Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT1993 PERŞEMBE
HABERLER
Küçük'ten TRT'ye
dava
• ANKARA (AA)- Yazar
Yalçm Küçük, PK K lideri
Abdullah Ocalan ilebir süre
önce yapüğı röportajı, fıkir vc
sanat eserlcri yasasına aykın
olarak birkaç kez yayınladığı
gerekçesiyle TRT Genel
Müdürlüğühakkında200
milyon liralık tazminat davası
açtı. Yazar Küçük'ün avukalı
Şanal Sanhan tarafından
nöbetçi Aslıye Hukuk
Mahkemesı'ne verilen dava
dilekçesindc, Yajçın
Küçük'ün Yeni Ülke
Gazctesi'nin Genel Yayın
Danışmanı olduğu, gazeteye
röportaj haarlamak üzere bir
süre önce PKK lideri
Abdullah Öcalan ile
görüştüğü kaydedildi.
Dilekçede, bu röportajın 3 kez
TRT'de yayınlandıjp
vurgulanarak. 100milyon
Iırasımaddi, I00 milyon lirası
manevi olmak üzere toplam
200 milyon liralık tazminat
isteminde bulunuldu.
Gerçek Dergisi
toplatıldı
• İç Politika Servisi- Haftahk
Gerçek Dergisi'nin 45. sayısı
"Terör örgütünü övdüğü"
gerekçesiyle toplatıldı.
Dergiden yapılan açıklamada
toplatma nedeninin Yalçın
Küçiik ilc yapılan söyleşı
olduğu bıldinlerek. "Basına
yönelik saldınlann
yoğunlaşüğı birTürkiye'de
artık habcr yapmarun nesncl
koşullan ortadan kaldınlmak
isteniyor. Dergimize vedığer
devrimci yurtsever basına
yönelik keyfı uygulamalan
şiddetle kınıyoruz" denildi.
Anayasa
Mahkemesi
üyeliği
• ANKARA (AA)-YÖK,
Prof. Dr. Süleyman Arslan'ın
üniversite dönme karanyla
boşalan Anayasa Mahkemesi
üye adaylığı içın bu ayın
ortalannda seçim yapacak.
YÖK' den alınan bilgiyc göre,
Yüksek Mahkeme'nin üyc
adaylığı için şeçim yapılması
amacıyla YÖK'ün 24 kişilik
genel kurul üyelerineçağn
yapıldı. YÖK üyeleri,
Anayasa Mahkemesi üyeliği
için adaylığını bildiren öğrclim
üyeleri ile genel kurul üyeleri
tarafından bildirilcn adaylann
durumunu görüştüktcn sonra,
gizH oy ile 3 aday seçecek.
Bir yüzbaşının SHP'li Menge'yi öldürtmek üzere Rıfat Akış'a baskı yaptığı iddia edildi
Diyarbakır'dasiparişlesuikastANKARA (Cumhuriyet Bürosu)ı - >HE
p Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Sever, kontrgeri-
met Emin'sever^fan^mecnul'^nasi cına- '
a n ı n
- Diyarbakır II Genel Meclisi'nin SHP'li Mehmcl Menge'yj öl-
yetlcrden sorumlu tuttuğu konirgerila- dürtmek için Rıfat Akış'ı zorla görevlendirdığini iddia clti. Sever, sui-
nm, Diyarbakır İl Genel Meclisi'nin kast siparişini kontrgerilla olduğunu ileri sürdüğü. Silvan'daki askeri
SHP'li üyesi Mehmet Menge'yi dc öl- birlikte görevli Yüzbaşı Bülent Eroğlu'nun planladığını söylcdi. Scvcr,
dürme>i planlandığını ilcri sürdü. Sil- "Olay İsmet Sezgin'e duyurulmasına karşın, deliller yok edildi" dedi.
lcrin lahkıkatlan sonucu da lccrübcylc mesiylcbaşladığını, I992yılısonunaka-
sabit olmuşiur" diyen Sever. kontrgcril- * " '
varı'daki askeri birlikte görcvli Yüzbaşı
Bülent Eroğlu'nun, Menge'yi öldürmesı
için 17 yaşındaki Rıfat Akış'ı azmeuir-
diğini ıferi süren Scver. Rıfat Akış'ı İçış-
leri Bakanı İsmet Sezgin'lc görüştürdü-
ğünü belirterek. Akış'ın. bakanın ma-
kamından Yüzbaşı Eroğlu ilc lelefonla
yapuğı temasta. yüzbaşının banda alı-
nan konuşmada cinayct lalımatını yi-
nclcdiğini söylcdi. Yü/başı Eroğlu'nun
kontrgerilla üyc^i olduğunu iddia eden
Sever, Başbakan Süleyman Demirel'in
dc haberdar olduğunu söylcdiğı olaya
ilişkin delillcnn daha sonra yokcdildiği-
ni ileri sıırdü.
Kontrgerilla eylemleri
Sever, dün düzenlediği basın loplanlı-
sında, kontrgenlla konusu ü/erindc
durdu. "Tüm kanlı ayak ızlcrinın gclip
kontrgerillanm kapısında kaybolduğu,
şimdiye kadar gcrçcklcşlirdiğı faalıyel-
lanın gcrçcklcştirdiğini ilcri sürdüğü cy
lcmlcrc şu örnekleri vcrdı:
"'1969 İslanbul-Taksim kanjı pazar
katliamı. 12 Mart dönemindc İstanbu!
Küllür Sarayı vc Marmara Gemısı yan-
gınlan, Eminönü Arabalı Vapuru'na
sabolaj, 30 marl 1972'dcki Kızıldcre
opcrasyonu, 1973'tc Zivcrbcy Köşkü'-
ndcki işkenceli sorgular, 1 Mayıs 1977
kailiamı, 1977'dcki Eccvil suıkaslı,
I987"dekıÖzalsuikaslı."
Konlgcrillayı "dcvlctin illcgal çckir-
dcği" olarak lanımlayan Scvcr, konlr-
gcrillanın son yıllarda görcv alanını Gii-
ncydoğu Anadolu'ya kaydırdığını sa-
vundu.
Scvcr. bölgcdc konirgcrillanın gcr-
çcklcşlirdiğini önc sürdüğü faili mcçhul
cınayctlcnn l3Haziran 1991'dcMardin
Midval'la Rama/an Aslan'ın öldürül-
dar da. aralarında HEP Diyarbakır İl
Başkanı Vedat Aydın vc Gazctcci-
Yazar Musa Anter'in dc bulunduğu
toplam 431 cinayct işlcndığini söylcdi.
Yakılarak boşaltılan köyler
Scvcr, şimdiye dcğin 295 köyün
konlrgcrilla larafından yakılarak boşal-
tıldığını iddia cdcrck, "Bu korkunç
manzaradan da anlaşılacağı gibi, amaç
bölgeyi insansı/laşlırmakıır" dcdi.
'"Konlrgcrilla cylcmıylc ilgili çarpıa bir
örnek daha vcrmck istiyorum" diycn
Sever, şöylc dcvam cttı:
"Bu örncklc dc, kontrgcrillanın kim-
lcrdcn nasıl dcstck vc ccsarct aldıklan-
na. daha sonra nasıl ödüllcndirildiklcri-
nc lanık olacaksını/. Tarih, mart 1992.
Ycr, Diyarbakır. Silvan. Silvan Ta-
buru'nda görcvli vc konlrgcrilla olduğu
bilincn yüzbaşı Bülcni Eroğlu, 17 yaşın-
daki Rıfal Akış'ı çağınr.
Yü/başı Eroğlu. Akış'lan akrabası
olan SHP Diyarbakır İl Gcncl Mcclisi
Üycsi Mehmcl Menge'yi öldürmcsini
islcr vc işkcnccylc bunu kabul cttirir.
Menge'yi öldürmc gcrckçcsi isc, Mcn-
gc'nin "valan haini vc PKK'lı' ol-
masıdır. Ancak. cinaycti işlcmcdcn An-
kara'ya kaçan Akış. carcyi bizc sığı-
nmakla buldu. Bix bu arkadaşı İçışlcri
Bakanı İsmet Sczgin ilc görüşlürdük.
Rıfal Akış. bakanın makamından. yüz-
başı Eroğlu'na tclcfon cdcrck, olayı bir
kez daha konuştu. Yüzbaşı, Rıfal
Akış'a silahın ycrini söylüyor vc "Gil
Mehmet Menge'yi imha ct' diycrck tali-
malını bir kez daha dilcgctiriyor. Bülün
konuşmalar kascllcrc kaydedildi. Olay-
dan Başbakan da haberdar edildi. İçiş-
lcri Bakanı. bu olayı çö/mck içın müslc-
şannı bizzat görcvlcndirdi. Ama daha
sonra bu olay hakkında hiç bir işlem
yapılmadığı gibi yüzbaşı tallif edildi, scs
kascllcri. silah vcsairc ortadan kaybc-
dildi. Başbakan ve İçişlcri Bakanı ilc
konlrgcrilla yokiur diycnlcrc bu olayı
ithafcdiyorum".
Içel'de RPlilerden DYP'ye büyük kathm
DYP Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı
Mehmet Gölhan DYPnin büyüyen tek parri olduğunu
savunarak, birlik ve beraberliğin çünentosu olduklannı
söyledi. İçel'in Silifke ilçesine bağlı Narlıkuyu
beldesinin RP'li Belediye Başkanı Mustafa Ünlü ile
RPli dört belediye meclis üyesi, dün düzenlenen törenle
DYP'ye katıldı. Törende, Narlıkuyu'dan 600
vatandaşın da DYP'ye üye olduklan bildirildi. Gölhan,
katılunlar sırastnda yaptığı konuşmada, Türkiye'de
istikrarı saelavan tek partinin DYP olduğunu savundu.
20 ekim seçimlerinde parlamentoya giren DYP
dışındaki partilerin bölündüğünü anımsatan Gölhan,
"Milletvekili sayısını da artırarak. büyüyen tek parti
DYP. Her zaman iddia ediyonız ki, milli birlik ve
beraberliğin çimentosuyuz" dedi.
Gölhan, hükümetin 14
ay içinde tüm sorunlan çözdüğünün söylenemeyeceğini,
ancak anarşi ve teröre büyük ölçüde darbe vurulduğunu
kaydetti. Gölhan, "1993 veonu takip eden yıllarda
Türkiye enflasyon belasından da kurtuJaeak" dedi.
KONTRGERİLLA
SHPMeclis
araştnması istedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP'li
14 milletvekili. kontrgerilla konusunda
Meclis araştııması açılmasını istediler.
SHP Genel Başkanı Erdal İnönü. bu konu-
daki sorulara."Haberim yok" karşıbğını
verirken. SHP Grup Başkanvekillerinden
Aydın Güven Gfirkan da, "Önce gruba baş-
vurmalan gerekir" dedi. Kontrgerilla
konusunda Meclis araştırması açılmasını
isteyen milletvekillerinden Adıyaman Mil-
letvekili Celal Kürkoğhı da, "Biz gruba
başvurduk. Grup yönetimi uygun görürse
TBMM BaşkanlıgVna önergemiz verile-
cek. Uygun görmezlerse yine vereceğiz"
diye konuştu.
Önerge, SHP milletvekilleri Salman Ka-
ya, Celal Kürkoğlu, Mehmet Kerimoğlu,
Ibrahim Gürsoy. Halil Çulhaoğlu, Ural
Köklü, Ender Karagül. Mustafa Yılmaz,
Erdal Koyuncu, Mehmet Alp, Sinan Yerli-
kaya. Güler İleri, Ziya Halis ve Sabri
Yavuz'un imzalannı taşıyor. Önergede
"Bugüne dek kontrgerillanm varlığının ya
da yasadışı eylemlere, cinayetlere, provo-
kasyonlara bulaştığı savlannın resmi ağız-
larca yalanlandığı" anımsatılarak, "Uğur
Mumcu'nun cenaze töreninde tüm kuşku-
lar İslanıi örgüüer üzerinde yoğuniaşroası-
. na karşın, yüzbinlerce insan kontrgeriUayı
suçlayanslogaBİaratü"denikJi,,.|..r.,,1
-. ,
Atatürk ilke ve devrimlerinin,
özgürlüğün, laikliğin, cumhuriyetin yılmaz
savunucusu
UĞUK MUMCU'ya
yapılan saldınyı nefretle kınıyoruz.
KARAÖZÜ YARDBHLAŞMA ve
DAYAMŞMA DERNEĞt/ANKARA
İnsan onurunun ve
özgürlüğünün simgesi
UGUR MUMOPyu
kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz.
Demokrasi, laiklik ve uygarhk
yolundaki uğraşını sürdüreceğiz.
TÜRK PSİKOLOJİ DERNEĞİ
UĞUR
MUMCU'ya
DATABANK ve DATAJANS
ÇALJŞANLARI
Büyük patlama, nasıl evrenin
başlangıcı ise
UĞUR
MUMCU'nunyiğit yüreğinde patlayan bomba da onun
düşüncelerinin ve eyleminin tüm ülkeye
yayılmasıdır.
OzgUrlük, çağdaşhk, ülke bütünlüğü, laiklik,
insan haklan, sosyal adalet, dürüstlük,
korkmadan araştırmak, yazmak ve söylemek...
Ülkenin çoğu aşılandı.
Çocuklar ve gençler büyüdükçe erdemlilik kök
salacaktır.
ULUDAĞ ÜNİVERStTES!
TIP FAKÜLTESİ
ÖĞRETİM ÜYELERt
Atatürkçülüğün içten ve bilgili
savunucusu, devlete sahip
çıkanlann yürekli desteği,
doğruluk ve dürüstlük simgesi
UĞUR
MUMCU
24 ocaktan beri yazmıyorsun,
konuşmuyorsun, ama adını
ananlar her gün çoğalıyor;
Atatürkçüler artık birleşiyor.
Ne güçlüsün!
ŞEREF DURUGÖNÜL
Atatürkçülüğün...
İnsan haklarının...
Ve demokrasinin...
Yiğit savaşçısı
UĞUR
MUMCU'yu
katlettiler...
Işıltılı düşüncelerini
YOK EDEBİLDİLER Mİ?..
O'nu yüreğimizle ve
bilincimizle yaşatacağız...
Demokratik kitle örgfltlerî adına
ESKİŞKHİR DEMOKRASİ
PLATFORMU
PERŞEMBE
1 Kutsal bir görevi yerine getirmeye çalışırken
1 canlarını yitiren sevgili çalışma arkadaşlanmız;
1 Büyükçekmece CHP İlçe Başkanı
Dr. ERDAL KAYAHAN
ve
Ilçe Sekreter üyesi
ATİLÂ KUMBASAR'ı,
Sevgili UĞUR MUMCU'nun ardından
ebediyete uğurladık.
Anılarını yaşatacağız.
CUMHURÎYET HALK PARTİSt
GENEL MERKEZİ
Atatürk devrimlerinin, laikliğin, demokrasi ve
insan haklarının yiğit savunucusu
UĞUR MUMCU
savaşımı ve yapıtlarıyla, dün olduğu gibi
yann da yolumuzu aydınlatacaktır.
ŞEHİR TÎYATROSU ÇALIŞANLARESDAN:
Hatice AĞCA, Hale AKINLI, Hamit AKEVU, Mmtafa ALABORA, Sesai
ALTEKtN, Aslan ALTIN, Leyla ALTIN, Adnan ALTAY, Atacan ARSEVEN,
lurgnt ARSEVEN, Mustafa ASLAN, Uğnrtan ATAKAN, Oya AYDONAT, Adnan
BATMAZ, Dinçer ÇEKMEZ, Metin ÇEKMEZ, Rıdvan ÇELEBİ, Savaş DtNÇEL,
Haydar DOĞAN, Haldnn ERGÜVENÇ, Demiray ERÜL, Bercü FESÇİ, Erdoğan
GEMİCİOĞLU, Şttkran KAHRAMAN, Sadettin KARU, Cengis KESKİNKIUÇ,
Macit KOPER, Püiz KUTLAR, Burçin ORALOĞLU, Başar SABUNCU, Candan
SABUNCU, Ersin SANVER, Tbncer SEVİ, Oktay SÖZBİR, BUkay TEKBEN,
Sophi TEKNİKER, Füiz TOPRAK, CelUeTOYON,Tanju TUNCEL, Cüneyt
TİJREL, Sevil ULUYOL, DenİE UYGUNER, Enan UYSAL, Ahmet UZ, Aliye
UZLTVATAĞAN, Aytaç YÖRÜKASLAN, Feysa ZEYBEK, Ha^met ZEYBEK, Bilge
ZOBU
ORHAN BURSALI
Bilime Ateşleme
Ülkemiz biliminin nihayet bir plana programa sokul-
duğunu umut edebilir miyiz? Türkiye'nin de bir bilım po-
litikası olacak mı sonunda? Ulkemiz bilim güçleri der-
lenip toparlanacak, ülke çıkarlarının gerektirdiği önce-
likli alanlarda yoğunlaşacak mı?
Yasalara göre ülkemizde bilimin en üst düzeydeki
patronu olan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun dün
Başbakanın başkanlığında toplanarak aldığı kararlara
bakılırsa, bu sorulara ihtiyatlı bir evet demek gerekir.
Bilime 75 milyar liralık bir ek fon aktarılıyor. Mikro
elektronik, haberleşme ve bilgisayardaçağı yakalamak
ve geçmek gibi, Türk bilim güçlerinin önünde bir hedef
var artık. Ruslarla bir uydu işbirliği yapılıyor ve ulusal
gözlemevi kuruluyor. Türkiye Bilimler Akademisi tasarı-
sı Meclis'e sevk edıliyor. Bir Beyin Araştırmaları Merke-
zi, Istanbul'da bir Teorik Araştırmalar Merkezi kurulu-
yor.
•••
Türkiye'nin bilim politikası yok muydu bugüne dek, di-
ye sorabilirsiniz. Kocaman bir hayır. Türkiye'nin bir bi-
lim politikası yoktu. Bilim güçlerimiz zayıf ve dağınıktı.
Devlet, hükümet ve siyasi partiler bilimi oluruna bırak-
mış durumda.
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) ülkenin uzun
vadeli bilim ve teknoloji politikalarının saptanmasından,
ülke bilim güçlerinin geliştirilmesinden başlıca sorum-
lu. 1983'te kurulmuş, 1989'da bir kez toplanmış; aldığı
kararları, kurulun baş patronu başbakanlar (özal döne-
mi) bile ciddiye almamış ve uygulamamış. Bilimsel ba-
kış, bilimsel düşünce, bilimsel tutum yaygınlaşırsa, poli-
tikacıların palavra sıkacakları alanlar daralacak diye mi
korkuldu, kimbilir, kurum oyle garip bırakıldı.
•••
Ülkemiz bilim güçlerinin durumu ileri ülkelere kıyasla
komiktir, 10 kez daha geridedir. Şu bir kaç rakam bunu
yeterince açıklıyor:
•Ülkemizde 10 bin çalışan nüfusa sadece 7 bilim ada-
mı/ araştırmacı düşmektedir. ABD'de bu sayı 70, Fran-
sa'da 40'tır. Ülkemizdeki araştırmacı kabul edilenlerin
kaçı gerçekten araştırıyor, bu da tartışmalı Yani. 7 ra-
kamı bile abartılı bizce .
* Araştırma geliştirme için yapılan harcamaların gay-
ri safı milli gelirımıze oranı sadece yüzde 0.33, yani yak-
laşık 92- 100 milyon dolar. Bu parayla doğru dürüst ve
yeni hiç bir şey üretemezsiniz. Bu rakam ABD'de yüzde
2,7 ve isveç'te ise2.8. Yani ileri ülkeler, araştırmaya mil-
yarlarca dolar akıtıyorlar
*Dünya bilimine katkımız yılda ancak yaklaşık 1100
bilimsel makale kadar ve bu sayı Türkiye'yi dünya bilim
sıralamasında 4O.lıktan daha iyı bir sıraya getiremiyor.
•Üniversite kütüphanelerimize gıren yıllık yabancı ki-
tap ve süreli yayın sayısı sadece 20 bin. (1988 sayımı). 5
milyonluk Danimarka'da ise üniversite ve kütüphanele-
re her yıl 303 bin (1981) kitap ve süreli yayın girdiğini öğ-
reniyoruz. Ingiltere'de bu rakami milyon 670 bine ulaşı-
yor (1980). Japonya'da 7 milyonu, Almanya'da 2,5 milyo-
nu aşıyor. Bu kıyaslama üniversite öğretim üyelerinin,
öğrencilerin ve hepimizin ne kadar okur, araştırıcı vb ol-
duğumuzu ne güzel g'österiyor, değil mt?
•••
Ulkemizin şiddetle bir bilim eksenine, toplumsal haya-
tın \fe ülke ekonomisinin güçlü bir bilim ayağına gereksi-
nimi var
•
l
'Pekf bu ekseni kuracak olan kim?
;
Ülkenin bütün temel kaynaklarını uyumlu bir düzen
içinde yönetme görevi olan politikacı tabii ki!
Politikacılarımız, bırakın güçlü bir bilim hayatının ge-
liştirilmesine katkıda bulunmayı, bilimi yönetmekten bi-
le kaçındılar. Bilimin "güçlü, zengın ülke" yaratmada
oynadığı rolün bile ayırdında olmadılar sanki! (Belki de
değiller?)
Dünya ekonomisinin günümüzde daha çok bilım ve
teknoloji üzerinde yükseldiğini; bilimin iktidar, güç, ege-
menlik gibi kavramların payandası, bazen ta kendisi,
zengin ülkelerin eti kemiği olduğunu sanki görmediler.
Bilim güçlerinin bırakın toplumsal veekonomikgetiri-
lerini, bazen politikacının bile kurtarıcısı, toplumsal ve
siyasi başarısının anahtarı bile olabileceğini anlamadı-
lar.
Ekonomik yansımalarının yanısıra, bilimin zengin dü-
şünsel ve toplumsal boyutundan, tartışmalı, eleştirel, di-
namık, yeni düşüncelere açık özelliklerınden de ülke-
mizin yararlandığı soylenemez.
Ülkemizde bilim şimdi politikadan ilk kez aldığı bu
"ateşleme " ile, kurumlaşma ve ülke yazgısında söz sa-
hibi olma hakkını kazanıyor belki de.
Daha doğrusu oyle olduğunu ummak ıstiyoruz.
Cumhurbaşkanın önemli kararlar
arifesinde ABD'ye gittiği söyleniyor
OzaTuı siyaset kararı
ABD gezisinden sonra
TUNCAYÖZKAN
ANKARA - Cumhurbaşka-
nı Turgut özal'ın. yeni oluşu-
mun basına geçip gecmeme
konusundakı kesin karannı
Amcrika gezisinin sonrasuıda
vereceği belirliliyor. Özal'ın,
Amerika gezisi öncesinde gö-
rüştüğü yeni oluşumculara,
kurulacak partinin basına ge-
çip gecmeme konusunda,
"Ben Amerika"dan dönüşte
kesin karanmı vereceğim" de-
diği bildirildi.
Cumhurbaşkanı Özal'ın
Amerika'da hem fınans çevre-
leri. hem de yönetim ile görüş-
meler ve özellikle de Amerika'-
nın yeni Başkanı Bill Clinton
ile yapacağı görüşme sonrasın-
da aktif siyasete dönüp dön-
meme konusunda bir karara
varacağı iddia ediliyor. Cum-
hurbaşkanına yakın çevreler,
özal'ın önemli kararlannın
öncesinde yaptığı Amerika a-
yaretlerine dikkal çekiyorlar.
Amerika'ya gitmeden önce,
Cumhurbaşkanı Turgut Özal
ile yeni oluşumculardan üç ay-
n grubun görüştüğü öğrenildi.
Görüşenlerden bir kısmının
Özal'a, Cumhurbaşkanlığı'-
ndan aynlması durumunda
siyasi arenada çok yıpraülaca-
ğı uyansında bulunduklan ve
dikkatli olmasını istedikleri
öğrenildi. Bu gurubun Özal'a,
"Sizin yola çıktığınız 17 millet-
vekili ile düşündüklerinizi ya-
pabilmeniz mümkün değil. Bu
iş bunlarla yüriimez. Sıze iş ya-
pacak ve kamuoyunda etkili
olacak 15 kişi lazım. Şu anda
çevrenizde de bunlar yok. Böy-
leisimlersizj anlatmalı, siz son-
ra onlann kurduklan binanın
basına gelmelisiniz" dediğı be-
lirlendi.
Özal'ın bunlara karşı, kendi-
sinin 10 yıl önce Cumhurbaş-
kanı olmayı hayaJ bile etmedi-
ğini, ancak uğraşlanyla bunun
gerçekleşüğini anlattığı ve
"Sanki dönmemi islemiyor gi-
bi konuşuyorsunuz. Ben Cum-
hurbaşkanı olarak elbette bazı
konularda çok rahatım. An-
cak burada by-passlarla yetki-
lerim elimden ahnıyor. Sözüm
dinlenmiyor. Oysa çok büyük
tecrübelerimiz ve ülkeye daha
pek çok vereceğimiz hizmet
var. Ben şimdi daha iyi nasıl
hizmet verebiiirim, onun yolu-
nu anyorum. Bu oluşumun
basına ne zaman ve nasıl döne
ceğim konusunda size Ame-
rika'dan döndükten sonra bir
kesin cevap vereceğim" dediği
ifade ediliyor.
Özal ile görüşen bir diğer
grubun ise, Özal'dan, kurula-
cak partinin basına geçmek
için genel seçimleri bekleme-
mesi isteğinde bulunduğu ifa-
de ediliyor. Bu grubun Özal'a,
aktif siyasete hemen dönmesi
çağnsında bulunduğu ve genel
seçimlere iki yıl varken siyasete
dönmenin yararlı olacağını di-
le getirdiği belirtiliyor. Buna
karşın baa miUetvekilleri ile
eşki ANAP kuruculannın
Özal'a, Cumhurbaşkanlığıru
bırakması durumunda ne tür
sorunlarla karşılaşabileceği
konusunda görüşlerini aktar-
dıklan kulislerde anlatıbyor.