23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14MART1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Jackson'dan Sırplara yandım • ATİ\A(AA)-Ünlüpop sanatçısı MichaelJackson'ın. Yunanistan aracılığıy la Sırplara insani yardımda bulunacağıbıldınldi. Yunan basınında yeralan haberlcre göre. merkezi Atina"da bulunan "Davanışma "adlı örgütün paskalva bavramı öncesi Bclgrad Pa tn kha nesı'ne göndereceğı insani yardımda Jackson'ın da katkısı olacak. Jackson"ın başkanı olduğu "Heal the World"(Dünvayı İyileştirme) Vakfı. Yunan Dayanışma Örgütü'ne Sırp Patrikhanesi'ne \enlmek üzere 12konteynerdolusu gıda maddcsı göndcreceği bildirildi. 'AIDS Karikatûr Sergisi' • İZMİR(ANKA)- Türkiye'nın ünlü karikatünstlerinın yapıtlanndan oluşan "AIDS Karikatûr Sergjsi" yann İzmir'deaçılacak. İzmir TabipOdasıileAIDSİle Mücadele Derneğı"nin ortakjaşa düzenlediğı sergi. Ege Üniversıtesi Atatürk Kültür Merkezi'nde açılacak. Sergi 19mart akşamına kadar ızlenebilecek. Sergide Türkiye'nin tanınmış karikatüristlerinden Femıh Doğan. Turhan Seiçuk, Tan Oral. Semih Balcıoğlu. Behiç Ak. Mehmet Ali Türkmen, Ali Uhi Ersoy, Ümit Kartoğlu, Kamil Masaracı, Muhammet Şengöz, Ohannes Şaşkal ve Latif Demirci nin yapıtlan yeralacak. Dans Topluluğu'na stajyer sanatçı • ANKARA(AA)- Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'ne bağlı "Ankara Modern Dans Topluluğu'na 19 stajyer sanatçı alınacak. Kültür Bakanhğı'ndan yapılan açıklamaya göre sınava. 30 Mart 1971 tanhınden sonra doğanlar katılabılecek. Sınav başv urulan 15 mart-7 nısan tanhlen arasında yapılabüecek. ^ ^ , Zeynep Tanbay, Martha Graham'de • ATİNA (AA>- Modern dans dünyasının en ünlü isimlerinden Martha Graham DansTopluluğu Atınalılan büyüledı. Bir dünya turu çerçevesinde üç günlüğüne geldiği Atina'da yoğun ilgiyle karşılaşan New Yorklu dans grubunun bır de Türk üyesi bulunuy or. Topluluğun Türk elemanı Zeynep Tanbay, Ankara'daki Kuğu Bale Stüdyosu'nda başladığı dans yaşamını, ABD'deki "Minnesota Dance Theatre"da sürdürdü. Gruba, 1990yılında kazandığı bursilegıren Tanbay iki yıllık eğitımden sonra 1992yılında 25 kışılik gnıbun üyeleri arasına gırdı. Ortak Dil ve Edebiyat Kurulu • ANKARA (LBA)- Geçtiğımızyıl Kırgızıstan'ın başkenti Bışkek"te düzenlenen "2. Eğıtim Bakanlan Konfcransı" sonucu alınan. "ılk ve ortaöğretim kurumlannda ortak dılve edebiyat derslerinin hazırlanması" çalışmalan içın oluşturulan kurul, 24 martta Ankara *da toplanacak.Türk cumhuriyetlennı ve topluluklannı kapsayan çalışma. önümüzdeki mayıs ayında yapılacak olan "3. Eğitım Bakanlan Konferansf" ıçin de on çalışma nitelığjnde olacak. Sualtı Fotoğraflan ve Filmleri YarışmasıI ANKARA (AA)- ODTU Sualtı Topluluğu tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen "Türkiye Kıyılan Sualtı Fotoğraflan ve Filmleri Yanşması"nın sonuçlan bellı oldu. Yanşmada "Geniş Açı' dalında ilk üç dereceyi Zafer Kızılkaya. sırasıyla 'Karanlığm Ziyarelçılen". 'Mavı ve Sıyah' ve 'Bulut' adlı yapıtlanyla kazandı. Yakınçekim dalında Mete Uz "Diojen' adlı yapıtıyla binncilik, Zafer Kızılkaya 'Anemonun Dudaklan' ve 'Gizerrf adlı yapıtlan ıle ıkmcılik ve üçüncülük ödullerini aldı.'Sanatsal Kurgu' dalında ıse Mete L'z binncihk.ıkincılık.K. Gökhan Türe "Derin Uçuş" yapıtıyla üçüncülük ödülüne dcğergöruldu Yeni romanı mayıs ayında piyasaya çıkacak 'büyülü gerçekçiliğin kraliçesi' Isabel Allende: Acı ve sevgî... Işte benim ülkeııı bu• Şili'ye terkettikten 15 yıl sonra geri dönen Allende, köklerinin kitaplarda saklı olduğunu söylüyor.'Ruhlar Evi' ona göre, kendilğinden gelen bir 'anı- lar kitabf. • Son romanı 'The Infınite Plan'da ise Kaliforniya'yıanlatıyor. Kültür Servisi - Ünlü yazar Isabei AUende'nin "Ruhlar Evi" romanından sinemaya uyarlana- cak fılmin oyunculan. sonunda belirlendi. Yö- neimcnlığini Bille August'un üstlendiği filmde. başrollen Jeremy Irons ile Meryl Streep paylaşı- yorlar. Bu arada "Ruhlar Evi" önümüzdeki ay Michael Blatzın uyarlamasıv la Londra'da ti- yatroda da sahnelenmeye başlanacak "Büyülü gerçekçiliğin kraliçesi" olarak nitelendirilen Isa- bel Allende'nin yeni romanı "The Infınite PlaıT, önümüzdeki mayıs ayında piyasaya çıkıyor. Ama Allende'nin yaşamı. yalnızca "başan"nın öyküsüdeğil... Asi, feminist. solcu, hırslı 50 yaşında, ufak tefek bir kadın. Esmer. Yü- zünde hüzün saklı Yaşamındakı en önemli in- san. annesı. Şili'de yaşayan ve aynı zamanda editörlüğünü de yapan annesine her gün mektup yazıyor. Her sabah yaşanan küçük bir tören bu. Annesi de her gün ona yazıyor. Bu 'iletişim'in konuşmaktan daha iyi olduğuna inanıyor Al- lende. Telefonu çok özel anlarda kullanıyor, karşısında annesini bulamazsa o zaman da tele- patı yoluyla mesaj yolluyor!.. Annesi, duyarlı. kmlgan, çevresindeki herşeyi bolca eleştiren, zaman zaman ınsanlan kırabile- cek denli 'ironi'ye sahip bir kadın, Allende'ye göre: "Ona kötü bir seks sahnesi yollamışsam. evinp çevırip on kat kötüsünü yazıp bana geri yollar. Çok farklı bır bakış açısı var dünyaya." Pekı bu bıraz Isabel Allende'nin kendisıne ben- zemiyor mu? "Hayır" diyor ünlü yazar, "Ben asiyim, femi- nistim. solcuyum, hırshyım. birçok yönden çok zor bir ınsanım. Ama bir tek ortak noktamız var. İkimız de iyi annelenz..." Bu noktada söyleşi. daha da kışıselleşiyor, Al- lende'nin birkaç hafta önce yıtırdıği kızına geli- yor: "Kızım Paula bir yıldır komadaydı. Ya- şamımm romanını yazacak olsaydım, bu bır yıl herhalde çok uzun bir 'ara' olurdu. ıki bölüm arasında uzun bir bcssızfık gıbı Paula'nın ya- tağı başında bır yıl bekledım. Hıçbir şey yapa- madım. Sanki herşey durdu. Yalnızca elini tuta- bıldim." Ruh öyle uzun bir yolculuk ki.. Çok ender rastlanan birhastalıktan, birenzim eksikliğınden yaşamını yıtiren kızının öldüğüne bir türlü inanmak ıstemiyor Allende: "Onu iyi- leştınmeye o kadar kararlıydım ki. ölüme karşı üpkı bir samuray gibi savaştım. Ilaçlar işe yara- mayınca her yolu denedrm. bahara,üar, Çın te- davılen...Paula'nın bir daha hiç eskisi gibi ola- mayacağını. eskisi gibi gülemeyeceğinı bilivor- 50 yaşında ufak tefek bir kadın. Yiizünde hüzün saklı. Geçmişle gclecek hayal onun için. dum ama en azından ruhu yanımızda olacaktı. Sonunda onu da yitirdim." Paula'vlabirlikteölüm korkusunudayitirmis, Allende. "Çok kısa bir süre için buradayızj Ama ruhun öyle uzun bir yolculuğu var ki..." diyor. "Ölüm kazandı. Havatta kesinolanbırsey varsa o da ölüm." Isabel Allende. tıpkı "Ruhlar Evi" romanı- ndaki Clara gibi rüyalanna çok güveniyor. Ya- takucunda rüyalannı "kaydettiğr""t)tr rwnieftej ' ri var. Yaşamındakı birçok olayı. önceden görebilı- yor. Ancak Paula'run ölümünden bu yana rüya- lan ve sezgileriyle eskisi kadar banşık değil. Allende Peru doğumlu. Annesi babasından aynlınca, Santiago'da büyükannesi ve iki çılgın amcasıyla daha sonra "Ruhlar Evi'ne konu olan evde yaşamaya başlamış. Annesi yenıden, bu kez bır diplomatla evlenince. Isabel de Lübnan- da bir İngiliz okuluna gıtmiş. 15 yaşında Şili'ye dönmüş. Bu arada amcası. Şili Cumhurbaşkanı Salva- dor Allende 1973 yılında öldürülüğünde, niyeti olsa da Şıli'yi o sıralar terkedememiş. Demokra- sinın sonu geldiğine ınanamamış bir türlü. Yeni rejime karşı savaşmaya çalışmış. Ve Allende so- yadını taşıdığı için, ınsanlar hep ondan yardım beklemış. Ancak 18 ay sonra aılesıv le bırlikte Pi- nochet rejiminden kaçıp. kendi deyımiyle 'yenık. yoksul. dostsuz ve doğru dürüst bir vizesi bile olmadan' kendisini Venczüella'da bulmuş. Bu dönemde bır süre gazetecilik yapmış. Geçmiş ve gelecek hayal Roman yazarlığı ıse kendiliğınden gelışmış: "Ruhlar Evi'nde. 1900lerden 1973e dek Şilili bir ailenin dört kuşağmı ele alıyor. Allende'ye göre bu roman, kendiliğinden gelen bır "anılar kitabı". Ondan sonra yazdıklan "Of Love and Shadows" (Aşk ve Gölgeler) ye "The Stories of Eva Luna" (Eva Luna'dan Öyküler) "Ruhlar Evf'ne benzer. ama aynı ölçüde görkemli olma- yan romanlar. Allende, Şili'ye terkettiğinden 15 yıl sonra geri dönmüş. Köklerinin kitaplannda saklı olduğu- nu söylüyor: "Geçmiş ve gelecek benim içın bir hayal şimdi. Uçlarda yaşıyorum. Geçmişimle ıl- gıli olarak yalnızca iki duygutaşıyorum: Aa ve sevgı...İşte berum ülkem bu." 29 yıllık evliliğinden sonra ilk kocası Miguel Frias'tan boşanan Isabel Allende, şu sıralar Ca- lifomia'da bir avukat olan ikinci kocası >\iUiam Gordon ile yaşıyor. Doğal olarak bır "Californıa şoku' yaşıyor: "California'yadakı herkes sankı terapi görüyor, boşanıyor. en iyi kapuçinoyu yapmaya çahşıyor ya da Buda'yı anyor. Bütün dünyanın en büyük sorunu açlıkken, bunlann temel sorunu, kendi iş dünyalan " 50 yıl^onra yaşlı bir at Ve evet, son romanı California'yı anlatıyor! Hayal gücünü bu kez bir başka Amerika'ya yönlendirmesinin ise zor olmadığını söyiüyor: "Tuhaf insanlar anyorsanız. California'da bun- lardan çok var. Büyülü gerçeklik anyorsanız, o da var." 50 yılına dönüp baktığında, kendını yaşlı bır ata benzetiyor Isabel Allende: "Ben gün boyu pek fazla beslenmeden. durmadan kırbaçlanan ama yine de çalışan yaşlı atlara benziyorum. Hiçbir zaman hasta ya da yorgun değilim. şika- yet de etmem. Hiç tgzersiz yapmam. sağlıklı Evian suyu içmem. organik tavuk yemem. Bol bol yağb yemekler, tatlılar, kahve ve şarap viyip içerim. Kolesterol umrumda değil. Baştm ağn- "• ııısız. Beıı bu ata her sabai, ','Hadi bugün de aya- ğa kalk, ben yann sana iyi bakanm" denm o ka- dar..." 'Kahvede edebiyat' toplantılan Yaraüairade ile sesin ikilemi Kültür Servisi- İstanbul A>us- turya Kültür Ofisi ve Cafe VVien'in ortaklaşa düzenlediğı "Kah>ede Edebiyat'" başlığı altında düzenle- nen edebiyat toplantılannm ücün- cüsü düzenleniyor. Toplantının konuklan ünlü ti- varro oyuncusu verejisörGerhard Balluch pazartesi günü saat 16. OO'da Gert Jonks'nin Sanftvnrt odar der Ohrenmaschinist' adlı eserini rezitatif olarak canlandıra- cak. Eser Beetho>en'i "Hammerk- lavier" sonatını bestelerken karşı- laşbğı, \aratıcı idare ile ses malze- mesi arasında ortay a çıkan ikilemi konu alnor. Sanatçı oyunda can- landırdığı Beetnoven rolü>le Viya- na'da da çok büyük beğeni ka- zanmış. Bir diğer ünlü Avıısturyalı yazar Jutta Treiber ise salı günü saat 16.00'da kendi eserierinden bölümler okuyacak. Sanatçı G. Balluch aynca çar- şamba saat 16.00'da Kahve Edebi- yatrnın seckin eserierinden bir bö- lümü İstanbullu edebiyat severlere sunacak. Her üç toplantı da Teşvikiye Cafe Wien'de gerçekleştirilecek. Yeni bir müzik dergisi Her türden 'Çalıntı' Kültür Servisi - "Çalıntı" adı- nda yeni bır müzik kültür der- gisi yayınlandı. Yaklaşık yüzde 25'i çevinden oluşan dergide. caz, reggae. blues ve soul gibi müziğin her türüne >er verile- cek. Dergide, Evin İlyasoğlu, Bülent Somay, Halil Turhanlı, Ogan Güner ve Metin Soünaz gıbı isimler yer alıyor. 20 bın lıradan satılan dergı- nin "CD Dünyasında Sesimız" ısimli köşesinde E\in İlyasoğlu. yurtdışında yayınlanan Türk plaklanru tanıtıa söyleşiler yapıyor. "Küstah" adb köşede Mctin Solmaz, "Sivrisinek" köşesinde Ogan Güner kendile- rineözgü yorumlanyla yazıyor- lar. "Musikinas Dinazor" adh bölümde her sayıda önemli bir sanatçı tarulılıyor. İlk sayının konuğu John Cougar Vlellen- camp. Çalıntı'da aynca. mat- rak müzik bulmacası gibi eğ- lendinci kısımlar yer alacak ve "'Beat Kuşağı", "Pop", "Mü-" zik Endüstrisi" gibi değişik ko- nularda çcşitli görüşlere yer ve- nlen özel sayılarda çıkanlacak Sınırsızve özgürceilk koz :'Uçlar' Kültür Servisi- Tiyatro başta olmak üzere, sanat alanında genel bir umutsuzluk yaşansa da yeni bir küçük tiyatro gnıbu kuruldu. Ali Poyrazoğlu'nun tek kişilik bir oyunu sahneye koymaya karar vermesiyle iş- siz kaldıklarını biraz geç öğre- nen' Derya Alabora, Ozdemir Çiftçioğlu, Özden Çiftçi ve Zerrin Sümer, 'Tiyatro Grup 'topluiuğunu oluşturdular. Tiyatro Grup, Türkiye'de hiç oynanmadığı için, seyirci tarafından tanınmayan \Villi- am Mastrosimone'un "L'çlar" adlı oyununu Taksim "Yeşil Ev"de, kendinizi evinizin salo- nundaymtş gibi hissettiren küçük ama sıcak ortamında sahneleyecek. "Her insanın ha- yatuıın bir döneminde fıziksel olmasa bile, sözle de tecavüze uğrayabileceği düşüncesinden hareket ederek -son yıllarda te- cavüz olaylannın da yoğun bir şekilde gündeme gelmesi nede- niyle- tiyatro adına sınırlarımızı zorlayıp, yapabile- ceğimiz en son aşama olan ken- di tiyatromuzda, ilk kozumuztı oynayacağız" diyor Zerrin Sü- mer. Günümüzde artık sıradan bir ola> gibi bakılan tecavüzü, sah- nede mikroskop altına soktuk- lannı söyleyen grup, amaç- lannı şöyİe açıklıyor "Öze yö- nebnek insani tanımak ve onla- ra 'Bende de bu duygu var mı? Ben de böyle miyim?" dedirt- mek istiyoruz". Oyunda, aynı evde yaşayan üç kadından birinin, evde yalnız olduğu sırada bir serserinin te- cavüzüne uğraması anlatılıyor. Tecavüzcü, kurban ve diğer iki kadının düşünce ve davranışla- rının olaya kattığı psikolojik ve toplumsal boyutlart irdeleni- yor. 'TiyatTO Grup', yıllardır özlemJni cektikleri kendi dü- şünceleri doğrultusunda bir oyunda, özgürce ve derinleme- sine çalışmanm heyecanını "şid- detle" hissederek' oynadıklannı dile getiriyorlar. "Lçlar" oyununun dekoru- nu Ali Yenel hazırhyor, yönet- meni ise Özkal Schulze. Sponsorluğunu Uğur YüceP- in yaptığı ve mekan olarak dört kişilik locası! ile 50 kişi kapasi- teli Taksim"deki "Yeşil Ev"üı kullanıldığı "Lçlar" oyunu 16 marttan itibaren sahnelenecek. L Erdinç Bey'in böyle bir eşitliği sağlaması zaten mümkün değil ki!.. Çünkü üretim sırasında kurutulan ve temizlenen TÜRKOK kömür briketleri. hem elenerek, hem el değmeden paketleniyor. îleri teknolojiyle üretilen TÜRKOK "üstün enerji'siyle etkili ve ekonomik ısınma sağlıyor. . Darısı herkesin başına... TÜRKOK"Kömiir Briketi" 4tikara merMrr * > - M I 1 < H l«CMİwt f 'Ruhlann Evi' sonunda ünlülerle Gkne dönüşüyor GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLiyi - "Fatih Pelle" adlı filmiyleen iyi yabancı film Oscar'ını alan Bille August, yeni bir projeyle gündemde: Isabel Allende'nin en tanınmış romanı "Ruhlann Evi." Isabel Allende. romanının tipık bir Hollyvvood fılmi olmasındankorkarak Ame- rikalı girişimcilere hayır demışti. Daha sonra İsveç'teki I.atin Amerikalı yazarlardan banlan İsveç Film Enstitüsü'yle temasa geçmiş ve yazann dileklerini sıralamıştı: Yönetmen: Bille August. sahneye uygulayan: Anna Asp ve kamera: Jörgen Persson. -"Fa- tih Peİle"deki aynı üçlü! Film Enstitüsü. Kopenhag ve Portekiz"- de çekımı yapılacak olan fılmi destekleyecek mali gücü bulamayı- nca yapımcılığı. ıki Alman üstlendı. Basına kapalı stüdyolarda çekiminin öncmh bır bölümü tamamlanan film yakında gösteri- me girecek. Geçen hafta bu filmin ünlüleri. Kopenhag'da basmın karşısına çıkanldılar: Meryl Streep, "Julia"nın unutulmaz oyuncusu ve ti- yatrocu Vanessa Redgrave, son yıllann flaş adlanndan Gleıuı Close, Jeremy Irons ve yazar Isabel Allende. Kendilerini basına, Bille August tanıttı. Jeremy Irons: Esteban Merly Streep: Clara "Ruhlann Evi". Şili yakm tarihinin. bir ailenin yaşam ağacının gelışmesi süresince anlatıhşını içeriyor. Romandaki "kafası ol- dukça kanşık" anneanne rolünu Vanessa Redgrave başanyla canlandınyor. Hiç değilse. oyun arkadaşlan bu görüşte. Doğaüs- tü güce sahip Clara'yı ıse Meryl Streep canlandınyor. Bu konuda şunlan söyledı: - Kadınlann çok sayıda önemli rolde olmasından ötürü bu film için çok başka bir film dıyebiliriz. Hollyvvood filmleri genelde er- kek-kadın oranı konusunda böyle değiller. Meryl Streep, bu rolü bir kadınla iki kızı arasındaki ilişkileri ıncelemesi açısından kcndisi için çok ilginç olduğunu da belirtti. Bu arada Clara'nın baldızı Ferila'yı canlandıran Glenn Close. bir kez daha Hollyvvood'dan uzak kalmış olmanın mutluluğu içinde. Ünlü filmi "Tehlikeli Arzu". İngiliz yönetmen Stephen Frears tarafından Avrupa'da çekilmişti. Son fılmi "Venüs'le Randevu" ıse Macar Istvan Szabo'nun vönetimınde gerçekleşmişti. Ruhlann Evi'nin Amerikalı fılmcileri ürküteceği görüşünde Filmdekı despot erkek rolünü, basını toplantısında sessizliğh le dıkkat çeken Jeremv Irons oynuyor Önce altın arayıcı, sonra da çiftlik sahibi olan Esteban bile askerlerin tavnnı yanlış buluyor Isabel Allende, filmin Şiii'deçekilmesinın olanaksız olduğunu. çünkü iktidarda "aynı adamlann" bulunduğunu söyledi Şili basınında "Ruhlann Evi" hala tartışılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle