Katalog

3ŞUBAT1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Kişisel sergi •ANKARA(LBA)- Sobutay Özer'ın resim sergisi yann galeri Selvin'de açtlıyor. Bugiine kadar 13 kişisel sergi açan Özer, resimlerinde renk, Ieke, kompozisyon problemleri üzerineçalışıyor. 1980'de Ankara'nın minibüs duraklanm konuolarak işleyen sanatçının sergisi. 28 şubata kadar izlenebilir. lemokrasi şehitleni • ANKARA (UBA)- Kültür Bakanlığı; Ankara'da detnokrasi, laiklik. Istanbul'da ise demokrasi şehitleri ve basın şehitleri anıtı yanşmalan düzenledi. Uğur Mumcu'nun ardından böyle bir yanşmayı anlamü bulduklannı belmen yetkililer, sanatçılann ürünlerini 29 mart-3 nisan tarihleri arasında Ankara Atatürk Kültür Merkezi'ne teslim etmelerini istiyorlar. Yanşmanın teknik şartnameleri bugünden ilibaren Kültür Bakanlığı Basm ve Halkla İüşkiler Müşavirliği'nden alınabilir. 'YaşarNeYaşar Ne Yaşamaz'• İZMİR(AA)-Izmir Devlet Tiyatrosu, ikinci tur oyunlanna Aziz Nesin'in 'Yaşar Ne Yaşar Yaşamaz" adlı eseriy le devam ediyor. Dün akşam Karşıyaka Sahnesi'ndc sahnelenmeye başlayan oyunun rejisi Kenan Işık'a, müzikleri Timur Selçuk'a ait. Oyun 14 şubata kadar sahnelenecek. "elediye televizyonu • KONYA (AA> Konya'da Büyükşehir Belediyesi'nce kuruluş çalışmalan tamamlanan KON-TV test yayıruna başladı. Yapılan açıklamaya göre 15 gün sürecek test yayınından sonra şubat ayının ikinci yansında normal yayma geçilecek. KON-TV'nin 200 kilometrekarelik biralana yayın yapmasının planlandığı ve ilk aşamada bir yıllık program stoku yapıldığı kaydedildi. Yayınlarda belediyenin yanı sıra kamu kuruluşlanmn çalışmalanna, yerel haberlere ve kültürel ağırlıklı programlara yer verilecek. Minibüs dupaklapmın pessamı • ANKARA (ANKA>- Ressam Sobutay Özer'in sergisi, GaJeri Selvin'de yann açılıyor. 14. kişisel sergisini açacak olan Sobutay Özer 1949yıündadoğdu. 1973'te Gazi Eğitim Enstitüsü'nden mezun olan sanatçj, 1978 yüından beri Gazi Universitesi Resim Bölümü'nde öğretim üyeliği yapıyor. 1980'de Ankara'nın inibüs duraklanm işleyerek »endini bir anda tarutan sanatçı. zaman içinde kendine özgü dili yakalarken özelüklerenk,Ieke, kompozisyon problemleri üzerinde durdu. Alman uzman Rene Block müzikle plastik sanatlar arasındaki ilişkileri anlattı Bütün sesleriıı EVtN fLYASOĞLU Geçen hafta Alman polieste- tik uzmanı Prof. Rene Block. Mimar Sinan Üniversitesi'nde iki konferans verdi. Konu, 20. yüzyılda müzik ve plastik sa- natlar arasında ilişkilerdi. Sa- natın yeni boyutlara ulaştığı, sanat dallan arasında alışven- şin arttığı, ses - sessızlik olgusu- nun irdelendiği bir çağ yaşıyo- ruz. Taa 1917'lere dayanan de- neyler bunlar. Eric Satie. or- kestranın geleneksel çalgılan arasında daküloyu, siren sesle- rini yerleştirdiğinde; Honegger Pasifik 231 adlı trenin seslerini ya da bir rugby maçını müziğine yansıtüğında : Antheil, Meka- nik Baie'sını yazdığında: Edgar Varese "müzik dünyasına öyle bir delik açmak istiyorum ki, her türlü sesin, gürültünün de müzikal sesler arasında yer al- ması sağlansın" dedığinde, John Cage de sessizliğin sesıni dinliyordu. FIIKUS akımı Her çeşıt duyulan ses müziğe girmeliydı. 4'33 adlı yapıü her- hangi bir çalgı ile, hiç ses üret- meden çalınmayı öngörüyor- du. 4 dakika 33 saniyelik bir sü- rede çalgıcı çalgısı ile sahnede bekler ve o sırada kendi kalp atışından. çevreden gelen en uzak seslere kadar tüm sesleri Londra Nash Topiuluğu, şiiri, büyüsü, esprisi ve felsefesiyle müziği yaşatan bir topiuluk. dinler. Dinleyici de bu minımal ses- leri dinlemek zorundadır. Böy- lece seslerle çevrili dünyamıza bir başka kulakla yaklaşmış oluruz. Profesör Rene Block, bu kavramdan kaynaklanan •'Fluxus"akımını ömekiedi. 1960- 65 arası New York'ta et- kin olan müzikal- teatral de- neyler ciddi bir arayış kadar nükteli bir yaklaşımın da an- laürru. Su damlacıklannın fı- çıya dolmasırun sesı, kum dolu kaba konan mikrofonda kum- lann kımıltısının sesi; kutunun içine konan mikrofonda kutu- nun kendi yapılışının. çivilenişi- nin sesi ; bir aktörün duvara yansıyan gölgesinin çevresini İcalemle dolaşıp çizerken, du- vann ardına konan mikrofon- da kalemin, çizginin sesı... George Brecht'ten, Young'- tan, Riley'den sözetti. Ve kent- lerin ses portresini yakalayıp kaydeden Bfll Footanarun yapıtlannı anlattı Rene Block : Köln'de bir zamanlar bir tren istasyonu varmış. Şimdi park haline dönûşmûş. Her kesimin inleyen sesi varşatmış. Parkta oturan ve bir za- manlar orada gar olduğunu hatırlayan yaşLIann geçirdiği şoku düşünebiliyor musunuz? Rene Block bu konferansiara başladığında Uğur Mmncu bir gün önce vurulmuş ve henüz ce- nazesi kaldınlmamıştı. Acaba çarşamba günü Türkiye'nin seslerini duydu mu ? Hele An- kara'run gün boyu göğü inle- ten, terörelanetokuyan, "Anka- ra'nın taşuıa bak" türküsünü söyleyen, her yaştan her kesim- den insanın gözyaşı seli ile inle- yen sesini? Acaba tarihte bir bu kadar bilinçli öfke yaşanmış rrudır ? örnek bir gazeteci- ya- zann böylesi sımgeleşerek top- lumu tek solukta bırleştirdiği görülmüş müdür? Ankara'nın çarşamba günkü sesi gjbi bir iniltı daha önce hiç duyulmuş mudur? Belki bu sesleri kay- detmerniz, kendimizi kapıp koyverdiğimiz, vurdumduy- maz yaşama biçimine girdigı- miz dönemlerde sessiz kentler üstünde binlerce mikrofonla çmlatmamızgerekecek. Neden otmasın madem Bill Fontana yok edilmiş bir gann sesiyle ıssız bir parkı diriltip düşündü- rebiliyorsa! Fontana bir başka kentin tren istasyonunun seslerini kay- dedip bu eski istasyonun yöre- sine gizlediği bir dolu mikrofon ile yeniden gar havasını ya- Nasfa Topiuluğu bugün bilsak3 Şubat Çarşamba: Tai-Chi Chuan Harekeüı Meditasyon ÇinEgsersizleri Erol KESKÎN yöneuminde HŞubat'ıan lıibarcn Kayıüannuz Başlamışur Görsel Sanat AtöJyeferi Mchmeı GÜLERYÜZ yöneıimınde Perşembe-Cuma Fotografve Sinema Atölyesi Selçuk TURANU Seramik Atölyesi KadnyeEzel AĞAÛĞLÜ yönetimmde Salı - Perşembe-Cumancsi Cafe-Foyer-Bar(Ginş) Akustık Gitar-Tanju A. Rock Cafe-Bar(5.Kat) Kesmeşeker bilsak, sıraselviler cad., soğancı sok. 7 cihangir 243 28 79-99 SICAK MEYHANE Çarşamba-Cumanesi Uduyla İLHAMt Fasıl Perşembe-Cuma Akordeonuyla MUAMMER RebeükoveBaBm faHalan Rer 267 38 56 Bsentepe KÜLTÜR BAKANLIĞI'NDAN "Cumhuriyetimizin 70. Yılırtda Sosyal ve Kültürel Boyutuyla Türkiye "Konulu Araştırma Eser Yanşması Kültür Bakanlığı'nca 1993 yüuıda "Cumhunyetimizin 70. Yılında Sosyal ve Kültü- rel Boyutuyla Turkiye" konulu araştırma eser yarışması düzenlenmiştir. AMAÇ: Cumhunyet yönetüninin önemini vurgulamak, bu süreç içinde gelişen sosyal ve kültürel değişimleri belirlemek, ulusça demokratik bır ortamda yaşamamızın önemi- ru gundemde tutmak; ayrıca Turk yayuı hayatına bu alanda yeni araştırmalar kazan- duınak amacıyla bu yarışma düzenlenmiştir. ÖDÜLLER : CUMHURİYETİMİZİN 70. YILINDA SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTUYLA TURKİYE" KONULU ARAŞTIRMA ESER YARIŞMASInda BÎRİNCILİK ÖDÜLÜ : 40.000.000 TL IKINCILIK ÖDÜLÜ : 30.000.000 TL. ÜÇÜNCÜLÜK ÖDÜLÜ : 20.000.000 TL. MANSIYONLAR : 10000.000 + 10.000.000 + 10.000.000 TL. olmak üzere toplam 120.000.000 TL. odul verilecektir. SEÇİCİLER KURULU: 1-MeralÇERÇl 2- Prof. Dr. Şerafettin TURAN 3- Prof. Dr. Oğuz ONARAN 4- Prof. Dr. Bozkurt GUVENÇ 5- Doc. Dr. Sevil ATAUZ 6- Doç. Dr. Yakın ERTURK BAŞWRU Konuyu disiplinlerarası yaklaşunla ele alan telif eserler en geç 2 Ağustos 1993 ta- rihınde saat 17.00 ye kadar Bakanlıkta olacak şekilde teslim edilecek veya gönderile- cektir. Başvurular eserin sahibı veya yetkili kıldıgı bir kişi tarafmdan yapılabüir. Yarışmayla ılgih daha geniş bilgi almak isteyenler; yanşma özel şartnamesini, Kültür Bakanlığı, Yayımlar Dau-esi Başkanlıgı (Mithatpaşa Cad. No: 18 Kat: 6 Yenişe- hır-ANKARA Tel. 431 0668- 431 209?)ndan teminedebiürler. Cemal Reşit Rey salonunun en önemli konuklan Loodra Nash Topluiuğu'nun üyeleriydi geçen hafta. Müziği gerçekten, kalpten seven ; şiiri, büyüsü, esprisi ve felsefesiyle müzik ya- şatan bir topiuluk. Üçlü'den yirmi çalgıcıya kadar genişleye- bilen ruteliklı sanatçılan, plak- lan, ödülleri ve oda müziği da- ğarcığma kazandırdıklan ya- pıtlarla seçkinleşmiş bir grup. Uyum vedenge Bela Bartok'un 1938'de yaz- dığı keman - klamet ve piyano triosu, kontrastlar'la başladılar programa. Üç yorumcu arasındaki söy- leşi, uyum ve denge olağanüs- tüvdü. Mozart'ın klarinet kan- tetinde her karşılıklı söyleşide iki çalguun, üç çalgmm kendi aralanndaki aynntılan inceük- le gözetmesi, bütünleşen pasaj- larda kocaman bir orkestra gıbi doruğa tırmanmalan ; E>vo- rak'ın piyanolu kcntetındeki buruk coşku bir başka estetik taşıyordu. Güzel oda müziği sunmak, ınsanlann birbirlerini dinlemesini bilmenın, karşılıklı anlaşmanın sırlannı da saklıyor içinde. SİNEMA • TİYATPO • SERGİ • GÖSTERİ • BEYAZPERDE LTD. • 23) 71 74 r £JSSSff DtVLtı ıımınuL Ankara Devlet Tiyatrosu Oyun Düzeni T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI G'se Tei: 324 22 10 < 248 ANKARA DEVLET OPERA ve BALESİ -FERHAD GÜNLERİ- BLJVUK T1YATRO (2-16Şut>Ot 1993) NAZlMHfTMET FERHAD İLE ŞİRİN İSTANBUL DEVLH TİYATBOSU (2-7 Şubat 1ÇI93) YOKSEI PAZASKAYA FERHADIN YENİ ACILARI BUV UK TIYATRO C9-28 Şubat 1993) W SHAKESHARE / CAN YOCB BAHAR NOKTASI Rejısûr YÛCELERTEN (2-2! Şubot 1993) A FUGA8D / J. KANI W NTSHONA / Y EBTEN ADA Reıuör KA2MAKŞAI5 (23-28 Şuba- 1993) F.DUMKNMATT / VÛCR ERIEN UYARCA (17.21.24.28 ŞUbOt 1993) (ÇOCUKOYUNU) OSMANÖZKAN GELİN YARIŞALIM ÖZHRTUNCA (9-28 JjDOt 1993) OUCO AYVA2 YENİDEN YARATMA TAME;? L£VENT (23-28 Şuöot 1993) BKAN DOÖAN CANAVAR SOFRASI (Jejısör ERHAN GOKGJCL (2-21 ŞuDClt 1993) VAfA« SEVMAN / AOBM ATAB HÜZNÜN COŞKUSU ALTINDAĞ •tejıs» LEVLA TECER (2-14Şuoat 1993) 1URGUT ÖZAICMAN BİR ŞEHNAZ OYUN Re)is* ERGüNüÇUCU (17-26 Şubat 1993) P WEBS / ÜUtO IAMER SORUŞTURMA Reıısoı RÛŞTÜASVAU (10-27 ŞuOat '993) GtOCHN» Du»nl*m«-Ç*vlrl MGÜBMAN /T EBOO&MUŞ VVOYZECK VUGE GU(?MAN (16-27 Şubat 1993) AZİ2NESN çlçu Se|«2( KAZIMAKŞAR (2-13Şut5<jt 1993) GONEK SÛMER HÜZ2AM OLCArPOV?AZ OperaSahnesi- HOFFMANNIN MASALLARI (Opara 3 Pwd*> (8 Şubat 1993 Soot 20 00) (Ronse lefvpr Giberi Pi ve soprano Ayta BÛYÛKSARAÇ-n kaMmyla.) K18wwt|old LA SYLPHIDE (M*2P*nM (11-25Şubal 1993 Soot 2000) (13-27 Şuöat 1993 Soat- 15 00) MODERN DANS TOPLULUĞU (13 Şubat 1993 Soot 20.00) (Goto) (20 Şubat 1993 Saat. 15 00) (27 Şubat 1993 Saat: 20.00) X tock - S. Hanyck DAMDAKİ KEMANCI e.PuccM IL TABARRO p f e.l*oocava(o PAGLIACCI (PalyaçofcH) (Opma 2 P*rd») (3 Şubat 1993 Soat 20 00) (Prömiyef) (6-24 Şubat 1993 Soat 20 00) (Franse lenor Gftjen PYn kaM»nıy»a) $. PrakoAav ROMEO VE JUUET (Bat* 3 P»rd>) (4-18 Şubat 1993 Soot 2000) DON GIOVANNI (Opma 2 Pwd») (10 Şubat 1993 Soat 20.00) (15-22 Şubat 1993 Soat 20.00) AIDA (Op*ıa4P«d*) (17 Şubat 1993 Soot: 20.00) (Ftonsz tenor Gfcett PY ve ttalyan soprono Mortm COLAULO'nun kat*7Kanyla) CMŞubat 1993 Saat 20.00) Operet Sahnesi C. R. R»y-L R. R ^ ALABANDA (Opmri 3 Pwd«) (2-9-16-23 Şubot 1993 Saot 20.00) F. KUKLACI (MOzfcli Çocuk Oyunu 2 P*td») (7-21-28 Şubat 1993 Saot 1100) Sl?€TEL»rN.SAf*JE 43' 38 B7 - 324 2210/311 Jt 3111169-3242210/340 316M32 ŞİNASSAHNES 46717 it $UA« 20 3CMA*£IER &MJK ItVATOO PA2ABU 0O-1800 KUÇUKttVATPO VENIS<MNE JİNASSAHNE9 Ğ ATUCStJ 15 00 630 ÖNÜNDE SAVU1VMA Abdullah Baştürk 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lslanbul Ödctneli gönderilmez. Bll«»f f m»ll tarlhlndtn 13 gûn tnc» utıu sungkır. Nül'uscü/danımı ku>bcttım Gcçcrsi/dır. AHMETDEMİRCAS JAPONGÜLÜ tlhan Selçuk 6. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbui ödcaıengöaderilnez. J P Ü Ş İ M Y O R U M ÖYLEYSEVURUN tlhan Sdçuk 21. bm 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbui CAN TİYATROSU.: I ÇOCUKOYUNLMI "BİLGİÇ İLE ÜŞENGEÇ' Ycoan- Y5o»)»o : M. <Mal KIZKDA* ÇARŞAMBA : 12.30 C.TESİ:14.30 EFTAL KAYIŞ SAHNESİ'NDE •HAYVAnLAR SİKKİ' a nmmzı ŞAPKAStz ıar Hr S«nsfa Dd Çortk O M M I M M T n • TİMNK M.Uri İSOMt ÇABSAMBA-CUMA-PA2AR: 14.30 EFTAL KAYfS SAHNfSf'NDf •AFACANLAR EĞLENİYOR' Yoıan: Ya^m MODCRSİSOĞU) YÖ<M«WI : M. Nuricut İIHAN CUMARTESİ: 10.30 KAVAKUDERE SİNIEMASI N0A Tunolı Hılmı Cad No 105 Tel 426 73 7Ç DEMOKRASİ ŞEHİDİMİ2 UĞUR MUMCU'nun KATIEDİLMESINI LANETLİYORUİ YAŞAMI DEMOKRASİ " MÛCA06LEMİ2E tŞIK TUTACAKTIR. ÇAN TİYATROSU OĞUL İNGİLİZCE KONUSMAKURSU • Ticarilngilizce Kursları Başlıyor. • TümCruplar KONUSMAKULÜBÜ yapısındadır. Tel: 417 71 78 Cemal Reşit Rey'de şubat ayı Rusya Senfoni'den Jan Garbarek'e Kültür Senisi - Cemal Reşit Re\ Konser Salonu. şubat ayın- da da yoğun müzik etkinliklerini sürdürüyor. CRR'nin bu ay içındekı en önemli etkinlikleri arasında Rusya Devlet Senfoni Orkestras'nın konserleri yeralıyor. Daha önceki adı Sovyetler Birliği Devlet Senfoni Orkestrası olan topiuluk, Svetlanov, Mravinsky, Kondrahin gibi büyük şefler tarafından uzun yıllar yönetildi ve Richter, D. Oistrakh, Kogan. Giles, Rostropoviç gibi yıldızlarla sayısız konser verdi. Rusya Devlet Senfoni Orkestrası, CRR'de, 6,7, ve 8 şubat günleri üç konser verecek. 130 kişilik kadroya sahip orkestra- ya, konserlerinde iki değişik şef ve üç solit eşlik edecek. Orkestrayı, konserinin ilk günü olan cumartesi günü saat 19. 00'da, şef Vsüeri Pobanski yönete- cek. Şostakoviç ve Çaykovski'nin yapıtlanna yer verilecek olan konse- re, Vladiınir Obreçnikov solist ola- rak katılacak. Orkestrayı pazar gün- kü konserinde Viron Fkledjb yönete- cek ve solist kemancı Suna Kan eşli- ğinde, Schumann, Brahms ve Bruckner'den yapıtlar seslendirile- cek. Rusya Devlet Senfoni Orkestrası pazartesi günü de şef Fidedjis yöne- timinde ve solist Ludmil Angelov eşjı- ğinde Çaykovski ve Prokofiefin yapıtlannı sunacak. CRR'nin şubat ayı etkinlikleri arasında. fhsan Özgen yönetımindeki "Anatolia Topiuluğu", nun konseri de bulunuyor. Ihsan özgen, topluluğa perşembe günü sunacağı konserde, tanburla solist olarak eşlüc de edecek. Anatolia konserinde, 111. Selim, Dede Efendi, Tanburi Cemil Bey gibi sanatçılann yapıtlanndan örnekler sunacak. I Fiamminghi Oda Müziği Topiuluğu da CRR'de izkrnebı- lecek ilginç topluluklardan biri. Şef France Springuel yöne- timindeki topiuluk 19.00'daki konserinde, Stravinski ve Beet- hoven'in yapıtlannı seslendirecek. u Janacek DöıUüsü', 13 şubat cu- martesi günü vereceği konserinde, Smetana, Janacek ve Dvorak'tan seçmeler sunacak. Trio Ex Augede adlı oda müziği topiuluğu ise, 17 şu- bat çarşamba günü fstanbullular'ın karşısına, Mozart, Beethoven ve Brahms'ın yapıtlanndan olusan bir programla çıkacak. Gülsiıı Onay'ın solist olarak eşlik ettiği "Jean-Louis Petit Oda Orkest- rası'' 20-21 şubat günleri iki konser verecek. Topiuluk konserlerinde Bach, Lalande, Mozart, Haydn. Sa- int-Saens'danyapıtlar seslendirecek. J a n Bir diğer oda müziği topiuluğu "Stuttgart SoUsderi" ise 24 şu- batta Brahms ve Dvorak'ın yapıtlanndan oluşan bir program sunacaklar. Şubat ayının son oda müziği topiuluğu ise 25 şubat- ta Brahms ve Schubert'ten yapıtlar seslendirecek olan "Tno Di Trieste". CRR'nin şubat programında çeşitli sanatçılann şan resitalle- ri de yer ahyor. Bunlann ilki 15 şubat günü izlenebilecek olan, Miriam Fried'in keman nesitaJi. Sanatçı, pıyanoda Marks Ahuı'ın eşliğinde Mozart, Bartok ve Schubert'in eserlerinden oluşan bir program sunacak.Tereza Berganzia da, piyanoda M. Pajero eşliğinde 19 şubatta bir şan resitali verecek. Susan Von Rekheabadı, 27 şubatta piyanoda Neil Goren'in eşliğinde Schubert, Schumann, WoM", Wagner, Strâus gibi sanatçılann yapıtlannın da yer aldığı bir konser verecek. CRR'de şubat ayındaki en önemli olaylardan biri de ünlü caz sanatcısı Jan Garbarek'ın. 22 şubattaki konseri. Bunlann yanı sıra, Istanbul Devlet Opcra ve Balesi her cuma bale gösterisini sürdürecek. Türkuaz Modern Dans TopluJuğu'- nun pazar günleri sunduğu dans gösterileri de izlenebilecek. KONUK YAZflR l i HANMİMAROĞLU Erdem Buri'yemektupSana yazdığım mektuplardaki gibi yazar- sam daha iyi yazacağımı söylerdin bana. Sana yazdığım bir mektup bu. Pek de değil. Başkalan okuyacak çünkü. Mektuplanmı başkalanna okuduğun olurdu. Ama bunu okuyanlar kendi başlanna okuyacaklar. Diyeceğim şu ki... Maksat vatan kurtulsun. Sokakta adamın bıriyle nasılsa bir tartışma- ya ginşrnişun de, bir yerde sözün sonunu ge- tiremeyip "Maksat vatan kurtulsun" demiş- tin. Görüyorsun. başkalan okusun diye yaayorum bu mektubu. Dediğini açıklamak zorunda kalır mıydım yoksa? "Biliyor musun? öleceğiz günün birinde." Kaç kez söylemiştin bana bunu yülar bo- yunca. "Öleceksek niye yaşıyoruz?" diye dü- şünmeye başlardım bunun üzerine biraz. Son- ra da unutur gjderdim öleceğimizi. Biliyor musun? Ben de öleceğim. Gazetede bir cocuğun mektubu: "Herkes Ölüp duruyor; bu gidişle dün- yada kimse kalmayacak" diye yazmış. Kaldınmdaki biryazının fo- toğrafını çekip göndermiştim sana. İki sevgili, adlannı yaş çimentoya kazımışlar. Birinin adı Elizabeth. öbürününki Abdülkerim. Ncw York'ta so- kak sokak konserve kutusu açacağı arayıp da bula- madığım gün görmüştüm o yazıyı, tepüğim kaldınmlar- dan birinde. O gün bugün du- ruyor orada. Gülersin ya! Bizj otomobilinle Versail- les'ı gezmeye götürüp Versail- les'ı bulamadığın günü unuttun mu? Ben de birkaç gün sonra Basülle'i görmeye gitmiştim de Bastille yerinde yoktu. Nedeni varmış bu- nun. Oysa Versailles yerinde durup dururmuş hep. Peki, Contrescarpe'ın Escarpe'a karşıt ol- ması gerektiğine göre öğrendin mi Escarpe'ın nerede olduğunu? Tülay'ın As Kulüp'te şarkı söylcyişinin fıl- minin Fransız televizyonunda gecişi. istemiş- tim ki elimde bulunsun. O gün elimde bir sine- ma makinesi vardı. Ekrandan çckmiştim gö- rüntüyü de, sesi de. Bıliyorsun bunu. Bildirme- yi unuttuğum şu ki çektiğim fılm iyi çıkmış. Makaranın üstüne "Tülay German, As Ku- lüp" diye yaap koydum bir köşeye. Arada bir eşe dosta gösteriyorum. Socony'yi bıraktığında Kamil sana. bu gi- dişle serseri olacağını söylemişti. Gün geldi. bana da öyle dedi Beni Ankara'daki işîmi bı- rakmaya kandınp Moda"daki evinin alt ka- tında birodaya yerleştiğinde. Ogün bugün bir baltaya sap olduk mu dersin? Yoksa serseri olup çıkiık mı? Öyleyse de varsın olsun! Bildi- ğımiz. öğrendığimizgibivaşadık.Sağımızı.so- lumuzu. önümüzü. arkamızı tanıdık. "Biliyor musun? Öleceğiz günün birinde." 'Ölülerin ayncalığı ölmemektir.' Öyleyse, öfke de, tasa da gereksiz. Ölüm yok ya ucunda bunun! Kamil de öldü. önce Reha Bey öldü. Argun da öldü. Montrmartre'dan otomobilinle iner- ken Şadan'ın öldüğünü söylemiştin bana. Sartre da öldü. Simone da. Gene Krupa da. Duke Ellington da. Elizabeth ile Abdülkerim yaşıyorlardır belki, ama onlar da ölecekler. Bu gidişle kimse kalmayacak dünyada. Öleceksek niye yaşıyoruz? Kolay unutmu- yorum artık öleceğjmizi. Gitgide büyük bir öf- ke uyaruyor içimde ölüme karşı. Anneannemin ölümünü, kendisirun bir kaza geçirmiş olduğu yolunda sana bildirdiği- mi herkese anlaürsın. Gerçekten öyte mi de- miştim? Gülersin ya! Moda koyunda senin dingiyle gezerken bir- den kendimizi yandan çarklı bir Şirketi Hayri- ye vapurunun önünde bulmuştuk. Hemen bir manevra yapıp vapurun önünden kaçmasay- dın ne olurduk bilemiyorum. Bunu sana an- laüyorum ki gene... Maksat va- tan kurtulsun diye işte! 19 yaşındaydın o günlerde. Debussy'nin "Reftets dans I'- eau" bitmeye yakınken hep tramvay geçerdi kapıaın önün- den. O günlerden sonra, yıl yıl üstüne, 19 yaşma yeniden bas- tın. Gieseking, "Reflets dans I'- eau"yu çalıp duruyor plakta. Tramvay geçiyor mu gene hep? Paris'e gidip yerleşmen için ille de Plehanoftan çeviri yapıp başını derde sokman mı gereki- yordu? Nasıl gitmiş olursan git, iyi oldu gittiğin. Yoksa. aslanlı meydanın oralanndaki stüdyo- da, Tülay'la birlikte üçümüz, gün gün üstüne çayımızı, çaydanlığımızı, fin- canlanmızı da taşıyarak oraya, "Tract"ın ko- tanlması üzennde çahşabilir miydik? "Biliyor musun? Öleceğiz günün birinde" demiş miy- din gene o günlerde? Yalnız, şunu unuttum. Çay yapmak için sıcak su var mıydı stüdyoda? Yoksa bir de ocak mı taşıyorduk yanımizda? Graham Greene'in bir anlatısını anlatmak istedim sana. Adamın biri, ruh ve vücut ko- nusunda konferans vermeye gider. Amacı nı- hun gücünü anlatmaktır, ama toparlayamaz bir türlü diyeceklerini. Saçmaladıkça saçma- larken yığıüverir sahnedeki iskemlenin üstüne. Bir doktor koşar gelir. Adamı yokladığında, en az bir hafta önce ölmüş olduğunu söyler. Demek istediği Greene'in, vücut elden gitu- ğinde ruhun hiçbir işe yaramadığıdır. Orası öyle, ama o vücut denen öylesine kötü yapılmış İci külüstür bir gramofondan bcter. Hem, bozulduğunda onanlır o külüstür, sesi çıkar gene. Oysa öbür külüstür susmayagör- sün. "Biliyor musun? öleceğiz günün birinde." Jean-Luc Godard'm ne dedığını söylemış ol- samıgerek sana: "Ölülerin ayncalığı ölmemeklir " Öyleyse. öfke de. tasa da gereksiz.