18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 6 ŞUBAT1993 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Verginingüvencesi: Yetkili muhasebeci Rzler, odalara kayıtlı muhasebeciler olarak işimizin sorumluluğunu yüklendiğimiz ölçülerde, çok doğal olarak yetki de istiyoruz. Yasal olarak... Ivedilikle. YAHYA ARIKAN İst. S. Muh. MaliMüş. Od. Başk. ^ M ^ rgütlü olabilmenin. f "^k sadece devlet merkezli m M olması düşüncesinin • • cağdışı kaldığı gıinü- ^ W müzde. muhasebeci ^^*^r kitlesi; ne yazık ki, iki yıl: henüzaşkın birsüredirörgütlüdür. 60 küsur yıldır, Osmanlıdan kalan •'katip" imajının gölgesi alünda gelişemeyen, dahası horlanan meslek kitlemız. doğal olarak bunca sorunu çözümleyerek kurum olabilmenin zorluklannı yaşamaktadır. Doğru vergi bilinci Kalbi delik doğan 3568 sayıb mes- lek yasamızın çıktığı tarihten hemen sonra l Ocak 1990'da kurulan ve bu- gün ıçin on bin üyeyi kucaklayan oda- mız, doğru vergi politikalannın oluş- masında. doğru vergi bilincinın belir- leyıasi olduğu düşüncesindedir. Toplumun sosyal, siyasal ve ekono- mik beklentileri gözardı edilerek uy- gulamaya sokulacak her yasal önlem; hedefleri sovut kılacağı gibi, gerçeği önbas eden ycni bir sorunlar yumağı olarak önümüzde duracaktır. Bu ne- denle özellikle vergi kaçağının önlen- mesınde ve verginin az kazanandan az, çok kazanandan çok alınması gibi, Türkiyenin sosyal ve ekonomik ger- çeğiyle örtüşen bir gündem acilen be- lirlenmelidir. Vergi kaybının önlenme- si, adaletin sağlanmasına ek olarak. idarenin ıyileştirilmesi de can alıcı so- runlanmızdandır. Bu nedenle önceiikle vergi kaçağı- nın giderilmesine ilişkin görüşlerimizi şöyle toparlayabiliriz.: * İnsanlan vergi ödemekten uzak- laştıran "yann ne olacağım?"' kaygısı. bütün toplumu kucaklayan ve tek çatı altında toplayan birsigorta müessesesi ile acilen giderilmelidir. * Trilyonlarca lira vergi kacağma neden olan ve ne yazık ki siyasi ikti- darlann tasurrufu altında oyuncak olan götürü vergi olayında, mûkellef sayısı hızla azaltılmalı ve süreç içinde kaldınlmalıdır. * Türk vergi sisteminin en önemli sorunu, belge dûzeninin oturmamış olmasıdır. Beyan yönteminin zorunlu bir tamamlayıcısı olarak gördüğümüz belge dûzeninin oturmasıru. ekono- mik hareketleri kanıtlayıcı önemde bulmaktayız. Vergi kaçağının önlene- bilmesinin en önemli yolu budur. * Vergi devletin güvencesi ise muha- sebeci de verginin güvencesidir. Muhasebeci, yapılacak barajlann ve santrallann güvencesidir. Muhasebeci, yararlı bir gelecek için fıdanlık saydığımız okullann güvence- sidir. Muhasebeci, yol, su, elektrik gibi yaşamsal bütün altyapının güvencesi- dir. Muhasebeci, dünden yanna devre- deceğimiz onurlu, başanh, kıvanç du- yan. esenliklerie bezelı bir Türkiye'nin güvencesidir. Mesleğe gûven Bu noktada bir gerçeği dile getir- mekte yarar görüyorum: Aralannda rnutlaka görece bir özerklik olmasıru öngördüğümüz, ama devletin sürekli- liği esası açısından da eşgüdümün unutulmaması gereken bir sacayağı yardır. Yasama. yürütme ve yargı... İşte bu noktada devlet. tasarrufunu mesiektaşımıza güven bazında, ülke- miz yaranna geliştirici, inanan ve inisi- yatıf veren birmantıkla kullanmalıdır. Karşılıklı güven temelinde ülkemiz ya- nnlan ıçin çok önemli işbirliklerimiz olacaktır. * Meslek mensubumuzun varlık ne- deni haline gelen "beyannamelerde onayımızın olması" olayı bir an önce yasal şemsiye altına çekilmelidir. Hiçbır kişi ve zümre aklına estıği gi- bi herhangi bir mesleği uygulamıyor- sa, bu; muhasebecilik için de böyle olmalıdır. İkinci bir iş yapmak isteye- ne veya "ben kendi defterimi tutanm" diyene, bu mesleği uygulama şansı ve- rilmemelidir. Verginin adil olması inanandayız. Vergi verenin, gerçekten de parasının kendisine yol. hastane, baraj ve benze- ri hizmetler olarak geri döneceğine inanması sağlanmahdır. Bu nedenle: * Enflasyon, çalışan ve çalıştıran için bir gider unsuru olmalıdır. * İstisna ve muafiyetler hızlanan bir süreçte kaldınlmalıdır. * Her türlü gıderlerin indirimi ile belge dûzeninin oturacağını ve dc her türlü gelirlerin beyan edileceği reşit olan herkesin vergi mükellefi olma esası gündeme getirilmeüdir. Herkesin herinsanın bankalarda, vergi dairesin- de. nüfus idaresinde tek bir sicil numa- rası olmalıdır. * Özellikle KDV oranlanyla sık sık oynanmamalı ve oranlar nihai anlam- da saptanıp değiştirilmemeli... Yetkisiz muhasebecilik; çok önem- sediğimiz ve hükümetin tasarrufunu doğru yönde kullanmasını ısrarla bek- lediğimiz bir konu... Sonuç Evet, en cabuk çözümlenmesi gere- ken sorun budur: Yetkisiz ve yasadışı konumda olan bu korsan çalışma en- gellenmelidir... Sözleşme yapmadan defter tutan yetkisiz muhasebeci, hem vergi kaça- ğına neden olmakta, hem de tarife dışı aldığı düşük ücretle haksız rekabet ne- denidir. Sözleşmesiz ve büyük olasılık- la da eksik bilgiler ile belge dûzeninin sağlanamayacağı gerceginden hare- ketle, bizler, odalara kayıtlı muhase- beciler olarak işimizin sorumluluğunu yüklendiğimiz ölçülerde, çok doğal olarak yetki de istiyoruz. Yasal ola- rak... Ivedilikle. ARADABIR MÜCAPOFLUOĞLU Sahte Sofıı (Tartuffe) Bir süreden beri Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'n- de Fransız yönetmen Barbaz'ın yorumuyla tiyatrose- verlere sunulan Moliere'in bu ünlü oyununu. Orhan Veli Kanık Türkçesiyle 1975-76 tiyatro mevsimi başında, Is- tanbul Şehir Tiyatrosu'nda, Genel Sanat Yönetmeni, ho- camız Muhsin Ertuğrul'un onayını alarak Sahte Sofu adıyla sahneye koymuş ve Tartuffe rolünü de üstienmiş- tim. Çokfandır yerinde yeller esen, Beyoğlu'ndaki Yeni Komedi Tiyatrosu'nda (eski Ipek Sineması) başlayıp (bu tiyatro 800 koltuğu olan bir tiyatroydu), bir ay kadar dolu dolu oynadıktan sonra Bayrampaşa, Gültepe, Fatih, Cte- küdar tiyatrolarında perde açarak (haftada yedi kez oy- nuyorduk) altı ay süreyle alkış toplamıştık. Bence artı ay seyirci toplamamızın önemli bir nedeni de oyunun Tûrk- çe karşılığı olan Sahte Sofu'yu afişlerimızde ve duyuru- larımızda kullanmamızdır. Aradan on yedi yıl geçti. RoJ alan değerli arkadaşla- rım, Fuat işhan ve rahmetti Sibel Göksel başta olmak üzere Samiye Hün, rahmetli Atıf Avcı, Atacan Arseven, Ergun Kınal, Ayşin Atav, Yafçın Akçay, Mustafa Aslan katkılarıyla Moliere'in Sahte Sofu'sunu başartya ulaştır- mışlardı. Bu arada Turgııt Atalay'ın nefis dekorunu da unutmamak gerekir. Afişi de Savaş Dinçel hazırlamıştı... Tartuffe -Türkçesi Sahte Sofu-, Moliere'in en çok sah- nelenen oyunlarından biridir. fstanbul Şehir Tiyatrosu'n- da 1952-53 tiyatro mevsiminde Max Meinecke'in, 1964-65 tiyatro mevsiminde de Coşkun Tunçtan'ın yoru- muyla. gene Orhan Veli Kanık Türkçesiyle sahnelen- miştir. Moliere bu oyununu ilk kez 1664 yılında üç perde ola- rak yazmış, sonradan genişletip beş perde yaptığı oyu- nu 1669da sahnelemiş, ama nasıl? Sahte Sofu (Tartuffe- Tartüf) kuşkusuz dinset ikiyüzlülük temasıyla ilgifidir. Oyunu yorumlarken, izleyiciyi o yılların tarihsel olayları- na götürüp Sahte Sofu yergisinin içyüzünü anlatmak ge- rekiyordiye duşündüm. Bu nedenle oyunu 1975te sah- nelediğimzaman, Cleanteasoylettığim kısabirprolog- la (öndeyiş) seyircinin oyuna katıhmını kolaylaşhrmayı amaçlamıştım. Moliere'in bu yergisinin en belirgin nok- tası. Kutsal Kitapörgütü'dür. Buörgüt, 1627dekurulan ve 1660 yılında artık Fransa'yı baştan başa etkileyecek duruma gelen gizli bir örgüttür. Amacı, gerçek dinsel inançları istismar etmek, yobazlığı desteklemek ve ah- lak kurallannı kendi açısindan sözde gelıştirmekti Bu amaçlar uğruna, bu gizli örgüt çok kişiye onanlamaya- cak zararlar vermişrir, çünkü insanların gizli hayatını gözetteyen bir "dinsel polis" kadrosu içermekteydi. Bu grup için yapılan eleştiri ve genel düşün şöyleydi:' Ajan olarak kullandıkları yobazlar, ruhların selameti uğruna akla gelmedik yollara sapmakta, amaçlarının kutsallığı iddiasıyla düpedüz pis işlere el atmaktaydılar." Moliere 1664 yılında Tartuffe oyununu sahnelemeden önce birkaç kişiye okur. Bunun üzerine bu gizli örgüt de hemen saldmya geçer. Tart/şma öylesine kızışır ki so- r.unda XIV. Louis, Tartuffe'ü yasaklar. 1667'de Moliere, karşıt görüşieri silmek amacıyla oyunu tekrar ele alıp değiştirir, ama gene yasaklanır. Tartuffe'ü rnutlaka sah- nelemeyi düşünen Moliere, oyunun sonuna doğru Tar- tuffe'ü tutuklamaya gelen resmi görevliye, "bu tür örgüt- lerin bulunmamasının Fransa'nın yaranna olacağım, kralın onların yardımı olmaksızın da gerçeği yalandan ayırt edebileceğini" söyletir ve Tartuffe'ü yasaklanmak- tan kurtanr. Moliere, tüm oyunlarında olduğu gibi Tartuffe'te de dengeli bir yaşam görüşü savunmaktadır. Gerçek din- darlık eğlenceyi ve keyfi yasaklamaz, ancak iyi ve akıllı- ca uygulanmasını öngörür. Gerçek dindarlar, dinsel söylevlerle değil, iyi bir örnek sağlayarak dünyayı dü- zeltmeye yönelir. Oyunda bu düşün şöyle anlatılır: "Tan- ndan çok Tanrı yanlısı olanlar, Tann'nın yolunu göste- ren kişiler değildir..." Sahte Sofu'nun gerçek karakteri hakkında herhangi bir yanılgıya düşülmesini önlemek için Moliere birinci perdede henüz Tartuffe görünmeden, "mantiklı karak- ter" olan Cleantea (oyunda Motiere'in görüşüne en yakm karakterdir) uzun bir tirat söyletir. Bu tiratla da gerçek dindarlık, sahte dindarlıktan ayırt edffmektedir. Oyunun genel çizgisi, inanmış saf bir dindarın, bir sahte sofunun ağına düşüp dolandtnlmasını işler. Moliere'in tüm oyunlarında olduğu gib» tema gûldürü unsurlanyla sunulur. OKURLARDAN Hesap vepmekten kaçamazsnz Radyasyon sorumlulannın tartışıldığı şu günlerde, merak edip o yılın gazete haberlerini araştırdım. Hemen usuma Semra Somersan"ın TAEK Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre ile yaptığı söyleşı geldı. Bakınız Prof. Dr. Özemre. "Niçin sizden başka kimse Çernobifın Türkiyedekı yansımalan konusunda konuşamıyor? Oıoriter bir kışi mısıniz?" sorusunu, "Hem de nasıl! Tabii otontenm. TAEK'de Çernobirie ılgili olarak benden başka kımsenin konuşmaması ıçin benemirverdim diye yanıtlıyor. Şımdi Sav ın Özemreye soruyorum: Sayın Özemre. yetkj sorumluluk gerektirir. Madem ki o zaman kimseyi konuştunîıadınız. KamuoyununönündeTV'yeçıkıp •'sorumluluk benım" diyebiiliyor musunuz? VAHDİZENGİN TARTIŞMA S ayın Oral Çalışlar, Cumhuriyet'te yayımlanan üstün zekalı çocuklarla ilgili yazı dizinizi mesleğim gereği ilgiyleokuyorum. 15yıllık öğretmenim ve 8 yıldır hazırlık sınıfı öğrencileriyle çalışıyorum. Özellikle son iki yıldır güç ögrenen, uyumsuzJuk gösteren çocuklar bilinçlenmiş veliler tarafından psikologlara taşıruyor. Ve bu psikologlann bir ya da iki scans sonra çocuklara koyduklan tanı genellikle "üstün zekalılık" oluyor. Maalesef veliler bu konuda başvurrnalan gereken yerleredeğıl de piyasada adı duyulmuş. büyük paralar karşılığında orada burada bir konuyusakızyapıp konferanslar veren "büyük" ve "önemli" profesörlere veya son derece tatlı konuşan ve öğretmenlerin bu çocuklan anlamayıp düşük not vermelerinin son derece doğal olduğunu, çünkü bu çocuklann üstün zekah olup asıl eğitilmesi gerekenlerin öğretmenler olduğunu söyteyen, "sevgf' sözcüğünü artık anlamından saptırarak kullanıpduran ve bir testte hemen çocuğun IQsunuölçüveren psikologlara gidiyorlar. Hiçbir psikolog arkadaş için suçlamada bulunmuyorum. Ama bildiğim kadanyla üstün zekalıbk bir testteölçülüp kesin bir IQ rakamı (Hem de buçuklu) verilemez. Bu iş o kadar arttı ki neredeyse çocuğunun sorunlan ile ilgili olarak hangi veliyi çağırsam bana çantasından çocuğunun IQ test sonucunu çıkanyor ve çocuğa nasıl yaklaşmamız gerektiğıni (Psikoloğunun onerdiği şekilde) anlatmaya başhyor. Helegeçen haftalarda buna benzerbirolay beni çileden çıkardı. Adı önceki yıllarda insanlan kobay olarak kullanmaya kanşmış bir vakfın tükenmez kalemle karalayıp veliye verrniş olduğu IQ = 148 yazısı ve üç velinin gjdipde üçünündeçocuklanrun üstün zekalı olduklannı ortaya çıkanveren psikoloğun sonuçlan karşısında velilere, "Hayret, demek biz bu yıl burava ne kadar üstün zekalı çocuk varsa toplamışız" deyiverdim. Kanımca 1Q ölcme işi bu konuda uzman olan yerlere ve kişilere bırakılarak dığerlerinin elinden böyle bir yetki alınmaiı ve anne-babalar bu konuda aydınlatılmabdır. Yoksa yanljş yönlendirilen anne-babalar ve daha önemlisi, çocuklar, büyük kayıplara uğrayacaklardır. Saygılanmla. SEMAÖZKAYA İngiIizceÖgreüneni HED " BOZ • VAP'INIZI ŞUBAT SAYISI İLE BIRLIKTE ALMAYIUNUTMAYIN! PENCERE Kadm ve Günah... Geçmiş zamanlarda çok uzun bir süre 'kadm' ile 'gü- nah özdeşti. Kutsal Kitap, bayanlara ilişkin yargılarında acımasızdı. Ortaçağ'da cadt avı başladı. Cadı kimdi?.. Kadm. Büyücülük suçu yalnız kadınlar için geçerliydi. 15'inci yüzyılda Papa 8'inci Innocent. yazılı bir buyruk çıkardı, 1484'te engizisyon mahkemesine büyücülük suçlarına bakmakla görevti iki yargıç atadı. Yargıç baylar da otu- rup bir ceza kitabı yazdılar. Almanya'da 1450 ile 1550 yılları arasında 100.000 cadı ölüm cezasına çarptırıldı. Batı'da kadınla günah arasındaki sıkı fıkı ilişkiyi açık- layan pek çok kaynak vardır. Ingiltere'de Kral 1'inci James. cadı sorgulamalarına katılmaktan zevk alıyordu. işkencede kadınlar çığlık çığ- lığa bağırırlarken Kral, mutlu mu oluyordu? Cadı olduğuna inanılan kadınları konuşturmak için ke- mikleri parça parça kırılıyordu. Kral yol gösterdi: - Tırnaklannı sökün!.. 16'ncı yüzyılda Ingiltere'de durum böyleydi; Kanuni Sultan Süleyman'ın Kral 1'inci James kadar gaddar ol- duğunu kim, hangi insaf sahibi söyleyebilir?.. • Avrupa'da cadı kovuşturmalan 18'inci yüzyılın ikinci çeyreğine kadar sürdü. 18'inci yüzyıl Aydınlanma Çağı' değil mi? Ünlü tarihçi Michelet 18'inci yüzyıla Büyük Yüzyıl' di- ye adbiletakmışn Kara Avrupası'nda son cadı odun ateşi üzerinde yakı- lırken takvim 1718'i gösteriyordu. Voltaire 24 yaşındaydı.. Oiderot5yaştnda.. Peki, kadm cadı diye yakılırken, toplumun saygın kişi- leri ve sıradan insanlan ne yapıyorlardı? Tarihte çoğu zaman görüldüğü gibi kimiteri işkencele- ri destekliyor, kadınların yakılmasına göz yumuyorlardı; kimileri de cadılar yakılırken seyrine bakıyorlardı. Kimi- leri de bu vahşete karşı çıkmaya çaltşıyorlardı. Karşı çıkanlar toplumun gerici kesimlerince lanetleniyorlardı: - Sen de ruhunu şeytana sattın!.. Tartışma başlamışti. 'Büyücüdür' suçlamasıyla kadınların engizisyon mah- kemelerinde yargılanıp yakılmasına karşı çıkanlar azın- lıktaydılar; 'Ilericiler' Kutsal Kitap'ta yazılan her şeyin doğru olmadtğını söyleyecek kadar ileri gittiler. Gericiler bağırıyorlardı: - Dans ediyorlar, tiyatrolar ortalığı sarıyor, büyücülü- ğü cezalandıran yasalar kaldırılıyor. Oysa tannnın buy- ruğu kesin: Büyücü kadm yakılır. Ingiltere ve Iskocya'da büyücülüğü suç sayan yasa 1736'dakaldınldı. • Kadın, günah demek... Insanlık böyle düşündü uzun süre, Hıristiyanlık şeyta- nı kadında aradı. Tarih kitaplarında okuduğumuz cadı avı, şimdi bize tu- haf ye ters geliyor. 18'inci yüzyılda Avrupa'da kadınlar odun ateşinde yakılırken toplumun seçkinleri, olan bi- tenlere uzaktan bakıyorlar, seslerini çıkarmıyorlardı. Hepböyledir.. 20'nci yüzyıl TürkJyesi'nde çoğu insan da kadını çuva- la kapatmak için seferber değil mi? Kadını ikinci sınıf yaratık sayan düşünce, bugün bile dünyanın dört yanın- da kol geziyor. Şaşmayalım.. Voltaire'in yaşadığı Fransa'da kadını odun ateşinde yakanlar vardı; Atatürk'ün yaşayıp geçtiği bir Türkiye'de kadını çuvala sokmaya çalışanlartn varlığına şaşılmaz. Sonuçta, elbet kadının tehlikeli ve sakıncalı bir yaratık olmadığı anlaşılacak... Sevgili UĞUR MUMCUBiz, Atatürkçü, çağdaş ve laik düşünceyi savunanlar, kişiliğinin ve görüşlerinin önünde saygıyla eğiliyoruz. ATATÜRK'ÜN KURDUĞU BANKA ÇALIŞANLAREVDAN BİR GRUP Atatürk devrimlerinin ve laikliğin yılmaz savunucusu, özgür ve çağdaş düşüncenin, insan haklarının simgesi, örnek insan UĞUR MUMCU'nun katledilmesini şiddetle kmıyor, ailesine ve demokrasiye inanan tüm insanlara başsağlığı diliyoruz. İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESt MENSUPLARI özgürlük ve demokrasinin yılmaz savaşçısı UĞUR MUMCU'nun katledilmesini lanetliyoruz... M.Cuına Yılma.., Mnharretn Koçak, Cebdi Yıldınm, Tevfık Özdemir, Masiafa Meıda. Kemai Acun, Şttkrtt Sevim, lsmail Güne^, \ihat O'vif, tımail Akkurt, N.Kemal Bndaklı, Abdullah Caodemir, Metin Öxftin, Sül«yman Karafttsel, Mustafa Altuıtaf, Muuafa Harat, Htwı Yıldu, Ali Rua Akay, Haaao Tky ŞANUURFA TÜNELLERt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle