Katalog

6 ŞUBAT1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 ŞükrüDoğPU Oldü • TRABZON(AA)- Cnlü bestekâr-kemanı Temel Şükrü Doğru. Trabzon'da öldü. Birsüredırtedavi görmekte olan 67 .vaşındaki Doğru, Musikiye keman çalarak başladı. Doğru. Klasik Türk müziğının amatör olarak yayılması ve hştırilmesi amacıyla " Frabzon M usiki Derneği' ve "Temel Şükrü Doğru ve Arkadaşlan Topluluğu'nu kurdu. Sanatçı Doğu Karadeniz Bölgesinde düzenlediğı amatör ses > anşmalan ile bir çok sanatçını tanınmasına katkıda bulundu. Yerel gazete ve dergılerde birçok şiir ve yaalan yayınlanan Temel Şükrü Doğru"va, TRTMüzikDaıresı* Başkanhğı'nca. musikiye 30 yılı aşan hizmetlen dolayısıyla geçen yıl bir şükran plaketi verilmişti. Schneider Öldü • NEWYORK(AA)- Litvanya asıllı Amerikalı keman sanatçısı ve orkestra şefı Schneider. New York'ta kalp yetmezhğinden öldü. 1908 Vilnıusdoğumlu sanatçı, 1938'de ABD'ye sığmmış, romantık müzik sitiliyle ABD'de büyük ün kazanmıştı. Schneider, aralannda Yehudi Menuhin, Artur Rubınstein ve Isaac Sterngibiisimlerin bulunduğu pekçok virtüozla calışmıştı. James Bond'un "erçekleri 0 BRÜKSEUAA)- James Bondfilmlerinde'MisterQ' adıyla lanınan ve Bond'un kullandığı silahlardan sorumlu olan oyuncu Desmond Llewelyn, Brüksel'de yaptığı açıklamada araba ve silahlann hayal ürünü olmadığını ve değişik zaman ve yerlerde k ullanıldığını söyledi. Bond filmlerinde yer alanünlüarabalan sergileyen Llewelyn, Brüksel'de yaptığı açıklamada "James Bond'un kullandığı silahlar ızleyicilcn hepetkılemiştir. Oysa bu silahlann hiçbiri gerçek dışı değildi. Yûksek teknoloji kuîlanarak gerçek lcşlirilmiş cihaz ve arabalar söz konusuydu" dedi. Koroda Cinsel Taciz • ANKARA(AA)- Devlet Klasik Türk Müziği Korosu eski şefı Özer Altın, hakkında çeşitli suçlamalarda bulunan koro elemanı Kıvılcım Tanılkan ile Bakanhk eski danışmanlanndan Minehan Özkaya hakkında 100'er milyon lirahk manevi tazminat davası açü. Özer Alün'ın avukatı Teoman Evren, Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yapüğı başvuruda, Altın'ın koroda çalışan bazı genç kızlara cinsel tacizde bulunduğu ve onlan bazı devlet işlerini çözmek için kullandığı yolundaki iddalann asılsız oldugunu kaydetü. Kaybolan Zanaatlar • Kfiltür Senisi- İstanbul Fotoğraf Günleri etkinlikleri ıçinde izleyiciye sunulan Bir Yaprak Dökümü Öyküsü Sergisi' 8 şubatta Ankara Türk-İngiliz Kültür Derneği Sanat Galerisinde açılıyor. 'Kaybolan Zanaatlar' konulu sergide fotoğraf sanatçısı Erdal Yazıcı'nın yapıtlanyeralıyor. Koray Ariş'in heykel sergisi Ankara 'da Galeri Nev'de yer alıyor Efsanevi üeıiliııılî gövdelerLJ CJANTONIO DEL GUERCIO Koray Ariş'ı. ılk kez 70'lerin başında Roma'da tanıdım. Eserlenyle kendi ku- şağı içinde en sıradışı heykeltıraşlar arasında yer aldığı hemen anlaşılıyordu. Üstelik, böyle düşünün sadece ben de- ğildim; bu yıllarda Roma'da düzenledi- ğim sergisi. pek çok kişi tarafından çok başanlı bulundu. Sonralan ülkesine dö- nen Koray. bugün. kendi özgün dilini geliştırmiş, olgun bir sanatçı olarak karşımıa çıkıyor. Herşeyden önce. Koray'ın sanatında ilerlerken gençlik işlerinde gözlenen te- mel üslup özelliklerini de hep koru- duğunu belirtmek gerekir. Bu özellikler. somut ve canlı bir eski zaman zanaat- kârlığı bılgısi ile. tümüyle özgün bir hey- kel sanatının plastik duyarlılığını birleş- tirebilme yeteneğı olarak özetlenebılir. Ağacı işleyiş tarzı Koray Anş'in eserleri hem çağdaş, günümüz heykel sanatıyla diyalog için- de, hem de, ılk bakışta gözeçarptığı gibi tarih ve malzeme kültürüne derinden bağlı bir sanatsal yaratıcılığın mümkün oldugunu gösterir. Hatırlıyorum. Ro- ma'da yaşadığı günlerde yaptığı gençlik işlerinde Koray'ın agaci işleyiş tarzı bana çok çarpıcı gelmişti. Kesinlikle sa- dece zanaatkârane kaygılarla çalışmı- yordu. Biçimsel sentezler. her türlü akademik natüralizmin reddı. kom- pozisyonunun çözülmesi ve yapının öz- gür oluşumu gibı çağdaş plastiğe özgü sorunlardan kaçmıyordu. Beri taraftan da, ağacın yontulmasında. farklı malze- melerin biçimlen oluşturmak üzere bi- raraya gelışınde ve yüzeyin çözüm- lcnmcsinde sanatçımn kendi loprağının zanaatkârlık geçmişine bağlılığını his- setmemek mümkün değildi. Son eserlerinde. Koray'ın köklerin- den kopanlmış, her yerde kullanıla kul- lanıla aynılaşmış bir Esperanto dılinın anonımİığini reddederek modern hey- kel adına üstlendiği birincil görevine sadık kalmayı başardığını ve bunu sür- dürdüğünü görüyorum. Bu göre\ Ko- ray'ı, "havaalanı estetiğT" olarak isim- lendırebileceğim bir esteüğe karşı nıha- yet yeni yenı oluşmaya başlayan baş- Koray Ariş'in heykelllerinin ana teması hep insan gövdesi... kaldınmn önderlennden bın yapmak- tır. Bu öyle bir esletiktir ki. Kuzey. Gü- ne>. Doğu ya da Batı olsun. nerc\e gı- derse gitsin. hemen her yerde. insana bir an ıçin bile olsa. aslında ycnı bir yerc gı- dememış oldugunu düşündüren tatsız bir duygu yaşatır ; çünkü kültürel me- kan ortam değişmemektedir. Sanki geçmışı ve gelecegı olmayan bir sınırda. değışme>en steril bir ortamda kala kalmışsınızdır. Koray'ın ağaçtan yaptığı erken dö- nem eserlerinden söz etmiştim. Aynı yı- llarda deri iledeçalışıyordu. Denyi.asla zanaatla kanşmavacak bir şekılde bı- çimlendiren, daha doğru dcyimiyle. de- riyle tam anlamıyla plastik formlar ya- ratabilen tek sanatçıydı ; en azından Batılı heykeltıraşlar arasında. Heykellerde ana tema hep ınsan göv- desidir. Biraz genellersek, insan gövde- si, değişik biçimsel sentezler içinde de olsa, Kübizmden Moore'a ves<">nrakile- re dek çağdaş plastiğın hep temel konu- su olmuştur vc insana Ege'nın eski ar- kaık dönemlerini hatırlatır. Bu vücutlar bir yandan muhteşem Akdenız ada- lannın antik cağ tannçalannı can- landınrken, öte yandan da '"günümüz" kadınının antik yorumlannı oluşturur- lar. Bir yay gibi gergin Bu gövdeler hep gerilim içindedırler. Dışardan rahat bir pozda gibi görünse- ler de. ıçlerinde akan enerjıyi ve aslında bir yay gibi gergin olduklannı hissetme- mek mümkün değildir. Bu enerji dene- tim altındadır. ama çok yoğundur. Bu gövdeler bana hep Homeros'un Od- ysseia'sındakı yayı hatırlatırlar; hani şu sadece Odysseus'un çekebildıği olağa- nüstü sert yayı. İşte bu heykellerde ben. Eski Çağ Yakın Doğusu'ndan. Ege'den Anadolu'ya.^ Kafkaslar'a dek uzanan bölgelerde hâkim olmuş büyüsel- dinsel cereyanlara dennden bağlı. antik. efsa- nevi bir genlım buluyorum. Biçimler yalındır. yüzcydekı aynntı- lardan ve lüzumsuz öykücülükten antılmıştır. Gövdelerin yapısı son dere- ce kütleseldtr. bütünlüklüdür ve ıncr- kezlerinin çekimindedir. Bu heykellerin her bir parçası söz ettiğim enerjinin ifa- desı ıçın bir yanş halındedırler. Hatta "anatomik açıdan eksik" olarak nitele- nebilecekler bile, canlı güçlerin yoğun- laşmasında rol alırlar. Noksan bir baş. belli- belırsiz kollar veya aşağıya doğru incecik bir noktaya dönüşen bir büstte olduğu gibi anatomik tasvirlerdeki bu "müdahaleler"in hepsi. dolaylı olarak eserde yoğunlaştınlmış enerjiyi vurgu- larlar. Ve ben, bu sözlerimin. bir zamanlar surlan içinde çalıştığı Roma'nın"kendi- sine duyduğu güvenin haklıhğını kanı- tlamış olan bu sanatçıya Batılı bir sanat eleştirmenınin gönül borcunun ifadesi olarak algılanmasını diliyorum. Kenterler, Adalet Ağaoğlu'nun yeni oyunu 'Çok Uzak Fazla Yakın'ı sahneliyor Bugünün gerçeği, geleceğindüşüKüJtür Senisi - Adalet Ağaoğlu'nun 17 >ıl aradan sonm yazdığı ve bu > ıl Tür- kiye Iş Bankası Ti- yatro Ödiilü'nü ka- zanan oyunu "Çok Uzak Fazla Yakm". dün Kenterier Tiyat- rosu'nda sahuelen- meye başladı. Oyunu bunca > ıl aradan son- ra, özellikle Yıldız KetıterUn ısrarlan üzerine yazdığını ve 30. yılını kutlayan Kenteıier'e adadığını sö)le\en Adalet Ağa- oğlu. u Benbu30ydın ancak ku>ruğuna ye- tişebildjm, ama bu da büyük bir mutluluk" diyor. Odeneksiz tiyatro- larla çahşınca, ya- zarın çok daha fazla "işin içinde" oldugu- nu sö>le\en yazar Adalet Ağaoğlu, "Türkiye'de oyun j a- zannın adı çıkmı^tır. Oyun yazan, oyuna kanştığı zaman, bun- lar kendilerini Sha- Oyunda Yıldız Kenter, Müşfık Kenter, Kadpye Kenter, Şükran Güngör, Çiçek Dilligil ve Hakan Gerçek rol alıyorlar. denir...Yerii oyun yazannın oyunlanna, özellikle ödenekü tiyatrolarda sansürlemek için dokunulmuştur hep. Bizim bunun için sesimiz çıkar, oyunlanmıza dokundurtmak istemeyiz" diyor. Kendisi de o\un okumayı se>diği için "Çok Uzak Fazla Yakın'ı sahnelenmesi- nin yanı sıra "okunabilmesi" için de yazdığını belirten \dalet Ağaoğlu'nun oyıı- nu. sanatın bağımsızlığı, sanatçımn baş- kaldınsı ve insanın günlük yaşam karşısı- ndaki sorumluluklannı ele alıyor. Başlıca rollerini Miişfik Kenter, Yıldız Kenter, Kadrhe Kenter, Şükran Güngör, Çicek Dilligil *e Hakan Gerçek'in pa>- laşbğı "Çok Uzak Fazla YakuTda, "Ha- yat ve sanat, kargaşa ve düzen. başkaldın ve uyum çatışması ikiz erkek-kızkanleş ko- numlarıyla" simgeteniyor. Bu iki/leri de oyunda Müşfik Kenter ile Yıldız Kenter canlandırıyor. Biri, "45Terinde. çok havalı, dinamik bir iş kadım", öteki "Tiyatroculu- ğu birdetı btrakıp kendini tümüyle şiire ve- ren. giderek >arlığı ortadan silinen bir adam"... Bu ikizkardeşlerin vaıiığını, oyun- da şöyle sorguluvor \dalet Ağaoğlu: "Ha- >atla sanat nasıl birbirlerine hem o kadar \akın, hem biri ötekinin kurbanı ise. sanat- çı, yarattcı iki kardeşin ikiz ama farklı cins- lerden olma durumlannda da aynı şe> söz- konusudur./... Sanatın özgüriüğü, hayatın dünlüğü; sa- natın bağımsızlığı, insanın günlük ha- yat karşısındaki so- rumluluğu; Şimdi'- nin yaşanmayı bek- leyen gerçeği, Dün'- ün dünlüğü, V ann'ın kunılmayı isteyen çağnsı: Ktsacası, Şimdi'nin somut ka- ba gerçeği ile gelece- ğin henüz soyuttaki, hayallerdeki yüeeli- ği: sıradanlık >e tut- ku...Bunlar. ikiz kardeşler olarak bir- birierini hem dehşet- li çeker, hem btrbir- lerinden kacar, bir- birini iter ve dışlar. Biri için zorunhıluk olan, öteki için Dıa- nettir. Oysa sanat hayata muhtaçtır, hayat da sanata." Adalet Ağaoğlu'- nun "Çok Uzak Fazla Yakın" oyu- nuyla "Hepimizin kendimizle ve baş- kalanyla başlayan yakınlığı ve uzaklığı" sorguladığını söyleyen Yıldız Kenter, "Ağaoğlu, insan kafasındaki labi- rentkrde dolaşmış ve karmaşık duygulan oyunda su vüzüm; çıkarmış. Bu, bir tür ro- man tivatro, okunması da çok keyif veri- \or" diyor. Müşfik Kenter de oyunla kendi yaşamı arasındaki kimi yakınlıklara dik- kat çekiy or: "Bu oy unda V ıldızia benim ai- leme yakın çok şey >ar. Bu oyunda birçok şeyleri '\akin' bulduk; 'uzak'tan çok!" 54 binden fazla folklorik ürün Kültür Bakarüığı koleksiyon zengjni ANKARA (AA) - Kültür Ba- kanlığı'nın plaktan ezgiye, fotoğ- raftan belgesele, cönkten fcrma- na, halıdan madeni, kemik ve cam eşyalara, Karagöz tasvirleri, halı ve kilim motiflerinden çalgılara dek uzanan 54 binin üzerinde folklorik üriine sahip olduğu bil- dirildi. Kültür Bakanlığı geçen yıl bu geniş koleksiy ona 3 bin 697 ürünü daha ekledi. Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürii Yahya Aksoy. bugüne dek alı- nanlarm yanında 1992 yılında da 3697 taş baskı, nota, kaset, piak, etnografik eşya. lisans tezleri, bant, slayt, oya, halı, çalgı, el >azması, nazarlık, uğurluk. du- var süslemesi aldıklanm sövledi. Aksoy, 200'den fazla örneğin bu- lunduğu oya kolekshonu. 70 par- çalık bir bıçak koleksiy onu ile 200 kadar bastonun \er aldığı bir baston koleksiyonuna sahip ol- duklannı bildirdi. En bÜNÜk Hacrvat-Karagöz fi- gürü ile kukla kolekshonumın da kendilerinde bulunduğunu anla- tan Aksoy, "İki binin üzerinde Hacıvat-Karagöz figürii ile kukla ömeklerinin bulunduğu kolek- siyonumuz da \ar" dedi. Akso), yapma bebeklerden oluşan bir başka koleksi>onun da en değerii parçalarını oİuşturduğunu kay- detti. Kültür Bakanlığı Halk Kültür- lerini Araştırma \e GelLstinne Genel Müdürlüğü, ilgili yönetme- lik gereği, ezgi, nota, fotoğraf, slayt, belgesel film, plak, taş piak, kaset, compact disk. edebiyat eserteri, tivatro eserieri, bilimsel derlemeler, araştırmalar, ince- lemeler, cönkler, dergiler, şerriye sicil defterleri, \akfiyenameler, ilanlar, fermanlar, hüccetler, falnameler, seyahatnameler, ta- bimameler, seyimameler, doku- malar, kilimler. işlemeler, basma- lar, örgüler, geleneksel kıyafetli yapma bebekler, keçe, allın, gü- müş. bakır, diğer madeni eşyalar, ağaç oyma >e kakma işieri, deri işleri, halk resimleri. kemik, eam, hasır işleri, KaragÖ7-Haci>at tas- \irleri. kuklalar, geleneksel giyim eşyalan, nazarlık. uğurluk. duvar süslemeleri, motifler, tanm *e hayvancılık araçları. e\ eşyalan, çalgılar. zanaatlaria ilgili araç ve gereçler, cam eşy alar >e çizinileri belirli bir değer üzerinden satın alıyor. İşitme engellilerin sahnelediği oyun, 15 şubatta Küçük Tiyatro'da SessizTiyatro 9 la Ankara9 da ANKARA (AA) - Türkiye Sağır ve Dilsizler Tesanüt Der- neği bünyesınde kurulan Türk Sessiz Tiyatrosu, Güngör Dil- men'in "Kurban" adlı oyunu- nu 15 şubatta Ankara Küçük Tiyatro'da sahneleyecek. Derneğin sanat yönetmenı ömer Altıntaş'tan alınan bilgj- ye göre, Güngör Dilmen'in yazdığı ve Sumru Yavrucuk'- un uyarladığı, müzıkJerini Zül- fü Livaneli ile Okay lemiz'in yapüğı "Kurban"ın bütün oyunculan da işitme engelliler- deryoluşuyor. İşitme engelli Savaş Yaman- lâr'hi yönetiminde'brr grup ça- hşması şeklinde gerçekleştiri- len oyun, geçen yıhn mayıs ayı- nda yapılan Muhsin Ertuğrul Tiyatro Şenliğı'nde Ankaralf- lann beğenisine sunulmuştu. Aydın'ın bir köyünde. zen- gin bir beyın, iki cocuklu kansının üstüne bir kuma ge- tirmesi ve kumanın yaşadığı sıkıntılan anlatan "Kurban", kadın psıkolojisi. kadırun ya- şadığı sıkıntılar üzerine kurul- muş bir oyun. "Kurban", 1986'da Barşelo- na'da düzenlenen 2. Dünya Sağırlar Tiyatro Bienali'nde birincilik, 1979 yılında Taner Barias'ın "Ekmek Kavgası" adlı yapıtıyla Varna'da üçün- cülük, 1983 yihnda Vecihi Of- luoğlu'nun "Halay" adlı oyu- nuyla Palermo'da mansiyoa kazandı. •• • « • • -<>*•* Oyunlannda kadın konusu- nu ağırlıkh olarak işleyen Türk Sessiz Tiyatrosu, yalnızca pan- domimi ön plana almak ye- rine. müzikle, mimikle, hare- ketlerle oyunu canlandınyor. Rusya Devlet Senfoni Orkestrası Uç konserde dört solist, iki şef Kültür Senisi - Rusya Dev- let Senfoni Orkestrası, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda, bugün, yann ve pazartesı gün- leri üç konser verecek. 130 kişi- lik kadroya sahip orkestrayı, İstanbul'daki konserlerinde iki değişik şef yöne;ecek. konser- lerinde dört solist yer alacak. Orkestra konserlerinde Çay- kovski, Şostakoviç, Brahms, Bruckner, Mussorski ve Pro- kofiefın yapıtlannı seslendire- cek. Daha önceki adı "Sov^etler Birliğı Devlet Senfoni Orkest- rası" olan topluluğu, Svetla- no\. Mrivansky, Kondrashin gibi ünlü şefler yönetti. Richter, Kogan, D. Oistrakh. Giles, Rostroboviç gıbı yıldız sanatçılarla birçok konser ve- ren orkestra son olarak Genadi Rosdesvensky yönetimınde. Bruckner'in tüm yapıtlannı içeren bir CD gerçekleştirdi. Rusya Devlet Orkestrasf- nın. Türkiye ile Rusya'nm po- litik ilişkilerinin 500. yılına rastlayan İstanbul Konserleri- nin ilkinde orkestrayt şef Vale- ri Polyanski yönetecek. Kon- serin solisti ise son yıllann ba- şanlı piyanistlerinden Andrei Diev. 7 şubatta verilecek olan kon- serin şefı Byron Fidedjis. solist- leri ise kemancı Suna Kan ile viyolonselist Dimitri Miller. Sanatçılar konserde. Brahms'- ın keman vıyolonsel konçerto- sunu seslendirecekler. Rusya Devlet Senfoni Or- kastrası'nın CRR'deki son konsen 8 şubat pazartesi günü gerçek leşecek. Orkestrayı yine Byron Fi- dedjis yönetecek ve solist ola- rak da Ludmil Angelov katıla- cak. SİNEMA» TİYATRO • SERGİ • GÖSTERİ • BEYAZPERDE LTD. • 231 71 74 1 -t T .C KULTUR BAKANLİGI GiseTel 324 22 10 243 \A ANKARA DEVLET OPERA ve BALESİ 1 J.Ottonboch HOFFMANNIN MASALLARI (Opera 3 P»«J») (8 Şubat 1993 Soat 20 00) (Fronsz lenof Glbert PY ve sopf ono AyiülBÛYÛtCSARAÇn tatıtrmyta ) LA SYLPHIDE <Bot* 2 Pwd*> (ll-25Şubot 1993Soat 2000) 03-27 Şubat 1993 Soat 15 00) MODERN DANS TOPLULUĞU (13 Subai 1993 Scrat 20 CD) (Galo) C20ŞuöoU993Soat 1500) C7Şubot 1993Soat 2000) J. •ock-S.Hamlck DAMDAKİ KEMANCI (MOıkd 2 P*rd«) (15-22Sutat 1993Soat 2000) CJuccH ILTABARRO (6wnicl Koputu) (O(wra 1 Pwd») R.L*oocavaio PAGLIACCI (PalyacolaO (Op*ıa 2 P«rd»> (3 Şubat 1993 Soat 20 00) (PıömtyeO (6-24 Şubat 1993 Soat 20 00) (Ftansz teno» Gfcert FVn katılmıyia) ROMEOVTJUUET Cbat* J Pmd») (4-18 Şubat 1993 Soat: 20 OOD W.A.Moıart DON GIOVANNI (lOŞubat 1993Soat. 2000) AIDA (Op*ra 4 P«d*) (17Şubat 1993Saof 2000) (Fronsz teoor Gibert PY ve hotyon soprono Morttıa COLMJLOYıun kat*m(any1a) (20 Şubat 1993 Soat 20 00) C. R. R»y-E. R. **f ALABANDA <Opm< i Pwd>) (2-9-16-23 SLfcat 1993 Soat. 2tt00) F. M M * W • MLSMkır KUKLACI (MOıfel Çocuk Oyunu 2 P*nto) (7-21-28 Şubat 1993 Soat 1100) CAN TİYATROSU « EĞLENCELI ÇOCUKOYUNLARI •BİLGİÇ İLE ÜŞENGEÇ' Yaıon- YStMton: M. C«tal KIZUDAâ ÇARŞAMBA : 12.30 C.TESİ:14.30 EFTAL KAYIŞ SAHNESİ'NDE •nAYVANLAR SİRKİ' TURM1Z1ŞAFKASIZ KOT U S«Msda iki Coak 0V«M 1vm-rm*mlLU4İmN ÇARŞAMBA-CUMA-PAZAR: 14.30 EFTAL KAYIS SAHNESİ'NDE EVDEt-TEK MACAULAY CULKIN • JOE PESCI • DANIEL STERN Yönefmen: CHRIS COLUMBUS TURKÇE K0URUAKSİNEMASI • 4255393 • 11.3(i'14 0016.30/19 Oû'21.30 OERYASANATMERKEZİ • 2299618 •11.30/14.0(yi6.3(yi9.0(V21.30 KAVAKLIDERE SİNEMAS1 «4267379 • 11.45/14.15/16.45/19.15^21.30 AFACANLAR EĞLENİYOR" Yazan: Y»şn> MODERfilSOĞlU Ydn««wı: M. Nurkut İIHAN CUMARTESİ: 10.30 KAVAKLIOERESİNEMASINDA H TunalıHılmı Cad No 105Tel426 73 79 ^ | N A Z I M H I K j V l K T DEMOKRASİ ŞEHİDİMİZ UĞUR MUMCU'nun KAUEDİLMESİNİ LANETLİYORUZ. YAŞAMI DEMOKRASİ MUCADELEMİZEIŞIK TUTACAKT1R ANKARA SANAT TIYATROSU TEl: 425 02 56 ÇAN TİYATROSU YAŞAR KEMAL YER DEMİR GÖK BAKIR YILMAZ Gl NKY Yöneten: RUTKAY AZİZ Mûzik: Züliü Livaneli CUMA: 20.30 / PA2AR: 15.30 18.30 Kültür bakanlığının maddl kalkılarıyla I Yer» yılöa s<z!erle daha sıcak b« ortanxja buluşmak ıçın salonumuzda yenı ısıtma sıstemıne geçlık. Sıcak salonda. sıcacık oyunlar. Yöneten: RUTKAY AZİZ Müzik: Ruhi SU PERŞEMBE 20.30 ,' C.TESİ: 15.30 Yöneten: Metin Balay Müzik: Cem İdiz CUMARTESİ: 18.30 ANKARA HALK OYUNCULARITIYATROSU Faruk Erem'in BİRCEZAAVUKATININANILARI Yöneten Oyunlaşhran Işık - Efekt Fuat Çiyiltepe Mustaia Ahmed Murat Atauş "Kültür Bakanlıflının Maddi Katkılanyla' Yalnız 2 gün için Ulus-100.Yıl Kültür Mertezinde 13.Şubat.Cumartesi 16.00 »e 20.30 > 14.Şubat Pazar 16.00 Biletler: AST gişea : 425 02 56 • 100-Yıl Kültür Merkezi: 310 50 21 COCUKLARLA SANAT ıResim •Heykel •Tiyatro Cumartesl: 13.00 - 17.00 Elele Çocuk Kulübü llgaz Sok. No: 4 G.O.P Tel: 437 42 72 SÖYLEV (Cilt 1-2) Hıfzı V. VeUdedeoilu 21. baa 2S.000 lin (KDV içınde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu/stanbui ödeadi gömletilnez. BİZİM KÖY Mahmut Makal 13. baa 20.000 lira (KDV içindt) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad 39-41 Cûğalotlulslanbul ödcmdi gömkriİBez.