23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET A ŞUBAT1993PERŞEMBE 12 DIZI Hizbullah, insanlan 'Allah'tan ve Şeytan'dan yana' diye ikiye ayınyor tj ^ ii5i ÂHah'ınPartisi Şeytan'akarşı Hizbullah (Allah'ın Partisi) 1973 yı- lında İran'da Kum kentinde kuruldu. Kurucusu Ayetullah Mahmud Gaf- fari'ydi. Hapiste işkence altında ölen Ayetullah GafTari'nin son sözleri, "Bir tek parti vardır Allah Partisi' oldu. Polis kayıtlanna göre Ayetullah Gaf- fari bu paninın tek üyesiydi. Ama oğ- lu molla Hadi Gaffari babasının kanı- nı yerde bırakmadı. Bu tek üyeli Al- lah'm Partisi'ni yüz binierce üyeli bir parti haline getirdi. Hizbullahın başlangıçtaki ideoloji- si. her şeyin iyi ve kötü olarak bölün- mesine dayanıyordu. İnsanlar Allah'- tan ve Şeytan'dan yana olanlar diye ikiye aynlmıştır. Ilahi toplumun bir gerçck haline gelebilmesi için Şeytan'- ın her yönü gerekirse zor kullanılarak ortadan kaldınlmaiıdır. Şeytan. bazen kadının başörtüsünün altından çıkan bir tutam saç olarak gözükür, bazen Beyrut'ta bir Amerikan ünıversitesi olarak ortaya çıkar. Şah'ın İram'nda Hizbullah kcntler- dekı yoksu) ve cahil kesimlerden ken- İlahi toplumun bir gerçek haline gelebilmesi için Şeytan'ın her yönünün gerekirse zor kullanılarak ortadan kaldınlmasına inanan Hizbullah, başta İslam ülkeleri olmak üzere, fran Devrimfni ihraç etmek için tüm dünyada örgütlendi. disine destekçi buldu. 1979'da devrim düşmanlanna karşı savaşmak için iran tarafından desteklendi. Hizbul- lah'ın üyeleri, muhalefet sözcülerini öldtirerek, hükümeti eleştiren gazete bürolannı ateşe vererek, peçesiz ka- dınlara asıt vc jilct atarak kcndisını gösterdi. İki yıl içinde iilkedeki bütün muhalifler susturuldu. 1982'de Hizbullah'ın örgüt yapısı güçlcndirildi. İran, devrimden öncefa- aliyel gösteren 25 kadar terör örgü- tünü Hizbullah catısı altında birleştir- di. İktidardaki resmi parti İslami Cumhuriyet Partisi Hizbullahın bir parçası haline geldi. İran'ın emriyle 20 yaşın altındaki çocuklar ülkcnin çeşitli yerlerindeki yüzlerce kampta İslam'ın askerleri olarak egitilmey_e başlandı. Allah'ın Partisi. başta İslam ülkeleri olmak üzere bütün dünyaya devrimi ihraç etmek için faaliyetlere başladı. Ancak bunlann temelini propaganda oluşturuyordu. Lübnan'daki Hizbullah Lübnan, çokuluslu kuvvetlerin kontrolü altındaydı. Lübnan'da bir iktidar boşluğu bulunması nedeniyle Iran, İslam devriminin gerçeklcştirile- ceği ikinci ülke olarak Lübnan'ı seçti. Allah'ın Partisi'nin Lübnan kanadı. 1982 yazında Şeyh Muhammed Hüse- yin Fadlallah tarafından kuruldu. İran, bu hareketin güçlenmesi için po- litik, mali ve askeri destek sağladı. İran'da kamplarda eğitilen gcnçlcri Lübnan'a gönderdi. Harekeıin toplumsal tabanını. Lüb- nan'ın güneyindeki geri kalmış Bika bölgesi vc Beyrutun yoksul semtlerin- Sunuş İslam ülkelerindeki terörörgütleriyle ilgilibu araştırmamızm amacı okuyucularımızı bilgilendirmekten ibarettir. Gazetemizyazarı.araştırmacı Uğur Mumcu'yukimlerin öldürdüğühenüz açıkhğa kavuşmus değildir. Cinavete ilişkin çeşitliuklıalar var. Gazetemize telefon eden bazı kişiler, bazı örgütleradına suikastı üstlendiler. Bunlann hepsihenüzrivayettenibaret. Bu araştırmamız kimseyi suçlamıyor ve hedejgöstermiyor. Katillerin veonlarmarkusmdakıgüçlerin ortaya çıkarılmasından veülkemizüzerinae oynanan oyunun deşifre edilmesinden başka bir amacımız yok. Çeşitli İslam ülkelerinde bazı terör örgûtlerinin eylemleri ve suikastlarıyıllardan beri gündemden düsmüy or. Songünlerde ise bazı örgütlerin adındangazetelerde çokça söz ediliroldu. İslamiCihad, Hamasgibi. Bu araştırmamız kamuoyuna yansıyan terör örgûtlerininne oldukları, kimler tarafındankuruldukları vehangieylemlerekarıştıkları konusunda bifgi vernreyi amaçlamaktadır. İSLAM ÜLKELERİNDE TERÖR ÖRGÜTLERİ MURATARIN FENNİÖZALP de yaşayan Şiiler oluşturdu. Lübnan'- daki Hizbullah, İran'ın desteklediği te- rörist eylemler için bir numaraiı üs oldu. Lübnan'daki Hizbullah. Lübnan'- da veöteki Müslüman ülkelerde İslam cumhuriyetlerinin kurulması amacına hizmet ediyor. Politik kuvvetleri Al- lah'ın Partisi ve Şeytan'ın Partisi ola- rak ikiye ayıran Fadlallah. Müslü- manlann inanmayanlara karşı vürüt- tükleri savaşı örgütlüyor. Israil'i 'Küçük Şeytan' olarak gören Fadlal- lah. İsraıl'in yok edilerek Kudüs'ün kurtanlmasını başlıca hedcflcn arasın- da gösteriyor. Lübnan'daki Hizbullah'ın politik ve silahlı olmak üzere iki kanadı var. Silahlı kanat, eylemlerinde "İslami Ci- had" admı kullanıyor. Hizbullah'ın askeri ve terörist etkinliklerinden so- rumlu kişi Said Abbas Musavi (Abu Yassir). İran'ın yanı sıra Suriye'nin de desteğini alan Lübnan'daki Hizbul- lah'ın liderler konseyi. emirleri Şam- daki İran Büyükelçiliği'nden alıyor. İslami Cihadın başlıca etkinlik ala- nı Lübnan. Burada, İsrail ve çokuluslu güç askerlerine karşı birçok terörist saldın düzenlendi. Humeyni. "Ameri- kalı ve Franstz askerlerinin Lübnan'ı utanç verici bir biçimde işgal ettikleri- ni" düşünüyordu. 23 Ekim 1983'te Hizbullah'ın beynini yıkadığı üzerle- rinde ya da otomobillerinde patlayıcı taşıyan militanlar kendilerini havaya uçurarak birçok askerin ölümüne ne- den oldu. İslami Cihad'ın ilk büyük saldınsının hedefî. Beyrut'taki Ameri- kan Büyükelçiliği'ydi. Bir şehadet gö- nüllüsünün intihar saldınsında 16 kişi öldü, 120 kişi yaralandı. 23 ekimde ise patlayıcı dolu iki ayn kamyonu süren iki intihar komandosu Amerikan De- niz Piyade Taburu karargahjna ve Fransız I. Komando Alayı Komuta Merkezi'ne daldı. Sonuç 313 ölü, 55 yaralıydı. Hizbullah'ın Lübnan'daki kampla- nnda öteki Şii örgütlerin militanlan da eğitildi Çokuluslugücüneylül 1985'te Lübnan'dan çekilmesinin ardından Hizbullah, saldınlannı İsrail askerleri üzerinde yoğunlaştırdı ve Güney Lüb- Amerikalı yüzbaşı V'ictor Mamıck, aracına konan bomba ile öldürüldü. Olayı İslami Cihad üstlendi. İSLAMİ CİHAD'IN TÜRKİYE'DE LSTLENDİĞİ EYLEMLER Suikastlarda bombayı terdh ediyorlar Türkiye'de İslami Cihad'ın üstlendiği ey lemler şunlar: 25 Ekİm 1988'de. Ankarada Suudi Arabistan Bü> ükelçiliği 2. Sekreteri •Vbdulgani Bedevi'ninöldürülmesi. 16 Ekim 1989'da Ankara'da Suudi \rabistan Büyükelçiliği mensubu Abdurrahman El Şirevi'nin yaralanması. 14Ocak 1990'da Ankara'da Suudi Arabistan Büyükelçiliği 2. Sekreteri Abdülrezzak keşmi'nin otosuna patlay ıcı konulması. 26 Mart 1991'de Ankara'da Irak Bü> ükelçiliği ticaret Ataşesi Koes Ali Kaysal Hüseyin'in \ aralanması. 28 Ekim 1991'de Ankara'da Mısır Büyükelçiliği Ataşesi Abdullah Hüseyin El Korabi'nin yaralanması. yine a> nı gün Balgat \skeri Üssü'nde görevli ABD'İi Yüzbaşı Yictor Marwick'in otomobiline konan bombayla oldürülmesi. 7 Mart 1992'de Ankara'da İsrail Büyükelçiliği Güveniik Şefi Ehud Sadan'm, otosuna yerleştirilen patlayıcıyla oldürülmesi. nan'daki etki alanını genişletmeye ça- lıştı. Lübnan'da son on yıl içinde çoğun- luğu Amerikalı ve Fransız olmak alt- mışın üzerinde^abancı kaçınldı. Bun- lardan 35'ini islami Cihad üstlendi. Kaçınlanlardan bazılan tutsaklık sı- rasında öldü, bazılan kacmayı başar- dı. Geri kaJan tutsaklann önemli bir bölümü çeşitli antlaşmalar sonucunda serbest kaldı. Suriye de Hizbullah'ın önemli bir destekcisidir. Önceleri Hizbullah'ı destekleyen Suriye, daha sonra Güney Lübnan'da etlcisini arttırmak için EMEL örgütünü öne çıkarttı. Bu ne- denle Hizbullah ile EMEL arasında catışmalar yaşandı. Bu gerilla savaşı Hizbullahınüstünlüğüylesonuçlandı. Bütün bu gelişmeler esnasında Suriye, politik yönden Hizbullah'ı da açıkça desteklemekten kaçınmadı. Türkiye'ye 1983'te ginlfler Hizbullah hemen hemen her İslam ülkesinde vardır. Buradaki elçilikler, konsolosluklar. öğrenci dernekleri. camiler. özel okullar partinin propa- ganda ve militan toplama faaliyetleri için çalışır. Amir Taheri'nin "Hizbullah" adlı kitabında, örgütün Türkiye'dek: faali- yetleri şöyle anlatılıyor: "Önemli üslerden biri Türkiye'dir. Çünkü 1981'den itibaren İslam Cum- hunyeti ile ticaretinde büyük kar sağ- layan Türkiye. topraklannda. Hu- meyni'nin kutsal terör şebekesine muhbir ve eylemci olarak hizmet eden militanlann bulunmasına göz yum- maktadır. 1983'te İran'dan Türkiye'ye giren ajanlar. Hizbullah'a muhalif olan ve Erzurum'da sürgünde yaşayan Azerbaycanlı lider Hac Muhammed Yalfani'yi öldürdüler. 1985'te de bir başka vurucu tim, Ankara'da şah or- dusunun subaylanndan Albay Hadi Aziz Muradi hakkında verilen ölüm karannı infaz etti." Amir Taheri. Hizbullah'ın bir hede- finin de Irak olduğunu söylüyor. "Al- lah'ın Partisi'nin İslam cumhuriyeti kurmayı. amaçladığı ilk ülke Iraİc'tı. Irak'ın İran'la yaptığı savaşta yenil- nıcsi halinde. bu ülke topraklannda tek bir İslam devleti kurulması amaç- lanıyordu. Ancak planlar 1986'da de- ğişıirildi. Yerine Irak'ı üç kardeş İslam cumhuriyetine bölen bir plan kabul edildi. Güney Irak'ta yönetimi Şii par- tiler koalisyonu ele geçirecekti. Sünni- lerin ağırlıkla oldugu orta kısım BA AS Partisinin Suriye yanlısı kana- dına verilecekti. Kürtlerin yoğun ol- duğu Kuzey Irak ise 1976'da ölen ge- rilla lideri Molla Mustafa Barzani'nin oğlu Mesut Barzani'nin yönetiminde bir Kürt cumhuriyetine dönüştürüle- cekti." SÜRECEK Iran, CIA ya da MÎTle bağlantılı olduğu öne sürülüyorIran, C I A ya d a M Î T l e bağlantılı olduğu ö n e sürülüyor L , ^(5S^ Türkiye'deki 6 hanm Hizbullah?' MİTeski Müsteşan Teoman Koman, Hizbul- lah'la ilgili olarak kendisine yöneltilen bir soru- ya "Hangi Hizbullah?" sorusuyla karşılık veri- yordu. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan da, bir gazetecinin sorusu üzerine "Ben de aynı kanaatteyim" diyor. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, Tür- kiye'de biri İran'ın, diğeri de CIA ve MİT'in de- nctiminde olan iki HizbuIIah'tan söz etmek mümkün. Önceleri uzun süre varlığı resmi kaynaklarca inkar edilen Hizbullah. artık devletin resim ra- porlannda da kendine yer buluyor. Emniyet Ge- nel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı'nın hazırladığı 50 sayfalık rapora göre, Hizbullah örgütü. "komşu bir ülke destekli" ve "Türkiye'- deki laik düzenin yıkılmasını amaçlıyor". Ra- porda Hizbullah'ın ilk ortaya çıkışı şöyle an- latılıyor: "1991 yılı Mayıs ayında Şırnak'm İdil ilçesinde dini kesimde bulunan ve PKK terörü- ne destek ve sempati beslemeyen bir kişinin evi- ne karşı gerçekleşttrdıkleri silahlı baskınla bu vatandaşın anne ve babasını öldürmeleri. dini kanatta bulunanlardaki mcvcut kin ve nefret hislerini had safhaya ulaştırmıştır." Raporda bu olayı takip eden günlerde benzer eylemlerin gündeme getirilmesiyle örgütün ge- nişlemeye başladığına ve yavaş yavaş eyleme ey- lemle cevap verme yolurida taİctik geliştirmeye başladığı belirtiliyor: "1991 yılınm Eylül ayın- dan itibaren artık PKK terör örgütü tarafından konulan eylemlere karşılık. PKK terör örgütü sempatizan veya mensuplanna yönelik eylemler de konulmaya başlanmıştır." Hizbullah'ın günümüzde başta Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Diyarbakır, Batman ille- riyle Nusaybin, Silvan. Kıaltepe ve Cizre ilçele- rinde olmak üzere çeşitli yerteşim yeıierinde de- vam eden PKK ileçatışmasının halen devam et- tiğine dikkat çekilen raporda. "Kısacası PKK'- ya karşı başlangiçta kan davası niteliğinde baş- layan bu olaylann başlama komutu yine PKK terör örgütü tarafından verilmiştir" deniyor Raporda kendilerinc Hizbullah adını takan bu örgüt illegal olarak tanımlanıyor: "Birkaç öl- dürme olayıyla dindar kesimi susturacağını he- Dursttn Üçok Anter • Ötgütün üst düzey bnr yetkilisi oldugu belirtiten bir kişi Hizbullah'ın, Musa Anter. Turan Dursun ve Bahriye Üçok cinayetlerini üstlendiğini açıklıyor. saplayan illegal örgüt, hiç ummadığı bir şekilde karşı bir tepkiyle karşılaşmıştır. Başlangıçta dini kesimin dağınık ve organize bir yapıya sahip ol- maksızın bu eylemlere girdiği. bilehare illegal yapıda bir organize yapıyı gerçekleştirdikleri ve buna da Hizbullah ismini taktıklan görülmekte- dir." Devletin özellikle Güneydoğu Anadofu Böl- gesi'nde Hizbullah'la işbirliği yaptığı yolundaki iddialarda raporda yanıüanıyor: "Özellikle böl- gede Hizbullah isimli illegal örgüt tarafından basın mensuplanna yönelik olarak gerçekleştiri- len e> lemler sonrasında bu propagandanın dozu iyice artınlarak, hiç ilgisi olmadığı halde devleti- miz ve onun güvenlik güçleri belirsiz ve mesnet- siz şekilde suçlanmaya devam edilmektedir." HİZBULLAHTN UST DUZEY SORUMLUSUNDAN AÇIKLAMA Bütünşer güçlerinden nefret etmeliyiz "Kur'andakı Hizbullah terimine bakacak olursak. Maide suresinde ve Mücadele suresinde olmak üzere iki yerde HizbuIIah'tan bahsediliyor. Zaten birinsan ya Hizbullah'tır yada Hızbuşşeytan. Hizbullah. Allah'tan. Resulullahtan. mü'minlerden başkasını dost edinemez. veley ki. en yakınlan olsa bile. Işte bi madde İslam ahlakının son merhalesidir. Bu ilkeler mü'minde birleşmedikçe, Allah'a hizıp olma şerefîne erişemcz. "'Ayetlerden anlaşıldığı gibı Hizbuilah, imanıgereğibülün tağutı güçlerleçarpışmak zorundadır. Bütün şergüçlerini aynı kefeye koyarak A veya B küfrii dcmcden hepsinden nefret etmelidir. "Bilinen birgerçektırki. yeryüzündesadeceıki hizıp (taraO vardır: Birincisi Hizbullah'dır, ikincisi de Hizbullah'ın karşıtı olan Hizbuşşey tan'dır. Bu iki hizıp kıyametedek sürekli birbirleriyle her konuda mücadele etmek zorundadırlar. Çünkü Allah bunu böyle takairetmiştır. "Mücahîd kesijen bazı kardeşlerimiz. İslami bir kıyam olursa ön saflarda >er alacaklannı dillerinden düşürmezler. Ne zanıan ki. pratiğedökülen Hizbullahi bir hareket ortaya çıkınca aynı mücahitler bu kez akıl höcası kesılmektedirler. "Efendim şu şöyleolsaydı, bu böyleolsaydı. Halbuki biz baska türlü bir hareket istiyorduk. Beklediğirniz şekilde olmadı. HdefTC'dır, niye PKK oldu. hedefi küçültmeyelim. Keşkebizim dediklerimiziyapsalardı da ölmeseydüer Yüzlerce bahane, akıl hocalığı vs... Bugün Güneydoğu'da Hizbullah. Allah ın dini için vardır. Bu yüzden PKK'yaengel teşkilctmektedir. Bu yüzden PKK tarafından Hizbullahi müslümanlarvuruluyor. Bölgede yüze yakın şehit var. Benim ise elimı göâsüme koyarak •HedefirnPK K değil. TC'dir'deyip. nıeydanı onlara terk etmem ve odamda tedbir aramam zavallılıktır. Bunu tek bir örnekte ispatlayacak olursak. Nusaybin ve Silvan'da tesettüryasağını uygulamaya kalkıp. yine Silvan'da Ramazan ayında mü'minlerin orucu ile alay ederken. benim 'hedefim PK K değildir' demem ve bu zulme nza göstermem zulüm değil mıdir? "Hizbullah'a TC işbirlikçisi diyenlere cevabımız şu'dur'Gidin TC'nin zindanlanna bakın, işkence gören Hizbullah'ın tcspitini yapın. o zaman göreceksıniz ki. Hizbullah küfriin herçeşidıne karşıdır. Aküfrünü reddcderken B küfrünü kabul etmez'." Resmi belgelerde böyle tanımlanan Hizbullah örgütü, Türkiye'de Güneydoğu Anadolu Böl- gesi'nde gınştıği eylemlerin yanı sıra özellikle ya- bancı ülkelerin Türkiye'de görevli bulunan dip- lomatlanna yaptığı saldınlarla adını duyurdu. Güneydoğu'daki eylemlerini henüz isim vererek üstlendiğini açıklamamasına karşm, yabancıla- ra karşı giriştikleri saldınlan isimlerini açıklaya- rak üstlendiler. Hizbullah örgütünün Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki faaliyetlerine ilişkin olarak çeşitli iddialar ve suçlamalar yapılıyor. Bölgede. sayı- lan son iki yılda 100'ü aşan "faili meçhul cina- yetler" serisinin birçoğunun bu örgüt tarafından işlendiği iddia edilirken. bir başka iddia da. Hiz- bullah'ın buradaki eylemlerinde devletten des- tek gördüğü şeklindc. Hatta bölgede buna birde isim lakılmış: Hizbul-Kontra. Örgütün üst düzey bir yetkilisi olduğu belirti- len bir kişiyle yapılan vc Gerçek Dergisi'nin 24 F.kım vc 31 Ekim 1992 tarihli sayılannda yer alan görüşmcde. Hizbullah. Musa Anter. Turan Dursun ve Bahriye Üçok cinayetlerini de üstlen- diğini açıklıyor. Bu cinayetlerin yanı sıra. Cengiz Altun (Yeni Ülke). Hafız Akdcmir, Hüseyin Deniz. Yahya Orhan (Özgür Gündem). Namık Tarancı (Ger- çek). Halit Güngcn (2000'e Doğru) ve Çetin Abayay (Özgür Halk) adlı gazetecilerin ve böl- gede yaşayan birçok aydının cinayetinin sorum- lusunun da Hizbullah ya da Hizbul-Kontra ol- duğu iddia ediliyor. Hizbullah'ın Türkiye'deki eylemlerini daha eski tarihe götüren kaynaklar da var. 1983 ve 1984 yıllannda İstanbul'un çcşilli scmtlcrinde gerçekleştirilen 12 gasp ve 6 oto çalma olaylan- na Hizbullah'ın adının kanştığını belirtiyor bu kaynaklar. Hizbullah'ın üst düzcy yetkililerinden Şeyh Seraccddin Fadlullah. aylık Tcvhid dergisinc yaptığı açıklamada hedcflcrinin yalnızca PKK olmadığını belirtiyor: "Herşeyden öncc Hizbul- lah. Türkiye'nm doğusu ya da batısında bütün Hizbullahi müslümanlarla tümüylc kadcr birliği içindedir." AJNKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Tanilli'nin İletisi... Server Tanilli, 1 cxak cuma günü çıkan yazısında, be- nim Avustralya'ya gitmeye kalkmama takılıyor, şöyle diyordu: "Son derece yanlış bir iş yapıyor Avustralya 'ya gitme- ye kalkmakla Mustafa Ekmekçi. Duydu ya orası da ada diye, Heybeliada'ya yolculuk gibi kolay sanıyor. Oysa koskoca bir kıta! İyi biliyorum, gidecek ve kesin kaybola- cak orada. Arayın ki bulasınız! Efendim?.. Yo, doğru dediğiniz. Gerçekten bir köylü saflığı vardır dostumuz- da. Hem köylü de zaten; kendisi söylüyor canım..." Tanilli'nin yazısı çıktıktan sonra, kimi okurlar: - Tanilli, sizin Avustralya'ya gitmenizi istemiyor, ne- den? diye soruyorlardı. - Espri yapıyor, anlamadınız mı? Tanilli'ye anlatnm, gülüştük. Avustralya'da Türk ay- dınlarının düzenledikleri 'Nazım'tn Doğum Günü"top- lantısına gidiyordum. Sydney Halkevi'nin çağrılısıydım. Server Tanilli de, "Nazım Günü'ne bir ileti yolladı. Tanil- li, iletisinde şöyle diyordu: "Sevgili arkadaşlarım, Büyük şair Nazım Hikmet'in anısına düzenlenen bu güzel geceye bizzat katılmış olmayı çok isterdim. Böyle bir fırsatı yakalayamadım. Sizlere bir mesajla seslen- mek zevkini tatmak isterim bugünlük. Bu mesajımı da, kendisini gerçek bir halk gazetecisi olarak gördüğüm, aydın ve duyarlı insan, Mustafa Ekmekçiaracılığıyla yol- luyorum. Ona ve bu geceye zenginlik katan sanatçılara teşekkür ederken, böylesibir şöleni düzenlemiş oianlan da yürekten kutlarım. Anısı her zaman yaşayacak bir eylemdiryapılan! Arkadaşlarım, Nazım Hikmet'in dünya görüşünü sanatından. sanatı- nı da dünya görüşünden hiçbir zaman ayırmadım. Nedir onun dünya görüşü? Onun dünya görüşü, temelde "In- sana ve onun emeğine saygı, bu emeğin devrimci gücü- ne inanç" diye özetlenebilir. Bu soylu bir düşüncedir ve öyle sanıldığı gibi, bir iki yüzyıl değil, insanoğlunun bin- ierce yıllık bir kavgasının ürünüdür aslında. Çağımızda- ki adı da 'sosyaUzm'dir bunun. Konuya, bir tarihsel süreç, bir ulu yürüyüşün bütünlü- ğü içinde eğildiğimizde, sosyalizmin, bugün şu ya da bu ülkedeki başarısızlığı bizi korkutmuyor, korkutmamalı! Insanoğlu, bu kavgayı, binlerce yıldır sürdürdüğü gibi, bundan böyle de sürdürecek; deneyimlerin aksaklık ve tökezlemelerinden ders ala ala, sonunda, insanın insan olarak yaşayacağı, sömürülmeyeceği, kısacası emeği- ne gerçekten saygı gösterilip uygulandığı bir düzeni kuracak. Nazım Hikmet, bir şiirinde, 'insanın emrinde dünya'dan bahsediyor ve bir başka şiirinde de bize bir süreci hatırlatıyor ve şöyle diyordu: 'Herhal ilerdediryaşanacak günlerin en güzelleri.' Arkadaşlarım, ben de, buyük şair gibi, 'insanın emrin- de dünya'n/n bir gün kurulacağına inanıyorum; yaşana- cak günlerin en güzelleri'n/n ilerde olduğuna inanıyo- rum; tek kelimeyle, âosyalizme inanıyorum. Ve hep inanacağım! Çünkü sosyalizme inanmak, insana ve onun tarihine inânmaktır. Ben her ikisine de inandım ve sürdürece- ğim bunu! Öyle olduğu için de, şu yaşadığımız yıllarda olan- biten, beni pek üzse de korkutmuyor gelecek adına; ve yine öyle olduğu için, ufku belli bir dönem ve onun uygu- laması ile sınırlı olup, başarısızlığı gördüğünde de, 'bu iş bittü' diyerek çekip gidenlere, yılgınlığa düşenlere, hele hele düpedüz döneklere bakıp acıyorum onlara, bununla da yetinmeyip tiksiniyorum onlardan. Bu insanlar, kendilerini yenileyecek yerde kavgayı terk edip gitmekle, meydanı sahte mesajlara, gerici dü- şünce ve hareketlere bıraktıklannın farkında değiller. Nitekim Avrupa'da bunun etkisini, son yıllarda bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Işte böyle bir ortamda, Nazım Hikmet'le iç içe olmak biziheyecanlandınyor, yüreklendiriyor ve gücümüzü ta- zeliyor. Çünkü o, yalnız soylu bir düşünceye ölünceye değin bağlılığını sürdürmekle kalmadı; o düşünceyi, yü- ce bir sanatın olanaklanyla güçlendirdi aynı zamanda. Düşüncesiyle olduğu kadar sanatıyla da sarsıiıyoruz bugün. 'Yaşamak! Bir ağaç gibi tek ve hür ve birorman gibi kardeşçesine.' Bütün Nazım Hikmet, bir bakıma işte bu mısralarda- dır. Dünya görüsünün güzelliği kadar, söyleyişinin güzel- liğiylede... Bizler, bu gece burada toplanmış olanlar, büyük şairin bu mısralarla çıkardığı davetin bilincinde olan insanla- rız. Bu bilinci mutlaka ve mutlaka yaşama geçireceğiz ve 'insanın emrinde dünya'yı yaratmak için çalışacağız. Bu inançla, selam Nazım Hikmet'e! Selam sizlere!" Tanilli'nin, Sydney'de, Melbourne'deki toplantılarda alkışlarla karşılanan iletisini gür sesiyle Tolga Çandar okudu. BULMACA 1 2 3SOLDAN SAĞA: 1/ Emile Zola'nın tanın- mış bir romanı. 2/ Sa- hip ... Necati Cumalı'nın, bir adı da "Tütün Zama- nı" olan romanı. 3/ Bir türotomobıl yanşı... Ha- tıra. 4/ Hile... Yoğurt, pekmez gibi koyu şeyleri suyia inceltmek. 5/ Yazj 6 ya da müzik dersi... Gü- j zel ötüşlü bir kuş. 6/ İs- kambilde koz... Evcil bir 8 geyik. 7/ Sonuçsuz, başa- g nsız... Tavlada bir sayı. 8/ Geciktirilmiş borçlar için kullanı- lan bir sözcük. 9/ Yakanın göğse doğru inen devrik bölümü... Us- tün bir yetkinın gücünü simgele- yen değnek. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ 1988 Nobel ödülünü kazanan Mısırlı yazar Nedb Mahfuz'un di- limize de çevrilmiş bir romanı. 2/ Osmanlı devletinde en büyük sivil ve askeri yönetim bölgesi... Bir renk. 3/ Romatizma agnsı... Eski dilde şairler. 4/ Bir tür erkek deve... Uygun, tıpatıp gelen. 5/ Sevgide üstün tutulan... İkiyüzlülük. 6/ Bir soru sözü... Mantık. 7/ "Ol büt-i tersâ sana mey nûş eder misin demiş/-ey dil ne müş- kilter sual olmuş sana" (Nedim).... Radyumun simgesi. 8/ Ar- goda çok çalışan öğrenci... Sabaharrin Ali'in biröykü kitabı. 9/ îlhan Berk'in bir şiir kitabı BÜYÜKADA NİZAM'DA BAHÇELİ KAT Sahibinden Nizam caddesinde 2 bina, geniş vedeniz manzaralı teras, çiçekli ve bakımlı bahçe, lüks dekorasyonlu, 3 oda salon, amerikan bar, girişi müstakil. bahçe bu daireye ait istenirse Avrupa beyaz eşya ve butik möblesiyle huzur ve dinlenme için. 325 m2 bahçe ortasında 150 mJ , iskeleye yürüyerek 6 dakika. Tel: 41407 80-81 Gece: 35667 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle