27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Î/TFA CUMHURİYET 16MART1993SAU HABERLER Albulura Refah kancası • ANKARA (ANKA)- Özilcılarla birlikte yenı partı kaıma çalışmalannın içınde oiaı V ıtdırım Akbulut, son zamanlarda en çok aranılan pol tikacı oldu. ANAP"a gen dörmesı yolunda başlatılan çabalarla birlikte bazı RP miletvekıllerinin Ak5ulut'un kendi saflanna kaüması için ısrarcı oldaklan belirlendi. Özala hareketin örgütlenme çalışmalanna katılmasına karşın eskısi kadar etkin olmayan Yıldınm Akbulut'un ANAP"a geri dönmesi konusundaki gırişımlere yenilerinin eklendıği öğrenildı. Akbulut ilc birlikte hareket eden bazı ANAPeski mılletvekılleri. Akbulut'un Refah Partisi'ne katılması yolunda cıddi gınşimleri olduğunu sö>lediler. Milletvekillennın Necmettin Erbakan'ın adına Akbulut ıle görüşmeler yaptığını öne süren Akbulut'a yakın çevreler "Onlara yanıt vermedi ama kapıyı da kapamadı" dedıler. İnönü doğatgazı savundu • ANKARA(ANKA)-SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü, doğalgaz fıyatı konusunda Ankara Büyükşehır Bcledıye Başkanı Murat Karavalçın ile İstanbul Büyükşehir Belediyc Başkanı Nurettin Sözen'ı savunarak "doğal gaz pahalı ya da fahiş fıyatla değil. maliyetıne şatılmaktadır'" dedi. ANAP İstanbul Milletvekılı Bülent Akarcalı'nın İstanbul, Ankara ve Bursa Büyükşehir belediyelerinin doğalgaz fîyatlanna sürekli zam yhparakvalandaşı mağdur ettikleri yolundaki yaalı soru önergesini yanıtlayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. Bursa'da doğalgaz fıyatının doğrudan doğruya Botaş taratindan belirlendığıni söyledi. İnönü. Ankara'da ıse doğalgaz fıyatı behrlenirken Botaş'a ödenen bedel, dolann 6 aylık kur artışı. doğalgazda çalışan işçi ve memur ücreti ile v urtdışmdan alınan kredinin geri ödenmesi gibi kalemlerin dikkate alındığnu anlaürken "doğalgazın fıyatı, ucuzluk sıralamasında, özel kalorifer yakıtıileithalkömür arasında yeralmaktadır" dedi. Erbakan'dan öneri •GEMLİK (AA)- Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan yerel seçimler ile genel seçimlerin bir arada yapılması önerisinde bulundu. Erbakan, partisinin Gemlik ilçe binasınm açıhşında yaptığı konuşmada, RP'nin son günlerde büyüme süreci içine gjrdiğini. bu sürecın 1 Kasım seçimlerinden sonra daha da hızlandığını söyledi. Dış politika konulanna da değinen Erbakan, hükümetin bu konuda da son derece başansız olduğunu öne sürdü. Erbakan. Bosna-Hersekte yaşanan Sırp mezalimıne seyirci kalındığını, Azerbaycan'a karşı savaşan Ermeniler'e yardım etmekle de büyük bir hata işlendiğini savundu. 1 Mayısiçin yedekteküf • ANKARA (ANK A) - Şırnak BağımsızMilletvekili Mahmut Alınak, SHP'nin TBMM Genel Kurulu'nda reddedilen 1 Mayısyasa önerisinin yerine yeni bir yasa getırmek için bır yıl beklemeye gerek olmadığını büdirdi. "Bizim yasa önerimizle 1 Mayıs'ın (İşçi Bayramı) 21, martın da (Nevroz Bayramı) olması öngörülüyor. Halbuki, SHP'li Ercan Karakaş'ın Genel Kurul'da reddilen önerisinde 1 Mayıs'ın (Çahşanlar ve Bahar Bayramı) olması isteniyordu. Dolayısıyla iki öneri bırbirinden çok farklı. İktidarortaklan eğer 1 Mayıs'ı bayram ilan etmek ise bızim yasa önerimizi bir an önce gündeme alıp kabul edebilir." Gazetecileri Koruma Komitesi, Türkiye'yi Yugoslavya'dan daha tehlikeli buldu Türkiye gazeteci cehennemi ÖÜ ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Merkezi New York'ta bulunan Gazeteci- leri Koruma Komitesi (CPJ) tarafından yayımlanan 1992 yılı raporunda; Tiirki- ye, gazeteci cinayetleri açKindan birinci sırayı aldı. CPJ tarafından yayımlanan "Basına Saldırılar 1992" raporunda. Güneydoğu Anadolu'da gazeteci olarak çalışmanın, Yugoslavya'ya gönderilen bir gazeteciye oranla çok daha fazla "ölümcüT oiduğu belirtilivor. Yugoslavya'da geçtiğimiz yıl dokuz gazetecinin öldürüldüğü belirtiİen rapor- da, Türkiy e'de çoğu Kürt kökenli olan 11 gazetecinin, öldürüldüğüne dikkat çekil- di. Gazetecilere, 107 ülkede toplam 1600 saMırı > apıldığı da raporda >er alıyor. CPJ tarafından yapılan yazılı açıkla- • CPJ tarafından yayımlanan "Basına Saldınlar 1992" rapo- runda, Güneydoğu Anadolu'da gazeteci olarak çalışmanın, Yugoslavya'ya gönderilen bir gazeteciye oranla çok daha fazla "ölümcül" olduğu belirtiliyor. Raporda, devletin iki cinayete ka- nşmış olduğuna inanıldığı; iki cinayetin de PKK tarafından üst- lenildiğine dikkat çekiliyor. kiliyor. Başbakan Sûleyman Demirel ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in cinayet- lerde devletin rolünün olduğunu yalanla- dıklan, ancak, bazı kurfoanlan "militan" olarak niteledikleri belirtiliyor. Öldürülenlerin biiyük çoğunluğunun sol eğilimli veya Kürt yanlısı yayınlann görevlileri oldukları bclirtilen raporda. bu kişilerin yazılarında Kontrgerilla. Hizbullah >e gmenlik güçlerince yapılan saldırılar hakkında vazılar vazdıklarına mada, raporda Türkiye ile ilgili olarak şu yorumların yer aldığı belirtildi: "Bu rakam, vöneticilerin kendilerini. Ortadoğu >e Orta Asya'daki diğer 6e\- letlere demokrasi örneği olarak sunduk- ları bir iilke açısından çok ciddidir. Hükümetin tutumu, sadece basına karşı olan şiddeti teşvik etmektedir." Raporda, devletin iki cinayete kanş- mtş olduğuna inanıldığı; iki cinavetin de PKK tarafından üstienildiğine dikkat çe- dikkat çekildi. Komite'nih raporunda, Türkiye'de, 1992 yılında gazetecilere yö- nelik İ6 gözaltı, 15 fiziksel saldırı, 21 teh- dit ve 12 raüsadere olayının yer aldığı belirtiliyor. Alman Frankfurter Allgemeine La- tung gazeteâ, "Sınırsız Gazeteciler"in Türkiye'ye yönelik suçlamalarına yer verdi. Gazetenin haberinde, "İsviçre'deki Sı- nırsız Gazeteciler örgütü, Tiirk resmi makamlarını, gazeteci cinayetlerine ka- nşmış olmakla suçladı. Türkive'de geçti- ğimiz y d 13 gazetecinin öldüriilmesi olay- lan ve basınm çaltşma şartlanyla ilgili yaptığı incelemelerden sonra bir açıkla- ma \ apan soz konusu örgüt, basının açık- ça "gözdağı >erme politikasmın kurban- ları" oiduklarını belirtti. Baskılanprotesto eden tutuklu yakınlan, yeni cezaevleri yasa tasansma sert tepki gösterdi 'Tasan,kafâamlavmyasalkıhft• Aileler, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Milli Savunma BakanhğTnın ortaklaşa hazırladığı yasa tasansıyla, cezaevlerindeki katliamlara "ya- sallık kılıfı" giydirilmeye çalışıldığını öne sürdüler. Haber Merkezi- Cezaevlenn- de tutuklu ve hükümlülere bas- kı uygulandığı ıddiasıyla açlık grevıne başlayan aileler, Adalet Bakanlığı. İçişleri Bakanlığı ve Mılli Savunma Bakanlığının ortaklaşa hazırladığı yasa tasa- nsıyla. cezaevlerindeki katliam- lara "yasallık kılıfı" giydirilme- ye çalışıjdığını öne sürdüler. Buca Cezaevi'nde tutuklu ve hükümlülenn başlattıklan aç- lık grevi 33. gününü doldurur- ken. ailelerin İHD Ankara Şubesi'ndc sürdürdüğü açlık grevi 5. gününü doldurdu. Cezaevlerindeki baskılan kı- namak için İHD Ankara Şu- besi'nde açlık grevi yapan aile- ler. dün bir basın açıklaması yapülar. Son dönemlerde iç ha- rekat ve topyekun şavaşın bir parçası olarak fırarlar bahane cdılerek cezaevlerine yönelik saldınlann yoğunlaştığını belir- ten aileler açıklamalannda şöy- le dediler: "Buca, Sağmalcılar. Yozgat, Nevşehir. Amasya, Malatya. Dıyarbakır, Aydın, Urla, Nu- .saybin cezaevlerinde bulunan siyasi tutsaklara yönelik saldın- lar, hak gasplan sonucu bir çok cezaevinde açlık grevleri, ölüm sınınna gelmiştir. Devlet yetki- lıleri ve özellikle Adalet Bakan- lığı, siyasi çıkar hesaplanyla ölüme gidenleri seyretmektedır. İşte cezaevi katliamlannı yasal- laştıran bir tasan .. Bızzat Ada- let Bakanı Seyfi Oktay. İçişleri Bakanı İsmet Sezgin. Mılli Sa- vunma Bakanı Nevzat Ayaz'ın yer aldığı ve hazırladığı yasa ta- sansıda aynen şöyle denilmek- tedir: 'Kurum personeline ceza- evlerindeki eylemlerin derecesi- ne göre her çeşit silah kullanma yetkisi tanınacak." Bu apaçık cezaevlerinde meydana gelebilecek katlıamla- nn yasallaştınlmasıdır Bu ya- say la, cezaevlennde yaşanabile- cek katliamlara yasallık kılıfı giydinliyor." İHD Ankara Şubesi'nde aç- lık grevi yapan ailelen bir grup milletvekili ve demokratik kitle örgütü temsilcısı zıyarel ederek, insanca yaşama koşullannın sağlanması amacıyla başlatılan açlık grevini destekledıklerini belirttiler. HEP Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Küınc. "Devlet sadece cezaevlerinde dcğıl. dışardaki insanlara da kurşun sıkıyor" dedi. Sevk korkusu elinden alınmış durumda." Bayrampaşa Cezaevi'ndekı siyasi tutuklu ve hükümfülerin başlattığı açlık grevi 9. güne gi- rerken aileleride "sevk korku- su" sardı. Tutuklu ve hükümlü yakınlan tüm cezaevlerinde baskılann sürdüğünü, Bayram- paşa Cezaevi'nde bulunan ço- cuklanyla görüşemediklerinı vurgulayarak, "Adalet Ba- kanı'yla görüştük. Ancak Adalet Bakanı ceza- evlerinde yaşanan sorunlara çözüm bulmaktan çok, kendi durumunu düşünüyordu" de- diler. Cezaevlerinde süren in- sanlık dışı uygulamalan kına- mak amacıyte dün bir imza kampanyası başlatan aileler, Bayrampaşa Cezaevı'nde her an sevk yapılabileceğini, ancak tutuklu ve hükümlülerin bu sevklere direneceğini vurgu- layarak şunlan söylediler "Cezaevinde onur kıncı ara- malar nedeniyle çocuklanmız bızımle görüşe çıkmıyor. Du- ruşmalarada götüriilmüyorlar. İçerde ne olup bittiğini bılmiyo- ruz. Eğer sevkler gündeme ge- lirse korkunç olaylar olabilir. Her an bir katliam yaşanabilir. Şu andaki uygulamalar 12 Ey- I J J * • |»«» lül faşist cuntasını aratmayacak GVK tCuirffinllglBayrampaşa Cezaevi'nde baskılan kınamak amacıyla tutuklu ve hükümlülerin baş- durumda. Hem ailelerin. hem lattıklan açlık grevi 9. gününü doldururken, aileleri de sevk korkusu sardı. Aileler, çocuklanyla fîrar olayı sonrasında göriişeme- de çocuklanmızın tüm haklan diklerini vurgulayarak hayatlarından endise ertiklerini söylediler. (Fotoğraf: HAYRETTİN SAĞANAK) Proje Aygen'in Başbakanlığa trilyonluk koııut ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakanlık için yapıla- cak yeni bina. en son teknoloji- nin kullanıldığı. Türkiye'nin en modern bması olacak. Başba- kanlık bınası projesini hazırla- yan mımar Sezar Aygen, kapı- lann bile bilgisayara bağlı oldu- ğu. nükleer sığınakb bir bına düşünüyor. Başbakanlık bınası için 12 Eylül öncesinde açılan proje ya- nşmasını kazanan mımar Ay- gen, şımdı projede günün ko- şullanna göre değişiklik yap- maya haarlanıyor. Aygen'in yanşmayı kazandığı ancak, 12 Eylül askeri yönetimi tarafın- dan uygulamaya konmayan proje, 200 bin metrekarelik bir inşaatı kapsıyor. Dışişlen Ba- kanhğı. İmar İskân Bakanlığı, MGK. ve Başbakanlık Basıme- vi dahil Başbakanlığa bağlı tüm kuruluşlan çatısı altında topla- yacak bu kompleksin bugünkü fıyatlarla malıyetinin. bir tril- yon hrayı bulacağı belirtiliyor. Başbakanlık bınası için ha- zırlanan ilk projeden sonra. ın- şaatın yapılacağı arsada önemli degişiklıkler oldu. 12 Eylül yö- netimince arsanın bir bölümün- de Hava Kuvvetleri Komutan- Uğı için bına yapünldı. Böylece arsa önemli ölçüde küçüldü. Aynca yeniden yapımı düşünü- len binada yalnızca Başbakan- lık ve Devlet Bakanlıklan ile bazı önemli kuruluşlar buluna- cak. 1989 yerel seçimlerinde DYP'nin Ankara Büyükşehir Beledıye Başkan adayı da olan mimar Sezer Aygen. bugüne kadar başbakanlık binası ola- rak yapılmış hiçbır bına olma- dığını söyledi. Mart 1993 Çıktı... • Sinema tarihinin on ûnlû çekimi...» Ankara Film Festivali • Teenage kahramanı kimlik değtştiriyor. Patrick Swayze...« Yılın "in"leri: •eştirmenler '92'nin en iyi ve en kötü filmierini seçtiler...* Judy Davis: Zamanımızın "iyi" oyunculanndan... • Tıbbın acımasız kurallarına karşı: Lorenzo'nun Yagı • Yılın "erTleri: '92 panoramasına gırgır bir bakış denemesi... GÜNDÜZ GÖZÜYLE MELÎH CEVDET ANDAY Soru Yağmupu Bizı boş ınançların dokuncasından koruyacak olan el- bette bilımsel doğrulardır. Geçen yazımda da sözünü etmıştim, felsefenin de bilimin de temelinde sorular yer alır. Birsoru-yanıtdiyalektiğidirakıl Demek bizfelsefeyi de bilimi de bu diyalektiğin ışığında değerlendireceğiz- dir Ne yaparsınız ki bilimi de felsefeyi de inançlar, inan- calar gibi dokunulmazlar soyuna sokanlarla sık sık kar- şılıyoruz' "Bunu bılım söylüyor" diyerek üstümüze üstü- müze geliyorlar. Nerden öğrenmişler bilimleri? Onca merak etmeyelim, bilimlerın vulgarisation'- undan öğreniyorlar. Bu yabancı sözcük, bilimsel doğru- ları halkın anlayacağı bir biçime sokmak, basitleştirmek anlamına gelir. İşte bu tür yaygın bilim edebiyatı bizi bil- giç kılıyor, bilgin değil. Bakın. gazetemizin Bilim-Teknik ekinde Asimov'un yazdıkları okurca çok tutuldu, çok se- vildı. Diyelim, evren nasıl ortayaçıkmış, bülbül gibi anla- tıveriyorlar. Bir patlamaolmuş, "Büyük patlama" diyor- lar buna... Evrenin en büyük gizıni böylece anlayıveriyo- ruz. Asimov, kısa bir yazıda bu gerçeği beynimize akıtı- veriyor. Artık soru sormaya ne gerek var! Patlama ol- muş efendım 1 Oysa var sorulacak bir soru- Nerde olmuş bu patla- ma? Yanıtj çok basit: Boşlukta Elbet bır soru daha çıkıyor karşımıza o an- Boşluk nedır? İşte bılım aşkından yanıp tutuşan halka Asimov, bura- da bir yanıt getirmiyor, daha doğrusu oraya dek gelmi- yor, "Patlama olmuştur" diyor, o kadar. ("Sana o kadarı yeter", diyor kısaca). 10 mart tarihli gazetemizde "Liselinin gözü evTenin ar- lannda" başhklı bir haber verdı. Figen Atalay arkada- şımızın verdiği bilgiye gore bu oğretım yılında açılan özel Kültür Fen Lisesinde. öğrencılere bilimsel düşün- ceyi öğretmek, ılgi alanlarını seçmelerine yardımcı ol- mak amacıyla bir de Bilim Kurulu oluşturulmuş. İstanbul Universitesı Fen Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Çetin Bolcal- ın "Evrenin oluşumu ve gelışimi" konulu konferansını, Fen Lısesı oğrencilerıyle birilikte arkadaşımız da ızle- miş. Anladığıma göre çok ilginç bir söyleşi olmuş bu; öğrenaler not alarak dinlemişler ve Sayın Bolcal'a so- rular yöneltmişler Bu sorulardan biri şu: - Büyük patlama öncesi için bir şey söyleyebilir misi- niz? Bilim yolunda ilerlemeyi amaç edinmiş çocuklarımız- daki bu kurcalama merakı beni çok etkiledi. Prof. Bolcalın yanıtı şöyle: - Bu konuda bilimsel niçbir kanıtyok, senaryolar uydu- rabilirsıniz Prof. Bolcalın "senaryolar" dediği "tasawurlar"dır, ancak bu tasavvurlar ıçinde palavranın yeri yoktur, bi- limsel yontemden sapmamak gerekir. Tasavvur, ancak bu koşullar içinde yol gosterici olabilir. Bu soru-yanıt zinciri içindekı bir halka, bana birçok bakımdan çok ilginçgeldi. Soru şu: - Evren ılk haline dönerse, ikinci Büyük Patlama mı olacak? Yanıt şöyle: - Bu konuda hiçbır şey bilmiyorum. İşte gerçek bir bilim adamının yanıtı böyle olur. Sanı- rım öğrenciler bu yanıttan büyük bir ders çıkarmışlardıf£İj Diyeceğim, bilimsel doğruları fazla basitleştirmekten- se, bilinenin sınırında durmak iyidir. Böylece evrenin gizlerinin çözülmüş olduğuna ilişkin boş inanç ortadan kalkmış olur. Bilimsel araştırma ve buluşlar da unutmayalım ki soru yağmuru altındadır. Malay'dangiderayak Bölgede partizanlık lıala surdurüluyor • İçişleri Bakanlığı tarafından merkez valiliğine alınan Şırnak Valisi Mustafa Malay, dün Diyar- bakır"da Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde dü- zenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulun- du. Viodanen rahat olduğunu söyleyen Malay, böl- gede partizanlığm sürdürüldüğünü ileri sürdü. DİYARBAK1R (Cumhuri- yet) - Gorevden alınan Şırnak Valisi Mustafa Malay, vicda- nen rahat olduğunu. vatanda- şın haksızlığa tahammülünün bulunmadığını belırterek "Ta- rafsızhğı vedürüstlüğü sağlaya- mazsak anarşiyı de önleyeme- yiz" dedi. İçişleri Bakanlığı tarafından merkez valiliğine alınan Şırnak Valisi Mustafa Malay, dün Di- yarbakır'da Güneydoğu Gaze- teciler Cemiyeti'nde düzenledi- ği basın toplantısında açıkla- malarda bulundu. Bakanlar Kurulu'nda çıkan tartışmayla ilgili de aynntılı bilgı verdı. Şır- nak'ın sorunlannı anlatmak için Demirel'den randevu aldı- ğını belırten Malay. "Demirel'- in odasında kendisıyle sadece beş dakika görüşebildım. Bu süre içinde de anarşi ıle ilgili alı- nan önlemlen anlattım. Şır- nak'ın sorunlannı ıse Bakanlar Kurulu'nda anlatmamı istedi. Birlikte toplantıya gittik. Bazı çevreler Başbakan Demirel'in kendisinin söyleyemediğı bazı şeyleri bana söylettırdıği dedi- kodulan yaydı. Oysa olay ta- mamen tesadüfen geliştı. Şım- diye kadar hiçbır siyasi partiyle ilgim olmadı" dedi. İşçi alımları İşe alımlarda "Hakkaniyet il- kelerine uyulduğuna vatanda- şın inanmadığını" kaydeden Malay, özetle şunlan söyledi: "Olağanüstü Hal Bölge Vali- liği kapsamına giren illere tah- sis edilen kadrolann dağılımı valilere verildi. Oysa haberimiz olmadan birtakım insanlar işe alındı. Bu da devlet ciddiyetiyle Mustafa Malay bağdaşmaz. Vatandaş devlete olan güvenini yitirir. Bu durum î sadece Şırnak'a özgü değil. Par- * tizanlık halen devam ediyor. J Bunu durdurmak gerekir. Biri- nın frene basması lazım. Devle- * tin tarafsızlığma vatandaşın '• inanması gerekir. Vatandaşın ! haksızlığa tahammülü yoktur. \ Tarafsız görev ıstıyor, yasalara ' bağlı kalınmasını ıstiyor. Parti- ^ zanbk yapılmamasını istiyor. Oysa bunları yaparak diret- J f mek, halkın üzerinde kumar ; oy namak gibi bir şey. dürüstlü- ,J ğü ve tarafsızlığı sağlayamazsak j anarşiyı de önleyemeyız. Tür- , kiye'nin en büyük sorunu da ^ budur. Tarafsızlığıma ve dü- ± rüstlüğüme ınanan her yöne- ı tımle çalışmaya hazınm. Buna >i Bayındırlık Bakanı Onur Kum- c baracıbaşı da dahildır. Dürüst •! olduğumuz sürece devlet ola- * rak her şeyin üstesiden geliriz." tJ Malay. Şırnak'ta görev yap- - maktan büyük şeref duyduğû- • nu, aynlırken de vicdanen ra- ! hat olduğunu sözlerine ekledi. ] DEVRİM Zehra Ipşiroğlu Çağdaş Yayınları TOrkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul ÖdemeU gönderflmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle