25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20MART1993CUMARTESİ: HABERLER Özalcıların • ANKARA (ANKA) - Parti kurma çalışmalannı sürdüren Ozala milletvekilleri nisan ayında "kampanya' başlatmaya kararverdiler. Partınin resmen kuruluşunun planlandığı nisan ayında Hüsnü Doğan lıderliğinde i! gezileri düzenlenerek örgüt levhalan asılacak. Hüsnü Doğan başkanlığında toplanan Ozala milletvekilleri ramazan bayrammın ardından çalışmalarına hız kazandırmayı planladılar. Parti tüzük veprogrammın açıklanmasının hemen ardından resmi kuruluş başvurusunun da nisan ayında yapılacağı belirtilirken aynı anda tanıtım kampanyasına başlanması kararlaştınldı. SHP'nin kongre takvimi başiadı • ANKARA(ANKA)-SHP Genel Sekreıeri Cevdet Selvi, parti merkez y ürütme kurulunun olağan büyük kurultay sürecini başlattığını bildirdi. SHPGcncl Merkez yöneümi i! örgütlerine gönderdiği bir genelgeyle 31 Aralık 1992itibanylapartiye aday üye yazan ve 3 ay geçtikten sonra 31 Mart 1993'teasıl üyesıfaünı kazanacak olan üyelerin listelerini istedi. SHPGenel Merkezi'nde toplanacak aday listeleri nisan ayının ortasından itibaren yerel parti birimlerindeaskıya çıkanlacak. Listelereitiraz edilebilecek. Nisan ayının sonundan itibaren delege seçımlerı başlayacak. SHP'nin tüzüğündeyapacağı değişiklikle "50 üyeye bir delege' kuralını değiştirip '25 üyeye bir delege' kuralını getireceği bildirildı. Aynı dönemde aynca SHP Parti Meclısıyeni tüzüğe göre bir kongre yönetmeliği hazırlayacak. 'Kırılan camlar bardakoluyop' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Başbakan Süleyman Demirel, Türkiye'nin bugûnkü sorunlan aşacağını. bunun için halkın bir miktar demokratik sabır göstermesi gerektiğini söyledi. Demirel, "1991 ekiminde başkalannın kırdığı bardağı toparlamak bizedüştü. Kınlancamlann bardağını birer birer topluyoruz. Sabırlıyız. Milleıin sağduyusuna güveniyoruz" dedi. DYP Gençlik Komisyonlan'nın dün akşam BestOtel'de düzenlediği iftar yemeğine kalılan Başbakan Demirel. yaptığı konuşmada, herkesin ülkenin idaresine katılmalannı savunduklannı ve herkesi birinci sınıf vatandaş olarak gördüklerini söyledi. Bu arada Başbakan Süleyman Demirel. dün Türkiye Diyanet Vakfı tarafindan Kocatepe Camii'ndedüzenlenen 11. Dini Yayınlar Fuan'nı da gezdi. Bakanlara iftar yemejji • İSTANBLL(AA) -Devlet BakanıTansu ÇUler, Denizcilikten sorumlu Devlet Bakanı tbrahim Tez ve Milli Eğıtım Bakanı Köksal Toptan, Deniz Ticaret Odası( DTO) Armatörler Birliği ve Armatörlerc Kooperatiff nce verilen iftar yemeğine katıldılar. Conrad Oteldeki yemeğe a>Tica İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Armatörler Birliği Başkanı Şadan Kalka>an, TOBB Başkanı Yalım Erezdekatıldı. 2.5 yaşındaki bebeğe ciddi, sevecen, yatılı abla aranıyor. 272 16 50 KAYIP Otoehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür HÜSEYİNAYGÜL Silahlar bir saat boyunca susmadı. Nevruz, diğer bölge ve kentlerde sakin geçiyor Cizre'de Nevruz gergînliği • Nevruz'a bir gün kala dün Cizre'de silahlar konuştu. PKK'lılann Cudi Mahallesine ateş açmasıyla başlayan çatışma, bir saat boyunca sürdü, 2 korucu yaralandı. Yurdun diğer yerlerindeki kutlamalar genelde sakin geçti. Izmir'de önceki gün gözlem altına alınanlardan 46*sı DGM'yesevkedildi. CİZRE (Cumhuriyet)-Nev- ruz'a bir gün kala Şırnak'ın Cizre ilçesinde dün gece yoğun silah atışlan duyuldu. Saat 18. 30"da başlayan ve yaklaşık bir saat süren silah seslerinin nede- ni konusunda net bir bilgi alı- namadı. Cizre Kaymakamı Ömer Adar, silah seslerinin ka- mu kurum ve kuruluşlan bina- lanna açılan taciz ateşinden kaynaklandığını öne sürerken. Cizre Belediye Başkanı Haşim Haşimi. "Tariz ateşi yoktu. Cu- di mahallesindeki koruculara PKK'lılar ateş etmişler" dedi. İdil yolunun bulunduğu ta- raftan 7-8 el silah sesi duyuldu. Bu silah atışlannın kimler tara- findan yapıldığı öğrenilemez- ken, yaklaşık 5 dakika sonra Cizre bir anda silah seslerine boğuldu. Emniyet ve MİT bi- nasırun bulunduğu yönden Cüdi mahallesine doğru seri atışlar başiadı. 4 kez havan kul- lanıldığı duyuldu. İzli mermile- rin yoğun bir şekilde kullanıldı- ğı Cizre'de PK.K militanlan ile güvenlik güçleri arasında her- hangi bir çatışma çıkıp çıkma- dığı. yoğun silah atışlannın neden kaynaklandığı konusun- da bilgi edinilemedi. Bu arada Cizre Kadıoğlu Oteli'nde bulunan çok sayıda verli ve yabancı gazeteci. yoğun silah atışlan sonucu otelde gü- venilir yerler ararken, Cizre sokaklannda zırhlı panzerlerin gezdiği görüldü. Anadolu Ajansfnın haberine göre ise silah seslerinin nedeni, akşam saatlerinde kamu ku- rum ve kuruluşlanna ait binala- ra açılan taciz ateşi. AA muha- birinin görüştüğü Cizre Kaymakamı Ömer Adar, taciz ateşinin koruculara da yönelik olduğunu. ateş sırasırtda 2 ge- çıci köy korucusunun ayağın- dan hafif yaralandığını söyledi. 16gündür işbaşı yapmayan Şişli Belediyesi temizlik işcileri, Nevruz Bayramı'nı kutladüar(Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) Adar. bir teröristin de silahı ıle birlikteyakalandığını açıkladı. Cizre Belediye Başkanı Ha- şim Haşimi, "Cumhuriyet"in sorulannı yanıtlarken, "Taciz atışı olmuş değil. Cudi mahalle- sinde koruculann oturduğu böigeye PKK'lılar ateş etmiş. Bize bu bilgi verildi. Bir saat bo- yunca çok yoğun silah sesleri vardı. Son açıklamalardan son- ra bölgede bir yumuşama hisse- diliyordu. Ancak bu akşamki- (dün akşamki) olaylar ortamı gerdi" dedi. Öte yandan Nevruz dün Ciz- re dışında tüm yunta olaysız kutlandı. İzmir'de önceki gün Nevruz kutlamalan nedeniyle gösteri yaptıklan için gözaltına alınan 67 kişi hakkında soruş- turma açıldı. İstanbul'da dün çeşitli semtlerde yapılan Nev- ruz kutlamalan sakin geçti. Cumhuriyet Ege Bürosu'nun haberine göre, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Nusret Alp. Yamanlar semtinde mey- dana gelen olaylarla ilgili ola- rak gözlem altına alınan 46 kişi hakkındaki soruşturma dosya- sının. görevsizlik karan verile- rek DGM Savcılığı'na gönde- rildiğini söyledi. Öte yandan İTÜ Ayazağa Kampüsü önünde dün korsan gösteri yapan bir grup, Nevruz bayrarruyla ilgili sloganlar ata- rak yolu trafığe kapatıp ateş yaktılar. Grubun, "Kürdıs- tan'a askere gitme" şeklinde pankart taşıdığı belirtildi. Şişli'de Fen İşleri ve Temizlik İşleri'nin önünde 16 gündür iş- başı yapmama eylemi yapan Şişli Belediyesi temizlik işçileri. ateş yakıp, halay çekerek Nev- ruz'u kutladılar. Yapılan«açık- lamada. "Kürt ve Türk halklan arasında fazlasıyla ortak yön ve çıkar birliği vardır. Bunlardan biri de Nevruz'un simgelediği zulme ve sömürüye karşı olma zorunluluğudur" denildi. TürksöylencelerindeNevruzBayramı 2- RIZA ZELYUT Nüfus cüzdanımı ve sigorta kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. ÖMER KARABULUT Nevruz kavramının kaynağı İran gibi görünüyorsa da bugü- nün çok geniş bir bölgede yaşa- yan halklar tarafindan bilindi- ği, kutlandığı kesindir. Türkler de eski zamandan beri Nev- ruz'u kutlamışlardır. Hatta Türk söylencelerine göre Türk- ler, Ergenekon denilen dağlık bölgeden bugünde çıkarak dünyaya yayılmışlardır. Bazı yazarlar bu yüzden Nevruz'u Türk bayramı olarak_ saymış- lardır. Prof. Süheyl Ünver bu görüştedir. Nevruz macunu Türkler İslamiyet çizgisi içine girdikten sonra da Nevruz'u kutlamışlardır Bu kutlama. Osmanlılar döneminde de sür- müştür. Hem halk hem de Os- manlı yönetici kesimi Nevruz gününde şenlik yapmıştır. Yakın dönemlere kadar sü- ren Nevruz törenlerinde halk birbirlerini ziyaret eder, yoksul- lar doyurulur, komşulara helva götürülürdü. Sarayda ise bugün özel tören yapılırdı. Öncelikle Nevruz ma- cunu yapılırdı. Bu macun özel yapılmış seramik ve diğer de- ğerli kaplarda sunulurdu. Yine padişaha Nevruz günü şiirler yazılır, bahşiş alınırdı. Padişah bugün vezirlerine değerli hedi- yeler verir ve onlann gönülleri- ni alırdı. Zenginler de yoksul ai- lelere yardım ederlerdi. Nevruz törenleri; hem saray insanlan arasında hem de halk arasında coşkuyla kutlanır ve bir eğlence günü olmasına özen gösterilirdi. .Nevruz macunu olarak dağı- tılan macunlann bir benzeri de Manisa'da vapılan ve dağıtılan mesir macunudur. Mesirmacu- nundan şifa umulduğu gibi Nev ruz macunundan da şifa ve kuvvet umulmuştur. Alevüerde Nevruz Nevruz, Aleviler tarafindan kutlanılan büyük bayramlar- dan birisi olmuştur. Yüzyıllar boyunca Aleviler Nevruz'u de- ğişik anlamlar yükleyerek kut- lamışlardır. Bu anlamlann için- de Nevruz'un tüm insanlar ta- rafindan benimsenen genel an- lamının dışında Aleviler şu ne- denlerle Nevruz'u kutlamış- lardır: a) Alevi-Bektaşi geleneğine göre Alevi yoluna adını veren Hz. Ali bugünde doğmuştur. Bu yüzden eski takvime göre 9 martta (yeni takvimde 21 mart) başlayan ve üç gün süren bir şenlik yapılır. b) Hz. Ali peygamberin kızı Fatıma ile yine bugün evlen- miştir. c) Hz. Muhammed'e yalvaç- lık (peygamberlik) bugünde gelmiştir. • Yakın dönemlere kadar süren Nevruz törenlerinde halk birbirlerini ziyaret eder, yoksullar doyurulur, komşulara helva götürülürdü. Sarayda ise bugün özel tören yapılırdı. Öncelikle Nevruz macunu yapılırdı. Bu macun özel yapılmış değerli kaplarda sunulurdu. NEVRUZ GERÇEĞİ ÜRTLER Alevılerin Nevruz'u kutla- malan bugün bile sürmektedir. Bugün temiz elbiseler giyilir, yoksullara >emek verilir, eğlen- celer düzenlenir, yenilir içilir... Aynca evler temizlenir, güzel kokular serpilir. Analar, cocuk- lann ev halkının üzerine su ser- perler. Bu su, bereketi ve verim- liliği temsil eder. Bugün bile Alevi analar evdekilerin üstüne su serperler. Alevılerin bu geleneklen. es- kiden bütün İslam topluluklan- nın geleneği idi. Nevruz kutla- malan Abbasiler zamanında Bağdat'ta çok görkemli yapılır- dı. Halkın üzerine gülsuyu ve rcnkli sular serpilirdi. Bu suyun içine mürekkep katılması. gös- terilerin maskaralığa dönüşme- sine yol açmıştı. Buna bir de korkunç havai fişeklerin patla- ülması eklenince Nevruz kutla- malan günümüzün büyük kar- navallanna dönüşmüştü. Bu çılgınlığm önüne geçmek için halifeler, kutlamalann yasak- lanmasını bile gündeme getir- mişlerdi. Halk benimsemiyor Örneğin Halife Mutedıt bu törenleri yasakladığı gibi tören tarihini de değiştirmiş ve hazi- ran başına almıştı. Halk bu Nevruz'u benimsememiş ve ona Mutedit Nevruzu adını vermişti. Nevruz eğlenceleri gece bo- yunca da sürerdi. Özellikle kır- sal alanlarda genç kızlar ve deli- kanlılar ev bahçelerine, köy meydanlanna ateşler yakar, bunlann üzerlerinden atlaya- rak dilekler dilerlerdi. Bu sıra- larda maniler söylenir. şiirler okunurdu. Ev kadınlan ise Nevruz'da renkli yumurtalar kaynatırlar, helva yaparlar, çeşitli yemekler hazırlarlardı. Yemeklerin be- yaz renkli olmasına dikkat edi- lirdi. Süt, yoğurt. un gibi mad- deler kullanılır. aynca beyaz renkli yemişler yenilirdi. Alevi edebiyatında özel bir yeri olan Nevruz şiirleri yabn zamana kadar ozanlarca yaal- mış, Nevruz günleri okunmuş, dost toplantılannda yinelen- miştir. Bunlardan yakın za- manlı olan iki şiiri aşağıya alı- yoruz. Kent Bektaşilerinden ozanlann yazdığı bu şiirlerde Nevruz kavramının Alevi ke- sim içinde nasıl algılandığını anlamak mümkündür. Nevruziyye Gönüller şad oldu iikbahar geldi Nevruz bayramına eriştik ya hu.. Çemenzar şevk ile nura benzedı Nevruz bayramına eriştik ya hu.. Gelin cemle canlar bırlik olalım Arz-ı niyaz edüb dara duralım Muhabbet bezmınde zevkler bu- lalım Nevruz hayramına eriştik ya hu.. Atlattık bu demde gamlı günleri Eriştik safaya sürdük demleri Açılınca Şah'ın gonca gülleri Nevruz bayramına enşıik ya hu.. Ehl-i Şi'a bu dem zevk-u safa- da Birbırin kutlar ehl-i Vefa'da Gam gitsın gönüller olsun kü- şade Nevruz bayramına eriştik ya hu.. Hüsni Baba'm der ki Ali'dir Şah'ım Ehl-i Beyt yolunda fedadır canım Bunlarla kaimdir benim imanım Nevruz bayramına enştik ya hu Hüsevin Hüsni Erdikut Baba SÜRECEK NEWROZ KANA BULANMASIN KARDEŞLİK İÇİN DAİAJMŞMAY4! A Çm p^. H R.I I t J . . , f. Uin .^. K.pl.., K ^-^Im.A^, M Vnnt^, Y YUm.^ Ş. K.h^.-.n, • BüpK. H. ^ & CtkDCTMİ, Ş. KanaL, Z. K«raaf«ç, K. İhttok, C Canknrt, N. Ikri, A. Adan, Y Demir, K. YJormkh, A. Ureci. L Bolot, A. tkmtk. O. Ş^ün, H. Al»j. A. tkri, C Serinf, X Akmkara. H. Ba70«hı, M. Art*ç, C Itobrnüıir. Z. COr, & Anıl, 1. CAkffa, H. YİİBU, T. Dnür. A. tflen. H. Duıaa, H. Aular. Oİ Kjüaht, G. Okjnj. Z. AlaUy, T. Yifn. K. E«eodir, N. Akupc, H. l «un>«Tİ». C Memi* C Çoban. 1. UranhaMnagla, E. At A. ÖnSriı. S. Gencül, A. Tflrkjnenoth, G. Knv. S. Ttkf*. Z. Vardn. C. Kaı. L Şahin. S. .AnıL A. Okçooghı. & Okrao«ls, A. G«fKer, H. Dotu. N. Vannu, L Eaeodlr, S. Ffeku* H. Gten. A. Gtthttrk, IX. On«y, E. Sen, & Bıılraiar, Z. Kıtaf, SL ŞB, D. Smn, M. K«cök, SL lmamcı, S. GtoMı, M. Erydmaı. E. KantUBe, A. Haınedarogfaı,'N. Kara, E. Ca>rl. F. Dnnm*, N. GOmltt, C ^o, H. Adanpaıraa, C Karakdle, C Dam; M. Çcfik, M. Aydın, A. Detnirfe. F. Sar, C Caodonir. R r^tit, A. Çabfu-, >. Ç«iıık.Ta, A. Ovr. >. Kadim, S. Çmkmr, A. Koç, H. Fbiat, H. lUpUn, C Cmmn, F. AIUD, M. Öıdani]-. T. Avrfın, R Var, K. G&rcn, A. GttndofM . M. Alnııut, K. Panln, L Çooıak, T. Koç, C Ince, X Aykuı, L Do|an, H. Hocaogtu. Y Bahçdi. F. Önknu. S. Erfaek, H. AjjAhm, M. Akfaaba, E. Akpuur, A. Hatgan H. Demz. F. Var, R AaUn. A. AUan. M. Ştk, S. Sıt. S. Suen. H. lpekçi, C. Altan. C Özkik. A. Vfaz. Ş. Enddn. V. Çarp+n, S. ÖBrir. F. Oimcn. O. Kov. B. Korkmaz. A. Cfinnnu S. Umn, Z. Aknldız. C Kokul. 5. YıkLı. Z. Okoyan. & Livan. E. Kot, t. Şahin. R. Merit, H. Anbn, S. Ömttr. 6. Bilir. A. Vz. S. Karalay. H. \miuu-, İ t f e f l Aydın, & Enen, f. ZcngİD, Ş. Çobu», & Cttma*, M. KakıL H. Kara. S. KaçıkaTan, L Bilir. M. Errümaı. A. Aparduı, H. Gtkndogan, A. IHM*, C KBk, A. ö r a ı . l CfcMy, A. H. Alumr, M. Kıbç. S. Sankaya, S. Bakc K. Kıhç, K. Çagn>. Z- Kaya, & Ti|it, <i Ibplunı, & Kaplum, E. Bake, M. Ftr, A.Kngiıı, A. YttmUg. t. IVBt,D. Dogan,H.Sankap,M. karadag,T. A^deoU,M.Hanr,& Ben. A. A?daüı,CEh>, & ÖaSrk, K. \u+ H. Karaka*. C Dogu, K. W * c E. Kahramu, N. Korkot, C Gtedfis, K. Akkılıç. B. Çetin, M. Atau, T. Erpn. C Oıbakır. H. Dofan, M. Ugar, A. Kmt, L BJ, A. Ertftrk. A. ööflrk, M. Dogu. K. St^k, Ö. CAk, S. Akfaalıa, B. Sangttl, P. Sanyttl, & CAndttı, A. Akbaba. K. Dnman. G. Tbkan, F. Lak, Y. Onok, C ÇcJik, Z. ÇayUk, R. Ule.G. Tbpatan. Y. lale. E. Kıfcf, Ş. P^han. S. Atmaca. T. O»L GMUP K1ZILIRMAK, S. Akm, H. Banr. S. Erdem. F. Suikara, a DMma,M. ÖKII,T. Aun, Y Karau*. E. Mermer, E. KapUn, L Kndi^ E. Dalkıbç,E. Inftvar,T. Ahnn, V Baykarâ, A. Yılmıu. K. Urd<-. R. Şahin. T. Konnk, N. TaniTan. S. Bayrak. \. KaraLa^ S. Dofmn,T. ince. Ş. EroL, >. Zcngin, L. Çınar, I. SAjlemo, M. Öıgcn. R Fnlen, R. Şcnvttı. & Şunilogla, C Çdefai. H. Av-vıkfaı. M. Tomn. M. Öıgen, >. Bajmk, F. BingOL, A. Y6n, M. Kıyan, K. PoUu M. Akkoç, F. Kaya, M. Yıldii, F. YıMu. A. D^de, A. Akn. M. Ali Fem. A. l«ık. A. B0laU«p, S. İVktopaL A. Erkan. T. Çolak, E. Içraz. H. TUar, S. Apaydm, G. Çınp, F. Çuıgı, A. Çuaro, A. tyido$»n, T. Çmfram, LH. EJçi. M. Çahı, F. GSkçe, L. Ak>1krrk, T. Dag, A. AdS. X Tfckin. G. Kaıleriuu, A. Ymna, H. Ann, Y. Öıdoguı, R B^nm, Öl Gtim, C Dnrfun. L ÖıgüL Z. Aydm, Ü. ÇeUk. M. Yüdu. Y. Yni*çıı, F. Kalkan. A. Korkmu, F. Öıtfirk. M. ŞeafOl, H. Yıldn. a Berimoglu, L Öıer, S. ATarupe, H. lneedere, S. l lan. B. Öıdftnir. N. (Hrr. N. Bammogtn. K. Gandofan. M. Dagrar, Z. Adan, R L'nn, K. Onr, R. Şahin, R. Can. E. Akgttl. E. Çdim. (- Çapan. S. Ta,tan. M. li^tan. R. Erdofaıı. U. Babalh, H. Çalık, M. Bcrplli, A. Ta». P. Aluakal, V. Gfifnıaı. E. 4oo, A. Zarakotn. E. Kakın. 1. Şen, H. ŞCDO-, N. IHca». L. Kntln, C. EnJte. M. AJu, F. Kanar, M. DemircM^lu, C Oıkftk. N. SOnr, F. Tinıç, S. M» M. Horo*, A. BrrtOTİIl, G Cengix, O. AJjuı. & Kflk, & Kıhc F. lUdn. D. Akjul, A. Hrri. S. Üwan, l. Demina*, Y. Caodan. tt Ba>Tjun. A. Demina*. O. Par, E. Öıarduı. H. Pan, !N. Abo. F. Ca-u-k, a Ikkmaı. H. Eıa, N. ReBi. S. ( vgcn, M. Yüdınm. R Bagtt, A. .Alenkm. Y. ÜmaL, C San, M. Şahin, Y. Gttraoj. E. Gakçfc M. A. Polat, Z. Gtoden, C G»k. H. Dflıen, A. YJduım, t. Kıhç. M. ÇcJik, Y. Akta«, C Mcnu^, R. Rımgal, C Tat, H. Avnlmaz, G. Aınmı, D. AUn, >. Akkoç. S. PEktopal. Y. Akpmar, >. Yüdu. M. Tekin, C Çnk, S. Gflkr. Y. Yascı, H. Karada|. 4. 41tan. H.S. Fırau R Aksakal. H. Atq, M. Oıgen. H. Imun. M. Çınar. M. Halım. 1. Sö> lrm«. Ş. Eranır, L. Çuıar, Ş. KaTmak. H. Yılnuu. K. O(aj. t. Bulba. M. Yıldu. V. Akta*. M. Tnran. C Kar. F. Kaja, M. An. L. Dalkıhf. M. Cakel, i Hıç, \. Baychır, T. A^ba, U. S«y, F. Baabofa, & Gflimfiı, F. Hltorrin, H. Sincar, L KardaaUr. H. DİHn-.S. Ouuaman, A. Ydnuu. Y. YUcedag, G. Çahfkan, R Kanal. K. Omnan, Y Öademir, t. Öaer, N. Ata, A. Aatan, & GAıuen. E. RrrköThi. M. OkaTto. a Kara, E. Vtkiner, K. Ösmlınh. V Garkan. S. Elbat. H. Ekinci, N. Karataf. H. Tokta#. A. gçek, E. YUud. R. tluci. 4. Gonet, M. Kıhcdafan, T. Tııl«y. Z. Smnnıaı. A. Yılmaı. V. Karabnlm. >. Sonan. M. Ahındal. i. Imam, ÖL Sarbodak, Z. Kaup, L ÇeKk, H. Karabolnt, T. Ördrmir, A. Kinu. a YJnuu, H. Daf an. H. Rcjaı, K. Demira, K. Yanhn», Y Katanalp, A. Balmt^lu, R. Aykoç. S. Kauk, A. Yılmaı. N. Mikyaa, M. Katmuf, H. Günay. V. Yalçın. Y. Dagtayan, M. Maaan, A. Kaja, C. Ütk, A. Rona. H. Önmn, t. YÖIVCTMI. M. O««rk, L Aykoç. Y. Oguz. l. Karagaj, C Bcraz, T. Goıd, Ü. Erdogdn, C Yjmn. A. Ccngu. Ş. Kaplan, M. Ynmaf, Ş. Kanal, K. OıtürL D. Gtük. A. M<-n. A. Aalaa, L Bnhn, D. Şahin. A. fieri, Y. Alçmkaya. M. Aytaç. Z. Gto, L G«kcin, T. Drmir, E. Ş™. Z. Kıbç, D. San, S. inanma.M. Eryılmaı, E. Güwi. N. Gümo». H. Arienpa«an, M. Trtik. D. t^ciojlu, N. Aydın, A. Örok, Z. tuknr. & 1b|o, S. Yjfana*, Ü Biraen, A.T. EroJ, ( . Sofukpınar. C So#oltpmar, K. Yalurl. K. Ybnıbnazbaf, Y. Yılmaı, Z. Karaafaf, S. Koç, C Cankaıt, A. lÜtrTO.A.Ek»k,H.A^C.SrYUK.M.Borotln,Cl*kc^ahir.iA N. Kar&, F. D m g ş , C Şafo, C Karakeüe, A. Koeaman, H. Karu D. Uttc, G. Karafaaeak, H. Bilgin, M. Ena, N. Çınara, S. Kara, & YfllueL N. Sognkpuıar, >. Sognkpınar, Ç. Cankauu-, I. Yılmaı, M. İ!nODda|, S. Taf, S. Çın. T. Erdem, M. Çefik, F. Ariaojh, Öı Dtamet, S. G«K, L Adanhan, D. Yıld™, E. Yüdu, 1. BingOl. Ş. Opux, Y Çakmak, H. ööürk. M. Kn* H. KnrdoghL, M. Thna, E. Aktan. L Sahipm. S. Sohnu. A. Kar». A. KaTa, H. Yüımd. A. Kaja, t. G^nç, S. Ta* R Atacan, E. Gondojan. F. Vjtin, L Bcüku*. A. Andak, H. Daflajan. M. Can, M. Afanda, S. Ba*. H. Önttrk, Z. Ya»ar. Z. Ceogiz, M. ÖmtT, S. GttnCT, M. Oıdemir. F. Yolud. S. Araakar, A. Otuarogls. Y. Bilkcn, K. Oıdemir, H. Saıman. Ö. Denim, AJM. Tfckgi, R ATO. C Kotçak. F. Kö.<ak. F. Ahmci Gol. H. Gul. M. Kflnu-kçi. a Yıldıı, M. Konak. F. Onen. H. Akdcniz, l. Kenaji, A. t,k->, t. S ^ ^ n , M An^ri. H. tnyiyin V 11<ik F ty... t V.M-,m , 7. F^h., N K-» , H tHh^J.t, n llp», H Uran, K. Akpmar, L Şalapam, A. Sami, S. Yüdmm, M. Sonmo, H. BiçCT. T. Simfek, A. E|e«, A. Ajkaç, F. lpkUr.A. Kanagtu, & Bulıtt, & Gnndogda, & Arcan, & Arean, R Atamer. N. Tunar, S. Yagn. a Tsdıdil. D. Kerakca, Öı Ara, R Epadcmir, R. Bcbç«,M. Kara, S. Aılaa, H. Kcakan.T. Erdrm. K. Yttksel. Z. S«en, T. Gryik. L Oguz, K. Emia, S. S. Erafla, S. Karakat, C Uonir, M. Çcfik, M. Ajdın, A. DemirOc. F. Sar, a Candemir. R Yi|it, A. Çahau-, M. Çakaa'. >'• Cetinkaya, A. Ö«r,N. Kadim.S. Çakar, A. Koc H. PoUu M. KapUn,C Caaau, F. Akm. M. O-feour, T. Ajtfut,R Aw,K. Gfltn.P. Akaakal, A. Candagan, a Can, a Aydın, Ş. Tbk, M. Sarabaeak, & Mutlo, A. Innral, C ATdın, E. Kanar, İL Bidd, Y. Hoa, M. Koıan, H. Danao, H. Alalar, a KoUf.l, G. Okyav Z. Alalav, T. V^til. K. Eaendir. >. Aktepc H. UiDnnrU. C Monia, C Çoban, V. l'nmhauuıoglu, E. Al. A. önark, S. Oncal. 4. Tttriuneooglu. (,- Kua*. -i. %ktaa, Z. Vnrdn. C Kar, 1. Şahin, S. Aaıl, N. Çetcn. N. Da|, A. Ah»>. E. Aydemix, & Doger, M. Znlkadiroflıı, A. Anahtam, H. Atahan, G.T. Maır, H. Ayjnl. & Dogan, H. Balhkaja, M. Kana, N. AWan, K. Arcı, Z. Dnman, I. l»ık. R Demir. A. Şaroghı. E. Şaroglu, H. Kaytan, Y. Kaja, a Om^k, Y. Yelkiner, ÖıE. Şen, L Gtnç, R UJMÜ, S. Dagbeab, C Şeker, C. Ekin, S. Karaka*, M. Eor», A.H. Ibua, A. Genc E. Ora, R. Karadat, A. Tann, M. Aidm. C.S. Adan. A. Tekin, M. Kıbç. G. Nar, M. Çakır. M. "fckhani. D. C^lan, M. Aman, & Şcn. E. Itukan. Ş. tba, C Beaftupe. S. PoUL G. Eren. F. Giimıın. A.C. Kar, M. Kahraman, H. Anlan, M. Erean, & Snjtar. M. CflJ, N. HekİMHtfa, H. Kahnhaglıı, A. Akbulnt. H. Fıruna, M. Aılanparçan, C tvgen, A.R. Çiçek, F. Gttmoaufcin, t Era». K. Erkoçak, H. Ijç, (X Sapan, H. önflr, S. Akal AVRUPA^DAN EDÎP EMİL ÖYMEN Sığınmacıya Yeni Elek Avrupada her üike, artık sığınmacılara karşı kendisini nasıl koruyacağının hesabı içinde. Yenisi eskisi, kapısı sığınmacılara hep açık olanı olmayanı, artık bundan sonra, daha farklı bir tutum takınma zamanının geldiğini düşünüyor. Avrupa Topluluğu'nun, sığınmacılara karşı daha sıkı denetim, daha zor vize formülü zaten bir süre- dir biliniyordu. "Kime sığınmacı denir, ne kadar şüre ile sığınmacı sayılır, nasıl bir hukuki düzenleme yaflılır" so- rularına AT içişleri bakanları formül arıyor. Aslında for- mül kolay: Yasaklamak. Ama "sığınmacılığı yasakladık" demeye dilleri varmadığı için bin dereden su getirerek ince hukuki kurnazlıklardüşünmek, insanlan caydırmak zorundalar. Sanki her sığınmacı, keyfi öyle istediği için yurdunu.alışkanlıklarını, hatta ailesini bırakıpyadellere düşüyor. Elbette, sırf daha iyi ekonomik koşullar düşle- yerek bu işlere bin bir katakulli ile kalkışan çok. Ama sığınmacılık zaten, içinde yaşanılan koşullar elvermedi- ği için başvurulmak zorunda kalınan bir durum. Bu ko- şullar, ekonomik de olabilir, savaş da olabilir. Batı Avrupa'nın refah kuşağını oluşturan ileri AT ülke- leri ile bu trene hasbelkader arka vagon olarak takılıp giden yoksul AT ülkeleri, sığınmacılık konusunda ortak bir karara vardı varacak. AT'nin yoksul kesiminden var- lıklı kesimine yönelecek ve bal gibi ekonomik nedenli akına ise artık mecburen "sığınmacılık" denilemiyor. Malum, AT içinde serbestdolaşım izni çıkt. Ama, ATtre- nine ön ya da arka vagon fark etmez, bir yerinden takıl- mayacan atan "ikinci sınıf Avrupa ülkeleri" debu sığın- macı sorununu AT formülüne benzer bir şekilde çözme- ye karar verdiler. Bazı eski Doğu Avrupalılar bunlar: Macaristan, Polonya, Slovenya, Çek ve Slovaklar. Birde Avusturya. Sığınmacılığa ilişkin yasaları eşgüdümle- mek ve "arzu edilmeyen yörelerden" yönelecek akını caydırmak için ortak önlemler almak niyetindeler. Avrupa'nın batısı da doğusu da aynı yöne korku ile bakıyor artık: Yugoslavya'ya, Rusya'ya, Romanya, Bul- garistan, Baltık cumhuriyetleri, eski Sovyetler, Orta Do- ğu'ya ve daha uzaklara. Önce Budapeşte'de bir toplantı yapıldı. Avrupa Gü- venlik ve Işbirliği Konferansı AGIK bünyesinde. Buna Türkiye de katıldı. Sınırlardan yasadışı geçişlerin engel- lenmesi amacıyla aralarındaki işbirliğini arttırmaya ka- rarverdiler. Ülkeyekaçakgirenkişilersınırdışıedilecek, sınırlarda denetim arttırılacak, kaçak işçi simsarlığı ya- panlara, eksik ve sahte belge ile yolcu taşıyan şirketlere ceza gibi önlemler düşünüldü. Ama AGİK, bir fikir kulü- bü olduğu için varılan kararların lafta kalması daha bü- yük olasılık. Bazı eski Doğu Avrupa artı Avusturya'nın içişleri bakanları ise geçen harta Prag'da toplandılar. Almanya'nm sıkılaştırmaya niyetlendiği sığınmacılık ya- sası, bu eski Doğulular için fazla yumuşak bile kaldı. Çünkü Almanya'ya göre, "sorunsuz" ülkeler Polonya, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti'ydi. Ne de olsa Habsburg döneminde etkinlik alanı. Romanya ve Bulgaristan'dan gelecek olanlar çok ince elenip sık dokunacaktı. Yugos- lavya'dan gelenlere |se kapılar hala açıktı. Eski Doğulu- ların, Almanya kadar bonkörlüge niyetleri yok. Nitekim, geçen yılbaşına kadar federal yaşayıp şimdi ortaklığı ayıran Çek ve Slovaklar arasında da bir sığınmacı soru- nu yaşanıyor. Çekler, Slovaklara, yani eski eşlerine vize uyguluyor. Savunmaları şu' Yasadışı unsurlar, uyuştu- rucu ve silah kaçakçıları ve her türlü sığınmacı gelip Slo- vakya'dan geçerek aramıza sızabilirler. Daha döne kadar Varşova Paktı'nda yan yana bizafto girip Batı'ya karşı duranJarın, öküz ölüp ortaklık aynlın- ca bir anda kendi aralarında nasıl bir hiyerarşi merakına düştüklerini gözlemek ibret verici. Bunlann 1989a ka- dar ortak düşmanı Batı'ydı. Şimdi bütün Avrupa'nın or- tak düşmanı: Sığınmacılar. Rus, Boşnak, Romen, Bul- gar, Arnavut ve "kulüp üyesi olmayan" herkes. Polisten açıklama: YakalananDev-Solcular bir çok cinayetinfaili İstanbul Haber Senisi - İstanbul'da 8 mart tarihinde başlatılan operasyonlarda ya- kalanan Devrimci Sol militan- lannın. emekli generaller Mera- duh Ünlütürk vc Adnan Ersöz. sigortacı Andre Blake. İstanbul Emniyet Müdür Yardıması Şakir Koç'un da aralannda bu- lunduğu 17 polis. 2 MİTgörev- lisi ve 3 öğrencinin öldürülme eylemlerine katıldıklan iddia edildi. İstanbul Emniyet Müdür- lüğü'nden yapılan açıklamada operasyonlarda 5'i öldürülen 30 Devrimci Sol militanı. top- lam 9 ayn hücreevi olduğu ileri sürülen yerlerde gözlem altına alındı. Açıklamada 8 mart ta- rihinde Terörle Mücadele Ekipleri'nce belirlenen Kartal. İçerenköy, Ümraniye, Fatih, Avcılar, Alünşehir, Beşiktaş. Maltepe ve Beyoğlu ilçelerinde toplam 9 ayn ev ile, bir depo ve bir işyerine seri operasyonlar düzenlendiği bildırildi. Teslim ol' çağnsı İstanbul Emniyet Müdür- lüğü'nden yapılan açıklamaya göre. Kartal'daki evde yapılan operasyonda militanlann "tes- lim ol" çağnlanna silahla kar- şılık vermeleri üzerine çıkan çatışmada, Bedirhan Yağan (Bedri). Gürcan Özgür. Menek- şe Meral. Rıfat ve Asiye Kasap. biri Uzi marka olmak üzere 6 tabanca. bu tabancalara ait mermiler. örgütsel doküman- lar. sahte kimlik ve pasaport- larla öldürüldüler. Operasyonlannı sürdüren polıs Fatih Sinanağa Mahal- lesi'ndeki evde de. Garip Özars- lan. Mustafa Demirer, Veli Kılıç. İsmail Hakkı Ersel. Mus- tafa Erdem gözlem altına alınmışlardı. İçerenköy'deki bir evde, Nu- rettin Sönroez. Hasan Hüseyin Temiz. Ali Yalçın. Mustafa Gök ve Ali Aydemir; Altınşe- hir'deki bir başka evde Kazun Sarılmiş. Adatepe Serap Cad- desi'ndeki bir evde Gülizar Ke- sici. Fatma Şot. Senet Rakıcı: A\cılar'daki bir evde Nurgül Kayapınar. Hüsamettın Çelebi. İşa Kuru gözlem aluna alındı. Ümraniye'deki bir evde Musta- fa \ aman. Ahmet Erol Ankan, Üsküdar'daki bir evde FıKz Gençer, Funda Devran, Asun Özdemir, Erkan İlağa Ali Ay- demir gözlem aluna aündılar. Sanıklardan İsa Kuru'nun, operasvon sırasında kaçmaya çalışırken ayağından vuruldu- ğu ileri sürüldü. Orgütte bölünme Emniyet Müdürlüğü'nün açıklamasında Devrimci Sol örgütünün kendi içinde bölün- düğü bildirildi. Açıklamada 1989 yıhnda Bayrampaşa Ce- zaevi'nden fırar ettikten sonra örgüt içinde Dursun Karataş- tan sonra ikincı adam olarak faaliyet gösteren Bedirhan Ya- ğan'ın daha sonra örgütün ar- şivini ele geçirdiği, Türkiye'de faaliyet gösteren militanlar ile Şam'da eğitimini tamamlayıp bekleyen Silahlı Devrimci Bir- likleri (SDB) militanlannı ken- di tarafına alarak Türkiye'ye giriş yaptığı bildirildi. İstanbul'da 10 polisin öldü- riilmesi olayından sorumlu tu- tulan Mustafa Demirer de em- niyetteki açıklamada örgütte bölünme olduğunu doğruladı. Demirer, şöyle konuştu: "Örgütün kendi içinde bu- lunduğu bir durum var. Müca- dele dergisi Bedri Yağan ve öte- ki şehitlerin kod adlannı Dev- rimci Sol geleneğine aykın ola- rak açıkladı" dedi. Menzir'e suç duyurusu Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi, geçen günlerde Kartal'da gerçekleşti- rilen ve Dev-Sol üyesi beş kişi- nin ölümü ile sonuçlanan ope- rasyonun 'taammüden adam öldürmeye' yönelik olduğu id- diasıyla, istanbul Emniyet Mü- dürü Necdet Menzir ve operas- yona katılan Terörle Mücadele Dairesi polisleri hakkında İstanbul Cumhuriyet Baş- savahğı'na suç duyurusunda bulundu. Çağdaş Avaıkatlar Grubu İstanbul Barosu Yönetim Ku- rulu Başkanlığı'na 60 imzah bir dilekçe vererek, baroda 'İnsan Haklan Araştırma Komisyo- nu" kurulmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle