans
ederek geç vakıtlere dek eğlenecek.
Partinin Stockholm merkez şubesi başkanı
Oskar Lindkvist, gösteriler sırasında her
zamanki gibi kızıl bayraklar olacağını ve
Enternasyol'in söyleneceğini vurguladı.
Yaşlı Filipinli kadın, havanın güzellığini fırsat bilip çıktiği pazar gezin-
tisine köpeğini de almayı ihmal etmemiş. Son günlerde îaaliyete geçip
lav püskürten Mayon yanardağı yakınlanndaki Legazpi kasabasında yaşayan kadın, bisikktine sevimli
köpeğini de oturtniuş, keyifle pedil çeviriyor.( Fotoğraf: REUTER)
Politik skandallarItalya'yı aratmıyor
DİLEK ZAPTÇ1OĞLU
BERLİN - İtalya"da politikacı olmak
nc kadar zorsa. Almanya'da da artık o
kadar zor. Değil mi ki politikacılann
adı hergün yeni birskandala
kanşıyor. Siyası elitinin rüşvet ve
yolsuzluklanna hıç alışkın olmayan
Alman toplumu İtalyanlara kıyasla
çok daha büyük tepki gösteriyor '
skandallara. Üstelikolaylaryalnızbir
siyasi partinin üyeleriylesmırlı da
değil. "Balık baştan kokar" atasözü
bir kez daha doğrulanıyor. İtalya'dan
tek farkı Alman politikacılannın
yüzünü karartıp koltuklannda
oturmaya devam etmeleri
Ekonomı Bakanı Jürgen MöUemann.
kanştığı skandalı istifayla ödemek
zorunda kalan tek bakan oldu bugüne
dek. Liberal Partili bakan,
kayınbiraderinin ürettiği birmalın
çeşitli fırmalara bizzat reklamını
yapmıştı. Kayınbiraderinin malını
sohbet toplantılannda değil,
bakanlığının antetli kağıdıyla yazılı
olarak ö\mek Ekonomi Bakam'nın
kellesini götürdü. Ne de olsa elde belge
vardı. Möllemann. "Yahu. böyle bir
olay yüzünden istifa eden tek aptal
ben mi olacağım" diye söylensede
görevinden aynlmak zorunda
bırakıldı. "Antetli kağıt skandalı"nı
yine hükümeJteki lıberallerden İmar
ve İskan Bakanı Bayan Irmgard
Schwaetzerızledi. Bayan Schvvaetzer.
özel biremlak ve yapı şırketinın
reklam broşürüne firmayı öven bir
önsöz yazmıştı. Bakan "Bu benim özel
teşebbüsü destekleme görevimin bir
parçasıdır" diyerek suçu üstünden
atmaya çalıştı. Peki o zaman bakanlık
niçin öteki şirketlere de aynen destek
çıkmıyordu? İş bununla kalmadı.
İmar ve İskan Bakanı Schwaetzerbır
kiracısını evden almak üzere ona bir
mektup yazmış; kiracısına gözdağı
vermek için bakanlığın antetli
kağıtlannı kullanmıştı. Yüksekmaaşlı
bakan zavallı kiracısını "Ben
taşınacağım" diye evınden
çıkarttıktan sonra evi satmıştı üstelik.
Yalnız kiraa dernekleri değil,
sokaktakı vatandaş da "çok ayıp"
ALMANYA
dedi. Ama Bayan Schvvaetzer yüzünü
karartıp oturdu. Ya Sosyal Demokrat
Parti'nin eski Başbakan adayı Oskar
Lafontaine'e ne demeli? Bekar
Lafontaine yeraltı dünyasının ünlü
babalanndan biriyle gece
kulüplerinde. "o biçim" evlerde düşüp
kalkmış. gecealemlerineçıkmıştı.
Sonra adam cinayetten yargılanmaya
başlandı. Lafontaine'in sağ kolu bu
adamla yazışarak ona savcıhğın
hazırladığı iddianame hakkında
detaylar aktardı. aleyhindeki deliller
ve tanıklar hakkında bilgi verdi.
Mafya babası katille yasalara aykın
olarak sürdürülen "dostluk"
Lafontaine'in de yüzünü kızarttı, ama
sadece "gece kulübü skandab" adıyla
yakın tarihe geçmeWe kaldı.
Başbakan istifa etmedi.
Bavyeralı sağ Hıristiyan Birlik Partisi
üyelerine gelmişti sıra. Koskoca
Ba\yera eyaleti başbakanı Max
Streibel sanki maaşı yetmiyormuş gibi
tatiliniözehşadamlannaödetmişti. İş
adamlannın davetiyle defalarca
Brezilya'ya gitmiş, en lüks otellerde
kalmış. ne uçak ne konaklama parası
ödemişti. Karşılığında ne yapmıştı
peki ? "Bir şey yapmadım" diyordu,
ama sıradan v atandaş yine de haklı
olarak homurdandı. Nedeolsa
işadamlan onun denizaşan tatiUerini
fınanse etmiyorlardı ve o en fazla iki
haftalık ucuz turlarla Antalya'ya
kadar gidebiliyordu. Bavyera kökenli
Federal Maliye Bakanı da "tuhaP'
işlerçevirmişü. Bir kere ortada bir
hayali ihracat olayı vardı. Bavyeralı
Moksel fırması Doğu Avrupa'ya et
ihraç etmiş ve güya et Doğu
Almanya'da üretilmişgibi gösterip
devletten yüklü teşvik almıştı. Oysa et
büyük olasıhkla Batı AJman
kökenliydi ve teşvik alması yasaktı.
Adaletin çarklan tam hayali
ihracatçırun yakasına yapışacakken
Maliye Bakanı özel yetkisini
kullanarak bir yasa çıkartü ve adam
kurtuldu. Kötü niyetli gazetecilere
göre bakan bu yasayı sırfdostunu
kurtarmakiçinçıkartmıştı. Bakan ise
"Ben sadece görevimi yaptım" dedi ve
koltuğunda kaldı. Son skandal ise
geçen hafta Başbakan Hetmut Kohl'un
partisi Hıristiyan Demokratlar'dan
Yol İşleri Bakanı Günter Krause'nin
başında patladı. Doğu Alman kökenli
bakan. evinde çalışiırdığı hizmetçinin
parasıru devlete ödetmişü. Devlet,
uzun süre işsiz kalanlara iş verilmesini
teşvik için maaşın bir kısmıru
devralıyordu. Bakanın kansı da bu
yasadan istifa etmek üzere uzun
süredir işsiz bir kadın bulmuş, onu işe
almış, hizmetçinin maaşının yüzde
70'ini pazarlıklar sonucu devlete
ödetmeyi başarmışü. Skandal ortaya
çıkınca bakan "Ama ben yasalara
uygun hareket ettim" diyerek oturdu.
Ama vatandaş yine "insan utanır"
diye homurdandı. Hizmetçi tutacak
parası yoktu çünkü, bakan kadar
maaş da almıyordu. Almanya işte
böyle skandal ve skandalcıklarla
çalkalanıyor. Herkes merakla gelecek
olayı bekbyor. Çorbadaki sinek
küçük, ama mide bulandırmaya
yetiyor.
AMLAR-KANILAR
ECMELBARUTCU
Nereden Nereye...
Bayram öncesi Ankarada çarşıya çıktım. Dükkanlar
yerli ve yabancı mallarla dolu. Her yerden bolluk taşı-
yor.
Bir de 1980 öncesini düşündüm.
1979 yılının aralık ayında Vıyana Büyükelçisi olarak
yeni görevime başlamak üzere Sofya Büyükelçiliği'-
nden ayrılmadan önce zamanın Cumhurbaşkanı Fahri
Korutürk'ten talimat almak için Ankara'ya gelmiştim.
Bulvar Palas'ta kalıyordum. Hava buz gibiydi. Gece don-
mamak için palto ile yatağa girmiştim. Otelin kaloriferle-
ri yanmıyordu. Bozuk olduğu için değil, Türkiye'nin
dışarıdan yakıt ithal edecek dövizi olmadığı için An-
kara'daki bütün bınalar aynı durumdaydı.
O dönem fazla uzak değil, hatırlanacaktir.
Petrol istasyonları önünde her gün uzayıp giden araç
kuyrukları..
Devlet dairelerınde palto ile çalışan memurlar...
Elektrik olmadığı için hastanelerdeyapılamayaname-
liyatlar...
Piyasada bulunamayan mallardan meydana gelen
yoklar listesi...
Başta çimento, karaborsaya düşen mallar...
Yurt sathında 67 il'mizin hepsinde birden uygulanan
elektrik kısıtlaması..
Siyasettarihımızegirmiş ünlü bir deyişle "ülke yetmiş
beş sente muhtaç" durumda .
Şimdi ise zenginlik dükkanlardan dışarı taşıyor.
Büyük kentlerimiz uzun bayramlarda adeta boşalıyor,
halk turistik iç ve dış yörelere akın ediyor.
ikinci Dünya Harbi'nden bu yana başımıza musallat
olan karaborsa lafını unuttuk.
Hiçbir malın yokluğu çekilmiyor.
Türk ekonomisi dışa açılmış
Merkez Bankası nın kasalanndan döviz taşıyor.
Nasıl oldu da böyle oldu?
Sezar'ın hakkını Sezar'a verelim.
Bütün bu değişikliği sağlayan ANAP iktidarı olmuştur.
Askeri rejim döneminde de ekonomide bir iyileşme
kendini göstermişti, ama asıl gelişme ANAP iktidarı sı-
rasındaeldeedildi.
Bir devlet bakanımız "iktidara geldiğimiz zaman 11
milyar dolar olan döviz rezervlerini 16 milyar dolara çı-
kardık" diyor.
Öyle de hangi politikayla?
Bugün -yeni kararlaştırılan altın borsası hariç- ekono-
mide uygulanan politikaların hepsi ANAP politikası değil
mi?
Evet, ülkemizin döviz rezervinin bol olması Türkiye'-
nin ekonomik zenginliğinden ileri gelmiyor. Yani, en
basit deyişle dışarıdan kazandığımız dış satın alımımız-
dan fazla değil Döviz rezervlerimiz yüksek faiz ve dü-
şük kur politikası sayesınde artıyor. Bir de bunu destek-
leyen Türk parasının konvertibilitesi kararı var. Ama
bunların hepsinin mucidi ANAP.
Türkiye'nin. Yunanistan hariç, civarında yardım yap-
madığı ülke kalmadı.
Başta Orta ve BatıAsya'daki Türk cumhuriyetleri ol-
mak üzere Türkiye'nin bu ülkelere açtığı kredi yardımla-
rının tutarı bugün bir milyar doları buluyor.
Oemek ki 1991 seçimleri sonunda ortaya atılan "eko-
nomik enkaz " edebiyatı doğru değil.
öyle olsa bunlar nasıl izah edilebilir?
Türkiye kabuğunu yırtmıştır.
Ekonomide yapısal değişiklikleri ANAP gerçekleştir- [
miştir. |
Başka konularda uğradığı başarısızlık bunların söy-
lenmesıne engel olamaz.
Türkiye'nin önünde şimdi parlak bir ufuk açılmaktadır.
Ülkemiz siyasi ve ekonomik sistemiyle bulunduğu böl-
gede ve Avrasyadaki ülkeler için örnek gösterilmekte-
dir. Sayın Cumhurbaşkanımızın Kafkasya ve Orta Asya'-
daki Türk cumhuriyetlerine nisan ayı başında yapacağı
ziyaret Avrasya Türklüğü ile Türkiye arasındaki ilişkile-
rın gelişmesine katkıda bulunacaktır. Türk dünyası ile
bağlarımızın güçlendırilmesinde bence ağırlık kültürel
alana verilmelidir. O zaman gerisi kendiliğinden gelir.
Fransız Devlet Başkanı Mitterrand'ın 1987 yılı sonba-
harında Belçikanın Brugge kentindeki Avrupa Koleji'ni
yeni ders yılına açarken yaptığı konuşmadaki sözleri
hala kulağımda.
- Eğer, demişti, Avrupa birliğini kurmaya yeniden baş-
lasaydık kültürden başlardım.
Mitterrand bu sözleriyle "ekonomi yerine kültürden
başlasaydık Avrupa birliğine daha çabuk ulaşırdık" de-
mek ıstemişti.
Biz de kültürü ön plana almalıyız.
Patriotlar çekildi
KLVE\T (AA) - ABDnin
Irak ile müttefıkler arasında ya-
şanan kriz sırasında Kuveyt'te
konuşlandırdığı askerlerini ve
palriot füze bataryalannı geri
çektiği bildirildi.
Kuveyt Savunma Bakanı
Şeyh Ali Sabah El-Salem. bir
gazeteye verdiği demeçte, as-
kerlenn ve füzelenn geri çekil-
mesinin iki ülke hükümetleri
arasında vanlan bir anlaşma
sonucu gerçekleştiğinı belirttı.
Geçen ocak ayında Irak ile
ABD'yi yeniden karşı karşıya
getiren kriz sonrasında Was-
hington. Kuveyte 1000 kadar
asker yollamıştı.
Askeri turizme
ilgi artıyor
MİŞEL PERLMAN
PARİS - Geçen hafta, seçim
yazılan, milletvekili sayısına
ilişkın spek ülasyonlar arasında
dikkatleri pek çekmeyen bir
konudan da sözedildi. Buna
"asken lurizm" \eya bu
faaliyete dikkat çeken Le Point
dergısinin ifadesiyle hâkı
turizm" deniliyor. Şimdi. haklı
olarak. kimileri sesini yükseltip
haykıracak: Dünyanınşu
haİine bakın! Her tarafta
çarpışma. dört bir yanda
dökülen kan. İnsanhk dışı
davranışlar, yitinlen masum
insanlar... Birde bütün
bunlardan sonra "askeri
lurizm" mi? Doğru olmasına
doğru. Ancak, geçmişin askeri
"anıtlar'ını görmek isteyenlerin
sayısı durmadan artış
göstcrdiği için böylesine
gczılerin de düzenlenmesi
gcrckli vekârlı birişolarak
ortaya gkıyor. Peki, nereleri
mcrak ediyor bu "yeni
tunstlcr"? Elbctte tarihe adını
gccinniş yerlerı. Örneğin, 2.
Dünya Savaşfnın 1944
Normandiya çıkarmasını şöyle
bir"hissetmek" ısleyenlerin
sayısı yılda bir milyon 700 bini
buluyor. Yani, yaklaşık 2
FRANSA
milyon kişi. Fransızolsun,
yabancı olsun, turist, söz
konusu çıkarma plajlannm
temiz havasından da
yararlanıyor. Tam 3 bin 200
gencecik müttefık askerin
özgürlük adına, hayata
"elveda" diyecek vakit bıle
bulamadan çarpışıp zamanın
ölümsüzlüğüne bırakılmış
kimseler... "Omaha Beach",
"Utah Beach".
"Arromanohes" gibi isimleri
varbu plajlann. Daha ötelerde
ise askeri mezarhklar. Bakımlı
mı bakımlı. Bu arada, şunuda
belirtelim ki vahşetiyle korkunç
Birinci Dünya Savaşı'nın
Fransa tarihindeki en son
yerlerinden biri de ünlü Verdun
cephesi. Tam 220 bin Fransızın
yaşamını yitirdiği savaş
topraklanndan belki de en
önemlisi. Burayı ziyaret eden
turistlerin sayısı ise yılda sadece
400 bin. Normandiya'daki
plajlara rağbet ile burası
arasındaki fark niye? Bu
soruyu sormak bile ınsanın
tüylerini ürpertiyor. "Askeri
turizm" mcraklılan bu arada,
banşınnimellerinidedahaiyi
anlarinşallah!
BOSNA-HERSEK BARIŞ PLANI
Izzetbegoviç'ten
ara sure• Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Alia İzzetbegoviç, Sırplara Bosna
uluslararası banş planını imzalamalan için 10 gün süre tanıdı, aksi
takdirde kendi imzalannı geçersiz sayacaklannı söyledi.
Dış Haberler Servisi - Bosna-Hersekte
Sırplann ılan ettiği ve dün yürürlüğe giren
ateşkese genelde uyulurken,.Bosna-Her-
sek Cumhurbaşkanı Alia İzzetbegoviç,
banş planını inL^lamalan için Sırplara
süre tanıdı.
Başkent Saraybosna'da ise ateşkesin
yürürlüğe girmesine 5 dakika kala düzen-
lcncn havan topu saldınsında üç kişinin
öldüğü. beş kişinin de yaralandığı bildiril-
di.
Bosna'nın doğusuna yönelik sürdürü-
len havadan yardım operasyonuna ilk kez
Fransa da katıldı.
Reuter'in haberine göre Bosnalı Müslü-
manlann lideri Alia İzzetbegoviç, Sırplara
Bosna uluslararası banş planını imzala-
malan için 10 gün süre tanıdı, aksi takdir-
de kendi imzalannı geçersiz sayacaklannı
söyledi. Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de
gazetecilere bir açıklama yapan İzzet-
bir süre içerisinde imzalamazlarsa bu an-
laşmaya koyduğumuz imzayı geçersiz sa-
yacağız" dedi.
ABD ise, Bosnah Sırplara karşı daha
sert önlemler almadan önce Vance-Owen
planını imzalamalan için birkaç günlük
bir süre daha verileceğini bildirdi.
Ateşkese uyuluyor
Ajanslar. Bosna-Hersek"te Sırplar ve
Boşnaklann dün TSİ 12.00'da yürürlüğe
giren ateşkese genelde uyduklannı ve ülke
genelinde dunımun sakin olduğunu bil-
dirdi. AFP, ateşkesin yürürlüğe girmesin-
den 15 dakika sonra Bosna'nın doğusun-
daki Tuzla kenti üzerinde iki BM helikop-
terine havan topu ateşi açıldığını, ancak
saldında ölen ya da yaralanan olmadığını
kaydetti.
Bu arada Bosna-Hersek'in doğusuna 28
begovıç'e Bosnah S.rplann planı imzala- î"baltanbu yana >apılan havadan inşani-
mlsı konusnda en son tarihin ne olduâu- W
dln
} operasyonuna_ llk kez ikinci btr
Saray bosnalı iki çocuk kızaklarına odun yüklemiş evlerine görürüyor. Kentte neredeyse rükenen ağaclardan
sonra yıkıntılar arasından odun parçalan da özenle secilip toplanıyor.
ması konusnda en son tarihin ne olduğu
nun sorulması üzerine "Sanıyorum ko-
nuyla ilgilenen kişiler, Sırplara 8 ila 10
günlük bir süre tanımışlardı" dedi.
ülke olarak Fransa da katıldı.
Ajanslar önceki günkü yardım operasyo-
nunda Gorazde'ye toplam 32.2 ton gıda
İzzetbegoviç "Eğer Sırplar planı makul malzemesi atıldığını bildirdi