27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
f J MHT1993 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Thıtcherizm ve Reaganizm öldü; milyonlarca çalışana kalan miras 'işsizlik' Kıırtarırsa sosyal devlet kurtarır• I>mir Lady Margaret Thatcher ve aktör eskisi Ronald Reajan'ın, 1980'leredamgasını vuran 'sıkı para' politikaları, ardııda sadece Avrupa'da 17 milyonu aşkın umarsız işsiz bıralmacasına tarihe kanştı. MURiTARIN 'BınKmız yapsınlar. bırakırız geçsinler" dönenıi bir fcz daha kapanıyor. 198O"lrde ABD"de Ronaid Rcagau I'ngütere'de Marga- ret Tıather önderliğinde yükseltn liberalizm ve mone- tarizrnyine bu ülkelerde tarı- hc görtükiii 80'li >ıiiar; dünyada eko- nominn hızia bü>xiduğü. se- lişmiş ükelerde refahm daha da arttğu i^şizliğin gerilediği ytllardı Düşük faizoranlarını temel aan •ucuzsermaye" po- litikalaT, tüketimi patlatma- ya yöndik tercihler. vergüerin azaltdrtası devtetin küçültül- mesi bj döneme damgasını vurdu. Bu ckonomik politikalar ABD"de Reaganomics. Ingil- tere"de Fhatcnerizm öe doruk noktasna çıktı. Liberalizmin bavrağı bütün dünyada dafgalandı. Gün "Bırakınız yapsmlar. bırdkmegeçsinler" dijenlerin günüydl Sosyal politikalar bir kena- ra atıkh ekonominin "görün- mezeli'nin dengesiziikreri çö- TPceği kabul edildi. Sorunlar yumağı 9O'lı yıllara girerken 10 yıllık uyşulamalar dev bir so- runlar yısmı miras bırakıyor- du Dev t>ütçe açıkları. Kör- fez Savas/vla iyice belirginle- şen ekonomik durgunluk. rnilyonlarca insanı yutan iş- sizfîk. işrn artık böyıe siirdü- rülemcyeceğinin temel göster- aeleriydı. ABDde Kasım 1992"de yapılan başkanlık seçimi. libe- ral politikalara son verilmesi- nhı başlangıcı oldu Dernok- rat aday Bill Clhton, değişim rüzgarlarmıestirirken Reago- nomics"e tcrk etmeyi vaat edi- K)rda Seçildi... Ve 1980"de onald Reagan ile başlayan. 1988'de George Bush ile sûren az vergi, yiiksek bütçe açığı politikasının da sonu geliver- di. ClintorTın hedefieri Bill Ginton'm 5 yıl içinde bütçe açığmı 510 mflyar dolar azaltmayı amaçlayan piant SİRKET Royal Dutch/Shell Britsh Petroleum Daimler-Benz R a t *mr Volksvvagen Eni Unilever/NV Siemens Veba Nestle Elf Aquitashe Philips Renault Peugeot BASF Electricte de France ABB Asea Brown Boverı Hoechst RWE Bat Industries ÜLKE Hol-İng. ort. İngiltere Almanya talya Almanya İtalya Hol.-lng. ort. Almanya Almanya İsviçre Fransa Hollanda Fransa Fransa Almanya Fransa İsveç Almanya Almanya İngiltere 1995'E DEĞİN GRUBUN 92'DEKI İŞTEN ÇIKARMA PRG. TOPLAM Sabit 20 bin %10yada 38.350 40 bin geçici işten çtkarma 94 sonunadek 12.500 26 binin üzerinde Aimjpa çapında 5 bin Ortalama %10 ya da 33 bin 5 bin Çıkarma yok, İşe alma planlanıyor Çıkarmama çabasında Ofasılikla 24 bin İndirim planlantyor %12 verimlilik için indirim planlanıyor 93 sonuna dek 10 bin 500 Ülke genelînin aftında indirim 93 sonuna dek 12 bin 93 sonuna dek bin Yorum yok İndirim yok, 3 bin 500 artış ÇALIŞANI 133.000 100.000 383.500 287.950 264.000 130.745 110.000 334.530 132.000 200.000 87.000 240.000 157.370 153.000 127.570 119.207 190.000 178.000 102.000 24.757 • Kuşkusuz. dünyanın bazı yerlerinde hâlâ bu 'ölmüş' ekonomik politikaları destekleyenler kalmıştır, ama 21. Yüzyıl'a 7 kala dünya, tıpkı 1930'ların Büyiik Bunahmrnda olduğu gibi devletten medet umuyor. 16 martta Maliye Bakanı Norman Lamont. önü- müzdeki 3 yılm bütçesini açı- kladı. Tıpkı Atlantik Okyanusu'- nun öteki kıyısında oldıığu gibien önemli ikisorun: Biitçe açıkları ve issizlik. Önümüzdeki 3 yıl içinde vergi gelirleri 17.5 milyar ster- lin arttırılacak. Major. genel seçimöncesin- de. katma değer vergilerini arttırmayacağını söylemişti. Ancak yeni biitçe programıy- la bu sö'zün ü yutt u. Cl ınton" ın politikasını i/deyerek biitçe açıklarını kapatma yolunu yeğledi. Bununla birUkte KDV artışları 1994 nisanına bırakıldı. Vergiler seneye Kıta büyüyor,şiyketkrküçüHiyor EkonomiSensi- Avnıpa'nın'cirolan itibamb'en biiyük 20 s,irk£tinden I6"sı, Cjciçıkartmava hazıriaıu>or. 1995yıhna değmçıkarolntıtınna kesingö/ü> lc bakıhn fjçilerin sayısı 200bhia^}or. İStelik hayı şirketter'çıkartacağız'demekk 1 birlikte, kaççat^anı r^si/ hırakacaklannı belirtmezken biride bu konuda">oruıı vapnıaktan' kaçınıyor. \ eni ççiabiiayı dü^üıen ikişirket Be Nestle ve BAT... Devfcrden biri tjcisaVısıru "sabit tutacağını' acıklarken biride "çıkartnıama eaba.Mnda> ı/ \ anıünı jjttiriyor. The linanciari imesjjaA'tesinin \erifc.rmegöıvcin)açısındaa dcNİerinardında kalan. ancak^enede'baünsayıbr' dd ik h sürinor. Avnıpa'nınönde^elen'tirketlürinn, ftfiçıkartrıakla, içhde bulunduklandarDoğa/ıavp.a^ııiayacakian \c buıun kılanıngenelektNfioniisinenasılyaıısıyacağı ise kestirilemhor. Reaganomics"in 'bol tüketım' yaklaşımı yerine 'bol yatırım" yaklasımını yeğliyor. "Bırakınız yapsınlar"ın yeri- ni. "ölçiilü müdahalecilik" alı- yor. "Daha az vergi alalım, özeJ sektor ydtırım yapsm. Ameri- kan halkıdaha fazla tüketsin" diyen Reaganomicslere kar^dık olarak Ginton. "Daha fazla vergi, daha fazla devlet harcaması" diyor. Sağ- lık alanmda çok ciddi bir re- form ile sosyal devlet kavramı yeniden yiiceltiliwr. Ginton"ın ekonomik planı- na gcSre «nginlerden daha fazla vercialınaaık yatırınıkı- ra ağırlıt verilerek ekonomi aınlandırılacak. altyapı ydtınmlarıyia kısa radede t?- sİTİik sorununda bir rahatla- rna getirilecek. hjin en ilgınç yanı, bundan be^ yıl öncekı seçim kampanyasında Bush"- un "Dudakîarımı okuyun: daha fazla vergi yok!"" diyerek seçimleri kaznnmasu bugün ise Ginton'm bunun tam tersi bir politikavı halkııı bir biitiuı olarak refahı içın kabul ettir- mesı. Demir Lady'nin dramı Amerika'da ekonomik |xv litıkada değtjim seçimlcrle geldi Ama fngiltere'de penıır Leydi"nın keııdi purtbinin ik- tid^ırı, Thatcherizm'e son ve- recekadımlanattı. Margaret Thatcher"ın pı> litikadan çekilmesinden s<.in- ra. John \lajor önderliğinde bir *eçim ?uferi daha kazanan Mııhafazakar Parti. 13 yıldır süreuelen uygulamalara "dur" daliT Thatcherızm. devletin kii- çiütülnx;sini. ekonomiyc miidahalenın en a/ii indiril- mesıni. ekonominin ptıra po- lıtikalarıvla yönlendirilmesiy- di Faizfer düs,ük tutularak hem is, dünyasına ucuz vatırım yapru: olanağı verile- cek. tıiketıci kredilerinni dü- s,ük olması halkı daha fazla »vitın almava vönlcndirecekti. Major hükümeti. yeni yeni durgunluktançıkma i^aretleri veren ekonomiye vergilerle birdarbe indirmek istemiyor. İngiltere. geçen yıl eviül a>i- nda Avrupa Para Sistemi"- nden çıkmış. faiz oranlarını viiade 5"e doğru inairmeye bas.lamej ve stcrfinb devalüe olmasınıı göz yummus,tu. Bu politikanın sonucunda. eko- nomi yııva;} yav-as, canlanma- va buşladı. Uç yıl sonra ilk lcez. ^ubat i'.vında issizsa\-Bi- nda bir azafma oldu. .Major hükümeti. yılda elli milyar sterlıne doğru giden bütçe açığım bu nedenıe 94'tcn iti- barcn uzııltma yolunu tercih etti. Bütün bu gelismelerin, ekonomıstlerin dilinden yoru- mu "bir dönemın gö?desi sıkı pıra politikalarının, uygu- layıcılann sırtına "i^sizlik" ve "bütçe açıkiarı" gibi ikı kam- buru birden yiikîediği." Uzmanlar. "bunun doğal sonucu olarak. sosyal devlet ilkesi bir kez daha geçerlilik kazanmakta. DevietTn. smırlı da olsit. ekonomiye miidaha- lesine olanak tanıyan bu uy- aulamayfa Keynes'in "işsiz- lîğin önlenmesi için dcviet, iş- sîzlere çukur kazdırtıp sonra da doldurtarak destek verme- yi gözE almalıdır" seklinde Ö2Etlenecek yaklaşımı >eni- den doğuyor. Üstelik hem AvTupa'da hem de ABD'de aynı anda..." divorlar. DUNYA EKONOMISINE BAKIŞ ERGIN YILDIZOĞLU LONDRA Quo Vadis Yeltsin? Geçen hafta Rusya bir iç savaşın kıyısından döndü. Cumartesi günü parla- mento, 'bir hafta önce elinde olağanüstü yetkiler toplayarak kararnamelerle yöne- teceğini açıklayan Başkan Yeltsin'in, bu davranışının anayasaya aykın olduğun- dan hareketle yargılanması önerisini go- rüşmeyi reddettı. Böylece Rusya aynı anda iki devlet başkanı, belki de bölünmüş birordu ve nihayet bir iç savaş tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktan kurtuldu. Tarihçiierin ve gazetecilerin dudaklarını uçuklatacak kadar heyecanlı ve biro kadar da karmaşık bir hafta yaşadıktan sonra, artık bu karmaşık ve enteresan günlerden fena halde bıkmış olan sokaktakı Rus in- sanını şimdi ne bekliyor? Bu noktada maa- lesef iyimser olmak pek kolay değil. Çünkü ufukta ekonomik sıkıntılar ve "Demir Elli" liderliklerden başka olasılıklar gözükmü- yor. Yeltsin güçlendî Bu hafta sonu toz duman durulduktan sonra ortaya çıkan manzara, toz duman kalkmadan öncekinden sadece bir açıdan değışikti. Gerek Yeltsin gerekse de görü- nüşte Hasbulatov liderliğindeki muhafaza- karlar birbirlerine en uç ve pratikte uygula- ması imkansız noktalardan bir saldırı baş- latmışlar ve sonunda her iki taraf da geri basmıştı. Ne var ki parlamento daha çok geri bastı ve sonuçta Yasama ve Yargı (Anayasa Mahkemesi) bu savaştan kan kaybederek ve büyük ölçüde inanılırlığını yitirerek çıkarken Yeltsin önceki durumu- nu korudu, hatta şimdi göreli olarak güç- lendi. Yeltsin'in baş stratejisti Sergei Shakbrai, Yeltsin ile Parlamento (muhafazakarlar) arasındaki taktikler mücadelesinde, kendi- ni Napolyon'un Rusya seferinde ona karşı direnen ve sonunda geri çekilmeye zorla- yan Kutuzov'a benzetırken, bunun kaçını- Imaz olarak Rus Çarı Alexander ile Yeltsin arasında bir benzetmeyı akla getireceğini, büyük bir olasılıkla düşünmüyordu. Ama elinde sürekli yeni yetkiler toplanan, özel uçakları, yaşamındaki lüks dillere destan olan, tatillerini Stalın'ın daçasında geçir- mekte ısrar eden. sıkıştığında kararname- lerle yönetmeyi tercih eden ve yakın gele- cekte III. Napolyon'a benzer bir şekilde halkoyu ile parlamentonun üstüne çıkma- ya hazırlanan bir Yeltsin ile karşı karşıya kaldığımız da bir gerçek. Batı liderlerinin hesabı Üstelik Yeltsin eşıttır serbest piyasa, mu- halefet eşıttır komünistler şeklınde son de- recede kaba bir hesapla hareket eden Clinton, Kohl. Mitterrand ve Major gibi Batı'nın liderleri Yeltsin'in bu evrimini de kaçınılmaz görüyor ve destekliyorlar. Daha da ilginci, Rusya'dakı liberal aydı- nların önemli bir kısmı da giderek bu duru- yor ama, Newsweek dergisinin gözlemle- rine göre "demokrasiye ulaşmak için güç- lü bir yönetımi kabul etmeye hazır olan- ların da sayısı artıyor" Planladığı reformları hayata geçirmeye başladığı taktırde Yeltsin hükümetnin de elinde demokrasiye rafa kaldırmaktan pek başka seçenek kalmıyor doğrusu. Son açıklanan ekonomik reformlar paketinde gerçi bireysel mülkiyet edinmeyi kolaylaştıran ve dış borçlar üzerine 6 ay morotoryum koyan tedbırler de var, ama paketin ilgiye layık, önemli yanı banka kredilerini, piyasadaki para miktarını sınırlamayı, banka faizlerini %80-100 arasında bir yere çıkartmayı HHE^v \ ^ 1 fYeltsh • I eltsın ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H H Parlamento ^^I^I^I^^^H H Başkanı ^ ^ I B H ^ ^ H H Hasbulatov ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ B H liderliğindeki HL • ^ ^ P ^ H muhafazakârlarla Wm ,: ^ H çekişmesinde ^T i **^ j H şimdi göreceli • H olarak daha da • ... i H güçlenmiş B * m j gözüküyor. p j j ^ ^ Hasbulatov yaşayabilen binlerce devlet işletmesinin işçi ve yönetici kamuoyunun baskısı var. Bu kredilerin kesilmesi ve banka faiZleri- nin yükselmesi ile bu işletmeler hızla if- las edecek ve bu ifiaslar da beraberinde kitlevi bir issizlik getirecekler. Rusya'nın sosyal güvenlik sıstemi ise böyle bir so- runla karşılaşmaya hjçbir şekilde hazır değildir. işte o zaman artan muhalefeti ve toplumsal hoşnutsuzluğu bastırmak için Yeltsin elindeki yetkileri kullanmadan edemeyecektir. Bu konudaki geçen yazı- mda "Yeltsin'in varlığı ise kısa zamanda bir siyasi parti kurup bu kesimle (serbest piyasanın üzerinde hızla güçlenen müte- şebbistabakası, aydınlarvb..) birtürtem- sil ilişkisi yaratmasına bağlı kalıyor" (21 Aralık) diye yazmıştım. O günden bu güne bu yönde bir değişiklik olamadı. Öy- leyse yarın Yeltsin, referandumdan güçlü çıksa bile, zorlukla karşılaştığında, karar- larını, direnen muhafazakar bürokrasiye ve diğer cumhuriyetlerin ve bölgelerin li- derliklerine rağmen. hangi sosyal güce ve kuruma dayanarak hayata geçirebile- cek? Mahşerin dört atlısı mu artık bir kaçmılmazlık olarak kabul et- miş gibi görünüyor. Glasnotz dergisinin editörü ve bir insan hakları savunucusu ol- makla bilinen Sergei Grigoryant da "Rus- ya'nın yavaş yavaş Latin Amerika tipi bir gelışmeyoluna'girdiğiniancakböyle'oto- riter bir yönetim altında reformların uygu- lanabileceğinı" düşünüyor. Nihayet Rusya halkı da serbest piyasanın yarattığı vur- gunculardan, hızlı günlük hayata egemen olman Mafya'dan ve gittikçe artan bir şe- kilde can güvenliğini tehdit eden hırsız ve soygunculardan, kendini kurtaracak ve bir düzen getirecek güçlü bir liderlik istıyor. Gerçı kımse eskı günlere dönmek istemi- amaçlaması. Eğer bu tedbirler hayata ge- çerse, ki bu paket olmasa bir başkası, libe- ralleşme programını izlemeye devam et- mek istıyorsa, benzer talepleri tekrar de- rîemek zorunda, Rusya halkının yeni bir şoka hazırlaması gerekiyor. Bilim Akade- mısi'nden Yuri Roubinski'ye göre Rusya hala bırinci şoku yaşıyor. Enflasyon ve issizlik Bu hiper-enflasyon. "İkinci şok, kitlesel issizlik daha henüzbaşlamadı" (LeMonde Des Debats Şubat 93. syf 8). Merkez ban- kasının görünüşte kredileri bol keseden dağıtmasının arkasında, ancak bu şekilde Bu ekonomik politikalar uygulansa bile bunların sonuçlarına karşı direnenleri bastırmak için gerekli gördüğü kararları hayata geçirmeye sıra gelince Yeltsin'e mahşerin dört atlısından üçüne, (savaş, açlık ve salgın hastalık), birden hükmet- meye çalışmaktan başka seçenek kalma- yacak. Dördüncü atlı bilındiği gibi, sel fe- laketidir. Hızla artan bir ilticacılar seli seklinde gelişebilecek ve kapılarına dayanacak olan bu dördüncü atlı ile de bugün ne pa- hasına olursa olsun Yeltsin'i destekleme- ye kararlı gözüken Batı ülkeleri hesap- laşmak zorunda kalacaktır. Bu senaryoyu aşırı kötümser, hatta abartılı bulanlar olabilir. Haklı da olabilir- ler. Ne var ki ortadaki malzeme ile bun- dan başkasını üretmek pek mümkün ol- muyor malesef. Ama eminim ki aksini sa- vunacak en azından bir kişi vardır. Belki de ona sormak lazım: Quoa Vadis Yelt- sin? ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Temiz Ekonomi Kişisel çıkar, bencıllık ve kazanç hırsı ile toplumsal yararın bağdaştırılması, kapitalizmin esasıdır Kapita- lizm, uyumsuz gibi görünen bireysel ile toplumsalı uyumlu kıldığı, bir arada tutabildiği ölçude başarılıdır. Bireysel tle toplumsalın uyumunu sağlayan ana öğe, ekonominin kendı kurallarıdır. Ekonominin kendi kural- larının yetersiz kaldığı durumlarda da demokratık sü- reçlerle oluşan kamu yönetiminın ışe karışması gerekir. Emek-sermaye dengesinin sağlanması, rekabet koşul- larının işlerliğinin korunması ve üretim olanaklarının genişletilmesı başlıca kamusal karışma noktaları sayı- lır. Eğer kişisel cıkar sağlama ekonomi dışı yollardan olu- yorsa bu durum, toplumun yararına olamaz. Gerçekte, oyunun kurallarına da uymaz. Bu nedenle demokrasinin işlediği yapılarda yolsuz- luk, rüşvet ve yonetım gücünün kötüye kullanımı yasa- dışı sayılır. Turkiye'de. yıllardır. siyasal gücün ya da konumun çı- kar sağlamĞamacıyla kullanılması sürdürülüyor. Cumhurbaşkanının. neredeyse tum aile bıreyleri, başbakanın ünlü yeğeni, kimi bakanların. belediye baş- kanlarının ve öbür kamu yöneticilerınin, siyasal ılişkile- re dayalı çıkar öykülerı hemen her gün basına yansıyor. Bırer toplumsal saygınlık örneği olmaları gereken üniversitelerin ıkısinin rektörlerinın adları, büyük yol- suzluk olaylarına karışabiliyor. Kuşkusuz. okyanustaki buzul örneği, yolsuzluk ve hır- sızlıkların çok kuçük bir bölümü suyüzüne çıkıyor. Bu nokta bir yana. yıllardır. yolsuzluk ve hırsızlıklar; yapanın yanında kalıyor, bunların üzerine gıdilmıyor ya da gidılemiyor. Böyle olunca da adı yolsuzluğa karışan kamu görevli- leri, tam bir vurdumduymazlıkla yerlerinde kalabilıyor. ilginçtir, bir kısım yolsuz ve hırsızlar yalnızca yerlerin- de kalmakla yetinmiyor, bu konulan kamuoyuna açıkla- yan ve sayıları bırkacı geçmeyen yürekli basın-yayın çalışanlarını tam bir utanmazlıkla suçlayabiliyor. Hırsızların saldırganlığı doğal sayılabilır. Doğal olmayan, yolsuzluk. rüşvet ve görevin kötüye kullanımı ile uğraşması gereken sıyasetçilerın ve kamu görevlilerinin bu görevden kaçınmalarıdır. Türkiye'nin kamu yönetımi yapısında, yalnızca savcı- lar "cumhuriyet savcısı" olarak nıtelenir Yunanistan'da askerı cuntaya karşı hukuk savaşımı veren savcı, sonradan cumhurbaşkanı seçildi. Italya'da son temızlik sürecını başlatan Milano Savcısı, gerçek bir halk kahramanı konumuna yükselıyor. Ulkemizde. 12 Eylul'ün baskıcı uygulamaları, karşısın- da guçlü bir savcı bulmadı. Günumüzde, 12 Eylül sonrasının uygulamalarıyla gi- derek yoğunlaşan yolsuzlukları soruşturacak yürekli savcılar çıkar mı? Bu sorunun yanıtı, toplumsal duyarlılıkta yatıyor Joplumun, bireyleri ve kurumlarıyla yolsuzluklarm kovuşturulması yönündeki istemleri yoğunlaştığı ölçüde sonuç alınabılır. Yolsuzluklarm üzerine gidecekler top- lumu yanlarında buldukları oranda yolsuzluklarm onü alınabılır Bu çerçevede hafta sonunda toplanacak olan SHPTü- zük ve Program Kurultayı'nda görüşülecek bir öneriye değinilmelidir Öneriye göre SHP üyehğini kişisel çıkarı için kullanacak olanlar cezalandırılacaktır. Bu yaklaşım siyasal kirlenmeyi önlemede önemli bir adım sayılmalıdır. Ancak durüstlükle ılgili kuralları yaz- mak yeterli olamaz, bunların gerekleri yerine getirilme- lidir. Açıktır ki yolsuzluklarm kol gezdiği ve yapanın yanın- da kaldığı bir ortamda ne ekonomik gelışme sağlanabi- lir ne de etkin bir kamu yönetimı kurulabiljr. Örneğin, yolsuzluklarm ve rüşvetin kol gezdiği bir or- tamda hangi yüzle vergi isteyeceksiniz? Eğer hükümet. ikinci beş yüz gününde büyük iş yap- mak ıstiyorsa bir temiz siyaset projesini uygulamaya koymalıdır. Sağlıklı sermaye birikimi ve ekonomik gelışmenin ilk adımı yolsuzluklarm olabildiğince azaltıldığı bir ortamı yaratmaktır Demokrasi öncelikle kamu yönetımindeki çürümeyi önlediğı ölçüde yaşayabilir ve ekonomik gelişmenin yollarını açabilir. DL^YA BAIVKASriVDAN L'YARI Rusyapetrol ithalatçısı olabîür • Suudi Arabistan"dan sonra petrol ihracatında ikinci sırada yer alan Rusya Federasyonu"nun üre- tinıi her gün bir milyon varil azalıyor. Rusya iki bin yılına kadar 50 milyar dolarhk yatırım yapamazsa petrol ithal eden ülke durumuna düşecek. Rusya"- nın petrol ithal etmek zorunda kalması halinde, petrol fivatları hızla yükselecek. • Dünya Bankası Başkanı Levvis Preston. Rusya- Federasyonu'nun petrol ve doğalgaz başta olmak iizere ihracat gelirlerini arttırarak ekonomisini ye- niden yapılandırması gerektiğini söyledi. W \SH1NGTON (AA)- Rus\.ı'da siy^iM kri/ '.iim hı- 7i\la sürerken. Dünya Ban- kası Bas,kanı Lewıs Preston "Bu ülkenin petrol kaynuk- larına 50 milyar dolar yatırım yapılnm/sa. Rusya'nın 2000 yılında petrol ithal eden ülke- ve dönüseceğı"' uyarısında bulundu. Preston. Dıs Politika Der- neci'ııdeki konuşmasmda. haTen dünyanın en büv ük pet- rol üretıcisi olan petrol ihra- aitında da Suudi Arabistan'- dan sonra ikinci sırada yer alan Rusya Federasyonu'nun bu vüzyılm sonunda petrol it- halatınâ bağımlı halegelmesi- ni "Bir felaket"" dive nitelen- diıdi. Rıısyanın ilerde petrol it- hal eder duruma düşmesi ha- Iınde dünya genelinde top^am petrol talebi artacağı için pet- rol fiyatlaruım hızla artacağı tahminediliyor. Rusyada petrol üretiminin sürekli düştüğüııi'ı, son üç yıl içinde her gün bir milyon varil azaldığına dikkat çeken Dün- ya Bankası Bas,kanı Preston "Bu ülkenin petrol üretimi- nin. 350 milyon ton olması beklenen I993 yılı düzeyinde tutulabilmesi için bugünden 2000 yılına kadar yaklas,ık 50 milvardolarlık yatırıma gerek var^" dedi. Sibirya projesi Dünya Bankası'nın Avru- Eı fmar \e Kalknıma Ban- ısı (EBRD) ile birlikte or- taklaşa olarak, I milyar do- larlık Batı Sibirya Petrol Pro- jesi üzerinde çalıs,tıklannı be- lirten Preston. bu projenin ba- s^irılı olrrtısı halinde, Rusya'- nın petrol ihracatı eelirlerine 1994 yılında 750 milyon dolar ekleneceğini söyiedi.' Dünya Bankası Bas,kanı Preston. Rusya'nm, petrol ve doğalgaz başta olmak Ü2Ere ihracat gelirlerini arttırmak sıuetiyle ekonomisini jeniden yapılandırması gereğıni vur- guladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle