Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURfYET 7ŞUBAT1993PAZAR
10 PAZARYAZILARI
Arap petrodolarıııtadımçıkarıyor
RİYAD
MUSTAFA
BALBAY
Villa tipi bınalann ûzerindeki dev
çanak antenler, önce gözü ısırmıyor.
Modern bir kentin doğal görûntüleri
olarak bütünleşiyor. Ancak bu kentin
tslamıyeti tüm kurum ve kuruluşlany-
la korumaya çalışan bir ülkenin baş-
kenti olduğunu anımsayınca işin rengi
değişiyor.
Suudi Arabistan'da şu gûnlerde en
çok konuşulan konulann başında ça-
nak antenler gehyor. Uydu yayınlar-
daki seks filmlen, porno programlar
Suudi Arabıstanlılann ahlakını bozu-
yor ve din adamlan bundan hayli te-
dirgin.
Bir erkeğin kadının burnunun ucu-
nu görmesinin bıle abes olduğu bir ül-
kede mantar gibı biten çanak antenler
Rabıta'nın tüylerini ürpertiyor.
Din adamlan son çareyı krala çıkıp
durumu aktarmakta bulmuşlar. 17
maddelik istek listesinin ilk sıralanna
ahlakın bozulmasını durduracak ön-
lemleri koymuşlar. Bunlann başında
da çanak antenlerin kaldınlması geli-
yor. Yöneüm önce ısteği haklı bulmuş.
Bunun üzerine bütün Riyad'da ne ka-
dar çanak anten var bir sayalım demış-
ler.
Sayı tahmının çok üzerinde çıkmış.
17 bin çanak. Sayının ardından din
adamlan fetvayı beklemış. "Derhal
çanak antenler söküle..."
Ama bu antenlenn 12 bınınin Kral
Fahd ailesine ait olduğu anlaşılınca
Yüzyıllardır çölde kum ve güneşle baş başa sefaJet hayatı yaşayan Araplar artanrefahdfizeyiyle birlikte değişen yaşama ayak uydurmaya çabşıyoriar.
sökumden de vazgeçılmış Ancak
bundan böyle çanak antenlerin
yurtdışından getırilmesi, monte edil-
mesi yasaklanmış Ne var ki, çanak
anterun tadını alan ne yapıp edip
çatısına kurdurmaya devam ediyor-
muş. Suudi Arabistan yasalanna göre
polısin hiçbir şartta eve girmesi müm-
kün olmadığı için antenı takan rahata
eriyormuş.
Milli gelinn on bın dolar düzeyınde
olduğu Suudi Arabistan'da refahla
birlikte değişen yaşamın bir yansıması
çanak anten. Tuketim mallannın
satıldığı dükkanlann yoğunluğu, üriin
zenginliği, rahat mekanlara kurulu bı-
nalar refahı hemen yansıtıyor. Riyad'-
da çalışan TürkJer'den edındiğimız
bilgjler Batı'nın tuketim toplumu mo-
deÜnin burada ikiye-üçe katlandığını
ortaya koyuyor. Anlatılanlan ağzım
açık dinledim. Bazılan şöyle:
Riyad'da bına alım satımı "komp-
le" yapılıyor. Yani bir apartmanın sa-
dece bir kaünı satın almak istemek.
züccaciyecide fincan takımının sadece
birini istemek kadar aykın. Bu apart-
manlarda oturan insanlar ortalama üç
dört katı ışgal ediyor. Hizmet sektörü
tümüyle Uzak Asya ülkelennde gelen-
lere ihale edilmiş. Evlerdeki hızmetçi-
lerin çoğu Filıpınli. Her evin bir hiz-
metçisınin, bir şoforünün olması son
derece doğal. Ama son dönemde özel
kuaförler, terziler hatta özel mobil-
yaalar tutulmaya başlanmış.
DayanıkJı tuketim mallan -bardak,
tabak gibi- her yıl değıştınlıyor ya da
birden fazla alınıyor. Dört kath evin
her kaüna buzdolabı konuyor, mobil-
ya döşenıyor. Mobılyalar her yıl değiş-
tinhyor ya da boyanıyor. îki yıl üst
üste aynı mobilyayı kullanmak, hep
aynı giyisileri gjymek kadar sıkıcı.
Mağazalardaki çok renkli kadın
gjysisiyle bunlan satın alan kara çar-
şaflı kadınlar insanı şaşırtıyor. Hepsi
evlerinde giymek üzere satın ahyorlar.
Genç kızlar Amerikan mah bulucinle-
re büyûk merak sarmışlar. Bazılannda
çarşafın altından Levis 501'ler hemen
dıkkati çekiyor.
Yüzytllardır çölün ortasında kum
ve gûneşle baş başa sefalet hayatı yaşa-
yan Araplar şimdi petrodolarlann
keyfıni sürûyor. Ama nereye kadar...
Madalyoıııuı iki yüzüAlman turist halen geçen yıl
Ken> a'da yaptığı safarinin büyfisü
içinde. Bizim jeepfanizi kullânan
siyah renkli Jimmy, yoilan avucu-
nun içi gibi biliyordu. Onun > anın-
da kendimizi çok gthende hisset-
miştik, hatta Jünm> o kadar bilgi-
liydi ki bize katalogta büe görece-
ğimize dair söz verilmeyen bitki ve
hayvan tüıierini gösterdi. Bu ma-
dalyonun bir yüzü. Frankfurt: Bir
gfiney Afrikalı Frankfurt istasjo-
nu yakınlannda iki genç Dazlak
tarafından çok tehlikeli bir şekilde
tekmeienerek dö>üWü. Bu da ma-
dahomın öteki yüzü.
f urizrn her yıl Alman) a'da iki
rakamlı büyüyor. Geçen >ıl ya-
ptlan analizlere göre 26,6 milyon
yurtdtşına seyahate
. Amerikaldardan sonra Al-
iar dünyanın en çok sevahat
~W*tı ikinci milleti. Almanların de-
ğer yargdan arasında seyahat et-
mek en ön sıralarda >er alı\or.
Aynı zamanda Almanya'da vaşa-
nan yabancı düşmanlığı yeni bir
boyut kazandı; yabancılara yapı-
lan saldınlar günlûk haberİer
arasında yer alıyor artık. Yakdan
\e>a basılan mülteci kamptan,
satdıma uğrayan yabancüar, Ya-
budi mezarlarında > apdan v ağma-
lamalar bunlardan bazılan.
DETMOLD
EMRE
ÇOGAY
Yabancı düşmanlığını önlemede
her yıl mil\onlarca Almanı dün-
yanın bir ucuna götüren vc değişik
miUerleri bir arava getiren turizm
sektörüne büyük görevler düşü-
yor. Yalnız 26.6 milyon seyahat
eden Alman'dan kaçı > abancı duş-
manı? Kenya'da tatilini geçirmiş
ve Afrikalıların misafirpenerliği-
ne hayran kalmış bir Alman tram-
vayda, karşısında oturan bir si> ahı
zor kullanmak ister mi acaba? Şu
ana kadar Almanv a'da sey ahat et-
mek ile > abancı düşmanlığı arası-
ndaki ilişki tam araştınlmış değil,
ama önümüzdeki zamanla»xla bu
konuya eğilen kuruluşlann ola-
cağı kesin. 6O'lı yıllarda bir turiznı
araştırmacısı olan V\ .Hunziker'in
görüşü şöyle idi: Turiznı,
yüzyıumızın milletler arası an-
İaytşı sağlay an en nazik aletkrin-
den biri obnuştur.
Buna karşılık bazı turizm eleş-
tirmenleri olay a değişik bir açıdan
bakıyoriar. Öıtlara göre turizm
kitlesel bir hareket olduğundan bu
yana, milletler arası anlay ışı sağ-
layan bir sektör oünaktan
çıkmışnr. Hatta tam tersi obnuş-
tur. çünkii seyahat eden ile edini-
len arasında tam zıt bir ortam doğ-
muştur. Bir taraf için tatil sayılan,
karşı taraf için iş sayılıyor. Turist
gittiği ülkedeki yerliyi tanımak
için daha derin kontak aradığında.
o y erli için belki de sorulara >erilen
yanıtın 100. tekran olduğunu unu-
tuyor. Bilhassa L zakdoğu ülkele-
rine yapılan turlar, bırakın millet-
ler arası anlayışı, onlar sadece
grup içerisinde kalıyor. rehber
başkanlığında klimalı otobüslerin
içinde. milletler arası bakışmayı
sağlıyor. Turizm daha önce var
olan önyargılann da onaylan-
masını sağlıyor. Evet, iyiler, fakir-
ler, ama mutlular ve misaürper-
verler. Ama biraz dağınıklar, evet
biraz da pis ve tembeller, bizim
gibi zeki değilkr. Zaten büyük bir
sürpriz olmadı, Afrika'dan başka
ne beklenebilir ki. Bir de buna tu-
ristin gittiği ülkedeki yerliyi gar-
son, şoför. katcı gibi hizmet verici
işlerde görmesi ekleniyor.
Bu da ister istemez betirli bir
ethnozentirizmi doğuruyor. yani
kendi külrürümi diğer külrure göre
üstün görmevi.
ÇILGIN TARAFTAR -Amerikalı hiçbir spor kendilerine özgü Amerikan futbolu kadar heyecan-
landırmıyor. Hele derby maçlardaki cuşku ve hey ecan hiçbir şeye benzemiyor. Takımlarm oyuncu-
ları, amigo kızları kadar taraftarları da ilginç. Amblemleri domuz olan VVashington Redskins
takımınm taraftarlan da domuz burunlan takmtş, takımlarını destekliyor.
ULUSLARARASI PAZARLAMA MÜDÜRÜ
Şirketimiz;
Dandv Sakız vc Şekerlemc Sanayı A Ş IJandv Stıck, Dandy Dıct, Cumby, Şıpsevdi,
Falim, Nanem, Gullu, Karanfıl, Cıncın, Zıpır, Cıcoz sakızlarının ürctıcısıdır.
Aranan pozisyonun görevleri:
• LJIuslararası pazarlama faalıyctlerını yonetmck,
• Gereklı organizasyonu kurmak vc işlerlığını sağlamak,
• Yurt dısındakı muşterılerle ılışkilcrın sa^lıklı yurutûlmesını tenıın etmck
Sunulacak imkânlar.
• Dınamık. sureklı gelışen vc modern ış ortamı,
• Ust duzcy yonetım kadcmcsıyle çalışma ımkânı,
• Yctcneklerınız dojjrultusunda tatmınkâr ucret — prım,
• Şırketcc tahsıs edılccek araç
Aranan nitelikler
• LJIuslararası alanda çalışmaya ısteklı, bu ıstcğı sürükleyecck dinamizm,
• Tcrcıhan fen, matematık, ekonomı dallarında oğrenımmı tamamlamış
universıte mezunu,
• İlcri derecede İngılızce, ikıntı dıl olarak Almanca, Fransızca,
Rusça dıllerınden bırını bılmck,
• Askerlık hızmetını tamamlamış olmak,
• Oto ehlıyetınc asgarı 3 yıldır sahıp olmak,
• Sık seyahat etmeye musaıt olmak,
• 35 vaşinı geçmemış adayların, ozgeçmışlerını ıçeren (UPM) rumuzlu mektuplannı
PK-791 Karakoy 80030 İstanbul adresıne, 20 Şubat 1993 tarıhıne kadar ^ondermelerı
rıca olunur
Cızlilik prensibımız olup, tüm başvurular cevaplandınlacaktır
DUYURU
enflasyona, kontrgarllla
clnayetlorln* "milli birlik" örtüsü
• Hazro'dan izlenlmlen "Davlat sokağa çıkın-
ca halk içeri giriyor"... Güçlükonak'ta gıda
ambargosu... Mücadele'yi Kars'tan söküp
atamayacaklar...
• Kontrgarllla, psikolojik savaş ve mücadele
ü Takstll işçileri satıldı... Işçi kıyımına karşı
fabrika Işgali...
• Burktva siyasati tükanişi oynuyor
• İnanç direnmektir... Kontrgerilla için gizienmesi
zor günler... İktidar Amerikancıtığın doruklarında
geziniyor... Uludağ ÖZGÜR-DER kuruldu... "Nazar
boncuklu" polis ajanı Menzir'e göz kırpıyor...
5-
6-
Kurulujumuzca, aşağıda dosya numarası. cmsı, mıklan yazılı maİ2em«ter fiyat ve
taklıf ısteme yûntemıyle satın alınacaktır
Bu alımiarta ılgılı şartnamelef ASKI Soğukkaya/ANKARA adreandekı Elektrık Makı-
na ve Malzeme IkmaJ Daıresı Başkanlığı Alım Satım Şube MüoOrlûğûnden dılekçe
karşılıöiPda 1 -2-3-4 nolu dosyalar ıçın 50 000 TL . 5 notu dosya şe bedelaz. 6 ve 7
noiu dosyalar ıçın 50 000 -TL bedelle, 8 nolu dosya ıçın 125 000.-TL. bedelle. 9-
10-11 nolu dosyalar bedelsız. 12 nolu dosya ıçın 75.000 -TL. ücfeOe, 13 nolu dosya
ıçn 150 000-TL. ûcretle. 14 nolu dosya ıçın 300 000-TL ücreUe. 15-16-17 noiu
dosyalar ıse bedelsız. 18 nolu dosya da 300 000 -TL bedeile temın ecMebilır
Ihaleye ısbrak edeceklenn şartnameye göre hazırlayacakları teklıflennı en geç 1-2-
3-4-5 nolu dosyalar ıçm 16 02 1993 gûnü saat 14 00'e kadar, 6-7-8-9-10-11 nolu
dosyalar ıçın 17.02 1993 günû saat 14.00'e kadar, ve 12-13-14-15-16-17 nolu dos-
yalar ıçm ıse 18 02.1993 günü saat 14 Offde aynı adrestekı Personel ve Eğıtm Oaı-
resı Başkanlığı Genel Evrak Şellığıne getrmelerı veya anılan saatte ulaşacak sekıl-
de göndermelen şarttır
Kurulusumuz 2886 sayılı Yasaya bağlı değıldır
Teklıf edılen fiyatar hem yazı hem de rakamla açık olarak yazılacaktır.
Ihaleye gırebılmek ıçn:
a) Istekiııenn yasal ıkametgahını göslermesı (Idare dllerse yetkılı yerlerden onaylı
beige ısteyebılır)
b) Gerçek kışı olmesı habnde, ıkjısıne göre. Tıcaret Sanayı Odasından veya Esnaf
Sanatkar sıcılıne yılı içinde kayıtlı olduğunu gösterır bekje gerekmektedır
c) Tüzel kışı olması halınde, tûzel kışılığın sıalırve kayıtı oldu§u Tıcaret veya Sana-
yı Odasından veya Idare Merkezının bılındğı yer Mahkemesınden veya benzen
bir makamdan ıhalenn yapıldtğı yıl ıçın alınmış, tûzel kışılığın sıcılıne kayıtlı oklu-
ğuna daı.- betoe,
ç) Hef dosya ıçn ayrı zarf verıtecektır
d) Idan ve Teknık Şartnameter ımzalanacak teklıf mektuplarına mutlaka eklenecek-
tır.
Malzemeye aıt teknık özellıkler, marka ve menşeı teklıf mektubunda bebrtılecek-e)
0
9)
tır.
TSE veya Eşdeğerlık bdgesı olan mafzemeter tercıh edılecektr
Fıyatlara KDV dahıl edılmeyecektr
h) TSE veya Eşdegerlı Belgeter teklıf mektubuna eklenecektır
D.NO ON9 İHALE ŞEKÜ İHALE GÜNÜ MKTAflt
1 73DHiUd«Kazıl(epç8İenıhlıyaa K*>akTefcif 16021993 ICKatem
2 OtoUabemea fcvatTekif 16021993 24Katem
3 Oto Malzemesı . KapatlelU» 16021993 30Katem
4 Can* llan Panosu K^)aJıTeKİ 16021983 SAtfet
5 1991AS 250 Desel Dodge PJuplar Mıyaa Kj^aiTeUf 16021993 BKateffl
6 PatınajSncr K^ıakTaMf 17021993 4 Kateffl
7 Uatbuaevr* KapakTokK 17021993 lOOOOOTakım
8 Uotepony KapakTeUf 17021993 10Adet
9 Okspn hortumu mavı renk (NG) KapatTekB 17021993 150Me(re
Kaıp)horumukım)izııcnk(NG) 150Metre
>neratö( kaynak nukınalar ıçm kabk) sase
ve pense ıçm İUG) 200 Metre
Yanm parmak boıu kelepçe 30Adet
10 OtoMabemesı K^ıatTeUf 17021993 12Kak*n
11 HdroManaponparevsyonuyapılacakNG KgpalıTeUf 17021993 1 Adst
(T|)ASV55S-2No 2500Vap 1-5-3-7-4-8-1)
12 OtoMabemes KapahTekM 18021993 SKalem
13. Bulask y*ama makmaa 3200 Tatıak 1600
T«psı«aa1 kapasteiı (NG) KapakTeki 18021993 1 adet
14 Kısa R<*0( 2ff* NG KapalıTeUf 18021993 50 00ü Adet
15 4konumluaıuvanyağktp(NG| KapakTekJf 18021993 1 Adrt
Ana kumaoda » l ı (NG) 2 Adet
16 Ford500Kepçrterıhtıyacı KapatTakif 18021993 SKalem
17 SuperveSıraRadyatör KapakTef.I 18021993 SKalem
18 Su kapama açma hızme) toka KapatTeMü 18021993 15000Su
Abonssnn
ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
Z ANKARA ŞU VE KANALİZASYONİDARESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Pıışkiıı
ıııeydaııuıda bir
pazargünü
• Meydanda ünlü şairin heykelini göreceksiniz.
Heykelin başında ya bir kuş olacak ya da vaktiyle
oraya konmuş densiz kuştan kalma bir iz.
Bugün pazar. Moskova'-
dasınız. Ve işiniz falan da yok.
Karar verdiniz kent merkezin-
de bir gezmti yapacaksınız.
Üç metro istasyonunun ke-
sıştıği Puşkın meydanına gıde-
ceksinız. Meydanda ünlü şai-
rin heykelini göreceksiniz.
Heykelin başında ya bir kuş
olacak ya da vaktiyle oraya
konmuş densiz kuştan kalma
bir ız.
Heykelin çevresinde çok sa-
yıda genç bulacaksınız. Eğer
buralann yabanasıysanız ve
Moskova'run en ünlü buluşma
yerinde durduğunuzu bilmı-
yorsanız, kalabalığa şaşa-
caksmız.
Soldaki banklarda gözlen
birileriyle tanışma isteğıyle
parlayan delıkanlar ve genç
kızlar dikkatınızı çekecek.
Sağdakı banklarda ıse çok
sayıda sağır-dilsız göreceksi-
niz. Elleri ve mimiklenyle son
derece enerjik bır söyleşi için-
deki bu insanlar. size sessiz bir
gürültü hıssettirecek.
Eski adıyla Gorki, yeni adıy-
la Tverskaya caddesini geç-
mek için yer alü geçıdine ıne-
ceksiniz. Birdenbire bır miting
havası çarpacak gözünüze Bir
sürü Kürt ve Arap göreceksi-
niz. Bunlann yan legal yollarla
Arap ülkeleri ve Türkıye'den
İskandinav kentlenne sığı-
nmaya cahşan politik göçmen
aday adımlan olduğu aklını-
zdan büe geçrneyecek.
Metro girişinin yanında çi-
çekçi kızlan fark edeceksmız.
Ama onlar size 'Abı gelesin
bura, vereim sana güzel bi çi-
çek
1
" gjbi sözlerle seslenmeye-
cekler. Onlan geçince, gazete
saücılanyla burun buruna ge-
leceksiniz. Bir de ıcındebir iki
sokak çalgıcısıyla. Ve keanlik-
le birkaç dılenciyle.
A\} geçıdin sonuna geldigi-
nizde merdıvenleri iki yandan
kuşatmış çok sayıda insanı ya-
np geçmekte zorlanacaksınız.
Onlarda ellerindeki. içkiden
yiyeceğe, oyuncaktan duvar
kağıdına. bın bir çeşıt malı size
satmaya uğraşacaklar. Duvar-
lan, insandan oluşan bu kori-
dor, şöyle bir 20-25 metre daha
sürecek.
Karşınıza çıkan parkta otu-
ran insanlarla birlikte siz de bir
süre için ortada çocuklan sırtı-
na alıp kederli adımlarla yürü-
yen yaşlı bır atı izleyeceksiniz.
Belki aklınıza Heybeliada gele-
cek. At ise ne Heybeliada'dan,
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
sizden habersiz, çile doldurma-
ya devam edecek.
Parkın içinden uzayıp giden
bir kalabalık daha göreceksi-
niz. Gözlerinizle başını
aradığınız kuyruk, sizi McDo-
nald'a fırmasının dünyadakı
en büyük şubesine götürecek.
Eh, kamınız da acıkmışsa, ses-
sizce kuyruğun sonuna uzana-
caksınız.
Tam o sırada yanınıza
yaklaşan küçük bir çocuk, bir-
kaç yüz ruble karşıkğında sızi
sıradan kurtaracağını vaat
edecek. Ne isteğınia not ala-
cağını, ona vereceğiniz parayla
ortadan kaybolmayacağının
garantısi olarak küçük karde-
şini yanınızda rehin bıraka-
cağını söyleyecek.
ılerledıkçe, kuyruğun neden
yavaş gitüğini anlamaya başla-
yacaksınız. Demin reddettiği-
niz çocuğun ve çok sayıda küs-
tah büyüğün. sıra dışından
kapıya yanaştığını, hemen ora-
cıkta duran milıslerin ıse göz)^
rinde isabetsız bir "asayış bt
kemal" ıfadesiyle esnedığini
fark edeceksmız.
Memleketinizı haürlayıp
'"bızde böyle olacakü ki..."
dıye başlayan cümlelerle içi-
nızden homurdanacaksınız.
Ve "Hadi ben neyse" diye
kendinızi kitleden ustaca
aynnp kuynıktaki Ruslann
sabnna şaşacaksınız.
Aklınıza demınkı zavalla
atın sabır ve hüzûn dolu gözle-
n gelecek. Alt geçidin yanında
ve içindeki satıcılânn çehreleri-
ni. politik göçmen adaylannın
telaşını, Puşkin heykelinın
çevresinde oturan ve beklenen
insanlann tavırlannı düşüne-
ceksiniz. Ve heykeh hatırlaya-
caksınız. Tepesi kuşlu Puşkin
heykelini. Tam bır sabır anıtı
bu heykel. Ne dönemler ya-
şadı.. Az sonra siz tok karnını-
zla meydandan uzaklaşa-
caksınız. Birkaç saat sonra da
pazar günü, karanlıktan ya-
rarlanarak herkes yerini pa-
zartesine bırakıp terk edecek
meydanı. Bir tek heykel kala-
cak geride. Başında kuş büe ol-
mayacak.
Sadece hastaneye
gidebilıııek istemişti
Irkçı partilere sempatı gide-
rek yükseliyor. "Önce kendı
halkımız" sloganlan. Hollan-
dalılara gıderek daha çekıci ge-
hyor. Herkes sempatisinı farklı
gerekçelere dayandınyor. Bu
düşünceleri onaylayanlar, itti-
fakla kendilerinin '"ırkçı ol-
madıklanru" söylüyorlar.
Bır derginın sonılannı ce-
vaplayan sokaktaki vatandaş-
lar şunlan belirtiyor "Irkçı
partiyi desteklemek, belki ateş-
le oynamaktır. Ama belki de in-
sanlan uyancı bir etkisi olur",
"Kızım bır Türkle evlı. Genç,
hanka bir çocuk. Ben ırkçı biri
değilim. Geçen seçimlerde Sos-
yalist Parti'ye oy verdim. Ama
bu seçimlerde kesinlikle oyum
CD'nin." (CD. Centrum De-
mokraten Partısi'nın kısaltımışı.
Hollanda'nın ırkçı partisi.)
"Hollanda'ya her yeni gelen,
asgan ücret düzeyinde para ah-
yor. Ben 43 yıl çahştım ve asgari
ücretın % 70'ini maaş olarak
alıyorum. Ne hissettiğimi sanı-
yorsun", "Hollandalılann,
kendı ülkelennde aynmcılığa
uğramalan son bulmalı.
Yabanalardan bir adım
daha fazla önceliğimiz olmab."
Söylenenler, dar açıdan ba-
kıldığmda "makul" gibi görü-
nebılıyor. Ve bu ortamda ırkçı-
hk hızla yükseliyor, yaygınlaşı-
yor.
Işte Venlo şehrinde, Hüseyin
Köksal adlı yoırttaşunız, böylesi
bir havanın kurbanı olarak ha-
yatını kaybediyor. İnsan hakla-
n ve demokrasi savunucusu
Hollanda'da poHs, bir Türki-
yelı'nin kasten ölümüne yol açı-
yor.
Arabasıru kullanırken, ra-
hatsızlandığıru hisseden Kök-
sal, (hafıf bir beyın kanaması
gecırdıği sanılmaktadır) dört-
lüklenni yakarak yolun kenan-
na park etmeye çalışıyor. Bu
arada bır direğe çarpıyor. Ar-
kasından durumu izleyen taksi-
ci, pohse telefon ederek duru-
mu bıldinyor. Köksal, arabası-
nı kardeşinden birkaç gün önce
resmı olarak devralmıştır. Kar-
deşi de birkaç defa alkollü ara-
AMSTERDAM
ÖMER
FARUK
CİRAVOĞLU
ba kullanmışür.
Polis, Köksal'm durumunu
bilmeden ve araşürmadan "al-
kollü araba kullandığı" duşün-
cesiyle kötü davranıyor, tekme-
leyerek ve yerlerde sürükleye-
rek polis otosuna bindiriyor.
Bu arada Köksal'm hastaneye
götürülmek istemesini duymu-
yor bile.
Karakola götürülen Kök-
sal'a, alkollü olup olmadığmı
anlamak için muayene de yapı-
lmamıştır. Olaydan on bır saat
sonra çağnlan doktor "hemen
hastaneye götürülmesi" gerek-
tiğini bildiriyor. Ancak bu mü-
dahale, Köksal'm hayatını kur-
tarmaya yetmiyor. iki çocuk
babası, 32 yaşındaki Hüseyin
Köksal ölmüştür.
Olaya adı kanşan beş polis-
ten biri ve görgü tanığı taksici-
ler, olayı aynntısıyla anlatmak-
tadırlar. Bir polis kötü muame-
lenin esas sorumlusudur. Üç
polis seyircı kalmış ve kötü mu-
ameleye göz yummuştur.
Beşmci polis, olayı bütüı»
açıkbğıyla anlatmakta ve şahı
Uk yapmaktadır.
Görgü tanıklannın bildirdi-
ğine göre bu polis, olay sırası-
nda da asıl kötü muameleyı ya-
pan poh'si_ "yapma" dıye
uyarmıştır. Ölüme neden olan
pohs, olaydan sonra kalp krizi
geçirerek hastaneye kaldınl-
mıştır. Anlaşılan onun kalbi de
dayanamamıştır buna.
Yaygınlaşan ırkçı havadan
etkilenen, yanında dükkan
açan bir Türk'ten rahatsız olan
Hollandalı bakkalın şikayetini,
resimh. çeyrek sayfa haber ya-
parak veren yüksek tırajlı, sos-
yal demokrat eğilimli Volksk-
rant gazetesi de olayı "Köksal
sadece hasteneye gıdebilmek ıs-
temiştı" başlığıyla uzun bu" ha-
ber-yazı olarak sundu.