Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7ŞUBAT1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 17
Iiderler sadece komışuyorAVKARA (Cumtariyet Bü-
n) - CHP Genel Başkanı
Denız Baykal, "demokratik
sol, sosyal demokrat partiler
arasmdaki farkhhklann aşıla-
maz olmadığını" belirterek,
"Var olan kardeş demokratik
sol, sosyal demokrat partiler-
n biri ya da ikisi CHP çaüsı
~.unda bütünleşmeyi kabul
ederse, 9 mart CHP kunıltayın-
da genel başkanlığa aday olma-
yacağım" dedi.
SHP Genel
Başkanı Erdal tnönü, bu öne-
riyİe ilgili sorulara yanıt ver-
mezken, SHP Genel Sekreteri
Cevdet Selvi, Baykal'ın önerisi-
ni "hedef sapünna" olarak ni-
telendirdi. Selvi, "Sayın Bay-
kal'ın genel başkan olması veya
olmaması önem taşımaz. Solun
birliğı konusunda madem bu
kadar duyarhydı, o halde neden
sosyal demokrat kesımde bır
başka aynlığına neden olduğu-
nu, üçûncü bir partiyi ortaya
çıkartüğını açıklamalıdır" dedi.
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit de, Baykal'ın" birleşme
önündeki engellen genel baş-
kanlık sonınuna indirgemiş gi-
bi görûndüğûnü" belirterek,
"Ben sorunun bu ölçüde basit-
leşürilmesinı ve kişiseUeşüril-
mesini yadırgıyorum" diye
konuştu. Ecevit, "CHP'nin gû-
dük bir parti olarak kalacağı-
nın anlaşıldığını" söyledi.
Baykal: Farklılıklar
aşılabilir
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal, dün bir basın toplanüsı
dûzenleyerek, bütünleşme ko-
• 'sundaki görüşlerini ve for-
jlünü acıkladı. Demokratik
sol, sosyal demokrat hareketle-
rin özlenen etkinliğe kavuşma-
sı, bütünleşmesine yönelik ara-
yışın sürdüğûnü anlatan Bay-
kal, "Artık bütünleşme konu-
sunu ilke bazmda ve çok genel
düzeyde konuşmayı aşmak zo-
rundayız. Bütünleşme özlemi-
nin ötesınde somut önenler
koymaya çabşıyoruz. Biz, CHP
olarak, Uğur Mumcu'nun öl-
dürülmesının yaratüğı bütün-
leşme öztemı olarak bakmıyo-
ruz buna sadece, bunu aşan bir
temel gereksinme olarak görü-
yoruz" dedi. Baykal, şunlan
söyledi:
"Eğer herkes birleşme, bü-
tünleşme ihtiyactnı kabul edi-
yorsa -ki biz ediyoruz ve bunu
anyoruz- her somut şansı de-
ğerlendirmek istiyoruz Bugün
3 parti var, bunlann arasında
farklıhklar olduğu açıkür. An-
cak, bu farklıhklann aşüamaz
olduğu kanısında değiliz. Belli
bir çabayla parulerin ıdelojık
olarak kaynaşünlabileceğı
inancındayız. Dikkaümizı geç-
mişe değil. geleceğe çevirirsek, 3
partinın ideolojik yaklaşımlan-
nı toparlama gayretine girer-
sek, bunun alündan kalkabili-
riz. Farklılıklar aşılabilir, aşıl-
mahdır."
Baykal, bütünleşme denene-
cekse, önce bunun hangi çaü
altmda olacağıtemel tercihinin
yapılmas1
gereğini vurgulaya-
rak, "Biz inanıyoruz ki, bütün-
şme çatısı çok doğal olarak
«JHPVür. CHP, böyle biroluşu-
mun temel cıkış noktas olmalı-
dır. Ne muthı ki, CHP vardır,
bu tarihi bir şanstır. CHP olma-
saydı, belki bu sorun daha kar-
masık, daha cetrefil bir hal alır-
<h" dedi. Baykal, CHP'nin
Türkiye'nin ulusal zenginliği,
tarihi serveu olduğuna dikkat
çekerek, sözlerini şöyle sürdür-
dü:
"Böyle bir kuruluşta birieş-
meyi önemsiyorum. Birleşme
zeminini başka bir çaüda ara-
maya kalkılmasını hiçbirimizin
aklı almaz. CHP'nin sahibi, biz
değiliz. Biz, CHP değiliz. CHP,
bizi, hepimizi aşan bir siyasi
zengjnliktir. Bir arayış varsa,
doğal olarak CHP'de gerçek-
teşürilmesini söylemek hepimi-
zin görevi olmahdır. CHP'yi
bırakıp. bir başka partide bütü-
leşme arayışına girersek, CHP'-
vi kapatanlan hak etmedikleri
bir hakhhk noktasına getirmez
miyiz? CHP'yi yaşatmak hepi-
mimizin görevidir."
Birleşme formûlü
Bugün bütünleşme önünde
temel engel olarak, 3 partinin
kunılmuş olması ve bunlann
ayn yöneticileri, hderlen olma-
sının gözüktüğünü belirten
Baykal, "birleşnie fonnülü"nü
'vteanlattı:
"Eğer CHP çaüsı düşünce-
miz kabul görürse, özlenen bü-
tünleşmeyi saglamarun hiç de
zannedildiği kadar zor olmaya-
cağına inanamızj ifade etmek
istiyorum. 9 martta bizim ku-
rultayımız var. 9 mart kurulta-
yımızdan önce var olan sosyal
demokrat ya da demokratik sol
kardeş partilerden birisi ya da
her ikisi de CHP çaüsı alünda
bütünleşme tercihini yetkili or-
ganlannın karanyla ya da mer-
kez organlannın karan ve gere-
ğini yapmaa suretiyle ortaya
koyacak olurlarsa, 9 Mart
1993'te toplanacak olan CHP
kunıltayında, CHP'nin bugün-
kü genel başkanı olarak ben
genel başkan adayı olmayaca-
ğım."
Bayka.l beş aydır genel başkan
olduğunu, eğer bu gehşme sağ-
lanırsa, kurultaya dek 6 ay ge-
nel başkanhk yapma fırsaü
bulacağını vurgulayarak, "6 ay
CHP'ye genel başkan olarak
hizmet etmek şerefi, onuru ba-
na ve aileme yıllarca yetecek
düzeydedir" dedi ve bu tarihi
fırsaün değerlendirilmesini iste-
di. Tüm sorunlann iyniyetle
çözülebileceğini bıldiren Bay-
kal, "Bu çağnyı sadece basın
aracılığıyla mı yapıyorsunuz,
yoksa liderlerle görüşmeleriniz
olacak mı?" sorusuna da," Bu,
yeter derecede somut bir giri-
şim. Vade de koyduk, 9 mart
kunıltayında genel başkan
adaylannın belirleneceği son
dakikaya kadar kardeş partiler
kararlannı verirse, ben aday ol-
mamaya hazınm" yamünı ver-
di.
İnönûsuskun
Baykal'ın basın toplanüsı
yaptığı saatlerde, SHP Genel
Başkanı Erdal İnönü de, Biüm
ve Teknoloji Yüksek Kurulu
toplanüsında ahnan kararlarla
ilgili bir basın toplanüsı yapı-
yordu. İnönü, TÜBİTAK'ta
yapüğı basın toplanüsında ga-
zetecilenn "Az önce CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Baykal,
CHP çaüsı alünda toparlanma
terahi kabul edilirse, 9 mart ku-
nıltayında genel başkanlığa
aday obnayacağınıaçıkladj. Bu
öneriyi nasıl değerlendiriyorsu-
nuz?" sorusunu, "Bugün o ko-
nulara girmeyeceğim" diye
yanıtladı. İnönü, gazetecilerin
ısrarla sorulannı yinelemelerine
karşın, bir yorum yapmamayı
yeğledi.
SHP kurmaylan, Baykal ın
önerisiyle ilgili ilk degertendir-
melerinde, "Bu, Baykal'm ge-
nel başkanhk konusunda pes
etmesi anlamına gdır. Değer-
lendirme, yetkili organlarda
yapılacakür" dediler. Inönü'-
nün, Baykal'ın önerisinc ilişkin
bir süre sessız kalmayı yeğleye-
cegini belirten SHPkurmaylan,
"Oneri, biraz kamuoyunda tar-
üşılsın, berraklaşsın. Baykal'ın
genel başkanlıktan çekileceği
netleşsin. Ondan sonra gereken
yapılır" diye konuştular.
Sdvi: Hedef saptmyor
SHP Genel Sekreteri Cevdet
Selvi, Baykal'ın açıklamalany-
la ilgili olarak "Sosyal demok-
rat parulerin birleşme konusu
ciddi ve önemli bir konudur.
Birleşme icin kişilere bağlı ola-
rak koşul getirilmesi doğru de-
ğildır. Sayın Baykal'ın genel
başkan olması ya da olmaması
önem taşımaz. Birleşmenin
gündemde olduğu, tabanın or-
tak ısteği olarak ortaya çıküğı
bir zamanda, Sayın Baykal'ın
kendisini ortaya koyması, de-
ğerlendirilmeye muhtacür
CHP'nin tuUnadığı, ilk günün
heyecanının yerini SHP'ye geri
dönüşlere bıraküğı hcrkesin
malumudur.
Ecevit Koou
basitieştiriliyor
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit, dün yazılı bir açıklama
yaparak, Baykal'ın önerisiyle
ilgiK görüşlenni anlatü. Ecevit.
Baykal'm "birleşme önündeki
cngelleri genel başkanhk sonı-
nuna indirgemiş gibi göründü-
ğünü" belirterek, "Ben sonı-
nun bu ölçüde basitleşüribncsi
ve kişiselleşürilmesini çok ya-
dırgıyorum. Siyasal yaşamım
boyunca ben mevki bağımlısı
olmadığımı gösterdim. Secimk
geldiğim bütün görevlerden
kendi irademle aynldım. Bu sı-
navlardan geçmiş bir kimse ola-
rak mevki hırayla birleşmeye
karşı çtkıyormuşum gibi göste-
rilmem, büyük haksızlık" dedi.
Ecevit, şunlan söyledi:
"CHP yenıden kurulurken,
ben somut bir öneride bulun-
dum. Eğer CHP'nin yeniden
kuruluşunda benden btr görev
istenecekse, bu kunıluşun sağ-
hk.li DSP temeli üzerinde oluş-
turulmasını, böyle bir oluşuma
demokratik sol felsefeyi benim-
seyen her kesimin dengeh ve
uyumlu katılımını sağlayabile-
ceğimı, bana bu konuda yetkı
venlirse. 9 Mart 1993'te yapıla-
cak kunıltayda da CHP adı ve
bayragı alünda yeni partinin
çaüsınm çaülabileceğini söyle-
dim. Fakal, kurullay delegeleri
de, SHP yöneücileri de, Sayın
Deniz Baykal ve arkadaşlan da
benim önerime itibareünediler.
Şimdi yeni CHP'nin bir dar
kadrocu hareket olarak doğ-
masının uyandırdığt hayal kı-
nkhğı, belli ki bugünkü CHP
yöneticilenni çok kaygılandıp-
maktadır. CHP'nin gudük bir
parti olarak kalacağı anlaşıl-
mıştır. SHP ise, arük ancak ik-
tidar ortaklığının nefes boru-
suyla varlığını sürdürebilmek-
tedir. tklidar olanaklannı yiti-
nnce, SHP'nin de çöküp
gidecegi bellidir." j ^
Ecevit, "solcu geçinen bazı
çevrelerin DSP'nin solda ol-
duklannı iddia eden ölcki parti-
lerden ne kadar farklı olduğuna
ilişkin sözlenni ciddıye aJma-
dıklannı" savunarak, demok-
ratik sola inanan herkcsin
DSP'de güçlennı birlcştirmelen
çağnsını yıneledı.
HAZt lAttiHK.
YASAM1N
Uğur Mumcu anısına dün de yürüyüşler yapıldı, sergiler açüdı. (Fotoğraflar: YÜKSEL GÖRDES, FARUK ALT1NTAŞ)
Biılik ateşiniMumcu yaktı
Haber Merkezi - Yazarımı/
Uğur Mumcu için yurdun çeşitii
yerlerinde düzenlenen miting ve
yörâyüşlerde "Solda birlik çağ-
nsı"nda bulunuldu. Yapdan or-
tak açıklamalarda "Karaıdık
güçteri yüreklendiren, gerici çev-
rderi umutlandıran solun bölün-
iBÛştüğûnü aşmak görevi bugün
heptmizin omuzlarmdadır" de-
nfldi.
Adana'da Hastaneler kavşa-
ğmda dün saat 13.00'te başlayan
ve Istasyon Alanı'nda sona eren
yürüynşcoşkuluydu. Yürüyüşte-
"Demokrasi icin omuz omuza",
"Uük cumhuriyeti yaşataca-
ğtzn
,u
Kahrolsun' laikîik düş-
manlan, kahrolsun terör" pan-
karttan açıldı.
Yürüvüşe genckrin ve kadm-
lann katdımmın yoğunluğu dik-
kat çekitiydi. Yörüyüşe çocuk-
lanyla birlikte kâtılan bazı
kadmlar coşkuya çocuklannı da
ortak ettiler. Vürüvüş sonrası
okunan ortak avıklsunada, "Ka-
ranlık güçleri yûrekkndiren, ge-
rici çevrderi umntlandıran sohm
bölünmüşlüğünü aşmak görevi
bugün heptmizin omuzlannda-
dır. Bu acı oiayla somutlaşan
solda btrtik çağnmızı yinetiyo-
ruz. Demokrasi güclerinin bir-
leşme, bütünleşme çabalarma
enjgd olanlara bu aiandan yük-
sekn seslerin son uyan obnasını
düjyoruz" denildi. Mitingin son-
rası bazı gnıplann vürümek iste-
mesi üzerine güvenlik güçleri
müdahalede bulundu. Bu sırada
çok sayıda kişinin gözaltına
aiındığı görüldü.
Manisa ve Tire'de Uğur
Mumcu anısına düzenlenen mi-
tinglerde binlerce yurttaş cina-
yet örgütlerinin orta\a çıkarri-
masını rsterfi, demokrasiye
yönelik saldınlara karşı birleşil-
mesi gcrektiğini >urguladı.
Manisa'da sendikaların, bazı
siyasi partilerin, meskk kuruluş-
lannın. kitle örgütlerinin, öğren-
cilerin, öğretmenlerin ve yurttaş-
larm katılımıyla büyük bir mi-
ting ve gösleri dü/cnîendi.
Manisa'nın Soma ilçcsinde
bugün "Demokrasi ve laiklik"
mitingi düzenlenecek.
İzmir'de Çandarlı Belediyesi
Cumhuriyet Alam'ndâki parka
"Lğur Mumcu Parkı" adı veril-
mesini karaıiaştırdı.
Bolu'da SHP'li belediyenin
öncûlüğünde şapdan mitinge
DYP, CHP il örgütleri, işci seo-
dikaian, kamu sendikaları, ka-
dm örgütleri, meslek odalan
destek verirken yaklaşık 10 bin
kişi kaütdı. Miting Ankara-
8oJu girişİDde vera açılan bir
parka Uğur Mumcu adınm veril-
mesiyle başladı. Daha sonra
Lğur Mumcu Parkı'ndan
Atatürk Anrtı'na kadar 2 kilo-
metrelik yolda yürüyüş yapıldı.
Bolu'da siyasi partilerin yaptığı
mitinglerin dtşmda ilk defa bir
miting düzenlendi ve ilk kez bir
mitingde 10 bin kişi toplandı.
Adapazan'nda düzenlenen
"Demokrasi ve laiklik" mitingi
dün yapıldı. Kapalı spor salonu
önünden başlavan yürüyüş Gar
Mevds§Tndjı_ djeenknen mi-
tingle sona erdi. Yürayöşc yak-
laşık 600 ktşi katıldı.
Bursa SHP il örgütünce dü-
zenlenen "Lğur'lu Gün" etkin-
liklerinde, vaklaşık bin kişi, elle-
rinde kırmızı karanfillerle
Fomara Alanı'na gelerek, pira-
mit biçimindeki anıt cdengin
yanına karanfiller bıraktılar.
Burada yapılan konuşmalarda
Uğur Mumcu'vu yaşatmanın ,
laik cumhuri\eti yaşatmak ve
geliştirmek demek olduğu kay-
dedildi.
Bandırma Belediye MeclisT-
nde SHP,DYP ve bağımsız üye-
lerin oybirliğile alınan karar
gereği, kentin en işlek caddesi
olan Soğuksu'nun adı Uğur
Mumcu Caddesi olarak degişfi-
riMi.
Kiraz Belediye Mechsi, Cum-
huriyet Alam'ndâki parka Uğur
Mumcu'nun adının verilmesini
kararlaştırdı.Altmova Belediye
Meclisi de çok amaçlı olarak in-
şa edilen siteye "Altmova Bele-
diyesi Uğur Mumcu Kültür She-
si" adım verdi.
SHP Kadıköv ilçesi Gençlik
Komisvonu üyeleri, vazanmız
Uğur Mumcu anısına Kadıköy'-
de yürüyüş vaptılar. SHP ilçe
merkezinin bulunduğu Kırtasi-
yeci Sokak'tan >ürüyüşe başla-
yan gençler, alkışlarla kadıköy
Iskelesi'ndeki Atatürk anıtına
kadar yürüdüler.
Lefkoşe'de bir süre önce ağaç-
landırdmaya başlanan Yeşilköy
Ormanı'na "Uğur Mumcu" adı-
nın verilmesi benimsendi.
Karikatürcükr Derneği An-
kara Temsikiliği tarafından,
vazanmız Uğur Mumcu anısına
bir karikatür sergisi açıldı. "
Uğur iMumcu'va Saygı" adıyla
Yüksel Caddesi'nde açılan sergi-
de, yirmive vakın sanatçınm 86
adet karikatürü bulunuyor.
Mumcu'nun öldürüunesinden
sonra gazeteierde ve çeşitii der-
gilerde yavınlanan karikatürlc-
rin de yer aidıgı sergiye büyük
bir ilgi gösteriliyor. Lğur Mum-
cu için bir de saygı defteri açılan
sergiye katilan karikatür sanat-
çdanndan bazılarmın isimleri ise
şöyle:
Cumhuriyet Gazetesi'nden
Semih Poroy. Ismail Gülgeç,
Kamil Masaracı, Kemal Gök-
han Gürses; Milliyet Gazetesi'-
nden Turhan Selçuk, Ercan
Akyol; Günaydın'dan Musa
Kart; Ankaralı karikatür sanat-
çıiamıdan Metin Peker, Servet
Günay, Burak Ergin. Sait Mun-
zur.AliFuatSüner.
Ankara içinde vürümek isteven Nurcular, Ankara şehir girişinde durduruldu.
Ankara kara cübbetileregeçit vermedl
ANKARA(Cumhuriyet Bü-
rosu) - Uğur Mumcu'nun cena-
ze töreninde yürüyenlere tepki
göstermek amaayla Elazığ ve
Malatya'dan gelen kara cübbeli
Nurculann Ankara'ya gırişi,
polis tarafından cngellendi.
Elazığ vc Malatya'dan üç
otobüs ve bir minibüsle gelen
Nurculann bir kolu olan Acze-
mendi dcrgahına üye yaklaşık
150 kişi, dün öğlen saallerinde
Ankara'nın ilçesi Gölbası'nda
polis tarafından durduruldu.
Ankara Emniyet Müdürlüğü
ile İl Jandarma Alay Komutan-
lığı'na bağJı askerler tarafından
Gölbaşı girişinde yollan kesılen
dergah üyelerinin temsilcisi
Şeyh Müslüm Gündüz, "Bizi
öldürürsünüz, ama geriye dön-
düremezsiniz" yanıunı verdi.
Ellcrinde asa, başlannda sa-
nk. üzerlcrindc cübbe ve şalvar
bulunan tankat uyelen, oto-
büslerden inmelcnne ian veril-
memesi üzennc, lcf eşhğindc
"Hu, Allah" diye bağırarak.
ilahilcr söyledilcr. Bir saat ka-
dar oiobüslerdc bcklcycn tari-
katçılar, daha sonra nama/
kılmak istediklerini behrterek,
otobüslcrdcn ındiler
Akşam satlerinde polis yetki-
lileri ile tankat liderlerinden
Müslim Gündüz arasında yapı-
lan görüşme sonundd. tankat-
glar geri dönme> i kabul ederek
memleketlerine doğru yola çık-
ülar.
25 gözaltı
Polisin. başkentte kılık kıya-
fet yasasına muhalefet ve dini
propaganda yaptıklan gerekçe-
siyle Dikmen'de bulunan Acze-
mendi Dergâhfna mcnsup 7
kişi ile üzerlennde cübbe ile
başlannda sank bulunan 18.
loplam 25 kişiyı gözalıına aldığı
öğrenıldı.
Bakanlar anlaşamadı
ŞeytanAyetleri
hükümeti böldüHaber Merkezi - Yazar Aziz
Nesin'in Şeytan Ayetleri'ni ya-
yınlama karan hükümctlc
farklı yaklaşımlara neden ol-
du. İçişlcn Bakanı Ismet Sez-
gin,"bir khleyi rencide edecek
darrantşlardan sakmmak ge-
rektiğjra" söylerken Kültür
Bakanı Fikri Sağlar, Azız Ne-
sın'm Şeytan Ayetleri'ni yayın-
lama niyeti demokrasinin
güzel bir örncğidir" dedi. Ne-
sin son bir hafladır sürekli tele-
fonla tehdillcr aldığını söyledi.
Sezgjn dün İzmir'de düzcn-
lcdığı basın toplanüsında bir
gazeiednin sorusu üzerine,
"Şeytan Ayetleri'yle ilgili olay-
lan gazetelerden izliyoruz. Bir
killeyı rencide edecek davra-
nışlardan sakmmak saygının
ürünü olmahdır. Aziz Nesin'in
Şeytan Ayetleri'ni basanm sö-
zü üzerine İran'da bir takım
seslenn çıkmasını degerlendi-
remem Bu doğmamış bebeğe
don bıçmeye benzer. Olay ol-
sun bir kere. Ona söylenen sö-
zün ona karşı ifade edildığine
dair kanıt yok. Üslelik bu kita-
bın yayınlanmasıyla ilgili bizc
müracaatta bulunulmadı"-
dedi.
Sağlar ise, Nesin'in acıkla-
masının bir "iyi niyet" olduğu-
nu belirtü. Sağlar şunlan söy-
ledi:
"Bu demokrasinin güzel bir
örneğidir. Nesin'in bu girişimi
için hıçbır engel yok. Türkıye'-
de sanaisal, kültürel anlamda-
ki bütün girişimlerin özgürce
yapılmasını isüyorum."
Nesin dün AA'ya yapüğı
açıklamada lran'ın 40 yıldır ki-
taplannı yayınladığmı ancak
kendisıne "beş kunış" verme-
diğini söledi. Nesin,"Iran Kül-
tür Bakanlığı'na bir mektup
yazarak telif hakkı ödemelerı-
ni ya da kitaplanmı basmak-
tan vazgeçmelerini istedım.
Türkıye'de 95, İran'da ise 100
kitabım var. Çünkü adamlar
gazeteierde çıkan yazılanmı
bile toplayıp kitap haline getir-
mişler. Ancak kilaplanmın
boykot edilmcye çağnlması
beni üzmedi. Kilaplanma tclif
hakkı ödememeleri hırsızlıkiır.
Bu yüzden boykota sevindım.
Nesin, İran'da yayınlanan
Cumhuri Islam Gazetesi'nin
ölümünü "mübah " gösterme-
sine ilişkin olarak da," O gaze-
tc tüm İran halkı değildir Bu
yüzden o yazıyı tüm İran hal-
kının tavn olarak görmüyo-
rum. O yüzden İran'daki ilenci
unsurlar harekete geçti. İran
halkı beni sever. "dedi.
Son bir haftadır sürekli
ölüm tehditleri aldığını söyle-
ycn Nesin,"Koruyalım diye
teklif geldi. Ama düşünmüyo-
nım. Ancak ben istediğim
zaman beni koruyacaklar" de-
di.
öte yandan, İran resmi ha-
ber ajansı İRNA, İngıltere
hükümeüni Salman Rüşdi ola-
yını yeniden gündeme getir-
mekle suçladı. İran Ingiltere'-
nin Rüşdi'ye verdiği desteği
kanıdı. İRNA haberinde, ln-
giltere Dışişleri Bakanı Doug-
las Hurd tarafından 45 dakika
süreyle kabul edilmesini "ör-
neği görülmemiş girişim" ola-
rak nitelerken, bu ginşimin
iran'a silah ambargosunu ge-
nişletme çabalanna denk düş-
mesine dikkat çekü.
Yorgun Savaşçı
Mezardançıkan
ölüyüMemek
ATİLLADORSAY
'Yorgun SavaşçT nihayet gü-
nışığına pkıyor... Ne mulluluk!
TelcP9nd& konuştuğum HaKt
Refig, gerçekten de sevinçli gö-
züküyor. Buna en çok o sevin-
mış olmalı... Kolay değil. Ha-
yaünızın bir bölümünü adadı-
ğınız. yıllar boyu üzerinde
çalışüğınız bir yapıt, yakılıp
yok edıliyor. Ve yıllar sonra el-
dc kalmış bir son kopyası orta-
ya çıkıyor. Tüm emegi geçenle-
rc, özellikle de Refiğ'e geçmiş
olsun.
Bu olay demokratikleşme ça-
balanmızın aşamalanndan,
zinann halkalanndan biri mi?
Öy'le sayıp sevınmek de müm-
kün. Ama o zaman niçin daha
önce, daha sağlıkh, daha nor-
mal bıçimde gerçekleşmedi? Bir
fihnin yakılması gibi çağdışı ve
hiçbir ülkede, hıçbir rejim alün-
da görülmemiş bir olayın utan-
cını bu hükümet sılip atmak
için neden bu kadar bekledi?
Koalisyon partileri yasaklan
kaldırmak, ülkeyi çağdaş de-
mokrasiye gecirmek, sanaün
üzenndeki sansür baskısını ola-
bıldiğince azalünak, gidcrek
yok etmek için bulunduklan
vaatler arasında, sinemamıza,
sanatımıza ve yakın medya tari-
himize düşmüş bu kara lekeyi
silmek için neden bu kadar bck-
lediler?
Hükümet eğer yeterince güç-
hl bir hükümetse niye emrinde
olması gereken kimi kuruluşla-
ra sözünü geçiremedi? Niye
MİTte olduğu söylenen 'son
kopya' bulunup çıkanlamadı?
Bunun için ancak HBB'nin
devreye girmesi. kendi 'Yorgun
Savaşçı'sını alelacele yapürma-
sı ve ekrana geürcceğini açıkla-
ması mı gerekti? Rekabet ve
reklam kaygılan, gerçek de-
mokratikleşme, kaüksız özgür-
leşme isteklerine bu denli ağır
mı basü? Bir hükümeün yasak-
lan kaldırmak, yasaklılan ser-
best bırakmak politikasının
gereği olarak 'Yorgun Savaşçı
çok daha önceden, H BB'nin re-
kabeti söz konusu olmadan
bulunup gösterilebilseydi çok
daha iyi olmaz, hükümete çok
daha fazla puan kazandırmaz
mıydı?
Neyse olan oldu. Bize şimdı
"mezardan çıkan bu ölü"yü
hak ettiği ilgiyle karşılamak ve
yalnız Türk sinema/TV tarihin-
de değil dünya TV, sansür vc
özgürlük savaşjmı tarihinde de
'müstesna' bir yeri kendisine
şimdiden edinen bu önemli ça-
bayı izlemek kalıyor.'
Yorgun Savaşçı
'düşmanı' yendiHaber Merkezi - "Yorgun
Savaşçı" 12 yıl arşivin tozlu raf-
lannda bekletildikten sonra
şimdi "yeni bırserüvene"hazır-
lânıyor. TRTnin 12 yıl önce
çetimini yapürdığı dizinin bu
süre içinde "teknik bozulma-
ya" uğradığı, HBB'nin yeni
çekiminı yapüğı diziyle rekabe-
te girmesınin güç olduğu ileri
sürülüyor.
12 yıl içinde zaman zaman
gündeme gelen dizi ile ilgili ola-
rak dönemin yöneticilerinin
farklı yaklaşımlar göstcrmesi
şimdi yeniden sorgulanıyor.
Kültür Bakanı Fikri Sağlar,
"Yakıldığı öne sürülen Yorgun
Savaşçı dızisının bulunmasını
bir manüğın yüzkarasının yok
edilmesi olarak algıhyorum"
dedi.
Macit Akman'ın TRT Genel
Müdürlüğü döneminde yayın-
lanması yasaklanan dizinin
yakıldığı öne sürübnüştü. An-
cak olaydan birkaç yıl sonra fıl-
min yakılmadığı, MİTin arşi-
vindc bulunduğu iddia edilmiş-
li. Bunun ardından TRT
yöneticileri kendi ellerindeki
kopyanın yakıldığını, denetim
için kurum dışındaki birimlerde
kopyasının bulunabıleceği
açıklamasını getirmişlcrdi.
Koalisyon hükümctinın ku-
rulmasından hcmen sonra Kül-
tür Bakanı Fikri Sağlar. "Fıl-
mın tüm parçalannı bir araya
loplamak ıçın çaba sarf ctmış
ancak net bir sonuç alamamışü.
Saglar, HBB'de ayn bir Yor-
gun Savaşçı dizisinin çekilmesi-
nin ardından TRTnin de 12
yıllık diziyi yayyına koyma ka-
rannı değerlendirirken şunlan
söyledi:
"Yorgun Savaşçı'nın bir sa-
nat yaptü olarak yok edileme-
yeceği anlayışı içerisinde niçin
yakıldığını, sonra jeneriğinin
var olduğunu ortaya koymuş-
tuk. Bu filmin jeneriğinin bir
kısmını Istanbul Üniversitesi'-
nin arşivinde, bir kısmını da
Başbakanlıga bağlı birimlerde
saklandığı beliriendi. Yetkililer
de Yorgun Savaşçı*nın yayınla-
nacağını açıkladılar. Bu, bir
manüğın yüzkarasının yok
edihnesidir. Bu fılmin yayınla-
nacak olması ohımlu bir geliş-
medir."
Yorgun Savaşçı'nın 12 yıl
önceki senarisli ve yönetmeni
Halit Refığ, gelişmeler karşısın-
da "Hak yerini buldu" diyor.
HBB TV'nin yaptığı Yorgun
Savaşcı'ya gönül desteği dışın-
da fiılı birdesteğinin olmadığını
belirten Refığ, "Tunca Yön-
der'in yapüğı çalışmayı şükran
hissiyle karşılıyorum. Onlar bir
riski göze aldılar. Bana bu pro-
jeyi açüklannda benim 12 yıl
önce çcktığım dizinin de yayına
gircbilcceğı ihtimalinı göz önü-
nc almışlardı. Bu konuyu ko-
nuşmuştuk. Bcnım dizımın
anidcn ortaya çıkma nskı var-
dı."