Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21ŞUBAT1993PA2AR CUMHURİYET SAYFA
oz.
KÜLTÜR 11
BM'deilk
pesital
•NENVYORK(AA)-
Bırleşmiş Milletler'de yıhn ilk
resilalini. Türk arp sanatçısı
Bahar Göksu verdi. Ankara
Devlet Opera ve Ba'esi
Orkestrası'nda arpist olarak
görev yapan Bahar
Göksu'nun dün New
York'ta,BMsosyal
etkinlikleri çerçevesinde
verdiği resital ilgiyle ızlendi
Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü'nün verdiğı
devlet bursu ile halen New
York'ta calışmalanna devam
eden sanatçı, resıtalde arp
içın yazılmış dört eseri
başanyla seslendirdı.
'Kadınlar da
Savaşı Yitirdi'
• DİYARBAKIR(AA)-
Diyarbakır Beledıyesi Dr.
Orhan Asena Şehir
Tıyatrosu. "Kadınlarda
Savaşı Yıtırdi" adlı ıkı
perdelik oyunu sahneye
koyuyor. 2. Dünya Savaşı
sırasında. erkeklerin
yenılgılennı psıkolojik
olarak yaşayan kadınlann
anlatıldığı oyun, Şehir
Tıyatrosu'nda dığer
oyuncularla dönüşümlü
olarak sezon sonuna kadar
sahnelenecek
Kültüp-sanat
elçileri
•ANKARA (UBA)- Kültür
Bakanbğı. kültür ve sanat
alarunda önemli değışiklikler
ıçeren " 131ü Reform
PaketT'ni Bakanlar
Kurulu'na sunmaya
haarlanıyor. Yeni
düzenlemede 'devlet
sanatçılığı'na kısıUama
getinlecek. Buna göre yılda
en fazla üç kişmin seçıbnesı
öngörülen devlet sanatçıhğı
unvaru 'Türk Kültür-Sanat
Elçisı' olacak. Parlamentoda
grubu olan partılenn
temsilcilerinden. sanat
kuruluşlanndan ve çeşitli
kuruluş temsilcilennden
oluşan kurulun seçeceğı
'elçiler'e kırmızı pasaport
venlecek, haberleşme
alanında kolaylıklar
sağlanacak.
İş Bankası
galerileri
•ANKARA (LBA)-
Ankara, Istanbul ve
İzmır'deki İş Bankası sanat
galerilerinde yenı sergjler
açıldı. Ankara Sanat
Galerisi'ndekı Zenra
Beyazıt'ın sergisı 27 şubata
kadar, tstanbul Erenköy
Sanat Galerisi'nde Gfineş
Kocabav veSadettin
Yeğenoğlu'nun sergileri 5
marta kadar ızlenebıhr. İzmır
Sanat Galensı'ndekı
özgünbaskı eserlen ıle karma
sergi ise 5 marta kadar açık
kalacak.
Sinema
yönetmeni
Nopman öldû
• LONDRA(AA)-İngiliz
sinema yönetmeni ve
yapımcısı Leslie Norman
öldü 82yaşındakı
Norman'ın kalp knzi
geçirerek öldüğü ailesi
tarafından açıklandı. 16yıl
önce sinemayı bırakan
Norman'ın ünlü fılmleri
arasında "Dunkırk" ve "The
Cruel Sea" yer alıvor.
Fellini
ATİNA (AA) - Ünlü İtalyan
yönetmen Federico Fellini, iki
yılı aşkın bır aradan sonra
yeniden kamera karşısında.
Bu yıl kendisıne 'Özel Oscar
Ödülü' venlecek olan
yönetmen, ilkbaharda
'"Actor's Job" adlı fılmi
çekecek. İkı yıldıryapmak
için uğraştığı filme.
yönetmenin 1990'daçektiği
" Voıce of the Moon"
fılmınde oynayan
aktör-yönetmen Paolo
Villaggio da eşhk edecek.
İPkçılığı
kınamak
•NEWYORK(AA)-
Grammy müzik ödülü adayı
Amerikah beyaz rap şarkıcısı
Marky Mark (21) geçmişte
kanştığı ırkçı şiddet
olaylanndan dolayı özür
diledi. Mark yaptığı bir
açıklamada " 1986'da
birçoğu Afro-Amerikah bir
grup okul öğrencisine bır gezı
sırasında kötü davrandım.
1988'de ise bir bira meselesi
yüzünden iki Vietnamlıya
saldırdım. Bu eylemler
sırasında ırkçı sözler
söyledim ve bu insanlar
yaptıklanmdan dolayı
büyük zarar gördüler.
Gerçekten üzgünüm. O
zaman çok gençtim ve ırkçı
düşüncelerle zehirlenmıştim.
Ama elbette bu bır mazeret
değil." dedı. Marky Mark,
bağnazlığın her türünü
kınayanbirreklam
kampanyası başlatacağını da
bildırdi.
Ekonomik krizden sonra 'klasik'lere yeniden yönelen okurlar dünyaca ünlü yapıtlan yeğliyorlar
Kültür Servisi -Avrupa'da
klasık edebıyat yapıtlanna olan
ilgı artıyor Özellıkle 1991'den
bu yana ekonormsinde büyük
bir durgunluk yaşanan İngıl-
tere'de okurlar, yeni basılan,
yazarlan yeni bır Tolstoy ya da
George Elliot olarak tanıtılan
kıtaplara göre fıyatlan daha or-
ta halli olan dünyaca ünlü
klasık yapıtlan tercih ediyorlar
Jane Austen.James Joyce.
Tolstoy gıbı yapıtlan klasikleş-
mış yazarlara olan ilgidekı ar-
tış, 'Ekonomik knzin hoş ve
beklenmedik bir sürprizi' ola-
rak nıtelenirken Independent
gazetesınde çıkan bir yaada, bu
yeniden canlaruşın kaynaklan
araştınlıyor, bazı nedenlere
bağlanıyor."Elimizın altında.
kitaplık raflanmızda yatan on-
ca okunmamış değerli yapıt
varken. bomba etkisı yarata-
caklan söylenen yenilerinı ne-
den okuyalım" sorusuyla baş-
layan yaada "Belkı de. okuna-
bilirlık düzeyini ancak yakala-
yabılen öykülerin 'Ölümsüz
Yapıtlar' olarak sunulduğu
Klasik,yeni olan veyeıükahuuhrokur kıtlesı aruk aptal yerine
konmaktan bıkmıştır. Ya da
çağdaş bır Tolstoy veya Thac-
kery olarak tanıtılan yeni ya-
zarlann ilginç ve değışik yapıt-
lanndan çok, gerçek romanlan
okumayı yeğliyorlar" denili-
yor.
Klasik nedir?
Yazarlar ve eleşürmenler
hangı yapıtlann klasık sınıfına
gınp hangilerinın girmedıği
üzerine az çok bır anlaşmaya
vanrken 'klasik nedir" sorusuna
yanıt bulrnakta oldukça zorla-
nıyorlar. Ünlü yazar Ezra Po-
und'a göre "klasik. >enı olan ve
yeni kalan"dır. Bazılanna göre
de 'klasık' değen üzerinde bellı
bır ortak kanıya vanlmış. genış
okur kitlelerince onaylanmış
yapıtlardır Ya da klasik yapıt-
lan. ciddılik ve sertlikle bağdaş-
•Nasü klasikleri 'çağdaş' olanı bilmeden anlamak
olanaksızsa, çağdaş olanı da klasiği tanımadan
anlayabilmek olanaksızdır. Çünkü klasik bir yapıtın
her zaman söyleyecek bir şeyleri vardır. Çağdaş
yapıtlar ise eskilerinin omuzlan üzerinde yükselirler.
tıran düşüncenın aksıne her za-
man daha taze ve yaşam dolu
olandır. Eleştırmen George
Steiner ise 'Klasik yapıt. ertesi
günü yannından biraz daha
yeni olandır' dıyor.
Independent'dakı yaada bü-
tün bu görüşler "Klasık olanı
tanımlayan başlıca özellik,
yapıtın kendisının, bır eleştın-
nın hakkında söyleyebileceğın-
den daha zengın ve ilginç kal-
masıdır. Bu tür yapıtlar bütün
kuşatmalann üstesınden gele-
rek uzun yıllar dayanırlar" şek-
lınde özetleniyor. Modern eleş-
tinnın başlıca ıkı akımı klasik
yapıtlara duyulan ılgi ve öne-
min derecesini azalttı. Bunlar-
dan 'Yapısalahk' dıyebileceği-
miz ve yazann text karşısındaki
değersizlığını, 'Ölümünü' ilan
eden Roland Barthes'ı ünlü
eden akım. 'iyı olan'la 'ıyı ol-
mayan' arasında bilimsel ya da
mantıksal olarak kanıtlanabılır
herhangi bir fark olmadığı savı-
nı temel alarak 'başyapıt' deyi-
mınin geçerliliğjnı sorguluyor-
du.
Materyalıst ya da Marksist
olarak adlandınlan akım ise
belkı klasık yapıtlan değil ama
klasik zevki "nostaljik emperya-
list bir kalıtım' olarak aşağılar-
ken ünlü eleştirmen David
Campbell. yapıtlan klasik sayı-
lan Tolstoy, Shakespeare. Mil-
ton ve Blake gıbı yazarlan 'Kas-
vetli, Ölü, Beyaz Avrupah Er-
kekler' olarak adlandınyordu.
Bu akıma göre özellikle bu ya-
zarlann yapıtlan 'saf zefur'
salgılıyor ve yapıtlann temel al-
dığı etik de kan ve şiddete daya-
nıyordu
Yukarda kısaca özetlenen bu
iki akıma karşı daha sonradan
bir tepki olarak doğan akım ise
yönünü şaşırarak eğıtim ala-
nında çalışanlarca 'klasiklerin
z»r ve yabancılaştıncı olduğu
ancak ceza verme amaayla kul-
lanılabileceği' gibi yanlış bir
kanıya dönüştü.
Klasikle çagdaşın sentezi
Independent'da çıkan yaa-
da, okur kitlesinin bütün bu en-
gelleri ve kahplan aşarak Coo-
rad, Lawreoce gıbi yazarlara ve
Tolstoy'un Savaş ve Banş, Jane
Austen'in Aşk >e Gunır. Joyce
'Ulysses' gjbi yapıtlanna yeni-
den ilgi gösterdikleri behrüh-
yor,
Başyapıtlann kolay kolay or-
taya çıkmadığı ve çoğu jyı ya-
zann da klasıklerle beslendiğıni
savunan yazı, bugünkü gençle-
rin yaşam tarzlanna ve değerle-
rine uymadığı gerekçesiyle geç-
mışi silmeye çahşan eğjümin
tersıne gençlenn daha fazla
klasik okuması gerektiği görü-
şünü ortaya koyuyor
Çağdaş olanla klasik olan
arasında diyalektik bir bağlan-
tının kurulduğu yazıda "Nasıl
klasıklen 'çağdaş' olanı bilme-
den anlamak olanaksızsa, çağ-
daş olanı da klasiği tanımadan
anlayabilmek olanaksızdır.
Çünkü klasik bir yapıtın her za-
man söyleyecek bir şeyleri var-
dır. Çağdaş yapıtlar ise eskileri-
nin omuzlan üzerinde yükselir-
ler" deniliyor. "Hiç kımse eski
kitaplann yenilerinden üstün
olduğunu id'dıa edemez. Bu an-
cak içi boş bir tepkiselcilik olur.
Kendini yalnızca eski yapıtlara
adayan bir kültür nostaljik, pü-
riten ve içe dönük olmaktan
kurtulamaz" şeklindeki değer-
lendırmeye yer veren yazı,
klasik olanla çağdaş olanın ba-
nşmasından doğacak bir denge
sentezini öngörüyor.
Devlet Sanatçısı Bedia Muvahhif in '70. Sanat Yılı' salı günü kutlanacak
Türk salıııesiııiıı4
ııa(lideKültfir Senisi- Sahne yaşarru-
na 1923 yılında adım atan Dev-
let Sanatçısı Bedia Muvahhit'in
"7O.Sanat Yıh" kutlanıyor. İs-
tanbul Büy^ukşehır Beledıyesi
Kültür İşlen Daıresi Başkan-
lığı'nın düzenlediğı saygı gecesi
23 şubat salı günü saat 19.00'da
gerçekleştirilecek. "Türk Ay-
dınlanmasına Katkıda Bulu-
nanlar" dizisınin altıncısını
oluşturan gecede, İstanbul Şe-
hir Tiyatrolan'nın haarladığı
bir gösteride sanatçının tiyatro
yaşamı belgesel olarak sunula-
cak
Gece.Belediye Başkanı Nu-
rettin Sözen 'in açış konuşma-
sıyla başlayacak. Ardından Fû-
sun Akatlı 'nın yazdığı Engin
Uludağ'ın yönettiğı göstende
Bedia Muvahhıt'in yaşamın-
dan kesitler yer alıyor. Dekor
kostümünü Aydoğmuş'un yap-
üğı, danslannı E^f Girgin ve
Murat Ersan 'ın gerçekleştirdiğı
gösteride ellıyı aşkın sanatçı rol
ahyor.
Bedia Muvahhit'i Defne Hal-
man ve Tomris locer 'in can-
landıracaklar. Cüneyt Türel
Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
Ali Taygun Yahya Kemal Be-
yatlı. Argun Kınal eşı Ahmet
Refet Muvahhıt, Ani Ipekkaya
Eliza Binemacıyan. Funda Pos-
tacı Kınar Hanım. Toron Kara-
caoğlu Vasfi Rıza Zobu, Ertıan
Abir Muhsin Ertuğrul rollerinı
üstlenecekler
Geceye konuk olarak katılan
İsmet Ay ve Haldun Dormen
anılannı anlatacaklar Gosten
ıçınde Bedia Muvahhit'in sine-
ma oyunculuğu üstune. Si-
nema-TV Merkezı tarafından
hazırlanan kısa bır belgesel de
ızleyicilere sunulacak
Aynca Vasfı Rıza Zobu ıle
Bedia Muvahhit'in başrolünü
oynadıklan "Hisse-ı Şayia"
oyununun televizyon çekımin-
den de kısa bir bölüm gösterile-
cek.
İstanbul Büyükşehır Beledi-
yesı Kültür İşleri Daire Baş-
kanhğı tarafından Gokhan Ak-
cura 'ya hazırlaülan "Bedia
Muvahhıt: Bır Cumhuriyet Sa-
natçısı" adlı kitap da "70 Sanat
Yılı" onuruna düzenlenen gece-
de okuyuculara sunulacak. Ki-
tap Bedia Muvahhit'in yaşam
serüvenini; yazı. belge ve fotoğ-
raflar yardımıyla aktanyor.
Bosna-Hersek için dayanışma
Yazarlardan
banş çağnsı
Vasfi RızaZobu, Bedia Muvahhit'i, 'Türk sahnesinin nadide çiceği'olarak tammlamıştı.
Kunsthalle Tübingen'de dev boyutlu Paul Cezanne retrospektifı açıldı
Güııeş ışığı altmda şapkah bir ressam
NECMİSÖNMEZ
TÜBİNGEN - Kunsthalle Tübın-
gen'de açılan büyük boyutlu Paul Ce-
zanne retrospektıfi, modern resmın bu
büyuk ustasına ait 50'den fazla çalış-
mayı dıdaktık bır sergıleme metoduyla
izleyiciye sunuyor. Sıradan taşralı bır iz-
lenıma mı yoksa kübızmin babası mı
olduğu bugün bile tartışılan Cezanne,
1839'da Aıx-en-Provence'da doğdu. Li-
sede ünlü yazar Emile Zola'ya sıra arka-
daşı olan sanatçı, banker olan ba-
basının baskısı yüzünden ancak ba-
basının ölümünden sonra Paris'e 22
yaşında resım eğıtımi alabilmek için ge-
lebıldi. Bu sergide Cezanne'ın gençlik,
olgunluk ve geç dönemlenne ait olan re-
simleri, sanatçı üzenne olan yoğun
araştırmalanyla tanınan Götz Adrianı
tarafından yeru bulunan önemli dokü-
manlara göre yeniden ele alıruyor.
Tübingen retrospektifinde dıkkatı çe-
ken ılk özellik, gereğınden fazla sıklıkla
yan yana asılan resimlerin, izleyiciyi
daha fazla detay görmeye zorlaması.
Cezanne'da belki de hiçbir izlenimci res-
samda görülmeyecek denli titiz ve çoğu
kez de bır örümcek ağıyla kıyaslanabile-
cek olan "boyama stıh"nı algılayabıl-
mek için en küçük detaylara dek bak-
mak gerekıyor. Bu detay zenginlıği ıçin-
de kullanılan renkler, resmedılen nesne-
nın dış yuzeyıru parçabyor ve bu parça-
Ianış sırasında gündeme gelen "görün-
tü" izleyialere tamamen soyut bır dün-
yanın kapısını aralıyor.
Cezanoe, doğa ile resim arasmda konu ne olursa otsun çok sesli formlar oluşturur.
Bir natürmorttakı elmaya, bır portre-
deki saç kıvnmlanna ya da ünlü Saınte-
Victoire dağındakj ağaçlara bakan Ce-
zanne, doğa ile resim arasında konu ne
olursa olsun çokseslı formlar oluşturur
"Anat, doğaya paralel bır armonidır"
diyen sanatçı, günlüğüne şu ilginç dü-
şünceleri de not etmiştir: "Çizgi ve
formlandırma artık yoktur, desen çiz-
mek yalnızca siyah ve beyaz tonlannda
bir rapor vermek gibıdir. Bu tonlann
karşıtlığı ve söylemi resmın gizemını
oluşturur."
Bugünün gözüyle bakıldığında biraz
dekoratif olarak görülebılecek olan bu
resimler, ilk kez 1874 yılında ünlü tzle-
nimciler Sergısi'nde gösterildiğinde san-
ki kıyamet kopmuştu Paris'te. Cezanne
Avrupa sanatının 500 yıldan beri koru-
duğu merkezı-perspektıfı çözüp resım
yüzeyindeki boşiuğu grupsal olarak hı-
yerarşik olmayan bir perspektıfe dönüş-
türdüğünde. resim artık bir karşıtlık,
ressam ise bu karşıthğı üçboyutlu ola-
rak algılayan kışı oluyordu. 21. yüzyıla
yaklaştığımız bır zaman diliminde, bu
sarsıcı devrimi yetennce kavramamız
mümkün. Doğadaki bir görüntünün,
ızlenimm Cezanne'van bir perspektif
algısmdan geçmesi, aynı zamanda "de-
formasyon" anlamına da gelıyor. Tüm
ızlenımcı ressamlar detaydan kurtulup
gölgeli, sısli bir noktaya varmak ıster-
ken. Cezanne. kızgın Akdeniz güneşı
alünda tamamen detaya inmek ve optik
olarak mümkün olduğunca doğayı gö-
rünür kılmak istıyordu.
Tübingen retrospektifinde ortaya çı-
kanlan fotoğraflara baktığımızda, şap-
kası, tuvali, gözlükleriyle Madame Ce-
zanne, 1906'da eşi öldükten sonra ünlü
atölyeyi kapatmamış ve sürekli olarak
ressamlara kiralamıştı. Provence'deki
bu atölyede çalışma fırsatı bulan bır
Türk ressamı, Tiraje Dikmen, bana bü-
yük bır heyecanla Cezanne'ın şap-
kasını, şemsiyesini hatta fırçalannı us-
tanın son kez bırakuğı gibi gördüğünü
anlatmışü. Evet, Paul Cezanne'ın şar>
kası, elmalan. yıkanan çıplaklan büyük
bir heyecan, büyük bir olay nitelığinde.
Ama bunu. ustanın katolik heyecanlan
dışında. kullandığı fonnun genye ve ile-
riye doğru hareket edercesıne kıpırtılı
resimselıçenğinde aramalıyız.
Kunsthalle Tübıngen'dekı Paul Ce-
zanne retrospektifı,' 2 mayısa dek sürü-
yor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - PEN üyesi yazarlara,
Bosna-Hersek'e "kâlıcı banş
sağlama" çağnsı yapıldı. Tür-
kiye PEN Vazarlar Derneği >e
Vlülkiyeliler Birliği \ akfı'nın
çağnsı üzerine, Balkan PEN
Merkezleri temsilcileri. Bal-
kanlarda kalıcı barış için daa-
ntşma karan aidılar.
PEN Yazarlan. Bosna-Her-
sek sommına "kalıcı çözüm"
bulunması amacıyla Ankara'da
biraraya geMiler. Lluslararası
Pen Başkanı György Konrad.
Ulusiararası Pen Genel Sekre-
ieri Alexander Blokh'un da
katıldığı day aıuşma toplantısın-
da, tûm PEN merkezlerine
yönelik bir sonuç bildirgesi ya-
ymladı. Bildirgede, edebiyatı
siyasal eylemterden ayırmanın
olanaksız olduğu belirtikrek.
"özellikle Balkanlar'da yaşa-
nanlar, PEN'in banş >e insan
hakları kontılannda sonımlu-
luk üstlenmesini gerekli kıl-
maktadır"' denildi.
Bildirgede. Bosna-Hersek'te
insanlık suçlannın işiendiği ve
Birteşmiş Vİilletler'in somut ön-
lemler uygulamada yetersiz
kaklığına dikkat çekilerek, bü-
tün PEN üycleri "temel insan
hakları ihlallerini soruşturma"-
y a çağrıldı.
Bildirgede, alınan kararlar
şöyle belirtikli:
**- Tüm yazarlar, özellikle
kitte iletişim araçlanyla yûrü-
tülen ve yaşanan çatışrnâların
armasına yol açacak Balkan-
lar'daki dunımu daha tehlikeli
hale getirecek toplumsal ve ulu-
sal nefret kampany alarından
uzak durmalı ve bunlara etkin
biçimde tepki göstermeli.
- Tüm yetkili makamlara,
âzeükle de Birlesmiş Millet-
ler'e, eski Vugoslavya toprakal-
nndan sürûlen herkesin
ülkesine dönebilmesi, taşınmaz-
ların geri verilmesi \e kayıpla-
nn tazmin edilmesinin
sağlanması icin çağnda bulu-
nulması.
- Mülteci yazariara her türlü
yardrnım vapıünası.
MUAMMER KETENCOĞLU
I
SEVDALI KIYILAR
YUNANCA ŞARKILARDAN
HOŞLANIYORSANIZ VE SİZE ŞİMDİYE
KADAR SUNULANDAN DAHA SEÇKİN
BİRTAT PEŞİNDEYSENİZ,
HELE BİR DE "REBETİKO" FİLMİNİ
SEYRETTİYSENİZ 'SEVDAU KIYILAR"
SlZl BEKLİYOR.
M U ? I K
KALAN MUZm LTO ŞTI **C6 BtOK NO 65t?UHKAP*r# ISTAN6UC TEL 5*235 "3FM 529 1134