23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 7ŞUBAT1993PAZAR 10 PAZARYAZILARI Arap petrodolarıııtadımçıkarıyor RİYAD MUSTAFA BALBAY Villa tipi bınalann ûzerindeki dev çanak antenler, önce gözü ısırmıyor. Modern bir kentin doğal görûntüleri olarak bütünleşiyor. Ancak bu kentin tslamıyeti tüm kurum ve kuruluşlany- la korumaya çalışan bir ülkenin baş- kenti olduğunu anımsayınca işin rengi değişiyor. Suudi Arabistan'da şu gûnlerde en çok konuşulan konulann başında ça- nak antenler gehyor. Uydu yayınlar- daki seks filmlen, porno programlar Suudi Arabıstanlılann ahlakını bozu- yor ve din adamlan bundan hayli te- dirgin. Bir erkeğin kadının burnunun ucu- nu görmesinin bıle abes olduğu bir ül- kede mantar gibı biten çanak antenler Rabıta'nın tüylerini ürpertiyor. Din adamlan son çareyı krala çıkıp durumu aktarmakta bulmuşlar. 17 maddelik istek listesinin ilk sıralanna ahlakın bozulmasını durduracak ön- lemleri koymuşlar. Bunlann başında da çanak antenlerin kaldınlması geli- yor. Yöneüm önce ısteği haklı bulmuş. Bunun üzerine bütün Riyad'da ne ka- dar çanak anten var bir sayalım demış- ler. Sayı tahmının çok üzerinde çıkmış. 17 bin çanak. Sayının ardından din adamlan fetvayı beklemış. "Derhal çanak antenler söküle..." Ama bu antenlenn 12 bınınin Kral Fahd ailesine ait olduğu anlaşılınca Yüzyıllardır çölde kum ve güneşle baş başa sefaJet hayatı yaşayan Araplar artanrefahdfizeyiyle birlikte değişen yaşama ayak uydurmaya çabşıyoriar. sökumden de vazgeçılmış Ancak bundan böyle çanak antenlerin yurtdışından getırilmesi, monte edil- mesi yasaklanmış Ne var ki, çanak anterun tadını alan ne yapıp edip çatısına kurdurmaya devam ediyor- muş. Suudi Arabistan yasalanna göre polısin hiçbir şartta eve girmesi müm- kün olmadığı için antenı takan rahata eriyormuş. Milli gelinn on bın dolar düzeyınde olduğu Suudi Arabistan'da refahla birlikte değişen yaşamın bir yansıması çanak anten. Tuketim mallannın satıldığı dükkanlann yoğunluğu, üriin zenginliği, rahat mekanlara kurulu bı- nalar refahı hemen yansıtıyor. Riyad'- da çalışan TürkJer'den edındiğimız bilgjler Batı'nın tuketim toplumu mo- deÜnin burada ikiye-üçe katlandığını ortaya koyuyor. Anlatılanlan ağzım açık dinledim. Bazılan şöyle: Riyad'da bına alım satımı "komp- le" yapılıyor. Yani bir apartmanın sa- dece bir kaünı satın almak istemek. züccaciyecide fincan takımının sadece birini istemek kadar aykın. Bu apart- manlarda oturan insanlar ortalama üç dört katı ışgal ediyor. Hizmet sektörü tümüyle Uzak Asya ülkelennde gelen- lere ihale edilmiş. Evlerdeki hızmetçi- lerin çoğu Filıpınli. Her evin bir hiz- metçisınin, bir şoforünün olması son derece doğal. Ama son dönemde özel kuaförler, terziler hatta özel mobil- yaalar tutulmaya başlanmış. DayanıkJı tuketim mallan -bardak, tabak gibi- her yıl değıştınlıyor ya da birden fazla alınıyor. Dört kath evin her kaüna buzdolabı konuyor, mobil- ya döşenıyor. Mobılyalar her yıl değiş- tinhyor ya da boyanıyor. îki yıl üst üste aynı mobilyayı kullanmak, hep aynı giyisileri gjymek kadar sıkıcı. Mağazalardaki çok renkli kadın gjysisiyle bunlan satın alan kara çar- şaflı kadınlar insanı şaşırtıyor. Hepsi evlerinde giymek üzere satın ahyorlar. Genç kızlar Amerikan mah bulucinle- re büyûk merak sarmışlar. Bazılannda çarşafın altından Levis 501'ler hemen dıkkati çekiyor. Yüzytllardır çölün ortasında kum ve gûneşle baş başa sefalet hayatı yaşa- yan Araplar şimdi petrodolarlann keyfıni sürûyor. Ama nereye kadar... Madalyoıııuı iki yüzüAlman turist halen geçen yıl Ken> a'da yaptığı safarinin büyfisü içinde. Bizim jeepfanizi kullânan siyah renkli Jimmy, yoilan avucu- nun içi gibi biliyordu. Onun > anın- da kendimizi çok gthende hisset- miştik, hatta Jünm> o kadar bilgi- liydi ki bize katalogta büe görece- ğimize dair söz verilmeyen bitki ve hayvan tüıierini gösterdi. Bu ma- dalyonun bir yüzü. Frankfurt: Bir gfiney Afrikalı Frankfurt istasjo- nu yakınlannda iki genç Dazlak tarafından çok tehlikeli bir şekilde tekmeienerek dö>üWü. Bu da ma- dahomın öteki yüzü. f urizrn her yıl Alman) a'da iki rakamlı büyüyor. Geçen >ıl ya- ptlan analizlere göre 26,6 milyon yurtdtşına seyahate . Amerikaldardan sonra Al- iar dünyanın en çok sevahat ~W*tı ikinci milleti. Almanların de- ğer yargdan arasında seyahat et- mek en ön sıralarda >er alı\or. Aynı zamanda Almanya'da vaşa- nan yabancı düşmanlığı yeni bir boyut kazandı; yabancılara yapı- lan saldınlar günlûk haberİer arasında yer alıyor artık. Yakdan \e>a basılan mülteci kamptan, satdıma uğrayan yabancüar, Ya- budi mezarlarında > apdan v ağma- lamalar bunlardan bazılan. DETMOLD EMRE ÇOGAY Yabancı düşmanlığını önlemede her yıl mil\onlarca Almanı dün- yanın bir ucuna götüren vc değişik miUerleri bir arava getiren turizm sektörüne büyük görevler düşü- yor. Yalnız 26.6 milyon seyahat eden Alman'dan kaçı > abancı duş- manı? Kenya'da tatilini geçirmiş ve Afrikalıların misafirpenerliği- ne hayran kalmış bir Alman tram- vayda, karşısında oturan bir si> ahı zor kullanmak ister mi acaba? Şu ana kadar Almanv a'da sey ahat et- mek ile > abancı düşmanlığı arası- ndaki ilişki tam araştınlmış değil, ama önümüzdeki zamanla»xla bu konuya eğilen kuruluşlann ola- cağı kesin. 6O'lı yıllarda bir turiznı araştırmacısı olan V\ .Hunziker'in görüşü şöyle idi: Turiznı, yüzyıumızın milletler arası an- İaytşı sağlay an en nazik aletkrin- den biri obnuştur. Buna karşılık bazı turizm eleş- tirmenleri olay a değişik bir açıdan bakıyoriar. Öıtlara göre turizm kitlesel bir hareket olduğundan bu yana, milletler arası anlay ışı sağ- layan bir sektör oünaktan çıkmışnr. Hatta tam tersi obnuş- tur. çünkii seyahat eden ile edini- len arasında tam zıt bir ortam doğ- muştur. Bir taraf için tatil sayılan, karşı taraf için iş sayılıyor. Turist gittiği ülkedeki yerliyi tanımak için daha derin kontak aradığında. o y erli için belki de sorulara >erilen yanıtın 100. tekran olduğunu unu- tuyor. Bilhassa L zakdoğu ülkele- rine yapılan turlar, bırakın millet- ler arası anlayışı, onlar sadece grup içerisinde kalıyor. rehber başkanlığında klimalı otobüslerin içinde. milletler arası bakışmayı sağlıyor. Turizm daha önce var olan önyargılann da onaylan- masını sağlıyor. Evet, iyiler, fakir- ler, ama mutlular ve misaürper- verler. Ama biraz dağınıklar, evet biraz da pis ve tembeller, bizim gibi zeki değilkr. Zaten büyük bir sürpriz olmadı, Afrika'dan başka ne beklenebilir ki. Bir de buna tu- ristin gittiği ülkedeki yerliyi gar- son, şoför. katcı gibi hizmet verici işlerde görmesi ekleniyor. Bu da ister istemez betirli bir ethnozentirizmi doğuruyor. yani kendi külrürümi diğer külrure göre üstün görmevi. ÇILGIN TARAFTAR -Amerikalı hiçbir spor kendilerine özgü Amerikan futbolu kadar heyecan- landırmıyor. Hele derby maçlardaki cuşku ve hey ecan hiçbir şeye benzemiyor. Takımlarm oyuncu- ları, amigo kızları kadar taraftarları da ilginç. Amblemleri domuz olan VVashington Redskins takımınm taraftarlan da domuz burunlan takmtş, takımlarını destekliyor. ULUSLARARASI PAZARLAMA MÜDÜRÜ Şirketimiz; Dandv Sakız vc Şekerlemc Sanayı A Ş IJandv Stıck, Dandy Dıct, Cumby, Şıpsevdi, Falim, Nanem, Gullu, Karanfıl, Cıncın, Zıpır, Cıcoz sakızlarının ürctıcısıdır. Aranan pozisyonun görevleri: • LJIuslararası pazarlama faalıyctlerını yonetmck, • Gereklı organizasyonu kurmak vc işlerlığını sağlamak, • Yurt dısındakı muşterılerle ılışkilcrın sa^lıklı yurutûlmesını tenıın etmck Sunulacak imkânlar. • Dınamık. sureklı gelışen vc modern ış ortamı, • Ust duzcy yonetım kadcmcsıyle çalışma ımkânı, • Yctcneklerınız dojjrultusunda tatmınkâr ucret — prım, • Şırketcc tahsıs edılccek araç Aranan nitelikler • LJIuslararası alanda çalışmaya ısteklı, bu ıstcğı sürükleyecck dinamizm, • Tcrcıhan fen, matematık, ekonomı dallarında oğrenımmı tamamlamış universıte mezunu, • İlcri derecede İngılızce, ikıntı dıl olarak Almanca, Fransızca, Rusça dıllerınden bırını bılmck, • Askerlık hızmetını tamamlamış olmak, • Oto ehlıyetınc asgarı 3 yıldır sahıp olmak, • Sık seyahat etmeye musaıt olmak, • 35 vaşinı geçmemış adayların, ozgeçmışlerını ıçeren (UPM) rumuzlu mektuplannı PK-791 Karakoy 80030 İstanbul adresıne, 20 Şubat 1993 tarıhıne kadar ^ondermelerı rıca olunur Cızlilik prensibımız olup, tüm başvurular cevaplandınlacaktır DUYURU enflasyona, kontrgarllla clnayetlorln* "milli birlik" örtüsü • Hazro'dan izlenlmlen "Davlat sokağa çıkın- ca halk içeri giriyor"... Güçlükonak'ta gıda ambargosu... Mücadele'yi Kars'tan söküp atamayacaklar... • Kontrgarllla, psikolojik savaş ve mücadele ü Takstll işçileri satıldı... Işçi kıyımına karşı fabrika Işgali... • Burktva siyasati tükanişi oynuyor • İnanç direnmektir... Kontrgerilla için gizienmesi zor günler... İktidar Amerikancıtığın doruklarında geziniyor... Uludağ ÖZGÜR-DER kuruldu... "Nazar boncuklu" polis ajanı Menzir'e göz kırpıyor... 5- 6- Kurulujumuzca, aşağıda dosya numarası. cmsı, mıklan yazılı maİ2em«ter fiyat ve taklıf ısteme yûntemıyle satın alınacaktır Bu alımiarta ılgılı şartnamelef ASKI Soğukkaya/ANKARA adreandekı Elektrık Makı- na ve Malzeme IkmaJ Daıresı Başkanlığı Alım Satım Şube MüoOrlûğûnden dılekçe karşılıöiPda 1 -2-3-4 nolu dosyalar ıçın 50 000 TL . 5 notu dosya şe bedelaz. 6 ve 7 noiu dosyalar ıçın 50 000 -TL bedelle, 8 nolu dosya ıçın 125 000.-TL. bedelle. 9- 10-11 nolu dosyalar bedelsız. 12 nolu dosya ıçın 75.000 -TL. ücfeOe, 13 nolu dosya ıçn 150 000-TL. ûcretle. 14 nolu dosya ıçın 300 000-TL ücreUe. 15-16-17 noiu dosyalar ıse bedelsız. 18 nolu dosya da 300 000 -TL bedeile temın ecMebilır Ihaleye ısbrak edeceklenn şartnameye göre hazırlayacakları teklıflennı en geç 1-2- 3-4-5 nolu dosyalar ıçm 16 02 1993 gûnü saat 14 00'e kadar, 6-7-8-9-10-11 nolu dosyalar ıçın 17.02 1993 günû saat 14.00'e kadar, ve 12-13-14-15-16-17 nolu dos- yalar ıçm ıse 18 02.1993 günü saat 14 Offde aynı adrestekı Personel ve Eğıtm Oaı- resı Başkanlığı Genel Evrak Şellığıne getrmelerı veya anılan saatte ulaşacak sekıl- de göndermelen şarttır Kurulusumuz 2886 sayılı Yasaya bağlı değıldır Teklıf edılen fiyatar hem yazı hem de rakamla açık olarak yazılacaktır. Ihaleye gırebılmek ıçn: a) Istekiııenn yasal ıkametgahını göslermesı (Idare dllerse yetkılı yerlerden onaylı beige ısteyebılır) b) Gerçek kışı olmesı habnde, ıkjısıne göre. Tıcaret Sanayı Odasından veya Esnaf Sanatkar sıcılıne yılı içinde kayıtlı olduğunu gösterır bekje gerekmektedır c) Tüzel kışı olması halınde, tûzel kışılığın sıalırve kayıtı oldu§u Tıcaret veya Sana- yı Odasından veya Idare Merkezının bılındğı yer Mahkemesınden veya benzen bir makamdan ıhalenn yapıldtğı yıl ıçın alınmış, tûzel kışılığın sıcılıne kayıtlı oklu- ğuna daı.- betoe, ç) Hef dosya ıçn ayrı zarf verıtecektır d) Idan ve Teknık Şartnameter ımzalanacak teklıf mektuplarına mutlaka eklenecek- tır. Malzemeye aıt teknık özellıkler, marka ve menşeı teklıf mektubunda bebrtılecek-e) 0 9) tır. TSE veya Eşdeğerlık bdgesı olan mafzemeter tercıh edılecektr Fıyatlara KDV dahıl edılmeyecektr h) TSE veya Eşdegerlı Belgeter teklıf mektubuna eklenecektır D.NO ON9 İHALE ŞEKÜ İHALE GÜNÜ MKTAflt 1 73DHiUd«Kazıl(epç8İenıhlıyaa K*>akTefcif 16021993 ICKatem 2 OtoUabemea fcvatTekif 16021993 24Katem 3 Oto Malzemesı . KapatlelU» 16021993 30Katem 4 Can* llan Panosu K^)aJıTeKİ 16021983 SAtfet 5 1991AS 250 Desel Dodge PJuplar Mıyaa Kj^aiTeUf 16021993 BKateffl 6 PatınajSncr K^ıakTaMf 17021993 4 Kateffl 7 Uatbuaevr* KapakTokK 17021993 lOOOOOTakım 8 Uotepony KapakTeUf 17021993 10Adet 9 Okspn hortumu mavı renk (NG) KapatTekB 17021993 150Me(re Kaıp)horumukım)izııcnk(NG) 150Metre >neratö( kaynak nukınalar ıçm kabk) sase ve pense ıçm İUG) 200 Metre Yanm parmak boıu kelepçe 30Adet 10 OtoMabemesı K^ıatTeUf 17021993 12Kak*n 11 HdroManaponparevsyonuyapılacakNG KgpalıTeUf 17021993 1 Adst (T|)ASV55S-2No 2500Vap 1-5-3-7-4-8-1) 12 OtoMabemes KapahTekM 18021993 SKalem 13. Bulask y*ama makmaa 3200 Tatıak 1600 T«psı«aa1 kapasteiı (NG) KapakTeki 18021993 1 adet 14 Kısa R<*0( 2ff* NG KapalıTeUf 18021993 50 00ü Adet 15 4konumluaıuvanyağktp(NG| KapakTekJf 18021993 1 Adrt Ana kumaoda » l ı (NG) 2 Adet 16 Ford500Kepçrterıhtıyacı KapatTakif 18021993 SKalem 17 SuperveSıraRadyatör KapakTef.I 18021993 SKalem 18 Su kapama açma hızme) toka KapatTeMü 18021993 15000Su Abonssnn ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Z ANKARA ŞU VE KANALİZASYONİDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Pıışkiıı ıııeydaııuıda bir pazargünü • Meydanda ünlü şairin heykelini göreceksiniz. Heykelin başında ya bir kuş olacak ya da vaktiyle oraya konmuş densiz kuştan kalma bir iz. Bugün pazar. Moskova'- dasınız. Ve işiniz falan da yok. Karar verdiniz kent merkezin- de bir gezmti yapacaksınız. Üç metro istasyonunun ke- sıştıği Puşkın meydanına gıde- ceksinız. Meydanda ünlü şai- rin heykelini göreceksiniz. Heykelin başında ya bir kuş olacak ya da vaktiyle oraya konmuş densiz kuştan kalma bir ız. Heykelin çevresinde çok sa- yıda genç bulacaksınız. Eğer buralann yabanasıysanız ve Moskova'run en ünlü buluşma yerinde durduğunuzu bilmı- yorsanız, kalabalığa şaşa- caksmız. Soldaki banklarda gözlen birileriyle tanışma isteğıyle parlayan delıkanlar ve genç kızlar dikkatınızı çekecek. Sağdakı banklarda ıse çok sayıda sağır-dilsız göreceksi- niz. Elleri ve mimiklenyle son derece enerjik bır söyleşi için- deki bu insanlar. size sessiz bir gürültü hıssettirecek. Eski adıyla Gorki, yeni adıy- la Tverskaya caddesini geç- mek için yer alü geçıdine ıne- ceksiniz. Birdenbire bır miting havası çarpacak gözünüze Bir sürü Kürt ve Arap göreceksi- niz. Bunlann yan legal yollarla Arap ülkeleri ve Türkıye'den İskandinav kentlenne sığı- nmaya cahşan politik göçmen aday adımlan olduğu aklını- zdan büe geçrneyecek. Metro girişinin yanında çi- çekçi kızlan fark edeceksmız. Ama onlar size 'Abı gelesin bura, vereim sana güzel bi çi- çek 1 " gjbi sözlerle seslenmeye- cekler. Onlan geçince, gazete saücılanyla burun buruna ge- leceksiniz. Bir de ıcındebir iki sokak çalgıcısıyla. Ve keanlik- le birkaç dılenciyle. A\} geçıdin sonuna geldigi- nizde merdıvenleri iki yandan kuşatmış çok sayıda insanı ya- np geçmekte zorlanacaksınız. Onlarda ellerindeki. içkiden yiyeceğe, oyuncaktan duvar kağıdına. bın bir çeşıt malı size satmaya uğraşacaklar. Duvar- lan, insandan oluşan bu kori- dor, şöyle bir 20-25 metre daha sürecek. Karşınıza çıkan parkta otu- ran insanlarla birlikte siz de bir süre için ortada çocuklan sırtı- na alıp kederli adımlarla yürü- yen yaşlı bır atı izleyeceksiniz. Belki aklınıza Heybeliada gele- cek. At ise ne Heybeliada'dan, MOSKOVA HAKAN AKSAY sizden habersiz, çile doldurma- ya devam edecek. Parkın içinden uzayıp giden bir kalabalık daha göreceksi- niz. Gözlerinizle başını aradığınız kuyruk, sizi McDo- nald'a fırmasının dünyadakı en büyük şubesine götürecek. Eh, kamınız da acıkmışsa, ses- sizce kuyruğun sonuna uzana- caksınız. Tam o sırada yanınıza yaklaşan küçük bir çocuk, bir- kaç yüz ruble karşıkğında sızi sıradan kurtaracağını vaat edecek. Ne isteğınia not ala- cağını, ona vereceğiniz parayla ortadan kaybolmayacağının garantısi olarak küçük karde- şini yanınızda rehin bıraka- cağını söyleyecek. ılerledıkçe, kuyruğun neden yavaş gitüğini anlamaya başla- yacaksınız. Demin reddettiği- niz çocuğun ve çok sayıda küs- tah büyüğün. sıra dışından kapıya yanaştığını, hemen ora- cıkta duran milıslerin ıse göz)^ rinde isabetsız bir "asayış bt kemal" ıfadesiyle esnedığini fark edeceksmız. Memleketinizı haürlayıp '"bızde böyle olacakü ki..." dıye başlayan cümlelerle içi- nızden homurdanacaksınız. Ve "Hadi ben neyse" diye kendinızi kitleden ustaca aynnp kuynıktaki Ruslann sabnna şaşacaksınız. Aklınıza demınkı zavalla atın sabır ve hüzûn dolu gözle- n gelecek. Alt geçidin yanında ve içindeki satıcılânn çehreleri- ni. politik göçmen adaylannın telaşını, Puşkin heykelinın çevresinde oturan ve beklenen insanlann tavırlannı düşüne- ceksiniz. Ve heykeh hatırlaya- caksınız. Tepesi kuşlu Puşkin heykelini. Tam bır sabır anıtı bu heykel. Ne dönemler ya- şadı.. Az sonra siz tok karnını- zla meydandan uzaklaşa- caksınız. Birkaç saat sonra da pazar günü, karanlıktan ya- rarlanarak herkes yerini pa- zartesine bırakıp terk edecek meydanı. Bir tek heykel kala- cak geride. Başında kuş büe ol- mayacak. Sadece hastaneye gidebilıııek istemişti Irkçı partilere sempatı gide- rek yükseliyor. "Önce kendı halkımız" sloganlan. Hollan- dalılara gıderek daha çekıci ge- hyor. Herkes sempatisinı farklı gerekçelere dayandınyor. Bu düşünceleri onaylayanlar, itti- fakla kendilerinin '"ırkçı ol- madıklanru" söylüyorlar. Bır derginın sonılannı ce- vaplayan sokaktaki vatandaş- lar şunlan belirtiyor "Irkçı partiyi desteklemek, belki ateş- le oynamaktır. Ama belki de in- sanlan uyancı bir etkisi olur", "Kızım bır Türkle evlı. Genç, hanka bir çocuk. Ben ırkçı biri değilim. Geçen seçimlerde Sos- yalist Parti'ye oy verdim. Ama bu seçimlerde kesinlikle oyum CD'nin." (CD. Centrum De- mokraten Partısi'nın kısaltımışı. Hollanda'nın ırkçı partisi.) "Hollanda'ya her yeni gelen, asgan ücret düzeyinde para ah- yor. Ben 43 yıl çahştım ve asgari ücretın % 70'ini maaş olarak alıyorum. Ne hissettiğimi sanı- yorsun", "Hollandalılann, kendı ülkelennde aynmcılığa uğramalan son bulmalı. Yabanalardan bir adım daha fazla önceliğimiz olmab." Söylenenler, dar açıdan ba- kıldığmda "makul" gibi görü- nebılıyor. Ve bu ortamda ırkçı- hk hızla yükseliyor, yaygınlaşı- yor. Işte Venlo şehrinde, Hüseyin Köksal adlı yoırttaşunız, böylesi bir havanın kurbanı olarak ha- yatını kaybediyor. İnsan hakla- n ve demokrasi savunucusu Hollanda'da poHs, bir Türki- yelı'nin kasten ölümüne yol açı- yor. Arabasıru kullanırken, ra- hatsızlandığıru hisseden Kök- sal, (hafıf bir beyın kanaması gecırdıği sanılmaktadır) dört- lüklenni yakarak yolun kenan- na park etmeye çalışıyor. Bu arada bır direğe çarpıyor. Ar- kasından durumu izleyen taksi- ci, pohse telefon ederek duru- mu bıldinyor. Köksal, arabası- nı kardeşinden birkaç gün önce resmı olarak devralmıştır. Kar- deşi de birkaç defa alkollü ara- AMSTERDAM ÖMER FARUK CİRAVOĞLU ba kullanmışür. Polis, Köksal'm durumunu bilmeden ve araşürmadan "al- kollü araba kullandığı" duşün- cesiyle kötü davranıyor, tekme- leyerek ve yerlerde sürükleye- rek polis otosuna bindiriyor. Bu arada Köksal'm hastaneye götürülmek istemesini duymu- yor bile. Karakola götürülen Kök- sal'a, alkollü olup olmadığmı anlamak için muayene de yapı- lmamıştır. Olaydan on bır saat sonra çağnlan doktor "hemen hastaneye götürülmesi" gerek- tiğini bildiriyor. Ancak bu mü- dahale, Köksal'm hayatını kur- tarmaya yetmiyor. iki çocuk babası, 32 yaşındaki Hüseyin Köksal ölmüştür. Olaya adı kanşan beş polis- ten biri ve görgü tanığı taksici- ler, olayı aynntısıyla anlatmak- tadırlar. Bir polis kötü muame- lenin esas sorumlusudur. Üç polis seyircı kalmış ve kötü mu- ameleye göz yummuştur. Beşmci polis, olayı bütüı» açıkbğıyla anlatmakta ve şahı Uk yapmaktadır. Görgü tanıklannın bildirdi- ğine göre bu polis, olay sırası- nda da asıl kötü muameleyı ya- pan poh'si_ "yapma" dıye uyarmıştır. Ölüme neden olan pohs, olaydan sonra kalp krizi geçirerek hastaneye kaldınl- mıştır. Anlaşılan onun kalbi de dayanamamıştır buna. Yaygınlaşan ırkçı havadan etkilenen, yanında dükkan açan bir Türk'ten rahatsız olan Hollandalı bakkalın şikayetini, resimh. çeyrek sayfa haber ya- parak veren yüksek tırajlı, sos- yal demokrat eğilimli Volksk- rant gazetesi de olayı "Köksal sadece hasteneye gıdebilmek ıs- temiştı" başlığıyla uzun bu" ha- ber-yazı olarak sundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle